POPULARITY
Categories
Kitap Kulübü'müzün 54.buluşmasında Tali Sharot'un “Başkalarının Aklı” adlı kitabını konuştuk.Tali Sharot İsrail, İngiliz ve Amerikan vatandaşı bir sinir bilimci. Ekonomi lisans eğitiminin üzerine psikoloji mastırı ve sinir bilim doktorası yapıyor. Duygu, karar verme ve iyimserlik üzerine çalışmaları var.Bu kitabının alt başlığı “Neden bazılarımız ikna etmekte daha başarılı“, sinir bilim perspektifinden bu konuyu işliyor.Birkaç alıntı yapıp bizim de kulüp olarak faydalandığımız, beğendiğimiz bu kitaba ilginizi çekmek istiyorum.Beyniniz size ait değildir, mirastır. Kodları milyonlarca yıl içinde tekrar tekrar yazılmıştır.Bu alıntı hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir söz. Çok beğendiğimiz beynimizi ilk günden biz işlemiyoruz. Doğuştan, farkında bile olmadığımız yollar, patikalar, kısa yollar var beynimizde, bir karar verirken bunları izliyoruz. Bunlar insanlığın ortak mirası hayatta kalma şemaları.Kayıtlı bilgi ise çok yeni bir olgu medeniyet için. Bilginin düzenlenmesi ve yayılması çok yeni insanlık tarihinde. Ekonomi teorisinde bile bize öğretilen insan, sahip olduğu bilgilere göre çıkarını maksimize eden bir varlık yok. Kararlarını kulaktan kulağa dolaşan hikayeler, duygular ve sahip olduğu inançlarla alan varlıklarız.Değişim yaratmak için tek akçe, ortak motivasyonları keşfetmektir.İnsan aklı mevcut inanışını, düşüncesini korumaya meyilli, sorgulamaktan çok savunmaya çalışıyor. O nedenle birisinin düşüncesini değiştirmek için savunmaya geçmesine engel olacak ortak motivasyonlar bulmak gerekiyor. Ancak o sayede yeni bilginin değerlendirilme şansı var. Bu küçük bilgi bile sosyal hayatımızı değiştirmeye yetebilir aslında, twitter'da veya diğer sosyal medya platformlarında insanların görüşlerini karşı tarafa kabul ettirmek isterken saflarını belli etmek için nasıl çırpındıklarını ve sonra nasıl hiçbir konuda anlaşamadıklarını bol bol görüyoruz.Bu buluşmada üyemiz Sezgin İldeş, yapay zekada oluşturduğu çok faydalı bir prompt paylaştı. Herhangi bir kitabı yapay zekaya önce okutup ardından interaktif bir kurs oluşturmasını isteyebiliyorsunuz. Açık ve kapalı uçlu sorularla bilginizi ölçüp geri bildirim alabiliyorsunuz. Bunu her kitap için yapmak mümkün. Prompt'u siz de kullanmak isterseniz meteyurtsever.com'da bu bölümün sayfasında bulabilirsiniz.Bu buluşmada görüşlerine yer verebildiğim arkadaşlarım (03:00) Gözde Gülbaş, (05:44) İpek Altuner, (07:30) Murat Koca, (09:28) Uğur İyidoğan, (10:40) Suat Soy, (14:29) Mete Yurtsever, (15:20) Feyza Demir, (18:42) Dilek Geçit ve (19:27) Sezgin İldeşŞimdi sizi söyleşimizle baş başa bırakıyorum.Support the show
İktidarın “terörsüz Türkiye” adını taktığı özünde bir “petrol açılımı” olan süreç, bıçak sırtında ilerliyor. Silah bırakma, barış, çözüm vb. kavramlarla makyajlanan “petrol açılımı” bir anda sömürgeci burjuvazinin yayılmacı çıkarlarının silahla hayata geçirilmek istendiği yeni bir çatışma sürecine dönüşebilir. Devrimci İşçi Partisi Merkez Komitesi'nin Haziran ayında yayımladığı “Açılımın gerçek yüzü ve sınıfsal karakteri: Neye karşıyız? Neden karşıyız?” başlıklı bildirisi, bu olası gelişme rotasını erkenden tespit etmişti: “İlk başta öyle bir hava yaratılmıştır ki önceki açılım süreçlerinden farklı olarak sanki her şey ayarlanmış, rayına oturtulmuş, tarafların kendi içinden bir direnç görülmez ya da dışarıdan bir müdahale olmaz ise sürecin tamamlanması adeta garanti altına alınmıştır. Oysa kısa sürede durumun pek de böyle olmadığı ortaya çıkmaktadır… Zaten pamuk ipliğine bağlı süreç sekteye uğrayacaksa, bozulacaksa, bitecekse bu, sömürgeci burjuvazinin, emperyalizmin ve işbirlikçi sınıfların/katmanların çıkar çatışmaları/rekabetleri temelinde olacaktır.”
Siz de yatırıma başlamak için hemen İnfo Yatırım'ın Akıllı Yatırım Uygulaması infox'u indirin, görüntülü görüşme ile dakikalar içerisinde yatırım hesabınız olsun. Hem yurt içi borsalarda hem de Amerikan borsalarında ücretsiz anlık veri, düşük komisyon oranları, detaylı analizler ile yatırıma başlayın. Üstelik yurt içi borsalarda dijital şube ile hesap işletim ödemeden işlem yapma imkanı!
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in bizlere emir ve vasiyetlerinden biri, Hâkk Teâlâ (c.c.)'u düşünüp O (c.c.)'u anmaktan geri kalmamak için “Duhâ” namazına dikkat ve itina etmemiz hakkındadır.Efendimiz (s.a.v.), bu namazı güneş bir mızrak boyu yükseldikten sonra kılmıştır ki,bu vakit ölçüsü bizler için duhâ namazının başlama vaktine bir işaret sayılır. Bazıları bu namaza “îşrak” namazı, yani güneşin adamakıllı parladığı ve aydınlattığı namaz derler.Efendimiz (s.a.v.)'in bu namazı sabah ile öğle arası koymasının sebebi, bizlerin ihmâl ve gafletine acımasıdır ve sırf bunun telâfisi için bunu bu araya sıkıştırmaktadır. Efendimiz (s.a.v.) bu namazı iki vakit arasına koymamış olsaydı, bizler Allâh (c.c.)'u unutur, hayır yapmaya karşı kalblerimiz kapanarak körleşir ve sertleşmiş olurdu.Duhâ namazının kılınmasının bir faydası da, bu namazı kılan kişiye cin taifesinin nefret duygusudur. Zira bu namazı kılacak kişiye sokulacak cinnilerin yanacakları bildirilmiştir.Şu hadîs rivayet edilmiştir: “İkî rekât duhâ namazına devam edenlerin günâhları deniz köpükleri kadar çok olsa da bağışlanır.” (İbn Mâce)Diğer bir hadis-i şerifte: “Duhâ namazını on iki rekât kılanlara Hâkk Teâlâ (c.c.) cennetinde altın köşk yaptırır.” (Tirmizî) buyrulmuştur.Ebû Hüreyre (r.a.)'den şu hadîsi rivayet edilmiştir: “Dostum ve efendim (s.a.v.) Efendimiz bana şu tavsiyede bulunmuşlardı: “Her aydan üç gün oruç tutmamı, iki rekât duhâ namazı kılmamı ve yatmadan önce de vitir namazı kılmamı.” (Buhari)(İmâm Şarani, Büyük Ahidler, s.140-141)
Filo eğitimlerinin beşinci günündeyiz. Yoğun ve zor kısmı bitti. Neden mi “zor” dedim? Filo yola koyulunca nelerle karşılaşabileceğimize dair uygulamalı eğitimlerden geçtik. Hemen her yayında bana “İsrail müdahale ederse ne yapacaksınız?” sorusu yöneltiliyor.
Haya; beğenilmemesi (veya nefret edilmesi) beklenen, yahut terk edilmesi işlenmesinden evlâ olan bir şeyi yaptığında (ya da yapacağı zaman) insan yüzünde beliren ince bir belirtidir. Peygamber (s.a.v.) bu kavrama sahip olmak yönünden de herkesten üstündü. Yani son derece haya sahibi idi. Avret ve ayıp olan şeylere karşı âdeta gözleri yumuktu. Ebu Said el-Hudri (r.a.)'ın: “Resûlullâh (s.a.v.), örtüsü içindeki bakire kızdan daha hayâlıydı. Bir şeyden hoşlanmadığı zaman,hemen (mübarek) yüzünden anlardık. Peygamber (s.a.v.) öylesine haya ve edeb sahibi idi ki, hiç kimseye, hoşlanmadığı şeyle (haya ve iyiliğinden ötürü) hitap etmezdi.” dediği rivayet edilmiştir.Âişe (r.anha), Peygamber (s.a.v.) hakkında şöyle buyuruyor: “Kendilerine, bir kimsenin,hoşlanmadığı bir şeyi yaptığı haber verilince:“Neden falan kimse böyle diyor, böyle yapıyor?” demezdi. Umumî mânâda şöyle buyururlardı: “Niçin böyle yapıyorlar veya diyorlar?” Bu şekilde o adamı yaptığı veya söylediği kötü işten alıkordu ve adını vermezdi.” Yine Âişe (r.anha) buyurdu ki: “Peygamber (s.a.v.) terbiyeye zıt düşen, bozan bir söz söylemezdi.Böyle bir söz söylemeye katiyen teşebbüs bile etmezdi. Çarşı ve pazarda yüksek sesle (âlemi rahatsız edecek şekilde) katiyen konuşmazdı.Kötülüğe, kötülükle mukâbele etmezdi. Bilâkis af ederdi ve müsamahakâr davranırdı.”Tevrat'ta da böyle vasf edildiğine dair, İbn Selâm ve Amr İbni'I-As (r.a.e)'den rivayet vardır. Yine ondan rivayet edildiğine göre; fazla hayasından dolayı mübarek gözü kimsenin yüzüne sabit bir halde bakamazdı. Hoşlanılmayacak bir sözü söylemeye zorunluk duyduğunda kinaye yollu anlatırdı.(Kadı İyaz, Şifâ-i Şerîf, s.115-117)
Ömer Rıfat Gencal ve Kerim Rota, enflasyon verilerini, Merkez Bankası'nın haftaya açıklayacağı faiz kararını, KKM'nin maliyetini ve öğrencilere ücretsiz yemek verilmemesini konuştu. Not: Program CHP'nin İstanbul kongresi iptal edilmeden çekilmiştir.
Yeni dönem başlangıçları, özel günler ve takvim üzerine hissettiklerimiz hakkında Tuğba ile birlikte keyifli bir sohbet ettik. Tarihlere verilen önem, kozmos ve kaos arasındaki bağlar ve işlevsellikleri üzerine konuştuk.
Diyanet'in, mirastan eşit pay isteyen kadınları "kul hakkı yemekle" suçlaması, laik hukuk sistemine doğrudan bir saldırı olarak değerlendiriliyor. Kadın örgütleri, Diyanet'in bu söylemlerinin temel hak ve özgürlükleri tehdit ettiği görüşünde. Eren Mahir Gençer, Diyanet'in kadınların miras hakkını konu edinen cuma hutbesi ve tepkilerle ilgili ayrıntıları derledi. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, COSMO Türkçe'ye yaptığı açıklamada Diyanet'in söz konusu hutbesini hadsiz bir çıkış olarak değerlendirdi. Mikrofonda Gökçe Göksu var. Von Gökçe Göksu und Eren Mahir Gençer.
İlişkilerdeki belirsizlik seni de yıpratıyor mu?“Neredeyse seviyor, neredeyse dinliyor, neredeyse ciddiye alıyor” dediğin bir ilişkide, tam olarak neredesin?Bu bölümde, belirsizlik içinde kaybolan ilişkileri masaya yatırıyor, sana kendine sorman gereken net sorularla geliyorum.Çünkü “neredeyse” yetmez. Netlik, sevgi kadar iyileştiricidir.
Sahabe'den Günümüze İlkler: Kimlerdir ve Neden Önemli? | Bir Hasbihal by Çınar Medya
Arkadaşlaarrr sizi çok özlediiim! Dümenden değil ama gerçekten. Biliyorsunuz tatile falan gittim geldim, kafaları dağıttım. İyi mi oldu kötü mü bilmiyorum.... Bu arada başlarda yaptığım arkadaşlık bölümümüze güncelleme geldi; çünkü benim düşüncelerim değişti! Neden mi? Ne mi oldu? Hepsini anlattım. Ayrıca sorduğunuz soruları da cevapladım. Gelin şöyle arayı kapayalım, bi güzel konuşup dertleşelim. Bekliyorum! Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et! ------ Podbee Sunar ------- Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını keşfet!
