POPULARITY
Categories
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz doksan altıncı bölümsizlerle. Geçtiğimiz hafta sonu gerçekleşen Coachella Festivali'ndenbahsederek yeni bölümümüze başladık. Ses getiren performanslar, bizi pek tatmin etmeyen isimler ve bu festivalin neden bu kadar bu denli popüler olduğuhakkında konuştuk. Sonrasında, Amerika Birleşik Devletleri'nin en sevilen ve enuzun süredir yayında olan skeç programı Saturday Night Live'a değindik. Bu programın ABD dışında yayınlanan versiyonlarını saydık ve 2026'da bunlaraeklenecek İngiltere versiyonunu değerlendirdik.Kaydımızın sonunda da modadünyasından bir satın alma haberini konuştuk. Bir İtalyan moda markasının birbaşka İtalyan moda markasını satın alarak, Fransız şirketlerinin lüks giyimalanındaki hakimiyetine meydan okumalarını değerlendirdik
İnternetin akıl hocası Google siz internette dolaşırken neye ilginiz olduğunu tespit ediyor ve ona göre tıklama ihtimalinizin yüksek olduğu reklamları sizin önünüze getiriyor. YouTube de aynı yoldan gidiyor. İzlediğiniz videolara göre sizin ilgi alanlarınızı görüyor ona göre tıklama ihtimalinizin yüksek olduğu videoları öneriyor. Alibaba ve alışveriş siteleri de hangi ürünlere baktıysanız ona göre size satın alabileceğiniz tüm ürünleri ve hizmetleri tavsiye ediyor.
Sinema Kulübü'müzün 20inci buluşmasında Reinaldo Marcus Green'in yönettiği başrolünde Will Smith'in oynadığı 2021 yılı yapımı orijinal adı “King Richard” olan, bizde “Kral Richard” adıyla gösterime giren filmi konuştuk.Film tenis dünyasının iki süperstarı Venus ve Serena Williams'ın olağanüstü yükselişinin arkasındaki adam olan babaları Richard Williams'ın hikayesini anlatıyor. Film, Richard'ın azmi, vizyonu ve sıra dışı antrenman yöntemleriyle kızlarını Compton gibi zorlu bir mahalleden çıkararak dünya sahnesine taşımasını konu ediyor. Gerçek olaylara dayanan bu biyografik film, bir babanın hayalleriyle, sistemle mücadelesi ve ailesine olan sarsılmaz inancı etrafında dönüyor.Öncelikle Will Smith'in bu rolü ile En İyi Erkek Oyuncu Oskar'ını kazandığını hatırlatalım. Ancak o törende tarihe geçen bir an daha olmuştu; bu ödülü almasından 40 dakika önce, yaptığı espiri nedeniyle Chris Rock'a sahnede bir tokat atmıştı. Sonrasında Akademi ona 2032 yılına kadar uzaklaştırma cezası vermişti.Olay sonradan çok tartışıldı ama ne tuhaftır ki, Smith'in filmdeki rolü de böyle bir şiddete başvurma seçeneği ile karşı karşıya kalıyor ama o farklı sonuçlanıyor, izlerseniz göreceksiniz. Öte yandan kadının yani annenin rolünü biraz arka planda bırakmasına da takıldık biraz.Film tüm ebeveynlerin kendine sorduğu bir soruyu çağrıştırıyor. Çocuklarımızı potansiyelleri için mi, yoksa bunu kendi meselemiz haline getirdiğimiz için mi zorluyoruz?Filmde bunun uç bir örneğini görüyoruz belki de; Richard sanki hiçbir zaman keyif almakla ilgili değil sonuca odaklanmış bir disiplinle çocuklarını çalıştırıyor. Serena ve Venus böyle koşullandıkları ve zafere ulaştıkları için belki mutlular ama bu soru içimizde hep var, çocuklar ebevynlerini veya başkalarını mutlu etmek, beklentilerini karşılamak için mi kendilerini paralıyorlar, yoksa içten istedikleri için mi? Bu bir noktada acısı çıktığı zaman anlaşılıyor. Onlar gerçek hikayelerinde bunu çok da ele vermiyorlar gibiyse de geçen ay kitap kulübünde okuduğumuz Gabor Maté'nin Normal Efsanesi kitabında bir bölümün girişinde Venus Williams'ın şu sözü var. “Çoğu zaman kendimi kötü hissettiğimde kendimi iyi hissediyormuş gibi davranmak zorunda kaldım”Hollywood sinemasında bazı filmlerde bastırılmış olmanın ezilen olmanın etkilerini görüyoruz. Umudunu kaybetme'de, bu filmde veya Michael Jordan'ın hikayesinin anlatıldığı Nike Air filminde, bu sınıfların varını yoğunu ortaya koyup çalışması var. Bu Amerikan sinemasının özürü mü yoksa Amerikan rüyası propagandası mı bilmiyorum ama hep kendini yoktan var eden insanların, özellikle Afro Amerikalıların böyle zafer hikayeleri var. Avrupa sinemasından (ve tabii kültüründen de) böyle ayrılıyor sanırım, zira Avrupa sineması daha çok gerçekliği yüzümüze vurur, rahatlatmak yerine rahatsız edicidir ve “çözüm yok ama farkında olun” der.Biz yine de filmi izlemeye değer bulduk, size de tavsiye ederiz.(03:20) Belgin Elmas (09:10) Uğur İyidoğan (12:24) Burcu Hanım (14:13) Feyza Demir (18:06) Burcu Hanım (18:50) Elif Burcu YılmazSupport the show
Hannah Kobayashi 30 yaşında Maui-Hawaiili bir fotoğrafçı ve bir iş için New York'a uçmayı ve bazı aile üyelerini ziyaret etmeyi planlıyordu ancak 8 Kasım 2024'te LAX'ten JFK'ye aktarmalı uçağına hiç binemedi. Sonrasında yaşananlarsa pek çok soru işaretine ve teoriye neden oldu.
Hannah Kobayashi 30 yaşında Maui-Hawaiili bir fotoğrafçı ve bir iş için New York'a uçmayı ve bazı aile üyelerini ziyaret etmeyi planlıyordu ancak 8 Kasım 2024'te LAX'ten JFK'ye aktarmalı uçağına hiç binemedi. Sonrasında yaşananlarsa pek çok soru işaretine ve teoriye neden oldu.
Konuğumuz Av. Dr. Levent Mazılıgüney ile depremler sonrasında inşaat mühendisleri hakkında açılan davaları, üniversitelerin bilirkişi raporlarını ve yasal sorumlulukları konuşuyoruz.
Konda Araştırma işbirliğiyle hazırlanan Apaçık Radyo Dinleyici Araştırması: konda.com.tr/apacikradyo --2023 yılının başında yaşanan depremlerin üzerinden iki yıl geçmiş olduğu bugünlerde, deprem konusu etrafında kitaplar ardı ardına yayınlanmakta. Bu kitaplardan; yakın zamanda İstos Yayınları'ndan çıkan, Nehna tarafından hazırlanan Deprem Sonrası Antakya: Tanıklıklar, Miras ve Gelecek başlıklı önemli bir tanesini, kitabın editörleri Anna Maria Beylunioğlu ve Jose Rafael Medeiros Coelho ile konuşuyoruz. Kitapta çok sayıda yazardan; çok farklı ağızlardan, uzmanlık alanlarından kişilerin yorumlarından, en önemlisi Antakyalılardan depremi ve depremin yarattığı durumları okuyoruz. Çok fazla kullanılan ve biraz da tüketilmekte olan tanım; “Antakya'nın çok kültürlü kimliği” nasıl kurulmuş, evveli, aslı neymiş, bugüne nasıl gelmiş, deprem felaketinden nasıl etkilenmiş, kitaptaki yazılar bunları çok farklı yönlerden ele alarak çözümlüyor ve somut bilgilere dönüştürüyor. Kitap, Korku: Tanıklıklar, Endişe: Deprem, Antakya, Toplum ve Umut: Antakyalılık, Tarih ve Miras temalarıyla tanımlanan üç bölümde gruplanmış yazılardan oluşuyor.
Konda Araştırma işbirliğiyle hazırlanan Apaçık Radyo Dinleyici Araştırması: konda.com.tr/apacikradyo --2023 yılının başında yaşanan depremlerin üzerinden iki yıl geçmiş olduğu bugünlerde, deprem konusu etrafında kitaplar ardı ardına yayınlanmakta. Bu kitaplardan; yakın zamanda İstos Yayınları'ndan çıkan, Nehna tarafından hazırlanan Deprem Sonrası Antakya: Tanıklıklar, Miras ve Gelecek başlıklı önemli bir tanesini, kitabın editörleri Anna Maria Beylunioğlu ve Jose Rafael Medeiros Coelho ile konuşuyoruz. Kitapta çok sayıda yazardan; çok farklı ağızlardan, uzmanlık alanlarından kişilerin yorumlarından, en önemlisi Antakyalılardan depremi ve depremin yarattığı durumları okuyoruz. Çok fazla kullanılan ve biraz da tüketilmekte olan tanım; “Antakya'nın çok kültürlü kimliği” nasıl kurulmuş, evveli, aslı neymiş, bugüne nasıl gelmiş, deprem felaketinden nasıl etkilenmiş, kitaptaki yazılar bunları çok farklı yönlerden ele alarak çözümlüyor ve somut bilgilere dönüştürüyor. Kitap, Korku: Tanıklıklar, Endişe: Deprem, Antakya, Toplum ve Umut: Antakyalılık, Tarih ve Miras temalarıyla tanımlanan üç bölümde gruplanmış yazılardan oluşuyor.
Bugün düğüm çözülecek. İmralı'ya bugün giden DEM heyeti çıkışta gerekli açıklamayı yapacak. DEM heyetinin yapacağı açıklama muhtemelen Öcalan'ın kendisinin yapacağı tarihi çağrının bir özeti mahiyetinde olacak. Sonrasında Öcalan'ın geniş kapsamlı tarihi çağrısı gelecek.
Dijital pazarlama ve e-ticaret dünyasındaki en güncel stratejileri ve yenilikleri paylaştığım podcast kanalımıza hoş geldiniz. Bugünkü bölümümüz, Ramazan ayında reklam kampanyalarının nasıl daha etkili hale getirilebileceği ve markaların bu kutsal ay boyunca satışlarını nasıl artırabileceği üzerine olacak. Ramazan, sadece dini bir dönem değil, aynı zamanda tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarında büyük değişimler yaşadığı bir süreç. Özellikle online alışveriş, mobil kullanım ve dijital reklamlarda büyük bir artış görülüyor. Peki, bu fırsatlardan en iyi şekilde nasıl yararlanabilirsiniz? İşte detaylar! Ramazan Ayında Tüketici Davranışlarındaki Değişimler Ramazan ayında tüketici davranışlarında gözle görülür değişiklikler yaşanıyor. Özellikle yemek, giyim, hediyelik eşya, hijyen ve sağlık ürünlerinde artan bir talep söz konusu. Bunun yanında, dijital platformların kullanım oranları da hızla yükseliyor. * Mobil Kullanım Artıyor: Ramazan ayında insanların mobil cihazlarda geçirdiği süre %30 oranında artıyor. İftar sonrası saatlerde internet kullanımında büyük bir yükseliş gözlemleniyor. * İçerik Tüketimi Fırlıyor: YouTube, Instagram ve TikTok gibi platformlarda yemek tarifleri, ibadet içerikleri ve alışveriş önerileri en çok aranan konular arasında. * Gece Alışveriş Oranları Artıyor: İftardan sonra tüketiciler online alışverişe daha fazla yöneliyor. Özellikle saat 21:00 – 02:00 arasında e-ticaret sitelerinde yoğunluk yaşanıyor. * Hediyeleşme Eğilimi Güçleniyor: Ramazan ve Bayram dönemlerinde hediyeleşme oranı yükseliyor. Parfüm, kıyafet, aksesuar ve dekorasyon ürünleri daha fazla talep görüyor. Bu noktada, reklam kampanyalarınızı Ramazan'ın dinamiklerine uygun şekilde planlamak büyük bir avantaj sağlayacaktır. Ramazan İçin Özel Reklam Kampanyaları Nasıl Olmalı? 1. Tüketicinin Önceliklerini Anlayın ve Mesajınızı Uygun Hale Getirin Ramazan ayı, birçok insan için manevi ve toplumsal bir dönemi simgeliyor. Dolayısıyla reklamlarınıza samimi ve insani bir dokunuş eklemek önemli. Kampanyalarınızı dini ve kültürel hassasiyetleri göz önünde bulundurarak hazırlayın. İnsanlara sadece bir ürün satmaya değil, onların hayatına bir değer katmaya odaklanın. 2. Reklamları Günün Doğru Saatinde Yayınlayın Ramazan boyunca tüketici davranışlarında belirli saatlerde büyük değişimler oluyor. Sabah saatlerinde iş ve günlük ihtiyaçlarla ilgili içeriklere talep varken, iftar öncesinde yemek tarifleri ve alışveriş içerikleri popülerleşiyor. Gece saatlerinde ise alışveriş ve video içerik tüketimi zirve yapıyor. Bu yüzden reklamlarınızı doğru saat aralıklarına denk getirmek büyük önem taşıyor: * Sabah 06:00 – 10:00: Motivasyon, sağlık, iş odaklı içerikler * Öğle 12:00 – 15:00: Hafif eğlenceli ve bilgilendirici içerikler * İftar Öncesi 16:00 – 19:00: Yemek tarifleri, indirim duyuruları, yemek sipariş kampanyaları * İftar Sonrası 21:00 – 02:00: Online alışveriş, e-ticaret reklamları, özel indirimler 3. Mobil Optimizasyonu Unutmayın Ramazan ayında tüketicilerin büyük bir bölümü alışverişlerini mobil cihazlardan yapıyor. Mobil uyumluluk, site hızlandırma ve kullanıcı deneyimini geliştirme gibi faktörlere önem vermek dönüşümlerinizi ciddi oranda artıracaktır. 4. Video İçeriklerle Bağ Kurun Ramazan ayında YouTube ve Instagram gibi video içerik platformlarında büyük bir etkileşim artışı yaşanıyor. İnsanların ilgisini çekecek kısa ve etkili video içeriklerle marka bilinirliğinizi artırabilirsiniz. 5. Kampanyalarınızı Ramazan'a Özel Hale Getirin Özel indirimler, Ramazan'a uygun promosyonlar ve hediye kampanyaları yaparak markanızı öne çıkarabilirsiniz. İşte bazı örnek kampanya fikirleri: * İftar ve Sahur İndirimleri: Günün belirli saatlerinde özel kampanyalar yapabilirsiniz. * Bağış ve Yardım Kampanyaları: Satışlarınızın bir kısmını hayır kurumlarına bağışlamak marka imajınızı güçlendirebilir. * Ramazan'a Özel Paketler: Ürünlerinizi paket haline getirerek özel fiyatlarla sunabilirsiniz. Daha fazla detay ve yeni içerikler için beni IG'de takip edin @frktprk
Uygur Kayahan'a göre USAID'le anılan rejim değişikliği müdahaleleri; SSCB'nin çöküşüyle salt etik yaklaşıma yönelen sol ile mümkün oldu. ABD ve AB'nin fonladığı aydın kesimin woke ideolojiyi ülkelerine uyguladığını belirten Kayahan, bugün artık neoliberal küreselciliğin sona gelmesinin sarsıntılarının yaşandığı görüşünde.
Gökçe Çalışan, ICRYPEX Podcast kanalı Kripto Gündemi programının yeni bölümünde, kripto piyasalarındaki gelişmeleri değerlendiriyor.
Sağlık hizmetlerinin kendi içinde hiyerarşik bir yapısı bulunur. Bir ülkenin sağlık sistemi, öncelikle vatandaşlarını ve ülkede yaşayan her türlü yabancıyı hasta etmeyecek şekilde planlanmalıdır. Dolayısıyla koruyucu sağlık hizmetlerinin önceliği vardır. Keza benzer şekilde tedavi edici sağlık hizmetleri o ülkede görülen her bir hastalığa aynı önemi verecek şekilde planlanamaz. En çok hasta eden, en çok sakat bırakan ve en çok öldüren hastalıklar diğerlerine göre önceliklidir. Ülkemizde bu görevleri yerine getirmesi ve yönetmesi gereken esas sağlık birimleri Aile Sağlığı Merkezleridir (ASM'ler). Bu nedenle ASM'lerin sağlık sistemimiz içinde en güçlü yapılar olmaları gerekir. Ancak, bizimki gibi, esas olarak hastalar üzerinden kâr etmek üzerine kurgulanmış sağlık sistemlerinde bu önceliklendirme uygulanmaz. ASM'ler her bakımdan zayıf bırakılmış, hastane ve hastalık merkezli bir sağlık sistemi modeli tercih edilmiştir. Sağlık hizmetlerinin devlet eliyle merkezî ölçekte planlanarak sunulmasının ilk örneği Prusya (Almanya) İmparatoru Bismarck tarafından başlatılan ve sigorta primi ödemesi üzerinden kurgulanan sağlık hizmeti sayılabilir. Sonrasında bazı başka Avrupa devletleri de benzer uygulamalara gitmiştir. Ancak bu sağlık sistemleri tüm vatandaşlarını eşit şekilde kapsamıyor, ücretsiz sunulmuyor, koruyucu sağlık hizmetlerini önceliklendirmiyordu. Bu anlamda dönüm noktası hiç kuşku yok ki Ekim devrimi olacaktı. Ekim devrimi öncesi Rusya'da merkezî bir sağlık sistemi bulunmuyordu. Yaşam beklentisi çok düşüktü, bulaşıcı hastalıklar başta olmak üzere önlenebilir hastalıklar kol geziyordu. Devrimin ilk Sağlık Bakanı Nikolay Semaşko, Bolşeviklerin programıyla uyumlu şekilde sağlık organizasyonunda devrim niteliğinde değişikliklere gitti. Tüm vatandaşları kapsayan, ücretsiz ve ülkenin en ücra köşelerine dahi ulaşan bölgesel tabanlı ve basamaklı bir sağlık sistemi kurdu. Bu sağlık sistemi, vatandaşın başvurusunu beklemeden yaşam ve çalışma alanları ile iç içe olacak şekilde kurgulandı. Önceliği vatandaşların hasta olmasını önlemekti. Vatandaşlar, basamaklandırmanın bir gereği olarak yaşadığı ve çalıştığı yerdeki sağlık birimiyle irtibat halinde olmak zorundaydı. Bu birimler kişileri yalnız hastayken değil, sağlıklıyken de hasta olmaması için düzenli aralıklarla izlerdi. Bu sağlık birimleri gerekli görürse bir üst basamaktan yardım talep edebilir veya hastayı en yakın ilçe veya il merkezindeki sağlık birimine yönlendirebilirdi. Ülkemizde 1961 Anayasası ile kurulan Sağlık Ocakları'yla birlikte sağlık hizmetlerinde basamaklı bir sisteme geçilmiştir. Sağlık Ocakları koruyucu ve tedavi edici hizmetlerin beraber sunulması, koruyucu hizmetlere öncelik verilmesi, sistemin bölgesel ve nüfus tabanlı olması, basamaklı bir sağlık sistemi içinde kurgulanması nedeniyle sağ iktidarların hep hedefinde olmuştu. Zamanla zayıflatılan Sağlık Ocakları'na “incir ağacını diken” AKP iktidarı oldu. Sağlıkta piyasalaştırmayı, sağlık emekçilerini örgütsüzleştirmeyi hedefleyen Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın ilk icraatlerinden biri Sağlık Ocakları'nı kapatıp ASM – Aile Hekimliği sistemine geçmekti. Sağlık ekipleri dağıtıldı, çalışanlar sözleşmeli statüye geçirildi, bölgesel ve ilk basamak niteliği kaldırıldı, poliklinik hizmetleri odaklı bir çalışma düzeni dayatıldı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve emekten yana sendikalar ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir bir sağlık hizmeti için birinci basamak sağlık merkezlerinin hem sağlık çalışanları (yalnızca doktorlar değil) hem tıbbi malzeme hem de yetki anlamında güçlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Oysa Kasım 2024'te çıkarılan yönetmelikle ASM'ler, bırakalım güçlendirilmeyi daha da zayıflatılıyor. Sağlık çalışanlarının ücretleri düşürülüyor, performans sistemi getiriliyor, vatandaşların ödemesi gereken muayene ve ilaç ücretleri arttırılıyor.
Konuğumuz Ümit Güçlü ile Hakikat Sonrası Şiir adlı kitabı üzerine konuşuyoruz.
Konuğum bağlama üstadı, Türk halk müziği sanatçısı ve eğitimci Erdal Erzincan.Soyadı Erzincan, ancak Erdal Bey aslında Erzurumlu; o 10 yaşına gelene kadar elektriği olmayan bir köyde büyümüş. Ama o köyde bağlama var, uzun ve sürekli sohbetler, hikâyeler var. Kendi değimiyle hepsinin değerini sonradan anlıyor.İstanbul'a geliş, inşaat işçiliği yaparak 4 çocuğunu okutan ve aslında müzisyen olmak isteyen bir babası, hafızası iyi "hikaye saklayıcısı" bir annesi var...4-5 yaşında bağlama çalmaya başlayan Erdal Bey ile sohbete çocukluğundan konuşarak başladık. Sonrasında... Müzikten, türkülerden, âşıklardan, köyden-şehirden, dervişlerden, köklere dönmekten, duygulardan, kelimelerden, birlikte oluşturulan hafızadan, kayıt altına almaktan, çok çalışmaktan, samimiyetten, ustalardan-çıraklardan, aydınların yanılgılarından, Batı'dan-Doğu'dan, Anadolu'dan, kadından-erkekten-çocuktan, hatta bıyıktan, şelpeden, tezeneden, mazlumdan, umuttan, muhalefetten, eskilerden, günümüzden, sorumluluklardan, bağlamanın hatırlattığı pek çok şeyden konuştuk...Ve tabii ki yıllardır köy köy gezerek çocuklara ücretsiz bağlama eğitimi veren, sözlerin-hafızaların kaydını tutan Erdal Erzincan Gezici Bağlama Atölyesi'nden de söz açtık.Çok güzel bölüm; dinleyiniz... Gazeteci#Journalist ~ #Art- #Food- #Travel lover ~ #EnthusiastBooks:
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yetkililer, New Orleans ve Las Vegas'ta terör saldırısı olarak değerlendirilen iki ayrı olay arasında bir bağlantı olmadığını söylüyor. Yeni Yıl şenlikleri devam ederken New Orleans'taki terör saldırısında saldırgan dahil on beş kişi öldü ve 30'dan fazla kişi yaralandı.
Türkiye'de içimize kapandık tehlikeli bir şekilde. Başımızı kuma gömdük. Dünyada yer yerinden oynuyor, bizim ruhumuz bile duymuyor neredeyse…
Avrupa'da 5. yüzyıl sonrası ortaya çıkan kıtlık ve etkileri, Romalı tarihçilerin toplumları yeme alışkanlıkları üzerinden betimlemeleri, uygarlıkların yemek alışkanlıklarıyla ilişkisi ve başka şeyler...
Gayrimenkul İktisatçısı Dr. Ahmet Büyükduman ile konut sektöründe yükselişe geçen fiyatları, güçlü talebi, kiralardaki son durumu ve Suriye'deki durumun sektöre etkilerini konuştuk. Büyükduman her zamanki gibi tahminlerini de açıkladı.
Kerim Rota ve Ömer Rıfat Gencal, Pusula'nın bu bölümünde bütçe görüşmelerini ve bütçenin ileriye dönük verdiği mesajları değerlendiriyor. Sonrasında ise Suriye'de Esad döneminin sona ermesinin Türkiye aşısından ne anlama geldiğini tartışan Rota ve Gencal, ileriye dönük riskleri ve fırsatları değerlendiriyor.
Esad'ların Suriye'deki 50 yıllık iktidarı hafta sonunda sona erdi. 13 yıllık iç savaşın ardından Başar Esad ailesiyle beraber Rusya'ya sığındı. Tanıklar binlerce insanın Şam'da sokaklara döküldüğünü, şehrin ana meydanında toplanıp bayrak sallayıp Esad iktidarın sonunu kutladı.
Cüneyt Kazokoğlu ile Petrol Piyasaları: Trump Sonrası Petrol, Elektrikli Arabalar Politikası, AB'nin 2025'teki Emisyon Düzenlemeleri
Bu sonbahar kendiniz için bir adım atın ve Heltia ile online terapiye başlayın. 500'den fazla uzmanın yer aldığı Heltia, sizi ihtiyaçlarınıza en uygun klinik psikolog ile buluşturur. * Uygulamayı indirin, 15 dakikalık ücretsiz ön görüşmenizi hemen planlayın. Sonrasında TERAPİ20 kodu ile %20'ye varan indirimden faydalanın. İyi ki Heltia! Heltia indirmek için: Tıklayın - Bu bölüm "Heltia" hakkında reklam içerir. - Sadece biz insanlar gelecek için endişelenir, geçmiş için pişmanlık duyar ve şimdiki zaman için kendimizi suçlarız. Kendi düşüncelerimizin ağırlığından, açgözlülüğümüzden ve cehaletimizden dolayı acı çekeriz. Podcastin bu bölümün de Buddha'nın hayatına doğru bir yolculuğa çıkıyoruz ve onun öğretileriyle yaşadığımız acılardan nasıl kurtulabileceğimizi araştırıyoruz. Şimdiden keyifli dinlemeler :) Kaynaklar: - Buda'nın Beyni - Rick Hanson - Siddharta - Herman Hesse - Budizm 101 - Arnie Kozak - https://aeon.co/essays/was-the-buddha-an-awakened-prince-or-a-humble-itinerant İlham Postası bültenine ücretsiz kayıt ol: https://open.substack.com/pub/genelsesler?r=jttw9&utm_medium=ios Kitap kulübüne katıl: https://superpeer.com/bilgesen/collection/kitap-kulubu-felsefe-edebiyat-ve-psikoloji-uzerine-okumalar Beni Instagramdan takip edin: https://www.instagram.com/genelseslerpodcast/ Bana yazın: info@genelsesler.com (Gelen mailleri okumaya bayılıyorum)
L'or Espresso'nun katkılarıyla hazırlanan Yeni Medya 451'in 52. bölümünde Can Öz ve Ümit Alan, Donald Trump lehine sonuçlanan ABD seçimleri sonrası teknoloji dünyasını nelerin beklediğini tartışıyorlar. Teknoloji CEO'ları ve Silikon Vadisi'nin geleceği, Elon Musk'ın yeni hükümetteki rolü ve federal etkisi, sosyal mecralardaki olası sağa kayma, antitröst davalarının seyri, kripto yatırımcılarının seçimde oynadığı rol, teknoloji sektöründeki vasıflı göçmen işçilerin durumu ve yapay zekânın gelişimini etkileyecek düzenlemeler... Yeni medya ve teknoloji alanında, Trump'ın yeniden başkan seçilmesinden etkilenmesi olası tüm unsurlar bu bölümde.
L'or Espresso'nun katkılarıyla hazırlanan Yeni Medya 451'in 52. bölümünde Can Öz ve Ümit Alan, Donald Trump lehine sonuçlanan ABD seçimleri sonrası teknoloji dünyasını nelerin beklediğini tartışıyorlar. Teknoloji CEO'ları ve Silikon Vadisi'nin geleceği, Elon Musk'ın yeni hükümetteki rolü ve federal etkisi, sosyal mecralardaki olası sağa kayma, antitröst davalarının seyri, kripto yatırımcılarının seçimde oynadığı rol, teknoloji sektöründeki vasıflı göçmen işçilerin durumu ve yapay zekânın gelişimini etkileyecek düzenlemeler... Yeni medya ve teknoloji alanında, Trump'ın yeniden başkan seçilmesinden etkilenmesi olası tüm unsurlar bu bölümde.
Yedinci sezona bu hafta başlıyoruz! Bu sezonun açılışını dört birbirinden yetenekli ve farklı özel konuğum ile yapıyoruz. İlk konuğum, yakın zamanda Londra'ya taşınan, İstanbullu Gelin, Sen Çal Kapımı, Bir Demet Tiyatro gibi sayısız dizi, film ve tiyatro oyunundan tanıyacağınız ünlü oyuncu Neslihan Yeldan. Sonrasında üç birbirinden farklı ve yetenekleriyle öne çıkan içerik üreticisi var:Melisa Beleli, lise zamanı Cenevre'ye oradan üniversite için Londra'ya taşınıyor. Ayrıca bundan on sene önce, lise zamanı başladığı videolarıyla Türkiye'nin ilk youtuberlarından. Üniversite sonrası Londra'da kendi influencer ajansını kuran ve Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı, Mey İçki gibi müşterileri olan Melisa, daha sonra kurumsal hayatı tecrübe etmek istediğine karar veriyor ve iş bularak Paris'e taşınıyor. Yaklaşık dört sene kurumsal tecrübe sonrası kendi markası Joila'yı kurmak üzere İzmir-Londra arasında mekik dokuyor diyebiliriz. Hikayesinden ilham verici bir parça bulacağınıza eminim. Gözde Engin Çiray, @bebegiminyolarkadasi, hemşireliği bırakıp Türkiye'nin ilk anne ve bebek koçu oluyor ve dünyanın dört bir yanından binlerce danışmanı var. Üç senedir Ingiltere'de yaşayan Gözde ile Türkiye ve İngiltere'de doğum gibi süreçlerdeki farklılıkları ve çizdiği ilginç kariyeri konuştuk. Ve son olarak Barkın Özdemir, 7 kıtaya birden ayak basan en genç Türk - eh 7. Sezonda 7 kıtayı birden kapsamalıyız dedim. :) Üç senedir Dubai'de yaşayan Barkın, kitlesel fonlama kampanyasıyla Antarktika seyahatine çıktıktan sonra anılarını kitaplaştırarak “Antarktika Hepimizin, Antarktika Kimsenin” kitabını yazıyor. Onunla hem Antarktika anılarını hem Dubai'de yaşamayı konuşacağız. Hepinize iyi dinlemeler ☺️
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz yetmiş sekizinci bölüm sizlerle. Bu bölümde biraz trendlerden bahsettik. Yiyecek – içecek trendlerinden... Amerika Birleşik Devletleri kökenli bir süper market zinciri olan Whole Foods'un her yıl yayınladığı Yiyecek – İçecek Trendleri Raporu'nu konuştuk. Konu konuyu açtı, oradan müziğe geçtik. People dergisinin seçtiği ve Harry Styles ve Kelce Kardeşler gibi isimlerin bulunduğu Yılın Seksileri'ni değerlendirdik. Sonrasında da podcast'in gücünü aktardık. Büyük seçim öncesi, Amerika Birleşik Devletleri başkan adaylarının konuk olduğu podcast'lerden bahsettik. Podcast'lerin siyasi olarak tarafsız kitlelere ulaşmanın çok verimli bir yolu olduğunun altını çizen bu gelişmeleri anlattık.
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz yetmiş yedinci bölüm sizlerle. Giriş sohbetimizin ardından, bu bölüme özel hazırladığımız “Bi de Buna Bak” sepetini aktardık. Amerika'da gerçekleşen önemli bir konferans ve festivalin Avrupa'da başlayacak yeni versiyonunu anlattık. Sonrasında ilginç bulacağınız bir videoklipten, bir YouTube kanalından ve bir kitaptan bahsettik. Hepsinin linklerini açıklamamızın altında paylaşıyoruz. “Bi de Buna Bak” sepetimizin ardından yıllardır özlemle beklediğimiz Victoria's Secret Moda Şovu'nun geri dönüşünü kutladık. Hangi modellerin geri döndüklerini, hangilerinin bu şovda yer almadıklarını, marka hakkında yapılan eleştirileri anlattık. Sonunda da şovun müzikal performanslarına değindik. Bi De Buna Bak Link'leri SXSW London https://sxswlondon.com/ Doğru Yanılt www.youtube.com/@DoğruYanılt Tyler, The Creator - Noid https://www.youtube.com/watch?v=Qer3lwd5hyA Top Tarikatı - Bilgin Gökberk https://kirmizikediyayinevi.com/product/top-tarikati/
Bu haftanın giriş notları, geçen haftanın maçı olan Texas-Georgia mücadelesinden ve Kirby Smart'ın şaheser performansından (0:51) Sonrasında bir başka etkileyici koç performansını gösteren Detroit Lions ve Ben Johnson'a, sezonun flaş takımı Vikings'e ve Brian Flores karşısındaki performansına geçiyoruz (20:30) Flaş başlangıç sonrası çok keskin bir düşüşe geçen New Orleans Saints'i bekleyenler, nihayet bir yeniden yapılanma gelecek mi? (45:10) Host: Görkem Şahinoğlu, Çağrı Turhan
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz yetmiş altıncı bölüm sizlerle. Bu bölümümüzde bol bol dizilerden, filmlerden ve son gelişmelerden konuştuk. Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleşen Game of Thrones müzayedesiyle başladık sohbete. Acaba dizide kullanılan aksesuar ve dekorlardan hangisi en yüksek değerle satıldı? Ardından Tesla'nın son etkinliğinden bahsettik. Robot araçlar, otonom sürüş ve insansı robotlar üzerine fikirlerimizi paylaştık. Sonrasında merakla beklenen ancak gişe hasılatında yere çakılan bir filmden söz ettik. İlki 11 dalda Oscar Ödülleri'ne aday olan Joker filminin ikinci bölümü Joker: Folie à Deux büyük hayal kırıklığı yaratmış gözüküyor. Gerçekten üzücü... Son olarak, izlememiş olsak da uzaktan takip ettiğimiz Emily In Paris dizisinin reklam ve marka dünyasındaki etkisini değerlendirdik. Bol dizi ve film içeren bölümümüz sizi bekliyor.
Fırat Neziroğlu, kendi dokuma tekniğiyle Türkiye'de ve dünyada bir yere gelen, tezlere konu olan, "kralların, kraliçelerin portrelerini dokuyan" biri. Bir sanatçı. Ama aynı zamanda hakkını vere vere dansçı, akademisyen ve eğitimci.Şahane bir Nasıl Olunur hikâyesi... Hem insan hikâyesi olarak çok derin-katmanlı, hem de özellikle Türkiye'nin dokumalarına-kumaşlarına dair çok şey öğreneceğiniz bir bölüm. MS ve parkinson hastalarının ya da hasta yakınlarının da ilgisini çekeceğini düşündüğüm bir yanı var...Önce dansçı, sonra akademisyen olan Neziroğlu, 12 yılın ardından iş yerinde gördüğü psikolojik baskıların sonunda kendi yöntemiyle tarihin en enteresan istifa mektuplarından birini veriyor; mobbing yapanları bir tuvalet paravanı arkasında, alttan giysileri görünür şekilde tablolara dokuyan Fırat, bir sergi hazırlıyor. Aynı zamanda istifası olan sergi davetiyesinde de arkadan kendisini dokuduğu "İşeyen Fırat" adlı eseri var... Bu sergi ve eser ona sanat dünyasının kapılarını açıyor ve Fırat'ın o eseri Sotheby's Christie's gibi müzayede evlerinde satılıyor.Sonrasında onlarca hikaye; sergiler, ağır bir hastalık, onu atlatma evresi, yurtdışına açılma, kumaş-dokumaya tutku, köy köy geziler, Türkiye'nin muhteşem dokulamarı ve kumaşlarını tanırken ilginç birliktelikler, yine dans, Küçük Prens'ten Müzeyyen Senar'a ilişkiler, parkinson ve MS hastalığına dokumanın etkisi... Dolu dolu, çok güzel, bol kahkahalı şahane bir bölüm...Fırat ve Tarçın ile çektiğimiz bu bölümün dakikasını kaçırmamanızı dilerim... Gazeteci#Journalist ~ #Art- #Food- #Travel lover ~ #EnthusiastBooks:
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz yetmiş beşinci bölüm sizlerle. Geçtiğimiz bölümde “Bi de Buna Bak” köşemizi tekrar canlandırmış ve sizlere iki öneri yapmıştık. Netflix'in “Monsters” antoloji serisinin ikinci sezonu olarak başlayan “Monsters: The Lyle and Erik Menendez Story” dizisi için “Bi de Buna Bak” demiştik. Diziyi anlatırken de 90'lı yılların başında skandallara karışan bir müzik grubuna atıfta bulunduk. Sonrasında haftalık Instagram paylaşımımızın altına bir dinleyicimizin yorumu geldi. Bir bölümünüzü 90'ların büyük skandallarına ayırmamızı önerdi. İkimiz de bu fikri beğenince 175. Bölümümüzde 90'ların popüler kültür dünyasını sarsan skandallarından konuştuk.
Ahmet Kurucan | 15 Temmuz; öncesi bilinmeden sonrası anlaşılır mı? 1 | 03.10.2024 by Tr724
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz yetmiş dördüncü bölüm sizlerle. Kaydımızın hemen başında, bir araştırmaya değindik. Şirketlerin önümüzdeki üç yıl içinde tam zamanlı ofis çalışmasına geçeceğini düşünen CEO'ların oranı bu yıl önemli bir yükseliş göstermiş. Bu bilgiden çıkışla, uzaktan çalışma konusunda kısa bir sohbet yaptık. Ardından bir başka CEO'dan, Mark Zuckerberg'den konuştuk. Daha doğrusu, şirketi Meta'nın prototipini tanıttığı artırılmış gerçeklik gözlüğü Orion'a değindik. Sonrasında, bir süredir ihmal ettiğimiz bir bölümü tekrar geri getirdik ve iki dizi için “Bi de Buna Bak” dedik. İlki Netflix'in “Monster” antoloji serisinin ikinci sezonu olarak başlayan “Monsters: The Lyle and Erik Menendez Story” dizisi... 1989 yılında ABD'de yaşanan bir aile içi cinayeti dramalaştıran, oyuncularıyla, müziğiyle de çok konuşulan bu diziyi önerdik. İkinicisi ise Disney+'da izleyebileceğiniz “In Vogue – The 90's” belgesel serisi... Adından da anlaşılacağı gibi merkezine Vogue dergisini alan bu yapımda, özellikle 90'ların popüler kültürüne ait çok şey bulacaksınız. İlginç moda, sinema, müzik hikayeleri, 90'lar ve popüler kültürün önemli markalarından Vogue için “Bi de Buna Bak” diyor, “In Vogue: The 90's” belgeselini öneriyoruz. Bi de Buna Bak https://www.netflix.com/title/81665094 Canavarlar: Lyle ve Erik Menendez'in Hikâyesi https://www.disneyplus.com/tr-tr/browse/entity-f06f110e-e925-484d-a842-f046ff6430e3 In Vogue: The 90s
Türkiye'de aşılama prosedürleri gereğince bebeklere doğar doğmaz Hepatit B1 aşısı yapılmaktadır. Sonrasında haftalara, aylara ya da yaşlara göre Hepatit A aşısı, BCG aşısı, 5'li karma aşı, çocuk felci, kızamık, kızamıkçık, kabakulak ve suçiçeği aşıları yaptırılır. Peki bebekler için neden bir aşı program vardır ve bu aşılan neden yapılır? Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal anlatıyor.
1977, 1980, 1997. Üç farklı zaman, üç farklı yer, üç farklı cinayet. Yıl: 2009. 1969 doğumlu April Balascio, bu çözülmemiş cinayetler hakkında bilgi sahibi olabileceğini fark etti ve polisi aradı. Sonrasında yaşananlar hiç beklenmedik başka hikâyelerin açığa çıkmasını sağladı. Aşk ve ihanet, masumiyet ve şiddet hakkında bir hikâyeyle karşınızdayız.
1977, 1980, 1997. Üç farklı zaman, üç farklı yer, üç farklı cinayet. Yıl: 2009. 1969 doğumlu April Balascio, bu çözülmemiş cinayetler hakkında bilgi sahibi olabileceğini fark etti ve polisi aradı. Sonrasında yaşananlar hiç beklenmedik başka hikâyelerin açığa çıkmasını sağladı. Aşk ve ihanet, masumiyet ve şiddet hakkında bir hikâyeyle karşınızdayız.
3.sezonu sonunda açıyoruz. Açılışta da 2024 sezonuna girerken NFL'de takımlar arası güç sıralaması ve piramidin sezon öncesi görüntüsü ile başlayıp, favorilerle devam ediyoruz. Sonrasında en büyük favorilerden San Francisco 49ers için 'Son Dans' sezonu mu sorusu ile devam edip (1:13:49), arkasından belki de sezonun en çok beklenen ve eğlence vaadi taşıyan hikayesi olan Jim Harbaugh'nun NFL'e geri dönüşü (1:22:58), sonrasında da yeni kickoff kuralının getirdiği heyecan (1:35:57) ve ligin en geleneksel ve rekabetçi divisionlarından AFC North'un bu sezonki vaatkar görünümü ile devam ediyoruz. Host: Görkem Şahinoğlu, Çağrı Turhan
Zaman geçtikçe göz kenarlarında çizgiler artar, iki kaç arasındaki çizgiler belirginleşir. Sonrasında ise yüz derisinde eskisi gibi olmayan bir sarkma ve kırışma hali ortaya çıkar. Peki cilt yaş aldıkça neden bu değişikliklikleri yaşar? Yüzümüz neden kırışır? Dermatoloji Uzmanı Doktor Elif Afacan anlatıyor.
Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var.
Bugünkü podcast'imizde Instagram'ın erişim engelini konuşacağız. Şu anda Instagram'a normal yollarla erişim yapılamıyor, ne bilgisayarlardan ne de mobil cihazlardan. Bu duruma bazıları sevinebilir, bazıları da üzülebilir. Özellikle bu platformlardan para kazananlar ve sahte mutluluk elde edenler bu karardan olumsuz etkileniyor. Instagram'ın kapanmasının doğruluğu ya da yanlışlığı tartışılır, ancak burada politik ve siyasi taraflara çok girmeyeceğim. Ben Instagram'ın açılması tarafındayım, fakat bu durumu objektif bir şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Gelin Instagram'ın kapanışını ve bundan nasıl minimum zararla kurtulabileceğimizi konuşalım. Bu kapanışın sadece 1-2 günlük bir olay olmadığını, daha uzun sürebileceğini düşünüyorum. İnternette biraz araştırdım ama maalesef hep siyasi içerikler buldum. Gelin bu konuyu mantık çerçevesinde değerlendirelim. Türkiye, sosyal medya platformlarına genellikle ceza yağdırır ve belirli içeriklerin otomatik olarak silinmesini talep eder. Meta, Türkiye'nin bu taleplerini karşılamak üzere burada bir temsilcilik açtı ve Türkiye'den gelen talepleri karşılamaya başladı. Ancak 31 Temmuz'da Meta, Hamas'ı ve lideri Haniye'yi terör örgütü olarak kabul ettiğini ve bu tür içerikleri otomatik olarak kaldıracağını açıkladı. Sonrasında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kılınan Haniye için gıyabi cenaze namazı videolarını Instagram kaldırdı. Bu durum Türkiye tarafından tepkiyle karşılandı ve Instagram kapatıldı. Bu olay, güç yarışının bir parçası ve Instagram'ın kapalı kalması bazı sonuçlar doğuruyor. Ancak üzülmeyin, teknoloji hızla gelişiyor ve Starlink gibi projelerle özgür internet erişimi sağlanacak. Bu süreçte telefonlarımızın IMEI kayıtları gibi konular da değişecek. Teknoloji, özgürlüğe doğru ilerliyor. Peki, Instagram kapandı ama biz ne yapabiliriz? Bireysel kullanıcılar için VPN kullanmayı öneririm. Ancak ücretsiz VPN'lerden uzak durun ve ücretli, güvenli VPN'leri tercih edin. Windscribe gibi bir VPN kullanarak Instagram'a erişebilirsiniz. İşletmeler için ise durum biraz daha karmaşık. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, kaynaklarını diğer platformlara kaydırmalı ve ajanslarla çalışarak profesyonel destek almalı. Google reklamcılığı, SEO ve diğer dijital pazarlama stratejilerine yatırım yapmalısınız. Instagram'ın kapalı kalması bazı işletmeler için bir fırsat olabilir. Google, TikTok, LinkedIn gibi platformlara yatırım yapmış olan firmalar bu dönemde avantajlı olacaklar. SEO çalışmaları da önemli bir yatırım kaynağıdır ve dijital varlığınızı sürdürmek için mutlaka bu alana yatırım yapmalısınız. Bu gibi durumlar yaşandığında diğer kanallara yatırım yapmanız faydalı olacaktır. Son olarak, yasaklanan diğer bir platform olan Roblox da dikkat çekiyor. Türkiye'nin dijital platformları yasaklaması doğru bir yaklaşım değil. Bu yüzden işletmeler ve bireysel kullanıcılar, kendilerini bu tür mağduriyetlerden korumak için hızlıca aksiyon almalı ve diğer platformlara yönelmelidir. Eğer Instagram'dan mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız, hemen bugün kolları sıvayın ve çalışmaya başlayın. Bireysel kullanıcılar için VPN kullanmak yeterli olabilir, ancak işletmeler için profesyonel destek almak ve kaynakları doğru yönlendirmek önemli. Instagram kapanmış olabilir, ancak bu durumdan minimum zararla çıkmak ve hatta faydaya çevirmek mümkün. Bölüm detaylarına web sitem www.faruktoprak.com üzerinden de ulaşabilirsiniz. --- Support this podcast: https://podcasters.spotify.com/pod/show/dijital-pazarlama/support
Britanya'da Southport şehrinde geçen gün bir dans partisinde düzenlenen saldırı sonrası 3 küçük kızın ölmesi sonrası yerel halk mateme girerken öfkeli ebeveynler cevap istiyor. Bu arada bilgi kirliliği protestolara neden oldu.
İsrail'in kontrolü altında olan Golan Tepelerine düzenlenen bir saldırıda 12 çocuk ve genç hayatını kaybetti. İsrail saldırıdan Lübnan merkezli Hizbullah örgütünü sorumlu tuttuklarını açıkladı. İsrail'in misilleme olarak Lübnan'ın güneyinde çeşitli hedefleri vurduğu açıklandı.
Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var.
Dün ABD eski başkanı ve Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump'a yapılan suikast teşebbüsü sonrası ülkede siyasi gerilim tavan yapmış durumda. Saldırıda Trump kulağından yaralanırken saldırgan dahil iki kişi de hayatını kaybetti.
Bu bölümde en çok istek alan konulardan birine gidiyoruz ve Londra'da emlak konusunu masaya yatırıyoruz. Daha önce 2. sezonda böyle birkaç konuklu bir bölüm yapmıştık ve hala en sık dinlenen bölümlerden ama bu sefer konunun uzmanı biri konuğum: İzel Seloni. Kendisi emlak sektöründe 12 yıllık bir tecrübeye sahip ve Londra'da emlak alım-satım, kiralama gibi alanlarda yaklaşık üç senedir Hapinest isimli kendi firmasıyla yola devam ediyor.İzel, İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Uluslarası Ticaret okuduktan sonra University of Roehampton'da Uluslararası İşletme alanında yüksek lisans yapıyor. Sonrasında JLL ve Emaar gibi ünlü emlak firmalarında iş hayatına başlıyor ve bir süre Dubai'de de çalışıyor. Bir yandan kariyerine devam ederken Özyeğin Üniversitesi'nde ve Riordan School for Retail Real Estate Professionals'da aldığı sertifika programları ile emlak sektöründe bilgilerini pekiştiriyor.2021'de Londra'ya taşındıktan sonra bir süre bir firmanın İngiltere Ülke Müdürü olarak çalışıyor ve 2.5 senedir Hapinest markasıyla girişimcilik serüvenine başlıyor.İzel ile Londra'daki emlak piyasasını, satın alma süreçlerini, en revaçta mahalleleri ve emlak yatırımı yapmanın püf noktalarını konuştuk. İzel'in şirketinin detayları: https://www.hapinestlondon.com/ https://www.instagram.com/hapinest_london/ Uygun kur ve düşük gönderim ücretiyle yurt dışı para transferlerinizi kolayca yapabileceğiniz TransferGo uygulamasını http://bit.ly/bigidenesoralim'dan indirip inceleyebilirsiniz.
Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var.
Spektrum podcastin yeni bölümünde Alp Akiş siyaset bilimci Abdullah Esin'i konuk alıyor, 31 Mart seçimleri sonrası Türkiye siyasetindeki yeni dengeleri konuşuyor, son dönemde yükselen Anayasa değişikliği tartışmalarını ele alıyor.