POPULARITY
Mevzu Fener kanalı olarak transfer gündemimizde yer alan oyuncuları izleyip taraftarlarımıza tanıtmayı amaçlıyoruz. Üçüncü programımızda konuştuğumuz futbolcu; Filip Kostic. Programın içeriği; 00:00 - Giriş 01:27 - Filip Kostic kimdir? 04:38 - Olumlu yönleri 09:42 - Olumsuz yönleri 12:44 - Kostic'in Fenerbahçe dizilişlerine etkisi nasıl olur? Mevzu Fener'i diğer sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz. X - https://x.com/mevzufener1907 Instagram - https://bit.ly/4digAEz Eren Tolga Onur X - https://x.com/erentolgaonur Youtube Hesabımız https://youtube.com/@MevzuFener Podcast Hesaplarımız Spotify - https://bit.ly/4cEYA7l Apple Podcasts - https://bit.ly/462D21O Mail - mevzufener1907@gmail.com #fenerbahçe #transfer #kostic #juventus #gündem
Mevzu Fener kanalı olarak transfer gündemimizde yer alan oyuncuları izleyip taraftarlarımıza tanıtmayı amaçlıyoruz. İkinci programımızda konuştuğumuz futbolcu; Youssef En-Nesyri Programın içeriği; 00:00 - Giriş 01:25 - Youssef En-Nesyri kimdir? 03:25 - Maliyet değerlendirmesi 06:35 - Olumlu yönleri 17:20 - Olumsuz yönleri 20:20 - Youssef En-Nesyri ve Z Raporu Mevzu Fener'i diğer sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz. X - https://x.com/mevzufener1907 Instagram - https://bit.ly/4digAEz Eren Tolga Onur X - https://x.com/erentolgaonur Yiğit Yılmaz X - https://x.com/Ygtylmz Podcast Hesaplarımız Spotify - https://bit.ly/4cEYA7l Apple Podcasts - https://bit.ly/462D21O Mail - mevzufener1907@gmail.com #fenerbahçe #transfer #ennesyri #sevilla #gündem
Bölüm içeriği ve zaman damgaları: 00:00 Giriş | Takip Et, Bildirimleri Aç00:12 Üretkenliği etkileyen faktörlerden “Hedefsizlik”00:40 Çok fazla hedefe sahip olmak01:37 Odaklanma eksikliği02:12 Sıralama hataları03:06 Ölçümleme hataları03:55 Düşünme zamanı ve hatalara yaklaşım04:34 Finansal hedef belirleme04:55 Gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesi05:10 Gereksiz harcamalar ve tüketim çılgınlığı05:28 Finansal okuryazarlık ve bilgi eksikliği05:46 Finansal Okuryazarlık Platformu (http://finansalokuryazarlik.spl.com.tr)06:40 Duygusal ve dürtüsel kararlar06:56 Yetersiz acil durum fonu08:25 Kısa vadeli düşünme gafletine düşmek08:47 Finansal kaynakların verimli kullanılması09:03 Belirsiz hedefler09:40 Riske açık durumda olmak09:54 Plan ve bütçenin yararı10:07 Kapanış | Bölümü Paylaş Bir "Zorlu Ekonomilerde Servet Edinme ve Varlık Yönetimi" yayını olan Finans Podcasti, tüm sosyal ağlarda @finanspodcasti kullanıcı adıyla, tüm podcast platformlarında ise adıyla bulunabilir. Soru, öneri ve diğer iletişim ihtiyaçları için finanspodcasti@gmail.com e-posta adresinden bana ulaşabilirsiniz. Tüm önemli sayfaların bağlantıları finanspodcasti.com adresinde. Bölümü bulmanızı kolaylaştıracak diğer ilgili konu başlıkları: Dikkat Dağıtıcılar ve Zaman Kaybı, Yetersiz Planlama ve Hedef Belirleme, Prokrastinasyon (Erteleme Alışkanlığı), Finansal Disiplinsizlik, Aşırı Harcama ve Bütçe Dışı Giderler, Kötü Alışkanlıklar ve Sağlıksız Yaşam Tarzı, Yetersiz Yatırım Bilgisi ve Stratejisi, Finansal Risklerin Yönetilememesi, Kredi ve Borç Yükü, Motivasyon Eksikliği, Verimsiz Çalışma Ortamı, Aşırı İş Yükü ve Stres, Sosyal Medya ve Dijital Bağımlılık, Yetersiz Uyku ve Enerji Kaybı, İş ve Özel Hayat Dengesizliği, Düşük Tasarruf Oranı, Ekonomik Belirsizlikler, İşsizlik ve Kariyer Sorunları, Kötü Finansal Kararlar, Kısa Vadeli Düşünme, Yetersiz Acil Durum Fonları, Yatırım Çeşitlendirmesi Eksikliği, Ekonomik Krizler ve Piyasa Dalgalanmaları, İşten Kaçınma ve Verimsizlik, Bilgi Eksikliği ve Eğitim Yetersizliği, Kötü Müşteri Yönetimi, Düşük Gelir ve Ücretler, Vergi ve Yasal Sorunlar, Sağlık Problemleri ve İşgücü Kaybı, Yatırım Dolandırıcılıkları ve Kayıplar, Finansal Hedeflerin Belirlenmemesi
Yapılan diyet sonucunda hangi hormonlar olumsuz yönde etkilenir? Diyet sonrasında vücudun normal hormon değerlerine dönmesi ne kadar sürer?
Sosyal medyada gördüklerimizden ne kadar sorumluyuz? Olumsuz başlıkların bizim üzerimizdeki etkisinden bilginin (akademik) küreselliği üzerine muhabbet ettik.
