Podcasts about ABD

#KöşedekiKitapçı'da

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi ile İsrail arasında Suriye konusunda yaşanan çatlağın derinleştiği ileri sürüldü. Wall Street Journal gazetesi söz konusu anlaşmazlığı irdeleyen bir haber yayımladı. Buna göre ABD yönetimi İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarından oldukça rahatsız ve bunların bir an önce son bulmasını istiyor.

Que peut réellement apporter l'hypnose en coaching ?Dans cet épisode, je reçois Christophe BATS, auteur de "La Bible du Personal Trainer", pour analyser l'hypnose telle qu'elle est utilisée sur le terrain, loin des idées reçues.Pas de spectacle, pas de raccourcis.Juste des explications, du cadre et du bon sens.

No todo pecado grita.Algunos simplemente se quedan al margen.Abdías nos confronta con la indiferencia, Apocalipsis nos recuerda que el trono ya está ocupado, el Salmo 132 nos habla de un corazón que Dios recuerda, y Proverbios 29 nos enfrenta a una decisión diaria: temer a la gente o confiar en Dios.Porque cuando el trono vuelve al centro,el orgullo queda expuesto,el miedo pierde podery el corazón se revela tal como es.Hoy no es solo una lectura.Es una invitación a revisar desde dónde estás mirandoy a quién le has dado el centro.

Bu Ulusal Güvenlik Stratejisi, önceki benzer belgelerden daha ciddiye alınıyor. Belge, niyet beyanı olarak hem dostlar hem de rakipler için hangi fırsatların masada olduğunu ve nerede kırmızı çizgiler çekildiğini ortaya koyuyor Yazan: Rich Outzen Seslendiren: Halil İbrahim Ciğer

Haftalık programında Fatma İnce ve Mert Büyükkarabacak geçtiğimiz haftanın politik gelişmelerini değerlendiriyor:→ Dünya turu: Venezuela, ABD, Honduras, Tayland, Kamboçya, Ukrayna→ Suriye'de yıldönümünün gösterdikleri → Süreçte yeni gerilimler→ Öcalan neden ısrarla sosyalizm tartışıyor? → İktidar yanlılarına operasyonlar ne anlama geliyor→ İmamoğlu'nun babasının anti-komünist selamı→ Çanakkale Kepez'de su tükendi → Korkut Boratav Sempozyumu→ Okuma ve izleme önerileri

Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net

Ukrayna savaşında müzakere üzerinden varılacak makul bir anlaşmayla dayatılan bir teslimiyet arasında tercih yapılması gereken kritik bir aşamaya geliyoruz. Rusya'nın masada elini güçlendirmek amacına matuf yoğunlaşan saldırıları karşısında Ukrayna'nın hem askeri malzeme hem de finansman sorunu yaşamaya başladığı bir dönemdeyiz. ABD'yle Avrupa arasındaki yaklaşım farkının iyice keskinleştiği savaşı bitirme çabaları, Rusya'nın maksimalist talepleri karşısında Ukrayna'nın toprak ve milli egemenliğinden taviz verecek şartları kabullenmesine yoğunlaşmış görünüyor.

Dünya iklim açısından kritik bir eşikten geçerken sürdürülebilirlik kavramı yeni bir boyut kazanıyor. ABD'nin iklim politikaları, karbon sıfır hedefleri ve küresel trendler bu dönüşümün yönünü belirleyen temel unsurlar arasında. Bu bölümde Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Semra Sevinç ile küresel sürdürülebilirlik vizyonunu değerlendiriyoruz.

Her Amerikan Başkanı, başkanlık döneminde bir kez mutlaka bir “Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi” hazırlarlar ve başkanın ABD'nin güvenliğine yönelik hangi riskleri gördüklerini ilan ederler. Bununla birlikte bu risklere yönelik olarak hangi tedbirleri alacaklarını ve ne gibi adımları atacaklarını da yine aynı belgede açıklarlar.

ABD eski başkanlarından Clinton'un da ifade ettiği gibi Soğuk Savaş sonrasında yeniden çizilen çatışma alanları içerisinde hiç kuşkusuz internet teknolojileri de yer alıyor. Özünde askeri ihtiyaçları karşılamak amacıyla geliştirilen internet, kısa bir süre sonra amacının dışında çok farklı işlevleri de yerine getirdi.

