POPULARITY
Categories
*Bu bölüm Hiwell hakkında reklam içerir. Leopar desenli bir beyzbol şapkasından aldığım hayat dersi, kafede kendi kendine konuşan bir anneden öğrendiklerim ve mutlu olmak için "küçük şeylerden mutsuz olmamız gerektiği" teorim bu bölümde. Hiwell'de ilk seansınız aşağıdaki kodla sadece 599 TL!Kod: merdiven599Hiwell'den faydalanmak için tıklayın.
Muhterem Ömer Öztürk anlatıyor: “Avrupalı'nın demokrat ve insan haklarına saygılı olduğuna dair senelerdir çok büyük propaganda yapıyorlar. Avrupalı, hâkimiyet sahasına tecavüz etmediğin müddetçe demokrat görünür. Hele bir onların hâkimiyet sahasına girmeğe teşebbüs edin de o zaman görün demokrasiyi, özgürlüğü… Biz lise üçüncü sınıftayken (Galatasaray Lisesi) bir gün derste Fransız edebiyatı hocası şöyle demişti: “Biz 16. asırda Türkleri, Osmanlıları aydan gelmiş adamlar zannederdik.” Ben parmak kaldırdım.Bizim okulda böyle şeyler serbestti. Fikir münakaşası yapılırdı. Elimi kaldırınca hoşlanmadı ama ne diyeceğimi de merak ettiği için: “Buyurun” dedi. Bunun üzerine şu tarihi bilgiyi naklettim ve sordum: “Fransa kralı Fransuva, 1525'te Şarlken'e esir düşmüştü. Avrupa devletleri ne yaptılarsa onu esaretten kurtaramamışlardı. En sonunda sizin kralınız Fransuva'nın annesi ve Fransız sarayı, krallarının esaretten kurtarılması için Kanuni Sultan Süleyman'dan yardım istemişti. Peki Kral Fransuva'nın annesi oğlunun kurtarılması için nereye müracaat etmişti? “Ay”a mı müracaat etmişti, yoksa Osmanlı sultanına, İstanbul'a mı müracaat etmişti?” “Sen zaten her zaman mevzu dışına çıkarsın” dedi. “Sizinki mevzu dışı olmuyor da neden benimki mevzu dışı oluyor? Siz dediniz ki biz Osmanlı'yı uzaydan gelmiş bilirdik, ben de sizin kralınızın annesinin Osmanlı'ya müracaatını sordum.Aya mı müracaatını yapmış, yoksa İstanbul'a mı, cevabını verin bunun. Burada mevzunun dışına çıkacak bir durum yok.” dedim. “Peki, söylediğiniz anlaşıldı. Buyurun yerinize oturabilirsiniz” dedi. Dışarıdan bakıldığında modern ve demokrat görünürler; ama gerçekte bunların hepsi masal. Kendi hâkimiyet sahalarına dokununca ne demokrasi tanırlar ne de insan hakları!”(Misvâk Neşriyat, Ömer Öztürk'ün Hayatı ve Hatıraları)
Resûl-i Ekrem (s.a.v.) hayatında nasıl ziyaret edilirdi ise ölümünde de aynı hürmetle ziyaret edilir. Hayatta olsa kendisine ne kadar yaklaşman icab ediyorsa, türbesine de o kadar yaklaş. Fazla sokulma. Hayatında iken huzurunda takınacağın edep ve terbiyeyi türbesinde de aynı şekilde muhafaza et. Duvarlara ve parmaklıklara sarılma, onları öpme. Zira bu gibi el etek öpmeler, duvar ve demire sarılmalar, yahudi ve nasrâni âdetidir. Bilmiş ol ki, O seni ve senin hâlini bilir. Getirmiş olduğun salat-ü selâm kendisine duyurulur.Cism-i şerifinin orada medfun bulunduğunu ve Allâh katındaki yüce mevkiini düşün. Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'den rivayet edilen bir hadiste: “Allâhü Teâlâ'nın kabrine bir melek müvekkel ettiğini ve getirilen salatü selâmı kendisine tebliğ ettiğini” haber vermiştir. Bu hadis kabrinin başında bulunmayıp dünyanın herhangi bir köşesinde bulunan müslümanın getirdiği salavat hakkındadır. O'na olan aşk ve şevkinden, memleketinden ayrılıp uzak mesafeleri katederek türbesinin başına gelenlerin salavatlarını öncelikle duyar. Sonra minberinin yanına gel ve Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in minberde Allâhü Teâlâ'ya ibâdeti teşvik eder şekilde hutbe irad etmekte olduğunu, muhacir ve ensarın, gözlerini oraya çevirerek dikkatle hutbeyi takip ettiklerini düşün ve kıyamet gününde Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'den ayrı kalmamayı, Allâhü Teâlâ'dan dile. İşte hacda kalbin vazifesi bunlardır.(İmâm Gazâlî, İhyâu Ulûmiddîn, c.3, s.768)
Yetkililer, bu haftaki Sidney Tekne Fuarı'nı tekne gezintisinin ve kaya balıkçılığının tehlikelerini gözler önüne sermek için kullanıyor. Bunlarin sadece biraz özen göstererek azaltılabilecek tehlikeler olduğu belirtiliyor.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra emperyalist ülkelerin hâkimiyetine karşı mağrip ülkelerinden Endonezya'ya kadara uzanan bir coğrafyada bağımsızlık mücadeleleri yoğunlaşmıştı. Bunlar arasında Cezayir gibi çok ağır bedeller ödeyen ülkeler vardır. Batı karşısında Asya veya Afrika gibi genelleştirici ifadelerin belirli bir karşılığı olsa da kurtuluş hareketlerine verilen destekler çok sınırlıydı. Bunun birçok sebebi vardır fakat asıl olarak II. Dünya Savaşı sonrasının ayırıcı vasfı gereğince bağımsızlık savaşları yalnız kalmaya mahkûmdu.