İletişimde daha kötüsü yoktur… Özel hayat için de geçerlidir; tüzel hayat için de… Olumsuz bile olsa ‘somut bilgi', en ufak belirsizlikten daha evladır… Belirsizliğin zamana yayılması ise her türlü melanet tohumunun ortalığa saçılması ve hızla serpilmesine neden olur… İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin, ülkenin Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Ali Haşim ve Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Malik Rahmeti dâhil helikopterdeki 8 kişiyle birlikte hayatını kaybetmesi üzerine İran'da bir ‘iletişim kaosu' yaşanmaya başlandı. Hâlâ havada kalmış pek çok soru var: Helikopter kalkıştan önce kontrol edildi mi; güvenlik önlemleri yeterli miydi? Hava koşulları kötü idiyse, helikopterin uçmasına neden izin verildi? Yetkileri olmasına rağmen iki kıdemli albay pilot, uçmayı neden kabul etti? Reisi'nin helikopterinin sağında ve solunda uçan diğer iki helikopter neden durmadan yollarına devam ettiler? İran devletinin üst yönetimini bir anda yok eden bu olaydan kim ya da kimler çıkar sağlar? ABD ve/veya İsrail'in bu işte dolaylı ya da doğrudan parmağı olabilir mi? Yoksa parmak içeride mi? (Rivayete göre Reisi'nin yerine, İran dini lideri Ali Hamaney'in karşı çıkmasına rağmen, oğlu Mücteba Hamaney talipmiş.) Buraya sadece özetleri aldık… İran'ın yönetemediği iletişimin ülkedeki ve dünyadaki yansımasını; “Körler sağırlar birbirini ağırlar” durumu olarak nitelemek yanlış olmaz. En temel soru da şu tabii ki: “Bundan sonra ne olacak?” Orta Doğu, zaten ‘barut fıçısına' dönmüş… Fitili de ortalıkta… Ateşlenmeye hazır!.. Küçük bir kıvılcım bekleniyor sanki… Reisi'nin ölümünün arkasında, endişe edilen komplo teorilerinden biri olduğu tespit edilirse, dünyanın da çivisi çıkacak demektir… Orta Doğu kaosunu engellemenin tek yolunun açık, derinlikli, ayrıntılı, tatmin edici, belirsizliği yok eden iletişim olduğunu İran inşallah anlayacaktır.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve TBMM'nin açılışının 104'üncü yıldönümü nedeniyle Meclis Tören Salonu'nda verilen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Lideri Özgür Özel, “Erken seçim çağrım yok” dedi. Özel, seçmenin erken seçim talep etmesi halinde ise “Erken seçimi en çok isteyecek kişi” olduğunu söyledi. Sözcü gazetesine bir değerlendirme yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yerel seçim sonuçlarını "Biz hatalarımızdan ders aldık, onlar tehlike çanlarını göremediler" diyerek yorumladı. Erken seçim talep etmeyeceklerini söyleyen CHP lideri Özel, şöyle konuştu "Erken seçim olacaksa buna yine halk karar verecek. Ben bir erken seçim çağrısı yapmıyorum. 10 ay önce altı parti yüzde 25 oy aldık. 'Tek başına yüzde 38 benim oyum' dersek bu kibir olur. Türkiye ittifakının oyu içinde AK Partilisi de var, MHP'lisi de var, DEM'lisi de var. Seçimi kazandıktan sonra 'Bu güvensizlik oyudur, erken seçime gir' dersem bana itimat eden AK Partili ve MHP'lilere haksızlık yapmış olurum." CHP NEDEN ERKEN SEÇİME KARŞI, PARTİ KURMAYLARINA GÖRE GENEL SEÇİMLERİN ANAHTARI BELEDİYELERDE 31 Mart'ta nüfusun yüzde 65'inin, Türkiye ekonomisinin ise yüzde 80'inin bulunduğu belediyeleri yönetme hakkı kazanan CHP, bu sonucu yapılacak çalışmalarla lehine çevirmek istiyor. CHP, lideri Özel Mayıs ayının ilk Perşembe günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Ak Parti Genel Merkezinde makam odasında görüştü. Görüşme 1 saat 35 dakika sürdü. Haberlere göre Özel'in gündeminde ekonomik sorunlar, emeklilerin durumu, Gezi tutukluları, Can Atalay konusu, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmaması, kayyum sorunu, belediyelerin borç yükünü de içeren çok sayıda konu başlığı vardı. Erdoğan'ın gündem başlıklarını yeni anayasa, ülkenin gereksinimi olan yapısal değişiklikler ve dönüşümler oluşturuyordu. CHP lideri Özel'in Cumhurbaşkanımıza CHP'nin dış politikası konusunda bir dosya verdiği, CHP'nin 31 Mart seçimlerinde devralınan belediyelerin toplam borçları ve borçların adreslerini ve borçların nasıl yönetileceğini içeren bir raporun ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verilip verilmediği bilinmiyor. Ancak CHP'ye geçen belediyelerin borç yükünü de gündeme getiren, Özel'in, belediyelerin hizmetlerinin engellenmemesi gerektiğine vurgu yaparken, kayyum uygulamalarını da eleştirdiği ifade edilse de bu konularda Cumhurbaşkanlığınca bir açıklama yapılmaması da dikkat çekici sanırım! ASAL KAMUOYU ARAŞTIMA ŞİRKETİNİN 2000 KİŞİYLE
Yaz aylarında sıklıkla güneş çarpması vakalarını ve uzmanların uyarılarını duyarız. Özellikle çocukları ve yaşlıları etkileyen bu durumun sonucu ciddi boyutlara kadar ulaşabiliyor. Peki yüksek sıcaklık vücudumuzu neden olumsuz etkiliyor? İç Hastalıkları Uzmanı Doktor Ayça Kaya anlatıyor.
Olumsuz düşünceler hepimizin bir dönem vaktini alan, iyi duygularımızı sabote eden nasıl baş edebileceğimizi bilemediğimiz bir problem. Nedenini anlayabilirsek çözüme de yaklaşmış olacağız, hadi başlayalım :)
Bu video 03/05/2019 tarihinde yayınlanan “RAHMET, ÜMİT VE BEREKET AYI RAMAZAN” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... (Bir hadis-i şerifte anlatılır: Peygamber Efendimiz bir keresinde minbere çıkarken birinci basamakta “Âmin!” dedi. İkinci basamakta yine “Âmin!” dedi. Üçüncü basamakta bir kere daha “Âmin!” dedi. Hutbeden sonra, Sahabe efendilerimiz “Bu sefer Senden daha önce duymadığımız bir şeyi duyduk yâ Rasûlallah! Eskiden böyle yapmıyordunuz, şimdi minbere çıkarken üç defa ‘Âmin' dediniz. Bunun hikmeti nedir?” diye sordular. Peygamber efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: Cebrâil aleyhisselam geldi ve ‘Anne-babasının ihtiyarlığında onların yanında olmuş ama anne-baba hakkını gözetmemiş, onlara iyi bakarak mağfireti yakalama gibi bir fırsatı değerlendirememiş kimseye yazıklar olsun, burnu yere sürtülsün onun!' dedi, ben de ‘Âmin!' dedim. Cebrâil, ‘Yâ Rasûlallah, bir yerde adın anıldığı halde, Sana salât ü selâm getirmeyen de rahmetten uzak olsun, burnu yere sürtülsün!' dedi, ben de ‘Âmin' dedim. Ve son basamakta Cebrâil, ‘Ramazan'a yetişmiş, Ramazan'ı idrak etmiş olduğu halde Allah'ın mağfiretini kazanamamış, afv ü mağfiret bulamamış kimseye de yazıklar olsun, rahmetten uzak olsun o!' dedi, ben de ‘Âmin' dedim.”) “Ramazan'ı idrak ettiği halde, afv u mağfiret liyakati kazanamamış kimseye yazıklar olsun, burnu sürtülsün onun!” deniyor. Üç hususu söylediği yerlerde, bir tanesi de budur Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem). “Burnun yere sürtülmesi” mevzuu, “Hakarete maruz kalsın!” yerinde bir idyum olarak kullanılıyor; “Allah, belasını versin! Allah, kahretsin!” değil. Bunlar ve “Yerin dibine batsın! Canı cehenneme!” gibi cümleler bizim kullandığımız ifadeler; bu şekilde anlamamak lazım onu. Secdede zaten burnumuz yere sürünüyor bizim. “Burnu böyle yere sürtülsün onun!” Yoksa İnsanlığın İftihar Tablosu'nun mübarek dudaklarından dökülen beyanlar, beyanların sultanıdır; çünkü onlar İnsanlığın Sultanı'nın dudaklarından dökülen ifadelerdir. Bir kere meseleye öyle bakmak lazımdır. ... Zaman dilimi olarak Ramazan-ı şerif, Cenâb-ı Hakk'ın mü'minlere rahmet ile teveccüh buyurduğu bir ay olması itibarıyla, Allah, ondaki “bir”lerinizi “yüz” yapabilir, “bin” yapabilir, “on bin” de yapabilir. Hâlis bir niyetle Ramazan-ı şerife girilirse, orucu tutulursa, Terâvîh'i kılınırsa, sahura kalkılırsa ve ağza-göze de sâhip olunarak bu ay iyi değerlendirilirse… Bunu da yine Kendileri (sallallâhu aleyhi ve sellem) ifade buyuruyorlar: رُبَّ صَائِمٍ لَيْسَ لَهُ مِنْ صِيَامِهِ إِلَّا الْجُوعُ وَالْعَطَشُ، وَرُبَّ قَائِمٍ لَيْسَ لَهُ مِنْ قِيَامِهِ إِلَّا السَّهَرُ وَالْعَطَبُ (Bazı rivayetlerde son kelime النَّصَبُ ve التَّعَبُ şeklinde geçmektedir.) “Nice oruç tutanlar vardır ki, açlık ve susuzluk, yanlarına kâr kalmıştır! Nice ayakta duran insanlar da vardır ki, gece teheccüd adına, yanlarına sadece uykusuzluk ve yorgunluk kâr kalmıştır!” Öyle değil; bir taraftan aç-susuz kalırken, bir diğer taraftan da elimizi-ayağımızı, gözümüzü-kulağımızı, dilimizi-dudağımızı kontrol altına almalıyız. Olumsuz bakmama, olumsuz şey söylememe, olumsuz şeylere kulak kabartmama, olumsuz şeylere el uzatmama, olumsuz şeylere doğru bir adım atmama… Bütün âzâ ve cevârihi eskilerin ifadesiyle “mâ hulika leh”inde, yani ne için yaratılmışsa o istikamette kullanma… Bu da orucu çok buutlandıran, ona derinlik üstüne derinlik kazandıran bir şey oluyor. Bütün âzâ ve cevârihine oruç tutturuyorsun; Ramazan böyle bir vesile/mevsim. Şimdi bir insan bunların ne kadarını yapabiliyorsa, o kadar sevap kazanır. Bütününü yapıyorsa burada, enbiyâ-ı ızâmın arkasında yerini alır o insan; Hazreti Ebu Bekirler, Ömerler, Osmanlar, Aliler (radıyallahu anhüm) kâfilesine katılır. Cenâb-ı Hak, öyle oruç tutmaya ve o dırahşan çehreli kâfileye veya Kamer-i Münîr'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hâlesi olan o kâfileye katılmaya muvaffak eylesin bizleri!..
