Bunu ben de yaparım

21. yy’da, şehir insanları olarak çok da yüz yüze tanışabilecek zamana ve akıl sağlığına sahip değiliz.Peki bütün kişisel kuruntularımız ve şüphelerimizle üzerine bir de modern hayatın getirdikleri eklenince kendimize uygun birilerini nasıl bulacağız? Hah işte onlardan bahsediyoruz!

Bu bölümümüzde, ilk bölümümüzün sonunda da bahsettiğimiz gibi, size istatistiklerle nasıl daha başarılı ve dikkat çeken profiller oluşturabileceğinizden bahsedeceğiz. Ve elbette bu bölümde de yine konuklarımız olacak!

3. bölümümüzle beraber, online flört dünyasında hayatta kalmak için kimseye ihtiyacınız kalmayacak. Artık kelebek gibi uçup, arı gibi sokmaya, yeri geldiğinde romantik bir çapkın, yeri geldiğinde ise tam bir duygusal terminatöre dönüşmeye hazır olacaksınız!

Az sonra A’dan Z’ye Dolandırıcılık Podcast serimizin ilk bölümünü dinleyeceksiniz lütfen cüzdanlarınıza ve akıllarınıza sahip çıkın! “Böyle de dolandırılır mı kardeşim?” Demeyin hiç ummadığınız insanlar Skyp’ta gördüğü iki çift memeye varlarını yoklarını kaptırıyorlar... Hazırsanız başlıyoruz efendim!

A’dan Z’ye Dolandırıcılık Podcastimizin 2. Bölümünde yepyeni dolandırıclık türleri ve işin erbaplarıyla sizlerleyiz. Galata Kulesi’nden İstanbul Tramvaylar’ını masum vatandaşlara satan Sülün Osman’dan, “sizde büyü var ablam, gelin bozalım” diyip milyonları cukkalayan sahte hacı-hoca tayfasına varana kadar herkes bu bölümümüzde!

A’dan Z’ye Dolandırıcılık Podcastimizin 3. Ve son bölümüyle artık seçim sizin; burada öğrendiklerinizle ya tam bir suç makinasına dönüşecek ya da kendinizi ve çevrenizdekileri bu açıkgözlere karşı koruyacaksınız! Bu son bölümümüzde saadet zincirlerini işleyeceğiz! En pastorallerinden en şaşalılarına kadar hepsi son bölümümüzde!

Yaşayanlar ve ölüler arasındaki perdenin en ince olduğu bu gece, yalnız olmaya cesaretiniz var mı? Sizi cadılar ve iblislerin gecesinde bir başınıza bırakmayı gönlümüz el vermedi! Gelin bu korkunç geceyi beraberce geçirelim. Cadılar Bayramı nereden gelmiş? Her biri birbirinden korkunç öyküleri ve efsaneleriyle bizden dinleyin!

Şeker mi şaka mı? Şekeri mi seçtiniz? Ağzınıza atmadan keşke içini kontrol etseydiniz belki içine yerleştirilen jileti görürdünüz! Arabaya binerken arka koltuğa da mı bakmadınız? Baksaydınız belki arkadaki katili de fark ederdiniz? Yok yok siz bu iyi niyetle bu geceyi atlatamazsınız. Korkmayın biz sizinleyiz. Bu bölümümüzde Cadılar Bayramı’yla beraber anılan şehir efsaneleri gerçek mi değil mi? Gelin beraberce inceleyelim. Sonrasında Salem’a gidip mahkeme ölüm fermanlarını vermeden kurtarabildiğimiz kadar cadı kurtaralım!

Neredeyse geceyi tamamladık! En uğursuz saatlere yaklaşırken, sizleri yaktığımız kamp ateşinin etrafına davet ediyoruz. Üzerinize kalın bir şeyler alıp, şekerlemelerinizi hazırlayın. Şimdi sizler için özel olarak seçtiğimiz korku hikayelerini anlatma zamanı... Bu bölümden sonra yalnız kalamazsanız sizi anlarız. Hatta kim bilir? belki de kalmamalısınız...