İş hayatında belirsizlikten kaçmak mümkün değil: ekonomik dalgalanmalar, iş güvencesi kaygısı, değişen liderlik tarzları… Peki bu belirsizlikle nasıl başa çıkabiliriz? Bu bölümde iş dünyasında belirsizliği yönetmenin yollarını konuşuyoruz.Belirsizliğin neden bu kadar zorlayıcı olduğunu,Kaygı ve stresle baş etmenin kanıtlanmış yöntemlerini,Modern psikologların belirsizlik hakkındaki önerilerini keşfedeceksin.Marcus Aurelius'un dediği gibi: ‘Hayatımız, düşündüklerimizin rengini alır.' Belirsizlikle yaşamayı öğrenmek, kariyerinde daha esnek, güçlü ve huzurlu olmanın anahtarıdır.
Yeni sezondan herkese merhaba! Hayatımızda bazen kendimizi durdurulamaz hissederiz; “prime dönemimizdeyizdir” adeta. Başarı üstüne başarı gelir ve yapabileceklerimize dair inancımız […]
Devasa bir değişimin karmaşasını yaşıyoruz Bilge Baykuşlar. Her şey değişirken, çok sayıda bitiş bir sürü yeni başlangıçla yer değiştiriyor ve biz bunları bazen görüyoruz, bazen görmüyoruz. Zihnimiz bitene odaklanmaya daha yatkın, dolayısıyla başlangıçları fark etmediğimiz zaman çok oluyor. Bu hafta sonu çok güçlü ve sürprizlerle dolu bir tutulma koridoruna adım atıyoruz. Gündelik hayatımızda ise yavaş yavaş yaz aylarının sıcağından çıkmaya ve okula, işe, şehre dönüşe hazırlanıyoruz. Hayat ne olursa olsun devam ediyor. Bütün bunlar olurken Ann Albers ve Meleklerin mesajları ve bakış açıları birer tatlı vaha, serinleten ve yumuşatan birer merhem gibi geliyor. Bugün birlikte bitenlere, başlayanlara ve her zaman kalıcı olanlara bakalım...Sezon 3 Bölüm 139Dinlemek yerine okumak ya da enerjisi mesaja uygun, özenle seçilmiş görselleri görmek, bahsedilen bağlantılara ulaşmak için https://moralev.com/Meditasyonlar, yöntemler ve zamansız makaleler için https://moralev.com/Mor Alev'i Instagram'dan takip etmek için: @moralev1111
19. yüzyıl sonunda otomobilin şehir hayatına girişi, gazete haberleri ve bazı kimselerin görüşleri...
Bu bölümde, hayatınızda kalıcı değişimler yaratmanın en etkili yollarından biri olan 21 Gün Kuralını ele alıyoruz. Alışkanlıkların nasıl şekillendiğini, neden 21 günün kritik olduğunu ve bu süreçte zihinsel, fiziksel ve duygusal bir reset atabilmek için kişiye özel bir program nasıl oluşturulabileceğini paylaşıyorum.Eğer siz de hayatınızda yeni bir başlangıç yapmak, kötü alışkanlıklarınızı geride bırakmak ve daha sağlıklı bir rutin kurmak istiyorsanız, bu bölüm tam size göre! Bu bölüm, kaçırmak istemeyeceğin ve sevdiklerinle mutlaka paylaşmak isteyeceğin bir bölüm olacak.WELL PLANNER SATIŞTA: https://www.trainofthoughts.co/product-page/well-plannerInstagram Hesabı: @trainoofthoughtÇekim Yasası Meditasyonu;https://podcasts.apple.com/us/podcast/train-of-thought-d%C3%BC%C5%9F%C3%BCnce-treni/id1615237666?i=1000659093095#Manifest #ÇekimYasası #Enerji #Bilinçaltı #İlham
19. yüzyıl sonunda otomobilin şehir hayatına girişi, gazete haberleri ve bazı kimselerin görüşleri...
“Ben sana denize açılma demiyorum; açılacak olursan tufana bile katlan diyorum.” Ekonomiye dair hikâyeler de artık böyle… Dün dış güçler ve jeopolitik fırtınalar konuşulurken, bugün gündem daha çok içsel, yapısal ve yönetsel faktörlerle şekilleniyor. Areda Survey Sosyometre Temmuz 2025 sayısı, kamuoyunun ekonomik krizlere dair değerlendirmelerinde bu dönüşümü net biçimde ortaya koyuyor; plansızlık, hatalı ekonomi politikaları ve kurumsal yetersizlikler gibi nedenler, artık jeopolitik açıklamaların önüne geçmiş durumda. Bu eğilim, vatandaşın sorunlara daha rasyonel yaklaşmaya ve politika tercihlerini sorgulamaya başladığını gösteriyor. Rapor, ekonomik durumun toplumsal etkilerinin yanı sıra vatandaşların ekonomi politiğe ilişkin algı, eleştiri ve beklentilerini de sosyolojik bir bakışla değerlendiriyor.
