POPULARITY
Categories
Yeni Medya 451, yedinci sezonunu açarken Can Öz ve Ümit Alan, yapay zekânın yalnızlıkla ilişkisini irdeliyor. Bu bölümde; yalnızlığın neden ölümcül bir halk sağlığı krizine dönüştüğüne, yapay zekâ arkadaşların insanları kendine bağlamak için kullandığı taktiklere, yapay empatiyle kurulan bağların gerçek empati kaslarımızı nasıl körelttiğine, erotik sohbet sağlayan dijital eşlere ve dijital solipsizm tehlikesine göz atıyoruz. Herkesin kendi yankı odasına hapsolduğu bir toplumda bizi nasıl bir gelecek bekliyor? Yapay zekâ, yalnızlığa çözüm mü yoksa yalnızlık sebebi mi? Duygusal boşluklarımız nasıl birer ürüne dönüştürülüyor? Hepsi ve daha fazlası bu bölümde.
Yeni Medya 451, yedinci sezonunu açarken Can Öz ve Ümit Alan, yapay zekânın yalnızlıkla ilişkisini irdeliyor. Bu bölümde; yalnızlığın neden ölümcül bir halk sağlığı krizine dönüştüğüne, yapay zekâ arkadaşların insanları kendine bağlamak için kullandığı taktiklere, yapay empatiyle kurulan bağların gerçek empati kaslarımızı nasıl körelttiğine, erotik sohbet sağlayan dijital eşlere ve dijital solipsizm tehlikesine göz atıyoruz.Herkesin kendi yankı odasına hapsolduğu bir toplumda bizi nasıl bir gelecek bekliyor? Yapay zekâ, yalnızlığa çözüm mü yoksa yalnızlık sebebi mi? Duygusal boşluklarımız nasıl birer ürüne dönüştürülüyor? Hepsi ve daha fazlası bu bölümde.
Türkiye'de doğuşta beklenen yaşam süresi yükseldi. TÜİK, verilerine göre erkeklerde 75,5, kadınlarda ise 80,7 yıl oldu. Bu rakamlar, sağlık hizmetlerinin geliştiğini ve yaşam kalitesinin arttığını gösteriyor. Aynı zamanda, deneyim ve birikimin genç kuşaklara aktarılabilmesi için de önemli bir fırsat sunuyor. Dahası, yaşlı nüfusa yönelik ürün ve hizmetleri kapsayan ‘'gümüş ekonomi'' yeni bir sektör olarak yükseliyor.
Açık Dergi'de Ömer Madra ve İlksen Mavituna Zülfü Livaneli'yi konuk ediyor; 'Aşkı, dostluğu, aile bağını ve özgürlük tutkusunu ince ince ören Bekle Beni; bir ülkenin özgürlük yolunda çektiği zorlukların, baskıya karşı girişilen mücadelenin, direnmenin, yalnız bırakılmanın ve dayanışmanın romanı' olarak tasvir ettiği Bekle Beni adlı romanı konuşuyorlar. Söyleşide ayrıca 1970'lerden bugüne süren bir mücadeleye ve bu mücadelenin hafızasına da kulak veriyoruz.
“İsa Peygamberi (a s.) şöyle anlatırlar: Güzel bir koku aldığı zaman, burnunu tıkar ve: - «Bu, dünyakokusudur,» dermiş. Bu size güzel bir örnektir. Ey zühd iddia edenler, hâlinize bir bakın. Sözünüz ve işiniz, İsapeygamberinkine uyuyor mu? Elbisenize bakılırsa, dünyadan elini çekmiş derviş kılığı var; fakat içinizdünyalık hasreti ve sevgisi ile dopdolu. Bu libasınızı çıkarıp içinizde olanı açığa vursaydınız benim için dahaiyi olurdu. Ve siz, içi başka, dışı başka olmaktan uzak olurdunuz. Dünyalık şeylere karşı kalp zenginliği duyananasibi rahat varır. O kimse dışına desinler için hiçbir şey giymez. Kalbi gerek dünyalık işlere gereksebaşkalarına karşı istiğna duyar. Şu da bir vakıadır. Bizim Peygamberimiz (S.A.), İsa (a s.) ve diğerlerindendaha fazla dünyaya karşı istiğna duyardı. Onun zühdü herkesten daha fazla idi. Herkese yazılmış olanı bilirdi.Ve: - «Dünyanızdan bana üç şey sevdirildi: Güzel koku, kadın ve gözümün nuru namaz,» buyururdu.Dünyalıktan tamamen kalbini almasına rağmen, bunlar kendisine sevdirilmişti. Bunlar İlâhî bilginin geçmişteverdiği hükümdü. Rabbi tarafından verilen bir hisse idi. Almak ve faydalanmak zorunda idi. Yaratanın emrinegöre alır ve yerdi. O'nun emrine uymak, tâat sayılır. Buna benzer şekilde kısmetini alıp yiyen tâat içindedir.Dış cephesi ile dünyaya karışmış dahi olsa ibadet ehli arasındadır.Ey niyeti bozuk, Hakk'a muhatap olmaktasın. Ve O'nu görür gibi konuşmaktasın. Her namazda: - «Yalnız sanakulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz.» (Fatiha/5) Derken anlattığımız gibi yapmaktasın. - «Ya Rabbi,yanımdasın. Ey beni bilen ve bütün hâlime şahit olan, kulluğum sana, yardım talebim senden,» demekistiyorsun. Her zaman Hakk'a hitap ediniz. O'na hitabınız yalnız namaz vaktine inhisar etmesin. O'nunvarlığını hazır bilin; kulluğunuzu o niyetle yapın. Peygamber (S.A.) efendimiz şöyle buyuruyorlar: - «Allah'ıgörür gibi ibadet et; sen O'nu görmesen bile O seni görür.»Ey evlâd! Helâl yiyip içerek kalbini temizle. Rabbini bilirsin. Giydiğini, yediğini ve kalbini temiz tut. Bu yoldaniç âlemi temiz olanlar zümresine dâhil olabilirsin. Tasavvuf, safâdan gelir. Suf (kalın yün elbise) giymektengelmez. Tam mânası ile sofi olan, kalbini Allah sevgisi ile doldurur. Başka sevgilere yer vermez. Bu hâl birbaşka hâldir. Kolay elde edilecek cinsten değildir. Elbise değiştirmekle ve renk sarartmakla olmaz. Omuzeğmek, bu hâli veremez. Geçmiş büyüklerin hikâyesini dil gürültüsü ile anlatmak bu hâle vardıramaz.Parmak aralarına tesbih almak insanı o yola götüremez. O yola ileten şey, sadık kalple Allah'ı aramakla olur.Allah'ın size gönderdiği peygambere iyi bağlanınız. Ona bağlılığınız doğru olsun. O'na bağlılık, getirdiklerineuymakla olur. Peygamberin emirlerini ne kadar iyi yaparsanız uymanız o kadar iyi olur. Dünyadapeygamberin sözlerini tutup yaptığı işleri yaparsanız öbür âleme göçtüğünüzde ona arkadaş olursunuz.Allahü Teâlâ'nın şu yüce kelâmını duymadınız mı? - «Peygamberin size yapmanız için getirdiği şeyi alınız;yasak ettiği şeylerden kendinizi çekiniz.» (Haşr/7) Peygamberin emirlerini tutunuz. Yasak ettiği şeylerdenberi durunuz. Bunu yaptığınız takdirde, Rabbinize yakınlık kazanmış olursunuz. Dünyada kalbinizle yakınolursunuz. Öbür âlemde ise, varlığınız ve cesedinizle yakınlık duyarsınız.
Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın. Kim şeytana ayak uydurursa bilsin ki, o edepsizliği ve kötülüğü emreder. Allah'ın lutfu ve rahmeti sizinle olmasaydı içinizden hiçbir kimse günahtan asla arınamazdı, fakat Allah dilediğini arındırır; Allah her şeyi işitmekte ve bilmektedir.” (Nur 21)Dünyada kul imtihandadır. İmtihanda başarının önemli iki engeli nefis ve şeytandır. Dinin irşadı, verdiği bilgi ve eğitim bu iki engele karşı çok önemli bir ilâhî yardımdır. Bu yardımdan mahrum olanların, daha doğrusu bilgi ve akıllarını gerektiği gibi kullanmayarak, iman edip ilâhî irşada kulak vermeyerek kendilerini buyardımdan mahrum bırakanların temiz bir amel defteriyle dünya hayatını noktalamaları imkânsız gibidir. Allah'ın, kullarını mânen temizleyen bir büyük lutfu da hayat boyunca tövbe kapısını açık tutması, tövbe edenleri bağışlaması, tövbekârlara temiz ve beyaz bir defter açmasıdır."Buna göre mana, "Şeytanın izlerine tâbi olmayın, onun bastığı yerlere basmayın ve bu iftiraya, bunu dile dolamaya ve fuhşun (kötü söz ve fiillerin) mü'minler arasında yayılmasına önem verip, gayret etmekhususunda, onun peşinden gitmeyin" şeklindedir. Allah Teâlâ bunu her ne kadar mü'minlere tahsis etmişise de, bu bütün mükellefler için bir yasaktır. Çünkü Cenâb-ı Hak, "Kim şeytanın adımlarına uyarsa, şüphesiz ki o, kötülüğü ve gayr-ı meşrûyu emreder" buyurmuştur. Bütün mükelleflerin bundan menedildikleri ise malumdur. Biz, Cenâb-ı Hakk'ın bu hususu mü'minlere tahsis ettiğini söyledik. Çünkü Allah Teâlâ, mü'minleri, eğer şeytana uyarlarsa, "Kim şeytanın adımlarına uyarsa'', ifadesiyle tehdid etmiştir. Bu ifadenin zahiri ise, mü'minlerin şeytana tâbi olmayacaklarını göstermektedir. Eğer bununla kâfirler kastedilmiş olsaydı, o zaman şüphesiz onlar şeytana zaten uymuşlardı. Binâenaleyh Allah iftira eden okimselere, gerekli tehdidi yapınca, durumları tıpkı onlarınki gibi olmasın diye ve günahtan alabildiğine kaçınsınlar için, özellikle mü'minleri zikrederek onları terbiye etmiştir.Fahşâ ve fahişe aşırı çirkin ve kötü olan şey demektir. Münker ise, insan tabiatının hoşlanmadığı, nefret ettiği ve beğenmediği şeydir.Bil ki, “zeki” Allah'a itaat hususunda “rızâ” mertebesine ulaşmış kimsedir. Arapça'da £_jjJi ^”j (Ekin gelişti, olgunlaştı) denilmesi de bu manadadır. Binâenaleyh mü'min, dini hususlarda, Allah'ın rfcn olacağı “salah” noktasına vardığında ‘zeki” adını alır. Zeki, ancak zeki olana denir. Bu tıpkı, hidayeti bırakan kimseye,mutlak olarak, “Allah ona hidayet etti” denilmeyip, “Allah ona hidayet etti, ama o hidayete ermedi” denilmesi gibidir.Ayetteki ''Allah semî ve alimdir" cümlesi, "O, sizin bu iftiraya dair veya Âişe'nin berî (temiz) olduğuna dair bütün sözlerinizi duyar, fuhşun (kötü söz ve fiillerin) mü'minler arasında yayılmamasına veya yayılmasına dâir arzu ve isteklerinizi bilir. Durum böyle olunca, O'na İsyan etmekten kaçınmak gerekir" demektir.”Her şeyin sahibi Allah bir hadîs-i kudsîde şöyle buyurmaktadır:“Kullarım! Gelmişiniz, geleceğiniz, insanınız, cinleriniz bir yerde toplanıp benden istekte bulunacakolsanız, ben de her birinize istediğinizi ayrı ayrı versem, bu benim mülkümden iğne denize girdiğinde denizden ne eksiltirse işte ondan fazla bir şey eksiltmez." (Müslim, Birr 55)Peygamber Efendimiz (asm) de konuşmalarına “Elhamdülillâh” diye başlar, hemen ardından “Biz Allah'dan yardım dileriz (neste'înühu)” derdi. (Müslim, Cuma 46)Günde en az kırk defa okuduğumuz Fâtiha suresi'ndeki “Yalnız sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.” Ayetiİnsanlardan bir şey istemek; onlar yanında bir tür değer ve sevgi kaybına uğramaktır.“Dünya ve dünyalıklardan yüz çevir ki, Allah seni sevsin;halkın elinde olandan yüz çevir ki, insanlar seni sevsin.” (İbni Mâce, Zühd 1)İnsanlardan bir şey istemeyin, velev ki bir misvakı bir defa kullanmak için de olsa. [Bezzar]"Size bahşetmesini Allah'tan dileyiniz. Çünkü Allah kendisinden bir şey dilenmesinden hoşnut olur." (Tirmizî, Daavât 115)
Avustralya'da erkekler arasındaki yalnızlığın bir "kriz" boyutuna ulaştığı belirtiliyor. Bu sosyal izolasyon sadece erkeklerin ruh sağlığına ve genel refahına zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda Avustralya ekonomisine milyarlarca dolara mal oluyor. Yeni bir araştırma, erkeklerin neden daha fazla yalnızlıkla karşı karşıya kaldığına işaret edebilir.
Hiç ne düşüneceğinizi, ne hissedeceğinizi bilmediğiniz, enerjinizin çekildiği ve motivasyonunuzun kaybolduğu bir "sis bulutunun" içinde hissettiniz mi? Çoğumuzun zaman zaman yaşadığı bu duruma "zihinsel sis" diyebiliriz.Bu bölümde, günlük hayatın stresi, hayal kırıklıkları ve monotonluğun birikimiyle ortaya çıkan bu buğulu ruh halini dağıtmanın yollarını konuşuyoruz. Klinik bir depresyondan farklı olarak, bu durumu yönetmek ve zihnimize yeniden berraklık kazandırmak kendi elimizde olabilir.Bölümde neler var?Zihinsel Sisi Tanıyalım: Belirtileri nelerdir ve neden olur?Anında Etkili 3 Hızlı Teknik: Beş duyu egzersizi, fiziksel duruşu değiştirmenin gücü (Süper Kahraman Duruşu) ve sakinleştiren tek nefes molası.Uzun Vadeli Çözümler: Negatif düşünceleri sorgulamak, küçük zaferler biriktirmek, bilinçli medya tüketimi ve minnettarlık pratiği.Eğer zihninizdeki buğulu camı silip yeniden net bir görüşe kavuşmak, kendinize bir "zihin detoksu" yapmak istiyorsanız, bu bölüm tam size göre. Yalnız değilsiniz, gelin bu yolda birlikte bir adım atalım.
Kitap Kulübü'müzün 56.buluşmasında Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı kitabını konuştuk.Öncelikle Ahmet Hamdi Tanpınar'ı çok geç keşfettiğimi söylemeliyim. Türkçeyi çok güzel kullanan, çok zengin betimlemeler ruhsal çözümlemeler yapan bir yazar hatta düşünür.Ben haddim olmayarak, Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü büyülü gerçeklik türünde yazılması nedeniyle Gabriel Garcia Marquez'e onun Yüzyıllık Yalnızlık romanına benzettim. Gerçi Ahmet Hamdi Tanpınar daha büyük olduğu için tersi daha doğru olabilir. Mizahı ve ironiyi beklenmedik şekilde kullanıyor, zamansız ve evrensel bir yazar. Eserleri 58 dile çevirilmiş ama dünya edebiyatı seviyesinde bile hakettiiği yeri bulmadığını söyleyebiliriz.Saatleri Ayarlama Enstitüsü ülkemizin Batılılaşma serüvenine dair alaycı göndermeler yapıyor, zaman kavramı etrafında felsefi tartışmalar açıyor. Bir çokları edebiyatımızdaki en önemli eserlerden biri olarak kabul ediyor.Karakterler birbirinden ilginç, ben kendimde Hayri İrdal'la paralellikler görüp okurken çok eğlendim. Söyleşide de bu alıntıları paylaştım. Halit Ayarcı'da ise birçok yöneticimdeki yönleri gördüm. Yani iş dünyası ile bir çok paralellikler buldum. Ama toplumsal hayata dair de birçok eleştiri var. Gerçekten çok katmanlı ve bir kere okumakla vakıf olunamayacak bir kitap.Dili biraz ağır gelebilir ama bence gayrete değer, Türkçe yazılmış olmasından gurur duyacağınız bir eser. Söyleşimizde kitap hakkında bir çok farklı referansa da ulaşabileceksiniz.Kitabı okurken kapıldığım bir “değer yaratma enstitüsü” kurma fikrinden çıkmaya çalışıyorum hala.Bu bölümde görüşlerine yer verebildiğim arkadaşlarım sırasıyla (02:08) Seda Diril Boyraz, (04:04) Yasemin Karakaya Arslan, (07:06) Aylin Dursun, (09:25) Feyza Demir, (12:51) Mete Yurtsever, (16:47) Ekin Akkol ve (22:38) Mete YurtseverSupport the show
Bekarlık, ilişkisi olmama hali çoğunlukla geçici bir süreçmiş gibi görülüyor toplum tarafından. Fakat bu ne kadar doğru? Yalnızlığın da iyi yanları olabilir mi? Paikolog Dr. Gizem Sürenkök bu bölümde bekarlık hakkında konuşuyor. ------ Podbee Sunar ------- Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını keşfet! BonusFlaş'la kartlar ve kampanyalar bir arada! Kart bilgileriniz, yeni nesil ödeme teknolojileri ve bol ödüllü kampanyalarınız BonusFlaş'ta sizi bekliyor!
