POPULARITY
Categories
Özbekler Tekkesi'nin bir kültürel hafıza mekanı olarak yeni işlevinin safhalarını ve bu yönde yapılan çalışmaları, -bir bilgi yanlışına neden olmamak için- hem kendisinin hem de İSAR Araştırma Merkezi'nin web sitelerindeki bilgileri esas alarak iletelim. Tekke binasının ilk restorasyonu Mimar Cengiz Bektaş tarafından yapılıyor (1983). Harem kısmının restorasyonu ise bundan yaklaşık on yıl sonra Mimar Melih Birsel tarafından gerçekleştiriliyor. Bu restorasyonlardan sonra Tekke on yıllığına, şeyh ailesinden Münir Ertegün adına kurulan Tarih ve Araştırma Vakfı'na tahsis ediliyor.
Lozan hakkında ne zaman mevzu açılsa hemen harekete geçen “konuşturtmayız”, “dokundurtmayız”, “sorgulatmayız” korosunun Türkiye'de hala kullandığı, muhafaza ettiği güçlü ve geniş bir etkinlik alanı olduğu çok açık. Bu etkinlik yüzyıldır gücünü tam da bu konuşturmamayı, sorgulatmamayı başarmaktan alıyor.
Son iki haftada bütün dünyayı ilgilendiren olağanüstü şeyler yaşandı. Devam ediyor ve edecek. Yeni küresel güç yapılanmasının şekillenmesine dönük çok büyük adımlar atılıyor. Hepsinin merkezinde Türkiye var. Hepsinde kazanan tarafta Türkiye var. Hepsinde Türkiye akıl ve bilgelikle hareket ediyor. Hepsi Türkiye'nin güç inşasına çok büyük yığınaklar yapıyor. Hepsi Türkiye'nin “Süper Güç” gerçeğini tescil ediyor, ilan ediyor.
Pınar Erkan bizleri tarihin tozlu sayfalarında bir bahar yürüyüşüne davet ediyor. İstanbul'un mayıs ayındaki çiçeklenişine, geleneklerine ve zarif ritüellerine dair büyülü bir anlatı sunuyor.Eyüp'teki Fulya Tarlası'nın kokularla sarhoş eden çiçekleri, Kağıthane'nin yoğurtla dolu çayırları ve bülbül ötüşleriyle yankılanan bahçelerinde geçmiş zamanın izleri sürülüyor. Rebi Faslı'ndan sarı kadife çiçeklerine, yoğurt ziyafetlerinden Hünkar'ın okul çocuklarına verdiği kuzu sofralarına uzanan bu anlatı; bir devrin İstanbul'unda baharın nasıl karşılandığını tüm ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor.
Ziya Nur ismiyle ben ilk defa lise yıllarında, Tokat İmam Hatip Okulu'nda okurken karşılaşmıştım. “Tarihçe-i Hayat”ta gördüğüm bu isim, belli ki önemli bir şahsiyet olduğu için böyle bir esere alınmıştı. Onun hakkında bundan başka hiçbir bilgim yoktu. Hukuk Fakültesinde okuyan bu gencin Ziya Nur Aksun olduğunu yıllar sonra öğrendim. Yine aradan epey zaman geçince bizzat kendisiyle de tanışma imkânını buldum ve bu tanışıklığı Rahmet-i Rahman'a kavuşuncaya kadar sürdürmeye çalıştım.
Hindistan'ın önceki gece Pakistan topraklarına füze ve savaş uçakları ile saldırı başlatması, Güney Asya'yı bir anda hareketlendirdi. Haftalardır devam eden gerilim ve savaş açıklamaları, Hindistan'ın Pakistan'a 24 hava ve füze saldırısı ile gerçeğe döndü.
19. yüzyılda Süleymaniye Akıl Hastanesi'nin Üsküdar'da Toptaşı Akıl Hastanesi'ne taşınması...
Kalbimizdeki ve zihnimizdeki haritalar fiziki haritalara göre çok büyük ve birbirine çok yakın. Çünkü zihinlerimiz yakın, çünkü kalplerimiz yakın. Çünkü duygu dünyamız, birlikte gelecek tasavvurumuz yakın. Çünkü siyasi genetiğimiz aynı. İstanbul ile Kahire'nin, Şam ile Beyrut'un, Bağdat ile İsfahan'ın, Bursa ile Bosna'nın, Gazze ile kalplerimizin arasına kimseler sınır koyamaz, koyamıyor da.