Güzellik ve spor salonlarında saatler mi geçiriyorsunuz? En son ne zaman kilo korkusu olmadan tatlı yediniz? İlk minik kırışıklığınızı gördüğünüzde yaşadığınız ufak ritim bozukluğunu hatırlıyor musunuz? Sadece ben mi böyleyim diyorsanız, korkmayın  efendim atalarımız da en az bizler kadar güzellik konusuna takıklarmış. Gelin tarih boyunca değişen güzellik algısına ve bununla beraber  kafaları yiyen atalarımızın düştüğü durumlara beraberce bakalım.

Tarihteki Güzellik yolculuğumuza devam ediyoruz. Bu sefer 20'lerin Holywoodundayız bakalım baş döndüren yıldızların güzellik sırları nelermiş? 40'lar 60'lar ve 90'larda neler olmuş? Şişmanlar hangi yıllarda rencide edilmeye başlamış? Kısa boylu erkeklerin hiç mi yüzü gülmemiş? Karın kasım olmadan 90’lara giremez miyim? Hepsinin cevabı bu bölümde

Güzellik yolculuğumuzda, herkesin seksi ve herkesin süper model olduğu sosyal medya çağına ,2010’lara geldik. Sosyal medya güzellik algısında nasıl bir değişim yarattı? Neden selfiemize aldığımız like sayısı, not ortalamamızdan bile önemli hale geldi? Ne ara elimizde snapchat filtreli fotolarımızla estetik cerrahların kapısına dayanmaya başladık? İçine düştüğümüz kozmetik ve plastik cerrahi kuyusu ne kadar derin?! Gelin hep beraber bu soruların cevaplarını arayalım

Bazen birini seviyorsunuz, hatta onunla evlenip mutlu olmak istiyorsunuz ama mutlu olmak o kadar kolay mı? Peki ha deyince evleniliyor mu? Hayır. Bunun istemesi var, sözü var, nişan bohçası var. O zaman biz de mutluluğa giden rampadan, yani düğünlerden bahsedelim biraz.

Bu bölümümüzde, dünya böyle insanların hatrına dönüyor dediğimiz düşünceli gelinleri, damatsız düğünleri, düğün yaparken nereye ne kadar para sıkmanız gerektiğini ve o uyumlu çiftlerin düğün hazırlığında neden birer Firavun’a dönüştüğünü konuşacağız.

3. bölümümüzü dinleyen bekarların gözünde umut ışığı olacak, acaba ben de gittiğim düğünde hayatımın aşkını bulur muyum diye heyecanlanacak. Neden olmasın? Umut fakirin ekmeği, yeter ki kravatınız ütülü, saçınız yapılı, halay modunuz açık olsun, hazırsanız başlıyoruz.

Ufkunuzu genişletecek, güven aralığınızı daraltacak üzerine bir de paranoyalarınıza tavan yaptıracak bir seri ile karşınızdayız! Komplo teorileri ve Şehir efsaneleri!Kişisel bilgilerimizin güvenliği ne kadar bize ait? Sürekli izlendiğimiz doğru mu? Uzaylılarla ilgili kısım bu bölümde mi?

Yüz değiştirme ve Face ID teknolojisi bizi nereye götürüyor? Götürdüğü yerden geri dönebiliyor muyuz? Yüz okuma teknolojisiyle birinin eşcinsel ya da komünist olduğunu anlamak mümkün mü?  Bu teknolojiler yanlış kişilerin eline düşerse ne olur? Hiç bilmediğiniz ama başrolünde sizin olduğunuz bir video yüzünden linç edilme ya da tutuklanma ihtimaliniz neden bu kadar yüksek?

Telefonumuz bizi dinliyor mu? APP’lere verilen mikrofon ve kamera izinleri nerelerde ve neler için kullanılıyor. Otel odaları ve kiralık evlerdeki gizli kameralar. Bu kameralarla kaydedilen görüntüleriniz nerelerde ne için pazarlanıyor? Akıllı ev sistemlerine ve laptop kameralarına erişim dışardan sağlanabiliyor mu? Sağlanırsa neler olabilir?

