Village in Maharashtra
POPULARITY
Hz. Mahmud Sâmi (k.s.)'un hayatını manevi vazifelisi ve ihvâna kılavuzu Muhterem Ömer Muhammed Öztürk'ün kâleminden yayınlamaya devam ediyoruz: Hz. Sâmi (k.s.), sâlih dostların birbirlerine olan yardımlarının Kıyâmet günü de devâm edeceğinin tefsîrde beyân edildiğini sohbetlerinde sık sık anlatırlardı: Kıyâmet günü hesâba çekilen bir kulun seyyiâtı hasenâtına denk geliyor. Meselâ, 1000 seyyiesi (günâhı) varsa 1000 de hasenesi (sevâbı) var. Cenâb-ı Hâkk Azze ve Celle Hazretleri o kuluna “anne babana git bir hasene iste, verirlerse bana getir seni cennete dâhil edeyim” buyuruyor. O kul Mahşer gününün o sıkıntılı anında Allâh'ın lûtfu ile anne ve babasını bulup durumunu onlara anlatıyor. Onlar da “evlâdım bugünkü günde biz kendimizi kurtaramadık ki sana bir faydamız olsun; sana bir şey veremeyiz” diyorlar. O eli boş olarak, mahzûn bir hâlde Hâkk'ın huzûruna varıyor. “Annem babam bana bir şey vermediler yâ Rabbi” diye durumu arz ediyor. Bunun üzerine Hâkk Te'âlâ ve tekaddes hazretleri o kuluna:“Senin dünyâ hayatında benim rızâm için sevdiğin bir dostun yok mu idi?” diye soruyor. Cenâb-ı Hâkk kulunun o anda hâtırına getiriyor ve “evet yâ Rabbi, filân kulun ile biz dünyâ hayatında senin rızân için sevişirdik (birbirimizi karşılıklı severdik)” diyor. Allâh (c.c.)'un lûtfu ile o dostunu bulup durumunu ona anlatıyor. Kardeşi cevâben diyor ki: “Ey kardeşim, ne kadar hasene istersen alabilirsin. Ben kendimi kurtaramadım, bâri sen kendini kurtar” diyor. Hesâb veren kul, Cenâb-ı Hâkk'ın huzûruna sevinçle geliyor ve durumu arz ediyor. Bunun üzerine Sübhân olan Râbbimiz: “Yâ öyle mi; o böyle bir ızdırâblı gününde kardeşine acıyarak hasene veriyor; bense Cevvâdü Kerîmim, Erhâ-mü'r-Râhimînim, her ikinizi de affettim” buyuruyor. Ne büyük tebşîrât-ı ilâhî. El-hâmdü li'llâhi râbbî'l-'âlemîn. Allâh (c.c.) cümlemize rızâsı için birbirimizi sevmeyi nasîb etsin (Âmîn).(Ömer Muhammed Öztürk, www.ramazanoglumahmudsamiks.com)
Harriet ve Helena Scott kardeşler Avustralya güve ve kelebeklerinin yaşam döngüsünü çizen ilk kişiler arasındaydı
Tam bir yıl önce Devlet Bahçeli'nin TBMM grup toplantısında Öcalan'a yaptığı çağrıyla başlayan süreçte bir hayli yol katedildi. Katedilen yolun paralelinde ise dünyada birçok değişim meydana geldi. Çağrının yapıldığı dünyada Suriye'de halkına karşı soykırım ve her türlü insanlık suçlarını irtikap ettiği halde Esad diktatörlüğü vardı. Üstelik 14 yıl süren bir savaşın ardından, uluslararası toplumdan da önemli bir destekle yıkılmaya çalışıldığı halde yıkılmamış ve Suriye'nin geleceğinde tek aktör olma vasfı yenilenmiş olarak. O kadar ki, Türkiye için bile Suriye'nin geleceği Esatsız düşünülemeyecek hale gelmişti.
Benim Denizim – Masalla Kardeşimi Kabullenmeyi Öğreniyorum”, kardeş kıskançlığı yaşayan çocuklara sevgi, empati ve paylaşmayı öğreten sıcak bir hikâye. Masal, küçük kalplere kardeş sevgisinin ve aile bağlarının değerini hatırlatıyor.
