POPULARITY
İstincâ, büyük abdestten sonra pisliğin tamamen temizlenmesidir. Temizliğini tam yapamayacak durumdaki hastanın, hanımı da yoksa istincâ yapması şart değildir. Şu iki çeşit pisliği temizlemek ise farzdır: 1. Çıktığı yerden taşıp, bulunduğu yeri pisleten pisliğin miktarı bir miskâl (yüz arpa ağırlığı, yani 4,618 gram) kadarsa. 2. Pislik sıvı olup yayıldığı yer avuç içinden fazlaysa. Bu iki durumda o mahalli yıkamak farzdır. Cünüplükten, hayız ve lohusalıktan yıkanırken, ön ve arkada pisliğin çıktığı yerdeki pislikleri az dahi olsa yıkamak farzdır. Temizlik, temizlikte kullanmaya uygun olan sudan başka taş ve kıymetsiz bez parçası gibi şeylerle de yapılabilir. Temizlikte kullanılan madde; necis olmamalı, hayvanların yediği cinsten bir madde olmamalı ve kıymetli bir şey olmamalıdır. Değerli şeylerle temizlenmek, bir kıymeti boşa harcamak olup fakirliğe sebeptir ve böyle şeylerle temizlenmek mekruhtur. Pislik çıkan mahal silinip temizlenince, oradan çıkan ter de temiz olur. Artık namaz caiz olacak temizlik yapılmış olur. İstincâda en güzeli su ile temizlenmektir. Her zaman istincânın en iyisi, arazide ise önce taş ve benzeri bir şeyle, yerleşim yerlerinde ise tuvalet kâğıdı ve benzerleriyle önce pisliği giderip sonra su kullanmaktır. Kişi, kötü kokuyu giderene kadar yıkamaya devam etmelidir. Temizlik bitince ellerini tekrar yıkar. Kalkmadan önce kurulanır. Bezle veya tuvalet kâğıdıyla, bunları da bulamaz ise sol eliyle yaşlığı giderir. (Muhammed Alâüddin, El-Hediyyetü'l- Alâiyye,s.41-43)
Donald Trump'ın Gazze ilişkin açıkladığı vizyonu 'insanlık suçu' olarak tanımlayan da oldu, 'emlak fırsatçılığı' olarak değerlendiren de.
Dünya bu hafta iki görüşmeye tanık oldu. Biri Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara görüşmesi, diğeri Trump-Netanyahu görüşmesi. İkisi de coğrafya tarihinde derin izler bırakacak. Çünkü; Ankara ve Washington'daki iki görüşme; iki ayrı dünya tasarımını ortaya koydu. Peki, hangisi kazanacak?
Bugün 15 Aralık 2024 #doğatakvimi
Bugün 14 Aralık 2024 #doğatakvimi
Gazeteci Semih Sakallı ve ekonomist Emrah Lafçı, Ekonomik Bakış'ın bu bölümünde okullardaki temizlik tartışmalarını, Merkez Bankası ile BDDK'nın attığı adımların sonuçlarını, sayısı artan konkordatoların yarattığı riski konuştuk. Sizlerden gelen soruları da yayın esnasında cevaplayacak.
İslâm dini temizlik dinidir ki Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in “Temizlik imandandır” hadisi şerifi ile buna vurgu yapmaktadır. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bir hadis-i şerifinde, fıtrattan olan beş temizlikten birinin tırnakların kesilmesi olduğunu belirtmiştir. Kadın olsun erkek olsun tırnakları her ne sebeple olursa olsun uzatmak İslâm'ın fıtratından olan temizliği terk etmek olduğundan mekruhtur. Tırnakları kesmekte ihmalkârlık etmek caiz değildir. Benî Gaffar kabilesinden bir adamdan rivayete göre Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: “Etek tıraşı olmayan, tırnaklarını kesmeyen ve bıyıklarını kısaltmayan bizden değildir.” buyurmuşlardır. Ebu Eyyüb el-Ensari (r.a.)'den rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: “Nasıl oluyor da, sizden biriniz gök haberlerinden soruyor? Halbuki o, tırnaklarını kuşların tırnakları gibi uzun bırakıyor, kesmiyor da, tırnaklarında cenâbetlik, kir ve pislik toplanıyor, birikiyor!” buyurmakla tırnak kesmenin önemini belirtmişlerdir. İbn-i Abidin (r.âleyh) şöyle der: “Bir kimse tırnaklarını, dikkatsizlik ve ihmâl yüzünden vaktinde kesmeyerek uzatırsa, o kimse geçinmek hususunda rızık darlığına düşer. Feyiz ve bereketten mahrum kalır.” Asrımızda müslümanım diyen bazıları maalesef kâfirlere özenerek onlar gibi tırnaklarını uzatmaktadırlar. Abdest ve gusül esnasında suyun tırnak altlarına, uzayan kısmın altına ulaşması şarttır. Pislik dolu olduğu için buralara su ulaşmazsa temizlik olmaz. Güzellik niyetiyle, temiz tutulsa da tırnak uzatmak yanlıştır. Aynı zamanda Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in sünnetine aykırıdır. Uzatılan ve ojelenen tırnaklar, fıtrata yani insanın yaratılışına aykırıdır. Ayrıca ojeli tırnaklar abdeste ve gusle manidir. (www.mevlanatakvimi.com)
Temizlik sektöründe toplu sözleşme görüşmeleri başladı. İlk buluşma başarısızlıkla sonuçlandı, taraflar Eylül ayında ikinci kez biraraya gelecek. Almanya'da çoğu göçmen kökenli 700 bin temizlik işçisini temsil eden IG BAU Sendikası "Temizlik işçilerine saygı" isimli bir kampanya başlattı. Temizlik işçileri hak ettikleri saygıyı neden görmüyor? Müzakereleri yürüten Sendika Yöneticisi Zeynep Biçici ile konuştuk. Mikrofonda Aydın Işık ve Elmas Topcu var. Von Aydin Isik.