Bu bölümde yeme bozuklukları ve kaçınma davranışları ile ilgili konuştum. İyi dinlemeler - - ► Bağış Yapmak için: https://www.patreon.com/feyyazengin ►Bana Destek ve abone olmak için: https://bit.ly/3qbve7B ►Online Terapi Almak İçin: Whatsapp Mesaj Gönder; https://wa.me/905464070016 ►Podcastlerim: https://linktr.ee/feyyazengin Sosyal medya hesaplarım; ►Instagram: https://www.instagram.com/psikologengin ►Mail: trpntlr@gmail.com ►http://www.beyinpsikoloji.com ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- #psikolog #onlinepsikolog #onlineterapi , kişisel gelişim, psikoloji, psikolog,
Hepimiz daha az stresli olmak ve daha iyi hissetmek istiyoruz. Ama kafamızın içindeki sesleri susturmak her zaman kolay olmuyor. Bu bölümde daha iyi hissetmemizi sağlayacak bir zihinsel egzersiz yapacağız birlikte. Neler mi konuşacağız: - Düşüncelerimiz davranışlarımızı ve hayatımızı nasıl şekillendiriyor? - Olumsuz düşünceler neden bu kadar güçlü? - Hayaller neden bu kadar ulaşılamaz geliyor? - Düşüncelerimizi dönüştürmek için ne yapabiliriz? - Yönlendirmeli meditasyon Beni Instagram'dan takip edebilirsiniz, geri bildirim vermek isterseniz DM'lerim size açık. Sevgiyle kalın
Bu bölümde yeme bozuklukları ve şişman hissetmek ile ilgili konuştum. İyi dinlemeler - - ► Bağış Yapmak için: https://www.patreon.com/feyyazengin ►Bana Destek ve abone olmak için: https://bit.ly/3qbve7B ►Online Terapi Almak İçin: Whatsapp Mesaj Gönder; https://wa.me/905464070016 ►Podcastlerim: https://linktr.ee/feyyazengin Sosyal medya hesaplarım; ►Instagram: https://www.instagram.com/psikologengin ►Mail: trpntlr@gmail.com ►http://www.beyinpsikoloji.com ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- #psikolog #onlinepsikolog #onlineterapi , kişisel gelişim, psikoloji, psikolog,
Olumsuz bir durum veya bir tartışma anında yargılayıcı mısınız, kurban mısınız yoksa kurtarıcı mısınız? Bu üçgeni nasıl tersine çevirebiliriz? Keyifli dinlemeler... organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
AK Par K ti'nin aday tanıtım toplantısıyla iyice sıcaklaşan yerel seçim gündeminin muhalefet açısından hangi argümanlarla yürütüleceği şekillenmeye başladı. İşin orasını konuşacağım ama önce ilan edilen adaylar üzerinden bazı tespitlerimi paylaşmak isterim. Murat Kurum, şüphe yok ki, bir buçuk milyon bağımsız bölümün dönüşümünü bekleyen İstanbul için doğru isim. Zaten, iki hafta önce Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın İstanbul toplantısında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu projeksiyon, AK Parti açısından İstanbul'da yerel seçimin temel dinamiğinin kentsel dönüşüm olacağını işaret etmişti. Murat Kurum, hem bakanlığı döneminde biriktirdiği tecrübeyle hem de “projeci” kimliğiyle İstanbul'un bu sorununu hızla ortadan kaldıracaktır seçilmesi halinde. Diğer adaylara gelince. Şu itirazımı saklı tutmak isterim. İlan edilen 26 adayın en genci 1980, en yaşlısı 1949 doğumlu. Politikada “gençleşme” denilince aklımıza ilk gelen siyasi oluşumun AK Parti olduğunu düşünürsek adayların yaş ortalamasını biraz “endişe verici” bulduğumu söylemeliyim. Kimin aday olacağı konusunda epey meraklı bir bekleyişin sürdüğü ve çok ismin dolaştığı Bursa'da Tayyip Bey, “Alinur Başkanla devam” dedi. Doğrusu, Alinur Başkan da, özellikle son iki yılda aldığı mesafeyle bu yeniden adaylığı hak etti bence. Eskişehir, şehir kamuoyunun zaten bir süredir konuştuğu ve “olur” verdiği Nebi Hatipoğlu ile denenecek. Eskişehir Hatipoğlu ile CHP'den alınabilir mi? Bence mümkün. Bilhassa ilçe belediye başkan adayları çok doğru seçilir, seçim kampanyası da çok yoğun geçirilir, Hatipoğlu da bütün milliyetçi oyları konsolide edecek bir performans gösterirse Eskişehir değişime evet diyebilir bu sefer. Açıklanan listenin “sürpriz” diye tanımlayabileceğim şehri Samsun idi bence. Yaşadığı ve atlattığı ciddi sağlık sorununa rağmen başarılı bir başkanlık performansıyla tanıdığımız ve hatırlayacağımız Mustafa Demir Başkan, bayrağı çok başarılı bir başka isme, Çarşamba Belediye Başkanı Halit Doğan'a devretti. Doğan, Çarşamba'daki performansını sürdürecek ve adından çokça söz ettirecektir bence. Olumsuz manada şaşırdığım tercihler de olmadı diyemem. Bu gibi durumlarda isim versek ayrı dert, vermesek ayrı dert oluyor ama şu kadarını söylemekle iktifa edeyim. Eskimiş yüzler yerine daha taze, daha yeni isimler görmeyi beklediğim şehirler vardı. Gelelim başlığa. “İş hizmete kalırsa” hiç şüphem yok ki İstanbul'da Murat Kurum, Ankara'da ismi açıklanacak aday başta olmak üzere AK Parti çok büyük bir seçim zaferiyle ayrılabilir yerel seçimlerden. Ama görünen o ki Türkiye'deki muhalefet bileşenleri işi hizmete bırakmak niyet ve derdinde değiller. Zannediyorum bizi son derece çirkin bir seçim atmosferi bekleyecek yine. Muhalefet, bütün panik butonlarına basarak hem ideolojik kavgaları ve kutuplaşmayı derinleştirmeye çalışacak, hem de kirli siyasetin bütün numaralarını çekmeyi tercih edecek.
Kronik tıbbi rahatsızlıklardan musdarip olan giderek artan sayıda kişi, hastalıklarının tedavisiyle başa çıkabilmek için mali yardım talep etmek zorunda kalıyor. Yaşam maliyetindeki artışın baskıları, hastalara teşhis konulduktan sonra hayatta kalmalarını giderek zorlaştırıyor.
