Town in Volta Region, Ghana
POPULARITY
Categories
Türkiye'de seçmenler 61 gün sonra sandık başında. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yirmi yılı aşan iktidarının en zorlu dönemini yaşıyor. Deprem felaketinin ardından Erdoğan aday olarak gireceği bir seçimi ilk kez kaybetme riskiyle karşı karşıya. Benzer bir durum Rusya lideri Vladimir Putin için de geçerli. Her iki lider de iktidarlarını korumanın ve sürdürmenin yollarını arıyor. Peki, birbirlerine ihtiyaçları var mı? Varsa, ne kadar? Erdoğan, sık sık “Değerli dostum” diye tanımladığı Putin'in desteğiyle tekrar seçilebilir mi? Putin, Türkiye'deki seçimlere müdahale eder mi? Senem Görür, Okan Yücel, emekli Büyükelçi Selim Kuneralp ve Rusya uzmanı Aydın Sezer tartıştı.
Afet bölgesinin hızla yeniden inşası bir avuç şirkete emanet edildi. Peki coğrafya hala sallanırken, altyapı çökmüşken, kentlerin "fay hattının dışına" taşınmasındaki sorunlar ne Maraş depremlerinin 18.gününde, afet bölgesinin yeniden inşası için sözleşmelerin yapıldığı açıklandı. TOKİ, toplam dokuz mimarlık şirketine yüzbine yakın konutun inşasını emanet edecek. 24 Şubat'ta OHAL kararnamesiyle orman ve meraların inşaya açılacağı ilan edildi. Peki nerede, nasıl bir kentin inşa edileceğine kim, nasıl karar veriyor? Tek bildiğimiz, AFAD üzerinden Çevre, İklim ve Şehircilik Bakanlığı'na yetkinin verildiği. Bu kadar kısa sürede ne jeolojik etütler tamamlanabildi, ne de altyapı sorunları çözüldü. Doğa bilimleri ve sürdürülebilirlik uzmanı Ferdi Akarsu ile gazeteci Mehveş Evin, Yeşil Dalga podcast'inde "afet bölgesinin yeniden inşası"nı masaya yatırıyor.
Yardım etmeyi teklif etmek kadar yardım istemeyi de bilmek gerekir. Peki yardım İsteyebilmenin önündeki engeller neler? Keyifli dinlemeler... organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
Yaşadığımız doğal felaket, doğal olmayan gelişmelerle büyüyor, daha da fazla can yakıyor. Peki sorumlular? Onları gerçekten sorumluluklarının gereğini yapmaya davet etmek? Suç mu bu? #deprem #kızılay Jenerik müziği: Rahman Altın
Depremden sonra devlet fotoğrafı 48 dakikada çekmişti ama 48 saat boş kalan alanı dün olduğu gibi bugün de suçlular doldurdu. Onlar; dün Taksim'de pala sallıyordu, Gezi'de çadır yakıyordu, bugün Hatay'da cop sallıyordu, duvar diplerinde insan öldürüyordu. Dün camide içki deniyordu, bugün telefon hırsızı Suriyeli deniyordu. Bebeğinin süt ve ekmek ihtiyacını karşılayanlar bugün yağmacı ilan edilip OHAL'in dayanağı yapılıyordu. Ve insanlar kendi ülkesinde mülteci oluyordu. Peki bütün bunlar nasıl oldu? Ersan Atar'ın podcastinde, devletin boşluğunda, yokluğunda oluşan atmosferi ve o atmosferin içindeki tehlikeyi dinleyeceksiniz.
Dinozorlar Ne olurdu sanki, sokaklarımızda oradan oraya koşuşturan dinozorlarımız olsaydı? Onları cinslerine göre ayırır, günlük hayatımızda onlara ayrı birer yer verirdik. Ne bileyim, cins dinozorlar, sokak dinozorları, polis ve hatta çoban dinozorları gibi. Bu arada hayvanları koruma derneğinin kliniğinde dinozorların sığabileceği muayene odaları falan... Her yıl dinozor yarışları düzenler, birinci gelene madalyalar takar, onları körpe dana etiyle ödüllendirirdik. Hatta en güzel dinozoru bile seçerdik. Bu pek zor olmazdı. Zira dinozor kuaförleri, hatta özel dinozor eğitim merkezleri olurdu. Tatile gideceğimiz zamanlar dinozorlarımızı yerleştireceğimiz dinozor otelleri bulunurdu ve özel dinozor mamaları üretilirdi. Mama dedim de, “DINOZOR GIREMEZ” çıkartmalarını kapısına yapıştıran lokantaları protesto ederdik... Ben dün gece rüyamda dinozorları gördüm. Saçmalamam bu yüzdendir. Ama yine de dinozorlar hakkında bir şeyler yazmak geldi içimden. Aslında amacım, rüyamı anlatmaktı. Üstelik rüyam, yukarıda yazıp döktüğüm saçmalıklarla ilgili olmayıp, insanı düşündüren, değişik bir bakış açısına sahipti. Doruklarında karların hiç eksilmediği, eteklere doğru beyazdan mora, mordan pembeye dönüşen ve hemen etek hizalarında yeşil çam ormanlarının kapladığı dağlarla çevrili kocaman bir vadi gördüm. Bu vadi zümrüt rengindeydi ve yer yer irili ufaklı beyaz kayalarla ve yine irili ufaklı göllerle ve yemyeşil, kıvrım kıvrım ırmaklarla donanmıştı. Irmak boylarında salkım söğütler kadifemsi geçişlerle suyu topraktan ayırıp, yerlerini daha gerilerdeki zeytin ağaçlarına bırakıyorlardı. Yer yer beyaz zambaklar fırlamıştı otların arasından. Küçük, sarı kertenkeleler beyaz kayaların sırtlarında güneşe bırakmışlardı kendilerini. Kıpkırmızı parlayan güneş, yakmıyor, ısıtıyordu yalnızca. Top top bulutlar, pembe gökyüzünde baş boş ilerleyip gidiyorlardı bilinmeyen ufuklara doğru. Farklı bir dünyaydı bu dünya, dinozorların dünyasıydı; ama içinde yine de tanıdık bir şeyler vardı. Örneğin, insanlar... Evet, biz insanlar dinozorlarla iç içe yaşıyorduk bu âlemde. Bizim için