POPULARITY
Categories
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Hile ve Suistimal Denetimi Uzmanı Fikriye Aslan konuk oldu.
Özge Kartal'ın hazırlayıp sunduğu Üretim Sanayi Bunu Konuşuyor programına OPUS Creative Point Kurucusu Zehra Mavisu konuk oldu.
Efendimiz (s.a.v.)'in bizlere vasiyetlerinden biri, kan akrâbalığı olan yakınlarımızla, ilişkimizin kopmamasına dikkat etmek, bu bağ kopmuş olsa da, Allâh (c.c.)'un rızası ve kendi iyiliğimiz için onlarla ilişkimizi yeniden sağlamlaştırmaya çalışmamız hakkındadır. Bunun büyük ecir ve sevâbı olduğu bilinmelidir. Yine, akrâba ve kan yakınlarıyla bağlantısını kesen bir kimse ile oturmamalıdır. Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: “Hâkk Teâlâ diyor ki: “Ben, yüce Rahman olan Allâh'ım. Rahimi (kan bağı) yarattım, ona kendi adımdan ad verdim. Her kim buna sıkıca bağlanırsa, onu kendime bağlamış olurum. Bunu kesip koparanı da kesip koparmış olurum.” (Ebû Davud)Başka bir rivayette: “Diline ve irâdesine hâkim olmayan, herkese seninleyim diyen ve insanlar bize iyilik yaparsa biz de iyilik yaparız, onlar kötülük yaparsa, biz de kötülük yaparız, diyen kimseler olmayınız. Kendinize hâkim olunuz. Halkın en iyileri, kötü muamele gördükleri halde, zulüm yapmayıp, ihsanda bulunanlarınızdır.” (Tirmizî) buyurulmuştur. Bir hadîs-i şerifte rivayet edilmiştir: “Allâh (c.c.)'un âhiretteki cezaları mahfuz kalmak şartıyla, dünya hayatında acele olarak sahibini cezalandıracağı günâhlar şunlardır: Zina, rahim bağını koparmak, hıyânet ve yalandır.” (İbn Mâce) Ebu Evfa oğlu Abdullah (r.a.)'den nâklen şu hadîs anlatılır: “Bizler, Efendimiz (s.a.v.)'in yanında oturuyorduk. Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdular: “Rahim bağını koparıp kesenler aramızda oturmasın.” O halkanın içinden bir genç kalkarak dışarı çıkar, bir olaydan dolayı, araları açık olan teyzesine giderek, tevbe edip af diler. Teyzesi de onu affettikten sonra döner. Efendimiz (s.a.v.)'in meclisine gelir. Efendimiz (s.a.v.) durumu bildiği cihetle şöyle buyurur: “Allâh (c.c.)'un rahmeti, rahim bağını koparan bir toplumun üzerine inmez.” (Esbehanî) Allâh (c.c.) en doğrusunu bilir.(İmâm Şarani, Büyük Ahidler, s.937-939)
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Yükal Kurucu Ortağı Fatih Köse konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Hile ve Suistimal Denetimi Uzmanı Fikriye Aslan konuk oldu.
Özge Kartal'ın hazırlayıp sunduğu Üretim Sanayi Bunu Konuşuyor programına OPUS Creative Point Kurucusu Zehra Mavisu konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Yükal Kurucu Ortağı Fatih Köse konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Alfa Dünya Turizm Derneği Kurucu Başkanı Çiğdem Şener konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Ofis Mobilyacıları İş Birlikteliği Derneği Başkanı Murat Özkardeş konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına İspak Ambalaj Değer Zinciri ve Strateji Direktörü Volkan Yeşilalioğlu konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Alfa Dünya Turizm Derneği Kurucu Başkanı Çiğdem Şener konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Ofis Mobilyacıları İş Birlikteliği Derneği Başkanı Murat Özkardeş konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına İspak Ambalaj Değer Zinciri ve Strateji Direktörü Volkan Yeşilalioğlu konuk oldu.