Send us a textSchedule an Rx AssessmentSubscribe to Master The MarginTechnology, retaining talent, filling needs in your community. We cover it all and more in this sit down with Dr. Hashim Zaibak, PharmD, Founder and CEO of Hayat Pharmacy.In this episode of The Bottom Line Pharmacy Podcast, Scotty Sykes, CPA, CFP®, and Bonnie Bond, CPA, sit down with Hashim Zaibak, PharmD, to discuss:- The future of AI in pharmacy- Why communication is the most underrated hiring skill- The hidden impact of pharmacy deserts on urban communities- And more!More About Our Guest: Hashim Zaibak is the Founder and CEO of Hayat Pharmacy, an independent pharmacy with over 20 locations serving the Milwaukee area. Dr. Zaibak started his career as a pharmacist in 1999 after graduating from the University of Illinois‐Chicago. With over fifteen years of experience, he has seen the industry from multiple vantage points. Aside from Hashim's experience, he is well known as a helpful educated medical counselor. He dedicates time to giving health education presentations and teaching patients proper medication administration. Dr. Zaibak has over six years of experience as a Clinical Instructor to help train pharmacy students from six pharmacy schools in the Wisconsin and Illinois area (Concordia University, Rosalind Franklin University, University of Wisconsin, University of Illinois, Midwestern University, and MCW School of Pharmacy). As recognition of Hashim's excellent service to the community, he was named the 2014 Pharmacist of the Year by Pharmacy Development Services and Health Mart's 2014 Pharmacy of the Year. Connect with Hashim Zaibak and Hayat Rx below: Hashim Zaibak LinkedInHayat Pharmacy WebsiteHayat Pharmacy FacebookHayat Pharmacy InstagramHayat Pharmacy LinkedIn Hayat Pharmacy TwitterStay connected with us:FacebookTwitterLinkedInScotty Sykes – CPA, CFP LinkedInScotty Sykes – CPA, CFP TwitterMore Resources on these Topics:Podcast – The One Big, Beautiful BillPodcast - Momentum on the Hill: Protecting Independent Pharmacies Through AdvocacyPodcast - Building a Super Culture in Your Pharmacy
29. yaş günüme özel kaydettiğim bu bölümde hayatın bana öğrettiği dersleri sizlerle paylaşıyorum. Şimdiden keyifli dinlemeler :)Makale: https://tommonte.com/the-7-year-cycles-of-life/Mindfulness koçluğu için: https://docs.google.com/forms/d/e/1FAIpQLSegX75qHK3opuavI7kO8fsvVIaZjB6jxgiBkjTxhIdM8qu_QA/viewform?usp=sharing&ouid=112314129287768021996Podcast danışmanlığı almak için: https://www.shopier.com/32981019İlham Postası bültenine ücretsiz kayıt ol: https://open.substack.com/pub/genelsesler?r=jttw9&utm_medium=iosBeni Instagramdan takip edin: https://www.instagram.com/genelseslerpodcast/Bana yazın: info@genelsesler.com
Hayat bir armağandır ,huzuruda kederide vardır Masalımız diyanet yayınlarından, yazan Kudret Ayşe Yılmaz , resimleyen Elif Yemenici .
Hayat bir armağandır ,huzuruda kederide vardır Masalımız diyanet yayınlarından, yazan Kudret Ayşe Yılmaz , resimleyen Elif Yemenici .
Bastığınız bir ceket askıdan kurtulur ve düşer ya bazen, işte her şey biraz böyledir. Her yeri donatabileceğinizi sandığınız bir duygu, günün sonunda elinizde kalır, solgun, kırık. Her şeyi anlatabileceğinizi sanarak girersiniz söze, sonra siz onları çağırdıkça kelimeler kaçar olur zihninizden. Güzel bir hayal kurarsınız ama o sizi kurmaz.
Denge Arayışı – 20'li Yaşlarda İş ve Özel Hayat Dengesi Üzerine20'li yaşlarında mısın ve iş-özel hayat dengesini kurmakta zorlanıyor musun? Yalnız değilsin.Denge Arayışı, genç yetişkinliğin en karmaşık döneminde; kariyer baskısı, sosyal ilişkiler, kişisel gelişim ve tükenmişlik arasında sıkışıp kalan herkes için bir rehber olmayı hedefliyor.Her bölümde;İş hayatı ve özel yaşam dengesini nasıl kurabileceğini,Tükenmişlik sendromuyla nasıl başa çıkabileceğini,“Her şeye yetişme” baskısının nasıl yönetileceğini,Felsefi bakış açılarıyla hayatta dengeyi nasıl anlamlandırabileceğini konuşuyoruz.Kimi zaman kişisel deneyimler, kimi zaman uzman görüşleri ve ilham verici alıntılarla bu yolculukta sana eşlik ediyorum.Eğer sen de iş hayatında kaybolmadan kendine zaman ayırmak, hayır demeyi öğrenmek ve yaşamına denge getirmekistiyorsan, bu podcast senin için.
