POPULARITY
Son birkaç asır milletimiz için felaketlerle dolu geçti. Hazar Denizi'nden Cebel-i Tarık'a, Viyana'dan Yemen'e kadar geniş topraklara hükmeden devletimiz Anadolu'ya kadar geriletildi. Mağlubiyetler, ric'atler, kayıplar ile milletimizin özgüveni tarumar oldu. Biz, özgüveni kırılabilecek bir millet miyiz? 9 ve 16'ncı yüzyıllarda, Çin Denizi'nden Atlantik'e kadar Türk devletleri vardı.
#HerkeseSanat
#acıtatlımayhoş Osmanlı, Mısır ve Kıbrıs'ı kaybedince İstanbul ve 2. Abdülhamit şekersiz kalır. Viyana'dan 44 vagon şekerin İstanbul'a getirildiği söylenir. Gıda sanayisi, birkaç konserve fabrikası ve bir makarna fabrikasından ibarettir. İzmir İktisat Kongresi bu ortamda toplanır. Aylin Öney Tan'dan dinleyin
#acıtatlımayhoş Osmanlı, Mısır ve Kıbrıs'ı kaybedince İstanbul ve 2. Abdülhamit şekersiz kalır. Viyana'dan 44 vagon şekerin İstanbul'a getirildiği söylenir. Gıda sanayisi, birkaç konserve fabrikası ve bir makarna fabrikasından ibarettir. İzmir İktisat Kongresi bu ortamda toplanır. Aylin Öney Tan'dan dinleyin
Cemal Paşa'nın, defni geciktirilmiş bir cesedin ürkünçlüğünü taşıyan hatıralarında, Filistin ve Suriye sahnesinde ortaya çıkan “pek uğursuz” olaylarla adını eşitlediği Alman Generali Falkenhayn, Osmanlı'nın zikredilen cephelerde savaşan ordusuna 1917 yılı Haziran ayı başında komutan tayin edildiğinde başlamıştı Filistin'deki Siyonist zulmü. Cemal Paşa, Falkenhayn'ın Filistin-Suriye'nin başına bela edilmesine karşı çıktığını söylese de kendisinin uzun vadeli Siyonist bir planın parçası olduğu kuşkusunu hiç gideremedi, çünkü “İt iti ısırmaz” şeklindeki ata sözü, onun başkalarını suçlamasından daha baskındı ve bu gerçeği göremeyen ilk kişi bizzat kendisiydi. Konu Kudüs olduğunda İtilaf veya İttifak devletlerinden olup olmanın bir hükmünün bulunmadığı ta o günden belliydi. Nitekim Falkenhayn'ın Kudüs'ü İngilizlere teslim ettiğini Almanya seferindeyken Viyana'da öğrenen Mehmet Akif'in, müttefikimiz olan Avusturya halkının sevinç gösterilerine tanık olması zikrettiğimiz ata sözünün fiilî tercümesinden başka bir şey değildi. Kudüs'ün Haçlıların hakimiyetine geçmesi 1185 yılından beri yaşatılan bir idealdi; Haçlıların Avrupa halklarının toplamı olduğu ise bilinen bir şeydi. Mahmut Abbas'ın TBMM'de konuşturulduğu günün akşamında, Batı Şeria'da Mutsavtin Yahudilerinden oluşturulan bir çete Filistinlilerin evlerini, araçlarını kundakladı. Ama bu vahim olay da öncekiler gibi, dünyanın gözü kulağı Katar'da sürdürülen ateşkes görüşmelerindeyken, ABD-İsraili'nin Han Yunus'ta üçüncü kez başlattığı soykırıma karşı sürdürülen sessizlik tarafından soğruldu. Bu soğrulmanın, Kudüs'ün 9 Aralık 1917 tarihinde İngilizler tarafından işgaliyle birlikte başladığı, HAMAS'ın Siyonist ablukayı yarma harekatının ise o soğurulmanın kanıksanmaya başlanmasına bir tepki olarak ortaya çıktığı hâlâ tam olarak anlaşılmış değil. İngiltere'nin savaş nedeniyle iflasın eşiğindeki ekonomisini düzeltmek için ilk iş olarak Filistin'i kendi topraklarındaki Siyonist bankerlere satmasıyla başlayan yüz yıllık Siyonist zulmü eski hızını koruyarak bugün de sürüyor. Ama Filistin uğruna yapılan 20 Nisan 1920 tarihli Nebi Musa Ayaklanmasını geçelim, 1936-1939 yılları arasındaki Büyük Filistin Ayaklanmasını -sebepleri ve sonuçlarıyla beraber- hatırlayan kaç kişi çıkar ki?
Erzincan kampımız, geçen hafta Cuma günü sabah 09.00'da İstiklal Marşı ve anlamlı bir Kur'ân tilaveti ile başladı. Müftümüzün ayarladığı Cami-i Kebîr İmam Hatibi hocamız çok yürekten, günün anlam ve önemine binaen özenle seçilmiş ilim, hikmet, tefekkür âyetleri okudu. Rektör Hocamız Akın ve Belediye Başkanımız kısa bir selamla konuşması yaptı. Erzincan Valimiz, aynı zamanda doçent olduğu için güzel bir açılış konuşması yaptı, ülkemizin entelektüel ve akademik hayatının nasıl sıçrama yapabileceği ve bu süreçte bizlere düşen rolü zihin açıcı bir şekilde özetledi. Sonra iki kampımızdan ilkini, Kudüs Araştırmaları kampını açıyoruz. Almanya'dan ve Azerbaycan'dan da güzel makale sunumları var. Makaleleri ve yazarlarını teker teker yazmak isterdim ama o zaman bu yazı hiçyetmez, en az bir kaç yazı daha yazmam gerekir. Cuma günü, Cuma'dan sonra makale sunumlarımız başladı. Akşama kadar kısa namaz ve çay araları dışında pür dikkat sunumları izledik hepimiz. Vakit geç oldu. Kimse yerinden kıpırdamadı neredeyse. Sunumlar dikkatle dinlendi, notlar özenle alındı. Canlı olarak da hem Türkiye'nin hem de dünyanın dört bir tarafından izlendi makale sunumlarımız heyecanla. ŞEHİRLERİN RUHU NEREYE UÇTU? Büyümemiş şehirleri seviyorum. Sahici ve samimi oluyorlar. Özlerini, kimliklerini koruyorlar. Bir ruhları oluyor bu şehirlerimizin. Erzincan da ruhu olan, ruhunu koruyabilen şirin şehirlerimizden biri. Sanayileştikçe şehirlerimiz tecavüze uğruyor. Aslında sanayileşme şehirler için kaçınılmaz gibi. Hem sanayileşmek hem de kimliğini koruyabilmek mümkün değil mi? Biraz zor bir soru bu: İmkânsız değil, elbette mümkün. Modernlik, ruhun düşmanıdır. Ruhu yok edebildiği ölçüde modernlik varolabilir. Modernlik, maddî uygarlığın, din-dışı uygarlığın kurucu kaynağıdır. Modernliğin kurucu kentleri, Londra'nın, Paris'in, Viyana'nın bir kimliği vardır ama ruhu yoktur o yüzden. Yine bu yüzden Eyfel Kulesi dikildiğinde Paris'in göbeğine, ilkin şairler, düşünürler “kşm sapladı Paris'in kalbine bu hançeri?” diye isyan ettiler, “bu tecâvüzdür, kabul edilemez!” dediler.
Azerbaycan'ın, Karabağ'daki Ermeni işgalini bitirmesinin ardından Kafkasya'da nasıl bir düzen oluşacak? Türkiye-Ermenistan ilişkileri nasıl ilerliyor? Kafkassam Direktörü Prof. Dr. Hasan Oktay ile hem Türkiye hem de Azerbaycan'ın Ermenistan'la yürüttüğü müzakereleri konuştuk.
