POPULARITY
Categories
Biri mesajına geç döndüğünde, bir arkadaşın uzaklaştığında ya da birinin yüzü asıldığında…otomatik olarak suçu kendinde arıyor musun?Bu bölüm, tam olarak bunun üzerine:Her şey seninle alakalı değil.Stoik felsefenin “kontrol edebildiklerin ve edemediklerin” öğretisini,modern psikolojinin kişiselleştirme hatasıyla birleştirerek,insanların davranışlarını üzerimize almadan nasıl özgürleşebileceğimizi konuşuyoruz.Çünkü çoğu zaman insanlar bize karşı değil, kendi hayatlarına karşı tepkiler veriyor.Her davranış sana yönelik gibi hissettirse de, aslında herkes kendi hikâyesini yaşıyor.Bu bölümde şunlara değiniyoruz:
Yatırım dünyasının melek ismi Galata Business Angels'ın General Partner'ı Ata Uzunhasan konuğumuzdu!
NEDEN HEP SENİN BAŞINA GELİYOR? Tam toplantı anında bilgisayarın çökmesi,yere düşen o tek poşetin içinde mutlaka yumurtaların olması.. Murphy Kanunları sadece bir lanet mi? Yoksa beynimizin kötü haberlere olan dramatik düşkünlüğü mü? İşte kaosun ardındaki bilimsel gerçek ve her şeye hazır olmanın felsefesi.MURPHY KANUNU YALAN MI? Bu bölümde:Psikoloji Bilimi: Negatiflik Eğilimi nedir? Beynimiz neden %99 başarılı olduğumuz bir günde bile o tek hatayı hatırlar? Seçici hafızamızın sırrı.Ig Nobel Ödüllü Araştırma: Tost neden hep tereyağlı kısmı alta düşer? Fizikçi Robert Mathews'in komik ama bilimsel deneyleri.Kontrolsüz Kaosa Karşı Strateji: Edward Murphy'nin roket kızağı deneyinden Van Halen'in kahverengi M&M's kuralına kadar, hayatın zorluklarına karşı nasıl sarsılmaz bir irade geliştirilir?10. Adam Kuralı: Olası felaketlere karşı kolektif tedbir alma felsefesi (World War Z filmine atıf).Önemli olan, her şeyin yolunda gitmesi değildir. Mesele, ne olursa olsun hazır olmaktır. Sarsılmaz iradenizi inşa etmek için bu bölümü dinleyin.Birlikte Büyüyelim!
Enlem ve Boylam'ın bu bölümünde, ağırlıklı olarak din, bilim, felsefe konularının yer aldığı "Tartışmalar" serimize devam ediyoruz. Bu bölümde şu başlıklara değinilmiştir: - Allah bizi niçin yarattı? - Allah'ın insanı yaratmasının amacı nedir? - Allah bizi neden imtihan etmektedir? - Allah iyilik ve kötülüğü neden yaratmıştır?
Çok sevdiğiniz bir içerik üreticisi ya da podcaster yayınlarını bitirdiğinde veya sevdiğiniz bir dizi sonlandığında üzüldünüz mü hiç? Tanımadığınız, iletişim kuramadığımız, hatta bazen gerçek dahi olmayan bu insanlarla kurduğumuz bu ilişki türüne parasosyal ilişki deniyor. Yakın İlişkiler'in bu bölümünde 2025 yılının kelimesi seçilen para sosyal ilişki kavramı inceleniyor. Neden böyle bir bağ kurduğumuzun altında yatan sebepler inceleniyor. Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et! ----- Podbee Sunar ------- Bu podcast reklam içermektedir.
Papa 14. Leo, ilk yurt dışı seyahatinde İznik'i ziyaret ederek, Hıristiyanlık tarihi açısından önemli bir keşfi dünya sahnesine sunuyor! Sular altında ortaya çıkarılan Bizans Kutsal Pederler Bazilikasının kazı başkanı Arkeolog Mustafa Şahin, SBS Türkçe'ye Papa'nın neden İznik'i ziyaret ettiğini anlattı.
