Podcasts about zaten

  • 154PODCASTS
  • 507EPISODES
  • 16mAVG DURATION
  • 1EPISODE EVERY OTHER WEEK
  • Apr 30, 2025LATEST

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about zaten

Latest podcast episodes about zaten

De Insider
Zij zaten in Spanje tijdens de grote stroompanne: "We hebben heel goed gevoeld hoe weerloos we zijn zonder internet"

De Insider

Play Episode Listen Later Apr 30, 2025 14:07


Maandagmiddag viel de stroom plots weg in Spanje, Portugal en een deeltje van Frankrijk. Liften werden onbruikbaar, verkeerslichten deden het niet meer en ziekenhuizen moesten overschakelen op generatoren. Urenlang was het wachten op elektriciteit. “We hebben heel goed gevoeld hoe weerloos we zijn zonder internet”, vertelt de Vlaamse Sarah die op vakantie was in Valencia. Maar hoe kon dit gebeuren? En kan België ook plots zonder stroom vallen?See omnystudio.com/listener for privacy information.

Yeni Şafak Podcast
İsmail Kılıçarslan - Bunu zaten hiç konuşmayalım

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Apr 29, 2025 4:23


Dilediğiniz gibi kızabilirsiniz bana yine bugün. Çünkü algıların yönettiği bir alanda tehlikeli cümleler kurmak istiyorum. Dahası kendimi buna mecbur hissediyorum. Şuradan başlayayım. “Aile içi şiddet” kavramının bir algısı, bir de olgusu var memlekette. Durum böyle olmasa anketlerde “Türkiye'de aile içi şiddet var mıdır?” sorusuna yüzde 86 ile “evet” cevabı verilmez. Üstelik anonim olarak “siz ya da birinci dereceden bir tanıdığınız aile içi şiddete maruz kaldı mı?” sorusuna verilen cevaba “evet” diyenlerin oranı, lütfen sıkı durun, yüzde 2,5 iken.

Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin

Bazen mutluluk, hiç beklemediğimiz anda gelir. Cebimizde unutulan bir para, ansızın gelen bir hediye, hemen bulunan bir park yeri... Bugün Emin ve Emine hayatın küçük ama etkili mutluluklarını konuşuyorlar. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Emin: [0:27] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin, bugünkü bölümümüzde Emine ablamla beraberiz. Nasılsın Emine abla? Emine: [0:36] İyiyim Emin, sen nasılsın? Emin: [0:38] Ben de iyiyim, teşekkür ederim. Bugünkü bölümümüzde nelerden bahsedeceğiz? Hayatımızdaki küçük mutluluklar Emine: [0:43] Bugünkü bölümümüzde böyle ansızın gelen ufak durumlardan bahsedeceğiz, bizi mutlu eden. Emin: [0:50] Haz veren. Emine: [0:51] Evet, haz veren. Beklemediğimiz anda gerçekleşen daha çok. Bunlardan bahsedeceğiz. Emin: [0:56] Evet. Böyle deyince aklına ne geliyor, ilk? Emine: [1:00] Yani ilk aklıma gelen herhâlde iltifat almak olabilir. Emin: [1:08] Beklemediğin bir anda mı? Emine: [1:10] Evet, beklemediğin bir anda bir iltifat almak olabilir benim için. Senin? Park edecek yeri hemen bulmak! Emin: [1:14] Daha taze oldu. Yani daha doğrusu olmadı, aklıma geldi. Bir yere gittiğimde, özellikle İstanbul gibi bir yerde, tam gideceğim yerin önünde park yeri bulmak. Emine: [1:26] Evet. Emin: [1:27] Bu da mesela inanılmaz mutlu eder beni. Emine: [1:30] Kesinlikle. Çünkü park etmek İstanbul'da çok büyük bir mesele. Emin: [1:35] Evet. Emine: [1:35] Bazen arabayla bir yere gitmemek için bir sebep bile. Emin: [1:39] Aynen öyle. Emine: [1:40] O yüzden gerçekten bu güzel bir mutluluk. Emin: [1:44] Evet. Çok sık olmaz bana. Zaten dediğim gibi bana bugün olmadı. Ama bu bölümü çekelim dediğimizde aklıma geldi. Ah dedim, böyle bir şey olsaydı çok güzel olurdu gerçekten şu anda. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership

KALT'ın Podcast'i
İşte Bu Bizim Hikayemiz / 8. Bölüm / Cinli Bir Film

KALT'ın Podcast'i

Play Episode Listen Later Apr 21, 2025 42:31


İki kişinin olduğu bir odada bazen ayak kokusu olur fakat iki kişinin de ayağı kokmuyordur çünkü o gün duş almışlar ve de çoraplarını da değiştirmişlerdir ve de ayak kokutacak kadar ayakkabıyla gezmemişlerdir. Zaten ikisi de birbirlerinin ayaklarını kokladıklarında ayaklarının kokmadıklarını anlamışlardır. İşte o odadaki koku nedir biliyor musunuz? Cindir. İster inanın ister inanmayın, bütün herkes cinler var diyor zaten. Bu filmimiz de cinlerin olduğuyla ilgili. Hoş geldiniz ve hoşça kalın ---≥ keyfinize süre tanımlayın.......Miks & Mastering: Göksel 'Magnum' ElbükenRecorded @ EV

Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin

Berkin ve Emin, ünlü olmanın ne demek olduğunu ve bu yolda ilerlemek isteyip istemediklerini tartışıyorlar. Popülerliğin getirdiği sorumluluklar, özgürlük ve sınırlamalar üzerine düşüncelerini paylaşıyorlar. Kim bilir, belki bir gün onların da yolları ünlü olma noktasına gelir ve bu sohbeti geçmişteki bir anı olarak tekrar dinleriz. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Emin: [0:22] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugünkü bölümümüzde Berkin'le beraberiz. Nasılsın Berkin? Berkin: [0:31] Merhaba Emin. İyiyim. Teşekkür ederim. Seni sormalı? Emin: [0:35] Ben de iyiyim. Direkt bir konuya giriş yapalım. Sert bir giriş olsun. Kendimizi ünlü biri olarak görüyor muyuz? Berkin: [0:40] Olsun bakalım. Emin: [0:41] Yaklaşık olarak 75.000 abonesi olan bir YouTube kanalı sahibi olarak kendini ünlü biri olarak nitelendiriyor musun? Berkin: [0:51] Nispeten diyormuşum... Yok ya hiç öyle bir... O taraklarda bezimiz yok şu an bence. 3-5 kere tanınırlığımız oldu dışarıda. Böyle bir denk geldi. Egomuzu okşadı biraz ama kendimi hiç öyle ünlü falan görmüyorum. Emin: [1:06] Bizim kanal özelinde şöyle bir tezat var aslında: Evet abone sayısı yüksek ama bu abonelerin çoğu yurt dışında Türkçe öğrenmek isteyen insanlar. Azınlık bir kısmı Türk. Berkin: [1:16] Evet. Emin: [1:16] O yüzden hani 75.000 abone deyince, evet, biraz fazla gibi gözüküyor ama bu insanlar Türkçe öğrenmek isteyen, Türkiye'de olmayan insanlar genelde. Berkin: [1:24] Aynen. Emin: [1:26] O yüzden bizim özelimizde bu kadar aboneye sahip bir kanal için ünlü kategorisinde değiliz kesinlikle. Berkin: [1:32] Zaten dışarıda da birkaç kere tanıyan oldu. Onlar da hep yabancıydı yani beni açıkçası. Yurt dışından gelmiş kişiler veya Türkiye'de yaşayan yabancılar falandı yani. Emin: [1:43] Bizim apartmanda da tanımışlardı hatta seni galiba. Berkin: [1:46] Evet aynen. Size gelirken, girişte. Emin: [1:49] Aynen. Bizim kasap tanımıştı beni. Berkin: [1:52] Bak bu iki olay da kendimizi en ünlü hissedebileceğimiz an bence. Yani yaşadığımız yerde bile tanındıysak... Emin: [1:58] Aynen. Berkin: [1:59] Demek ki bir tık var yani bir şeyler. Emin: [2:02] Evet. İnsanın gittiği kasapta tanınması gerçekten garip bir his. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership

Yeni Şafak Podcast
İbrahim Karagül-Güney ve Kuzey'deki iki büyük savaş bitti

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Feb 20, 2025 10:03


Ukrayna savaşı ile başlatılan planın nihai hedefi Türkiye-Rusya savaşı çıkarmaktı. Bunu iki kez denediler. FETÖ üzerinden denediler. Suriye savaşı üzerinden denediler. Eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı bu savaş kesinlikle başlamış olacaktı. Zaten darbe ve müdahaleyi de bu amaçla yaptılar. Türkiye'yi tekrar Batı eksenine yerleştirip bir silah olarak Rusya'ya karşı kullanacaklardı. Eğer Suriye savaşı devam etseydi bu savaş yine çıkarılmış olacaktı. Bir şekilde yeni bir oldubitti ile bunu başaracaklardı.

Yeni Şafak Podcast
selçuk türkyılmaz - Filistinliler ABD'ye de direnecektir

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Feb 13, 2025 5:30


İsrail'den sonra Filistinlilerin karşısına yıkıcı bir güç olarak ABD çıktı. Filistinliler on beş ay boyunca Siyonist İsrail'in bütün saldırılarına direndi ve ateşkes anlaşması imzalandı. Bu yeni dönemin bir süre devam edeceği yönünde zayıf da olsa ihtimal vardı. Fakat ABD'nin yeni başkanı ateşkes anlaşmasına destek vermesine rağmen Gazzelilerin yıkıntılar arasındaki evlerine dönüş sevincine gölge düşürmek istercesine savaşı yeniden başlatma tehdidi savurdu. Bundan daha ilginci ise Gazze'ye çökme niyetini açıklamasıdır. Trump, Gazze'yi bir emlak anlaşması ile ABD'nin üstüne geçirmek istediğini açıkça ifade etti. Ne yazık ki genel kanaatin aksine bu çıkış Trump'ın kişisel özellikleri ile açıklanamaz. Bu ifadeler, ABD'de güçlü bir grubun dünya hakkında beslediği fikirlerin görünür hâle gelmiş biçimidir. Muhtemelen Gazzelilerin ve umumen Filistinlilerin direnecek gücünün kalmadığına inanıyorlar. İsrail de ABD'nin bu yeni çıkışına itiraz etmedi. Zaten İsrail'in temel ideolojisi de ABD'ye hâkim olan bu çevrenin eseridir. ABD'nin bu yeni çıkışı İslam coğrafyasında derin izler bırakacaktır.