Viyana Ekspresi gecenin karanlığında Budapeşte'ye doğru ilerliyordu. Yolcularsa az sonra başına geleceklerden habersizdi.Sunan: Sezgi AksuHazırlayan: Kadir Can DeğerSes Tasarımı ve Kurgu: Tolgacan BozcaYapımcı: Podbee MediaCanlandıranlar:Matuşka: Kadir Can DeğerPolis: Tolgacan BozcaHemşire: Gülşah DimMakinist 1: Metin BozkurtMakinist 2: Özgür Yılgür------- Podbee Sunar -------Bu Podcast, Amazon Prime Video hakkında reklam içerir."Amazon'dan Nefes Kesici Eğlence. The Boys 4. Sezon, Fallout ve Güven Bana, Hepsi Prime'la ücretsiz. Prime Video üyeliği gereklidir. Hüküm ve koşullar için amazon.com.tr'yi ziyaret edin."Bu Podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'in klinik psikologlarıyla ücretsiz tanışma görüşmeleri yapmak ve terapi seanslarınızda pod10 koduyla %10 indirimden faydalanmak için. tıklayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
#HerkeseSanat #OrkestraŞefi Nisan Ak. Orkestra şefi, müzik direktörü. ABD'de yaşıyor, dünyanın dört bir yanında konser yönetiyor. Nisan Ak, "müzisyenlikten çok daha fazlası, müziğin elçisi" dediği orkestra şefinin neyi, nasıl yaptığını anlattı. Notaları okuyan ve hayal gücüyle canlandırıp, orkestraya çaldıran şefle tanışıyoruz. İyi dinlemeler: ... Orkestra şefinin görevi, müziği notalardan anlamak, orkestrayı ona göre koordine etmek, provalarda ve konserde efektif çalmasını sağlamak. ... Bazı müzikler, çok derin. Ama notalar somut değil, aralarında boşluklar var. Hayal gücünüzle canlandırmanız gerekiyor. ... Mesela "andante" yazar. Yani yürüme temposu. Ama sen yürürsün nasıl, ben yürürüm nasıl? Ne kadar farklı olabilir ki, dersin. Bugünkü yürüyüş hızı başka, 200 - 300 sene önce yaşayıp bunu yazanın yürüyüş hızı başka. Ama orada "andante" yazıyorsa, orkestra şefi kendi yürüme temposuna göre çaldıracak. Bazen, bütün karakteri değiştirir. ... Klasik müzikle ilgili en büyük derdim, belli bir zümreye ait olduğunu sanmak. Bazı müzikler bazı kesimlerde daha çok tutuluyor. Bir klasik müzik konserine gitmek bile pahalı bir deneyim. En son ne zaman 1000 kişiyle beraber bir konser dinlediniz? 21. yüzyılda bulunamaz bir deneyim! Ama şöyle düşünün müzik müziktir, sınıfı yoktur. İstediğimiz şeyi, istediğimiz yerde dinleriz. İstersek internetten açıp dinleriz. ... BÖLÜMDE KULLANILAN MÜZİK: Mozart'ın 40. Senfonisi - Antalya Devlet Senfoni Orkestrası - Şef: Nisan Ak NİSAN AK 1991 İstanbul doğumlu. Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşıyor. Richmond Oratoryo Topluluğu ve Bruch Oda Orkestrası'nın kurucusu ve Müzik Direktörü. Viyana'dan Bursa'ya, Antalya'dan New York'a, 4 kıtada birçok şehirde, misafir şef olarak konser yönetti. Şeflik kariyeri sürerken, akademik kariyerini de sürdürüyor. Halen College of Charleston'da öğretim üyesi olarak görev yapıyor.
Avusturya Arşidükü 2. Ferdinand'ın ifadesiyle “Önüne set çekilemeyen bir nehre benzeyen Türk”, Orta Çağ Avrupası açısından korkulan ve çekinilen bir unsurdu. “Anneciğim Türkler” sözünde özetlenebilecek bu korku, 15 ve 16. yüzyılda Avrupa'da Türk imgesinin teşekkülü açısından oldukça önemli bir gösterge. Nitekim İstanbul ile başlayan ve 16. yüzyılda Viyana'ya kadar uzanan fetihler, Avrupa'daki Türk korkusu ve iklimini beslemiştir. Türklerin Avrupa'daki ilerleyişine askeri açıdan mukavemet edemeyen Avrupalıların Türkleri Luther'in ifadesiyle “tanrının öfkeli kırbacı” olarak tanımlaması Türk imge ve imajının anlaşılması açısından etkili bir metafordur. Türklüğe kötülük atfeden ve belirli mitolojik öğelerle onu ötekileştiren ve Türklük imgesini negatif çerçeveleyen ana faktör bizatihi Avrupa'nın kendisidir. Kronik ve tarihi vesikalarla da çerçevesi netleştirilen Türk imgesi, Avrupa'nın bir korkusu olarak varlığını sürdürmüş ve günümüze kadar gelmiştir. Avrupa'daki Türk imgesinin oluşumunda hiç kuşkusuz İslam'ın da büyük bir rolü var. İslam ile özdeşlik üzerinden ilerleyen Türklük algısı, Osmanlılar ile etkisini artırmış ve günümüze kadar sürecek karşıtlığın da zeminini oluşturmuştur. Özlem Kumruların “İslam Korkusu” ve “Türk Korkusu” gibi eserlerle ayrıntılandırdığı bu olgu, günümüzdeki İslam ve Türk karşıtlığını anlama adına da önemli. Bugün başta Batı Avrupa olmak üzere Batı ülkelerinde Türk ve Müslümanlara yönelik korku yerini karşıtlığa bırakmıştır. Öyle ki bu durum sadece duygusal düzlemde kalmamakta son yıllarda Türk ve Müslümanlara yönelik ayrıştırıcı bir siyasete dönüşmektedir. 20. yüzyılın sonu ile bir yandan karşılaşma alanlarının artması diğer yandan da Sovyetlerin çöküşü bu karşıtlığı kurumsal bir noktaya taşımıştır. Devlet imkanları ile sistematik bir hal alan Türk ve Müslüman karşıtlığı son dönemde aşırı sağın da ciddi bir güç kazanması ile bambaşka bir yöne evrilmiştir. Avrupa'da özellikle Almanya, Avusturya, Hollanda ve Fransa gibi ülkelerde Türk ve Müslümanların eğitim, iş ve siyaset hayatında karşılaştıkları ayrımcılık bunu çok açık biçimde göstermektedir.
Türkiye ekonomik, jeopolitik ve sportif gelişmeler ekseninde yine yoğun bir gündemi iliklerine kadar yaşıyor. Bir yanda Temmuz enflasyonu, bir yanda Suriye ile normalleşme çabaları, bir yanda Şanghay İşbirliği Örgütü toplantısı ve bir yanda içimizdeki Avusturyalılar. Arda Güler'in Avusturya maçında manşetlere taşınan markaj altındaki görüntüsü gibi Türkiye'de bu hafta inanılmaz baskı ve markaj altında. Arda Güler'in sahip olduğu esneklik ve kıvraklık damarlarındaki asil kanda mevcut olduğuna göre, ülke olarak bu cendereden çıkma kapasitesine ve liderline sahip olduğumuzu da aşırı hissediyoruz. ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ NEDEN OLMASIN 1996 yılında Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan tarafında Şangay beşlisi olarak kurulan ve 2001 yılında Özbekistan ile genişleyen işbirliği örgütü bugün geniş bir coğrafyada güvenlik ve ekonomik entegrasyonu teşvik ediyor. Örgütün sahip olduğu ticaret ve yatırım imkanları, enerji güvenliği, alt yapı ve ulaştırma projeleri, turizm, politik ve güvenlik işbirlikleri başta olmak üzere pek çok alan Türkiye ekonomisi için stratejik ve ekonomik hedeflere ulaşmada önemli bir fırsat olarak karşımızda duruyor. Enerji zengini ülkeler ile enerji kullanıcısı ülkeler arasındaki işbirliği hem enerji güvenliği hem de güvenlik temelli işbirliklerinin önünü açıyor. Örgüte üye olan ülkeler olan işbirliğimizin artması durumunda yatırım ve teknoloji transferinin önünün açılması, ulaşım ve lojistik açısından sahip olduğumuz üstünlüğün stratejik ağırlığının artması ve özellikle sahip olduğumuz turizm destinasyonları sayesinde turist sayısının ve gelirlerinin artma potansiyeli gibi olası gelişmeler güzel günlere işaret ediyor. Rusya ile ticaret hacmini karşılıklı olarak artırma çabaları hem ekonomik hem de jeopolitik anlamda stratejik hedef ve projelerin önünü açmaya katkı sunuyor. Dış ticaretimizin ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerine yapılıyor olması dikkate alındığında Asya ve Avrasya bölgesi siyasi ve ekonomik işbirliği açısından güçlü bir alternatif olarak gözümüzün içine bakıyor. Sınır bölgemizdeki güvenlik ve istikrar için de kritik öneme sahip Şanghay İşbirliği Örgütüne orta ve uzun vadede üye olmak Türkiye açısından stratejik bir konumu temsil ediyor. Tüm bu gelişmeler yaşanırken Suriye ile normalleşme çabaları karşısında sınırımızdaki terör devleti kurma rüyası görenlerin sahneledikleri maskesiz balonun Viyana kapılarına kadar dayandığını net bir şekilde görüyoruz. Sınır içindeki ve ötesindeki figüranları sayesinde Türkiye'nin stratejik adımları karşısında engel oluşturma çaresizliklerini sadece ekonomik ve jeopolitik arenada değil sportif arenada da göstermekten geri durmuyorlar. MEŞİN ÇARESİZLİK Türkiye'nin UEFA Avrupa Futbol Şampiyonasında Avusturya'yı elemesi ev sahibi ülke başta olmak üzere organizasyonda yer alan pek çok “stratejik ortağımızda” bir hazımsızlık sorununu da beraberinde getirmişe benziyor. Yeşil sahada kalmayan maskesiz balonun ülkemizdeki sadık davetlileri Merih Demiral'ın Türk kimliği ile özdeşleşen bozkurt işaretinden rahatsızlıklarını dile getirmekten geri durmuyorlar. Ülkenin ortak duygusunu, sevincini, gurbette yaşayan milyonlarca vatandaşımızın milli kimlik sembolü de olan bozkurt işaretinin anlam derinliğinde boğulmayı tercih ediyorlar. Aşağılık kompleksi içerisinde milli kimlik ve kültür sembollerinden duydukları rahatsızlıklarını dile getirmekten, sahiplerinin dış sesi olmaktan utanmıyorlar.
