Hoşgeldiniz! Bu podcastte karşılaştığınız olaylar daha yaşanabilir bir dünya için oluşturuldu. Değerli öğretmenlerim ve sevgili dinleyiciler bu koşuşturmalı hayatta sizlere yardımcı olmak için oluşturduğum bu podcastte umarım keyifli vakit geçirirsiniz.
beden eğitiminin devam podcasti. iyi dinlemeler :)
Alan konularından beden eğitimine giriş yaptık
Oyun gelişiminin son bölümüyle beraber konuyu bitiriyoruz. next....
oyun gelişiminin ikinci bölümüyle beraberiz. bu bölümde oyun kuramları üzerinde durduk. keyifli dinlemeler :)
Dostlar tekrar hepinize merhaba... Uzun bir aradan sonra oyun gelişimi konusuyla tekrar döndük. Üniversitelerde yarım dönem anlatılan konuları kısa sürelere sığdırarak net bilgiler vermeye çalışıyorum. Umarım yararlı olur. kendinize iyi bakın ve bizimle kalın :))
Çocuk Ruh Sağlığının son bölümüyle bitiriyoruz.
Çocuk ruh sağlığı kuramcıları ve kuramları ile beraberiz.
Mikrosistem En temel ve bireye en yakın sistemdir. Belirli fiziksel, sosyal ve sembolik özelliklerle yüz yüze bir ortamda gelişmekte olan bireyin yaşadığı faaliyetlerin, sosyal rollerin ve kişilerarası ilişkilerin örüntüsüdür. Gelişen bireyin içinde bulunduğu ev, akran grubu ve okul gibi yakın çevreler ve bu çevrelerde geliştirdiği doğrudan etkileşimler önemli mikrosistemlerdir. Mezosistem İki ya da daha fazla mikro sistem arasında gerçekleşen bağlantı ve süreçlerdir. Gelişen bireyin yaşamında farklı mikro sistemler arasındaki etkileşimini içermektedir. Araştırmacılar tarafından iki mikro sistemi köprüleyen bir ilişki olarak da tanımlanmaktadır[7]. Okul- aile, akran grubu-aile bu sistem içerisinde yer alır. Ekzosistem Bireyi doğrudan ilgilendirmeyen fakat hali hazırda gelişimlerini etkileyebilecek çevresel etkilere atıfta bulunmaktadır. Birey bunlardan sadece birinde yer alır. Ebeveynin sosyal ilişki ağı ve komşuluk ilişkileri arasındaki bağlantı ve süreçleri bu katmanı oluşturmaktadır. Örneğin stresli bir çalışma ortamı anne babanın evdeki ilişkilerini etkileyebilir ve bu durum çocuğun istismarı ile sonuçlanabilir. Bu sistem; ekonomik sistem, ulaşım sistemi, yerel hükümetler ve kitle iletişim araçları gibi toplumun temel kurumlarını kapsamaktadır. Makrosistem “Makrosistem” ise toplumsal, kültürel ve kurumsal düzeydeki etkileri içeren daha geniş ve daha uzak sosyal ve tarihsel bağlamı ifade eden tasarımları ifade etmektedir. Toplumun inanç sistemleri, kaynakları, tehlike ve fırsatları, yaşam biçimleri bu sistemin önemli yapılarına örnek verilebilir. Bu doğrultuda bireyin gelişimini destekleyecek yapılar, toplum tarafından paylaşılan bilgi ve kültürel örüntüler bu sistemde içerisinde değerlendirilmektedir. Kronosistem Son olarak Bronfenbrenner'in modeline eklediği en geniş sistem olan “kronosistem” ise bireyin yaşamı boyunca değişim ve tutarlılık gösterebilecek etmenlerin etkilerini ifade etmektedir. Bireyin gelişimi üzerinde etkili olabilecek anne baba ayrılığı, ülkede