Ölülerle yaşayanları ayıran perde gittikçe incelmeye ve yer altının sakinleri yer üstüne doğru tırmanmaya başlamışken bu gece sizleri güvende tutmak bizim görevimiz!Az sonra iblisler ve cadılar cirit atmaya ve bu gece yalnız olacak kadar talihsiz olanları birer birer avlamaya başlarlar. Bu gece hiçbirimize uyku yok. Şekerlemelerinizi ve sıcak çikolatalarınızı kapın ve birbirinden korkunç hikayelerimizi dinlemek için kamp ateşimizi bizimle paylaşın. 

Cadılar süpürgelerine atlayıp mavi dolunayın önünden kahkahalar atarak geçerken, saklanmak için harika bir ev bulduk! Perili olduğu söyleniyor ama dışarıdaki eli baltalı manyaktan kurtulmak için tek şansımız bu gibi. Biz içeri giriyoruz, siz de dışarıda kalmayın!Buradan sağ çıkarsak geceyi yarıladık demektir.

Gece neredeyse bitti. Ama güneşi görmeden rahatlamıyoruz! Dışarıda hala uğursuz binlerce yaratık dolaşıyor. Kapılarınızı kapalı tutmaya devam edin çünkü iblisler asıl gece 3’ten sonrasını sever. Birisi kapıyı mı çalıyor? Sevgiliniz mi? Yoksa arkadaşınız mı? Görünüşe aldanmayın, belki de sizi yer altına götürmek için gelen şeytani ikizleridir!Gelen çocuklar mı? Sakın gözlerini görmeden içeri almayın...

Hanımlar Beyler hazırsanız beraberce 51. Bölgeye baskına gidiyoruz! Uzaylıların peşine düştüğümüz bu bölümümüzde kendilerini köşeye sıkıştırıp, bizi de yanlarına almaları için küçük sıska popolarını ikna etmeye çalışıcaz! Baktık ikna olmuyorlar kendi başımızın çaresine bakıcaz. Hiçbir kuvvet bizi 1 dakika daha bu dünyada tutamaz! Aranızda UFO sürmeyi bilen var mı?

Bu bölümümüzde Kayıp Malezya uçağının peşine düşüyoruz. Yıllardır gizemi çözülemeyen uçağı biz buluyoruz! Uçağı kimler neden kaçırdı? İşin içinde uzaylılar var mı? Yoksa biz ekipçe iyice paranoyak mı olduk? Uçakta kimler vardı? Koltuk araları sadece bizim uçaklarda mı bu kadar dar? Hepsinin cevabı bu bölümümüzde! 

Serimizin son bölümünde Mandela Etkisi’ni işleyeceğiz. Hepimizin doğru bildiği yanlışlar denizine yelken açıcaz. Monopoly adamınını düşündüğümüzde neden gözlükle düşünüyoruz? Hugo’ya bağlanan küfürbaz çocuk gerçek mi? Zamanda yolculuk yaparsak sağı solu bozar mıyız? Gelin hep beraber cevapları bulalım!

Yaşayanlarla ölüleri ayıran perdenin, en ince olduğu bir başka Halloween gecesinde yine beraberiz. Bu geceyi sağ salim atlatabilmemiz için birbirimize ihtiyacımız var. Haydi sanal ateşimizi ve şekerlemelerimizi bizimle paylaşın ve birbirinden korkunç hikayelerimiz için hazır olun!

Yaşayanlarla ölüleri ayıran perdenin, en ince olduğu bir başka Halloween gecesinde yine beraberiz. Bu geceyi sağ salim atlatabilmemiz için birbirimize ihtiyacımız var. Haydi sanal ateşimizi ve şekerlemelerimizi bizimle paylaşın ve birbirinden korkunç hikayelerimiz için hazır olun!

Yaşayanlarla ölüleri ayıran perdenin, en ince olduğu bir başka Halloween gecesinde yine beraberiz. Bu geceyi sağ salim atlatabilmemiz için birbirimize ihtiyacımız var. Haydi sanal ateşimizi ve şekerlemelerimizi bizimle paylaşın ve birbirinden korkunç hikayelerimiz için hazır olun!