İmralı'ya bir heyetin gitmesine yönelik tartışmalar uzun süre gündemin en ön sırasında yer aldı. Bir anda Bahçeli'nin çıkıp MHP grup toplantısında İmralı'ya gidilmesi için nutuk atması ve MHP milletvekillerinin ayakta alkışlarıyla bunun için icazet alması son dönemde artık alışmaya başladığımız trajikomik sahnelerden birini daha bizlere izletti. Tabii bu sahne belirli bir amaç için kurgulanmıştı. Erdoğan ve Bahçeli arasında “petrol açılımı”nın temposu konusunda bir açı farkı var. Erdoğan yarı askerî rejimin sürece mesafeli yaklaşan unsurlarının basıncı altında biraz daha ihtiyatlı hareket ederken, MHP lideri Devlet Bahçeli ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan çok daha hızlı hareket etme eğilimi gösteriyor. Nitekim süreç, özellikle Suriye bağlamında yeniden tıkanma emareleri gösterince, ikisi de fazla mesai yapmaya başladı. Hakan Fidan'ı Vaşington'a uçuran, Devlet Bahçeli'yi de alelacele meclise koşturtan sürecin arkasında bu tıkanma vardı.Süreç Suriye'de tıkandı! ABD “sen tıkanıklığı açmazsan biz açarız” dedi!HTŞ lideri Ahmet eş-Şara Trump'ın huzuruna çıkacaktı ve HTŞ ile PYD arasındaki görüşme trafiği de hızlanmıştı. İktidarın petrol açılımının Suriye ayağı, HTŞ ve PYD'nin Türkiye'nin himayesinde bir anlaşmaya varmasını öngörüyordu. Oysa işin Türkiye ayağında süreç yavaş ilerlediği için HTŞ ve PYD'nin Türkiye'yi beklemeden ABD ve İsrail'in himayesinde bir anlaşmaya yönelmesi tehlikesi doğdu. Zira basına sızdırılan haberlerde PYD/YPG'nin kendi yapısını ve konuşlanmalarını koruyarak tümen ve tugaylar düzeyinde HTŞ yönetiminin silahlı kuvvetlerine entegre olacağı iddiaları yer alıyordu. Ayrıca Şam ordusunun üst düzey kademelerinde YPG'li komutanların bulunacağından da bahsedilmekteydi. Bu model 10 Mart'ta Şam'da HTŞ lideri Eş-Şara ve YPG lideri Mazlum Abdi arasındaki mutabakatın pek de Türkiye'nin hoşuna gitmeyen bir yorumuydu. Tüm bunlar olurken HTŞ rejimi İsrail'le İbrahimî anlaşmalara dahil olmak konusunda adımlarını hızlandırıyordu. Vaşington'dan çıkan bir diğer sonuç ise HTŞ'nin IŞİD karşıtı koalisyona katılmasıydı. IŞİD'in eski emirinin IŞİD karşıtı koalisyona katılması büyük bir kara mizah örneği elbette ama eş-Şara IŞİD emiriyken de şimdi de emperyalist/Siyonist çıkarlar için çalıştığından ortada anormal bir durum yok. Bu haberin esas önemi ise IŞİD karşıtı koalisyonda Türkiye resmen yer almadığı halde YPG'nin fiilen bu koalisyonun en aktif ve önde gelen kara gücünü oluşturması. IŞİD'e Karşı Uluslararası Koalisyon'un eski sözcüsü tarafından yönetilen bir Amerikalı danışmanlık şirketinin Rojava'da Amerikan yatırımlarını çekmek üzere ofis açmasının da aynı döneme gelmesi tabii ki tesadüf değil. Yarı askerî rejimde telaş: Hakan Fidan'ı Vaşington'a uçuran Devlet Bahçeli'yi meclise koşturan neydi?İşte süreç bu minvalde ilerlerken Hakan Fidan Vaşington'a uçtu. Trump'ın isteği doğrultusunda eş-Şara ile yapılan toplantıya katıldı. Trump'ın Suriye politikasında Türkiye'ye önemli bir rol vermek istediği başından beri biliniyor. Çünkü Trump, Türkiye'yi Amerikan ve İsrail çıkarları doğrultusunda İran'ın karşısına çıkartmak istiyor. Bu doğrultuda ABD, Türkiye sömürgeci burjuvazisinin yayılmacı emellerini gıdıklıyor ama aynı zamanda da Türkiye'nin Rojava'daki Amerikan vekilleriyle ve İsrail'le iyi geçinmesini de şart koşuyor. Hakan Fidan'ın toplantıya alınması da belli ki bu koordinasyonu sağlama amacını güdüyordu. Hakan Fidan, Vaşington'dan telaşla döndü. ABD'nin, HTŞ'nin ve PYD'nin tamam dediği modeli Türkiye'deki yarı-askerî rejimin tüm kanatları için daha kabul edilebilir hale getirmek için bir şeyler yapmalıydı. Sürecin başından itibaren gerek Hakan Fidan gerekse de Devlet Bahçeli'nin açıklamaları PYD'yle anlaşmaya daha yatkın bir eğilimi yansıtsa da yarı-askerî rejimde bu tür bir olasılığa şiddetle karşı çıkan eğilimler de var. Bu eğilimler Erdoğan'ı sıkıştırıyor. Eğer Vaşington'daki model bu kesimi tatmin edecek hale getirilmezse işlerin karışacağı belliydi.