SESLİ DERGİ
GAZZÂLÎ MEKTEBİ
Yeni Haller'in en ilginç bölümlerinden biri diyebilirim.Keşke hep böyle konular bulabilsek/bulabilsem...Dikkat serisinin üçüncü bölümü olarak çektim ama aslında başlı başına çok acayip bir hikaye."Sanat Tarikati" olarak geçiyor ama bence "tarikat" kelimesi abartılı. Bir sanat eylemselliği/girişimi diyebiliriz "Üçüncü Kuşun Düzeni" için.Kadim bir gizli örgüt mü, yoksa zekice kurgulanmış "Banksy" tarzı bir sanat eylemi mi, belirsiz.Hikaye aldı beni ta 1930'ların İstanbul'una götürdü.Kimler var hikayede? Saymakla bitmez. Erich Auerbach, Mina Urgan, Halet Çambel, Steven Runciman...İyi dinlemeler.Bakalım siz de benim kadar şaşıracak mısınız dinlediklerinize?Biliyorsunuz Yeni Haller sizlerin desteğiyle yayın hayatına devam eden bir podcast kanalı.Beni aşağıdaki link'lerden destekleyebilirsiniz:www.patreon.com/yenihallerYeni Haller'in bir de Buy Me A Coffee hesabı var artık. Buradan destek olmak çoook daha kolay. Patreon'da sorun yaşayanlar için açtım efendim. Buyurun:https://www.buymeacoffee.com/yenihallerBölümde bahsi geçen Yeni Haller'in T24 Youtube kanalındaki özel içeriklerine şuradan ulaşabilirsiniz:T24 Youtube Yeni Haller ListesiBana ulaşmak için:https://www.instagram.com/eray_ozerhttps://twitter.com/ErayOzeryenihallerpodcast@gmail.com
GAZZÂLÎ MEKTEBİ
GAZZÂLÎ MEKTEBİ
(Videoda adı geçen hiçbir ürün ile Disket Kutusu arasında ticari bir anlaşma bulunmamaktadır.)Yeni GündemOS'ta Nintendo'nun patent hamlesinden, Silksong'un bomba gibi düşmesi ve Asya'da çakılışından, Yves Guillemot'un yine yeni yeniden saçmalayışından ve nice farklı haberlerden konuştuk. İşte yeni GündemOS, işte Disket Kutusu!
Rusya'nın Kiev'e saldırısında 18 kişi hayatını kaybetti. Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun eski TBMM başkanlarının söz aldığı 7. oturumunda "Umut Hakkı" yeniden gündeme geldi.Bu bölüm Garanti BBVA hakkında reklam içermektedir. Yapay zeka ve dijitalleşme, bankacılığın sınırlarını yeniden tanımlıyor. Aposto'ya konuşan Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ceren Acer Kezik, bankacılık ekosistemindeki bu dönüşümü değerlendirdi. Röportaja buradan erişebilirsiniz
TBMM'de Kürt sorununu çözmek için yola koyulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu"nda çalışmaların istenildiği gibi yürümediği anlaşılıyor. AKP ve MHP arasında bir gerilim sözkonusu. DEM Parti'den gelen Abdullah Öcalan ile görüşme talebi süreci iyice karmaşıklaştırdı. Komisyon, geçmiş deneyimlerden ders alarak Kürt meselesine kalıcı bir çözüm bulabilecek mi? Ekibimizden Serap Doğan, "Terörsüz Türkiye Süreci" ile ilgili son gelişmeleri derledi. Gazeteci Gökçer Tahincioğlu, komisyonun çalışmalarını, tartışmaları ve AK Parti ile MHP arasındaki farklı görüşleri COSMO Türkçe'ye değerlendirdi. Mikrofonda Eren Mahir Gençer var. Von Serap Doğan und Eren Mahir Gençer.
Bekir Bozdağ'ın meâlen “Kardeşim, Diyanet hutbeleri kanunun koruması altındadır. Diyanet Allah'ın dinini ve hükümlerini anlatmayacak da hamburger tarifi mi verecek minberden?” cümleleriyle itiraz ettiği “seküler isyan” arşıâlâya ulaştı.
Meclis'te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ne anlama geliyor? PKK'nın silah bırakma süreci, DEM Parti'yle kurulan yeni temaslar ve Bahçeli-Erdoğan hattındaki gerilim… Ozan Gündoğdu bu bölümde barışın stratejik önemini, siyasetin yönünü ve demokratikleşme ihtiyacını değerlendiriyor. ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını keşfet!
İktidarın adlandırmasıyla “Terörsüz Türkiye”, Kürt hareketinin verdiği isimle “Barış ve Demokratik Toplum” gerçek içeriğiyle ise bizim sömürgeci sermayenin, emperyalizmin himayesindeki bir “petrol açılımı” olarak tanımladığımız süreç kapsamında oluşturulan meclis komisyonu 5 Ağustos günü toplandı. İktidar açısından komisyonun tek bir amacı var o da yürüttükleri petrol açılımını iyice cilalayıp, sürecin halkla ilişkiler kampanyasını yapmak. Komisyonun isim tartışmasının absürtlüğü bunun bir kanıtı. Herkes toplandı ve içeriğinin, işlevinin, görevinin ne olacağı belli olmayan, üzerinde tartışacağı konuyla ilgili bilgilerin gizli tutulduğu bu komisyona ne isim verileceği tartışılmaya koyuldu. Herkes kendi meşrebince bir şeyler dedi. Daha dün her söze “PKK terör örgütü mü değil mi?” diye başlayan ve bu süreci de başından beri “Terörsüz Türkiye” diye adlandıran iktidar kanadının hele hele MHP'nin muazzam bir işbirliği ve hoşgörü sergilemesi manidar değil mi? Zaten amaç petrol açılımına paravan oluşturmak olduğu için ortaya karışık bir şey çıkardılar: Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu!Tiyatro ve figüranlarıİlk defa MHP lideri Bahçeli'nin 100 üyeli bir bileşimle önerdiği komisyon son olarak 51 üye ile tasarlanmıştı. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un himayesinde kurulan komisyona AKP 21, CHP 10, DEM Parti 4, MHP 4, Yeni Yol 3, Hüdapar 1, YRP 1, TİP 1, EMEP 1, DSP 1 ve DP 1 üye gönderdi, kendisine 3 sandalyelik kontenjan ayrılan İyi Parti ise komisyona katılmayacağını açıkladı. Özellikle muhalefet partileri açısından bir süre boyunca bu komisyona katılıp katılmama tartışmaları yaşandı. En büyük kaygı iktidarın gizli kapılar ardında yürüttüğü süreci, tamamen işlevsiz, görev ve sorumlulukları hatta adı bile belli olmayan bir komisyonda figüranlık yaparak meşrulaştırmaktı. Bu haklı bir kaygıydı. Ne komisyon toplanmadan önceki hazırlık görüşmelerinde ne de komisyonun toplandığı 5 Ağustos günü bu kaygıları giderecek herhangi somut bir gelişme gördük. Ama nasıl olduysa herkes bu komisyonun bir sorunu çözmek için (partilerin meşrebine göre terör, Kürt sorunu, barış, demokrasi gibi başlıklarla tarif edilen sorunlar) kurulduğuna ikna olmuştu. Komisyona katılmayan İyi Parti de aslında buna dahildir! Çünkü onlar da komisyonun Kürt sorununun çözümüne dair kurulduğunu bir şekilde kabul etmişler ama şovenist bir tutumla, MHP'nin boşalttığı faşist siyaset alanını başıboş bırakmamak için katılmayı reddetmişlerdi. Aslında İyi Parti de bu şekilde senaryoda kendine yazılan figüranlık rolünü oynuyor.Çözüm arayışı değil petrol kavgası: Emperyalizmin himayesinde bir koyup üç alma kumarı
Milli Dayanışma ve Kardeşlik Komisyonu, Kürt meselesini çözmek için yola koyuldu. Ancak komisyon kayyum atamaları, CHP'li belediye başkanları ve muhalif gazetecilerin tutuklanması gibi mevcut demokrasi sorunlarının bulunduğu bir ortamda çözüm üretmekte zorlanıyor. Erkan Aslan, komisyonun son toplantısına dair bilgileri derledi. Siyaset bilimci Prof. Dr. Mesut Yeğen, podcast COSMO Türkçe'ye komisyonun çalışma sürecini ve atılması gereken adımları değerlendirdi. Mikrofonda Aydın Işık mikrofonda. Von Aydın Işık und Erkan Aslan.
Jeoekonomik gerilimin güneyimizden doğumuza kaydığına, henüz emareler belirmemişken, Gürcistan konulu yazımla işaret etmiştim. Jeoekonomik parametreler bunun geleceğini gösteriyordu. Ancak ilk etkinin Azerbaycan'da gelişeceğini öngörememiştim. Ruslar gelen dalgayı ön satıhta karşılamayı benimsedi. Oldukça hasmane bir tavır takındılar kardeşimiz Azerbaycan'a karşı.
Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun ikinci toplantısında oy birliği ile "tam kapalılık" kararı alındı. Almanya, Gazze Şeridi'nde kullanılabilecek silahların İsrail'e ihracatının askıya alındığını duyurdu.Bu bölüm BYD hakkında reklam içermektedir. Sadece yol almakla kalmayan, geleceği şekillendiren bir araç mı arıyorsunuz? Dünyanın lider yeni enerji araç üreticisi BYD, mobiliteyi teknoloji, konfor, güvenlik ve özgürlükle yeniden tanımlıyor. BYD ile buradan tanışabilirsiniz.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" adını önerdiği komisyonda şeffaflık vurgusu yaptı. YAŞ toplandı, yeni Genelkurmay Başkanı atandı.Bu bölüm Türkiye İş Bankası hakkında reklam içermektedir. Türkiye İş Bankası, KOBİ'leri dijital ve yeşil dönüşüm süreçlerinde destekleyerek sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlıyor. Banka, pazar dinamiklerinin yanı sıra uluslararası düzenlemeleri de gözeterek KOBİ'leri ikiz dönüşüm olarak adlandırılan dijital ve yeşil dönüşüme teşvik ediyor. Ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Bundan birkaç yıl önce bir sempozyum vesilesiyle Van'a gittim. Sağ olsun oradaki arkadaşlarımız tam bir misafirperverlik örneği sergilediler. Bizi ağırladılar, gezdirdiler ve pek çok kıymetli insanla tanıştırdılar. Gittiğimiz günün ertesinde sabah kahvaltısı için Van'da “Kahvaltıcılar Sokağı” olarak maruf bir mekâna gittik. Yanlış hatırlamıyorsam sokakta üç dükkân vardı ve hepsi de gayet rahat, güzel ve temiz görünüyordu. Fakat sokağın girişinde üç delikanlı otobüs terminallerindeki çığırtkanlar gibi “abi buraya gel, abi buraya gel” diye rahatsız edici bir ısrarla müşterileri davet ediyorlardı. Hakikaten mekânın nezâhetine de halel getiren bir görüntü oluşuyordu. Neyse bizi ağırlayan arkadaşların uygun gördüğü bir yere oturduk. Sonra girişte ısrarlarıyla müşterileri darlayan çalışanlardan birini çağırdım ve “Kardeşim zaten topu topu üç dükkan var burada, gelen müşteri bakıp mutlaka birine girecek. Kim söylüyor size böyle gelenleri darlayıp rahatsız edecek şekilde çağırmanızı?”. Arkadaş gayet ciddiyetle yılın sözünü söyledi: “He abi keşke Tayyip Erdoğan bu işe bir el atsa”.