İnsanlığın çok büyük bir kısmı elleri nasırlı, alnı terli bir yaşamın içinde doğdu. Çalışmaktan başka şansı olmayanların dünyasında hayata geldi birçoğumuz. Ve bu gezegen esasında onların alın teriyle, harcadığı emekle dönüyor. Ama ne gariptir ki hakkında en az konuşulan da bu insanlar. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutlarken, o insanları konuşacağız. İşçi sınıfının mücadele tarihini anlamaya çalışacağız.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir. getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
19. yüzyıl sonlarında İstanbul'da günlük hayat, Osmanlı devrinden Cumhuriyet dönemine etkiler, Üsküdar'dan anlatılar ve başka şeyler...
Bu ülkede en çok tartışılması ve tadil edilmesi gereken meselelerden biri herhâlde tarih tasavvurlarıdır. Hemen aklınıza tarihimize karşı mesafeli olan hatta kendi tarihimize sırtını dönmek isteyen grup ve ideolojiler gelmesin. Türkiye'de eğitim seviyesi ve toplumsal konumu fark etmeksizin her kesimden insanın yani hepimizin tarihe bakışında takıntı seviyesine ulaşan sorunlar var. Bu sorunlar, muhtelif alanlara yayılıyor. Kimileri özel olarak konuyla ilgilenenlerin fark edebileceği cinsten, kimileri ise çok meşhur ve yaygın.
Psikologlar veya psikiyatristler bir konferansta veya bir akademik çalışmada bulgularından bahsederken, gizlilik anlaşmaları gereğiyle danışanlarının isimlerini hiç kullanmazlar. Genelde Jane Doe ya da John Doe gibi takma isimler sar ederler. İşte Anne O. da o isimlerden birisiydi. Fakat bu isim, psikoloji tarihinin yeniden yazılmasında aracı olmuştu. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde Anne O. ismiyle tanıdığımız Bertha Pappenheim'ın hikayesine odaklanacağız. Sigmund Freud ve Josef Breuer'in öncülüğünde, konuşma terapisinin nasıl başladığına tanık olacağız.------ Podbee Sunar -------Bu podcast, Kuveyt Türk hakkında reklam içerir.Miles&Smiles Kuveyt Türk, ayrıcalıklı Mil dünyası ve size özel fırsatlarıyla her devirde yanınızda! Siz de mobilden Kuveyt Türklü olarak Miles&Smiles Kuveyt Türk kart başvurunuzu yapın, ayrıcalıklardan faydalanmaya başlayın. Detaylı bilgi için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
19. yüzyılda akıl hastanelerine bakış, Süleymaniye Bimarhanesi'nin durumu ve başka şeyler...
“Türklerin 21. Yüzyılı” ya da “Türklerin ikinci kez dönüşü” ifadeleri geleceğin tarihçileri arasında çokça kullanılacak. Bugüne bakıp, detaylara takılıp, zihnini körleştirenler, bu büyük tarih ve coğrafya sıçramasını algılamanın yanına bile yaklaşamaz. Bunu dar anlamda milliyetçilik, klasik anlamda Osmanlıcılık gibi algılarsak, Büyük Güçler yapılanmasının yeni hâlini kavramaktan uzaklaşırız. Öyleyse milletlerin geniş tarih aralığında üstlendikleri rollere, siyasi genetiğine, tarih yapıcılığına, coğrafya formatlamasına yeniden dönmeli, 21. yüzyılın ikinci çeyreğinde olabilecekleri tahmin edebilmeliyiz.
1878 ‘de Plevne'de Osmanlı ile beraber ve 1915'te Çanakkale'de Osmanlı'ya karşı savaşan Avustralyalı Doktor Charles Ryan hem Türkiye hem de Avustralya için önemli tarihi bir karakter. Ryan'ın hikayesini belgesel olarak beyaz perdeye aktaran Yapımcı Murat Dereli ve Tarihçi Vecihi Başarın stüdyo konuğumuz oldu.