Ekim ayında yürürlüğe giren Trump imzalı ateşkes, İsrail'in her gün yüzlerce Filistinliyi katlederek sürdürdüğü soykırımı yavaşlatmış olabilir. Fakat ateşkes, ne Filistin'in Siyonistlerce işgali ne bölgede emperyalizmin çıkarları doğrultusunda yürütülmeye çalışılan dönüşüm ne de bu ikisinin bir parçası olarak yaklaşmakta olan bölgesel savaş konularına köklü bir değişiklik getirdi. Trump, tahayyül ettiği Batı Asya'yı (Ortadoğu) Netanyahu ile el birliği içinde şekillendirmeye devam ediyor. Türkiye'deki istibdad rejiminin de desteğini alan bu girişim, Filistin devletinin kurulmasına dair hiçbir güvence içermiyor, Trump başkanlığında bir geçiş yönetimi ve bir askerî gücün Gazze'ye yerleşmesini öngörüyor. Direniş örgütlerinin sert tepki gösterdiği plan, adeta Filistin'de Siyonist işgalin sürmesinin teminatı gibi. Üstelik oluşturulacak yapıların görevleri arasında “insan hareketliliğinin düzenlenmesi” de var. Yani, etnik arındırmanın hızlanarak devam edeceği sır değil. Diğer yandan, Filistinlilerin silahlarını nasıl ve hangi aşamada bırakacakları konuşuladursun, İsrail Gazze'de canının istediği gibi, türlü bahaneler ileri sürerek yeni saldırılarla ve yardım girişlerini zorlaştırarak insan öldürmeye devam ediyor.ABD'nin planı ve önündeki engellerABD emperyalizminin Trump önderliğindeki planı, merkezinde İsrail'in olduğu, etrafında İbrahimî anlaşmalar ya da başka tür “hizalanmalarla” bir araya gelmiş geniş bir Batı Asya, Kuzey Afrika, Kafkaslar ve (son olarak da) Orta Asya koalisyonu. Bu güçlerin bir araya gelme sebebi Filistin meselesinin bir şekilde ayak bağı olmaktan çıkarılması, ardından bölgenin önce İran'dan ama hemen ardından da Rusya ve Çin'den temizlenmesi. Çin'in Kuşak ve Yol projesinin bölgedeki mevzilenmesinin engellenmesi, İran'da rejim değişikliği veya en azından İran'ın nükleer teknolojiden kesin bir şekilde mahrum bırakılmasını temin etmek. Bu arada hizaya giren herkese de bazı ödüller veriliyor. Fas'a Batı Sahra meselesinde elini rahatlatan bir BM kararı, Emirliklere istediği ileri teknoloji askerî malzeme vb.Ama bunların ilerledikleri yolda önemli engeller var. Öncelikle Filistin, yüzbinlere ulaşan kayıplarına karşın Siyonist düşmana teslim olmadı. İsrail'in ateşkes sonrasında yaptığı yüzlerce saldırı da Filistinli mahkumların gerektiğinde idam edilmesini içeren ya da idarî tutukluluk adı verilen uygulamayı 48 topraklarındaki Filistinlilere de yayan düzenlemeleri ilan etmesi de sonucu değiştirmedi. Hatta, Batı Şeria'ya yaptığı baskınların son günlerde dayanılmaz bir hal alması da Filistin halkının ve direniş örgütlerinin direncini kıramadı.Silahsızlandırılmaya çalışılan İran, henüz nükleer teknoloji sahibi olmaktan vazgeçmedi. Tüm düşmanları nükleer silahlara sahip olan İran'ın sivil nükleer teknolojiye sahip olması da nükleer silah sahibi olması da meşru elbette. Ama bu durum, ABD'nin de İsrail'in de yeniden İran'a saldırmasının zeminini hazırlıyor. Sadece İran değil. Lübnan, Yemen ve Irak'ta konuşlu direniş cephesi güçleri de emperyalizmin bunları silahsızlandırma konusundaki ısrarına karşın silahlarını muhafaza etmekte. İsrail ve ABD bölgesel savaş arayışlarını mutlaka sürdürecekler.Emperyalizm ve Siyonizm cephesinde toplananlarİsrail'in yanında ise çok sayıda güç artan bir hızla toplanıyor. 2020'de Trump'ın başlattığı İbrahimî Anlaşmalar furyası, Emirlikler, Bahreyn, Fas ve Sudan'ın İsrail ile yakın ilişkiler tesis etmesi ile sonuçlanmıştı. Suudi Arabistan bunlardan biraz daha dişli bir güç olarak kendisini pazarlamaya çalıştı ve henüz bu kervana katılmadı. Bazıları bunun Filistin'in tanınması şartını ileri sürmesinden kaynaklandığını düşünse de asıl neden Suudi Arabistan'ın ABD'den nükleer teknoloji istemesi. ABD değilse de İsrail şimdilik buna izin vermiyor. Ama bu durum, Muhammed Bin Selman (MBS) idaresindeki bu krallığın bir orta yola ikna edilemeyeceği anlamına gelmiyor. MBS yakın zamanda Beyaz Saray'ı ziyaret etti. Bunun ayrıntılı sonuçlarını yakında öğreneceğiz.