Gerçek gazetesi
Sungur Savran: Blitzkrieg

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Feb 11, 2025 9:02


Hitler'in İkinci Dünya Savaşı'ndaki savaş stratejisine Blitzkrieg ya da Türkçe olarak “yıldırım harbi” adı verildi. Cihan Harbi'nde (1914-1918) siper savaşı yöntemi hâkim doktrindi. Orduların karşı karşıya gelerek siperlerde mevzilenmesine dayanan bu yöntem, birkaç kilometre toprak için çok uzun süren savaşlarla sonuçlanıyor, kâh bir taraf ilerliyor, kâh öteki taraf ilerlerken diğeri geriliyordu. İkinci Dünya Savaşı'nda (1939-1945) Nazilerin stratejisi ise ani saldırılarla düşmanı şaşırtmak, farklı alanlarda farklı silah sistemleriyle kafaları karıştırmak, rakibi ambale ederek nasıl bir savunma uygulaması gerektiğine karar bile verecek zaman bulamadan bozguna uğratmaktı.Trump yeni dönemine bu stratejiyi uygulayarak başladı. Biz Trump'ın başkanlık görevini devraldığı 20 Ocak günü bir yazı yayınlayarak şöyle demiştik: “Zaten hiç hak edilmemiş bir özgüvene sahip bu zırcahil şimdi çevresince de şımartılacaktır. Ayrıca yaşı ilerlemiş bir faşistin ne yapacağını ve ne kadar hızlı davranacağını tahmin etmek zordur. Trump şu anda geri geldiği için muhtemelen bir ego patlaması yaşıyor. Hayallerini gerçekleştirmek için bu faktörlerin de etkisiyle çok hızlı hareket etmesi neredeyse kaçınılmazdır. Biz Trump'ın Amerikan geleneğinde sadece bir defa, o da İkinci Dünya Savaşı esnasında (Franklin D. Roosevelt) yaşanan, onun dışında tamamen çok tepki çekecek olan üçüncü bir dönemi zorlayacağı kanısındayız. Ama doğal hayatının çok uzun olamayacağı, en azından sağlığını yitireceği bir yaşa girmiştir. Bu yüzden elini çabuk tutmak isteyecektir.” (Vurgu sonradan)Kristal dükkânındaki fil!Başlangıçta yapacağını söylediğimiz şeylerin biri hariç (zenginlerin vergi tarifelerinin düşürülmesi) hepsine ilişkin adımlar attı Trump, ilk günden başlayarak. Örneğin Kanada ve Meksika'ya yüzde 25, Çin'e ise yüzde 10 oranında gümrük vergisi uygulamasına geçti. Bu üç ülke ABD'nin mal ithalatının üçte birini sağlıyor (Meksika yüzde 15,6, Çin yüzde 13,5, Kanada yüzde 12,6). Üçünden ithalatın toplam değeri 1 trilyon doları aşıyor! Trump arkadan da Avrupa Birliği'nin geleceğini söyledi. Yani sanki elinde bir balta, dünya pazarını paramparça etmeye hazırlanıyor!Ne yapmalı?Yapılacak hazırlık hayatidir. Sendikalardan, mahallelerden, üniversite ve okullardan başlamak üzere birleşik savunma hattı temelinde örgütlenmek, işçi sınıfı ve yoksulların, ezilen bütün grupların haklarına saldırılara karşı gösteri ve toplantılarla kazanımları korumak, faşistlerin yarın sokakta oluşturacakları çetelerin, milislerin saldırılarını püskürtmek üzere hazırlık ve beyaz üstünlükçü ideolojiye karşı halkların kardeşliğini savunmak.Ortadoğu'da (Batı Asya'da) görevBizim görevimiz ise yaşadığımız bölgeyi, halkları kan ve soykırım ile boğmaya çalışan emperyalizm ve Siyonizmden arındırmaktır. Bunun için savaşmayan, İncirlik ve Kürecik'i kapatmayı ana hedef olarak görmeyen, emperyalizmle karşı karşıya gelmeyi merkeze almayan, insanlığı yeniden barbarlığa sürüklemekte olan bir sürece destek oluyor demektir. Biz bu satırları, 2 Şubat 2025 tarihinde yazıyoruz. Bundan tam 80 yıl önce bu hafta, Anglo-Amerikan orduları hâlâ geviş getirirken, tarihin ilk işçi sınıfı devrimi Ekim devriminin ordusu Sovyet Kızıl Ordusu, Nazi ordusunu bozguna uğratarak Auschwitz toplama kampının tutsaklarını özgürleştirmişti.Barbarlığı bir kez daha mağlup edeceksek, fabrikada, tarlada, grevde, direnişte her yerde emperyalizm-Siyonizm-kapitalizm üçlüsüne karşı işçi sınıfını örgütlemek büyük insanlık mücadelesinin temel taşıdır.

De Stadskerk Podcast
E82: ‘We Zaten Op Het Randje ' Met Theo Bouwman

De Stadskerk Podcast

Play Episode Listen Later Feb 4, 2025 57:59


Zonder Theo geen kerstverlichting, foodtrucks of andere gezelligheid in de kerk. Dat zijn de woorden van Dennis die de gast van aflevering 82 beschrijft. Deze broer loopt inmiddels al heel wat jaren rond in De Stadskerk en zit hier dan ook enorm op zijn plek. Verder komt Roelof weer aan bod en staan er weer drie nieuwe liedjes op ons te wachten! Heel veel luisterplezier! ACHTERGROND: Om de twee weken nodigen Klaas-Jan ter Veen en Dennis de Valk iemand uit die een kijkje geeft in de arena van het alledaagse leven. De gastheren kloppen aan bij gemeenteleden en gasten om samen in gesprek te gaan. Daarnaast geeft Roelof Alkema iedere aflevering een inspirerende boodschap aan de kijker en luisteraar en nemen we je mee in onze favoriete muziek met ‘Liedje erin, liedje eruit'. Een podcast over mensen en geloof. Over de kwetsbaarheid, maar ook over de vreugde van het leven. Ga naar: https://spoti.fi/3xU3cHE om de lijst te beluisteren! Wil je meer informatie over deze en andere podcasts van De Stadskerk? Ga dan naar https://www.destadskerk.nl/podcast.

NTVRadyo
Doğa Takvimi - 25 Ocak 2025 - Gezegenler zaten hizalı!

NTVRadyo

Play Episode Listen Later Jan 28, 2025 1:08


Bugün 25 Ocak 2025 #doğatakvimi

Yeni Şafak Podcast
SELÇUK TÜRKYILMAZ - Beş yüz yıllık Batı sisteminin sonu

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jan 16, 2025 5:24


İsrail'le ilgili en önemli hadiseleri doğruya yakın bir şekilde analiz için önce ABD ve İngiltere'ye bakmak gerekir. Çoğu zaman İsrail'e ve Yahudilerin küresel sermaye gücüne haddinden fazla ehemmiyet verilir fakat 7 Ekim'den sonra ABD ve İngiltere olmadan İsrail'in savaşmayı dahi bilmediği ortaya çıktı. Hamas'ın uzun süren direnişi karşısında İsrail Gazze'ye sadece havadan bomba yağdırabildi. Zaten soykırımın dehşeti de bu hava saldırılarıyla arttı. Siyonist İsrail, binlerce insanı katletmekten başka bir şey yapamadı. Hamas, hem Gazze'de mağlup olmadı hem de İsrail'in ve Siyonistlerin küresel itibarını yerle bir etti. Fakat bundan daha mühimi ise ABD ve İngiltere'ye yönelik nefretin giderek artıyor olmasıdır. Bu iki ülke İsrail'den daha fazla kaybetmektedir. Bu durum ABD ve İngiltere için sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır.

Rants About Humanity
Wie werd er Rijk van de BOSBRANDEN in Californië? (#Weekly 15/01/25)

Rants About Humanity

Play Episode Listen Later Jan 15, 2025 38:21


Özgür Mumcu ve Eray Özer'le Yeni Haller
Kuantum bilgisayar nedir, nasıl çalışır?

Özgür Mumcu ve Eray Özer'le Yeni Haller

Play Episode Listen Later Jan 10, 2025 28:05


Bu bölümde size kuantum bilgisayarları anlatmak istedim.Belli ki önümüzdeki on yıl boyunca teknolojik gelişmenin en yoğun yaşanacağı iki alandan biri kuantum bilgisayarlar diğeri de yapay zeka olacak.Zaten laf bölümün sonunda ister istemez yapay zekaya da geldi.Peki, kuantum bilgisayarlar nasıl çalışıyorlar?Neden çok daha hızlılar?Bu alanda etik sorunlar neler?Hepsi bu bölümde. Buyurun.Bu arada, bölümde de bahsettiğim gibi Yeni Haller sizlerin desteğiyle yayın hayatına devam eden bir podcast kanalı.Bizi aşağıdaki link'lerden destekleyebilirsiniz:www.patreon.com/yenihallerYeni Haller'in bir de Buy Me A Coffee hesabı var artık. Buradan destek olmak çoook daha kolay. Patreon'da sorun yaşayanlar için açtım efendim. Buyurun:https://www.buymeacoffee.com/yenihallerBölümde bahsi geçen Yeni Haller'in T24 Youtube kanalındaki özel içeriklerine şuradan ulaşabilirsiniz:T24 Youtube Yeni Haller ListesiEray Özer'e ulaşmak için:https://www.instagram.com/eray_ozerhttps://twitter.com/ErayOzeryenihallerpodcast@gmail.com

Yeni Şafak Podcast
MEHMET ŞEKER - Aziz milletin büyük sanatkârı

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jan 7, 2025 4:34


Ferdi Tayfur bu ülkenin köşe taşlarından biridir. İki kelime ile tanımlamak istesek “sevgi ve tevazu” diyebiliriz. Üç kelimelik hakkımız olsa, “samimiyet” de eklenir. Zaten samimiyet yoksa, sevgi ile tevazu kalmaz. Millet sevdi mi nasıl seviyor, nasıl başına taç yapıyor, yasak masak dinlemeden, baskılara kulak asmadan bağrına basıyor, bir kere daha gördük.

Yeni Şafak Podcast
YASİN AKTAY - Esed Erdoğan'ın çağrısına olumlu cevap verecek diye çok korktuk

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 24, 2024 9:50


Suriye'de 14 yılın büyük düğümünü 12 günde çözen büyük devrimin izlerini Suriye topraklarında, Halep, Hama, Humus ve Şam'da sürmeye devam ediyoruz. Sanırım en son 14 yıl önce gelmişim Şam'a. Gecenin bir yarısında çıkıp gezdiğim Şam sokaklarının önemli bir kısmını hiç değişmemiş olarak buldum. Zaten Şam'ın bombardımanlarla yıkılmış olanların dışında kalan kesimlerinde de son 15 yıldır doğru dürüst hiçbir yapılanma olmamış. Yeni binalar yapılmamış, esikler de pek yenilenmemiş.

De Insider
TERUG NA DE TSUNAMI, #1: “Wij zaten veilig op onze boot, terwijl rond ons de wereld verging”

De Insider

Play Episode Listen Later Dec 23, 2024 30:36


Twintig jaar geleden vond een van de grootste natuurrampen ooit plaats: de tsunami. Thomas Siffer was met zijn gezin op wereldreis, toen ze vanop hun boot alles zagen gebeuren. Ze beslisten om te blijven en te helpen waar ze konden. In twee afleveringen blikken we samen met Thomas terug. Deel 1: hoe hij het toen beleefde. "Met een rugzak vol geld zagen ze mij overal graag komen"See omnystudio.com/listener for privacy information.