Ne yediğiniz yemeğin, ne içtiğiniz kahvenin, ne de biriyle ettiğiniz sohbetten bir tat alamamak…Hiçbir şeyin zevk vermemesi. Derin bir duygusuzluk hali. Hissizlik… Hemen hemen hepimiz zaman zaman böyle hissederiz. Fakat bu duygu durumunun ileri safhalarında çok tehlikeli bir süreç karşılıyor bizi. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde o safha, yani anhedoni üzerine konuşuyoruz. Bu psikolojik problemin sebep ve sonuçlarının bilimsel analizini yapmaya çalışıyoruz.------ Podbee Sunar -------Bu podcast, Kuveyt Türk hakkında reklam içerir.Miles&Smiles Kuveyt Türk, ayrıcalıklı Mil dünyası ve size özel fırsatlarıyla her devirde yanınızda! Siz de mobilden Kuveyt Türklü olarak Miles&Smiles Kuveyt Türk kart başvurunuzu yapın, ayrıcalıklardan faydalanmaya başlayın. Detaylı bilgi için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
19. yüzyılın başında Krikor Balyan'ın atölyesinin doğuşu, ayaklanmalar ve sonuçları...
Geri Dönüyoruz'un 83. bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, tiranlar ve totaliter figürleri ele alıyor. Tiran kelimesinin kökeni nedir? Antik Yunan döneminde tiran kime deniyordu? Anlamı nasıl bir dönüşüme uğradı? Tiranlık ile krallığı ne ayırır? Roma döneminde tiranlıktan bahsetmek mümkün mü? Orta Çağ Avrupası ve İslam dünyasında durum nasıldı? Hepsi ve daha fazlası bu bölümde...
Erkeklik sadece biyolojik bir gerçeklik değil, aynı zamanda kültürel, psikolojik ve ruhsal bir yolculuktur. Tarih boyunca mitlerden efsanelere, edebiyattan psikolojiye kadar erkek kimliği farklı arketiplerle anlatıldı. Kral, Savaşçı, Büyücü ve Aşık…Bu dört temel arketip, erkek ruhunun farklı yönlerini temsil eder. Kral, bilgelik ve düzenin sembolüdür. Savaşçı, mücadele ruhunu ve iradeyi yansıtır. Büyücü, bilgeliğin ve sezginin rehberidir. Aşık ise tutkuyu, bağlılığı ve hayatın güzelliklerine olan sevgiyi taşır.Peki, bu arketipler hayatımızda nasıl işliyor? Dengeyi nasıl bulabiliriz? Hangi arketip baskın olduğunda ruhsal ve psikolojik dengesizlikler ortaya çıkar?Bu bölümde, dört erkek arketipini derinlemesine keşfedecek, onların gölge yönleriyle yüzleşecek ve modern dünyada nasıl dengeli bir şekilde var olabileceklerini tartışacağız.Hazırsanız, erkek ruhunun kadim haritasına birlikte yolculuk edelim…*Instagram: www.instagram.com/oradanburadanbilgi/Youtube: youtube.com/oradanburadanbilgiTwitter: https://x.com/oradanburadanb*Reklam ve İş birlikleri için: oradanburadan7@gmail.com
İnsanlık 20. yüzyılla birlikte inanılmaz bir ilerleme kaydetmişti. Bu ilerlemenin şahikalarından biriyse otomobillerdi elbette. Ancak bu araçlarda bir tür yakıt problemi gözüküyordu. Bir türlü otomobil motorları istenilen verimi sağlayamıyordu. Thomas Midgley isimli bir kimyager bu sorunu çözmek için yola koyulmuş, hatta başarıya da ulaşmıştı. Ancak bu başarısı onu tarihin en sevilmeyen mucidi yapacaktı. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde Midgley'in hikayesine odaklanıyoruz. Dünya'nın nasıl bir zehir tabakasıyla kaplandığını bu hikaye aracılığıyla anlamaya çalışıyoruz.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Sultan Abdülhamid devrindeki jurnaller üzerine konuşuyoruz.