Bu, Yirmibir Bitcoin Podcast'inin "Bitcoin ve İslam" serisindeki "Sadece Bitcoin" yayınının 4 bölümlük serisinin dördüncü bölümüdür.Bu bölümde, çoğu Müslümanın dar görüşlü veya "kültist" olarak nitelediği Bitcoin Maksimalizmi'ni neden gönülden benimsediğimizi açıklıyoruz. Bu duruş, rasyonel düşünceye, dikkatli analize ve kapsamlı çalışmalara dayanmaktadır; gerçek ekonomi, İslami finans, para tarihi ve riba para sorununun derinlemesine incelenmesini içerir. Bitcoin'in teknik, ekonomik ve etik açıdan diğer tüm dijital para birimlerinden ve hatta altın/gümüşten üstün olduğunu ortaya koyuyoruz.Bitcoin'in, Knut Svanholm'un "Tek Atış Prensibi"nde belirttiği gibi, mutlak dijital kıtlığın eşsiz bir keşfi olduğunu ve asla kopyalanamayacağını açıklıyoruz; tıpkı ateşin keşfi gibi, sadece bir kez gerçekleşmiştir. Bu eşsiz doğası, onu kopyalanmaya karşı dirençli kılar. Çoğu kripto projesi ve DeFi uygulamasının, yüksek zaman tercihi, spekülasyon ve hızlı kazanç peşinde koşma gibi unsurlarla aslında riba tabanlı fiat sisteminin bir uzantısı olduğunu savunuyoruz. Dergigi'nin ifadesiyle, "Kripto, steroidli fiattır". Jimmy Song da altcoinlerin fiat paranın ahlaki sorunlarını, yani parasal genişleme yoluyla hırsızlığı miras aldığını belirtir. Bitcoin ise sabit arzı, apolitik yapısı ve riba karşıtı oluşuyla fiat benzeri davranışları doğal olarak caydırır ve insanlığı yüksek zaman tercihi döngüsünden çıkarmaya yardımcı olur.Kripto tanıtıcılarının Bitcoin maksimalizmine karşı çıkmasının ardındaki kâr güdüsünü ifşa ediyoruz; altcoinler yatırımcıları Bitcoin'lerinden ayırmak için tasarlanmış birer dikkat dağıtıcıdır. Medyanın kripto ekosistemindeki çöküşler için sıklıkla Bitcoin'i haksız yere suçlaması, bu sorunların altcoin alanındaki aşırı kaldıraç ve yeniden ipotekten kaynaklandığı gerçeğini gizler. Ayrıca, kripto lobisinin Bitcoin'in enerji kullanımına yönelik saldırıları ve İş Kanıtı'nın güvenlikteki temel rolünü göz ardı etmeleri ele alınmaktadır. Bitcoin'in Lightning Network gibi Katman 2 çözümlerinin başarısı, altcoinleri gereksiz kıldığından, bu durum kripto meraklılarını özellikle rahatsız etmektedir.İslami finans camiasındaki Müslümanlara, diğer kripto tokenleri üzerine "helal" uygulamalar inşa etme veya kendi tokenlarını oluşturma girişimlerinin, İslami bankacılığın geçmişteki fiat tabanlı hatalarını tekrarlayacağı uyarısında bulunuyoruz. Gerçek İslami finansın ancak Bitcoin gibi sağlam, nötr, merkeziyetsiz, sansüre dirençli, izinsiz ve en önemlisi riba karşıtı bir temel üzerine inşa edilebileceğine inanıyoruz. Kripto paralar, para niteliği taşımadıkları için riba para sorununu çözemezler; sadece fiat sisteminin rent-seeking ve yıkıcı mekanizmalarını kopyalarlar. Ümmetin riba tabanlı para sisteminden kurtulması için Bitcoin Maksimalizmi'nin tereddütsüz benimsenmesi gerektiği mesajını veriyoruz.Kaynak
Yirmibir Bitcoin Podcast'in "Bitcoin ve İslam" serisinin "Bitcoin Only" serisinin 3. bölümüne hoş geldiniz [Başlangıç talimatı].Bu bölümde, Bitcoin dışındaki kripto para birimlerinin karşı karşıya olduğu etik sorunlara odaklanıyoruz. Genellikle göz ardı edilen bu problemler, yeni bir kripto projenin başlangıcında paraların nasıl dağıtıldığı ve kurucuların para politikası üzerindeki kontrolü etrafında yoğunlaşıyor. Hedef riba sorununu çözmekse, az sayıda kişiyi başkaları aleyhine haksız yere zenginleştiren bir alternatif yaratmak çelişkili olacaktır.Birçok kripto projesi, Bitcoin'in sınırlamalarını aşma iddiasıyla bir kurucu ekibiyle başlıyor. "Airdrop"lar ve "tokenomik"ler gibi dağıtım stratejileriyle, kuruculara, geliştiricilere ve erken yatırımcılara çok sayıda coin tahsis edilir. Geleneksel finanstan esinlenen İlk Coin Arzları (ICO'lar), şirketlerin dijital token satarak fon toplamasını sağlar. Ancak ICO'lar, yatırımcılara anlamlı güvenceler sunmadan yüksek riskli token'lar satarak düzenleyici boşlukları sömürür. Michael Flaxman'ın belirttiği gibi, ICO'larda likidasyon tercihleri veya uzun vadeli hak ediş programları gibi standart yatırımcı korumaları yoktur. Bu yapı, projenin terk edilmesiyle perakende yatırımcıları değersiz token'larla bırakan ahlaki tehlikeler yaratır ve dolandırıcıları cezbeder.Son yıllarda "meme coin"ler gibi daha nihilizm içeren trendler ortaya çıktı. Bu coin'ler, kullanım değeri iddiasında bulunmaz; tamamen spekülasyon amaçlıdır ve erken yatırımcılar tarafından "pompalandıktan" sonra şüphelenmeyen perakende yatırımcılara "dump" edilir. Sam Callahan, "premine" adı verilen yöntemle içeriden kişilerin sıfır maliyetle aldıkları coin'leri, projenin popülerleşmesiyle perakende yatırımcılara sattığını açıklar. Bu yapay dağıtım süreçleri, içeriden kişilere başkaları aleyhine fayda sağlayacak şekilde tasarlanmıştır, bu da tartışmasız bir şekilde etik dışıdır.Bitcoin, bu etik sorunların aksine konumlanmıştır. Genesis'inde ne bir "premine" ne de bir ICO vardı. Satoshi Nakamoto, Bitcoin'i herkes gibi madencilik yaparak elde etti ve başkalarının katılımını bekledi. Bitcoin, kurumsal değil, organik olarak ortaya çıktı.Diğer kripto paraların aksine, Bitcoin'in bir lideri yoktur. Satoshi, protokolü oluşturduktan sonra projenin gerçekten tarafsız olmasını sağlamak için ayrıldı. Andrew Bailey ve Craig Warmke'nin belirttiği gibi, bu liderliksiz durum, Bitcoin'i daha sağlam ve dayanıklı kılar; merkezi bir bankası veya CEO'su yoktur.Ayrıca, diğer kripto para birimlerindeki protokoldaki değişiklikler genellikle çoğunluk oyuyla veya merkezi otoritelerin kararlarıyla zorla uygulanırken (örneğin Ethereum DAO hack'i ve ETH arz politikasındaki değişiklikler), Bitcoin etik olarak kullanıcılara muhalefet etme özgürlüğü tanır. SegWit veya Taproot gibi yükseltmeler geriye dönük uyumludur, yani kullanıcılar isterlerse kabul etmeyebilirler ve yine de fikir birliğine katılabilirler. Pete Rizzo'nun vurguladığı gibi, Bitcoin'de kullanıcılar para haklarını pazarın takdirine bırakmak zorunda kalmadan istenmeyen özelliklere itiraz edebilirler.Bazı İslami finans uygulayıcılarının Bitcoin'in ilk dağıtımının haksız olduğu iddialarına rağmen, Bitcoin'in lansmanı mümkün olduğunca adil ve şeffaftı. İslam, zenginliğin mutlak eşit dağılımını değil, adil dağılımını hedefler.Sonuç olarak, diğer kripto para projeleri kurucu etkileri, token dağıtım modelleri ve yönetim uygulamaları nedeniyle etik sorunlarla doluyken, Bitcoin adil başlangıcı, liderliksiz gelişimi ve kullanıcı özerkliğine saygısıyla öne çıkıyor. Bitcoin, bu etik tuzaklardan uzaktır ve İslami ilkelere uygun, gerçekten etik para temsil etmektedir.Kaynak
Yirmibir Bitcoin Podcast'inin "Bitcoin ve İslam" serisi içindeki 4 bölümlük "Sadece Bitcoin" serisinin 2. bölümüyle karşınızdayız! Bu bölümde, kripto alanının genellikle gözden kaçırılan teknik sorunlarına derinlemesine dalıyoruz.Bitcoin'in binlerce düğümle sürdürülen hafif ve kolay yönetilebilir zaman zincirinin onu nasıl gerçekten merkeziyetsiz ve güvenli kıldığını inceliyoruz. Bitcoin'in yalnızca parasal bir odakla minimal saldırı vektörlerine sahip olması, onu diğer kripto paralarla karşılaştırıldığında eşsiz bir sağlamlık sunuyor.