Peygamber (S.A.) efendimizden şöyle rivayet edilir: - «Musibetleri saklı tutmak, Arş hazinelerinden birine sahip olmak kadar büyüktür.» Ey halka dert yanan ve Hakk'ı halka şikayet eden, onlara yaptığın bu şikayet, sana ne gibi bir fayda sağlar? Onlar sana fayda sağlayamazlar. Onlar kendi başlarına kimseye zarar da veremezler. Onlara itimat ederken, Hak kapısına ortak etmiş olursun. Onlar seni Hak kapısından uzak kılar. Hakk'ın gazabına bu yüzden çarpılırsın. Mevlâ'dan kalbine perde inmesine sebep olurlar. Yazık sana, şu saldırıcı av hayvanı öğrendiğini yapıyor. Avını kimseye vermiyor, kendisi de yemiyor. Halbuki onun âdeti, bulduğunu kapıp yemektir. Bütün tabiî hallerini bir yana atarak öğrendiği şeyin gereğini yapmaya çalışıyor. Av kuşları da aynı şeyi yapmakta... Nefsin öğrenmeye daha lâyıktır. Vahşî hayvanlar güzel terbiye edilirken bir insan cevheri, irade ile nasıl yola getirilemez?.. Ona bir şey öğret; fehmini aç. Anlayış kabiliyetini geliştir. Dinini yiyip bitirmesine mâni ol. Hak Teâlâ'nın emanet ettiği şeye ihanet etmesin. İman sahibi için din, manevî varlığına et ve kan sayılır. Nefsini iyi terbiye etmeyenin ona bir şey teslim etmesi doğru olmaz. Her şeyi öğrettiğin zaman istediğini teslim et. Anlayışına ve kavrayışına güvendiğin zaman ona her varını bırakabilirsin. Yine de kontrol etmen yerinde olur; unutma. Her gittiğin yerde seninle olur. Alim ve Halîm olan Allah tarafından gönderilene razı olur. Onun için, buğday içi ile arpa kepeğinin farkı yoktur. Nefsi için hiçbir haz almaz. Hırs ile yemek yemez. Aç kalır, susuz bekler, yine kimseden bir şey ummaz. Daima iyi işler ve Hakk'a kulluk için kendini atar. Tabiî olan kötü dileklerini unutur. Cömert olur. Gönlünü dünyaya kaptırmaz, öbür âleme hasret çeker. Az zaman böyle gider, sonra âhireti de bırakır. Mevlâ'ya koşar. Aklı başında olan hasta, yalnız doktorun verdiğini yer ve tavsiye ettiği ilâcı alır. Onun terbiyesinde ve gösterdiği yolda kendini tedavi eder. Gerek doktorun yanında gerekse olmadığı zaman, nefsinin isteklerine kapılmaz. Ey hırsa kapılan, o yiyecek ki, sana yazılmış, senden başka kim yiyebilir? O elbise ve o binek ile alacağın o kadın sana yazılmış ise, senden başka kim onu alabilir? Hırsı bırak; acele etme. Ey evlâd! Konuştuğun zaman iyi niyetle konuş. Sustuğun zaman, kalbinde iyi duygu besle. Niyeti amelden önce bilmeyen adamın yaptığı işler eksiktir. Sen, susmuş olsan veya konuşsan, yine de günah işlemiş olursun; çünkü niyetin bozuk. Söz etmen ve sessiz durman, peygamberin sünnetine uymuyor. Bir hâl değişikliğinde ve rızık darlığında hemen Hakk'a karşı haliniz değişiyor. Hele gelecek bir şeyin ipi kopup kırılsa, hemen küfür yolunu tutuyorsunuz. Dünyada hemen hemen her şey ölçülü ve muayyendir. Sana bir nimet gelirse, diğer kimsenin elinden çıkmış sayılır. Bir gün de senden alınır, başkasına verilir. Ne hepsi senin olur ne de daima bir şahsın elinde kalır. Kendinizi hükümdar gibi görüyorsunuz. Allah sanki sizin keyfinize göre hareket edecek!.. - Niçin yaptın? Şunu yapma! Bunu yap! gibi emirler vereceksiniz O'na öyle mi?.. Hâşâ!.. Tevhid ilmini edinmek farz, helâl bulup yemek farz, Allah için yapılan işlere, karşılık beklememek farzdır. İçi dışına uymayan fâsık kişilerle olma. Salih ve düzenli iş edenlere koş. Karışık bir durumda olursan, salih ile nifaklı kişiyi ayırt edemeyecek hâle düşersen Allah'a