21. yüzyılın ilk çeyreğini deviriyoruz. Bu yüzyıl öylesine sarsıntılı başladı ki ilk çeyreğin sonunda bir envanter çıkarmak yararlı olacak. Nereden geldik, nereye gidiyoruz? Çeyrek yüzyılın ötesine geçtiğimizde dünyanın nasıl bir gelişme yaşayacağını anlayabilmek için yılın son aylarında başladığımız bu dizinin ilk kısmında yaşadığımız büyük sarsıntının ardında dünya ekonomisinin 2008'den beri içine düştüğü çok ağır bir ekonomik krizin, Üçüncü Büyük Depresyon olarak anılması gereken bir buhranın bulunduğunu anlatmıştık. Bütün ülkelerde borsaların aşırı şişkin bir düzeye yükseldiğini, bunun 2008 gibi çok ağır bir balon patlamasına yol açabileceğini, ayrıca Afrika'nın en yoksul ülkesinden dünyanın en büyük ekonomisine sahip ABD'ye kadar bütün ülkelerin bir borç denizinde yüzmekte olduğunu, nihayet dünya çapında rezerv para rolünü üstlenen dolardan ve onun açık ara ardından gelen avrodan altına doğru bir kaçış yaşandığını, yani dünya ekonomisine karşı güvenin de yerlerde süründüğünü anlatmıştık.Dizinin bu ikinci kısmında bu derin ekonomik krizin üstyapısını, politik ve ideolojik alandaki etkilerini konuşacağız. Göreceğiz ki, 80 yıldır ilk kez konuşulması gereken konular var. Dünya ve Türkiye solu Sovyetler Birliği'nin dağılması döneminde girdiği hayal dünyasında hâlâ debelenirken, küreselleşmenin savaşı olanaksızlaştırdığı fikriyle oyalanırken, bizim partimiz 2016'da tam da bu konuda toplanan 1. Olağanüstü Kongresi ile bir Üçüncü Dünya Savaşı tehlikesinin yakın, elle tutulur, somut bir tehlike olduğunu ortaya koymuştu. Şimdi Pentagon'un, yani isim babası Trump'ın kararıyla adı değiştirilmiş olan Savaş Bakanlığı'nın başında olan Peter Hegseth içinde bulunduğumuz zaman diliminin bir “1939 ânı” olduğunu ilan etti! Eğer savaş dönencesine girdiysek her şeyin tartışılması ona tâbi olmak zorundadır. Bugün insanlığın ulaştığı kitlesel imha silahları düzeyi göz önüne alınırsa dünya savaşı yeryüzünde canlı hayatın sonu dahi demek olabilir. Dolayısıyla bu ikinci yazımız esas olarak savaş konusuna odaklanacak. Yalnız oraya geçmeden önce, bizim yeni yüzyılın başından beri dikkat çektiğimiz, son on yıldır da hakkında uyarı üzerine uyarı yaptığımız dünyayı saran faşizm tehlikesine de sadece hatırlatma bâbında da olsa değineceğiz.Yazımızın ana gövdesine geçmeden önce bir metod sorununa değinelim. Ünlüdür, Marx'la biraz ilgilenen herkes duymuştur muhtemelen. Marx kapitalist üretim tarzının doğasını incelerken ampirik verilerini daima 19. yüzyıl ortası İngiltere'sinden seçmiştir. Bunun nedeni sadece araştırmasını yaparken o ülkede yaşıyor olmasının yarattığı veri toplama kolaylığı değildir. Çok daha önemlisi, kapitalist üretim tarzının ülkede diğer bütün ülkelerden çok daha gelişkin olması, yani doğasının incelenmesi ve yasalarının keşfi açısından en olgun malzemeyi sunmasıdır.Kapitalizmin hayatının incelenmesi bakımından en verimli alan 19. yüzyıl ortası İngiltere'si olabilir. Artık 21. yüzyılın çeyreğini devirdik. Dünya alabildiğine değişti. Kapitalizmin can çekişmesinin laboratuvarı artık ne İngiltere'dir ne başka ülke. Amerika Birleşik Devletleri'dir. Bu en azından 1945'ten beri geçerli. Ama Trump'ın başa gelmesiyle, hele Beyaz Saray'a ikinci kez yerleşmesiyle ABD'nin sadece laboratuvar karakteri değil, diğer ileri (emperyalist) kapitalist ülkelere yol gösteren rehber karakteri iyice perçinlendi. Yaklaşık 10 yıldır her kıtada fırtınalı bir yükseliş kaydeden faşizm, en son 2022'de Giorgia Meloni'nin kurduğu hükümetle İtalya'da iktidara geçti ama Meloni İtalya'da tek başına bir hamle yapmasının güçlüğü dolayısıyla başa geldiğinden beri top çeviriyor. Ne var ki ABD başka. ABD dünyanın en kudretli ülkesi. Onun başına Trump gibi hem aşırı hırslı hem yaşlı olduğu için acelesi olan bir faşist (ön-faşist dersek daha doğru olur) geçince ABD çağımız kapitalizminin bütün özelliklerini en iyi temsil eden ülke haline geldi. Bu yüzden bu yazıda hemen hemen bütün ampirik malzememizi ABD'den alacağız.

Dışişleri Bakanı Fidan, Trump'ın ikinci döneminde F-35 sorununu çözeceğini düşündüğünü söyledi. Kremlin, ABD'nin yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi'ni "olumlu bir adım" olarak niteledi.Bu bölüm Mavi hakkında reklam içermektedir. Mavi, TIME tarafından yayımlanan “Dünyanın En İyi Şirketleri – Sürdürülebilir Büyüme” araştırmasında, sürdürülebilir büyümede dünyanın en iyi 2. şirketi seçildi, Güçlü finansal performansı ve çevresel sorumluluklardaki başarısını ortaya koydu.

63 yıllık Esed rejiminin ardından Suriye 1 yılda nasıl bir çehreye büründü? Muhalefetin başarısında hangi faktörler rol oynadı? Yeni Suriye'nin önündeki sınavlar neler? Türkiye Araştırmaları Vakfı (TAV) Araştırmacısı Ahmet Arda Şensoy ile konuştuk.

Pour cet épisode, j'ai réuni deux experts qui vivent la performance de l'intérieur et la questionnent avec précision :Anaël Aubry, sport scientist et entraîneur d'athlètes olympiques et professionnels.Sean Seale, formateur en préparation physique, spécialiste des sciences du sport, de l'endurance et du profilage.Ensemble, on aborde ce que la théorie explique, ce que le terrain confirme… et tout ce qui fait réellement progresser un athlète.

#beşerimünasebetler

Trump'ın Netanyahu'yu Beyaz Saray'a davet etmesi, ABD'nin İsrail ile ilişkisini bu Suriye hamlesi-vizyonu ekseninde sürdürmek istediğini gösteriyor. Yazan: Prof. Dr. Tarık Oğuzlu  Seslendiren: Halil İbrahim Ciğer

ABD askeri yığınağı zirveye ulaşırken hedefteki Venezuela'ya müdahale edilecek mi? Trump, Afrika'da hangi barış anlaşmasını imzaladı? Ukrayna-Rusya savaşında barış arayışında Washington'un rolü ne? Anadolu Ajansı Amerika Haberleri Müdürü Can Hasasu anlatıyor.