Çoğu altcoinin ise süslü özelliklerle blok zincirlerini nasıl şişirdiğini ve sıradan kullanıcıların tam düğüm çalıştırmasını nasıl imkansız hale getirdiğini keşfedin. Bu durum, ağların merkeziyetçi olmasına, güvenliğinin azalmasına ve Infura'nın 2020 Ethereum kesintisi örneğinde görüldüğü gibi kesintilere ve saldırılara karşı daha savunmasız hale gelmesine yol açıyor. Ayrıca, Ethereum DAO hack örneğiyle altcoinlerin değişmezlikten nasıl ödün verdiğini gösteriyoruz.Yaygın bir yanılgıyı da ele alıyoruz: **"Blok zinciri teknolojisi"**nin kendisinin mucizevi olmadığını ve çoğu iş uygulaması için verimsiz olduğunu vurguluyoruz. Bitcoin'in blok zincirini kullanışlı kılanın, iş kanıtı (Proof-of-Work) ve dağıtık ağ konsensüsü ile benzersiz entegrasyonu olduğunu açıklıyoruz.Bölümde ayrıca iş kanıtı (PoW) ve hisse kanıtı (Proof-of-Stake - PoS) arasındaki temel teşvik farklarına odaklanıyoruz. PoS'un negatif (ceza tabanlı) teşviklerinin ve "zayıf öznelliğinin" onu nasıl uzun menzilli saldırılara ve tarihin yeniden yazılmasına karşı savunmasız hale getirdiğini detaylandırıyoruz. Bitcoin'in içsel güvenlik modelinin aksine, PoS güvenliğinin dışsal faktörlere ve spekülasyona bağımlı olduğunu gösteriyoruz.Son olarak, uzlaşma güvencesi ("settlement assurance") kavramını ve bunun "defter maliyeti" ("ledger costliness") ile ilişkisini açıklıyoruz. Litecoin gibi PoW altcoinlerin daha hızlı teyit süreleri sunsa da, Bitcoin'in her blok başına biriktirdiği çok daha büyük enerji harcaması ve madenci ödülleri sayesinde çok daha üstün uzlaşma güvencesi sunduğunu öğreniyoruz.Bu bölüm, alternatif kripto paraların hız veya ek özellikler uğruna merkeziyetsizlik ve güvenlikten nasıl taviz verdiğini ortaya koyarken, Bitcoin'in bu alanlardaki tavizsiz üstünlüğünü ve gerçek dijital kıtlığını neden koruduğunu net bir şekilde gözler önüne seriyor. İyi dinlemeler!Kaynak
Varoluş bunalımı hepimizin içinde var mı? Hiçliğin üzerine bir hayat kurulabilir mi? Absürdizm bize ne anlatıyor? Eksik Olan'da bu hafta Alp Y. Kozanoğlu ve Ömer Çeşit absürt tiyatronun kurucusu Eugene Ionesco'nun Yalnız Adam kitabını değerlendirdi. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Yirmibir Bitcoin Podcast'in "Bitcoin ve İslam" serisi kapsamında sunulan dört bölümlük "Yalnızca Bitcoin" serisinin ilk bölümüne hoş geldiniz.Bu bölümde, dijital para birimlerinin geniş dünyasındaki karmaşıklıklar ele alınarak, Bitcoin'in neden tek başına duran, merkeziyetsiz ve son derece güvenli bir para protokolü olduğu inceleniyor. Kaynaklar, bu serinin Bitcoin'i diğer tüm "kripto"lardan (bu terim kaynakta Bitcoin dışındaki tüm dijital varlıkları ifade eder) ayıran temel ekonomik sorunları sistematik bir yaklaşımla ele aldığını belirtiyor.Bitcoin'in aksine, çoğu kripto para biriminin para politikaları sıklıkla değişir; bu değişiklikler genellikle "topluluk" oyları, etkili içeriden kişiler veya çekirdek geliştirme ekipleri tarafından yönlendirilir. Bu esneklik, fiat sistemlerinin istikrarsızlığını yansıtır ve merkeziyetsizlikten yoksun oldukları için istikrarlı bir para politikası uygulayamazlar. Bitcoin'in ise sabit 21 milyonluk arzı güvenilir bir şekilde uygulanır; bu durum, yazılımın kendisinden ziyade, merkeziyetsiz ve sürekli büyüyen ağ katılımcıları tarafından sağlanır. Bu güvenilirlik, Bitcoin'in parasal politikasının onlarca, hatta yüzyıllarca değişmeden kalmasını beklememizi sağlar ve öngörülemeyen piyasa dalgalanmalarına yol açan fiat sistemlerinden ayrışır.Kripto projeleri genellikle Bitcoin'in sağlam dijital para birimi niteliğiyle doğrudan rekabet etmek yerine, daha hızlı onaylar, akıllı sözleşmeler, NFT'ler veya DeFi uygulamaları gibi parasal olmayan faydalar sunmaya çalışır. Kaynaklar, bu yaklaşımın, bu projelerin para olarak Bitcoin ile rekabet edemediğinin zımni bir kabulü olduğunu öne sürer; tıpkı alüminyumun faydalı olmasına rağmen altınla para olarak rekabet edememesi gibi. Ayrıca, bu altcoinleri sırf faydaları için uzun süre elde tutmak için ekonomik bir neden yoktur; bu onları parasal değerden çok bir işlem aracına dönüştürür ve asla gerçek anlamda paraya dönüşemezler.Bölüm ayrıca, birçok kripto para biriminin temel kullanım durumu haline gelen "getiri" elde etme vaadini de eleştirel bir şekilde inceliyor. Proof-of-Stake gibi mekanizmalarla tokenlerin "kilitlenerek" getiri elde edilmesi, bu tokenleri bir para biriminden çok, finansal bir menkul kıymete benzetiyor. Kaynaklar, bu kripto getirilerinin gerçek ekonomik faaliyetten gelmediğini, döngüsel ve spekülatif olduğunu savunuyor. Lyn Alden'ın Ethereum analizi, bu "spekülasyon temelli bankacılık sistemini" detaylarıyla ortaya koyuyor ve mevcut finansal sistemdeki Riba ve kısmi rezerv bankacılığı uygulamalarına benzetiyor. Bu getirilerin sürdürülebilmesi için genellikle token arzının sürekli genişlemesi gerektiği belirtilir, bu da güvenilir kıtlık iddialarını geçersiz kılar.Sonuç olarak, bu bölüm, Bitcoin'in sadece para olarak tasarlandığını ve bu amaç için son derece optimize edildiğini ortaya koyuyor. Gerçek ekonomik faydalar ve finansal hizmetler, ancak Bitcoin'in en güvenli, merkeziyetsiz ve gerçekten sabit arzlı dijital para katmanı üzerine inşa edilebilir. Bu görüş, "Riba" tabanlı para sisteminden uzaklaşmak için gerekli ve haklı görülen Bitcoin Maksimalizmi felsefesini destekler.Kaynak
Allâh (c.c.) dostlarıyla sık sık irtibat kurmalı ve onların meclislerinde çok bulunmalıdır. Böyle yapmak hem din işlerine güç verir hem de hayır ve berekete sebep olur. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Sana kendisi ile dünya ve ahirette kurtuluşa ereceğin, dinini güçlendiren bir şeyi bildireyim mi? İşte o, Allâhü Te'âlâ'yı ananların meclislerine devam etmendir. Yalnız kaldığın zaman da dilini Allâhü Te'âlâ'nın zikriyle devamlı meşgul tutmandır.” (Mişkat) Allâh ehli olanların kimler olduğunu araştırmak çok önemlidir. Allâh ehlinin alâmeti sünnete uymaktır. Çünkü Allâhü Te'âlâ Hazretleri, kendi sevgili Peygamber (s.a.v.)'ini ümmetin hidâyeti için örnek olarak göndermiştir. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de şöyle buyurulmaktadır: “(Ey Resûlum) de ki: “Eğer siz Allâh'ı seviyorsanız bana uyunuz ki, Allâh da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allâh çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.” (Âl-i İmrân s. 31) Kim Peygamberimiz (s.a.v.)'e tam bir şekilde uyarsa, o gerçekten Allâh ehlidir. Kim sünnete uymaktan ne kadar uzaklaşırsa, o kadar Allâh'a yakınlıktan da geri kalır.Tefsir alimlerinin yazdığına göre “Kim Allâhü Te'âlâ'yı sevdiğini iddia eder de Resûlullâh (s.a.v.)'in sünnetine karşı çıkarsa, işte o yalancıdır. Çünkü sevginin usulü ve aşkın kanununa göre, kişi birini sevdiğinde onun evini, kapısını, duvarını, avlusunu, bahçesini hatta köpeğini ve merkebini bile sever.” Özet olarak, bir kişinin Allâh dostlarından olduğu araştırıldıktan sonra, onunla ilişkileri geliştirmek, onu sık sık ziyaret etmek, onun ilminden istifade etmek, dinde yükselmeye sebeptir. Aynı zamanda bu Peygamberimiz (s.a.v.)'in bir emridir. Bir hadîste şöyle buyurulmuştur: “Cennet bahçelerine uğradığınızda bir şeyler elde ediniz.” Sahâbeler, “Ya Resûlallâh, Cennet bahçeleri nedir?” diye sorunca, “İlim meclisleridir!“ buyurdu.(Misvâk Neşriyât, Hakk Yolda Kılavuz Ömer Muhammed Öztürk)
İyi Ki Podcast serisinin YAZ sezonunun son bölümünde; hem mevsime hem de bu özel sezona Murathan Mungan eşliğinde veda ediyoruz.“Yalnız Bir Opera” ile başlayan yolculuk, “Yaz Bitti” ile son buluyor. Ve evet, yaz bitti…Geride bitmeyen şeyler kaldı.Yazı onurlandırarak, sevgiyle uğurluyoruz.Yeni sezonda yepyeni bölümlerle, yeniden kavuşmak dileğiyle.Benay Durmaz Günerwww.iyikipodcast.cominstagram.com/iyikipodcasthttps://www.linkedin.com/company/iyikipodcastDigiHead Media#murathanmungan #yazgeçer #yalnızbiropera #iyikipodcast #digiheadmedia #türkçepodcast #podcastdinleİyi Ki Podcast'in diğer bölümlerini de dinlemek için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz:https://open.spotify.com/playlist/5bHVefMy6JpOCm2sBbGZPP?si=203565b7bccd4d4d&nd=1&dlsi=583a0678adb146c1İyi Ki Podcast WhatsApp grubuna katılmak için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz:https://chat.whatsapp.com/BwOcT0MYeQM1m83fzaqEs1
Fatma İnce, 23. İstanbul Onur Yürüyüşü'nün ardından Ortaköy'de gözaltına alınıp tutuklanan Doğan Nur ile cezaevinde geçirdiği süreci konuştu.
