POPULARITY
Bilginin korkunç bir hızda aktığı zamanlardayız. Teknoloji ve sosyal medyanın gelişimi sayesinde bilgiye ulaşmak, hiç bu kadar kolay olmamıştı. Fakat iletişimin bu kadar kolay olmasının bazı olumsuz etkileri de var elbette. Örneğin post-truth, yani gerçek ötesi kavramı... Artık bir bilginin doğru veya yanlış olduğunu anlamak eskisi kadar kolay değil. Hatta yalan olduğunu içten içe bildiğimiz bazı bilgileri büyütebiliyor, o duvara bir tuğla da biz koyabiliyoruz. 111 Hz'in bu bölümünde post-truth çağında doğru bilgiye nasıl ulaşabileceğimiz üzerine düşünüyoruz. Yalan haberlere ya da bilgilere neden inandığımızı ve bunlara karşı nasıl önlemler alabileceğimizi araştırıyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Özgür YılgürSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir.getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
İdris (a.s), insanlara hikmetli sözler ile pek çok nasihatta bulundu. Onun bu kıymetli sözlerinden bazıları şunlardır:Akıllı kimse, sultanlara, âlimlere ve dostlarına hakaret gözü ile bakmasın! Yoksa sıkıntıya düşer, dinine zarar gelir, mürüvvetini yok eder. Akıllı kimse, hikmeti arar. Umumî bela ve musibetten dolayı boşuna ızdırap gösterip, kendisine zarar vermez. Akıllı kimsenin mertebesi yükseldikçe, tevazu artar. Akıllı kimse başkalarının ayıbına bakmaz. Kişinin ayıbını yüzüne vurmaz. Malı çoğaldıkça, mağrur olup ahlâkını bozmaz. Cahil, mertebesi yüksek olsa da, basiret ehlini hakîr ve aşağı görür. Akıllı kimsenin dünyadaki mertebesi ne kadar aşağı olsa da, basîret ehli yanında yüksektir. Bir kimse; adaletli devlet reisi, hükmü geçerli hâkim,tabib-i hâzık ve akarsu bulunmayan bir yerde yerleşse, canını ve malını zâyi etmeye çalışmış olur. İlim ve salih amele kavuşmak isteyen, cehaleti ve kötü işleri bıraksın. Nitekim her sanattan anlayan kimse, terzilik yapmak istediği zaman,onunla alâkalı aletleri alır, diğerlerine ait olanları bırakır. Âhiret ile dünya sevgisi bir arada bulunmaz. Duâ ettiğiniz zaman niyetiniz halis olsun, namaz ve oruçlarınızda da böyle yapınız! Yalan yere yemin etmeyiniz! Âdi ve düflük kazançlardan sakınınız! Âmirlerinize itaat ediniz! Büyüklerinize tevâzu gösterip, dillerinizden Allâhü teâlâya hamdi düşürmeyiniz! Hikmet, insan için hayattır. Kavuştukları nimetlerden dolayı insanlara haset etmeyiniz! Çünkü, insanlar bu nimetlerden az faydalanırlar. Kendisine yetecek miktardan fazlasını elde etmeye çalışanı hiçbir şey doyuramaz. Dostlar arasındaki hakiki sevgi, içinde bir menfaat temin etme ve kendisinden bir zararı def etme düşüncesi olmayanıdır. (Peygamberler Tarihi Ansiklopedisi,s.66)
Rivayet edildiğine göre, Necran'dan 60 kişilik bir heyet Nebi (s.a.v.)'e gelmişlerdi. Bunların 14 kişisi eşraftan, 3 kişisi ise ileri gelen kişilerdendi. Bunlar Medine'ye gelip ikindi namazından sonra Nebi (s.a.v.)'in mescidine girdiler. Namaz vakitleri gelince kalkıp, namazlarını mescidde kıldılar. Nebi (s.a.v.): “Onları bırakınız, doğuya doğru kılsınlar” buyurdu. Daha sonra bu gruptan üç kişi Hz. Peygamber (s.a.v.) ile konuştular “İsa, Allâh'tır, İsa Allâh'ın oğludur” dediler. Bunun üzerine Nebi (s.a.v.): “Müslüman olun” buyurdu. Onlar: “Senden önce müslüman olduk” dediler. Hz. Peygamber (s.a.v.): “Yalan söylüyorsunuz! Çünkü sizin Allâhü Teâlâ'ya çocuk isnat etmeniz, müslüman olmanızı engeller” buyurdu. Onlar: “Eğer İsa, Allâh'ın oğlu değilse, babası kimdir?” dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.): “Çocuğun babasına benzer olduğunu bilmiyor musunuz?” buyurdu. Onlar: “Evet biliyoruz” dediler. Nebi (s.a.v.): “İsa'da bundan (babasından) bir şey var mı?” diye sordu. Onlar: “Hayır” dediler. Nebi (s.a.v.): “Yerde ve gökte hiçbir şeyin Allâh'tan gizli kalamayacağını bilmiyor musunuz?” diye sordu. Onlar: “Evet biliyoruz” dediler. Nebi (s.a.v.): “İsa kendine bildirilenlerden başka bir şey bilir mi?” diye sordu ve onlardan “hayır” cevabını aldı. Bunun üzerine Nebi (s.a.v.): “Bu, nasıl sizin iddia ettiğiniz gibi olur?” diye sordu. Adamlar sustular ve inkâr etmeye devam ettiler. Bunun üzerine Allâhü Teâlâ, “Allâh ki, O'ndan başka ilâh yoktur. Dâima diri ve koruyup yöneticidir.” (Ali İmran s. 2) sûresinin başından seksen küsur âyet indirdi. Böylece Hz. Peygamber (s.a.v.) bu âyetleri delil gösterip hakkı gerçekleştirmek için onların şüphelerine cevap verdi. (İsmail Hakkı Bursevi, Ruh'ul Beyân Tefsiri,Al-i İmran s.2)