yalvar. Oturduğun yerden hemen kalk; gece olsa, daha iyi olur. İki rekât namaz kıl, sonra yalvar: - Ya Rabbi, kulların arasında olan salih kişileri bana buldur. Sana varmama delil olanı bana göster. Manevî sofrandan yememe vesile ver. Manevî susuzluğumu, sonsuz denizinden kandıracak zatı bana bildir. O zat gözlerimi, yakınlık nurunla sürmelesin. Taklitçi olmayarak ayan beyan nurunu gördüreni bana haber ver. Ey cemaat! Takvayı terk ettiniz; bu halinizden hemen dönünüz. Takva gönüllere şifa verir. Onu terk, ruhu hasta eder. Kendinizi tevbe etmeye alıştırınız. Tevbe ilâçtır. Günahlar ise mikrop çıkarır.
Ankara'nın kara bahtı: Ankara'yı parsel parsel satanların konserlerden para kaldıranlara karşı savaşı!CHP'ye yönelik belediye operasyonları Ankara'ya sıçradı. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 2021-2024 yılları arasındaki konserleriyle ilgili “görevi kötüye kullanma” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlamalarıyla yürütülen soruşturmada 14 kişi gözaltına alındı. Bunlardan beşi 26 Eylül'de tutuklandı. Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) tarafından düzenlenen konserlerde kamunun zarara uğratıldığı ve belirli kişilere menfaat sağlandığı yönünde önemli ve ciddi iddialar var. Ne var ki aynı, İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'na yönelik iddialarda olduğu gibi burada da ne yolsuzluğa karşı mücadele ne de temiz eller operasyonu var. Öyle olsa bu operasyonun amigoluğunu AKP'li Bülent Arınç'ın Ankara'yı parsel parsel sattı dediği, Tayyip Erdoğan'ın fiilen görevden aldığı eski ABB Başkanı Melih Gökçek ve oğlu yapar mıydı?Ne yolsuzluğa karşı mücadele ne de temiz eller…Bunu istemelerinin sebebi sadece gelecek seçimi kaybetme korkusu değil. Esas niyetleri mevcut rejimi sağlamlaştıracak, petrol açılımını güvenceye alacak, sermayenin ve emperyalizmin taleplerine uygun bir anayasa yapmak. Bunun için erken seçim dayatmak yerine kendi seçimleriyle meşgul olan, davalarla kuşatılıp çıkış yolunu petrol açılımı komisyonlarında ve arka kapı diplomasisinde arayan bir CHP istiyorlar. Bu yüzden kurultay davasını çıkardılar. Bu davada eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu kullandılar. Kılıçdaroğlu'nun adamları bunu beceremedi. TGRT gibi bir istibdad kanalının dışında kimseden kabul görmediler. Temmuz ayında mahkeme “mutlak butlan” kararı verir, CHP'nin son büyük kurultayını yok hükmünde ilan eder de Kılıçdaroğlu geri döner diye bekleyenler yanıldı. Dava Eylül'e ertelenirken belli ki istibdad rejimi bu işi biraz daha pişirmek gerek diye düşünmekteydi.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Dijital Dönüşüm Platformu Başkanı ve Yapay Zekâ Platformu Başkanı Levent Karadağ konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Ekoteknoloji ve Biyoinovasyon Enstitüsü Derneği Genel Sekreteri Altuğ Revnak Eti konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına AGS Global Araştırma Şirketi Kurucusu Ahmet Güler konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Dijital Dönüşüm Platformu Başkanı ve Yapay Zekâ Platformu Başkanı Levent Karadağ konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına AGS Global Araştırma Şirketi Kurucusu Ahmet Güler konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Ekoteknoloji ve Biyoinovasyon Enstitüsü Derneği Genel Sekreteri Altuğ Revnak Eti konuk oldu.