Doktorlar apartmanının balkonundan Mecburiyet Caddesi'ne “Ben sana mecburum” mısraı eşliğinde bakıyorum. Hakiki bir cadde değil de bir film seti gibi. Cadde olarak inşa edilmiş bir film seti. Yabancıları bile tanıyorum artık. Şenler Otel'e giren çıkanı biliyorum. Bu çalışandır. Bu şehre yeni gelmiş olandır.
Ukrayna'da savaşın sona erdirilmesi için Rusya Devlet Başkanı Putin ve Amerikan Başkanı Trump arasında yapılan sonuçsuz Alaska zirvesi sonrası bugün, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Beyz Saray'da Başkan Trump ile bir araya geliyor.
Büyük Sorular'ın bu bölümünde Sinan Canan'la insanın toplumsal doğasını ve “yalnızlık” meselesini konuşuyoruz: İnsan gerçekten topluma muhtaç mı?Yalnızlık ile bir başınalık arasındaki fark nedir? Kalabalıklar içinde hissedilen yalnızlık, biyolojimizi ve psikolojimizi nasıl etkiler? Modern çağın sanal bağlantıları, gerçek sosyal ilişkilerin yerini tutabilir mi?Bu derin sohbette; insanın sosyal bağlara neden biyolojik olarak ihtiyaç duyduğundan, toplulukların özgürlükle ilişkisine; bireysellik ile toplumsallık arasında sağlıklı denge kurmanın yollarından, dijital çağda dostluk ve aidiyetin nasıl değiştiğine kadar pek çok konuyu ele alıyoruz.
Önceki yazımızı, “Bir geometriciyle, geometrik bir âlemde yaşadığını bilmeden mekâna katılanların idrak düzeyi aynı değildir.” diyerek, bunu çat kapı uğradığımız Gaston Bachelard'ın “Hayal gücünün kavradığı mekân, geometricinin ölçümüne ve düşüncesine teslim edilmiş kayıtsız bir mekân olarak kalamaz. Yaşanmış bir mekândır bu. Yalnızca pozitifliğiyle değil hayal gücünün tüm taraflılıklarıyla yaşanmıştır.” sözleriyle desteklemiştik.
Modern dönem hakkındaki değerlendirme ve eleştirilerin yoğunlaştığı temel sorunlardan biri yalnızlıktır. Yaşadığımız dünyanın imkân ve sorunlarını konuşmaya başladığımızda söz döner dolaşır bir şekilde fertlerin giderek yalnızlaşması gelir. Hatta bilişim teknolojisinin gelişimiyle birlikte yalnızlaşmanın daha önce görülmedik şekilde arttığı söylenir. Yalnızlık aslında zıtlıkları barındıran ve bu sebeple de bu yönlerden ele alınması gereken bir durum.
Genç nesiller genellikle sosyal açıdan en bağlantılı olanlar olarak kabul ediliyor; özellikle de dijital iletişim söz konusu olduğunda. Ancak yeni bir rapor, giderek daha fazla sayıda Avustralyalı gencin kendini sık sık ve kalıcı bir şekilde yalnız hissettiğini ortaya koyuyor.
Yalnızlık dost mu düşman mı arkadaşlar biri artık şunu açıklasın! Ben şahsen bizzat kendim yalnızım biliyorsunuz ve inanır mısınız bundan da mutluyum. Her ne kadar bazıları yalnızlığı bir sorun, yalnız insanları "bozuk" olarak görseler de bence öyle değil. Peki yalnızlık ne zaman sorun? Yalnızlığın ne kadarı sorun? Sınırı nerden çekicez? Hepsini araştırdım sizin için; yalnızlık dost mu düşman mı BEN bu bölümde açıklıyorum! Kaynakça: 1-Cacioppo, J. T., & Cacioppo, S. (2018). The growing problem of loneliness. The Lancet, 391(10119), 426. https://doi.org/10.1016/S0140-6736(18)30142-9 2-Hawkley, L. C., & Cacioppo, J. T. (2010). Loneliness matters: A theoretical and empirical review of consequences and mechanisms. Annals of Behavioral Medicine, 40(2), 218–227. https://doi.org/10.1007/s12160-010-9210-8 3-Lieberman, M. D., & Eisenberger, N. I. (2009). Pains and pleasures of social life. Science, 323(5916), 890–891. https://doi.org/10.1126/science.1170008 4-Nowland, R., Necka, E. A., & Cacioppo, J. T. (2018). Loneliness and social internet use: Pathways to reconnection in a digital world? Perspectives on Psychological Science, 13(1), 70–87. https://doi.org/10.1177/1745691617713052 5-Nguyen, T. V., Weinstein, N., & Ryan, R. M. (2022). The bright side of solitude: The role of autonomy in positive solitary experiences. Personality and Social Psychology Bulletin, 48(2), 279–293. https://doi.org/10.1177/01461672211014200 6-Shiovitz-Ezra, S., & Ayalon, L. (2012). Situational versus chronic loneliness as risk factors for all-cause mortality. International Psychogeriatrics, 24(3), 440–447. https://doi.org/10.1017/S1041610211001957 7-Rokach, A. (2015). The psychology of solitude: Meaning and experience. Journal of Psychology & Psychotherapy, 5(6). https://doi.org/10.4172/2161-0487.1000203 8-Holt-Lunstad, J., Smith, T. B., Baker, M., Harris, T., & Stephenson, D. (2015). Loneliness and social isolation as risk factors for mortality: A meta-analytic review. Perspectives on Psychological Science, 10(2), 227–237. https://doi.org/10.1177/1745691614568352 9-Layous, K., Nelson, S. K., & Lyubomirsky, S. (2013). What triggers prosocial effort? A test of the empathy–altruism hypothesis. Motivation and Emotion, 37(3), 447–457. https://doi.org/10.1007/s11031-012-9331-7 10-Reading University. (2023). How solitude boosts wellbeing. University of Reading News. Retrieved from https://www.reading.ac.uk/news/2023/Research-News/How-solitude-boosts-wellbeing 11-New York Post. (2025). 3 major benefits of being alone, according to a psychologist. Retrieved from https://nypost.com/2025/04/13/health/3-major-benefits-of-being-alone-according-to-a-psychologist ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını keşfet!
ÇİKOLATA Aşağıdaki metni okuyunuz. Bu yazıyı okurken canınız nefis bir çikolata çekebilir. Okumaya başlamadan önce, çikolatanızı yanınıza hazır edin. Yalnızca çikolatanın tadına varmakla yetinmeyin, o tadın nereden geldiğini de keşfedin. Çikolata, kakao ağacının çekirdeklerinden yapılmaktadır. Çikolatanın ilk olarak Orta Amerika Bölgesi'nde yaşayan Mayalar zamanında üretildiği sanılmaktadır. Kristof Kolomb ve Hernando Cortes gibi kâşifler 1500'lü yıllarda Amerika kıtasını keşfettikleri zaman burada olan birçok şeyi ülkeleri İspanya'ya götürmüşlerdi. Bunların arasında kakao çekirdekleri de vardı. Çikolatanın ana maddesi olan kakao çekirdekleri o zamanlar Avrupa'da yeniymiştir ve bilinmiyordu. Avrupalılar, önceleri kakao çekirdeklerini ne yapacaklarını bilememişler. Çünkü elde edilen içeceğin tadı çok acıymış. Sonunda çok parlak bir fikir bulunmuş: kakaonun içine şeker eklemek! Şeker eklendikten sonra bu karışım saraylarda içilmeye başlar hâline gelmiş. O dönemlerde kakao ve şeker kolay bulunamadığından çikolata yalnızca zenginlerin içebileceği bir içecekmiş. Daha sonra şeker üretiminin artması, çikolatanın tüketimini çok açmış. Fakat kakao üretimi arttıkça daha da ucuzlayarak yaygınlaşmaya başlamış. Çikolata, 1800'lü yıllara kadar sıvı olarak tüketilmiş. Daha sonra bugün tadına doyamadığımız şekilleri ortaya çıkmış. Çikolatanın tadı yıllar geçtikçe çeşitlenmiş. Ancak ham maddesinin elde ediliş yöntemi hiç değişmemiş. Çikolata yapmak için ilk olarak kakao çekirdekleri ayıklanır ve acılığının azalması için mayalanır. Ardından da kurutulur. Kurutulan çekirdekler fabrikalarda kavrulur. Kavurma işleminden sonra çekirdekler ezilir. Bunun sonucunda üç ayrı madde elde edilir: acı sıvı, kakao yağı ve kakao tozu. Biliyorsunuz, çikolataların birçok çeşidi var. Siyah çikolatada acı sıvı, kakao yağı ve şeker bulunur. Sütlü çikolataya bunların yanında bir de süt eklenir. Beyaz çikolata ise yalnızca şeker, süt ve kakao yağından yapılır. Bunun içine acı sıvı konulmaz. İşte, çok sevdiğiniz çikolata böyle yapılır. Fakat çok fazla çikolata yemek sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin, çikolata diş çürüklerine yol açabilir. Çikolatanın doğrudan dişte çürüklerle neden olduğuna dair kesin bir kanıt yoktur ama çikolatanın içine konulan şeker, dişlerde çürümeye yol açabilir. Tıpkı içinde şeker bulunan diğer yiyecekler gibi. Aynı zamanda enerji deposu olan kakao, kalorisi yüksek olan bir yiyecektir. Bunun için sporcular genellikle enerji almak için çikolata yerler. Siz de sınavlardan ya da yapacağınız spor faaliyetlerinden önce çikolata yiyebilirsiniz. Ama çikolata yerken aşırıya kaçmamalısınız. Başka yiyeceklerden de enerji elde edebileceğinizi unutmamalısınız. Banu BİNBAŞARAN (Düzenlenmiştir.)
Denge Arayışı – 20'li Yaşlarda İş ve Özel Hayat Dengesi Üzerine20'li yaşlarında mısın ve iş-özel hayat dengesini kurmakta zorlanıyor musun? Yalnız değilsin.Denge Arayışı, genç yetişkinliğin en karmaşık döneminde; kariyer baskısı, sosyal ilişkiler, kişisel gelişim ve tükenmişlik arasında sıkışıp kalan herkes için bir rehber olmayı hedefliyor.Her bölümde;İş hayatı ve özel yaşam dengesini nasıl kurabileceğini,Tükenmişlik sendromuyla nasıl başa çıkabileceğini,“Her şeye yetişme” baskısının nasıl yönetileceğini,Felsefi bakış açılarıyla hayatta dengeyi nasıl anlamlandırabileceğini konuşuyoruz.Kimi zaman kişisel deneyimler, kimi zaman uzman görüşleri ve ilham verici alıntılarla bu yolculukta sana eşlik ediyorum.Eğer sen de iş hayatında kaybolmadan kendine zaman ayırmak, hayır demeyi öğrenmek ve yaşamına denge getirmekistiyorsan, bu podcast senin için.
Fatiha Suresi'nin yedi ayeti, yedi belâyı defetmek içindir. Fâtiha Suresi'nin kökü besmeledir. Bu besmelede de üç isim vardır. Bu üç isim ise temel üç bozguncu ahlâk olan şehvet, gazâb ve hevânın karşılığıdır. Buna göre üç isim, kötü ahlâkın üç esasının; Fâtiha Suresi'nin yedi ayeti de, yedi kötü huyun mukabilindedir. Sonra Kur'ân'ın tamamı sanki Fâtiha Suresi'nden çıkmış dallar budaklar gibidir. Aynı şekilde bütün kötü huylar da, bu yedi kötü huydan çıkan dallar ve budaklar gibidir. Kim “Elhâmdülillâh” derse, Allâh (c.c.)'a şükretmiş ve eldekiyle yetinmiş olur. Böylece de, şehveti yok olur.Kim O (c.c.)'un âlemlerin Râbbi olduğunu bilirse, bulamadığı ve elde edemediği şeyler hususundaki hırsı; elde ettiği şeyler hususundaki cimriliği zail olmuş olur. Böylece de ondan şehvet ve onun lezzetlerinin belâsı savuşmuş bulur. Kim Allâh (c.c.)'un Râhman ve Râhim olduğunu bildikten sonra, O (c.c.)'un din gününün sahibi de olduğunu bilirse gazâb ve öfkesi zail olur. Kim, “Yalnız sana ibâdet ederiz ve yalnız senden yardım isteriz” (Fatiha s. 5) derse, birincisiyle (Yalnız sana ibâdet ederiz) kibri; ikincisiyle de (Yalnız senden yardım isteriz) kendini beğenmesi yok olmuş olur. Böylece de ondan, gazâb ile ondan meydana gelmiş olan kibir ve kendini beğenme afeti savuşmuştur. “Bizi dosdoğru yola ilet!” (Fatiha s. 6) deyince de ondan hevâ şeytânı bertaraf olmuş olur. “Kendilerine nimetler verdiklerinin yoluna.” (Fatiha s. 7) deyince ise, kendisinden küfür ve şüphe gitmiş olur. “Kendilerine gazab olunmuşların ve sapıtmışların yoluna değil” (Fatiha s. 7) dediği zamansa, ondaki bidatler savuşmuş olur. Böylece, Fâtiha'nın bu yedi ayetinin bu yedi kötü ahlâkı defetmiş olduğu ortaya çıkar.(Fahruddîn Er-Râzî, Tefsîr-i Kebîr Mefâtîhu'l-Ğayb, c.1, s.374)
Yalnızlık hissi, hayatta sevgiyle bağlandığımız kimse yokmuş gibi hissettiğimiz zamanlarda ortaya çıkar. Başkalarıyla dolu kalabalık bir evde veya meslektaşlarınızla dolu kalabalık bir ofiste bile yalnızlık ortaya çıkabilir ve rahatsız edici bir his olabilir. Özünüzde acı, korku veya hatta boşluk hissi yaratabilir. Bu meditasyon yalnızlığı kucaklamanıza yardımcı olması için hazırlanmıştır. Yalnızlığın bedeninizde nasıl hissettirdiğini ve yalnızlığın size anlattığı hikayeleri gözlemleyerek bundan ders çıkarabilir ve hepimizin gerçekte ne kadar bağlantılı olduğumuzu fark edebilirsiniz. Umarım faydası olur
#iletişimbilimi
Bu podcast, Simon Sinek'in yalnızlık, zihinsel zorluklar, ilişkiler ve anlam bulma üzerine yaptığı derinlemesine incelemeleri sunuyor. Sinek, modern dünyada giderek artan yalnızlık duygusunun ve zihinsel zorlukların, bireylerin ilişkileri ve yaşam anlamları üzerindeki etkilerini ele alıyor. İyi ilişkilerin ve güçlü bir destek sisteminin önemini vurgulayan Sinek, anlamlı bir hayat sürmenin temel unsurlarına dair içgörüler paylaşıyor. Dinleyiciler, zihinsel sağlıklarını iyileştirme, daha güçlü bağlar kurma ve hayatta daha derin bir anlam bulma konusunda değerli bilgiler ediniyorlar.
Yok arkadaş olmuyor, bazen ne yapsan da yetmiyor. Başarılı olsa da, hayallerini gerçekleştirse de kurtulamıyor insan şu "yetersizlik hissi"nden... Şu an neler yaşıyorum, nasıl bir ruh halindeyim, neden yetersiz hissediyorum derseniz hepsini bölümde anlattım. Yalnız baştan söyliyim; fazzzzlasıyla sansürsüz bir bölüm oldu, haberiniz olsun. ------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ 'u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et! Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. GENC2025 kodu ile 3342'ye SMS atıp Garanti BBVA Mobil'den müşteri olun.
Necip Bahadir | Erdoğan hasta ve yalnız! by Tr724
“Peygamber (S.A.) efendimiz şöyle buyurdu: - «Şu kalpler, paslanır. Onların cilâsı, Kur'an okumak, ölümü düşünmek ve zikir meclisinde hazır bulunmaktır.» Kalp pas tutunca, sahibi anlar, gidermeye çalışırsa, pekâlâ. Aksi hâlde fena kararır. Peygamber (S.A.) efendimizin emrettiği şekle geçilmediği takdirde, kalp fena hâlde paslanır ve bu pasın giderilmesi imkânsız olur. Kalbin kararmasına sebep olacak çok şeyler vardır. İman nurundan uzak kalındığı için kararır. Dünyayı sevdiği için kararır. Sakınmadan dünyaya abanan kimse, kalbini mutlaka karartır. Bir kimse, kendisini dünyaya kaptırırsa kalbi kararır. Sakınma duygusu da ölür. Haram demez, helâl demez, mal toplamaya başlar. Mal toplarken helâl veya haram olduğuna önem vermeyince utanma duygusu da ölür. Ve murakabe hâlinden mahrum olur.Ey cemaat! Peygamberinizi dinleyiniz. Onun kelâmı ile kalbinize cila vurunuz. Kalbinizin cila ilâcını size o haber verdi. Sizden biri hasta olsa, doktoru ilâç tavsiye etse, kullanmadan şifa bulabilir mi? Bulamaz. İlâcı kullanmadığı süre, hastalığı eksilmez, belki artar.Hayır, iki kelime üzerinde toplanmıştır: Allah'ın emrini yüce bilmek ve kullarına şefkat göstermek... Allah'ın emrini yüce bilmeyen yaratılmışlara şefkat duyamaz. Allah'a yakın olamaz; rahmetinden nasib alamaz. Allahü Teâlâ, Musa (A S.) peygambere şöyle vahyetti: - «Ya Musa, şefkat duygusu besle ki, ben de sana rahmet nazarımla bakayım. Şefkat duygusuna sahib olana rahmetimi yağdırırım. Cennetime koyarım. Kalbinde merhamet duygusu taşıyana saadetler olsun.»Bütün ömrünüz çürüdü. «Yediler, yedik; giydiler, giydik; biz topladık, onlar topladı» gibi lâflarla ömrünüzü bitirdiniz. Kurtuluş yolunu arayan, nefsini haram olan şeylerden alsın. Şüpheli şeyleri bıraksın. Şehvet duygularını kalbinde taşımasın. Allah'ın emrini yerine getirmek için nefsini sabırlı kılsın. Yasaklardan uzak dursun. Kader işlerine boyun eğsin.Kulları Hakk'a çağırmak ve onların cefasına tahammül etmek kolay değildir. Bu kolay olmayanı, o büyükler yapar. Kullardan gelen her çeşit ezâ ve cefaya dayanırlar. Onlar, münafıkları yola getirmek için dıştan yüzlerine gülerler. Fâsık kişiler onlara güler, oyun eder, kandırır. Kullar onlara ne yaparsa yapsın, tahammül ederler. Bütün gayeleri onları Hak kapısına götürmekten ibarettir. Büyüklerin dediği gibi içi bozuklara, yalnız Allah yolcuları güler yüz gösterir. İrfan sahibi, fâsık kişiye güler. Fâsık adam, içini bilen yok sanır. Halbuki arif olan, onun içindeki karanlığı bilir. Kalp gözünün karardığını ve hileli işlerinin çokluğunu anlar. Münafık ve fâsıklar, işlerinin gizli kaldığını sanır, yanılırlar. Sanki kendilerinin bozukluğunu sezen yoktur. Bu hâlleri onları çok yanıltır. Onların erenlere karşı saklı hâlleri yoktur. Fâsık ve münafık olanı, her hâli gösterir. Elleri, tenleri ve bakışları belli eder. İçte ve dışta, duruşlarında ve hareketlerinde onların ne olduğu kolay sezilir.Cehennem azabından ancak ittika (Günahlardan ve bütün kötülüklerden sakınan) ve ihlâs sahibi muvahhidler kurtulur. Tevbe edenler selâmete ererler. Tevbeyi önce kalbinizle yapınız, sonra dilinizle...Kalbini düzelt. Dünya bütün varlığı ile sana gelir. Sen onda hoş kalırsın. Halk tümü ile sana uyar. Gelmiş ve gelecek hiçbir şey sana zararlı olamaz. Mevlâ'nın kapısından seni alamaz. Çünkü sen, O'nunlasın. Yalnız O'na dönmüş ve O'nun emirlerini gözetiyorsun. O'nun Cemâl ve Celâl sıfatının tecellisini seyretmektesin. Celâl tecellisini gördüğün zaman dağınık hâle gelirsin. Cemâl tecellisine kavuşunca dağınık hâllerin toplanır. Celâl sıfatı sezilince korkulur. Bu korku başka bir korkuya benzemez. Cemâl sıfatının tecellisini görünce de bir şeyler ümit etmeye koyulursun. Celâl sıfatının büyük tecellisi seni yokluğa götürür. Cemâl sıfatı tecelli edince yerinde sabit durur bir yere gitmek istemezsin. Bu anlatılanları tadanlara ne mutlu... “Allah'ım bize yakınlık taammı tatdır; ülfet şarabını içir.” «Dünyada iyilik ver. Ahirette iyilik ver.
“Dünyaya kalbindeki gözünle bak. O gözle bakarsan, ayıplarını görürsün ve şerrinden emin olursun. Onu kalbinden çıkarmaya ancak gücün böyle yeter. Baş gözünü ona çevirir, süsleri ile uğraşmaya koyulursan ayıpları gözünden kaybolur; dolayısiyle kalbinden sevgisini çıkarıp atmak senin için mümkün olmaz. Onu, içinden atamazsın; ona ilgisizlik duygusu taşıman kabil olmaz. Bu yüzden seni öldürür. Başkalarına içirdiği zehiri sana da içirir ve öldürür.Nefsin islâhı için kalbin ve sırrın sözünün tutulması esastır. Nefis hem kalbe, hem de sırra uymalı. Onların yasak ettiği şeyi yapmamalı ve emrettiğini tereddütsüz yapmalı. Kalp ve sır nefse bir şey veriyorsa, az demeyip kanaatle yetinmeli. Hiç vermedikleri zaman da sabırlı olmalı. Nefsin iyi hâli böyle başlar; onda iyilik başladıktan sonra kötü hâlleri ölür. Kalbe döner. Onun emriyle hareket eder, öyle bir hâle gelir ki, artık ona nefis denmez; kalp denir. Başına takva tacını giyer. Yakınlık süsünü takar.Size, iman etmek ve dille imanınızı tasdik ettirmek gerekir. Allah yoluna baş koyanları inkâr etmek size yakışmaz. Onlara da inanınız. Onlarla mücadele etmeyi bırakınız. Onlarla çekişmek size düşmez. Onlar hem bu âlemde hem öbür âlemde şahtır.Bazı büyükler şöyle diyor: - Seni Allah'ı anmaktan alıkoyan her şey şomdur. O'nu dilden zikretmek kalbi gafil koymak şomdur. (uğursuz) Namaz, oruç ve diğer hayırlı işler O'nu anmak için yapılır. Yapılan işler O'nu anmaya iletmiyorsa onlar da şomdur.Şeytan sana neler yapmadı ki?.. Yalanı sana sevdirdi. Kötü işleri sana süsledi. Taa namazına kadar girdi. Şöyle ki, namaza başlarken: - «Allah, en büyüktür,» diyorsun, ama kalbinde küçük ilâhlar barınıyor. Her itimat ettiğin nesne sana ilâh oluyor. Korktuğun ve bir şeyler beklediğin şeyler sana putlardır. Sözün işine uymuyor. Sözlerinden de bir şey beklenmiyor. Ne dediğin ve ne yaptığın bilinmiyor.Kulun kalbi, Hakk'a vasıl olduktan sonra, halkın zenginliğini neyler?.. Hakk'a yakın olduktan sonra halkın yakınlığı ona ne yapar?.. Hak Teâlâ iç varlığından ona mülk verdikten sonra, halkın yönelttiği geçici mülkü ne eder?.. Yeter ki, insan iman sahibi olsun... Böyle olduktan sonra ona denir ki: - «Bugün mülkümüzde eminsin.» (Yusuf/54)O iman sahibi kutub olur; mülkün idaresi kendisine verilir. Mısır ülkesinin sahibi, Yusuf (AS.) peygambere itimat ettikten sonra, bütün mülkünü ona verdi. Ne kadar mülkü varsa hepsini ona teslim etti. Sonra ona şöyle dedi: - «Hazinelerimi ve her şeyi sana bıraktım.»Peygamber (S.A.) efendimiz şöyle buyuruyorlar: - «Bir kul, Allah'a kulluğu eksik kılarsa, Allah ona belâ verir. Kalbini kederle doldurur.» Eline geçmeyecek şeyi aramak en büyük belâdır. İbâdeti eksik eden, geçim sıkıntısı çeker. Evinden eziyetler çeker. Kazancı azalır, çocukları isyan eder. Hanımından nefret duygusu görür. Hangi tarafa yönelse ayağı tökezler. Bunların hepsi, az kulluk etmenin sonucudur. Onun ibâdetini bir yana atıp dünyalık işlerle uğraşmasının neticesidir. O'na kulluk eden herhalde rahat yaşar. Allahü Teâlâ şöyle buyurur: - «İman edip şükür yolunu tutarsanız, Allah size niçin azâb eylesin?» (Nisa/147).Çocuklarınız büyüdüğünde sanat sahibi yapınız. Onlar çalışsın ve kazansın. Siz de Mevlâ'ya kulluğa koyulun. İbâdeti bırakıp çocukların geçimi ile olma. Onlar büyüdüğünde beslenmeleri sana düşmez. Onlar için hatalar işleme. Onların geçimi için çalışmanın bir haddi ve zamanı vardır. Hak katında senin günahını bağışlamak, onlardan uzaktır. Kendine ve çocuklarına kanaati öğret. Kanaat sahibi olmayı, onlara yeter gör. Yalnız, lâzım olan şeyleri onlara temin et. Gereken şeyleri temin ettikten sonra onların da elinden tut; Mevlâ'nın tâatına koş. Rızkınız genişlesin diye, ibâdeti bir yana atmayınız; kaderinizde varsa kendiliğinden gelir. Zamanlar bellidir. Bir bolluğa erersen Haktan bil; al ye, yavrularına da yedir. Sakın halkın eliyle geldiği için Hakk'a ortak koşma. Onlar bir âlettir. Onu almak sana nasıl bir vazife ise onlara da getirmek bir vazifedir.