Amsterdam, Paris ve Viyana turnesinden cebimizde kalan hikayelerle bezeli, dinle dinle bitmez bir bölüm. 40 dakika falan. Wow.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, AgeSA hakkında reklam içerir.AgeSA BES ile Yatırımda Rahat Edin. Yüksek kazançlı geniş fon seçenekleri, %30 Devlet Katkısı ve finansal danışmanlık AgeSA'da. Yatırımlarınla ilgili daha iyi hissetmek için tıkla.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Henry Prost, Lütfi Kırdar, Taksim Belediye Gazinosu, İnönü Gezisi, o ünlü otelci Viyana'da yapamadığını İstanbul'da nasıl yaptı, Le Corbusier'nin Atatürk'e mektubu ve başka şeyler...
Henry Prost, Lütfi Kırdar, Taksim Belediye Gazinosu, İnönü Gezisi, o ünlü otelci Viyana'da yapamadığını İstanbul'da nasıl yaptı, Le Corbusier'nin Atatürk'e mektubu ve başka şeyler...
Bu bölümde viyana gezimizden bahsediyoruz
Avusturya 6-1 Türkiye Türkiye XI: Uğurcan, Mert Müldür, Kaan, Merih, Cenk, Hakan, Salih, İrfan Can Kahveci, Kerem, Arda Güler, Kenan Maçın hemen başında yenik duruma düştük. Geri geldik ve penaltıdan Hakan'ın golü ile eşitliği yakaladık. Ondan sonrasında yokuş aşağı gittik. 2' Schlager 44', 48' ve 59 (p) Gregoritsch 78' Baumgartner (p) 90+5' Entrup
Geçtiğimiz perşembe akşamı (22 Şubat), çok sevdiğim bir dostumun stadyumdan gönderdiği fotoğraf olmasaydı, -futbola uzaklığım sebebiyle- Galatasaray'ın Sparta Prag'la oynadığı maç muhtemelen gündemime hiç girmeyecekti. Ve tabii, sonra ikinci bir fotoğraf daha: Sparta Praglıların açtığı “1683-Avrupa Savaşı” pankartını gösteren o kare… Galatasaray'ın 4-1 mağlup ayrıldığı maçtan yansıyan diğer fotoğraflara bakarken, buna özellikle takılmamak ve üzerinde düşünmemek mümkün değildi. Sparta Prag taraftarlarının altını çizdiği ve Türk muhataplarına hatırlattığı bu tarih, meşhur İkinci Viyana Kuşatması'na işaret ediyordu. Osmanlı sultanı IV. Mehmed döneminde, Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın komutasında başlayan kuşatma, 14 Temmuz'dan 12 Eylül'e kadar tam iki ay sürmüş, nihayet Osmanlı ordusu Birleşik Haçlı kuvvetleri karşısında geri çekilerek kuşatmayı sona erdirmek zorunda kalmıştı. Avrupa ordusu Avusturya, Cermen, Çek, Slovak, Sloven, Leh, İtalyan, Fransız ve diğer birçok unsurdan oluşuyordu. Viyana'nın Müslümanlar tarafından ele geçirilme ihtimali Hristiyan Batı'da ciddi bir korkuya neden olmuş, bu büyük tehlikeyi bertaraf edebilme adına Avrupa'nın hemen her bölgesinden 90 bine yakın asker toplanmıştı. Bizim “Viyana Kuşatması” dediğimiz hadisenin Hristiyan dünyada “Avrupa Savaşı” olarak anılmasının nedeni buydu. Galatasaraylı oyuncular ve taraftarlar, karşı tribünlerde bu tarihî mesajı ve anıştırmayı gördüklerinde ne hissettiler, bilinmez. Ancak “1683-Avrupa Savaşı” yazılı pankart, tarihin tarihte kalmadığının, normal bir futbol maçının bile adeta “Türklerle savaş” şeklinde algılandığının, şuuraltına yerleşmiş olan korku ve endişelerin her vesileyle hortlamaya hazır biçimde tetikte beklediğinin bir göstergesiydi. Tam bu noktadan, dünyanın öbür ucuna, Yeni Zelanda'nın Christchurch kentine ve 15 Mart 2019 tarihine gidelim: O gün, Brenton Tarrant adlı bir beyaz terörist, Müslümanların cuma namazı kılmakta olduğu iki camiye arka arkaya silahlı saldırı düzenlemiş, 51 kişiyi katlederek 40 kişiyi de yaralamıştı. Bütün dünyada şok etkisi meydana getiren bu hadisede esas dikkat çekici unsur, Tarrant'ın kullandığı saldırı aletlerinin üzerindeki yazı ve notlarla, yayınladığı manifestoda işaret ettiği referanslardı. Müslümanlarla Hristiyanlar arasında yüzyıllar boyunca yaşanan bütün önemli savaşları isim ve tarihleriyle birlikte şarjör ve silahlarının üstüne kazıyan Tarrant, 732'deki Puvatya Savaşı'ndan 1189'daki Akkâ Kuşatması'na, 1389'daki Birinci Kosova Savaşı'ndan 1683'teki Viyana Kuşatması'na kadar hiçbir ayrıntıyı atlamamıştı. Tarrant ayrıca kendisine “Turkofagos” lakabını da takmıştı. Bu ifade, Yunanların Osmanlı İmparatorluğu'na isyanı (1821-1829) sırasında sahneye çıkan önemli aktörlerden Nikitaras'ın unvanıydı ve “Türk-yiyici” anlamına geliyordu. Tarrant'ın 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın en önemli aşamalarından Şıpka Geçidi Muharebeleri'ni bile es geçmemiş olması hayret vericiydi.
Oslo'da yeşil alan oranı yüzde 68, Singapur'da yüzde 47, Sidney'de yüzde 46, Viyana'da yüzde 45,5, Londra'da yüzde 33, New York'ta yüzde 27. İstanbul'da? Yaşadığınız şehirdeki yeşil alan oranı hakkında bilginiz var mı?
Adeta içten fethettiğimiz Viyana'yı, üç günde şehri tek başına gezen Müjdat anlatıyor. Before Sunrise mekanları, şinitzel, hostel ve her yerde karşısına çıkan Türkleri Müjdat'tan dinliyoruz. Şehir Hikayeleri ve Boş Yapma Enstitüsü'nün diğer tüm içeriklerine YouTube kanalımızdan da ulaşabilirsiniz: https://www.youtube.com/@bosyapmaenstitusu
Bölüm yazarım Ayça Nur Partal'ın yazısından seslendirdiğim 2. bölümde Freud ve Jung'un karmaşık dostluk hikayesini ele alıyoruz. Yani ilk mektuptan, Viyana buluşmasına, Clark Üniversitesi gezisinden, ayrılıklarına kadar. Freud'un direnişi, Jung'un yükselişi ve psikanalizin yeni yolları... Peki Baba ve oğulun yolları, neden ayrıldı?
