Yoga Eğitmenlik Eğitimini, Sivananda Yoga Vedanta Merkezinden, UttarKashi, Himalayalar, Hindistan'da aldı. Robert Moses, Swami Govindananda, Anne Winkler, Swami Haribrahmandrananda gibi öğretmenler ile eğitimine devam etti. Yoga yolundaki ilerleyişini sürdürmek ve Yoga’nın faydalarını pek çok insanla paylaşabilmek amacıyla dersler vermekte, inzivalar ve eğitimler düzenlemekte, öğrettikçe öğrenmektedir.
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 27.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 27.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 23.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 23.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 20.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 20.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 13.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 13.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 09.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 09.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 06.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 06.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 02.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 02.05.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 29.04.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 29.04.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 25.04.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Oluşan Sādhana Buluşmaları - 25.04.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Olusan Sādhana Buluşmaları - 22.04.2025
Lam-Rim Analitik Meditasyonlar & Sohberlerden Olusan Sādhana Buluşmaları - 22.04.2025
Mumukṣu, mokṣa yani “özgür olmak isteyen kişidir”. Bu hayatta gerçekten ne istediğini bilen kişidir, nihai amaç onun için çok nettir. Özgürleşme arzusu nihai ve en büyük arzu olduğunda geri kalan tüm arzular ona hizmet eder, bu kendiliğinden olur. Bunun için ayrıca bir şey yapmanıza gerek kalmaz. İşte bu viveka'dır. Viveka öylesine tam ve eksiksizdir ki mokṣa nihai ereğiniz olur ve geri kalan her şey ona hizmet eder. İşte böylesi bir kişiye mumukṣu denir ve böylesi bir kişinin zihinsel haline de mumukṣutva denir. Benlik, her zaman hazırdır, eğer kişi böylesi yetkin bir zihinle hazırsa o zaman bilgi her zaman işlevini yerine getirir. Tıpkı gözleri açıp bakmak gibi, öğretiye maruz kalırsanız kendinize dair cehaletten kurtulursunuz. Dört-katmanlı yetkinlik ile engellenmiş bilginin önü açılır çünkü gerekli araçlar oradadır. Vedānta öğretisi doğru bir bilgi yolu olarak ancak ve ancak kişi hazırsa kendini gösterebilir. Neye hazır? Tattva-viveka, neyin gerçek olduğunu ayırt etmeye. Bu yüzden de yazar en başta tattva-viveka diyerek kitabı tanıtmıştır. (Tattvabodha: Vedanta Öğretisine Giriş, Sw. Dayananda, çev. D. Dönmez. Satori Yayıncılık, Sayfa: 66-69)
Şraddha, “güvenmek, inanmak” demektir. Peki güven nedir? . Bir ilaç aldığınızda orada śraddhā vardır, çünkü aslında ilacın ne yapacağını önceden bilemezsiniz. Ancak size bir vaat verilmiştir. Birçok insan bu ilacı sizden daha önce almıştır ve onlarda işe yaramıştır. Eğer onlarda işe yaradıysa o zaman sizde de yaramaması adına bir sebep yoktur. . Buradaki śraddhā, inanç bir pramāṇa, "bilgi" aracıdır. Sadece denenerek ispatlanacak bir şey olmanın ötesinde bunu deneyecek tek kişi sizsinizdir. Çünkü bilginin içeriği “sizin” kendinizdir. Dolayısıyla bu pramāṇa bilgi aracına aslında teslimiyet beklenir. İşte o zaman bir araç olarak yöntem işe yarayabilir, kendisini bu şekilde gösterir. . Zekice yaşamak ne demektir? Çaresiz olduğunda çare arayan bir yaşamdır. Yukarıdaki durum çaresiz ve yardıma muhtaç bir andır, o zaman zekice davranış birisinden yardım istemektir. Kendinize yardım edebiliyorsanız, o zaman buyurabilirsiniz. Ancak kendinize yardım edemediğinizi gördüğünüzde o zaman yardıma başvurun. (Tattvabodha: Hakikatin Bilgisi, sf. 57-62)
"Ben sadece acıyı ve onu nasıl yok edeceğinizi öğretiyorum. Kalbinizde acı olduğu için kalbime girdiniz.” böyle demişti Buddha. Bodhi agacının altında 49 gün suren meditasyonun ardından ilk ögretisi 4 Yüce Gercek oldu. 1. Acı vardır. Acıyı gorün kabul edin. Bir bebek gibi acınızı kucagınıza alin, ona bakin. 2. Ona bakar, ilgi gösterirseniz ardinda sebepleri oldugunu göreceksiniz. Bazen cehalet/ körlük bazen arzu/hırs bazen korku/öfke. 3. O zaman acının dönüsüm ihtimali ortaya cikabilir. Acıdan cikmak mumkun, zorluklari kolaylastirmak mumkun, sorunlari cözmek mumkun. 4. Dogru dikkat/farkindalikla, dogru görüsle, dogru dusunce, dogru söz, dogru eylem, dogru caba, dogru gecim yollari secerek, dogru odaklanma ile acı sebeplerini ortadan kaldirabilirsiniz. Sevgi ve Sefkati gelistirebilirsiniz.
“Titikṣā nedir? Sıcağa, soğuğa, neşeye, acıya, vs. dayanabilme, tahammül edebilmedir.” Zor durumlara mutlulukla olmasa bile içsel bir mumnuniyet, neşe hissini kaybetmeden dayanabilme yetisidir. Neden memnuniyet ve neşe? Çünkü “dayanabilmek” yeterli değildir. Çünkü beğenseniz de beğenmeseniz de zor durumlara zaten “dayanmanız” gerekecektir, başka çareniz yok. Eğer hava çok sıcaksa “Ah çok sıcak, çok sıcak” diyerek dolanırsınız ama o anda zaten dayanmak zorundasınızdır, başka çareniz yoktur. Eğer soğuksa da gidip üzerinize kıyafetler almak zorundasınızdır, yine başka çareniz yoktur, bunlar zaten dayanma yollarınızdır. . Ancak yukarıdaki dizede soğuğa ve sıcağa dayanmaktır titikṣā diye anlatılmıyor, “neşe ile dayanmaktır” deniliyor ve bu mümkün. Bu duygusal iniş-çıkışlarınıza, titremelerinize-terlemelerinize artık bir son vermeniz gerekiyor. Sürekli şikayet etmek sadece rahatsızlık hissinizi daha da arttıracak. . Bazı durumlar kaçınılmaz ise o zaman ne yapabiliriz? Onları kabul edebiliriz. Kabul ettiğinizde durumun bu olduğunu bilirsiniz ve yapabildiğinizi yaparsınız. Kabul etmek onunla ilgili hiçbir şey yapmamak demek değildir, yapabileceğiniz varsa yaparsınız. İşte o zaman orada neşeyi bulabilirsiniz, böylece sürekli şikayet içinde yaşamazsınız. . Bu yaklaşımlar hayatı kolaylaştırır. Hayatı kolaylaştırmanız lazım aksi takdirde hayat gitgide daha fazla başınıza çorap örmeye başlar. Sorunun olduğu yeri biliyorsanız o zaman nerede davranışı değiştirmeniz gerektiğini de biliyorsunuzdur. O zaman kaçınılmaz olan o zor durumlarda neşe ile başa çıkabilirsiniz. . İnsanları değiştiremezsiniz, onlara oldukları kişi olmaları adına özgürlük verin ve sonra kendi alanınızı korumak adına sınırlarınızı çekin. İşte bu titikṣā'dır. Tattvabodha: Vedanta Öğretisine Giriş, sf. 54-56
"Bir dairede Başlangıç ve Son yoktur. O zaman ölüm ve doğum nedir?
Şimdi zihni incelemeye başlayalım. Bir kişinin gerçekten canını sıkan, ona problem çıkartan şey aslında nedir? Aslında canı sıkılan o kişidir, zihin değil. Zihin sadece belli duygular üretir, öfke, korku vs. gibi. Ancak korku kişi içindir zihin için değil. Korkan, kaygılanan, öfkelenen hep kişidir. . Zihni kendinizden ayırıyor ve sonra da gereksiz yere dövmeye başlıyorsunuz. Zihin üzerine konuştuğunuzda sorumlu olmanız lazım aksi takdirde başkaları adına da problem yaratmaya başlayabilirsiniz. “Benim zihnim hiç iyi değil” diye bir sonuca varmak çok kolaydır. Kötü zihin diye bir şey yoktur. Zihin her zaman iyidir, sizin için pek çok şey yapıyor. Eğer kaygılıysanız size kaygıyı gösteriyor ancak bu zihin kötü demek değildir. Bunları yaşayan ise sizsiniz, etkilenen kişisiniz ve zihin size sadece nereye dikkat etmeniz gerektiğine dair işaret sunuyor. İşte bu dikkate śama denir. . Śama zihnin ateşkesidir. Zihnin ateşkesi, zihnin boş beyaz bir sayfaya dönüşmesi değildir. Aksine zihin sizin için hazır hale gelir. Tefekküre, meditasyona oturduğunuzda sizin emrinize amadedir, hazırdır. Çalışmaya, öğrenmeye başladığınızda sizin için hazırdır. (Tattvabdoha: Vedanta Öğretisine Giriş Kitabı, sf. 48-49)
O zaman vairāgya nedir? Örnek olarak parayı ele alalım. Para da gerçektir. Kim değildir demiş? Paranın satın alma gücü vardır. Değeri düşmediği sürece, para alışveriş aracıdır. Eğer paranın bir şey satın alma yetisini üzerinden alsalar o zaman sadece resimli, renkli bir kağıt olurdu.