Odağımızdakiler'in bu bölümünde, araştırmacımız Dr. Nisan Alıcı'nın Geçiş Dönemi Adaleti ve Kürt Sorunu: Tabandan Yaklaşım başlıklı kitabını ele alıyoruz. Kürt meselesine geçiş dönemi adaleti perspektifinden bakmanın sunduğu imkânları, çatışma bağlamında mağduriyetin nasıl inşa edildiğini ve çatışmadan en çok etkilenenlerin kendilerini nasıl tanımladıklarını tartışıyoruz. Ayrıca kayıp yakınlarının—özellikle de Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın—geçiş dönemi adaletine katkılarını da ele alıyoruz.Görüşlerinizi bizimle sosyal medya hesaplarımız üzerinden #DEMOStanSesler etiketiyle paylaşmayı unutmayın! #Barış #GeçişDönemiAdaleti #AdaletDevam Eden Çatışmada ‘Geçiş Dönemi Adaleti'ni Kullanmak: Türkiye'deki Sivil Toplum Aktörlerinden Neler Öğrenebiliriz? https://www.turkeybeyondborders.org/project/nisan-alici-one-part-tek-bolum/Nasıl Bir Geçiş Dönemi Adaleti Hayal Ediyoruz? http://demos.org.tr/gecis-donemi-adaletinde-sivil-toplum-nasil-bir-rol-oynayabilir/Dr. Nisan Alıcı: Neden bir barış masası, müzakere masası yok? https://www.agos.com.tr/tr/yazi/35920/dr-nisan-alici-neden-bir-baris-masasi-muzakere-masasi-yokTürkiye'de sivil toplumun geçiş dönemi adaletindeki rolü ve katkıları https://t24.com.tr/haber/dr-nisan-alici-yazdi-turkiye-de-sivil-toplumun-gecis-donemi-adaletindeki-rolu-ve-katkilari,1218073Mağdur Merkezli Geçiş Dönemi Adaleti https://creators.spotify.com/pod/profile/demostansesler/episodes/Madur-Merkezli-Gei-Dnemi-Adaleti-e1nqpna/a-a8hbep1Yeşil Geçiş Dönemi Adaleti https://creators.spotify.com/pod/profile/demostansesler/episodes/Yeil-Gei-Dnemi-Adaleti-e3526qh/a-ac1ghmbGeçiş Dönemi Adaleti ve Hakikat Arayısı https://creators.spotify.com/pod/profile/demostansesler/episodes/Gei-Dnemi-Adaleti-ve-Hakikat-Aray-Konuk-Onur-Bakner-e1g6bb8/a-a7koopgGeçiş Dönemi Adaleti ve Toplumsal Cinsiyet https://creators.spotify.com/pod/profile/demostansesler/episodes/Gei-Dnemi-Adaleti-ve-Toplumsal-Cinsiyet-erq7eq/a-a4rhvbs
Eski sevgiliye mesaj atma isteği nereden geliyor? Neden ayrıldıktan aylar sonra bile “Bir mesaj atsam mı?” düşüncesi aniden gelir? Bu bölümde, bilim insanlarının ve psikologların açıkladığı 10 temel psikolojik nedeni konuşuyoruz.Bu videoda şunları bulacaksın:✨ Bağlanma sisteminin ayrılıkla nasıl alarm verdiği✨ Beynin neden eski sevgiliyi “güvenli liman” sandığı✨ Dopamin yoksunluğunun nasıl mesaj attırdığı✨ Yalnızlık, belirsizlik ve hatıra yanılgılarının beyne nasıl oyun oynadığı✨ “en mutlu an", “Zeigarnik etkisi” ve ego onarım döngüsü✨ Neden bazı mesajlar sevgiliden çok kendimize yazılır?Eğer sen de o ani gelen mesaj dürtüsünü anlamak, kendine biraz şefkatle yaklaşmak ve bu döngüyü çözümlenmiş bir yerden görmek istiyorsan… bu bölüm tam sana göre.Bölüm akışı:01:30 Neden mesaj atıyoruz? Psikolojik nedenleri01:55 1- Bağlanma nesnesi 03:24 2- Yoksunluk 04:40 3- En güzel an... 05:55 4- Belirsizlik - Yeni tehlikeli07:43 5- Kimlik kaybı08:50 6- Zeigarnik etkisi09:43 7- Regresyon11:55 8- Ego onarımı13:15 9- Sosyal kimlikler 14:30 10- Anılar, anılar, anılar 16.45 Eski sevgiliye mesaj atmak iyi mi kötü mü?
280. Bu bölümde e-ticaretin büyümesiyle giderek daha kritik hale gelen “last mile” – son kilometre teslimatı konusunu derinlemesine ele alıyoruz. Şehirlerin trafiğinden karbon salımına, kullanıcı deneyiminden lojistik maliyetlere kadar uzanan bu karmaşık dünyanın aslında hayatımızın tam merkezinde olduğunu konuşuyoruz. Konuğum, Pudo A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Ülkü Dörtcan. (00:00) – Açılış (02:14) – Ülkü Dörtcan'ı tanıyoruz. (03:53) - Bu neyi nasıl çözüyor konusuna girmek istiyorum “last mile”, yani “son kilometre teslimatı” kavramından başlamak istiyorum. Ama herkesin tam olarak ne olduğunu bildiğinden emin değilim. Nedir bu last mile? Neden bu kadar önemli hale geldi? (06:23) - Peki dünyada bu süreç nasıl evriliyor? Ben Almanya örneğini vermeye çalıştım, Hangi modeller öne çıkıyor? (08:44) - Tam bu noktada çevre konusuna da girelim. Çünkü bu modelin çevresel etkisi de ciddi oranda konuşuluyor. Gerçekten fark yaratıyor mu? (09:39) - Türkiye'deki tablo nasıl peki? Bizde last mile süreçleri dünyadaki bu dönüşüme ayak uydurabiliyor mu? (10:38) – Pandemiden sonra algı Türkiye'de algı nasıl değişti? Markalar tarafı nasıl tercih ediyor? (12:00) - Ve tam bu noktada Pudo geliyor devreye. Pudo tam olarak nasıl çalışıyor, iş modeli neye dayanıyor? (15:00) - Peki kullanıcılar açısından da şirketler açısından da bakınca — kargo firmaları, e-ticaret siteleri ve markalar— bu modelin en büyük avantajı ne oluyor? (16:15) - Pudo'yu dinlerken aklıma şu geliyor: Bu sadece bir teslimat çözümü değil, sanki şehir altyapısının bir parçası gibi. Doğru bir tanım mı olur? (16:32) - Son olarak, senin gözünden teslimatın geleceği nasıl olacak? Beş, on yıl sonrasını düşündüğünde nereye gidiyoruz? (18:10) – Veri konusunda neler söylersiniz? (20:00) – Son sözler (21:13) – Kitap önerisi Çizginin Dışındakiler – https://www.goodreads.com/book/show/12803201-izginin-d-ndakiler---baz-i-nsanlar-neden-daha-ba-ar-l-olur?ac=1&from_search=true&qid=IgZay9m391&rank=2 (21:56) - Kapanış Sosyal Medya takibi yaptın mı? X - https://x.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trendleri/ Linkedin - https://www.linkedin.com/company/dunyatrendleri/ Youtube - https://www.youtube.com/c/aykutbalcitv Goodreads - https://www.goodreads.com/user/show/28342227-aykut-balc Bülten - https://dunyatrendleri.substack.com/ aykut@dunyatrendleri.com Bize bağış yapıp destek olmak için Patreon hesabımız – https://www.patreon.com/dunyatrendleri Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Avustralyalıların yaklaşık dörtte biri, doğum öncesi ruh sağlığı sorunları yaşadığında destek aramaktan kaçınıyor. Uzmanlar, Gidget Vakfı tarafından yayınlanan verilerin, belirti ve semptomlar konusunda farkındalık eksikliğini ve bu konuda süregelen damgalanmayı ortaya koyduğunu söylüyor.
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bu bölümde hepimizin hayatına sessizce sızan bir alışkanlığı masaya yatırıyoruz: erteleme. Neden “birazdan” demeyi bu kadar seviyoruz? Ertelemek her zaman kötü mü, yoksa bazen zihnin kendini koruma yolu mu? Peki ya fark etmeden kaçırdığımız fırsatlar… Bu sohbet, “Ben de böyle yapıyorum!” dedirtecek türden. Dinlemeyi ertelemeyin.
Harama bakmaktan kendini kurtarâbilmek için yoğun bir mücadeleye girmek gerekir. Şunu bilmelisin ki, insan üstün bir himmet ve zahmet olmadan sıradan bir şeyi bile elde edemez. Meselâ, bedensel bir hastalığa düştüğün zaman tatsız ilaçlar içmeye rıza gösteriyorsun. Neden? Hedefin iyileşmek olduğu için bu tatsızlığa katlanıyorsun. Ruhsal bir hastalıktan kurtulmak için daha fazla zorluğa katlanmanın gerekli olduğunu bilmelisin.Bu bilinci kazandıktan sonra harama bakmaktan kurtulmanın ilacı olarak şunlar söylenebilir:1. Harama bakma gibi bir durumla karşılaşırsan ilk önce şunu düşün: Bakacağın kadının, anne ve babası, senin bu durumundan haberdar olursa halin ne olur? Bunun için biraz korku veya utanmaya kapılacak olursan o zaman her şeyi hakkıyla bilen Râbbinin seni gördüğünü düşün! Sen, O (c.c.)'un verdiği nimetleri kullanarak onun huzurunda haram işlemektesin, utanman gerekmiyor mu?2. Cehennemin elim azabını hatırla!3. Eğer başka biri benim karıma veya kızıma böyle şehvet ve kem gözle bakarsa ve ben bunu fark edersem ne yaparım?4. Allâh (c.c.)'un bizi gördüğünü ve kıyâmet gününde herkesin önünde bunun hesabını soracağını tasavvur etmektir.5. Kalbinde günâha bir meyil hissettiğin zaman abdest alıp iki rekât namaz kıl, Allâh (c.c.)'dan af dile ve bu hastalıktan kurtulmak için duâ et. Kalbin günâha tekrar meylederse yine bunları yap. Bir günde birkaç defa aynı şeyleri yapmak zorunda kalabilirsin. Ancak sonraki gün mutlaka nefsinin zayıfladığını hissedeceksin. Üçüncü gün belki o harama karşı hiçbir istek oluşmayacaktır. Böylece yavaş yavaş harama bakma hastalığından kurtulacaksın. Çünkü namaz nefse ağır gelir.6. Harama göz diktiğin zaman şunu düşün: Bir hocan veya mürşidin seni bu hâlde görse yüzünü başka tarafa çevirmez misin? O hâlde Allâh (c.c.)'un gözetimi altında iken nasıl böyle bir harama düşebiliyorsun!(Misvâk Neşryat, Eşref Ali et-Tehanevî, Tehzibu'l Ahlâk, s.37-40)
İbretlik bir hayat öyküsü… Utbe bin Rebîa'yı ele alıyoruz: Kureyş içindeki konumu, merhametli/itidalli tavırları, Peygamberimizle (sas) meşhur diyaloğu ve Bedir'deki akıbeti. Bu bölümde neler var?• Utbe'nin aile kökleri ve Kureyş'teki itibarı• Mescid-i Haram'daki teklif ve Efendimiz'in (sas) Kur'an tilavetinin etkisi• Taif sonrası insani bir jest: Addas ile üzüm ikramı • Bedir'deki mübareze ve Utbe'nin sonu• “Yazık Oldu Utbe'ye” derken hangi dersleri çıkarıyoruz?Neden önemli?Tarih, yalnızca kronoloji değildir—karakterin kaderle karşılaşmasıdır. Utbe'nin hikâyesi “doğruya çok yakın olup son adımı atamamanın” bedeli üzerine güçlü bir tefekkür imkanı sunuyor. ✨
Nüfus giderek yaşlanıyor. Zatürreyse ileri yaştakiler için büyük bir tehdit. İklim değişikliği ve hava kirliliğinin artması ileri yaşlardakilerin akciğerlerini daha hassas hale getiriyor. Ve tedavi gecikirse sorun içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Peki yaşlılar zatürre gibi bir hastalıktan neden bu kadar etkileniyor? Yaş ilerledikçe akciğer sağlığı bozuluyor mu? Yalnızca zatürre aşısı korumada ne kadar etkili? Bebeklikte olunan aşıyla, erişkinken olunan aşı aynı etkide mi? Zatürreye dair merak ettiklerimizi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu'na sorduk.