yaşanan savaşlar ve ekonomik sıkıntılar gibi bir takım yaşamsal olaylar bu son sisteme örnektir. Odak konumdaki gelişen çocuğun zaman içindeki sosyal etkileşim kalıplarındaki değişimleri yansıtmaktadır. Çocuğun sosyal etkileşiminin yapısı değiştikçe kendisini çevreleyen ekolojik sistemlerin konumu da değişmektedir. Örneğin şu anda gelişen çocuğun kardeşi yeni yürümeye başlayan bir çocuk ve henüz yürümeye başlamadığı düşünebilir. Ancak önümüzdeki birkaç yıl içinde, kardeşi ile birlikte okula başlayacak ve bu durum yeni mezosistemik etkileşimlere yol açacaktır. Tanımlanan bu sistemler arasındaki karşılıklı ilişkiler durağan değildir. Bir düzeyde meydana gelen olay ve durum diğer düzeyleri de etkiler. İfade edilen beş sistem yapısı hem teorik olarak birbirleriyle hem de bireyin gelişimsel sonuçları ile ilişkilidir. Bronfernbrenner (1989) çocukların sosyal bağlamlarını aktif olarak şekillendirdiğini belirtmektedir. Bronferbrenner‘ın yakın zaman açıklamalarında kuramın gelişimsel ve etkileşimci yönü vurgulanmaktadır
Vygotsky ve Sosyokültürel Gelişim Kuramı Vygotsky bilşsel gelişim ile ilgili sosyal bir kuram oluşturmuş ve Piaget'in kuramına karşı çıkmıştır. Vygotsky bilişsel gelişimi açıklarken içselleştirme, yakınsak gelişim alanı ve destekleyici kavramlarını kullanır. Ona göre çocukta 2 yaşına kadar doğal çizgi hakim iken, ilerleyen yaş ile birlikte çevreden edindiği bilgi ve yaşantılar da bireyi etkilemektedir. Bilişsel gelişim bireyin içinde bulunduğu çevreden büyük oranda etkilenmektedir. Vygotsky' e göre bilişsel gelişimin kaynağı, kişisel psikolojik süreçler değil sosyal çevredir. 1) Vygotsky'nin Bilişsel Gelişim Dönemleri Vygotsky'ye göre bilişsel gelişim doğumdan yedi yaşına kadar dört dönemden geçmektedir. a) İlkel Dönem (0-2 yaş): Bebek doğadaki hayvanlara benzer zihinsel süreçlere sahiptir. Yaşamın ilk anından ikinci yılında dil gelişimi başlayana kadar sürer. Bu süreçte bebeğin öğrenmeleri koşullanma yolu ile gerçekleşir. b) Naif Psikoloji Dönemi (2-3 yaş): dil gelişiminin başlaması ile ortaya çıkar. Çocuk iletişim kurabilmek için dil kullanmayı öğrenir ancak daha simgesel yapının farkında değildir. c) Benmerkezci Konuşma Dönemi (3-6 yaş): çocuğun simgesel işlevi anlamasıyla ortaya çıkar. Çocuk artık dili problem çözmeye bir araç olarak kullanabilir. Yani bir problemi çözerken kendi kendine nasıl yapacağını anlatır. Benmerkezci konuşma 6-7 ‘li yaşlara kadar tam olarak içselleşmektedir. Merdivenleri inmeye çalışan çocuk kendi kendine “Dikkatli ol” der. d) İçeriye Büyüme Dönemi(6-7 yaş): Bu dönemle birlikte benmerkezci konuşma yerini içsel konuşmaya bırakır. Düşünce sesten soyutlaşır ve çocuk kendi kendine düşünmeye başlar. Vygotsky içsel konuşmayı şu şekilde tanımlar. Dışından konuşma, düşüncenin sözcüklere dönüştürülmesi, maddeleştirilmesi ve nesneleştirilmesidir. İçinden konuşma da ise süreç tam tersine döner ve konuşma içsel bir düşünceye dönüşür.