Gerçek gazetesi
Lübnan'daki ateşkes emperyalist ve Siyonist saldırganlığı durdurmadı

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Dec 19, 2024 6:09


Emperyalistlerin Batı Asya'daki (Ortadoğu) ileri karakolu İsrail, 1948'den beri Filistin'deki Siyonist sömürgeci işgalini sürdürürken emperyalizmin çıkarlarını da tüm bölge çapında korumaya devam etmekte. Bunun için defalarca savaşa ve katliamlara başvurdu. Son dönemde, bilhassa 2017 sonrasında askeri saldırganlığı elden bırakmadan ABD'nin koordinasyonunda bölgedeki gerici rejimlerle kol kola Filistin'i yavaş yavaş haritadan silme planları için ellerini ovuşturmaktaydı. Körfez emirlikleri ve krallıklarıyla İbrahimi anlaşmalar adıyla başlatılan, Türkiye'yi de yakın zamanda kapsama alan bu yeni işbirlikçi yapılanmaya darbe indiren, Filistin direniş örgütlerinin El Aksa Tûfânı operasyonu oldu. Direnişle tek başına baş edemeyen İsrail savaşı yaymak ve ABD'yi kendi yanında sıcak çatışmanın içine çekmek istiyor İsrail El Aksa Tufanı'na vahşi bir işgalle ve soykırım saldırısıyla yanıt verdi. Filistinli direniş örgütleri ile İran'dan Irak'a, Lübnan'dan ve Yemen'e uzanan Direniş Ekseni güçleri İsrail'in soykırım saldırısına askeri olarak karşılık vermekte. Böylelikle bir süredir düşük bir tempoda ilerleyen gerilimlerin yerini, bölge sathına yayılabilecek bir savaşın girizgâhı olarak yorumlanabilecek bir süreç aldı. Bugün bir savaş olasılığını arttıran faktör, Siyonist gayrimeşru devlet mekanizmasının dümeninde Netanyahu'nun bulunması ve hem Hamas lideri Haniye hem de Hizbullah lideri Nasrallah'ı katletmeyi hem de sivil katliamlarını, hava bombardımanlarıyla Lübnan'ın başkentine taşımayı, İran'ı da havadan vurmayı içeren kışkırtıcı hamleleri. Netanyahu hem İsrail içindeki muhaliflerini bir savaş atmosferinde etkisizleştirmek hem de bölgede İsrail'in düşmanlarına tayin edici darbeyi indirmek için ABD'nin savaş makinesini kendi yanında doğrudan çatışmanın içine çekecek büyük bir savaşı başlatmak istiyor. ABD emperyalizmi İsrail'e tam destek veriyor ama patron benim demeye devam ediyor Fakat emperyalizmin gündeminde İran'a yönelik topyekûn bir saldırının en azından bu aşamada bulunmadığı anlaşılıyor. ABD 2023 Ekim'inden bu yana bölgesel bir savaşa kapı açacak gelişmeler karşısında hep temkinli bir pozisyon aldı. Yine benzer şekilde İran'ın da savaştan kaçındığını söylemek olanaklı. ABD açısından, aynı anda hem Ukrayna'da NATO'nun Rusya'ya yönelik savaşını finanse etmek hem de İsrail'in saldırılarına arka çıkmak giderek daha büyük maliyetler doğurmakta. İkinci bir husus, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Katar gibi bölgedeki işbirlikçi rejimlerin, bir tarafı doğrudan İsrail olan bir bölgesel savaşta İsrail'le aynı safta tam anlamıyla seferber edilmesinin zor olması. Suud egemenliğindeki, petrol parası ile büyük oranda satın alınmış bir nüfus için bile açık açık İsrail'le birlikte savaşmanın kolay kabul edilemeyeceği tahmin edilebilir. Benzer bir durum nüfusunun bir bölümü Şii olan Bahreyn ve Filistinli nüfusun büyük ağırlık taşıdığı Ürdün için çok daha geçerli. Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyan ve İbrahimî anlaşmaların da mimarı olan Trump'ın ABD başkanlığını kazanmış olması, normalde bölgesel savaş olasılığını arttıran bir diğer faktör olarak sayılabilirdi. Trump'ın Netanyahu'ya Ocak ayında kendisi göreve gelene kadar Gazze'deki işi bitirmesini söyleyen çıkışı, daha önemli bir rakip olarak gördüğü Çin'e odaklanma isteğini gösteriyorsa, bunun tersi söz konusu olur. Zaten İsrail ordusu da Kasım ayı içinde Lübnan'da Hizbullah karşısında zorlandıktan sonra ABD'nin arabuluculuğunda bir geçici ateşkese imza atmak zorunda kalmış durumda. Siyonistlerle tekfirci-mezhepçi çeteler kirli ve kanlı bir işbirliği içinde

Yeni Şafak Podcast
Ersin Çelik - Ne düşündüğünüzün bir önemi var mı?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Nov 19, 2024 7:28


Bence var. Bakmayın siz, düşünceleriniz ve eleştirilerinizin çoğu zaman anında yanıt bulmamasına. “Halkın gücü”, etkisini korumaya devam ediyor. Akıllara da hemen sosyal medya gelmesin. Zaten sosyal medya da eskisi gibi “ölçüm” merkezi değil. Bir kere manipülasyona fazlasıyla açık. Ancak şu daha önemli; sosyal medya haberleri ve gelişmeleri anında tükettiği gibi üzerine uzun uzadıya konuşulması ve de çözümler üretilmesi gereken meseleleri de sabun köpüğüne çeviriyor.

Yeni Şafak Podcast
Nedret Ersanel - ‘Pax Americana'nın sonu!

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Nov 13, 2024 7:07


Başlığı çaldım; Ivo Daalder'in Amerikan ‘Politico'da 8 Kasım'da yayınlanan yazısının başlığıdır bu… ‘The end of Pax Americana'… Daalder kesin ve açık bir Trump karşıtı. Zaten onun için seçtim. Kurala dayalı küresel düzenin savunucularından ve 1945'ten günümüze uzanan Amerikan liderliğinin resmi olarak da arkasında durmuş, ABD'nin eski NATO Büyükelçisi…

NTVRadyo
Doğa Konuşmaları - 192.Bölüm - İklime uyum seferberliği çağrısı

NTVRadyo

Play Episode Listen Later Nov 9, 2024 18:25


De Vierkante Paal
Aflevering 389: Tussen hemel en hel zaten 10 minuten

De Vierkante Paal

Play Episode Listen Later Nov 5, 2024 45:28


KRC Genk bleek net een maatje te groot voor onze (te jonge?) gasten en een (niet zo jonge) Praet heeft nog wat tijd nodig. Janssen miste scherpte en Costa op een haar na Heynen. Ook in deze aflevering: Hans weet niets, behalve dat teveel te weinig is en zelfs dat heeft hij van horen zeggen. Host: Pieter VerhoevenGasten: Gunter Ribus en Hans BressinckMontage: Thomas Slembrouck Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.

Yeni Şafak Podcast
Selçuk Türkyılmaz - İbrahimî dinleri kimler Anglosakson hizmetine sunmak istedi?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 31, 2024 5:22


İngiltere ve ABD öncülüğündeki mihver devletleri II. Dünya Savaşı'ndaki Almanya'nın rolünü üstlenmişe benziyor. Almanya'nın saldırgan tutumunun temelinde Birinci Dünya Savaşı'nı görenler haksız değildi. Zaten bu sebeple Birinci Dünya Savaşı'nın bitmemiş bir savaş olduğu söylenmiştir. Daha doğrusu bu savaşın meydana getirdiği düzen ile İngiltere ve ABD'nin kazanımları koruma altına alınmıştı. Hitler İngiltere ve ABD merkezli bir düzen karşısında Alman milliyetçiliği temelinde hareket etti.

Psikolojik Meseleler
Zaten yapayalnızım bari bu dünyada tek başıma kalmayayım. | 82

Psikolojik Meseleler

Play Episode Listen Later Oct 27, 2024 25:19


Yalnızlığımıza sahip çıkmak, tek başınalığımızdan ayırmak ve kendimiz olmak üzerine bir bölüm.Keyifli dinlemeler olsun.

Yeni Şafak Podcast
MEHMET ŞEKER - Ne kurumlar gördük, zaten yoktular

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 15, 2024 2:55


BM bitti. Farkında değil. Boşa dönüyor. Avara kasnak gibi. Sonunda bu da oldu denecek gündeyiz. İsrail BM karargâhına saldırdı.

Yeni Şafak Podcast
MEHMET ŞEKER - Yakarsa şu İsrail'i komünistler yakar

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 1, 2024 3:17


Kuzey Kore Lideri Kim'den bir açıklama: “İsrail'i tek hamlede yok ederim.” Et ulan! Et de hep beraber peşine düşelim! Görelim bakalım. Nasılsa Müslüman ülkelerden bir kıpırtı yok. Yakın zamanda olacak gibi de görünmüyor. Zaten yakarsa şu İsrail'i komünistler yakar. Yıkarsa onlar yıkar. Yıkamaktan değil, yıkmaktan bahsediyoruz; karışmasın.

Yeni Şafak Podcast
Yaşar Süngü - iPhone telefonlara sızan ikinci İsrailli şirket

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Sep 22, 2024 4:59


İsrail'in Lübnan'da telsiz ve çağrı cihazlarını uzaktan patlatmasıyla telefon başta olmak üzere üretilen bütün akıllı cihazların ne kadar tehlikeli bir silaha dönüştürülebileceğini öğrendik. Telsiz ve çağrı cihazlarını uzaktan patlatabilen karanlık güçler cebimizdeki akıllı telefonu da kapalı iken dinleyebilir, patlatabilir. Bu uzaktan kontrollü siber terör saldırısıyla şunu da gördük; Boykot ettiğimiz küresel şirketler de İsrail kadar tehlikeli ve acımasız. Zaten açıktan destek vererek, “Çocukları öldür destek bizden” diyecek kadar insanlıktan uzak olduklarını Gazze'deki soykırımda gösterdiler.

Gerçek gazetesi
İsrail'in soykırımı bir yılı dolduruyor

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Sep 18, 2024 6:34


İsrail'in Filistin halkına yönelik soykırımı neredeyse bir yıldır devam ediyor. Katlettikleri Filistinlilerin sayısı 40.000'i, yaraladıklarınınki 94.000'i aştı. Açılan davalar da diplomatik kınamalar da İsrail'i durdurmuyor. Filistin direniş örgütlerinin mücadelesi ve Direniş Ekseni'nin desteği olmasa, Siyonist yerleşimciler belki de çoktan Gazze sahilinde inşası biten villalarına yerleşiyor olacaklardı. Gerici Arap rejimlerinden de istibdaddan da Filistin'e fayda yok İsrail'in müttefiki haline gelmiş Arap devletleri İsrail'i ve onun emperyalist hamisi ABD'yi Direniş Ekseni güçlerine karşı korurken, Filistin'in sözde dostu Katar ile memleketimizdeki istibdad rejimi oturmuş İsrail'in zulmünün bir hava olayı gibi kendiliğinden durmasını bekliyorlar. Durursa, biraz bekleyip yine “normalleşme” için kapısını çalacaklar Siyonistlerin! Oysa İsrail daha büyük saldırılara hazır 25 Ağustos gününün ilk saatlerinde Siyonist İsrail, Lübnan'ı savaş uçakları ile bombaladı. Siyonist ordunun sözcüsü Daniel Hagari, yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın sabah 5'te Tel Aviv'i vurmak için büyük çaplı bir füze saldırısı hazırlığı içinde olduğunu ve bunu engellemek için “önleyici” bir saldırıda bulunduğunu söyledi. Ardından da ABD emperyalizminden destek açıklaması geldi. Hizbullah; İsrail'e şu ana kadar gerçekleştirdiği en büyük füze ve dron saldırısı ile karşılık verdi, 320 füzenin yanı sıra bir dizi dron kullandığı saldırıda Tel Aviv yakınlarında bulunan ve Mossad'ın karargahının da yer aldığı Glilot üssünü hedef aldı. Yoğun füze saldırısının Demir Kubbe savunma sistemini bloke etmek için kullanıldığı, bu esnada dronların üssü hedef aldığı aktarılanlar arasında. İsrail savaşın ve soykırımın genelinde olduğu gibi Hizbullah ile savaşında da haksız. Aldığı istihbarata yanıt vermiş de olsa, aksi de olsa İsrail'in Hizbullah'a saldırısı gayrimeşrudur. Dahası, İsrail'in Hizbullah komutanı Fuad Şükür'ü Beyrut'ta hedef alarak öldürmesi sonrası; misillemede bulunmak Hizbullah'ın hakkıdır. Batı Şeria da hedefte Öte yandan, İsrail'in soykırımın başından bu yana Batı Şeria'da yürüttüğü nokta operasyonları, yerini daha büyük harekâtlara bırakmaya başladı. Cenin, Nablus ve Kalkilya gibi noktalara düzenlediği geniş çaplı saldırılarda Siyonistler, Gazze türü kitlesel kırımların bir provasını yapıyor olabilir. Zira bu yönde çağrı yapan İsrail hükümeti bakanları mevcut ve 2 Eylül günü İsrail kanallarına çıkan Netanyahu, Gazze'yi kalıcı olarak nasıl işgal edeceğini anlatırken, ekrana yansıttığı haritada Batı Şeria tamamen İsrail tarafından işgal edilmiş olarak gösteriliyordu. Bu kadarını göze alamaz diyenleri uyarmak ve Siyonizmin yerleşimci sömürgeciliğinin devamı için bir üçüncü dünya savaşını dahi göze alacağını tekrarlamak gerekir. Daha önce Sina'yı işgal etti, Golan Tepeleri ve Güney Lübnan'a ait bazı araziler halen elinde. Zaten İsrail denen oluşum da külliyen tarihsel Filistin'deki bir işgalden ibaret. Bu tabloya Batı Şeria'nın eklenmesini neden denemesinler? Soykırım durdurulmalı! Soykırımın durması, emperyalizmin bölgedeki bu ileri karakolunun yenilmesi, en azından savaşı bölgeye yaymasının engellenmesi için herkes elinden geleni yapmalı. Bize düşen, öncelikle Türkiye'deki istibdad rejimini Kürecik'i kapatmaya, İsrail'e yönelik petrol sevkini engellemeye, İsrail ile tüm ilişkilerini kesin bir biçimde kesmeye zorlamak. Ayrıca, Zorlu gibi İsrail'de utanmadan yatırımlar yapmış sermaye gruplarını yatırımlarını geri çekmeye zorlamak. İsrail ile güçlü ilişkileri olan Zorlu Holding, ilk boykot sinyalleri gelir gelmez yatırımlarını çekeceğini ima etti örneğin, ama yeterli değil. Gerçek bir adım atması için sıkıştırılmalı, sıkıştırılacak da. Onu diğer sermaye gruplarına yönelik kampanyalar izlemeli. Safları sıklaştıralım, soykırım birinci yılını doldurmadan dostumuz Filistin halkına olan desteğimizi arttıralım. Hep dediğimiz gibi, onlar kazanırsa, biz de kazanacağız.

DEĞER YARATMANIN FORMÜLÜ
der ya Sinema Kulübü ile Air

DEĞER YARATMANIN FORMÜLÜ

Play Episode Listen Later Sep 16, 2024 19:31


Send us a textder ya Sinema Kulübü'nün onikinci buluşmasında başrollerinde Matt Damon, Jason Bateman ve Ben Affleck'in oynadıkları, Ben Affleck'in yönettiği 2023 yapımı Air: Courting A Legend adlı filmi konuştuk.Film Nike için çalışan yetenek avcısı Sonny Vaccaro'nun o zamanlar bir çaylak olan ama sonrasında basketbol tarihinin en büyük sporcularından Michael Jordan ile zorlu anlaşmasının perde arkasında yaşananları anlatıyor.Nike satış anlamında 1984'te çok kötü bir dönem geçiriyor, yönetim kurulu beklenen performansı gösteremeyen basketbol ayakkabıları bölümünü kapatmayı düşünüyor. Zira Nike bir koşu ayakkabısı olarak biliniyor, bu da markayı siyahiler arasında oldukça sevimsiz yapıyor. Şöyle bir espiri de var filmde, “Hiçbir amaç olmadan siyahiler durduk yere koşmazlar. Zaten polis seni durdurur bir şey çaldığını zannedip” Öte yandan Adidas ve Converse ise basketbolu domine ediyorlar. Michael Jordan da bir Adidas hayranı, Converse açık ara ikinci tercihi. Nike'ın kapısından bile geçmek istemiyor.Film Nike Prensipleri adı verilen şirketin manifestosu niteliğindeki 10 maddelik metne atıflarda bulunarak hikayeyi işliyor. Bu metni 1977'de Pazarlama Direktörü Rob Strasser'in kaleme aldığı söyleniyor ama Nike'ın kurucusu ve CEO'su Phil Knight'a ithaf edenler de var. Film boyunca pazarlama ve iş yönetimi hakkında Hollywood prodüksiyonu bir vaka analizi izliyor gibisiniz. Hikaye iyi oyunculuklar ve derin diyaloglarla çok güzel işlenmiş.İnsanı düşündüren konulardan biri de pazarlamanın gücü. Air Jordan serisi Nike'a her yıl 4 milyar dolar kadar katkı yapıyor. Ama insan asıl Michael Jordan'ın olağanüstü kariyerinde Nike'ın etkisini merak ediyor. Gerek motivasyon gerekse kendi markasını oluşturmada sağladığı imkanlar olarak.Ben de çocukken bir Nike'cıydım. 80'lerde çocuk olanlar bunu anlar, bütün giyiminiz bir yana ayakkabınız bir yana, her bir ayakkabıyı alışınızın hikayesini hatırlarsınız. Her şeyin bu kadar kolay erişilebilir olması da hayatın büyüsünü fena bozdu diye düşünmeden edemiyor insan.Bu bölümde sözlerine yer verdiğim arkadaşlarım  (02:38) Engin Öztornacı, (04:43) Hale Acun Aydın, (05:21) Engin Öztornacı, (07:12) Aydan İrem Sungur, (13:02) Mete Yurtsever, (13:46) Aydan İrem Sungur ve (16:45) Suat Soy Support the show

Live Slow Ride Fast Podcast
"Toen zaten we daar, met een lege maag, in de cel"

Live Slow Ride Fast Podcast

Play Episode Listen Later Jun 5, 2024 89:44


Laurens en Stefan gaan verder. En kijk eens wie daar is? TD zelf! Dat kan maar een ding beteken: het gaat over Koers! Hoe kan het ook anders, want het is de hoogste tijd voor de grote Unboud Rebound 2024 afterpodcast. Over banden, over Havik, en over een epische dag om niet snel te vergeten.En hoe zit het nou met dat nachtje in de Bajes? Je hoort het allemaal, in de Live Slow Ride Fast podcastNordVPN proberen? Ga naar nordvpn.com/ridefast voor een kletser van een korting + vier maanden extra gratis! Risicovrij, snel en veilig. En: 30 dagen geld-terug-garantie. Dus ga naar nordvpn.com/ridefast

Sözler Köşkü Kitaplığı
Zaten Cehennemde Azap Olacaksa Kabir Azabına Ne Gerek Var? - Sözler Köşkü Podcast

Sözler Köşkü Kitaplığı

Play Episode Listen Later May 31, 2024 6:53


Merhaba Arkadaşlar, Bugünkü podcastimizde Çapraz Sorgunun bu bölümünde kabir hakkında en çok sorulan soruları ele aldık. Keyifli Dinlemeler...

In Het Wiel
S7E38: RADIO IHW: 'Er zaten zowaar wat barstjes in het regenboogpantser'

In Het Wiel

Play Episode Listen Later Mar 24, 2024 21:29


Zondag 24 maart - Terugblik op Gent - Wevelgem met Thijs Zonneveld** Let op! Maandag 25 maart staat In Het Wiel in het theater Junushoff mét Annemiek van Vleuten als speciale gast. Er zijn nog enkele kaarten te koop: https://www.junushoff.nl/programma/8031/in-het-wiel-de-voorjaarsklassiekers/annemiek-van-vleuten **Radio In Het Wiel - van Omloop tot Lombardije, elke dag een nieuwe podcast!Support the show: https://krant.nlSee omnystudio.com/listener for privacy information.

DEĞER YARATMANIN FORMÜLÜ
Dr.Aylin Löle ile Sadece Eşitlik

DEĞER YARATMANIN FORMÜLÜ

Play Episode Listen Later Mar 18, 2024 33:58


Bu bölümde konuğum Sosyal Fayda Projeleri Danışmanı Dr. Aylin Löle.Aylin Hocamla BÜYEM'deki görevi sayesinde tanışıyoruz. Yakın dönemde üçüncü dönemi tamamlanan Sağlığa Yön Verecek Kadın Liderler programında ve başka birçok projede birlikte çalışma imkanımız oldu. Kendisinin toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki gazetecilik döneminden hatta çocukluğundan bu yana biriktirdiği deneyim ve bilgileri çerçevesinde kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdik.Konuşmamız, kurucusu olduğu Awen For Us inisiyatifinin doğuş hikayesiyle devam etti. Awen Keltçe'de uyanış anlamına geliyor. Sembolü de kadın ve erkek enerjisi arasındaki dengeyi temsil ediyor. Awen For Us da toplumsal cinsiyet eşitliği için uyanış ve hayatın her alanında, evde, dilde ve işte denge için yola çıkmış.Kadının hayatın her alanında eşit yer bulması tüm dünya için de bir mesele. O nedenle objektif bir değerlendirme için her yıl Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan Global Eşitsizlik Endeksi'ne bakabiliyoruz. Ancak orada da maalesef Türkiye'nin durumu içler acısı. Ülkemizin bu alanda karşılaştığı zorlukları ve gelişim alanlarını tartıştık.Eşitlik konusu sadece bir “adil olma” meselesi veya talebi değil; toplumun veya bir organizasyonun gücünü bölmekten, tam kapasitesini kullanamamaktan bahsediyoruz. Zaten bu dengesizlik ne kadar belirginse o toplumun veya organizasyonun başarı ve refahına olumsuz yönde yansıyor, bunu endeksten veya iş hayatı üzerindeki akademik çalışmalardan görmek de çok kolay.Kadına yönelik şiddeti konuşuyoruz ama önemli bir farkındalık da bu şiddetin farklı biçimleri. Aylin Hoca, özellikle iş yerlerinde ve sosyal ortamlarda (mansplaining, manderstanding, hepeating, manterrupting, bropropriating gibi) kadınlara karşı sergilenen belirli davranış kalıplarının üstünden geçti. Evde, dilde ve iş yerinde eşitliğe odaklanmanın önemini vurgulayarak, bu alanlarda gerçekleştirilmesi gereken değişimleri ele aldı.Yakın zamanda yaşadığımız Merkez Başkanı değişikliği hakkında görüşlerini sordum, o da cam uçurum kavramından bahsetti ki, aşağıda bu konuda referans verdiği bir makalenin linkini bulabilirsiniz.Son olarak, görünmez emeğin ve toplumsal cinsiyetle ilgili yaygın yargıların üzerine giderek, bu konularda farkındalık yaratmanın ve değişim sağlamanın yollarını tartıştık.Bu konuya ilgi duyan herkes, ama özellikle de hemcinslerim ve şirketler için değerli içgörüler ve çözüm önerileri sunan bu söyleşiyi dinlemenizi ve Awen For Us'ı daha yakından takip etmenizi tavsiye ediyorum. (01:16) Eşitsizlikle ilgisinin kaynağı (03:56) Awen For Us nasıl doğdu? (06:26) Global Eşitsizlik Endeksi'nde Türkiye'nin karnesi (11:20) Kadına şiddetin farklı şekilleri (15:56) Sivil toplum kuruluşlarının rolü (18:17) Cam uçurum (22:14) Evde, dilde ve işte eşitliğe odaklanmak (25:55) Görünmez emek ve toplumsal cinsiyet hakkındaki yargılarımız (29:15) Dr.Aylin Löle'nin değer yaratma formülü Awen For Us'in Instagram hesabı: https://www.instagram.com/awen_for_usAwen For Us'ın web sitesi:https://www.awenforus.com/“Cam uçurum” konusunda bahsi geçen Menekşe Tokyay'ın makalesi:https://www.perspektif.online/cam-tavan-ile-cam-ucurum-arasi-yorgun-hayatlar/Support the show