Sınır Ötesi'nin yeni bölümü yayında! ABD'nin Suriye politikasında Ahmed Eş-Şara'ya verilen açık çek ne anlama geliyor? İsrail'e karşı Batı'nın tavrı sertleşirken, Avrupa Birliği (AB) yaptırımlar için neyi bekliyor? Trump'ın "Altın Kubbe" projesi ABD'nin önceliklerini nasıl yansıtıyor? Türkiye-Hindistan gerilimi Hint düğün turizmini nasıl etkiledi? Vize krizinde Avrupa'nın Türkiye'ye bakışı değişiyor mu? Ukrayna'da barış mümkün mü? Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Yalnız kalmak, dışlanmak, terk edilmek gibi korkularınız varsa veya yalnızlıktan yana dertliyseniz, işte yenilemeniz gereken düşünceler...
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Genetik olarak otizme yatkınlık gösteren bir birey erken yaşlarda fark edilip, doğru eğitim alırsa otizm belirtileri göstermeyebilir" dedi.Yazan: Prof. Dr. Nevzat TarhanSeslendiren: Halil İbrahim Ciğer
Podcastimin takipçileri biliyor, 50 bölümde bir konuklarımın değer yaratma formüllerinden bir derleme yapıyorum. Son elli bölümde, yani Şubat 2024'ten bu yana 16 bölümde 17 konuk ağırlamışım, hepsinin üstünden geçmek çok güzel bir pratik oluyor benim için. Yalnız daha bir sene geçmeden beni o an çok etkileyen tespitlerin bazılarını unuttuğumun farkına vardım. Yine hayıflanmaktan geri kalamadım, ne çabuk tüketiyoruz üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken şeyleri.Bu özetler sayesinde siz de konuklarımın yaklaşımlarını bir arada değerlendirebilir ve ilginizi çeken bölümlerin tamamını dinleyebilirsiniz. Hatta serinin 1, 2, 3, 4 numaralı geçmiş koleksiyonlarına da kulak verebilirsiniz. Daha da güzeli; Spotify'da da artık değerlendirme bırakabiliyorsunuz, Apple'daki gibi, orada da vereceğiniz yıldızlarla podcastimin daha geniş kitlelere ulaşmasında destek olursanız çok mutlu olurum.Support the show
Asabımızın çok bozuk olduğu şu günlerde, derin ve çözülmesi elzem bir konu olan “erkek yalnızlığı”nı konuşuyoruz.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.50podbee koduyla Hiwell'de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin.1750'den fazla uzman arasından ücretsiz ön görüşmelerle size en uygun uzmanı seçebilir, yolculuğunuza kolaylıkla başlayabilirsiniz. Buradan indirin.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bu bölümde burçlara inanıp inanmadığımızı, en sevdiğimiz ve en kaçtığımız burçları konuştuk! Bir Akrep ve bir Oğlak olarak kendi burçlarımızı masaya yatırırken, astrolojiye dair eğlenceli stereotipleri de tartıştık. Sizce burçlar gerçekten karakterimizi yansıtıyor mu, yoksa hepsi tesadüf mü?
Kutlukhan Kutlu canlı yayında sizden gelen soruları cevaplıyor.00:00 | Giriş11:35 | Anora ve Oscar Ödülleri21:20 | Nickel Boys26:00 | Bob Dylan ve A Complete Unknown45:05 | V for Vendetta ve Çizgi Roman Uyarlamaları1:07:50 | After Life1:15:35 | Yüzyıllık Yalnızlık (Netflix)1:36:30 | The Leopard (Netflix)1:43:10 | Silo (Apple TV+)1:45:00 | Paradise (Hulu)1:48:35 | Zero Day (Netflix)1:56:00 | All We Imagine as Light2:03:30 | Lone Star2:08:55 | Eleştirmenlerin Metne Odaklanması2:19:55 | Paul Thomas Anderson2:22:30 | Dark City2:27:15 | Ridley Scott2:19:55 | Açılış Gecesinde İzlenecek Film?
Happy Galentine's Dayyy guroolllll!!! Malum gün (14 Şubat) gelmeden hemen önce biz yalnızların da kutlayacağı özel bir günü olmasın mı yani? Bu bölümde size hayal kırıklığı ile sonuçlanan son date anılarımdan ve tüm yalnızlıklarımdan bahsediyorum. Ayrıca tabii hep birlikte yalnızlığımızı övüyor, biraz ona şükrediyor, bugünü Galentine's Day'i nasıl kutlayabileceğimize dair öneriler veriyorum. Yalnız olmayanlar da dinlesin bence bu arada, hayat ne getirir bilinmez :')------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'de 1600'den fazla uzman arasından ücretsiz ön görüşmelerle size en uygun uzmanı seçebilir, kendinizi tanıma yolculuğunuza kolay ve güvenilir bir şekilde başlayabilirsiniz. Hiwell'i şimdi indirinSee Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Konda Araştırma işbirliğiyle hazırlanan Apaçık Radyo Dinleyici Araştırması: konda.com.tr/apacikradyo --Konuğumuz Serdar Soydan ile Hüseyin Rahmi Gürpınar'la yapılan söyleşi ve anketleri bir araya getirdiği Muhteşem Yalnızlık kitabı üzerine konuşuyoruz.
Ahmet Kurucan | Yalnızlığın çaresi yalnızlık mı? | 28.01.2025 by Tr724
MediaMarkt'ın sunduğu bu bölümde Black Friday'in hikayesine bakıyoruz.“Black Friday” ABD'de Şükran Günü'nün hemen ertesi gününde yaşanan alışveriş çılgınlığına verilen isim.Farklı ülkelerde farklı isimlerle kutlanıyor. Oldukça ilginç de bir hikayesi var.MediaMarkt bu özel günü “Rengarenk Şahane Kasım” sloganıyla kutluyor ve indirimler tüm Kasım ayına yayılıyor.PlayStation'dan televizyona, akıllı saatten bilgisayara kadar aklınıza gelebilecek birçok üründe indirimler var. Yalnızca eğlence değil, iş ve gündelik yaşam için de hayatınıza renk katacak şahane teknolojiler MediaMarkt'ta sizi bekliyor.
Bu bölümde, modern yaşamın getirdiği yalnızlık hissini ve sosyal izolasyonu nasıl aşabileceğimizi keşfediyoruz. Daha geniş ve anlamlı sosyal bağlantılar kurmanın önemini, neden 50 kişilik bir topluluğa ihtiyacımız olduğunu, evliliklerde ve ilişkilerde yalnızlığın nasıl etkileri olduğunu derinlemesine inceliyoruz. Daha güçlü bir topluluk duygusu oluşturmak, yalnızlığı yenmek ve hayatınıza yeni insanları katmak isteyenlere, birlikte kendi köyümüzü inşa edelim. Bölümün sponsoru Hiwell'den ilk terapi seasında 50% indirim kullanmak için buraya tıkla ve yoldayiz50 indirim kodunu kullan! Hamilelik yoga ve meditasyon dersleri için tıkla. Desté kartlarını incelemek, satış kanallarını görmek için web sitesine uğra thisisdeste.com. Intagram'dan takip etmek için tıkla @thisisdeste Desté'nin uygulamasını indirmek için tıkla. Flov Studio Online'da düzenli olarak yenileri eklenen yüzlerce yoga ve meditasyon dersini sınırsız izlemek ve ay ritüellerine katılmak için flovstudio.com