Geçen haftalarda Arap medyasında çıkan; Usame Seraya isimli bir gazetecinin “İhvan, Gazze meselesini kullanarak Mısır'ı İsrail'le savaşa sürüklemek istiyor” başlığı ve aynı konuya değinen gazeteci Abdülcelil Messaî'nin “Örgütün kampanyaları sistematik” diyen yazı özetleri dikkatimi çekti. Dikkatimi çekme sebebi “Müslüman Kardeşler”e ilişkin devam eden bir operasyon gündemiydi. Yeni Suriye yönetimi şekillenirken de ayrıca bu uyarılar anlamlıydı.
Benim canım kadim topraklarım ve onların masalları... Çocukluğumda annem anlatırdı bu masalı ve ben çocuk aklımla çok gülerdim. Hırlı ve Tırlı olarak biliyordum. Sonra bu masalın yazılısını çok aradım. Bu yıl Kahramanmaraş Masalları kitabında ve yakın zamanda yazarı silinmiş başka bir kitapta daha rastladım. Eee vakti gelmiş... "Kardeşler çok akıllı olmazsa ne kadar idare edilir? Her yardım eden niyeti iyi de olsa gerçekten yardım mı eder? Bir çocuk masalı gibi görünse de yediden yetmişyediye herkesin dinleyebileceğini sanıyorum. Ayrıca bu masalı instagramdan özellikle bana ulaşıp "Uyku problemim var.... Sizi dinleyerek uyuyorum. Yeni bir masal yükler misiniz ?"diyen Büşra için anlattım. Keyifli dinlemeler...
Suriye'nin yakın tarihi, Arap milliyetçiliğiyle Baas ideolojisinin karanlık kesişiminde şekillendi. 1963'te Baas Partisi'nin iktidara gelişiyle birlikte, ülkede siyasi çoğulculuk yok edildi, özgürlükler bastırıldı. Bu süreç 1970'te Hafız Esad'ın darbeyle başa geçmesiyle otoriter bir aile rejimine dönüştü. Baba Esad'ın demir yumruğu 30 yıl boyunca Şam'da hüküm sürdü. Ardından gelen oğlu Beşar Esad ise Batı'nın gözünde “modernleşme umudu”ydu; ancak 2011'deki halk ayaklanmalarıyla bu umut çok kısa sürede kanla gölgelendi.
Süleymaniye'de cuma günü sürecin yol haritasına uygun olarak gerçekleşen PKK militanlarının silah yakma merasimi sembolik anlamları son derece incelikle işlenmiş ve tasarlanmış mükemmel bir organizasyonla gerçekleşti. Sürecin ruhuna uygun, ilgili tarafları, aktörleri, müdahil insanları rahatsız edecek gereksiz her türlü hareketten özenle kaçınılmış; böylece sergilenen hassasiyetler başlı başına toplamda çok ince bir mesajın içeriklerini ince ince yazıyordu. Organizasyonu düzenlemekte emeği geçen herkesi bilhassa, süreci başından beri büyük bir titizlikle yürüten MİT'i ve bölge yönetimini, DEM partili yetkilileri tebrik etmek gerekiyor.
Kardeşim ve yayıncım A. Ali Ural'ın yıllardır zihninde taşıdığı bir proje, sayıları gittikçe azalan vakıf-adamlarımızdan Ramazan Arıtürk'ün yüreklendirmesi ve maddi desteğiyle, nihayet kuvveden fiile çıktı: AYA Sanat ve Düşünce Vakfı. Başka bir görevimle çakışması nedeniyle AYA'nın yakın zamanda gerçekleşen açılışına katılamamıştım. Vakfın emektarlarından öykücü Hümeyra Yabar'ın, vakıftaki ilk sohbet teklifini -bu kusurumu telafi etmeme de vesile olacağı umumuyla- tereddütsüz kabul ettim ve geçtiğimiz cumartesi günü AYA'da bulundum. Sohbeti teşrif eden Hüseyin Akın ve diğer dostlarla hasret giderdik, AYA'nın Yazarlık Atölyesi'ne mensup kardeşlerimle sohbet ettik.
