POPULARITY
Categories
#DoğaKonuşmaları
Buyurun Konuşalım (31 Ağustos 2025) by Kafa Radyo
Konuğumuz Sabri Koz ile hazırladığı Ömer Seyfettin'in Kayıp Günlük ve Fon Sadriştayn'ın Karısı adlı kitabı konuşuyoruz.
Konuğumuz Afyon Kocatepe Üniversitesi, İktisat Bölümü akademisyeni olan ve iklim, afet ve göç ekonomisi, yeşil işler ve mesleki eğitimin toplumsal boyutu gibi konularda çalışan Murad Tiryakioğlu ile afetler, yönetimler ve toplum arasındaki ilişkiye değiniyoruz.
Konuğumuz Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi'nden Prof. Dr. Necmi Aksoy ile orman yangınlarının sebepleri ve nasıl önlenebileceği ve söndürme çalışmalarındaki temel eksikler hakkında konuşuyor; kendisinin tanık olduğu son Denizli Honaz Dağı ve geçen ay Geyve-Bilecik Havzası'nda yaşanan orman yangınlarından izlenimlerini dinliyoruz.
Konuğumuz gazeteci & yazar Mine Söğüt ile Büyükada Rum Yetimhanesi üzerinden, hafıza ve mekân kavramlarını mercek altına alıyor; tarihi yapıların toplumsal belleğimizdeki yerini, azınlık mirasının korunmasının önemini ve mekânın hafızayla kurduğu ilişkiyi konuşuyoruz.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Marka Strateji Danışmanı Gülden Şenolan Baykaldı konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Eğitimde Sürdürülebilirlik ve İnovasyon Derneği Başkanı Ekrem Yıldırım konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Endüstri Mühendisi, Yeni Nesil E-ticaret Lojistik Uzmanı Tayfun Pekce konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Ekoteknoloji ve Biyoinovasyon Enstitüsü Derneği Genel Sekreteri Altuğ Revnak Eti konuk oldu.
Buyurun Konuşalım (24 Ağustos 2025) by Kafa Radyo
Konuğumuz Zehra Tırıl ile Unutulan Yurttaş'ı konuşuyoruz.
Buyurun Konuşalım (17 Ağustos 2025) by Kafa Radyo
Yeniden merhaba sevgili dinleyiciler, hatasız kul olmaz sevgili dinleyiciler..Bu hafta biraz tarzımızın dışına çıkarak, İlke ile uzun zamandır planladığımız bir programı sonunda yayınlıyoruz. Arabesk müziği sosyolojik bir bakış açısıyla çekiştiriyoruz.Şimdiden keyifli dinlemeler..
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına İmar, Gayrimenkul ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Av. Cihat Demirbağ konuk oldu.
Geceleri uyumakta zorlanan küçük Deniz, bir gece yastığının konuştuğunu keşfeder. Yastığı ona rüyaların kalpteki dileklerden doğduğunu öğretir ve Deniz tatlı rüyalarla uykuya dalar. Seslendiren: Rıdvan TÜZEMEN Erişim Kanallarımız https://linktr.ee/MozartCulturesPodcast “Uykudan Önce”; eskiden bizlere babaannelerimiz, dedelerimiz tarafından yatmadan önce okunan masalların ne kadar yaratıcılığımızı geliştirdiğini ve bizlerin farklı hayaller kurmaya teşvik ettiğini biliyoruz. Bundan ilham olarak gümümüz şartlarına uygun bir şekilde haftada bir yayınlamak üzere bir yayın ve masal serisi oluşturduk. Sizde her Cuma yatmadan önce çocuklarınıza keyifle dinletebilirsiniz. Mozartcultures; Türkiye' de tamamı gönüllülerden oluşan ve kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak,sanatı ve bilimi güneşin doğup battığı tüm topraklara yayabilmek amacıyla çıktığımız bu yolda sizlere çok değerli podcast yayınları dinletmeyi amaçlıyoruz. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına UpLife Academy Kurucusu Nilay Arslan konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına İstanbul Gedik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Uğur Yerden konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Maya Vakfı Kıdemli Klinik Koordinasyon Sorumlusu ve Klinik Psikolog Melisa Varol konuk oldu.