Akşam bültenimiz yayında! Bugünkü bültenimizin menüsünde; FED tutanaklarının detayları, Tencent'in bilançosu ve yerel piyasalara yönelik güncel haberler yer alıyor. Akşam bülteni serimizde bahsi geçen haberleri okumak isterseniz, getmidas.com/midasin-kulaklari adresindeki haberlerimize göz atabilirsiniz. Midas uygulamasını indir: https://app.getmidas.com/gmih/mie6gpeu Midas'ın Kulakları: https://www.getmidas.com/midasin-kulaklari Twitter: https://twitter.com/getmidas Instagram: https://www.instagram.com/get_midas/ Not: Bu içerik, içeriğin yayınlandığı günkü veriler ve haberler baz alınarak hazırlanmıştır. Eğer varsa içerikte geçen hedef fiyat tahminleri, uzman ve analist yorumları bu içeriğin yayınlandığı tarihte geçerlidir. Bu tahmin ve yorumlar zaman içinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu podcast'te yer alan haberler ve haberlerin içerdiği şirketler hakkındaki bilgiler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Bahsi geçen hisselerdeki; hisse adı, fiyatı ve grafikleri de dahil temsilidir, yatırım tavsiyesi değildir.
Hissettiğin öfke, korku, kaygı, utanç duyguların kişiliğin ve hayatın hakkında ciddi ipuçları veriyor olabilir.
Daha evvelki yazılarımda da birkaç kez değindiğim üzere ekonomide büyümenin öncü göstergelerinden birisi olarak İstanbul Sanayi Odası tarafından oluşturulan İmalat PMI (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) verisini takip ediyoruz. Son veriye göre İSO Türkiye İmalat PMI Endeksi, Haziran ayında da 51,5 düzeyinde gerçekleşerek imalat sektöründe üst üste üçüncü ay ılımlı iyileşmenin devam ettiğine işaret etti. Son verinin detayına indiğimizde dikkat çeken en önemli gelişmenin imalat sanayi üretiminin önceki aylara göre hızlanarak güçlü bir şekilde artması olduğunu görüyoruz.
Yeni bir araştırma, Avustralya'daki hastanelerin acil servislerinin medyada temsilinin büyük ölçüde olumsuz olduğunu ortaya çıkardı. Macquarie Üniversitesi'nin belgelerin bulguları, kapsamın son 20 yılda değişmediğini de ortaya koyuyor.
Premier Lig podcasti Premierweek'in yeni bölümünde Umut Öztürk ve Batuhan Özokan, haftanın öne çıkan başlıklarını konuştu: Liverpool-Arsenal maçının derin incelemesi, Jude Bellingham'da mutlu sona ulaşamayan Liverpool'un yeniden yapılanma süreci ve Chelsea macerası kısa süren Graham Potter'ın bundan sonraki yolculuğu.
MEMDUH BAYRAKTAROĞLU YİNE ERDOĞAN KAZANIR MI?.. SAKIN HA SAKIN!.. KEMAL BEY KAYBEDERSE NİÇİN KAYBEDER?.. Karamsarlık bir hastalık değil… Karamsar kişi hayata olumsuz açıdan bakar… Bir karamsar genellikle: Olumsuz sonuçlar bekler… İşler iyi gidiyor gibi göründüğünde şüphelenir. “çok kötümsersin” dediğinizde itiraz eder: “hayır, gerçekçiyim” der. Muhsin ertuğrul: “kötümserlik kanserden daha tehlikeli bir hastalıktır” demişti. Bir çin atasözü: “iyimser insan, her felakette bir fırsat, kötümser insan da her fırsatta bir felâket görür…”. Ekonomist Yazar Memduh Bayraktaroğlu'ndan ekonomi, siyaset ve hayat üzerine fıkralar, anekdotlar ve hikayelerle dolu renkli yorumlar...
İşte altılı masanın vaatleri.../ HDP'den ilk görüş: Olumsuz diyemem.../ Tarikatta istismar davası kapalı görülecek.../ Boğaziçili öğrencilere yüzlerce yıl hapis istemi.../ EYT Meclis'e geldi: Yaş yok prim günü var.../ Açlık sınırı daha ilk aydan asgari ücreti geçti!.../ Konut satışı 'radar'a takıldı: Düşük harç ödeyen 80 bin kişi tespit edildi... Bankacılık sektörünün kârı yüzde 366 arttı/ Gündemin öne çıkan gelişmelerinden derleyerek hazırladığımız Kısa Dalga Bülten Başlıyor
“Ölüm” nedir? Ahirete göçmüş kişilerle görüşmek mümkün müdür? Öleceğimiz zamanı anlayabilir miyiz? “Hak helalliği” neden bu kadar önemlidir? Ruh, ölümle bedeni terk ettikten sonra hangi kapılardan geçecek? Ruhlar, sırat köprüsünden nasıl geçecek? “Bedeninden ayrılmış bir ruh” yeryüzünde dolaşabilir mi? Ruh, öldüğünü ne zaman anlar? “ Taziye ağıtları, bağırmalar” neden şeytanı sevindiriyor? Ölünün arkasından ağlanmaz mı? Ölüm haberi alındığında nasıl davranılmalıdır? “Yazılı vasiyet bırakmak” neden bu kadar önemlidir? Hangi ruhlar kabir hayatında konuşamaz? Kimler, bildiği halde kabir suallerine cevap veremeyecek? İnsan olmayı biz mi istedik? Anne, babamızı biz mi seçtik? Bu dönemde doğmayı biz mi istedik? Olumsuz düşüncelere sahip insanlar, neden şeytanın saldırılarına daha fazla maruz kalır? “Olumsuz düşünceler” ve “hastalıklar” arasında nasıl bir ilişki vardır? Hazreti Ali efendimizin “dertlenmek” hakkında bizlere verdiği nasihat nedir? “Sıkılmış, sıkışmış ruh” nasıl rahatlatılır? “Rızık” ve “ölüm” arasında nasıl bir ilişki vardır? Kimler ölümden korkmaz? Müslümanlar neden zengin olmalıdır? “Ruh ve nefs” neden anlaşamaz? Rüyayla amel edilir mi? Ölmüş kullarla rüyada görüşmek mümkün müdür? Şeytani, Rahmani rüya ayrımı nasıl yapılır? “Sadaka” ve “ömür” arasında nasıl bir ilişki vardır? “Sadaka vermek” neden bu kadar önemlidir? Yeni doğan bir bebek neden hemen konuşamaz, yürüyemez? Neden ergenlikte akıl baliğ olunur? “Ruhun eksilmesi (geri çekilmesi)” lafzının açılımı. Erken ölümlerin sebebi nedir? “Yaşlılık tohumu” nedir, ne zaman ekilir? Kabir hayatında bizi kimler bekliyor? Ölen kişiler, neden bir süre sonra unutulur? Cuma günü, belli zamanlarda kimler kabir azabı çekmez? Ruhlar, ne zaman yeryüzündeki hayatı unutur? Müslümanlar neden sık sık bir araya gelmelidir, istişare etmelidir? Bu ve buna benzer bir çok sorunun cevabını alacağınız ses kaydımızı sonuna kadar dinlemenizi tavsiye ediyoruz. #synergykendiyas #ölüm #kabirhayatı #kabir Facebook: https://www.facebook.com/SynergyKendiyas İnstagram: https://instagram.com/synergykendiyas Youtube: https://www.youtube.com/channel/UC_xe-4OhrGjeQkX9dWA96fQ TikTok: https://www.tiktok.com/@synergykendys Yaay: https://yaay.com.tr/SynergyKendiyas Twitter: https://twitter.com/SynergyKendiyas?t=rF3t1yDh7eLgUg_Djh5khQ&s=0
“Bağışlama unutmak anlamına gelmez. Olumsuz olanı hatırlamalısınız ama nefret geliştirme ihtimali olduğu için o yöne gitmeye izin vermemeli-bağışlamayı seçmeliyiz. Bağışlayıcılık birinin yaptığı bir şeyi unutmak anlamına gelmez…” . “Bağışlayıcılık kendimizi iyileştirmenin ve geçmişten özgür kalmamızın tek yoludur. Bağışlayıcılık olmadan, bize zarar veren kişiye bağlı kalırız. Öfkenin zincirlerine mahkumuzdur, birlikte bağlıyız, mahsuruzdur. Bize zarar vereni bağışlayabilene dek o kişi mutluluğumuzun anahtarını elinde tutar, o kişi gardiyanımız olacaktır. . Bağışladığımızda, kendi kaderimizin ve hislerimizin kontrolünü geri kazanırız. Kendi kurtarıcımız oluruz.” (Mutluluğun Kitabı, sf. 210-211)
Bu bölümde yeme bozuklukları ve olumsuz düşünceleri fark etmek ile ilgili konuşuyorum İyi dinlemeler - - ►Bana Destek ve abone olmak için: https://bit.ly/3qbve7B ►Online Terapi Almak İçin: http://www.beyinpsikoloji.com ►Podcastlerim: https://il.ink/Terapinotlari Sosyal medya hesaplarım; ►Instagram: https://www.instagram.com/psikologengin ►Mail: trpntlr@gmail.com ►http://www.beyinpsikoloji.com ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Diğer videolarıma göz atabilirsin; ► Bipolar Bozukluk: https://youtube.com/playlist?list=PL84AQPvMs-zw6vRPzfi7tvuEEbAW-X_GP Kullandığım Ekipmanlar; Kamera: Canon g7 mark 3 Mic: Boya Edit Programı: iMovie #psikolojiktest #psikolog #onlinepsikolog #onlineterapi , kişisel gelişim, psikoloji, psikolog,
Bu bölümde yeme bozuklukları ve olumsuz düşünceleri yönetmek ile ilgili konuştuk. İyi dinlemeler - - ►Bana Destek ve abone olmak için: https://bit.ly/3qbve7B ►Online Terapi Almak İçin: http://www.beyinpsikoloji.com ►Podcastlerim: https://il.ink/Terapinotlari Sosyal medya hesaplarım; ►Instagram: https://www.instagram.com/psikologengin ►Mail: trpntlr@gmail.com ►http://www.beyinpsikoloji.com ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Diğer videolarıma göz atabilirsin; ► Bipolar Bozukluk: https://youtube.com/playlist?list=PL84AQPvMs-zw6vRPzfi7tvuEEbAW-X_GP Kullandığım Ekipmanlar; Kamera: Canon g7 mark 3 Mic: Boya Edit Programı: iMovie #psikolojiktest #psikolog #onlinepsikolog #onlineterapi , kişisel gelişim, psikoloji, psikolog,
Günaydın. Türk-İş, asgari ücret için 9 bin TL resmî teklifte bulundu. 103 emekli amiralin yargılandığı "Montrö Bildirisi" davasında tüm sanıklar beraat etti. Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu için "Ona sahip çıkmak boynumuzun borcudur" dedi. Fotoğraf: Haber Global
Kelime-i Tevhid Hat Eserleri Sergisi, AKM Taksim'de bugün saat 19:00'da açılıyor. Albayrak Grubu'nun sahipliğinde gerçekleşecek olan bu 9. sergide Abdurrahman Depeler, Davut Bektaş, Hakan Arslan, Jassim Meraj, Mehmet Özçay, Muhammet Yaman, Mustafa Parıldar, Osman Özçay, Sami Naddah, Savaş Çevik, Sharyan Shah, Serkan Selalmaz ve Seyit Ahmet Depeler'in kelime-i tevhid esaslı hat eserleri yer alacak. Akait imamlarımız, kelamcılarımız ve felsefecilerimiz Allah'ın varlığını, sıfatlarını ve yaratılanlarla ilişkilerini hangi düzeylerde nasıl tartışmış olurlarsa olsunlar, “Zât-ı ilâhiyyeyi zihinde canlandırılabilecek her şeyden berî kılmak anlamındaki tevhîd ile burada ‘cümle' mânasına gelen kelimeden oluşan kelime-i tevhid (kelimetü't-tevhîd) tabiri, Allah'tan başka ilahın bulunmadığını ifade eden cümlenin adı” olarak söz konusu tartışmaların fevkindedir. (Bkz. DİA) Öyle ki, kelime-i tevhidin aslı olan lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah cümlesi, tıpkı ‘Bismillah...' gibi müminler tarafından, ayrıca manalandırılmaya muhtaç olmaksızın bir ideogram olarak temel bir şart hâlinde benimsenir ve tekrarlanır. Nitekim İmam Gazzâlî de İhyâ'sında, kelime-i tevhidi mezkur tartışmaların berisine taşıyıp, onun ancak nübüvvetin tasdikiyle tamamlanabileceğini söyleyerek, konunun özünü şöyle çerçevelemiştir: “(Yüce Allah kullarına) şunları öğretti: O zatı bakımından birdir, ortağı yoktur; tektir, benzeri yoktur; bağımsızdır, zıddı ve dengi yoktur. O kadim ve ezelidir, başlangıcı yoktur; ebedidir, varlığının sonu yoktur. O her daim aşkın sıfatların sahibidir. O söz konusu olduğunda süreler bitmez, eceller son bulmaz. Bilakis ‘O Evvel ve Âhirdir, Zâhir ve Bâtındır. O her şeyi bilmektedir.” (Trc.: Mustafa Çağrıcı, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, İzmir 2020) Bu çerçeveyi de gözetmekle birlikte daha başta Tevhid'i “Genel bir gerçeklik, hakikat, dünya, uzay, zaman, insanlık tarihi ve yazgısı görüşü” olarak tanımlayan İsmail Raci Faruki ise, kelime-i tevhidi de dünya görüşü esasında şöyle yorumlamıştır: “Klasik ve en sade ifadesiyle tevhid, ‘Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur' ifadesine sağlam bir şekilde inanmak ve tanıklık etmektir. Olumsuz gibi görünen ve bir fikri kısaca özlü bir şekilde söylemenin zirvesini teşkil eden bu ifade, İslam'ın bütünü içinde en büyük ve en zengin manaları ihtiva eder. Bazen bir kültür, bir medeniyet veya bütün bir tarih bir cümleyle ifade edilir. İşte, tevhid kelimesinde anlamını bulan tam da budur. İslam'ın bütün çeşitliliği, zenginliği ve tarihi, kültürü ve öğretisi, hikmeti ve medeniyeti, cümlelerin en kısasında yoğunlaştırılıp özetlenmiştir: La ilahe illallah.” (Tevhid – Düşünce ve Hayata Yansımaları, Trc.: Ejder Okumuş, İnsan Yayınları, İstanbul 2018) Bu özellikleriyle kelime-i tevhid, tıpkı bir mucize etkisiyle iman planında meydan okumanın ilk ve son şekli; Muhammedî şeriatın ayrıcı vasfı, muvahhitliğin ilk şartı hâline gelir. Onun telaffuz edildiği yerde Allah'ın “İzzet, şeref, hükümranlık bakımından en yüce olan, bu bağlamda hiçbir eşi, dengi, benzeri bulunmayan” anlamında müteâl oluşu dile getiriliyor demektir ki, bu da İslam inancının sair inanışlarla arasında kapatılması, giderilmesi mümkün olmayan bir ara'ya, derin bir farka tekabül eder.
Bu bölümde yeme bozuklukları ve olumsuz düşünce kalıpları ile ilgili konuştuk. İyi dinlemeler - - ►Bana Destek ve abone olmak için: https://bit.ly/3qbve7B ►Online Terapi Almak İçin: http://www.beyinpsikoloji.com ►Podcastlerim: https://il.ink/Terapinotlari Sosyal medya hesaplarım; ►Instagram: https://www.instagram.com/psikologengin ►Mail: trpntlr@gmail.com ►http://www.beyinpsikoloji.com ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Diğer videolarıma göz atabilirsin; ► Bipolar Bozukluk: https://youtube.com/playlist?list=PL84AQPvMs-zw6vRPzfi7tvuEEbAW-X_GP Kullandığım Ekipmanlar; Kamera: Canon g7 mark 3 Mic: Boya Edit Programı: iMovie #psikolojiktest #psikolog #onlinepsikolog #onlineterapi , kişisel gelişim, psikoloji, psikolog,
Bu yazıyı son güne bırakma, sınava son gece çalışma, rejime bir sonraki pazartesi başlama... Her yaştan insana tanıdık gelecek bir konu; erteleme. Konu ile ilgili kitaplar, videolar hatta özlü sözlerin zenginliğine bakacak olursak insanlık erteleme alışkanlığına hala bir çözüm bulamamış. Stefan Laube (Tauchgurke) - (Dreizehenfaultier (Bradypus infuscatus), Gatunsee, Republik Panama) Ertele-ME Prokrastrinasyon (procrastination) ya da Erteleme; bir hastalıktan çok vücudumuzun dış etkilere verdiği fizyolojik bir yanıttır. Her ne kadar bu duruma bir çok kaynakta hastalık gözüyle bakılmış ve tedavileri sunulmuş olsa da; biz bu yazımızda bu durumu doğal bir şekilde ele alacağız; ve tıpkı vücudumuzun diğer doğal fizyolojik süreçleri gibi bununla da nasıl yaşayacağımızı öğreneceğiz. Erteleme veya prokrastrinasyon; belirli bir süre sonunda tamamlanması gereken bir görevi yapmaktan kaçınmadır. 1 Olumsuz sonuçlar doğurabileceğini bilmesine rağmen kişinin bir işi başlamama ya da tamamlamama süreçlerini kasıtlı olarak yapması olarak da tanımlanabilir.2 Burada önemli bir ayrım yapmakta fayda var; erteleme tembellik ile aynı şekilde değerlendirilmemelidir. Tembellikte kişi yapacağı iş/işler konusunda ve sonuçları karşısında duyarsızdır. Prokrastrinasyon/ Erteleme davranışında ise kişi hem iş/işler konusunda hem de yapmadığı zaman başına gelecekler konusunda tedirgin olsa da, kendini engelleyen görünmez ipler ile bağlıdır. Erteleme Türleri Davranışı 3 grupta ele alabiliriz; Yapmak istmediğimiz ama yapmak zorunda olduğumuz işler Yapmak ile ilgili bir sıkıntı duymayacağımız ama ufak tefek - zaman alıcı işler Kişisel hedeflerimiz ile ilgili ortaya çıkan işler Öncelikle en sık karşılaştığımız ve bize bazen sadece zaman kaybı bazen de kaçış olarak görünen ikici seçenekten başlayalım. Ufak tefek şeyler; bu bazen telefon ya da bilgisayar hafızasındaki gereksiz şeyleri boşaltmak, bazen de bulaşık makinasını ya da çamaşırlığı boşaltmak olabilir. Aslında bedenen ya da ruhen size bir yük olmasa da; o anda yapmanız gereken başka bir şey olduğuna beyniniz sizi ikna edebilir. Ama söz konusu önemli bir konu; bitirilmesi gereken bir ödev, yazılması gereken bir tez, çevrilmesi gereken bir makale ise; işte o zaman bu işler kurtarıcı rolüne bürünür. Bu da bizi ikinci sıklıkla karşılaştığımız ve aslında hayatımızı daha fazla etkileyen ilk gruba getiriyor; yapmak istemediğimiz ama yapmak zorunda olduğumuz şeyler. Burada dikkat edilmesi gereken yapmak istemediğimiz şeyler değil; o şeyi neden yapmak istemediğimiz kısmıdır. Burada konu gerçekten yapmak istemediğimiz şeylerin yanı sıra; yapmak istediğimiz ancak başarısızlık, yetersizlik, ayıplanma vs korkusu ile yapmaktan çekindiğimiz şeyleri de kapsamaktadır. İnsan beyni doğal olarak tehlike olarak gördüğü şeyden sakınacaktır, ancak bunun kendi düşüncelerinden kaynaklandığını bilmediği için etkili bir çözüm üretme yoluna gitmez ve çaresizlik yaşayarak, korkularını kriz boyutlarına taşıyabilir.3 Ta ki teslim tarihi gelene kadar. O zaman korkunun tetiklediği amigdala vücuda hafızasındaki korkuyu hatırlatır; donakalma, kararsızlık, çarpıntı, strese hormonal cevap gibi.4 Bizi normal şartlarda koruması gereken bu mekanizma, plan yapma yetimizi elimizden alarak kronik bir erteleme sürecine doğru iter. Artan stres kişide anksiyete ve düşük stres eşiğine sebep olur, artık kafaya takılmayacak şeylerde bile stres yapmaya başlarız. Amigdala korkuyu işler ve buna paralel olarak, duygusal olayların gelişmiş bellek işlemesinde hipokampus ile koordine çalışmaktadır.4 Son olarak kişisel hedeflerimiz ile ortaya çıkan işler var. Burada asıl sorun belli bir başlangıç ya da bitiş tarihi olmadığı için yabancı bir dil öğrenme, bir enstrüman çalmaya başlama ya da dans kursuna gitme hayali; hep hayal olarak kalmaya devam ediyor. Beyin uzun vadeli düşünme yetisinden fakir olduğu için, sürekli ertelediğimiz hayaller aslında diğer iki gruptan daha fazla hasar veriyor bizlere.
Yaratılışın temeli nedir? Suyun hafızası var mı? Suyun kilidi nedir? Suyun kalbi nasıl yumuşatılır? Suya olumlu ya da olumsuz konuşulunca ne olur? Su, seslerin haline bürünebilir mi? Yeryüzündeki suyun miktarı değişir mi? Suyla cezalandırma nedir? Olumsuz konuşmaların, müziklerin olduğu yerdeki sular içilebilir mi? Suyun geçmiş kodları taşıması ne demek? İçtiğimiz su bizi değiştirebilir mi? Besmele ile içilen su vücutta nasıl açılım yapar? Suyla görü nedir? Hasta insanlar suya neden bakmamalı? Su içmenin şartları var mı? Suyun hafızası tazelenebilir mi? Suya her Kur'an Ayeti okunup içilebilir mi? Suyla iletişime geçmek nasıl olur? Hal ilminde su neden yok? Suyla iletişime geçen insanlar kimler, neden uzak durulmalı? Ve daha fazlası kaydımızda… #synergykendiyas #su #suyunhafızası #yaradılış #suiçmek #besmeleilesuiçmek #halilmi Facebook: https://www.facebook.com/SynergyKendiyas İnstagram: https://instagram.com/synergykendiyas Youtube: https://www.youtube.com/channel/UC_xe-4OhrGjeQkX9dWA96fQ TikTok: https://www.tiktok.com/@synergykendys Yaay: https://yaay.com.tr/SynergyKendiyas Twitter: https://twitter.com/SynergyKendiyas?t=rF3t1yDh7eLgUg_Djh5khQ&s=0
Bu video 16/10/2016. tarihinde yayınlanan " İFTİRALAR, ZULÜMLER VE SON ARZUM" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... “Günahı umursamamak, en büyük günahtır!” Dünya muhabbeti istikametinde bir adım atınca, o bir adım, ikinci adımı atmanın zorlayıcı bir sebebi ve aynı zamanda bir referansıdır. Olumsuz şeylere doğru atılan her adım, ikinci yanlış adıma bir çağrıdır, bir davetiyedir. Bütün mesâvîde, bütün me'âsîde, Hazreti Gazzalî ifadesiyle, bütün “mûbikât”ta ve “mühlikât”ta, bu böyledir. Bir kere yalan söylersin, ağzın alışır, yine söylersin. Bu, Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) bir hadis-i şerifteki mübârek beyanına uygun düşmektedir. Zaten, O'nun beyanına uygun düşmeyen şeyler merdûttur. Allah Rasûlü (aleyhissalâtü vesselam) buyurur ki: “Her günah onu işleyenin kalbinde siyah bir nokta oluşturur, bir leke yapar. Eğer kul, tevbe edip vazgeçer, mağfiret dilenirse, kalbi yine parlar. Fakat tekrar günah işlerse, o lekeler artar, nihayet kalbini ele geçirir. İşte Kur'ân'da yüce Allah'ın zikrettiği “râne” budur: ‘Hayır hayır! Gerçek şu ki, onlar yapageldikleri o kötü işler yüzünden kalblerini is-pas sardı da (ondan dolayı inkâr yaşıyorlar.)' (Mutaffifîn, 83/14)” Evet, “İnsan, bir günah işlediğinde, bir hataya girdiğinde, kalbinde bir leke hâsıl olur.”. O “latife-i Rabbâniye”nin ufkunda bir kararma, bir yönüyle hakâik-i Esmâ'ya ve hakâik-i Sıfât'a nâzır o rasathanede bir küsûf, bir hüsûf yaşanmaya başlar. Hemen insan, istiğfar, tevbe, inâbe ve evbe ile Allah'a teveccüh etmezse, o kararma artar ve kalbi kuşatır. Derecesine göre, bizim gibi ümmîlerinkine “tevbe” deriz. Bir üstte o meseleyi duyarak, kalbi titreyerek, tepeden tırnağa ihtizaz yaşayarak yapanlarınkine de “inâbe” denir. Kur'an-ı Kerim, ona da çok yerde işaret buyuruyor; mesela, şöyle diyor: وَأَنِيبُوا إِلَى رَبِّكُمْ “Rabbinize yönelip derin bir tevbe şuuru içinde O'na gönül verin.” (Zümer Sûresi, 39/54) Onun bir ileri seviyesine ise sofîler “evbe” diyorlar; ona da yine Kur'an-ı Kerim'de “evvâb” tabiriyle işaret ediliyor; mesela, نِعْمَ الْعَبْدُ إِنَّهُ أَوَّابٌ “O ne güzel kuldur! Çünkü o her zaman (Allah'a) rücûdaydı.” (Sâd Sûresi, 38/30, 44) İşte, o türlü mülahazaların üzerine dökülecek -kezzâb mı- hayır kevser gibi bir iksir, o olumsuz şeyleri yıkayacak, kalbi pîr u pâk edecek, aynı zamanda mele-i a'lânın sâkinlerince de imrenilir hâle getirecektir. Hatalar ve günahlar, insanın iradesinden korkmalı, tir tir titremeli; bir harama nazar, bir dilin dudağın o istikamette harekete geçmesi, bir kulağın mesmûât mevzuunda olumsuz şeylere dikkat kesilmesi… İnsan, iradesinin hakkını vererek, o olumsuzlukların ağızlarına “istiğfar” ile, “tevbe” ile, “inâbe” ile, “evbe” ile bir tokat indirmeli. Günah, otağını sizin kalbinizin bir yanına kurmak istediğinde, korka korka kurmalı; “Hemen arkadan istiğfar gelirse, her şeyi silip süpürüp götürecek ve bir kere de ben bu adamı aldatamayacağım artık!..” demeli. Günah/hata, tir tir titremeli, hakiki mü'minde.
Bu podcastte iletişim dünyasına dair yepyeni konuları ele alıyor, eskileri de yeniden hatırlıyoruz. Yaşar Üniversitesi'nden Haber Editörü Melis Karakuzulu ve Radyo Program Yapımcısı Mert Omay'ın sunumuyla Asri Zamanlar sizlerle... Bu bölümde dijital medya aracılığıyla maruz kaldığımız olumsuz içerikleri ve bunların hayatlarımıza ve psikolojimize etkilerini tartıştık. Aynı zamanda bu etkilerden nasıl korunabileceğimize dair "Dijital Minimalizm" kitabı çerçevesinde tavsiyelerde bulunduk. radyu.yasar.edu.tr
Olumsuz düşünceler... Sizin eviniz yok mu, hep aklımdasınız da? Bu bölümde odtü'den neredeyse atılacak olmamı, Harry Potter'ın ruh emicilerini, aklımıza girince çıkmak bilmeyen o negatif düşünceleri konuşuyoruz dostlarım. Biraz pozitif basalım bünyeye hadi, sizi çok seviyorum!!
Bu video 12/03/2017 tarihinde yayınlanan "İDEAL DÜNYANIN HAK ÜÇGENİ" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Nasıl iseniz, öyle idare edilirsiniz; zira her şeyin kaymağı kendi cinsinden olur, tabanında ne varsa tavanına da o vurur. İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem) buyuruyor: Olumsuz tabloyu oluşturan, eşrâra, mülûke değinmeden önce, ideal bir dünyadan bahsederken, şöyle buyuruyor: “Şayet sizin idarecileriniz en hayırlılarınız, zenginleriniz en cömertleriniz ve işleriniz de kendi aranızdaki istişarenin (ortak aklın) neticesi ise, o zaman sizin için yerin üstü altından hayırlıdır.” Evet, başınızdaki insanlar; valileriniz, vekilleriniz, nâzırlarınız (bakanlarınız), serkârlarınız, başbakanlarınız, reis-i cumhurlarınız; bunlar, sizin en hayırlılarınız ise şayet… Hayırlı insanlar ise… “Hayırlı insan” demek, şer yapmayan insan demektir. Her tavır ve davranışından hayır akan insan demektir. Hayır bulutu gibi sürekli, sağanak sağanak tebaalarının başlarına rahmet yağdıran insanlar demektir. Yağmura da “rahmet” deniyor ya!.. İdarecileriniz إِذَا كَانَ أُمَرَاؤُكُمْ خِيَارَكُمْ “Sizin hayırlılarınız olursa…” Burada antrparantez: كَمَا تَكُونُوا يُوَلَّى عَلَيْكُمْ “Nasıl iseniz, öyle idare edilirsiniz!” buyuruyor Rasûl-ü Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz. Zemin, blokaj, nasıl ise, onun üzerine kurulacak bina da ona göre olur!.. Taban belirler o “ümerâ”yı. Onun için كَمَا تَكُونُوا يُوَلَّى عَلَيْكُمْ “Nasıl iseniz, öyle idare edilirsiniz!” buyuruyor Söz Sultanı (sallallâhu aleyhi ve sellem). Evet, bir kere daha diyelim: كَلاَمُ سَيِّدِ الْبَشَرِ، سَيِّدُ كَلاَمِ الْبَشَرِ “İnsanlığın Efendisi'nin sözleri, sözlerin efendisidir.” İdarecileriniz sizin en hayırlılarınız olurlarsa… إِذَا كَانَ أُمَرَاؤُكُمْ خِيَارَكُمْ Sizin için ölüp ölüp dirilen.. yaşatma duygusuyla oturup-kalkan.. sizin yaşamanızı, mesut olmanızı sağlayan.. enbiyâ-ı ızâm gibi, Ebû Bekr u Ömer u Osman u Ali gibi, kendileri için yaşamayı üç adım, dört adım, beş adım geride bırakan.. başkalarının yaşaması adına o kadar önde koşturan… Öyle hayırlı olurlarsa… “Hüküm”, diğer iki maddenin sonunda geliyor. “Cömert mümin Allah'a, Cennet'e ve insanlara yakın, Cehennem'e ise uzaktır.” İkinci olarak; وَأَغْنِيَاؤُكُمْ أَسْخِيَاؤَكُمْ “Zenginleriniz de en cömertleriniz olurlarsa…” “Cevâd”, Cenâb-ı Hakk'ın Esmâ-i Hüsnâ'sından bir