Reenkarnasyon nedir? Şu çektiğimiz çile yetmedi de dünyaya bir daha mı geleceğiz? Bir daha geleceksek, bir sonraki hayatımızda çapayı nasıl kuzey ülkelerine düşürürüz? Yoksa reenkarnasyon yerine tenasüle mi bel bağlamalı? Eğer bu hayatımızda iyi olursak, bir sonraki hayatımızda limitsiz kredi kartı ve gürül gürül kalçalarla ödüllendirilebileceğimiz doğru mu?

Dalay Lama nasıl 14. kez reenkarne oldu? Ve her seferinde nasıl bulundu? Tibet halkının böylesi ruhani bir liderle şımartılmasının özel bir nedeni var mı? Onlar paşa çocuğu da biz tuzluk muyuz? Kel Çokanat'ımız, nasıl oluyor da günbegün Çin'in altını oyuyor? Mısır'da bir garip İngiliz vatandaşı: Dorothy Eady. Çocukken geçirdiği kazadan sonra, kendini Seti'nin rahibesi olarak tanıtmaya başlayıp; bir ömrünü Antik Mısır'a adayan bir zaman yolcusu. 

Öldükten sonra elinizi çabuk tutarak yine aynı anneden doğabilir misiniz? Üstelik ikizinizle beraber? Peki geçmiş hayatınızdaki alışkanlıklarınızı ve travmalarınızı geride bırakabiliyor musunuz? Pollock İkizleri'yle esrarengiz bir sır perdesini aralıyoruz.Son durağımız Hatay'da hem leziz bir şeyler yiyeceğiz hem de bırakın Türkiye'yi, belki de dünyanın en garip reenkarnasyon olaylarından biri olan Besime Yarar'ın hikayesine bir göz atacağız.

Hazır olun beraberce tarikatların içine giriyoruz! Bu ilk bölümümüzde önce bir Yoga tarikatına uğrayıp, sağlıklı yaşam için oramızı buramızı mıncıklatmaya değer mi onu tartışacağız. Ardından da 2000'li yılların efsane dizisi Smallville'in oyuncularının da dahil olduğu bir seks tarikatı olan NXIVM'a uğrayacağız. Bir kahve içer kalkarız. 

İkinci bölümümüzde bir Amish tarikatı olan Bergholz tarikatına bakacağız. Ceza için evlere baskınlar yapıp, erkeklerin sakallarını kesen bu garip tarikat ne istiyor? Ardından da 7/24 partileyen, genç, güzel ve yakışıklı insanlardan oluşan Buddhafield tarikatına şöyle bir uğrayıp; beraberce ateş etrafında içip, dans edeceğiz. Her şey gerçekten göründüğü gibi mi yoksa bir kez girdiğimizde çıkışı bir daha bulamayabilir miyiz? Ve son olarak tarikatlar tarihinin en hastalıklı lideri tarafından yönetilen The Anthill Kids tarikatını mercek altına alacağız. Yalnız şimdiden uyarıyoruz epey can sıkıcı ve kanlı olacak…

Son podcastimizde Amerikan rüyasını delik deşik ederek kana bulayan Manson'ların arasına karışacağız. Charles Manson'la biraz zaman geçireceğiz. Neyi neden yaptığı konusunda bakalım bizi ikna edebilecek mi? Kaliforniya'yı aylarca uykusuz bırakan bu manyak sürüsü neyin peşindeydi? Beatles'ın Helter Skelter şarkısı gerçekten bir ırk savaşını tetikleyecek mesajlar içeriyor muydu? Gelin hep beraber bakalım.

Dünyayı biraz da eli silahlı Amerikan taşralılarının gözünden görmeye ne dersiniz?  Hep beraber Q-Anon oluşumunu mercek altına alıyoruz. Neye inanıyorlar? (neye inanmıyorlar ki?)Kongre binası baskınından, Hollywood yıldızlarının gençlik sırrı Adrenachrome ilacına kadar her şeyi inceliyoruz. İlaç gerçekten küçük çocukların kanlarından mı yapılıyor? Kaybolan çocuklarla Tom Cruise'un yaşlanmaması arasına bir bağ var mı? Hepsi bu podcadtimizde

Q-Anon teorilerini incelemeye devam ediyoruz. Protein dizilimine tükürdüğümüz, küçük puştumuz kovid gerçekten yarasa etli tarhana çorbasıyla mı bulaştı? 5G teknolojisi ile dünyaya yayılabilir mi? Yoksa bir biyolojik silah mı? Silahsa, Çinliler mi geliştirdi yoksa Amerikalılar mı? Peki Bill Gates bizden ne istiyor?

Hep beraber Walt Disney'in gizemli ve eğlenceli dünyasına giriyoruz. Walt Disney gerçekten öldü mü? Yoksa kendisini Kriyejoni teknolojisiyle dondurdu mu? Bu teknoloji ile biz de ölümü yenebilir miyiz? Disneyland'e giden insanlar gerçekten sevdikleri insanların küllerini parkın içine döküyor mu? Karayip Korsanları temasına musallat olan hayalet George gerçek mi?

Bir Cadılar Bayramı'nda daha beraberiz! Yine sizler için mezarlarımızdan hortladık,  Jack-o'-lantern'lerimizi oyduk, ceplerimizi şekerle doldurduk!Peki bununla yetindik mi? Asla! Üzerine bir de kamp ateşimizi yaktık ve sizler için harika korku hikayeleri ve şehir efsaneleri derledik!İlk durağımız Louisiana! Dolunayın aydınlattığı gecede beraberce Devil's Toy Box'a giricez! Bakalım şeytanın bizzat kendisinin yaptığı düşünülen bu kulübeden sağ çıkabilecek miyiz?

Şimdiki durağımız Utah! Garip ve esrarengiz bir bölgede ufak bir yürüyüşe çıkıcaz! Ama bu yürüyüş biraz kanlı olucak! Sakın korkmayın! Beraber olduğumuz sürece kimse bize dokunamaz! Ama siz yine de çok kışkırtmayın sağdaki soldaki yaratıkları. Şimdi ağzımızdaki karamelli şekerin tadı kaçmasın!Bu bölümde sizi 2 korkunç hikaye ve 1 şehir efsanesi bekliyor! Bakalım hikayeleri dinlerken hangi şehir efsanesi olduğunu tahmin edebilecek misiniz?

Neredeyse güneş doğdu gibi sevgili dinleyenlerimiz! Ama gece henüz bitmedi! Dışarısı hala iblisler, cadılar ve tabutlarına dönmeden sizden son bir ısırık almak isteyen vampirlerle dolu! O yüzden sakın gaza gelip kendinizi dışarı atmayın burada güvendeyiz! Üstelik sizler için birbirinden korkunç ve sürpriz sonlu 3 hikayemiz daha var!

hazır mısınız? Şarabın su gibi aktığı, her taşın altından mitolojik bir canlının çıkıverdiği, kimin eli kimin cebinde belli olmayan o tekinsiz ama heyecan dolu zamanın hikayelerini gelin bir de bizden dinleyin!12 bölümden oluşacak ilk sezonumuzda hem Olympos sakinlerini yakından tanıyacağız, hem de onların en meşhur hikayelerine bir göz atacağız. Fazla ipucu vermeden şu kadarını söyleyelim; Kıskançlık, aşk, ihtiras ve intikam hiç bu kadar yaratıcı formlarda kendini göstermemişti!İlk bölümümüzde Kaos'a ve evrenin ilk'lerine bir göz atıcaz! Kindar anamız Gaia ve birçok psikolojik rahatsızlığı kendisine kokteyl yapmış gök babamız Uranüs ile tanışacağız!Çirkin oldukları için Tartaros'a sürülen Cyclopes ve Heca'lara üzülürken, Titanların doğumuna ve Uranüs'ün oğlu Kronos tarafından devrilişine tanık olacağız!

Kronos'un hükümranlığı altında Altın Çağ'a giriş yapıyoruz! Kronos hükümranlığını sürdürebilecek mi? Yoksa babasının kehaneti tutacak ve o da çocuklarından biri tarafından devrilecek mi? Olympos'lu Bızdıklarımız sahneye çıkıyor! Titanlar ve Olymposlular arasındaki ilk büyük savaşa yakından bir bakış atalım. Sonrasında bakarsınız Prometheus'a misafir oluruz? Onun selamını da alıp Atlas'a taşırız?