Hız çağında anılarımıza bile yetişemezken, telaşla geçen günlerin arasında kaybettiğimiz o derin, dolu, tatmin edici hayat deneyimini yeniden keşfetmek için...“Yavaşlamak” bir lüks değil, bir ihtiyaç olabilir mi? Peki yavaşlamak daha derinleşen bağlar kurmayı, daha etkili ilişkileri, daha verimli olmayı sağlar mı? Bugün neden birçok insan "slow living"i konuşuyor? Neden tatiller bile bir yarış gibi geçiyor, sohbetler yüzeysel kalıyor, ilişkiler hızla tüketiliyor? Hızlanırken kaçırdıklarımızı yeniden kazanmak için yavaşlamaya ihtiyacımız var. Hayatı doyasıya yaşarken deneyimlerini ayrıcalıklı hâle getirmek için Wings seni bekliyor.Sen de Akbank Mobil'den hemen Wings'e başvurabilirsin---Bölüm akışı:(00:00) meraklı sorular(02:10) Hızlandık, hızlandırıldık(03:50) Yavaş Yaşamak - Slow living nedir?(04:50) Slow Food vs. Fast Food(05:56) Sütçü kızın hikayesi(07:00) Sen de Akbank Mobil'den hemen Wings'e başvurabilirsin(10:20) Hız çağında anı yaratamamak(12:20) Zen ustası ve çay servisi(13:25) Slow living'i nasıl yapabiliriz?--Hayatı doyasıya yaşarken deneyimlerini ayrıcalıklı hâle getirmek için Wings seni bekliyor.Sen de Akbank Mobil'den hemen Wings'e başvurabilirsin.* Bu bölüm Wings hakkında reklam içerir.
Hayat pahalılığının geldiği nokta, bizi giderek tasarruf potansiyeli düşük ama ihtiyat davranışı yüksek bir gruba dönüştürüyor. Artık mesele tasarruf etmek istememek değil; edebileceğine dair inancını yitirmiş bir toplum haline geliyoruz. Faiz ve enflasyon ikilisinin yarattığı yapısal ekonomik kırılganlıklar, bireyleri yalnızca bütçesel değil, psikolojik olarak da yıpratıyor. 2025 yılı Mayıs ayında yayımlanan Areda Survey Sosyometre sonuçlarına göre, toplumun yalnızca %11,8'i önümüzdeki 12 ay içinde tasarruf yapabileceğini düşünürken, %34,5'i hiçbir şekilde tasarruf yapamayacağını belirtiyor. Vatandaşın büyük çoğunluğunun tasarruf kapasitesinin düşük olduğunu; buna rağmen ekonomik belirsizliklere karşı hâlâ güçlü bir ihtiyat refleksini koruduğunu biliyoruz. Yani “kenarda bir şeyler olmalı” hissi hâlâ var, fakat artık o “kenarın” neresi olduğunu bile kestiremiyoruz.
“Kaderin Sırrı” Mevlana Hüdavendigar derki;Kadere olan rızam, yazana olan sevdamdandır. Ne yaşıyorsak, neye katlanıyorsak, hatta ne yaşamıyorsak vardır bir bildiği. Hoş geldin sevgili dostum. Ben Hasan Basri Budak.Hayat, bazen bizi anlayamadığımız yollardan geçirir. Sanki yolumuzu kaybetmişiz gibi. Sanki bu olanlar bize değil, bir başkasına aitmiş gibi gelir. Ama sonra bir an olur gelir, geriye dönüp baktığımızda, hepsinin yerli yerinde olduğunu fark ederiz. Belki de bugün yaşadığımız her şey, yarın anlayacağımız bir hakikatin tohumudur. İşte bu bölümde sıkıntıdan huzura, fırtınadan teslimiyete uzanan bir gönül halini konuşacağız ve buna eşlik edecek kıssa gemideki bir kölenin, denizle imtihanı. Keyifli dinlemeler…Become a supporter of this podcast: https://www.spreaker.com/podcast/hasan-basri-budak-ile-kendine-gel--5728974/support.
Nasıl gideceksin, diye soranlara kızmıştım. Ne demek nasıl gideceksin! Bal kabağı ile değil herhâlde. İstanbul'dan Van'a uçuş. Van'dan Hakkâri'ye karayolu. Soranların bir bildiği varmış oysa. Tayinimin çıktığı gün Ağrılı Dr. İhsan, hısmımız olur, diyerek Hakkâri'de beyaz eşya ticareti ile uğraşan Mehmet Amca'nın telefon numarasını vermiş, ben kendisi ile konuştum, seni karşılayacak, yerleşmen için gerekenleri yapacak, demişti. Dr. İhsan öyle dediyse öyle olacaktır. Alternatif üretmeye gerek yoktur. Ya da onun çözümlerini yöntemlerini reddetmeye.
Hayatının sonlarına yaklaşan birçok kişi için üzerine düşünmeleri gereken konulardan biri de organ bağışçısı olup olmamak. Avustralya Organ ve Doku Otoritesi, çok kültürlü toplumların üyelerini, hayat kurtarmaya yardımcı olmak için bu seçeneği değerlendirmeye çağırıyor. DonateLife Haftası da farkındalığı artırmak için düzenlenen bir etkinlik.
Hayal ettiğimiz türden başka bir hayat nasıl mümkün kılınır? Hangi istekler gerçekten bize ait? Hayatı şimdiden o ollmak istediğimiz kişi gibi yaşamayı deneyebilir miyiz? Joe Dispenza - Kendiniz Olma Alışkanlığını Kırmak Bana ulaşın @gizemdemirel
Bu bölümde Prof. Dr. Emre Alkin ile “Üniversite Hayatı İşe Ne Kadar Hazırlar?” sorusunun izini sürüyoruz!Diploma işe girmeye yeter mi? Üniversitede öğrendiğimiz bilgiler iş hayatında ne kadar geçerli? Akademi ve iş dünyası neden bu kadar kopuk? Emre Hoca ile iş dünyasına adım atmak isteyen gençlere yol gösterecek bir sohbet gerçekleştirdik.
TITEL-LANG Neslihan Arol, İstanbul'dan Berlin'e uzanan ilham verici bir sanat yolculuğuna sahip. Kimya mühendisliği eğitimini feminist tiyatro ve komedi üzerine yaptığı akademik çalışmalarla harmanlayarak sanat dünyasında kendine özgü bir yer edindi. Arol, son olarak "Açık Kapılar Ardında" filmiyle Altın Koza Film Festivali'nde büyük beğeni topladı. COSMO Türkçe'de, sanatçının çok yönlü kariyerine, Almanya'daki yaşamına ve sanatsal üretim süreçlerine derinlemesine bir bakış atıyoruz. Boğaziçi'nden Berlin'e uzanan bu serüvende, Neslihan Arol, sanat anlayışı, projeleri ve geleceğe dair hayalleri ile ilgili sunucumuza Aydın Işık'ın sorularını yanıtladı. Söyleşi bu linkte: Von Aydın Işık und Serap Doğan.
*Bu bölüm Hiwell hakkında reklam içerir. Sevgili Sen,Evet sen. Bu mektup senin için. Bir ay önce 39 oldum ve bugün, bunun farkına vararak masamın başına oturdum. Hayat denen bu tuhaf yolculukta öğrendiklerimi sana anlatmak istiyorum. Hazırsan, başlıyorum.Hiwell'den faydalanmak için tıklayın.Hiwell'de ilk seansınız aşağıdaki kodla sadece 299 TL!Kod: merdiven299Daha önce seans satın almış ve yeniden almak isteyenler için indirim kodu: 15merdivenBölüm sonu şarkısı: The Metdown - Better Dayshttps://www.youtube.com/watch?v=KgP41Ei8nqghttps://open.spotify.com/track/6JqCM3lNhG9cOwl2APrYTv
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bugünün temposu kimseye nefes aldırmıyor. Her şey hızla değişiyor, yetişmemiz gereken işler, mesajlar, hedefler bitmiyor. Ama bazıları bu hıza direnmeyi seçiyor. Yavaş yaşam gerçekten mümkün mü? Yavaşlamak bir lüks mü, yoksa ihtiyaç mı? Bu bölümde Emin ve Emine hızlı yaşam kültürünü, dijital dünyayı, kıyas baskısını ve sadeleşmenin yollarını konuşuyoruz. Belki de hayatın ritmini yeniden bulmanın zamanı gelmiştir. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro 1- Emin: [0:00] Sabah gözümüzü açar açmaz başlayan o koşuşturma. Mesajlar, toplantılar, sorumluluklar, yapılacaklar listeleri, hayaller... Üstüne üstlük her şeyin arasında durmak suç gibi hissettiriyor. Ne zaman gerçekten nefes aldık? Ne zaman hiçbir şey yapmadan sadece var olmanın tadını çıkardık? Bu bölümde yavaş yaşam kavramını konuşacağız. Bu hız çağında yavaşlamak mümkün mü? Yavaş yaşamak tembellik mi? Yoksa bilinçli bir tercih mi? Ve asıl soru, bu kadar koştururken nereye gidiyoruz? Eğer siz de zamanın nasıl geçtiğini anlamadan günleri tüketiyorsanız, belki bu bölüm size biraz durmak, düşünmek ve kendi ritminizi hatırlamak için bir fırsat sunabilir. Hazırsanız önce derin bir nefes alalım. Çünkü bu kez acelemiz yok. O zaman başlayalım. 1- Emin: [1:06] Nasılsın Emine abla? Nereye yetişmeye çalışıyoruz? 2- Emine: [1:07] İyiyim Emin. Konuşmanı dinledikten sonra daha iyi oldum. Sanki böyle bir meditasyona başlayacakmışız gibi hissettim. İyi geldi söylediklerin. Sen nasılsın? 1- Emin: [1:17] Ben de iyiyim. Bugün acelemiz yok. Sakin ve rahat bir bölüm çekeceğiz beraber. Biraz hayatın koşuşturmacasından uzaklaşıp kendimizi dinleyelim. Neden bu kadar hızlıyız? Ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz? Nereye yetişmeye çalışıyoruz? 