Türkiye siyasetinde 70 yılı aşan bir gerilim var: Bir yanda toplumsal meşruiyeti güçlü muhafazakâr siyaset, diğer yanda devletin kurucu reflekslerini temsil eden CHP. Bu iki çizgi arasındaki mücadele çoğu zaman demokrasi rekabeti olmaktan çıkıp bir meşruiyet kavgasına dönüştü.
Bu haftaki bölümde, Adam Grant'in Hidden Potential kitabından yola çıkarak gizli potansiyelin nasıl ortaya çıkarıldığını masaya yatırıyoruz. Bu bölümde konuşuyoruz:✨ Karakter neden bilişsel becerileri solluyor?✨ Hazır hissetmeden başlamak neden büyümenin anahtarı?✨ “Sünger insan” olmak öğrenme kapasiteni nasıl uçurur?✨ Neden özgüven önce gelmez, yaptıkça inşa edilir?Gerçek hayattan güçlü örnekler, araştırmalar ve uygulayabileceğin küçük ama etkili adımlarla…Kendi gizli potansiyelini ortaya çıkarmaya hazır mısın?Koçlukla ilgili merak ettiklerin varsa:
Washington'un kritik minerallerde ve özellikle nadir elementlerde Çin'e bağımlılığının sürmesi, bu alandaki diplomatik manevra alanını sınırlıyor ve ticaret savaşlarında da şimdiye kadar olduğundan daha yumuşak davranmasına yol açıyor. Yazan: Prof. Dr. Elif NuroğluSeslendiren: Halil İbrahim Ciğer
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, “Libya davası” kapsamında aldığı 5 yıllık hapis cezasının ardından üç haftasını Paris'teki La Santé Cezaevi'nde geçirdi. Peki içeride neler yaşandı? Bu bölümde Sarkozy'nin cezaevi günlerine yakından bakıyoruz: Neden çoğunlukla yoğurt yedi? Kimler tarafından tehdit edildi? “VIP koğuşu” olarak bilinen bölümde koşullar nasıldı? Serbest kaldıktan sonra ne söyledi? Fransa siyasetinin en tartışmalı figürlerinden birinin perde arkasını, hukuk sürecini ve cezaevindeki ayrıcalıklı ama bir o kadar da gergin günlerini konuşuyoruz.
“Hadisler olmadan din anlaşılır mı, hadisleri ayıklamak için niye bu kadar uğraşıyoruz, sadece Kur'an bize yetmez mi?” sorularını ele alıyoruz.
İsrail'in soykırım suçunun Yahudiler arasında ne türden bir ayrışmaya yol açtığını az çok takip edebiliyoruz. Yahudi dünyasının kahir ekseriyeti İsrail'e ve soykırım ideolojisi olan Siyonizm'e inançlarını sürdürüyor. Buna karşın Yahudi dünyasına dâhil oldukları hâlde İsrail'e ve Siyonizm'e inanmayı bir kenara bırakın, oldukça sert eleştirileriyle öne çıkanlar vardır.
Bu bölümde, hayatın getirdiği zorluklar ve imtihanlar karşısında aile içi iletişimi nasıl sağlıklı bir şekilde sürdürebileceğimiz ve bu süreçte maneviyattan nasıl güç alabileceğimiz üzerine odaklanıyoruz. Hayatın bir imtihan olduğu gerçeğinden yola çıkarak, eşimizle, çocuklarımızla veya ebeveynlerimizle yaşadığımız sorunların aslında birer tesadüf olmadığını, aksine ilahi bir planın parçası olduğunu anlıyoruz.Bu bölümde, aile bağlarını güçlendirmek ve zor zamanların üstesinden gelmek için üç altın kuralı ele alıyoruz:Dinlemeyi Bilmek: Gerçek dinlemenin ne anlama geldiğini, sevdiklerimize "senin yanındayım" mesajını nasıl verebileceğimizi ve empatinin önemini ayetler ışığında inceliyoruz.Kelimelerimizi Tartmak: Öfkeyle söylenen sözlerin açtığı yaralara dikkat çekiyor, "sen" dili yerine "biz" dilini kullanarak yapıcı bir iletişim kurmanın yollarını arıyoruz.Sevgiyle Yaklaşmak: En zor anlarda bile sevginin iyileştirici gücünü ve aile üyelerimizin bize Allah'ın birer emaneti olduğunu hatırlıyoruz.Son olarak, tüm çabalarımızın tükendiği noktada duanın manevi bir sığınak olarak nasıl devreye girdiğini ve aile huzurunu nasıl pekiştirdiğini keşfediyoruz. Eğer siz de ailenizi bir rahmet ve huzur vesilesi kılmak istiyorsanız, bu bölüm tam size göre.Kurantime'ın yayın hayatına devam edebilmesi ve daha geniş çaplı çalışmalarda bulunabilmesi için desteklerinize ihtiyacı var:https://www.gofundme.com/f/kuran-time...