Kuzey Irak'tan gelen şehit haberleri, insan olan herkesin içini yaktı. Allah hepsine rahmet eylesin. Şehit yakınlarına Eyüp sabrı versin.. Hakikaten de çok zor bir durum. Elbette tetikçileri, kurşun sıkanları tanıyor ve lânetliyoruz. Ama esas mühim olan husus, bu tetikçileri besleyen, teçhiz eden kaynaklarla alâkalı. Bu açıdan bakıldığında ABD, AB ve İsrâil üçlüsü çıkıyor karşımıza. Hâdisenin rastgele yaşanmış olduğu kanaatinde olmadığımı hemen ifâde etmeliyim. Bu hâdise, doğrudan Türkiye'yi ikaz etmek ve gözdağı vermeyi hedefleyen bir harekettir. Türkiye'nin Gazze katliamını başından beri en sert şekilde kınayan konumu bunda birinci derecede rol oynuyor. Avrupa'da İsrâil'in karşısında duran İspanya ve İrlanda'nın başına gelenleri hatırlayalım. Bir günde İrlanda'yı nasıl da altüst edip, gözdağı verdiler. İspanya'yı bir giyim markası üzerinden nasıl da vurdular. Bunlar da tesâdüf değildi. İspanya'ya, İrlanda'ya bunu yapanlar, İsrâil'i Gazze'de soykırım yapmakla suçlayan, ABD'nin en yüksek seviyedeki askerî gücünü Doğu Akdeniz'e yığmasını tartışma konusu yapan Türkiye'yi de boş geçmeyeceklerdi. Geçenlerde, Sevan Nişanyan'ın, ABD'nin bir çılgınlar kulübü tarafından nasıl teslim alındığını süreçsel olarak hülâsa eden bilgi dolu ve çok çarpıcı bir konuşmasına rast geldim. Duvar yıkıldıktan sonra dünyânın kendilerine kaldığını ve onu kaprisli bir şekilde istedikleri gibi tasarruf edebileceklerine inanan, kendilerine Neocon diyen azgın bir kadronun dünyâya ödettiği bedelleri anlatan bu konuşma bir muhteva analizi de yapıyordu.. Rusya ve İslâm dünyâsına kategorik olarak düşmanlık beslemek, İsrâil'e ise hudutsuz destek vermek Neocon olmanın alâmet-i fârikası; hattâ amentüsüydü. Mâlî görüşlerini Chicago Boys'dan, Monetaristlerden, felsefî-entelektüel arkaplânını Viyana Çevresi'nden, Commentary gibi dergilerden devşiren bu zümre bidâyette de hayli hastalıklıydı. Ama zamân içinde kendi yozlaşmasını yaşadı. Bir defâ kutsadıkları ekonomik ve mâlî programlar çöktü. Sözüm ona savundukları liberal değerler de inandırıcılığını kaybetti. Yozlaşmaları ve azgınlaşmaları bunun fonksiyonu olarak tecessüm etti. Evvelâ Cumhûriyetçiler arasında teşkilâtlandılar. Baba-Oğul Bush'lar bunun liderliğini yaptılar. Ama Trump gibi bir Paleocon Cumhûriyetçi Parti'ye hâkim olunca blok hâlinde Demokrat Parti'ye geçtiler. (Oğul Bush'un Cumhûriyetçi kalmakla berâber Biden'a verdiği desteği hatırlayalım). ABD'deki bu yeni elit kendisine küresel destek de buldu. Başta “Yeniden Büyük Britanya” sevdasına düşen İngiliz elitler olmak üzere, Macron'dan Schultz'a günümüz Avrupa siyâsetçileri de bu kervandaki yerlerini aldılar. Bu uçuk oluşum, Soğuk Savaş esnâsında Kissinger, Brzezinsky gibi reelpolitik ustalarının dengeye dayanarak kurdukları sistemi de tanımadı; yıkmaktan imtinâ etmedi. Uçuk diyorum; çünkü yaptıklarının bir hesâba dayanmadığı da anlaşılıyor. Ne 11 Eylül'ün, ne Afganistan ve Irak işgâlinin derin bir aklı vardı. Buna Rusya-Ukrayna savaşını da dâhil etmek pekâlâ mümkündür. Bunu bâzıları gerçekçi siyâset (reelpolitik), hattâ zora dayalı siyâset (machtpolitik) gibi kavramlarla açıklıyor. (Ben de bir zaman bu kavramlara müracaat ettiğimi kabûl ediyorum). Ama zincirin son halkası Gazze buna soğuk bir duş yaptırıyor. Bu olsa olsa mâceracı siyâset (avantürpolitik) demek daha doğru olur.
Edward Said'in entelektüel seyri, Filistin üzerine düşünmenin, Filistin dolayısıyla düşünmenin bugünün dünyasında ne tür uzanımlara sahip olduğunun çok çarpıcı bir örneğidir. Said'i sosyal bilim çevreleri söylem aracılığıyla yaratılan ve iktidar-sömürü ilişkilerini mümkün ve haklı kılan gerçekliklere dair yaklaşımıyla tanıdı ve öyle kabul etti. Oryantalizm isimli kitabı batı-merkezli bir dünyanın inşa edilmesinde söylemin nasıl bir rol oynadığına dair çok güçlü bir çalışma. Ancak bu çığır açıcı çalışmayı asıl motive eden etkenin Filistin konusu olduğunu kitabı okuyanların çoğu gözardı eder. Oysa Said Amerika'da daha başta bile İngiliz Dili ve Edebiyatı alanında oldukça parlak seyreden kariyerinin erken aşamalarında 1967 yılında yaşanan Arap-İsrail savaşına Amerikalı dost bildiği çevrelerin bile verdiği tepkilerle hayatının dönüm noktasına gelmiş, adeta o saatten sonra Filistinli olmuştur. Onun yaşadığı bu “aydınlanma” aslında Amerika'dayken Seyyid Kutub'un Hasan el-Benna'nın şehit edilmesi haberlerinin büyü bir coşkuyla-sevinçle karşılanması karşısında yaşadığı aydınlanmaya çok benziyor. Hasan el- Benna'nın ABD'de bu kadar büyük bir nefretle karşılanmasının ne önemli sebebi de yine Filistin davasına olan büyük desteği ve İsrail'e karşı harekete geçirdiği gönüllü savaşçılardı. Hatırlamışken bu vesileyle Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un da Viyana'da bulunduğu esnada yaşadığı benzer bir aydınlanmayı anmadan geçmemek gerekiyor. Mithat Cemal Kuntay'ın Mehmet Âkif üzerine eserinde geçen anekdot, Kudüs'ün kaybedildiği haberinin savaşta müttefikimiz olan Avusturya'da nasıl karşılandığını Akif'ten naklen şöyle geçiyor: “Umumî Harp'te Viyana'da idim bir gece Viyana kiliselerinin çanları çalmaya başladı otelin penceresinden baktım caddede her elde bir mum, herkes haykırıyordu. Kendi kendime: ‘Müttefikimiz Viyanalılar galiba cephede bir muzafferiyet kazandılar.' dedim. Sokağa fırladım. Bir dükkâncıya: - Bir zafer haberi mi var! dedim. Adam: - Zafer de söz mü? dedi. İngilizler Müslümanlardan Kudüs'ü aldılar. İngiliz ordusu Allenby'nin kumandasında Kudüs'e girdi. Mukaddes şehir Hilâl'den kurtuldu, Haç'a kavuştu.” 1. Dünya Savaşı'nın en büyük iki sonucundan biri Osmanlı'nın ve dolayısıyla İslam siyasi varlığının sona erdirilmiş olması ikincisi de Filistin topraklarında bir Yahudi devletinin kurulmasına karar verilmesi. Akif'in savaşta “müttefikimiz” olan Viyana'da şahit olduğu olay, Batı için Kudüs ve Filistin'in iki dünya arasında nasıl bir ayırım noktası olduğunu da çok iyi gösteriyor.