"Kripto" çılgınlığında kaybolmuş veya "fiat" dünyasının güvenilirliğini sorguluyor musunuz? Bu bölüm, kafa karışıklığını gidermek için net bir duruş sergiliyor: Bitcoin, blockchain, DeFi, Web3, CBDC'ler veya getiri peşinde koşulan diğer tüm "kripto" projeleri değildir. Bitcoin'in ne olduğunu, neden diğer her şeyden kökten farklı olduğunu ve neden "fiat gazeteciler" veya "dolandırıcılar" tarafından yanıltılmış olabileceğinizi derinlemesine inceliyoruz.Birçok kişi, merkezi borsalarda veya "kağıt bitcoin"de tuttuğu ve güvendiği varlıkları kaybetti. Bu kayıplar, Bitcoin ağının kendisini asla etkilemedi. Çünkü Bitcoin, emanet etmediğiniz sürece güven gerektirmez. Matematik ve fizik yasalarına dayanır, sansüre ve müsadereye dirençlidir. Kimsenin kontrolünde değildir, bir doğa kuvveti gibidir ve kesintisiz olarak 10 dakikada bir yeni bir blok üretir.Bitcoin ölü değil, eski teknoloji değil. Fiat para birimlerinin aksine mutlak kıttır ve "para basarak" değeri düşürülemez. Fiyatındaki dalgalanmalar, Bitcoin'in kendisinin değil, insan psikolojisinin ve piyasanın volatilitesidir. Bitcoin'in özünde yatan şey derin sistemik istikrardır. Önemli olan USD fiyatı değil, ağın çalışması ve varlığın değişmeyen özellikleridir."Yield" veya getiri aramak, hala "fiat merceğinden" dünyaya baktığınızın bir işaretidir. Gerçek soru şudur: "Projeniz neden kendi parasına ihtiyaç duyuyor ve o getiri nereden geliyor?"Geç kaldığınızı düşünmeyin. Bitcoin, bir yatırım aracı olmanın ötesinde, servetinizi zaman ve mekan boyunca taşımanızı sağlayan devrimci bir teknolojidir. Bir çıkıştır, yan yol değil.Merkezi platformların ve vaatlerin tehlikelerinden kaçının. Kendi anahtarlarınızı tutun! Sorumluluk alın, "fiat zihniyetinden" kurtulun ve servetinizi satoshi (sats) olarak ölçmeye başlayın. Bitcoin kimseyi beklemez, ama anlamak ve kendi kontrolünüzü ele almak için asla geç değildir.Bu bölümü dinleyerek, Bitcoin'in neden "sinyal", diğer her şeyin ise "gürültü" olduğunu keşfedin ve gerçek parayı anlama yolculuğunda ilk adımı atın.Kaynak
İsrail, İran saldırısını da Tevrat'a dayandırdı. Mivtza'am ke-Lavi olarak isimlendirdiği operasyonun tam ismi “Aslan Gibi Halkın Operasyonu” olarak Türkçeye çevrilebiliyor. İsim Tevrat'ın 4. Kitabı (Ba-Midbar) 23-24'ten alıyor, aslan gibi yükselen bir halk. Tevrat'ta iki yerde Yahudilik “aslan”a benzetilir. Birincisi, Yakup'un 4. oğlu, İsrailoğulları'nın kendilerini nispet ettiği Yehuda, aslana benzetilir. “Ey Yehuda sen kuvvetle bir aslan yavrusu gibi olacaksın… Kardeşleri de gelecekte Yehuda'nın yöntemini benimseyecektir. Ormanların kralı nasıl aslansa kardeşlerin kralı da Yehuda'dır.”
Birileri kelimelerle oynamayı pek bir seviyor. Birileri de her şeye itiraz etmeyi marifet biliyor. Kardeşlik deyince itiraz edenlere bakıyorum, temel karakteristikleri laik-seküler olmaları. Kürt'ün seküleri de Türk'ün seküleri de bu konuda hemfikir.
Jale, güneşli bir güne uyanmış. Havada tek bir bulut bile yokmuş. Kardeşi Nevin ile yürüyüşe çıkmışlar. Nehrin kenarındaki parka gitmişler. Hava ilk baharın gelişiyle mis gibi çiçek koyuyor, kuşlar cıvıldıyormuş…Nevin ile Jale yürürlerken turunç ağacının üzerinde bir de ne görsünler! Bembeyaz bir leylek…
İki kelime çok anlamlı ve değerlidir. Biri kardeşlik, diğeri Türkiye. O kadar önemlidir ki bütün sorunlarımızın çözümü burada yatıyor aslında. Yeter ki kardeşlik anlayışının hakkını verelim.
Kırmızı keseler hazırlanıyor, Dilekler gül ağacına bağlanıyor, Baharın renkli ritülei Hıdırellez için son hazırlıklar yapılıyor. 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece Hıdırellez Festivali'nde konuklarını ağırlamaya hazırlanan Suzan Kardeş ritüelleri, bu geleneğin geçmişini ve festivalde neler yapılacağını Pencere'de anlattı. NEDEN PENCERE? Sinemadan müziğe, çizgi romandan dijital sanata, sokak oyunlarından uçurtma uçurmaya, gölge oyunlarından illüzyon gösterisine, tiyatrodan plastik sanatlara, romanlardan masallara, çocuk şarkılarından operaya, geçmişten bugüne, geleneklerden modern zamanlara kültür, sanat... Unutulmasınlar, kuşaktan kuşağa aktarılsınlar, diye... Zeynepgül Alp'le Pencere cumartesi 09.30, pazar 19.10'da NTVRadyo'da. Programın tüm bölümleri kaçıranlar ve tekrar dinlemek isteyenler için NTVRadyo'nun arşivinde (ntvradyo.com.tr) ve podcast platformlarında.
