POPULARITY
Categories
Beyazıt Meydanı'ndaki anıt üzerinden anıtların olumlu ya da olumsuz anlamda tercih veya reddediş nedenine dönüşebilen anıtlar üzerine konuşuyoruz.
Bu bölümde, Osmanlı döneminde inşa edilen Mostar Köprüsü'nün mimari harikasından, Bosna Savaşı sırasında yıkılışına ve yıllar sonra yeniden inşa edilerek tekrar barışın simgesine dönüşmesine uzanan etkileyici hikayesini konuşuyoruz. Bir köprüden fazlası olan Mostar, geçmişin yaralarıyla bugünün umutlarını birleştiriyor.
Tarih akışının çok hızlandığı bir dönemdeyiz. Dünyanın Doğu'sundan Batı'sına kadar istisnasız tüm bölgelerinde “Belirsizlik” hâkim. Öyle ki; belirsizlik tek kalemde de değil; ekonomiden, dış politikaya her konuda çok bilinmezli denklemler var.
Kayıp kıta Atlantis... İnsanlığın cevabını en merak ettiği gizemlerden birisi bu. Gerçekten var mıydı bu kara parçası? Sahiden de anlatıldığı gibi ileri bir medeniyet yaşamış mıydı bu adada? Daha da önemlisi, okyanusların derinliklerinde bir yerde gizleniyor olabilir miydi bu kadim şehir? Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde Platon'un bir diyaloğuyla insanlık tarihine giren Atlantis mitini inceleyeceğiz. Modern zamanların başlangıcında bir idealden, Nazi Almanya'sının propaganda aracına dönüşen bu anlatı üzerine düşüneceğiz.------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ 'u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et! Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Osmanlı İmparatorluğu padişahlarından II. Mahmud ve Abdülmecid'in az bilinen, duymadığınız taraflarını inceliyoruz.
Tarih 7 Aralık 1941 sabahı, yaklaşık 353 Japon uçağı, altı uçak gemisinden havalanarak PearlHarbor'a saldırdı. Saldırı iki dalga halinde gerçekleşti ve yaklaşık 2 saat sürdü. Saldırı sonucunda 8 Amerikan savaş gemisinden 4'ü batırıldı, özellikle USS Arizona tamamen yok oldu. 188 Amerikan uçağı yok edildi. 2.403 Amerikan askeri ve sivil hayatını kaybetti, binden fazla kişi yaralandı. Bu olay, 2. Dünya Savaşı'nın seyrini değiştirdi ve ABD'nin savaşa resmen girmesine neden oldu.
Dünya'nın bir ucundan, diğer ucuna bir delik açtığınızı düşünün. Ve bu tünelden yüksek hızda hareket eden bir trenin geçtiğini düşünün. Koca bir gezegenin iki uzak noktası arasında sadece 42 dakikada seyahat edebildiğinizi hayal edin. Trafiğin olmadığı bir Dünya ihtimali, ne güzel değil mi? Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde, Yerçekimi Treni isimli düşünce deneyini inceliyoruz. 17'inci yıldan bu yana insanlığın kurduğu bir hayalin gerçekleşme ihtimalini sorguluyoruz.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.ON Mobil'i İndir! Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/'u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Bitcoin'in sadece karmaşık bir teknik sistem olmadığını biliyor muydunuz? Aslında Bitcoin, sizi paranın tarihi, bankacılık ve çeşitli ekonomik düşünce ekolleri hakkında beklenmedik bir öğrenme yolculuğuna çıkarabilir. Bu yolculukta ilk şaşırtıcı duraklardan biri, finans, ekonomi ve hatta psikoloji hakkında ne kadar az şey bildiğimizi fark etmek oluyor.Bu keşif süreci, enflasyonun ne anlama geldiği ve yeni para basımının neden basitçe daha fazla talep yaratmak yerine halihazırda mevcut paranın değerini düşürdüğü gibi temel sorularla başlıyor. Enflasyonun gizli bir vergi oluşu ve hiperenflasyonun yıkıcı etkileri gibi konular, parayla olan ilişkimizi yeniden düşünmemize neden oluyor. Tarih boyunca hükümetlerin para arzını artırma cazibesine direnemediği