“İsa Peygamberi (a s.) şöyle anlatırlar: Güzel bir koku aldığı zaman, burnunu tıkar ve: - «Bu, dünyakokusudur,» dermiş. Bu size güzel bir örnektir. Ey zühd iddia edenler, hâlinize bir bakın. Sözünüz ve işiniz, İsapeygamberinkine uyuyor mu? Elbisenize bakılırsa, dünyadan elini çekmiş derviş kılığı var; fakat içinizdünyalık hasreti ve sevgisi ile dopdolu. Bu libasınızı çıkarıp içinizde olanı açığa vursaydınız benim için dahaiyi olurdu. Ve siz, içi başka, dışı başka olmaktan uzak olurdunuz. Dünyalık şeylere karşı kalp zenginliği duyananasibi rahat varır. O kimse dışına desinler için hiçbir şey giymez. Kalbi gerek dünyalık işlere gereksebaşkalarına karşı istiğna duyar. Şu da bir vakıadır. Bizim Peygamberimiz (S.A.), İsa (a s.) ve diğerlerindendaha fazla dünyaya karşı istiğna duyardı. Onun zühdü herkesten daha fazla idi. Herkese yazılmış olanı bilirdi.Ve: - «Dünyanızdan bana üç şey sevdirildi: Güzel koku, kadın ve gözümün nuru namaz,» buyururdu.Dünyalıktan tamamen kalbini almasına rağmen, bunlar kendisine sevdirilmişti. Bunlar İlâhî bilginin geçmişteverdiği hükümdü. Rabbi tarafından verilen bir hisse idi. Almak ve faydalanmak zorunda idi. Yaratanın emrinegöre alır ve yerdi. O'nun emrine uymak, tâat sayılır. Buna benzer şekilde kısmetini alıp yiyen tâat içindedir.Dış cephesi ile dünyaya karışmış dahi olsa ibadet ehli arasındadır.Ey niyeti bozuk, Hakk'a muhatap olmaktasın. Ve O'nu görür gibi konuşmaktasın. Her namazda: - «Yalnız sanakulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz.» (Fatiha/5) Derken anlattığımız gibi yapmaktasın. - «Ya Rabbi,yanımdasın. Ey beni bilen ve bütün hâlime şahit olan, kulluğum sana, yardım talebim senden,» demekistiyorsun. Her zaman Hakk'a hitap ediniz. O'na hitabınız yalnız namaz vaktine inhisar etmesin. O'nunvarlığını hazır bilin; kulluğunuzu o niyetle yapın. Peygamber (S.A.) efendimiz şöyle buyuruyorlar: - «Allah'ıgörür gibi ibadet et; sen O'nu görmesen bile O seni görür.»Ey evlâd! Helâl yiyip içerek kalbini temizle. Rabbini bilirsin. Giydiğini, yediğini ve kalbini temiz tut. Bu yoldaniç âlemi temiz olanlar zümresine dâhil olabilirsin. Tasavvuf, safâdan gelir. Suf (kalın yün elbise) giymektengelmez. Tam mânası ile sofi olan, kalbini Allah sevgisi ile doldurur. Başka sevgilere yer vermez. Bu hâl birbaşka hâldir. Kolay elde edilecek cinsten değildir. Elbise değiştirmekle ve renk sarartmakla olmaz. Omuzeğmek, bu hâli veremez. Geçmiş büyüklerin hikâyesini dil gürültüsü ile anlatmak bu hâle vardıramaz.Parmak aralarına tesbih almak insanı o yola götüremez. O yola ileten şey, sadık kalple Allah'ı aramakla olur.Allah'ın size gönderdiği peygambere iyi bağlanınız. Ona bağlılığınız doğru olsun. O'na bağlılık, getirdiklerineuymakla olur. Peygamberin emirlerini ne kadar iyi yaparsanız uymanız o kadar iyi olur. Dünyadapeygamberin sözlerini tutup yaptığı işleri yaparsanız öbür âleme göçtüğünüzde ona arkadaş olursunuz.Allahü Teâlâ'nın şu yüce kelâmını duymadınız mı? - «Peygamberin size yapmanız için getirdiği şeyi alınız;yasak ettiği şeylerden kendinizi çekiniz.» (Haşr/7) Peygamberin emirlerini tutunuz. Yasak ettiği şeylerdenberi durunuz. Bunu yaptığınız takdirde, Rabbinize yakınlık kazanmış olursunuz. Dünyada kalbinizle yakınolursunuz. Öbür âlemde ise, varlığınız ve cesedinizle yakınlık duyarsınız.