yalnızca iki konum vardı: Yaşamak ve ölmek. Yaşamak, insanlara göre günübirlik bir tatil gibiydi, sonrası sonsuzluktu. Sonsuzluğa gitmeden önce daha ne kadar yaşanacağı bilinmiyordu. Gerçekte biliyor muyuz, ne zaman öleceğimizi? Dinozorların dünyasında yaşayan insanlar çok mutluydu. İçinde yaşadıkları mağaralar, tam olarak onların rahat edeceği şekilde düzenlenmişti. İstedikleri her türlü rahatlığa sahiptiler. O mağaralar onların evleriydi ve apartman daireleri gibi rahatsız eden üst kat komşuları yoktu. Onlar için geçim derdi diye bir şey yoktu. Dinozorlar kendi aralarında organize olmuşlardı ve insanların beslenmesi, korunması, sağlığı için gereken önlemleri alıyorlardı. İnsanlara yapacak çok fazla iş kalmamıştı. Görevleri, iyi beslenmek, stresten uzak, sakin ve huzurlu yaşamak, eğlenmek ve gülmekti. Tüm insanlar, bir gün daha dünyaya gözlerini açabilmiş olmanın mutluluğu içinde uyanırlardı ve tek sorunları, sokakta oynayan çocuklarının, hamburger olmadan evlerine dönmeleri olurdu. Sağ salim evine geri dönen insanlar, bir gün daha yaşamdan nasiplerini alabilmiş olmanın şükran duygularıyla dolar, mutluluktan gözleri yaşarırdı. Askerlik nedir, bilinmiyordu. Dinozorlar kendi sınırlarını zaten gereğince koruyorlardı. Para pul da gerekmiyordu. Ne için gereksindi? Zaten satın alınacak bir şey yoktu ki? Kimse kimseyi kıskanmaz, kimse nefreti tanımazdı. Kariyer, ihtiras, yarın korkusu bilinmiyordu. Yarını, yarın düşüneceklerdi. Bugün yaşamak vardı, mutlu olmak vardı. Zaman, gülme zamanıydı, sevme zamanıydı, şükran zamanıydı. Ne o? Çok mu ürkünç geldi dinozorların dünyası? Yani ölümün bu şekli çok mu kötü? Peki bizler nasıl ölüyoruz? Trafik kazaları, AIDS, veba, kaza kurşunu, intihar, mantar, gaz zehirlenmesi, yanma, boğulma... Daha sayacak olsak, epeyce sürer gider bu liste. Hepsinin ortak adı da ecel. Evet, savaşta da ölsek ecel, yataktan da düşsek ecel, cinayete de kurban gitsek yine ecel. Yırtıcı hayvanlar da saldırsa veya yılan, akrep sokması gibi sebeple de olsa ecel her zaman eceldir. Ecelimiz bir dinozorun dişleri arasında bulsaydı bizi, yeter ki hayatımız korkusuz, kuşkusuz, pürüzsüz olsaydı. Yeter! Panik yapmayalım lütfen! Unuttuk mu, bu sadece bir rüyaydı. Zerrin OKTAY
Güneydoğu Anadolu'da meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem Türkiye'yi yıktı… Hepimiz yardım etmek, bir şeyler yapmak istiyoruz. Peki nasıl koordine olmalıyız? Kaynaklarımızı ve enerjimizi nasıl verimli kullanabiliriz? İnsani yardım lojistiği ve afet yönetimi uzmanı, Özyeğin Üniversitesi öğretim üyesi Burcu Balçık ile konuştuk. Balçık öncelikle ve maalesef açılan yaraların birkaç günde sarılmayacağı gerçeğiyle yüzleşmemiz ve enerjive imkanlarımızı zamana yayarak kullanmamızın önemine dikkat çekiyor. Ayrıca neden ayni yardım yerine nakdi yardım yapmayı öncelemek gerektiğini ve tek seferlik büyük bağış yerine, düzenli bağışçı olmanının önemini de vurguluyor.
Erkan Baş, söyleşimizde halkın solu tanımadığını öne sürmüştü. Peki siz? Türkiye Solunu tanıyor musunuz? Yoksa fraksiyonlar kafanızı mı karışıyor? Trend Topic'in 226. bölümünde meseleyi temelinden ele alıyor, yeni başlayanlar için Türkiye Solunun tarihsel sürecini işliyoruz.Bu podcast, Kidly hakkında reklam içerir.Çocukların sosyal ve duygusal gelişimini destekleyen, eğitici ve çook eğlenceli Kidly kütüphanesini, ücretsiz deneme süresiyle keşfetmek için tıklayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi, İYİ Parti ve Saadet Partisi'nden oluşan Altılı Masa'nın en çok eleştirildiği noktalardan biri, özellikle iktidara gelmeleri halinde Rusya-Ukrayna savaşında, NATO ve Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde, Doğu Akdeniz'de, Suriye'de ve Körfez ülkeleri ile ilişkilerde nasıl bir yol haritası olacağına ilişkindi. Tüm bu soru işaretleri ve tartışmalar -büyük ölçüde- sona erdi, Millet İttifakı'nın dış politikada nasıl bir yol izleyeceği kamuoyuyla paylaşıldı. 240 sayfadan oluşan metinde dış politikaya 12 sayfa ayrıldı. Peki uzmanlar açıklanan bu metin hakkında ne düşünüyor? Selim Kuneralp, Senem Görür ve İlhan Uzgel, Kordiplomatik'te değerlendirdi.
İslam ve göç karşıtı Rasmus Paludan'ın Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği binası önünde Kur'an-ı Kerim'i yakmasının ardından dünya genelinden tepkiler gelmeye devam ediyor. Bu eylem, İsveç ile Türkiye arasındaki gerilimi de artırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle bir kepazeliğin yaşanmasına sebebiyet verenlerin NATO'ya üyelik başvuruları konusunda artık bizden herhangi bir destek bekleyemeyecekleri açıktır” diyerek, Stockholm'e kapılarını kapattıklarının sinyalini verdi. Peki bu gerilim nelere yol açacak? Medyascope Dış Haberler Editörü Senem Görür sordu, emekli büyükelçiler Selim Kuneralp ve Namık Tan yorumladı.