Neden hayallerine ulaşamıyor, planların elinden kayıp gidiyor? Asıl eksik olan bereket olabilir! Hayatını değiştirecek bereket sırlarını öğrenmeye hazır mısın?
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan iki yüz dokuzuncu bölüm sizlerle.Bu bölüme Power Group'un Aralık başında gerçekleşecek Podcast Festivali ve Ödülleri'nden bahsederek başladık.Sonra kendimizi dizilere bıraktık. 9,5 yıl önce başlayan ve bu yılın son günü yayınlanacak bölümüyle final yapacak Stranger Things'den notlar paylaştık. Dizi için seçilen nefis parçaları hatırladık.Ardından bir başka diziye, daha yeni bir yapıma geçtik. Herkesin konuştuğu Pluribus'dan söz ettik. Neden bu kadar popüler oldu, devamı nasıl olabilir, neler beklemeliyiz? Dizinin ikinci bölümünün sonunda nasıl bir sürpriz var?En sonda da, “Bi de Buna Bak”ımız var. Sizlerden gelen iki nefis öneriyi paylaştık. Biri yine bir dizi, diğeri de çok ilginç bir podcast...Bi de Buna Bakhttps://www.imdb.com/title/tt31510819/Moblandhttps://open.spotify.com/show/3IcR07iNbmI7rZiuJpi32dSoul Boom
Erdal Sağlam ve Sinan Akgünay, İBB iddianamesini, CHP'ye olası kapatma davasını, asgari ücreti ve ekonomi gündemini konuştu.
Yeryüzündeki hava sıcaklığının artması ve bunun yarattığı iklim değişikliği yeryüzü için büyük bir tehlike. Sel felaketleri, kasırgalar, orman yangınları, kuraklıklar hayatımızın parçası haline geldi. Ancak pek çok ülke taahhütleri yerine getirmiyor. Bugünlerde 53 devlet ve hükümet başkanı Brezilya'da bir araya geldi. Birleşmiş Milletler Dünya İklim Konferansı'ndan (COP30) ne bekleniyor? İklim değişikliğinin yol açtığı felaketlerin önüne nasıl geçebiliriz? Yeşil Çember Direktörü Gülcan Nitsch, iklim politikalarının neden hala yetersiz kaldığını ve birey olarak bizim neler yapabileceğimizi anlattı. Mikrofonda Gökçe Göksu ve Serap Doğan var. Von Gökçe Göksu und Serap Doğan.
Kitap kulübümüzün 58inci buluşmasında sosyal psikolog Jonathan Haidt'in "Doğru Akıl: Neden İyi İnsanlar Siyaset ve Din Yüzünden Bölünür?" adlı kitabını konuştuk.Haidt ile birkaç yıl önce 2008 tarihli TED konuşması ile tanışmıştım. Cumhuriyetçiler ve demokratlar arasındaki derinleşen uyuşmazlığın nedenleri üzerine bir konuşmaydı. Türkiye'deki duruma fazlasıyla benzer olduğunu düşünmüştüm, blogumda da bir yazı yazmıştım.Haidt yıllar içinde derinleştirdiği çalışmalarını topladığı bu kitapta, insanların ahlaki yargılarının öncelikle sezgisel duygulardan kaynaklandığını ve akıl yürütmenin çoğunlukla bu sezgileri haklı çıkarmak için sonradan devreye girdiğini gösteriyor. Geliştirdiği Ahlaki Temeller Teorisi, insan ahlakının altı temel üzerine kurulu olduğunu öne sürüyor:Ahlakın iki ucundaki temsili ile; Zarar vermeme/bakım verme, adalet/hile, sadakat/ihanet, otorite/asi olma, kutsallık/aşağılama ve özgürlük/baskı olarak bu altı temeli ifade ediyor. Kitabın en çarpıcı tespiti, liberallerin genellikle sadece zarar vermeme ve adalet temellerine ağırlık verirken, muhafazakarların altı temelin hepsini kullanması ve bu farkın siyasi kutuplaşmanın temel nedenlerinden biri olması.Örneğin bir muhafazakar kişi dövme yaptırmayı bedene zarar vermek yani Allah'ın bize verdiği bedene, bir anlamda kutsala zarar olarak yorumlayabilir, bu ise sol veya liberal görüşe göre kişinin kendi hürriyeti, tasarrufu olarak görülebiliyor. İki tarafın anlaştığı temeller ise başkalarına zarar vermeme ve adil olma konuları.Bu da ilginç bir şekilde sağcı politikacılara daha geniş bir malzeme verirken, solcu politikacıların daha dar bir alana kısılmış ve sanki diğer ahlaki değerleri ciddiye almıyormuş izlenimini verdiğinden bahsediyor. Kitap bunu örneklerle çok güzel açıklıyor.Diğer yandan