Savaşı Karadeniz'e taşımak, Türk kıyılarına taşımak, Türk denizlerine taşımak, Adalar Denizi (Ege) ve Karadeniz'den Türkiye'yi çevrelemek, Doğu Akdeniz'den Türkiye'yi sıkıştırmak öteden beri ABD ve Avrupa'nın en büyük hedefiydi. Bir zamanlar PKK üzerinden, terör üzerinden, siyasi terörizm üzerinden, Avrupa Birliği (AB) aparatları üzerinden bu savaşı Türkiye içinde, ana karasında yürütüyorlardı.

==============================================SUSCRIBETEhttps://www.youtube.com/channel/UCNpffyr-7_zP1x1lS89ByaQ?sub_confirmation=1==================================================== DEVOCIÓN MATUTINA PARA MUJERES 2025“AMANECER CON JESÚS”Narrado por: Sirley DelgadilloDesde: Bucaramanga, ColombiaUna cortesía de DR'Ministries y Canaan Seventh-Day Adventist Church===================|| www.drministries.org ||===================04 de DiciembreEl error de Edom«Por haber maltratado a tu hermano Jacob, te cubrirá vergüenza y serás exterminado para siempre. Cuando extraños llevaban cautivo su ejército, cuando extraños entraban por sus puertas y echaban suertes sobre Jerusalén, tú estabas allí presente y te portaste como uno de ellos. No debiste alegrarte del día de tu hermano, del día de su desgracia. No debiste alegrarte de los hijos de Judá el día en que perecieron, ni debiste burlarte en el día de su angustia» (Abdías 1: 10-12).Abdías es un libro del compendio bíblico que contiene tan solo 21 versículos en su único capítulo y no se sabe a ciencia cierta en qué periodo de la historia fue escrito ni quién pudo haber sido Abdías, cuyo significado en hebreo es «siervo de Yahweh». Lo cierto es que el libro contiene un mensaje poderoso para el estudio de esta mañana.A pesar de que Jacob y Esaú hicieron las paces en vida, al parecer sus descendientes continuaron con la riña. Los edomitas, de la familia de Esaú, y los israelitas, de la familia de Jacob, mantenían una relación destructiva a pesar de ser parientes consanguíneos. Cierto día, debido a los errores cometidos por el pueblo judío, el Señor los entregó en manos de Nabucodonosor y fueron llevados cautivos. Sin embargo, a Dios le desagradó mucho la actitud que tomaron los edomitas al ver la ruina de sus hermanos. Ellos hicieron tres cosas: 1) Solo se quedaron mirando, 2) Se llenaron de alegría por la destrucción, y 3) Se ufanaron, se jactaron; es decir, no se conformaron con ver y alegrarse, sino que se llenaron la boca de injurias y de burlas hacia sus hermanos. Además, atraparon a sus hermanos que escapaban y los entregaron al enemigo. En consecuencia a estas actitudes, Dios prometió que eliminaría a Edom para siempre.Con frecuencia encontramos este tipo de comportamientos entre los miembros de la familia sanguínea o cristiana. Los celos y problemas del pasado son traídos al presente, de manera que cuando vemos sufrir al hermano, ya sean consecuencias de sus actos o no, nos alegramos. Algunos dicen: «Veamos si así aprende; qué bueno que por fin tuvo su merecido», entre otras frases. Aunque humanamente creamos que alguien merezca el castigo que está sufriendo, nunca debemos tomar las actitudes de los edomitas, porque Dios es el único justo que puede proporcionar un castigo y condenar. Querida amiga, somos una familia en Cristo y apoyarnos en lugar de destruirnos es el camino que abre la misericordia de Dios hacia nosotras mismas. Esa es una gran noticia. 

ABD ve Ukrayna heyetleri, barış planı müzakereleri için Cenevre'den sonra Miami'de biraraya geldi. CHP'nin 39. Olağan Kurultayı tamamlandı, yeni Parti Meclisi belirlendi.Bu bölüm Tera Bank hakkında reklam içermektedir. Türkiye'nin yenilikçi yatırım bankası Tera Bank, yeni kurumsal kimliğini hayata geçiriyor. Bu köklü dönüşüm, Tera Bank'ın teknoloji, dijitalleşme ve müşterilerine çok daha kapsamlı bir hizmet yelpazesi sunma vizyonunu yansıtıyor. Tera Bank'ın yenilenen web sitesini inceleyebilirsiniz.

Intervention de 'Abd-Al-Haqq Guiderdoni du samedi 22 novembre 2025 dans le cadre des veillées spirituelles. Abd-al-Haqq Guiderdoni est directeur de l'Institut des Hautes Etudes Islamiques Il a été astrophysicien au CNRS, et directeur de l'Observatoire de Lyon, à l'Université de Lyon. Il œuvre pour faire connaître la spiritualité musulmane et promouvoir le dialogue interreligieux. Il a également conduit plusieurs programmes internationaux de recherche sur le dialogue entre perspective scientifique et approche religieuse. Pour plus d'informations visitez notre site: https://consciencesoufie.com/

Elías, un hombre a contracorriente 3 - Concordia y confrontación - 1 Reyes 18:1-19 - Israel Sanz Continuamos hoy reflexionando en la vida del profeta Elías y su inminente confrontación con el rey Acab, revisando cómo Dios preparó al profeta durante su retiro de tres años. Es de destacar el contraste entre la superficialidad de Acab, quien priorizaba buscar pasto para sus bestias antes que arrepentirse de su grave idolatría y apostasía, con la lealtad y celo de Elías. Providencialmente se produce un encuentro entre Elías y Abdías, un auténtico creyente que sirve en la corte del rey Acab. Descubriremos cómo este encuentro significó un acto de tierna misericordia y consuelo de parte de Dios para el profeta antes de su gran desafío. Escucharemos la valiente declaración que Elías hace ante el rey de que él, por su ejemplo idolátrico ante el pueblo, es la auténtica razón de la sequía que sufre la nación. El pecado impenitente siempre tiene trágicas consecuencias para quienes lo practican, y desgraciadamente también, para quienes están bajo la autoridad de ellos.

"The original soundtrack I used from Cities & Memory's archive was recorded on a street in Cairo at sunset, outside the Marriott Hotel and Omar Khayyam casino, on Saray El Gezira Street. The famous Gezirah Palace was completed in 1869 by Khedive Ismail, to host dignitaries for the opening of the Suez Canal that year. When I first listened to this piece I heard, among the sounds of car horns and the evening prayer call, the sound of footsteps running down the street and away, and a sharp gasp of breath. The whipping wind in the microphone sounded like a jinn or an Afreet, plural Afareet. It reminded me of my favourite song El Shawarea Hawadeet (the streets are tales) by El Masreyeen from 1977. Lonely streets echoing with memories, stories and Afareet.  "In the final piece, you can hear layers of sounds from different eras. The song Al Bulbul Gani (the nightingale came to me) recorded in Cairo in 1906, written by Abd al-hayy Hilmi; the sounds of drumming used in the Cairo Zar women's ritual by the group Mazaher – a ritual to try to find accommodation with demons that have taken over a woman's body. You can hear too, strange sounds of a furious female jinn screaming, shouting and banging at each outrageous sentence from British prime minister Anthony Eden, in his public address in 1956 during the Suez Crisis, where he attempts to justify Britain's bombing of Egypt. Oil is the justification for everything.  "As this Cairo tale unfolds, the Arabian riff, or “Melodia Arabe”, sinuously weaves between the Zar drumming. Composed in the 1800's, the Arabian riff, also known as The Streets of Cairo, was a little Orientalist ditty that supposedly evoked the exotic Arab. The quote I am reading is from the 1899 gothic novel, Pharos The Egyptian, by Guy Boothby. It was one of many gothic horror stories of revenge by an angry Egyptian mummy or demon, a fear that haunted the Victorians during this era." Credits:  The fragments of the Arabian riff in different versions are from here, with a Creative Commons licence:  https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Arabian_melody.ogg https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Arabian_song.ogg |  Cairo street sounds reimagined by Salma Ahmad Caller.

#beşerimünasebetler Güçlü sosyal bağlar ve aktiviteler, daha uzun ve sağlıklı yaşamayı olumlu etkiliyor. Nezih Orhon son araştırmalardan notları ve uzman görüşlerini aktarıyor. NEDEN BEŞERİ MÜNASEBETLER? Sosyal medya, önyargı, sosyalleşme, yalnızlık, oyun, yavaşlık, doğa, hobi, egzersiz... Prof.Dr. Nezih Orhon, sağlıklı yaşam ve sağlıklı iletişimi destekleyen ya da engelleyen durumlar, araştırmalar ve uzman görüşlerini aktarıyor. Programın her bölümü iletişim dersi niteliğinde. Beşeri Münasebetler cumartesi 19.15, pazar 08.45'te NTVRadyo'da. Kaçıranlar ve tekrar dinlemek isteyenler için ses kayıtları www.ntvradyo.com.tr adresinde ve #podcast platformlarında #ntvradyo #iletişiminbilimi #biliminiletişimi NEDEN NEZİH ORHON? Prof.Dr. Nezih Orhon, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi. Bu fakültede dekanlık görevinin ardından halen Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanı olarak görev yapıyor. İletişim ve medya alanı ile ilgili çok sayıda ulusal - uluslararası projede farklı görevlerde yer aldı; iletişim danışmanlığı görevlerinde bulundu. ABD, Fransa ve Hollanda devlet burslusu olarak yurt dışında çalışmalara, projelere katıldı. Alanı ile ilgili çok sayıda makale ve kitabın yazarı. #ntvradyo #iletişiminbilimi #biliminiletişimi

Kadınlar, 25 Kasım'da Türkiye'de pek çok merkezde alanlara çıktı, şiddete karşı taleplerini haykırdı. ABD'de Cumhuriyetçi Kongre üyesi, "Venezuela'ya girmek üzere olduklarını" söyledi.Bu bölüm Odeabank hakkında reklam içermektedir. Odeabank'ın yatırım vizyonuyla hazırlanan Odea Yatırım Odaklı Bülten, uzman ekonomistler ve deneyimli bankacılar tarafından farklı mecralarda üretilen içerikleri tek bir çatı altında topluyor.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, Rusya ile Ukrayna arasında bir barış anlaşmasının yakın olduğunu iddia ederken, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy de ABD'nin önerdiği yeni bir barış çerçevesini prensipte kabul etti. Ancak Ukrayna Devlet Başkanı, Rusya'nın şartlarına uygun bir anlaşmayı kabul etmeye zorlanacağından endişe ediyor. Ukrayna halkı da Rusya'nın taleplerini karşılamak konusunda isteksiz.

Çözüm komisyonu heyeti İmralı'ya giderek Abdullah Öcalan'la görüştü. ABD'nin Ukrayna barış planında Cenevre'deki görüşmeler sonrası önemli değişikliklere gidilmesi bekleniyor.Bu bölüm Türkiye İş Bankası hakkında reklam içermektedir. Türkiye İş Bankası, Orman Genel Müdürlüğü ve TEMA Vakfı işbirliğiyle yeniden hayata geçirilen "81 İlde 81 Orman" projesi, Türkiye'nin dört bir yanında fidanları toprakla buluşturuyor. Ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

G20'nin aldığı kararlar ve benimsediği politikalar, her ne kadar bağlayıcılığı olmasa da makroekonomik dengeleri ve küresel insani ve sosyal yapıları etkileme potansiyeli taşımaktadır. Yazan: Doç. Dr. Yunus TurhanSeslendiren: Halil İbrahim Ciğer

This week it's Pixie Dust or Bust! Two lifetime perks. Ten platinum options. One ruthless scoring system. We set out to answer a question Disney fans argue about forever: which benefits would actually deliver the most joy, value, and ease over a lifetime of trips?We walk through a stacked slate of choices: Club 33 memberships on both coasts, six concierge-level Disney Cruise Line sailings every year, two Adventures by Disney trips annually, a home in Golden Oak, twelve VIP tours a year, free dining across property, free stays at any Disney resort, always-on Minnie Van access, and a one-week stay every year at every Disney parks resort worldwide. Then we do the hard thing: assign weighted scores for value, frequency, uniqueness, convenience, and wow factor. As the numbers land, expectations get flipped. Club 33 Disneyland outshines Disney World's lounges. Free rooms quietly beat free dining. VIP tours carry more day-to-day value than most people think. And a global Disney week challenges even the dream of six luxury cruises.Along the way we share why nostalgia matters, how logistics shape real vacations, and where prestige takes a back seat to flexibility. We debate Golden Oak versus unlimited resort stays, ABD's cultural depth versus DCL's restorative pace, and whether convenience perks like Minnie Vans can ever rival line-skipping power. Our final rankings deliver a surprise at the top and a few hot takes, but we also reveal our personal two picks, grounded in how we actually travel: slow mornings, stress-free days, and time to savor the magic.Which two would you lock in for life and why? Hit play, then tell us your top picks. If you enjoy the show, follow @OurMouscapades, share with a Disney-loving friend, and leave a quick review so more fans can find us. Pixie dust thrives on word of mouth.----Adventures & Mousecapades is a passion project from Alicea & Nathan Novak - two Seattleites addicted to The Mouse. We are not affiliated with Disney, nor are we travel agents. Opinions are our own.Instagram, Threads, Facebook, Twitter: @ourmousecapadesOurMousecapades.compodcast@ourmousecapades.com

The Qadiriyya is often called the most widespread Sufi order in the world — but how did one 12th-century mystic in Baghdad inspire a global movement that still thrives today?This episode explores the life and legacy of Abd al-Qadir al-Jilani, the saint revered across the Muslim world as Ghaus al-A‘zam — “the greatest helper.”From medieval Baghdad to North Africa, Turkey, South Asia, and beyond, we trace how his teachings spread across continents, shaping Islamic spirituality for nearly 900 years.Find me and my music here:https://linktr.ee/filipholmSupport Let's Talk Religion on Patreon: https://www.patreon.com/letstalkreligion Or through a one-time donation: https://paypal.me/talkreligiondonateSources/Recommended Reading:Abun-Nasr, Jamil M. (2007). "Muslim Communities of Grace: The Sufi Brotherhoods in Islamic Religious Life". C Hurst & Co Publishers Ltd.Knysh, Alexander (2012). "Islamic Mysticism: A Short History". BRILL. Malik, Hamza (2018). "The Grey Falcon: The Life and Teaching of Shaykh 'Abd Al-Qadir Al-Jilani". BRILL.Trimingham, John Spencer (1971). "Sufi Orders in Islam". Oxford University Press. Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.

Eurovision'da oylama sistemi, "İsrail tartışmaları" ve devletlerin müdahalesinin önüne geçme kaygısıyla değişiyor. G20 zirvesinde Avrupalı liderler ABD'nin Ukrayna-Rusya barış planına itiraz etti.Bu bölüm Sütaş hakkında reklam içermektedir. Sütaş, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için 2024 yılında gerçekleştirdiği faaliyetleri içeren dokuzuncu “Sütaş Sürdürülebilirlik İlerleme Raporu”nu kamuoyu ile paylaştı. Raporu incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu yaptığı oylamada İmralı'ya heyet gönderilmesi kararı aldı. Zelenski, ABD'nin barış planına dair açıklamasında ortaklığı kaybetme riskini vurguladı.Bu bölüm BYD hakkında reklam içermektedir. Dünyanın bir numaralı yeni enerji araç üreticisi BYD, yüksek performanslı, tamamen elektrikli sportif D-SUV modeli BYD SEALION 7'yi Kasım ayında satışa çıkardı. Ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