Bu mektûb, molla Sâdık-ı Kâbilîye yazılmışdır. Kendini kavuşmuş sanan, bir şey elde edemez. Büyüklerin rûhlarından fâidelenmeğe aldanmamalıdır. Onlar, kendi üstâdının latîfeleridir:“İki mektûbunuz arka arkaya geldi. Birinci mektûb, kavuşduğunuzu, doyduğunuzu bildiriyordu. İkincisi, susuzluğunuzu, boşluğunuzu anlatıyordu. Allahü teâlâya hamd olsun! Çünki her işin sonuna bakılır. Kendini doymuş sanan, birşeye kavuşmamışdır. Kendini boş, uzak sanan, kavuşmuş demekdir. Size arka arkaya bildirmişdim ki, büyüklerin rûhlarının zâhir olmasına, onların yardım etmelerine, sakın aldanmamalıdır.O büyüklerin sûretleri, kendi üstâdınızın latîfeleridir. O şekillerde görünmekdedir. Tek bir yere bağlanmak şartdır. Çeşidli yerlere bağlanan, birşey kazanmaz, zarar eder. Size çok söylemişdim ki, sona çabuk kavuşmak için, işe, vazîfeye sıkı sarılmalıdır. Lâzım olan şeyleri bırakarak, lüzûmsuz şeylerle uğraşmak, akla uygun değildir. Fekat siz, kendi görüşünüze uyuyorsunuz. Söz dinlemiyorsunuz. Siz bilirsiniz! Habercinin vazîfesi ancak bildirmekdir.”149.Bu mektûb, yine molla Sâdık-ı Kâbilîye yazılmışdır. Allahü teâlâ herşeyi sebeble yaratmakda ise de, belli bir sebebe bağlanmak lâzım olmadığı bildirilmekdedir:“Kardeşim molla Muhammed Sâdık! Bütün varlığınızla sebeblere bağlandığınıza şaşılır. Sebebleri yaratan “teâlâ ve tekaddes”, herşeyi sebeblerle yaratmakda ise de, herşey için belli bir sebebe yapışmak doğru değildir.Mısra tercemesi: Bir kapı kapanırsa, üzülme ey gönül, başkası açılır!Bu kısa görüşlülük, çok uygunsuz kimselerde bulunur. Sizin gibilerde bu hâli görmek pek çirkindir. Biraz kendinize geliniz! Bu kötülüğün derecesini anlayınız! Hem müttekî olmak, hem de Allahü teâlânın sevmediği şeylerin peşinde koşmak, çok çirkin bir işdir. Bu çirkinliğin, sizin gözünüze güzel görünmesine pek şaşılır. Çok lâzım olan şeyleri, ihtiyâcı giderecek kadar elde etmek için çalışmalıdır. Bütün vaktleri oraya vermek ve bütün ömrü onun arkasında geçirmek, tâm bir ahmaklıkdır. Fırsatın kıymetini biliniz! Bu fırsatı, sonu gelmez, lüzûmsuz şeyleri elde etmek için kaçıranlara binlerle yazıklar olsun! Mektûblaşmamız lâzımdır. Habercinin vazîfesi, yalnız haber vermekdir. İnsanların dedi-kodularına aldırmayın! Buna üzülmeyiniz! Size sürmek istedikleri lekeler, sizde bulunmadığı için, üzülmeniz doğru değildir. Herkesin kötülediği bir kimsenin iyi olması, çok büyük se'âdetdir. Fekat, bunun aksi olursa, çok tehlükelidir. Vesselâm.”"İnsanlar için hak yolunu kapatan beş şey vardır:Cahillikten rahatsız olmamak, dünya hırsı, cimrilik, amelde riya, kendi fikrini beğenmek." Hz. Ali ra.Şeytan taşlamaktan tavaf yapamıyoruz! Başarı, en iyi intikamdır.Yiğit 1000 gün yaşar fırsat bir gün düşerKorkularının üstüne git! Agresif ol ve yüzleş onlarla. Sert saldır! Vücudunda bir yer tutulup ağrıdığında, masör kişi o bölgeye sert bir masaj yapar, ödeme dönüşmüş olan kas yapını yumuşatır ve ağrı biter.Hasan-ı Basrî "rahmetullahi aleyh" hazretlerinin talebeleri, şeytanın vesvesesinden şikâyet ederek; "Yâ Şeyh! Şeytandan gâyet incindik. Hep bizi yaramaz işlere teşvik ediyor. "Elinize geçen dünyâyı sıkı tutun, size lâzım olacak." diyor ve bizi hayırdan alıkoyuyor." dediler.Hasan-ı Basrî hazretleri gülümseyerek buyurdu ki: "Şimdi buradaydı. O da sizden şikâyet eti. Dedi ki: "Şu Âdemoğullarına nasîhat eyle de benim hakkıma tamah etmesinler. Kendi haklarına râzı olsunlar. Hak teâlâ beni huzûrundan kovduğu zaman, dünyâyı ve Cehennem'i bana mülk kıldı. Cennet'i ve kanâati ise onlara verdi. Şimdi bunlar kendi haklarını bıraktılar benim mülküme tamah ediyorlar. Ben de onların îmânlarını almayınca dünyâyı kendilerine vermiyorum." dedi. Eğer şeytanın vesvesesinden emin olmak isterseniz, dünyâyı terk edin ve endişesini gönüllerinizden çıkarın."Bu nasîhatleri dinleyen talebeleri başlarını öne eğerek huzûrundan ayrıldılar.4 şeytanı tanımadan Allah dostu olamazsın. İblis, nefis, daha kötüsü kötü arkadaş, daha kötüsü kötü din adamı.Kol saatını dusurursen ne olur? Zamannn!