Hamas-İsrail arasındaki ateşkes ve barış görüşmelerinin Kahire'de yapılması, Kahire tarafından organize edildiği ve yönlendirildiği anlamına gelir mi?
159. Bu mektûb, Şerefeddîn Hüseyn-i Bedahşîye yazılmışdır. Merhûm babası için sabr dilemekdedir:“Başa gelen belâlar, sıkıntılar, her ne kadar acı ve üzücü görünür ise de, bâtına ya'nî kalbe, rûha tatlı gelmekdedir. Çünki, beden ile rûh birbirinin zıddı, tersi gibidir. Birine acı gelen, ötekine tatlı olmakdadır. Yaratılışda duygusuz olan, bu ikisinin ters olduğunu ve hâllerini, özelliklerini ayıramaz. Böyle kimseleri hesâba katmıyoruz. Bu sözlerimizi onlar için bildirmiyoruz. A'râf sûresinin yüzyetmişsekizinci âyetinde meâlen, (Onlar, hayvanlar gibidir. Dahâ da aşağıdırlar) buyuruldu.Fârisî beyt tercemesi: Kendinden haberi olmayan kimse, Nerede kaldı başka şeyleri bile? Bir kimsenin rûhu alçalarak beden mertebesine yerleşse ve Âlem-i emri, âlem-i halkına bağlansa, bu ince bilgileri nasıl anlıyabilir? Rûhu kendi makâmına çıkmadıkca ve Âlem-i emri, Âlem-i halkından ayrılmadıkca, bu ma'rifetlerin güzelliğini nasıl görebilir? Bu ni'mete kavuşmak için, ecel-i müsemmâ gelmeden önce olan ölüme kavuşmak lâzımdır. Tarîkat büyükleri “kaddesallahü teâlâ esrârehüm” bu ölüme (Fenâ) adını vermişlerdir. Fârisî beyt tercemesi: Toprak ol toprak ki, gül bitsin sende, Toprakdan başka yok, kavuşan güle. Ölüm gelmeden önce ölmeyen kimseyi dertli bilmelidir! Ona geçmiş olsun demelidir! İyilikle tanınmış olan ve emr-i ma'rûf ve nehy-i münker ibâdetini elden bırakmıyan kıymetli babanızın ölüm haberi müslimânları çok üzdü. Hepimiz, Allah için yaratıldık ve hepimiz Onun huzûruna çıkacağız. Siz oğlumuz sabr ederek, bizden önce gidenlere, sadaka ile ve düâ ile ve istigfâr ederek yardım etmeli, imdâdlarına yetişmelisiniz! Çünki, dirilerin yardımına ölülerin çok ihtiyâcı vardır. Hadîs-i şerîfde buyuruldu ki, (Ölü, suda boğulmak üzere olan biri gibidir. Babasından, anasından, kardeşinden ve arkadaşından gelecek olan bir düâyı hep beklemekdedir. Ona bir düâ gelince, dünyâya ve dünyâda olanların hepsine kavuşmakdan dahâ çok sevinir. Allahü teâlâ, yeryüzünde olanların düâları yardımı ile, kabrde olanlara dağlar gibi rahmet gönderir. Dirilerin ölülere olan hediyyesi, onlar için istigfâr etmekdir). Nasîhatların sonuncusu, hep zikr yapmak ve hep Allahü teâlâyı düşünmekdir. Çünki, elimizde bulunan zemân çok azdır. Bunu en lüzûmlu yerde kullanmak lâzımdır. Vesselâm.
Cabir (r.a.) dedi ki: “Mescid hurma kökleri, kütükleri üzerinde kurulmuştu. Peygamber (s.a.v.) hutbe irad edecekleri zaman kütüklerden birine çıkardı. Sonra ona minber yapılınca, mezkûr kütüğün deve sesine benzeyen bir sesle hasretten ve iştiyaktan inlediğini duyduk.” Enes (r.a.)'in rivayeti: “Mescid bile onun sesinden sarsıldı.” Sehl b. Sa'd (r.a.)'in rivayeti: “Onu gören insanların ağlaması da çoğaldı.” El-Muttalip ile Ubey (r.a.e.)'in rivayetleri ise: “Çatlayıp yerinden oynadı. Nihayet Resûlullâh (s.a.v.) geldi, mübarek elini üzerine koydu da ancak ondan sonra sustu.” şeklindedir. Büreyde (r.a.)'den şöyle rivayet olunmuştur: “Peygamber (s.a.v.) hurma kütüğüne dedi ki: “İstersen seni bulunduğun bahçeye vereyim, tekrar dal budak sal ve eski haline gel! Tekrar yaprakların ve meyven olsun. İstersen seni cennete dikeyim de Allâh (c.c.) dostları meyvenden yesin.” Bunu dedikten sonra Resûlullâh (s.a.v.) ona kulak verdi ve onun şöyle dediğini duydu: “Beni cennete dik ve benden Allâh (c.c.) dostları yesin ve eskiyip çürümeyeceğim bir yerde olayım!” Bu hadîs bizatihi meşhurdur ve yaygındır. Onun hakkında haber mütevatirdir. Sahabeden bu hadisi bir çok kişi rivayet etmiştir. Onlardan bazıları şunlardır: Ubey b. Ka'b, Cabir b. Abdullah, Enes b. Malik, Abdullah b. Ömer, Abdullah b. Abbas, Sehl b. Sa'd, Ebu Said el- Hudrî, Bureyde, Ümmi Seleme… (r.a.e.). İşte bunların hepsi aynı anlama gelen hadîsler rivayet etmişlerdir.(Kadı İyaz, Şifâ-i Şerîf, s.300-302)
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Öğretim Görevlisi Remzi Durmuş konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Ekonomist Yönetim Danışmanı Mehlika Hediye Yıldırım konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Factory of Us Kurucusu ve CEO'su Betül Karaca konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Öğretim Görevlisi Remzi Durmuş konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına İşNet Genel Müdür Yardımcısı Murat Dereli konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Factory of Us Kurucusu ve CEO'su Betül Karaca konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Ekonomist Yönetim Danışmanı Mehlika Hediye Yıldırım konuk oldu.
"Büyü, kendine inanmaktır. Bunu yapabilirsen her şeyi başarabilirsin."
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına İşNet Genel Müdür Yardımcısı Murat Dereli konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Ekoteknoloji ve Biyoinovasyon Enstitüsü Derneği Genel Sekreteri Altuğ Revnak Eti konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Ekoteknoloji ve Biyoinovasyon Enstitüsü Derneği Genel Sekreteri Altuğ Revnak Eti konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Yazarı Rüştü Bozkurt konuk oldu.
Özge Kartal'ın hazırlayıp sunduğu Üretim Sanayi Bunu Konuşuyor programına Plastika Plastik Üretim Sistemleri ve İş Geliştirme Müdürü Ahsen Emiroğlu konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Eğitimci, Koç ve Yazar Emrah Altuntecim konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Novawood Genel Müdürü, CEPHEDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Ulusal Ahşap Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Göksel Yıldız konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına SER Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç konuk oldu.