Tırnaklar üzerine yapılan boyalar, ince veya kalın mutlaka bir tabaka oluşturmaktadır ve bu boya kolaylıkla temizlenmemektedir. Ya kesici bir aletle kazınmakta ya da bazı asit içeren sıvılarla eritilerek çıkartılmaktadır. Abdest ve gusül temizlikleri yapılırken, suyun doğrudan tene ulaşmasının (suyun zarar verdiği yara vb. haller dışında) mutlaka gerekli olduğu konusunda fakihler görüş birliği içerisindedirler. Bu yüzden, suyun tene ulaşması için abdest alırken parmak aralarının ovalanması ve parmaktaki yüzüğün hareket ettirilmesi söylenmiştir. Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Abdesti suyu azalara ulaştırarak tam al; parmak aralarını ovala ve oruçlu olman dışında burnunun içine çokça su çekerek yıka.” (Ebû Davud) Bu sebeple fakihler, abdestin sahih olabilmesi için deri üzerinde, suyun tene ulaşmasına engel olabilecek mum, yağ, hamur, ten üzerinde birikip kurumuş kirler gibi maddelerin bulunmaması gerektiği konusunda ittifâk etmişlerdir. Hiç şüphesiz ki tırnak boyaları; tırnak üzerinde, mumya, yağ, hamur gibi ince veya kalın, mutlaka bir tabaka oluşturmakta ve suyun altına ulaşmasına engel olmaktadır. Dolayısıyla tırnaklar boyalıyken alınan abdest ve guslün sahih olmadığı konusunda dört mezhep âlimleri hem fikirlerdir. Derinin ve saçın üzerine sürülen zeytinyağı, yağ ve krem gibi deri tarafından emilen, donup tabaka oluşturmayan ince sıvılar, abdest ve gusle mani değillerdir. Ancak suyun ulaştığına emin olunması için azaların ovalanarak yıkanmasına dikkat edilmelidir. (Muharrem Önder, Temizlik İlmihâli, s.230-231)
Orta Çağ, Aydınlanma döneminde ortaya çıkan fikirleri yansıtabilecek en önemli kavramlardan biridir. Aydınlanma dönemi filozoflarının fikir dünyası üzerinde çalışanlar, eğer öğrenci pozisyonundan kurtulmazlarsa dönem hakkında fikir yürütürken belirli şablonların dışına çıkamayacaklardır. Bu da Orta Çağ kavramının temsil ettiği dönem hakkında farklı fikirlere geçit vermeyecektir. Bugün Türkiye'de hâlâ Orta Çağ karanlığı gibi Aydınlanma dönemi kavramlarının yaygın bir şekilde kullanılması farklı fikirlere geçit verilmemesinin baş sebebidir. Hâlbuki bugünkü Avrupa Orta Çağ olarak bilinen bu uzun dönemde şekillenmişti. Tabiri caizse Avrupa'nın çocukluk dönemi Orta Çağ'dır ve onlar için bu dönem hiçbir zaman kaybolmayacaktır. Ne zaman çocukluk dönemine inmek isteseler muhakkak Orta Çağ'a bakacaklardır. O zaman Avrupa kavramının kuşatıcı bir kimlik olarak çok yeni olduğu daha iyi anlaşılır. Norbert Elias, kültür ve uygarlık arasındaki farkı kolonyal yayılmacılık ekseninde tartışmıştı. Avrupa'da milliyetçilik kavramı aynı eksende tartışılır. Aydınlanma filozlarının fikirlerini kolonyal yayılmacılık dönemi bağlamında açıklamak herhalde ufuk açıcı olacaktır. Neredeyse bütün tanımlamalar aksi yöndeki fikirleri ifade etse de Avrupa fikri çok sağlam temeller üzerine inşa edilmemiştir. Bugün bunu çok daha iyi görüyoruz. Anglosakson, Norman, Germen, Slav, Grek ve Latin kavramalarının daha fazla öne çıkacağı bir döneme doğru gittiğimiz çok açıktır. Avrupa kavramı emperyal bir vizyonu yansıtmaktaydı. Kendi içinde birbiriyle rekabet eden ve uzun savaşların sonunda mutabakatlarla belirlenen merkezler vardı. Bu merkezleri aynı kategoriye dâhil etmek kolay değildi. On dokuzuncu yüzyılda en önemli merkez Londra idi. Avrupa Birliği gibi oluşumları da bu merkezlerden birinin hâkimiyeti çerçevesinde anlamak gerekir. Yahudi-Hıristiyan medeniyeti kavramı sorgulamadan muaf değildir. Hem Avrupa Birliği hem Yahudi-Hıristiyan medeniyeti Anglosakson imzasını taşır. Bunların dönemine göre kuşatıcı kavramlar olarak sunulması şaşırtıcıydı. Yahudi-Hıristiyan medeniyeti kavramı bugün hâlâ sorgulanmamaktadır. ABD ve İsrail Yahudi-Hıristiyan medeniyetlerinin uzlaşmasının bir sonucu mudur yoksa bu iki kolonyal yapı Anglosakson emperyalizminin başarı hanesine mi yazılmalıdır? Bu sorunun ciddiyetle tartışılması gerekir. Bu iki kolonyal devlet, Anglosakson yayılmacılığının eseridir ve kendi içinde birçok ortak özelliğe sahiptir. İkisi de Anglosaksonların yerleşimci kolonyalizminin bütün özelliklerini üzerinde taşımaktadır. İkisi de yayılmacıdır ve başarılarının temelinde etnik temizlik vardır.