Anadolu'nun Şifacı Kadınları'nın bu haftaki konuğu Clio Fotiyadis. 1962 yılında İstanbul'da doğan Clio, 15 yıl yaşadığı Viyana'da moda tasarımı okudu. Ardından İstanbul'a dönerek prodüksiyon, sanat yönetmenliği ve moda salanlarında çalıştı. Beyninde çıkan tümör sebebiyle ameliyat oldu. Ardından her şeyi bırakıp Hindistan'a gitti ve orda tanıştığı alternatif tıp doktoru Clio'yu iyileştirdi. Kendini iyileştirip yeniden hayata döndükten sonra yaptığı çalışmalarla insanlara şifa vermeye başladı. Clio'nun paylaşımlarını ve çalışmalarını https://www.instagram.com/cliofotiyadis/ Instagram adresinden takip edebilirsiniz. Keyifli dinlemeler :) ***** Yeni bölümleri izlemek için kanala abone olabilir, bildirimleri açabilirsin :) https://www.youtube.com/c/DidemMollaoglu Yazılarımı ve yolculuklarımı takip etmek istersen; https://www.instagram.com/didemmollaoglu/ ***** Anadolu'nun Şifacı Kadınları'nı aynı zamanda Spotify ve Apple Music'den podcast olarak dinleyebilirsin. https://open.spotify.com/show/312t5k7BqvGSv7c9l88Y6Z https://podcasts.apple.com/tr/podcast/anadolunun-şifacı-kadınları/id1519077215 ***** Ben Kimim? 2016'da tüm eşyalarını satarak çıktığı yolculukta henüz kendine doğru bir yolculukta olduğunu bilmiyordu. Ta ki yuvasından binlerce kilometre uzaklıkta Anadolu onu çağırana kadar. Yuvasına dönüşüyle birlikte kendi şifa yolculuğu başladı. Çünkü bir ağacın yeşermesi için önce köklerinin iyileşmesi gerektiğini biliyordu ve kökleri bu kadim topraklardaydı. Çıktığı bu yolculukta Maya Şamanizmden yogaya, yogadan tasavvufa uzanan farklı ilimlerin peşinden gitti, birçok eğitim aldı. Anadolu'nun Şifacı Kadınları'nı konuk ettiği bir podcast yapan Didem kendi deyimiyle Aşk'ı arayan bir aciz kul, yolcu. ***** Light Of Daytime by Vlad Gluschenko | https://soundcloud.com/vgl9 Music promoted by https://www.free-stock-music.com Creative Commons / Attribution 3.0 Unported License (CC BY 3.0) https://creativecommons.org/licenses/by/3.0/deed.en_US
insanın fiyatı olsa olsa Allah'ın rızasıdır; o Cennet'e de satılsa, ucuza gitmiş sayılır!.. *Bu açıdan da yüce bir gayeye gönül vermiş, yüksek bir ideale bağlı bulunan insanlar dünyevî, bayağı şeylere dilbeste olmamalıdırlar. Dünyalar dolusu altın bile olsa, insan onun karşısında peylenmeyecek kadar kıymetlidir. Hazreti Ali'nin (kerremallahu vechehu) “Kendini küçük bir cirim görüyorsun; hâlbuki bütün âlemler sende gizlidir. Sen bütün kâinatın bir fihristisin.” der. M. Akif, seyyidina Hazreti Ali'nin sözünü nazmen ilaveleriyle şöyle ifade etmiştir: “Haberdâr olmamışsın kendi zâtından da hâlâ sen / “Muhakkar bir vücûdum!” dersin ey insan, fakat bilsen. / Senin mâhiyyetin hattâ meleklerden de ulvîdir: / Avâlim sende pinhandır, cihanlar sende matvîdir.” *Sen, şu kevn u mekânların bir fihristisin; sana bakan, bütün kâinatı ve tekvinî emirleri okuyabilir. O mahiyette yaratılmışsın. Dolayısıyla hiçbir şey senin fiyatın olamaz; Cennet bile olamaz. Kendini Cennet karşısında peylesen, ucuza peylemiş olursun. Senin fiyatın olsa olsa Allah'ın rızası olur. *Dünyada hiçbir şey karşısında peylenmemeye kararlı durmalı. Viyana'nın anahtarları, Belgrad'ın anahtarları, Roma'nın anahtarları getirilse, sana verilse, “Şu mefkurenden vazgeç!” denilse; yani, “O yüce duygunu dünyaya duyurmaktan, ruhunun ilhamlarını başkalarına aşılamaktan vazgeç!” denilse, bunun karşısında az bir tereddüt geçirirsen, ben sana dönek nazarıyla bakarım; “Seni gidi dönek, müzebzeb, zıp orada zıp burada!..” derim. Bu video 02/08/2015 tarihinde yayınlanan “Yürekler Acısı Dünya ve Diriltici Ruh” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...
Sabiha Gökçen Havalimanı'nda öpüşen çifte sinirlenen de, molada namaz kılmak için otobüsü bekleten de toplumsal işleyişe uyum gösteremiyor. Fakat devlet kimin elimde olursa olsun gündelik hayatın ritmi dinden daha güçlü. İslamcılık laikliği yıpratıyor ama tuhaf biçimde sekülerizm yükseliyor. Teoman ise bu çatışmalı ortamın yarattığı toplumsal kamplaşmadan çıkmak için çabalıyor.------- Podbee Sunar ------- Bu podcast techcareer.net hakkında reklam içerir. Ücretsiz bootcamplere katılmak, eğitimlerle seviye atlamak veya teknoloji alanında iş bulmak istiyorsan, hemen şimdi buradan techcareer.net'e üye ol, kariyerini yükselt.Bu podcast, Lavita hakkında reklam içerir.Eğer günlük beslenmenizi 70'ten fazla doğal meyve, sebze ve bitki özü içeren mikro besin konsantresi LaVita ile desteklemek istiyorsanız, hemen şimdi buradaki linkten TREND20 kodunu kullanarak %20 indirim fırsatını değerlendirin ve dünya dalış rekortmeni Cenk Devrim Ulusoy'dan online nefes egzersizi eğitimini kaçırmayın!Açıklama: Nefes egzersizi eğitimi 8 Ekim 2023 tarihinde online bir webinar olarak düzenlenecektir. Ürünü indirim koduyla satın alan müşterilere firma tarafından bilgilendirme e-postası gönderilecek ve olası bir tarih değişikliği durumunda da bilgilendirme yapılacaktır.*Neuroendocrinology. 2015 Eyl; 36(4): 337-347. Yönetmen: Prof. Dr. Mosgöller, Viyana Üniversitesi"See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Sanat, birçok farklı tartışma konusuna zemin hazırlamış bir kavram. Sanat nedir, toplum için midir yoksa sanat için midir, insan faktörü olmadan sanat düşünülebilir mi? Tüm bunlar gibi "sponsorlu sanat olur mu" konusu da sık sık yapılan bir tartışma aslında. Yeni 111 Hz bölümünde işte bu soru üzerine düşünüyoruz. Sponsorlu sanatın tarihine bir bakış atmak için Rönesans dönemine ve hatta öncesine uzanan bir yolculuğa çıkıyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Özgür YılgürSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar ------- Bu podcast techcareer.net hakkında reklam içerir. Ücretsiz bootcamplere katılmak, eğitimlerle seviye atlamak veya teknoloji alanında iş bulmak istiyorsan, hemen şimdi buradan techcareer.net'e üye ol, kariyerini yükselt.Bu podcast, Lavita hakkında reklam içerir.Eğer günlük beslenmenizi 70'ten fazla doğal meyve, sebze ve bitki özü içeren mikro besin konsantresi LaVita ile desteklemek istiyorsanız, hemen şimdi buradaki linkten BARIS20 kodunu kullanarak %20 indirim fırsatını değerlendirin ve dünya dalış rekortmeni Cenk Devrim Ulusoy'dan online nefes egzersizi eğitimini kaçırmayın!Açıklama: Nefes egzersizi eğitimi 8 Ekim 2023 tarihinde online bir webinar olarak düzenlenecektir. Ürünü indirim koduyla satın alan müşterilere firma tarafından bilgilendirme e-postası gönderilecek ve olası bir tarih değişikliği durumunda da bilgilendirme yapılacaktır.*Neuroendocrinology. 2015 Eyl; 36(4): 337-347. Yönetmen: Prof. Dr. Mosgöller, Viyana Üniversitesi"See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Son dakika golüyle geriye düşen Adana Demirspor dışında bütün temsilcilerimiz ilk play-off maçlarında avantajı kaptı. Üç büyüklerin maç analizleriyle beraber erkekler basketbol milli takımımızın olimpiyatlara erken vedasını ve milli gururumuz Filenin Sultanları'nın Avrupa Şampiyonası'nda fire vermeden gruptan çıkışını değerlendirdik. Keyifli dinlemeler!------- Podbee Sunar ------- Bu podcast techcareer.net hakkında reklam içerir. Ücretsiz bootcamplere katılmak, eğitimlerle seviye atlamak veya teknoloji alanında iş bulmak istiyorsan, hemen şimdi buradan techcareer.net'e üye ol, kariyerini yükselt.Bu podcast, Lavita hakkında reklam içerir.Eğer günlük beslenmenizi 70'ten fazla doğal meyve, sebze ve bitki özü içeren mikro besin konsantresi LaVita ile desteklemek istiyorsanız, hemen şimdi buradaki linkten TREND20 kodunu kullanarak %20 indirim fırsatını değerlendirin ve dünya dalış rekortmeni Cenk Devrim Ulusoy'dan online nefes egzersizi eğitimini kaçırmayın!Açıklama: Nefes egzersizi eğitimi 8 Ekim 2023 tarihinde online bir webinar olarak düzenlenecektir. Ürünü indirim koduyla satın alan müşterilere firma tarafından bilgilendirme e-postası gönderilecek ve olası bir tarih değişikliği durumunda da bilgilendirme yapılacaktır.*Neuroendocrinology. 2015 Eyl; 36(4): 337-347. Yönetmen: Prof. Dr. Mosgöller, Viyana Üniversitesi"See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
İsrailli uyuşturucu kaçakçısı İsrail ricası üzerine affedildi. Peki uyuşturucu böyle rahat davranabileceğimiz bir sorun alanı mı? Bu bölümde konumuz son yıllarda bir salgın gibi yayılan metamfetamin bağımlılığı. Namı diğer, metin amca.------- Podbee Sunar ------- Bu podcast techcareer.net hakkında reklam içerir. Ücretsiz bootcamplere katılmak, eğitimlerle seviye atlamak veya teknoloji alanında iş bulmak istiyorsan, hemen şimdi buradan techcareer.net'e üye ol, kariyerini yükselt.Bu podcast, Lavita hakkında reklam içerir.Eğer günlük beslenmenizi 70'ten fazla doğal meyve, sebze ve bitki özü içeren mikro besin konsantresi LaVita ile desteklemek istiyorsanız, hemen şimdi buradaki linkten TREND20 kodunu kullanarak %20 indirim fırsatını değerlendirin ve dünya dalış rekortmeni Cenk Devrim Ulusoy'dan online nefes egzersizi eğitimini kaçırmayın!Açıklama: Nefes egzersizi eğitimi 8 Ekim 2023 tarihinde online bir webinar olarak düzenlenecektir. Ürünü indirim koduyla satın alan müşterilere firma tarafından bilgilendirme e-postası gönderilecek ve olası bir tarih değişikliği durumunda da bilgilendirme yapılacaktır.*Neuroendocrinology. 2015 Eyl; 36(4): 337-347. Yönetmen: Prof. Dr. Mosgöller, Viyana Üniversitesi"See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Ürünlerin, fikirlerin, teorilerin yarıştığı bir piyasalar dünyasındayız. Eğer bir yerde israf varsa, verimsizlik varsa, doktorlar hemen teşhisi koyuyorlar: Daha fazla rekabet, daha şeffaf piyasalar! Epey popüler bir din. Madem öyle biraz kafirlik yapıp soralım: İdeal şartlar altında dahi, ekonomik rekabetin ilaçtan ziyade zehir olduğu durumlar var mı?Konular:(00:04) Hayatımdaki ilk münazara(02:00) Sherman Act(03:40) Sperm Rekabeti(07:27) İnsanın rekabeti ehlileştirmesi(08:31) "Race to the bottom"(09:53) Sosyal fayda: Spor(11:03) Sosyal zarar: Akademik dil(12:35) Sosyal zarar: Uydu kirliliği(13:21) Sosyal zarar: Sürü bağışıklığı(14:10) "Tragedy of the commons"(16:20) Çare: Düzenleme(16:52) Çare: Özelleştirme(18:07) Çare: Fiyatların içselleştirilmesi(19:01) Eğitim şart değil!(20:08) Keynesian Güzellik Yarışı(21:05) 2/3 oyunu(23:18) Medeniyete dönüş ve teşekkürler.Kaynaklar:Yazı: Why Are 250 Million Sperm Cells Released During Sex?Haber: China Surges Ahead of U.S. in STEM PhDsHaber: Carbon Credit Market SizeMakale: Is competition always good?Makale: The Tragedy of the Commons (1968)Makale (PDF): Human competition is not lower if competing is socially wastefulSperm rekabeti konusu hakkında uzman bir arkadaşın önerdiği teknik olmayan kaynaklar:Wild Sex - Carin Bondar (Türkce cevirisi mevcut: Seksin Doğası)The Red Queen: Sex and the Evolution of Human Nature - Matt RidleyBitch: What does it mean to be female? - Lucy CookeThe evolution of beauty – Richard Prum------- Podbee Sunar ------- Bu podcast techcareer.net hakkında reklam içerir. Ücretsiz bootcamplere katılmak, eğitimlerle seviye atlamak veya teknoloji alanında iş bulmak istiyorsan, hemen şimdi buradan techcareer.net'e üye ol, kariyerini yükselt.Bu podcast, Lavita hakkında reklam içerir.Eğer günlük beslenmenizi 70'ten fazla doğal meyve, sebze ve bitki özü içeren mikro besin konsantresi LaVita ile desteklemek istiyorsanız, hemen şimdi buradaki linkten FULARSIZ20 kodunu kullanarak %20 indirim fırsatını değerlendirin ve Dünya dalış rekortmeni Cenk Devrim Ulusoy'dan online nefes egzersizi eğitimini kaçırmayın!Açıklama: Nefes egzersizi eğitimi 8 Ekim 2023 tarihinde online bir webinar olarak düzenlenecektir. Ürünü indirim koduyla satın alan müşterilere firma tarafından bilgilendirme e-postası gönderilecek ve olası bir tarih değişikliği durumunda da bilgilendirme yapılacaktır.*Neuroendocrinology. 2015 Eyl; 36(4): 337-347. Yönetmen: Prof. Dr. Mosgöller, Viyana Üniversitesi"See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Seçimden sonraki ekonomi yönetimi kadroların CV'leri kusursuz. Liyakatli kadrolar görev başında! Prof. Erinç Yeldan soruyor; Peki kim için liyakat? Bu bölümde Nureddin Nebati'yle gündelik dilimize giren heterodoks yaklaşımla bugünün ekonomi politikasını ele alıyoruz.------- Podbee Sunar ------- Bu podcast techcareer.net hakkında reklam içerir. Ücretsiz bootcamplere katılmak, eğitimlerle seviye atlamak veya teknoloji alanında iş bulmak istiyorsan, hemen şimdi buradan techcareer.net'e üye ol, kariyerini yükselt.Bu podcast, Lavita hakkında reklam içerir.Eğer günlük beslenmenizi 70'ten fazla doğal meyve, sebze ve bitki özü içeren mikro besin konsantresi LaVita ile desteklemek istiyorsanız, hemen şimdi buradaki linkten TREND20 kodunu kullanarak %20 indirim fırsatını değerlendirin ve dünya dalış rekortmeni Cenk Devrim Ulusoy'dan online nefes egzersizi eğitimini kaçırmayın!Açıklama: Nefes egzersizi eğitimi 8 Ekim 2023 tarihinde online bir webinar olarak düzenlenecektir. Ürünü indirim koduyla satın alan müşterilere firma tarafından bilgilendirme e-postası gönderilecek ve olası bir tarih değişikliği durumunda da bilgilendirme yapılacaktır.*Neuroendocrinology. 2015 Eyl; 36(4): 337-347. Yönetmen: Prof. Dr. Mosgöller, Viyana Üniversitesi"See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Cahilin özgüveni çok, bilenin kendine güveni yok. Bir şehir efsanesi gibi duyulsa da grafiği bile var bu durumun! Yeni 111 Hz bölümünde tam da bu grafiğin üstüne düşüyoruz. Aptallığın dağlarını aşıyor, umutsuzluğun vadilerini geçiyor, bilgeliğe giden yolları birlikte yürüyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Özgür YılgürSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar ------- Bu podcast techcareer.net hakkında reklam içerir. Ücretsiz bootcamplere katılmak, eğitimlerle seviye atlamak veya teknoloji alanında iş bulmak istiyorsan, hemen şimdi buradan techcareer.net'e üye ol, kariyerini yükselt.Bu podcast, Lavita hakkında reklam içerir.Eğer günlük beslenmenizi 70'ten fazla doğal meyve, sebze ve bitki özü içeren mikro besin konsantresi LaVita ile desteklemek istiyorsanız, hemen şimdi buradaki linkten BARIS20 kodunu kullanarak %20 indirim fırsatını değerlendirin ve dünya dalış rekortmeni Cenk Devrim Ulusoy'dan online nefes egzersizi eğitimini kaçırmayın!Açıklama: Nefes egzersizi eğitimi 8 Ekim 2023 tarihinde online bir webinar olarak düzenlenecektir. Ürünü indirim koduyla satın alan müşterilere firma tarafından bilgilendirme e-postası gönderilecek ve olası bir tarih değişikliği durumunda da bilgilendirme yapılacaktır.*Neuroendocrinology. 2015 Eyl; 36(4): 337-347. Yönetmen: Prof. Dr. Mosgöller, Viyana Üniversitesi"See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Beşiktaş, geçen sezon Galatasaray'da forma giyen Milot Rashica'yı renklerine bağladı. Sinan Yılmaz ve Oğulcan Akçe bu flaş transfer çalımını, milli basketbol takımımızın olimpiyat ön eleme mücadelelerini ve Manchester City'nin Süper Kupa zaferini değerlendirdi. Keyifli dinlemeler!------- Podbee Sunar ------- Bu podcast techcareer.net hakkında reklam içerir. Ücretsiz bootcamplere katılmak, eğitimlerle seviye atlamak veya teknoloji alanında iş bulmak istiyorsan, hemen şimdi buradan techcareer.net'e üye ol, kariyerini yükselt.Bu podcast, Lavita hakkında reklam içerir.Eğer günlük beslenmenizi 70'ten fazla doğal meyve, sebze ve bitki özü içeren mikro besin konsantresi LaVita ile desteklemek istiyorsanız, hemen şimdi buradaki linkten TREND20 kodunu kullanarak %20 indirim fırsatını değerlendirin ve dünya dalış rekortmeni Cenk Devrim Ulusoy'dan online nefes egzersizi eğitimini kaçırmayın!Açıklama: Nefes egzersizi eğitimi 8 Ekim 2023 tarihinde online bir webinar olarak düzenlenecektir. Ürünü indirim koduyla satın alan müşterilere firma tarafından bilgilendirme e-postası gönderilecek ve olası bir tarih değişikliği durumunda da bilgilendirme yapılacaktır.*Neuroendocrinology. 2015 Eyl; 36(4): 337-347. Yönetmen: Prof. Dr. Mosgöller, Viyana Üniversitesi"See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
17 Ağustos'un 24'üncü yıldönümünü 6 Şubat hafızası diriyken yaşıyoruz. Bu bölümde Trend Topic dinleyicilerine bir çağrımız var, yerel seçim gündemine adaylarımızı değil depremi dayatalım.------- Podbee Sunar ------- Bu podcast techcareer.net hakkında reklam içerir. Ücretsiz bootcamplere katılmak, eğitimlerle seviye atlamak veya teknoloji alanında iş bulmak istiyorsan, hemen şimdi buradan techcareer.net'e üye ol, kariyerini yükselt.Bu podcast, Lavita hakkında reklam içerir.Eğer günlük beslenmenizi 70'ten fazla doğal meyve, sebze ve bitki özü içeren mikro besin konsantresi LaVita ile desteklemek istiyorsanız, hemen şimdi buradaki linkten TREND20 kodunu kullanarak %20 indirim fırsatını değerlendirin ve dünya dalış rekortmeni Cenk Devrim Ulusoy'dan online nefes egzersizi eğitimini kaçırmayın!Açıklama: Nefes egzersizi eğitimi 8 Ekim 2023 tarihinde online bir webinar olarak düzenlenecektir. Ürünü indirim koduyla satın alan müşterilere firma tarafından bilgilendirme e-postası gönderilecek ve olası bir tarih değişikliği durumunda da bilgilendirme yapılacaktır.*Neuroendocrinology. 2015 Eyl; 36(4): 337-347. Yönetmen: Prof. Dr. Mosgöller, Viyana Üniversitesi"See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
İktidar partisi AKP bundan tam 22 yıl önce, 14 Ağustos 2001'de kuruldu. Aradan geçen 20 küsür yılın sonunda gelecek endişeleri çok daha yoğun bir ülkeyiz. AKP umursamadığı için yakın gelecekte büyük toplumsal bunalımlar yaşayacağız.------- Podbee Sunar ------- Bu podcast techcareer.net hakkında reklam içerir. Ücretsiz bootcamplere katılmak, eğitimlerle seviye atlamak veya teknoloji alanında iş bulmak istiyorsan, hemen şimdi buradan techcareer.net'e üye ol, kariyerini yükselt.Bu podcast, Lavita hakkında reklam içerir.Eğer günlük beslenmenizi 70'ten fazla doğal meyve, sebze ve bitki özü içeren mikro besin konsantresi LaVita ile desteklemek istiyorsanız, hemen şimdi buradaki linkten TREND20 kodunu kullanarak %20 indirim fırsatını değerlendirin ve dünya dalış rekortmeni Cenk Devrim Ulusoy'dan online nefes egzersizi eğitimini kaçırmayın!Açıklama: Nefes egzersizi eğitimi 8 Ekim 2023 tarihinde online bir webinar olarak düzenlenecektir. Ürünü indirim koduyla satın alan müşterilere firma tarafından bilgilendirme e-postası gönderilecek ve olası bir tarih değişikliği durumunda da bilgilendirme yapılacaktır.*Neuroendocrinology. 2015 Eyl; 36(4): 337-347. Yönetmen: Prof. Dr. Mosgöller, Viyana Üniversitesi"See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Fidiro Kahvesi bu bölümünde muhteşem diyaloglarıyla sinema tarihine adını yazdıran Before Sunrise (Gün Doğmadan) serisinin ilk filmini konuşuyor. Amerikalı Jesse ile Fransız Celine'in trende tanıştıktan sonra Viyana sokaklarında sabaha kadar sohbet ederek filizlenen aşkını konu alan bu film müdavimlerimizi aşk ve flört üzerine derin bir muhabbete sürüklüyor. Celine ve Jesse 6 ay sonra sözleştikleri gibi buluşabilecekler mi? Evlilik aşklarını öldürür mü? İkinci filmin çekildiği 9 yıl içerisinde nelere olacağını müdavimlerimiz tahmin edebilecekler mi?Yürüyerek, konuşarak ilerleyen aşklardan farklı endişelerle gizlenen ilişkilere, filmdeki flört güvenliğinden iletişimin ‘ilahiliğine' ve hatta ebeveynlik pratiklerine uzanan bu duygu dolu muhabbetimize sizler de buyrun ve dinledikten sonra yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!Eğer siz de çocuklarınızın odalarını hayallerine uygun şekilde tasarlamak istiyorsanız, en yakın Çilek mağazasını veya cilek.com'u ziyaret edebilirsiniz. Bu bölüm Çilek Mobilya hakkında reklam içerir.Reklam ve işbirlikleri için: fidirokahvesi@gmail.comInstagram: @fidirokahvesi Support the show
HTalks Podcast 35. bölümünde uzun zamandır beklenen isim Koray Koç'u ağırladı. Aktif en iyi futbolcu, en kazma futbolcular, Koray Koç ve Hasan Arda Kaşıkçı'nın Viyana anıları, yurtdışında yaşam hakkında tecrübeler ve bolca cinsel şaka.. HTalks Podcast #35 sizlerle!
Sulu yemeklerin en sulusu kuşkusuz haşlama. Lif lif dağılacak denli iyi pişmiş et, yanında patates, havuç, soğan, hepsinin içinde yüzdüğü şeffaf, pırıl pırıl şifa dolu bir et suyu. Esnaf lokantası müdavimlerinin vazgeçemediği bir lezzet. Kimi zaman karabiber ve birlikte servis yapılan çeyrek limonla başlı başına bir öğün yerine geçen doyurucu ve sağlıklı bir seçenek. İtalya'nın kuzey doğusunda Piedmonte bölgesinde özellikle Torino kentinde çok benzer "Bollito Misto" yemeği var. Fransız mutfağının temel yemeklerinden "Pot eu Feu" neredeyse aynı. İngilizlerin haşlama yemeğinin, “Boiled beef & Carrots" yani "Dana Haşlama ve Havuç” diye 1909 yılında şarkısı bile yapılmış. Bizde yemeğin suyu makbulken onlarda içindeki haşlamalar öne çıkıyor. Viyana mutfağının imza yemeği "Tafelspitz" ise et suyunu çorba olarak, haşlamalarını ana yemek olarak sunuyor.
Avusturyalı tiyatrocu Carina Riedl'la yönetmen Dieter Kovačič, 2499 kilometrelik Viyana-İstanbul arası yürüyüşlerini geçen hafta sonlandırdı. Yol boyunca 99 kentte İnsan Hakları Beyannamesi'nin maddelerini kentlilerle birlikte yüksek sesle okudular. Konuklarımızla, "Into the cracks" projesinin parçası olan bu uzun yürüyüşü, sanatsal hareketin siyasi eylemle ilişkisini ve süreç başlatma gücünü konuşuyoruz.
Her hafta birbirinden farklı hikayelerle izleyicilerini kıssadan hisse almaya davet eden Serdar Tuncer, bu hafta Biri Bir Gün'de "Yılan ile Dost Olan Oduncunun" hikayesini anlatıyor. Serdar Tuncer bu bölümde başlıca şunları anlattı: Selamın aleyküm erenler ve dahi erenlere gönül verenler hatta ve hatta erenlere gönül verenleri sevenler ve dahi 1683 Viyana kuşatmasından sebep şu anda bulunduğumuz Polonya'nın o dönemki kralı olan Jan Sobieski'ye inceden inceye hala sitem edebilenler... Geldik Varşova'ya, arkadaşalara dedim ki Sobieski'nin mezarı nerede? Ne yapacaksın abi dediler? Gideceğim, başında durup sitem edeceğim dedim... Kuşatmışız Viyana'yı, alacağız, tarih başka türlü yazılacak içeri girdiğimiz anda... Giray Han'a güveniyoruz arkadan gelecek Lehistan ordusunu engeller diye ama Jan Sobieski iyi komutan, büyük kral... Çıkıp geliyor ve Giray Han ile aralarında ufak bir anlaşma, küçük bir ihanet, biz Viyana'dan geri dönmek zorunda kalıyoruz... Viyanayı ne kadar sevdiğimi bilenler bilir. Jan Sobieski ile bende bu Viyana acısı varken dost olabilmemiz mümkün değil. Gideceğim kabrine ona sitem edeceğim; yapılır mıydı be diyeceğim, olur muydu böyle bir şey diyeceğim... Hani anlatırlar ya adamın biri bir gün bir yılanla dost olmuş. Bak şimdi! Yılanla dost olan adamlar var... Düşünün insan dostunda bir yanlış, bir hata, bir ihanet gördüğü vakit der ki koynumuzda yılan beslemişiz arkadaş. Bu adam bırak dostundan ihanet görünce koynumda yılan beslemişim diye tarif etmeyi, bizzat yılanla dost olmuş... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...
