POPULARITY
Ahval Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Baydar ve Yenidüzen gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı ile Sedat Peker'in yayınladığı son video ile tekrar gündeme gelen Kutlu Adalı cinayetini değerlendirdi.
Rusya uzmanı Dr Kerim Has, Ukrayna üzerinden devam eden Rusya-Türkiye gerilimine ilişkin son durumu analiz ediyor.Has, Moskova'dan programında Rusya medyasında ‘Bayraktar Katili’ olarak adlandırılan droneların nerede devreye sokulduğunu ele alıyor ve Moskova'dan gelen son Ukrayna tehdidinin ne anlama geldiğini cevaplıyor.Has ayrıca Türkiye'ye uçuş yasaklarında son durumun ne olduğunu ve hapisteki muhalif lider Navalny'nin sağlık durumunun nasıl olduğunu da anlatıyor.
Rusya uzmanı Dr Kerim Has, Ukrayna üzerinden devam eden Rusya-Türkiye gerilimine ilişkin son durumu analiz ediyor. Has, Moskova'dan programında Rusya medyasında ‘Bayraktar Katili’ olarak adlandırılan droneların nerede devreye sokulduğunu ele alıyor ve Moskova'dan gelen son Ukrayna tehdidinin ne anlama geldiğini cevaplıyor. Has ayrıca Türkiye'ye uçuş yasaklarında son durumun ne olduğunu ve hapisteki muhalif lider Navalny'nin sağlık durumunun nasıl olduğunu da anlatıyor.
Ukrayna’daki olası savaşa Ankara’nın dahli, Rusya’yla ilişkilerde yeni krizler doğururRusya ile Ukrayna arasında Donbas gerilimi yükseliyor.Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Donbas'ta yeni savaş başlatma girişimlerinin Ukrayna'nın bölünmesine yol açabileceğini söyledi.Rus Pervıy Kanal'a açıklamalarda bulunan Lavrov, "Devlet Başkanı Vladimir Putin kısa süre önce söylemişti ancak bu sözler bugün de geçerli... Donbas'ta yeni savaş başlatmaya çalışanlar Ukrayna'yı yıkıma uğratır" uyarısı yaptı.Öte yandan, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, telefonda Donbas ve Kırım'daki güvenlik durumunu ele aldı.Kuleba, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Amerikalı mevkidaşıyla güvenlik işbirliğini geliştirme yollarını telefonda görüştüklerini duyurarak, "Rusya'nın Ukrayna'nın doğusunda ve Kırım'daki güvenlik durumunu kötüleştirmeye devam etmesinden dolayı Blinken ile yapıcı ve odaklanmış bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim” ifadesini kullandı. Rusya uzmanı Dr Kerim Has, Moskova’dan programında Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimi ve olası sonuçlarını değerlendirdi.Daha önceki programlarda “Donbas’ta savaşın kapıda olduğu” yönünde öngörüleri olduğunu hatırlatan Has, Türkiye ve Ukrayna arasındaki askeri işbirliğine dikkat çekerek, “Ukrayna’da yeniden filizlenen savaşa Ankara’nın dahli, Rusya’yla ilişkilerde İdlib’den S-400’lere yeni birçok kriz doğurur” görüşünü dile getiriyor.Ankara’nın SİHA’lar üzerinden Ukrayna’ya silah satışı yaptığını belirten Has, İdlib ve Libya’dan sonra Ukrayna’da da Türkiye ile Rusya’nın karşı karşıya gelme riskinin yüksek olduğunu ifade ediyor.“Kiev yönetiminin Kırım’ı Rusya’nın kontrolünden çıkartması gerçekçi bir senaryo değil” diyen Has, Ama Donbas, Rusya’nın da hâlâ Ukrayna toprağı olarak gördüğü bir yer. Şubat 2015’te 13 maddelik Minsk protokolü imzalandı. Ukrayna’nın Batı’dan bir destek göreceğini düşünmesi büyük bir yanılgı olur ve Lavrov’un belirttiği gibi büyük bir yıkımın adımı olur” yorumunu yapıyor.ABD’de Trump sonrası Biden yönetiminin Ukrayna konusunda daha aktif bir role bürünme eğiliminde olduğunu kaydeden Kerim Has, Mevcut gerçeklikler Ukrayna için bugün Rusya’ya güle güle deyip ertesi gün NATO’ya girmeye imkân verecek gerçekler değil. Yine Rusya’dan ayrılacaksanız bunu belli bir süreye yaymanız gerekir. Kendi ayaklarınız üzerinde durmanız gerekir ancak bu süreç nesiller gerektirir. Böyle bir savaş başlarsa Rusya girer ve Donbas’ın kontrolü neredeyse tamamıyla Moskova’nın kontrolüne geçer” diye belirtiyor.Rusya uzmanı Has, söz konusu krizin bir diğer olası yönüne de dikkat çekiyor. Has’a göre, Ankara’nın müdahaleci bir pozisyon alması durumunda Rusya, İdlib’de saldırılarını artırarak Erdoğan yönetimine Donbas öncesi mesaj verebilir.
Ukrayna’daki olası savaşa Ankara’nın dahli, Rusya’yla ilişkilerde yeni krizler doğurur Rusya ile Ukrayna arasında Donbas gerilimi yükseliyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Donbas'ta yeni savaş başlatma girişimlerinin Ukrayna'nın bölünmesine yol açabileceğini söyledi. Rus Pervıy Kanal'a açıklamalarda bulunan Lavrov, "Devlet Başkanı Vladimir Putin kısa süre önce söylemişti ancak bu sözler bugün de geçerli... Donbas'ta yeni savaş başlatmaya çalışanlar Ukrayna'yı yıkıma uğratır" uyarısı yaptı. Öte yandan, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, telefonda Donbas ve Kırım'daki güvenlik durumunu ele aldı. Kuleba, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Amerikalı mevkidaşıyla güvenlik işbirliğini geliştirme yollarını telefonda görüştüklerini duyurarak, "Rusya'nın Ukrayna'nın doğusunda ve Kırım'daki güvenlik durumunu kötüleştirmeye devam etmesinden dolayı Blinken ile yapıcı ve odaklanmış bir telefon görüşmesi gerçekleştirdim” ifadesini kullandı. Rusya uzmanı Dr Kerim Has, Moskova’dan programında Rusya ve Ukrayna arasındaki gerilimi ve olası sonuçlarını değerlendirdi. Daha önceki programlarda “Donbas’ta savaşın kapıda olduğu” yönünde öngörüleri olduğunu hatırlatan Has, Türkiye ve Ukrayna arasındaki askeri işbirliğine dikkat çekerek, “Ukrayna’da yeniden filizlenen savaşa Ankara’nın dahli, Rusya’yla ilişkilerde İdlib’den S-400’lere yeni birçok kriz doğurur” görüşünü dile getiriyor. Ankara’nın SİHA’lar üzerinden Ukrayna’ya silah satışı yaptığını belirten Has, İdlib ve Libya’dan sonra Ukrayna’da da Türkiye ile Rusya’nın karşı karşıya gelme riskinin yüksek olduğunu ifade ediyor. “Kiev yönetiminin Kırım’ı Rusya’nın kontrolünden çıkartması gerçekçi bir senaryo değil” diyen Has, Ama Donbas, Rusya’nın da hâlâ Ukrayna toprağı olarak gördüğü bir yer. Şubat 2015’te 13 maddelik Minsk protokolü imzalandı. Ukrayna’nın Batı’dan bir destek göreceğini düşünmesi büyük bir yanılgı olur ve Lavrov’un belirttiği gibi büyük bir yıkımın adımı olur” yorumunu yapıyor. ABD’de Trump sonrası Biden yönetiminin Ukrayna konusunda daha aktif bir role bürünme eğiliminde olduğunu kaydeden Kerim Has, Mevcut gerçeklikler Ukrayna için bugün Rusya’ya güle güle deyip ertesi gün NATO’ya girmeye imkân verecek gerçekler değil. Yine Rusya’dan ayrılacaksanız bunu belli bir süreye yaymanız gerekir. Kendi ayaklarınız üzerinde durmanız gerekir ancak bu süreç nesiller gerektirir. Böyle bir savaş başlarsa Rusya girer ve Donbas’ın kontrolü neredeyse tamamıyla Moskova’nın kontrolüne geçer” diye belirtiyor. Rusya uzmanı Has, söz konusu krizin bir diğer olası yönüne de dikkat çekiyor. Has’a göre, Ankara’nın müdahaleci bir pozisyon alması durumunda Rusya, İdlib’de saldırılarını artırarak Erdoğan yönetimine Donbas öncesi mesaj verebilir.