Hizmetten
İnsana insanlığından dolayı saygı duyulmalı! | Mizan | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Feb 28, 2024 7:03


İnsana insanlığından dolayı saygı duyulmalı. Şayet onun bir yanına karşı çıkılacaksa, onu ahsen-i takvîmden uzaklaştıracak söz ve davranışlarına karşı çıkılmalı. Mesela; yalan bir lafz-ı kafirdir, iftira bir lafz-ı kafirdir, gıybet bir lafz-ı kafirdir, birini karalama bir lafz-ı kafirdir, mü'mine takıyyeci deme bir lafz-ı kafirdir; onu yerden yere vurma, üzerine bir çarpı çekme, değişik haklardan mahrum etme birer fiil-i kafirdir. İşte, ille de karşı çıkılacaksa, bu elfaz-ı küfriyeye ve ef'al-i küfriyeye karşı çıkılmalıdır. (00:20) *Rasûl-ü Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle buyurmuştur: اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ الْمُسْلِمُونَ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ وَالْمُهَاجِرُ مَنْ هَجَرَ مَا نَهَى اللهُ عَنْهُ “Gerçek Müslüman, elinden dilinden Müslümanların emniyet ve esenlikte olup (zarar görmedikleri) kimsedir. Hakikî muhacir de, Allah'ın yasak ettiği şeylerden uzaklaşıp onları terk edendir.” Evet, ideal mü'min, gerçekten silm, selâmet ve güvenlik atmosferi içine girip, o atmosferde kendini eritebilmiş ve mü'minlere, eliyle veya diliyle kötülüğü dokunmayan insandır. (03:03) *Mü'min, diğer insanlara emniyet ve güven vaad eden, elinden ve dilinden başkalarının emin olduğu insandır. Emin ve güvenilir olma manasına emanet, bir Peygamber sıfatıdır. Rasûl-ü Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz o kadar emin idi ki, Mekke halkı, eşlerini ve gelinlik kızlarını birine emanet edecek olsalar akıllarına ilk olarak O gelirdi. Çünkü, Efendimiz'in gözlerinin içine katiyen haram girmemişti, giremezdi; Mekkeliler bunu bilir, O'nun iffet ve ismetine şehadet eder ve O'nu “Muhammedü'l-Emin” diye çağırırlardı. Peygamber Efendimiz'in hayatına ve ahlakına baktığımızda, O'nun tam bir emniyet ve güven insanı olduğunu görürüz. Emin olma, emanete hıyanet etmeme, herkese emniyet telkin etme ve aynı zamanda imanın sâdık temsilcisi olma gibi hususlar O'nun şahsiyetiyle bütünleşmiştir. Zaten, Cenâb-ı Hakk'ın isimlerinden biri de “Mü'min”dir. Çünkü O, güven kaynağıdır. Peygamberleri güvenli kılan ve onları emniyet sıfatıyla serfiraz eden de yine O'dur. Öyle ise, emniyet, güven, emanet ve iman dediğimiz mesele, bizi peygamberlere ve önemli bir ölçüde peygamberleri de Allah'a bağlar.

Hizmetten
İnsan öyle bir derinliğe ulaşmalı ki.. | Mizan | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Feb 1, 2024 7:26


*Rasûl-ü Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz, Mâiz'e ve Gâmidiyeli kadına tevbe yolunu göstermiş, kendi ısrarlı talepleriyle cezalandırıldıktan sonra da biri hakkında “Öyle bir tevbe etti ki, bu tevbe şu iki dağ arasındaki insanlara paylaştırılsaydı hepsine yeterdi!”; diğeri hakkında da “O öyle bir tevbe etti ki eğer haraç alan bir mü'min dahi bu tevbeyi yapsaydı Allah affederdi!” buyurmuştu. (27:12) *İnsan iman, marifet, muhabbet, zevk-i ruhânî, aşk u iştiyak ve marifette sabit-kadem olma mevzuunda öyle bir derinliğe ulaşmalı ki.. fakat kendisini sığlardan sığ görmeli. Zaten gerçekten öyle bir derinliğe ulaşan, kendisini insanların en hakiri görür. Mefhum-u muhalifi şudur bunun: Kendini başkalarının üstünde belli bir faikiyete bağlayarak ifade etmeye kalkan kimseler, insanların en zavallısıdır. Mü'min de olsa öyledir, münafık da olsa öyledir, kafir de olsa öyledir. Kendisine kendine göre hayalinde payeler kurgulayan, “Ben şuyum galiba.. şöyle önemli bir misyonu eda etmek üzere dest-i kudret tarafından hususi bir donanımla insanlığın elinden tutmak, onları evc-i kemalata çıkartmak üzere gönderilmiş bir meb'us-u hâssım!” mülahazasını taşıyan insan basbayağı bir zavallıdır ve onun sinek kanadı kadar bir kıymeti yoktur. Büyüklerde büyüklüğün alameti tevazu ve mahviyettir; küçüklüğün alameti de tekebbürdür. (28:00) *İlm-i zâhir erbâbı, eşya ve hâdiselerin neye bakıp neyi gösterdiklerini okumadan daha ziyade, bir kısım naturalistlerin yaptıkları gibi sadece kalıplarla meşgul olur da onların özünü ve gâyesini göremezler; göremez de مَنِ ازْدَادَ عِلْمًا وَلَمْ يَزْدَدْ زُهْدًا لَمْ يَزْدَدْ مِنَ اللهِ إِلَّا بُعْدًا “Kimin ilmi arttıkça zühdü de artmazsa, o ancak Allah'tan uzaklığına uzaklık katmış olur.” mazmununca âlâ-yı illiyyîn yolunda esfel-i sâfilîne sukut ederler. (29:45) *Alvarlı Efe Hazretleri, “Ne ilmim var ne amâlim, Ne hayr u taate kaldı mecalim; Garîk-î isyanım, çoktur vebalim, Acep rûz-i cezada ne ola halim!” diyerek kendisine bakışını ortaya koyuyor. Aslında bütün büyüklerin kendilerine bakışı böyledir. Bu video 06/10/2013 tarihinde yayınlanan “Ölümsüzlük İksiri ve İlim-Zühd Münasebeti” isimli bamtelinden alınmıştır.

Veldheren
#44: Veroveren de Russen Avdiivka?

Veldheren

Play Episode Listen Later Feb 1, 2024 49:24


Russische soldaten zouden zich door een rioolbuis richting Avdiivka voortbewegen. Verdedigingslinies die al sinds 2014 standhielden, deden dat ineens niet meer.En over de vliegtuigcrash in de Zuid-Russische regio Belgorod heerst nog steeds veel onduidelijkheid. Zaten er nou Oekraïense krijgsgevangenen aan boord? Verder: Israël moet er van het Internationaal Gerechtshof alles aan doen om genocide te voorkomen. Wat betekent dat voor het optreden van het Israëlische leger?Jos de Groot bespreekt het met generaals buiten dienst Peter van Uhm en Mart de Kruif in deze aflevering van Veldheren.Luister je graag naar Veldheren? Kom dan vooral ook naar onze theatertour:1 feb 24 - De Skans in Gorredijk3 feb 24 - Theater De Nieuwe Kolk in Assen6 feb 24 - Theater De Meenthe in Steenwijk17 feb 24 - Theater De Kampanje in Den Helder18 feb 24 - Theater Musis in Arnhem 22 feb 24 - Oude Luxor in Rotterdam25 feb 24 - DeLaMar Theater in Amsterdam27 feb 24 - Markant Theater Maashorst in Uden3 maa 24 - Chassé Theater in Breda4 maa 24 - Theater Maaspoort in Venlo8 maa 24 - Theater Kerkrade 12 apr 24 - Theater De Bond in Oldenzaal28 mei 24 - Theater de Stoep in SpijkenisseVerwacht een militair college van Peter en Mart, vragen uit de zaal en bovenal: een inspirerende avond. Kaarten zijn nu te koop via de websites van de theaters of kijk op cortimedia.nl/live! Hopelijk zien we je daar!Wil je meer Veldheren? Meld je dan aan op vriendvandeshow.nl/Veldheren. Daar beantwoorden Peter en Mart meer luisteraarsvragen.Zie het privacybeleid op https://art19.com/privacy en de privacyverklaring van Californië op https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Sözler Köşkü Kitaplığı
"Ahirete Gidip De Gelen Mi Var? Zaten Kıyamet Kopacaksa Dünya Neden Yaratıldı?" l Sözler Köşkü Podcast

Sözler Köşkü Kitaplığı

Play Episode Listen Later Dec 28, 2023 18:17


Merhaba Arkadaşlar, Bugünkü podcastimizde Çapraz Sorgu konseptimizin bu bölümünde "Ahiret Hakkında En Çok Merak Edilenler"i sorduk. Keyifli Dinlemeler...

Sözler Köşkü Kitaplığı
Cennete Veya Cehenneme Gideceğimiz Zaten Belliyse Neden Yaşıyoruz? | Çapraz Sorgu - Sözler Köşkü Podcast

Sözler Köşkü Kitaplığı

Play Episode Listen Later Dec 6, 2023 9:29


Bugünkü podcastimizde Çapraz Sorgunun bu bölümünde Kader Hakkında Konuştuk. Kader Nedir? Kaderim Yazılmışsa Benim Suçum Ne? Bu Gibi Soruları Ele Aldık. Keyifli Dinlemeler...

Hizmetten
Hele bir “Allah” de yürekten, bak nasıl cevap veriyor! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Sep 18, 2023 7:40


Günümüzün çoğu Müslümanları yüce dinimiz İslamiyet'e hüsuf küsuf yaşatıyorlar!.. *Peygamber Efendimiz ve selef-i salihîn tarafından ortaya konan hal ve temsil bugünün müminlerince de gerçekleştirilirse, Allah'ın izni ve inayetiyle, adeta bir yerde ütopik bir dünya oluşmuş gibi başkaları ona koşup gelecektir. Yoksa İslam'ın mübarek çehresine zift saçan şer odakları varken ve Müslümanlık çoklarınca kötü temsil ediliyorken kimsenin ona karşı imrenme duyması mümkün değildir. *Müslümanlığın aynası ve bir yönüyle temsilde onun figüranı olan bizler, onu mükemmeliyet içerisinde, gerektiği gibi temsil edemediğimizden ve hâl ile ortaya koyamadığımızdan dolayı, onun o dırahşan çehresini, pırıl pırıl güneşlerden aydın imrendiren çehresini karartmış oluyoruz. İslamiyet'e hüsûf ve küsûf (ay ve güneş tutulması gibi tutulma) yaşatıyoruz. İslamiyet ile insanlar arasında biz bulunduğumuzdan dolayı, bize bakıyor, bizimle İslamiyet'i değerlendiriyorlar. *Hakk'ı anlatmak ve i'lâ-yı kelimetullah mülahazası içinde yaşamak gibi bir mefkûre ve gâye-i hayal, insanın kendi benliğinden uzaklaşması ve bencilliğinden kurtulması için de çok önemlidir. Çünkü insan, bir gâyeyi bütün varlığıyla sahiplenirse, artık hareket, tavır ve davranışlarını o gâye istikametinde değerlendirmeye çalışır. Üstad Hazretleri bu hakikati şöyle ifade eder “Gâye-i hayâl olmazsa veyahut nisyan veya tenâsi edilse, ezhan enelere dönüp etrafında gezerler.” Demek ki, benlikten tecerrüt etmenin, her şeyi bencilliğe bağlamaktan kurtulmanın yolu, O'na bağlanmak ve her şeyi O'nunla alakalı bir hususa bağlamaktır. “Sen Mevlâ'yı seven de Mevlâ seni sevmez mi?” *Şayet siz, “Allah'ın izniyle Nam-ı Celil-i Muhammedî'yi (sallallâhu aleyhi ve sellem) güneşin doğup battığı her yere ulaştıracağız. Bir stratejiye, bir plana, bir projeye mukabil on tane alternatif yol oluşturacağız. Oturup kalktığımız her yerde “bismillah” der gibi sohbet-i Canan deyip meseleleri O'nunla başlatıp O'nunla noktalayacağız.” mülahazasına bağlı olur ve o istikamette gayret gösterirseniz, Allah da (celle celaluhu) yolunuza su serpecektir. *Alvarlı Muhammed Lutfî Efendi hazretleri ne hoş söyler: “Sen Mevlâ'yı seven de / Mevlâ seni sevmez mi? / Rızasına iven de /Hak rızasın vermez mi? Sen Hakk'ın kapısında / Canlar feda eylesen / Emrince hizmet etsen / Allah ecrin vermez mi? Sular gibi çağlasan / Eyyub gibi ağlasan / Ciğergâhı dağlasan / Ahvalini sormaz mı? Derde dermandır bu dert / Dertliyi sever Samed / Derde dermandır Ehad / Fazlı seni bulmaz mı?” *Hele bir “Allah” de yürekten, bak nasıl cevap veriyor!.. Sen “Ya Rab!” deyince, “lebbeyk” diyor. Oysaki aşağıdan yukarıya doğru tazim ifadesi olarak, biz gönüllerimizin heyecanını bu kelimeyle O'na karşı ifade ediyoruz. Allah kuluna tenezzül tecelli dalga boyunda “lebbeyk” diyor. “Kulcağızım bir isteğin mi var?” Böyle bir Rab sizin o güzel isteklerinizi intizar buyuruyorsa şayet, hep O'na karşı dilekte bulunmak lazım. Zaten, bir hadis-i şerifte ifade edildiği üzere; bir kimse, Allah'tan bir şey istemezse, isteklerini Allah'a sunmazsa, gazab-ı ilahîye maruz kalır. Kur'an-ı Kerim'de de Hazreti Üstad'ın mealiyle “Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var.” buyurulmaktadır; yani, ne yazarsınız ki duanız olmazsa?!. Bu video 23/08/2015 tarihinde yayınlanan “Hal ve Ümit” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin

Eylemlerimize yön veren güçlerden bir tanesi, “el âlem ne der?” kaygısıdır. Toplumsal ve kültürel alışkanlıklarımızı, insanların tercihlerimiz üzerindeki yargılarının hayatımıza etkisiyle birlikte inceliyoruz. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Müzik Emin: [0:21] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugün Cihat'la beraberiz. Ancak bunu son kez söylüyorum. Easy Turkish Podcast bünyesi altında en azından. Evet, Cihat'ın bu son bölümü olacak. Neler hissediyorsun Cihat? Neler düşünüyorsun? Cihat: [0:40] Bayağı bir süre oldu buna başlayalı. Yani bir seneyi geçti ve o kadar süre olmuş gibi de gelmiyor. Bayağı bir podcast bölümü çektik gerçekten. Güzeldi bence. Bayağı iyi paylaşımlarda bulunabildiğimizi düşünüyorum. Zaten hep konuştuğumuz şeyleri sadece kayıt altına almışız gibi oldu ama takvimler, ajandalar çok yoğun olmaya başladı. Zaten bir süredir de öyleydi yani. Her zaman katılım sağlayamıyordum. Genç yetişkin olmak böyle bir şey bence. Gittikçe daha meşgul oluyorsun. Bir şeyler yapmaya daha az vaktin kalıyor. Hayat bu. Yapacak bir şey yok. Emin: [1:15] Evet, bundan sonraki bölümlerde Easy Turkish takımının diğer üyeleriyle podcast bölümleri çekiyor olacağız. Konsept olarak yine aynı şekilde devam edeceğiz. Sadece bunun bilgisini vermek istedik sizlere. Evet, o zaman son konumuzla başlayalım mı Cihat beraber? (Tabii! Ne konuşacağız bugün?) Bugün hemen hemen Türkiye'de herkesin yaşadığı bir problemden bahsetmek istiyoruz. Bu da "El âlem ne der?" kaygısı. 'El âlem' burada diğer kişiler manasında kullanılıyor. Yabancı kişiler manasında kullanılıyor. Evet, sende var mı Cihat bu kaygı? Cihat: [1:52] Ya bence herkeste var. İster istemez olan bir şey olduğunu düşünüyorum bunun. Çünkü bu bizim kültürel kodlarımızda var bence. Toplumun normal bulmadığı, hoş karşılamadığı, hatta negatif çok da fazla bir şey söylemeye gerek yok, garipsediği de olur. Anlam veremediği eylemlerde bulununca insan yargılanıyor. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership

Hizmetten
Hazreti Üstad'a denilenler size de denilmiş; çok mu? | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Sep 5, 2023 5:26


Evvelki gün öyle olduğu gibi dün de öyle oldu. Hazreti Pir de kendisinden evvelkiler gibi aynı güzergâhtan geçti, aynı zulümlere maruz kaldı. “Şeriat devleti kuracak” demediler mi?!. “Haşhaşi” demediler mi?!. Onu haşa Karmati şeklinde muameleye tabi tutmadılar mı?!. Çağınıza ışık tutan, nurefşan insan, Pir-i Mugan, Şem-i Tâbân… Bugün de onu istismar etmek istiyorlar; kenardan köşeden yalancılıkla sahip çıkıp ona taraftar olanları cephelerine çekmek için uğraşıyorlar. Evet, ona da her şeyi söylediler; otuz sene zindanlarda, sürgünlerde hayatı zehir zemberek haline getirdiler. Size demişler çok mu? “Paralel” demişler, “haşhaşi” demişler, “karmati” demişler… *Allah'la irtibat tamam ise, O'nun, riayeti, hıfzı, emniyet ve güveni altındaysanız, ne derlerse desinler, ne herze yerlerse yesinler; yürüdüğünüz yolda sarsıntı geçirmeden Allah'ın izni ve inayetiyle yürüyeceksiniz. Karıncaya basmayan insanlara “terörist” diyenlerin asıl kendileri o levsiyatın içindedirler!.. *Zaten o uydurukça dedikleri şeylere bütün dünya gülüyor. Karıncaya basmayan adamlara “terörist” diyorlar. Hayatlarında arpa kadar haram yememiş insanlara diyorlar. Yeryüzünde dikili bir taşı olmayanlara diyorlar. Kendileri sultanlar gibi yaşadıkları halde, paryalar gibi yaşayan fakat halinden şikâyet etmeyen insanlara söylüyorlar bunları. Evet, iffetinizi, ismetinizi koruyarak nazarî imanınızı amelî imana çevirmiş iseniz, bütün varlığı, insanlığı bir Mevlana edasıyla şefkatle kucaklayabiliyorsanız ki kucaklıyorsunuz insanlık size her zaman bağrını açacaktır. Ve bu türlü herzegû (lüzumsuz, manasız, saçma sapan konuşan) insanların söyledikleri herzelere de güleceklerdir ve gülüyorlar. Şimdi gizli gizli gülüyorlar, kapalı kapılar arkasında gülüyorlar: “Allah Allah, kime terörist diyorlar!” *Terörist olmayan, hayatını melekler gibi sürdüren insanlara terörist diyenler, asıl kendileri o levsiyât içinde bulunan insanlardır. Bunlar bir gün tarihin sayfalarına simsiyah yazılarla kaderlerinin gereği olarak yazılacaklar. Tarih ve gelecek nesiller onlara diyecek: Sohbeti yalan ve iftira olana, konuşması yalan ve iftira olana, yazısı çizisi yalan ve iftira olana, oturduğu yer itibariyle başkalarına sinyaller göndermek suretiyle başkalarını yalan ve iftiralarla idlal edenlere yuf olsun!.. *Bırakın o şefkat mahrumu, merhamet mahrumu insanlar kendi gayzlarıyla, nefretleriyle, kinleriyle yaşayadursunlar. Onların da o kadar yaşamak hakkı var. Siz şimdiye kadar kendi üslubunuza göre yaşadınız, bundan sonra da üslubunuzu koruyarak yaşamaya bakınız. Mahlûkatı şefkatle kucaklayınız. Bu video 13/09/2015 tarihinde yayınlanan “Fitneler Asrı ve Sulh Çizgisi” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Her dönemde hep böyle olmuştur! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Aug 4, 2023 8:38