Uluslararası basın özgürlüğü ve insan hakları gruplarından oluşan bir koalisyon, Türkiye'deki bağımsız gazeteciliğe yönelik tehditleri incelemek için üç günlük bir misyon düzenliyor. Misyon, hükümetin bilgiyi ve haberi sansürleme yetkisini daha da artıracak “dezenformasyon yasa tasarısının” meclise sunulması ışığında gerçekleşiyor. Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve IPI Türkiye Ulusal Komitesi öncülüğünde düzenlenen ortak misyonda, Uluslararası Af Örgütü, Article 19, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi (ECPMF), Osservatorio Balcani Caucaso Transeuropa (OBCT), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Uluslararası PEN ve Güneydoğu Avrupa Medya Kurumu (SEEMO) yer alıyor. Basın açıklamasını Daktilo1984 aktarıyor! Basın açıklamasında yer alan isimler (ekranda soldan sağa) Avrupa Basın ve Medya Özgürlüğü Merkezi, Medya Özgürlüğü Acil Müdahale Koordinatörü: Gürkan Özturan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Avrupa Savunuculuk ve Programlar Direktörü: Oliver Money-Kyrle Uluslararası Af Örgütü Vekil Direktörü: Ruhat Sena Akşener Gazetecileri Koruma Komitesi temsilcisi: Özgür Öğret
Geri Dönüyoruz'un 21. bölümünde ülke isimlerine ayırdığımız üç bölümlük mini seriye giriş yapıyoruz. İpsala Sınır Kapısı'ndan çıkan Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, yakın komşularımızdan başlayarak Balkan coğrafyası ve Doğu Avrupa'da keyifli bir tura çıkıyor. Endonim ve egzonim isimler nelerdir? Sıkça duyduğumuz Yunan, Rum, Helen, Grek isimleri arasında ne gibi farklar var? Makedonlar ile Yunanlar arasındaki isim anlaşmazlığı neye dayanıyor? Romanların Roma'yla ilgisi var mı? Slav ülkelerinin dilsel bütünlüğü ve birbirleriyle bağlantısı isimlerini nasıl etkiliyor? Bütün bu sorulara cevap ararken kendilerini Viyana kapılarında bulan ikilinin sohbetine davetlisiniz.
Geri Dönüyoruz'un 21. bölümünde ülke isimlerine ayırdığımız üç bölümlük mini seriye giriş yapıyoruz. İpsala Sınır Kapısı'ndan çıkan Mahir Ünsal Eriş ve Töre Sivrioğlu, yakın komşularımızdan başlayarak Balkan coğrafyası ve Doğu Avrupa'da keyifli bir tura çıkıyor. Endonim ve egzonim isimler nelerdir? Sıkça duyduğumuz Yunan, Rum, Helen, Grek isimleri arasında ne gibi farklar var? Makedonlar ile Yunanlar arasındaki isim anlaşmazlığı neye dayanıyor? Romanların Roma'yla ilgisi var mı? Slav ülkelerinin dilsel bütünlüğü ve birbirleriyle bağlantısı isimlerini nasıl etkiliyor? Bütün bu sorulara cevap ararken kendilerini Viyana kapılarında bulan ikilinin sohbetine davetlisiniz.
Bu hafta masamızda haziran ayının öneminin altını çizeceğimiz bir dosya var. Hepimizin bildiği gibi haziran ayı uzun bir süredir LGBTİ+ bireylerin yaşam haklarını savundukları onur ayı kutlamalarının ve yürüyüşlerinin yapıldığı bir ay. Biz de bu kez, bu ayın öneminin altını çizmek için bir konu seçtik: 2007 yılındayız. Tarih: 29 Ekim. Viyana'da Aeryn Gillern adlı 34 yaşındaki bir Amerikan vatandaşı bir anda ortadan kayboluyor. Sonrasında yaşananlarsa akıllara durgunluk verici nitelikte.
Bu hafta masamızda haziran ayının öneminin altını çizeceğimiz bir dosya var. Hepimizin bildiği gibi haziran ayı uzun bir süredir LGBTİ+ bireylerin yaşam haklarını savundukları onur ayı kutlamalarının ve yürüyüşlerinin yapıldığı bir ay. Biz de bu kez, bu ayın öneminin altını çizmek için bir konu seçtik: 2007 yılındayız. Tarih: 29 Ekim. Viyana'da Aeryn Gillern adlı 34 yaşındaki bir Amerikan vatandaşı bir anda ortadan kayboluyor. Sonrasında yaşananlarsa akıllara durgunluk verici nitelikte.
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırıları devam ediyor. ABD istihbaratı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'da yenilgiyi hissetmesi durumunda nükleer silahlara başvurabileceğini açıkladı. Peki bu ihtimal ne kadar gerçekçi? Kremlin, Ukrayna'da nükleer silah kullanır mı? Avusturya'nın başkenti Viyana'da devam eden İran konulu nükleer müzakerelerde son durum ne? Taraflar anlaşmaya yakın mı, yoksa anlaşma çıkmaza mı girdi? Dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgını Çin'de yeniden kendini göstermeye devam ediyor. Çin'in en büyük kenti Şangay'da son günlerde artan koronavirüs vakaları nedeniyle yeniden kapanma ilan edildi. Peki Pekin "sıfır vaka" stratejisini nereye kadar sürdürebilir? Ruşen Çakır, Ömer Taşpınar ve Gönül Tol, Transatlantik'te değerlendiriyor.
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarıyla birlikte birçok ülke dış politikalarında yeni adımlar atmaya başladı. Önce Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, 11 yıl aradan sonra ilk kez bir Arap ülkesini - Birleşik Arap Emirlikleri'ni - ziyaret etti. Daha sonra Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, BAE ve İsrail'in fiili liderlerini ağırladı. Bu görüşmenin Viyana'da devam eden İran konulu nükleer müzakerelere denk gelmesi dikkat çekti. Peki yeniden şekillenen Ortadoğu'da Türkiye nasıl bir rol oynayacak? Ruşen Çakır sordu, gazeteci Yusuf El Şerif yanıtladı. 00:00 Giriş 03:05 Mısır-İsrail-BAE üçlü zirvesi ne anlama geliyor? 06:30 Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın BAE ziyaretinin yankıları 12:20 BAE, Türkiye ile Suriye arasında arabuluculuk mu yapıyor? 16:50 Katar bölgede halen güçlü bir aktör mü? 21:50 Türkiye, Suudi Arabistan ile ilişkileri düzeltebilir mi? 25:10 Sisi ile Erdoğan aynı kareye gelebilir mi? 27:50 Yeniden şekillenen Ortadoğu'da İsrail'in meşruiyeti kabul ediliyor mu? 33:00 Körfez'de Türkiye'ye bakış nasıl? 39:00 Kapanış #Ortadoğu #Erdoğan #Körfez #RuşenÇakır #YusufElŞerif #SuudiArabistan #siyasalislam
#acıtatlımayhoş Bizim kat kat hamurlarımız; çarşaf böreği, katmer, yufka ekmeği... Ama illa ki baklava. Peki, Nemse / nemçe hamuru, bu adı nereden almış? Kelime, Sırpça “Slav dilini bilmeyen” demek. Dünyanın “Danimarkalı” (Danish) dediği çöreğe, Danimarkalıların neden “Viyana ekmeği” (wienerbrød) demiş? Aylin Öney Tan kat kat hamur hikayeleri anlattı, tarifler verdi. Hafta boyunca yayınlanan 5 bölüm burada bir arada. İyi dinlemeler. Haftaya: Kadınların mutfaktaki gücü
#acıtatlımayhoş Aylin Öney Tan kat kat hamur hikayelerinde bugün dünyanın “Danimarkalı” (Danish) dediği çöreğe, Danimarkalıların neden “Viyana ekmeği” (wienerbrød) dediğini, Viyanalıların ise neden Kopenhag'a ithaf ettiğini anlatıyor, bir de yapmak isteyenler için kolay tarif veriyor.
Pazar yerlerinin tarihinden, Baudrillard ve panoptikona tüketim kültürü... AVM'lerin sonu mu geliyor? Feodal ekonomiden dijital ekonomiye geçiş, tüketim mekanları üzerindeki hangi etkileri bırakıyor? Çapkınlarından Fame City'sine, Viyana meydanlarından Amazon depolarına alışverişin ve AVM'lerin tarihini konuştuk.