ve bu durumun para birimlerinin değer kaybetmesine veya çökmesine yol açtığı gerçeğiyle yüzleşiyoruz.Para birimlerinin altın ve gümüş gibi somut değerlere dayalı olduğu dönemlerden, sadece hükümet kararıyla değeri olan itibari para sistemine nasıl geçildiğini anlamak, büyük bir illüzyonun parçası olduğumuzu fark etmemizi sağlıyor. Ayrıca, bankaların aslında sahip olmadıkları parayı ödünç verebildikleri kesirli rezerv bankacılığının çılgınlığını ve bunun para arzını nasıl katladığını öğreniyoruz. Para yaratma gücünün ne kadar büyük bir kontrol sağladığını görüyoruz.Peki ya değer? Neden bazı şeylere diğerlerinden daha fazla değer veriyoruz? Değerin sadece öznel olmadığını, kıtlık ve üretim zorluğu gibi nesnel kriterlere de bağlı olduğunu ve Bitcoin'in bu özelliklere sahip olduğunu anlıyoruz.Bitcoin, 21 milyonluk sınırlı arzı ve matematiksel olarak kontrol edilen para basımıyla, bu eski ekonomik paradigmaları sorgulamamızı sağlıyor. Para arzını matematiksel kuralların belirlediği bir sistem olarak, hükümetlerin parayı şişirme eğilimine karşı bir alternatif sunuyor. Bu bağlamda, sağlam para kavramı - yani değerini zaman içinde koruyabilen para - öne çıkıyor. Bitcoin'in benzersiz stok-akış oranı, onu altın gibi geleneksel sağlam para biçimleriyle karşılaştırmamızı sağlıyor ve gelecekte "sonsuz sağlamlığa" yaklaşacağını gösteriyor.Bitcoin'in ekonomik öğretileri, finansal cahilliğimizle yüzleşmek ve paranın gerçek doğasını anlamak için güçlü bir katalizör görevi görüyor. Bu podcast serisi, Bitcoin'in bize para, değer ve ekonominin işleyişi hakkında öğrettiklerini keşfedecek. Gelin, bu eğitici ve aydınlatıcı sohbetimize katılın!Kaynak
Osmanlı İmparatorluğu'ndaki elçi kabulleri üzerine konuşuyoruz.
Akademisyen Doç. Dr. Özge Öner ile ekonominin gidişatını, önümüzdeki süreçte Türkiye'yi nelerin beklediğini ve kaybedilen zamanı konuştuk. İyi seyirler...
Genelde İslam dünyasında özelde Türkiye'de sıkça tartışılan meselelerden biri, dindarlık meselesidir. Dindarlık çok farklı türden tartışmalara konu oluyor. Dinden tam olarak neyi anlayacağımız ve dini nasıl yaşayacağımız soruları yani dindarlığın mahiyet ve muhtevası özellikle popüler bir konu olarak sürekli gündeme geliyor. Son yüzyılda İslam dünyasının önde gelen şahsiyetlerinin cevaplamaya çalıştığı soruların başında dinî nasların Müslümanların mevcut vaziyeti dikkate alındığında nasıl yorumlanacağı sorusu gelir desek yanlış olmaz. Neredeyse çağdaş İslam dünyasındaki tüm hareketler bir bakıma bu soruya verdikleri cevaplarla temayüz ediyorlar. Kısaca dindarlık tartışmalarının çok geniş bir bağlamı var. Bu geniş bağlamda dindarlık tartışmalarının bir kısmı, dindarlığı, İslam dünyasının şimdiki durumunu okumak için, bu okuma vasıtasıyla da tarihimizi değerlendirmek için bir manivelaya dönüştürüyor. İşin ilginç tarafı, bu tartışmanın zıt kutupları aynı kavram üzerinden birbiriyle çelişen yorumlar yapıyor.
Statü, başarı, onaylanma ihtiyacı… Hepimizin zihninde görünmez bir taht var ve kimse açık açık söylemese de, o tahta oturmak istiyoruz. Peki neden?Bu bölümde Alain de Botton'un Statü Anksiyetesi kitabından yola çıkarak şu soruların peşine düşüyoruz:Statü endişesi nereden geliyor?Meritokrasi ve sosyal medya neden bizi tükenmişliğe sürüklüyor?“Herkesin bir şey başardığı” dünyada, biz neden hâlâ eksik hissediyoruz?Ve en önemlisi: Bu oyunu nasıl fark eder, hatta dışına nasıl çıkabiliriz?Tarih, felsefe, psikoloji, edebiyat ve bol bol iç gözlemle dolu, dopdolu bir bölüm sizi bekliyor.