“Tarihin tekerrür ettiğinden” söz edilir, halbuki tarihte olan bir hadise olup bitmiştir, daha sonra tekrar yaşanmaz, olsa olsa zamanı, mekânı, kişileri, sebepleri… farklı “benzeri olaylar” yaşanır. Ben diyorum ki: CHP, geçmişinden tevarüs ettiği anlayış, alışkanlık ve hastalıkların etkisiyle bugünlerde, 1960'ta olan hukuksuzluğun “benzerini sahneye koymaya” çalışıyor.
Geri Dönüyoruz'un 82. bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, yamyamlık bahsini açıyor. "İnsan insanı neden yiyor?" sorusunun çevresinde, kanibalizm kavramının menşeini, ritualistik anlamını, kimlerin hangi sebeple yendiğini konuşuyor ve "yamyam" kelimesinin kökenine göz atıyoruz.
Albert Einstein, Genel Görelilik'i yazmış, hemen ardından bu teorisini gözleme dayalı bir şekilde kanıtlamıştı. Evrenin şifrelerini çözecek bir noktaya gelmişti artık. Kağıt üzerindeki tüm tahminleri evrende sıfır sapmayla karşılık buluyordu. Tüm gözler onun üzerindeydi. Ama o bunlarla da yetinmeyecekti. Kendince son bir misyonu daha vardı... Bilimin kutsal kasesini, yani Her Şeyin Teorisini bulmak.Hiçbir Şey Tesadüf Değil'deki Albert Einstein serimizin dördüncü ve son bölümünde bu hikayeye odaklanıyoruz. Einstein'ın son yıllarında yaşadıklarını ve Her Şeyin Teorisi'ni ararken başından geçenleri mercek altına alıyoruz.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Kuveyt Türk hakkında reklam içerir.Miles&Smiles Kuveyt Türk, ayrıcalıklı Mil dünyası ve size özel fırsatlarıyla her devirde yanınızda! Siz de mobilden Kuveyt Türklü olarak Miles&Smiles Kuveyt Türk kart başvurunuzu yapın, ayrıcalıklardan faydalanmaya başlayın. Detaylı bilgi için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
M.Ö. 640-560'ta yaşadığı tahmin edilen, Atinalı devlet adamı ve şair Solon'un hikâyesini konuşuyoruz.
Bir fikrin sadece aklınıza gelmesinden dahi mutluluk duyduğunuz oldu mu hiç? İşte Albert Einstein "Hayatımın en mutlu düşüncesi" dediği o keşfi yaptığı an tam olarak böyle hissediyordu. Asansörlerden yola çıkan basit bir düşünce deneyi, uzay - zamanın bükülmesi teorisine kadar varacaktı. İnsanlığın cevapsız kaldığı birçok sorunun yanıtını veren Genel Görelilik Teorisi'ne giden yolun başlangıç noktasıydı o an.Hiçbir Şey Tesadüf Değil'de, Albert Einstein'ın hikayesini anlatmaya devam ediyoruz. Hikayenin üçüncü perdesinde de Albert'ın, "Hayatımın en mutlu düşüncesi." dediği o keşfe ve yepyeni teorilere düşüyor yolumuz.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Kuveyt Türk hakkında reklam içerir.Miles&Smiles Kuveyt Türk, ayrıcalıklı Mil dünyası ve size özel fırsatlarıyla her devirde yanınızda! Siz de mobilden Kuveyt Türklü olarak Miles&Smiles Kuveyt Türk kart başvurunuzu yapın, ayrıcalıklardan faydalanmaya başlayın. Detaylı bilgi için web sitesini ziyaret edebilirsiniz. .See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
“Mukallit” başlıklı yazıyı geçen hafta yazmıştım. Yazıda özetle Ekrem İmamoğlu'nun kendince hedefinde ilerlediğini varsayarken tarihi kopyalayan, Erdoğan'ı kopyalayan stratejisini yazmıştım. Simulark, -mış gibi hallerden bahsetmişti. Tarihi kopyalama lafı bana ait değil. Ancak müellifinden kullanma izni aldım ve çok da beğendim. Bunun imkansızlığına dair önemli tespit, tarihçi Cemil Koçak'tan geldi. “Bugünlerde Gezi kalkışmasını gönlünden geçirenlere Karl Marx uzun yıllar önce şöyle demişti: Tarih kendini tekrar eder; ilkinde trajedi ikincisinde komedi olarak.”