Sesli Köşe-Mehmet Ali Güller-'Moskova'dan Ankara'ya Karadeniz ve İdlib mesajı'
Günün öne çıkan haberlerini tarafsız bir bakış açısıyla ve FOX Haber farkıyla dinleyin! Güvenilir, tarafsız ve kaliteli haberin adresi FOX Haber; podcast yayınlarıyla sizlerle. Günün en sıcak ve çarpıcı gelişmelerini bulabileceğiniz FOX Ana Haber, deneyimli gazeteci Selçuk Tepeli'nin sunumuyla podcast yayınlarında sizlerle buluşuyor! FOX Türkiye Resmi Web Sitesi: www.fox.com.tr Facebook: https://www.facebook.com/foxhaber Twitter: http://www.twitter.com/FOXhaber İnstagram: https://www.instagram.com/FOXhaber/
Havacılık, uzay ve savunma sistemleri uzmanı Arda Mevlütoğlu, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dün (14 Aralık) açıklanan Türkiye’ye Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemi yüzünden CAATSA (ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) kapsamında uygulanacak yaptırımların etkisi ve olası sonuçlarını değerlendirdi. CAATSA nedir? Uygulanan yaptırımlar ağır mı hafif mi? Yaptırımların Savunma Sanayi Başkanlığı’nı hedef alıyor olmasının anlamı ve olası sonuçları nelerdir? Yaptırımlar geri alınabilir ya da genişleyebilir mi?…. PATREON'dan Medyascope'a destek olabilirsiniz → https://www.patreon.com/medyascopetv Teşekkürler!
Enerji Tarihi : Ankara'ya Doğalgaz Boru Hattı ve Anlaşmalar - Gökhan Yardım
Ankara'ya yürümek isteyen maden işçilerine jandarma müdahale etti. Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu Salihli'den Somalı maden işçisi Yusuf Kocaman. Kocaman: “Biz hırsızlık yapmadık, soygun yapmadık. Neden korkalım ki? Bu patron denilen adam devletin üstünde mi? Devletin buna gücü yetmiyor mu? Fabirakları olduğunu, otelleri olduğunu biliyoruz. Anlam veremedik. Biz gözaltına alınacağımızı bekliyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk. Adam başına 7-8 tane güvenlik güçleri düşüyordu. Öyle ya da böyle Ankara'ya bir şekilde gideceğiz. Arkadaşlarımızla kendimize söz verdik. Bir şekilde Ankara'ya varacağız...”
Ermenistan ve Azerbaycan arasında temmuz ayından bu yana süregelen sıcak çatışma hâli, savaş noktasına geldi. 27 Eylül Pazar günü tartışmalı Dağlık Karabağ bölgesinde çıkan çatışma sonrası iki ülkede de savaş hâli ilan edildi. Azerbaycan, Türkiye dışındaki tüm ülkelere uçuşları durdururken, Karabağ yetkilileri, sorumluluğu Azerbaycan silahlı kuvvetlerine yükleyerek, çatışmaları “toptan bir saldırı” olarak adlandırıyor. Bakü yönetimi, Ermenistan işgali altında bulunduğu ileri sürülen yedi köyün kontrolünü ele geçirdiklerini duyururken, Ermenistan bunun gerçeği yansıtmadığını belirtiyor. Yine iki tarafın açıklamalarına göre çatışmalarda sivil kayıpları da mevcut. Rusya'dan barışın sağlanması adına çağrı gelirken, Reuters'ın da geçtiği Suriye'den cihatçıların Azerbaycan'a destek için gönderildiği haberleri sonrası Moskova'nın nasıl bir tutum izleyeceği merak konusu. Rusya uzmanı Dr. Kerim Has'la Moskova'dan programında sıcak gündemi konuştuk.
Ermenistan ve Azerbaycan arasında temmuz ayından bu yana süregelen sıcak çatışma hâli, savaş noktasına geldi.27 Eylül Pazar günü tartışmalı Dağlık Karabağ bölgesinde çıkan çatışma sonrası iki ülkede de savaş hâli ilan edildi.Azerbaycan, Türkiye dışındaki tüm ülkelere uçuşları durdururken, Karabağ yetkilileri, sorumluluğu Azerbaycan silahlı kuvvetlerine yükleyerek, çatışmaları “toptan bir saldırı” olarak adlandırıyor.Bakü yönetimi, Ermenistan işgali altında bulunduğu ileri sürülen yedi köyün kontrolünü ele geçirdiklerini duyururken, Ermenistan bunun gerçeği yansıtmadığını belirtiyor.Yine iki tarafın açıklamalarına göre çatışmalarda sivil kayıpları da mevcut. Rusya'dan barışın sağlanması adına çağrı gelirken, Reuters'ın da geçtiği Suriye'den cihatçıların Azerbaycan'a destek için gönderildiği haberleri sonrası Moskova'nın nasıl bir tutum izleyeceği merak konusu. Rusya uzmanı Dr. Kerim Has'la Moskova'dan programında sıcak gündemi konuştuk.
Erkam Tufan - BAROLARIN YÜRÜYÜŞÜNE ENGEL. BAROLAR ANKARA'YA SOKULMUYOR #SavunmaAnkarada by Bahar Solukları
Türkiye ve Rusya'nın Libya'daki iç savaşta karşıt tarafta yer alması ve Mısır'ın da denkleme dahil olarak, Libya'da yürütülen vekalet savaşlarının muhataplarından Ankara'ya yönelik sert açıklamalarda bulunması bölgedeki tansiyonu yükseltmeye devam ediyor. Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış, Türkiye ile Rusya'nın hem Libya hem de Suriye'de karşı karşıya geleceğini belirtti ve Ankara'nın Libya'daki duruma ABD'yi de dahil etmeye çalıştığını söyledi. Yakış, Ankara ve Moskova'nın Libya konusunda aynı sayfada bulunmadığını kaydetti.
Sermaye düzenini temsil eden siyasi iktidarlar attıkları adımlar hiçbir şekilde sorgulanmasın istiyorlar. Türkiye'de gerçeklerin söylenmesi ve savunulması da bu yüzden zorlaşıyor. TKP'nin Sesi bültenindeki Günün Yorumu'nda bugün iktidarın keyfiyetinin mantığı masaya yatırılırken tutuklu gazetecilerden Ankara'ya yürüyen Baro başkanlarına kadar pek çok gelişmeyi tetikleyen pervasızlığın sermaye sınıfının çıkarları ile ilişkisi vurgulanuyor ve bu yalana ve baskıya dayanan saltanatın son bulması için mücadeleye çağrı yapılıyor.
AKP ve MHP'nin Avukatlık Kanunu'nda ve baroların seçim sisteminde değişiklik yapmak istemesine karşı, 50 kadar baro başkanının Ankara'ya başlattığı 'Savunma Yürüyüşü'nde kimi baro başkanları polis şiddetine maruz kalırken, engellenen yürüyüş bugün (23 Haziran) itibariyle kaldığı yerden devam ediyor. Yürüyüşte yer alan Mardin Barosu Başkanı İsmail Elik, Cumhur İttifakı'nın hazırlığı içinde olduğu düzenlemenin geçmesi halinde yaşanacak hak kayıplarını Gülten Sarı ile Sıcak Takip'te yorumladı.
İnsan hakları savunucusu, HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Hak ve Hukuk’ta AKP ve MHP’nin Avukatlık Kanunu'nda ve baroların seçim sisteminde değişiklik yapmak istemesine tepki olarak Ankara'ya yürüyen çok sayıda baro başkanının kente girişinin engellenmesini ve HDP’nin geçen hafta gerçekleştiren demokrasi yürüyüşünü değerlendiriyor. Gergerlioğlu, baro başkanlarının direniş alanına gelen Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’ya sırtını döndüklerini de hatırlatıyor ve “Avukatlar, Metin Feyzioğlu’ya tarihî bir cevap verdi. Feyzioğlu’nun yaşadığının ileride tüm hukuksuzlukları görmezden gelenler için bir işaret fişeği olacağını hatırlatalım. Bugün kendi menfaatleri için yapılan hukuksuzluklara göz yuman, zalim iktidarlara payanda olan kişiler, yarın öbür gün büyük mahcubiyetler yaşayacaktır” diyor.
Gazeteci İskender Bayhan, #GündemÖzel'de değerlendirdi: Polis, kamu düzeninin bozulacağı gerekçesiyle avukatları durduruyor. Tek adam hükümeti nasıl bir kamu düzeni kurduysa, hak isteyen birisi sokağa çıktığında o düzen bozuluyor https://evrn.sl/o24mGG?a=bf265
Fulya Koçak ile gerçekleştirdiğimiz bu yayında sanatçının İzmir'den Ankara'ya uzanan tiyatro yolculuğuna ve bu tutkusunun Bilkent Tiyatro Bölümü ile kesişimine; Ankara Sanat Tiyatrosu'ndaki deneyimlerinden Devlet Tiyatroları sınavına giriş serüvenine ve de son sezonların gözde oyunu İkinci Katil'e dair pek cok konuda sohbet ettik.Keyifli sohbeti için Fulya Koçak'a teşekkür ederiz.Keyifli dinlemeler07 Mart 2020 | tiyatro.coNot: Dördüncü Duvar kapak görselinde kullanılan fotoğraf Devlet Tiyatroları Dijital Oyun Bilgi Sistemi'nden alınmıştır.
Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Guardian gazetesine verdiği röportaj sonrasında Türkiye’den gelen sert tepkileri ve yaşanan gelişmeleri Gazete 360 Genel Yayın Yönetmeni Aysu Basri Agora Podcast Programı’nda Evren Dede’ye değerlendirdi.Kuzey Kıbrıs lideri Akıncı, İngiliz gazetesine verdiği bir mülakatta, Kıbrıs’ta iki toplumun federal bir 'çatı' altında birleşmesi gerektiğini ve federal çözüm içeren bir anlaşmaya tez zamanda ulaşılmaz ise adadaki Türk ve Rum toplumlarının bölünmüşlüğünün kalıcı hale geleceğini ifade etmişti.Akıncı ayrıca federal çözüm anlaşmasında uzlaşılmaz ise gazetecinin Kırım örneği sorusu üzerine “Ada'nın kuzeyinin artan bir şekilde Ankara'ya bağımlı hale geleceği ve neticede pratikte bir Türk şehri haline gelerek yutulabileceği" ifadelerini kullanmıştı. Akıncı’nın bu ifadelerine karşı Türkiye’den çok sert tepkiler geldi.İşte Aysu Basri’nin konuk olduğu Agora podcast programından satır başlıkları:Aysu Basri: Kıbrıslı Türkler Türkiye’den muhafazakar siyasetin gelmesini istemiyorAysu Basri: 26 Nisan cumhurbaşkanlığı seçiminde Rauf Denktaş benzeri aday yokAysu Basri: İlhak konusunda Cumhurbaşkanı Akıncı’nın aslında yeni bir şey söylediği yokAysu Basri: Hatay veta Kırım modeli ifadesi, Kıbrıs Türklerinin siyasi söylemi değildir Aysu Basri: Kıbrıs’ta bir seçim süreci yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu seçimi de alabileceği görülüyorAysu Basri: Akıncı ile Erdoğan arasında fikir ayrılığı olduğu biliniyor. Seçim ortamında bu ayrılık tekrar gündeme geliyorAysu Basri: Yapılan bütün kamuoyu yoklamaları Kıbrıslı Türklerin ilhak istemediğini gösteriyorAysu Basri: Türkiye Kıbrıs’ta bir lider değişikliği istiyor. Lider değişikliğiyle birlikte de adada daha muhafazakar bir siyaset yürütmek istiyorAysu Basri: Türkiye sayın Akıncı ile yapamayacağını gözlemlemiş, dolayısıyla da burada bir lider değişikliği talebi varAysu Basri: Kıbrıslı Türkler için Türkiye’nin yeri çok ayrı ama bu bağlılık kendini yok etmek anlamında değilAysu Basri: Kıbrıslı Türkler kendi kurumlarını tartışmasız şekilde kendileri yönetmek istiyor
Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Guardian gazetesine verdiği röportaj sonrasında Türkiye’den gelen sert tepkileri ve yaşanan gelişmeleri Gazete 360 Genel Yayın Yönetmeni Aysu Basri Agora Podcast Programı’nda Evren Dede’ye değerlendirdi. Kuzey Kıbrıs lideri Akıncı, İngiliz gazetesine verdiği bir mülakatta, Kıbrıs’ta iki toplumun federal bir 'çatı' altında birleşmesi gerektiğini ve federal çözüm içeren bir anlaşmaya tez zamanda ulaşılmaz ise adadaki Türk ve Rum toplumlarının bölünmüşlüğünün kalıcı hale geleceğini ifade etmişti. Akıncı ayrıca federal çözüm anlaşmasında uzlaşılmaz ise gazetecinin Kırım örneği sorusu üzerine “Ada'nın kuzeyinin artan bir şekilde Ankara'ya bağımlı hale geleceği ve neticede pratikte bir Türk şehri haline gelerek yutulabileceği" ifadelerini kullanmıştı. Akıncı’nın bu ifadelerine karşı Türkiye’den çok sert tepkiler geldi. İşte Aysu Basri’nin konuk olduğu Agora podcast programından satır başlıkları: Aysu Basri: Kıbrıslı Türkler Türkiye’den muhafazakar siyasetin gelmesini istemiyor Aysu Basri: 26 Nisan cumhurbaşkanlığı seçiminde Rauf Denktaş benzeri aday yok Aysu Basri: İlhak konusunda Cumhurbaşkanı Akıncı’nın aslında yeni bir şey söylediği yok Aysu Basri: Hatay veta Kırım modeli ifadesi, Kıbrıs Türklerinin siyasi söylemi değildir Aysu Basri: Kıbrıs’ta bir seçim süreci yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu seçimi de alabileceği görülüyor Aysu Basri: Akıncı ile Erdoğan arasında fikir ayrılığı olduğu biliniyor. Seçim ortamında bu ayrılık tekrar gündeme geliyor Aysu Basri: Yapılan bütün kamuoyu yoklamaları Kıbrıslı Türklerin ilhak istemediğini gösteriyor Aysu Basri: Türkiye Kıbrıs’ta bir lider değişikliği istiyor. Lider değişikliğiyle birlikte de adada daha muhafazakar bir siyaset yürütmek istiyor Aysu Basri: Türkiye sayın Akıncı ile yapamayacağını gözlemlemiş, dolayısıyla da burada bir lider değişikliği talebi var Aysu Basri: Kıbrıslı Türkler için Türkiye’nin yeri çok ayrı ama bu bağlılık kendini yok etmek anlamında değil Aysu Basri: Kıbrıslı Türkler kendi kurumlarını tartışmasız şekilde kendileri yönetmek istiyor
06.01.2020 Altan Sancar Ankara kulislerinden gelişmeleri aktarıyor: Süleymani'nin öldürülmesi ile gerilim yükselirken, Ankara’da kafalar karışık. İran Konsolosluğu'nun tweeti neye işaret ediyor? İran-ABD geriliminin Ankara'ya etkisi ve beklentiler
Bir Zamanlar Büyükada" kitabında 1931-1961 arasında Büyükada’da yaşadıklarını, çocukluğunu, gençliğini, hatıralarını yazan viktor Albükrek'in Atalarının Portekiz'in Albuquerque kasabasından 1500 lü yıllarda başlıyor yolculuğu. Kasaba, adını Portekiz'li, Hindistan'ı keşfeden kaşif denizci Alfonso d’Albuquerque'ten alıyor. Hollanda üzerinden Ankara'ya oradan İstanbul'a ve Büyükada'ya uzanıyor yolculuk. Adalar'da doğayla buluştuğu, çok çok mutlu olduğu günlerde başlayan Ada aşkı ilk günkü gibi devam ediyor
''PYD'yi terör örgütü olarak görmüyorum.'' sözlerinden dolayı hedef gösterilen Erdal Aksünger suçlamaları yanıtlıyor. Aksünger: ''Bir solcu ailenin çocuğu olarak ne hiisediyorsam onları söyledim. Cemaat ile ilgili de neler söylediğimiz açıkken, yapılanların hepsi bir kin ve nefret içerisinde yapıldıkça karşı çıktım. İnsanların yargılama süreçleri belli olmadan tutuklanmalarına karşı çıktım. Dün gece de öyle oldu. PYD üzerinden konuşuldu ve PYD'nin liderini Ankara'ya getirenlere karşı çıkanlara da aynılarını söyledim. PKK'nın terör örgütü olduğunu ve sorunun silahlarla çözülmeyeceğini söyledik. Sırf doğru bildiğimi söylediğim için lince uğruyorsam bu katlanmak gereken bir bedeldir.Bırakın sağcısını solcusunu, Türkiye'de demokrat olamama durumu var. Türkiye'de hukuk devletine inanların sayısı azaldı ve asıl sorun buradan kaynaklanıyor.''
Firdevs Hanım hayati tehlikeyi atlatırken, Bülent basketbol için Ankara'ya gidiyor. Bihter ve Adnan, Firdevs Hanım'ın borcunu ne yapacaklarını konuşurken, Matmazel saçlarını bırakıyor. Behlül, hastalanıyor fakat ateşini yükselten tek neden virüsler değil!
Ahval editörleri Ergun Babahan ve İlhan Tanır, Pentagon tarafından Ankara'ya gönderilen 6 Haziran tarihli 'tehdit' gibi mektubu ve yayımlanma hikayesini masaya yatırdı.
Bu bölümde Lego'nun başkenti Billund'dan başlayıp Ankara'ya varan serüvenini konuşup hemen ardından Londra'da ciddi bir çoğunluğun gündemini oluşturan Kraliyet Ailesi'ne dair ilginç bilgiler paylaştık.
Hardware Plus - HWP - Türkiye'nin Teknoloji Satın Alma Rehberi
Cuma Raporu #6 programımızda yine haftanın öne çıkan gelişmelerini sizler için değerlendirdik. 00:29 Ankara'ya ücretsiz Wi-Fi 05:42 UMIDIGI Türkiye'de 08:45 Alibaba, Trendyol'a ortak odu 12:45 Mercede-Benz FutureLab etkinliği 16:24 Sony Mobile Türkiye'den çekiliyor mu? 17:05 Qualcomm üç yeni işlemci duyurdu
10 gün önce terör saldırılarını proteste etmek ve farkındalık oluşturmak için Üsküdar Üniversitesinden Ankara’ya yola çıkan Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü öğrencimiz İsa Kör, "TERÖRE HAYIR" yürüyüşünü tamamladı. Gazi Meclis’te çiçeklerle Genel Sekreter tarafından karşılanan Kör’ü kalabalık bir basın ordusu takip etti.