Trump'ın Ankara Büyükelçiliği'ne atadığı Tom Barrack'ın bir mesajı çoğu kimsenin dikkatini çekmiştir. Barrack, Avrupa ve ABD ile Şark dünyası, yani bizim Osmanlı coğrafyasının yüz yılı hakkında bir değerlendirme yapmış. Onun değerlendirmesinin giriş bölümü şu şekilde: “Batı, bir asır önce haritalar, manda yönetimleri, çizilmiş sınırlar ve yabancı yönetimler dayattı. Sykes-Picot Suriye'yi ve daha geniş bir bölgeyi barış için değil emperyal kazanç için böldü. Bu hata nesillere mal oldu. Bunu bir daha yapmayacağız.”
Bilim sürekli soru sormayı gerektiren bir alan. Verdiğimiz cevaplar, bulduğumuz çözümler asla bir son anlamı taşımıyor. Bilakis yeni sorunları ve soruları da beraberinde getiriyor. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde o soruların izinden gidiyoruz. Fiziğin uzun zamandır cevabını aradığı, fakat bir türlü yanıtını bulamadığı bazı temel soruları analiz ediyoruz.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.ON Mobil'i İndir! Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/'u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Eski İstanbul'un karşısında, en eski semtlerden birisi olan Üsküdar üzerine konuşuyoruz.
On-Air (Karanlık) filminin katkılarıyla hazırlanan Geri Dönüyoruz'un yeni bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, bilim kurgu ve çizgi film dünyasını birbirine katıyor. İkili, On-Air (Karanlık) filminden yola çıkarak, bir yandan çizgi filmlerden, animasyonlardan ve fiktif gelecek tasavvurlarından bahsediyor, bir yandan da var olmayan evrenlere dair kurgular içeren çocukluk yapımlarını hatılamaya çalışıyor.
Şüphe birçok durumda insanı hayatta tutan, onu doğru bilgiyle kavuşturan bir dürtü. Fakat söz konusu şüphe olduğunda bir denge de tutturmak gerekiyor. Neyden, ne zaman, nasıl, nereye kadar ve ne düzeyde şüphe duymamız gerektiğini doğru saptamalıyız. Mesela bilim... Ondan ne kadar, hangi düzeyde şüphelenmemiz gerekir? Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde bilimin güvenilirliğini sorguluyoruz. Bu çağda hangi bilimsel verinin doğru, hangisinin yanlış olduğunu nasıl saptayacağımız üzerine konuşuyoruz.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.ON Mobil'i İndir! Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/'u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
“Tarih olayının genetiğini incelemezsek, gelecek dünyayı inşa edecek bilgi temeline ulaşmak imkânımız da ortadan kalkar” diyor ‘İslam'da Şehir ve Mimari' kitabında merhum Turgut Cansever. Bunun ne kadar böyle olduğunu, doğru olarak kurulmuş şehirlere sonradan ilave ettiğimiz yanlışlık ve çirkinliklerde tam olarak teşhis edebiliyoruz bugün. Yazık ki bu kültürel cinayetlere işaret ederek bizi uyandırmaya çalışan çok fazla Turgut Cansever'imiz de yok!
Avrupa'ya ne oldu da İsrail'e ardı ardına yaptırımlara başladı? Ticareti kesmekten, ekonomik ambargodan, büyükelçileri geri çağırmaktan, silah satışını durdurmaktan söz eder oldu.
Orta Çağ'da hamamlarda işlenen cinayetler, hükümdar, imparator ve sultanların hamam suikastlerinde kullandığı yöntemler ve başka şeyler...
Özbekler Tekkesi'nin bir kültürel hafıza mekanı olarak yeni işlevinin safhalarını ve bu yönde yapılan çalışmaları, -bir bilgi yanlışına neden olmamak için- hem kendisinin hem de İSAR Araştırma Merkezi'nin web sitelerindeki bilgileri esas alarak iletelim. Tekke binasının ilk restorasyonu Mimar Cengiz Bektaş tarafından yapılıyor (1983). Harem kısmının restorasyonu ise bundan yaklaşık on yıl sonra Mimar Melih Birsel tarafından gerçekleştiriliyor. Bu restorasyonlardan sonra Tekke on yıllığına, şeyh ailesinden Münir Ertegün adına kurulan Tarih ve Araştırma Vakfı'na tahsis ediliyor.