Özge Kartal'ın hazırlayıp sunduğu Üretim Sanayi Bunu Konuşuyor programına Plastika Plastik Üretim Sistemleri ve İş Geliştirme Müdürü Ahsen Emiroğlu konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Eğitimci, Koç ve Yazar Emrah Altuntecim konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına Novawood Genel Müdürü, CEPHEDER Yönetim Kurulu Üyesi ve Ulusal Ahşap Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Göksel Yıldız konuk oldu.
Çetin Ünsalan'ın hazırlayıp sunduğu İşte Bunu Konuşalım programına SER Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç konuk oldu.
Kitap Kulübü'müzün 54.buluşmasında Tali Sharot'un “Başkalarının Aklı” adlı kitabını konuştuk.Tali Sharot İsrail, İngiliz ve Amerikan vatandaşı bir sinir bilimci. Ekonomi lisans eğitiminin üzerine psikoloji mastırı ve sinir bilim doktorası yapıyor. Duygu, karar verme ve iyimserlik üzerine çalışmaları var.Bu kitabının alt başlığı “Neden bazılarımız ikna etmekte daha başarılı“, sinir bilim perspektifinden bu konuyu işliyor.Birkaç alıntı yapıp bizim de kulüp olarak faydalandığımız, beğendiğimiz bu kitaba ilginizi çekmek istiyorum.Beyniniz size ait değildir, mirastır. Kodları milyonlarca yıl içinde tekrar tekrar yazılmıştır.Bu alıntı hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir söz. Çok beğendiğimiz beynimizi ilk günden biz işlemiyoruz. Doğuştan, farkında bile olmadığımız yollar, patikalar, kısa yollar var beynimizde, bir karar verirken bunları izliyoruz. Bunlar insanlığın ortak mirası hayatta kalma şemaları.Kayıtlı bilgi ise çok yeni bir olgu medeniyet için. Bilginin düzenlenmesi ve yayılması çok yeni insanlık tarihinde. Ekonomi teorisinde bile bize öğretilen insan, sahip olduğu bilgilere göre çıkarını maksimize eden bir varlık yok. Kararlarını kulaktan kulağa dolaşan hikayeler, duygular ve sahip olduğu inançlarla alan varlıklarız.Değişim yaratmak için tek akçe, ortak motivasyonları keşfetmektir.İnsan aklı mevcut inanışını, düşüncesini korumaya meyilli, sorgulamaktan çok savunmaya çalışıyor. O nedenle birisinin düşüncesini değiştirmek için savunmaya geçmesine engel olacak ortak motivasyonlar bulmak gerekiyor. Ancak o sayede yeni bilginin değerlendirilme şansı var. Bu küçük bilgi bile sosyal hayatımızı değiştirmeye yetebilir aslında, twitter'da veya diğer sosyal medya platformlarında insanların görüşlerini karşı tarafa kabul ettirmek isterken saflarını belli etmek için nasıl çırpındıklarını ve sonra nasıl hiçbir konuda anlaşamadıklarını bol bol görüyoruz.Bu buluşmada üyemiz Sezgin İldeş, yapay zekada oluşturduğu çok faydalı bir prompt paylaştı. Herhangi bir kitabı yapay zekaya önce okutup ardından interaktif bir kurs oluşturmasını isteyebiliyorsunuz. Açık ve kapalı uçlu sorularla bilginizi ölçüp geri bildirim alabiliyorsunuz. Bunu her kitap için yapmak mümkün. Prompt'u siz de kullanmak isterseniz meteyurtsever.com'da bu bölümün sayfasında bulabilirsiniz.Bu buluşmada görüşlerine yer verebildiğim arkadaşlarım (03:00) Gözde Gülbaş, (05:44) İpek Altuner, (07:30) Murat Koca, (09:28) Uğur İyidoğan, (10:40) Suat Soy, (14:29) Mete Yurtsever, (15:20) Feyza Demir, (18:42) Dilek Geçit ve (19:27) Sezgin İldeşŞimdi sizi söyleşimizle baş başa bırakıyorum.Support the show
Bu epizodda həyatın necə daha maraqlı ola biləcəyini açıram. Cavab sadədir: Flow. Axın halına girərək darıxdırıcı anları belə zövqə çevirə bilərsiniz. Flow sadəcə məhsuldarlıq deyil – o, həyatı daha canlı və maraqlı hiss etməyin açarıdır.
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Emine'nin İstanbul'dan Sivas'a doğru yaptığı yolculuğun lezzet duraklarını konuşuyoruz. Karabük'ten Sinop'a, Samsun'dan Amasya ve Sivas'a kadar hangi yemekleri denediğinden bahsediyoruz. Aynı isimli yemeklerin farklı şehirlerde bambaşka tatlara dönüşmesinden, Türkiye mutfağının dünyadaki eşsiz yerine kadar uzanan keyifli bir sohbet sizleri bekliyor. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Show Notes Yolculukta denediğim lezzetlerden birkaç kare (https://drive.google.com/drive/folders/1iDZUsXpbiwMULUriK7HZjIMdp1k3DsSb?usp=sharing) Transcript Intro 1- Emin: [0:15] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin, bugünkü bölümümüzde Emine ablamla beraberiz. Nasılsın Emine abla? 2- Emine: [0:25] İyiyim Emin, sen nasılsın? 1- Emin: [0:27] Ben de iyiyim. Nerede kalmıştık? 2- Emine: [0:30] Lezzetli bir yerde kalmıştık. 1- Emin: [0:32] Evet, bir önceki bölümü dinlemeyenler varsa, Emine ablam yakın zamanda bir Batı Karadeniz, Orta Karadeniz ve Sivas gezisine gitti. Orada geçen bölümümüzde gezdiği yerleri anlattı bize. Şimdi bu bölümde çok daha önemli bir şey, yediği şeylerden bahsedecek bize. 2- Emine: [0:52] Gelelim asıl konuya. 1- Emin: [0:53] Aynen. Gelelim önemli konuya. Dedik yani bu bölüm apayrı bir bölüm olmalı. Bunu öyle kestirip atamayız yani kısa bir bölümde bunu bitiremeyiz. Evet en son bölümün sonunda en beğendiğin şeyin Sinop mantısı olduğunu söylemiştin. Bu hâlâ geçerli mi? 2- Emine: [1:10] Geçerli sanırım. Böyle ana yemek olarak Sinop mantısını çok beğendim. Bir de Sivas'ta bir Divriği pilavı diye bir pilav denedim. Pilav da şahaneydi ya dışarıda yediğim en iyi pilavlardandı. Ama pilav bizde biliyorsun böyle ana yemek gibi geçmiyor. Bir de ben ekstra sevdiğim için pilavı... O da çok ağır basıyor. 1- Emin: [1:30] Nasıl bir pilavdı? 2- Emine: [1:32] Nasıl bir pilavdı... İçinde bolca kuru meyve vardı. Kuru üzüm falan... Üstünde de haşlanmış et gibi bir et vardı. Ama ikisi beraber pişiyorlarmış galiba. 1- Emin: [1:41] Bayağı ana yemek bu ya. 2- Emine: [1:44] Ya ben pilav kısmını daha çok beğendim. O yüzden oraya odaklanıyorum. Evet eti de düşününce doğru diyorsun. Ana yemek gibi. O çok güzeldi. Böyle et suyuyla pişen pilav zaten çok lezzetli oluyor. O şekilde... O ikisini diyorum. 1- Emin: [1:57] Evet. Peki o zaman gezinin başından başlayalım. İlk gittiğin yer Karabük'tü herhâlde. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Erkekler hangi ara savunulması, korunması, iyi bakılması gereken minik bebeklerimiz oldu? Çocuklar gibi her hatadan sıyrılıp, kandırılabilir masumlukta olmalarına biz mi neden olduk? Bunu artık çözelim istiyorum. Eğer eşitlik arıyorsak, bunun için doğru şekilde davranalım. Şu an eşit değiliz çünkü.
