Hafta içi her gün 13:00 bülteninden hemen sonra ÖZGÜRÜZRadyo'da!
Pandemi nedeni ile başka nedenlerle hastaneye gidenlerin tedavileri aksıyor. Son verilere göre, 1020 klinik deneme, 1056 organizasyon da yine pandemi nedeni ile durdurulmuş durumda. En çok da kanser ve sinir sistemi çalışmaları etkileniyor. mRNA aşılar çok daha kısa sürede yüksek korumaya ulaştırıyor. Semptomatik hastalıklar karşısında mRNA aşıları daha etkili. Ancak bu aşıların etkisiz olduğu anlamına gelmiyor. Aşı karşıtları ile tartışmalar gereksiz. Birilerinin fikri var diye, bütün bilimsel argümanlar çöpe atılmış olmuyor. Virüsü küçümseyen kitle, ender yan etki sayılarını büyütmek ve abartmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Aşı karşıtları için virüsün yüzde ikilik ölüm oranı küçük, ancak aşının milyonda beş olan ağır yan etki oranı büyük bir oran. Bu neresinden tutulursa tutulsun insanlığa ve dünyaya yapılmış bir kötülüktür.
Türkiye'de sonbahara yüzde 70 toplumsal bağışıklığı ile girmek gerekliydi. Ancak, bu yüzde 40 seviyesinde kaldı ve bu yeterli değil. Milyonlarca insanın yaptırdığı ilk aşıların da delta varyantı karşısında etkisi çok düşük. mRNA aşılarını yaptırmak gerekiyor ve aşı karşıtları insanları ölüme götürecek bir tavır içindeler. Aşı karşıtı doktorların lisansları iptal ediliyor. Türkiye'de de bu uygulanmalı ve gerekli tedbirler alınmalı. Okullar açıldıktan sonra vaka takibi yapılmalı, öğrenci ve öğretmenler testlere tabi tutulmalı. Ama hepsinden önce aşıların tamamlanmış olması ve hijyenin sağlanması gerekiyor.
Çağhan Kızıl: Türkiye'de ölüm kategorilendirilmesi çok sınırlı. Covid-19'a bağlı ölümler düşük gösteriliyor, ama buna rağmen sadece 494 kişi resmi rakamlara göre hayatını kaybetti. Çağhan Kızıl: Delta varyantının bulaştırıcılık oranının çok fazla olduğu ortada. Bu durumda aşılama oranının yüzde 85 tam aşılama seviyesi ile toplumsal bağışıklık sağlanabilir. Ancak Türkiye'de bu oram yüzde 30'lar seviyesinde. Çağhan Kızıl: Dünyada günlük 40 milyon aşı yapılırken, düşük gelirli ülkelerde bu sayı sıfır! Afrika'da virüs hızla yayılıyor ve bu durum yeni varyantların ortaya çıkmasına neden olabilir. Yeni varyantlar kapıda! Çağhan Kızıl: Aşılama en büyük hedef. Bilerek aşı karşıtlığı yapanların ikna olmayacağını biliyoruz ve bu bir kötülük. Delta varyantından
Doç. Dr. Çağhan Kızıl, Corona Günlüğü'nde Covid-19 salgınında gelinen son durumu, aşılamadaki gelişmeleri yorumluyor.
Delta varyantı, ABD'de kaydedilen vakaların neredeyse yarısını oluşturuyor ve yayılmaya devam ediyor. Yetkililer aşılamanın yaygınlaşmasının önemine dikkat çekiyor. EURO 2020 devam ediyor. Almanya'da üst düzey bir yetkili, UEFA'yı İngiltere'deki kalabalık maçlara katılımına izin vermesi nedeniyle eleştirdi ve kararı “sorumsuzluk” olarak nitelendirdi. İskoçya'da pozitif vakaların maçlara katıldığı tespit edildi. Türkiye'de aşılamada bölgesel eşitsizlik söz konusu. Muğla'da en az bir doz aşılanmanın oranı yüzde 72,83 iken, Şırnak'ta yüzde 22,2 gibi rakamlar ortaya çıkıyor. Tam aşılanan nüfusun oranı Türkiye'de yalnızca yüzde 18 dolaylarında. Rant ve aracı şirketin karı için düşük etkili aşıdan aldık, zaten bunun devamı da gelmedi. Bu aşının varyanta karşı etkisi de düşük çıktı ve bunu olanlara üçüncü doz mRNA aşısı gerekli. Üçüncü dozun gerçek sebebi aslında budur! Türkiye'de fazladan ölümler giderek artıyor. 23 – 29 Haziran haftasında, fazladan ölümlerde artışlar görülüyor. Salgın başından beri fazladan ölüm sayısı 150 bin civarına ulaşmış durumda.
Hindistan birçok şirketin aşılarını üreten bir ülke konumunda. Ancak kendisi zor durumdayken, aşı ihracatını yasaklamıştı. Bu yasağın devam etmesine karar verildi. Hindistan hükümeti ekim ayına kadar da ihracatın başlamasını mümkün görmüyor. İsrail tekrar maske takmayı bekliyor. Delta varyantına bağlı artış nedeni ile geriye dönüş söz konusu ve yabancı turistlere kapıların açılması ertelendi. Yeni vakaların çoğu aşılanmamış çocuklar ve yurtdışından dönenler. Erdoğan, “Aşı İngiltere'de para ile yapılıyor” dedi. Bu doğru değil! Aksine ABD gibi ülkelerde aşı olana hediyeler dahi veriliyor. Türkiye'deki yönetim “Ben söyledim inanın” anlayışı ile yönetiyor. Türkiye'de ayan beyan ortada olan gerçekleri bile çarpıtacak bir pişkinliğe ulaştı. 2020 yılı ölüm istatistikleri bile TÜİK tarafından yayınlanmadı. Fazladan ölümlerin yaşandığı bir döneme denk gelmesi de dikkat çekici.
-Avrupa Birliği'nde Şubat ayında 300 bin, Haziran'da 800 bin ortalaması ile aşılama yapılırken, Türkiye'de bunun yarısı oranında aşılama yapılıyor. Bu, beceriksiz aşı anlaşmalarının etkisinden kaynaklanıyor. -Herkes aşılar hakkında farklı iddialarda bulunuyor. Aşıların yan etkileri, gerekli takipler ile sorun olmaktan çıkıyor. Aşılar hamileler için de emzirenler için de astımı olanlar için de güvenli.
Dünya genelinde Covid-19 salgınında pozitif haberler devam ediyor. Nisan sonunda, günlük 830 bin ortalama vaka seviyesine ulaşan sayılar; 430 bin seviyesine kadar gerilemiş durumda. Dünya genelinde 2 milyara yakın aşı dozu uygulandı. ABD'de 300 milyon, Hindistan'da 215 milyon aşı dozu kullanıldı. Dünya genelinde 445 milyon kişi tam aşılandı. mRNA aşıları şu anda dünyanın en güvenli aşıları. Kısa vadeli yan etkileri olduğu bilinse de uzun vadeli etkilerinin olduğu düşünülmüyor. Türkiye'de de bazı doktorların “Tavsiye etmiyorum” dediğini öğrendik. Bu doğru bir tavır değil. Türkiye'de aşılanamadığı için yüzlerce insanı her gün kaybediyoruz. Bu ortamda üçüncü doz aşının ayrıcalıklı zümreye uygulandığını söylemek, kötü yönetimin bir örneği. Türkiye'de pandeminin başında %27 civarındaydı, eylül ayında %40'a yükseldi, aralık ayında %122 civarını gördü. Mayıs sonunda ise %64 seviyesinde fazladan ölüm gerçekleşti. Fazladan ölümlerin toplamı 146 bine yükselmiş durumda. Pandemide rahatlama sürecindeyiz. Bu süreç aşılama ile desteklenmediği sürece, yeniden bir yükseliş gerçekleşebilir. Yeni varyantlar ile hastalananlar yeniden hastalanabilir.
31.05.2021- Çağhan Kızıl: Türkiye, sonbaharda yeni bir pandemi dalgası ile karşılaşabilir. Önümüzdeki 3 ay boyunca yeterli aşılama yapılmazsa, varyantların da etkisiyle vakalar yeniden artabilir.
24.05.2021- Çağhan Kızıl: Türkiye'de Covid19 kaynaklı ‘önlenebilir' ölümler bilerek önlenmedi. Siyasi rant uğruna salgın hiçe sayıldı… Covid'in faturası ağır oldu. Türkiye'de önceki yıllara kıyasla 2020'de en az 100 bin fazladan ölüm var; bu ölümlerin %80'i Covid19'a bağlı…”
10.05.2021- Çağhan Kızıl: Türkiye'de test sayılarını düşürerek vaka sayılarını düşürme stratejisine devam ediliyor. Aksine test sayısı sürekli artmalı, herkes sürekli taranmalı. Sağlık Bakanı Koca'nın söyleminin aksine vaka sayıları düşse dahi test sayısı artırılmalı. BK'ta son 2 aydır günlük 10 binin altında vaka tespit edilse de günlük test sayısı 1 milyonun altına düşmüyor. Türkiye'de gelinebilecek en kötü noktalardan birindeyiz. Elimizde aşı yok, toplumsal yayılımı da durdurabilmiş değiliz.
03.05.2021- Çağhan Kızıl: Türkiye'de pandemi yönetimi adı altında otoriter uygulamaların daha da sertleştirilmesi için kullanışlı bir zemin yaratıldı... Türkiye'deki kapanma, kapanma dışında herşeye benziyor. Adı kapanma olan bu süreçte amaç hareketliliği azaltmak olmalıydı. Gelinen nokta yayılımı daha da artırabilir, yeni vakaları tetikleyebilir. Kapanma, kapsamlı bir destek paketi ile uygulanmalıydı. Türkiye, salgında en az ek harcama yapan ve vatandaşına en az destek veren ülkeler arasında. .."
26.04.2021- Çağhan Kızıl: Sağlık Bakanlığı, ülkeyi turizme hazırlamak adına yeni bir strateji uyguluyor; test sayıları düşürülerek vaka sayılarının düştüğü izlenimi yaratılmak isteniyor. Sağlık Bakanlığı turizm mevsimine hazırlanmak için vaka sayısını düşük göstermek istiyor fakat test sayısını düşürerek güvenli ortam algısı yaratma projesi yanlış! Hükümetin 1 Mart'taki normalleşme hamlesinden bu yana ülkede 9000'den fazla kişi hayatını kaybetti. Pandemi yönetimi ciddi bir trajediye dönüştü.
19.04.2021- Pandemi artık yönetilmiyor, kendi haline bırakıldı. Plan yok, aşılama yavaş, ölümler-vakalar ve ağır hasta sayıları hızla artıyor.
12.04.2021- Çağhan Kızıl: Türkiye'nin aşı tercihi yanlış; bu yanlış milyonların hayatını etkileyecek... Kontrolsüz yayılım ve aşısız toplum bağışıklığı kesinlikle çare değil... Ne yazık ki Türkiye adım adım bu yolu seçiyor.
05.03.2021- Çağhan Kızıl: "Türkiye'de mevcut tablo iç karartıcı. Son 1 ayda yeni vakalar %280, yeni ölümler ise %150 oranında arttı. Türkiye'nin neredeyse %94'ü yüksek risk altında, 3. dalga hızla ilerliyor. Yalan söyleniyor, yanlış politikalar sürüyor. Kritik eşiği çoktan geçtik. Artık 14 gün yetmez, 4 haftalık tam kapanma gerekebilir. Bu süreçte toplum ekonomik yardımlarla desteklenmeli..."
29.03.2021- Çağhan Kızıl: Türkiye'nin kullandığı Sinovac aşısı pandemiyi bitirmeye yetmez. Aşı olsanız da %50 ihtimalle hasta olabilir veya virüsü bulaştırabilirsiniz.Özellikle Brezilya ve Güney Afrika'da nötralize antikorlardan kaçabilen virüs varyantları ortaya çıktı. Dolayısıyla doğal bağışıklık pandemiyi bitirmeye yetmez.
22.03.2021- Yönetim ülkeyi serbest düşüşe sürüklüyor. Pandemi gibi bir süreçte insanların hem akıl sağlığı hem de fiziksel sağlığı ile oynanıyor. Tehlike kapıda değil, tehlike içeri girmiş durumda. Dalganın yükselişindeyiz ve bu dalga oldukça korkutucu. 1,5 ayda günlük vaka sayıları 4 katına çıktı, ağır vakalarda artış var, ölümlerin artışı da belirginleşecek. ‘Aşılamanın hızı ve kapsamı artmalı' diyoruz ama artmıyor çünkü ülkede aşı yok. Devlet eliyle büyütülen bir pandemi ile karşı karşıyayız. Bizim mücadele ettiğimiz salgınla Sağlık Bakanlığı veya devlet mücadele etmiyor.
15.03.2021- Doç. Dr. Çağhan Kızıl: “AB aşı karnesini görüşüyor; sadece AB'nin onayladığı aşıyı olanların seyahat edebileceği dile getirildi. Sinovac listede olmadığı için Türkiye'de aşılananların AB'ye girişinde sorun yaşanabilir...”
08.03.2021- Virüs varyantları ile yaşıyoruz. Açılmayı ve normalleşmeyi tercih ettik fakat bu bilimsel olarak korkutucu. Vaka sayıları ve risk artıyor fakat Türkiye umarsızca açılıyor, normalleşiyor..
01.03.2021 - Çağhan Kızıl: "Türkiye'de pandemi kararları bi nevi dayatılarak alınıyor. Kararlar veri temelli alınsa Sağlık Bakanı farklı bir açıklama yapardı. İktidarın kongreleri tam hız devam ediyor. Kongrenin yapıldığı yerlerde vaka artışı gözlemlense de Sağlık Bakanı bu artışı kongrelere değil mutasyonlu virüse bağlıyor. Politik çıkar uğruna insan yaşamını 2. plana atan bir durum var. Vicdansızlığın aşısı yok. Kongrelerde maske ve sosyal mesafe kuralları hiçe sayıldı..."
22.02.2021- Doç. Dr. Çağhan Kızıl (@CaKizil) koronavirüse dair son gelişmeleri değerlendiriyor: "Eldeki verilere göre normalleşme için erken. Bu bilimsel değil politik bir hamle! Esnaf, halk ekonomik olarak zor durumda. Vakaları umursamadan, siyasi bir kararla işletmeleri açıp politik olarak çıkar sağlamayı hedefliyorlar. Yani bilimsel bir adım atılmıyor. 1 yıldır talep ettiğimiz ‘illere göre vaka sayıları' yeni açıklandı. Projeksiyon yapabilmek için geçmişe dair verilere ihtiyaç var..."
11.01.2021- Türkiye aşılamada neden geride kaldı? Aşılama ne zaman başlayacak? Türkiye'de faz çalışması bitti mi bitmedi mi bilmiyoruz. Bitmediyse aşı nasıl yapılacak? Canlı yayında aşılanan ünlüler hangi kritere göre aşılanıyorlar bilmiyoruz. Salgının başından itibaren Trump aşırı sağcılarla içli dışlıydı ve kendi pozisyonunu korumak için bu kitleleri kullanıyordu. Bu sebeple ABD gördüğümüz fatura ile karşı karşıya kaldı.
04.01.2020- Dünyada yeterli aşı olmadığı için tek doz mu yoksa iki doz mu tartışmaları devam ediyor. Birçok aşının da tek dozda %50 koruma sağladığı biliniyor. Covid 19 şeffaflık sıralamasında 100 ülke arasında Türkiye 97. sırada ve bizim altımızdaki ülkeler Türkmenistan ile Kuzey Kore.
28.12.2020- 1 yıllık salgının bilançosu, hükümet politikaları, hatalar, bilim çalışmaları...
21.12.2020- Çağhan Kızıl: "Mutasyonda meydana gelen bir eksilme, kesin olmamakla birlikte virüsün bağışıklık sisteminden kaçabileceği yönünde bir fikri de ortaya çıkardı. Mutasyonla ilgili deneysel sonuçlar bir çıkarım yapmak için yeterli değil. İngiltere'deki yayılım mutasyonlara bağlı olabileceği gibi tamamen bir tesadüf de olabilir. Politik söylemler ve çıkarlar için yanlışlara sarılanlar halka iyilik yapmıyor. MRNA aşıları, şu anda yayınlanan veriler açısından en güvenli aşı tipleri arasında..."