“Hazların Cezası” Victor Frankl der ki: İnsan hayattaki var olma amacını bulmadığı taktirde kendini hazlarda cezalandırır.Hoşgeldin sevgili dostum, ben Hasan Basri Budak.İnsan neden durmadan tüketir? Neden dolmayan bir boşluğu doldurmak için sürekli bir şeyler ister? Çünkü amacı olmayan, yönünü kaybeden ruh, kendini kısa süreli mutluluklarla avutmaya çalışır. Bu avunma, bir şifa değil; çoğu zaman yavaş bir ceza olur.Hazırsan, şimdi seni bu gerçeğin derinliklerine götürecek bir hikayeye davet ediyorum.Keyifli dinlemelerBecome a supporter of this podcast: https://www.spreaker.com/podcast/hasan-basri-budak-ile-kendine-gel--5728974/support.
ABD Başkanı Donald Trump, güvenlik sorunlarını gerekçe göstererek ulusal muhafızları Demokrat valilerin yönettiği eyaletlere gönderiyor. Peki bu adımın arkasında nasıl bir siyasi hesap var?Demokratların yönetimde olduğu eyaletler bu karara direnç gösterebilir mi? Anadolu Ajansı Amerika Haberleri Müdürü Can Hasasu ile konuştuk.
Makine ve Kimya Endüstrisi'nin (MKE) eski yönetim kurulu başkanı Avukat İsmet Seyhan suç örgütü üyeliği ve casusluk suçlamalarıyla Ankara'da gözaltına alındı. Sayhan'ın evinde ve ofisinde polis ekipleri tarafından arama yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Selahattin Yılmaz liderliğindeki suç örgütüne yönelik soruşturmayı genişletti. Suç örgütü kapsamında faaliyet yürüttüğü ve casusluk yaptığı iddia edilen İsmet Sayhan gözaltına alındı.
Uluslararası medyada çıkan haberlere göre İsrail, Filistinlileri Gazze'den çıkarmak için yeni adres olarak Afrika ülkelerini gündemine aldı ve Güney Sudan'la gizli görüşmeler yürütüyor. Peki bu tehcir planında neden özellikle Güney Sudan öne çıkıyor? Ayrıntıları, Milli Savunma Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yiğit ile konuştuk.
Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, ABD'nin Venezuela'ya savaş gemisi ve asker sevki kararını “çılgınlık” olarak nitelendirdi. Bölge ülkelerinin bu hamleye nasıl karşılık verdiğini, Kolombiya'daki Anadolu Ajansı muhabiri Sinan Doğan ile konuştuk.
Neden sürekli mutlu olmak zorundayız? Mutlu hissetmediğimizde bu bizim suçumuz mu yoksa farkında olmadan bir tuzağın içine çekilmiş olabilir miyiz? 111 Hz'in bu bölümünde, modern hayatın üzerimize yüklediği "mutlu olma baskısını" ve "toksik pozitifliği" mercek altına alıyoruz. Bize sunulan mutluluk anlatısının basit denklemlerinden yola çıkarak mutluluk endüstrisinin ardındaki gerçekleri sorguluyor, "Umudunu Kaybetme" filmini bu kez farklı bir gözle inceliyoruz. Sunan: Barış Özcan Hazırlayan: Kevser Yağcı Biçici Ses Tasarım ve Kurgu: Metin Bozkurt Yapımcı: Podbee Media Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et! ------ Podbee Sunar ------- Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını keşfet! BonusFlaş'la kartlar ve kampanyalar bir arada!Kart bilgileriniz, yeni nesil ödeme teknolojileri ve bol ödüllü kampanyalarınız BonusFlaş'ta sizi bekliyor!
13. Burç serisinin bu bölümünde Tuğba Karadayı ile astrolojinin derinliklerine iniyoruz: Burçlar, evler, elementler ve gezegenlerin hayatımızdaki rolü aslında ne anlama geliyor?Ateş, toprak, hava ve su elementleri bize ne anlatıyor? Eril ve dişil burçlar hayatımıza nasıl yansıyor? Neden bazı burçlar girişkenken, bazıları daha sezgisel ve sakin oluyor? Gezegenlerin yerleşimleri, açıları ve yücelimleri kişiliğimizi, kararlarımızı ve potansiyelimizi nasıl şekillendiriyor?Bu kapsamlı sohbette; burçların element ve niteliklerinden, 12 evin hayatımızdaki karşılıklarına; kare, kavuşum ve üçgen açıların anlamından gezegenlerin yüceldiği burçlara kadar astrolojinin temellerini adım adım keşfediyoruz. Tuğba Karadayı, hem kadim bilgeliği hem de modern astrolojik yorumları bir araya getirerek, doğum haritalarının insan hayatındaki yol gösterici rolünü anlatıyor.
TBMM'de Kürt sorununu çözmek için yola koyulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu"nda çalışmaların istenildiği gibi yürümediği anlaşılıyor. AKP ve MHP arasında bir gerilim sözkonusu. DEM Parti'den gelen Abdullah Öcalan ile görüşme talebi süreci iyice karmaşıklaştırdı. Komisyon, geçmiş deneyimlerden ders alarak Kürt meselesine kalıcı bir çözüm bulabilecek mi? Ekibimizden Serap Doğan, "Terörsüz Türkiye Süreci" ile ilgili son gelişmeleri derledi. Gazeteci Gökçer Tahincioğlu, komisyonun çalışmalarını, tartışmaları ve AK Parti ile MHP arasındaki farklı görüşleri COSMO Türkçe'ye değerlendirdi. Mikrofonda Eren Mahir Gençer var. Von Serap Doğan und Eren Mahir Gençer.
Bugün 25 Ağustos 2025 #doğatakvimi
İster TUİK'in enflasyon sepetindeki ağırlığa bakalım isterseniz çevrenizde konuştuğunuz arkadaşlarınızla teyit edin üç ana kalem tüketici bütçesini ve dolayısıyla beklentisini şekillendirmektedir.
Müzik Habercisi podcast dizisinin bu bölümünde Michael Kuyucu, Cardi B'yi kimin neden mahkemeye verdiğini açıklıyor.