2- Emine: [1:32] Evet İstanbul gibi bir şehirde yaşarken bu biraz gerçekten çok zor ama umarım başarabiliriz. 1- Emin: [1:38] Evet. Sen kendi hayatını değerlendirdiğinde sürekli bir şeylere yetişememe hâlinde mi hissediyorsun kendini? 2- Emine: [1:46] Ya ben kendimi aslında topluma kıyasla çok hızlı yaşıyor olarak görmüyorum. Genel olarak yapısal olarak daha sakin bir insanımdır ve yavaş hareket ederim bence. Çevreme ve aileme kıyasla diyeyim. Ama İstanbul'da yaşadığım için bu yavaşlık da gerçekten bana bir şeyleri kaçırıyormuşum hissiyatı veriyor. Yani hani herkes sürekli bir sürü bir şey yapıyor ama sen daha az şey yapıyorsun vesaire... Bu tarz şeyler biraz bana bir şeyleri kaçırıyormuşum hissiyatı veriyor. Sende durum nedir? Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Hayatımızın en zorlu, sürekli karşımıza çıkan problemlerinden biri var: Asıl çözülmesi gereken doğru sorun nedir? Bu, düşünme eyleminin ta kendisiyle ilgili bir soru. İnsan olarak, hayatta kalma sürecimizi daha az şiddetli hale getirmek için düşünüyoruz.Metin, özgür konuşmayı bu temel problemin bir çözümü olarak görüyor. Çünkü özgür konuşma olmadan özgür düşünce mümkün değil. Tıpkı doğru düşünce olmadan doğru konuşmanın mümkün olmaması gibi. "Aptalca" şeyler söylemeye ve düşünmeye cesaret etmeliyiz.Peki dikkatimizi neye vermeliyiz? Akıllıyız ama bilge değiliz. Dikkatimizi neye verdiğimize dikkat etme konusunda zayıfız ve bunun sorumlusu kısmen internetin çarpık teşvikleri ve bozuk para sistemimiz olabilir.İlerleme genellikle "makul olmayan adama" bağlıdır. Dehaya giden yolun 'çılgınlık'la kesişmesi boşuna değil. Onları susturursak, ne onlara kulak verebiliriz ne de kendi içimizdeki 'makul olmayan/dahi' kısımları dinleyebiliriz.Özgür ve engelsiz diyalog vazgeçilmezdir. Diyalog sayesinde başkaları bize nerede 'aptal' olduğumuzu veya kör noktalarımızı gösterebilir. Çünkü hepimiz, kendi özgün yollarımızla da olsa, 'aptalız' ve kör noktalarımız var. Önyargılarla başa çıkmak bireysel değil, kolektif ve dağıtık bir çaba gerektirir.Günümüzün sorunu, kamusal alanların olmaması ve özel platformları kamusal gibi kullanmaya zorlanmamız. Platformlar size ait değil; bu yüzden de-platforme edilme riski her zaman var. Bir skandal bahanesiyle anında 'kişiliksizleştirilebilirsiniz'.Bu yüzden 'Özgür Konuşma Platformu' bir oksimorondur. Gerçek özgür konuşma ancak protokollerle mümkün olur. Protokollerde kullanıcı değil, konuşmacısınız. Diller gibi, protokoller de izin gerektirmez. Arada bir aracı yoktur, dil (veya protokol) kendisi aracıdır. Diller ve protokoller ağ fenomenleridir.Medeniyetimizin bu kadar bağlı ama bir o kadar da sınırlamalarının ve bilgisizliğinin farkında olmadığı çok önemli bir zamandayız. Ses getiren para sistemleri ve özgür konuşmanın, toplumumuzu harika yapan işbirliğini ve dağıtık bilişi yeniden canlandırabileceği umudu var.Bu an, kişisel bir an. Nasıl ilerleyeceğinize siz karar vermelisiniz. Sizi sömüren makinede mi kalacaksınız, yoksa servetinizin, sağlığınızın, düşüncelerinizin ve konuşmanızın kontrolünü ele alacak mısınız? Bu karar size ait.Kaynak
Dijital vasiyetnamenizi yazdınız mı? Öldükten sonra sosyal medya hesaplarınız, videolarınız, fotoğraflarınız, yorumlarınız, avatarınız ne olacak? Prof.Dr. Nezih Orhon, dijital çağda ölümden sonra geride kalan dijital varlıklarımızı ele alıyor. Melbourne Üniversitesi'nden Prof. Bjorn Nansen'in çalışmaları doğrultusunda; dijital vasiyetler, şifreler, sosyal medya hesapları, sanal paralar, yapay zeka avatarları ve davranış verileri gibi konulara ışık tutuluyor. • Dijital miras nedir? • Dijital varlık ve dijital değerler neyi kapsar? • Sevdiklerimiz verilerimize nasıl erişebilir? • Mevcut platformların sınırları ne? Dijital mirası araştırmalardan notlarla dinleyin.