Yalan söyleyemem. Pek sevmediğim bir ifade ile Z kuşağı denen gençlik kuşağının apolitik oluşu, bireyciliği, toplumsal ve siyasi konulardaki duyarsızlığı konusundan dostlarla, hocalarla aramızda çok çekiştirdik sizi. Yanılmışız. Ne güzel bir yanılgı oldu bu. Ne umut dolu, ne mutlu bir yanılgı bu.Geleceğinizin nasıl karartıldığını görüp yaşarken, kendi geleceğinizle birlikte memleketin geleceğine de sahip çıkmak için el ele verdiniz. Başınızı yukarı kaldırdığınızda herkes tertemiz yüzlerinizi, pırıl pırıl gözlerinizi gördü.Mesele ne CHP ne İmamoğlu ne de Saraçhane… Gençler hürriyet istiyor! Biz işçi sınıfı devrimcisiyiz. CHP'de yokuz. İmamoğlu'nda yokuz. Saraçhane'de yokuz! Olmayız da. MÜSİAD markalarına boykot yapıp sövmekte, TÜSİAD markalarını övmekte de yokuz. İngilizden, Amerikalıdan, Almandan herhangi bir konuda medet umanlardan olmadık, olmayız, olmayacağız. Ama gençlerin mücadele azmini, enerjisini, coşkusunu kendi pazarlıklarında koz olarak kullananlar, istediklerini yarım yamalak alır almaz, gençleri istibdadın polis gaddarlığıyla baş başa bıraktığında, orada biz varız. Hocaysak, eğitim ve bilim emekçisi isek, memleketin pırıl pırıl gençleri hürriyet için mücadele ediyor, bedel ödüyorsa, elbette ki sahip çıkacağız, yalnız bırakmayacağız. Yoksulluğun, hayat pahalılığının, işsizliğin pençesinde kıvranan işçiler, emekçiler, yoksul köylüler yani emekçi halkımız da aynı şekilde memleketin evlatlarına sahip çıkmalı. Bunun yolu CHP'ye yazılmak değil. İmamoğlu'nu siyasi olarak savunmak değil. Bunun yolu gençler nasıl kendi gelecekleriyle memleketin geleceğine birlikte sahip çıkıyorsa, işçi ve emekçinin de işine aşına sahip çıkarken, memlekette hüküm süren sermayenin istibdadına karşı da hürriyet mücadelesi vermesidir. Kim diyebilir ki grevleri yasaklanan metal işçileri fiili grevlerle yasakları yırtıp attığında sadece ekmek mücadelesi vermiştir? Bu basbayağı bir hürriyet mücadelesidir. Kim diyebilir ki sendikalaştıkları için işten atılıp aylarca direnen, barikatlar aşarak Anayasal Hak Yürüyüşü yapan Polonez işçileri sadece işleri ve aşları için direnmiştir? Bu basbayağı bir hürriyet mücadelesidir. Antep'te tekstil işçilerinin önderi Mehmet Türkmen neden hapis yattı? Hürriyet için! Gençler niye yatıyor? Hürriyet için! Biz niye yatıyoruz? Hürriyet için!İnanıyorum ki içeride yatanların temsil ettiği mücadeleler dışarıda hürriyet için buluştuğunda zafere giden yolu arşınlamaya başlayacağız. Nasıl buluşacağız? Herkes kendi payına AKP'den, CHP'den ve benzerlerinden yani düzen siyasetinden koptuğunda, kendi gücümüze ve emekçi halka güvenip alçak ve katil emperyalistlerden, ikiyüzlü ve korkak burjuvalardan medet ummaktan vazgeçildiğinde, buluşacağız! Kimsenin karşısında duramayacağı bir güç açığa çıkaracağız. Kazanacağız!Not: Ramazan bayramında işçi, emekçi dostların, yoldaşların, arkadaşların destek ve dayanışma mesajları en güzel hediye oldu. Herkese çok teşekkür ediyorum. Bir sonraki bayramda yani 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda iş, aş, hürriyet bayrağının altında mücadeleci gençleri, namuslu hocaları ve öncü işçileri bir arada görmek en büyük dileğimdir. Sevgilerimle. Silivri 3 No'lu Cezaevi
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu: “Allâh'a karşı yalan söyleyenlerin kıyâmet günü yüzleri göreceksin ki kapkaradır.” (Zümer s. 60) Hasan Basri: “Allâh (c.c.)'a karşı yalan söyleyenler, “istersek yaparız istersek yapmayız” diyen kimselerdir.” demiştir. İbn Cevzî (r.âleyh) de tefsirinde şu malûmatı verir: “Alimlerden bir taife Allâh (c.c.)'a ve onun Peygamberi (s.a.v.)'e karşı yalan söylemeği, geçmiş büyüklerden nakledildiği üzere, küfür saymışlardır. Şüphesiz Allâh (c.c.)'a ve Peygamberi (s.a.v.)'e karşı yalan söylemekte, haram olan bir şeyi helâl saymak korkusu vardır. Haramı helâl saymak ise katışıksız küfürdür. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurur: “Bana karşı yalan söyleyen kimse için cehennemde bir ev yapılır.” (Buharî) Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurdu: “Bana karşı yalan söylemek benden başkasına yalan söylemek gibi değildir. Benim söylemediğimi bana nisbet ederek söyleyen kimse cehennemdeki durağına hazırlansın.” (Müslim) Resûl-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Yalan olduğunu bile bile bana izâfeten bir söz aktaran, yalanı meslek edinenlerden biridir.” (Müslim) Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Mü'min kişi hainlik ve yalan söylemek hariç her şeyi yapıp işleyebileceği bir fıtratta yaratılır.” (Bezzâr) (İmâm Zehebî, Büyük Günâhlar,s.70)
"Şəhər adamı"nın qonağı akmeoloq, psixoloq Rəvan Soltan ilə "Necə edək ki, yalanı başa düşək və az aldanaq ? " mövzusunda ətraflı söhbət etdik.
Konuklarımız "Yalan" cover performansıyla milyonların beğenisini kazanan Ceren Sagu ve Emre Altuğ'un en beğenilen parçalarından Aşk -ı Kıyamet'e yeni bir soluk getiren DOU.
Ahmet Kurucan | “Yargı bağımsızdır” yalanı; lanetle anılacaksınız! by Tr724
1. İftarlarda az yemeye itina etmek: Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Âdemoğlu, midesinden daha kötü bir kap doldurmamıştır. Belini doğrultacak birkaç lokmacık ona yeter.” (Tirmizî) “Kâmil mümin, karnını tamamen doyurmaz.” (Dârimî) Çok yiyen, kalbini midesine yediren kimsedir. 2. Bütün organlarımızla oruç tutmak: Oruçlu özellikle gıybetten, yalandan, laf getirip götürmekten, faydasız ve boş sözden sakınmalıdır. Bütün organlarıyla oruç tutmaya muvaffâk kılınan, takvâya ermeye azmeden kimse demektir. Hz. Peygamber (s.a.v.) şu iki hadîs-i şerîfte şöyle buyurmaktadır: “Yalan konuşmayı, yalan sözlerle amel etmeyi terk etmeyen kimsenin yemesini, içmesini terk etmesine Allâh (c.c.)'un ihtiyacı yoktur.” (Buhârî) “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan susuzluk ve açlıktan başka bir kazancı olmaz. Nice gece kalkıp nafile ibâdet yapanlar vardır ki, bu kalkmasından ötürü uykusuzluktan başka bir kazancı olmaz.” (İbn Mâce) (İbrahim Cücük) RESÛLULLÂH (S.A.V.) DİLİNDEN İFTAR DUÂLARI “Ey Allâh! Senin için oruç tuttuk. Rızkınla iftâr ettik. Öyleyse bizden kabûl et, çünkü ziyâde işiten ve hakkıyla bilen Sensin, ancak sen.” (Nevevî) “Ey Azim, Ey Azim! Sen benim ilahımsın senden başka hiçbir ilah yok. Benden büyük günâhlarımı bağışla zira büyük günâhları ancak büyük olan bağışlayabilir” (Kenzu'l Ummal) “Bütün hamdler, yüce olan ve kahreden (dilediğini zorla da olsa yaptıran) Allâhü Te'âlâ'ya mahsustur. Bütün hamdler, (her şeyi) görüp bilen Allâhü Teâlâ'ya âittir. Bütün hamdler, (her şeye) sâhip olan ve gücü yeten Allâhü Teâlâ'ya mahsustur. Bütün hamdler, ölüleri dirilten Allâhü Teâlâ'ya mahsustur.' derse, anasının onu doğurduğu günkü gibi günâhlarından çıkar.” (Abdülkādir el-Geylânî, el-Ğunye ,C.1 ,S.335)
#acıtatlımayhoş İtalya'daki karnaval tatlılarının isimleri ilginç: "Yalan", "entrika", "dedikodu", "arkadaşlık" tatlıları! Aylin Öney Tan o tatlıları anlatmaya devam ediyor.
#acıtatlımayhoş İtalya'da karnaval zamanı yapılan incecik, kızarmış hamur tatlısının adı ‘buciyye' yani ‘yalan'! Bizde buna benzer tatlının adı ‘mafiş'. Aylin Öney Tan karnaval lezzetlerini anlatıyor.
#acıtatlımayhoş İtalya'da karnaval zamanı yapılan incecik, kızarmış hamur tatlısının adı ‘Bugìe' yani ‘yalan'! Bizde buna benzer tatlının adı ‘mafiş'. Aylin Öney Tan karnaval lezzetlerini anlatıyor.
Bu bölümde Bahar Eriş'in “Şimdi Değilse Ne Zaman?” kitabından çok sevdiğim bir kısmı sizinle paylaşıyorum. --- Instagram: https://www.instagram.com/ben_saati/
Politikacı Yalan Söyleyebilirmiş! | Okuma Zamanı by Tr724
Büyük günâhlardan şu dördü kalbin âmelleridir: Allâhü Teâlâ'ya şirk koşmak; Allâhü Teâlâ'ya isyânda, günâh işlemekte ısrar etmek; Allâhü Teâlâ'nın rahmetinden ümit kesmek; Allâhü Teâlâ'nın gazâp ve azâbından kendisini emniyette görmektir. Büyük günâhların şu dördü dil ile ilgilidir: 1. Yalancı şahitlik, 2. Hür, buluğa ermiş, müslüman ve namuslu kadına zina iftirası atmak, 3. Yalan yere yemin; buna yemin-i ğamûs denir. Yani bir hakkı iptal etmek ve hakkı olmayan birine hak temin etmek için yapılan yemindir. Diğer bir tarife göre yemin-i ğamûs; haksız bir yol ve zulümle bir müslümanın malını almaktır. 4. Sihir. Bir şeyin maddi varlığını değiştirmek, insanı başka bir duruma sokmak ve manaları konuldukları manaların dışına intikâl ettirmek için söz ve fiille yapılan müdahaleye sihir denir. Büyük günâhlardan şu üçü mide ile ilgilidir: 1. İçki içmek, 2. Haksız yere yetimin malını yemek, 3. Bile bile faiz yemek. Büyük günâhların şu ikisi cinsel organla ilgilidir: 1. Zina, 2. Livata, yani erkek erkeğe ilişki. İkisi el ile ilgilidir; bunlar: 1. Adam öldürmek, 2. Hırsızlık yapmaktır. Büyük günâhlardan biri ayaklarla ilgili olup bu, komutanın yanına dönmek, daha iyi bir mevzi tutmak ya da tekrar saldırmak gayesi olmadan savaş meydanından kaçmaktır. Büyük günâhlardan biri de bütün vücutla ilgili olup bu, ana-babaya isyan etmektir. (Ebû Tâlib El-Mekkî, Kûtu'l Kulûb, c.4, s.15-17)
Türkiye içinde bulunduğu jeopolitik konum gereği hem küresel hem de bölgesel pek çok meselede proaktif bir dış politika izliyor. Ancak ne yazık ki temeli sağlam politika önerme konusunda beceri noksanlığına tutulmuş muhalefet her defasında farklı bir yalan rüzgarı ve manipülâsyon ağı ile bu duruşu gölgelemeye çalışıyor.
Bu dəfə qonağımız Fövqi Əfəndilə fitnes və sağlamlıqdan danışdıq
#beşerimünasebetler Ebeveynlik yorucu, çocuğunuza yalan söylemek ise büyük bir kolaylık! Öyle mi? Prof.Dr. Nezih Orhon, ebeveyn yalanları ve sonuçları üzerine araştırma notlarıyla NTVRadyo'da
Merhaba arkadaşlar "Tabiat Risalesi'nin" altıncı bölümü ile tekrar sizlerle beraberiz. Bu bölümde üçüncü yoldaki birinci muhali konuştuk, umarız sizlerde istifade edersiniz. Dersin işlendiği kitap: Risale-i Nur Külliyatından, Lemalar eserinden, Yirmi Üçüncü Lema, Tabiat Risalesi Üçüncü Mesele Birinci Muhal #ateizm #tabiat #lemalar * Video Linki: https://youtu.be/vEUDwlxNmR8 * Bölümler: 0:00 Giriş 0:55 Tabiat Nedir? 2:16 Tabiatın Nesine Karşıyız 7:36 “Her Şey Tabiatın Bir Gereği.” 10:40 İmam-ı Mübin Ve Kitab-ı Mübin Kavramları 15:45 Kanunlar Nasıl Harekete Geçer? 18:52 Doğada Yapılan İşler Allah'a Verilmezse 32:44 Doğada ki Sanatları Tabiata Veren İnsan 36:16 Bitiş * Harun Serkan Aktaş * Takip Etmeyi Unutma: Instagram: @maksat114bursa YouTube: @maksat114 Spotify: Maksat 114 X: @maksat114bursa
Hem birazcık farkındalık yaşayıp özeleştiri öncesi nasıl gözüktüğümüzü, sevdiğimiz ünlülerin hazin sonlarına şahit olmayı vb şeyleri içeren bir bölüm
Preview di una stagione già iniziata, episodio 3: è il turno di Lakers, Warriors, Heat, Pelicans e Kings
Preview di una stagione già iniziata, episodio 3: è il turno di Lakers, Warriors, Heat, Pelicans e Kings
132. Bu mektûb, molla Muhammed Sıddîk-ı Bedahşîye yazılmışdır. Dünyâya düşkün olanlarla arkadaşlık etmemeli. Dünyânın ne olduğunu iyi bilenlerin sohbetine koşmak lâzım geldiği bildirilmekdedir: Kardeşim! Görünüşe bakılırsa, fakîrlerin sohbetinden sıkıldığınız, zenginlerle arkadaşlık kurduğunuz anlaşılıyor. Çok fenâ yapıyorsunuz. Bugün gözünüz kapalı ise de, yarın açılacakdır. Fekat o zemân, pişmânlıkdan başka ele birşey geçmiyecekdir. Haberleşmeliyiz. Ey şaşkın! Senin şu hâlin iki şey olabilir: Zenginlerin arasında iken gönlünü Allahü teâlâ ile yapabilirsin veyâ yapamazsın. Eğer yapabilirsen fenâdır. Eğer yapamazsan dahâ fenâdır. Eğer yaparsan fenâ olur dedik. Çünki istidrâcdır. İstidrâc iyi görünür. Fekat felâkete götürür. Böyle olmakdan Allahü teâlâya sığınırız. Onların arasında gönlünü Allahü teâlâya veremezsen, dahâ fenâ olur dedik. Çünki, Hac sûresinin, (Dünyâda ve âhıretde ziyân etdiler) meâlindeki onbirinci âyetinde bildirilenlerden olursun. Fakîr çöpçüler, koltukda oturan zenginlerden çok iyidir. Bu söze belki inanırsın. Belki de inanmaz, şaşarsın. Fekat, bir gün gelecek inanacaksın. Lâkin, o inanışın fâidesi olmıyacak. Yağlı, tatlı yemeklere ve süslü, modaya uygun elbiseye düşkünlük, seni bu belâya da sürükledi. Fırsat elden dahâ gitmemişdir. İşin doğrusunu düşününüz! Allahü teâlânın rızâsına, sevgisine engel olanları düşman biliniz! Onlardan kaçınız! Çok sakınınız! Tegâbün sûresinin, (Çok doğrudur ki, zevcelerinizden ve çocuklarınızdan size düşmân olanlar vardır. Onlardan sakınınız!) meâlindeki ondördüncü âyetini okuyarak gaflet uykusundan uyanmalıdır. Birlikde geçirdiğimiz günlerin haklarını göz önünde tutarak, size bir nasîhat yapıldı. İster dinleyiniz, ister dinlemeyiniz. Önceden de, sizin yersiz davranışlarınızı görerek bu yolda bulunamıyacağınızı anlamışdım. Korkduğum başımıza geldi. (İnnâ lillah ve innâ ileyhi râci'ûn). Doğru yolda gidenlere ve Muhammed Mustafânın izinde bulunanlara selâm olsun “aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmâtü vettehıyyâtü etemmühâ ve ekmelühâ”! Yaradılışdaki iyiliği ve uygunluğu görerek, sizden başka şeyler umuyordum. Kıymetli cevherinizi çöplüğe atdınız. (İnnâ lillah ve innâ ileyhi râci'ûn). 133. Bu mektûb, yine, molla Muhammed Sıddîka yazılmışdır. Fırsatı ganîmet bilmek, vakti kıymetlendirmek lâzım olduğu bildirilmekdedir: Gönderdiğiniz mektûb geldi. Fırsatı ganîmet bilmelidir. Vaktleri çok kıymetli ni'met bilmelidir. Modaya, âdetlere uymakla ele birşey geçmez. Yalan sözlerden, kaçamak davranışlardan ancak zarar ve ziyân ele geçer. Muhbir-i sâdık, ya'nî hep doğru söyleyici “aleyhi ve alâ âlihi minessalevâti etemmühâ ve minetteslîmâti ekmelühâ” (Helekel-müsevvifûn) buyurdu. Ya'nî sonra yaparım diyenler helâk oldular. Bugünkü ömrü vehm ve hayâl için harc etmek ve hayâl olan şeyleri ele geçirmek için, mevcûd olanları elden kaçırmak çok çirkin bir işdir. Elde bulunan şeyi, en ehemmiyyetli, en kıymetli şey için kullanmak gerekir. Karışık, pis, fâidesiz şeyler geriye bırakılmalıdır. Hak teâlâ, mâsivâsı ile ya'nî Ondan başka şeyler ile olan râhatlıkdan kurtarmak için, bir parça râhatsızlık versin! Dedikodu ile