#beşerimünasebetler
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Vegan İstasyon Gıda Dağıtım Ortağı Ozan Keçecioğlu konuk oldu.
İnciyle başladığımız sohbetin devamını bu bölümde bulabilirsiniz. Gündeme dair değerlendirmelere devam edip, politik depresif hallerle bitiriyoruz.
“Her bölüm bir izdir; her ses, mesleğin hafızasında sessiz bir tanıklıktır. E‑Anestezi*TÜRK TIBBINDA AĞRI
Konuğumuz Devrim Çetin Güven ile atom bombası edebiyatını ve Yuichi Seirai'yi konuşuyoruz.
Denizlerin ormanları mercanlar kritik noktada. Korumak için bir proje başlatıldı. Ne yapılacak, nasıl korunacak, Prof.Dr. Bayram Öztürk anlatıyor. NEDEN DOĞA KONUŞMALARI? Doğacıları dinliyor, uzmanlara merak ettiklerimizi, bilmemiz gerekenleri soruyoruz. Çünkü biz sürdürülebilir gelecek için, doğayla uyumlu, sağlıklı bir yaşam istiyoruz. Doğa Konuşmaları cumartesi 19.30, pazar 10.30'da NTVRadyo'da. Kaçıranlar ve tekrar dinlemek isteyenler için programın tüm kayıtları ntvradyo.com.tr'de ve podcast platformlarında.
Buyurun Konuşalım (03 Ağustos 2025) by Kafa Radyo
Konuğumuz Mehmet Samsakçı ile Ahmet Hamdi Tanpınar'ın İstanbul'unu konuşuyoruz.
Buyurun Konuşalım (27 Temmuz 2025) by Kafa Radyo
Konuğumuz Nedret Öztokat Kılıçeri ile Albert Camus ve edebiyatını konuşmaya devam ediyoruz.
#doğakonuşmaları
Konuğum bir akademisyen, yazar ve yas terapisti Prof. Dr. Şengül Hablemitoğlu.Hemen bazı konu başlıklarıyla konuya giriyorum… Neler konuştuk? • Yas nedir? Yas ne değildir?• Adaleti, şehirlerimizi, kurumları, doğayı, işlerimizi, mesleklerimizi kaybediyoruz… Bu da bir yas mıdır? Bu yaşadıklarımızın bir ismi var mıdır?• Yas yaşayanlara nasıl davranılmalı? Neler yapılmamalı?• Yasın süresi var mıdır?• Yas konuşan bir şey midir? Yas neleri talep eder?• Yas liderliği nedir?• Politik karakterler ve yası görme biçimleri…• Yas bir hak, sosyal adalet meselesi• Kadın, erkek ve yas yasama biçimleri• Toplumların yası yaşama biçimleri• Dijital yas… • Sosyal medya ve yas• Yasın koreografisi olur mu?• Kaybediş şekillerinin yasa etkisi• Kollektif etkili bireysel yaslar…• 6 Şubat depremi, Kartalkaya faciası, Çorlu Tren Kazası, yenidoğan bebek cinayetleri, artan kadın cinayetleri ve toplumsal olarak hissettiklerimiz. Adalet-duygusal adalet sağlanamayan durumlarda yas, öfke ve diğer duygular…• Öbür dünya inanışı ve yasın yaşanışı• Giden gençliğe yas duyulur mu?• Ve Şengül Hablemitoğlu'nun kendi yası; Necip Hablemitoğlu'nun ardından yaşananlar…Çok etkileyici bir yayın… Yaz-kış demeyin, yas hissedin hissetmeyin bence dinleyin… Gazeteci#Journalist ~ #Art- #Food- #Travel lover ~ #EnthusiastBooks:
111 Hz'in dördüncü yılını kutladığımız bu özel bölümde, kendimizi beklenmedik şekilde bir sahnenin ortasında, yüzlerce kişinin karşısında buluyoruz. Topluluk önünde konuşma korkusu olarak bilinen glossofobiden etkili iletişim becerilerine uzanan bu serüvende, Kaliforniya'da bir mezuniyet törenine uğramayı da es geçmiyoruz. Sözlerle gerçek bir etki yaratmak ve içimizdeki hikaye anlatıcısını özgür bırakmak mümkün, ama nasıl? Gelin, beraber ilhamın peşine düşelim. Sunan: Barış Özcan Hazırlayan: Gülşah Dim Ses Tasarım ve Kurgu: Metin Bozkurt Yapımcı: Podbee Media ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ 'u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et! Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. GENC2025 kodu ile 3342'ye SMS atıp Garanti BBVA Mobil'den müşteri olun.
Neden büyük lokma yiyebiliriz ama büyük konuşmamalıyız? Bu bölümde de bunu irdeleyelim dedik. Keyifli dinlemeler... organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
"Satoshi Nakamoto Efsanesi" adlı bu podcast bölümünde, Bitcoin'in gizemli yaratıcısı Satoshi Nakamoto'nun kimliğinin ötesindeki derin anlamları keşfediyoruz. Satoshi Nakamoto, sadece bir kişi değil, aynı zamanda kriptografinin bireysel gücünü ve sarsılmaz bir bağımsızlığı temsil eden bir hayalet olarak tanımlanıyor. Onun anonimliği, Bitcoin gibi büyük bir eserin arkasındaki efsaneyi güçlendiriyor ve zamanla bu hikaye tarihin dokusuna işlenecek.Bu bölümde, yazarın kimliğinin gerçeğin bir ölçütü olmaktan çıktığı Foucault'cu düşünce ışığında, Satoshi'nin eylemlerini inceliyoruz. Kendi servetini açığa çıkarmayı reddetmesi ve yalnızca Bitcoin'in yazarı olarak kalmayı seçmesiyle, Satoshi kendini insanlık aleminden "Elysium"a yükseltmiş, modern hayatın sınırlamalarından kaçış için gerçek bir umut sunmuştur. Onu ifşa etme girişimleri ise efsaneyi daha da pekiştirmekte.Podcastimiz, "Konuşanın kim olduğunun ne önemi var, önemli olan kimin konuştuğu" felsefesini vurguluyor. Satoshi'nin Bitcoin aracılığıyla bize öğrettiği kripto-egemenlik kavramı, paranın, kimliğin ve gücün kontrolüne karşı bir direniş gösteriyor. Onun "tercih etmem" şeklindeki kararlı tutumu, Bartleby örneğinde olduğu gibi, sisteme karşı duruşun ve kişisel özgürlüğün bir sembolü haline geliyor.Satoshi Nakamoto, yalnızca 21. yüzyılın kahramanı değil, aynı zamanda insanlığın en büyük kurtarıcısı olarak konumlandırılıyor. Bitcoin'in ve bu görünmez yazarın seçimi, herkese kendi değer, servet ve hukuk anlayışını belirleme yeteneği vererek, yeni bir çağın kapılarını aralıyor. Bu bölüm, Satoshi'nin bize armağan ettiği umudu ve özgürlüğü derinlemesine ele alıyor.Kaynak
Buyurun Konuşalım (20 Temmuz 2025) by Kafa Radyo
Bazı zamanlarda suskunluk konuşmaktan çok daha güçlü bir ifadedir.
Konuğumuz Nedret Öztokat Kılıçeri ile Albert Camus ve edebiyatı üzerine konuşuyoruz.
Büyük Sorular'ın bu bölümünde Sinan Canan'la insanın en kadim meselelerinden birini ele alıyoruz: İnsan kendini gerçekten yönetebilir mi?Bilinç, irade, öz denetim… Günümüz dünyasında dikkatimiz dağılmış, sosyal medya bildirimleriyle kuşatılmış ve sürekli dış etkilerle şekillenen bir birey olarak, hâlâ kendimize yön verebilir miyiz? Yoksa fark etmeden dijital çağın zombilerine mi dönüşüyoruz?Bu bölümde; öz kontrol, öz saygı ve öz disiplin kavramlarını masaya yatırıyor; bireyin kendi gündemini oluşturmasının, dış etkilerden bağımsız kararlar verebilmesinin yollarını tartışıyoruz. Satrançtan Matrix'e, pandemiden WhatsApp gruplarına uzanan bu derin sohbette, Sinan Canan bireysel farkındalığın gücüne dikkat çekiyor.
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bugünün temposu kimseye nefes aldırmıyor. Her şey hızla değişiyor, yetişmemiz gereken işler, mesajlar, hedefler bitmiyor. Ama bazıları bu hıza direnmeyi seçiyor. Yavaş yaşam gerçekten mümkün mü? Yavaşlamak bir lüks mü, yoksa ihtiyaç mı? Bu bölümde Emin ve Emine hızlı yaşam kültürünü, dijital dünyayı, kıyas baskısını ve sadeleşmenin yollarını konuşuyoruz. Belki de hayatın ritmini yeniden bulmanın zamanı gelmiştir. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro 1- Emin: [0:00] Sabah gözümüzü açar açmaz başlayan o koşuşturma. Mesajlar, toplantılar, sorumluluklar, yapılacaklar listeleri, hayaller... Üstüne üstlük her şeyin arasında durmak suç gibi hissettiriyor. Ne zaman gerçekten nefes aldık? Ne zaman hiçbir şey yapmadan sadece var olmanın tadını çıkardık? Bu bölümde yavaş yaşam kavramını konuşacağız. Bu hız çağında yavaşlamak mümkün mü? Yavaş yaşamak tembellik mi? Yoksa bilinçli bir tercih mi? Ve asıl soru, bu kadar koştururken nereye gidiyoruz? Eğer siz de zamanın nasıl geçtiğini anlamadan günleri tüketiyorsanız, belki bu bölüm size biraz durmak, düşünmek ve kendi ritminizi hatırlamak için bir fırsat sunabilir. Hazırsanız önce derin bir nefes alalım. Çünkü bu kez acelemiz yok. O zaman başlayalım. 1- Emin: [1:06] Nasılsın Emine abla? Nereye yetişmeye çalışıyoruz? 2- Emine: [1:07] İyiyim Emin. Konuşmanı dinledikten sonra daha iyi oldum. Sanki böyle bir meditasyona başlayacakmışız gibi hissettim. İyi geldi söylediklerin. Sen nasılsın? 1- Emin: [1:17] Ben de iyiyim. Bugün acelemiz yok. Sakin ve rahat bir bölüm çekeceğiz beraber. Biraz hayatın koşuşturmacasından uzaklaşıp kendimizi dinleyelim. Neden bu kadar hızlıyız? Ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz? Nereye yetişmeye çalışıyoruz? 2- Emine: [1:32] Evet İstanbul gibi bir şehirde yaşarken bu biraz gerçekten çok zor ama umarım başarabiliriz. 1- Emin: [1:38] Evet. Sen kendi hayatını değerlendirdiğinde sürekli bir şeylere yetişememe hâlinde mi hissediyorsun kendini? 2- Emine: [1:46] Ya ben kendimi aslında topluma kıyasla çok hızlı yaşıyor olarak görmüyorum. Genel olarak yapısal olarak daha sakin bir insanımdır ve yavaş hareket ederim bence. Çevreme ve aileme kıyasla diyeyim. Ama İstanbul'da yaşadığım için bu yavaşlık da gerçekten bana bir şeyleri kaçırıyormuşum hissiyatı veriyor. Yani hani herkes sürekli bir sürü bir şey yapıyor ama sen daha az şey yapıyorsun vesaire... Bu tarz şeyler biraz bana bir şeyleri kaçırıyormuşum hissiyatı veriyor. Sende durum nedir? Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Hayatımızın en zorlu, sürekli karşımıza çıkan problemlerinden biri var: Asıl çözülmesi gereken doğru sorun nedir? Bu, düşünme eyleminin ta kendisiyle ilgili bir soru. İnsan olarak, hayatta kalma sürecimizi daha az şiddetli hale getirmek için düşünüyoruz.Metin, özgür konuşmayı bu temel problemin bir çözümü olarak görüyor. Çünkü özgür konuşma olmadan özgür düşünce mümkün değil. Tıpkı doğru düşünce olmadan doğru konuşmanın mümkün olmaması gibi. "Aptalca" şeyler söylemeye ve düşünmeye cesaret etmeliyiz.Peki dikkatimizi neye vermeliyiz? Akıllıyız ama bilge değiliz. Dikkatimizi neye verdiğimize dikkat etme konusunda zayıfız ve bunun sorumlusu kısmen internetin çarpık teşvikleri ve bozuk para sistemimiz olabilir.İlerleme genellikle "makul olmayan adama" bağlıdır. Dehaya giden yolun 'çılgınlık'la kesişmesi boşuna değil. Onları susturursak, ne onlara kulak verebiliriz ne de kendi içimizdeki 'makul olmayan/dahi' kısımları dinleyebiliriz.Özgür ve engelsiz diyalog vazgeçilmezdir. Diyalog sayesinde başkaları bize nerede 'aptal' olduğumuzu veya kör noktalarımızı gösterebilir. Çünkü hepimiz, kendi özgün yollarımızla da olsa, 'aptalız' ve kör noktalarımız var. Önyargılarla başa çıkmak bireysel değil, kolektif ve dağıtık bir çaba gerektirir.Günümüzün sorunu, kamusal alanların olmaması ve özel platformları kamusal gibi kullanmaya zorlanmamız. Platformlar size ait değil; bu yüzden de-platforme edilme riski her zaman var. Bir skandal bahanesiyle anında 'kişiliksizleştirilebilirsiniz'.Bu yüzden 'Özgür Konuşma Platformu' bir oksimorondur. Gerçek özgür konuşma ancak protokollerle mümkün olur. Protokollerde kullanıcı değil, konuşmacısınız. Diller gibi, protokoller de izin gerektirmez. Arada bir aracı yoktur, dil (veya protokol) kendisi aracıdır. Diller ve protokoller ağ fenomenleridir.Medeniyetimizin bu kadar bağlı ama bir o kadar da sınırlamalarının ve bilgisizliğinin farkında olmadığı çok önemli bir zamandayız. Ses getiren para sistemleri ve özgür konuşmanın, toplumumuzu harika yapan işbirliğini ve dağıtık bilişi yeniden canlandırabileceği umudu var.Bu an, kişisel bir an. Nasıl ilerleyeceğinize siz karar vermelisiniz. Sizi sömüren makinede mi kalacaksınız, yoksa servetinizin, sağlığınızın, düşüncelerinizin ve konuşmanızın kontrolünü ele alacak mısınız? Bu karar size ait.Kaynak
Konuğumuz Sema Aslan ile Geniş Arazide Bir Ben üzerine konuşuyoruz.
Konuğumuz Devrim Çetin Güven ile Japon edebiyatını ve samurayları konuşuyoruz.
10 Haziran'da aramızdan ayrılan Türkiye'nin en tanınmış beyin cerrahı Prof. Gazi Yaşargil'i anıyoruz. Prof. Gazi Yaşargil kimdi ve beyin cerrahisine ne gibi yenilikler getirdi? Konuğumuz Prof. Ersoy Kocabıçak anlatıyor.
Helgi hélt utan um gæsahóp í morgun sem gekk ótrúlega vel. Helgi hringdi í Ágústu til að fá staðfestingu á vinuáttu sinni. Hjálmar sagði frá því þegar hann lærði að hjóla. Hæhæ verður 6 ára þann 17. júní og erum við rosalega þakklátir okkar hlustendum.IG: helgijean & hjalmarorn110Takk fyrir að hlusta - og munið að subscribe'a!