Hayatını sevdiğin biriyle birleştirmek ve paylaşmak en güzel şeylerden biri olsa gerek. Ama bu paylaşım hazırlığına girerken, bizce dikkat edilmesi gereken bazı şeyler var. Keyifli dinlemeler... organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
Para no 3, Surah al e imran Rukoo #5 Ayat #42-54(0:00) Intro(0:10) Surah Aal-e-Imran Ruku #5 Lafzi Tarjuma(16:01) Hazrat Maryam (AS) ki fazilat(18:45) Ruku karne walon ke sath ruku karne ka matlab?(21:04) “Ilhaam” aur nabuwwat ki wahi mein farq(23:45) Nabi ﷺ ke sachay hone ki daleel(25:23) Maryam (AS) ko Esa (AS) ki khushkhabri(27:01) Birth se pehle naam “Esa”? Esa (AS) ka laqab “Maseeh”?(28:48) Esa (AS) ke aqwal aur Al-Kitab ka ilm(30:54) Udher umr mein kalam ka mojeza(32:08) Hayat-e-Esa (AS) ka aqeeda(33:06) Hazrat Esa (AS) ki dawat(34:34) Zabardast mojezat-e-Esa (AS)(37:06) Halal o haram karna Allah ka kaam (Nisbat-e-Majazi kya hoti hai?) Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.
*Bu bölüm Hiwell hakkında reklam içerir. Hayatını sonlandırma isteğini takip eden eylem için bir kelime varsa, hayatı yaşama isteğini takip eden kendini yeniden doğurma ve yaratma eylemi için neden bir kelime yok dedim. Dülgeroğlu Belediyesi Türkçe'ye gururla sunar: "İntinaş Etmek"Hiwell'den faydalanmak için tıklayın: https://hiwell.app/merdivenaltiterapi-hHiwell'de ilk seansınız aşağıdaki kodla sadece 299 TL! Kod: merdiven299Daha önce seans satın almış ve yeniden almak isteyenler için indirim kodu: 15merdiven
(0:00) Intro(0:48) 2 Qur'ani Aayaat + Dua(1:34) Mufti sb's return from Hajj 2025(1:46) Dunya ki garmi vs aakhirat ki(2:38) Viral atheist bayan ka jawab(3:40) Garmi mein ye dua kyun padhen (anbiya ki sunnat)(4:02) Dobara zinda honay ka jawab mulhidon ko(7:25) Khamoshi: inkar karne walay ka jawab(12:01) Aqal aur daleel ki dunya(14:11) Daleel ki base: aqal ya gawah?(16:37) Agar gawahi aqal ke khilaaf ho?(18:11) Maut ke baad zindagi — bright logical proofs(19:10) Nabi ﷺ aur Qur'an ke sacha honay ki daleel(19:50) Namaz, Hajj aur hadeeson ki hifazat(21:42) Nabi e Ummi ki mehfooz taleem(22:51) 1920: Khalafat ka khatma magar Islam nafiz(23:12) World's first Islamic law written(23:32) Nabi ﷺ ki life exactly taleemat ke mutabiq(24:26) Maut ke baad zindagi ka saboot(28:32) Mushrikeen ke aqal se balatar daaway(29:40) Mitti se janwar aur insan ka paida hona(32:02) Mulhidon ke liye ibrat(33:18) Kafir ki bakhshish kyun nahi(34:46) Hayat e Isa AS pe atheist ka objection(35:10) Angrez tareekhon ka aghaz(36:36) “Allah kab se hai?” ka jawab(37:13) Kun Fayakun explained(38:43) Takhleeq vs Amar — aqal aur logic ka farq(41:30) Musa AS ka mojza, shaheedon ka khoon(42:32) Kaainat ka wajood — jawab to atheists(43:30) Evolution theory ki reality(44:46) Insan kis tarah paida hua?(46:25) Zindagi ka wajood — beyond science(47:18) “Sab kuch khud ho raha hai” — atheist ka jhoota theory(49:19) Murghi aur anda misal(50:37) Shehed ki makhi se sabak(50:56)
Evital, online sağlık hizmetlerini erişilebilir hale getiren bir dijital sağlık platformdur.Kullanıcılar; psikolojik danışmanlık ve beslenme danışmanlığı hizmetlerini online olarak alabilir, ücretsiz ön görüşmeyle ihtiyaçlarına en uygun uzmanı seçebilirler.Daha fazlası için: https://s.evital.app/osb25OSB25 koduyla ilk psikolojik danışmanlık veya beslenme danışmanlığı seansınız %25 indirimli.*Instagram: @ortamlardasatilacakbilgiTwitter: @OrtamlardaB* Reklam ve İş birlikleri için: ortamlardasatilacakbilgi@gmail.comFarkındalık Defteri: https://www.podcastbpt.com/ortamlarda-satilacak-bilgi*Bu bölüm "Evital" hakkında reklam içerir
Hayat ne çok şey öğretiyor insana. Her yaşın, her dönemin kendine has dinamikleri ve deneyimleri bir şeyler alırken, aynı zamanda yeni şeyler katıyor insana...
Bu bölümde Prof. Dr. Emre Alkin ile “Zengin Gibi Düşünmek Mümkün mü?” sorusunu tüm yönleriyle ele alıyoruz!Finansal zekadan tasarrufa, sınıfsal engellerden kuşaklar arası servet yönetimine kadar geniş bir çerçevede zenginleşmenin gerçek anlamını tartışıyoruz. Emre Hoca, zenginliğin sadece çok paraya sahip olmak olmadığını, aslında kendi kendine yetebilme, ihtirasla ihtiyacı ayırt edebilme ve doğru zamanda doğru kararı verebilme kabiliyeti olduğunu vurguluyor.