Kendimizin ne kadar farkında olursak, o kadar güçlü ve zayıf yönlerimizin de farkında oluruz. Peki hangi yöne yatırım yapmalıyız? Keyifli dinlemeler... organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
Çağın hastalığı olan depresyon herkesi olumsuz etkileyen bir rahatsızlıktır. Ancak kadınlar depresyondan çok daha olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Peki kadınlar neden depresyona daha fazla girerler bunun nedenler ne olabilir diye sormadan önce...
Aposto Premium dünyasına katıl! Alara, Neden Popüler Oldu'nun yeni bölümünde ilişkilendiği kadınlar üzerinden dillerden (özellikle de Kanye West'inkinden) düşmeyen bir kişiyi mercek altına alıyor: Pete Davidson. Pete Davidson, ABD'de konuşlanan, Saturday Night Live'daki skeçleriyle ilişkilenen bir komedyen ve aktör. Peki onu Ariana Grande, Kim Kardashian ve Emily Ratajkowski gibi kadınlar için "çekici" kılan ne? Bu bize heteroseksüel ilişkilenmeler özelinde bir şeyler söyleyebilir mi?
147.Bölümde Lumost podcastinden tanıdığımız Mars Athletic'te Chief Digital Officer (CDO) olarak görev yapan Mümtaz Demirci konuğum oldu. Dijital dönüşüm stratejileri geliştiriyor ve yeni projeler üretmeye devam ediyor. (00:00) - Açılış (03:24) - Mümtaz Demirci'yi tanıyoruz. (04:00) - Podcaste neden başladın? (05:22) - Growth nedir? Son yıllarda neden daha fazla duymaya başladık? Eric Peters - Lenny Rachitsky - Andrew Chan - Shannon Ellis - Elena Verna - Brian Balfour - Casey Winters Facebook örneği Growth yaklaşımının ortaya çıkışı. (10:15) - Growth yaklaşımı yıllar içinde nasıl değişti? Burada en başarılı örnekler hangi şirketler? (15:34) - Growth sistemi kurmanın öneminden bahsettin. Growth sistemi nasıl kurulabilir? (17:20) - Peki growth'un merkezinde ne var? Şirketler hangi noktaya daha fazla odaklanmalı? (18:45) - Growth'un temelinde Retention (üye tutundurma) olsa da şirketler daha çok Acquisition (üye kazanımı) tarafına odaklanmayı seviyor. Bunun sebepleri neler olabilir? (20:50) - Retention (Üye Tutundurma) nasıl iyileştirebilir? Bunu iyi yapan şirketler hangileri, neleri başarılı yapıyorlar? Chat GPT Google işe alma (26:45) - Retention(Üye Tutundurma) başarısı ile alışkanlık kazandırma arasında doğrudan bir ilişkiden bahsettin. Şirketler ürünlerine nasıl alışkanlık kazandırabilirler? Claude C. Hopkins - https://en.wikipedia.org/wiki/Claude_C._Hopkins (30:55) - Growth sistemi'nin içerisinde, Acquisition (üye kazanımı) tarafı nasıl işliyor? Burada zaman içinde neler değişti? (34:20) - Doğrusal bir akış yerine döngüsel akışa geçmenin yarattığı etkileri konuştuk. Acquisition (üye kazanımı) tarafındaki popüler dengelere şirketler üzerinden örnekler verebilir misin? Spotify - Glossier - Markafoni - Salesforce Spotify - Apple Google ve Amazonu Nasil Yendi? - https://www.goodreads.com/book/show/75534964-spotify---apple-google-ve-amazonu-nasil-yendi?ac=1&from_search=true&qid=bLPeNhWEUv&rank=2 The Playlist - https://en.wikipedia.org/wiki/The_Playlist_(TV_series) Invest Like the Best with Patrick O'Shaughnessy - https://open.spotify.com/show/22fi0RqfoBACCuQDv97wFO (41:14) - Büyük üçlüden sonuncusuna yani monetization (gelire dönüştürme) tarafı. Burada karı maksimize etmek için en iyi yöntem nedir? (44:28) - Buradan belki kullanıcı psikolojisi tarafına da bir geçiş yapmak gerekiyor. Psikoloji growth'un neresinde? (47:00) - Podcast boyunca verinin önemini konuşmuş olsak da ayrı bir parantez açmamak olmaz. Veriye dayalı ürün yönetiminin temellerini nelerdir? (49:50) - Kitap önerisi - Andrew Chan (50:43) - Son sözler (51:35) - Kapanış Lumost Podcast - www.lumost.net Mümtaz Demirci - https://www.linkedin.com/in/mumtazdemirci/ Sosyal Medya Hesaplarımız; Twitter - https://twitter.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trendleri/ Linkedin - https://www.linkedin.com/company/dunyatrendleri/ Youtube - https://www.youtube.com/c/aykutbalcitv Goodreads - https://www.goodreads.com/user/show/28342227-aykut-balc aykut@dunyatrendleri.com Bize Bağış Yapmak Patreon hesabımız - https://www.patreon.com/dunyatrendleri
Aposto Premium dünyasına katıl! Hafta sonları Aposto Radyo'yu daha yakından takip edebilmeniz ve sizleri o eski radyo deneyimine daha da yaklaştırabilmek adına tasarladığımız "Podcast'in radyo hâli"nin yedinci bölümünden herkese merhaba! Unutma! Artık Aposto Radyo'da cumartesileriniz tek bir kayıt içinde olacak. Bu sayede cumartesi günleri program akışımızı tek bir kayıtla deneyimleyebilir, etkinliklerden gündeme sinemadan seyahate farklı alanlardaki içeriklerimizi tek bir akışta dinleyebilirsiniz. Peki bu hafta akışta neler mi var? Aposto Altı Otuz | 02:13 - 10:22 20'lik Podcast | 10:42 - 19:36 İzleme Listesi | 20:10 - 27:33 İstanbul'un Ajandası | 28:14 - 31:56 Geri bildirimlerinizi her zaman productions@aposto.com ile paylaşabilirsiniz.
Mizahın, esprinin, gülmenin duygusal olarak bizi nasıl rahatlattığını,iyi hissettirdiğini biliyoruz.Peki hayata esprili bir şekilde yaklaşmanın fiziksel sağlığımıza etkileri neler?
Karagöz ve Hacivat Hacivat (Soldan girer.) Hacivat: Vay Karagözüm, canım efendim, devletlim, sultanım, günaydın! Karagöz : Hay, bostan kuyusunun dibinde kalaydın! Hacivat: Karagözüm, hayırlı sabahlar olsun! Karagöz : Leş kargaları iki gözünü oysun! (Vurur) Hacivat: Aman Karagözüm, bana niçin vurursun? Ben sana güzel, hayırlı sabahlar diledim. Karagöz : Hasta yatıyordum, kafamı ütüledin. Hacivat: Niyetim akıl danışmak, yenemediğim bir güçlüğü yenmekti. Gece uykularım kaçtı. Düşündüm taşındım... Diyorum ki, bir iş çevirelim seninle... Karagöz : Çeviririz. Ama çevirdiğimiz bütün işler, sonunda arap saçına döner. Hacivat: Hayır, dönmez gözümün elifi. Karagöz : Şeytan diyor, gırtlakla şu herifi! Hacivat : Çok düşündüm, kazın ayağı öyle değil bu sefer. Karagöz : Peki nasılmış? Çıkar ayakkabını göster! Hacivat : Karagözüm, gece aklıma gelen öyle bir iştir ki, Allah inandırsın, azıcık bir emekle küpünü dolduracak, paraya para demeyeceksin. Karagöz : Daha dırlanırsan, köteği yiyeceksin! (Vurur) Hacivat : Ben bu tokatları, girişeceğim işin hatırı için yiyorum, yoksa yemem. Karagöz : Kırk yıllık sansara kurnaz tilki diyemem. Hacivat : Karagözüm, sen hiç sinema bilir misin? Karagöz : Bilirim. Hacivat : Doğru söyle, hiç sinemaya gittin mi? Karagöz : Gittim. Hacivat : Nasıl bir yerdir? Karagöz : Karanlıktır. Hacivat : Tamam, bunu bildin. Peki, insan sinemaya niçin gider? Karagöz : En başta, elbette, gözünü gönlünü eğlendirmek için gider. Hacivat : Hisse kapmaz mı? Karagöz : Kapar. Hacivat : İbret dersi almaz mı? Karagöz : Alır. Hacivat : Peki, bir film çevirsek, o hisseyi, ibret dersini veremez miyiz? Karagöz : Veremeyiz. Hacivat : Niye? Karagöz : Sende tıraş çok, bende okuma yazma yok. Hacivat : Bak Karagözüm, biraz düşün; her filmin içine bunca çarşı pazarı neden koyarlar? Karagöz : Koyarlar ki Hacivat, bu ölümlü dünyanın ucunda pazar var, pazarlık var. Her şey uyuşmaya bakar. Hacivat : Bak, nazar değmesin, bu işin olacağına senin de aklın kesti. Şimdi sıra, "Hicran Yarası" adlı bu filmin prodüktörünü, rejisörünü, senaristini ve baş artistini bulmaya geldi. Karagöz : Saydıkların nedir? Anlayamadım. Hacivat : Çevrilecek filmin yapımcısı, çekim- cisi, yazıcısı, yönetmeni, baş oyuncusu. Sıra bunları bulmaya geldi. Karagöz : Saydıkların olmadan film çekilemez mi? Hacivat : Çekilemez. Karagöz : (Üzerine yürür) Sen şöyle uzak dur, ben çekerim. Hacivat : Çekemezsin. Karagöz : Pilâvdan dönenin tahta kaşığı kırılsın, çekerim. Hacivat : Karagöz, sen çıldırdın mı? Karagöz : Saydıklarının hepsi ben olacağım. Olamazsam, ya şu senin keçi sakalını, ya da şu benim top sakalımı yolacağım. Mehmet SEYDA
Seçim ekonomisinde, düşük faizle konut kredisinden sonra imar affı beklentisi de gündemde. Peki bu politikalar barınma hakkının neresinde? Emlak çılgınlığının ekonomik, sosyal ve ekolojik boyutu Yeşil Dalga'da Barınmak, herkesin hakkı. Fakat ülkemizde “sosyal konut” kavramı bile sorunlu: Düşük gelir grubunun barınabileceği, kiralayabileceği mekanlardan ziyade, orta sınıfın yıllar süren borç karşılığında konut edinebilmesi anlaşılıyor. Konut almak, bir yatırım olarak görüldüğünden, birden fazla ev-bina-ofis sahibi olan çok. Üstelik hayat pahalılığı herkesi canından bezdirir, başta İstanbul'da olmak üzere kiralık konut sorunu yaşanırken değil alt gelir grubunun, orta sınıfın konut alabilmesi çok zor. Öte yandan, 2022'nin Ekim'inde Meclis'e verilen önergeyle yeni bir imar affının çıkması beklentisi var. Ancak barınma hakkından ziyade kaçak yapıların ruhsatlandırılmasına, dolayısıyla olmayacak yerlerde, olmayacak malzemelerle illegal yapılaşmaya yol açan bu uygulama, çarpık ve güvensiz yapılaşma demek. Türkiye'de emlak, bir geçim ve yatırım aracı olması. Ferdi Akarsu ve Mehveş Evin, bu haftaki Yeşil Dalga'da imar affından yola çıkarak Türkiye'deki konut çılgınlığın, sadece sosyal ve ekonomik değil ekolojik faturasını da çıkardı.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in 30 Aralık'ta Ankara'da uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü. Cinayetinin ardından MHP yönetiminin ve MHP'ye yakın yayın organlarının sessizliği dikkat çekti. Peki kimdi Sinan Ateş? Neden öldürüldü? Ve MHP yönetimi bu süikast hakkında neden susuyor?See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Kemal Can 2023'ün ilk “5 Soru 10 Cevap” yayınında aşağıdaki sorulara cevaplar arıyor: Beklenen 2023, herkese istediğini getirecek mi? Sürekli kaybetme endişesinde nereden nereye geldik? Kazanacak aday, öncelikler ve kazanma yolları nedir? Kazanmak ve kaybetmenin miladı seçim sandığı mı? Peki gerçekten “O yıl bu yıl” olabilecek mi?