Decoverse hakkında detaylı bilgi almak için: Tıklayın * Instagram: @ortamlardasatilacakbilgi Twitter: @OrtamlardaB * Reklam ve İş birlikleri için: ortamlardasatilacakbilgi@gmail.com *Bu bölüm "Decoverse" hakkında reklam içerir*
Türkiye büyük bir temizlik faaliyetinde… KAAN ile yeni bir ‘zirve' yakalayan Millî Savunma Sanayimiz dünyanın en ileri teknolojisiyle bezenmiş onlarca uçak sistemi ve mühimmat çeşitliliğiyle ‘öğrenilmiş çaresizliğin' şakşakçısı şeamet tellalları birer birer temizliyor. Bu şeamet tellalları ki SİHA ve İHA'ları marketlerde satılan, joystickle oynanan uçaklara benzettiler… KAAN'ın bir paçasını kalorifer peteği diye aşağıladılar… Bütün köprülere, tünellere, havalimanlarına karşı çıktılar… Karadeniz gazının bulunmadığını, Rusların deniz altından boru döşeyerek bize yolladığını, Türkiye'nin de böylece gazı bulmuş gibi yaptığını iddia ettiler. Togg'un İtalya'da üretildiğini, gizli gizli gemilerle taşınıp fabrikanın arka kapısından içeri sokulduğunu, önden de sanki biz imal etmişiz gibi çıkarıldığını söylediler… Bütün bu melaneti yıllarca Batı'nın bize empoze ettiği aşağılık kompleksi üzerine inşa ettiler… Batı kendi yalanını satıyordu, doğru. Ancak içeride de bu yalana, “Biz bir şey yapamayız, en iyisini ‘adamlar' yapar abi” fikrine inanacak çok insan vardı… İşte KAAN ile bu insanların temizlenmesine yeni bir boyut getirildi. FETÖ'nün yok etmeye ve ele geçirmeye çalıştığı Millî İstihbarat Teşkilâtı, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Polis Teşkilatımızın iş birliğiyle ülkemizin içindeki, sınırımızın öte tarafındaki terör odakları ve bunların sözde liderleri birer birer temizleniyor.
Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde çalışan Norveçli Doktor Mads Gilbert, Türk insanına seslendiği konuşmasında Filistinlilere yönelik her türlü desteğin önemini vurguluyor. Bu çerçevede birçok şeyin yapılabileceğini belirtiyor. Ayrıca Filistinlilere yönelik ilginin kesilmemesi gerektiğini vurgulayan Doktor Mads Gilbert, Gazze'ye küresel desteğin sürekli arttığını da söylüyor. Fakat Norveçli doktorun sözlerinin Türkiye'de yankılandığı saatlerde bir temizlik firmasının reklam panolarında Filistinlileri yok edilmesi gereken mikroba benzetmesi İsrail'in gördüğü küresel desteği de ortaya çıkarmış oldu. Şirketin reklamlarında geçen “durdurulamaz” ifadesinin yok edilmesi gerekenlerle ilgili kararlılığı zihinlere kazımak istediği anlaşılıyordu. Türkiye'de faaliyet gösteren küresel bir şirketin Filistinlilerle ilgili iması inkâr edilemeyecek kadar açıktı. Daha önce de benzer bir firma Filistinlilerle ilgili kullandığı görselde Gazze şeridinin haritasını olumsuz bir anlam verebilmek için kullanmıştı. Temizlik şirketinin Gazzeliler konusunda harita üzerinden mesaj vermesi son derece önemlidir. Şirketinin kullandığı görsellerde Gazze'yi hatırlatacak başka ögeler de yer alıyor. Filistin bayrağındaki renkler ve şekiller bariz bir şekilde ortadadır. Şirketin açıkça meydan okuduğunu görebiliriz. Türkiye'de ve dünyanın başka yerlerinde faaliyet yürüten bir şirketin İsrail'in vahşetini desteklediğini meydanlarda görülecek şekilde ifade etmesi meydan okumanın boyutlarını göstermesi açısından önemlidir. Avrupalı şirketler on dokuzuncu yüz yılda kolonyalist arzuları tatmin için uzak coğrafyalarda faaliyet yürütüyordu. Bunlar arasında Doğu Hindistan Şirketi en meşhur olanıdır. Bu şirket ve diğerleri deniz aşırı topraklarda İngiltere'yi temsil etmekteydi. Bir bakıma Hint alt kıtası Doğu Hindistan Şirketi'nin faaliyet alanıydı. Şirketin uyguladığı politikalar Hindistan'da isyanlara sebep oldu ve İngiltere için Hindistan yönetilemez hâle geldi. Şirketin uygulamalarının İngiltere'deki yansımaları da ciddî bir boyuta ulaştı. Batı Avrupa ülkelerinde benzer örnekler takip edildiğinde kolonyalizm karşıtı fikirlerin halkta nasıl yansıma bulduğu da görülecektir. Batı kamuoylarında şirketlerle sıradan insanların fikirleri arasındaki zıtlıklara bu çerçeveden de bakılabilir. Yükselen kapitalizm eleştirisini de bu çerçeveye dâhil edebiliriz. Kolonilerin tasfiye sürecinde kolonyalizm karşıtı fikirlerin bir düzeye kadar rol oynadığı bilinmektedir.
İçgüdüsel olarak temiz olmayı, etrafımızı temiz görmeyi, kendimizi temiz hissetmeyi istiyoruz. Zihnimiz bu şekilde daha rahat ve huzurlu kalabiliyor. Peki insanlığın hijyen konusundaki hassasiyeti nasıl gelişti? Nasıl hijyen tanrıçası Hygieia'dan, sosyal medyadaki ASMR etkili temizlik videolarına kadar geldi temizlik alışkanlıklarımız?Bu bölüm Arçelik hakkında reklam içerir.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Liderler serisinin bu bölümünde, Joseph Stalin'in hayatının önemli dönüm noktalarını ve etkilerini ele alıyoruz. Stalin, Sovyetler Birliği'nin lideri olarak 1924'ten 1953'e kadar görev yaptı ve bu süre zarfında ülke üzerinde büyük bir etkiye sahip oldu. Ömer Gemalmaz Stalin'i anlattı. Stalin'in erken kariyerine, Vladimir Lenin ile ilişkisine ve Komünist Parti'deki yükselişine odaklanıyoruz. Ayrıca, Stalin'in iktidara gelmesinden sonra uyguladığı politikaları ve bunların Sovyet toplumu üzerindeki etkilerini tartışıyoruz. Bu politikalar arasında, kolektivizasyon, sanayileşme ve Büyük Temizlik yer alıyor. Kolektivistasyon, köylülerin mülklerinin devlet tarafından el konulması ve kolektif çiftliklerde birleştirilmesi anlamına geliyordu. Sanayileşme, Sovyet ekonomisini güçlendirmek için ağır sanayinin geliştirilmesine odaklanan bir programdı. Büyük Temizlik ise, Stalin'in muhaliflerini ortadan kaldırmak için yürüttüğü bir siyasi baskı kampanyasıydı. Stalin'in II. Dünya Savaşı sırasında Sovyet liderliği rolü nasıldı? Stalin, Kızıl Ordu'nun Alman işgalini püskürtmesinde ve Sovyetler Birliği'nin savaştan galip çıkmasında nasıl bir rol oynadı? Stalin, Sovyetler Birliği'nin ekonomik ve askeri gücünü nasıl dönüştürdü? Nasıl milyonlarca insanın ölümüne neden oldu?
Bugün 15 Aralık 2023 Cuma #doğatakvimi Temizlikçi lapinalar deneyde, orangutan,, şempanze ve kapuçin maymunlarını bile geride bıraktılar. Peki genç lapinalar, onlarda durum ne?
Bugün 15 Aralık 2023 Cuma #doğatakvimi Temizlikçi lapinalar deneyde, orangutan, şempanze ve kapuçin maymunlarını bile geride bıraktılar. Peki genç lapinalar, onlarda durum ne?
Son dönemde popüler olan ve bir o kadar da eleştirilen temizlik influencerlarını neden izliyoruz? Neden bu kadar seviliyor ve kimlerden neden tepki çekiyorlar? Olayın toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile, cinsiyet rolleri ile ilgisi olabilir mi? Bence kesinlikle evet. Dünyadaki ve Türkiye'deki bu trendi sorguladım. İyi dinlemeler ✌
İsrail Gazze'yi bombalamaya devam ediyor, dün de Şifa Hastanesi'nde tedavi gören çocukların kan revan içindeki görüntüleri ajanslardan önümüze düşerken ne çeşit bir çılgın hayvani öfke ile karşı karşıya kaldığımızı anlamaya çalışıyoruz. Guardian gazetesinde Anti Siyonist Yahudi bir grup adına yayınlanan Ellen Brotsky ve Ariel Koren imzalı bir yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum. Tanımlar onlara ait. Diyorlar ki: “Biz Siyonizm karşıtı Yahudileriz ve Gazze'de soykırımın yaşandığını görüyoruz. İsrail geriye kalanlara kuzey Gazze'yi terk etmelerini söyleyen bir direktif yayınladı. Bu 1,1 milyon kişi için ‘kendi güvenliğiniz için' tahliye edin veya yaklaşan saldırı ve kara işgali sırasında ölüm riskiyle yüzleşin anlamına geliyor. Birleşmiş Milletler, böyle bir toplu tahliyenin ‘imkânsız' olduğunu ve olası ‘yıkıcı insani sonuçları' olduğunu belirtiyor ve İsrail'e emri geri çekmesi için yalvarıyor. Bir BM özel raportörü, emrin ‘insanlığa karşı işlenmiş bir suç ve uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali' olduğunu açıkça belirtti. Bunu başka bir şey olarak adlandırıyoruz: Gelişen soykırım. Uluslararası hukuka göre, soykırımın iki şeye ihtiyacı vardır: ‘Bir ulusal, etnik, ırksal veya dini bir grubu tamamen veya kısmen yok etme niyeti' ve ardından bu grubun yok edilmesine yönelik girişimler. Niyet olmadan, bu eylemler ‘etnik temizlik' olarak kabul edilir. Kasıtlı ise, bunlar ‘soykırım' olarak kabul edilir. İsrail, Gazze ve sakinlerini yok etmek için temel atma yolunda gibi görünüyor: Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Gazze sakinlerinin masum siviller olmadığını söyledi: ‘Orada sorumlu olan bütün bir millettir. Masumiyetleri hakkında yapılan bu tür retorik doğru değil, haberdar değiller, iç içeler, kesinlikle doğru değil.' Bu söylem ‘kolektif cezayı ve sivilleri hedef almayı' yasaklayan uluslararası hukuka aykırıdır ve her ikisi de savaş suçlarına yol açar. Ayrıca, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında hiçbir kısıtlama göstermeyeceğini göstermektedir. İsrail'in başlattığı zorla yerinden etme, soykırımın 10 aşamasının sonuncusudur. Bu aşamalar aynı anda gerçekleşebilir ve ‘insanlaştırmama', gruplara su ve yiyecek sağlamama ve askeri operasyonları ‘terörle mücadele' olarak yanlış etiketleme gibi adımları içerir. İsrail yetkilileri, keyfi bombardıman kampanyalarını haklı çıkarmak için terörizmi gerekçe gösterirken, İsrail Savunma Bakanı, ‘insan hayvanlar' ile savaştıklarını söyledi - soykırıma giden yolda her zaman kullanılan insanlık dışı bir dil. İsimsiz bir İsrail savunma yetkilisi, ‘Gazze'nin sonunda çadır bir şehir olacağı' dedi. Başbakan Benjamin Netanyahu, şimdiye kadar uygulanan kitlesel ölümün ‘sadece başlangıç' olduğunu tekrarladı. Savunma bakanı, Gazze Şeridi'nin elektrik, yakıt, yiyecek ve su kesilmiş ‘tam bir kuşatma' altında olduğunu söyledi. Bir Knesset üyesi, 1948'de Filistinlilerin kitlesel yerinden edilmesine atıfta bulunarak açıkça ikinci bir Nakba'nın gerekliliğini dile getirdi. Yine de başka bir Nakba'yı bilerek yaratmak, Gazze'de soykırıma denk gelecektir.
Metroda yolculuk eden bir kadın, yanındakine şöyle söyledi: “Ev temizlendi, pırıl pırıl oldu, sinekler ortadan kayboldu.” Böyledir kural. Sinektir, böcektir -bütün haşarat takımı diyebiliriz- temizlikten hoşlanmaz. Ev temizse, korkmuş gibi kaçıp uzaklaşırlar. Nerede b.k püsürük varsa oraya giderler. Onlar gıdasını pislikten alır. Tertemiz bir evde ne bulacak da üstüne çökecek? Buradaki evi büyütelim. Fikren; üstüne kat çıkarak değil, başka türlü. Ev yerine ülke gelsin. Durum aynıdır. Ülke temiz olursa, pisliklerden arınırsa, zarar verici haşarat yaklaşamaz. Var olan da kaçar. Yahut siner, etkisizleşir. Başını bile çıkaramaz bulunduğu yerden. Örneği çok. Binlerce, on binlerce. TERSİ KÖTÜ Haber: “Fransızlar Cezayir'den kopamıyor.” Yorum: Öyledir, zordur kopmaları. Bunca sene üstüne çökmüş, yalnız Cezayir'i değil Afrika'nın pek çok ülkesini sömürmüş. Nasıl kolay kopsun? Tersi olursa kötü. Cezayirliler Fransa'dan kopmakta zorlanırsa. KİM HAKLI? Ekabirden bir zât bazı hizmetçileriyle bir gün oturup satranç oynamaktalar iken bir taşın hareketinde ihtilaf zuhur eder. Esasen haksız olan hâne sahibi seyredenlere hitaben: “Yahu siz de seyrediyordunuz. Kim haklı ve kim haksızdır, söyleyiniz” der ise de kimse ses çıkarmaz. Tam o sırada zariflerden bir Bektâşî Babası odaya girer ve “Paşam, siz haksızsınız” der. Paşa hayretle: “Baba Efendi, siz henüz geliyorsunuz. Bir şey görmediniz. Benim haksız olduğumu nasıl bildiniz?” demekle Baba: “Eğer siz haklı olsa idiniz bu kadar cemaat sualinize karşı sükût etmezlerdi. Onların sükûtlarından anladım ki siz haksızsınız” diyerek güzel bir tenkide yol bulur. (İsmail Toprak'ın Büyüyen Ay'dan çıkan Bektâşî Hikâyeleri isimli eserinden.) NE SÖZLER VAR MEMLEKETTE Serdar Ertan, Çorak Topraklar filmi ilhamıyla Aksaray, Ağaceket Köyünden bir söz aktardı: “Bir sandık mermin olacayın, herkesi furacayın. Emme kimnen gonuşacayın?” Harput ağzından bir örnek Şâdi Çarsancaklı'dan: “Üsküre ayakçaktan gıdırlandı, gitti kortiğe düştü.” Ne demek? Şu demek: Büyük kâse (veya metal kap) merdivenden yuvarlandı, gidip çukura düştü.” Orhan Karagöl de uyuşuk, ağır, tembel insanlar için bir söz teklif ediyor: “Başını kaşıyana kadar saçı ağarır.” Bu da bizim köyden: “İşte böyle, hâlini bilene söyle.” İNSAN İNSANI ANLAR MI? Attila İlhan'dan bir mısra: “Olmayacak şey bin insanın bir insanı anlaması.” Anlıyorum diyen, söylediği yalanın -veya yanlışın diyelim- farkında bile değil çoğu zaman.
Mümin tahirdir, temizdir. Temizlik cennete olan özlemden kaynaklanır. Bilinçaltımızda cennetin temizliğini bildiğimiz için sürekli o temizliğe ulaşmak için gayret ederiz.
Denizdeki Gemi: Berat ve Beyza’nın Temizlik Macerası Bölüm 1: Denizdeki Büyülü Gemi Bir zamanlar, Berat ve Beyza adında iki sevimli çocuk varmış. Bu iki kardeş, yaz tatilini geçirmek için deniz kenarında bir koya gitmişler. Orada güneşin ve denizin tadını çıkarıyorlarmış. Bir gün, kumsalda oynarken, uzakta görkemli ve büyük bir gemi görmüşler. Bu gemi o kadar büyük ve güzelmiş ki, çocuklar hemen ona yakından bakmak istemişler. Berat ve Beyza, geminin yanına yaklaştıkça, onun büyülü olduğunu anlamışlar. Gemi, rengarenk balonlarla süslüymüş ve güvertesinde aslan, kaplan, kurt ve ceylan gibi hayvanlar varmış. Hatta bir çam ağacının üzerinde, konuşabilen bir kurbağa bile yaşarmış. İki kardeş, bu büyülü gemide ne olduğunu keşfetmek için sabırsızlanıyorlarmış ve içeri girmeye karar vermişler. Bölüm 2: Berat ve Beyza’nın Temizlik Macerası Gemiye adım attıklarında, karşılarında temizlik konusunda çok titiz olan bir aslan görmüşler. Aslan, “Hoş geldiniz,” demiş. “Benim adım Aslan Kral. Bu geminin kaptanıyım ve burada yaşayan tüm hayvanlara liderlik ediyorum. Eğer bizimle kalmak istiyorsanız, temizlik kurallarına uymak zorundasınız.” Berat ve Beyza, temizlik yapmanın ne kadar önemli olduğunu bilmiyorlarmış ve bu kuralları öğrenmek için heyecanlanmışlar. Aslan Kral, çocuklara yemeklerden önce ve sonra ellerini yıkamaları gerektiğini, dişlerini fırçalamaları ve her gün duş almaları gerektiğini söylemiş. Ancak, Berat ve Beyza’nın bu temizlik alışkanlıkları yokmuş ve düşündükleri her şeyi hemen öğrenmeleri zor olmuş. İlk gün, yemeklerden önce ellerini yıkamayı unutmuşlar ve geceleri dişlerini fırçalamadan uyumuşlar. Bu yüzden, Aslan Kral onları uyarmış ve temizlik yapmazlarsa sürekli hasta olacaklarını söylemiş. Çocuklar başta bu uyarıları ciddiye almamışlar ve temizlik kurallarını takip etmemişler. Fakat, günler geçtikçe, Berat ve Beyza sürekli hasta olmaya başlamışlar ve enerjileri hiç kalmamış. Bu durum, onların gemideki maceralarını ve arkadaşlarıyla oyun oynamalarını engelliyormuş. Bölüm 3: Temizliğin Önemini Anlamak Berat ve Beyza, sürekli hasta oldukları için, daha fazla dayanamayarak Aslan Kral’dan yardım istemişler. Aslan Kral, onlara temizlik yapmadıkları için hasta olduklarını ve bu durumu düzeltmek için temizlik kurallarına uymaları gerektiğini söylemiş. Berat ve Beyza, Aslan Kral’ın sözlerini dikkate alarak, ellerini yemeklerden önce ve sonra iyice yıkamaya, dişlerini düzenli olarak fırçalamaya ve her gün duş almaya başlamışlar. Kısa süre sonra, hastalıkları iyileşmiş ve enerjileri geri gelmiş. Çocuklar, temizliğin önemini anlamış ve bundan sonra bu alışkanlıkları hayatlarının her anında uygulamaya karar vermişler. Temizlik sayesinde, Berat ve Beyza, denizdeki büyülü gemide daha çok eğlenmeye ve orada yaşayan hayvanlarla arkadaş olmaya devam etmişler. Artık ellerini düzenli olarak yıkadıkları ve dişlerini fırçaladıkları için, hastalıklardan uzak, sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmüşler. Sonunda, yaz tatillerinin sonunda, Berat ve Beyza gemiden ayrılmışlar ve evlerine dönmüşler. Ama denizdeki büyülü gemide geçirdikleri zamanı ve orada öğrendikleri temizlik derslerini asla unutmamışlar. İki kardeş, artık temizliğin önemini çok iyi biliyor ve bu alışkanlıkları hayatlarının her anında uyguluyorlarmış. Ve tabii ki, bundan sonra her zaman sağlıklı ve mutlu yaşamışlar.
Adaletin İş Yüzü'nde Çalışma Ekonomisi Doktoru Murat Özveri, işçilerden çalışma yaşamına dair gelen soruları yanıtlıyor. Dr. Murat Özveri bu haftaki programda, işçilerin mesai süresi içerisinde temizlik ve bakım işlerini yapmalarını engellenip engellenemeyeceği ve işin durduğu süreler için patronun daha sonra işçiyi telafi çalışmasına zorlayıp zorlayamayacağına dair Gözde Meydan'ın sorularını cevapladı. Çalışma yaşamına dair Dr. Murat Özveri'nin yanıtlamasını istediğiniz sorularınızı adaletinisyuzuweb@gmail.com adresine e-posta yoluyla gönderebilirsiniz. Adaletin İş Yüzü her salı Evrensel'de.
Üç Anahtar evlere temizliğe gelen Totaliter Temizlikçi Ablalar'a, Yedisi ahşap yataklarında Ersin Möble çalışanları ve Adil Abi'ye, Dokuz Anahtar Azgın Ustalar'a, azacaklar ne yazık. Bir Anahtar kanallar içindeki Amsterdam'da, Yeni evinde oturan Mert'e... Hepsine hükmedecek Bir Anahtar, hepsini o bulacak, Hepsini bir araya getirip kapıları çilingire ihtiyaç kalmadan açacak, Kanallar içindeki Amsterdam'da... Cover Art: Time Travellers - 1980 | Peter Knifton
Halk Sağlığı uzmanı Prof. Dr. Recep Akdur, su değerleri ve içilebilirlik konusunda “Ev arıtma aleti kullanmayı önermiyoruz. Halk sağlıkçıların önerdiği musluğunuzdan belediyeler temiz su akıtmalı. Yapılan birçok araştırma damacana suyunun temizlik ve sertlik anlamında musluk suyundan daha iyi olmadığını tespit etti” ifadelerini kullandı.
Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde, devlet hastanesinde 15 Ağustos'ta doğum yapan genç kadının bebeği sakat kaldı. Doğumu doktorun değil, temizlik görevlisinin yaptırdığı iddia edildi. Hastane sorumlular hakkında soruşturma başlattı
1. Makâmınız ve mevkiniz ne olursa olsun, size “siz” diye hitap edene “sen” demeyin. 2. Ödünç aldığınız parayı, parayı veren kişi hatırlamadan önce iade edin. 3. Hiç kimseye “ah, yani henüz evli değil misin” “çocuğun yok mu” “neden bir ev almadın” ve ya “neden bir araba almıyorsun” gibi garip sorular sormayın. Bunlar sizin sorununuz değildir. 4. Arkanızdan gelen kişi için daima kapıyı açın. Toplum içinde birine iyi davranmak sizi küçültmez. 5. Bir arkadaşınız sizin için bir ödeme yaptıysa, bir sonraki ödemeyi siz yapmaya çalışın. 6. İnsanların konuşmasını asla kesmeyin. Sözlerini bitirmelerine izin verin. Dediklerinin hepsini duyun ve hepsini anlamaya çalışın. 7. Konuşurken gereksiz konulara girmeyin. Asıl konuyu anlaşılır şekilde anlatmaya çalışın. 8. Bir kişiye şaka yaptığınızda o kişi bundan hoşlanmazsa, durun ve bir daha asla yapmayın. 9. İyi bir şey gördüğünüzde insanları daha fazlasını yapmaya teşvik edin ve ne kadar minnettar olduğunuzu gösterin. 10. Biri size yardım ederken “teşekkür ederim” deyin. Teşekkür ifade eden kelimeleri en çok kullandığınız kelimeler haline getirin. 11. Arkadaşlarınızı kalabalıklar içinde değil başbaşayken eleştirin. 12. Birine kilosu hakkında yorum yapmayın. 13. Biri size telefonunda bir fotoğraf gösterdiğinde sola ve ya sağa kaydırmayın. Sırada ne olduğunu asla bilemezsiniz. 14. Bir arkadaşınız size doktor randevusu olduğunu söylerse, bunun ne için olduğunu sormayın “inşallah iyisindir” demeniz yeterlidir. Onları, size kişisel hastalıklarını söylemek zorunda bırakmayın. 15. Temizlik görevlisine, kurumun yöneticisi ile aynı saygıyı gösterin. Makamı olmayan birine ne kadar kaba davrandığınıza çoğu insan dikkat etmez ama onlara saygılı davranırsanız insanlar bunu fark edeceklerdir. 16. Bir kişi doğrudan sizinle konuşuyorsa, telefonunuza bakmak büyük kabalıktır. (twitter.com/mondermehmet)
Zehirsiz Sohbetler serimizin ilk bölümüne hoş geldiniz! On sekizinci bölümümüzde içeriği ve ambalajıyla doğada tamamen çözünen ürünler üreten markası ZEERO ile birlikte Büşra Nazlı Erten bizlerleydi. Büşra ile zehirsiz temizliğin ne olduğunu, atıksız yaşam ve zehirsiz temizlik arasındaki bağlantıyı, zehirsiz temizlik alternatifleri hakkında konuştuk. Doğa dostunuz, Greenvibe'ınız bol olsun. ZEERO markasına sosyal medya ve websitesi üzerinden ulaşabilirsiniz: @goingzeero https://www.goingzeero.com/
Karadeniz Gazında Hedefe Yaklaşılıyor, Pençe-Kilit Operasyonu Sürüyor, Sancaktepe'de Ağaç Devrildi, Hac İbadeti İçin İlk Kafile Yarın Yola Çıkacak, İETT Otobüsünün Çarptığı Temizlik İşçisi Hayatını Kaybetti, Muğla'nın İki İlçesinde Orman Yangını Çıktı, Meteoroloji Uyardı: Doğu Akdeniz İle İç Anadolu'ya Sağanak Geliyor
Temizlik meselesinde içimizdekileri kustuk. Ödüllendirilmek, takdir edilmek, belki de sevilmek için yaptığımız temizlikler günün sonunda hayatımızı ele geçirdi. Kimi zaman rol model aldığımız annelerimizi eleştirdiğimiz ama hakkını teslim ettiğimiz bir bölüm oldu. Fakir olsan da temiz olmanın övüldüğü Yetiş Bacım'ı hatırlayanlar el kaldırsın:)
Bu bölümde ev temizliğini iş bölümü üzerinden değerlendirip, yaşam alanlarının temizliğini kimin mesele ettiğini ve bir ihtiyaç olarak gördüğünü konuşuyoruz. Temizlik terapi mi, kadınların üzerine yıkılan bir dağ mı yoksa boş zaman aktivitesi mi? Travmalarımızı, baş etme yöntemlerimizi ve nasıl iyileşebileceğimizi paylaştığımız bu bölümümüzü sizlere sunuyoruz.
Günün öne çıkan haberlerini tarafsız bir bakış açısıyla ve FOX Haber farkıyla dinleyin! Güvenilir, tarafsız ve kaliteli haberin adresi FOX Haber; podcast yayınlarıyla sizlerle. Günün en sıcak ve çarpıcı gelişmelerini bulabileceğiniz FOX Ana Haber, deneyimli gazeteci Selçuk Tepeli'nin sunumuyla podcast yayınlarında sizlerle buluşuyor! FOX Türkiye Resmi Web Sitesi: www.fox.com.tr Facebook: https://www.facebook.com/foxhaber Twitter: http://www.twitter.com/FOXhaber İnstagram: https://www.instagram.com/FOXhaber/
İslâmiyet, temizliğe büyük önem vermiş, onu bir kısım ibâdetlerin vazgeçilmez şartı, başlangıcı ve anahtarı yapmıştır. İslâm, tam bir temizlik dinidir. Beden ve kalb temizliği, İslâm'ın temeli ve en mühim bir esasıdır. Nitekim Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz: “İslâm, temizlik temeli üzerine bina edildi.” meâlindeki hadîs-i şerîfleriyle bu iki hususa işâret buyurmuştur. İslâm, namaz için her gün birkaç defa abdest almayı emretmiştir. Kur'ân-ı Kerîm'de: “Ey inananlar, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve ayaklarınızı da topuklara kadar (yıkayın)” buyurulmaktadır. (Mâide s. 6) Cinsî münasebetten sonra yıkanmayı emretmiştir. “Eğer cünüp iseniz iyice yıkanarak temizlenin.” (Mâide s. 6) “Allâh çok tevbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.” (Bakara s. 222) Hz. Peygamber (s.a.v.) de şöyle buyurmuştur: “Temizlik imanın yarısıdır.” (Müslim) “Her müslümanın haftada bir kere yıkanması, o günde başını ve bedenini yıkaması Allâh'ın onun üzerindeki hakkıdır.” (Buhârî) “Beş şey fıtrattandır: Sünnet olmak, etek tıraşı olmak, koltuk altlarındaki kılları temizlemek, tırnakları kesmek ve bıyığı kısaltmak.” (Buhârî)“Eğer ümmetime zor gelecek olmasaydı, her abdest alışta (misvâk kullanmayı emrederdim).” (Buhârî) Allâhü Teâlâ “Elbiseni temizle” (Müddessir s. 4) buyurmuş ve Hz. Peygamber (s.a.v.) de Ashâbı (r.a.e.)'e şöyle buyurmuştur: “Siz kardeşlerinizin yanına gidiyorsunuz. Elbiselerinizi temizleyin, bineklerinizin eğerini düzeltin ki insanlar arasında örnek olasınız. Allâh çirkin sözü ve fiili sevmediği gibi mübalağalı ve zoraki bir şekilde konuşmayı da sevmez.” (Ebû Dâvud)
Facebook Meta-verse evreni kurmak için Avrupa'da 10.000 işçi istihdam edecek. Bununla birlikte isim değişikliğine gidip “The Facebook” ismini alacağı konuşuluyor. Aselsan ve Bites savunma sanayine VR teknolojisini getirme çalışmalarına başladı. Öncüler arasına girmek için anlaşmalar imzalandı. Apple son teknoloji temizlik bezi çıkarttı. Türkiye fiyatı 199 TL'den başlıyor. Ayrıca yeni Macbooklar ile eski portlar dönüyor. Şarj konusunda da iyileştirmeler yapılmış. ----Notlar---- *Snow Crash (Parazit) - Neal Stephenson 01:04 - Robbie Williams ve Bruce Willis i karıştırarak Meta-verse evrenine Bruce Williams'ı NFT olarak kazandıran Burak'a teşekkür ederiz.
Yeni bir serideyiz ve bu seri boyunca genç dostlarımız için birtakım tavsiyelerde bulunuyoruz. Bu tavsiyeler bu bölümde, yatak toplamaktan duş almaya, ağız ve el hijyeninden giyim seçimine kadar uzanıyor. Özellikle gençlerin kazanması gereken çok basit ve hayat kalitesini ciddi derecede artıran bu alışkanlıklar eğer öğrenilmezse, artık oturan alışkanlıklara bu tavsiyeleri eklemek zor olabilir.
Organ nakli aynı anda iki kişiyi bağladığı için, organ aldırmaktan daha trajik bir durumdur. Peygamberimiz (s.a.v.) “Ölünün kemiğinin kırılması, yaşarken kırılması gibidir ve her ikisi de günâhtır” diye bildirmiştir. Bazı alimlerin bu hadise dayanarak “ne canlının ne ölünün karnının yarılması, boğazının kesilmesi, akciğer, karaciğer, kalp, böbrek ve gözlerinin çıkarılmasına İslam' da izin yoktur” demesine rağmen İslam ülkelerinde organ nakline fetvâ verilmiştir. Allâh (c.c.), nakledilen organı reddetme mekanizması yarattığına göre, bu konuda çok söze de gerek yoktur. Nitekim organ nakli geçiren, organın reddini önlemek için ömür boyu bağışıklığı baskılayan sentetik ilaçlar kullanmak, yani ömür boyu Sünnetullah'a (Yaradılış sistemi) karşı savaşmak zorunda kalır. Yaşayan birinden organını talep etmek haksızlık, savunmasız bir ölüden sökmek ise zulümdür. Peygamberimiz (s.a.v.)'in bildirdiğine göre ölünün hisleri canlıya göre 70 kat fazladır. Yaşarken veya öldükten sonra gönüllü olarak organ bağışında bulunanlardan organ almak da tehlikelidir. Ölümden sonraki hayatı tam olarak bilmemiz imkansızdır, öğrendiğimizde ise çok geç olacaktır. Âdemoğlu sabaha erişince azalarının hepsi hâl lisânı ile ona şöyle der: “Bizim hakkımızda Allâh (c.c.)'dan kork. Zira biz sana emanetiz.” Komşudan alınan basit bir emanet bile başkasına hediye edilip verilmez ve satılamazken, Allâh (c.c.)'un emanetinin hiç tereddütsüz verilmesi nasıl düşünülebilir. (Dr. Aidin Salih) PRATİK FIKHÎ BİLGİLER SUAL: Gece tırnak kesilir mi? CEVAP: Abbasi halifelerinden Harun Reşid, İmâm Ebu Yusuf Hz.'ne: “Geceleyin tırnak kesilir mi?” diye sorar. İmâm da “Evet, kesilir” der. “Delilin nedir?” diye sorunca şu cevabı verir: ”Resûl-i Ekrem (s.a.v.): “Hayırlı işi geciktirmeyiniz.” buyurmuşlardır. Temizlik de hayırlı bir iştir. Geciktirilmez. Gece de yapılır, gündüz de yapılır. (Fetâva'l-Hindiyye, c.5, s.358)
İki usta isim, Nedim Şener ve Mete Yarar, Memleket Aşkına programıyla güncel yorum ve analizlerinin yer aldığı podcast..
Balkanların son 300 yıllık tarihine baktığımızda Müslümanlara yönelik bir seri soykırım ve etnik temizlik yapıldığını görüyoruz. Bu süreçte Müslümanlara uygulanan etnik temizlik ve soykırımın çok az bir kısmı akademik inceleme konusu yapıldı. Doç. Dr. Enes Bayraklı'nın makalesini Faruk Çalışkan seslendirdi.
Arabalar temizlenmek için benzinciye girmişler, bazıları temizlenmiş bazıları kirli kalmış. Arabaları temizlemeyen benzinci ne yapacak? Bu hatasını telafi edecek mi?
Bir Yunan tanrıçasının Atatürk'ün berberiyle ne ilgisi var? Refik Halit'in içine düştüğü kubur, iskorpit balığı ve diş bakımı... Roma'dan Mısır'a, Avrupa'dan Uzakdoğu'ya kirlerimizden nasıl arındık, temizliği nasıl öğrendik?Otopsiden doğuma, parfümden kolonyaya hijyenin fantastik tarihine buyurun...