Nuri Çetin, Alper Çelik ve Ömür Okumuş ile varyantlı hususlara yolculuk.
Tvååriga Saga skriker hysteriskt. Framför henne står en muskulös hund. Han vrider huvudet och tittar på Sagas ben. Plötsligt attackerar han. Lyssna på alla avsnitt i Sveriges Radio Play. En lördag i slutet av augusti i Överklinten i Västerbotten, 2020. Guna Grina och dottern Saga är hemma hos mormor Selma som fyller år. Efter middagen flyttar de till vardagsrummet för att titta på TV. På golvet ligger Selmas hund Pappi. Det är en brun amstaff, en ras som kallas för kamphund och som är förbjuden i vissa länder. Den är kompakt och muskulös, med bred bröstkorg.När det börjar bli dags för hemfärd går Guna ut till bilen.”Så hör jag skrik som jag aldrig har hört förut. Jag springer in, och allt blir bara svart för mig” berättar Guna.Guna ser blod. Och amstaffen Pappi som har Sagas högra lår i sina starka käkar. Det är som om hunden har låst sig.Och det kommer inte att sluta här. Hunden kommer att attackera igen.Hundattacker med dödlig utgång ökarDe senaste fem åren har nio personer dött i Sverige efter att ha blivit attackerad av en hund, och forskning visar att dödsattackerna ökar i hela Europa.I serien Kamphundarna försöker reporter Henrik Brandt ta reda på om vissa hundraser är farligare än andra. Och hur det kommer sig att vissa hundar tillåts attackera om och om igen.Producent: Anna FreySlutmix: Tor Sigvardson och Jakob LalérProgrammet är gjort 2023.
Kardeşliğin Dinamikleri | Süleymaniye Vaazları 10 | M.Fethullah Gülen by Çınar Medya
Aydın Çayır | RIFAT KARDEŞİN ARDINDAN TERENNÜM… by Tr724
Kobraların gündeminde bu hafta; ülkemizi örnek alan Japonya, Schengen üyeliği verilen Bulgaristan ve Romanya, ülkemizde bu yıl en çok dinlenen şarkılar ve sanatçılar, cıstak şarkısı ve süren tartışmalar, Milli Eğitim müfredatına gireceği söylenen Parla marşı, sahiplerini bulan Altın Kelebekler ve törende öne çıkan anlar, kostümüyle eleştirilen Bülent Ersoy, İstanbul ilçelerindeki suç oranları, açıklamalarıyla Mehmet Metiner, Süleyman Soylu, çok konuşulan araba açıklamasıyla Diyanet İşleri Başkanı, "otel yapılan orman yok" diyen Orman Bakanı, Atatürk'ün konforunun kendisinde olmadığını söyleyen Özgür Özel, Suriye'de yaşanan gelişmeler, A'dan Z'ye HTŞ, HTŞ'yi ılımlı göstermeye çalışan gazetecilerimiz, Türkiye'nin tutumu ve yapılan açıklamalar var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise; Gaziantep ziyaretinde yaşanan serenat, silkelenme talimatı verilen belediyeler ve Dünyaİnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü Programı var. Haftanın bütün gündemini konuştuğumuz yepyeni bölüm yayında! Kobralara destek olmak için: http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast
Açık Dergi'de belgesel yönetmeni Ayşe Çetinbaş ile yapım aşamasında olan "Kardeş Türküler – 30 Yıllık Tarih" belgesel projesini ve belgeselin sona ermesi için gereken dayanışmayı konuşuyoruz.
#KöşedekiKitapçı'da bugün
Günün en sıcak ve çarpıcı gelişmelerini bulabileceğiniz; güvenilir, tarafsız ve kaliteli haberin adresi NOW Ana Haber; deneyimli gazeteci Selçuk Tepeli'nin sunumuyla izleyicileriyle buluşuyor. Sıradanlaşmış bültenlerden çok daha farklı, interaktif bir sunum ile izleyiciye aktarılan NOW Ana Haber, her gün 19.00'da NOW'da! Daha fazla video için abone olun: @nowhaber_tr Bizi sosyal medyadan takip edin: X: https://twitter.com/nowhaber Facebook: https://www.facebook.com/nowhaber.tr Instagram: https://www.instagram.com/nowhaber.tr/ Podcast: https://anchor.fm/now-haber
Namaz, dinin direği ve imanın ikiz kardeşi. Peki sizce gerçekten namazlarımıza yeterli hassasiyeti gösterebiliyor muyuz? Bu bölümde, namazın önemini ve namazda derinleşme yollarını ayet ve hadislerden örneklerle anlatmaya çalıştık. İstifadeye medar olması ümidiyle... 00:00 İmandan Sonraki En Önemli Mesele: Namaz 00:57 Namazla İlgili Üç Önemli Kavram 05:30 Namazımızı Nasıl Daha Kaliteli Hâle Getirebiliriz? 07:21 Namaza İlk Hazırlık: Abdest 10:28 Namaza Davet: Ezan 13:04 Farz Namazın Başlamak Üzere Olduğunu Haber Veren Çağrı: Kamet 14:50 Gayba Ait Bir İş: Niyet Kurantime projemize destek olmak isterseniz buyrun: https://www.gofundme.com/f/kuran-time...