isim; o ismi temsil ederlerse.. îsâr ruhuyla hareket ederlerse.. o mevzuda da -bir yönüyle- yedirmeyi, yemeye tercih ederlerse.. görüp-gözetmeyi, görülüp-gözetilmeye tercih ederlerse.. bakıp-görmeyi, bakılıp-görülmeye tercih ederlerse… وَأَغْنِيَاؤُكُمْ أَسْخِيَاؤَكُمْ “Zenginleriniz de, sahîy olurlarsa!” Cömert, civanmert… Îsâr'a kadar yolu var; başkalarını kendi nefsine tercih etmeye kadar; yemede, içmede, yaşamada… وَأَغْنِيَاؤُكُمْ أَسْخِيَاؤَكُمْ “Zenginler de, olabildiğine cömerttirler.” “Cevâd”, bildiğimiz Esmâ-i İlâhî içinde yok fakat başkalarının kullandığı “Cevvâd” (mübâlağa kipi); “çok cömert”, Allah (celle celâluhu). “İlahî ahlak ile ahlaklanın”; تَخَلَّقُوا بِأَخْلاَقِ اللهِ “Allah'ım! Sen ne kadar cömertsin! Lütf-i İlahîn ile, rahmetinin vüs'ati ile, fazlının enginliği ile, istemeden insanlara veriyorsun: Sen, bana o ruhu ver, insanlar istemeden ben, her şeyimi onlar için saçayım, savurayım, geçtikleri yollara dökeyim. Kimin döktüğünü bilmeden, dererek, toplayarak gidecekleri yere gitsinler!” Böyle bir cömertlik, böyle bir civanmertlik, böyle bir îsâr ruhu…
Olumsuz otomatik düşünceler sizi bir kısır döngüye hapsedebilir ve olumsuz duyguları pekiştirebilir. Bu podcastte öncelikle olumsuz otomatik düşüncelerin ne olduğunu […]
Business Channel Tv'de yayınlanan SERTAN KIRÇO ile VİZYON programına HASAN HÜSEYİN KIRMIZI TOPRAK konuk oldu. ❓ Mali müşavirlikte hedefiniz nedir? ❓3568 sayılı kanunun olumsuz tarafı nedir? ❓ Mali tatil ile ilgili uzman görüşler neler? #businesschannel #news #trend
Bu bölümde olumsuz zihinsel düşüncelerimizi nasıl kontrol edip yeniden yapılandırabiliriz bu konu hakkında konuştum. iyi seyirler - - ►Bana Destek ve abone olmak için: https://bit.ly/3qbve7B ►Online Terapi Almak İçin: http://www.beyinpsikoloji.com ►Podcastlerim: https://il.ink/Terapinotlari Sosyal medya hesaplarım; ►Instagram: https://www.instagram.com/psikologengin ►Mail: trpntlr@gmail.com ►http://www.beyinpsikoloji.com ----------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Diğer videolarıma göz atabilirsin; ► Bipolar Bozukluk: https://youtube.com/playlist?list=PL84AQPvMs-zw6vRPzfi7tvuEEbAW-X_GP Kullandığım Ekipmanlar; Kamera: Canon g7 mark 3 Mic: Boya Edit Programı: iMovie #olumsuzdüşünce #negatifdüşünce #psikolog #onlinepsikolog #onlineterapi , kişisel gelişim, psikoloji, psikolog,
Metaverse. Geleceğe dair bir vizyon… İnternetin evriminde bir sonraki büyük adım… Peki metaverse'ün çevreye olumlu ve olumsuz etkileri neler? Gelin birlikte öğrenelim.
Terapiye gittiğimizde her şey hemen yoluna mı giriyor? Terapide hangi duygular ve düşünceler ortaya çıkabiliyor? Birçoğumuzun zihninde terapi sürecinin işleyişine dair belli beklentiler var. Peki bu beklentiler ne kadar gerçekçi? Bu bölümde Psikolog İdil Salih terapi sürecinde bizi zorlayan, kimi zaman duraklatan ve olumlu etkileyen durumlardan bahsediyor. Sizin de zihninizde bu sürece dair sorular varsa buyrun yayına! Bölüm akışı: (0:56) Terapiye devam etmeye karar vermek (2:12) Bazı deneyimlerin bizi ne kadar etkilediğini anlatırken fark ediyoruz (3:12) Olumsuz deneyimleri konuşmak (4:27) Online terapide bizi neler bekliyor? (Online terapi için: Hiwell ) (5:56) Seans sonrası yaşanan duygusal değişimler (8:18) Terapi süreci farklı hisleri açığa çıkarıyor (10:37) Terapistle kurulan ilişki (12:46) Kendimize anlama çabamızı güçlendiriyor -- Sesi düzenleyen: Çağrı Küpeli Kapak Tasarım: Umut Ekin Çil Website: www.yakiniliskiler.com Instagram: www.instagram.com/yakiniliskiler Facebook: www.facebook.com/yakiniliskiler Twitter: www.twitter.com/yakin_iliskiler Linkedin: https://www.linkedin.com/company/yaki... Görsel: John Bokor - A Place Like Home
Marksist.org yazarlarından Faruk Sevim, güncel sınıf mücadelelerini ve işçilerin taleplerini anlatıyor. - Enflasyon maaşları eritti: Asgari ücretli bin 133 lira kaybetti. - Enflasyon en önemli adaletsizlik mekanizması. - İşsizlik ve yoksulluk kronik hale geldi. - Olumsuz gidişi ancak işçi sınıfı durdurabilir. - Asgari ücret 8 bin lira olsun, her ay zam yapılsın. - Sağlık işçileri işçi sınıfına yolu gösteriyor. - Sendikalarda örgütlenmeye devam edeceğiz.
''6 Dakikada Gündem'' ile aktardığımız 9 Mart 2022 gündem haberleri sizlerle. İyi dinlemeler. Metin Yazarı: Beyza Doğan / Seslendirme: Eren Berke Yörük Instagram Twitter podcastbpt.com
''6 Dakikada Gündem'' ile aktardığımız 23 Ocak 2022 gündem haberleri sizlerle. İyi dinlemeler. Seslendirme: Can Demirci/ Metin Yazarı: Beyza Doğan Instagram Twitter podcastbpt.com
''6 Dakikada Gündem'' ile aktardığımız 18 Ocak 2022 gündem haberleri sizlerle. İyi dinlemeler. Seslendirme: Eren Berke Yörük/ Metin Yazarı: Beyza Doğan Instagram Twitter podcastbpt.com
Ülkemiz için önemli bir element olan borun bitki biyoçeşitliliği üzerine toksik etkilerini ve sellerin bitki biyoçeşitliliği üzerine etkilerini konuşuyoruz. Dünya bor rezervlerinin %73'üne sahip olan Türkiye'de bor biyoçeşitliliğe olumsuz etki yapıyor mu? Seller, su baskınları bitkileri nasıl etkiliyor? Bu soruları konuklarım, Hacettepe Üniversitesi, Fen Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Botanik Anabilim Dalı yüksek lisans öğrencilerinden Seda Yirmibeş, Efe Dallı ve Ömer Salihi ile cevaplıyoruz.
Top Yalan Söylemez'in beşinci bölümünde Uğur Ozan Sulak, Ahmet Çakı ve Yiğiter Uluğ, üst üste mağlubiyetler alan Fenerbahçe Beko'daki problemleri tespit etmeye çalışıyor ve temsilcimizin play-off ihtimalini değerlendiriyorlar. Ciddi sakatlıklara rağmen bir kazanma formülü bulan Anadolu Efes'i yorumlarken, Ergin Ataman'ın lider karakterine ve son dönemde Adrien Moerman ve Chris Singleton'ın artan katkılarına değiniyoruz. Bu bölümde, Twitter üzerinden yolladığınız sorulara da yanıt arıyoruz. (01:15) Fenerbahçe Beko (24:30) Anadolu Efes (38:15) Dinleyici soruları
Bu meditasyon, sizi sınırlayan, kısıtlayan, ilerlemenizi engelleyen zihinsel programlarınızı ve negatif inanç kalıplarınızdan özgürleşip, yerlerini pozitif inançlarla değiştirebiliceğiniz, zihninizi dönüştürebileceğiniz bir çalışma...Şifa olsun