Hizmet erleri yedikleri tekmelere rağmen yeni okullar açıyor, açılımlar yapıyorlar!.. *Mazlumiyet ve mağduriyetler karşısında katiyen sarsıntı yaşamamak ve asla paniklememek lazım. Tekme yemeler olabilir; M. Âkif de “…tekme yerim, çifte yerim” diyor. Şimdiye kadar tekme yemedik hizmet insanı da olmamıştır; hep tekme yemişlerdir, çifte yemişlerdir. Fakat sarsılmayanlar ve yerinde duranlar kazanmış; tekme ve çifte atanlar da kaybetmişlerdir. *Onun için, değişik vesilelerle ifade etmeye çalıştığım gibi, bugüne kadar hizmetimizi kaç vitesle götürüyor idiysek, şimdi onu ikiye katlamamız lazım. Zaten bu işe gönül vermiş arkadaşlar bunu yapıyorlar. Onlar mesajlarını öteden almışlar, bizden değil; Allah ile irtibat sayesinde, sanki Cenâb-ı Hak onlara ışık tutuyor, onlar da o yolda yürüyorlar. Sürekli okulların sayısını arttırıyorlar, yeni üniversiteler açıyorlar. Allah'la irtibatın gücünü bilemeyenler, adanmış ruhları korkutabileceklerini zannettiler!.. *Aslında böyle krizli gibi görünen her dönemde hep böyle olmuştur. Az geriye doğru giden insanlar 27 Mayıs'ı, 12 Mart'ı,12 Eylül'ü ve 28 Şubat'ı da hatırlarlar. O dönemde de aynı yaveler minarelerin başından ilan edilir gibi medya yoluyla ilan edildi. Birileri bütün güç ve kuvvetlerini sizi sarsmak ve dağıtmak için kullandılar. İmkânları elinizden almak ve sizi panikletmek istediler. “Korkutursak millet bunlardan kopar, bizim yanımıza gelir.” dediler. Korkmamaya karar vermiş insanların hiçbir zaman korkmayacaklarını düşünemediler, bilemediler ve bilemezlerdi de!.. Çünkü o ruh haletini taşımıyorlardı!.. Çünkü Allah ile irtibatın insana çok önemli bir enerji kaynağı olduğunu bilemiyorlardı! Hazreti Rasûl-i Zîşân ile irtibatın mü'minde nasıl bir metafizik gerilim hâsıl ettiğini bilemiyorlardı!.. *Son maruz kalınan zulümler, bu işe dilbeste olmuş insanlarda o metafizik gerilimi biraz daha artırdı. Arkadaşlar daha bir kenetlendiler Allah'ın izni ve inayetiyle. Daha bir birleşme oldu ve bu, olanın üstünde bir sinerji hâsıl etti. Bugüne kadar Cenâb-ı Hak sizde o metafizik gerilimi muhafaza buyurdu. *Öyleyse, bundan sonra da hiç sarsılmadan, bir küheylan gibi koşmaya bakmalıyız. Ana yurdumuzda olan ve dünyanın değişik yerlerinde bulunan arkadaşlarımızla hepimiz, vites yükseltmeli ve düne kadar yapageldiğimiz hizmetlerimizi katlayarak sürdürmeliyiz. Bir gayeye gönül vermiş insanlar dünyayı ellerinin tersiyle iter ve dönüp ona bakmayı Allah'a karşı terbiyesizlik bilirler!.. *Hizmet adına neyimiz vardı bizim? Okul faaliyetlerimiz vardı. Toplumun değişik kesimleri arasında “diyalog” münasebetlerimiz vardı! Herkesin ayağına gidiyor, herkesi ziyaret ediyor, herkesin çayını içiyor, herkese çay içiriyorduk; bir yönüyle sarsılmış, kırılmış, örselenmiş o uhuvvet ruhunu ihya etmeye çalışıyorduk. Hiçbir şey olmamış gibi bunu yeniden devam ettirmemiz lazım! *Evet, o beşerî münasebetleri engin bir gönül şefkatiyle yeniden ihya etmek lazım. Mefkûre insanına, gaye-i hayal insanına düşen şey budur. Onlar yüksek bir gayeye dilbeste olmuşlardır. Dünyevî saltanat ve debdebeyi ellerinin tersiyle itmişlerdir. Saraylarla, yatlarla, yalılarla karşılarına çıksanız bile, onlar sağda solda ırgatlık yapmak suretiyle ruhlarının âbidesini ikâme etmekten başka bir şey düşünmezler. Mefkûrelerinden başka bir şey düşünmeyi kendilerine karşı saygısızlık sayarlar. Allah'a karşı terbiyesizlik sayarlar. Hazreti Ruh-u Seyyidi'l-Enâm'a karşı da edepsizlik sayarlar. *Mefkûre insanları hep dik dururlar. Dünyaya ait şeyleri dünya kadar kabul ederler. “Tatmaya izin var, doymaya yok!” diyen Hazreti Pîr-i Mugân'ın “Dünya lezzetleri zehirli bala benzer, lezzeti nispetinde elemi de vardır.” sözünü hep hatırda tutarlar. Bu video 04/10/2015 tarihinde yayınlanan “Hizmet Mevsimleri ve Himmet Meyveleri” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Turkish Stories
Keloğlan ve Sihirli Tas / Turkish Stoires

Turkish Stories

Play Episode Listen Later Aug 2, 2023 4:39


Bir varmış, bir yokmuş. Allah'ın kulu çokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir Keloğlan varmış. İhtiyar ve yoksul anası, bu biricik oğlunu “Kel oğlum, keleş oğlum...” diye severmiş. Günlerden bir gün Keloğlan anasından izin alıp balık tutmaya gitmiş. “Belki birkaç balık yakalarım. Anacığımla pişirir, yeriz. Aç karnımızı doyururuz.” diye düşünmüş. Irmağın kenarına gelip oltasını atmış. Öğleye doğru kocaman bir balık tutmuş. Pulları gümüş gibi parlak, gözleri cam gibi aydınlık, güzel mi güzel bir balıkmış bu. Keloğlan balığın pullarını kazımış, karnını temizlemek istemiş. Bir de ne görsün! Balığın karnında kocaman bir tas durmuyor mu? Keloğlan bir sevinmiş, bir sevinmiş ki sormayın. “Anama, hem balığı götürürüm hem de tası.” demiş. Tası su ile doldurup balığı yıkamak istemiş. Birden inanılmayacak bir şey olmuş. Tastan boşalttığı sular yere altın olarak dökülüyormuş. Keloğlan çok şaşırmış. Birkaç kere denemiş, tastan hep altın dökülüyormuş. “Bu, sihirli bir tas galiba. Hemen anama haber vereyim.” demiş. Evine koşmuş. Sihirli tasa küpler dolusu suyu doldurup doldurup boşaltmış. Suyu boşalan küplere de altınları koymuş. Artık ülkenin padişahı bile onun yanında fakir sayılırmış. Keloğlan, günler sonra büyük bir saray yaptırıp oraya taşınmış. Kendisine hizmetçiler tutmuş. Sevdiği ve istediği her şeyi alıyor, en güzel yemekleri yiyormuş. Sonunda altınlarının çokluğu onu şımartmaya başlamış. Gereksiz harcamalar yapmış. “Oğlum, bu işin sonu kötü olabilir.” diye öğüt vermeye çalışan anasını bile dinlememiş. “Sihirli tas elimde, ne istersem yapabilirim.” diyormuş. Keloğlan'ın böyle kendini beğenmesi, şımarması ve hırsa kapılması, insanların ona olan sevgisini azaltmış. Herkes “Eski hâli bundan daha iyiydi. Keloğlan'ın gözünü hırs bürüdü.” demeye başlamış. Keloğlan bir gün, daha çok altın elde etmek için sihirli tasını alıp ırmağın kenarına gelmiş. “Su tü­kenecek değil ya, bir saray da buraya yaptırayım.” demiş. Açgözlülükle tasını suya daldırmış. Kıyıda biriken altınlar hırsını artırıyormuş. Tası daha hızlı daldırmaya başlamış. Artık altınlardan başka bir şey düşünmüyormuş. Birden tas elinden kayıp suya düşmüş. Keloğlan, onu tutmak için eğilince kendisi de ırmağa yuvarlanmış. Yüzme bilmediği için ırmakta neredeyse boğulacakmış. Bin bir güçlükle kenara çıkmış. Kendisi suda çırpınıp dururken, biriktirdiği altınları hırsızlar çalıp götürmüşler. Tası bulamadığından ağlaya ağlaya anasının yanına dönmüş. Ona, başına gelenleri anlatmış. Yaşlı kadın: – Üzülme yavrum, demiş. Haydan gelen huya gider. Zaten, sen o tası alnının teri, elinin emeği ile kazanmamıştın. Üstelik zenginlik seni iyice şımartmıştı. Böylesi daha iyi oldu. Hiç olmazsa kendini baş­kalarından üstün görme hastalığından kurtulursun. Keloğlan, bu sözlerle teselli bulmuş. Anasına hak vermiş. O günden sonra da sihirli tası bir daha hiç anmamış. Ahmet Efe

Hizmetten
“Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz.” | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Jul 31, 2023 12:03


Kendisiyle yüzleşmeyen ve kendini yerden yere vurmayan bir insan, debbağın deriye yaptığı gibi yerden yere vuracağı bir mücrim arar. O hep günah çaşıtı, mütecessisi haline gelir; “Acaba falan nasıl baktı, ne konuştu, ne etti?” deyip bunları zihnine kaydeder; sırası geldiği zaman bu dosyaları değerlendirmeyi düşünür ve böylece günaha girer. Günaha girmemenin yolu, insanın kendisiyle meşgul ve kusurlarının farkında olmasıdır. *İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem) mâsum ve masûn olduğu halde bazen bir mecliste yetmiş ya da yüz kere istiğfar ederdi; kendi ufku itibarıyla, seyyidü'l-mukarrebin olması açısından ve imamlığı zaviyesinden, dualarında adeta nefsini yerden yere vururdu. *Rasûl-ü Ekrem (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz şöyle buyuruyor: “Ne mutlu o kimseye ki, defterinde çok istiğfar bulunur.” Muhasebe Duygusu ve Hazreti Ebu Bekir'in Vasiyeti *Hazreti Ömer'e nispet edilen bir sözde حَاسِبُوا أَنْفُسَكُمْ قَبْلَ أَنْ تُحَاسَبُوا “Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz.” buyrulmaktadır ki, bu da, nefis muhasebesinin öte dünyadaki hesaba çekilme inancıyla doğrudan doğruya irtibatlı olduğunu göstermektedir. Zaten büyük zatların evrad ve ezkarına bakıldığında, mahkeme-i kübrada hesap verme endişesinden kaynaklanan ciddi bir nefis muhasebesiyle hayatlarını geçirdikleri görülür. *Hazreti Ebû Bekir (radıyallahu anh) halife seçildikten sonra da komşularının koyunlarını sağarak geçimini sağlamaya devam etmişti. Bir müddet sonra, önde gelen sahabe efendilerimizin ısrarları üzerine, bütün zamanını müslümanların ihtiyaçlarına ayırabilmek için cüz'î bir maaşa razı olup koyun sağmaktan vazgeçmişti. Hizmetine mukabil maaş almak ona çok ağır gelmesine rağmen devlet işlerini aksatmamak için buna katlanmıştı. Bununla beraber, kendisine takdir edilen parayı kullanırken elleri titrerdi. *Hazreti Ebu Bekir, ahirete göçtüğü zaman, “Benden sonraki halifeye verilsin!” diyerek geride küçük bir testi bırakmıştı. İkinci Halife Hazreti Ömer'in huzurunda açılan testiden küçük küçük paracıklar ve bir de mektup çıkmıştı. Kısacık namede şöyle deniyordu: “Bana tahsis ettiğiniz maaş bazı günler fazla geldi. Bunu harcamaktan Allah'a karşı hayâ ettim; zira bu, halkın malı olduğu için devletin hazinesine katılmalıdır.” Hazreti Ömer, bu manzara karşısında gözyaşlarını tutamamış ve “Ey Ebu Bekir, bize yaşanmaz bir hayat bıraktın.” demişti. Demişti ama onun hayatı da selefininkinden geri kalır gibi değildi. Bu video 11/10/2015 tarihinde yayınlanan “Muhasebe Ufku ve Sahabe Yolu” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Haset, bazen küfrün yaptırmadığını yaptırtır! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Jun 1, 2023 6:33


Öyleyse günümüzde bazı kimselerin sinek veya haşerat ısırması nev'inden ısırmaları karşısında sarsılmamak lazım. Durduğunuz yerin tamamen hakkaniyet ve adalet zemini olduğuna inanıyorsanız, orada sâbit-kadem olun!.. İnadın hikmet-i vücudu, hakta sebattır; Allah inat duygusunu hakta sâbit-kadem olmamız için vermiştir. Hakkı ve adaleti bulmuşsanız, bin fırtına esse, bin tane tayfun gelse bağışlayın, halk ifadesiyle diyeceğim size vız gelir ve dimdik durursunuz Türkiye'nin çınarları gibi; Allah'ın izniyle hiçbir şey deviremez sizi!.. *Devlettir, idaredir, sızmadır… Siz, bunları aşağılık ve kompleks sayarak, elinizin tersiyle iter ve Allah'a doğru yürürsünüz. Bu yürümeyi bugüne kadar Cenâb-ı Hak lütfetti ve sizi çok muvaffak kıldı. En güçlü devletler bile yirmi küsur senede yüz yetmiş ülkede maarif yuvaları açamadı. En güçlü devletler bile… Ne Batılı devletler ne bizim o mübarek, başımızın tacı olan Devlet-i Aliyye!.. Zaten şimdikilerin zerre kadar bir şey yaptığı söz konusu değil; yapamadılar! *Allah, lütuf buyurdu ve halkın himmetiyle bunları yaptırdı. Kime yaptırdı? Kendisini hiçlemiş insanlara yaptırdı. Kendini sıfır görenlerin sol taraflarına bazen bir rakamı koydu, on oldu; bazen iki koydu, yirmi oldu; bazen üç koydu, otuz oldu; bazen dokuz koydu, doksan oldu; bazen bir sıfır daha koydu, dokuz yüz oldu. Allah'ın inayeti, tamamen sevk-i ilahî. Mü'minin kendisine zulmeden birisinin işini kolaylaştırması Allah'a karşı terbiyesizliktir. *Birileri Hizmet faaliyetlerini ve muvaffakiyetlerini çekemediler, hazmedemediler. Âcizane hep arz ediyorum: Haset bazen küfrün yaptırmadığını yaptırtır. Ne Türkiye'deki dil olimpiyatlarınızı hazmedebildiler ne de Türkiye'de yasak edince yirmi ülkede belki kırk yerde farklı şekilde aynı aktivitelerin icrasını sindirebildiler. Sindiremediler, çünkü enzim yoktur onlarda. O işin enzimi, iman-ı billah, marifetullah, muhabbetullah, zevk-i ruhânî ve iştiyak likâullah'tır. Bunların hepsi zirvede değilse, bu türlü şeyleri hazmedemezler. *Bir yerde Nemrutlar üzerinize geldiği zaman oradan çıkıp gidebilirsiniz; Hazreti İbrahim'in yoludur bu. Selefleriniz, seleflerinizin selefi öyle yapmıştır. Bu video 20/12/2015 tarihinde yayınlanan “Mihneti Zevk Edinmişlerin Yolu” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Çok yakın bir gelecekte! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later May 26, 2023 6:50


Muhalif rüzgârlar karşısında sarsılmadan, eğilmeden, devrilmeden yola devam etmek lazım. İnşaallah siz sarsılmadınız, eğilmediniz, devrilmediniz. Sizi eğmeye, devirmeye, yıkmaya çalışan kimseler, sizi kendilerine benzettiler, korkuttukları zaman dağılıp kaçacağınızı zannettiler. Vâkıa savrulan bazı kimseler oldu, onlar zaten iğreti duruyorlardı. Fakat Allah'ın izni ve inayetiyle, sizi bir yerde sıkıştırdılar, siz tohumlar gibi dünyanın değişik yerlerine saçıldınız; kuvve-i inbâtiyesi çok yüksek olan yerlerde geleceğin başaklarının tohumları oldunuz. Çok yakın bir gelecekte, dünyanın dört bir yanında, İslam'ın evrenselliğine uygun, o tohumlar başağa yürüyecek; o fideler çınar olmaya, selvi olmaya yürüyecek; ser çekecek, dal budak salacak, meyvelerle salınacak; bugün sizin yaptığınız şeylerle dünyanın yüzü gülecek, insanlık ütopyalarda aradığını sizin bugün yaptığınız o hizmetin sonucunda görecek. Dünyevîler, dünyaya tapanlar, sizi değişik ad ve unvanlarla karalamaya çalışanlar bunu anlamasalar bile!.. Zaten anlayamazlar… Karanlığa kilitlenmiş, güneşe sırtını dönmüş, Allah'tan kopmuş, Peygamber'den uzaklaşmış kopuklar anlamasalar bile her şeyi anlayan, bilen bir Zât var; O mutlaka sizi beklediğinizin çok çok üstünde ihsanlarla lütuflandıracak. Şeytana tâbi olmuş kimselerden yalan, iftira ve entrikadan başka bir şey beklemeyin!.. *“Ne dünyadan safa bulduk, ne ehlinden recâmız var / Ne dergâh-ı Huda'dan maada bir ilticamız var.” (Nef'î) Ezseler de, üzseler de, yaralasalar da, değişik iftiralar atsalar da, uçaklar icat etseler de, yalancı biletler icat etseler de, bir yerden başka bir yere kaçıyor gibi gösterseler de, olmadık yalanlarla değişik senaryolar oluştursalar da, telefonlarla falana filana emir veriyormuş gibi “Filanın hakkından gelin!” dedirtseler de, bir dönemde belli şekilde kullanıp mesâvîler irtikap ettirdikleri bazı kimseleri muratları hasıl olduktan sonra partal eşya gibi kaldırıp bir kenara atsalar da.. dergâh-ı Huda'dan maada bir ilticamız yok!.. Böyle davransalar ve bunların senaryolarını yapsalar bile şeytana tâbi olmuş insanlardan başka şey beklemeyin. *Allah'a tâbi olan insanlar, insanların bu zaaflarını bilmelidirler. Hazreti Rasûl'e tâbi olan insanlar, O'nun yolunda olmalı fakat aynı zamanda şeytana tâbi olan kimselerin öyle diyeceklerini, öyle düşüneceklerini, öyle kararlar vereceklerini, öyle çığırtkanlık yapacaklarını da nazardan dûr etmemelidirler. Bir mü'min bir delikten bir kere ısırılır. Hüsn-ü zannınıza yenik düştünüz, yılanlar tarafından ısırıldınız! Bir kere ısırılma aklınızı başınıza getirdiyse, inşaallah bir daha ısırılmazsınız. Allah inayetini, riayetini, kilâetini eksik etmesin sizden!.. Vesselam!..

Hizmetten
O, münafığın ta kendisidir! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later May 11, 2023 7:22


Bu video 03/01/2016 tarihinde yayınlanan “İman Zaafı ve İslam'ın Gurbeti” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Dindar olmayan olmayabilir; “Ben laikliği Fransızların anladığı manada anlıyorum!” diyenler diyebilirler. Onların da kendi düşünce ve inanç dünyalarına göre bir hayatları vardır. Onlara bir şey demeye hakkımız yoktur. Fakat bazı kimseler “din” dedikleri, “Hazreti Muhammed (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in yolu” dedikleri, “Hulefa-yı Raşidîn'in yolu” dedikleri halde onu tahrip ediyorlarsa, buna hakları yoktur. Beddua etmek tabiatıma uygun değil ama diyeceğim; Allah, böylelerinin kollarını, kanatlarını kırsın!.. Çünkü Müslüman göründükleri ve “Onu ikâme edeceğiz, toplumun temel düşüncesi haline getireceğiz; herkes ona göre yaşayacak!” dedikleri halde, şayet haram-helal tefrik etmiyorlarsa, gırtlaklarına kadar levsiyât içinde yaşıyorlarsa, bohemlikten sıyrılamıyorlarsa, fuhşiyâtı “mut'a nikâhı” adı altında tecviz ediyorlarsa, hatta bazıları itibarıyla bunu Kur'an-ı Kerim'in tefsiri içine sokmaya çalışıyorlarsa, bunlar öyle korkunç tahribâttır ki, zannediyorum, kâfirler bu ölçüde bir tahribâtta bulunmamışlardır. *Onun için, bu işe gönül vermiş insanlara düşen vazife, oturup kalkıp hep dinde takviyeye gitmek ve iman zaafını bertaraf etmektir. Hakiki mü'min, bir arpa ağırlığında haramı, bilerek ağzına koymaz. Şayet bir arpa ağırlığında haramı ağzına koyuyorsa, millete hizmet unvanı altında bir kısım çıkarları hedeflemişse, bir yönüyle hizmetini o türlü menfaatlere bağlamışsa ve bunlara rağmen “Ben Müslümanım!” diyorsa, yeminle diyeyim bunu, o münafığın ta kendisidir. Zaten hizmetlerini şahsî menfaatlerine bağlamış kimselerinin kalıcı bir şey ortaya koymaları mümkün değildir. Değil ihya hareketini gerçekleştirmeleri ve millete faydalı olmaları, ortaya kalıcı bir şey koymaları dahi mümkün değildir. Onlar dün koyuyor gibi oldukları şeyleri daha sonraki tahribat ahlaklarıyla yerle bir ederler.

Unsal Unlu
Hangimiz biraz %30 değiliz ki zaten?

Unsal Unlu

Play Episode Listen Later Mar 22, 2023 22:59


Bu nasıl bir seçim yarışıdır ki herkes önceden kazanacağından kesinlikle emin ama bir taraftan da kazanması için bir başkasının varlığını istemiyor? Üstelik bir de matematiğe düşmanlar... #seçim #cumhurbaşkanı Jenerik müziği: Rahman Altın Vinyet: Yılmaz Aslantürk (Otisabi)

Unsal Unlu
Yol, yolcu, Abbas...

Unsal Unlu

Play Episode Listen Later Mar 20, 2023 24:07


Öyle bir yolculuk başlıyor ki şu an; medeniyete doğru gitmek isteyenler katılacak, sakin ve basit bir hayatı özleyenler, insanlık onuruna yakışır bir yaşam düşleyenler birlikte çıkacak yola... Üstelik isteyerek. Zaten istemeden çıkılacak yolda, yolcuyu bağlasan durur mu? #seçim #siyaset Jenerik müziği: Rahman Altın

Çağlayan Dergisi
Organlarımız Zaten Konuşuyor

Çağlayan Dergisi

Play Episode Listen Later Jan 3, 2023 11:29