Bilişsel Gelişim Evreleri: Piaget insanın düşünme ve dünyayı anlamlandırmalarının niteliksel olarak birbirinden farklı olan 4 dönemden geçerek oluştuklarını savunur. Bu evreler sırasıyla: 1) Duyu-devinim (duyusal-motor) dönemi (0-2 yaş) 2) İşlemöncesi dönem (2-6 yaş) 3) Somut işlemler dönemi (6-11 yaş) 4) Soyut işlemler dönemi (11 +)
Piaget'in Bilişsel Gelişim Kuramı'na Giriş Piaget'e göre dünyanın bilişsel olarak yapılandırılmasında şu süreçler öne çıkmaktadır: şemalar, özümleme, uyma (akodomasyon) ve dengelenme. Şema kavramı ilk defa Piaget tarafından kullanılmıştır. Şema, bireyin çevresindeki dünyayı anlamak ve anlamlandırmak için geliştirdiği bir bilişsel yapı, yeni edinilen bilgilerin yerleşeceği bir çerçevedir. İnsan dünyaya çok basit düzeyde şemalarla gelir. İlk şemalar bebekken sahip olduğumuz basit reflekslerdir. Deneyim ve yaşantılar sonucu bu şemalar gelişir ve yeni şemalar oluşturulur (Özdemir, Özdemir, Kadak ve Nasıroğlu, 2012). Özümleme, karşılaşılan yeni bir durumun daha önceki şemalarla açıklanmaya çalışılması; uyma ise yeni bilgiye göre var olan şemaların değiştirilmesi ya da genişletilmesi durumudur (Mert, 2007; Özdemir ve diğerleri, 2012). Örneğin, ilk defa küçük bir koyun gören çocuk ona “köpek” diyebilir. Bu durum çocuğun yeni olan koyun şemasını daha önce var olan köpek şemasının içine yerleştirmesini, yani özümlemeyi ifade eder. Koyunlarla etkileşime geçip, defalarca onlarla karşılaştığında köpekler ve koyunlar arasındaki farkları ayırt edebilir, yeni bir şema oluşturarak koyunları bunun içine yerleştirir. Bu durum da uyuma örnektir (Özdemir ve diğerleri, 2012). Dengelenme ise özümleme ve uyum arasında dengeli bir düzenlemenin olmasıdır. Yeni bilgilerle karşılaşıldığında birey ilk olarak özümlemeye başvurur, ancak bu şekilde yaptığı değerlendirme eksik kalacağı için bilişsel denge bozulur ve bunun sonunda birey dengeyi tekrar uyma yoluyla kurar. Öğrenme yeni dengelemelerin sonucunda gerçekleşir (Mert, 2007).
