POPULARITY
Categories
#KöşedekiKitapçı'da
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da bugün
Bugün, Defne ile birlikte "Cadıların Tarihi"ni konuştuk. Kadının ötekileştirilmesinin farklı coğrafyalardaki görünümlerine değindik ve Melankolik Cinler Kılavuzu üzerinden bu meseleleri derinleştirdik.Melankolik Cinler Kılavuzu, toplumsal travmalarla yoğrulmuş kadınlık deneyimlerini ve tarih boyunca bastırılmış, görünmez kılınmış duyguları şiirsel ve politik bir dille ele alıyor. Kitap, kişisel ile toplumsal olanı bir araya getirerek okuru hem bireysel bir yüzleşmeye hem de kolektif bir hafızaya davet ediyor. Ruhsal kırılmaların ve melankolinin, cinler ve mitlerle anlatıldığı bu metin, kadınların bastırılmış seslerine mecazlarla hayat veriyor.
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da bugün
Adnan Bostancıoğlu'ndan polisiyenin ustalarıyla dolu bir bayram programı!
Kitap 1 (ing)Kitap 2 (tr)Kitap 3 (tr)Sokratik Sorular PDFChatGPT soruları:Bu durumun tam tersi ne olurdu? – Bir durumu ya da argümanı tersine çevirmek, farklı perspektifler kazanmanızı sağlar.Bu görüş, ne tür bir çıkar sağlıyor? – Hangi değerler veya çıkarlar bu düşünceyi savunmayı tetikliyor olabilir?Buna tamamen katılmasam da, savunulan görüşün güçlü yönleri nedir? – Karşıt görüşleri anlamak ve takdir etmek, daha yapıcı bir tartışma ortamı yaratır.Bu konuya dair göz ardı ettiğimiz temel bir faktör var mı? – Tartışmanın gölgede kalan, belki de önemsenmeyen unsurlarına dikkat çekmek faydalıdır.Bu durumu daha geniş bir bağlama yerleştirsek, ne gibi çıkarımlar yapabiliriz? – Küresel, tarihsel veya daha geniş bir toplumsal bağlamda bir durumu ele almak, derinlemesine analiz yapılmasına olanak tanır.Bu durumda, en büyük risk nedir? – Kararların ve düşüncelerin olası olumsuz sonuçları üzerine düşünmek, daha dikkatli ve sorumlu bir yaklaşım gerektirir.Eğer bu düşünceyi sadece mantıklı bir şekilde savunmamız gerekseydi, nasıl savunurduk? – Duygusal veya ideolojik etmenlerden bağımsız bir mantıklı savunma yapmayı düşündürür.Bu görüş, insan doğasıyla ne kadar uyumlu? – İnsan psikolojisini ve doğasını göz önünde bulundurmak, felsefi derinlik kazandırabilir.Birinin bu görüşe katılmasının ardında ne tür bir yaşam deneyimi olabilir? – İnsanların düşünce biçimlerinin kişisel geçmişlerinden nasıl etkilendiğini anlamak, empati kurmayı sağlar.Gerçekten de bu çözüm, uzun vadede gerçekten etkili olabilir mi? – Kısa vadeli çözümlerin yanıltıcı olabileceğini göz önünde bulundurmak, daha derin bir perspektif sunar.Bu önerilen çözüm, en çok kimlere yarar sağlar? Kimler zarar görebilir? – Farklı sosyal grupların çıkarlarını incelemek, daha adil ve dengeli çözümler üretmeye yardımcı olabilir.Bu görüş, hangi varsayımlar üzerine inşa ediliyor? – Temel inançlar veya kabuller üzerine düşünmek, daha sağlam ve tutarlı argümanlar üretmeye yönlendirir.Bu fikir sadece teorik mi, yoksa pratikte de uygulanabilir mi? – Gerçek dünya uygulamaları, soyut düşüncelerle yüzleşmeye olanak tanır.Bu durumu kabul edersek, bundan sonra ne yapmalıyız? – Somut adımlar ve pratik sonuçlar üzerine düşünmek, tartışmayı daha verimli hale getirebilir.Eğer bu görüşün geçerliliği sınanırsa, hangi kriterlerle ölçmeliyiz? – Ölçülebilir kriterler ve somut veriler, tartışmaların daha objektif hale gelmesini sağlar.Bunun karşısındaki düşüncenin savunucusu olsaydım, nasıl bir argüman kurardım? – Empati kurarak karşı görüşü anlamak, daha adil bir tartışma ortamı oluşturur.Bu argüman ne kadar genellenebilir? Her durumda geçerli mi? – Her durum için geçerli olup olmadığına dair bir sorgulama, sağlıklı bir tartışmanın temelini atar.Bunu savunmak, belli bir ideolojiye ya da dünya görüşüne hizmet ediyor olabilir mi? – İdeolojik etkilerin farkında olmak, daha bilinçli bir şekilde tartışmayı yönlendirebilir.Bu düşünceyi ne kadar 'kesin' kabul etmemiz gerekir? – Mutlak doğrular yerine, olasılıkları ve belirsizlikleri tartışmak daha esnek bir yaklaşım yaratır.Bu durum, bizim için hangi ahlaki sorumlulukları doğuruyor? – Ahlaki sorumlulukları tartışmak, kişisel değerlerin tartışmaya dahil edilmesini sağlar.