Lozan hakkında ne zaman mevzu açılsa hemen harekete geçen “konuşturtmayız”, “dokundurtmayız”, “sorgulatmayız” korosunun Türkiye'de hala kullandığı, muhafaza ettiği güçlü ve geniş bir etkinlik alanı olduğu çok açık. Bu etkinlik yüzyıldır gücünü tam da bu konuşturmamayı, sorgulatmamayı başarmaktan alıyor.
Tıptaki gelişmeler sayesinde artık milyonlarca hayat kurtuluyor. İnsanın yaşam kalitesini dramatik bir ölçüde arttıran birçok gelişme yaşanıyor bu alanda. Fakat bazı rahatsızlıklarda zaman en önemli şey. İşte zamana meydan okuyabilmek için birçok yeni şey deniyor bilim insanları. Ve bazıları bir insanın gelecekte hangi hastalıklara yakalanabileceğini öngören bazı çalışmalar yürütüyor. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde o gelişmeleri inceliyoruz. DNA'mızın sarmallarında dolanıp, bizi öldürecek şeyin ne olduğunu bilsek, ne yapardık sorusunu sorguluyoruz.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.ON Mobil'i İndir! Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/'u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Son iki haftada bütün dünyayı ilgilendiren olağanüstü şeyler yaşandı. Devam ediyor ve edecek. Yeni küresel güç yapılanmasının şekillenmesine dönük çok büyük adımlar atılıyor. Hepsinin merkezinde Türkiye var. Hepsinde kazanan tarafta Türkiye var. Hepsinde Türkiye akıl ve bilgelikle hareket ediyor. Hepsi Türkiye'nin güç inşasına çok büyük yığınaklar yapıyor. Hepsi Türkiye'nin “Süper Güç” gerçeğini tescil ediyor, ilan ediyor.
Pınar Erkan bizleri tarihin tozlu sayfalarında bir bahar yürüyüşüne davet ediyor. İstanbul'un mayıs ayındaki çiçeklenişine, geleneklerine ve zarif ritüellerine dair büyülü bir anlatı sunuyor.Eyüp'teki Fulya Tarlası'nın kokularla sarhoş eden çiçekleri, Kağıthane'nin yoğurtla dolu çayırları ve bülbül ötüşleriyle yankılanan bahçelerinde geçmiş zamanın izleri sürülüyor. Rebi Faslı'ndan sarı kadife çiçeklerine, yoğurt ziyafetlerinden Hünkar'ın okul çocuklarına verdiği kuzu sofralarına uzanan bu anlatı; bir devrin İstanbul'unda baharın nasıl karşılandığını tüm ayrıntılarıyla gözler önüne seriyor.
Geri Dönüyoruz'un 85. bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, tarihte ciddi tartışmalara yol açan bir konuyu ele alıyor. Çizgi roman merakları malum olan ikili bu kez DC ve Marvel evrenlerini karşılaştırıyor. İki evren arasındaki temel farklılıklar, mekanlar, doğuştan veya atanmış kahramanlar, halka en yakın figürler, kadın gücü vurgusunun yapıldığı ilk karakter, gücünü zenginliklerinden alanlar, taytı kahraman modasına sokanlar... Hepsi ve daha fazlası bu bölümde.
Ziya Nur ismiyle ben ilk defa lise yıllarında, Tokat İmam Hatip Okulu'nda okurken karşılaşmıştım. “Tarihçe-i Hayat”ta gördüğüm bu isim, belli ki önemli bir şahsiyet olduğu için böyle bir esere alınmıştı. Onun hakkında bundan başka hiçbir bilgim yoktu. Hukuk Fakültesinde okuyan bu gencin Ziya Nur Aksun olduğunu yıllar sonra öğrendim. Yine aradan epey zaman geçince bizzat kendisiyle de tanışma imkânını buldum ve bu tanışıklığı Rahmet-i Rahman'a kavuşuncaya kadar sürdürmeye çalıştım.
Malum yabancı dil, hepimizin sıkıştığı konulardan birisi. Öğrenmek bir dert, öğrendikten sonra onu unutmamak başka bir dert. Peki ya söz konusu ana diliniz olsa... Zamanla Türkçeyi unuttuğunuzu bir düşünsenize. İşte bu farklı seviyelerde gerçekleşmesi mümkün bir durum. Bir insan gerçekten de ana dilini kısmi bir şekilde unutabiliyor. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde insan beyninin gizemlerinden birine daha odaklanıyoruz. Zihnimizde dilin nasıl bir karmaşaya sebep olabileceği üzerine konuşuyoruz. ------- Podbee Sunar -------Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.ON Mobil'i İndir! Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/'u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Hindistan'ın önceki gece Pakistan topraklarına füze ve savaş uçakları ile saldırı başlatması, Güney Asya'yı bir anda hareketlendirdi. Haftalardır devam eden gerilim ve savaş açıklamaları, Hindistan'ın Pakistan'a 24 hava ve füze saldırısı ile gerçeğe döndü.
19. yüzyılda Süleymaniye Akıl Hastanesi'nin Üsküdar'da Toptaşı Akıl Hastanesi'ne taşınması...
Kalbimizdeki ve zihnimizdeki haritalar fiziki haritalara göre çok büyük ve birbirine çok yakın. Çünkü zihinlerimiz yakın, çünkü kalplerimiz yakın. Çünkü duygu dünyamız, birlikte gelecek tasavvurumuz yakın. Çünkü siyasi genetiğimiz aynı. İstanbul ile Kahire'nin, Şam ile Beyrut'un, Bağdat ile İsfahan'ın, Bursa ile Bosna'nın, Gazze ile kalplerimizin arasına kimseler sınır koyamaz, koyamıyor da.
“Kalbin Bildiğini Akıl Bilmez” “Akıllı köprüyü ararken, aşık çoktan suyu geçmiştir.”Hoş geldin sevgili dostum. Ben Hasan Basri Budak.Hayat, çoğu zaman bir nehir gibidir. Kimimiz karşıya geçmek için kıyıda durur, “Acaba köprü nerede?” diye sormaya başlarız. Kimimizse suyun soğukluğunu, derinliğini bilmeden kalbimizin sesiyle kendimizi suya bırakır ve yüzerek geçeriz. Belki de bazı çözümleri ararken, bazı hesaplara takılıp özünü ıskalarız. Çünkü bazı gerçekler, yalnızca hissedilerek anlaşılır.Bilim der ki: Kalpte 40.000'e yakın nöron var. Kalp sadece bir pompa değildir, hisseder, düşünür, hatırlar ve bazen beyne bile söz geçirir. Mevlana Hüdavendigar bunu asırlar önce şöyle söylemişti: “Akıl bir evdir; ama kalp gökyüzüdür.”Bugün bir sırrı konuşacağız: Kalbin sırrını.Ve neden bazen, kalbin dediği akıldan daha doğru çıkar…Hazırsan şimdi birlikte kalp ile düşünmeye başlayalım.Become a supporter of this podcast: https://www.spreaker.com/podcast/hasan-basri-budak-ile-kendine-gel--5728974/support.
İnsanlığın çok büyük bir kısmı elleri nasırlı, alnı terli bir yaşamın içinde doğdu. Çalışmaktan başka şansı olmayanların dünyasında hayata geldi birçoğumuz. Ve bu gezegen esasında onların alın teriyle, harcadığı emekle dönüyor. Ama ne gariptir ki hakkında en az konuşulan da bu insanlar. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutlarken, o insanları konuşacağız. İşçi sınıfının mücadele tarihini anlamaya çalışacağız.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir. getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
19. yüzyıl sonlarında İstanbul'da günlük hayat, Osmanlı devrinden Cumhuriyet dönemine etkiler, Üsküdar'dan anlatılar ve başka şeyler...
Geri Dönüyoruz'un 84. bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, Eyüp Demirezen'i konuk ediyor ve birlikte Romanları konuşuyorlar. Roman ne demek? Çingene kavramının kullanımı ne kadar doğru? Yolculukları nereden başladı, nerelere ulaştı? Gaco ve gacı kime denir? Müzikle ilişkileri, Türk sinemasının Roman algısına etkisi, Roman toplumuna dair ön yargılar, Rom dilinin etkilendiği diller ve çok daha fazlası bu bölümde.
Bu ülkede en çok tartışılması ve tadil edilmesi gereken meselelerden biri herhâlde tarih tasavvurlarıdır. Hemen aklınıza tarihimize karşı mesafeli olan hatta kendi tarihimize sırtını dönmek isteyen grup ve ideolojiler gelmesin. Türkiye'de eğitim seviyesi ve toplumsal konumu fark etmeksizin her kesimden insanın yani hepimizin tarihe bakışında takıntı seviyesine ulaşan sorunlar var. Bu sorunlar, muhtelif alanlara yayılıyor. Kimileri özel olarak konuyla ilgilenenlerin fark edebileceği cinsten, kimileri ise çok meşhur ve yaygın.
1878 ‘de Plevne'de Osmanlı ile beraber ve 1915'te Çanakkale'de Osmanlı'ya karşı savaşan Avustralyalı Doktor Charles Ryan hem Türkiye hem de Avustralya için önemli tarihi bir karakter. Ryan'ın hikayesini belgesel olarak beyaz perdeye aktaran Yapımcı Murat Dereli ve Tarihçi Vecihi Başarın stüdyo konuğumuz oldu.
Geri Dönüyoruz'un 83. bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, tiranlar ve totaliter figürleri ele alıyor. Tiran kelimesinin kökeni nedir? Antik Yunan döneminde tiran kime deniyordu? Anlamı nasıl bir dönüşüme uğradı? Tiranlık ile krallığı ne ayırır? Roma döneminde tiranlıktan bahsetmek mümkün mü? Orta Çağ Avrupası ve İslam dünyasında durum nasıldı? Hepsi ve daha fazlası bu bölümde...
Geri Dönüyoruz'un 82. bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, yamyamlık bahsini açıyor. "İnsan insanı neden yiyor?" sorusunun çevresinde, kanibalizm kavramının menşeini, ritualistik anlamını, kimlerin hangi sebeple yendiğini konuşuyor ve "yamyam" kelimesinin kökenine göz atıyoruz.
Her yıl aynı olaylar üzerine birçok tarih kitabı yayımlanıyor ve tarihçiler pek çok konuda anlaşmazlık yaşıyor. Peki, tarihi kimler yazıyor? Tarih nasıl yazılıyor? Tarihte nesnellik mümkün mü? 111 Hz'in bu bölümünde tarih disiplininin ne olduğunu inceliyor ve bu sorulara yanıt arıyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Uğur YıldırımSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.50podbee koduyla Hiwell'de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin..1750'den fazla uzman arasından ücretsiz ön görüşmelerle size en uygun uzmanı seçebilir, yolculuğunuza kolaylıkla başlayabilirsiniz. Buradan indirin.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Geri Dönüyoruz, üçüncü sezonunu açıyor! Yeni sezonun ilk bölümünde Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, konu başlığı belirlemedikleri sohbetlerinde, geride kalan 80 bölüme genel bir bakış ile bugüne kadarki dinlenme istatistiklerine göz gezdiriyorlar ve yakında çıkması planlanan Geri Dönüyoruz kitabının kısa bir tanıtımını yapıyorlar. Serbest konulu bölümümüzde Şemseddin Sâmi'den yola çıkarak eski zaman alimlerinin nasıl bu kadar bilgi sahibi olabildikleri üzerine kafa yoruyor, günümüzde bilginin arzulanma şekli ve büyük bilgi kaynaklarının itibar görmeme nedenlerini masaya yatırıyor, son olarak Töre'nin yakın zamanda kitaba dönüşen el yazısı defterlerinin hakkını teslim ederek yeni sezonun ilk bölümünü noktalıyoruz.
Yapay zeka ile hazırlanan Siyer podcast serimizin final bölümünde, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v.) son günlerini, hastalığını ve vefatını detaylı bir şekilde ele alıyoruz. Müslümanlar için derin anlam taşıyan bu dönemde yaşanan duygusal ve toplumsal olayları keşfedeceksiniz.Efendimizin son anları, ümmetine bıraktığı vasiyet ve vefatından sonra İslam toplumunda meydana gelen değişimler… Sahabelerin duyguları, Medine'de oluşan atmosfer ve İslam'ın bu kritik süreci nasıl yönettiği gibi önemli konulara değiniyoruz.Tarihî bir dönüm noktasına yakından şahit olmak için bu bölümü kaçırmayın! Dinlemeyi, takip etmeyi ve bildirimleri açmayı unutmayın!
Kuşlar gibi uçabilsek, kanat çırpıp gökyüzüne yükselsek, semalarda süzülüp yeryüzünü yukarıdan izleyebilsek... Ne güzel olurdu, değil mi? Uçmak, insanlığın en eski hayallerinden biri olduğu kadar, en büyük korkularından da biri aynı zamanda. Ancak tüm tehlikelerine rağmen, binlerce yıldır uçma arzumuz hiç sönmedi. Diadolus ve İkarus'un güneşe doğru uçma cesaretinden Hezarfen'in Galata'dan süzülüşüne, uçma rüyalarından farklı hikayelerdeki çeşitli metaforlara... 111 Hz'in bu bölümünde uçma tutkumuzun kökenlerini araştırıyor, tarih boyunca insanın gökyüzüne uzanma çabasını ve bu çabanın aslında neyi simgeliyor olabileceğini sorguluyoruz.111 Hz quiz sayfasına erişmek için: https://podbeemedia.com/quiz/baris-ozcan-ile-111-hz 111 Hz ana sayfasına erişmek için: https://podbeemedia.com/podcast/baris-ozcan-ile-111-hzSunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Kevser Yağcı BiçiciSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, TOGG hakkında reklam içerir .500.000 TL %0 Faizli 12 Ay Vadeli veya 900.000 TL %2,69 Faizli 30 Ay Vadeli Togg T10X Finansman Desteği, daha fazla bilgi için togg.com.tr'yi ziyaret et.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Bir şeyi yasaklamak onu gerçekten ortadan kaldırır mı, yoksa tam tersine daha cazip hale mi getirir? Tarih boyunca yasaklar hep hayatımızda oldu, ama çoğu zaman beklenenin tam aksi sonuçlar doğurdu. Bu bölümde, yasakların insan psikolojisi üzerindeki etkisini konuşacağız. Yasaklar neden daha büyük bir arzu yaratır? İnsan zihni, sınırları kabul etmek yerine neden onları aşmaya programlıdır?Ve asıl büyük soru: Yasaklar gerçekten bizi korumak için mi var, yoksa kontrol etmek için mi? Belki de cesaret, yasaklamakta değil, insanlara seçim yapma özgürlüğü tanımaktadır. Gelin, birlikte keşfedelim!Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Hazal Beril ÇamSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu bölüm Garanti BBVA BonusFlaş hakkında reklam içerir.Ramazan alışverişlerine 1.200 TL bonus!Ramazan'da Bonus üye işyerinde yapacağınız 2000 TL ve üzeri market alışverişlerinize toplam 1.200 TL bonus!Ramazan avantajlarını kaçırmamak için BonusFlaş'ı şimdi indirin.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
“Yeterince gelişmiş bir teknoloji, büyüden ayırt edilemez." Efsanevi bilim kurgu yazarı Arthur C. Clarke'ın bir sözü bu. Fakat teknoloji ve büyü, bilim ve sihir... Bunlar birbiriyle çatışan şeyler değil mi? Fakat geniş bir perspektiften baktığımızda, daha derin bir mesaj veriyor bize bu söz. Bilim ve büyünün, sihir ve teknolojinin birbiriyle bağlantılı olduğunu vurguluyor. 111 Hz'in bu bölümünde Arthur C. Clarke'ın söylemini daha iyi anlamaya çalışıyoruz. İnsanlık tarihinde bir yolculuğa çıkıp büyücülerin, bilim ve teknolojiye nasıl ilham verdiğini inceliyoruz. Büyünün tarihsel, toplumsal ve psikolojik yönlerini analiz ediyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Özgür YılgürSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'de 1600'den fazla uzman arasından ücretsiz ön görüşmelerle size en uygun uzmanı seçebilir, kendinizi tanıma yolculuğunuza kolay ve güvenilir bir şekilde başlayabilirsiniz. Hiwell'i şimdi indirinSee Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Boğaziçi Üniversitesi'nin rektör protestoları 5. yılına girerken, son durum ne? Okulun Boğaz manzaralı güney kampüsünde yapılaşma ihtimali ne? Tarihçi Dr. Ahmet Ersoy ile konuşuyoruz.