insanları bencil varlıklar olarak görme eğilimimiz olsa da Haidt ayrıca insanların sadece bencil değil, "kovan etkisi" ile grup halinde hareket etmeye de yatkın olduklarını savunuyor. Hatta bizlerin %90 şempanze, %10 arı gibi davrandığımızı söylüyor.Bizim sohbetimizde de derin paylaşımlar oldu, konunun hassasiyeti nedeniyle çok az bir kısmını paylaşacağım. Katılımcılar, kitabın kendilerini tanıma konusunda bir ayna tuttuğunu ifade ettiler. Birçok arkadaşımız, kendilerini liberal veya özgürlükçü zannettiğini ama kitaptaki test sorularıyla yüzleştiğinde aslında beklenmedik ahlaki hassasiyetlere sahip olduğunu fark ettiğini paylaştı.Kitabın en çok takdir edilen yönü, karşı tarafı anlamak için bir çerçeve sunması oldu. Katılımcılar, farklı siyasi görüşlere sahip insanların aslında kötü niyetli olmadığını, sadece farklı ahlaki temellere ağırlık verdiklerini anlamanın özgürleştirici olduğunu belirttiler. Özellikle aile içi tartışmalarda bile bu çerçevenin yardımcı olabileceği vurgulandı.Toplantıda fil ve binici metaforu özellikle ilgi çekti. Rasyonel düşüncenin aslında ne kadar sınırlı olduğu, sezgilerimizin hayatımızı nasıl yönlendirdiği üzerine paylaşımlar yapıldı. Ayrıca kitabın, insanların bir araya gelme, ritüeller ve "kovan etkisi" ile ilgili açıklamaları, kendi hayatımızdan örneklerle desteklendi.Sonuç olarak her ne kadar yer yer okuması akademik altyapı gerekliliğiyle zorlasa da, biz okumuş olmaktan memnunuz ve konuyla ilgiliyseniz size de tavsiye ediyoruz. Tamamlayıcı nitelikte olduğunu düşündüğümüz Rutger Bregman'ın “Çoğu İnsan İyidir” aslı kitabının yeni baskısı çıkar çıkmaz programımıza almayı istiyoruz.(03:53) Feyza Demir (11:00) Alim Küçükpehlivan (14:05) Mete Yurtsever (16:58) Feyza Demir (17:48) Alim Küçükpehlivan (18:42) Feyza DemirSupport the show
Gazetecilerin gözaltına alınmasını, ekonomideki gidişatı, Merkez Bankası'nın dolarizasyon makalesini ve Trump'ın vergilerinin mahkemeye engeli ile karşılaşmasını konuştuk. Semih Sakallı sordu, Atilla Yeşilada anlattı.
Açık Oturum'un 499. bölümünde, Selahattin Demirtaş'ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı sonrası serbest bırakılıp bırakılmayacağı ve bu durumun Türkiye'deki yeni süreç ile bağlantısı ele alınıyor. Programda siyaset bilimciler Vahap Coşkun, Sezin Öney, Onur Alp Yılmaz ve Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu Göksel Göksu'nun sorularını yanıtlıyor. Sürecin samimiyeti, hukukun üstünlüğü ve demokrasinin bütüncüllüğü konularında görüş ayrılığına düşen konuklar, Türkiye'deki siyasi atmosfer ve hukukun işleyişi ile ilgili değerlendirmelerde bulunuyor. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Nasjonal sikkerhetsmåned er over. Men hva nå? Hvor går vi etter dette og hva er egentlig effekten av det vi gjør av aktivitetene under sikkerhetsmåneden? Roar Thon og Jørgen Dyrhaug tar en liten prat og bruker et eksempel fra en norsk virksomhet som har gjennomført et sikkerhetstiltak under mottoet: "Vi tar litt risiko for å senke risikoen for alle" En podkast fra Nasjonal sikkerhetsmyndighet 2025
Dolaşım sisteminin temel bileşenleri ve yaşamın sürdürülebilmesi için hayati öneme sahip olan damarlarımız, hücrelerin yaşaması için gerekli olan oksijen ve besinleri taşıömaktak, atıkları uzaklaştırmaya, ısı düzenlemesinden ve hormon dağıtımına kadar bir çok görevi yerine getirir. Elastik yapıdaki dokuların birleşiminden oluşan damarların en önemli düşmanlarıdan biriyse kan basıncının yükselmesi yani hipertansiyon... Peki neden hiper tansiyon damar yapısını etkiliyor? Tansiyon yükseldiğinde damarlarda ne gibi değişiklikler oluşuyor? Kardiyoloji Uzmanı Demet Erciyes'e sorduk.
Bugün 06 Kasım 2025 #dogatakvimi
Güneş ışınları vücut için eşsiz bir vitamin kaynağı. Güneşten alınan D vitamini pek çok hastalığın mücadelesinde büyük bir öneme sahip. Ancak yükske güneş ışığına maruz kalmak hem cilt hem de göz için geri dönülmez hasarlara sebep olabiliyor. Özelllikle de güneşe gözlüksüz bakıldığında...Peki güneşe direkt bakmak gözü neden bu kadar etkiliyor? Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhsin Eraslan'a sorduk.
Yetkili Biri'nin bu bölümünde konuğumuz, Türk Sinemasının usta yapımcılarından Zeynep Atakan!
Renkli, şekilli, çeşitli boyutlarda ve tarzlarda güneş gözlükleri çarşıda da pazarda da karşımıza çıkabiliyor. Bir çok kişinin imaj için kullandığı bu gözlükler havalı bir görünüm verse de göz sağlığı açısından tehlikeli olabiliyor. Peki neden güneş gözlüğünü seçerken şekle değil, kaliteye bakmamız gerekiyor? Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhsin Eraslan'a sorduk.
277. Bölümde modanın en ilginç detaylarından birini konuştuk: Sivri burunlu ayakkabılar. Aslında yüzyıllar önce erkeklerin statü sembolü olan bu tasarım, bugün zarafetin ve gücün simgesi haline geldi. Neden hâlâ popüler? Moda uğruna acı çekmek neden bize normal geliyor? Bu bölümde sivri burunlu ayakkabıların tarihine, statüyle olan ilişkisine ve modanın insan psikolojisine etkisine yakından bakıyoruz.
Büyük Sorular'ın bu bölümünde Sinan Canan'la “hayatın sonu” temasını masaya yatırıyoruz: Ölüm gerçekten her şeyin sonu mu, yoksa hayatı anlamlı kılan bir çerçeve mi?Biyolojik pencereden homeostazisin kaybı olarak ölümü tanımlarken; insanın ölümlülük bilinci, ölümsüzlük arzusu ve “an”ın değeri üzerine derinleşiyoruz. Stoacılıktaki memento mori, İslami gelenekte “ölmeden önce ölünüz”, Mevlânâ'nın “ibret istersen ölüm yeter” sözü; hepsi günlük hayatta huzur–hazır bağlantısıyla birleşiyor. Beyaz yakalı rutinden çıkıp “şimdi ve burada” yaşamayı mümkün kılan pratikleri konuşuyoruz.Programda materyalizm–maneviyat tartışmasına, bilincin bedenle ilişkisine ve enformasyon kuramı/karadelik olay ufku analojilerine uzanıyoruz: “Televizyon bozuldu diye yayın biter mi?”, “Süre çok uzasa (100.000 yıl) bile sonuç değişir mi?” sorularının peşinden gidiyoruz. Ölümü konuşmanın panik değil, dinginlik ve işlevsellik ürettiği; “an ölümsüzdür” ilkesinin nasıl bir yaşam mühendisliğine dönüştüğü örneklerle ele alınıyor.
Amerikan Kardiyoloji Okulu'na göre, ilk kalp krizlerinin çoğu erkeklerde 65 yaş civarında, kadınlarda ise 72 yaş civarında gerçekleşiyor. Ancak bugün 40 yaşın altındaki kişilerdeki kalp krizi vakalarında artış var. Amerikan Kalp Derneği 1995-2014 arasında kalp krizi nedeniyle hastaneye kaldırılanların %30'u 35-54 yaş aralığında olduğunu ve zamanla bu oranin arttığını açıkladı. Türkiye'de her ne kadar oranlar bu denli yüksek olmasa da kalp hastalıkları ve bu sebepten ölümleri artık daha sık duyar olduk. Peki neden? KAlp ve damar cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez'e sorduk.
Satrancı “kazanmak”tan öte bir düşünme deneyimi olarak anlatan Hasgüleç; taşların anlamlarından ELO sistemine, kadınlar kategorisinden hile tartışmalarına, 4 kişilik satranç ve Chess960 gibi varyantlardan Türkiye'de yükselen genç ustalara kadar merak edilen her şeyi konuşuyor. Hem oyuna yeni başlayacaklara hem de yıllardır oynayanlara “neden bu kadar zevkli?” sorusunun samimi bir cevabını veriyor.Bu bölümde konuşulan bazı konular:
Dönem dönem sosyal medyada genç kızlar arasında zayıflama akımları oluyor. Peki özellikle de ergenlik döneminde neden böyle akımlara kapılınıyor? Hangi duygusal eksiklikler buna sebep oluyor? Diyetisyen & Psikolog Nazlı İlaya Yüksel'e sorduk...
İçimiz Neye Benziyor - Fasyanın Önemi Zeynep Aksoy bu bölümde bedenimizin iç dünyasına ve fasyanın gizemlerine ışık tutuyor. Fasyanın yapısı, suyun vücudumuzdaki rolü, hareketin ve postürün sağlığımız üzerindeki etkileri, beslenme ve yaşam tarzının fasya sağlığına katkısı gibi konuları sade ve anlaşılır bir dille ele alıyor. Ayrıca, sinir sistemiyle olan bağlantılar, interosepsiyon ve hareketin şifa gücü üzerine hem bilimsel hem de pratik bilgiler paylaşıyor. Bölümün ikinci yarısında rehberli meditasyon yer alıyor. Yoga ve meditasyonun bedensel ve zihinsel farkındalığı nasıl artırdığını merak edenler için ilham verici bir sohbet. Bedeninizi daha yakından tanımak ve sağlıklı bir yaşam için yeni bakış açıları kazanmak istiyorsanız, bu bölümü kaçırmayın! 0:00 – Fasya Nedir ve Neden Önemli? 8:42 – Hareket ve Postür: Yeni Bakış Açıları 20:32 – Fasya'nın Sağlığı: Beslenme ve Yaşam Tarzı 27:11 – Sinir Sistemi ve Duygusal Bağlantılar 33:29 – Hareketin Şifa Gücü 34:58 – Rehberli Meditasyon Zeynep Aksoy, saygın bir yoga eğitmeni ve Reset platformunun kurucusudur. Web sitesi üzerinden canlı ve kayıttan izlenebilen dersler, üyelik programları ve profesyonel eğitimler sunmaktadır. Online Stüdyo üyeliği ile günlük çevrim içi derslere, geniş bir arşive ve topluluk desteğine erişim imkânı sağlar. Ayrıca Zeynep, katılımcıların hareket, anatomi ve farkındalık konularında bilgilerini derinleştirmelerine yardımcı olmak için yenilikçi Fasyal Yoga Uzmanlık Programı'nı yürütmektedir. Daha fazla bilgi almak ve sertifikalı eğitimlere katılmak için: www.zeynepaksoyreset.com
Her gün sosyal medyada yeni bir akım oluşuyor ve bu akımların hedefinde genellikle çocuklar ve gençler oluyor. O akımlardna en popülerleriyse genellikle beden algısıyla ilgili. Zayıflamaya yönelik akımlar artık 10-14 yaşa kadar indi. Bu noktada ailelerin de çocuklarının kilo ya da yemek yeme alışkanlıklarıyla ilgili konuşurken dikkatli olması gerekiyor. Peki ebeveynlerin sözleri çocukları neden bu kadar etkiliyor? Diyetisyen Psikolog Nazlı İlayda Yüksel'e sorduk.
Sağduyu'nun bu bölümünde Prof. Dr. Ahmet Kuru, İslam dünyasının geri kalmışlığının kökenlerini, ulema-devlet ilişkisini ve çağdaş çözümleri Tarık Çelenkk'e anlatıyor. Kuru'ya göre sorun İslam'da değil, otoriter siyasal yapılar ve düşünsel durgunlukta. Peki, neden 12. yüzyıldan sonra İslam dünyasında özgür düşünce zayıfladı? Neden bilim ve felsefe gelişemedi? Müslüman toplumlar için çıkış yolu ne olabilir? Tarık Çelenk soruyor, Ahmet Kuru yanıtlıyor. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
İslam Özkan'ın sunduğu Dünya-Alem Programında Dinler tarihi ve teoloji alanında çalışmalarıyla tanınan ilim insanı Bahaeddin Sağlam, “dini alan alarm veriyor” tespitini, yükselen ateizm/deizm tartışmaları ve egemen dini yorumun bilime uyum sağlayamaması üzerinden değerlendiriyor. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Terörsüz Türkiye sürecinde Kandil'in İmralı'dan yapılan fesih çağrılarına rağmen zaman kazanmaya çalışması, YPG'ninse Şam'a entegre olmamak için oyalama taktiklerine başvurarak süreci sonuçsuz bırakmaya çalışması Ankara'nın dikkatinden kaçmıyor.Yazan: Doç. Dr. Hüseyin AlptekinSeslendiren: Halil İbrahim Ciğer
Ülkemizin çok değerli sporcular yetiştirdiği aşikar, son yıllarda ise takım sporlarında en çok ses getirenlerden biri A Milli Kadın Voleybol Takımımız. Kazandıkları kupalar kadar, kendilerinden emin duruşlarıyla birlik hissini ve kadın olmanın gücünü yeniden tanımlıyorlar. Peki bu dönüşüm nasıl oldu? Yani nasıl oldu da voleybol, diğer takım sporlarından kendini sıyırıp hepimizin ortak kalp atışına dönüştü? 111 Hz'in bu bölümünde voleybolun geçmişini, tarihe damga vuran maçları ve voleybolu yaygınlaştıran faktörleri inceliyoruz. Sunan: Barış Özcan Hazırlayan: Aslı Candaş Ses Tasarım ve Kurgu: Metin Bozkurt Yapımcı: Podbee Media Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et! ----- Podbee Sunar ------- Bu podcast reklam içermektedir.
Medyascope ekibinden Göksel Göksu, Kaya Heyse ve Murat Türsan farklı dinamiklerin bir arada yaşadığı Hakkari'nin Yüksekova ilçesindeydi. Göksel Göksu bölgenin kanaat önderlerinden Mehmet Salih Yıldız ile konuştu. Yıldız, sürecin gecikmişliğini, toplumsal inancı, hükümetin yaklaşımını ve kişisel trajedilerin yarattığı travmaların toplumsal entegrasyonla nasıl aşılabileceğini anlattı. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices