Dutch speed skater
POPULARITY
Bazen düşündüğümüz kişi karşımıza çıkar, kafamızdaki sorunun cevabı bir şarkının sözlerinde gizlidir ya da tam ihtiyacımız olan anda doğru insanla tanışırız. Bunlar sadece rastlantı mı, yoksa hayatın bize gönderdiği işaretler mi?Bu bölümde Carl Jung'un senkronisite kavramından yola çıkarak “anlamlı rastlantıları” konuşuyoruz. Ayrıca bu işaretleri nasıl fark edebileceğimizi ve hayatımıza nasıl dahil edebileceğimizi keşfediyoruz. Belki de evren bizimle kelimelerle değil, tesadüfler aracılığıyla konuşuyordur. ✨
Bazen verdiğimiz en küçük karar , farkında olmadan hayatımızın akışını değiştirir.Bugün söylediğin bir söz, attığın bir adım ya da aldığın küçük bir karar…Yarınını bambaşka bir yere taşıyabilir.Ben bu bölümde “kelebek etkisi”ni konuştum ve hayatımdaki küçük ama büyük etkileri paylaştım.Senin hayatındaki kelebek etkileri ne?✨
Yıl Bitiyor: 3 Ayda Gerçekten Ne Yapabilirsin?Yılın bitmesine sadece 3 ay kaldı… Peki bu seni panikletiyor mu? “Bu yıl hiçbir şey yapamadım” diye düşünüyor musun? Oysa yılın son ayları, eksiklerini telafi etmek için değil; küçük ama etkili adımlar atmak için harika bir fırsat.
Hiç reddedilme korkusuyla fırsatları elinin tersiyle ittiğiniz oldu mu? İş görüşmeleri, ilişkiler, dostluklar… Bazen “ya hayır derlerse” düşüncesi bizi adım atmaktan bile alıkoyuyor.Bu bölümde:Reddedilme korkusunun kökenlerini,Kariyer ve ilişkilerde nasıl görünmez engeller yarattığını,Jia Jiang'ın “100 gün reddedilme deneyi”nden en çarpıcı örnekleri,Ve bu korkuyla başa çıkmak için günlük hayatında uygulayabileceğiniz teknikleri bulacaksınız.#reddedilme #reddedilmekorkusu #psikoloji #ilişkiler #kariyer
Bazen bazı değişimleri heyecanla bekleriz. Bir yere taşınmayı, bir okula girmeyi ya da belki yeni telefona geçmeyi... Ama o değişim anı geldiğinde içimizi bir hüzün kaplar yine de bazen. İşte bu bölümde Psikolog Dr. Gizem Sürenkök, güzel şeylerin de yasının tutulabileceğinden bahsediyor ve bunun nedenlerini anlatıyor. Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et! ------ Podbee Sunar ------- Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını keşfet! BonusFlaş'la kartlar ve kampanyalar bir arada! Kart bilgileriniz, yeni nesil ödeme teknolojileri ve bol ödüllü kampanyalarınız BonusFlaş'ta sizi bekliyor!
Hepimizin içinde birçok “ben” var…Evde başka, işte başka, ilişkilerde bambaşka…Çocukken kurduğumuz hayaller, büyürken öğrendiğimiz roller, zor zamanlarda geliştirdiğimiz savunmalar… Hepsi bugün bizi biz yapan parçalar.Ama bazen bu parçalar çatışıyor. İşte o noktada:• Migren, panik atak, romatizmal ağrılar gibi semptomlar ortaya çıkabiliyor.• Evlilik, iş değişiklikleri veya büyük kırılmalar bizi yeni bir “ben” inşasına zorluyor.• Ezberlediğimiz roller, gerçek benliğimizle çatışmaya başlıyor.Bazen kaygılar, bazen bedensel semptomlar… Hepsi bize bir şey söylüyor olabilir.Belki de hayat, seni içindeki o gerçek ben ile tanıştırmak istiyordur.
Herkese merhaba! KLİMİK podcast yayınlarından bir yenisi ile karşınızdayız. Bazen sadece sayılar yetmez, olayın derinine inmek, insanların ne yaşadığını, nasıl hissettiğini de anlamak gerekir. Nitel araştırmalar da tam burada devreye giriyor. Bugünkü konuğumuz Karabük Üniversitesi Sosyoloji bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Zeynep KURNAZ'ın deneyimleri eşliğinde, bu yöntemin tıpta nasıl bir dönüşüm yapabileceğini, geçerlilik ve güvenilirliğin nasıl sağlandığını konuştuk. Tez yazanlar, sayıların ötesine geçmek isteyenler, merak edenler, verilerden fazlasını arayanlar ve sorgulayanlar için bu bölüm kaçmaz! Keyifli dinlemeler dileriz!
Bastığınız bir ceket askıdan kurtulur ve düşer ya bazen, işte her şey biraz böyledir. Her yeri donatabileceğinizi sandığınız bir duygu, günün sonunda elinizde kalır, solgun, kırık. Her şeyi anlatabileceğinizi sanarak girersiniz söze, sonra siz onları çağırdıkça kelimeler kaçar olur zihninizden. Güzel bir hayal kurarsınız ama o sizi kurmaz.
İnsanın taşıdığı vücut ve can aslında kendisine ait olmayıp, Allâhü Teâlâ'nın insanlara verdiği bir emânettir. Biz de Allâh'ın verdiği bu emâneti hakkıyla muhâfaza etmek zorundayız. Dikkat etmemiz gereken hususlar vücûdumuzun sıhhatini korumak, vücûdumuzun kuvvetini korumak ve vücûdumuzun huzur ve sükûnunu korumak yani fenâ işlerle meşgul olup onların vereceği sıkıntı ile vücûdumuzun rahat ve huzûrunu kaçırmamaktadır. Nitekim bu hususların korunmasında herhangi bir aksaklık meydana gelse o zaman işlerimizi yürütmemiz de imkânsızlaşır. Bundan başka diğer din kardeşlerimizin ve ihtiyaç sâhiplerinin yardımına koşamayız, yine bunun gibi nankörlük ve sabırsızlık gibi kötü alışkanlıklar kazanırız. Zira bu gibi karışık işlerle uğraşmak imânı zayıflatır ve yer bitirir.Huzeyfe (r.a.) rivayet ediyor: Resûlullâh (s.a.v.): “Mü'mine kendi nefsini rezil etmek yakışmaz.” buyurdu. Sahâbîler (r.a.e.) sordular: “Yâ Resûlullâh! Nefsini rezil etmekten maksat nedir?” Allâh Resûlü (s.a.v.): “Altından kalkamayacağı sıkıntılı işlere kendini sokar.” buyurdu. Bu hadîs-i şeriften insanın vücûdunu gıdasızlık veya fazlaca yıpratmak suretiyle kendi idâresinden çıkarıncaya kadar perişan etmemesi gerekir denilmiştir. Abdullah b. Amr (r.a.) anlatıyor: Peygamberimiz (s.a.v.) bana hitaben: “Ey Abdullah! Senin sürekli gündüzleri oruç tuttuğun, geceleri de ibâdetle geçirdiğin bana haber verilmedi mi sanıyorsun?” dedi. Ben de: “Evet öyle yapıyorum ey Allâh'ın Resûlü” dedim. Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v.): “Böyle yapma. Bazen oruç tut bazen tutma. Geceleri de hem ibâdetini yap, hem de uyu. Bedeninin sende hakkı var. Gözlerinin sende hakkı var. Eşinin sende hakkı var.” buyurdu.(Misvâk Neşriyat, Eşref Ali et-Tehânevî, Hayâtü'l Müslimîn, s.185)
‘Kırmızı çizgi' ön kesmektir. Bazen de üzerlerinden geçer, ‘üstü çizilmek' olur. Suriye-İsrail arasında olası anlaşma adına Tel Aviv'in Amerika'ya getirdiği şartlardan birinin, “Türkiye'nin Suriye'deki askeri varlığını tamamen çekmesi” olduğu yazılıp, söylendi. Haberdir, doğrudur, yanlıştır ayrı bahis olmakla beraber, “söz konusu” değildir. Söz başka yerdedir. Böyle bir şey olmayacak…
“Verdikçe Çoğalan Şeyler” Mevlana Hüdavendigar derki; “İnsanın kalbinde saklı öyle şeyler vardır ki, verdikçe çoğalır.Hoş geldin sevgili dostum. Ben Hasan Basri Budak.Bazen bir gülümseme, bir selam, bir avuç su, o kadar sade bir iyiliktir ki; yaparken fark etmezsin. Ama sen unutsan da, Hakk unutmaz. Çünkü kalpten verilen her şey verdikçe çoğalır. Bugün, içinden geldiği için yapılan bir iyiliğin nasıl hakikatle buluştuğunu anlatan kıssaya kulak vereceğiz.Keyifli dinlemeler.Become a supporter of this podcast: https://www.spreaker.com/podcast/hasan-basri-budak-ile-kendine-gel--5728974/support.
İnsan zihni büyük sayılarla başa çıkmakta iyi değildir pek. Garip ve ender rastlanan olaylarla karşılaştığında, hemen anlam yüklemeye başlar. Tesadüf der kimi zaman. Bazen kader, bazen mucize diye tanımlar bu tür durumları. Fakat çoğu zaman bu mucizeler, yeterince tekrar eden sistemlerde, kaçınılmaz olan şeylerdir aslında. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde, sırtımızı istatistik bilimine dayıyoruz. Rastlantının gerçekliğini sorguluyor, istatistiğin neye çare olup, neyi yok saydığını değerlendiriyoruz. ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ 'u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et! Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. GENC2025 kodu ile 3342'ye SMS atıp Garanti BBVA Mobil'den müşteri olun.
"Bazen bir bakıştan, bazen bir sözden ve bazen kendimiz olmaktan korkarız. Bazen de korkmamız gerekenlerden korkmayarak yaşarız. Bu korku hissi neden verilmiş ki insana? Hikmeti nedir? Nelerden korkmalı ve ne kadar korkmalı?" 0:00 Intro0:32 Korku hissi neden kaynaklanır?1:56 Korku hissi neden verilmiştir?8:29 Gelecek endişesi10:08 Ölüm, tüm korkuları yener10:41 Asıl kimden/nelerden korkmalı?11:45 Yunus (as) kimden/nelerden korktu?12:30 SON*Takip Etmeyi Unutma:Instagram: @maksat114bursaYouTube: @maksat114Spotify: Maksat 114X: @maksat114bursa
Termometreler hava sıcaklığının mevsim normallerinin çok üstünde seyrettiğini söylüyor; nasıl oluyorsa bu aşırı sıcaklıklar bile buz tutmuş kalpleri ısıtmaya yetmiyor! Bazen insan içinden gelip geçenlerin nereden gelip nereye gittiğini merak ediyor. “Seni birkaç kez aradım ama bulamadım” dedi kırmızı desenli tişörtü olan. “Bazen beni ben de bulamıyorum!” diye öylesine cevapladı onu düz yeşil gömlekli olan.
Bazen içinde bulunduğumuz an, bize garip bir şekilde çok tanıdık geliyor; sanki daha önce yaşamışız gibi... Peki bu bir zihin yanılsaması mı? 111 Hz'in bu bölümünde, oldukça gizemli bir deneyim olan Deja Vu'ya daha yakından bakıyor; hatırlamak ve unutmak aslında birbirlerinden ne kadar farklı, sorguluyoruz. Sunan: Barış Özcan Hazırlayan: Gülşah Dim Ses Tasarım ve Kurgu: Metin Bozkurt Yapımcı: Podbee Media ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ 'u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et! Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. GENC2025 kodu ile 3342'ye SMS atıp Garanti BBVA Mobil'den müşteri olun.
“Taşa Çarpınca Anladım” Mevlana Hüdavendigar der ki; Sıkıntı yok efendiler, dert; insana yol gösterir…Hoş geldin sevgili dostum. Ben Hasan Basri Budak.Bazen hayat, biz yönümüzü değiştirelim diye sarsar bizi. Dert diye ağladıklarımız, bir bakmışsın dönüm noktası olur. Bir hastalık, bir kayıp, bir iflas… Aslında bir çağrıdır bunlar. İçine dönmen, yavaşlaman ve başka bir yoldan yürümen için bir çağrı.Bu podcastte, etkileyici bir kıssa eşliğinde, dertlerin aslında nasıl bir rehbere dönüşebileceğini konuşacağız.Keyifli dinlemeler…Become a supporter of this podcast: https://www.spreaker.com/podcast/hasan-basri-budak-ile-kendine-gel--5728974/support.
Bu ülke Müslüman bir ülkedir. Ülke ile rejim birbirine karıştırılmamalıdır. Rejimler, ülkeye giydirilmiş gömleklerdir. Bazen iktidarı ele geçirenler tarafından zorla giydirilen ideolojik gömleklere bakarak ülkelerin asıl karakterlerini yanlış tanımlamaya kalkışmak, sözgelimi artık o ülkenin Müslüman olmadığını söylemek hem telefisi zor bir inhiraftır hem de o rejim sahiplerinin tuzağına düşmektir. Aziz milletimizin Cumhuriyetle bir sorunu yoktur. Ama Cumhuriyetçilik kisvesi altında bu ülkenin dini inancı ve diğerleriyle kavgalı olanların milletimizle hep bir sorunu olmuştur.
“Unutmadı” Yunus Emre der ki; Her kimde erlik var ise, elbet vefadan gelir.Hoş geldin sevgili dostum.Ben Hasan Basri Budak.Bugün sana uzak bir coğrafyadan ama çok tanıdık bir duygudan bahsedeceğim, vefadan.Bazen en derin hakikatler, sadece insanın değil, hayvanların kalbinde de yankılanır. Vefa, insanın değil; kalbin bildiği bir dildir. Ve bazen bir ormanın sessizliğinde, bizden olmayan bir canlının yaptığı şey, bize en insani olanı hatırlatır.Hazırsan, bu haftaki bölümde, gerçek bir hikayeden yola çıkarak, vefanın izini süreceğiz.Keyifli dinlemelerBecome a supporter of this podcast: https://www.spreaker.com/podcast/hasan-basri-budak-ile-kendine-gel--5728974/support.
Ja hoor, de Sjieke Bazen zijn terug met Mixtape 9.0! Mixtape 9.0 is gewoon weer pure sjiekheid, precies zoals je van ons gewend bent. Hier wordt je gewoon blij van, klaar. Dus zet je volume op 10 en geniet. Dit is er eentje om trots op te zijn
“İçindeki Kurbanı Keşfet” Kurban, senden seni alanı feda etmektir.Hoş geldin sevgili dostum. Ben Hasan Basri Budak.Kurban, bir koyun kesmekten çok ötedir.Kurban, içimizde bizi bizden alan her türlü dünyevi bağı, yaradana yaklaşmak uğruna feda edebilme cesaretidir. Bazen bir korkudur kurban edilen, bazen bir alışkanlık, bazen de “ben” dediğin şeyin ta kendisi.Kurban Bayramı; Hazreti İbrahim'in, yaradana olan teslimiyetini haykırdığı bir mihenk değil yalnızca, aynı zamanda bizlerin de her yıl içsel bir muhasebeyle neye yöneldiğimizi ve neyden vazgeçmeye hazır olup olmadığımızı sorguladığımız bir vakittir.Hazırsan, kurbanın ruhuna bir yolculuk yapacağız bu haftaki podcast'imizde.Keyifli dinlemelerBecome a supporter of this podcast: https://www.spreaker.com/podcast/hasan-basri-budak-ile-kendine-gel--5728974/support.
Bazen sabırsızlıklarından bazen teknolojiye olan bağımlılıklarından bazen de iş beğenmeyişlerinden şikâyet ettiğimiz gençlere dair en net ve soğukkanlı bilgi TÜİK'in “İstatistiklerle Gençlik” bülteninden geliyor. Veriler ilk bakışta sade ve sessiz görünse de satır aralarında sosyal dinamikleri, ekonomik sinyalleri ve toplumsal çelişkileri konuşturuyor. “Bu gençlik nereye gidiyor” sorusunun yerini “bu gençleri nasıl bir gelecek bekliyor” sorusu alıyor.
Bu bölümde Dostoyevski'nin Beyaz Geceler adlı unutulmaz uzun öyküsüne birlikte adım atıyoruz. Ama sadece okumuyoruz… Hayalperest'in yanına sokuluyor, Nastenka'nın gözlerinin içine bakıyor ve bu iki yalnız ruhun gecelerinde sessiz bir dost oluyoruz.Bölümde hem kitabın ilk sayfalarından itibaren seçtiğim cümleleri seslendiriyorum hem de her durakta düşüncelerimi, hissettiklerimi ve edebi çözümlemelerimi paylaşıyorum. Bazen ciddi, bazen hafif mizahi ama her zaman içten bir bakışla Dostoyevski'nin bu melankolik ve romantik hikâyesini yeniden keşfediyoruz.Dinlerken siz de belki bir Beyaz Gece'ye çıkarsınız
“Çöpe gitmesin”, “ayıp olmasın”, “kırılmasın”… Peki ya biz?”Bu bölümde yemekle kurduğumuz duygusal bağlara, yemeğin sadece fiziksel bir ihtiyaç olmaktan nasıl çıktığına, kıyamadıklarımız yüzünden kendimizi nasıl tükettiğimize birlikte bakıyoruz.Misafirlikte aç olmadığımız halde yediğimiz tabaklar, çöpe gitmesin diye zorla bitirdiğimiz bayat yemekler, biri üzülmesin diye söylediğimiz o sessiz “evet”ler… Hepsi bir tabaktan fazlasını taşıyor aslında.Yeme bozuklukları her zaman sadece açlıkla ya da toklukla ilgili değildir. Bazen yemek, bastırılmış duyguların dili olur. Bazen bir çatalla sustuğumuz duygular, bir tabakta kendini anlatır. Bu bölümde: • İnsanları kıramadığımız için kendimizi kırdığımız anları, • “Günah olmasın” diye sağlığımızı riske attığımız yemekleri, • Ve duygusal açlığı fiziksel doygunlukla bastırmaya çalıştığımız o anları konuşuyoruz.Yemekle barışmak, duygularla barışmakla başlar.Ve belki de en çok şunu hatırlamak gerekir:Her “hayır”, aslında kendine söylenmiş bir “evet” olabilir.