Pazarlama Psikolojisinin Derinlerine Hoş GeldinPazarlama dünyasında başarı artık yalnızca ürünü anlatmakla değil, tüketicinin zihnine dokunmakla mümkün. Bu bölümde seninle birlikte, pazarlama metinlerinde kullanılan kelimelerin insan psikolojisi üzerindeki etkisini konuşacağız. Neden bazı kelimeler satışları patlatırken, diğerleri sıradan kalıyor? İşte bu bölümde bunun şifrelerini çözüyoruz.Kelimenin Gücü: Beynimiz Nasıl Tepki Veriyor?İnsan beyni bir kelimeyi gördüğünde sadece anlamını değil, o kelimenin oluşturduğu duyguyu da işler. Pazarlama metinlerinde kullanılan bazı kelimeler, doğrudan beynin karar alma merkezlerine sinyal gönderir. Bu sinyaller ya “satın al” dedirtir ya da “boşver” dedirtir.Kelimeler, özellikle duygulara hitap eden tetikleyicilerle birleştiğinde zihinsel kısa yollar oluşturur. Bu kısa yollar müşteriyi ikna etmenin temelidir. Örneğin “şimdi”, “garantili”, “ücretsiz”, “senin için” gibi ifadeler zihinde “hemen harekete geç” komutunu uyandırır.En Güçlü Psikolojik Tetikleyiciler ve Örnek KullanımlarŞimdi – Aciliyet oluşturur.Örnek: “Şimdi sipariş ver, yarın kapında!”Ücretsiz – Risk algısını düşürür.Örnek: “Ücretsiz kargo ile fırsatı kaçırma.”Senin için – Kişiselleştirme gücü taşır.Örnek: “Bu kampanya sadece senin için hazırlandı.”Tükeniyor – Kıtlık psikolojisini tetikler.Örnek: “Son 3 ürün kaldı.”Garanti – Güven inşa eder.Örnek: “30 gün içinde koşulsuz iade garantisi.”Bilimsel olarak kanıtlanmış – İkna gücü yüksek.Örnek: “Etkinliği bilimsel olarak kanıtlandı.”Kelimeler Nerelerde Kullanılmalı?Başlıklar: Dikkat çekmek için ilk temas noktası.Butonlar: Dönüşüm oranını doğrudan etkiler.Ürün açıklamaları: Güven oluşturmak için ideal alan.E-posta konu satırları: Açılma oranını artırır.Kampanya içerikleri: Harekete geçirme noktasında etkili.Duygusal Tetikleyicilerle Satışları ArtırmakPazarlama metinlerinde duygusal tetikleyiciler ile mantıksal açıklamaları birleştirmek en etkili formüldür. Örneğin bir ürünün ekonomik olduğunu söylemek yerine “sana özel indirim” demek çok daha duygusal bir bağ kurar.Unutma, insanlar duygusal olarak karar verir, mantıkla bunu haklı çıkarır. Metinlerini buna göre tasarla.FOMO Etkisi ve Kıtlık PsikolojisiFear of Missing Out yani FOMO etkisi, özellikle genç kitlelerde çok güçlüdür. “Kaçırma”, “Sadece bugün” gibi ifadeler, bu psikolojik açığı hedef alır.Aynı zamanda kıtlık psikolojisiyle birleştiğinde bu ifadeler insanların kararlarını hızlandırır. Çünkü beyin, sınırlı olanın daha değerli olduğunu düşünür.A/B Testlerle En Etkili Kelimeleri BulmakAynı ürünü farklı kelimelerle sunarak test etmek, hangi kelimenin daha fazla satış getirdiğini bulmanın en pratik yoludur.Örnek:A versiyonu: “Ücretsiz kargo ile şimdi al”B versiyonu: “Senin için kargo bizden”Hangisi daha çok dönüşüm getiriyor? Test et, veriye göre ilerle.Yapay Zeka ile Tetikleyici Kelimeleri BulmakGünümüzde GPT gibi yapay zeka modelleri, hangi kelimelerin hangi demografide daha etkili olduğunu tespit etmekte kullanılıyor. Özellikle reklam kampanyalarında kullanılan tetikleyici kelimeleri optimize etmek için güçlü bir yöntem.Bu Kelimeler Her Sektörde Geçerli mi?Cevap: Hayır.Bazı sektörlerde farklı tetikleyiciler çalışır. Örneğin sağlık sektöründe “güven” ve “bilim” kelimeleri daha etkiliyken, moda sektöründe “şimdi”, “trend” ve “senin tarzın” gibi ifadeler ön plana çıkar.Bu nedenle hedef kitleni iyi analiz et ve o kitlenin karar mekanizmasına uygun kelimeler kullan.Psikolojik Tetikleyicileri Kullanırken Dikkat Etmen GerekenlerAşırıya kaçma, metni yapaylaştırma.Gerçek dışı vaatlerde bulunma.Kelimelerin anlamıyla uyumlu içerik sun.Tekrar eden ifadelerden kaçın.Organik hissettiren, insana dokunan cümleler kur.Pazarlama, sadece strateji değil aynı zamanda dil sanatıdır.Bu bölümde öğrendiğin tetikleyicileri hemen kendi işinde denemeye başla.Ve unutma:Doğru kelime, doğru duygu, doğru anda satışa dönüşür.
Gündem gibi değil bu bölüm aslında.Basbayağı Yeni Haller bölümü gibi.Zira gündemdeki bir konuya, mesela yangın meselesine de Yeni Haller'de konulara baktığımız gibi bilgi perspektifinden bakmazsak hiçbir şeyi çözemiyoruz.Dinleyince şaşıracaksınız.Gelibolu'nun neden her yıl yandığını anlattım.Biraz üzgün, biraz da öfkeliydim kaydı yaparken. Nasıl olmayayım/olmayalım ki?İyi dinlemeler.Biliyorsunuz Yeni Haller sizlerin desteğiyle yayın hayatına devam eden bir podcast kanalı.Beni aşağıdaki link'lerden destekleyebilirsiniz:www.patreon.com/yenihallerYeni Haller'in bir de Buy Me A Coffee hesabı var artık. Buradan destek olmak çoook daha kolay. Patreon'da sorun yaşayanlar için açtım efendim. Buyurun:https://www.buymeacoffee.com/yenihallerBölümde bahsi geçen Yeni Haller'in T24 Youtube kanalındaki özel içeriklerine şuradan ulaşabilirsiniz:T24 Youtube Yeni Haller ListesiBana ulaşmak için:https://www.instagram.com/eray_ozerhttps://twitter.com/ErayOzeryenihallerpodcast@gmail.com
Akademisyen Prof. Dr. Bilge Yılmaz ile ekonomideki gidişatı, hayat pahalılığını ve eğitim ücretlerinin yüksekliğini konuştuk. Neden bu hale geldiğimizi ve bundan sonraki senaryoları anlatan Yılmaz, 2001 krizinden daha kötü durumdayız dedi. Ayrıca, Mehmet Şimşek'in performansını da yorumladı.