“Nesneleri tanıyabilmek için, kişi onlarla uğraşmalı, onlarda değişiklik yapmalı, yerini değiştirmeli, birleştirmeli, ayırmalı,tekrar birleştirmelidir. Bilgi, kişinin nesnelerle olan ilişkilerinden doğar” – Jean PIAGET High/Scope Eğitim Yaklaşımı, 1962 yılında ABD'de David P. Weikart ve meslektaşları tarafından geliştirilen ve bugün dünyanın bir çok ülkesinde uygulanmakta olan bir okul öncesi eğitim yaklaşımıdır. Bu yaklaşımın oluşturulmasına Piaget'in kuramları rehberlik etmiştir. Bu yaklaşımda çocukların en fazla kendi kendilerine planlayıp uyguladıkları etkinliklerden öğrendikleri anlayışı esastır. Bir diğer deyişle, High/Scope Programı erken çocukluk eğitiminde “etkin öğrenme” kavramını temel alır. Çocukların kendi tercihlerini yapmalarına, karar alma mekanizmalarının geliştirilmesine, sorumluluk almayı öğrenmelerine, öz disiplin ve yeteneklerinin geliştirilmesine destek verilir. Çocukların yaratıcı, girişken, sorgulayıcı, kendini rahatça ifade edebilen, başkalarının görüşlerine açık bireyler olarak yetişmeleri teşvik edilir. Bunun sonucunda da çocuğun dil gelişimi (dili kullanma becerisi-kendini ifade yeteneği-düşünme süreci vs) gelişir. Etkin Öğrenme Uygulanması Etkin öğrenme yaparak öğrenmedir. Çocuk (öğrenen) tarafından başlatılan ve devam ettirilen öğrenme sürecidir. “Etkin öğrenme” çocuğun yeni bir kavramı deneyimleri sonucu keşfetmesidir. Deneyim kazanırken duyularını aktif olarak kullanır- dokunur, tadar, bakar, dinler ve koklar. Böylelikle yeni materyal ya da durum hakkında kalıcı bilgiler edinir. Çocuk, nesneleri ve kendi bedenini kullandıkça bunların kullanım ve özellikleriyle ilgili keşiflerde bulunur. Bu özellikler insanlarla, düşüncelerle ve olaylarla etkileşime girdikçe daha anlamlı hale gelir. Etkin öğrenme sayesinde çocuk kendi merakı doğrultusunda keşfederek yeni bilgiler üretir, problemlerini çözer. Etkin Öğrenme beş ana noktadan oluşur: Malzeme; çocuğun çeşitli biçimlerde kullanabileceği çok amaçlı ve bol miktarda malzeme olmalıdır. Kullanma; çocuk nesneleri özgürce kullanmalıdır. Çocuklara araştırma ve deneme özgürlüğü verilmelidir. Seçim; ne yapacağına, nasıl yapacağına ve hangi malzemeleri kullanacağına çocuk karar vermelidir. Dil; çocuk yapmakta olduğu şeyi anlatmalıdır. Açık uçlu sorular (örn, bunu nasıl yaptın? Başka ne yapabilirsin, vb.) sorularak çocukların düşünerek cevap vermesi ve kendi sözcüklerini seçmesi sağlanmalıdır. Destek; yetişkinler ve akranlar çocuğun problem çözme ve yaratıcılık çabalarını görüp, teşvik etmelidir. Öğretmen bir etkinlik planlarken bu beş noktayı da düşünmeli, etkinliği öyle planlamalıdır. 5 noktanın hepsinin olduğu bir etkinlik gerçekten aktif bir etkinlik olacaktır. Bunlardan herhangi birinin eksilmesi (materyal,kullanım,seçim,dil var ancak yetişkin desteği yok ise) öğrenmenin aktifliğini düşürecektir.Öğretmenler bu 5 unsuru bir kontrol listesi olarak kullanabilir ve etkinliklerini bu çerçevede planlayabilirler.
Küçük bir kasabada bir grup ebeveynin çabalarıyla oluşturulmuş Reggio Emilia yaklaşımı, günümüzde dünyaya yayılmış ve okul öncesi eğitiminde tercih edilen bir yaklaşım haline gelmiştir. Bu makale öğretmen adaylarına, öğretmenlere ve ebeveynlere Reggio Emilia yaklaşımını tanıtmak, onlara çocukların eğitimi için başka bir perspektif sunmak ve yaklaşımın çocuklar üzerindeki etkisini anlatmak amacıyla yazılmıştır. Anahtar kelimeler: Çocuk gelişimi, okul öncesi, Reggio Emilia Yaklaşımı, erken çocukluk eğitimi… Okul öncesi eğitim, çocuğun gelişimi için kritik dönemdedir. Bu dönemin öneminin kavranmasıyla Montessori, Waldorf, High Scope, Reggio Emilia… gibi yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Genellikle çocukların özgürce öğrenmesi prensibine dayalı bu yaklaşımlardan bazılarının (özellikle bazı Montessori okulları) günümüzde çizgilerinden çıkıp “çocuğun özgürlüğü” diyerek gereğinden fazla serbest davranması, gelişimi önemsememeye başlaması, bizi çocuk gelişimine gerekli önemi veren Reggio Emilia yaklaşımını tanıtmaya itti. Reggio Emilia yaklaşımının çocuklar üzerindeki etkisini görebilmek için yaklaşımın temel ilkelerine, eğitim programlarına, okullarının nasıl olması gerektiğine, öğretmenlerin rolüne, çevrenin etkisine baktık. Reggio Emilia yaklaşımının çocuğa özgüven kazandıran, çocuğun yaratıcılığını geliştiren, bilişsel, sosyal ve duygusal anlamda gelişmesine olanak tanıyan bir yaklaşım olduğunu gördük. Gün geçtikçe adını daha da duyurmaktadır ve günümüzde de çocuğu merkeze alan popüler yaklaşımlardan biridir. Reggio Emilia eğitimiyle büyüyen çocuklar, daha yaratıcı, proje ve grup çalışmalarına daha yatkın, daha özgüvenli ve gözlem yapabilme özelliğine sahip olurlar. Reggio Emilia, çocuğu özgür bırakarak gelişmesini sağlar, çevreyi ve öğretmeni rehber olarak görür. Öğrencilerin geleneksel yaklaşıma göre bireysel olarak daha iyi izlenmesine olanak tanır. Kısaca Reggio Emilia, çocukların bilişsel, sosyal ve duygusal alanda gelişmelerine olanak tanıyarak iletişimi kuvvetli bireyler olarak yetişmelerini sağlar.
Waldorf eğitim yaklaşımı 1919 yılında Rudolf Steiner tarafından geliştirilmiştir. Waldorf yaklaşımı eğitimi bir sanata dönüştürmeyi amaç edinen bütüncül bir yaklaşımdır. Çocukların sosyal, duygusal, ruhsal, ahlaki, fiziksel ve zihinsel açılardan dengeli bir biçimde ve çok yönlü olarak gelişebilmesini amaçlar. Çocukların bireyselliğini, özgüvenlerini ve bütünlüğünü desteklemeye ayrıca önem verilir. Çocukların sanat, müzik, hareket ile öğrendikleri; keşfederek, deneyimleyerek yaşantılarını zenginleştirdikleri düşünülür. Çocukların birbiriyle rekabet etmektense birbirlerine saygı duyarak, yardımlaşarak toplumsal aidiyet duygusu edinmeleri teşvik edilir. Steiner'a göre her çocuğun bir potensiyeli vardır ve bu potensiyel uygun koşullar sağlandığında ortaya çıkar. Bunun için acele ettirmeye gerek yoktur. Steiner bunu bahçıvanın bir çiçeğin açmasını beklemesine benzetir. Bir başka deyişle öğrenmenin tohumları eğer verimli topraklara ekilirse zengin bir hasat dönemi sürpriz olmayacaktır. Waldorf yaklaşımı çocuğun sağlam bir öğrenme sevgisi oluşturmasının gelecekte ihtiyacı olan akademik becerileri geliştirebilmesinin bir ön koşulu sayar.
Filmin hikâyesi, II. Dünya Savaşı'nın bittiği yıl olan 1945'te başlar ve 10 yıllık bir dönemi kapsar. Corleone ailesi, Don Vito Corleone'nin başında olduğu, suça dayalı bir örgüt kurmuş olan İtalyan asıllı meşhur bir ailedir. Aile, New York'taki diğer dört aileyle birlikte New York'un yeraltı işlerini yönetmektedir. Ancak Corleone ailesini diğerlerinden ayıran özelliği, Don Corleone'nin cebinde bozuk para gibi taşıdığı politikacılar ve yargıçlardır. Politikacılar ve yargıçlarla olan bu yakın ilişkileri diğer ailelerin açamadığı kapıları açabilmesini sağlamaktadır. İtalya ve New York'un en meşhur uyuşturucu üreticisi ve dağıtıcısı olan “Türk” lakaplı Solozzo, Don Corleone'den, ilişkilerini kullanarak kendisine yasal koruma sağlamasını ve 1 milyon dolar nakit para vermesini ister, karşılığında elde edilecek kârdan pay teklif eder. Teklife göre, ilk yıl Corleone Ailesi'ne kalacak olan para 3-4 milyon dolar civarında olacaktır. Ancak Don Corleone teklifi reddeder. Gerekçesi, iyi ilişkileri olsa da, Don Corleone'nin uyuşturucu işi ile bağlantısı olduğunu öğrenen siyasetçilerin ilişkilerini gözden geçirme gereği duyacak olmalarıdır. Don Corleone'ye göre politikacılar kumarı bir zaaf olarak görüyorlardır ama uyuşturucu pis iştir. Bunun üzerine arkasına Tataglia Ailesi'ni ve New York'ta polis şefi olan McClusky'i alan Solozzo, Don Corleone'yi vurdurtur. Ölümden son anda kurtulan Don Corleone'yi ve tüm aileyi kötü günler beklemektedir. Bu süreçte, fevri hareketleriyle bilinen, Don Corleone'nin en büyük oğlu Sonny ölecek, II. Dünya Savaşı'ndan kahraman olarak dönen en küçük oğlu Michael ise, daha önce aile işleriyle hiç ilgilenmediği ve bunu istemediği halde olayların akışı onu hikâyenin merkezine doğru itecektir. Ve New York'ta suç aileleri arasındaki savaş başlayacaktır…
Bu bölümde vertigo filminin özetini ve incelemesini seslendirdim. San Francisco polislerinden Dedektif Scottie Ferguson (James Stewart) bir suçluyu kovalarken damdan düşen ortağını kurtaramaz ve kendisinde yükseklik korkusu başlar. Polisliği bırakan ve özel dedektif olan Scottie'yi, eski okul arkadaşı Gavin Elster karısını takip etmesi için tutar. Scottie, genç kadının peşinden San Francisco'ya döner. Arkadaşının anlattıklarına göre eşi bazen sanki içine kapanıyor, alışık olmadık davranışlar sergiliyordur. Scottie arkadaşının karısı Madeleine'i (Kim Novak) izlemeye başlar. Gerçekten de kadın garip davranmakta, bir resim müzesindeki özel bir resim önünde, resme bakarak saatlerini geçirmektedir. Dedektif resimdeki kişinin geçen yüzyılda yaşayan bir asilzade kadın olduğunu öğrenir. Madeleine ise tamamen bu kadını kendine örnek almakta onun gibi giyinmekte, onun gibi olmaya çalışmaktadır, hatta onun yaptığı gibi intihar etmek istemektedir! Scottie olaylara derinlemesine inince kendi akıl sağlığı da bozulmaya başlar ama sorunu da çözmeyi başarır.
okul öncesi eğitim dersi kısa kısa konu anlatımı içerir. Keywords: okulöncesi, rousseou, pastelozzi, frobel, fenelon, aristoteles, platon, ibn-i sina
Bu podcastte gelecekte karşılaşabileceğimiz küresel ısınma sorununa değindik. Dünya'nın 1.5 derece daha fazla ısınmasıyla olabilecek olasılıklar üzerinde durduk. Umarım faydalı olur. keywords: küresel ısınma, iklim krizi, Paris iklim anlaşması.
bu zorlu süreçte nasıl çalışabiliriz bunlar üzerine durduk. keywords: okul öncesi ÖABT, KPSS.
Herkese merhaba! Bu bizim giriş kaydımız. Sizlere podcastimizin hangi konularla ilerleyeceğini belirttim. ana konularımız şu şekilde: eğitim, öabt, kpss, kitap, film, dizi, güncel konular.