POPULARITY
İslâmî kesimin siyasi hareketinin tarihine ilişkin kapsamlı bir çalışma yapılmadı. Bu konuda yazılmış kaynak kitaplar serisi yok. Lehte veya aleyhte bu hareketin tarihi üzerine daha çok çalışmanın olması gerektiğine inanarak, bu konuda yapılmış çalışmalardan birinden; Dr. Ertuğrul Zengin'in Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü bünyesinde sunduğu “Bir Toplumsal Hareket Olarak Akıncılar: Türkiye'de İslamcı Öznenin Kurulumu ve Eylemi” ismiyle yazdığı doktora tezine dayanan “Akıncılar Hareketi” kitabından söz etmek istiyorum… Yazar konuya, Akıncılar'ın bir öncesinden, Milli Türk Talebe Birliği'nden (MTTB) başlıyor. MTTB İslâmcı gençlerin 1976 yılına kadar toplandığı çatı örgüt olarak işlev görüyor. Bir tür kültürel ve fikri muhit sunuyor gençlere. İslâmî harekette siyaseti temsil eden MSP ile arasına bir mesafe konuyor. Akıncılar da tam da bu boşluğu doldurmak üzere yola çıkıyor. MTTB'de faaliyet göstermekle birlikte MSP'de görev alan İslâmcı gençliğin toplumsal alanda etkin bir şekilde mücadele vermesi gerektiğini düşünen bir gurup genç Akıncılar Derneği'ni kuruyor. Derneğin kurucu kadrosunda yer alan daha sonra genel başkanlığını yapan Mehmet Tellioğlu hareketin çıkış noktasını rakip siyasi hareketlerle mücadele etme stratejisi olduğunu söylüyor: “Ben o zaman 20 yaşlarındaydım, bütün meselemiz Türkiye'nin o zamanki kaosuna çare bulmaktı. Sol, komünizmi getirmek istiyordu. Dev-Genç bunun için örgütleniyordu. Ülkücü gençlik onların karşısındaydı. Üniversiteler, yurtlar, sokaklar, hizmet gurupları adeta parsellenmişti.” 1970-1980 arası gençlerin sağcı ya da solcu, ülkücü ya da devrimci olmaya zorlandığı bir dönemde bunların dışında bir siyasi arayışla Akıncılar Hareketi 1974'te kuruluyor, 1979'da sıkıyönetim tarafından kapatılıyor. Bu hareketin önde gelen isimlerinden Ali Çelik o günkü ruh halini şöyle özetliyor: “Şurada kavga var, arkadaşım dayak yiyor, yok ben burada kitap okuyacağım diyemezsin. Olayların içine girmek zorundasın; ülkeyi o hale getirmişlerdi…”
Arel IR Monthly (#ArelIRMonthly) dergisinin 30. sayısıyla devam ettiğimiz yeni serimizde her ay derginin ilgili sayısındaki yazarların yazılarını anlattıkları bölümler düzenleyeceğiz. 30. sayıya ulaşmak için tıklayınız: https://usam.arel.edu.tr/wp-content/uploads/2022/09/30.-sayi-ir-monthly.pdf Bölümde yazılarını bizlerle paylaşan yazarlar (isim sırasına göre): Ali Emre Eldem Nedime Günaçtı Samiye Yüksel Senanur Ayyıldız Sırrı Can Yücel Talha Çağman Arel IR Monthly Dergisi Künyesi: Yönetici editör: Doç. Dr. Oktay Bingöl Editör: Arş. Gör. Doğuş Sönmez Öğrenci Editör: Samiye Yüksel Afiş Tasarım: Şura Öztürk Ali Emre ELDEM Ali Emre Eldem, 2014 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. Aynı sene içerisinde Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde yüksek lisans öğrenimine başladı ve 2017 senesinde eğitimini tamamladı. 2017'den bu yana Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nde doktora eğitimine devam etmekte ve aynı zamanda 2017'den bu yana İstanbul Esenyurt Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır. Başlıca ilgi alanları arasında Geç Osmanlı Dönemi ve Erken Cumhuriyet Dönemi, Türkiye'de ve Orta Doğu'da etnik ve dinsel azınlıklar, hafıza ve mekân çalışmaları yer almaktadır. Nedime GÜNAÇTI İstanbul Arel Üniversitesi (İngilizce) 3.sınıf öğrencisidir. Arel IR Monthly aylık bülteninde 10 aydır yazarlık yapmaktadır. İlgi alanları Latin Amerika, Batı Avrupa ilişkileridir. Samiye YÜKSEL İstanbul Arel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler (İngilizce) bölümü üçüncü sınıf öğrencisidir. Arel IR Monthly aylık bülteninde editörlük ve yazarlık yapmaktadır. İlgi alanları toplumsal cinsiyet çatışmaları, insan hakları ve Rusya'dır. Senanur AYYILDIZ İstanbul Arel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler (İngilizce) 3. sınıf öğrencisidir. Arel IR Monthly aylık bülteninde yazarlık yapmaktadır. İlgi alanları Balkan ülkeleri ve Türkiye- Avrupa ilişkileridir. Sırrı Can YÜCEL İstanbul Arel Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümü mezunudur. Aynı üniversitenin Uluslararası İlişkiler bölümünde Çift Anadal Programı kapsamında lisans eğitimine devam etmektedir. Arel IR Monthly aylık bülteninde yazarlık ve yardımcı editörlük yapmaktadır. Çalışma ve ilgi alanları arasında siyaset felsefesi, dinler ve inanç sistemleri yer almaktadır. Talha ÇAĞMAN Talha Çağman, İstanbul Arel Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık Bölümü'nü bitirmiş, Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde çift anadal yapmaktadır. Arel IR Monthly dergisinde yazarlık ve yardımcı editörlük görevlerini sürdürmektedir. İlgi alanları uluslararası ekonomi ve uluslararası ilişkiler tarihidir.
Stratcom Talks yayınlarının bu bölümünde Faik Tanrıkulu göç konusunda medyanın yaklaşımını değerlendiriyor. Göç problemi ve medya konusunu Avrupa ekseninde ele alan Faik Tanrıkulu güncel örneklerle medyanın üstlendiği rol ve yapmış olduğu yönlendirmelere değiniyor. * Faik Tanrıkulu, iletişim ve siyaset bilimi okudu. Doktora derecesini Viyana Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünden aldı. 2015 Mart ayı itibarıyla İstanbul Medipol Üniversitesi Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölümünde öğretim üyesi olarak görevine devam eden Tanrıkulu'nun ulusal ve uluslararası alanda yayımlanmış kitapları ve makaleleri vardır. Tanrıkulu; göç, ayrımcılık, yabancı düşmanlığı ve AB-Türkiye konularında akademik çalışmalar yürütmektedir. In this episode of StratcomTalks, Faik Tanrıkulu reviews the media's coverage of migration. Addressing the issue of migration and the media on the European axis, Faik Tanrıkulu discusses the role and manipulations of the media, using contemporary instances. * Faik Tanrıkulu studied Communication and Political Science and earned a PhD degree from the University of Vienna's Department of Political Science. Tanrıkulu continues to serve as a faculty member at Istanbul Medipol University's Department of Political Science and Public Administration as of March 2015. Tanrıkulu has books and papers published both nationally and globally. Tanrıkulu undertakes academic research on migration, discrimination, and xenophobia, as well as the EU-Türkiye relationship.
What are the most effective ways to combat Islamophobia? What causes Islamophobic attacks and the rise of Islamophobia? Assoc. Prof. Enes Bayraklı responds to these questions. *Bayraklı earned his bachelor's degree in Political Science from the University of Vienna and went on to earn his master's and PhD degrees in Political Science from the same institution. Bayraklı serves as a faculty member at Turkish-German University's Department of Political Sciences and International Relations. İslamofobi ile en iyi şekilde nasıl mücadele edilir? İslamofobik saldırıların ve islamofobinin yükselişinin sebepleri nelerdir? Doç. Dr. Enes Bayraklı soruları yanıtlıyor. Viyana Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümünü bitiren Bayraklı aynı okulda siyaset bilimi alanında yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı. Bayraklı, Türk-Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde öğretim üyesidir.
Z Kuşağı Tartışıyor'da bu hafta Ali Deniz Çakır moderatörlüğünde, Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğrencisi Aybike Boyacıoğlu, İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nde yüksek lisans eğitimini sürdüren Alp Tanlası ve Hacettepe Üniversitesi öğrencileri Efe Yiğit Yıldırım ve Kadir Eren Veysioğlu, açıklanan asgari ücretin yeterli olup olmadığını, ekonomideki kötü gidişatın sürüp sürmeyeceğini ve muhalefetin ekonomik vaatlerini konuştu.
Politik Akademi'de bu hafta Amsterdam Vrije Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nde doktora araştırmacısı Barış Ertürk, Almanya seçimleri, Angela Merkel'in başbakanlığı döneminde Almanya'nın Avrupa Birliği'ndeki (AB) konumu ve Türkiye-AB ilişkileri üzerine Gülçin Karabağ'ın sorularını yanıtladı. Ertürk, “Merkel zorlu zamanlarda AB'de çok önemli bir rol oynadı ama Almanya'nın AB'deki etkisi ve gücü liderlerden bağımsız bundan sonra da devam edecektir” dedi.
Politik Akademi‘nin 87. bölümünde Gülçin Karabağ konuğu İstanbul Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Bölümü emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Hatice Kurtuluş ile “kent hakkı” kavramı üzerine konuştu. Kurtuluş, kent hakkı kapsamında Validebağ Korusu'nda yaşananları ve üniversite öğrencilerinin oluşturduğu “Barınamıyoruz Hareketi”ni değerlendirdi.
Uluslararası İlişkiler Teorileri Serisinin beşinci bölümünde Marksizm teorisini Marburg Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü, Toplumsal Cinsiyet İlişkileri ve Siyaset anabilim dalında misafir öğretim görevlisi Dr. Funda Hülagü ile ele aldık.
Bugünkü yayınımızda Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim görevlisi Doç.Dr. Şener Aktürk'ün TRT World Research Centre için kaleme aldığı "Authoritarianism and the Elite Origins of Democracy" kitabınının değerlendirmesi üzerine konuşacağız. İki bölüm olarak yayınlanan olan değerlendirmenin ilk bölümünü de dinlemenizi tavsiye ederiz.Keyifli Dinlemeler!Kitabın Türkçe değerlendirmesi:https://apos.to/i/otoriterlik-ve-elit-demokrasinin-kokenleriKitabın İngilizce orjinal değerlendirmesi: https://researchcentre.trtworld.com/books-reviewed/authoritarianism-and-the-elite-origins-of-democracy/?utm_source=apostoŞener Aktürk:Doç. Dr. Şener Aktürk, Chicago Üniversitesi'nden Siyaset Bilimi alanında lisans ve Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans, Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'de Siyaset Bilimi alanında doktora derecelerini aldı. Harvard Üniversitesi'nde Rusya ve Avrasya Araştırmaları Merkezi'nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştığı dönemde aynı üniversitenin Siyaset Bilimi Bölümü'nde ders verdi. 2010 yılından bu yana Koç Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde öğretim üyesidir. Almanya, Rusya ve Türkiye'de Etnisite Rejimleri ve Milliyet başlıklı kitabı 2012 yılında Cambridge Üniversitesi Yayınları tarafından basılmış ve Joseph Rothschild kitap ödülüne layık görülmüş, Türkçe çevirisi 2015 yılında yayınlanmıştır. Aktürk ayrıca, Peter Odegard Ödülü (2006), Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü (2010), Baki Komsuoğlu Sosyal Bilimler Teşvik Ödülü (2011), Avrupa Komisyonu Marie Curie Uluslararası Geri Dönüş Hibesi (2010-2014), Kadir Has Gelecek Vadeden Bilim İnsanı Ödülü (2015), Türkiye Bilimler Akademisi GEBİP ödülü (2016) Bilim Akademisi BAGEP ödülü (2017) ve TÜBİTAK Teşvik Ödülü'ne (2019) layık görülmüştür. Social Science Citation Index (SSCI) kapsamında yer alan World Politics, Perspectives on Politics, Comparative Politics, Journal of Ethnic and Migration Studies, Post-Soviet Affairs, Mediterranean Politics, Social Science Quarterly, European Journal of Sociology, Problems of Post-Communism, Nationalities Papers, Turkish Studies, Middle Eastern Studies, Uluslararası İlişkiler ve Osteuropa dergilerinde makaleleri yayınlanmıştır. Araştırmaları ve dersleri karşılaştırmalı siyaset, niteliksel araştırma yöntemleri, milliyetçilik, din ve etnisite politikaları ekseninde siyasal ve toplumsal kimlikler üzerine yoğunlaşmaktadır.
Bugünkü yayınımızda Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim görevlisi Doç.Dr. Şener Aktürk'ün TRT World Research Centre için kaleme aldığı "Authoritarianism and the Elite Origins of Democracy" kitabınının değerlendirmesi üzerine konuşacağız. İki bölüm olarak yayınlanacak olan değerlendirmenin ikinci bölümü de yarın paylaşacağız.Keyifli Dinlemeler!Kitabın Türkçe değerlendirmesi:https://apos.to/i/otoriterlik-ve-elit-demokrasinin-kokenleriKitabın İngilizce orjinal değerlendirmesi: https://researchcentre.trtworld.com/books-reviewed/authoritarianism-and-the-elite-origins-of-democracy/?utm_source=apostoŞener Aktürk:Doç. Dr. Şener Aktürk, Chicago Üniversitesi'nden Siyaset Bilimi alanında lisans ve Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans, Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'de Siyaset Bilimi alanında doktora derecelerini aldı. Harvard Üniversitesi'nde Rusya ve Avrasya Araştırmaları Merkezi'nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalıştığı dönemde aynı üniversitenin Siyaset Bilimi Bölümü'nde ders verdi. 2010 yılından bu yana Koç Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde öğretim üyesidir. Almanya, Rusya ve Türkiye'de Etnisite Rejimleri ve Milliyet başlıklı kitabı 2012 yılında Cambridge Üniversitesi Yayınları tarafından basılmış ve Joseph Rothschild kitap ödülüne layık görülmüş, Türkçe çevirisi 2015 yılında yayınlanmıştır. Aktürk ayrıca, Peter Odegard Ödülü (2006), Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü (2010), Baki Komsuoğlu Sosyal Bilimler Teşvik Ödülü (2011), Avrupa Komisyonu Marie Curie Uluslararası Geri Dönüş Hibesi (2010-2014), Kadir Has Gelecek Vadeden Bilim İnsanı Ödülü (2015), Türkiye Bilimler Akademisi GEBİP ödülü (2016) Bilim Akademisi BAGEP ödülü (2017) ve TÜBİTAK Teşvik Ödülü'ne (2019) layık görülmüştür. Social Science Citation Index (SSCI) kapsamında yer alan World Politics, Perspectives on Politics, Comparative Politics, Journal of Ethnic and Migration Studies, Post-Soviet Affairs, Mediterranean Politics, Social Science Quarterly, European Journal of Sociology, Problems of Post-Communism, Nationalities Papers, Turkish Studies, Middle Eastern Studies, Uluslararası İlişkiler ve Osteuropa dergilerinde makaleleri yayınlanmıştır. Araştırmaları ve dersleri karşılaştırmalı siyaset, niteliksel araştırma yöntemleri, milliyetçilik, din ve etnisite politikaları ekseninde siyasal ve toplumsal kimlikler üzerine yoğunlaşmaktadır.
Avusturya’nın başkenti Viyana’da Pazartesi akşamı düzenlenen terör saldırılarında dört sivil hayatını kaybetti. Avusturya İçişleri Bakanı polis tarafından öldürülen bir saldırganın “IŞİD sempatizanı” olduğunu bildirirken, kaçan bir başka saldırgan aranmaya devam ediyor. Fransa’daki terör saldırılarını izleyen bu olayı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü öğretim üyesi ve Avrupa Birliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ayhan Kaya yorumladı.
Ahmet Kuyaş, "Ne Mutlu Eşitim Diyene: Milliyetçilik Tartışmaları" serimizin ikinci konuşmacısı. Kuyaş, tarihî bir perspektifle, Türk milliyetçiliğinin iki vasfına odaklanıyor bu konuşmasında: din ve anti-emperyalizm.Türk ulusçuluğu başlangıç aşamasında Sünnî İslâm temelinde dile getirildi. II. Meşrutiyet'te Batı düşmanlığı ve I. Dünya Savaşı'ndan sonra da antiemperyalizm bu ulusçuluğun belirgin vasıfları haline geldi. Eğitim dizgemize egemen olmuş bu özellikler, yoğunluklarında zaman zaman düşüşler görülse de, bugün de kendilerini belli ediyorlar.Ahmet Kuyaş: Haute-Bretagne Üniversitesi'nden tarih lisansı ve McGill Üniversitesi'nden tarih doktorası aldı. Princeton Üniversitesi'nde okutmanlık ve Mount Holyoke College'da öğretim üyeliği yaptı. Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nde öğretim üyeliğinden 2019'da emekli oldu. Geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet tarihleri genel ilgi alanı.
Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nden emekli Doçent Ahmet Kuyaş, Dersimiz Tarih programında 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı ve önemini Evren Dede’ye anlattı.
Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nden emekli Doçent Ahmet Kuyaş, Dersimiz Tarih programında 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı ve önemini Evren Dede’ye anlattı.
Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Yücel, son günlerde gündeme gelen “Z kuşağı” tartışmalarını yorumladı. Z kuşağı olarak tabir edilen ve dijital dünyada çok aktif olan genç kuşak, siyasi tepkilerini sosyal medya kampanyalarında gösteriyor. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gençlere yönelik YouTube canlı yayınının binlerce “dislike” (“Bunu beğenmedim”) alması ve sosyal medyada “#OyMoyYok” etiketiyle yapılan kampanya, gençlerin taleplerini ve siyasal katılımını gündeme getirdi. Hakan Yücel, “Z kuşağı” kavramını, Türkiye’de gençlere ve gençlik kavramına bakış açısını Şükran Şençekiçer’e anlattı.
Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nden emekli Doçent Ahmet Kuyaş, Dersimiz Tarih programında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanan günün önemini anlatıyor. Türkiye’nin kuruluş sürecinde yaşananlara değinen tarihçi Doç. Kuyaş, 23 Nisan 1920’de açılan Büyük Millet Meclisi’nin aslında Türkiye tarihinin bugüne kadarki en çok sesli meclis olduğunu söylüyor. Öte yandan TBMM’nin birinci döneminin demokratik olduğu iddialarına karşı çıkan Kuyaş, bir meclisin demokratik olabilmesi için her şeyden önce genel oy hakkı gerektiğini vurguluyor. Kuyaş ayrıca, ilk mecliste kuvvetler ayrılığı olmadığını, bunun aksine yasama, yürütme ve yargı güçlerinin tamamının Meclis bünyesinde toplandığını hatırlatıyor. Birinci TBMM’nin devrimsel bir meclis olmasına karşı devrimci bir meclis olmadığını belirten Kuyaş “Hiç şüphesiz Türkiye tarihinin en çok sesli meclisiydi. ancak çok seslilik tek başına demokrasi için yeterli olmaz. Alkollü içki kullanımını yasaklayan, erkek ve kadın öğretmenleri toplantı salonunda birlikte oturttu diye maarif bakanı hakkında soru önergesi vermiş bir meclisti” diyor.
Galatasaray Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü'nden emekli Doçent Ahmet Kuyaş, Dersimiz Tarih programında 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanan günün önemini anlatıyor. Türkiye’nin kuruluş sürecinde yaşananlara değinen tarihçi Doç. Kuyaş, 23 Nisan 1920’de açılan Büyük Millet Meclisi’nin aslında Türkiye tarihinin bugüne kadarki en çok sesli meclis olduğunu söylüyor. Öte yandan TBMM’nin birinci döneminin demokratik olduğu iddialarına karşı çıkan Kuyaş, bir meclisin demokratik olabilmesi için her şeyden önce genel oy hakkı gerektiğini vurguluyor. Kuyaş ayrıca, ilk mecliste kuvvetler ayrılığı olmadığını, bunun aksine yasama, yürütme ve yargı güçlerinin tamamının Meclis bünyesinde toplandığını hatırlatıyor. Birinci TBMM’nin devrimsel bir meclis olmasına karşı devrimci bir meclis olmadığını belirten Kuyaş “Hiç şüphesiz Türkiye tarihinin en çok sesli meclisiydi. ancak çok seslilik tek başına demokrasi için yeterli olmaz. Alkollü içki kullanımını yasaklayan, erkek ve kadın öğretmenleri toplantı salonunda birlikte oturttu diye maarif bakanı hakkında soru önergesi vermiş bir meclisti” diyor.
Nereden Başlasam'ın bu bölümünde konu Göç. Mirgün Cabas ve Can Kozanoğlu'nun konuğu İstanbul Bilgi Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Bilimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan Kaya.