Biz Matrix'ten tanıdığınız Ajan Smith'in, Matrix'e boyun eğmemiş bir parçasıyız. Tanrı, ona karşı geldiğimiz için bizi dünyaya sürgüne gönderdi. Amacımız içinizdeki Neo'yu uyandırmak.
Kafeste'nin on üçüncü bölümünde, Cicikuş ve Boncuk, varoluşlarının derinliklerinde yatan bafi arzusunu entelektüel temele oturtarak otoritesel bir bafinin imkanı üzerine bir teoriyi tartışıyor.
Cicikuş ve Boncuk, on birinci bölümde, üşendik.
Kafeste’nin onuncu bölümünde, Cicikuş ve Boncuk, sabah erken öten horoz misali.
Kafeste'nin dokuzuncu bölümünde, Cicikuş ve Boncuk, uzun zamandır alamadıkları liberal ödeneğinden dolayı verdikleri uzun arayı sonlandırarak gastronomi, astronomi, geometri, trigonometri gibi bilimlere verdikleri katkının ardından ellerini psikoloji bilimine de atıyor.
Kafeste'nin sekizinci bölümünde, Cicikuş ve Boncuk, Kadıköy'de orijinal beyaz gürültü eşliğinde kendi bindikleri dalı kesmenin literatürdeki yeri hakkında konuşmanın gereksizliğine sessiz bir atıfta bulunarak her zamanki, kültürel goygoylarını döndürüyor.
Kafeste’nin yedinci bölümünde, Cicikuş ve Boncuk, Jung’un geliştirdiği tipolojiyle gastronomik bir devrim yaratmaya çaba gösteriyor ve genel olarak cikcikliyor. --- Send in a voice message: https://anchor.fm/kafeste-podcast/message
Kafeste'nin altıncı bölümünde, Cicikuş ve Boncuk, her zaman olduğu gibi metafordan metafora atlayarak entelektüel birikimlerini çeşitli mevzular üzerinde, kimsenin akıl dahi edemediği birtakım bağlamlarla birlikte ele alıyor, aynı zamanda entelektüel birikimin birey bazında yansımasını değerlendirip kapitalist maaşının devamlılığı için (şirket sahibi şer güçlerin kapitalizmin yılmaz savunuculara ödedikleri) kapitalizme övgülerini sürdürüyor. --- Send in a voice message: https://anchor.fm/kafeste-podcast/message
Kafeste'nin beşinci bölümünde, Cicikuş ve Boncuk, gelenekselleşmiş ve kültüre adanan goygoylarını döndürdükten sonra, MF-TM-TS-Dil gibi bölümleri yanlış uzvundan algılayan arkadaşlara bazı göndermelerde bulunuyor ve reddiye sunuyor. Coğrafya bir kader midir? Bu bölümde bundan bahsetmiyorlar ama bir gün neden bahsetmesinler. Belki de konuştukları şey coğrafya ile bizzat ilgilidir. Bilemiyorlar çünkü akrostişler. --- Send in a voice message: https://anchor.fm/kafeste-podcast/message
Kafeste'nin dördüncü bölümünde, Cicikuş ve Boncuk, Ant Dağları'nda yaşayan bir kuş türünün gelişimiyle ilgili olguları, totatiler rejimler bağlamında değerlendiriyor. 100 Temel Eser'in pedagojik yöntemle aşılanması konusunda birtakım doktrinler sunuyor ve "complex-fascism" açısından ele alıyor. Tüm bunların yanında, "Hay telifine!" diyerek size küçük bir müzik ziyafeti sunuyor. "Gerçeği aramak onu elde etmekten daha kıymetlidir." Kaynak: Albert Einstein Sözleri https://www.neguzelsozler.com/unlu-sozleri/albert-einstein-sozleri.html --- Send in a voice message: https://anchor.fm/kafeste-podcast/message
Kafeste'nin üçüncü bölümünde, Cicikuş ve Boncuk, KALT kanalından izledikleri EROTODİDAKTİK HİKAYELER üzerine birtakım çıkarımlar ve tahliller yapıyor. Kapitalizm'in insan doğası ile ilgili bağlantılarını konuşuyor ve kapitalizme birtakım övgüler sunuyorlar.
Kafeste'nin ikinci bölümünde, Cicikuş ve Boncuk, Cem Yılmaz'ın geçirdiği estetik operasyonunu, damla sakızlı prezervatif üretimindeki dışa bağımlılığı, Ayça_22'nin asıl görevini ve Kardeşler Brotherhood'un yeni nüfus politikasını konuşuyorlar. Unutmadan söyleyelim, Universe'ler arası seyahatlarda lavabo kullanırken dikkat edin!
Kafeste'nin ilk bölümünde, Cicikuş ve Boncuk, ontoloji kurallarını yeniden yazmak adına her şeyi yıkan bir sorgulamaya girişiyorlar. Elon Musk'ın Mars projesinin ardındaki gerçekleri gün yüzüne çıkarıyorlar, uzayda yaşamın sosyal düzen üzerine etkilerini tartışıyorlar, bu dünyanın gerçeklik sınırlarını geçerek Kısıklı'daki bug üzerine konuşuyorlar ve en önemlisi, yüzyıllar sonrasına bir mesaj gönderiyorlar: "Eğer gelecekte bir pet şişeye tapınma ihtiyacı hissederseniz, bu kâdim kayda kulak verin!"