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da bugün
Kitap Kafası (04 Haziran 2025) by Kafa Radyo
261.Bölümde Stealing the Corner Office kitabı çıkış noktamız oldu. Kariyerinizde hiç şöyle hissettiniz mi? Çok çalışıyor, elinizden gelenin en iyisini yapıyor ama bir türlü o beklediğiniz terfiyi alamıyorsunuz. Üstelik bazen daha az yetenekli olduğunu düşündüğünüz kişiler hızla yükseliyor... Bu tanıdık ve bir o kadar da can sıkıcı durumu masaya yatırıyoruz. Bu bölümde, kurumsal hayatta neden sıkı çalışmanın tek başına yeterli olmadığını konuşuyoruz. Bir makaleden ve ona ilham veren kitaptan yola çıkarak, yazarın deneyimlerinden süzülen 3 çarpıcı kariyer taktiğini ele alıyoruz:
Kitap Özeti: Dört Anlaşma: Toltek Bilgelik Kitabı - Don Miguel RuizHer türlü geri bildiriminiz için; mucadelepodcast@gmail.com adresinden bize ulaşabilirsiniz. Keyifli dinlemeler!
Kitap Kulübü'müzün 53.buluşmasında Steven Bartlett'in “Bir CEO'nun Günlüğü” adlı kitabını konuştuk.Kitabı yazdığında (yani iki yıl önce) henüz 30 yaşında olan Steven Bartlett, genç yaşta milyoner olmuş, kendi işini sıfırdan kurmuş bir girişimci, yatırımcı ve popüler podcast yayıncısı. 18 yaşında üniversiteyi bırakarak kurduğu “Social Chain” adlı sosyal medya ajansıyla kısa sürede Avrupa'nın dikkat çeken girişimcilerinden biri haline gelmiş. Ancak asıl ününü, özenle seçtiği uzmanlarla işlediği, kişisel gelişim, psikoloji, ilişkiler, sağlık ve iş dünyası gibi geniş bir kesime hitap eden “The Diary of a CEO” adlı podcast serisiyle yakaladı. Aynı isimle yayımlanan kitabı, bu deneyimlerin rafine bir özeti niteliğinde.“Bir CEO'nun Günlüğü”, geleneksel kişisel gelişim kitaplarından farklı olarak, okuyucuyu motive etmekten çok kendisiyle yüzleştirmeyi hedefliyor. Kitapta yer alan 33 “kanun”, hem iş hayatında hem özel yaşamda daha farkında, sorumlu ve özgün bir birey olmanın ilkelerini içeriyor. Her yasa, Steven'ın kendi deneyimleri, konuklarından aldığı içgörüler ve davranış bilimiyle yoğrulmuş çıkarımlarla destekleniyor. Tüm bunları benlik, hikaye, felsefe ve ekip adını verdiği dört grupta topluyor; Hayatta büyük şeyler yapmak için; kendinle yüzleşmek (benlik), kendine anlattığın hikâyeyi sorgulamak (hikâye), hayata bakışını yeniden tanımlamak (felsefe) ve doğru insanlarla anlamlı bağlar kurmak (ekip) gerektiğini anlatıyor.Kitabın dili sade, doğrudan ve dürüst. İçinde bu tarz kitaplar okuyanlar için yeni olmayan bir çok fikir ve öneri de var, ama bu 33 yasa birbirine güzel bir şekilde bağlanmış, kendi işini kurmak isteyen, yönünü bulmaya çalışan ya da kariyerinde dönüşüm isteyen kişilere kulüp olarak öneriyoruz. Bir güzel sürpriz de kitabın çevirmeni Utku Özer'in de aramıza katılmış olması ve kitap hakkında görüşlerini paylaşması oldu.(02:17) Uğur İyidoğan, (03:48) Ebru Başaran, (06:30) Bekircan Kalkan, (09:25) Suat Soy, (11:10) Feyza Demir, (13:00) Utku Özer, (17:10) Mete YurtseverSupport the show
#KöşedekiKitapçı'da bugün