Kardeşlik Destanı | Hisar Camii Vaazları 6 | M. Fethullah Gülen by Çınar Medya
Episode Notes Are you as excited as we are? A whole new season of new dizis is upon us and TV channels have started to launch plot summaries, share cast members and even teasers. This week in our season finale of the Dizi Friends Podcast Season 2-Maha and Eda talk about these new projects, share some details you might have missed, and share which ones they are excited for. "Leyla" (previously known as Hayat Hırsızı) is directed by Hilal Saral (known for Kara Sevda, Fatmagül'ün Suçu Ne, Aşk-ı Memnu, Kuzey Güney) , written by Aybike Ertürk (Düğün Şarkıcısı, Kızlar Yurdu, Emret Komutanım). It is adapted from Avenida Brasil. Starring: Cemre Baysel, Alperen Duymaz, and Halil İbrahim Ceyhan. The X thread we mention about Leyla is this one: https://x.com/lixzolys/status/1824653353197912314 "Siyah Kalp" (Black Heart) is directed by Uluç Bayraktar (known for Çarpışma, Ezel, Karadayı) and written by Ayfer Tunç (known for Binbir Gece, Paramparça and Aliye). Starring: Ece Uslu, Aras Aydin, Leyla Tanlar and Hafsanur Sancaktutan. "Deha" is directed by Umut Aral (Mostly known for recent Netflix projects; Who Were We Running From, The Protector, Love 101, Yakamoz S245). The writer is Damla Serim known for, Çukur, 3 Kuruş and Babil. Starring: Aras Bulut İynemli, Taner Ölmez, Ahsen Eroglu, and Melis Sözen. "Bir Gece Masalı" is directed by Emre Kabakuşak, he is known for; Sefirin Kızı, Kaderimin Oyunu, Aşk Taktikleri, Bir Küçük Günışığı. The writer Eda Tezcan is known for Hercai and Aziz. Starring Burak Deniz and Su Burcu Yazgı Coşkun. "Kötü Kan" is directed by M. Çağatay Tosun known for Suskunlar and Merhamet. It is written by Barış Erdoğan (Afili Aşk, Mutlu Ol Yeter) and İlker Aslan (Afili Aşk, Tatlı İntikam). Starring: Ertan Saban and Damla Sönmez. "Annem Ankara" is directed by Faruk Teber (Bir Zamanlar Çukurova, Hanımın Çiftliği) and written by Başak Angigün (Hercai, Ben Bu Cihana Sığmazam). Starring: Bergüzar Korel and Mehmet Günsür. "Kör Nokta" is directed by Yusuf Ömer Sınav (Sen Anlat Karadeniz, Yalnız Kurt). It is written by Funda Alp (Leyla and Mecnun) and Didem Kaplan (Sevgili Geçmiş). Starring: Ismail Ege Saşmaz and Rabia Soytürk. "Kalpazan" is directed by Mehmet Ada Öztekin (Atatürk, Fatma, The Club) and written by Sema Ali Erol, Mahir Erol, Ayşenur Sıkı. Story by Mahir Erol known for Hercai. Starring: Çağlar Ertuğrul, Deniz Baysal, and Timuçin Esen. "Bir Aşk Masalı" is directed by Recai Karagöz (Adım Farah) and the writers are Emre Özdür (Azize)and Hazar Kozice (Azize). At the time of episode recording, the writers have not yet been disclosed. Starring: Murat Yıldırım and Ebru Şahin. "Holding" is directed by Deniz Yılmaz Sayir (O Kız, Gençliğim Eyvah) and the Limon Yapım writing team. We don't exactly know who they are yet. Starring: Bade İşçil, Musa Uzunlar, and Ali İl. "Kara Dut" is directed by Murat Saraçoğlu (Aldatmak, Bir Zamanlar Çukurova), written by Sırma Yanık (Masumiyet, Zalim, Kardeş Çocukları). Starring: İrem Helvacıoğlu and Şükrü Özyıldız. "Güzel Atlar Diyarı" is directed by Mahsun Kırmızıgül and the writer has not been disclosed yet. Starring: Özgü Kaya and Burak Berkay Akgül. Time Stamps 00:00 - 00:40 Introduction 00:40 - 09:41 "Leyla" 09:41 - 15:20 "Siyah Kalp" 15:20 - 20:59 "Deha" 20:59 - 30:38 "Bir Gece Masalı" 30:38 - 35:35 "Kötü Kan" 35:35 - 42:01 "Annem Ankara" 42:01 - 46: 06 "Kör Nokta" 46:06 - 51:41 "Kalpazan" 51:41 - 56:34 "Bir Aşk Masalı" 56:34 - 01:02:22 "Holding" 01:02:22 - 01:05:25 "Kara Dut" 01:05:25 - 01:09:00 "Güzel Atlar Diyarı" 01:09:00 - 01:14:00 Recipe for a Turkish Dizi :) 01:14:00 - 01:16:28 We want to hear more from you