Aposto Premium dünyasına katıl! Hafta sonları Aposto Radyo'yu daha yakından takip edebilmeniz ve sizleri o eski radyo deneyimine daha da yaklaştırabilmek adına tasarladığımız "Podcast'in radyo hâli"nin altıncı bölümünden herkese merhaba! Unutma! Artık Aposto Radyo'da cumartesileriniz tek bir kayıt içinde olacak. Bu sayede cumartesi günleri program akışımızı tek bir kayıtla deneyimleyebilir, etkinliklerden gündeme sinemadan seyahate farklı alanlardaki içeriklerimizi tek bir akışta dinleyebilirsiniz. Peki bu hafta akışta neler mi var? Aposto Altı Otuz | 01:53 - 11:50 20'lik Podcast | 12:26 - 37:30 Duende İzleme Listesi | 38:02 - 47:00 Geri bildirimlerinizi her zaman productions@aposto.com ile paylaşabilirsiniz.
Girişimcilik çok havalı gözüküyor, şaşalı hayatlar gibi gelior ama iyi günlerimiz olduğu kadar kötü günlerimiz var. Sabah çok mutluyken akşam stresten uyuyamadığımız zamanlar olabiliyor. Boşuna Roller Coaster demiyorlar girişimciliğe. :) Hele şu an yaşadığımız gibi ekonomik dar boğazarda bu kötü günlerle daha çok karşılaşabiliyoruz. Peki bu dönemlerde ne yapmalıyız? Zihnimizi nasl sağlam tutacağız. Arman Eker ve Koray Bahar bunları tartışıyor. Arman Eker https://www.linkedin.com/in/armaneker/ https://twitter.com/arman_eker/ Koray Bahar https://www.linkedin.com/in/koraybahar/ https://twitter.com/KorayBahar/ Önceki bölümde Elon Musk ve Twitter'ı konuştuk, aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
2022 yılını geride bırakıyoruz. Peki nasıl bir yılı geride bırakıyoruz, dünya iç politika ve ekonomide neler yaşandı, bizi neler bekliyor? 2022'nin son “Güne Bakış”ında, Türkiye ve dünyanın gündemini, siyasi ve ekonomik gelişmeleri Prof. Dr. İlhan Uzgel, İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden siyasetbilimci ve Infakto Araştırma Şirketi kurucusu Prof. Dr. Emre Erdoğan ve Piri Reis Üniversitesi Ekonomi Finans Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ile konuştuk. Editör: Egemen Gök
Yıllardır bir çözüm bekleyen EYT'liler için müjde yeni yıldan 3 gün önce 28 Aralık'ta geldi. Peki yıllardır düzenlemeye sıcak bakmayan Erdoğan, neden seçimlerden 6 ay önce bu aksiyonu aldı? Konunun içinden geçtiğimiz sert iklimle yakın bağlantıları var.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
2022'nin son günlerinde bilim dünyasından müjde geldi: Nükleer füzyonda çok önemli bir adım atılmıştı! Peki bu gelişme, nükleer lobisinin aklama çabası mı? Füzyon enerji nedir? Fisyon enerji, yani halihazırda kullanılan nükleer enerjiden farkı ne? ABD'deki bilim insanlarının elde ettiği tarihi başarı ne? Nükleer füzyon gerçekten "geleceğin yeşil, temiz enerjisi" mi? Gerçekten verimli olabilmesi neyin olması gerekiyor? 2022'nin son Yeşil Dalga'sında Mehveş Evin ve Ferdi Akarsu, yeni enerji kaynağını masaya yatırıyor. Bu podcastte fisyon ile füzyon enerjinin farkı, nükleer enerjinin ne olduğu, avantajları kadar yarattığı büyük riskler ve engeller, herkesin anlayacağı bir dille anlatılıyor.
Yeni yıl gelirken bir çok karar alırız çoğumuz. Dileklerimizi sıralarız büyük umutlarla. Benim bu seneki yeni yıldan en büyük dileğim kendimin ve herkesin önce kendine şefkat göstermesi.. Peki buna nereden başlamalı? Nasıl yapmalı? Kitap: Özşefkat, Kristin Neff Müzik: New Year's Smooth Soul Vibes Playlist
Hayatın tek başına atlatılamayacak kadar zor olduğu ortada ve dolaysıyla işin fıtratında bir başkasının kaynaklarından yani sinir sisteminden beslenmek var. Peki, gerekli doz ve sıklıkta bu yardımı nasıl alacağız? "Önce yardım verme ile ilgili bozuk sistemin düzeltilmesi ve kişinin bizzat kendinden başlayarak çarkı iyileştirmesi gerekir" diyor farkındalık mafyası Esra Sert ve Emrah Aktan bu bölümde. “Esra Sert Podcast'ta yayınlanan içerik tıbbi tedavi veya terapi yerine geçmez. Sunucular ve katılımcılar, tıbbi hastalık ya da diğer fiziksel, ruhsal durumların teşhisini koymamaktadır. Programdaki bilgi ve tavsiyeleri uygulamak dinleyici ve izleyicilerin tamamen kendi özgür seçimidir ve uzman doktor ve psikologlara danışılmadan uygulanmamalıdır.”
Aposto Premium dünyasına katıl! Hafta sonları Aposto Radyo'yu daha yakından takip edebilmeniz ve sizleri o eski radyo deneyimine daha da yaklaştırabilmek adına tasarladığımız "Podcast'in radyo hâli"nin beşinci bölümünden herkese merhaba! Unutma! Artık Aposto Radyo'da cumartesileriniz tek bir kayıt içinde olacak. Bu sayede cumartesi günleri program akışımızı tek bir kayıtla deneyimleyebilir, etkinliklerden gündeme sinemadan seyahate farklı alanlardaki içeriklerimizi tek bir akışta dinleyebilirsiniz. Peki bu hafta akışta neler mi var? Aposto Altı Otuz | 02:05 - 11:50 20'lik Podcast | 12:22 - 43:00 İstanbul'un Ajandası | 43:45 - 48:30 Aposto Radyo'da Bu Hafta | 49:00 - 58:55 Geri bildirimlerinizi her zaman productions@aposto.com ile paylaşabilirsiniz.
Küresel ölçekte ekonomik gelirin yüzde 10'u turizmden geliyor. Dünyada artık kitlesel turizmin yerini sürdürülebilir turizm alıyor. Peki gezegene zarar vermeden gezmek, tozmak mümkün mü? Turizm için “bacasız sektör” deniyor, çünkü hem küresel GSMH (gayrı safi milli hasıla) hem istihdam açısından önemli bir gelir kapısı. İşin bir de sosyal fayda yönü var: Başka şehirlere, ülkelere seyahat ederek kültürel ve yerel değerleri keşfediyoruz, mutlu oluyoruz. Ne var ki büyüyelim derken bitmek bilmeyen otel ve yol inşaatı, işletmesi, uçak ve gemi yolculuklarıyla Dünya kaynaklarını tüketmeye devam ediyoruz. Türkiye hâlâ bu yolda ilerliyor. Peki nereye kadar? Pek çok ülke, kitlesel turizmi sınırlayıp butik veya “sürdürülebilir” turizme yöneliyor. Örneğin komşu Yunanistan, Rodos adasında örnek bir projeyle “sürdürülebilir turizm”i uyguluyor. Kosta Rika, turistin “fazlası”nı kabul etmiyor. İyi de sürdürülebilir turizm nedir? Gerçekçi bir tanım mı? Mesela bir otelin plastik şişe kullanmaması onu “yeşil” yapar mı? Yoksa yine mi yeşil yıkmacılığın kurbanı mı oluyoruz? Türkiye turizmi daha “yeşil” hale getirilebilir mi, nasıl? Yeşil Dalga'nın bu haftaki bölümünde Mehveş Evin ve Ferdi Akarsu, kitlesel turizmle sürdürülebilir turizm arasındaki farkları, otellerin “yeşil sertifika”ları nasıl aldığını ve bunun için gereken kriterleri anlatıyor.
Ergenin dağınık odası aslında bize onunla ilgili çok şey söyler. Peki ebeveynler bu oda konusunda ne yapmalı? Aslında oda sadece bir sembol. Ebeveynler ergenle nasıl iletişim kurmalı? Bu iletişimi mümkün kılmak için ergenle nasıl aynı anda kalmalı?
Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında soğuk rüzgârlar esiyor. Türkiye, özellikle iç siyasette attığı bazı adımlarla, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü konusunda aldığı kararlarla Batı'dan giderek uzaklaşıyor. Uzmanlar, 2022 yılını AB ile ilişkilerde “kaybedilmiş bir yıl daha” diye nitelendiriyor. Öte yandan hem Türkiye'de hem de Avrupa'da Ankara-Brüksel arasındaki ilişkiler, eskisi kadar heyecan uyandırmıyor. Hatta ve hatta AB Zirveleri'nin sonuç bildirgelerini ve Türkiye için hazırlanan raporları okuduğumuzda Türkiye'nin üçüncü bir ülke konumunda olduğunu görebiliyoruz. Peki ne oldu da AB ile ilişkiler bu hale geldi? Kırılma hangi yıl yaşandı? Ankara-Brüksel hattında yaşananlar neden artık heyecan yaratmıyor? Tam üyelik artık Ankara için bir hayal mi? 2023 seçimlerinde olası bir değişiklik bu ilişkilere nasıl yansır? Kordiplomatik'te Senem Görür, ömrünü ve çalışma hayatını Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin geliştirilmesine harcayan iki değerli konukla, emekli Büyükelçi Selim Kuneralp ve emekli Büyükelçi Selim Yenel ile 70 yıllık bu serüveni konuştu.
Yemek yapmanın, modern yaşamın koşturmacasında meşakkatli bir iş olduğu doğru. Peki ya yemek yapmanın, sandığınızdan çok daha farklı faydaları varsa? Bu bölümde Barış mutfağa giriyor, bir yandan yemek yaparken bir yandan yemek yapmanın biz insanları nasıl etkilediği hakkında koyu bir sohbet sürdürüyor.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Özgür Yılgür, Berkant GültekinSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee MediaBu podcast Arçelik hakkında reklam içerir.Arçelik Fibona Ankastre Serisinin yeni üyesi Nano Kaplamalı Ocak ile hemen tanışmak ve yemeklerinizi daha çevre dostu bir şekilde pişirmek için tıklayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Katar'da gerçekleşen 2022 Dünya Kupası sona erdi! Futbol tarihinin en büyüğü tartışmalarında adı geçen Lionel Messi'li Arjantin, futbol tarihine geçen bir finalde Fransa'yı penaltılarla mağlup edip 36 sene sonra şampiyonluğa ulaştı. Peki, bu zaferin ardından tarihin en büyük futbolcusu tartışmaları sonlandı mı?Formula 1 tarafına geldiğimizdeyse sezon arası oldukça hareketli geçiyor. Uzun yıllar Ferrari'nin şef mühendisi olan ve 2019 itibarıyla takım patronluğu görevini üstlenen Mattia Binotto ile şahlanan atın birlikteliği sona erdi. Yeni takım patronuysa gridin güçlü isimlerinden Frederic Vasseur oldu!Hepsi ve daha fazlası Trend Spor'da!Bu podcast, Open English hakkında reklam içerir.Yeni yıl fıyatları gelmeden %65 indirim fırsatıyla ana dili İngilizce olan eğitmenlerle online sınırsız derslere katılmak ve Open English hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
ABD'nin California eyaletinde bilim insanları nükleer füzyon teknolojisinde büyük bir ilerleme kaydettiklerini açıkladı. Peki füzyon nedir ve bazı uzmanlar neden endişeli?
Hafta sonları Aposto Radyo'yu daha yakından takip edebilmeniz ve sizleri o eski radyo deneyimine daha da yaklaştırabilmek adına tasarladığımız "Podcast'in radyo hâli"nin dördüncü bölümünden herkese merhaba! Unutma! Artık Aposto Radyo'da cumartesileriniz tek bir kayıt içinde olacak. Bu sayede cumartesi günleri program akışımızı tek bir kayıtla deneyimleyebilir, etkinliklerden gündeme sinemadan seyahate farklı alanlardaki içeriklerimizi tek bir akışta dinleyebilirsiniz. Peki bu hafta akışta neler mi var? Aposto Altı Otuz Saha Kenarı - Kaan Kural İzleme Listesi İstanbul'un Ajandası Aposto Radyo'da Bu Hafta Geri bildirimlerinizi her zaman productions@aposto.com ile paylaşabilirsiniz.
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz on ikinci bölüm sizlerle. Ne yılmış ama... Üç bölümdür 2022 yılını toparlıyoruz. Kaydın en başında yılın en çok yapılan Google aramalarından söz ettik. Ardından tüketicilerin yaptığı nostaljik seçimlere hafifçe dokunduk. 80'ler ve 90'lardaki moda, müzik ve tüketici ürünlerindeki trendlerin yeniden canlandığından bahsettik. Bu konuya önümüzdeki bölümlerde daha fazla gireceğiz. Sinema dünyasında 2022 yılının nasıl geçtiğine değinmeden önce, spor olaylarını toparladık. Sonrasında müzikte yılın ilginç konularına ve kazananlarına devam ettik. 2022'nin öne çıkan müzik olaylarını değerlendirdik. Söz verdiğimiz gibi, sinemada bu yılın nasıl geçtiğine baktık. Hızlı bir Altın Küre adayları değerlendirmesinin ardından Netflix'in rekorlar kıran “Wednesday” dizisinin modaya ve giyime yaptığı etkiden konuştuk. Bu bölümde bir tane “Bi de Buna Bak” önerimiz var. Uzun süre önce çekilmiş, hiç kullanılmamış ve kaybolmuş bir video, bir arabanın bagajından çıktı. Peki bu video kime ait? Bi de Buna Bak Michael Jackson in Scramble Training https://www.youtube.com/watch?v=HJCyiUOgJSE Wednesday Çalma Listesi https://open.spotify.com/playlist/37i9dQZF1DXbyvJ0pcthaD?si=e735fb12debe4378 --- Send in a voice message: https://anchor.fm/burcin-acer/message
Adim atmaktan korkmak ve hayatimizda buyuk degisiklikler yapmak hic kolay degil. Peki ya cok unlu biriyseniz ve kaybedecek cok seyiniz varsa sifirdan hayat kurmak icin baska bir diyara gitme cesaretiniz olabilir mi? Yasanmis ve yasanan bir mukemmel hikaye Demet Tuncer'in anlattiklari. Dinlerken hem cok keyif alicaksiniz hemde anlatimina hayran kalacaksiniz. Dinledikten sonra “murtilerinizden kurtulmanızı” diliyoruz : ) Keyifli dinlemeler!Demet Tuncer Youtube: https://www.youtube.com/c/DemetTuncerDemet Tuncer Instagram: https://www.instagram.com/demetttuncer/
Hafta sonları Aposto Radyo'yu daha yakından takip edebilmeniz ve sizleri o eski radyo deneyimine daha da yaklaştırabilmek adına tasarladığımız "Podcast'in radyo hâli"nin üçüncü bölümünden herkese merhaba! Unutma! Artık Aposto Radyo'da cumartesileriniz tek bir kayıt içinde olacak. Bu sayede cumartesi günleri program akışımızı tek bir kayıtla deneyimleyebilir, etkinliklerden gündeme sinemadan seyahate farklı alanlardaki içeriklerimizi tek bir akışta dinleyebilirsiniz. Peki bu hafta akışta neler mi var? 02.11 - 11.40 | Aposto Altı Otuz 12.13 - 27.53 | Zorunda mıyım? - Anda Kalmak 28.22 - 34.46 | İzleme Listesi 35.22 - 39.53 | İstanbul'un Ajandası 40.02 - 46.16 | Aposto Radyo'da Bu Hafta Geri bildirimlerinizi her zaman productions@aposto.com ile paylaşabilirsiniz.
Dünyanın kaynakları kısıtlı, bir yandan da hem nüfus, hem tüketim artıyor. Peki “sürdürülebilirlik” kavramı bir kurtuluş reçetesi mi? Yoksa içi boş bir pazarlama taktiği mi? Gezegenin kaynaklarını hızla ve düşünmeden tüketimin sonunda kucağımızda “iklim değişikliği” sorununu bulduk. “Sürdürülebilirlik” işte tam da bu nedenle önemsenen bir kavram oldu: Büyümeye devam ederken çevreye daha az zarar veren, doğa ve insan haklarını önceleyen önlem ve eylemler için Birleşmiş Milletler'in sürdürülebilirlik hedefleri bir yol haritasi. Peki sürdürülebilirlik hayal mi? Hem doğayı korumak, hem de kalkınmak mümkün mü? Devletler, şirketler “sürdürülebilirlik” raporları hazırlarken ne kadar samimi? İyi örnekler var mı? Yeşil Dalga'nın beşinci bölümünde Mehveş Evin ve Ferdi Akarsu, “sürdürülebilirlik” kavramını her detayıyla masaya yatırıyor.
CHP'nin “İkinci Yüzyıla Çağrı” programında, ABD'li kuramcı Jeremy Rifkin, ekonomistler Daron Acemoğlu, Hakan Kara, Refet S. Gürkaynak, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo birer sunum yaptı. Ülkenin kaderini değiştirmek istediklerini vurgulayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yeni Türkiye hayaliyle yola çıktıklarını vurguladı. Peki toplantı Batılı ülkelerde nasıl karşılandı? Batı başkentleri, muhalefet partilerinin dış politika vizyonuna dair neler düşünüyor? Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) 2023 savunma bütçesini de içeren Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa (NDAA) tasarısının son halinden Türkiye'ye F-16 satışını koşullara bağlayan maddeler çıkarıldı. Bu karar ne anlama geliyor? Ruşen Çakır, Gönül Tol ve Ömer Taşpınar, Transatlantik'te değerlendirdi.
Ekmek her zaman yağlı tarafına mı düşer? Edward Murphy'nin bakış açısına göre: Evet. Peki ama Murphy'nin kehanetlerini ortaya attığı bağlam tam olarak neydi? Ne diye bunca olumsuz kanunu bir araya getirmişti? Ve bu kanunlara bir alternatif düşünülebilir mi?Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Oğulcan AyanSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee MediaBu podcast, Open English hakkında reklam içerir. Yeni yıl fıyatları gelmeden %65 indirim fırsatıyla ana dili İngilizce olan eğitmenlerle online sınırsız derslere katılmak ve Open English hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Herkese merhaba! Hafta sonları Aposto Radyo'yu daha yakından takip edebilmeniz ve sizleri o eski radyo deneyimine daha da yaklaştırabilmek adına yeni bir ürün tasarladık. Artık Aposto Radyo'da cumartesileriniz tek bir kayıt içinde olacak. Bu sayede cumartesi günleri program akışımızı tek bir kayıtla deneyimleyebilir, etkinliklerden gündeme sinemadan seyahate farklı alanlardaki içeriklerimizi tek bir akışta dinleyebilirsiniz. Peki bu hafta akışta neler mi var? 03.25 - 13.20 | Aposto Altı Otuz 13.59 - 50.20 | Keşif Sineması - Taner Yücel 50.52 - 57.35 | İzleme Listesi 58.28 - 1.02.10 | İstanbul'un Ajandası 1:02:27 - 1:07:50 | Aposto Radyo'da Bu Hafta Geri bildirimlerinizi her zaman productions@aposto.com ile paylaşabilirsiniz.
Suriye'ye harekat olacak mı? ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin Türkiye'nin kara harekatına “şiddetle karşı” olduklarını söyledi. Mevkidaşı Hulusi Akar tarafından cevabı verildi. Peki, Türkiye kara harekatını başlatmak için hangi şartların oluşmasını bekliyor? Düne kadar ABD beklendi, o taraf kapandı mı? Şimdi Esad ile görüşme olacak mı? Rusya mı zaman istedi? En kapsayıcı soruyu soralım; burada strateji ne?
Bir kuşun doğa için değeri, kurbağadan fazla mı? Kuş bilimci ve sürdürülebilirlik uzmanı Ferdi Akarsu ve gazeteci Mehveş Evin'in hazırladığı “Yeşil Dalga”, kuş, börtü böcekten yola çıkarak biyoçeşitliliğin önemini masaya yatırıyor... Mısır'da düzenlenen Uluslararası İklim Paneli COP27'in ardından en çok konuşulan, iklim krizinden en çok etkilenen ülkeler için bir fon oluşturulması vardı. Ne var ki uzmanlar, biyoçeşitliliği korumanın iklim kriziyle mücadelede hayati bir önemi olduğunu vurguluyor. Peki biyoçeşitlilik derken neyi kast ediyoruz? Sadece hayvan türlerinin azalması ve yok olmasını mı? Hayır. Bir canlının türleşmesi için yaklaşık bir milyon yıl gerekiyor. Ortalama 75 yıl yaşayacağını varsayarsak insan, çok kısıtlı bir sürede, çok fazla etki bırakabiliyor. Bu nedenle bir kuşun yok olmasının sonuçlarını göremiyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), İstanbul-Beyoğlu'ndaki İstiklal Caddesi'nde düzenlenen bombalı saldırının ardından geçen cumartesi (19 Kasım) gecesi Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki çeşitli hedeflere hava harekâtı düzenledi. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye ve Irak'ın kuzeyine düzenlenen operasyonların devam edebileceğini söylerken kara harekâtı sinyali de verdi. Peki operasyon kara harekâtına dönüşür mü? ABD ve Rusya nasıl karşılar? Cumhurbaşkanı Erdoğan yıllardır kanlı bıçaklı olduğu Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi ile dostane bir şekilde el sıkıştı. Peki Erdoğan şimdi kiminle barışacak? Sırada Esad mı var ? Ruşen Çakır, Gönül Tol ve Ömer Taşpınar, Transatlantik'te yorumladı.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün (20 Kasım) Samsun'da “2023'e Doğru: Aday Belli, Karar Net” temalı bölge mitingi yapıyor. Bahçeli, 18 Eylül'de Kayseri'de Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde 2023'teki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partisinin adayının AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olacağını söylemişti. Cumhur İttifakı içinde yer alan MHP'nin, bir süredir iktidarın gölgesinde kaldığı ve iktidarın istediği şekilde hareket ettiği söyleniyor. Peki, MHP'nin Türkiye siyasetindeki yeri, iktidardaki konumu ne? Yarım asırlık MHP'nin hâlâ toplumda bir karşılığı var mı? İktidarın ömrü ile MHP'nin ömrü birbirine mi bağlı? Olası iktidar değişikliğinde MHP kendini nasıl konumlandırabilir? Ruşen Çakır yorumladı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Endonezya dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. Muhalefete eleştirilerini sürdüren Erdoğan, İYİ Parti'ye Altılı Masa'dan ayrılma çağrısı yaptı ve şöyle dedi: “Burada özellikle muhalefetin içinde, CHP'yi bir kenara koyalım, Altılı Masa'nın hepsini söylememe gerek yok, ama İP'in (İYİ Parti'nin) bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir.” Peki, İYİ Parti Altılı Masa'dan kalkar mı? Ruşen Çakır, siz sevgili izleyicilerimizin sorularını yanıtladı.