Beyaz elbise giymek müstehabtır. Siyah giymek de müstehabtır. Çünkü siyah giymek Abbasoğullarının alâmetidir. Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz'in, siyah bir sarığı vardı. Bayramlarda onu giyer ucunu da iki omuzu arasından arkaya sarkıtır (taylasan yapar)dı. Mekke'nin fethinde başında o sarık olduğu halde Mekke'ye girmişti. Erkekler için giyimde uygun olan, çok pahalı da çok âdî de olmayan ve kendisiyle maddî bakımdan aynı seviyede olan kimselerin giydiği gibi giyinmektir. Aşırı lüks elbise giymek dînen yasaklanmıştır. Çok düşük kaliteli elbise giymekle de insanların gıybet etmesine sebep olunur. Peygamberimiz (s.a.v.), giyimde iki şekilde tanınmayı yasaklamıştır: Aşırı pahalı ve çok kalitesiz elbise giymek. Buna dikkat edilirse, düşüncesiz ve haddini bilmeyen kimselerce de aklı başında kimselerce de ayıplanmaz. Şemsül Eimme İmam Serahsî (r.âleyh) şöyle buyuruyor: “İnsan, çoğu zaman günlük fakat yıkanmış temiz elbise giymelidir. Bazen de Allâh (c.c.)'un verdiği nimeti ortaya koymak için en güzel elbisesini giymelidir. Böyle yapmak mendubtur.” Çünkü, hadis-i şerifte “Allâhü Teâlâ verdiği nimeti kulunun üzerinde görmek ister” buyuruluyor. Kişi en güzel elbisesini her zaman giymemelidir. Çünkü, bunu görenler kendileri öyle elbise giyemedikleri için üzülür ve sıkıntı duyarlar. Şir'a Şerhi, Mişkât isimli eserden şunu naklediyor: “Eski ve yamalı elbise giymek İslâm'ın sünnetlerindendir. Rivayet olunuyor ki, Peygamberimiz, (s.a.v.) Hz. Fâtıma (r.anhâ)'yı Hz. Ali (r.a.) ile evlendirdiğinde, Fâtıma (r.anhâ) Validemiz'in üzerinde yünden 12 yamalı bir örtü, pelerin vardı. Hz. Fâtıma (r. anhâ) el değirmeniyle arpa öğütürken, diliyle Kur'an okur, kalbiyle mânâsını düşünür, ayağıyla beşik sallardı.” (Allame Şeyh Alaüddin Abidin, Üç Boyutuyla İslam,S.736)
Damarlara sessizce zarar veriyor. Bazen tıkanma, bazen yırtılmaya kadar varıyor. Sessiz katil olarak tanımlanan hipertansiyon neden belirti vermiyor? Neyle karıştırılıyor? Ciddi sonuçların önüne nasıl geçilebilir? Kardiyoloji uzmanı Dr. Demet Erciyes'e sorduk.
Siyasette sorunları çözmek için ortaya koyduğunuz çözümlerin başka sorunlara yol açabileceğini öngörmek ayrı bir siyasi meziyettir. Sorun üretmek toplumun tabiatındandır ve siyaset bu sorunların çözümünün her şeyden önce teşhisi sonra sağlıklı bir tedavisi için vardır. Bazen uyguladığınız çözüm veya tedavi yolunun komplikasyonları oluyor ve bu komplikasyonlara karşı da ilk uyguladığınız tedavi ile birlikte önleyici tedbirler de almak gerekiyor.
#beşerimünasebetler
Bazen hayat bizi hiç beklemediğimiz anlarla karşılaştırır… Sıradan bir feribot yolculuğu, bir anda bir kalp kriziyle acil duruma dönüşebilir. Ebrulita'nın yaşadığı bu gerçek olayda, bir yolcunun fenalaşmasıyla başlayan panik, helikopter müdahalesi ve herkesin o an ne yapacağını bilememesi… Peki, böyle bir durumda insanlar nasıl tepki veriyor? Acil müdahale süreci nasıl işliyor? Hem düşündürücü hem de hayatın kırılganlığını hatırlatan bir hikâyeye hazır olun! ⛴️
Slikar in grafik Silvester Plotajs Sicoe se je rodil leta 1965 v Ljubljani, leta 1988 je diplomiral iz slikarstva na Akademiji za likovno umetnost v Ljubljani, kjer je nadaljeval podiplomski študij slikarstva in grafike. Leta 1990 se je študijsko izpopolnjeval pri profesorju Martinu Tissingu na Akademiji Minerva v Groningenu na Nizozemskem. Plotajs je figuralik in kolorist. Navdušuje se nad nemškim ekspresionizmom in ostaja zavezan štafelajski sliki. Vsebinsko upodablja kaotičnost sočasnega urbanega sveta in idole množične kulture. Slika v čistih, živih, močnih barvah z energično potezo čopiča. Piše tudi pesmi in kratka poetična besedila. Zanj bi lahko rekli, da umetnost vidno živi kot le malokateri slovenski umetnik. O svojem delu in življenju pa je aprila 2021, v obdobju pandemije, več povedal v pogovoru z Aleksandro Saško Gruden.
Türkiye'de doğan bebeklere isim vermek bir tercihten öte toplumun ruh halini, kültürel kodunu, siyasi atmosferini yansıtan bir ayna görevi görüyor. Bazen ünlü bir futbolcunun ismi, bazen ünlü bir dizi yıldızı, bazen de dünya lideri evimize misafir olabiliyor. Hatta Türkiye'de bazı aileler bebeklerine öyle isimler veriyor ki, sanki sadece nüfus kütüğüne değil, adını dağlara yazdırmaya ant içmişken buluyoruz onları. Bir bakıyorsunuz Alparslan'la Malazgirt'e, Göktuğ'la Orhun Yazıtları'na kadar uzanıyoruz; bir de bakıyorsunuz Defne'yle mitolojilere, Asel'le bal akan vadilere yol alıyoruz.
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bazen mutluluk, hiç beklemediğimiz anda gelir. Cebimizde unutulan bir para, ansızın gelen bir hediye, hemen bulunan bir park yeri... Bugün Emin ve Emine hayatın küçük ama etkili mutluluklarını konuşuyorlar. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Emin: [0:27] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin, bugünkü bölümümüzde Emine ablamla beraberiz. Nasılsın Emine abla? Emine: [0:36] İyiyim Emin, sen nasılsın? Emin: [0:38] Ben de iyiyim, teşekkür ederim. Bugünkü bölümümüzde nelerden bahsedeceğiz? Hayatımızdaki küçük mutluluklar Emine: [0:43] Bugünkü bölümümüzde böyle ansızın gelen ufak durumlardan bahsedeceğiz, bizi mutlu eden. Emin: [0:50] Haz veren. Emine: [0:51] Evet, haz veren. Beklemediğimiz anda gerçekleşen daha çok. Bunlardan bahsedeceğiz. Emin: [0:56] Evet. Böyle deyince aklına ne geliyor, ilk? Emine: [1:00] Yani ilk aklıma gelen herhâlde iltifat almak olabilir. Emin: [1:08] Beklemediğin bir anda mı? Emine: [1:10] Evet, beklemediğin bir anda bir iltifat almak olabilir benim için. Senin? Park edecek yeri hemen bulmak! Emin: [1:14] Daha taze oldu. Yani daha doğrusu olmadı, aklıma geldi. Bir yere gittiğimde, özellikle İstanbul gibi bir yerde, tam gideceğim yerin önünde park yeri bulmak. Emine: [1:26] Evet. Emin: [1:27] Bu da mesela inanılmaz mutlu eder beni. Emine: [1:30] Kesinlikle. Çünkü park etmek İstanbul'da çok büyük bir mesele. Emin: [1:35] Evet. Emine: [1:35] Bazen arabayla bir yere gitmemek için bir sebep bile. Emin: [1:39] Aynen öyle. Emine: [1:40] O yüzden gerçekten bu güzel bir mutluluk. Emin: [1:44] Evet. Çok sık olmaz bana. Zaten dediğim gibi bana bugün olmadı. Ama bu bölümü çekelim dediğimizde aklıma geldi. Ah dedim, böyle bir şey olsaydı çok güzel olurdu gerçekten şu anda. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
11 Dakika uzun süre sonra yeni bölümüyle “Uyanmak” temasına odaklanıyor. Uyanmak nasıl bir deneyimdir? Uyandığımızda hatırladığımız ve unuttuklarımız nelerdir? Rüyada olmadığımızdan nasıl emin oluruz? Nasıl uyandığımız kadar, neye uyandığımıza, neyi unutup neyi hatırladığımıza ve bunun bireysel ve toplumsal tezahürlerine farklı duraklara uğrayarak değiniyoruz.11 Dakika'nın bu bölümü HayySpace'te 17 Mayıs 2025 tarihine kadar açık kalacak olan Bazen de Gölgesi Düşüyor İçeriye adlı sergiye konuk oluyor. Instagram: https://www.instagram.com/11_dakika/YouTube: https://www.youtube.com/@11DakikaPodcast
TÜRK MİSAFİRPERVERLİĞİ Sizlere Ord. Prof. Dr. Anna Masala'nın kendi ağzından Türk mutfağını ve Türk misafirperverliğini anlattığı bir anısını aktarmak istiyorum: “Yanlış hatırlamıyorsam tanıdığım bütün Türklerin evinde yemek yedim. Konya'da Selçuklu yemeği, Eskişehir'de Tatar yemeği yedim. Zenginlerin ve fakirlerin evinde kahvaltı ettim, öğle ve akşam yemekleri yedim. Bazen birbirleriyle aynı günde evlerine davet eden dostları kırmamak için üç kez akşam yemeği yediğim bile oldu. Türkiye'de misafirperverlik anlayışı çok farklıdır. Anadolu'da en fakir köylü bile tek tavuğunu misafiri için keser ve ona yedirir. Ben, dünyanın en iyi mutfaklarından biri olan Türk mutfağını ve Türk sofrasını çok severim. Her sofra bir gökkuşağı gibidir: altın renkli börekler, gümüş baklalar, yeşil kırmızı çoban salataları, beyaz peynirler, her çeşit et yemeği, imam bayıldı, pilavlar, fasulye, tarhana ve tatlılar... Bir kere Prof. Ziya Umur, Suha Umur ve eşleriyle birlikte Prof. Sahir Erman'ın misafiri oldum. Büyük bir otelin lokantasındaydık. Yemek çeşitleri gerçekten kırk bir miydi bilmem ama çok çeşitli vardı. O akşam “imam bayıldı” veya “hünkarbeğendi” gibi yemek adlarının anlamını çözdüm. Her birimiz için içinde gül yaprakları olan bir tasla ılık su ve muhteşem sıcak peçeteler geldi. Otel, o akşam gözümde âdeta bir Osmanlı sarayına dönüşüverdi. Türk misafirperverliği sadece yemeğe dayanmaz; sanırım sadece Türkiye'de “diş kirası” âdeti vardır. Yani misafirlere ev sahibi tarafından bir hediye verilir. Eski dönemlerde büyükler misafirlere altın para hediye ederlermiş. Şunu bilmelisiniz ki bir Türk'ün misafiri olursanız ondan mutlaka bir hediye alırsınız. Mesela bana, boncuklar, bilezikler, yemeniler, kıymetli kitaplar, el işçiliği tabaklar, gümüş bir ayna ve daha birçok güzel hediye verildi. Anadolu'da bazı köylerde misafir odalarında, işlemeli divanlar, yastıklar ve renk renk halılar arasında uyuduğum da olmuştur. Halının üzerinde bir tepsi, tepside çay, meyve ve fıstık görüntüsü unutamadığım anlardandır. Sabah erken saatte, namaz vaktinde, küçücük bir minareden gelen ezan sesleriyle ev halkı uyanır ve kahvaltı edilirdi. O köy evi de bir saray oluverirdi.
Het kan gek lopen, zo bewijst Elon Musk. Leiding geven aan Tesla, daarna bezuinigen bij de Amerikaanse overheid en nu opeens een oorlog bekokstoven. Niet de kleinste ook nog, want het gaat over een tussen Amerika en China. Musk mocht als belangrijke adviseur van president Trump bij een briefing daarover zijn. Opvallend, want normaal gesproken zijn die briefings uiterst geheim. Nóg opvallender is het omdat Musk met zowel Tesla als SpaceX nogal actief is in China. Of we ons zorgen moeten maken over de invloed van Musk op een mogelijke oorlog, dat hoor je in deze aflevering. En daarin blikken we ook vooruit op ons pensioen. Als beursbedrijven trendsetters zijn, dan gaan wij over 30 jaar BNR uit de problemen redden. Steeds meer hebben een pensionado aan het roer. Dat gebeurt ook bij Nike. Daar werd gerekend op een dramatische terugval van de omzet in het eerste kwartaal. Maar de schade blijkt beperkt. Het gaat ook over een andere trend: kleine beleggers die het opnemen tegen grote hedgefondsen. En nee we hebben het niet over het Reddit-leger, maar over Europese beleggers die springen op defensie-aandelen. En we kijken terug op de beursweek. Een waarin Google z'n grootste overname ooit deed, Nvidia-topman Jensen Huang urenlang voor niks op een podium stond en Fed-baas Jerome Powell zich niks aantrok van Trumps handelsoorlog.See omnystudio.com/listener for privacy information.
Facebook veya Instagram reklamları veriyorsanız, CPA'nızın (Edinme Başına Maliyet) ne kadar olduğunu hiç kontrol ettiniz mi? Eğer etmediyseniz, bu yazı tam size göre! Bugün sizlere Facebook reklamlarında CPA'yı nasıl %50 oranında düşürebileceğinizi anlatacağım.CPA (Cost Per Acquisition), yani edinme başına maliyet, bir işletmenin her yeni müşteri veya dönüşüm için ödediği tutardır. Bazı işletmeler bunu CAC (Customer Acquisition Cost) olarak da adlandırır ve sadece yeni müşteri edinme maliyetine odaklanır. CPA'yı düşürmek, daha az maliyetle daha fazla müşteri kazanmak anlamına gelir ve dijital reklamcılıkta büyük bir avantaj sağlar.Bu yazıda CPA'yı düşürmenin en etkili 5 yolunu anlatacağım. Uygulamalı olarak denediğimiz bu stratejilerle ortalama %50'ye varan düşüşler elde ettik. İşte detaylar:1. Doğru Hedef Kitleyi Seçerek Gereksiz Harcamaları AzaltınReklamınızın yanlış kişilere gösterilmesi, gereksiz harcamalara ve düşük dönüşüm oranlarına neden olur. Bunu önlemek için hedef kitlenizi doğru şekilde belirlemeniz gerekir: Geniş kitleler yerine Lookalike (Benzer) Audiences kullanın. Sitenizi ziyaret eden, ürün görüntüleyen veya satın alma gerçekleştiren kişilere dayalı benzer kitleler oluşturun. Remarketing (Yeniden Pazarlama) stratejileri kullanın. Özellikle sepete ekleyip satın almayan kullanıcılara yönelik reklamlarla dönüşüm oranlarını artırabilirsiniz. Advantage+ Audiences özelliğinden yararlanın. Facebook'un akıllı hedefleme sistemini kullanarak daha düşük maliyetle daha iyi dönüşümler elde edebilirsiniz.2. Reklam Yaratıcılığını (Creative) Test Etmeden Harcama YapmayınReklamlarınızın görselleri ve videoları, CPA'nızı doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biridir. İşte yaratıcılarınızı test ederken dikkat etmeniz gerekenler: En az 3-5 farklı reklam kreatifi (görsel veya video) test edin. Tek bir görsele veya videoya bağımlı kalmayın. En iyi performans gösteren kreatifleri belirleyin ve bütçeyi onlara yönlendirin. Carousel Ads, Video Ads ve Story Ads gibi formatları kullanın. Farklı formatlarla kullanıcı deneyimini geliştirin. Reklam yerleşimlerini geniş tutun. Facebook'un otomatik yerleşim ayarlarını (Advantage+ Placements) kullanarak reklamlarınızın daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayabilirsiniz.3. Düşük Bütçeyle Maksimum Sonuç Almak İçin Kampanya OptimizasyonuDaha az bütçeyle daha fazla dönüşüm almak için doğru kampanya yapılandırması yapmalısınız: CBO (Campaign Budget Optimization) kullanın. Kampanya bütçenizi, reklam gruplarınızın performansına göre Facebook'un otomatik olarak yönetmesine izin verin. Günlük bütçe mi yoksa ömür boyu bütçe mi kullanacağınıza karar verin. Kısa vadeli testlerde günlük bütçe, uzun vadeli kampanyalarda ise ömür boyu bütçe daha iyi çalışabilir. Yüksek CPA'li kampanyaları optimize edin veya yeni bir kampanya oluşturun. Bazen kötü performans gösteren kampanyaları optimize etmek yerine sıfırdan yeni bir kampanya açmak daha iyi sonuç verir.4. Reklam Metinleri ve Görsellerde Satın Almaya Teşvik Eden Taktikler KullanınDaha etkili reklam metinleri ve görsellerle CPA'nızı düşürebilirsiniz: Aciliyet ve sınırlı stok stratejileri kullanın. “Sadece bugün için geçerli!”, “Son 10 ürün kaldı!” gibi ifadelerle kullanıcıları harekete geçirin. Güçlü bir CTA (Call To Action) belirleyin. “Hemen Satın Al”, “Fırsatı Kaçırma” gibi dönüşüm oranını artıran ifadeler kullanın. Metin ve görsellerde kullanıcıyı yönlendirin. CTA'ları sadece butonlarda değil, doğrudan görsellerin ve videoların üzerinde de kullanın.5. Facebook Pixel ve Event Tracking'i Optimize EdinFacebook Pixel, reklamlarınızın başarısını ölçmek için kritik bir araçtır. Ancak yanlış yapılandırıldığında CPA'nızın gereksiz yere yükselmesine neden olabilir. İşte dikkat etmeniz gerekenler: Facebook Pixel'in doğru çalıştığını kontrol edin. Event Prioritization ayarlarını doğru yapın. Pixel verilerini kullanarak yapay zeka destekli optimizasyon yapın. Daha fazla içerik için beni Instagram'da takip etmeyi unutmayın @frktprk .
Bazen insanlar farkında olmadan (veya bilerek) saygısızca konuşurlar. Peki, böyle bir durumda ne yapmalısınız? Sessiz mi kalmalı, karşılık mı vermeli? Mert'in iş arkadaşı ona açıkça saygısızlık yaptı. Ama Mert, tek bir cümleyle saygıyı geri kazandı! Bu bölümde, saygısızlığın 3 temel işaretini, insanların sizi küçümsemesine nasıl engel olacağınızı ve saygısızlığı anında durduracak sihirli cümleyi öğreneceksiniz.
Bazen ısrarla, bazen de umutla değer vermeyi sürdürürüz. Ne zaman bu ısrarımızdan vazgeçmeliyiz veya umudumuzu kaybetmemize neler sebep olabilir? Keyifli dinlemeler... organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
When you find yourself more and more interested in non-ordinary states of consciousness and cultivating a deep relationship to Divine Intelligence, but have spent a dizzying amount of time apologizing, downplaying, or sanitizing your visions, gifts and ‘out-there' theories on reality, my friend, you may be hauling around the Mystic's Grief. Let's sort through some of that, shall we? Grief Threads winter edition begins February 23 - are you in? Five weeks of cozy sewing and intuitive quilting while getting about the grief stored in our hearts and bodies. Work with Narinder 1:1 or learn about her Death Midwifery Training. 10/10 recommend! Book 1:1 Creative Coaching time with Melissa Free Resources — Download Attention Reset - my free digital art zine on getting outta your head and into your body Stay Connected — Follow Melissa's Instagram for hot spirit memes Join Melissa's weeklyish newsletter for creative musings and first dibs on workshops and art Big thanks to Ben Coleman for composing our theme music, and Gavin Bernard for vocals Erin Palovick made our stunning cover art
İnternetin ücra köşelerinde dolaşan siber hafiyeler unutulmuş ya da eksik araştırılan dosyaları çözmeye çalışıyorlar. Bazen başarılı, bazense zararlı sonuçlar veren dijital dedektiflerin eylemlerini ve yarattıkları araştırmacı kültürü anlattık!Patronumuz Olun: https://www.patreon.com/hkbupodcast
(Mevsimsel hastalıklar sebebiyle bu haftaki bölümümüzü kaydedemedik. Dinlememiş olanlar için 66.bölümü yeniden yayına aldık.) “Çok mu kalender sandınız dert anlatmayınca” diyor Candan Erçetin şarkısında. Bazen karşımızdaki insanı anlamadan, onunla konuşmadan direkt yargılayıp, sadece sanıyoruz. Aslında hayatınızdaki birçok şey sandığımız gibi değil. Bu bölümde işte bu konuyu tartışıyoruz… organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
Sizden gelen soruları yanıtlamaya devam ediyoruz. Soru: İslam'da namazları cem etmenin yeri nedir? Bazen zorlanıyoruz, namazları cem etmeye ihtiyaç duyabiliyoruz. Hangi durumlarda cem edebiliriz namazlarımızı?
Yorgun geçen bir günün ardından televizyon karşısında yıllar önce izlediğiniz bir filmi tekrar izleyim niyetiyle açtığınız mutlaka olmuştur. Bazen de televizyonda daha önce belki onlarca kez izlediğimiz bir filme denk geldiğinize kanalı değiştirmeyip o filmde takılı kaldığınız. Hatta bazıları için de eski filmleri izlemek bir alışkanlık. Peki neden filmleri tekrar tekrar izlemeyi bu kadar seviyoruz? Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Ebru Şalcıoğlu'yla konuştuk.
#HerkeseSanat #DedeEfendi NTVRadyo'nun Herkese Sanat programında bugün Dede Efendi'yle tanışıyoruz. İstanbul Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'ndan Müzikolog Doç.Dr. Şeyma Ersoy Çak, bize Dede Efendi'yi anlatıyor, şarkılarını çalıyor. Bu bölümde, Osmanlı Sarayı'nda gelişen edebiyat ve müziği de dinliyoruz. DEDE EFENDİ'Yİ DİNLİYORUZ ... Makam müziği, özümüzü anlamamıza yardımcı oluyor, iç dünyamızı yansıtıyor. Bazen bir türküyle, bir şarkıyla, küçükken dinlediğimiz bir ninniyle ilk tohumlar atılıyor. Bu bizim kültürel belleğimizde, içimizde var. Ve bunu ortaya çıkartmak, tarihimizi anlamak için bu müziği dinlemeliyiz. Belki de kendimizi tanımak için Dede Efendi'nin müziğini dinlemeliyiz. Dede Efendi bizim kutup yıldızımız. ... Dede Efendi, bir eseriyle III. Selim'in dikkatini çekerek saraya giriyor. O eser: Buselik makamındaki “Zülfündedir benim bahtı siyahım” şarkısı. ... Farklı bir kimlik, dönüştürücü bir sanatçı Dede Efendi. Hem saraya, hem halka hitap ediyor. Ahmet Hamdi Tanpınar da onu öyle tarif ediyor: Halka açık! ... 18 – 19 yaşındayken Yenikapı Mevlevihanesi'nin müdavimleri arasına giriyor, tasavvuf dersleri alıyor, 1801 yılında da ‘çile'sini tamamlayıp ‘dede' unvanı alıyor. ... 1842 yılında kendi isteğiyle saraydan ayrılıyor, Sultan Abdülmacit'in kendisi için yaptırdığı konağa geçiyor. 4 yıl sonra hacca giderken yolda ölüyor. ... 500'den fazla bestesi olan Dede Efendi'nin Türk musikisinin ayin, durak, tevşih, savt, ilahi, peşrev, saz semaisi, kar, karçe, kar-ı natık, murabba, semai, şarkı, türkü, köçekçe gibi dini ve din dışı sahadaki hemen her formunda eseri var. BÖLÜM MÜZİKLERİ Itri – Nevakâr open.spotify.com/intl-tr/track/4E…2e57ca7ef6754488 Dede Efendi - Yine bir gülnihal open.spotify.com/intl-tr/track/5O…3c48e9db2a574698 Dede Efendi - Gözümde Daim open.spotify.com/intl-tr/track/1Q…ab6fb19b55b4475e Dede Efendi - Yine neş'e-i muhabbet open.spotify.com/intl-tr/track/2j…b8ac8ee375c44348 NEDEN HERKESE SANAT? Uzak durduğumuz sanat dallarının seyircisi olmayı öğreniyoruz. Sizi, anlamayacağınızı düşündüğünüz sanat dalıyla, sanatçı, akademisyen, sanat tarihçisi, sanat eleştirmeni ve deneyimli seyirciler rehberliğinde tanıştırıyoruz. Çünkü anlamak için, sevmek için önce tanışmak gerekir! Operadan çağdaş dansa, resimden heykele, barok müzikten pop-art'a, performans sanatından dijital sanata, Picasso'dan Andy Warholl'a... Her sanat dalını, en iyi bilenlerden dinliyoruz. Nacide Berber onlara soruyor, Cengiz Saral yayına hazırlıyor. Herkese Sanat Cumartesi saat 12.30'da, tekrarı Pazar saat 18.30'da NTVRadyo'da. Kaçıranlar için programın tüm bölümlerin kaydı, radyoda yayınlandıktan sonra ntvradyo.com.tr adresinde ve podcast platformlarında.
#HerkeseSanat #DedeEfendi NTVRadyo'nun Herkese Sanat programında bugün Dede Efendi'yle tanışıyoruz. İstanbul Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı'ndan Müzikolog Doç.Dr. Ayşe Ersoy Çak, bize Dede Efendi'yi anlatıyor, şarkılarını çalıyor. Bu bölümde, Osmanlı Sarayı'nda gelişen edebiyat ve müziği de dinliyoruz. DEDE EFENDİ'Yİ DİNLİYORUZ ... Makam müziği, özümüzü anlamamıza yardımcı oluyor, iç dünyamızı yansıtıyor. Bazen bir türküyle, bir şarkıyla, küçükken dinlediğimiz bir ninniyle ilk tohumlar atılıyor. Bu bizim kültürel belleğimizde, içimizde var. Ve bunu ortaya çıkartmak, tarihimizi anlamak için bu müziği dinlemeliyiz. Belki de kendimizi tanımak için Dede Efendi'nin müziğini dinlemeliyiz. Dede Efendi bizim kutup yıldızımız. ... Dede Efendi, bir eseriyle III. Selim'in dikkatini çekerek saraya giriyor. O eser: Buselik makamındaki “Zülfündedir benim bahtı siyahım” şarkısı. ... Farklı bir kimlik, dönüştürücü bir sanatçı Dede Efendi. Hem saraya, hem halka hitap ediyor. Ahmet Hamdi Tanpınar da onu öyle tarif ediyor: Halka açık! ... 18 – 19 yaşındayken Yenikapı Mevlevihanesi'nin müdavimleri arasına giriyor, tasavvuf dersleri alıyor, 1801 yılında da ‘çile'sini tamamlayıp ‘dede' unvanı alıyor. ... 1842 yılında kendi isteğiyle saraydan ayrılıyor, Sultan Abdülmacit'in kendisi için yaptırdığı konağa geçiyor. 4 yıl sonra hacca giderken yolda ölüyor. ... 500'den fazla bestesi olan Dede Efendi'nin Türk musikisinin ayin, durak, tevşih, savt, ilahi, peşrev, saz semaisi, kar, karçe, kar-ı natık, murabba, semai, şarkı, türkü, köçekçe gibi dini ve din dışı sahadaki hemen her formunda eseri var. BÖLÜM MÜZİKLERİ Itri – Nevakâr https://open.spotify.com/intl-tr/track/4EpRarj7Q09vyFdcWsB29X?si=2e57ca7ef6754488 Dede Efendi - Yine bir gülnihal https://open.spotify.com/intl-tr/track/5OwYr4zZXwoyBzYeDIucq9?si=3c48e9db2a574698 Dede Efendi - Gözümde Daim https://open.spotify.com/intl-tr/track/1QmlblJnVTlD1vNBpvAqHX?si=ab6fb19b55b4475e Dede Efendi - Yine neş'e-i muhabbet https://open.spotify.com/intl-tr/track/2js7WdXnw6XOzn1IOXkEE1?si=b8ac8ee375c44348 NEDEN HERKESE SANAT? Uzak durduğumuz sanat dallarının seyircisi olmayı öğreniyoruz. Sizi, anlamayacağınızı düşündüğünüz sanat dalıyla, sanatçı, akademisyen, sanat tarihçisi, sanat eleştirmeni ve deneyimli seyirciler rehberliğinde tanıştırıyoruz. Çünkü anlamak için, sevmek için önce tanışmak gerekir! Operadan çağdaş dansa, resimden heykele, barok müzikten pop-art'a, performans sanatından dijital sanata, Picasso'dan Andy Warholl'a... Her sanat dalını, en iyi bilenlerden dinliyoruz. Nacide Berber onlara soruyor, Cengiz Saral yayına hazırlıyor. Herkese Sanat Cumartesi saat 12.30'da, tekrarı Pazar saat 18.30'da NTVRadyo'da. Kaçıranlar için programın tüm bölümlerin kaydı, radyoda yayınlandıktan sonra ntvradyo.com.tr adresinde ve podcast platformlarında.
A new MP3 sermon from Free Reformed Church of Grand Rapids is now available on SermonAudio with the following details: Title: Funeral Service for Mr Jim Bazen Speaker: Rev. David Kranendonk Broadcaster: Free Reformed Church of Grand Rapids Event: Funeral Service Date: 9/17/2024 Bible: Psalm 17; Revelation 7 Length: 63 min.
Dünya zor bir dönemden geçiyor ve biz de bu süreçte zaman zaman çaresizliğe kapılabiliyoruz. Bazen de bu his bir türlü geçmek bilmiyor. Peki hep böyle mi olmak zorunda? Öğrenerek edindiğimiz bu çaresizliğin bir panzehri yok mu? 111 Hz'in bu bölümünde o panzehri arayışa koyuluyoruz. İlhamımızı hikayelerden alarak, umudun peşine düşüyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Özgür YılgürSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Podbee50 kodumuzla Hiwell'de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin. 1400'ü aşkın uzman klinik psikolog arasından size en uygun olanlarla hiçbir ücret ödemeden tanışın. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Bazen eşsiz lezzetlerini bize sunuyor, bazen de hastalıklarımıza ilaç oluyorlar. Mantarlar, neredeyse Dünya var olduğundan beri canlarını dişlerine takmış bir halde doğanın dengesini sağlamaya çalışıyor. Peki bunu nasıl yapıyorlar? 111. Hz'in bu bölümünde bir doğa gezintisine çıkarak mantarların fantastik dünyasının kapısını aralıyoruz. Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Kadir Can DeğerSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'in klinik psikologlarıyla ücretsiz tanışma görüşmeleri yapmak ve terapi seanslarınızda pod10 koduyla %10 indirimden faydalanmak için linkten Hiwell indirin.Bu podcast, ON Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.ON Dijital Bankacılık ile her zaman avantajlı faiz oranları ve farklı bir çok avantaj seni bekliyor! Hemen tıkla, "ONBEE" kodunu davet kodu alanına girerek ON'lu ol, rahat bankacılığın avantajlarla dolu dünyasıyla tanış!See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Duygular hayatımızın ayrılmaz bir parçası. Benzer olaylar karşısında farklı duygular gösterebiliyor, aynı duyguları paylaşmamıza rağmen farklı tepkiler verebiliyoruz.. Bazen bu duygularımızı bir başka duyguyla bastırıyor, bazen de kendimizi ve kararlarımızı tamamıyla onların hakimiyetine bırakıyoruz. Tıpkı geçtiğimiz hafta vizyona giren Inside Out filminde olduğu gibi. 111 Hz'in yeni bölümünde duygular üzerine bir yolculuğa çıkarken Inside Out'a da bir bakış atıyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Kadir Can DeğerSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
This episode is such a heartfelt deep dive into grief, creativity & enchantment with the wonderful Narinder Bazen. Here is some of what we talked about: The space that death awareness inhabits in our lives Making simplicity & minimalism our own Thresholds & finding a place in the world Meaning making and ritual through hard times Narinder Bazen is an artist, death midwife, enchanted life guide and death midwifery trainer, living on unceded Penobscot land. (Maine, USA) Her greatest passions include helping to midwife new paradigm death care and grief care and living as a minimalist full of enchantment because of all of the bounty found in nature. When she's not guiding new death midwives, she's spending time painting with watercolors, writing, and playing with her dog Oak. https://www.narinderbazen.com/ You can sign up for the next Spark session over here: https://yarrow.substack.com/ Thanks for listening! Love, Yarrow
Bazen gerçeğin, bazen de kurduğumuz hayallerin karanlık bir yorumu olarak çıkıyor karşımıza distopyalar. İzlediğimiz filmlerin, oynadığımız oyunların ve okuduğumuz kitapların birçoğunda distopyalardan izlere rastlıyoruz. 111 Hz'in yeni bölümünde, distopyaların nasıl popüler kültürün önemli bir parçası olduğunu ele alıyoruz. Bu karanlık hikayelerin birer komplo teorisi mi yoksa geleceğe dair bir uyarı mı olduğu üzerine konuşuyoruz. Bölümde referansı verilen "Dünya 2025'teki güneş fırtınasına hazır değil!" videosunu buraya tıklayarak izleyebilirsiniz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Özgür YılgürSes Tasarımı ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'i indirmek ve pod10 koduyla size özel indirimden faydalanmak için tıklayınız.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.