Abdulhamid devrinde kadın kıyafetlerini Sermet Muhtar Alus'un anlatımlarıyla iletiyoruz.
Her yıl aynı olaylar üzerine birçok tarih kitabı yayımlanıyor ve tarihçiler pek çok konuda anlaşmazlık yaşıyor. Peki, tarihi kimler yazıyor? Tarih nasıl yazılıyor? Tarihte nesnellik mümkün mü? 111 Hz'in bu bölümünde tarih disiplininin ne olduğunu inceliyor ve bu sorulara yanıt arıyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Uğur YıldırımSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.50podbee koduyla Hiwell'de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin..1750'den fazla uzman arasından ücretsiz ön görüşmelerle size en uygun uzmanı seçebilir, yolculuğunuza kolaylıkla başlayabilirsiniz. Buradan indirin.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Bir ülkenin iç dinamikleriyle dış dinamikleri arasında uyumsuzluk olursa, o ülkenin uçuruma yuvarlanması mukadderdir. Türkiye, iç dinamikleri ile dış dinamiklerini rayına oturmayı, tarihî misyonuna uygun bir çerçeveye getirmeyi başarabilmiş değil henüz. İmparatorluk dağıldı, Osmanlı tasfiye edildi, Türkiye belirsizliğe mahkûm edildi. Tarihî misyonu terkedildi, Türkiye tehlikeli sularda yol almaya sürüklendi…
Günümüzde ekmekten simide, yemekten elbiseye farklı ürünlerle zenginleştirilen o meşhur yardımlaşma askıda kahvenin asıl hikayesi 1445 yıl önce askıda hurma ile Medine'de başladı. Tarihçilerin anlatmasına göre Medîne'de zengin ya da hurma bahçesi olan bazı insanlar hurma salkımlarını fakir ve muhtaç kimselerin alabileceği yerlere asarlardı. İhtiyaç sahipleri de asılı olan hurmaları ihtiyacı kadarını alarak evlerine götürürlerdi.
Geri Dönüyoruz, üçüncü sezonunu açıyor! Yeni sezonun ilk bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, konu başlığı belirlemedikleri sohbetlerinde, geride kalan 80 bölüme genel bir bakış ile bugüne kadarki dinlenme istatistiklerine göz gezdiriyorlar ve yakında çıkması planlanan Geri Dönüyoruz kitabının kısa bir tanıtımını yapıyorlar. Serbest konulu bölümümüzde Şemseddin Sâmi'den yola çıkarak eski zaman alimlerinin nasıl bu kadar bilgi sahibi olabildikleri üzerine kafa yoruyor, günümüzde bilginin arzulanma şekli ve büyük bilgi kaynaklarının itibar görmeme nedenlerini masaya yatırıyor, son olarak Töre'nin yakın zamanda kitaba dönüşen el yazısı defterlerinin hakkını teslim ederek yeni sezonun ilk bölümünü noktalıyoruz.
Osmanlı tarihinin en kritik dönemeçlerinden birisiyle karşınızdayız. Henüz kuruluş aşamasında, büyük devlet olma yolunda ilerleyen Osmanlı Devleti, yeni bir rakiple karşı karşıya geliyor. İlhanlı Devleti'nin parçalanmasını iyi değerlendiren Emir Timur ya da nam-ı diğer Timurleng, meşhur Çin Seferine çıkmak için gözünü Yıldırım Bayezid'in yönettiği Anadolu topraklarına diker. Osmanlı ve Timur Devletleri arasında mektuplaşmalar yoluyla başlayan gerilim, gün geçtikçe iki ülkeyi savaşa yaklaştırır. Ankara Savaşına giden yolu açan sürtüşmeler kalemle başlarken kılıçla sona erer.Memlukların, Ahmet Celayir'in, Kara Yusuf'un ve daha birçok şahsiyetin dahil olduğu bu çetin mücadelenin; Ankara Savaşı'na giden yolun ilk aşamasını bu bölümde görebilirsiniz. Özellikle seslendirme konusunda oldukça profesyonel bir çalışma yapıldı. Yıldırım Bayezid'i ünlü aktör, seslendirme sanatçısı Tansu Biçer seslendirmekte. Eski günlerde olduğu gibi podcast formatına geri dönmenin hatta bir nevi radyo tiyatrosu formatında içerik üretmenin mutluluğu içerisindeyim :)Sizlere bu bölümü bir video olarak sunmak isterdim ancak basit haritalı çalışmalar içime sinmeyeceği için bu şekilde yayınlamak istedim. Kulaklığınızı takıp bu özel yapımın tadını çıkartmanızı diliyorum. Normalde bu içerik bir podcast şirketi çatısı altında yayınlanacaktı. Ancak yaşanan gelişmelerin ardından Tarih 101 kanalından yayınlama fırsatı buldum. Umarım hoşunuza gider, keyif alırsınız. Geri dönüşlerinizi her zamanki gibi bekliyorum. Keyifli dinlemeler dilerim.Credits:Music: Ghost Island by SoundridemusicLink to Video: https://youtu.be/6mgzeZeTlBc?si=U08np-nTnTKjE8bKCredits:Music: Bloodlust by SoundridemusicLink to Video: https://www.youtube.com/watch?v=dLybt8Vs-4EKanalımızı desteklemek ve ek içeriklere ulaşmak için;https://www.youtube.com/channel/UCPlTdUoi8jAjEdk1wf5cQug/join
Yapay zeka ile hazırlanan Siyer podcast serimizin final bölümünde, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) son günlerini, hastalığını ve vefatını detaylı bir şekilde ele alıyoruz. Müslümanlar için derin anlam taşıyan bu dönemde yaşanan duygusal ve toplumsal olayları keşfedeceksiniz.Efendimizin son anları, ümmetine bıraktığı vasiyet ve vefatından sonra İslam toplumunda meydana gelen değişimler… Sahabelerin duyguları, Medine'de oluşan atmosfer ve İslam'ın bu kritik süreci nasıl yönettiği gibi önemli konulara değiniyoruz.Tarihî bir dönüm noktasına yakından şahit olmak için bu bölümü kaçırmayın! Dinlemeyi, takip etmeyi ve bildirimleri açmayı unutmayın!
Her şey bir kıvılcıma başlar. İnsanın zihninde yanan bir kıvılcım, kocaman bir yangına dönebilir. Kimi zaman bu yangın öyle bir büyür ki tüm zihinlere yayılır. Kimse, hatta Dünya bile eskisi gibi değildir artık. Albert Einstein'ın da zihninde basit bir düşünce deneyi yakmıştı bu kıvılcımı. Bu yangın öyle büyümüştü ki birçok yeni sayfa açtı insanlık tarihinde. Ve bu destanın ilk sayfasında Özel Görelilik Teorisi yazıyordu.Hiçbir Şey Tesadüf Değil'de, Albert Einstein'ın hikayesini anlatmaya devam ediyoruz. İlk bölümde onun gençlik yıllarına düşmüştü yolumuz. İkinci durağımızdaysa Albert'ın, Özel Görelilik Teorisi'ni nasıl yazdığına odaklanıyoruz.------- Podbee Sunar -------See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Konda Araştırma işbirliğiyle hazırlanan Apaçık Radyo Dinleyici Araştırması: konda.com.tr/apacikradyo --Abdulhamid devrinde erkek kıyafetlerini Sermet Muhtar Alus'un anlatımlarıyla iletiyoruz.
Kuşlar gibi uçabilsek, kanat çırpıp gökyüzüne yükselsek, semalarda süzülüp yeryüzünü yukarıdan izleyebilsek... Ne güzel olurdu, değil mi? Uçmak, insanlığın en eski hayallerinden biri olduğu kadar, en büyük korkularından da biri aynı zamanda. Ancak tüm tehlikelerine rağmen, binlerce yıldır uçma arzumuz hiç sönmedi. Diadolus ve İkarus'un güneşe doğru uçma cesaretinden Hezarfen'in Galata'dan süzülüşüne, uçma rüyalarından farklı hikayelerdeki çeşitli metaforlara... 111 Hz'in bu bölümünde uçma tutkumuzun kökenlerini araştırıyor, tarih boyunca insanın gökyüzüne uzanma çabasını ve bu çabanın aslında neyi simgeliyor olabileceğini sorguluyoruz.111 Hz quiz sayfasına erişmek için: https://podbeemedia.com/quiz/baris-ozcan-ile-111-hz 111 Hz ana sayfasına erişmek için: https://podbeemedia.com/podcast/baris-ozcan-ile-111-hzSunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Kevser Yağcı BiçiciSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, TOGG hakkında reklam içerir .500.000 TL %0 Faizli 12 Ay Vadeli veya 900.000 TL %2,69 Faizli 30 Ay Vadeli Togg T10X Finansman Desteği, daha fazla bilgi için togg.com.tr'yi ziyaret et.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Bir şeyi yasaklamak onu gerçekten ortadan kaldırır mı, yoksa tam tersine daha cazip hale mi getirir? Tarih boyunca yasaklar hep hayatımızda oldu, ama çoğu zaman beklenenin tam aksi sonuçlar doğurdu. Bu bölümde, yasakların insan psikolojisi üzerindeki etkisini konuşacağız. Yasaklar neden daha büyük bir arzu yaratır? İnsan zihni, sınırları kabul etmek yerine neden onları aşmaya programlıdır?Ve asıl büyük soru: Yasaklar gerçekten bizi korumak için mi var, yoksa kontrol etmek için mi? Belki de cesaret, yasaklamakta değil, insanlara seçim yapma özgürlüğü tanımaktadır. Gelin, birlikte keşfedelim!Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Hazal Beril ÇamSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu bölüm Garanti BBVA BonusFlaş hakkında reklam içerir.Ramazan alışverişlerine 1.200 TL bonus!Ramazan'da Bonus üye işyerinde yapacağınız 2000 TL ve üzeri market alışverişlerinize toplam 1.200 TL bonus!Ramazan avantajlarını kaçırmamak için BonusFlaş'ı şimdi indirin.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
“Yeterince gelişmiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemez." Efsanevi bilim kurgu yazarı Arthur C. Clarke'ın bir sözü bu. Fakat teknoloji ve büyü, bilim ve sihir... Bunlar birbiriyle çatışan şeyler değil mi? Fakat geniş bir perspektiften baktığımızda, daha derin bir mesaj veriyor bize bu söz. Bilim ve büyünün, sihir ve teknolojinin birbiriyle bağlantılı olduğunu vurguluyor. 111 Hz'in bu bölümünde Arthur C. Clarke'ın söylemini daha iyi anlamaya çalışıyoruz. İnsanlık tarihinde bir yolculuğa çıkıp büyücülerin, bilim ve teknolojiye nasıl ilham verdiğini inceliyoruz. Büyünün tarihsel, toplumsal ve psikolojik yönlerini analiz ediyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Özgür YılgürSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'de 1600'den fazla uzman arasından ücretsiz ön görüşmelerle size en uygun uzmanı seçebilir, kendinizi tanıma yolculuğunuza kolay ve güvenilir bir şekilde başlayabilirsiniz. Hiwell'i şimdi indirinSee Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Boğaziçi Üniversitesi'nin rektör protestoları 5. yılına girerken, son durum ne? Okulun Boğaz manzaralı güney kampüsünde yapılaşma ihtimali ne? Tarihçi Dr. Ahmet Ersoy ile konuşuyoruz.
Geri Dönüyoruz'un 80. bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, alfabetik sırayla yol aldıkları klasik müzik ansiklopedisini şekillendirmeye devam ediyorlar. Serinin ikinci bölümünde de, klasik müzik tarihinin ağırlık merkezlerinden biri olan B harfinden çıkamıyoruz; Beethoven'dan açtığımız bahsi Berlioz'a kadar sürdürüyoruz.
Geri Dönüyoruz'da bu hafta seyyahlar serimizi bir kez daha ziyaret ediyoruz. Serinin üçüncü bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, Marco Polo'yu konuşuyor. Marco Polo'nun kim olduğu, babası Niccolo Polo, Marco Polo'nun seyahatlerinin bizim için önemi, Avrupa'da Marco Polo'nun biçimlendirdiği Asya algısı, Hassan Sabbah hakkında yazdıkları, seyahatlerinde yolda gördükleri, görmeden yazdıkları ve çok daha fazlası seyyahlar serimizin üçüncü bölümünde.
Açık Dergi'de belgesel yönetmeni Ayşe Çetinbaş ile yapım aşamasında olan "Kardeş Türküler – 30 Yıllık Tarih" belgesel projesini ve belgeselin sona ermesi için gereken dayanışmayı konuşuyoruz.
Geri Dönüyoruz'un 78. bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu'nun konuğu müzisyen Cengiz Onural. Klasik Türk müziğini ele aldığımız bu bölümde öncelikle türün doğru adlandırılması üzerine kafa yoran üçlü, makamın tanımına, makamların kategorizasyonuna, taşıdığı duygulara, karşılık geldiği ruh hallerine ve farklı makamların birbirleriyle uyumuna dair sohbetlerinde birçok soruya da cevap arıyor. Klasik Türk müziği bitti mi? Makam üreticiyi kısıtlar mı? Hâlâ özgün biçimleriyle yeni besteler yapılıyor mu? Bugün yapılan besteler de klasikler arasında yer bulabilir mi? Hepsi ve fazlası bu bölümde...
Geri Dönüyoruz'un 77. bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, altının tarih ve kültür yolculuğunu ele alıyor. Altının neden bu kadar kıymetli olduğu, bilinen en eski örnekleri, kullanım alanları, paleolitik dönemde bulunan altınların bugünkü hali, bugüne kadar çıkarılmış ve rezervlerde kalan altın miktarları ve çok daha fazlası bu bölümde.
Bu bölümde, Atatürk'ü anma haftasında, onun mirasını ve günümüz Türkiye'sindeki etkilerini ele alıyoruz. Atatürk'ü anlamak sadece tarihçilerin işi mi? Yoksa hepimizin üzerinde düşünmesi gereken bir konu mu? Bu sorulara yanıt ararken, Atatürk'ün modern Türkiye'nin şekillenmesindeki rolünü ve onun mirasının günümüzde nasıl yaşadığını tartışıyoruz.------- Podbee Sunar -------Bu Podcast, Cambly hakkında reklam içerir. .Cambly'nin Black Friday kampanyasından yararlanın, yıllık paketlerde aylık 249 TL'den başlayan fiyatlarla İngilizcenizi geliştirin. www.cambly.com tıklayın ve BF24 kodunu kullanarak 12 aylık paketlerde, aylık paketlere göre %60 daha avantajlı fiyatları kaçırmayın.Bu Podcast, Hiwell hakkında reklam içerir..Pod50 kodumuzla Hiwell'de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin. 1500'ü aşkın uzman klinik psikolog arasından size en uygun olanlarla terapi yolculuğunuza kolaylıkla başlayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Epsilon Yayınevi'nin katkılarıyla hazırlanan Geri Dönüyoruz'un 77. bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, David Graeber ve David Wengrowve'un kaleme aldığı Her Şeyin Şafağı kitabından yola çıkarak insanlığın tarıma geçiş sürecini tartışıyorlar. Paleolitik yaşama dair bildiklerimizi, ilkel insanı, arpa ve buğdayın ehlileştirilmesini ve neolitik devrimi konuşurken, insanın doğasına ve yaşamına dair sorular da gündeme geliyor. Hobbes mu haklıydı Rousseau mu? İnsan doğası iyi midir kötü müdür? İnsanın doğuştan kötü olması mümkün mü? İlkel insan ne kadar ilkeldi? Komünizm ancak geri kalmış bir toplumda mı olabilir? Nezaket ve uygarlık kelimelerinin birbiriyle nasıl bir ilişkisi var?
Türümüzün yaşam macerasındaki yol arkadaşlarından birisi hayvanlar. Tehlikelerden tutun da psikolojimize kadar çok sayıda etkileri var üzerimizde. Fakat onlarla kurduğumuz bağ çok daha derinlere uzanıyor. 111 Hz'in bu bölümünde hayvanların ve insanların birbirlerinin evrimsel tarihine nasıl bir etkisi olduğuna odaklanıyoruz. Bu kadim dostluğun hikayesini mercek altına alıyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Özgür YılgürSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'in klinik psikologlarıyla ücretsiz tanışma görüşmeleri yapmak ve terapi seanslarınızda pod10 koduyla %10 indirimden faydalanmak için Hiwell'i indirin.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.