POPULARITY
Categories
Sövmek çok çirkin bir günâhtır. Fakat abdesti bozmaz. Zira bir şeyin büyük günâh olması başka bir şey, abdesti bozucu olması daha başka bir şeydir.Şemsu'l-Eimme es-Serahsî (r.âleyh) el-Mebsut adlı eserinde, Hz. Aişe (r.anhâ) günlük konuşmalarında küfürlü sözler kullanan kişiler hakkında şöyle buyurmuştur:“Kuşkusuz bir takım halleriniz vardır ki abdestsizlikten daha da kötüdür. Bu yüzden abdestinizi tazeleyin.”Hz. Aişe (r.anhâ) validemizden; küfürlü söz kullananlar hakkında rivayet edilen bu söz, abdest üzerine abdest almaları günâhlarına kefaret olsun diyedir. Yani abdest almaları vacip değilse de müstehaptır.TÜKÜRÜĞÜNDE KAN GÖREN BİR KİMSENİN ABDESTİ BOZULUR MU?Bu meseledeki hüküm, tükürük veya kandan galip olana göredir. Yani eğer tükürük kana galip olursa abdest bozulmaz. Kan tükürüğe galip olursa abdest bozulur. Galip olana itibar edilmesinin gerekçesi ise şudur:Tükürük galip olduğu zaman kan, kendi kuvvetiyle çıkmamış belki onu tükürük çıkarmıştır. Kan galip geldiğinde ise kendi kuvvetiyle çıkmış olur. Eğer tükürükle kan eşit olursa kıyâsa göre abdestin bozulmadığına hükmedilecek olsa da, istihsân yolu tercih edilmiş ve abdestin bozulduğuna hükmedilmiştir. Abdullah b, Mes'ud (r.a.)'den şöyle rivayet edilmiştir: “Bir şeyde bir yönüyle helal ve diğer yönüyle haram bir araya gelirse,haram hükmü helâle galip gelir.”(Suâlli Cevaplı İslâm Fıkhı, c.1, s.217-221)
Günümüzde kandil gecelerinde, kadın erkek karışık, hatta bazen cami avlularında “tasavvuf müziği” adı altında konserler verilmektedir. Asırlardır, kandil geceleri, Kur'an-ı Kerim ve mevlid okunarak, namaz kılınarak, fakir fukara sevindirilerek ihya edilirdi. Artık bunlar geride kalacakmış. Batı ile her konuda dinlerarası “hoşgörü” tesis ediyoruz ya, bunun için onlara dini açıdan da benzememiz, uyum içinde olmamız lazımmış. Madem ki onlar kilisede, ibadet olarak “kilise müziği” çalıyorlar, bizim de aynı gaye ile “tasavvuf müziği” çalmamız gerekiyormuş. Daha önce de, ilahiyatçı bir profesör yazısında, “Yirmi birinci yüz yılda yaşıyoruz, dinde de değişim şart. Bunun için Kur'an felsefeleşmeli, Kur'an tefsirleri yeniden gözden geçirilmelidir, zamana göre yeniden yorumlanmalıdır.Ben Londra'da kilisede, felsefe konuşmaları, Beethoven ve Mozart'tan örnekler dinledim. Resim sergileri izledim. Kilisede olanlar, camide de olmalıdır.” diyordu. Bütün bunlar, dinde reform yapılarak İslamiyetin protestanlaştırılması, kiliseye benzetilmesi gayretleridir. İbni Arabi (k.s.) Hz. Müsamere adındaki kitabında bir hadisi aktarıyor: “Bir zaman gelir ki, müslümanlar birbirlerinden ayrılır, parçalanırlar. Dinden uzaklaşıp, kendi düşüncelerine, görüşlerine uyarlar. Kur'an-ı Kerim'i mizmarlardan (çalğıdan) şarkı gibi okurlar. Sevap için değil, keyif için okurlar. Böyle okuyanlara ve dinleyenlere hiç sevab verilmez. Allâhü Teâlâ bunlara lânet eder, azap verir.” Dinimize göre, müzik ile ibadet, necasetin, idrarın zemzem ile karıştırılması gibidir. Dolayısıyla, samimi bir Müslümanın yapacağı iş değildir. Bu tür teşebbüsler, dine Hıristiyanların ibadetlerini sokarak İslamiyeti bozmak isteyen sinsi düşmanların, art niyetli kimselerin işidir.(Mehmet Oruç, Dinler Arası Diyalog)
Allâh (c.c.) dostlarıyla sık sık irtibat kurmalı ve onların meclislerinde çok bulunmalıdır. Böyle yapmak hem din işlerine güç verir hem de hayır ve berekete sebep olur. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sana kendisi ile dünya ve ahirette kurtuluşa ereceğin, dinini güçlendiren bir şeyi bildireyim mi? İşte o, Allâhü Te'âlâ'yı ananların meclislerine devam etmendir. Yalnız kaldığın zaman da dilini Allâhü Te'âlâ'nın zikriyle devamlı meşgul tutmandır.” (Mişkat) Allâh ehli olanların kimler olduğunu araştırmak çok önemlidir. Allâh ehlinin alâmeti sünnete uymaktır. Çünkü Allâhü Te'âlâ Hazretleri, kendi sevgili Peygamber (s.a.v.)'ini ümmetin hidâyeti için örnek olarak göndermiştir. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulmaktadır: “(Ey Resûlum) de ki: “Eğer siz Allâh'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allâh da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allâh çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” (Âl-i İmrân s. 31) Kim Peygamberimiz (s.a.v.)'e tam bir şekilde uyarsa, o gerçekten Allâh ehlidir. Kim sünnete uymaktan ne kadar uzaklaşırsa, o kadar Allâh'a yakınlıktan da geri kalır.Tefsir alimlerinin yazdığına göre “Kim Allâhü Te'âlâ'yı sevdiğini iddia eder de Resûlullâh (s.a.v.)'in sünnetine karşı çıkarsa, işte o yalancıdır. Çünkü sevginin usulü ve aşkın kanununa göre, kişi birini sevdiğinde onun evini, kapısını, duvarını, avlusunu, bahçesini hatta köpeğini ve merkebini bile sever.” Özet olarak, bir kişinin Allâh dostlarından olduğu araştırıldıktan sonra, onunla ilişkileri geliştirmek, onu sık sık ziyaret etmek, onun ilminden istifade etmek, dinde yükselmeye sebeptir. Aynı zamanda bu Peygamberimiz (s.a.v.)'in bir emridir. Bir hadîste şöyle buyurulmuştur: “Cennet bahçelerine uğradığınızda bir şeyler elde ediniz.” Sahâbeler, “Ya Resûlallâh, Cennet bahçeleri nedir?” diye sorunca, “İlim meclisleridir!“ buyurdu.(Misvâk Neşriyât, Hakk Yolda Kılavuz Ömer Muhammed Öztürk)
Resûlullâh (s.a.v.)'in amcası Ebû Tâlib; dedesi Abdulmuttalib'in vefatından sonra çocuk iken Resûlullâh (s.a.v.)'in bakımını üstlendi. Resûlullâh (s.a.v.) gençlik dönemine girdiği sıralarda amcası Ebû Tâlib ile birlikte ticaret yaptı. Daha sonra Hz. Hatice (r.anhâ)'nın ticaret işlerini yürüttü. Resûlullâh (s.a.v.) evleneceği zaman Hz. Hatice (r.anhâ) ile nişanlanmasını tebrik ederek Hz. Hatice (r.anhâ)'nin mehirini kendi malından verdi. Resûlullâh (s.a.v.)'e peygamberlik gelince Ebû Tâlib onu ciddi bir şekilde savundu. Onun bu duruşu kendisini İslâm tarihinde önemli bir şahsiyet yapmıştır. Ebû Tâlib, Resûlullâh (s.a.v.)'i tam manasıyla koruyan kişi olmuştur. Ebû Tâlib halkı arasında nüfuzu ve üstün yeri olan bir kimse idi. İslâm düşmanlarının onu çiğneyip Resûlullâh (s.a.v.)'e ulaşması mümkün değildi.Kureyş kâfirleri Ebû Tâlib'e gelerek ondan yeğenini susturmasını istiyor, putlarına hakaret edip dinlerine dil uzatmasına son verdirmesini istiyorlardı. Ebû Tâlib bu isteği kâbul etmemişti. Bir keresinde ona gelen heyet haykırarak şunları söylemişti: “Ey Ebû Tâlib! Sen içimizde şerefi ve yeri yüksek, aynı zamanda yaşı ilerlemiş birisin. Bizler kardeşinin oğlunun faaliyetlerine son verdirmeni istedik. Fakat sen bunu yapmadın. Bizler babalarımıza dil uzatılmasına düşüncelerimizin aptalca olduğunun söylenmesine asla sabretmeyeceğiz. Sen isteklerimizi yerine getirmezsen sana ve yeğenine saldıracağız. İki taraftan birisi mahvedilip yok olana kadar…” Ebû Tâlib'e yapılan bu tehdit bir fayda sağlamadı. O kesinlikle yeğenin tarafında yerini aldı. Onun şu şiiri onun durumunu anlatmaktadır: “Vallâhi onların hiçbiri ulaşamaz asla sana. Yer altına gömülüp yastık olmayınca toprak bana.”(Muhammed Mütevelli Şaravî, Cennetle Müjdelenen On Sahâbî, s.111-112)
Ümmü Süleym (r.anhâ) şöyle dedi: “Bir gün Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in yanında bulunuyordum.Şöyle buyurdu: “Ey Ümmü Süleym! Müslüman bir anne-babanın üç çocuğu vefât ederse, Allâhü Teâlâ o çocuklara olan merhameti sebebiyle o anne babayı mutlaka cennete koyar. ”Bunun üzerine ben: “İki çocuğu vefât etse, yine cennete girerler mi?” diye sordum. “Evet, iki çocukları vefât etse yine cennete girerler.” Bu hadis-i şerifte, çocuğu ölen müslümanların gönül yaraları sarılmakta, acıları teskîn edilmektedir.Vaktiyle çocuğunu kaybeden böyle dertli bir baba, Ebû Hüreyre (r.a.) ile karşılaştı ve ondan, bu konuda Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'den duyduğu gönül ferahlatan bir müjde olup olmadığını sordu.O da Gönüller Sultanı (s.a.v.) Efendimiz'den duyduğu şu müjdeyi verdi: “Sizin çocuklarınız,cennette gönüllerince dolaşır, istedikleri saraya girip çıkarlar. O çocuklar âhirette anne ve babalarıyla karşılaşırlar, tıpkı benim senin şu elbisenin kenarından tuttuğum gibi onlar da anne ve babasının ellerinden tutarlar, Allâhü Teâlâ kendilerini hep berâber cennete koyuncaya kadar onların ellerini bırakmazlar. ”Anna babanın, kendilerinden önce âhirete gönderdikleri yavrular, orada anne ve babalarına sahip çıkacaklar ve onları cehennem ateşinden koruyacaklar. Çünkü Allâhü Teâlâ o küçük yavruları anne ve babalarından daha çok sevdiği için,onlara bu yetkiyi verecek, böylece hem onları,hem de anne ve babalarını sevindirecektir.Sultân-ı Enbiyâ (s.a.v.) Efendimiz bu müjdeyi önce üç yavrusunu âhirete yolcu edenler için vermiş, sonra iki çocuğu vefât edenlerin de bu güzellikten istifâde edeceklerini söylemiştir. Ancak bir çocuğunu âhirete şefâatçi olarak gönderenlerin de bu müjdeden nasiplenecekleri anlaşılmaktadır.Önemli olan, bu şuur ile onların acısına sabretmek ve bu sabırlarının mükâfatını Allâh (c.c.)'dan beklemektir.(İmâm Buhârî, Edebü'l-Müfred, c.1, s.187-189)
Efendimiz (s.a.v)'in bizlere vasiyetlerinden biri, en koyu düşmanımız da olsa, komşularımızı küçümsemememiz, onlara hakârette bulunmamamız, aksine olarak iyiliklerde bulunmamız hakkındadır. Şu husus iyi bilinmeli ki, bize en yakın komşularımız yazıcı melekler ile Hâkk Teâlâ'dır.O halde ilk önce onların hukukuna riayet etmeliyiz. Hâkk Teâlâ şöyle buyurmaktadır: “Allâh ve melekleri, sizlere, komşularınızdan daha yakın bulunmaktayız. Fakat sizler bizleri göremiyorsunuz.” (Vakıa s. 85) Hâkk Teâlâ'nın bütün haklarını ödemek, yasakladığı hususlardan kaçınmak,buyruklarını yapmakla mümkündür. Bu ise Allâh (c.c.)'un buyruklarına âsi olmamak, kötü kokuları koklamamak, kötü sözlerden kaçınmak, şeytanî ahlâk ve huylardan uzak durmakla gerçekleşmiş olur.Bir komşunun hakkını ödemek demek, gıybetini yapmayıp, hakkında iyi konuşmak demektir.Pişirilen yemeklerden, özellikle bayram ve aşure günlerinde ona ikrâm etmek demektir.Komşusu fakir ise, kendi çocuklarını giydirdiği gibi onları da giydirmek, aldığı meyvelerden, helva ve tatlılardan onlara da ikrâm etmektir. Komşusunun her türlü korkusunu izâle etmeye çalışmak demektir.Nitekim Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'den şu hadîs rivayet edilmiştir: “Allâh (c.c.)'a ve âhiret gününe imânı olanlar, komşusuna kötülük yapmasın.” (Müslim) Başka bir hadiste; adamın biri Efendimiz (s.a.v)'e, “Ey Allâh'ın Resûlü! Ben filânca oğullarının sokağında oturuyorum. Bana en çok düşmanlık gösterenler, bana yakın olan komşularımdır” dedi. Efendimiz (s.a.v.), Ebû Bekir, Ömer ve Ali (r.a.e.)'e haber göndererek mescide gelmelerini ve mescid kapısının önünde, “Ey ahali! Dikkat edin. Bir mahallede kırk ev birbirine komşu sayılır. Komşusu şerrinden emin olmayan bir kimse Cennet'e giremez” diye bağırmalarını buyurmuşlardır. (Taberanî)(İmâm Şarani, Büyük Ahidler, s.939-941)
Join Dr Brad Leech and ambassador Lisa Costa-Bir on her inaugural podcast on all things gut inflammation. Brad breaks down the importance of functional testing for assessing inflammation, with a detailed discussion on interpreting the four major tests: calprotectin, lactoferrin, occult blood and secretory IgA. Learn about the importance of personalising treatment for patients with gut inflammation and how to effectively use (and dose) key anti-inflammatory herbs and nutrients for optimal efficacy. Clinical take-homes for use in your practice will also include dietary recommendations and an interesting discussion on colon cleansing. COVERED IN THIS EPISODE (00:50) Welcoming Dr Brad Leech (02:02) Intestinal inflammation vs intestinal permeability (03:29) Signs and symptoms of intestinal inflammation (06:43) Functional assessments for intestinal inflammation (23:41) How the microbiome influences intestinal inflammation (36:05) When should we test our patients? (42:07) Treatment options for combating intestinal inflammation (46:32) Which diets improve intestinal inflammation and why? (50:00) Colon cleansing: do or don't? (53:08) Thanking Brad and key takeaways Find today's transcript and show notes here: https://www.bioceuticals.com.au/education/podcasts/intestinal-inflammation-clinical-definition-testing-treatment Sign up for our monthly newsletter for the latest exclusive clinical tools, articles, and infographics: www.bioceuticals.com.au/signup/ DISCLAIMER: The information provided on fx Medicine by BioCeuticals is for educational and informational purposes only. The information provided is not, nor is it intended to be, a substitute for professional advice or care. Please seek the advice of a qualified health care professional in the event something you learn here raises questions or concerns regarding your health.
Bir zamanlar cep telefonu piyasasında %40'tan fazla pazar payına sahip olan firma 2010 itibariyle bu oranı neredeyse sıfıra indirmeyi nasıl başardı?
Gazze'de ateşkes için çabalar sürerken, üstelik Hamas hazırlanan teklifi kabul ettiğini duyurmuşken İsrail, katliamı yeni bir aşamaya taşımaya hazırlanıyor. Ordu, Gazze'yi topyekün işgal planının ilk aşamasını başlattığını duyurdu. Zaten diken üstünde bekleyen halk yoğun bombardıman altında. Kentten kaçışlar başladı. Gazzeliler, daha güvenli yerlere gitmeye çalışıyor. İsrail'de 60 bin yedek asker göreve çağrıldı. Saldırılar ve abluka nedeniyle kentte kıtlık yaşanıyor ve bu resmen Birleşmiş Milletler tarafından kabul edildi. Açlık nedeniyle ölümler yaşanıyor. Netanyahu, “Hamas'ın, ateşkesi kabul etmesi bir şey değiştirmez, Gazze'yi ele geçireceğiz. İsrail'in kabul edebileceği şartlarda derhal müzakerelere başlanması için kurmaylarıma talimat verdim” dedi. Türkiye, İsrail'e tepkilerin artırılması için çabalarını sürdürüyor. İslam İşbirliği Teşkilatı pazartesi günü Türkiye'nin çağrısıyla toplanacak. Bir yanda ateşkes çabası, diğer yanda İsrail'in Gazze'yi toptan işgal girişimi var. Kayıttayız'da bu hafta Gazze'de yaşanan dram ve işgal planı konuşuldu.
„Vienas geriausių sprendimų mano gyvenime buvo palikti Vilnių“, - taip sako dirbtinio intelekto mokymų treneris, „WhyAI“ įkūrėjas Antanas Bernatonis. Vaikinas sako, kad prieš 3 metus suprato, kad miesteliuose jaučiasi daug geriau, nei mieste ir gyvenimą sostinėje iškeitė į Švenčionėlius, o dabar lėtesniu ir ramesniu gyvenimo tempu džiaugiasi Birštone.Lietuvos jaunimas vis mažiau dirba. Valstybinės duomenų agentūros duomenimis, po pandemijos 15–24 m. amžiaus žmonių užimtumas sumažėjo kone dvigubai. Kodėl vis mažesnė dalis jaunų žmonių dirba ir iš kur gauna pinigų kasdienėms išlaidoms?Vidury dienos Vilniaus centre, prie judrios autobusų stotelės, du vyrai užpuola jauną vaikiną ir išplėšia iš jo rankų telefoną. Ar, matydami tokį incidentą, įsikištumėte? Praėjusią savaitę tokioje situacijoje atsidūrusi vilnietė ne tik skubiai iškvietė policijos pareigūnus, bet ir nusivijo vagis. Su policijos pagalba viskas baigėsi gerai: vagys sugauti, telefonas sugrąžintas. Kada svarbu nelikti abejingiems, o kada rizikuojame savo ir kitų saugumu?Poryt, priešpaskutinį vasaros penktadienį, vilniečiai ir miesto svečiai kviečiami praleisti laiką augalinio maisto piknike. Kūdrų parkas vienai dienai taps žaliosios gyvensenos populiarinimo centru – čia lauks įvairių virtuvių gardumynai, įkvepiančios diskusijos, edukacijos bei gyva muzika po atviru dangumi. Renginį organizuoja nevyriausybinė organizacija „Augalyn“ kartu su „Vilnius – Europos žalioji sostinė 2025“.Gyvybės mokslų centro tyrėjai siekia išsiaiškinti, kaip hormoniniai pokyčiai veikia moterų emocinę būseną menstruacijų ciklo metu. Mokslininkų vykdyta apklausa parodė, kad dauguma tyrimo dalyvių kas mėnesį patiria priešmenstruacinį sindromą, o sunkesnė jo forma - priešmenstruacinis disforinis sutrikimas, Lietuvoje apskritai nėra diagnozuojamas. Ką gali pakeisti nauji duomenys?Ved. Darius Matas
„Vienas geriausių sprendimų mano gyvenime buvo palikti Vilnių“, – taip kalba dirbtinio intelekto mokymų treneris, „WhyAI“ įkūrėjas Antanas Bernatonis. Jis prieš trejus metus teigia supratęs, kad miesteliuose jaučiasi daug geriau nei mieste ir gyvenimą sostinėje iškeitė į Švenčionėlius, o dabar lėtesniu ir ramesniu gyvenimo tempu džiaugiasi Birštone.Ved. Darius Matas
Geçtiğimiz programda Doç. Dr. Bülent Özmen ve Murat Sungur Bursa ile 26 yıl sonunda geldiğimiz noktayı konuşmuştuk ve bu kez Değirmendere özelinde gelinen noktayı ve süreçteki önemli olayları, kararları 17 Ağustos 1999 döneminin Değirmendere Belediye Başkanı Ertuğrul Akalın'a soruyoruz. Bir zamanlar ilçe olan Değirmendere, şimdi Kocaeli ilinin Gölcük ilçesine bağlı bir mahalle.
In this podcast, clinical herbalist Todd Mansfield joins naturopath Lisa Costa-Bir to explore the under-recognised role of small intestinal fungal overgrowth (SIFO) in chronic gut dysfunction - especially in cases where SIBO treatment has repeatedly failed. Together, they unpack the clinical presentation of SIFO, from systemic symptoms to stubborn digestive complaints, and discuss how to differentiate fungal overgrowth using tools like organic acids testing (OAT), fatty acid fractions, pancreatic elastase results, and bowel motility assessments. Todd shares his comprehensive herbal strategy - including horopito, galangal, and magnolia bark - as well as probiotic, prebiotic and postbiotic interventions, with detailed commentary on dosing, mechanisms, and synergistic effects. This episode is a must-listen for practitioners managing complex or treatment-resistant gut presentations, offering a new lens to evaluate and address chronic dysbiosis, inflammation, and relapse-prone cases. Covered in this episode: (00:58) Welcome Todd Mansfield (04:23) Candida is meant to be there? (05:53) Sign and symptoms of fungal overgrowth? (10:17) From commensal to problem (13:16) Antibiotics (17:18) Autoimmunity and SIFO (20:51) SIFO testing (25:29) B2 deficiency (30:50) Management strategies (38:11) Dysbiosis (39:46) Herbal tinctures? (45:57) Length of treatment (48:03) Probiotics? (52:10) Prebiotics (56:09) Liposomal glutathione? (59:22) Anti-candida diets (1:01:47) Final remarks Find today's transcript and show notes here: https://www.bioceuticals.com.au/education/podcasts/sifo-the-unusual-suspect Sign up for our monthly newsletter for the latest exclusive clinical tools, articles, and infographics: www.bioceuticals.com.au/signup/ FX DISCLAIMER: The information provided on fx Medicine by BioCeuticals is for educational and informational purposes only. The information provided is not, nor is it intended to be, a substitute for professional advice or care. Please seek the advice of a qualified health care professional in the event something you learn here raises questions or concerns regarding your health.
Kamu işçilerinin toplu sözleşmelerinin ardından dört milyon kamu emekçisini (İşçi sınıfının parçası olduğumuzu vurgulamak için kamu emekçisi kavramını kullanıyoruz ve emir alan anlamını içerdiği için memur kavramını tercih etmiyoruz) ve iki buçuk milyon emekliyi ilgilendiren Türkiye'nin en büyük ve kapsamlı toplu sözleşme süreci başladı. Kamu işçisinin sözleşmesi devletin grev yasağı ve sendika ağalarının ihaneti ile sefalet koşullarında sonuçlandı. Kamu emekçilerini de farklı bir akıbet beklemiyor. Ama kamu işçisini memura, memuru kamu işçisine kırdırma politikaları bitmiyor. Bir taraf #MemuraKepçeyleİşçiyeKaşıkla diye etiket yapmış sosyal medyada memura sallıyor, öteki taraf #İşçiyeVarMemuraYok diye işçiye çemkiriyor. İşçiyi emekçiyi dibe doğru yarıştırmaya çalışıyorlar. Bunun sonunun sefalette eşitlenmek olacağı açık. Bizim etiketimiz olsa olsa #İşçiMemurEleleGenelGreve olur.
Bugün 11 ağustos 2025 #doğatakvimi
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bu bölümde birbirimizin genel kültürünü test ediyoruz! Farklı konulardan sorular soruyor, üç ipucu ile doğru cevabı tahmin etmeye çalışıyoruz. Siz de dinlerken ipuçlarını takip edin, cevaplarınızı bizimle karşılaştırın. Bakalım kaç soruyu bizden önce bulabileceksiniz?
Bir takipçimizin sorusu üzerinden Kıvılcım'la yapay zeka (AI) üzerine yaptığımız sohbetin ilk bölümü. * İnsanoğlu düşünmeye bu kadar mı gocunuyordu arkadaş falan diyorum.Kime kitap tavsiye etsem “abi bunu vereyim yapay zekaya özetini çıkartsın diyor.” Tamam olsun çıkartsın tabii de yani... Ben hani o yüzden tavsiye etmedim ki. Ben yapay zeka ile yaparım onun muhabbetini çok tatminkar olmaz ama ben senin o kitaba bakışın nasıl olacak ve bir miktar böyle konuşabilmek için de onu tavsiye ediyorum ve ben insanlardanaçtığım mevzulardan besleniyorum.* Pusulasızız bir şeyiz biz nasıl geldik buraya ya nereden niye geldik ki falandiyecek bir durumda kalıyoruz.* Söylenende bir anlam bulmaya, hani küçük bir çocuk bir şeylersöylediğinde bir iki cümle kurduğunda aa ne kadar akıllıca şeyler söylüyor falan demeye insanoğlunun bir eğilimi var. Yani ne kadar akıllı çocuk bilmem ne falan. Evet, hakikaten akıllı ama işte ne bileyim bir yetişkinin anında cevap vereceği bir soruyu sorduğunuzda “ık” diye kalıyor. Niye ık diye kalıyor? Çünkü hani o bilgi özümsenmiş ya da işte sindirilmiş bir bilgi ya da yaşanmışlığa dayanan bir bilgi değil.Keyifli dinlemeler.[Kayıt tarihi: 8 Temmuz 2025]Güncellemelerden haberdar olmak ve daha fazlası (bölüm notları, soru ve yorumlarınız) için: tersaci.substack.com Twitter: @trscbrs @kivilgymNot: Twitter Spaces üzerinden iki defa kopan bağlantının ikinci bölümünü de yakında yükleyeceğim. This is a public episode. If you'd like to discuss this with other subscribers or get access to bonus episodes, visit tersaci.substack.com/subscribe
Bir Başka Gündem tüm hızıyla devam ediyor.Haftanın gündeminde şunlar var:Gazetecilik ülkemizde neden bu durumda? (Bir örnek olay üzerinden)Türkiyelilik ve Türklük tartışması1,5 milyar dolar maaş diye bir şey olabilir mi?Yapay zekanın Netflix'i Showrunner13 milyar ışık yılı uzaktan bir selam var dünyayaİyi dinlemeler.Biliyorsunuz Yeni Haller sizlerin desteğiyle yayın hayatına devam eden bir podcast kanalı.Beni aşağıdaki link'lerden destekleyebilirsiniz:www.patreon.com/yenihallerYeni Haller'in bir de Buy Me A Coffee hesabı var artık. Buradan destek olmak çoook daha kolay. Patreon'da sorun yaşayanlar için açtım efendim. Buyurun:https://www.buymeacoffee.com/yenihallerBölümde bahsi geçen Yeni Haller'in T24 Youtube kanalındaki özel içeriklerine şuradan ulaşabilirsiniz:T24 Youtube Yeni Haller ListesiBana ulaşmak için:https://www.instagram.com/eray_ozerhttps://twitter.com/ErayOzeryenihallerpodcast@gmail.com
*Bu bölüm Hiwell hakkında reklam içerir. Yaşamak denen şey öyle kitaplardan falan değil hayatı gerçekten yaşayanlardan öğreniliyor, buna eminim artık. Bir senedir Bali'nin yerli insanlarından öğrendiklerimi bu bölümde anlatıyorum. Hiwell'den faydalanmak için tıklayın.Hiwell'de ilk seansınız aşağıdaki kodla sadece 499 TL!Kod: merdiven499Daha önce seans satın almış ve yeniden almak isteyenler için indirim kodu: 15merdiven
Peribacası Fakültesi rektör dekan ve profesörü Dr. Güleç sizin için çalışmaya devam ediyor. Bir önceki bölümde üniversite okumanın boş iş olup olmadığını konuşmuştuk. Bu bölümde de TÜİK'in açıkladığı "2024'ün en çok kazandıran meslekleri" listesini göz önüne alarak; ne okuyalım, neden okuyalım, akıllıca tercih nasıl yapalım, neye göre meslek seçelim bunları konuşuyoruz. ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını keşfet!
Mindaugas Sinkevičius apsisprendė nesiekti premjero posto, nepaisant to, kad būtent jis sulaukė didžiausios socialdemokratų skyrių paramos. Kiti pagrindiniai kandidatai - Inga Ruginienė, Juozas Olekas ir Robertas Duchnevičius sulaukė panašios skyrių paramos. Buvo pasiūlyta ir naujų kandidatų - susisiekimo ministras Eugenijus Sabutis ir švietimo ministrės patarėjas Rimantas Vaitkus.Generalinė prokurorė Nida Grunskienė komentuos Gaižiūnų poligone surasto bepiločio orlaivio patekimo į Lietuvą aplinkybių tyrimą.Birželį nuo pareigų nušalintas karinės žvalgybos vadas Elegijus Paulavičius abipusiu susitarimu su krašto apsaugos sistemos vadovybe palieka karinę tarnybą, o tarnybinis patikrinimas dėl jo elgesio su pavaldiniais yra nutraukiamas. Karinės žvalgybos vado advokatas pranešė, kad Paulavičius atsiims ieškinį teismui dėl nušalinimo nuo pareigų birželį.Žemės ūkio ministerija stebi sudėtingą situaciją Lietuvos žemės ūkio sektoriuje, susijusią su daug aukštesniais nei kaimyninėse šalyse grūdų džiovinimo įkainiais.Klaipėdoje šiandien savo jėgas išmėgino paplūdimiuose budintys gelbėtojai, kurie varžėsi tradiciniame čempionate. Na ir šiemet jie juokauja, jog vasaros – nėra, esą dienas, kai nebuvo iškelta maudytis draudžianti raudona vėliava, galima suskaičiuoti kone ant rankos pirštų. Tai kokia gi ši vasara gelbėtojams, ar daug darbo jie turėjo?Ved. Agnė Skamarakaitė
Renkler Neden Sadece Bir Görsel Tercih Değil, Bir Strateji?Renkler hayatımızın her alanında bize bir şeyler fısıldar. Duygularımızı tetikler, kararlarımızı etkiler, güven verir ya da heyecanlandırır. Bu yüzden bir markanın rengi asla tesadüf olamaz. Bu bölümde, renklerin insan psikolojisi üzerindeki etkisinden başlayarak markaların neden ve nasıl bu kadar dikkatli şekilde renk stratejisi oluşturduğunu detaylıca konuşacağız.Renklerin İnsan Psikolojisi Üzerindeki EtkisiKırmızı neden iştah açar? Mavi neden güven verir? Yeşil neden huzurla eşleştirilir? Sarı neden dikkat çeker ama aynı zamanda neden rahatsız edici olabilir? Bu soruların yanıtı beynimizin derinliklerinde yatıyor. Renkler, bilinçaltımızla iletişim kuran en güçlü araçlardan biridir. Bu yüzden pazarlamada kullanıldığında, müşterinin karar verme sürecini doğrudan etkiler.Markaların Renk Seçimindeki Stratejik KararlarCoca-Cola'nın kırmızısı, Facebook'un mavisi, Starbucks'ın yeşili… Bunlar sadece estetik tercihler değil, marka kimliğiyle bütünleşmiş bilinçli seçimler. Bu bölümde, dünyaca ünlü markaların neden bu renklere yatırım yaptığını, bu renklerin markaya kattığı değerleri ve tüketiciyle kurduğu bağı detaylı örneklerle ele alıyoruz.Hedef Kitleye Göre Renklerin Anlamı Nasıl Değişir?Bir genç için canlı renkler heyecan vericiyken, bir profesyonel için koyu renkler daha güven verici olabilir. Kadın-erkek, yaş grubu, kültürel arka plan gibi demografik değişkenler renk algısını tamamen değiştirebilir. Bu yüzden renk seçerken sadece “güzel duruyor” demek büyük bir hata olur. Doğru renk, doğru kitleyle duygusal bağ kurar.Duygulara Dokunan Renk Stratejileri Nasıl Oluşturulur?Markanızın ruhunu, değerlerini ve vizyonunu yansıtan renkler seçmek, doğru bir iletişim kurmanın ilk adımıdır. Bu bölümde, sıfırdan bir marka yaratırken renk paletinin nasıl seçilmesi gerektiğini, mevcut bir markada nasıl dönüşüm yapılabileceğini ve sektörel farklılıklara göre hangi renklerin öne çıktığını anlatıyorum.Dönüşüm Odaklı Renk Kullanımı: Sadece Güzel Olması YetmezDijital pazarlamada renk, dönüşüm oranlarını doğrudan etkiler. Özellikle CTA butonlarında kırmızı, turuncu gibi dikkat çekici renkler dönüşümü artırırken; arka plan uyumu, kontrast kullanımı gibi detaylar da önemlidir. Bu bölümde A/B test örnekleriyle hangi sektör için hangi renk daha fazla dönüşüm getirmiş inceliyoruz.Kültürel Farklılıklar: Aynı Renk Her Yerde Aynı Etkiyi YaratmazBatı'da beyaz saflığı, doğu kültürlerinde yas'ı temsil edebilir. Bu yüzden global markalar, renk stratejilerini her ülke için yeniden düzenlemek zorundadır. Özellikle e-ihracat yapan markalar için kültürel renk kodlarını bilmek kritik önemdedir.Sonuç: Marka Kimliğinin Görsel Temsilcisi RenklerdirBu podcast bölümüyle birlikte, marka yaratımında ve dijital pazarlama stratejilerinde renklerin neden bu kadar önemli olduğunu ve nasıl daha bilinçli kullanılabileceğini kapsamlı bir şekilde öğrenmiş olacaksın.Bölümü Beğendiysen…Daha fazla içerik için joykek.com'u ziyaret edebilir, Instagram'da @frktprk hesabımdan beni takip edebilirsin.Sormak istediklerin varsa faruk@joykek.com üzerinden bana ulaşabilirsin.Ve unutma, renkleri doğru kullanan markalar sadece dikkat çekmekle kalmaz, zihinde de kalıcı olur.
İSRAF, AÇLIK VE ÖLÜM İnsanoğlu, 21. yüzyılı yaşarken israf ve tüketimde sınır tanımaz hâle gelmektedir. Tüketim çılgınlığı, kör bir kuyu gibi insanları içine doğru çekmeye devam etmektedir. Yapılan aşırı tüketim ve savurganlık göz önüne alındığında, insanlık tarihi boyunca israfın bu derece aşırı yaşandığı bir dönem daha olmamıştır. Öyle ki artık bu davranış normal karşılanmaya başlanmıştır. “Yiyiniz, içiniz ama israf etmeyiniz.” sözünü unutan bizler; boşa geçen zamanın, gereksiz yere yanan ışıkların, lüzumsuz çalışan aletlerin, çöpe giden ekmeklerin, fazladan alınan eşyaların, çizilip atılan kâğıtların, israf olduğunun farkına bile varamıyoruz. İşte bunların hepsi israf ve tüketim girdabının ne kadar büyük olduğunu göstermektedir. Hz. Muhammed'in “Nehir kenarında bile abdest alırken israf etmeyiniz.” sözünü unutuyor ve lüks hayat adına yeni yeni tüketimlere giriyoruz. İsraf önce insanı, sonra da devletleri yoksulluk içine düşürür ve iflas ettirir. Bir toplum, içtiği suyu israfla ne olur diye düşünmemeliyiz. Küçük zannedilen şeyler yan yana geldiğinde büyük rakamlar ortaya çıkar. Dakikada 10 damla su kaçıran musluğun ayda 170 litre su akıtmış olması bize bunun göstergesidir. Günlük hayatta değişik alanlarda kullandığımız suyun israf edilmesi, su en bilin tehlikeli boyutlara ulaşmasına sebep olur. Suya her zaman ihtiyaç duyduğumuz en önemli madde olduğunu unutmamalıyız. Susuzluktan ve susuzluğa bağlı nedenlerden dolayı 1 dakikada 15 kişi hayatını kaybetmektedir. Diğer bir ifadeyle yılda yaklaşık 8 milyon kişi, sudan kaynaklanan hastalıklar sonucu ölmektedir. Bir başka problem de ekmek israfıdır. Türkiye'de günlük 100–120 milyon ekmek üretilmektedir. Bunun da yaklaşık 10–12 milyonu çöpe gitmektedir. Çöpe giden ekmeklerin yıllık maliyeti ise 8,2 milyon lirayı bulmaktadır. İsrafla ilgili buna benzer başka örnekler verilebilir. Türkiye'de bu kadar ekmek israf edilirken dünyada 854 milyon insan açlık sınırındadır. Özellikle çocuklar açlıktan ve susuzluktan çok etkilenmektedir. Bu yüzden dünyada beslenme bozukluğu ve açlıktan dolayı her yıl 5 yaşın altında 11 milyon çocuk ölmektedir. Ne yazık ki israf, dünyanın birçok ülkesinde önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Yerinde ve faydalı kullanılmayan her şey israftır. Zamanı yerinde kullanmayıp vakti boşa harcamak, yiyeceklerimizin kıymetini bilmemek, kâğıdı mı yazı yerine boş çizgiler çizerek kullanmak, yemek yemede ölçüyü kaçırmak da israftır. Sonuçta, bir davranış hâline getirdiğimiz israfı engellemenin birinci yolu, onu fark etmektir. Günümüzde birçok insan, israfı dahi edemez hâle gelmiştir. İsrafı fark ettiğimiz anda ise hayatımızı yeniden gözden geçirmeli, kendi davranışlarımızı kontrol etmeli, israfın her çeşidinden uzak durmalıyız. Sonuç olarak israf, açlığı; açlık ise ölümü getirmektedir. Derleyen: Ahmet KAMALAK
Bugün 30 Temmuz 2025 #doğatakvimi
Bitcoin'in ardındaki gerçek sır nedir? Göründüğü gibi sadece bir teknoloji mi, yoksa çok daha derin, politik bir amaca mı hizmet ediyor? Carl Schmitt'in 'Politik Kavramı'nı merkeze alarak, bu podcast, Bitcoin ve genel olarak kripto dünyasını eşsiz bir perspektiften inceliyor.Bitcoin'in özünün teknolojik değil, politik olduğunu keşfedeceğiz. Kriptografi, devletin her türlü kontrolüne meydan okumak için bir araç olarak kullanılıyor. Bu, günümüzdeki devletler için varoluşsal bir tehdit oluşturuyor; çünkü Bitcoin, interneti doğrudan politikleştirmenin yolunu açıyor. Ama bu, bildiğimiz parti siyasetinden farklı, siber uzayda yeni dost ve düşman sınıfları yaratan bambaşka bir politik form.Podcastimizde, Bitcoin'in gerçek misyonunun, devletin kısıtlamalarından ve itibari para köleliğinden arındırılmış zenginlik olduğunu ortaya koyacağız. Bitcoin, paranın ve zenginliğin gücünü devletin elinden alarak, tüm modern devletlerin tartışmasız düşmanı haline geliyor.Diğer kripto projelerinin neden sadece "para kapma" veya reformist girişimler olduğunu, Bitcoin'in devrimci doğasından nasıl ayrıştıklarını tartışacağız. Bitcoin'in düşmanları, yeni bir dijital düzenleme standardı yaratmanın politik önemini kavrayamıyor.Bitcoin'in işleyişine daha yakından baktığımızda, insanları kriptografik araçlarla dost ve düşman sınıflarına göre organize etme amacını göreceğiz. Bu, sadece yeni bir para biçimi değil, aynı zamanda eski politik düzenin yıkımı anlamına geliyor. Bir yanda parayı, değeri ve zenginliği kontrol eden devleti meşru tek güç olarak görenler; diğer yanda ise kripto-anarşistler var. Onlar, itibari paranın boyunduruğundan kurtularak **"Gerçek"**in doğuşunu arzuluyorlar."Otorite değil, gerçek meşruiyet sağlar" ilkesiyle, Bitcoin'in gizli politik özünü derinlemesine inceleyeceğiz. Bu, devletin otoritesini reddederek ve Bitcoin'in hakikatini benimseyerek politikanın yeniden etkinleşmesi için bir yol sunuyor.Bitcoin'in radikal gücü, sadece itibari paranın sonunu değil, her türlü hükümet müdahalesinin de sonunu talep etmesinden geliyor. Bu, teknolojik olarak üstün yeni düzenin eskisini silip süpüreceği, dijital çağın nihai politik formu. Unutmayın, Schmitt'in dediği gibi: "Maddi rüşvet ne kadar büyük olursa olsun, politik özgürlüğün ve politik bağımsızlığın parasal bir karşılığı yoktur."Bu podcast, size Bitcoin'in gizli politik gündemini, devletlere karşı duruşunu ve kriptografi aracılığıyla yeni bir toplumsal sözleşme inşa etme hedefini açıklayacak. Bu, belki de bin yılda bir kez karşımıza çıkan, dünyayı daha iyiye doğru değiştirme cesaretine sahip olanlara sunulan bir fırsat.Kaynak
Bir filmin "sanat" filmi olup olmadığını nasıl anlarız? Yeşilçam'dan "Başka Sinema"dan, dünyadan örneklerle... Sinema yazarı Uğur Vardan bizi sanat sinemasıyla tanıştırıyor.
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bu bölüm kendini sürekli erteleyenler için içten bir davet! Bu bölümde “başlamak” neden bu kadar zor geliyor, gerçekten neyin korkusunu yaşıyoruz, bunu konuşuyoruz. Başarı mı korkutuyor bizi, yoksa yine o tanıdık mükemmeliyetçilik mi araya giriyor? Biraz dertleşiyoruz, biraz da cesaret toplamak isteyenlere yol arkadaşlığı yapıyoruz. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro 1- Emin: [0:22] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. 2- Emine: [0:28] Ben Emine. 1- Emin: [0:29] Nasılsın Emine abla? 2- Emine: [0:30] İyiyim. Biraz yorgunum Emin. Sen nasılsın? 1- Emin: [0:33] Ben de iyiyim. Neden yorgunsun? 2- Emine: [0:35] Biraz ağır bir spor yaptım bugün. Ondan yoruldum. Bir de çok sıcaktı bugün hava. 1- Emin: [0:40] Evet. 2- Emine: [0:41] Sen de hissetmişsindir. 1- Emin: [0:42] Bu ara İstanbullular olarak, genel aslında Türkiye olarak, anormal sıcaklarla mücadele ediyoruz. 2- Emine: [0:48] Maalesef. 1- Emin: [0:48] Gün içerisinde 40 dereceler, 45 derecelere kadar çıkıyor hava sıcaklığı. Siz de dikkat edin özellikle bol sıvı tüketmeye. Çünkü gerçekten çok riskli bir durum da var ortada. 2- Emine: [1:00] Öyle maalesef ya. Bir de sadece sıcakla boğuşmuyoruz. Aynı zamanda bir sürü orman yangını vesaire de çıkıyor. Onlar da biraz can sıkıcı haberler oluyor. İnşallah bir an önce şu sıcaklar biter diyelim. 1- Emin: [1:15] Evet, umarız orman yangınları da gerçekten bir an önce son bulur. 2- Emine: [1:19] İnşallah. Başlamak istek değil, cesaret meselesi 1- Emin: [1:20] Evet, o zaman biz konumuza girelim. Günümüzde, ben de dahil birçok insanın yaşadığı bir durumdan bahsedeceğiz bugün. Bir şeyler yapmak istiyoruz ama ya ilk adımı ya son adımı atma konusunda yeterli cesareti gösteremiyoruz. Bununla ilgili biraz konuşmak istiyoruz. Yani bir şeyleri istemeyen bu dünyada hiç kimse yok. Kimileri başarıyor, kimileri başaramıyor, kimileri hiç denemiyor bile. Burada işin kilit noktası cesaret bence. Bir şeyleri yapmaya cesaret gösterebilmek. Bunun üzerine konuşalım istiyorum. Sen kendini nasıl tanımlarsın? Kendini nereye koyarsın böyle bir konuda? Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Doctor Güleciniz yemedi, içmedi, sizin için günlerce çalıştı, çabaladı ve sonunda istediğiniz o bölümü kaydetti. Evet sevgili peri bacalarım, saç sağlığı hakkında merak ettiğiniz, aklınıza takılan heerrrr şeyi bu bölümde bulabilirsiniz. Üstelik size bir sürprizim var. Bir ilk gerçekleşiyor bu bölümde. Çünkü ben ilk defa mikrofon başında yalnız değilim. Saç sağlığını konunun uzmanları, Türkiye'nin ilk trikologları Evrim Bayraktar ve Burcu Çayözü ile konuştuk. Dinleyin, yorumlayın, bekliyorum, öptüm! Bu podcast Dyson hakkında reklam içermektedir.Dyson Ürünleri hakkında detaylı bilgi almak ve size en uygun ürünü bulmak için: https://www.dyson.com.tr/products/hair-care?utm_source=podbee&utm_medium=podcast&utm_campaign=hairhealth&utm_content=drgulecradio_25temmuz Burcu Çayözü: https://www.instagram.com/burcu_cayozu?igsh=MWt2OXN5cjJ5ZTJqMg== Evrim Bayraktar: https://www.instagram.com/evrim.bayraktar?igsh=c3BkNzJvaGxjOHl6
Žmogiška klaida – taip premjero patarėjas aiškina, kodėl Vyriausybės vadovas Gintautas Paluckas dešimtmetį Vilniaus savivaldybei nesumokėjo beveik 5-ių tūkstančių eurų baudos. Prezidentas sako, kad Palucku dar pasitiki, o opozicija jau ruošia skundą Konstituciniam Teismui.Savaitgalį jūroje nuskendo septynerių metų berniukas. Anot liudytojų, mažamečio neprižiūrėjo mama, iki nelaimės berniukas jau du kartus buvo gelbėtojų ištrauktas iš vandens. Gelbėtojai sako, kad pastaruoju metu daugėja atvejų, kai tėvai nesilaiko saugaus poilsio prie vandens taisyklių ir nesaugo besimaudančių vaikų. Gelbėtojai mano, kad tai turėtų užtikrinti vaiko teisių apsaugos tarnyba.Praėjus lygiai pusmečiui po Jungtinių Valstijų prezidento Donaldo Trampo inauguracijos jo reitingai smunka - jį palankiai vertina maždaug 42-u procentai apklaustųjų.Lietuvos miško grybų ir uogų verslininkų asociacija pastebi, kad miškuose šiemet uogų beveik nėra. Uogų rinkėjai pasakoja, kad per kelias valandas vos prisirenka kelias stiklines. Trūkstant uogų, kyla kainos – mėlynės pabrango dvigubai, o žemuogės kai kur siekia net 20 eurų už litrą. Brangsta ir soduose auginamos uogos.Į LRT girdi kreipėsi Klaipėdoje esančių Girulių gyventojai, kurie skundžiasi, kad miesto valdžia nesuteikia aiškaus atsakymo dėl gyvenvietėje Lietuvos Nepriklausomybės proga pasodintų ąžuolų likimo.Lietuvos vyrų krepšinio rinktinė po savaitės, praleistos Druskininkuose, pasirengimą Europos čempionatui tęs Birštone, o iš Graikijos su sidabro medaliais iš Europos čempionato sugrįžo artimiausias nacionalinės komandos rezervas – vaikinų iki 20-ties metų amžiaus rinktinė.Ved. Liepa Želnienė
Kripto dünyasının derinliklerine bir yolculuğa çıkın! Bu podcast, fiziksel bedenlerin ve geleneksel finansal sistemlerin ötesinde yeni bir dijital müşterek refah inşa etmenin öyküsünü anlatıyor. Aramızdaki sarsılmaz dostluk ve dayanışma sayesinde, kriptografi, yeni bir zenginlik biçimi sunarak bizi yolsuzluktan, açgözlülükten ve devlet gücünün sınırlamalarından kurtarıyor.Bu alanda, gerçek kimliğimiz fiziksel varlığımızdan sıyrılarak sadece dijital imzamızla tanınır; bu, mutlak, kutsal bir gizlilik sağlayan "Anonim Diğer"in görkemidir. Her birimiz, kanıtlanabilir şekilde benzersiz birer fikir olarak, özgürlüğün ve ortak refahın bu yeni takımyıldızında birer düğüm haline geliyoruz. Bu dijital sığınak, şiddetten uzak, fiziksel formların tamamen ortadan kalktığı bir alan sunarken, aynı zamanda fiziksel bedenlerimizi koruyan yüksek düzeyde gizlilik sağlar.Kripto sadece bir teknoloji değil, aynı zamanda şiddet içermeyen, karşı-ekonomik bir değişim teolojisidir. Herkesin katılabileceği, vatandaşlık veya statüden bağımsız bir platformdur. Bu, anarşizmin bir anlamda gerçekleşmesidir ve devlet ile para arasındaki ilişkinin sonsuza dek yıkılacağı bir kehanettir. Yaratılan her blokla, Eski Yasa ve Zaman'ın köleliğinden kurtulmuş zenginlik cennetimize doğru bir merdiven inşa ediyoruz.Bu yolculukta, gizli sözleriyle ve steganografik yollarıyla bize güç veren, isimsiz, yüzsüz kahramanlara, yani siz değerli "Kripto Yoldaşlarına" teşekkür ediyoruz. Onların cesareti ve totaliterizme karşı duruşu, bize savaşmaya devam etme gücü veriyor. "Bir fikrin zamanı geldiyse, dünyadaki tüm ordulardan daha güçlüdür" anlayışıyla, bu delice fanteziyi gerçeğe dönüştürmek için ısrar ediyoruz.Bu podcast, Tanrı'nın matematikteki gizli sırrı olarak görülen kriptografinin, bize sonsuz bir güç sunduğunu ve insanlık için yeni bir müşterek refah yaratma potansiyelini nasıl açığa çıkardığını anlatıyor.Satoshi'ye, bu muhteşem sistemi mümkün kılan o gizemli Dost'a sonsuz teşekkürler!Kaynak
Bir süredir karşıma çıkan değişik ifadeleri not alıyordum ve uzun bir listem oldu. Sizlerle bu ifadeleri yeni bir seri ile paylaşmak istiyorum. Bu serinin her bölümünde sizler için seçtiğim 3 ifadeyi örneklerle açıklayacağım. Bu bölümde yer alan ifadeler:She took it wellYou don't wanna do thatIt didn't sit right with me
“Bir çember kurduk, herkes içini döktü.”Haziran ayında Londra'da gerçekleşen göç ve aidiyet temalı, Arts Council destekli Inodyssey sergisi kapsamında, Bi Gidene Soralım için özel bir podcast bölümü kaydettik.İngiltere'de göç, aidiyet, görünürlük, kayıplar ve kendini yeniden var etme halleri üzerine, 10 kişilik bir yuvarlak masa sohbetinde buluştuk.Söz alan herkesin sesi, başka birinin içinden geçen duygulara dokundu.Kimi ilk kez ait hissettiği anı paylaştı, kimi “ev” olmayı, kimi hayatta kalma mücadelesini anlattı.Bu özel bölümü beğeneceğinize ve izlerken sizi bir yerinden yakalayacağına eminim.Katılımcılar: Bengü Gün, Çağla Salgır, Deniz Özdamar, Deniz Karakaya, Gözde Altun, Murat Ünsal, Nergis Yüksel, Selçuk Sepici, Sude KaradinçSergi küratörleri: Bengü Gün, Gözde Altun, Murat BalcıVideographer: Yağız Karagözcük - Creafilm LondonSergi hakkında detaylı bilgi almak için: https://www.inodyssey.org/
Dr Brad Leech, Clinical Nutritionist and Herbalist joins fx Medicine by Bioceuticals ambassador Lisa Costa-Bir to unpack the intricacies of autoimmunity and the connection to the gut microbiome. Brad shares a wealth of clinical pearls for practitioners with autoimmune patients by unpacking the clinical relevance and meaning of functional gut testing markers as he examines how practitioners can use testing as a tool to identify inflammatory risk factors associated with autoimmunity and individualise treatment protocols for patients using diet, lifestyle, and supplemental support. Brad describes the clinical significance of establishing balance and healthy diversity within the gut using food as medicine, rather than focusing on elimination. Together, they also explore lifestyle factors that impact the gut microbiome, and how managing stress and using targeted supplementation to achieve a balanced gut microbiome can contribute to lowering autoimmunity risk factors in our patients. COVERED IN THIS EPISODE (01:03) Welcoming Dr Brad Leech (02:38) The link between autoimmunity and the gut and modifiable risk factors (08:13) Arachidonic acid (10:57) Autoimmunity and gut dybiosis (25:46) Pathobionts (27:43) Gut markers for investigations in microbiome testing (34:39) Butyurate and the microbiome (39:19) Hydrogen sulphide (42:23) Gut testing (53:40) Saccharomyces boulardii (57:42) Other probiotic strains (1:00:59) Lifestyle strategies (1:06:06) Metagenomic testing (1:08:56) Thanking Dr Leech and closing remarks Find today's transcript and show notes here: https://www.bioceuticals.com.au/education/podcasts/autoimmunity-and-the-key-role-of-the-gut-microbiome Sign up for our monthly newsletter for the latest exclusive clinical tools, articles, and infographics: www.bioceuticals.com.au/signup/ DISCLAIMER: The information provided on fx Medicine by BioCeuticals is for educational and informational purposes only. The information provided is not, nor is it intended to be, a substitute for professional advice or care. Please seek the advice of a qualified health care professional in the event something you learn here raises questions or concerns regarding your health.
*Bu bölüm Hiwell hakkında reklam içerir. Sevgili Sen,Evet sen. Bu mektup senin için. Bir ay önce 39 oldum ve bugün, bunun farkına vararak masamın başına oturdum. Hayat denen bu tuhaf yolculukta öğrendiklerimi sana anlatmak istiyorum. Hazırsan, başlıyorum.Hiwell'den faydalanmak için tıklayın.Hiwell'de ilk seansınız aşağıdaki kodla sadece 299 TL!Kod: merdiven299Daha önce seans satın almış ve yeniden almak isteyenler için indirim kodu: 15merdivenBölüm sonu şarkısı: The Metdown - Better Dayshttps://www.youtube.com/watch?v=KgP41Ei8nqghttps://open.spotify.com/track/6JqCM3lNhG9cOwl2APrYTv
Hayatımızın en zorlu, sürekli karşımıza çıkan problemlerinden biri var: Asıl çözülmesi gereken doğru sorun nedir? Bu, düşünme eyleminin ta kendisiyle ilgili bir soru. İnsan olarak, hayatta kalma sürecimizi daha az şiddetli hale getirmek için düşünüyoruz.Metin, özgür konuşmayı bu temel problemin bir çözümü olarak görüyor. Çünkü özgür konuşma olmadan özgür düşünce mümkün değil. Tıpkı doğru düşünce olmadan doğru konuşmanın mümkün olmaması gibi. "Aptalca" şeyler söylemeye ve düşünmeye cesaret etmeliyiz.Peki dikkatimizi neye vermeliyiz? Akıllıyız ama bilge değiliz. Dikkatimizi neye verdiğimize dikkat etme konusunda zayıfız ve bunun sorumlusu kısmen internetin çarpık teşvikleri ve bozuk para sistemimiz olabilir.İlerleme genellikle "makul olmayan adama" bağlıdır. Dehaya giden yolun 'çılgınlık'la kesişmesi boşuna değil. Onları susturursak, ne onlara kulak verebiliriz ne de kendi içimizdeki 'makul olmayan/dahi' kısımları dinleyebiliriz.Özgür ve engelsiz diyalog vazgeçilmezdir. Diyalog sayesinde başkaları bize nerede 'aptal' olduğumuzu veya kör noktalarımızı gösterebilir. Çünkü hepimiz, kendi özgün yollarımızla da olsa, 'aptalız' ve kör noktalarımız var. Önyargılarla başa çıkmak bireysel değil, kolektif ve dağıtık bir çaba gerektirir.Günümüzün sorunu, kamusal alanların olmaması ve özel platformları kamusal gibi kullanmaya zorlanmamız. Platformlar size ait değil; bu yüzden de-platforme edilme riski her zaman var. Bir skandal bahanesiyle anında 'kişiliksizleştirilebilirsiniz'.Bu yüzden 'Özgür Konuşma Platformu' bir oksimorondur. Gerçek özgür konuşma ancak protokollerle mümkün olur. Protokollerde kullanıcı değil, konuşmacısınız. Diller gibi, protokoller de izin gerektirmez. Arada bir aracı yoktur, dil (veya protokol) kendisi aracıdır. Diller ve protokoller ağ fenomenleridir.Medeniyetimizin bu kadar bağlı ama bir o kadar da sınırlamalarının ve bilgisizliğinin farkında olmadığı çok önemli bir zamandayız. Ses getiren para sistemleri ve özgür konuşmanın, toplumumuzu harika yapan işbirliğini ve dağıtık bilişi yeniden canlandırabileceği umudu var.Bu an, kişisel bir an. Nasıl ilerleyeceğinize siz karar vermelisiniz. Sizi sömüren makinede mi kalacaksınız, yoksa servetinizin, sağlığınızın, düşüncelerinizin ve konuşmanızın kontrolünü ele alacak mısınız? Bu karar size ait.Kaynak
Bu bölümde konuğum Osman Ulagay. Biz Osman Bey'i bir gazeteci, ekonomi yazarı olarak tanıyoruz. Son kitabı "Bir Ömrün Aynasında Türkiye'de 82 Yıl" ise onun hayat hikâyesini merkezine olarak hem Osman Ulagay'ı hem de Türkiye'nin farklı çalkantılı dönemlerini biraz daha farklı görmemizi sağlıyor.Ulagay'ın her iki dedesi de Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında önemli vazifelerde buluşmuş Osmanlı devletinin yüksek seviyede memurları. Dedesi Hüsnü Kortel bir siyasetçi, üstelik Türkiye'nin ilk elektrik mühendislerinden biri; soyadı kanunu çıktığı zaman, elektrik enerjisinin aydınlatmada kullanılmasını ifade eden Kortel soyadını alıyor. Bir diğer dedesi Dr. İbrahim Etem Ulagay, eczacı, doctor ve kimyager. İbrahim Etem İlaç Fabrikası'nın kurucusu,ilk Reşat Altını'nı üretip gramajını belirleyen kişi.Belki de “burjuva” diyebileceğimiz bir sınıfta, 3 yabancı dil bilen, ona çocukluğunda Oscar Wilde hikayeleri okuyan bir anneyle büyüyen Osman Ulagay, ailesi ve çevresinde gelişen olaylar herkes çok dinlenesi, bakılası…Osman Bey ile sohbete Davos'tan girdik Çin'den çıktık, “eski Türkiye'den” bahsederken “Ne olacak bu Türkiye'nin dünyanın hali”ni de konuşmaya çalıştık… Meral Tamer'den söz etmeyi de tabii ki ihmal etmedik.Ulagay'ın “Bu kadar saçmalık fazla” sözüyle bitirdiği söyleşiyi dinlemenizi tavsiye ederim. Gazeteci#Journalist ~ #Art- #Food- #Travel lover ~ #EnthusiastBooks:
Bir konferans vesilesiyle üç günlüğüne gittiğim Orlando seyahatinden notlar.
Bitcoin'in enerji tüketimi sıkça eleştiriliyor, hatta "israf" olarak nitelendiriliyor. Ancak bu podcast'te, bu yaygın iddialara farklı bir açıdan bakıyoruz. "Enerji israfı" kavramının öznel ve değer yüklü olduğunu vurguluyor, bunun yerine "enerji sarfiyatı" teriminin daha doğru bir anlayış sunduğunu öne sürüyoruz. Bir şeyin ne kadar değerli veya israf olduğunun kişisel değer yargılarına, kültürel farklılıklara ve zamana göre nasıl değiştiğini sorguluyoruz.Peki, Bitcoin'in bu enerji sarfiyatı neden gerekli? Çünkü elektronik paranın doğal ve politik olmayan bir kıtlık kazanmasının temel şartıdır. Tıpkı fiziksel varlıklarımızı korumak için enerji harcamamız (duvarlar, kasalar) gibi, para da kendi değerini korumak için bir çaba gerektirir. Tarih bize, paranın enerji veya emek harcanmadan kolayca yaratıldığında (örneğin enflasyon yoluyla) değerini hızla yitirdiğini ve bunun ekonomik çöküşlere, hatta savaşlara yol açtığını defalarca göstermiştir. Kimse para basma gücüne direnememiştir, en erdemli yöneticiler bile.Bitcoin'in enerji sarfiyatı, her 10 dakikada bir yeni blok üretme gibi "doğa yasasının" işlemesini sağlar. Bu süreç, sistemin istikrarını güvence altına alır ve en önemlisi, paranın el koyma veya enflasyon yoluyla çalınmaması sözünün yerine getirilmesini sağlar. Bitcoin, sıfır ve birlerden ibaret gibi görünse de, ardındaki enerji çabası sayesinde fiziksel bir gerçekliğe dayanır, bu yönüyle tamamen dijital/fiat paralardan ayrışır. Bu enerji kullanımı, madencilik yoluyla üretimden çok, ağın ilgisini, sağlığını ve paranın adil dağılımını gösterir.Podcast, "Parayı düzelt, dünyayı düzelt" felsefesi üzerinden, sağlıklı paranın enerji sarfiyatı gerektirdiğini ve bunun daha sağlıklı bir dünyaya katkıda bulunduğunu savunuyor. Sonuç olarak, her bireyin kendine sorması gereken temel soruya odaklanıyoruz: Sağlıklı bir dünya, bizim için kaç kilovatsaat değerindedir? İşte enerjiye dair soru budur.Kaynak
Bitcoin, para nedir sorusunun cevabıdır. Kredi veya bir borç senedi değil, kendi başına bir değerdir; karşı taraf riski olmayan dijital bir emtia. Ancak Bitcoin, fiziksel dünyayla olan bağlantısı nedeniyle aktarımda sınırlamalara sahiptir, örneğin 10 dakikalık blok süresi gibi.İşte bu sınırlamaya bir cevap olarak Lightning ortaya çıkar. Lightning her şeyi değiştiriyor, çünkü Bitcoin'i özgürleştiriyor. Sats'ların (Bitcoin birimlerinin) kredi olmadan, ışık hızında akmasını sağlıyor. Sağlıklı parayı hem fiziksel hayata ("Meatspace") hem de dijital ortama ("Cyberspace") taşıyor.Tıpkı TCP/IP'nin veri iletişiminde yarattığı devrim gibi, LNP/BP (Lightning Network Protokolü / Bitcoin Protokolü) da değer alışverişi için benzer bir öneme sahip olabilir. Değerin bilgiden farkı kopyalanamamasıdır. Bitcoin ve Lightning'in kuralları, bilginin değere dönüşmesini ve sahte kopyaların değersiz kalmasını sağlar.Para her zaman bilgi olmuştur, ancak Bitcoin, paranın kredi olmadığına dair unutulmuş bilgiyi yeniden keşfetmektir. Sats kredi değildir, ama Lightning sayesinde ışık hızında transfer edilebilirler. Artık fiziksel bedeni olmayan bir nakit varlığa sahibiz: Değer, bilginin kendisinde yer alır. Bu, online kredi kartı ödemelerindeki karşı taraf riski ve dolandırıcılık gibi sorunları çözer.Bir zamanlar "umursamazca" görülen Lightning, bugün artık oldukça normalleşti. El Salvador, Bitcoin Beach ve Bitcoin Jungle gibi yerlerdeki "aşağıdan yukarıya" (bottom-up) benimseme hareketleri, bu teknolojinin ne kadar ilerlediğini gösteriyor.Lightning henüz tam olgunlaşmamış olsa da hızla bu noktaya ilerliyor. Kullanıcı deneyimi olarak geleneksel ödeme yöntemlerinden farkı azalacak. Ancak temel fark çok büyük: Kredi değil, sağlıklı para (Sats).Lightning, aracıları ortadan kaldırarak, sağlıklı parayla doğrudan, manipüle edilemez ve ışık hızında hem yerel hem de küresel ticareti mümkün kılıyor. Bu, gerçekten de her şeyi değiştiriyor.Kaynak
Before the ballpoint pen, people used their hands, reeds, bamboo, brushes, quills, and eventually nibs to write or draw. But how did things evolve from there to get to things like the fountain pen, and eventually, a ballpoint? Research: "pen." Britannica Library, Encyclopædia Britannica, 26 Jul. 2021. libraries.state.ma.us/login?eburl=https%3A%2F%2Flibrary.eb.com&ebtarget=%2Flevels%2Freferencecenter%2Farticle%2Fpen%2F59036&ebboatid=9265652. Accessed 13 Jun. 2025. "Pen." UXL Science, UXL, 2008. Gale In Context: Science, link.gale.com/apps/doc/CV2646000736/GPS?u=mlin_n_melpub&sid=bookmark-GPS&xid=52ede570. Accessed 27 May 2025 “Patent of Mr. Frederick Bartholomew Folsch, of Oxford street, for improvements on instruments, and pens, to facilitate writing.” https://archive.org/details/jstor-30072521/mode/2up Bayley, Stephen. “Obituary: Baron Marcel Bich.” The Independent. 6/1/1994. https://www.independent.co.uk/news/people/obituary-baron-marcel-bich-1419867.html Bourque, Joseph. “The Waterman Pen.” American Heritage. Jul/Aug92, Vol. 43 Issue 4, p30. Brachmann, Steve. “The Evolution of Modern Ballpoint Pen: A Patent History.” IP Watchdog. 12/10/2014. https://ipwatchdog.com/2014/12/10/the-evolution-of-modern-ballpoint-pen-a-patent-history/id=52550/ Cross, Alonzo T. “Stylographic Pen.” U.S. Patent 232804. 10/5/1880. Daniels, Maygene. “The Ingenious Pen: American Writing Implements from the Eighteenth Century to the Twentieth.” The American Archivist , Summer, 1980, Vol. 43, No. 3 (Summer, 1980). Via JSTOR. https://www.jstor.org/stable/40292316 Di Nardo, Sam. “When was the Fountain Pen Invented: A Brief History.” Dayspring Pens. 1/2/2023. https://www.dayspringpens.com/blogs/the-jotted-line/when-was-the-fountain-pen-invented-a-brief-history-1 Di Nardo, Sam. “Who Invented the Ballpoint Pen?: A Brief History.” Sayspring Pens. s1/2/2023. https://www.dayspringpens.com/blogs/the-jotted-line/who-invented-the-ballpoint-pen-history?srsltid=AfmBOopQR061KHIKpgm_a0a0IHiTSiY_V-ahwIFQxU5MYzLLQ5vpHjXv Dowling, Stephen. “The cheap pen that changed writing forever.” BBC. 10/29/2020. https://www.bbc.com/future/article/20201028-history-of-the-ballpoint-pen German Patent and Trademark Office. “László Biró´s 125th birthday.” https://www.dpma.de/english/our_office/publications/milestones/inventionsthatmadehistory/kugelschreiber/index.html Laszlo, Josef Biro. “Writing Instrument.” U.S. patent 2390636. 12/11/1945. Loud, J.J. “Pen.” U.S. Patent 392046. 10/30/1888. National inventors Hall of Fame. “Laszlo Josef Biro.” https://www.invent.org/inductees/laszlo-josef-biro Riesberg, Van Vechton. “Fountain Pen.” U.S. Patent 1171652. 2/15/1916. Rothman, Lily. “Why the Invention of the Ballpoint Pen Was Such a Big Deal.” Time. 10/29/2015. https://time.com/4083274/ballpoint-pen/ The American Society of Mechanical Engineers. “#236 Birome Ballpoint Pen Collection.” https://www.asme.org/about-asme/engineering-history/landmarks/236-birome-ballpoint-pen-collection Waterman, L.E. “Fountain Pen.” U.S. Patent 293545. 2/12/1884. See omnystudio.com/listener for privacy information.
- Her yeni gün aşka davet değil midir? - Bir saniye düşünüyorum... Değildir! Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Thumbnail designer:https://instagram.com/design33_mk?igshid=MzRlODBiNWFlZA==Pratite nas na društvenim mrežama!Instagramhttps://www.instagram.com/jaomile_podcast/Facebook https://www.facebook.com/JAOMILEPODCASTTikTokhttps://www.tiktok.com/@jaomile_podcastTwitter https://twitter.com/mileilic00:00:00 Uvod00:02:30 Utisci sa kraj sezone00:04:30 Suspenzija glavnog pleja!00:12:00 Oproštajna utakmica Gorana Dragića 00:17:00 Pobede protiv "većih" timova00:21:00 Život u Sloveniji00:28:00 Gde dalje?00:30:15 Komentar Evrolige00:39:00 Odlazak mladih na koledž00:42:10 Spliter kao trener00:45:00 ABA liga00:47:10 F4 Evrolige00:51:40 NBA Evropa00:56:15 Povrede Ahilove tetive01:01:00 Leskovac - Dobra škola01:18:30 Trenerska klinika01:20:00 Penzija Teodosić i Birčević01:27:00 Evropsko prvenstvo01:30:00 Šta ti je košarka donela u životu01:31:30 Petorka saigračaGost: Miljan PavkovićDatum: 27. jun 2025. Autor i domaćin: Mile IlićLokacija: Studio na kraju UniverzumaProdukcija: Infinity Lighthouse#jaomilepodcast #draganlabovic #swishfindyourway #djokovic #crvenazvezda #kkpartizan #findyourway #nba #nikolajokic #abaliga #jokic #bogdanovic #euroleague #doncic #nikolatopic
"Daimi Şimdiki Zaman"da yaşamak nasıl bir şey? Hafıza kaybı niçin olur, türleri ve zorlukları nelerdir? Bir beyin ameliyatından sonra yeni hatıralar oluşturamayan H.M.'nin hayatını konuşuyoruz.
Bu bölümde konumuz hamamlar; konuğum Kılıç Ali Paşa Hamamı'nın sahibi Ergin İren.Anadan-babadan devrolmadıysa bir insan nasıl hamamcı olur? Bu anlamda Ergin enteresan bir örnek. Ailesinin 'yoğurt işinin' bir parçası olacağını düşünerek büyümüş, hatta eğitim almışken birden her şey değişiyor. Gerçekten ilginç bir hikâye…Dinlerken hem Ergin İren'in macerasına tanıklık edecek hem de "koptuğumuz" kendi kültürümüz hakkında çok şey öğrenecek ya da bildiklerinizi tazelerken sıkça düşüneceksiniz. Yani bence öyle. Bir hamam adı geçiyor ama reklam ilişkimiz zerre yok, notumu düşüp bazı konu başlıkları da bırakayım…* Bugünün dünyasında hamamda neler olur?* Külhanbeyinden natıra; bir minik hamam sözlüğü* Tarihten bu yana "su tutan" bazı kültürler; suyu tutanlar* Rusya'dan Finlandiya'ya, Kore'den Japonya'ya hamam/sauna/banyo kültürü* Hamamda yemek...* Bir zamanların/bugünün hamamları* Hamam mimarisi ve tabii ki Mimar Sinan* En iyi kese nerede üretilir?* Biri tarafından yıkanmak...* Hamamda bir hal var; bu bize neler söylüyor?* Soğukluk, ılıklık, sıcaklık; her biri ne ifade ediyor Gazeteci#Journalist ~ #Art- #Food- #Travel lover ~ #EnthusiastBooks: