POPULARITY
31.05.2021- Çağhan Kızıl: Türkiye, sonbaharda yeni bir pandemi dalgası ile karşılaşabilir. Önümüzdeki 3 ay boyunca yeterli aşılama yapılmazsa, varyantların da etkisiyle vakalar yeniden artabilir.
27.05.2021-Son dönemde ortaya çıkan tablo, Davutoğlu'nun konuşmasını zorunlu kılıyor. 7 Haziran - 1 Kasım arasında yaşananların anahtarı Davutoğlu'nun elinde. Yeni bir döneme girişin işaretleri doğarken, açıklamaların üstü kapalı ve parça parça gelmesi, riski büyütüyor.
Sosyalistler, Devlet-mafya çatışmasına nasıl bakıyor? Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu TIP Genel Başkan yardımcısı ve Hatay Milletvekili Barış Atay. Atay: “Bu iktidar dibine kadar mafya ile ilişkilenmiş, buradan nemalanmış, onlara buradan yol açmış… Bir tuğla çekmekten öte, o tuğlanın kendi kendine yıkılmaya yüz tuttuğunu görüyorum. Üzerinde yaşadığı yükü kaldıramamak gibi bir durum söz konusu. Bunlar kesinlikle sandıkla gider söylemi' toplumsal muhalefeti hiçleştiren ve sönümlendiren bir söylem. 500 ton peynir ithalatına izin verilmiş. Peynir tenekeleri ele geçirilmiş. Peynirin içinde kokain var. Mehmet Muş ‘bir gram bile peynir gelmedi' diyor. Biz de onu diyoruz zaten...”
26.05.2021- Peker'in iddiaları, Soylu'nun cevapları, Erdoğan'ın sessizliği, Bahçeli'nin çıkışı, Ağar tartışmaları... Peki kulislerde neler konuşuluyor? Açıklamalar ve sessizlik neye işaret ediyor?
90'ların devamını mı yaşıyoruz? Eren Keskin Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu. Keskin: “Biz en yakın arkadaşlarımızın otopsilerine girdik. Biz Medet Serhat'ın otopsisine ağlaya ağlaya girdik. Sırf bir kurşun eksik yazılmasın diye… Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendi ittihatçı geçmişiyle yüzleşme kararlılığını göstermediği sürece, hiçbir şeyden adalet beklemiyorum...”
21.05.2021- Son günlerde Ankara'da yaşanan hareketlilik ve olasılıklar üzerine tartışmalar...
1873’te Manisa’da doğan Hayim Nahum, küçük yaşta Filistin’e giderek İbranice ve Arapça öğrendikten sonra eğitimi için Alliance Israélite Universelle (kısaca Alyans) adlı örgütten yardım istemişti. Hayim Nahum, örgütün yardımıyla Paris’te ilahiyat eğitimi aldıktan sonra 1897’de Alyans için çalışmaya başladı. Bu yıllarda Paris’te II. Abdülhamid’in muhalifleri Jön Türklerle (geleceğin İttihatçıları) ilişki kuran Hayim Nahum, Alyans’ın desteğiyle İstanbul'daki Haham Okulu'nda ilerde kayınpederi olacak, Edirneli Abraham Danon'un yardımcılığına getirildi. 1899 yılında Danon’un kızıyla evlendi ve II. Abdülhamit’in kütühanesinde çalışmaya başladı. Muhtemelen bu görevi sırasında Abdülhamid’in yaveri ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin (İTC) Merkez Komitesi’nden Selim Sırrı (Tarcan) aracılığıyla bu sefer İstanbul’daki İttihatçılarla yakınlaştı.
Soylu yalnız mı kaldı? Sedat Peker yeni videosunda ne dedi? Siyasal bilimci Eren Aksoyoğlu Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu. “Soylu'nun en stratejik hatası Peker'i muhatap almaktı. ‘devletin bir bakanı, bir mafyayı muhatap almaz' deseydi, Sedat Peker muhtemelen bir kaç video sonra yönünü başka bir yere çevirecekti. Soylu dün akşam, durumu eşitleyeceğim derken, bir kaç gol daha yedi. Soylu çok yalnızlaşmış ve büyük ihtimalle üzerinde duran belirsizlik sebebi ile güç devşirdiği yerlerden yalnız kalmış bir aktör. Sedat Peker yıllarca bütün o ilişki ağını, o puzzle'ın parçalarının her birini çözmüş ve bir yerlerinde bulunmuş, dolayısıyla arka tarafta çok fazla şeyi var...”
Bekçi şiddeti artarak devam ediyor. Bekçi şiddeti ile ilgili soru önergesi veren CHP Milletvekili Gamze Taşçıer Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu. Taşçıer: “Yeni bir şiddet türü ortaya çıktı. Bekçi şiddeti. Vatandaşlar bekçi görünce kaçar hatta polis arar boyuta geldi. Bekçi alımı için yüzde 25 yazılı sınav, yüze 25 fiziki, yüzde 50'de sözlüden geçmeniz yeterli. Yani yüzde 50 ne demek? İktidarı öveceksiniz. Zaten o işe alınırsınız. AKP'nin şu anda mevcut gençlik kollarına istihdam sağlaması, kendi kolluk gücünü oluşturacak bir ortamı yaratır hale geldi...”
Peker-Soylu-Hadi arasındaki neler yaşandı? Devlet içi kriz nereye gidiyor? Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu gazeteci ve yazar @ali_ergind. “Erdoğan, ‘suç örgütleriyle torbaya girenler sonuçlarına katlanır' diyordu. Bunu muhalefete söylüyor ama o taşı attığı zaman, o taş Soylu'ya değiyor, Bahçeli'ye değiyor ve aslında kendisine de değiyor. Bunların hepsi aynı gemide. Ve ‘nabıcaz be kamil' diye düşünüyorlar. “ “Bir ucunda mafyanın, bir ucunda gazeteciyim diye ortada dolaşan bir çetemsi kardeşlerin olduğu, diğer ucunda da içişleri bakanının olduğu ilginç bir ilişki ağı var..."
18.05.2021- Erken seçim çağrıları, iletişim kopuklukları... Tüm bunların karşısında iktidarın ilk hamlesi Kılıçdaroğlu üzerinden geldi
Mafya-siyaset ittifakı ve Sedat Peker'in açıklamaları… Akademisyen Yektan Türkyılmaz Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu. “Devlet içerisinde klik diye varsaydığımız grupların sıvılaşması söz konusu. Yani her an, her ekip, her bir yana akabiliyor. Devletin en takatsız olduğu dönemdeyiz... Türkiye tarihinde görülmedik bir devletin iç savaşıyla karşı karşıyayız. Türkiye'deki iktidar şu an geri dönülemez bir çöküş döneminde...”
Aydınlanma düşüncesi ve 1789 Fransız İhtilali’nin yarattığı özgürlük ortamından diğer gruplar gibi Yahudiler de yararlanmıştı. 1799’da Napolyon, Mısır Seferi sırasında Yahudilere Akka’nın dışında bir yerde yerleşim kurma sözü verdi, ancak bölgeden kısa sürede çekilince bunu gerçekleştiremedi. 1840’ta, Kudüs’teki Britanya temsilcisi Lord Palmerston “Britanya İmparatorluğu’nun yüksek çıkarlarını korumak üzere” bir Avrupalı Yahudi Yerleşim Kolonisi kurma fikrini ortaya attı ama arkası gelmedi. Başlangıçta II. Abdülhamid Rusya, Romanya ve Yunanistan gibi ülkelerde zulüm gören ve bu yüzden ülkelerinden kaçmak zorunda kalan Yahudileri sahiplenmiş ve onların ülkenin çeşitli vilayetlerine yerleştirmişti. Fakat bu ailelerin Filistin’e yerleşmeleri istenmiyordu. Bâbıâli’nin ısrarını kırmak üzere 1878’de “Şark Meselesi” başlığıyla bir makale yazan ve makalesinde İngiltere hamiliğinde bir Yahudi Devleti’nin kurulması fikrini atan iş adamı Edward Cazelet, İstanbul’a planını görüşmeye gitti. Ancak yanıt değişmedi. Yahudi göçmenler için Adana, Halep ve Mezopotamya’da geniş topraklar vardı. Ancak Filistin’e göç mümkün değildi! Osmanlı ülkesine hicret edecek Musevilerin hükümet tarafından bir işaret verilmeden kabule aykırı hareket eden memurlar şiddetle cezalandırılacaklardı. Bu arada Yahudiler kendi aralarında “Siyon Aşıkları” adlı bir dernek kurmuşlardı. Böylece Yahudilerin Filistin ve Kudüs’e yerleşmesini amaçlayan Siyonizmin de ilk adımı atılmış oldu.
Filistin-İsrail çatışması neden alevlendi? BM neden pasif? Hizbullah'ın tavrı ne olacak? Bölgeden gazeteci Nalan Yazgan Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu. “Netanyahu kendi içlerindeki çatışmayı, çekişmeyi saklamak için, her zaman sıcak olan bu gerilimi biraz arttırmayı planladı. Bu onun işine geliyor. BM'ye göre bu bir savaş suçu. insanları zorla bulundukları yerden alıp, mülksüzleştirip başka bir yere göç etmeye zorlamak bir savaş suçu ABD her daim Israil'in arkasında. Dolayısıyla BM'yi de en çok finanse eden ABD olduğu için, BM'nin de eli kolu bağlı. Hizbullah şu anda bekleyecek. Hizbullah kendisine bir saldırı olmadığı sürece beklemeye devam edecek...”
Kimler kimlerle yan yana durumunu aşalı çok oldu. Devlet, kirli bir mafya ortaklığını yürütüyor. Sıradan kişilerden söz değil, orgenerallerden, bir dönem içişleri bakanı olanlardan ve şu sırada vekillik yapan mahdumlarından söz ediyoruz. Mehmet Ağar, Uğur Mumcu cinayetinden sonra bir tuğla çekersem, duvar yıkılır demişti. Artık tuğla değil de, kurdukları duvara hep birlikte yalpalıyorlar. Yıkıldı yıkılıyor.
Yeldana Kaharman'ın şüpheli ölümüne ilişkin otopsi raporuna yayınlayan gazeteci @brnslagca hakkında soruşturma açıldı. Baransel Ağca Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu. Ağca: “Gazetecinin gazeteciliğini cezalandırmanın kamuoyunda yarattığı etkiyi bizim gibi ülkeler göze almayabilir. Ve gazetecileri başka bir suçla cezalandırma yoluna gider. Bu da AİHM tarafından İsmayilova kararıyla mahkum edilmiş bir karardır...”
Can Dündar Bilanço'da haftanın son gelişmelerini değerlendiriyor...
Muhtemelen insanlık tarihi kadar eski olan intihar eylemi, Platon, Aristo, Epikür, gibi Antik Çağ filozoflarınca olumsuzlanırken, ilahi dinlerin hemen hepsinde onaylanmayan davranışlar arasında sayılmıştır. Kuran'da intihara ilişkin açık hüküm olmamasına rağmen İslam geleneğinde de intihar günah kabul edilir, intihar eden kişinin cennete gidemeyeceği, cehennemdeyse ölümüne neden olan olayı tekrar tekrar yaşayacağına inanılır. Buna rağmen tarih boyunca İslam toplumlarında çok sayıda intihar olayı yaşanmıştır. Görünüşe göre bunların çoğu namus ve onurun korunmasıyla ilgilidir. 19. yüzyıldan itibaren modernleşme ile birlikte, Batı edebiyatının romantik intihar vakalarının da etkisiyle, karşılıksız aşk, başarısızlık, yoksulluk ve mali krizler yüzünden bunalıma düşenlerin intiharı oldukça sık rastlanan durumlar olmuştur. Ya da modernleşme ile intihar vakaları görünür hale gelmiştir. İntihar yöntemleri de modernleşmiş; eskinin suya veya uçuruma atlama, iple asma, bıçakla kesme, zehirli bitki yeme gibi yöntemlerinin yerine revolver, havagazı, kimyasal maddeler gibi yeni araçlar kullanılmaya başlamıştır.
İktidar, topluma karşı kendine yeni bir cephe açtı. Bu cephenin kendileri açısından Gezi'de nelere mâl olduğunu ve nasıl bir korku yarattığını görmüştük…
03.05.2021- Çağhan Kızıl: Türkiye'de pandemi yönetimi adı altında otoriter uygulamaların daha da sertleştirilmesi için kullanışlı bir zemin yaratıldı... Türkiye'deki kapanma, kapanma dışında herşeye benziyor. Adı kapanma olan bu süreçte amaç hareketliliği azaltmak olmalıydı. Gelinen nokta yayılımı daha da artırabilir, yeni vakaları tetikleyebilir. Kapanma, kapsamlı bir destek paketi ile uygulanmalıydı. Türkiye, salgında en az ek harcama yapan ve vatandaşına en az destek veren ülkeler arasında. .."
30.04.2021- Kapanma öncesi başta tatil beldeleri olmam üzere, şehirlerarası yaşanan göçün olumsuz sonuçları kaçınılmaz görünüyor.
29.04.2021-Tam kapanma başlarken, aşı tedariğinde yaşananlar aksaklıklar sonucu ikinci doz aşılar ertelendi.
Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu Ümit Özdağ'ın ‘Talat paşa deneyimi yaşatmakla' tehdit ettiği Garo Paylan. “Bu büyük günahla, büyük felaketle 106 yıldır yüzleşilmedi… Ve en az bu suç kadar büyük olan suç, 106 yıldır devam eden inkardır. Benim acımın başka parlamentolarının meselesi olması, başka ülkelerin başkanları ile siyasi pazarlık konusu yapılmasından büyük üzüntü duyuyorum. Amerikan başkanının buna soykırım demesinin elbette bir siyasi sonucu vardır ama yaramı iyileştirecek bir sonucu yoktur. Benim yaramı iyileştirebilecek tek bir toplum vardır, o da Türkiye toplumudur...”
28.04.2021- Tam kapanma sürecinde tekel bayilerin kapanması ve alkol satışının yasaklanmasının yasal dayanağı tartışılıyor. Öte yandan yasağın çok sayıda esnafa son darbe olacağı belirtiliyor.
27.04.2021- HDP'li siyasetçilerin yargılandığı Kobane Davası Ankara'da görülmeye başladı. Mahkemenin kararı, Türkiye siyasetini derinden etkileyecek.
#ÖZGÜRÜZRadyo, #Kobane davasını izliyor. Altan Sancar, Sincan’dan izlenimlerini aktarıyor.
26.04.2021- Prof. Dr. Alpay Azap Bilim Kurulu'ndan ayrılan ilk isim olurken, kulisler ayrılıkların devam edeceğini belirtiyor.
23.04.2021- Kabinede ve ekonomi yönetiminde Albayrak etkisi ve yeni kabine iddiaları nedeniyle kulislerin heyecanı.
22.04.2021- Deştikçe yeni skandallar çıkıyor... Gri pasaport derken, iddialar konsolosluk çalışanlarına uzandı!
Türkiye'den Almanya'ya gri pasaportlarla yapılan insan kaçakçılığının Almanya boyutunu Die Linke Milletvekili Gökay Akbulut Son Tahlilde'de Onur Öncü'ye değerlendirdi. Akbulut: “Gelenler arasında Gülen hareketinden dahil olan şahısların olduğunu düşünüyoruz. Biz burada Alman hükümetinin Türkiye karşı, AKP'ye karşı önlemler almasını istiyoruz. Türkiye'de demokrasi, basın özgürlüğü ve hukuk devleti konusunda çok ciddi krizler yaşanıyor. Bunu Almanya çok açık bir şekilde yıllardır destekliyor. AKP yalanlarla ayakta durabiliyor. Bu skandal, bu yalanlar, bu iki yüzlü politikaların bir sonucudur...”
Türküler bizi birleştirir mi? Erkan Oğur'a yapılan eleştiriler doğru mu? Toplumsal barış mümkün mü? Barbaros Altuğ Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu. Altuğ: “Burada bu yöneticilerin emrinde ve bu yöneticilerin politikalarının temel uygulayıcıları olan insanlarla işbirliği yapmak açıkçası bir ihanettir. Orhan Pamuk'un, Nagehan Alçı ve Rasim Ozan Kütahyalı ile harika vakit geçirmesi de beni rahatsız ediyor. Çünkü bu insanlar normal zamanlarda gazetecilik yapan insanlar değil! Grup Yorum ile sahne aldıktan sonra AKP'nin propaganda sorumlusuyla sahne alamazsınız!”
19.04.2021- Pandemi artık yönetilmiyor, kendi haline bırakıldı. Plan yok, aşılama yavaş, ölümler-vakalar ve ağır hasta sayıları hızla artıyor.
Tarihçi William H. McNeill, 1999’da yazdığı “Patates Dünya Tarihini Nasıl Değiştirdi?” başlıklı makalesinde “Patates tahıla nazaran dört kat daha fazla karbonhidrat içerdiği için Avrupa’da hızlı nüfus artışına neden olan, kıtanın sanayileşmesini sağlayan ve bugünkü uygarlığın temelini oluşturan bir bitki” demişti. Patatesin anayurdunun, Güney Amerika kıtasındaki And Dağları’nın eteklerinde, İnka uygarlığının yayıldığı Peru ve Bolivya vadileri olduğu sanılıyor. İnka topraklarını ele geçiren İspanyol sömürgeci komutan Francisco Pizarro 1560 yılında tam 99 yumruyu İspanya Kralı II. Felipe’ye sunacak ama patatesin Avrupa halkları tarafından benimsenmesi çok uzun sürecekti.
CHP'lilerin dokunulmazlıkları kalkar mı? AKP-MHP nasıl bir seçim kurguluyor? Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu akademisyen-yazar Fatih Yaşlı. Yaşlı: CHP'lilerin dokunulmazlıkları kaldırılır mı? Fatih Yaşlı: “Ben Dokunulmazlığın kaldırılmasını düşünmüyorum. Sadece demokrasinin bir kılıcı olarak kullanılacak. Bu kadar siyasal alanın daraltıldığı bir ortamda milletvekillerinin söz söyleme haklarının ellerinden alınması daraltılmış siyasete katkı sağlıyor. Halkın önüne bir sandık konulur, ama o halkın önüne konulacak sandığın, ne kadar sandığa benzeyeceği sorusu bence siyasetin temel sorusu olmalı…AKP-MHP bloğu seçimden başka her şeye benzeyecek bir seçimi kurguluyor....”
14.04.2021- Bilim Kurulu'nun kapanma ve kısıtlama öneri paketleri, ekonomi yönetimine takıldı
Salgının artması 84 milyonun suçu mu? Kabineden tam kapanma çıkacak mı? Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu Prof.Dr.Gaye Usluer. "Sağlık Bakanı Bilim Kurulu ile toplantı yapıyor, toplantıdan çıkıyor, Türkiye'de salgının durumunu özetliyor... Ama çare? Çare ‘yarın' diyor… Aslında bu bile, bundan sonraki sürecin sorumlusunun Cumhurbaşkanı olduğunu gösteriyor. Salgını yönetecek kişiler, bu ülkede yaşayan yurttaşlar değil. Salgını yönetecek kişiler, ülkeyi yöneten kişilerdir. Bugünkü kabine toplantısı sonrasında çok ciddi ya da olması gereken bir sonuç çıkacağını beklemiyorum. Çünkü eğer böyle bir sonuç çıkacak olsaydı, dün Sağlık Bakanının açıklamaları ikircikli olmazdı...”
13.04.2021- Birikmiş ödemelerini alamayan tıbbi cihaz sektörü temsilcileri çöküşün eşiğinde. Sektör çalışanları ise aşılanmıyor.
08.04.2021- Pandemi süresince 177 bin işçi Kod-29 ile işten çıkarıldı. Kod-29, pandemi döneminin KHK'si haline geldi.
Gergerlioğlu neden hedefte? Tutuklanma sürecinde neler yaşandı? Yeterli desteği gördü mü? Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun oğlu Salih Gergerlioğlu. Gergerlioğlu: “Araç içerisinde çok ciddi tehditlere maruz kaldı. Bunu yapan kişi 2019 yılında babamın mağdur ifadelerinden yola çıkarak ‘işkence' yaptığı gerekçesiyle Meclis'te teşhir ettiği bir polis. Hastanede babam bana özel olarak ‘çok kinlenmişler' dedi. O gün adeta intikam mangası yollamışlar...”
Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu Bahçeli'nin hedef gösterdiği Necdet Saraç. Bahçeli neden hedef gösterdi? AYM'nin HDP kararı nasıl okunmalı? Ortak bir mücadele hattı kurulmalı mı? Necdet Saraç: “Bu ülkede hukuka dair, adı Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dahi olsa parlamentoya dair elle tutulur kavramlar kalmamış durumda. Kavramların komple içi boşaltılmış. İktidar hepimize şöyle bir şey dayatıyor: ya benden yanasın ya kara topraktan. Bu son derece tehlikeli bir şey. Son bir yıla baktığımızda hedefe konan gazetecilerin saldırıya uğradığını gördük...”
Ekonomi daha ne kadar kötüleşecek? TÜSİAD'ın açıklamalarının anlamı nedir? Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu Ekonomist Ozan Gündoğdu. Gündoğdu: “Ekonomi yönetimlerinin yapabileceği en başarılı iş, beklentileri doğru yönetmek. Şu anda bizim hükümetin yaptığı en kötü iş ise beklentileri son derece yanlış yönetmek ve güven vermemek. 19,20,21 mart'ta ne gördük? Yiğit Bulut'un TV'ye çıkıp güven telkin eden konuşmalarını gördük. Kimse inandı mı? İnanmadı. Çünkü ‘dolar 3 TL'nin üzerine çıkarsa yüzüme tükürün' diyordu...”
Tarikatlar, bu sefer gözünü 6284'e göz dikti! Gazeteci Sibel Yükler Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu. Yükler: “İstanbul Sözleşmesi'nin çok büyük oranda LGBTİ'lerin haklarını koruduğu için ve anayasada güvence altına alınmayan haklar için mahkemelere yaptırım uygulatacağı için hedef gösterildi. Kadınları ve LGBTİ''leri seçimde son koz olarak kullandılar ve yaşamlarını seçim malzemesi yaptılar. Bugün İstanbul Sözleşmesi seçim ittifakı için feshedilmiştir. Saadet Partisi'nin, Milli Görüşçülerin ittifak için tek bir şartı vardı. O da İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması!”
Erk Acarer: "Türkiye'de son bir haftada baş döndürücü, gelişmeler yaşandı. HDP'ye kapatma davası açıldı. HDP vekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, polis tarafından Meclis'te gözaltına alındı. O meclis daha da işlevsiz hale geldi. Sosyal hayata gerici bir fırça darbesi daha atıldı. İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı. İptal kararı, kadını hiçleştiren, artan şiddeti, cinayetleri kurumsallaştıran, ‘kutsal aile' duvarı ile o aile içindeki fiziksel ve cinsel istismarların dışarı sızmasını önleyen bir adımdı..."
HDP'ye kapatılma davası! Hukuki süreç nasıl işleyecek? Kararın siyasi boyutu nedir? Anayasa Mahkemesi eski raportörü Prof. Dr. Osman Can Son Tahlilde'nin konuğu oldu. Osman Can: “OHAL şartlarında 2017 yılında Anayasa değişikliği yapıldı. Venedik komisyonu bunu ‘diktatörlüğe giden yol' olarak tarif ediyor. Yargı, yasama, yürütme ne varsa hepsi tek bir kişinin kontrolü altına girdi. Son dönemdeki Anayasa Mahkemesine yapılan atamalar, Anayasa Mahkemesi'nin tarafsız ve bağımsız bir mahkeme olma vasfını çok ciddi bir şekilde zedelemiş durumda...”
16 Mart Beyazıt Katliamı'nın üzerinden 43 yıl geçti. 16 Mart'ın tanığı ve dava avukatı Kamil Tekin Sürek Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu oldu. Sürek: “Milliyetçi Cephe hükümetinin koalisyon ortağı Türkeş şimdiki gibi sürekli üniversitelerin solculardan komünistlerden arındırılması gerektiğini söylüyordu. 16 Mart katliamından 10 gün önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bir ihbar gitmiş. ‘İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin üzerine bomba atılacak' diye… Bunları sonradan öğreniyoruz tabii. Delillerden yola çıkarak bunun bir kontrgerilla eylemi olduğu çok açık ortaya çıktı...”
Erk Acarer, Geyik Muhabbeti'nde, salgın süresince müzisyenlerin yaşadıklarını, mitolojiden bilindik bir hikaye ile anlatıyor...
Salgının birinci yılı nasıl geçti? Salgının çözümü ne? Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı: “Önlenebilir ölümlerle karşı karşıya kaldık. Ve sağlık sisteminin üzerine inanılmaz bir yük bindi. Pandemi bir sonuç. Neyin sonucu? Neoliberal patriyarkal kapitalizmin sonucu. Pandemiyi önlemenin yolu, öncelikle kapitalizmi ortadan kaldırmakla geçiyor....”
15.03.2021- Doç. Dr. Çağhan Kızıl: “AB aşı karnesini görüşüyor; sadece AB'nin onayladığı aşıyı olanların seyahat edebileceği dile getirildi. Sinovac listede olmadığı için Türkiye'de aşılananların AB'ye girişinde sorun yaşanabilir...”
Gazete Duvar yazarı Ayşe Çavdar Son Tahlilde'de Onur Öncü'nün konuğu... Çavdar: İmamoğlu'nun 8 Mart tweeti olması gereken bir tweetti. Türkiye'yi biraz normalleştirmek lazım. İYİP'liler neden bu kadar çok tepki gösterdi? Meral Akşener de Ekrem İmamoğlu da, eğer cumhurbaşkanı olmak istiyorlarsa, eninde sonunda kürt oylarını almak zorunda...”
Erk Acarer, Geyik Muhabbeti'nde, Troçki ve Stalin arasındaki çekişmeyi, balıklar konusundaki rekabetlerini anlatıyor.