14.12.2020- Çağhan Kızıl:" Yönetim aşı konusunda sınıfta kaldı. Aşı temin edilmesi pozitif bir gelişme ancak iki doz yapılması gerektiği için yetersiz ve bize en az 100-150 Milyon aşı gerekiyor. Bakan ‘Aşıyı beğenmezsek ödeme yapmayacağız' dedi. Güvenliği ve etkinliği kanıtlanmadıkça aşıyı kimseye yapamazsınız. Aşıyı beğenmediğiniz an zaten çok geç oluyor. Türkiye Somali'nin IMF borcunu ödüyor, yandaş şirket ve tarikatlere PCR test ihaleleri akıtılıyor ama sağlık emekçilerine kötü bir öğle yemeği veriliyor.”
07.12.2020- Çağhan Kızıl: "Yönetim aşı konusunda sınıfta kaldı. Aşı temin edilmesi pozitif bir gelişme ancak iki doz yapılması gerektiği için yetersiz ve bize en az 100-150 Milyon aşı gerekiyor..."
30.11.2020- “Faz 3 çalışmaları gelmeden klinik çalışma dışında insanlar aşılanamaz. Belediyelerin ölüm sayılarını açıklamaya başladıktan sonra, resmi verilerin 2,5 katının sadece Belediyelerde olduğunu görüyoruz. Resmi rakamlara bile baktığımızda, her 9 dakikada 1 kişi hayatını kaybediyor...”
23.11.2020- Çağhan Kızıl: "Sağlık emekçileri işlerini yapıyor ve devletin görevi hayatlarını korumak. Sanki savaştaymışız ve sağlık emekçileri kendilerini feda ediyorlarmış gibi bir potada eritmek yanlış. Tünelin ucunda ışık var. Bu Pandemi'yi hep beraber aşacağız ancak geri dönüp baktığımızda utanması ve hesap sormamız gereken çok fazla insan olacak...”
16.11.2020- Çağhan Kızıl: “Bilim ve teknoloji, aşı ve maske karşıtları ve komplo teorisyenlerine karşı Pandemi'yi bitirmek için her şeyi yapıyor. Türkiye'de alınması gereken önlemler yerine, yayılıma hiçbir etkisi olmayan önlemler alınıyormuş gibi yapılarak sayılar düşük gibi gösterilip başarı hikayesi yazılıyor. Yönetimler ikiye ayrılıyor: Bilimsel veriler üzerinden ekonomik kaygıları asgari tutarak yönetenler, ikincisi de saklayan ve başarısız yönetimler. Bunlara ABD, Brezilya ve kesinlikle Türkiye de diyebiliriz. Normalleşme adımları çok hızlı atılmıştı ve bu rehaveti, yayılımı arttırarak şu anda geldiğimiz noktaya bizi ulaştırdı. Meslek örgütleri bu sürece hiçbir şekilde sokulmadı, dikkate alınmadı...”
09.11.2020- Çağhan Kızıl: "Trump'ın seçim çalışmaları 30 bin vakaya ve 700 ölüme yol açtı. Türkiye'de kaç kişi kongre, üye toplantıları ve düğünlerden dolayı hayatını kaybetti bilmiyoruz. Milyonlarca insan hastalığa yakalandı ve hayatını kaybetti. Bunun sebebi bilime sırtını dönen ve halkı yanlış yönlendiren siyasetçiler. ABD'de Trump, Türkiye'de ise iktidar. Resmi söylemde başarı hikayesi var ama ortada hiçbir başarı yok. Başarıyı yaratan şeyler, sağduyulu insanların toplumda gerçekleri söylemesi ve halkın önlem alabilmesi. Tüm uyarılara rağmen normalleşme kararı alan sizler, 'salgın kontrol altında' diyerek herkese rehavet aşılayan sizler, okulları açan sizler, fakat 'önceki gibi yaşamayız' diyorlar..."
02.11.2020- Çağhan Kızıl: “Salgının başından beri ikinci dalganın sert olacağını ve oluşturulan rehavet kültürünün bizi açmaza sokacağını belirttiğimiz zaman felaket tellalı olmakla itham edilmiştik. Salgını kontrol altına alabilecek güç varsa o yönetimdir. Çünkü veriler, uygulama, söylem ve medya kendi ellerinde. Ancak alınamadı ve baş edilebilir olmaktan çıktı. Siyasetçiler yalan söyler ama bir siyasetçi böyle bir durumda dakikalar içerisinde yalan söylemez. Fahrettin Koca'nın yalanları artık günlük rutin oldu. Bir dediği bir dediğini tutmuyor...”
26.10.2020- Çağhan Kızıl: "Türkiye, zaten olmayan başarısını Aralık ayında ‘muhtemelen' yapılabilecek 5 Milyon aşıya bağlanmış durumda. Aşı bir mucize yaratmayacak, adil dağıtım yapılamayacak ve salgın engellenemeyecek. Çay fırlatma partileri, düğünler ve kongreler derken yangına körükle giden bir yönetim var...”
05.10.2020- Çağhan Kızıl: "Bakanın açıklaması şu demek: Türkiye, hasta olarak tanımladığı kişileri kayıtlara geçiriyor ve bu kişiler aslında tüm vakaların belli bir kısmı. Bu ne bilimle ne de pandemi yönetimiyle rasyonel bir şekilde uyuşan bir söylem değil. Zaten en kolayı semptom gösterenleri bulmak. Ancak salgının yayılımı özellikle gençler ve çocuklar gibi semptom göstermeyen kişilerle daha fazla gerçekleşiyor. Bu insanları bulma kve izole etmek gerekiyor. DSÖ, Türkiye'de vaka bildirimleri ile ilgili serzenişte bulundu ancak Bakan ‘Bizi tebrik ediyorlar' diye açıkladı. Her şeyden bir başarı hikayesi çıkartma yoluna devam ediliyor.”
28.09.2020- Çağhan Kızıl: "Hastalanan kişilerin yaş dağılımı gittikçe gençlere doğru kayıyor. Bu kısa vadede ölüm oranlarını düşürebilir ancak yayılım artacak. Türkiye için tehdit olan noktalar, yönetimin otokratik yapıya bürünmesi, ekonomik krizin derinleşmesi ve sağlığın ticarileşmesinin daha kurumsal hale gelmesi. Türkiye pandemiye hazırlıksız yakalandı. Pandemi raporu olmasına rağmen yaşama geçirilmedi çünkü idari sorumluluk Sağlık Bakanlığı'ndan İçişleri Bakanlığına alındı ve süreç tıbbi değil siyasi bir süreç olarak yönetildi..."
21.09.2020- Çağhan Kızıl: "Birçok bölgeden gelen haberler, verilen sayıları yalanlıyor. Hekimler TTB'nin ‘Tükenmişlik' dediği durumu yaşıyor. Salgın oldukça geniş kesime yayılıyor ve sağlık emekçileri hastalanıp hayatını kaybediyor. Filyasyon yeterli değil ve bunu işin ehli kişiler yapmıyor...”
14.09.2020- Çağhan Kızıl: "Genel bir kapatma, salgının yüksek seyirde devam ettiği yerlerde son çare olarak yaşama geçirilmek zorunda. İsrail'de salgının tekrar başlamasının sebebi okulların açılmasında ısrar olarak gösteriliyor. Pandemi döneminde vaka ve ölümlerin sayısına güven kalmadı. Detaylar açıklanmıyor, yayınlanan raporların gecikmesi söz konusu..."
07.09.2020- Çağhan Kızıl: "Pozitif hastalar ev karantinasına gönderiliyor. Bu kişi eczaneye gidiyor, toplu taşımaya biniyor ve karantinada kalıp kalmadığı da belli değil. Birçok kişi de hastalığını saklayıp toplantılar düğünler düzenleyebiliyor. Pandeminin gerçek yükünü anlamak için fazla ölümleri bilmek gerekiyor. Test negatif çıktıysa ve semptom varsa başka teşhis konuluyor ve ölümleri durumunda rapora Covid 19 olarak yazılmıyor..."
31.08.2020- Çağhan Kızıl: "Okullar açıldıktan sonra yayılım artacak mı, yetkililer nasıl önlemler aldı henüz bilmiyoruz. Türkiye'de veriler güvensiz ve bu durum artık geniş kesimlerce açıkça belirtiliyor.Meslek örgütleri ve hekimler gerçekleri söyledikçe verileri saklamak zorlaşıyor ve bu sayılar sadece bir kısmı. Bu süreç geleceği ve olup biteni bilmediğimiz ancak sürecin ağır olduğunu bildiğimiz bir şeye dönüştü..."