Sözcüklerin anlamlarını yeniden üreten alternatif bir sözlük çalışması. Hazırlayanlar: Didem Gürzap, Kerem Doğan
Okullu aşçı İpek Erköse ile mutfak gereçlerinin türlü çeşidi, kullanımları ve hikayeleri ile ilgili söyleşerek sofra ve mutfak eşyaları ile ilgili bu yayın dönemimizi sonlandırıyoruz.
Mutfaktan kalan son sözcükleri de tezgaha dizdik: Bakraç, demlik, blender, fritöz, kettle, mikser, mochapod, tirbuşon… Hem bugün mutfak profesyoneli bir konuğumuz da var: İpek Erköse. Mutfak gereçlerini mutfağın okulundan bakacağız biraz da.
Bugünkü programımızda peçete ve kürdan olacak elimizde. Günlük yaşamdaki yerleri, kullanımları ve sözcüklerin sofradan kalkıp nereye kadar gittiklerine bakıyor olacağız.
Nihale, tepsi, peçete ve kürdan kelimelerinin anlamlarına, kullanımlarına ve kullanıldıkları bağlama yakından bakıyor, bu kelimelerin anlamlarını her yönden didik didik ediyoruz.
Havan, huni, merdane, oklava, spatula kelimelerinin anlamlarına ve kullanımlarına yakından bakıyoruz. Huni ise memleketin bu gidişatında sırf mutfak malzemesi değil bir giyim aksesuarı olarak da kaçınılmaz görünüyor.
Güğüm, İbrik, Kavanoz, Küp, Testi için ne çok şey söylenmiş, ne hikayeler var merak edenler için; argodan etnik kültürlere, fıkradan anekdotlara türlü kullanım ve söyleyiş bugünün Kamusla Güreş'inde yer alacak.
Güğüm, İbrik, Kavanoz, Küp, Testi beşlisini dolduracak, taşırmadan kırıp dökmeden taşımaya gayret edeceğiz bugünkü programımızda. Sözcük kökenlerinden günlük yaşamdaki kullanımlarına eskiden günümüze...
Çay ve kahve keyfinin ayrılmaz parçaları cezve, çaydanlık ve semaver üzerine konuştuk. Sözcük kökenlerinden hikaye ve şarkılara keyif demlemeye devam ediyoruz.
Resim sanatında bardağın, kadehin, şişenin ve içindekilerin tuvale aktarımı ustalık ister. Tablolarda bu unsurların kullanımından bahsedip şişe ve sürahi sözcüklerinin köken ve anlamları üzerine konuşmaya başlıyoruz.
Kadeh deyip de Dîvan Edebiyatına girmemek olur mu? Câm-ı Cemi sakînin elinden içmemek olur mu? Kadehin türlü adlandırmalarının geçmiş ve günümüz dizelerinde çınlayışını dinliyoruz.
Fincan, kadeh, bardak üzerine mani mi istersiniz, argo mu, şarkı mı, yoksa Oscar Wilde'dan deyişler mi? Bu konu daha bitmez!
Bardak, fincan, kadeh, kupa kelimelerinin anlam ve hikayeleri üzerine konuşmaya devam ediyoruz.
Bugünkü programımızda bardak, fincan, kupa, kadeh, maşrapa ve piyale sözcüklerinin anlam, çağrışım ve kökenleriyle ilgili konuşuyoruz.
Deyimler, şakalar, hurafeler ve mutfak alet edevatına dair duymadığımız türlü sözcükler… Kaynata, kızartan, pişiren alet edevat ve ilgili dosyamızı bugün kapatıyoruz.
Kabın kacağın, tencerenin, sahanın hikâyesi, deyimleri, fıkraları bitmez. Lengerden kazana her şey ocağın üstünde... Bu programda yine meraklıları için mutfaktayız.
Kamusla Güreş'te tencere tava havalarına devam! Sahan, güveç, kuşane, kazan ve diğerleri... İnsan evladı karnını doyurmak için ne çok alet edevat üretmiş; anlam ve hikayelerini konuşuyoruz.
İçinde saklanan ve yenen mutfak gereçlerinden, pişiren, kızartan, kaynatanlara geçiyoruz bu programda: Kazan, kuşane, sahan, tava, tencere...
Tabak çanak, çömlek, kap kacak, kâse… derken Kamusla Güreş'in mutfakta daha çok işi var! Mutfak gereçlerinin adları nereden geliyor, hangi hikayeler barındırıyorlar merak edenler için anlatıyoruz.
Kepçe, kevgir, çömçe, elek... Bu programda kökenden hikâye ve türkülere doğru yol alıyoruz .
Tarihte ve sofrada çatal, bıçak ve kaşığın kullanımı, görgüsü ve adabından bahsediyoruz.
Kaşıkla verip kepçeyle alanlardan mısınız yoksa kaşıkla toplayıp kepçeyle dağıtanlardan mı? Çatal, bıçak, kaşıkla ilgili ne çok söz ve sembol varmış…
Çatalın, bıçağın, kaşığın argoda ve simgelerdaki yerini merak edenler, bu programa buyrunuz.
Çatal, bıçak, kaşık; sofrada, elde, tabakta, sözlüklerde, hikayelerde… Mutfaktayız bir süre.
Kamusla Güreş eşyalardan bahsederken, yavaş yavaş mutfak kapısını aralıyor. Geçmişten bu yana mutfak ve sofralarımızda değişen ve aynı kalan neler var, niye var...
Tutmak, atmak, çalmak, biriktirmek… Eşyanın malzemesi, anlamı, ruhu… İnsanın eşya ile ilişkisi üzerine konuşmaya devam ediyoruz.
Yeni yayın döneminin ilk programında 'eşyanın tabiatı'na dair konuşuyoruz.
Türlü kültürün kol kola, yan yana olduğu bu coğrafyanın şehir adları, kökenleri ve hikayelerinden konuşmaya devam ediyoruz.
Şehirlerin de insanlar gibi karakterleri ve karakteristik adları var. Türkiye'nin illerinin adları nereden geliyor incelerken bu çok kültürlü toprakların çok sesliliğine bir kez daha tanık olduk.
Ülkenin ve dünyanın bu zor ve zorlu günlerinde bir çıkış, dayanak ve kaçış noktası olarak Açık Radyo ile ilgili adlar ve durumlardan bahsediyoruz. Desteğe ve kösteğe dair…
Pek ya da hiç duyulmamış adların peşinde koşturmaya devam ediyoruz.
Az duyulmuş, hiç duyulmamış adlara yer vereceğimiz bugünkü programımızın kahramanları daha çok Açık Radyo'dan… Değişik telaffuzlardan yanlış anlamalara, oradan farklı hikayelere bilinmeyen adlarla başbaşayız.
Spinoza “Köpek kavramı havlamaz, köpek havlar." demiş. Konuğumuz Doç. Dr. Doğan Yaşat'la birlikte Nominalizm (Adcılık) üzerinde duruyoruz.
Doç. Dr. Doğan Yaşat ile edebiyat yolunda adlara bakmaya devam ediyoruz. Birisinin, bir şeyin adının verdiği güçten, edebiyatta isim sembolizasyonuna adlandırmanın önemi üzerine konuşuyoruz.
Doç. Doğan Yaşat'la edebiyatta kadın yazar, kahraman, söylem üzerine konuşurken Ursula Le Guin'den Woolf'a, oradan Latife Tekin'e pek çok isme ve o isimlerin kullandığı isimlere değiniyoruz.
Ağaca, ormana dair isimler bizim kültürümüzde ve başka kültürlerde ne kadar var? Doğanın üzerine şehri kuran insan, bu yeni kültüre dair de adlar koymuş mu çocuklarına acaba?
Hayranlık, korku, sevgi, tapınma nesnesi doğanın, insana isim olarak verilişi...
Gökyüzünden, güneşin batışından doğuşundan ve sulardan ilham alan isimlerden bahsediyoruz bugünkü programımızda.
Taptığımız, faydalandığımız, yok ettiğimiz, özlediğimiz doğayı kendimize ad alma hali üzerine konuşuyoruz.
Esip tozutan isimlerden sakin, ılımlı, barışçıl adlara kırıyoruz dümeni... Haluk, Sevgi, Candan, Selami, Handan, Beyza, Erdem, Selim, Kâzım vb.
Çocuklara konulan doğal afet ve yırtıcı hayvan adlarının kökenleri, bildiğimiz bilmediğimiz anlam ve çağrışımları…
Savaşkan, esen tozan sözcüklerle güreşimiz var bu programda. Vural, Erkan, Kılıçarslan, Hıncal, Tolga, Tayfun gibi isimlerin altında, ardında neler yatıyor, kültürel kodlamalarımızda neler ağır basıyor?
Gelenekler, inançlar, alışkanlıklarla isim koyma ritüelleri...