ele birşey geçmez. Kalbin selâmetini istemelidir. Asl lâzım olan işi düşünmeli, lüzûmsuz, fâidesiz şeylerden tâm kaçmalıdır. Fârisî beyt tercemesi: Her ne ki güzeldir, Allah sevgisinden başka, Hepsi câna zehrdir, şeker gibi de olsa. Habercinin ancak haber vermesi lâzımdır.” Rabbani Ebû Hamid Lifâf şöyle demiştir: Sık sık ölümü hatırına getiren kimseye şu üç şey bağışlanır: 1) Bir an önce tevbe etmek, 2) Asgarî miktarda rızıkla yetinmek, 3) Şevkle ibâdet edebilmek. Buna karşılık, ölümü unutan kimse de şu üç şeyle cezalandırılır: 1) Tevbe etmeyi ertelemek, 2) Asgarî miktardaki rızka râzı olmamak, 3) İbâdete karşı isteksizlik. Korkularının üstüne git! Agresif ol ve yüzleş onlarla. Sert saldır! Vücudunda bir yer tutulup ağrıdığında, masör kişi o bölgeye sert bir masaj yapar, ödeme dönüşmüş olan kas yapını yumuşatır ve ağrı biter.
Başkalarının zihnini okuyabilmek pek çoğumuzun sahip olmak isteyeceği bir güç. Aslına bakarsanız bunu Zihin Kuramı sayesinde yapabiliyoruz. Elbette böyle bir güç kötüye de kullanılabiliyor. Peki başkalarının düşünce sistemini çözüp onları belirli bir fikre yönlendirmek ne zaman stratejik bir hamle, ne zaman etik dışı bir eylem oluyor? 111 Hz'in bu bölümünde bu sorunun cevaplarını arıyoruz. Akıl oyunlarından girip aldatmacadan çıkıyor, rekabetin dorukta olduğu bir masaya konuk oluyoruz. Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Gülşah DimSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu Podcast Parolapara hakkında reklam içerir.Parolapara'nın toplamda 2.600 TL kazanabileceğiniz tüm nakit iade avantajlarından faydalanmak için uygulamayı şimdi indirin. Ayrıntılı bilgi ve ek koşullar için; Parolapara.com'u ziyaret edin.Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Podbee50 kodumuzla Hiwell'de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin. 1400'ü aşkın uzman klinik psikolog arasından size en uygun olanlarla terapi yolculuğunuza kolaylıkla başlayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Doğruluk, zeka ve mizah hakkında üfürelim. Yapay zekanın cevaplarını nasıl teyit edebiliriz?Gerçekten ne kadar zekiler, Turing Testi anlamlı mı, başka ölçütler var mı?Bu işin geleceği büyük dil modelleri midir?.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'in klinik psikologlarıyla ücretsiz tanışma görüşmeleri yapmak ve terapi seanslarınızda pod10 koduyla %10 indirimden faydalanmak için linkten Hiwell indirin.Bu podcast, ON Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.ON Dijital Bankacılık ile her zaman avantajlı faiz oranları ve farklı bir çok avantaj seni bekliyor! Hemen tıkla, "ONBEE" kodunu davet kodu alanına girerek ON'lu ol, rahat bankacılığın avantajlarla dolu dünyasıyla tanış!Konular:(00:04) Laplace'ın Şeytanı(04:45) Doğruluk beklentisi(06:43) Yalan taciz(08:20) Halisünasyon(09:40) Mahkeme kayıtları(10:40) Dunning-Kruger(11:55) Teyit AI(12:37) Turing Testi(15:33) ARC(17:30) Emergence(20:32) Hinton(21:47) Mizah(25:10) Yann Lecun(27:00) Patreon TeşekkürleriKaynaklar:Yazı: GPT-4 has passed the Turing test, researchers claimMakale: Do large language models solve ARC visual analogies like people do?Yazı: What Really Made Geoffrey Hinton Into an AI DoomerYazı: LLMs develop their own understanding of reality Kitap: Machines like Us: Toward AI with Common SenseVideo: Geoffrey Hinton Warns of the “Existential Threat” of AIYazı: Large Language Models' Emergent Abilities Are a MirageVideo: LLM? More Like "Limited" Language Model with Emily M. BenderVideo: Yann Lecun: Meta AI, Open Source, Limits of LLMsSee Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Ahmet Kurucan | ‘Yalan' ile ‘gerçek' birlikte satılıyor! | 18.06.2024 by Tr724
Fidiro Kahvesi bu hafta son zamanların en popüler Netflix yapımlarından 3 Cisim Problemi ile karşınızda. Yazar Liu Cixin'in meşhur üçlemesinin ilk kitabını ele alan dizi, Çin'in Kültürel Devrim'i sonrası zulüm gören Ye'nin ‘düğmeye basması' ile günümüzde gerçekleşen teknolojik gizemleri ele alıyor. 5 bilim insanı arkadaşın dünyayı 400 yıl sonra bekleyen duruma karşı verdikleri tepkiler ve seçtikleri yollar, müdavimlerimizi bilim dünyası ile inancın, devletin ve zamanın kesişiminde derin bir muhabbete sürüklüyor. Wade'in Kıyamet Günü gemisine layık gördüğü son haklı mıydı? Ye Wenjie uzaylıları çağırmakta haklı mıydı? Müdavimlerimiz en çok hangi karakter ile özdeşim kurdu? Yalan söyleyememek bir güç müdür, zaaf mı?Dizi analizini takiben eğlenerek ‘koptuğumuz' bu eğlenceli sohbetimize sizler de buyrun ve yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!Support the Show.
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz altmış altıncı bölüm sizlerle. Bu bölümümüzde geçtiğimiz günlerde 20. yaşını kutlayan bir albüm hakkında konuştuk. Birçoğumuz için özel bir yerde duran ve yapılmış en iyi Türkçe rock albümlerinden biri olarak görülen bir albüm. mor ve ötesi grubunun kariyerinin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen 2004 yılı albümleri Dünya Yalan Söylüyor. Bize hissettirdiklerini, dinledikçe artan sorularımızı, albümün neden "büyük" olduğunu ve tek tek şarkıları konuştuk.
Merhaba Arkadaşlar, Bugünkü podcastimizde inançsız kişiler tarafından kanalımıza gelen kötü yorumları okuduk ve tepki verdik. Keyifli Dinlemeler...
Naber serisinin bu en yeni bölümünde, yetişkinlik travmanız olan olaylara başka bir gözle bakmanızı, yeniden düşündüğünüzde yeniden değerlendirdiğinizi fark etmenizi istedim. Büyümek harika ve bazı insanlara teşekkürler. Keyifli dinlemeler
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş'in CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda yüklü miktarda para saydığı görüntüler, halen gündemin en sıcak konularından. CHP İl Başkanlığı, görüntülerin ardından videoların 9 Aralık 2019'da kaydedildiği ve partinin il başkanlığı binasının alımıyla ilgili olduğu, görüntülerin aynı zamanda mal sahibinin avukatının bürosundan olduğu belirtildi. Kısa sürede viral olan bu videolar akıllara şu soruyu getirdi: Seçimlere sayılı günler kalmışken yine montajlı videolar ve dezenformasyon içeren haberler mi izleyeceğiz? NewsLabTurkey Araştırma Koordinatörü Sarphan Uzunoğlu ile siyasal iletişimin sınırının nerede başlayıp, nerede biteceğini konuşacağız. Editör: Aliye Altınışık
Levent Kenez | ‘Son seçimim' yalanı! | 11.03.2024 by Tr724
Deniz Yüce Başarır, Ben Okurum'un bu bölümünde yazar arkadaşı Gaye Boralıoğlu ile birlikte son yıllarda ülkemizde çok ilgi gören Macar asıllı yazar Agota Kristof'un peşine düşüyor. Yazarın, Fransızca kaleme aldığı ilk romanı Büyük Defter ile başlayıp, ikinci kitap Kanıt ve üçüncü kitap Üçüncü Yalan ile süren bu seri ülkemizde tek kitap halinde basılıyor. Yazarın göç, yalnızlık, kötülük gibi temaların çevresinde sade bir dille kurduğu tekinsiz bir masal bu üçleme. Kristof, eserlerini ‘düşman dil' diye tanımladığı Fransızca'da yazıyor, sadeliği biraz da buradan geliyor. Ama savaşta ve savaş sonrası Macaristan'da yaşananların ve göçün travmasını anlatmak için en uygun dil bu belki de, sade ve mesafeli. Elbette, sohbete her zamanki gibi romanlardan Başarır'ın seslendirdiği satırlar da eşlik ediyor.
Yalan söylemek hangi hallerde caizdir? | Fethullah Gülen Hocaefendi by
In an era where information travels at the speed of light, it has become increasingly difficult to distinguish between true and false. Whether deemed false news, misinformation, or disinformation, the consequences are the same - a distortion of reality that can affect people's opinions, beliefs, and even important decisions. - Bilginin ışık hızında yayıldığı bir dönemde doğru ile yanlış, gerçek ile yalan arasındaki farkı algılayabilmek gittikçe daha zor olmaya başladı. Sonuca bakacak olursak, yalan haber veya yanlış bilgi arasında pek bir fark yok. Kişilerin fikirleri, inançları ve hatta alacakları önemli kararları etkilemek için gerçeğin manipülasyonu.
Yalan söylemek hangi hallerde caizdir? | Fethullah Gülen Hocaefendi by
İsrail ordusu üst düzey bir Hizbullah komutanını öldürdü. İsrail Başbakanı Netanyahu, kabine üyelerinin ve üst düzey yetkililerin yalan makinesinden geçmesi gerektiğini söyledi. Laiklik Meclisi, 2023 Laiklik İhlalleri raporunu yayımladı. Yeni nesil bankacılık uygulamaları geliştiren Fimple, toplam 5,5 milyon dolarlık yatırımla köprü yatırım turunu tamamladı. Finans sektörü için değerli bir adım atan Fimple ile ilgili ayrıntılar burada.
SKANDAL KADIN..PEMBE ODA İFTİRACISI..DİLİ YALAN VİCDANI TAŞ..VEKİL KÜRSÜDE ÖLÜRKEN O OHH ÇEKTİ.. İrfan Galip Dumlu ile SAKLI HAYATLAR... - KADIN DÜŞMANI KADIN VEKİL - VEKİL ÖLÜRKEN OH ÇEKEN KADIN - SARAY'IN SÜRÜSÜ KADIN ÇOBANA EMANET! - 2013 SONUNDA YÖRÜNGEDEN ÇIKTI - 17/25 ARALIK SONRASI BOŞANDI - MESELE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ DEĞİL - ONURSUZ AHLAKSIZ BİR AÇIKLAMA - PEMBE ODA İFTİRACISI... - AKP'DEN ÖNCE KADIN YOKTU!
Yalan Söylemeyen Çocuk
Yalan ile siyaset arasında geçmişten bu yana kadim bir ilişki var. Fakat kolayca yanlışlanabilir olan, doğrusunu herkesin prensipte bildiği yalanlar hiç bu kadar yaygınlaşmamıştı. Bu bölümde, hakikatle kurduğumuz ilişkinin değişimini ele alıyor, bunu yaparken Yargıtay'ın Gezi Davası kararını ve Ayşenur Arslan'ın gözaltına alınmasını masaya yatırıyoruz.------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Disney+ hakkında reklam içerir.Bu podcast, Odea hakkında reklam içerir.Odea'lı olmak ve yatırım fırsatlarından yararlanmak için tıklayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
İnsanlığın İftihar Tablosu, kulluğun ve hizmetin her çeşidinde her zaman en öndeydi!.. *İnsan farz ibadetleri keyfiyetlerine uygun şekilde yerine getirerek Cenâb-ı Hakk'a yaklaşır. Farzlarla kurbeti yakalama en sağlam bir yoldur. Çünkü farz dediğimiz şeyler, dindeki zaruriyattır, olmazsa olmaz esaslardır. Hakikî zaruriyât imân esasları; bir manada zaruriyât da İslâm'ın şartlarıdır. Evet, farzlar çok önemli birer kurbet vesilesidir ki; farzları hakkını vererek eda etmek suretiyle Hak yakınlığına ermeye “kurbet-i ferâiz” denir. *Nafile ibadetler ise “cebren linnoksan” yani, “eksikleri kapama, yarayı sarma, gedikleri tıkama” vazifesi görürler. Farzlarında eksiği, gediği, kusuru olan insan nafilelerle onları telafi ettiği için, arzuladığı neticeye nafilelerin desteğiyle ulaşabilir. Öyleyse, ana atkılar yine farzlardır; nafileler ise, onların üzerindeki dantela gibi işlenmiş nakışlardır. Bu itibarla da, farzları nafilelerle tamamlayıp derinleştirme vesilesiyle Hakk'a yakınlık kesbetmeye “kurbet-i nevâfil” denmektedir. *İnsanın mükellef olduğu farzlar için, Hazreti Pîr'in de ifade ettiği gibi, abdest ile beraber günde bir saat kafîdir. Fakat İnsanlığın İftihar Tablosu'na gelince, O bize mükellefiyet adına teklif buyurduğu bu ibadetlerin on katını yapıyordu. Ümmetine objektif mükellefiyeti emrediyor ve kimseyi farzların ötesine zorlamıyordu ama kendisi ayakları şişinceye kadar namaz kılıyordu. *Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) her zaman vazife başında, hizmette önde ve her hayırlı faaliyetin bizzat içinde olmuştu. “Allah'ın arslanı” lakabıyla tanınan şecaat kahramanı Hazreti Ali, “Biz savaşın kızıştığı, gözlerin yuvalarından fırladığı zamanlarda Rasûlullah'ın arkasına sığınır, o sayede korunurduk” der. Huneyn Savaşı'na bakarsanız bu sözün en güzel misalini görürsünüz: Bir ara karşı cephenin askerleri zafer sarhoşluğuyla koşarken Allah Rasûlü Müslümanlara, “Nereye gidiyorsunuz ey insanlar! Yalan yok, ben Rasûlullahım; Ben Abdülmüttalib'in torunu, Abdullah'ın oğlu Muhammedim!” diye seslenir. Bu çağrı üzerine mü'minler derlenip toparlanır. Allah Rasûlü, “İşte ocak şimdi kızıştı” buyurur, yerden bir avuç toprak alıp düşmanların üzerine fırlatır; saldırıya geçilirken yine en önde O vardır. *İnsanlığın İftihar Tablosu, orada önde olduğu gibi hizmetin her çeşidinde her zaman önde bulunmuştur. Bundan dolayı da, bütün tehlike dolapları herkesten önce O'nun başında dönüp durmuştur. Bu böyle devam ettiği sürece de bizim ikbal yıldızımız adeta kutup yıldızı gibi hep kendi çevresinde dönmüş, hiç yer değiştirmemiş, hiç batmamıştır; belki de bütün yıldızlar onun etrafında tavaf ediyor gibi dönmüştür. İkbal yıldızımız!.. Emevî döneminde de böyle, Abbâsî döneminde de böyle, Osmanlı'da da böyle!.. Bu video 30/08/2015 tarihinde yayınlanan “Tebliğde Dört Esas” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...
*Dövene elsiz, sövene dilsiz ve gönülsüz gerek. Hazreti Mesih, “Sağ tarafına bir tokat vururlarsa, dön bir tokat da sol tarafına vursunlar!” buyurur. Tokat atana tokatla mukabelede bulunma! Kendi hıncını alsın orada. Nedameti yaşayacak odur: “Yahu hiçbir şey demedi, ne insanmış meğer abide şahsiyetmiş.” Eğer iki tokat yemekle birini hizaya getirebileceksen, onu denemek lazım. Mü'min, sokak insanı olamaz, tahripkâr davranamaz!.. *Ahsen-i takvime mazhar olan insan, karşısında meleğin serfüru ettiği abide şahsiyet, öyle olmamalı!.. O sokak insanı olamaz! O şurayı burayı harap eden insan olamaz! Araba yakan insan olamaz! Sövüp sayan insan olamaz! Mübarek kelimeleri ağzında istismar ederek “Bismillah, Allahu Ekber, Lâ ilahe illallah” deyip şenaat ve denaet işleyen insan olamaz! Onlara insan dediğiniz zaman veya o tavırlara İslam tavrı dediğiniz zaman Allah hesabını sorar. *Şahısları es geçelim fakat her mü'minin her sıfatı mü'min değildir; bazı mü'minler çok kâfir sıfatı taşırlar. Taşkınlık kâfir sıfatıdır. Birine zarar vermek kâfir sıfatıdır. Yalan kâfir sıfatıdır. İftira kâfir sıfatıdır. Birine zift atmk kâfir sıfatıdır. Kendi yaptığı şeyi başkalarına mal etmek kâfir sıfatıdır… Ve Allah hükmünü sıfatlara göre verir. Hadis-i şerifte buyurulduğu üzere; Allah sizin şekillerinize falan millet, filan hizip, falan cemaat, filan camia bakmaz ve lakin Allah sizin kalblerinize bakar. Kalb, Allah'a müteveccih mi; Allah'a müteveccih olanlara o da müteveccih mi, Allah ona bakar. “Fırsat ele geçerse biz de aynı şeyleri yaparız!” mülahazası rüyamıza bile girmemeli!.. *Siz mülahazalarınızı mealiyâta (yüce hakikatlere, yüksek gayelere) bağlı götürüyorken birileri kalkıp size münasebetsizce “paralel” diyebilir, “haşhaşî” diyebilir, “terör örgütü” diyebilir, hatta bıçak taşımayan insanlara “silahlı terör örgütü” diyebilir. İki sene insanları içeride tutabilir, iddianame hazırlamayabilir, “çeksinler” diyebilir. Onlar hakkında hakkın, adaletin, istikametin gereği hüküm veren insanları da içeriye atabilir. Fakat bütün bu şenaatler, denaetler, densizlikler sizi aynı olumsuzluklara sevk etmemeli. “Fırsat ele geçerse biz de aynı şeyleri yaparız!” mülahazası rüyamızda bile aklımızın köşesinden geçmemeli. *“Mukabele-i bilmisil”de bulunmaya din cevaz vermiştir fakat şefkat kahramanları misliyle cezalandırma ruhsatını dahi kullanmamalıdırlar. Hazreti Pir'in bu düşünceye bağlı anahtar ifadelerinde biri “mukabele-i bilmisil” için “kaide-i zalimâne” tabirini kullanmasıdır. Evet, Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Ceza verecek olursanız, size yapılan azap ve cezanın misliyle cezalandırın. Ama eğer bu hususta sabrederseniz, bilin ki bu, sabredenler için daha hayırlıdır.” (Nahl, 16/126) Demek ki, eğer size ikab ederlerse, işkence yaparlarsa, eziyette bulunurlarsa, misliyle mukabele hakkınız vardır. Bu, hakkın, adaletin, doğru olmanın, dini doğru yaşamanın gereğidir. Fakat bir mü'minin mukabele de olsa asla yapamayacağı davranışlar söz konusudur. Bununla beraber ayet-i kerime bize daha yüksek bir ufuk göstermektedir: “Dişinizi sıkar sabrederseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Bu video 13/09/2015 tarihinde yayınlanan “Fitneler Asrı ve Sulh Çizgisi” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...
Editör Masası'nda Adem Yavuz Arslan, Levent Kenez, Tarık Toros ve Metin Yıkar gündemi değerlendiriyor. Giriş ABD'de felaketler olmuş ve 2 yıldır girilemeyen şehirler varmış. AKP'li isimler nasıl bu kadar yalan söyleyebiliyor? Yalan siyaseti... Hande Fırat Yeşil Pasaport istedi; Haber yapamıyorlarmış! Meral Akşener ittifakı dağıttı mı? Yerel seçimlerde işbirliği mi olacak? Muhalefet gerçekten iktidarı değiştirmek istiyor mu? Erdoğan'ı korumanın günlük maliyeti dudak uçuklatıyor? Bu neyin korkusu?
5 Soru 10 Cevap'ta bu hafta Kemal Can şu sorulara yanıt aradı: –İktidarın yumuşama niyeti hiç oldu mu? –Yalan, nasıl bir propaganda enstrümanı? –Seçimin son haftası 2015 yazına döner mi? –“Ne yapılmak, nereye varılmak” isteniyor? –Provokasyonlar karşısında ne yapmalı?
Günlük yaşamda bazen bilerek bazen de istemeyerek yaptığımız bir eylem üzerine konuşacağız bu bölümde. İnsan neden yalan söyler? Yalan söylediğimizde vücudumuz nasıl bir reaksiyon verir? Yalan bir ihtiyaç mıdır? Tüm bu sorulara deneylerle cevap arayacağız.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Hazal Beril ÇamSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee MediaBu podcast, Cambly hakkında reklam içerir.Cambly'nin %60 indirimden 60hz koduyla yararlanmak için aşağıdaki linke tıklayın.https://cambly.biz/60hzCambly Kids'in %60 indiriminden 60hzkids koduyla yararlanmak için ise aşağıdaki linke tıklayın.https://cambly.biz/60hzkidsBu podcast Samsung hakkında reklam içerir.Sen de Galaxy A54 ile tanışmak için şimdi aşağıdaki linke tıkla.https://www.samsung.com/tr/smartphones/galaxy-a/galaxy-a54-5g-green-256gb-sm-a546elgdtur/See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.