Bak Ne Diyorum

Hosgeldin, 2020 başında asla olmayacak şeyler listesi yapılsaydı, 2020 ön gösterimi olurdu sanırım. Kendi karantinamızda yaşadıgımız duygu degişimleri bizi ordan oraya savurdu, karıştırdı, uğraştırdı. Peki normalleşme sürecine girebildik mi hepimiz? Bu süreçte yaşadığım sancılı süreçler, aslında ne kadar sıg sularda, derine açılmaktan korkarak, yaşadıgımı farkettirdi. Kendi gökyüzümün sonsuz oldugunu düşünürken sadece küçük bir çerçevede hayata baktıgımı kendimi kısıtlı bir alana mahkum ettigimi farkettim. Hayallerimiz ve hedeflerimiz bizim sınırlarımızı ve aynı zamanda gücümüzü belirleyen çıkıs noktalarıdır. Peki sen gercekten sonsuz bir gökyüzüne mi yoksa küçük bir tuvale mi bakıyorsun? Elbet söyleyeceklerin vardır... O zaman seni su linke alalım :) https://curiouscat.me/baknediyorum

Merhaba,  Bak Ne Diyorum ve ben seni baya özledik. Curious.catten verdiğin  cevaplarla podcasti şekillendirmeye devam ediyoruz. Bir önceki bölüm sonrasında anonim gelen bir soru ile ilgili konuşuyoruz. Geçmişi geçmişte bırakabilir miyiz? Hiç izi kalmaz mı? Kalan bu iz sadece hoş bir anı mı yoksa bizi derin bir çukura sokan nefretmiz mi? Tam şuanda geçmişe dönüp baktığımızda sadece ağırlık hissediyorsan bu konuda konuşmaya ihtiyacın vardır belki de... Peki senin şuan affedilecekler listendeki olaylar nedir? Haydi curious.catten yanıtlarını bekliyorum. https://curiouscat.me/baknediyorum

Bir önceki bölümde sizin doğru zamanınızın ne oldugunu sormuştum... Gelen cevaplar başka bir soru sormama neden oldu. Dogru zamanı ya önceden biliyorsak, hissediyorsak? Farkındayım ki hepimizin içinde bir süper güc yatıyor. Bize harekete gecmemizi söyleyen ve yönlendiren. Bunu icten ice duyarken ya bu sesi bastırıyor ve kendimizi korku duvarlarımıza hapsediyorsak? Hadi çevremize sardıgımız bu duvarları birer birer kaldırarak ise başlayalım ve harekete gecelim... Podcast sonundaki soruma cevaplarını ve yorumlarını asagıdaki linkten bana ulaştırabilirsin... İsin en güzel tarafı senin kimligini asla bilemeyecek ve sorgulayamayacak olmam. Mesajlarını bekliyorum. https://curiouscat.me/baknediyorum

Sohbet masamıza tekrardan hoş gedin. Konuşmaya başlamak büyük bir barajın kapaklarını açmak gibi. Düşünceler zihin akışı içinde kelimelere dönüşürken her seferinde daha hızlı dökülüyor dilden. Bu bölümde Doğru Zaman, Sabretmek, Kabullenmek üzerine konuşmaya başlıyoruz. Nedir doğru zaman? Ne zaman gelir? Peki sen doğru zamanı nasıl bekliyorsun? Korkuyla, mutsuzlukla, umutla? Hadi biraz düşünerek ve konuşarak hayatı kendimize çekilir hale getirelim ne dersin? Unutmadaan podcastin sonundaki soruya cevabını ve mesajlarını bekliyorum... İnstagram: bbusrakaradan

Herkese merhaba, podcast kanalıma hoşgeldiniz..Son zamanlarda beni oldukça heyecanlandıran, podcast için küçük Büşra için büyüük olan bu adımı sonunda atıyorum. Peki burada ne mi konuşacağız? Aslında kafamda pekçok düşünce konuşulacak oldukça konu var. Ama temelde ben neydim, nereye geldim ve nereye gitmek ne olmak istiyorum? İşte bundan bahsedeceğim. Büşra özelinde değil insan olarak… insan olarak kafamın ve kalbimin içindekiler, duygularım, düşüncelerim doğru bildiklerim ve aslında büyük yanlışlarım… Yani senden, benden kısaca bizden bahsedeceğim. Uzun olmasını dilediğim ve içimde büyük büyük volkanları canlandıran bu yolculukta en çok desteğine ihtiyacım var. Evet senin, senin dinlemene bana bu yolda destek olmana ihtiyacım var. Kim olduğun, düşüncen, yaşayış tarzın bunlardan arınmış sadece bir masada karşılıklı oturmuşuz da sohbet ediyormuşçasına beni dinlemeni dilerim… Hazır mısın? Bak ne diyorum?