30.05.2025 | Dijital Hayat Bölüm536 - TRT Radyo1 | "Dijital Çağda Tanıklık: Hafıza Aktivizmi" Bilal Eren'in hazırlayıp, sunduğu Dijital Hayat programımızda bu hafta; Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Merve Şıvgın ile; - Bireysel ve Toplumsal Hafıza ve Tanıklık/Şahitlik Neden Önemli? - Neleri Hatırlamalı, Neleri Unutmalıyız? - Hafıza Aktivizmi Nedir? Neden Önemli? - Bir Daha Tekrarlanmaması Gereken Olayların Unutulmaması/Hatırlanması Bir Aktivizm Çeşidi mi? - Bilgi ve İletişim Teknolojilerindeki İmkanlar Unutmamayı Kolaylaştırdı mı? - Dijital Çağda Kaydetme, Depolama, İletme, Çoğaltma, Sergileme Yetenekleri Neler? - Dijital Oyun, Sinema, Dijital Anıt/Müze, Sosyal Medya İletişimi, Kitap, Müzik gibi Hafıza Aktivizmi Yöntemleri Neler? - Hafıza Aktivizmine, Kadın Cinayetleri, Soykırım, İnsan Hakları İhlalleri gibi Hangi Durumlarda Hangi Örnekler Verilebilir? Başlıklarını konuştuk. Dijital Hayat, her cuma saat 15:30'da TRT Radyo1 mikrofonlarında canlı yayında... Tüm geçmiş ve gelecek yayınlarımız için; Web: https://www.dijitalhayat.tv
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da bugün
260. Bölümde Hannover Fairs Turkey WIN EURASIA Proje Yöneticisi Sena Mengül ile Odağımız Otomasyon başlığı ile endüstriyi ve fuarcılığı Poddy stüdyolarında konuştuk. Bu bölümü Poddy App üzerinden dinleyebilirsiniz. Hannover Fairs Turkey WIN EURASIA'ya şimdi ücretsiz kayıt olun: https://platform.win-eurasia.com/register/tr (00:00) – Açılış (01:00) – WIN EURASIA ne zaman gerçekleşiyor? (02:34) - “Odağımız Otomasyon” mottosu bu yılki fuarda nasıl somutlaşıyor? Bu yılki temanın sektöre yansıması ve katılımcı deneyimi açısından getirdikleri neler? (05:10) - Endüstriyel Yapay Zeka Özel Alanı'nda ziyaretçileri neler bekliyor? Yapay genel zeka ve otomasyonun uyumu gibi vizyoner başlıklarla fuarın geleceğe nasıl yön veriyor? (07:05) – Hangi ülkelerden katılım var? (07:42) – Her sene katılan şirket var mı? (10:00) – Kadın kaynakçılar… (11:03) - 5G Arena, dijital dönüşümde nasıl bir fark yaratmayı hedefliyor? Bu özel alanın Endüstri 5.0'a katkısını ve somut uygulama örnekleri (14:20) - Hidrojen ve yakıt hücreleri özel alanı sürdürülebilirlik anlamında ne vadediyor? Temiz enerji ve çevreci üretim arayanlar için neden önemli ? (16:44) – Üniversite öğrencileri için neden değerli? (17:58) - Bu yıl canlı kaynak uygulamaları nasıl bir yenilik sunuyor? (18:35) - Fuar ziyaretçilerine bu yıl “ilk kez” deneyimleyecekleri neler sunuluyor? Endüstride Sanat… Sunay Akın Atölye 20 (Sevgi ve Hayri Karay) Bager Akbay (Resim Yapan Robot) Tamer Nakışcı Latte Arts (21:10) – Neden Sanat? (21:54) – Kitap önerisi – Bülent Eczacıbaşı (22:47) – Son sözler (23:37) - Kapanış Sosyal Medya takibi yaptın mı? Twitter - https://twitter.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trendleri/ Linkedin - https://www.linkedin.com/company/dunyatrendleri/ Youtube - https://www.youtube.com/c/aykutbalcitv Goodreads - https://www.goodreads.com/user/show/28342227-aykut-balc aykut@dunyatrendleri.com Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da bugün
Geçen yüzyılda ideoloji başlığı altında yayımlanan çalışmaların çok önemli bir kısmı oryantalist bakışın ürünüydü. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Doğu-İslam dünyası mercek altında olduğu için İslam ve ideoloji kavramlarının birlikte anılması bu bakışın bir yansımasıydı. Kitap ve makalelerde İslam'ın ideolojik yönü üzerinde durulmuş, birtakım İslâmî gruplar ve kişiler terör parantezine alınmıştı.
Kitap Kafası (21 Mayıs 2025) by Kafa Radyo
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da
KöşedekiKitapçı'da bugün
Hasan Turgut, Orçun Üçer ile Hilmi Yavuz ve Enis Batur üzerine konuşuyor.Ben Buradan Okuyorum arşivi tüm dijital ses platformlarında!
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da bugün
Kitap Kafası (07 Mayıs 2025) by Kafa Radyo
#KöşedekiKitapçı'da bugün
Kitap Kulübümüzün 52inci buluşmasında Whitney Goodman'ın “Toksik Olumlama” adlı kitabını konuştuk.Kitabın alt başlığı içeriği hakkında daha iyi fikir veriyor; Mutlu Olmakla Kafayı Bozmuş Bir Dünyada Kendin Olmak.Mutlu olmaya o kadar takıntılı hale gelmişiz ki, mutluluğa engel teşkil ettiğini düşündüğümüz her şeyden kaçınmaya çalışıyoruz. Buna kendi hislerimiz de dahil, başkalarının hissettikleri de.Olumlu bakmanın, sonuçları da olumlu etkileyeceği kabulü içimize işlemiş. Doğrusu ben de buna samimi olarak inanlardanım. Goodman ise bunun bazı koşullara bağlı olduğunu anlatıyor ve dengeye dikkat çekiyor. Ne zaman olumlu bakmak zorlayıcıysa orada biraz düşünmek lazım, ne hissettiğimizi dinlemek ve izin vermek lazım. Çünkü hislerimizi çalıştığımızda onlardan öğreneceklerimiz var.Kitapta ilgimi çeken ve işime gelen bir tespit de “yüksek özgüvenli insanlarda olumlu düşünmenin işe yaradığı, aksi halde ters tepebileceği”. Yüksek özgüvenin neye dayandığı da önemli tabii. Ben kendi adıma benimkinin altının boş olmadığını ümit ediyorum.Kitapta bana yeni bir kapı açan bir diğer ifade ise “aynı anda hem hislerinizi onaylamak hem de minnet duymak için alan açabilirsiniz”. Yani canınızı sıkan bir şey olduğunda minnet duyma baskısına teslim olup hissettiklerinizi bastırmamanız, kendinizi suçlamamanız lazım.Kulağıma küpe olan bir tavsiye de, ki bu benim çok düştüğüm bir tuzak; karşıdakini kendim gibi düşünmek ve ona nasihata girişmek. Yani bana şöyle düşünmek iyi gelirdi deyip ona bana iyi geleceğini düşündüğüm sözler söylemek. Oysa karşıdakinin ihtiyacını anlamaya odaklanmalı, sadece içini dökmek istiyor olabilir, bir tavsiyeye hazır olmayabilir. Yani varsaymamak ve kahramanlığa soyunmamak gerek,Sonuç olarak kitap ölçüsüz bir şekilde olumluluk yaymanın, hisleri bastırmanın yarardan çok zarar getirebileceğini, bu baskıyı kurduğumuz insanları incitebileceğini söylüyor. Söz alan arkadaşlar kitaba çok yüksek puan vermeseler de belli açılardan aydınlanma yaşadıklarını söylediler. Bence de kulak vermeye değer görüşler var kitapta.Bu bölümde görüşlerine yer verebildiğim arkadaşlarım:(02:34) Müge İrfanoğlu, (05:01) Uğur İyidoğan, (06:22) Halime Özben Hacı, (09:10) Müge İrfanoğlu, (10:12) Elif Burcu Yılmaz, (12:55) Mehpare Şayan Kileci, (13:48) Suat Soy, (17:03) Uğur İyidoğan, (19:55) Ayşen Uslu, (21:37) Yasemin Karakaya ve (29:32) Ömer TuralSupport the show
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da
#KöşedekiKitapçı'da bugün
Kitap Kafası (30 Nisan 2025) by Kafa Radyo
#KöşedekiKitapçı'da bugün
#KöşedekiKitapçı'da
#KöşedekiKitapçı'da
Kitap Kulübümüzün 51inci buluşmasında Dr.Gabor Maté'nin oğlu Daniel Maté ile kaleme aldığı 'Normal Efsanesi' adlı kitabı konuştuk.Gabor Maté, Macar asıllı Kanadalı bir hekim, yazar ve travma uzmanı. 1944'te Budapeşte'de Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğmuş, Holokost'un hemen ardından annesiyle birlikte Kanada'ya göç etmiş. Ailesinin Holokost sırasında yaşadığı travmalar, onun özellikle travma, stres ve bağımlılık konularına yönelmesine yol açmış. Maté, bireyin duygusal geçmişini ve toplumsal bağlamını merkeze alan bütüncül sağlık anlayışıyla tanınır.Maté, modern yaşamın “normal” kabul edilen biçimlerinin aslında bireylerde kronik stres, travma ve hastalıklara yol açtığını savunuyor. Özellikle çocuklukta başlayan duygusal yaraların, güvenli bağlanma eksikliğiyle birlikte kalıcı izler bıraktığını belirtiyor.Maté, bastırılmış duyguların bağışıklık sistemi üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını ve pek çok hastalığın temelinde bu stresin yattığını vurguluyor. İyileşmenin ise, kişinin doğasıyla yeniden bağlantı kurması ve bilinçli farkındalık yoluyla kendi özüne dönmesiyle mümkün olabileceğini söylüyor.Biz de son dönemde okuduğumuz kitaplarda hep bu sistem kaynaklı sorunlara dikkat çekildiğini görüyoruz. Bireyler olarak kendimizi suçlamanın da bir sınırı var, bütün sistem bizi eksikliklerimizi gözümüze sokarak tüketerek tamamlanmaya zorlarken, bizi biz yapan üretimden uzaklaşıyoruz, alışveriş merkezlerine, telefonlara, ekranlara gömülüyoruz. Doğadan, sahici sosyalleşmeden, paylaşmadan uzaklaşıyoruz.Dr. Agah Aydın'ı kitap hakkında araştırma yaparken tesadüfen keşfettim ama üyelerimiz arasında epey seveni varmış. O da 12 yıl önce yayınlanmış bir videoda profesyonellik diye sunulan kavramın duyarsızlaştırma ve ahlaksızlık olduğunu iddia ediyor. Yani insani olandan uzaklaşmanın, duygusuzlaşmanın şiddet olarak geri döndüğünü anlatıyor, bu çalışma düzeninin sürdürülemeyeceğini söylüyor, “belki 20 yıl, belki 30 yıl gider” diyor. Biz de kendisine katılıyoruz sanırım, bugün iş yaşamı on yıl öncesine göre daha karanlıksa, yeni bir güne daha yakın olduğumuza inanmak istiyorum.(02:37) Yasemin Karakaya, (10:25) Bengü İlhan, (11:47) Alim Küçükpehlivan, (14:12) Mürsel Çavuş, (17:23) Suat Soy, (20:28) Betül Akan, (23:32) Dilek Geçit, (28:25) Aydan İrem Sungur, (32:50) Hatice Ergüven Doydum.Support the show
Kitap Özeti: Kitlelerin Bilgeliği - James SurowieckiHer türlü geri bildiriminiz için; mucadelepodcast@gmail.com adresinden bize ulaşabilirsiniz. Keyifli dinlemeler!