#KöşedekiKitapçı'da bugün
Amerikalı yazar Mell Robbins'in ortaya koyduğu "Bırak Gitsin Teorisini" anlatıyorum. Hayatımızda bizi zorlayan birçok olayın aslında biz o olayları ve insanları kontrol etmeye çalıştığımız için ortaya çıktığını söyleyen ilginç bir bakış açısı.
Hayatın tanımı, yüzyıllardır bilim insanları ve filozoflar için bir gizem olmuştur. Peki ya Bitcoin? Kriptografik hashing'in mucidi Ralph Merkle'ın çarpıcı iddiasına göre, Bitcoin yeni bir yaşam formunun ilk örneğidir. Bu bölümde, bu iddiayı mercek altına alıyoruz: Bitcoin'i neden yaşayan bir organizma olarak görebiliriz?Hayat bir maddedir değil, bir süreçtir. Büyüme, üreme, kalıtım, enerji kullanımı ve çevreye tepki verme gibi özellikleri barındırır. Fiziksel olarak termodinamik sistemler, çevrelerinden enerji çekerek iç düzenlerini sağlarlar. Bitcoin de tam olarak bu tanıma uyuyor: çevreden enerji alarak düzen yaratıyor ve blok zincirine (ya da dağıtılmış deftere) bloklar ekleyerek entropiyi azaltıyor.Bitcoin, sadece bir bilgisayar ağı ya da finansal araçtan çok daha fazlasıdır. Fikirler, kod, insanlar ve düğümlerin dinamik etkileşimiyle var olan canlı, karmaşık bir sistemdir. Ralph Merkle'a göre Bitcoin internette yaşar; insanların onu canlı tutması, faydalı hizmet sunması ve tüm kopyaların sürekli etkileşimde olmasıyla nefes alır. Bozulan veya uyumsuz parçaları hızla reddeder.Kaynaklar, Bitcoin'in yaşamın bilinen özelliklerinin çoğunu sergilediğini öne sürüyor:• Büyüme: Ağı, değeri, kullanıcı tabanı ve ekosistemi sürekli genişliyor.• Üreme: Kod, yazılım, defter ve bloklar sürekli kopyalanıp çoğaltılıyor.• Kalıtım: Kriptografi ve P2P ağ gibi önceki teknolojilerden özellikler miras alıyor.• Homeostaz: Konsensüs kuralları sayesinde istikrarlı bir iç yapı sürdürüyor, uyumsuz blokları reddediyor.• Metabolizma: Madencilik, enerji kullanarak organizmayı ayakta tutuyor.• Hücresel Yapı: Düğümler ve bloklar gibi bağımsız, işlevsel birimlerden oluşuyor.• Duyarlılık: Fiyat, politik, ekonomik ve teknolojik değişikliklere bağımsız olarak tepki veriyor.Bitcoin, ballı porsuk gibi evcilleştirilemeyen bir hayvana veya yaprak kesen karınca ordusu gibi merkezi koordinasyon olmadan çalışan bir biyolojik sisteme benzetilir. Aynı zamanda bir ağaç dikmeye ya da miselyum ağına da benzetildiği görülmüştür.Bitcoin, fiziksel ve bilgisel alemlerde var olan eşsiz bir varlıktır. Tıpkı biyolojik organizmalar gibi, hayatta kalabilmek için kritik parçalara (fikirler, kod, insanlar, düğümler) ihtiyaç duyar. Fiziksel bileşenleri zamanla değişse de, bir özü veya "ruhu" vardır ve bu öz, uyumsuz parçaları reddeder.Astrobiolog Chris McKay'in dediği gibi, yaşamın en basit kanıtı, canlı olan bir şey bulmaktır. Kaynaklara göre, incelendiğinde Bitcoin'in canlı olduğu sonucuna varmak mümkündür.Bu bölümde, Bitcoin'in neden canlı bir organizma olarak görülebileceğine dair argümanları ve yaşamın temel özellikleriyle nasıl örtüştüğünü ele aldık.Kaynak
Hayatını neden gizli tutman gerektiğini anlatıyorum.
Ender bir genetik hastalıkla doğan, yaşamının ilk aylarında karaciğer nakli ve beyin hasarı geçirmesi beklenen bebek, deneysel bir gen düzenleme tedavisinin ardından normal gelişimini sürdürüyor…
Bu bölüm Balzac konuştuk.Tchibo, Hamburg'da 1949'da evlere posta yoluyla kahve göndererek başladığı yolculuğunun, globalde 75inci Türkiye'de ise 20inci yılını kutluyor. Her çekirdeğin özenle seçildiği, her fincanın keyifle paylaşıldığı bu yolculukta Tchibo, 75 yıldır hayatın en özel anlarına eşlik ediyor. Tchibo bu yıl "Bu Tutku Kutlanır" sloganıyla tüm kahve tutkunlarını bu anlamlı kutlamaya ortak olmaya davet ediyor.*Instagram: @ortamlardasatilacakbilgiTwitter: @OrtamlardaB* Reklam ve İş birlikleri için: ortamlardasatilacakbilgi@gmail.comFarkındalık Defteri: https://www.podcastbpt.com/ortamlarda-satilacak-bilgi*Bu bölüm "Tchibo" hakkında reklam içerir
Hayatına birisini alırken, birisile arkadaş, dost veya sevgili olurken bu hataları yapma.