Kulak tiyatrosu: Yepyeni bir deneyim! Podacto, tiyatro dünyasının yerli ve yabancı yazarlarının çağdaş, klasik ve Podacto’ya özel özgün metinlerini tiyatro sahnesinin önemli oyuncuları ile buluşturuyor.
Konu: İklim
Konu: İklim
Konu: İklim
Halil Babür’ün yazdığı, Ali Yoğurtçuoğlu, Bora Akkaş, Mert Öner, Ozan Ayhan, Özgür Emre Yıldırım ve Uygar Özçelik’in seslendirdiği “11’e 11”; bütün düzenin 11’e 11 kuralıyla işlediği bir ülkede, bir berber dükkanı içinde geçen olayları anlatıyor.
Anton Çehov’un yazdığı, Canan Atalay, Deniz Türkali, Köksal Engür ve Ushan Çakır’ın seslendirdiği “Yıldönümü Kutlaması”, bizleri bir bankanın yıldönümünde, bankaya iki kadının gelmesiyle başlayan kaos ortamına sürüklüyor.
Deniz Madanoğlu'nun yazdığı, Esra Ruşan, Gülce Oral, Gonca Vuslateri ve Selen Uçer'in seslendirdiği, Sami Berat Marçalı'nın rejisiyle 2014 yılında sahnelenen "Poz", kameranın yerine göre değişen söylemlere dair bir panaroma sunuyor.
Murat Mahmutyazıcıoğlu'nun kaleminden, Emir Çubukçu ve Sezin Akbaşoğulları'nın sesinden Podacto'nun özgün içeriği "Unutulmaz", yarım kalan hikâyelerle barışmaya çabalıyor.
Koffi Kwahulé'nin kaleminden, Ali Yoğurtçuoğlu, Ali Rıza Kubilay, Barış Gönenen ve Bige Önal'ın sesinden, Ezgi Coşkun’un çevirisiyle "Bira Fabrikası"; insanlığın temelde ne istediğini sorguluyor.
Derem Çıray'ın kaleminden, Canan Ergüder'in sesinden, Podacto'nun özgün içeriği "Bırak Bu Kurt Kadın Ayaklarını", bir kadının kendisiyle barışma hikâyesini anlatıyor.
Milay Ezengin'in yazdığı, Öykü Karayel ve Reha Özcan'ın seslendirdiği, 2019'da Serkan Salihoğlu rejisiyle sahnelenen "Terk"te, gerçeğin yüzünü buruşturduğu bir terapide yaşananlara şahit oluyoruz.
Berkay Ateş'in yazdığı, Damla Sönmez'in seslendirdiği "Hak", geride kalmanın bıraktığı yük üzerine bir isyanı anlatıyor.
Podacto'nun ilk özgün içeriği "Yolda", Murat Mahmutyazıcıoğlu'nun kaleminden, Nilperi Şahinkaya ve Uraz Kaygılaroğlu'nun sesinden kadın-erkek ilişkileri üzerine yoldan çıkan bir hikâyeyi anlatıyor.
İtalyan yazarlar Dario Fo ve Franca Rame'nin kaleminden, Esra Dermancıoğlu'nun sesinden, Füsun Demirel'in çevirisiyle "Tecavüz"; maruz bırakıldıkları cinsel şiddet sonrası hayatta kalanların başvurdukları makamların işlemeyişini çarpıcı bir şekilde yüzümüze vuruyor.