İspanya'nın güneyindeki Endülüs bölgesinde bulunan tarihi Kurtuba Cami-Katedrali'nde çıkan yangın çok büyümeden söndürüldü ama bu tarihi caminin nasıl korunduğu da tartışmaları beraberinde getirdi. Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Lütfi Şeyban ile Endülüs dini mimarisinin en tanınmış ve en büyük binası olan Kurtuba Ulu Cami'nin İslam dünyasındaki önemini konuştuk.
Avustralya'da emeklilik yaşı artık 67 olmasına rağmen, 51-55 yaş arası çalışanlar işe alım süreçlerinde genellikle yaşlı olarak kabul ediliyor. Bu bulgu, Avustralya İnsan Kaynakları Enstitüsü ve Avustralya İnsan Hakları Komisyonu'nun yeni araştırmasıyla ortaya çıktı. Ancak bu, bu yaş grubundaki çalışanlar için yeni bir haber değil; çünkü daha önceki bazı araştırmalar, 50'li yaşlardaki kişilerin iş yerinde yaş ayrımcılığına maruz kaldığını ortaya koymuştu. Peki, iş gücünde yaşlılığa karşı ayrımcılığa karşı mücadele etmek neden bu kadar zor?
Ekstrem sporlar ya da deneyimler her geçen yıl daha da popüler hale geliyor. Yüzlerce metre yükseklikteki dağlara ekipmansız tırmananlar, kendini gökyüzünden aşağı bırakanlar, okyanusların dev dalgalarına meydan okuyanlar ve dahası... Peki ama ne uğruna? Neden ucunda ölümün dahi olduğu aktivitelere dahil oluyoruz? 111 Hz'in bu bölümünde ekstrem deneyimlere olan ilgimizin kaynağını sorguluyoruz. Adrenalin tutkusunu nörolojik, psikolojik, felsefi ve kültürel bağlamda inceliyoruz. Sunan: Barış Özcan Hazırlayan: Özgür Yılgür Ses Tasarım ve Kurgu: Metin Bozkurt Yapımcı: Podbee Media ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Opet reklamı içermektedir. Lezzetlerin enfesti diyeceğiniz. Fasty lezzetleri Opet istasyonlarında sizi bekliyor! Fasty lezzetlerini keşfet!
Bazı erkekler olası bir ilişki için, çok fazla çaba harcayabilir. Bu maddi olabileceği gibi manevi de olabilir. Bu davranışa simping deniliyor. Bu videoda bu davranışlardan ve çözüm önerilerinden bahsediyorum.
Bazı kuşların yumurtası desenli, bazılarınınki düz. Kimi mavi, kimi beyaz. Bazı yumurtalar, anne kuştan daha büyük! Neden? Hepsinin bir nedeni var. Kuşların hikayesi yumurtadan başlar. Kerem Ali Boyla ve Yaz Güvendi'yi dinleyin. NEDEN ŞEHİR KUŞÇULARI? Profesyonel kuş gözlemcisi, ekolog Kerem Ali Boyla ve amatör kuş gözlemcisi Yaz Güvendi ile kuşları tanıyor, doğayı keşfediyoruz. Şehir Kuşçuları cumartesi 09.15, pazar 15.30'da NTVRadyo'da. Radyoda kaçıranlar için programın tüm kayıtları ntvradyo.com.tr adresinde ve podcast platformlarında.
Peribacası fakültesi bugün hep birlikte tüm diğer fakülteler hakkında konuşuyor. İngilizce öğrenmenin üniversite okumaktan daha zor olduğu bu zamanlarda biz ne yapacağız, ne edeceğiz, üniversite okuyalım mı, okumayalım mı, NEDEN? Sorular çok ama merak etmeyin bacınız burda. Çok güzel bilgiler derledim sizin için. Üniversite ve kariyer yolculuğumda kendi yaptıklarımı da tüm detaylarıyla anlattım. Hadi gelin, love uuuu!!!! ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını keşfet!
Caner Taslaman'ın "Hayretten Hayranlığa: Aforizmalarım" adlı kitabından alıntılara yer veriyoruz. - Anlam da, iyi de, doğru da, güzel de bizi çeker: Neden? Nereye? - Her şey anlamsızsa ruh neden “anlam” diye haykırır? - Eğer her şey anlamsız olsaydı “anlam” diye bir kavram olur muydu? - Haz peşinde koşan anlamı kaybeder, anlam peşinde koşan hazzı yakalar. - Allah'ın varlığını anlamayla oluşan farklılık, doğuştan göremeyen birinin görmeye başlamasıyla oluşan farklılıktan daha büyüktür. - Allah'ın bizi anlamı isteyeceğimiz şekilde yaratması ve İslam'ın anlamla ilgili bu varoluşumuza içkin talebe en güzel şekilde cevap vermesi, İslam'ın Allah'tan olduğunun bir delilidir. Varlığımıza içkin anlam arayışıyla ilgili kilidi açacak anahtar İslam'dır. - Dikkat edin; “Anlamsızlıktan kurtulmak için Müslüman olalım” demiyorum. Fakat “Allah bizi anlama muhtaç yaratmış, İslam ise anlam arayışına tatmin edici cevap vermektedir, demek ki Allah bizi anlam arayışı üzerinden İslam'a yöneltmektedir; bu da İslam'ın Allah'ın uymamızı istediği din olduğuna bir delildir” diyorum. - İnsan, diğer canlı türlerinden farklı bir şekilde, çok uzun bir geçmiş ve çok uzun bir gelecekle ilişki kurabilir. İçindeki “yaşam arzusu” ile gelecek üzerine düşünen insanın, ahiret yaşamına karşı arzu duyması kaçınılmazdır. - Bizi bizden daha iyi bilen, kendimiz dahil herkes bizi yanlış anlayacak olsa bile bizi yanlış anlaması söz konusu olmayan, kudreti yüksek bir Yaratıcımızın olması kadar varoluşu ne zenginleştirebilir? - İnsanın gönlünden kopan feryatlarının ve dualarının farkında olan bir Yaratıcısının var olduğunu idrak etmesinden daha değerli ne olabilir?
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bu bölüm kendini sürekli erteleyenler için içten bir davet! Bu bölümde “başlamak” neden bu kadar zor geliyor, gerçekten neyin korkusunu yaşıyoruz, bunu konuşuyoruz. Başarı mı korkutuyor bizi, yoksa yine o tanıdık mükemmeliyetçilik mi araya giriyor? Biraz dertleşiyoruz, biraz da cesaret toplamak isteyenlere yol arkadaşlığı yapıyoruz. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro 1- Emin: [0:22] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. 2- Emine: [0:28] Ben Emine. 1- Emin: [0:29] Nasılsın Emine abla? 2- Emine: [0:30] İyiyim. Biraz yorgunum Emin. Sen nasılsın? 1- Emin: [0:33] Ben de iyiyim. Neden yorgunsun? 2- Emine: [0:35] Biraz ağır bir spor yaptım bugün. Ondan yoruldum. Bir de çok sıcaktı bugün hava. 1- Emin: [0:40] Evet. 2- Emine: [0:41] Sen de hissetmişsindir. 1- Emin: [0:42] Bu ara İstanbullular olarak, genel aslında Türkiye olarak, anormal sıcaklarla mücadele ediyoruz. 2- Emine: [0:48] Maalesef. 1- Emin: [0:48] Gün içerisinde 40 dereceler, 45 derecelere kadar çıkıyor hava sıcaklığı. Siz de dikkat edin özellikle bol sıvı tüketmeye. Çünkü gerçekten çok riskli bir durum da var ortada. 2- Emine: [1:00] Öyle maalesef ya. Bir de sadece sıcakla boğuşmuyoruz. Aynı zamanda bir sürü orman yangını vesaire de çıkıyor. Onlar da biraz can sıkıcı haberler oluyor. İnşallah bir an önce şu sıcaklar biter diyelim. 1- Emin: [1:15] Evet, umarız orman yangınları da gerçekten bir an önce son bulur. 2- Emine: [1:19] İnşallah. Başlamak istek değil, cesaret meselesi 1- Emin: [1:20] Evet, o zaman biz konumuza girelim. Günümüzde, ben de dahil birçok insanın yaşadığı bir durumdan bahsedeceğiz bugün. Bir şeyler yapmak istiyoruz ama ya ilk adımı ya son adımı atma konusunda yeterli cesareti gösteremiyoruz. Bununla ilgili biraz konuşmak istiyoruz. Yani bir şeyleri istemeyen bu dünyada hiç kimse yok. Kimileri başarıyor, kimileri başaramıyor, kimileri hiç denemiyor bile. Burada işin kilit noktası cesaret bence. Bir şeyleri yapmaya cesaret gösterebilmek. Bunun üzerine konuşalım istiyorum. Sen kendini nasıl tanımlarsın? Kendini nereye koyarsın böyle bir konuda? Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
The representation of Indigenous Australians in media has historically been shaped by stereotypes and exclusion, but this is gradually changing. Indigenous platforms like National Indigenous Television (NITV) and social media are breaking barriers, empowering First Nations voices, and fostering a more inclusive understanding of Australia's diverse cultural identity. Learning about these changes offers valuable insight into the country's true history, its ongoing journey toward equity, and the rich cultures that form the foundation of modern Australia. Understanding Indigenous perspectives is also an important step toward respectful connection and shared belonging. - Yerli Avustralyalıların medyadaki temsili tarihsel olarak klişeler ve dışlama ile şekillendi. Ancak bu durum yavaş yavaş değişiyor. Aborijin ve Torres Boğazı Adalılara odaklanan Yerli odaklı Ulusal Yerli Televizyonu (National Indigenous Television - NITV) gibi portallar ve sosyal medya engelleri aşıyor, İlk Ulusların seslerini güçlendirirken Avustralya'nın çokkültürlü kültürel kimliğine dair daha kapsayıcı bir anlayışı teşvik ediyor. Medyadaki değişim hakkında bilgi edinmek, ülkenin gerçek tarihi, eşitliğe doğru devam eden yolculuğu ve modern Avustralya'nın temelini oluşturan zengin kültürler hakkında değerli bilgiler sunuyor. Yerlilerin bakış açılarını anlamak da saygılı bir bağ ve ortak aidiyet için önemli bir adım.
#DoğaKonuşmaları
Neden büyük lokma yiyebiliriz ama büyük konuşmamalıyız? Bu bölümde de bunu irdeleyelim dedik. Keyifli dinlemeler... organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
Almanya'nın AB'nin yeni dönem bütçesine itirazı sadece maliyet hesabı değil, çok katmanlı bir stratejik uyarı niteliğindedir Yazan: Dr. Makbule Yalın Seslendiren: Halil İbrahim Ciğer
Bu bölümde çocuğun kendilik değeri nasıl oluşur ve neden bu kadar önemlidir sorusuna odaklanıyoruz.Çocukla iletişimde öfke ve şiddetin etkileri, çocuğu tanıma yolları, özgüven geliştirme, iç sesin oluşumu, içsel denge ve içsel güç kazanımı gibi konuları ele alıyoruz.Aile içi etkileşimde verimlilik, sağlıklı sınırlar, kendini ifade etme becerisi ve sorun çözme stratejileri üzerine pratik öneriler sunuyoruz.
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bugünün temposu kimseye nefes aldırmıyor. Her şey hızla değişiyor, yetişmemiz gereken işler, mesajlar, hedefler bitmiyor. Ama bazıları bu hıza direnmeyi seçiyor. Yavaş yaşam gerçekten mümkün mü? Yavaşlamak bir lüks mü, yoksa ihtiyaç mı? Bu bölümde Emin ve Emine hızlı yaşam kültürünü, dijital dünyayı, kıyas baskısını ve sadeleşmenin yollarını konuşuyoruz. Belki de hayatın ritmini yeniden bulmanın zamanı gelmiştir. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro 1- Emin: [0:00] Sabah gözümüzü açar açmaz başlayan o koşuşturma. Mesajlar, toplantılar, sorumluluklar, yapılacaklar listeleri, hayaller... Üstüne üstlük her şeyin arasında durmak suç gibi hissettiriyor. Ne zaman gerçekten nefes aldık? Ne zaman hiçbir şey yapmadan sadece var olmanın tadını çıkardık? Bu bölümde yavaş yaşam kavramını konuşacağız. Bu hız çağında yavaşlamak mümkün mü? Yavaş yaşamak tembellik mi? Yoksa bilinçli bir tercih mi? Ve asıl soru, bu kadar koştururken nereye gidiyoruz? Eğer siz de zamanın nasıl geçtiğini anlamadan günleri tüketiyorsanız, belki bu bölüm size biraz durmak, düşünmek ve kendi ritminizi hatırlamak için bir fırsat sunabilir. Hazırsanız önce derin bir nefes alalım. Çünkü bu kez acelemiz yok. O zaman başlayalım. 1- Emin: [1:06] Nasılsın Emine abla? Nereye yetişmeye çalışıyoruz? 2- Emine: [1:07] İyiyim Emin. Konuşmanı dinledikten sonra daha iyi oldum. Sanki böyle bir meditasyona başlayacakmışız gibi hissettim. İyi geldi söylediklerin. Sen nasılsın? 1- Emin: [1:17] Ben de iyiyim. Bugün acelemiz yok. Sakin ve rahat bir bölüm çekeceğiz beraber. Biraz hayatın koşuşturmacasından uzaklaşıp kendimizi dinleyelim. Neden bu kadar hızlıyız? Ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz? Nereye yetişmeye çalışıyoruz? 2- Emine: [1:32] Evet İstanbul gibi bir şehirde yaşarken bu biraz gerçekten çok zor ama umarım başarabiliriz. 1- Emin: [1:38] Evet. Sen kendi hayatını değerlendirdiğinde sürekli bir şeylere yetişememe hâlinde mi hissediyorsun kendini? 2- Emine: [1:46] Ya ben kendimi aslında topluma kıyasla çok hızlı yaşıyor olarak görmüyorum. Genel olarak yapısal olarak daha sakin bir insanımdır ve yavaş hareket ederim bence. Çevreme ve aileme kıyasla diyeyim. Ama İstanbul'da yaşadığım için bu yavaşlık da gerçekten bana bir şeyleri kaçırıyormuşum hissiyatı veriyor. Yani hani herkes sürekli bir sürü bir şey yapıyor ama sen daha az şey yapıyorsun vesaire... Bu tarz şeyler biraz bana bir şeyleri kaçırıyormuşum hissiyatı veriyor. Sende durum nedir? Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Bitcoin 14. yaşında ve hala tam anlaşılmıyor: Dijital para mı, elektronik altın mı, yoksa başka bir şey mi? Neden belirli özellikleri var ve neden 'mükemmel' özel değil? Bu yayın, Bitcoin'in neden şeffaf olduğunu ve bu şeffaflığın bir zorunluluk olup olmadığını derinlemesine inceliyor.Yazar, Bitcoin'in özünün ve varoluş nedeninin "bütünlük" (integrity) olduğunu vurguluyor. Satoshi'nin temel hedefi, sağlıklı paraya dönüş, yani paranın bütünlüğünü yeniden tesis etmekti. Kişisel bütünlük anonimlikle çelişse de, Bitcoin'deki bütünlük, verinin doğruluğu, tamlığı ve tutarlılığı anlamlarına gelir.Bitcoin'in getirdiği veri bütünlüğü, kullanıcıların özel anahtarlarının yanı sıra, kamusal bilgilerin tam, doğrulanabilir şekilde bozulmamış ve tamamen şeffaf olmasından kaynaklanır. Bu şeffaflık, doğrulanabilirliğin temelidir ve bu sayede başkalarına güvenmek zorunda kalmadan paraya sahip olabilir, sistemin bütünlüğünü kontrol edebiliriz. Örneğin, sistemde hile olup olmadığını, ne kadar Bitcoin olduğunu güven gerektirmeden doğrulayabiliriz. Güven gerektirmeyen bu kamusal veri bütünlüğü için enerji şarttır. Geleneksel bankacılık sistemleri veya yakında çıkacak CBDC'ler (Merkez Bankası Dijital Paraları) gibi diğer sistemler ise, veri bütünlüğünü sağlamak için güvenmek zorunda olduğumuz merkezi anahtarlara dayanır.Sistemin bütünlüğünü herkes için kolayca doğrulanabilir kılmak adına bir dereceye kadar şeffaflık şart olsa da, yazar net bir şekilde belirtiyor: Bitcoin daha özel olmalı ve olacak. Bunun en temel nedenlerinden biri, gözetimin özgürlüklerimizi kısıtlaması ve insan onuruna doğrudan bir saldırı olmasıdır. Gözetim, farkında olsak da olmasak da davranışlarımızı etkiler. İnternetteki HTTPS'ye geçiş gibi, Bitcoin için de mahremiyet katmanlarına acilen ihtiyacımız var. Lightning Network gibi üst katmanlar hız ve mahremiyet açısından şimdiden daha iyi ve gelecekteki sistemler (Hal Finney'nin bahsettiği Bitcoin destekli bankalar gibi) tasarımları gereği özel olacak.Özellikle, yakın zamanda hayatımıza girecek CBDC'ler total gözetim ve kontrol getirme potansiyeli taşıyor. Merkez bankaları, kimin ne zaman, ne kadar ve ne için harcama yapacağını merkezi ve otoriter bir şekilde belirleyebilecek. Bu dijital gözetim ve kontrol tehdidi karşısında Bitcoin bir sığınak sunuyor. Bu nedenle, otoriteler tarafından düzenleme ve yasaklama baskısı kaçınılmaz olacaktır; çünkü merkez bankacılarının bakış açısıyla, insanlar bu kontrollü sistemden kaçış yolu arayacaklardır ve otoriteler bu "kaçış kapılarını kapatmak" isteyecektir.Yazarın mesajı açık: Sağlıklı para tek başına yeterli değil, mahremiyet de şarttır. Özgür düşünce, özgür eylem, ifade özgürlüğü ve serbest ticaretin temelinde bu ikisi yatar. Bitcoin sistemi, işleyişinin temelinde çoğu insanın dürüst olduğuna dair bir güven barındırır. Bütünlük, takma adlar (pseudonymity) aracılığıyla sağlanır; bu, sistemin anahtarıdır. Bu bölüm, Bitcoin'in temel bütünlük prensibini, şeffaflığın gerekliliğini, mahremiyet arayışını ve dijital çağın getirdiği gözetim tehdidi karşısında Bitcoin'in konumunu derinlemesine ele alıyor.Kaynak
267.Bölümde Dünya Trendleri Podcast'ine Öykü Doğa Genç konuk oluyor ve günümüzün en çok konuşulan ama en az anlaşılan kuşaklarından biri olan Z kuşağını birlikte masaya yatırıyoruz. İş hayatından beklentiler, kariyer tercihleri, iş değiştirme nedenleri, sabırsızlık algısı, TikTok'ta var olma sorusu ve yapay zeka ile ilişkileri... Kısacası Z kuşağına dair merak edilen her şey bu sohbette! (00:00) – Açılış (00:50) – Çıkış noktamız ne oldu? Bizim Gibi - https://open.spotify.com/show/0FE3bIQLUTrCjbCVOI4Nvc (02:54) - Öykü Doğa Genç'i tanıyoruz. (03:40) – Tiktok'ta olmalı mıyız? (04:44) – Z Kuşağı olmak ne demek? (05:41) – Z Kuşağı ile çalışmak neden zor? (07:00) – Z Kuşağı nasıl iş yerlerini tercih ediyor? (09:00) – İlk iş deneyiminde en çok şaşırdığın şey ne oldu? (11:50) – Z Kuşağı sabırsız mı? (15:40) – İş görüşmelerinde Z Kuşağını en çok ne rahatsız ediyor? (20:33) – İş yerinde Z Kuşağı en çok neye değer veriyor? (22:15) – Z Kuşağı iş yerine bağlı mı? (23:25) – Hangi kuşak ile daha iyi anlaşıyor? (24:45) – Çatışma oluyor mu? (26:40) – Neden çok sık iş değiştiriyor Z Kuşağı? (27:54) – Uzun vadeli kariyer planlaması nasıl olmalı? Podcastinde neler konuşuyorsun? (29:50) – Yapay Zeka ve Z Kuşağı (30:33) – Sosyal sorumluluk, sürdürülebilirlik gibi konulara destek olan şirketler çalışmak için tercih sebebi olur mu? (31:30) – İşte anlam arayışı mı? Yoksa para mı? (33:45) – Kitap önerisi Z Kuşağını Anlamak https://www.goodreads.com/book/show/49001664-z---bir-ku-a-anlamak?ac=1&from_search=true&qid=ZulioxNJhe&rank=1 (34:25) – Patreon destekçileri (34:45) - Kapanış Sosyal Medya takibi yaptın mı? Twitter - https://twitter.com/dunyatrendleri Instagram - https://www.instagram.com/dunya.trendleri/ Linkedin - https://www.linkedin.com/company/dunyatrendleri/ Youtube - https://www.youtube.com/c/aykutbalcitv Goodreads - https://www.goodreads.com/user/show/28342227-aykut-balc aykut@dunyatrendleri.com Bize bağış yapıp destek olmak için Patreon hesabımız – https://www.patreon.com/dunyatrendleri Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Geçtiğimiz günlerde Vinnies hayır kurumunun geleneksel olarak düzenlediği CEO Sleepout 2025 organizasyonuna katılan Ömer İncekara, yaklaşık 200 üst düzey yöneticiyle birlikte geceyi Sydney limanında, iki karton parçası üzerinde geçirdi.
Kriptografi küresel bir para sistemi için tek başına yeterli mi? Neden "anahtar" sahibi istemiyoruz? Bitcoin'de özel anahtar denklemin sadece bir yarısıdır. Peki ya kamusal verilerin bütünlüğü sır olmadan nasıl sağlanır? İşte burada iş ispatı devreye giriyor: Kriptografik değil, hesaplamalı bir ispat. Peer-to-peer ağlar, işlemlerin kronolojik sırasının hesaplamalı ispatını oluşturur. Bu ispat, verinin kendisinde bulunur; doğrulamak için anahtar gerekmez. Bitcoin'in gerçek güvenliği, birikmiş hesaplamalı ispattan gelir. Madalyonun bir yüzü kriptografi (anahtarlarınıza sahip çıkmak), diğer yüzü ise hesaplamalı ispatın oluşturulması ve doğrulanmasıdır (düğüm çalıştırmak). Bitcoin'in her 10 dakikada bir attığı kalp atışı, bu iki yüzü birleştirir. İş ispatı israf değildir. Tarihi kopyalamak mümkün değildir; bu yüzden Bitcoin'in ikincisi olamaz. Güvenilir üçüncü partilere ihtiyaç duymadan, açık verinin ve hesaplamalı ispatın gücünü keşfedin.Kaynak
İsrail'e nükleer başlık üretmek için gerekli malzeme ve uzmanlığı gizlice satan veya edinimine göz yuman ülkeler listesinde, bugün nükleer yayılmaya karşı en kararlı kampanya yürütenler de yer alıyor; ABD, Fransa, Almanya, İngiltere ve hatta Norveç. Yazan: Dr. Tolga Sakman Seslendiren: Halil İbrahim Ciğer
Günümüzün büyük bir kısmını yemek yiyerek, yemek yaparak ya da yemek düşünerek geçiyoruz. Evet, şüphesiz ki ilk olarak doymak, gerekli enerji ihtiyacımızı karşılamak, yani yaşamak için yiyoruz. Peki sadece bu kadar mı? 111 Hz'in bu bölümünde neden yemek yediğimizi sorguluyor, adeta hayatımızın merkezinde yer alan bu "yemek" olgusunun aslında ne anlamlara geldiğini anlamak üzere bir yolculuğa çıkıyoruz. Sunan: Barış Özcan Hazırlayan: Kevser Yağcı Biçici Ses Tasarım ve Kurgu: Metin Bozkurt Yapımcı: Podbee Media ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir. getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol. Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. Bonus Platinum Dinamik'le tanışın! Kendiliğinden saatte bir değişen güvenlik koduyla internet alışverişlerinin en yeni ve daha da güvenli ödeme yöntemi! See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Hayvanlar neden insanlar kadar nezle olmaz? İnsan diyetinin çeşitlilik arz etmesi bir kusur mu? DNA'mız kopyalanırken ne kadarı işlevsizdir? Eksik Olan'da bu hafta Alp Y. Kozanoğlu ve Ömer Çeşit yazar Nathan Lents'in Metis kitabevinden çıkan “İnsanın Kusurları” adlı kitabın ilk bölümünü yorumladı. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices