Podcasts about Yere

Duymuşsunuzdur. Dervişe sormuşlar “Allah ile aran nasıl?” diye. Derviş de cevap vermiş: “Hep O'nun dediği oluyor, geçinip gidiyoruz.” Bu cevabın derinliğini insanlara anlatabilme ihtimalimiz kalmadı zira bu cevabın derinliğini anlayabilecek insanlar değiliz. Niçin oluyor bu? Bence şundan: Artistlik ile iştigal etmeden yaptığımız neredeyse hiçbir kalmadı. Arkadaşlarından biri, Hacda elinde hesap makinesiyle babamın yanına gelip “hesap ettim, bugün itibariyle namazı bırakıyorum ben” diyerek şaka yapmış. O geldi aklıma. Şöyle demiş: “Madem Kabe'de kılınan bir vakit namaz bin vakit namaz yerine geçiyor, işte 20 gündür kılıp duruyoruz. Bu saatten sonra hiç namaz kılmasam 30 yıllık namaz biriktirmişim. Namaz benden düşse gerek.”

Un holandés, un francoaustraliano y un serbio entran en un club y preguntan: “¿Quién es el capitán?”. El chiste acaba en lágrimas y no en risas porque el mercado invernal del Deportivo 2025 se titulará para siempre como “El (nuevo) adiós de Lucas” y, partiendo de ese encabezado, ya todo lo demás es asunto secundario. Quizás haga falta la segunda venida de Roy Makaay; la fusión de Ziani, Coco Martins y Cocodrilo Dundee; y el equivalente futbolístico de Nikola Jokic para aceptar la idea de que El Mejor Club del Mundo (marca registrada) ha empeñado este plazo concedido por el campeonato para conseguir refuerzos en devaluarse con la salida de su mejor futbolista y mayor referente. Así que, de nuevo negada la posibilidad de transitar por la vida con normalidad, el equipo que parece que sí pero que a veces no, se ve abocado a realizar en mitad del torneo una transición abrupta entre lo que venía siendo y lo que tendrá que ser en el futuro, un futuro que se oteaba a medio plazo y que, de repente, es ahora, ya, right here, right now. Pasaron las semanas, los días, las horas, y Fernando Soriano no sabía qué ponerse hasta que, apremiado por el horario de cierre, decidió ponerse exótico sabedor de que a casi nadie amarga un sobre sorpresa. ¡Cuánto sufrimos, Martín! Podcast hace el post mortem de este feirón algo triste y repasa esa función gaussiana que es la trayectoria del Dépor en cada trío de partidos: nunca una planicie, siempre subidas y bajadas, tobogán de emociones y puntos que lo mismo inflexionan hacia arriba que hacia abajo. ¡Cómo no entregarse a fichajes incógnitos cuando cada partido es un misterio en el que resulta imposible adivinar la versión del Deportivo que aparecerá!: ora brillante, ora reincidente en las polladas, ora superior, ora superado, siempre inconstante. Y, aun así, punto a punto, verso a verso, huyendo de la zona de relegación. Sin Lucas, sin consistencia, sin las mejores versiones de Yere y Mella, sin sentido, eppur si muove!

I dagens episode snakker vi om hoftebøyere - en muskelgruppe som har fått mye kritikk, men som spiller en avgjørende rolle i bevegelsene våre. Hvorfor har det blitt sagt at de er årsaken til mange ryggplager? Vi bryter ned mytene og viser deg hvorfor trening av hoftebøyere er essensielt for stabilitet og helse, og hvordan dette kan hjelpe deg å føle deg bedre i hverdagen. .

 Hvordan er det å vokse opp i Compton, et av Los Angeles' mest kjente – og beryktede – nabolag? I denne episoden av Sosialpodden reiser Steinar Vikholt og Vegard Snartland gjennom Compton og andre områder i LA for å forstå hvordan sosial mobilitet fungerer i praksis. Sammen med lokale fagpersoner og akademikere fra California State University, Dominguez Hills, utforsker de hvordan utdanning kan være en vei ut av fattigdom, kriminalitet og utenforskap. Vi får høre om utfordringene med gjengkultur, skolevalg og hva det vil si å "lykkes" i et samfunn preget av store sosiale forskjeller.Episoden og delegasjonsreisen er en del av det HK-Dir finansierte prosjektet SoWGloW som du kan lese mer om her. 

Splitter nye ministere i regjering - hei Jens

"Zafer Algöz, Deepseek'i yerden yere vurdu!” | 208.Bölüm by Zafer Algöz Can Yılmaz

Du hører Håkon Råde. 2. års lærling, ALLSKOG, Eivind, Arne og Emira fra VG2 Skogbruk på Lena-Valle, Sten Heyerdahl fra Kjelle vgs. Terje Varli fra skogentreprenøren Varli AS, Christina Anouk Holtslag, student ved Evenstad og Halvor Lønnum fra Skogkurs. Programleder er May-Sylvi Skinnerlien. På Velgskog.no finner du informasjon om alle skolene som tilbyr skogfag, yrkesbeskrivelser, ledige stillinger m.m.

Para konusunda inanılmaz yetenekliymiş. Altı yaşındayken dedesinin bakkal dükkânından satın aldığı 6'lı Coca-Cola şişelerini taneyle satarak ticari yeteneğini göstermiş.

Vi har fått besøk av Christen Krogh, rektor på OsloMet. Han snakker om nedgangen i lærerstudenter, finansiering av høyere utdanning, akademisk boikott, og mye mer!

Mehmet Lütfi Arslan'ın kaleminden "Rabbin Emrettiği Yere Hicret". Bu yazı Genç Dergisi'nin Ekim 2024 sayısında yayınlanmıştır. Seslendiren: Hüseyin İnci

Frontalangrep på XXL // Hyller økte Finn-priser // Hegnar om statsbudsjettet Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.

Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olarak yer aldığı TEKNOFEST Adana'nın 3. gününde T3 Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Kuzucu Hıdır ile festival havasını konuştuk. 

Yoksul bir genç, yoksul evinde, tek başına öldü (İstanbul 20 Ağustos 2024) Yere düşmüş, başını çarpmış. Ölüm sebebi böyle açıklandı.

Patrick Brenning i svenske Aftonbladet er på mange måter den som har oppsummert OL best. I artikkelen Luftslottet trekker han en ubehagelig, men betimelig parallell mellom dagens hestesport og historien til slottet i Versailles. Et slott som ikke bare har gitt hestesporten en overdådig ramme i årets OL, men som også er selve symbolet på en privilegert overklasse og et absolutt enevelde som utløste en revolusjon... Foto: Alamy.com Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.

Cuma sabahları TVNET Ekonomi Şefi Semra Karabaş Hanımefendinin “Parapolitik” programına katılıyoruz. Adı üstünde, para ve politika konuşuluyor. Dünkü yayında Semra Hanım sordu: “Merkez Bankamızın iletişimini nasıl buluyorsunuz?” Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi'nden Dr. Ceyhun Çiçekçi ile hemfikirdik: “Standart hareketler konusunda Merkez Bankası Başkanı da Hazine ve Maliye Bakanı da gayet başarılı…” Ancak bizim yazıları takip edenler bilir; iletişim aksiyonlarını biraz da buz pateni, jimnastik ve pek çok dans yarışmasındaki puanlama sistemiyle değerlendirmenin doğru olduğunu düşünürüz. Yani; teknik (standart) hareketler ile artistik hareketler eksenlerinde… Standart hareketler, tabii ki gerekli ve işin ‘olmazsa olmazı'… Ancak şampiyon olmaya yetmiyorlar… İletişimin özü olan ‘ikna ve değişim' sürecinde ancak ‘yeterli' olan sağlandığı takdirde hedefe ulaşılır. Yeterliliği sağlayacak olan da artistik hareketlerdir; standart hareketler değil… Türkiye'deki pandemi gibi, deprem gibi beklenmedik etkenler sonunda yaşanan kritik durumlarda iletişim konusunda geçerli olan kavramlardan biri, biraz da “total war”dan (topyekûn savaş) türetilen, “total communication” yaklaşımdır. Terimin klasik kullanımından farklı olarak burada önerilen şudur: -Türkiye ekonomisi örneğinde- bütün bakanların, bürokratların OVP ve enflasyonla mücadeleyi eksene oturtarak, emekli ve memur maaşlarından asgari ücrete, gıda fiyatlarına ve makro düzeydeki başarıların reel sektöre nasıl adapte olacağına kadar ortak mesaj ve ifade biçimleriyle yönetecekleri, hedefi, yöntemi belli stratejik iletişim çalışmalarıdır. Bu da sadece standart hareketlerle başarılamaz. 2006-2014 arasında ABD Merkez Bankası (Federal Reserv - Fed) başkanlığı yapan Ben Bernanke'nin 2015 yılında yayınlanmış bir blog yazısının (https://shorturl.at/naNFv) giriş cümlesi şöyle: “Fed'de çalışırken, para politikasının yüzde 98'inin konuşma, yüzde 2'sinin eylem olduğunu gözlemledim.” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yıllık cari açığın Mayıs'ta 25,2 milyar dolarla Haziran 2022'den sonraki en düşük seviyesine gerilediğini ifade etti. Yılın ilk 5 ayında portföy girişinin 19,1 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Şimşek, “Bankacılık ve reel sektörün uzun dönem dış borç çevirme oranları, geçen sene Ocak-Mayıs dönemindeki yüzde 97 ve yüzde 73 seviyesinden bu yılın aynı döneminde sırasıyla yüzde 160 ve yüzde 123'e yükseldi” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı, cari açığın millî gelire oranının ikinci çeyrekte yüzde 2,5'in altına gerilemesini beklediklerini belirtti.

Kliss ny måte å lage og dele kurs på i år.Jeg deler med deg det nye jeg har gjort i år som har snudd alt på hodet.Til det bedre!Slik jobber jeg mer kreativt og gøy i idefasenhttps://jorunnkrokeide.lpages.co/nettkurs-klubb-webinar/Slik jobber jeg enklere og gøyere i produktsjonsfasen https://jorunnkrokeide.lpages.co/del-uten-video/ Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.

Er det ikke lov å kline med sin egen ekspedisjonssjef på bar lenger, nå?! Og hva forventer LO at Sigrid skal gjøre, betale bandet sitt?! Hør alle episodene i appen NRK Radio

“Bayram, iki yüzyıldır İslam dünyası için, içi acılıklarla dolu bir yemiş gibi sunulmakta kader tarafından bize. Ne kadar çelişkili bir psikolojiyi yaşıyoruz bayramlarda! Gereğince üzülemiyoruz, ne de olsa bayramdır dişoruz, gereğince sevinip neşelenemiyoruz, gözlerimizin önünde İslam aleminin her tarafındaki trajik levhalar canlanıyor.” Samanyolunda Ziyafet / Sezai Karakoç / Diriliş Yayınları “Allah'ım! Biz Sana muhtacız; bize istediklerimizi ver; ibadet etmekten aciziz, bize kudret ver. Bizlere Sana ibadet etmek için kuvvet; Sana isyandan korunmak için acizlik; Rablığına teslimiyet; ilahlığının hükümleri karşısında sabır; Sana mensup olmamız sebebiyle izzet ve şeref ve Sana tevekkül etmemiz sebebiyle kalplerimize rahat ve huzur ver.” Tevekkülün İncelikleri / Ataullah İskenderî / Üsküdar Yayınevi “Alemin her bir zerresinde, elini hikmetin boynuna dolamış vaziyette bir kudret ve başını kudretin yastığına yaslamış vaziyette bir hikmet vardır. Bu dünyadakilerin çoğu kudreti görür ama hikmeti görenler azdır. Yüz bin kişi kudreti görür ama biri hikmeti görmez.” İlahî Aşk / William Chittick / Nefes Yayınevi “İlim ve aşk… Ne yalnızca aşkla olur (o zaman laubalilik başlar), ne sade ilimle olur (o zaman katılık başlar). İlimle aşk beraber olur. Yani her yerde, her zaman muhabbetle mükellefiyet beraber yürüyecek. Beraber yürüdüğü zaman kişiler ve müesseseler yükselmiş, birinden biri noksan olduğu zaman düşmüştür. Baksınlar tarihteki gelişmelere ve gerilemelere. Mutlaka eksikliği göreceklerdir. Şu anda ben, muhabbet eksikliğinin de, mükellefiyet eksikliğinin de oldukça fazla olduğunu düşünüyorum.” Gönül Sohbetleri / Ömer Tuğrul İnançer / Sufi Kitap “Denizin terkibinde ne varsa, bardaktaki suda da aynısı vardır, ama o bir bardak su deniz değildir. Yere dökülüverse uçup, kaybolur. O halde yapılması gereken şey; o suyu veya düşünceyi aslına, yani denize geri vermektir. Bundan sonra deniz bildiğini yapacaktır.” Noktanın Sonsuzluğu / Lütfi Filiz / Pan Yayıncılık “Tanrı'nın insana bahşettiği en büyük lütfu, aşkın olan idrak yetisidir. Ruha bu istidat henüz dünyaya gönderilmeden verilmiştir. Kur'an Âdem oğlunun henüz daha Adem yaratılmamışken ilahi renklere boyandığından bahseder.

Biriken sorular üzerine sesli düşünerek spontan kaydettiğim ve sonunda kendimi krep gibi hissetme hikayemi anlattığım bölüm

Stefan Salmonsson taler om at det er på tide å komme høyere.Fra menigheten Norge for Kristus 19.05.2024.

I dagens sending inviterer Marie oss inn i hennes bokhjørne, og vi diskuterer om vi egentlig synes kjendiser burde skrive barnebøker. Og tar kjendiser plassene i arbeidslivet til nyutdannede forfatterspirer? Vi snakkker om hvordan vi liker fastlegetilbudet studenter har, og Nord universitet har prøvd å finne en løsning på fastlege-mangelen for studenter. David tar oss gjennom de splitter nye tallene på antall søkere på høyere utdanning for det kommende studieåret. Hvordan er det balansert? Til slutt rater gjengen tips og triks inn i eksamensperioden. Her kan du kanskje få en påminnelse om ting du burde huske på i denne hektiske perioden. I studio:David Megard GrønliMarie Askeland LauvdalSunniva Helene DahlstrømTeknikk:Ada Helen Ingebretsen

Join us in this insightful podcast episode where guests, Ryan Yere and Byron Bucao, delve into their experiences with the 75 Hard challenge, a mental and physical fitness program designed to foster resilience and discipline. Discover the journey of personal growth, time management strategies, and the valuable lessons learned while balancing the demands of the challenge with business development. Explore the impact on communication, creativity, and community engagement as they share their insights on building a successful business, organizing events, and supporting youth initiatives. Tune in for inspiring stories, practical tips, and reflections on overcoming challenges to achieve personal and professional goals. More on Ryan Yere Byron Bucao Retour Alias Dance Fam DnF Market Links to Voiced Now Platform Our Sponsor! A+ Branding Connect with Charles Work with our Agency Want to be a guest or know someone in mind? Recommend them or yourself here! Guest Sign Up Link --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/voicednow/message

I denne episoden snakker vi med professor Sigmund Loland ved Norges Idrettshøgskole (NIH). Doping som er prestasjonsfremmende er et velkjent fenomen i idretten. Hvilken betydning har dette for idretten med tanke på verdigrunnlag og fair play? God lytting! Kontaktinfo: ⁠Jobbsiden⁠ ⁠Researchgate Referanser: ⁠⁠⁠Tjønndal, A. (2023). Idrettsteknologi. Kap 7 Sesong 6 av Idrettsforskning er et samarbeid med podcasten ⁠⁠⁠⁠RESPONSECAST⁠⁠⁠⁠. Sesongens episoder ledes av Tom Erik Solstad og Anne Tjønndal. Podcasten er produsert av VON kommunikasjon.

“Kaderin işi çeşit çeşittir. Kimini düzünden kimini tersinden işlese de netice değişmez” denilmiştir ve doğru denilmiştir. Genç çömlekçinin işini her zamankinden iki, hatta üç kat hızlı yapıyor olmasından huzursuz olan ustası ve babası “Emir, daha yapacak dört tane çömleğin var. Ne kadar uğraşırsan uğraş o güreşe yetişmen zor” der ve ekler: “Hem zaten ne anlıyorsun şu güreşten anlamıyorum. Buharalıların çoğu burun kıvırıyor güreşe. Hem sana da hiç yakıştıramıyorlar. Efendimiz (s.a.v)'in soyundan gelen bu delikanlı niçin malayaniyle, boş işle meşgul oluyor ki diye soruyorlar.” Emir, çömlek yapım hızını hiç değiştirmeden cevaplar soruyu: “Büyük dedem bunca sevdikten sonra Buharalılara ne ki benim güreşmemden? Hem sen merak etme. Çömlekler vaktinde bitecek Allah'ın izniyle. Ben de Suhar'dan Buhara'ya bir şekilde yetişeceğim.” Çömlekçide bunlar olurken, Buhara'ya yakın sayılabilecek bir köyde ismi Muhammed olan bir avcı “kuşanın, ava çıkıyoruz” diye emir buyurur huzurundaki gençlere. Henüz yolda olmanın önemini pek kavrayamayan gençlerden biri, yanındaki arkadaşının göyneğini hafif çekiştirerek “av mı?” diye sorar, “av nedir yahu? Asker olmak istesem orduya yazılırdım?” Emir yetişir tabii ki Buhara'ya. Kendisinden hem yaşça hem de cüsse bakımından büyük olan bir pehlivanın karşısına çıkar o gün. İşin burasını şöyle hayal ettim ben hep. Meydana çıktığında Emir, kendisine güreş öğreten hocasının sözlerini getirmiştir hatırına. Peşrevi biraz uzun tutarken rakibinin açıklarını araştırmıştır. Ayağında, belinde, ensesinde, kollarında bir boşluk aramış, hırtadak tek dalsa bu ağır rakibi devirip deviremeyeceğini, hızla şaşırtıp ayı kilidi vursa künde atıp atamayacağını düşünmüştür. Altta kalırsa yerinmemeyi, üste çıkarsa sevinmemeyi öğretmiştir ona hocası. Asıl olanın oyunu doğru düzgün, hilesiz hurdasız oynamak olduğunu belletmiştir. O bakımdan Emir, daha o yaşında yenmenin de yenilmenin de önemsizliğini kavramış, oyunu oynamanın derdiyle dertlenmenin dertlerin en güzeli olduğuna ikna etmiştir kendini. Rakibi iyi başlamıştır güreşe. Gücünü kullanıp Emir'i sert bir hareketle belinden kavramış, bir çuval kaldırır gibi kaldırmış, fakat Emir öğrendiği en önemli hamlelerden birini yaparak kollarını rakibinin kilidinin arasına sokup kurtulmayı başarmıştır. Nefes nefese süren müsabaka Emir, galibiyetin pek de mümkün olmadığını fark edip “olacaksa öyle olsun” diyerek iki adım geriye çekilir. Rakibi bu geri çekilmeyi fırsata dönüştürüp biraz da temkinsizce hücum edince Emir, bütün esnekliğiyle rakibinin bacaklarına çift dalıp dağ gibi adamı yıkar meydana. Buharalıların hayhuyu, tezahüratı arasında sırtını yere serer rakibinin. Güreş bittikten sonra Emir'in yanına kendisine pek de yakıştıramadığı belli olan bir avcı kisvesiyle biri yanaşır. Emir'e ilerdeki tepeyi gösterip “bir büyük avcının yareniyim. Avcı der ki ‘Emir bizim avımız olmak isterse Semmas'a gelsin. Okunu da yanında getirsin, bizi yormasın.”

Om bare tre uker går fristen for å søke høyere utdanning i Forsvaret ut. Vil du søke? Bør du søke? Og hva lærer du på en bachelorutdanning i Forsvaret? I denne episoden drar vi til Krigsskolen på Linderud i Oslo for å snakke med en av studentene der. I tillegg svarer sjef for Forsvarets høyskole, Dag Aamoth, på hvordan søknadsprosessen er, hvem som bør søke og hvorfor man bør søke utdanning i Forsvaret. Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.

I denne episoden snakker jeg om kreativitet. Og hvordan kreativitet har vært en stor glede for meg det siste året. Det gjør alt gøyere og lettere.Kreativitet er noe man kan skape er min erfaring og stress ødelegger for kreativiteten vår.Her kan du lytte til de 2 foredragene jeg nevner i episodenFå mer gjort med mer gøySkap din egen bliss&kreativitet kommer på kjøpet Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.

Siste nytt fra VG 29. februar 2024.

Bli med inn i samtalen der Magne deler inspirerende refleksjoner, perspektiver og historier om hvordan vi kan arbeide med høyere hensikt. Vi kommer inn på kallsbevissthet, Hans Nielsen Hauge sitt, tillit og hvordan etterfølgere av Jesus kan påvirke arbeidsplasser. Velkommen!

Det å regulere deg selv, hvem du er, hvordan du egentlig skulle leve og lære blir stadig vanskeligere. Kunstig intelligens er en faktor som i noen tilfelle kan lage revolusjonerende medisin og antibiotikakurer, men denne typen internering kan påvirke vårt DNA også i negativ retning.Spørsmål er hvordan vi skal kunne håndtere livene våre for å ikke miste oss selv.I dag har vi med oss terapeut Christer T. Normann, svenskfødt, han har stilt dypere eksistensielle spørsmål gjennom hele livet inspirert av sin bestefar som var Sveriges svar på "Snåsamannen". Han har studert hos Joe Dispenza, på Inkaskolen hos Einar Tyholt, akupunktør, serifisert fra Heartmed Institute, og er under utdannelse hos lege Audun Mykja. En sulten og kunnskapsrik sjel som stadig jobber med svaret på hva medisin er.Vi snakker om selvregulering og Artifiicial intelligente (AI) og mye mer, blant annet:Audun Mykjas utdannelse og medisinsk tilnærming til studiethva slags kognitiv terapi Christer jobber medhva innebærer selvreguleringhvordan man kan påvirke vår egen biologi med egen oppmerksomhethvordan tankene er hjernespråk og følelsene er magnetiske og kroppen og hjertet språkhvordan du kan forandre genetiske avtrykkhva er din høyere bevissthet (observatøren av egen tanker)teknikker for å bedre fokus/energi basert på Joe Dispenzahvordan man kan overstyre det bevisste sinnetråd på hvordan trene på regulere seg selv i dette moderne stresslivethvor utfordrende det er å leve under stress og prøve å mediterehva kunstig intelligens eralfa, beta og theta frekvenserhvordan smerter kan skape en energetisk rytme i kroppen som gjør at du skifter fokus og lindrer smerterHvordan man kan påvirke utvikling av Parkinson og demens med pust og bevegelsenår blir tracking negativt og når gir det bedre helsebiohacking der hjerte og hjerne er ditt egen obervasjonskommunikasjonom kan du føle din egen kropp, dine organerhva placebo er og hvordan virker den og artificial intelligenceHvor mye av vært DNA er i bruk og hva er junk DNAhvor lenge vi kan holde oppmerksomheten, unge som voksne og reguleringmentale, pyksiske og fysiske konsekvenser av manglende evne til å konsentrere seghvordan tilstedeværelse i naturen healer og hjelper oss med fokuså bli alkymist i egen kroppAI og chatgpt i skolen og konsekvenserden ultraprosesserte verden, mat og avtrykk i kropp og helseDu finner Christer T. Normann her på instagram: @christer.t.normannKlinikken. www.oppklinikken.noLink til "the counter clockwise stydy" av Dr Ellen Langer:https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6615788/sjekk ut SKINOME: www.skinome.com - rabatt 20% - BIOHACKINGGIRLS20Her er den linken hos NOETIC Science til 3500 vitenskapelige studierhttps://noetic.org/publication/spontaneous-remission-annotated-bibliography/Oversikt på den sidenhttps://noetic.org/science/spontaneous-remission-bibliography/Md Lissa Rankin in TED Talk: Is there a scientific proof we can healourself?https://youtu.be/LWQfe__fNbs?si=s5_CCFa0gKamhyF1Dr Jones Dispenza Scientific researchhttps://drjoedispenza.com/scientific-researchDr Jones Dispenza vitenskapelige organhttps://innerscienceresearch.org

Futbol yeniden şiddetle gündemde. Bu kez hedefte hakem vardı. Ankaragücü – Çaykur Rizespor maçının ardından Ankaragücü eski başkanı Faruk Koca, FIFA kokartlı hakem Halil Umut Meler'e yumruk attı. Yere düşen hakeme tekmeler savruldu. Olay toplumda tepkiye yol açtı. Hukuki süreç hızlı işletildi. Aralarında Faruk Koca'nın da olduğu 3 kişi tutuklandı. Zanlılar için 13 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Ayrıca Koca ömür boyu futboldan men edildi. Sporda şiddet neden önlenemiyor, hakemlik müessesi neden hedefte, cezalar caydırıcı değil mi? Kayıttayız'da bu sorulara yanıt arandı.

Tuğçe Arslan Üçer ve Eylül Görmüş, bu bölümde "yürümek" üzerine söyleşiyor. Yürümenin hazzı, rotasız yürümekle ilişkimiz, kaybolmanın büyüsü, flanörlük ve flanözlük kavramları, hızla ilişkimiz bu bölümde ele aldığımız başlıklar. Her zamanki gibi kitapların ve filmlerin izinde sohbet ediyoruz. Bu bölümü yürürken dinlemenizi öneririz!Not: Bölümde adı geçen tüm kitap ve filmlerin listesini @1kitap1film.us instagram hesabımızda bulabileceğinizi hatırlatalım.

Supervikarene Markus Vangen og Dr. Jones får besøk av Jakob Schøyen som er aktuell med den nye serien "Dummedag" i NRK! Hør episoden i appen NRK Radio

Det er fest i oljå! Men hvor lenge varer det denne gangen?Oljeprisen har steget med over 20 dollar fatet siden juli og oljeselskapene investerer som aldri før. Hovedårsaken til høy oljepris er at Saudi-Arabia og Russland kniper igjen på produksjonen. Hvor lenge kan de gjøre det før aktiviteten i verdensøkonomien tar skade av det? Analytikere både i Pareto og Arctic Securities mener vi er inne igjen en ny supersyklus og tror oljeprisen skal godt over 100 dollar fatet. Vel, er det noe vi vet, så er det at prognoser rundt oljeprisen ofte ikke slår til. Uansett fører høy oljepris og sterk aktivitet på norsk sokkel – blant annet som følge av den sjenerøse oljeskattepakken under pandemien – til at Norges Banks ønske om at veksttakten i norsk økonomi skal ned ikke slår til. Det kan bety høyere rente lenger. Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.

Gazeteci İbrahim Ekinci, TCMB Para Politikası Kurulu'nun (PPK) politika faiz artırımını ve bir haftanın ekonomi gündemini yorumluyor...

ERDOĞAN'IN SON SÖZÜNÜ SÖYLEYECEĞİ YERE GİDİYORUZ / PROF. DR. İBRAHİM ÖZTÜRK

I ukens episode ser vi nærmere på regjeringens forslag om å innføre skolepenger for utenlandske studenter i Norge. Er det ødeleggende for høyere utdanning i Norge, eller er det bare en nødvendig konsekvens av at offentlig sektor må bruke mindre penger? Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.

Norges Bank varsler en enda høyere rentetopp. Kan vi få nye rentehevinger i mai, juni og september? Og kan en ekstremt svak krone gi oss enda mer inflasjonspress og enda høyere boliglånskostnader? Med Sara Midtgaard, seniorøkonom i handelsbanken. Produsent Kristine Aadne. Programleder Sindre Heyerdahl

*Aslında namaz ve özellikle secde, Allah'la münasebeti ve kulluktaki mahviyeti ifade eder: “Baş-ayak aynı yerde, öper alnı seccade / İşte, insanı yakınlığa taşıyan cadde..!” İnsan o caddede yürüyorsa, O'na yaklaşır. *Hazreti Sâdık u Masduk'a isnad edilen bir hoş sözde: مَنْ تَوَاضَعَ لِلَّهِ رَفَعَهُ اللهُ وَمَنْ تَكَبَّرَ وَضَعَهُ اللهُ “Allah için yüzü yerde olanı Allah yükselttikçe yükseltir, kibre girip çalım çakanı da yerin dibine batırır.” denmektedir. Bir kudsî hadîste de Cenâb-ı Hak, “Kibriya, Benim ridâm; azamet ise, Benim izârımdır. Kim Benimle bu mevzuda yarışa kalkışır ve bunları paylaşmaya yeltenirse, onu cehenneme atarım!” buyurmaktadır. Kibir, basireti kör eden bir perdedir. Kibirle meşbû bulunan bir vicdan, kâinatta sayfa sayfa yazılmış mucizeleri göremez, mahlûkatın binlerce dille anlattığı hakikatleri idrak edip anlayamaz. Zira basiret körleşince basar da idrak adına hiçbir işe yaramaz. “Büyüklerde büyüklük alâmeti tevazu ve mahviyet, küçüklerde küçüklük emaresi de kibir ve enaniyettir.” *İnsanlığın İftihar Tablosu, büyüklüğüne ve faziletlerine rağmen (Hazreti Ali'nin dile getirdiği) كُنْ عِنْدَ النَّاسِ فَرْدًا مِنَ النَّاسِ “İnsanlar içinde insanlardan bir insan ol!” düsturunu haliyle temsil ediyordu. Belki çoğu kimselerde Abdullah İbn-i Selam'daki firâset yoktu; o, Efendimiz'i görür görmez, “Vallahi bu simada yalan yok!” deyivermişti. Doğrusu, Allah Rasûlü'nün güzellerden güzel cemalini gören bir ehl-i basiret O'nu hemen fark ederdi. Fakat o firâsette olmayan, o ölçüde kıvamı bulunmayan kimseler İnsanlığın İftihar Tablosu'nu ilk bakışta tefrik edemezlerdi; zira O aralarında bulunduğu insanlardan farklı bir duruş ve hareket ortaya koymazdı. Mesela; Hicret esnasında Kubâ'da istirahat buyurduğu esnada, Allah Rasûlü'nü ziyaret için koşan insanlar ancak Hazreti Ebu Bekir'in işaret etmesiyle Kendisine yöneliyorlardı; zira O, farklılık ifade eden hiçbir tavır sergilemiyordu. *Dini çok iyi anlayan ve onu hayatlarına hayat kılan sahabe-i kiram efendilerimizin, iman atmosferinde huzur ve itminan solukladıkları aynı anda akıbet-endiş olduklarını da görüyoruz. Meselâ tevâzu ve mahviyetle iki büklüm yaşayan Hazreti Ebû Bekir Sıddık efendimizin Cenâb-ı Hakk'a tazarru ve niyazda bulunurken kullandığı şu ifadeler bunun güzel ve çarpıcı bir misalini teşkil eder: جُدْ بِلُطْفِكَ يَـا إِلهِي مَـنْ لَـهُ زَادٌ قَـلِيـلْ مُفْلِـسٌ بِالصِّدْقِ يَأْتِـي عِنْدَ بَابِـكَ يَاجَلِيلْ ذَنْبُهُ ذَنْبٌ عَظِيمٌ فَاغْفِرِ الـذَّنْـبَ الْعَظِيـمْ إِنَّهُ شَخْـصٌ غَرِيبٌ مٌذْنِـبٌ عَبْـدٌ ذَلِيـلٌ مِنْهُ عِصْيَـانٌ وَنِسْيَـانٌ وَسَهْـوٌ بَعْدَ سَهْـوْ مِنْكَ إِحْسَانٌ وَفَضْلٌ بَعْـدَ إِعْـطَاءِ الْجَزِيـلْ “Lütfunu esirgeme ey Rab bu kuluna ki, azığı pek kalîl, İflas etmiş olsa da sadakatle yine kapına geldi ey Celîl! Günahı pek büyük; Sen o günahları yarlığa ne olur, Hali de pek acip, hem günahkâr bir abd-i zelîl. Onunki isyan, onunki nisyan ve hata üstüne hata, Senden ihsan üstüne ihsan, hem de atâ-yı cezîl.”

Har forsvaret problemer med ukultur, eller har de bare problemer med at de er forsvaret? Ble vi mindre norske av at Christian Krogh var stuet ned i kjelleren på Nasjonalmuséet og kan man gjøre Wikipedia enda mer woke? Svaret på alt dette får du faktisk i denne sendingen her!Vipps: 79 26 46. Konto: 0539.32.25809. ❤️ Tusen takk, alle som støtter Manifest Media!Har du spørsmål eller svar til redaksjonen? Send mail til kontrollen@manifestmedia.no Kontrollen er produsert av Manifest MediaProdusent: Mikkel Kvenås Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.See omnystudio.com/listener for privacy information.

Bu video 08/05/2016 tarihinde yayınlanan “Islah Yolu ve Güzergâhtaki Gulyabânîler” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... *Sadece bugüne takılan insanların hali budur. Onlar hem bugünü kaybederler hem de yarını kaybederler. Bugünü kaybederler; zannediyorlar ki bu işler böyle devam edecek. Hayır, maşerî vicdanda temerküz ve tahaşşüt eden çok ciddi bir metafizik gerilim vardır ki, hafizanallah, indirdiği tokatla -yeniçeri tokadı gibi- onları yerle bir eder. Gider böylece dünya; onların sevdalısı oldukları dünya, aşığı oldukları dünya, taptıkları dünya, putperestlik ettikleri dünya ellerinden gidiverir. Ahireti zaten çoktan kaybetmişlerdir. Münafıkların kaybettikleri gibi… Onlar da camiye geliyorlardı, namaz kılıyorlardı, oruç tutuyor görünüyorlardı. Fakat “Kalblerinde bir maraz vardı da Allah marazlarını artırmıştı.” Her hıyanetleri, her nifakları, her dünyaperestlikleri onların iç marazlarını artırıyordu. “Hakîr düştüyse Hizmet, şânına noksan gelir sanma / Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr ü kıymetten.” *Allah Rasûlü münafıklar hakkında perdeyi yırtmadı. Onların çoğunun iç yüzünü biliyordu. Hatta bunları Hazreti Huzeyfe'ye (radıyallâhu anh) söylemişti de. Bundan dolayı da Hazreti Ömer, Hazreti Huzeyfe'yi takip eder, onun kılmadığı cenaze namazını o da kılmazdı. Dahası, Hazreti Ömer (radıyallahu anh) Cennet'le müjdelenmiş bir kutlu sahabiydi; fakat bir türlü akıbetinden emin olamıyordu. Allah Rasûlü'nün, “Benden sonra peygamber gelseydi, Ömer olurdu.” takdiriyle serfiraz bulunmasına rağmen, gidip Hazreti Huzeyfe'nin yakasına yapışıyor ve “Huzeyfe, Allah aşkına söyle, Ömer de münafıklardan mı?” diyordu. *Hâlihazırdaki durumun tesirinde kalmamalı. Ne olursa olsun, vazifemiz i'lâ-i kelimetullah'tır. En ağır şartlar altında -cehenneme koysalar, ayaklarımıza prangalar vursalar, Promete gibi bizi zincirlerle kayalara bağlasalar da- Allah'ın izni ve inayetiyle yine bu vazifemizi yapmaya çalışırız. *Onlar “bitirdik” falan diyorlar! Neyi bitirdiniz?!. Allah'ın ektiği tohum; o (filizlenme manasına) bitiyor. Siz “bitirdik” diyorsunuz; tıpkı çayırlar gibi, o yeniden arkadan yeşeriyor. Zaten olduğu gibi kalsa kuruyacak. Onun için hafif bir budamaya, tımara ihtiyacı var. “Bir bağ ki görmezse terbiye, tımar / Çalı çırpı sarar, hâristan olur.” Bir yönüyle, hâristan (diken tarlası) olmaması için Allah zalimlerin elleriyle biçiyor sizi. *Namık Kemal diyor ki: “Hakîr olduysa millet, şânına noksan gelir sanma / Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr ü kıymetten.” Onu az değiştirerek şöyle diyeyim: “Hakîr düştüyse Hizmet, şânına noksan gelir sanma / Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr ü kıymetten.” Sizin kıymetinizle, itibarınızla oynayan ve algı operasyonlarıyla sizi itibarsızlaştırmaya çalışanlar, dünya kamuoyu nezdinde kendi itibarlarını yitiriyorlar. Tarihin sayfalarına itibarsız Nemrut'lar gibi geçecekler, Firavun'lar gibi geçecekler, Şeddat'lar gibi geçecekler!.. *“Bulunmazsa milletin efradı beyninde adalet / Geçer zemine bir gün arşa çıkan pâye-i devlet.” Şimdiye kadar numunesi elli defa görülmüş, varsın bu da elli birincisi olsun!..

Bu video 08/05/2016 tarihinde yayınlanan “Islah Yolu ve Güzergâhtaki Gulyabânîler” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Boz bulanık hırslarla ve imkânlarını yitireceği korkusuyla titreyen bir talihsiz cihana sultan olsa da hür değildir. *Başkalarına kulluktan sıyrılmanın tek yolu, Allah'a kul olmaktan geçer. Bakmayın bazı kimselerin yalan yanlış namaz kılmalarına!.. İnsan, Allah'a kulluktan kopunca, saltanata kul olur, debdebeye kul olur, tûl-i emele kul olur, tevehhüm-i ebediyete kul olur, bohemce yaşamaya kul olur, parayla pulla oynamaya kul olur, âlemin kendisini alkışlamasına kul olur, parmakla gösterilmeye kul olur, kendisine ayağa kalkmaya kul olur… Böylece, kendisi için elli tane put oluşturur; Lât'lar, Menât'lar, Uzza'lar, Nâile'ler, İsaf'lar, Zeus'ler, Afrodit'ler geride kalır. *Böyle kopuklar dengeli de düşünemezler. Belki bulundukları yeri de teminat altına alamazlar. Bir dönemde bir şey yaparlar ama hep günü kurtarma derdinde oldukları için fiyaskolar yaşarlar. Mesela, bir mesâvîye göz yumarlar; diyelim ki, bir şekavet şebekesiyle, Allah belası bir terör örgütüyle muvakkaten bir anlaşmaya girerler. O terör örgütü, onların ülkelerinin dört bir yanını, kendi ifadeleriyle, cephanelik stokları haline getirirken ya görmüyorlardır -o zaman kör gözlerine sokulsun- veya görüyor, bilerek o meseleye müsamaha ediyorlardır. Bakın neleri kaybettiriyorlar!.. Bir tarafta o şehitlerin şehadetinin, öbür tarafta da bir sürü insanı daha düşman haline getirme ve mağduriyete uğratmanın arkasında ya korkunç bir gaflet, ciddi istihbarat zaafı ve umursamazlık veyahut da o günü gün etme hesabına, onlarla iyi geçinme adına, “Varsın onlar da değişik yerleri cephane stokları yapsınlar!” mülahazası vardır. Birincisi olursa, gaflettir, denaettir, şenaattir, fezaattir; ikincisi ise hıyanettir, alçaklıktır. *Sadece bugüne takılan insanların hali budur. Onlar hem bugünü kaybederler hem de yarını kaybederler. Bugünü kaybederler; zannediyorlar ki bu işler böyle devam edecek. Hayır, maşerî vicdanda temerküz ve tahaşşüt eden çok ciddi bir metafizik gerilim vardır ki, hafizanallah, indirdiği tokatla -yeniçeri tokadı gibi- onları yerle bir eder. Gider böylece dünya; onların sevdalısı oldukları dünya, aşığı oldukları dünya, taptıkları dünya, putperestlik ettikleri dünya ellerinden gidiverir. Ahireti zaten çoktan kaybetmişlerdir. Münafıkların kaybettikleri gibi… Onlar da camiye geliyorlardı, namaz kılıyorlardı, oruç tutuyor görünüyorlardı. Fakat “Kalblerinde bir maraz vardı da Allah marazlarını artırmıştı.” Her hıyanetleri, her nifakları, her dünyaperestlikleri onların iç marazlarını artırıyordu. “Hakîr düştüyse Hizmet, şânına noksan gelir sanma / Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kadr ü kıymetten.” *Allah Rasûlü münafıklar hakkında perdeyi yırtmadı. Onların çoğunun iç yüzünü biliyordu. Hatta bunları Hazreti Huzeyfe'ye (radıyallâhu anh) söylemişti de. Bundan dolayı da Hazreti Ömer, Hazreti Huzeyfe'yi takip eder, onun kılmadığı cenaze namazını o da kılmazdı. Dahası, Hazreti Ömer (radıyallahu anh) Cennet'le müjdelenmiş bir kutlu sahabiydi; fakat bir türlü akıbetinden emin olamıyordu. Allah Rasûlü'nün, “Benden sonra peygamber gelseydi, Ömer olurdu.” takdiriyle serfiraz bulunmasına rağmen, gidip Hazreti Huzeyfe'nin yakasına yapışıyor ve “Huzeyfe, Allah aşkına söyle, Ömer de münafıklardan mı?” diyordu. *Hâlihazırdaki durumun tesirinde kalmamalı. Ne olursa olsun, vazifemiz i'lâ-i kelimetullah'tır. En ağır şartlar altında -cehenneme koysalar, ayaklarımıza prangalar vursalar, Promete gibi bizi zincirlerle kayalara bağlasalar da- Allah'ın izni ve inayetiyle yine bu vazifemizi yapmaya çalışırız.

Kendimizi yaşadığımız yere ait hissediyor muyuz? Yaşam alanlarımızı nasıl kişiselleştirdiğimizi, bir yere ait hissetmek için nelere ihtiyaç duyduğumuzu konuşuyoruz. Konfor alanları ve yeni tecrübeler arasında nasıl karar verdiğimizi tartışıyoruz. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Müzik Haftanın Konusu Emin: [0:21] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Her bölümde olduğu gibi bugün yine Cihat'la beraberiz. Nasılsın Cihat? Cihat: [0:31] İyiyim Emin. Teşekkür ederim. Ya senin bu ses tonundaki keskinlik, kelimelere vurgun falan fark ediyorum ki her tanıtımda bir şov yapıyorsun aslında. Sonra ben normal konuşma dilimle geliyorum. Böyle iki farklı seviyede konuşuyoruz sanki. Onu fark ettim şu an. Emin: [0:49] Ya başlangıçta biraz kasıyorum. O doğru. Ama ondan sonra ben de normale dönüyorum. Cihat: [0:54] Şey zannedebilir dinleyenler, bu kaydedilmiş bir şey. Podcast'in başına koyuyoruz zannedebilir. (Aynen.) Çünkü cümle hep aynı yani. Emin: [0:59] Aynen. Her bölüm başında aynı şeyi söylüyoruz. Cihat: [1:05] Aynı vurguyla, aynı şekilde gerçekten. (Aynen.) İyiyim bu arada. Umarım sen de iyisindir. Direkt konuya girmek istiyorum. Çünkü çok kısa süreli bir 'deadline'ı olan bir işim var. Askerlik başvurusu. Emin: [1:20] Aaa! Başvurdun mu? Cihat: [1:21] Bedelli askerliğe başvuruyorum. (Hayırlı olsun.) Önümdeki sekmede açık yani. Şimdi ama şu an bunu yapmayacağım tabii ki. Ama bir sorum var. Askere hangi zamanda gidilir? Askerlik tecrübesi olan bir insan olarak bana biraz bu konuda bilgi vermeni istiyorum. Çünkü ben buraya Aralık yazdım en başa. Emin: [1:40] Şimdi aralık bence en kötü gidilebilecek aylardan biri. Çünkü çok büyük ihtimalle Türkiye'nin doğusundaki yerlerden birinde askerlik yapacaksın. Aralık ayında da o yerler çok soğuk olacağından ötürü birazcık zorlayacağını düşünüyorum. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership

* Offentlig utvalg vil fjerne alle tilleggspoeng, og ta bort muligheten til å forbedre karakterer etter videregående. Noe ikke alle tror er så lurt. * Vestland fylkeskommune valgte bort kantineselskap som ga arbeidstrening til folk som hadde falt utenfor arbeidslivet. Ville ha høy kvalitet på maten for å tekkes godt betalende leietagere i eget hus. * Kritikk av regjeringens beslutning om å splitte Oslo fengsel og sende to tredeler ut til andre kommuner. Distriktspolitikken trumfer, kritiserer Venstre. * Den norske tannlegeforening frykter en utvidet refusjonsordning for de mellom 23 og 26 år gir liten gevinst. Mener folks munnhelse har blitt overlatt til synsing og politisk ideologi. Programleder er Espen Aas. Hør episoden i appen NRK Radio

*Språkvask, Haaland-mat, Kanye West og Rolling Stones - lovers! *Anders pitcher 24/7 -konsept! *Retrospalte om våre første mobiltelefoner! Hør episoden i appen NRK Radio

Ryan Yere, Creative Director of RETOUR, joins the show again to discuss what's next in sneakers and fashion. We also discuss Travis Scott, Teddy Santis and his work with Aime Leon Dore, Zadeh Kicks scandal, and a lot more.Follow the gang@whynotserg@skeptokicks@a.btsta__@the805sneakerspodcast

Lærerstreiken trappes opp. Når 3400 lærere tas ut denne uka, betyr det at mange elever knapt får undervisning mens andre har full skoledag. Elevene som rammes har det tøffere nå enn under pandemien, advarer rektor. Helt feil av lærerne å streike nå, mener psykolog som møter lærerorganisasjon i debatt. Hør episoden i appen NRK Radio

Medyascope Podcast'ten herkese merhaba. Hafta Sonu Yazıları köşemizde yayınlanan yazılarımızın seslendirmesiyle karşınızdayız. Ruşen Çakır'ın "Vız gelip tırıs gitmeye aday bir yazı – Durduk yere nasıl kriz çıkarılır ve yönetilemez?" başlıklı yazısını Elif Özge Yalçın sizler için seslendirdi. Beğenerek dinlemenizi umuyoruz.

Bu video 16/04/2017 tarihinde yayınlanan "ÖTELERE İŞTİYÂK VE PEYGAMBERÂNE ÎSÂR" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https:https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Haramîler Hizmet'i taşlıyorlar; bilmiyorlar ki, “Kazara bir sapan taşı bir altın kâseye değse / Ne taşın kıymeti artar, ne kıymetten düşer kâse.” Evet, sizi ötede şanlı, namlı, nişanlı, adlı, ünvanlı hâle getirecek bir yolda yürüyorsunuz. O güzel hallerinizle hallolmayacak mesele yoktur. İnsanlığın problemlerini, o güzel halinizle/temsilinizle halledeceksiniz. Ha, bu arada birileri gelip ilişecek; diş atacak, ısıracak, yalan söyleyecek. Bunların hepsi kâfirce şeyler; onlara “kâfir” demiyoruz fakat bu davranışlar, kâfirce şeyler. Yalan, kâfirce bir şey.. iftira, kâfirce bir şey.. olmadık bir şeyde bulunma/söyleme, kâfirce bir şey.. birini ifnâ etme, ibâdede bulunma, tenkîlde bulunma, itibarsızlığa zorlama, kâfirce tavır, kâfirce davranış… Bunları yapan insanlar, tevbe ederlerse, kurtulurlar. Bir de deyip ettikleri kimselerden özür dileme şartı vardır. Ama bir şey var ki bana yapılamaz gibi geliyor: Heyeti milyonlara bâliğ olan bir cemaat hakkında, bir Hizmet hakkında bu türlü iftiralarda, isnatlarda, nâsezâ/nâbecâ sözlerde bulunuyorlarsa, hafizanallah… O cemaatin teker teker her ferdinden -el öpme pahasına bile olsa- helallik almadıktan, bütününe “Hakkını helal et!” deyip helallik almadıktan sonra kurtulmaları mümkün değildir. Ve ona ne benim ne başkasının ne de başkalarının gücü yetmez. Cenâb-ı Hak, böyle diyen ve böyle edenleri, altından kalkılmayan o “vizr fâsid dairesi”nden halâs eylesin!.. “Vizr”, vebal, günah, kaybettiren şey demektir. O “vizr fâsid dairesi”nden halâs eylesin!.. Dünya, başlarını döndürmüş, bakışlarını bulandırmış; dünyadan başka bir şey görmüyorlar. “Dünya saltanatı!” deyip onun uğrunda her şeylerini fedâ ediyorlar. Kur'an'ın ifadesiyle: “Bilerek dünya hayatını âhiret hayatına tercih ediyorlar.” Ve bir yönüyle, bu kıymetli, çok değerli olan Hizmet'i değersizleştirmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Cenâb-ı Hak, o fâsid daireler zincirinden onları da halâs eylesin! Ne diyelim?!. Evet, “Kazara bir sapan taşı bir altın kâseye değse / Ne taşın kıymeti artar, ne kıymetten düşer kâse.” Bir kâsede altın taşıyorsunuz; kendini bilmez bir densiz, bir taş atıyor. Taş gelip kâseye (keseye) değiyor; ne taşın kıymeti artar, ne kıymetten düşer kâse. Öyle bir şey taşıyorsanız, size diyenler, sadece kendi densizliklerini ortaya koymuş olurlar. Evet… “Hakîr düştüyse ‘Hizmet', şânına noksan gelir sanma / Yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kıymetten…” Sürgün.. ihtifâ.. cebrî hicret.. zindan.. evlere kapanma, dışarıya çıkamama.. aç bırakılma, susuz bırakılma.. kâfirin, zâlimin yapmadığı/yapmayacağı şeylere maruz kalma… Bütün bunlarla sizi kıymetsizliğe mahkûm etme ceht ve gayreti içindeler. Fakat, yere düşmekle cevher, sâkıt olmaz kıymetten!..

- At USAs utenriksminister og forsvarsminister gjennomfører et toppmøte med Ukrainas president i Kyiv er en ren ydmykelse av Russland og president Vladimir Putin, mener tidligere forsvarssjef Sverre Diesen. Hun var uskyldig men ble straffeforfulgt i seks år og satt i fengsel i 61 dager - nå har statens fastsatt erstatningen til 70.000 kroner - enda et slag i ansiktet, sier offer for NAV skandalen EU-tilhengere puster lettet ut etter Emmanuel Macrons seier i det franske presidentvalget - har den indre skepsisen i unionen nå blitt dempet NRKs prioritering av poesianmeldelser får kjeft - bare to prosent av alle litteraturanmeldelser de to siste årene har handlet om poesi. Hør episoden i appen NRK Radio