#beşerimünasebetler Bir narsist, içinde olduğu ekibi nasıl etkiler? İngiltere'de akademisyenler "Kaçış Odası” deneyiyle yanıt aradı. Peki hangi kişilik özellikleri, sonucu nasıl etkiledi? Nezih Orhon araştırmaları anlatıyor. NEDEN BEŞERİ MÜNASEBETLER? Sosyal medya, önyargı, sosyalleşme, yalnızlık, oyun, yavaşlık, doğa, hobi, egzersiz... Prof.Dr. Nezih Orhon, sağlıklı yaşam ve sağlıklı iletişimi destekleyen ya da engelleyen durumlar, araştırmalar ve uzman görüşlerini aktarıyor. Programın her bölümü iletişim dersi niteliğinde. Beşeri Münasebetler cumartesi 19.15, pazar 08.45'te NTVRadyo'da. Kaçıranlar ve tekrar dinlemek isteyenler için ses kayıtları www.ntvradyo.com.tr adresinde ve #podcast platformlarında. NEDEN NEZİH ORHON? Prof.Dr. Nezih Orhon, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi. Bu fakültede dekanlık görevinin ardından halen Sinema ve Televizyon Bölüm Başkanı olarak görev yapıyor. İletişim ve medya alanı ile ilgili çok sayıda ulusal - uluslararası projede farklı görevlerde yer aldı; iletişim danışmanlığı görevlerinde bulundu. ABD, Fransa ve Hollanda devlet burslusu olarak yurt dışında çalışmalara, projelere katıldı. Alanı ile ilgili çok sayıda makale ve kitabın yazarı. #ntvradyo #iletişiminbilimi #biliminiletişimi

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinden bu yana ilk kez Beyaz Saray'a gelen Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman, Başkan Donald Trump ile Oval Ofis'te bir araya geldi. İki lider, Suudi Arabistan'ın Amerika'ya yapay zekâ çipleri ve F-35 savaş uçakları için bir trilyon ABD doları yatırım yapması, Kaşıkçı suikastı ve Gazze'nin yeniden imarı gibi konuları ele aldı.

ABD'nin güvenlik garantilerinin İsrail'e karşı yetersiz kalması ve hatta ABD'nin İsrail'in Orta Doğu'daki saldırgan politikalarını desteklemesi, Körfez ülkeleri açısından mevcut güvenlik ittifakının işlevselliğini tartışmalı hale getiriyor. Yazan: Doç. Dr. Necmettin Acar  Seslendiren: Halil İbrahim Ciğer

Washington'un kritik minerallerde ve özellikle nadir elementlerde Çin'e bağımlılığının sürmesi, bu alandaki diplomatik manevra alanını sınırlıyor ve ticaret savaşlarında da şimdiye kadar olduğundan daha yumuşak davranmasına yol açıyor. Yazan: Prof. Dr. Elif NuroğluSeslendiren: Halil İbrahim Ciğer

REDIFF - Figure incontournable de la résistance algérienne face à la conquête française, l'émir Abd el-Kader ne fut pas seulement un chef de guerre. Stratège redoutable, il fédéra les tribus et opposa une résistance acharnée avant de se rendre en 1847. Exilé en France, il gagna le respect de Napoléon III, qui le libéra en 1852. Réfugié en Syrie, il s'illustra en 1860 en protégeant les chrétiens de Damas, prouvant que son combat était avant tout guidé par l'honneur et la foi. Crédits : Lorànt Deutsch, Bruno Calvès Hébergé par Audiomeans. Visitez audiomeans.fr/politique-de-confidentialite pour plus d'informations.

Le sermon intitulé "Ô défenseurs de la SHARIA, soyez vigilants" a été fait à la Mosquée Abd'allah Ibnul Mubarak. Le sermon met en garde les défenseurs de la Sharia sur l'importance de leur vigilance.

The Philosophy of Drama (U Notre Dame Press, 2024), by the Catholic philosopher Józef Tischner (translated by Artur Rosman, University of Notre Dame Press, 2024), explores human existence as dramatic existence—shaped by encounter, dialogue, temptation, and the hope for justification or salvation. In this conversation, Rosman reflects on the challenges of translating Tischner's work and considers how his philosophical vision illuminates the lived experiences and moral crises of twentieth-century Europe. Artur Rosman is an associate research professor at the University of Notre Dame and editor-in-chief of Church Life Journal. Nathan H. Phillips is a Ph.D. candidate (ABD) in the philosophy of religions and theology. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices Support our show by becoming a premium member! https://newbooksnetwork.supportingcast.fm/new-books-network

In this episode, Eileen Dabrowski is back to discuss how training and development can be your strongest growth lever in today's volatile freight market! We talk about why investing in your people, refining your processes, and using technology with intention builds long-term stability, stronger relationships, and serious ROI. From vetting carriers faster and handling new regulations, to rolling out tech the right way and tightening your sales strategy, this conversation hits every angle of sustainable growth in logistics.  Whether you're a broker, shipper, or carrier, you'll walk away knowing that consistent training, empathy-driven leadership, and disciplined follow-up aren't "soft skills"—they're what separate the survivors from the ones who don't make it!   About Eileen Dabrowski Eileen has a PhD, ABD from the University of South Florida in Curriculum & Instruction and is a leader and member of the Werner Enterprises Learning & Development Team. Eileen has been in the transportation/logistics industry since 2016 and oversees the development and facilitation of sales and account management enterprise-wide training programs, new employee onboarding, leadership development, employee culture, morale, and retention. She has a passion for company philanthropy initiatives and works hard to maintain and improve employee culture and morale to drive workforce efficiency and employee satisfaction.  Eileen serves the Chair of the TMSA DEI Task Force and is on the TMSA BOD, as well as the Chair of the TIA Programs Committee and is a proud member of the TIA Foundations Board. Outside of work, Eileen lives with her spouse and 4 dogs in Tampa and enjoys traveling, staying active, and volunteering in the community. Running, boxing, lifting weights, surfing, and reading are some of Eileen's favorite self-care activities.   Connect with Eileen LinkedIn: https://www.linkedin.com/in/eileen-dabrowski-a090a7141/  Email: apextideconsulting@gmail.com