Village in Hama, Syria
POPULARITY
Kısa Dalga yazarı İbrahim Ekinci, ekonomi gündemini yorumluyor. Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, dünyadan ve şirketlerden haberler var... Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
26 duruş ve 2 nefes çalışması modeline dayanan bu "hot yoga" sistemi nedir? Fayda ve riskleri nelerdir?
Kısa Dalga yazarı İbrahim Ekinci, ekonomi gündemini yorumluyor. Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, dünyadan ve şirketlerden haberler var... Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Kısa Dalga yazarı İbrahim Ekinci, ekonomi gündemini yorumluyor. Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, dünyadan ve şirketlerden haberler var. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
"Şəhər adamı"nda qonaq olan Ayaz Mirzəyev ilə media məsələlərindən, ssenari müəllifliyindən , sənədli filmdən və digər maraqlı məqamlardan danışdı.
Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var. Bu haftanın ekonomi bülteninde döviz kurları, altın fiyatları ve faiz oranlarında gözlenen gelişmeler öne çıkıyor. Dolar, hafta boyunca değer kazanarak 34,2830 liraya yükselirken, Euro'da küçük bir düşüş yaşandı. Altın fiyatları jeopolitik gerilimler nedeniyle hareketlenirken, uzmanlar altının güvenli yatırım aracı olarak cazibesini koruyacağını belirtiyor. Faiz oranları ise enflasyon beklentilerinin etkisiyle kısmen yükseldi. Yatırım fonları kazanç sağlarken, sanayi üretimi ve ihracat beklentilerinde düşüş dikkat çekiyor. Cari açıkta turizm sezonunun etkisiyle daralma gözlemlendi. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var.
Bapuji Ke Sadhakon Ko Kyun Hota Hai Fayda : Pujya Sant Shri Asharamji Bapu Satsang
Bapuji Ke Sadhakon Ko Kyun Hota Hai Fayda : Pujya Sant Shri Asharamji Bapu Satsang
Bapuji Ke Sadhakon Ko Kyun Hota Hai Fayda : Pujya Sant Shri Asharamji Bapu Satsang
Bapuji Ke Sadhakon Ko Kyun Hota Hai Fayda : Pujya Sant Shri Asharamji Bapu Satsang
Bapuji Ke Sadhakon Ko Kyun Hota Hai Fayda : Pujya Sant Shri Asharamji Bapu Satsang
Bapuji Ke Sadhakon Ko Kyun Hota Hai Fayda : Pujya Sant Shri Asharamji Bapu Satsang
Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var.
FAYDA.EXE with Atra Bilis @fayda-exe @Atra Bilis ➡️ Discover our full archive and follow the daily broadcast in high quality streaming on www.rocketradiolive.com
Konumuz şifalı bitkiler, konuğumuz Türkiye'de şifalı bitki deyince ilk akla gelen isimlerden Nazım Tanrıkulu. Tıbbi bitkiler araştırmacısı, BAÇEM'in yöneticisi. Herkes şifa peşinde. Her yerde her derde deva iddiasıyla bitkiler satılıyor. Tanrıkulu, "dikkat edin" uyarısıyla başladı söze, bitkilerden maksimum şifayı almak için neye dikkat etmek gerektiğini anlattı. Satın alırken neye bakacağız, nasıl yiyeceğiz ya da içeceğiz? Nerede saklayacağız? Mesela papatya, lavanta gibi çiçekli bitkiler var, bir de ebegümeci, hatmi, mürver, keten tohumu gibi müsilajlı bitkiler var. Hepsinin çayı yapılabilir ama usulleri farklı. Ayrıca taze baharat olarak yemeklerde kullanılabilir bitkiler de var. Tanrıkulu adaçayını hem salatada, hem patatesten yumurtaya kadar yemeklerde kullanabileceğimizi söylüyor. Ama uyarıyor, "Bunlar şifacı bitkiler. Gelişigüzel kullanmamalı. Zarar verebilir" diyor. Yani, "İhtiyacımız olduğu zaman, ihtiyacımız kadar kullanmalıyız" diyor. Eskilerin bitkiyi toplarken bitkiden "rızalık aldığını" hatırlatıyor. Mesela uykusuzluk varsa, eskilerin "yürek neşesi" dediği melisa çayının kullanılabileceğini söylüyor. Ama hepsinin süresi var. Nazım Tanrıkulu, evde şifalı bitkiler yetiştirmek isteyenler için bir "ecza balkonu" listesi de hazırladı. Kolay yetiştirilebilecek bitkileri saydı, neye yaradıklarını anlattı. Kendisi "ıtırcı". Balkonda özellikle ıtır yetiştirmeyi önerdi, ıtırdan kahve, çay ve dondurma tarifi de verdi. Son olarak, Tanrıkulu'nun "Tıbbi Bitkileri Doğru Kullanma Rehberi" adlı kitabı olduğunu, tüm bitkilerle ilgili ihtiyaç duyacağınız bilgileri bu kitapta bulabileceğinizi ekleyelim. İyi dinlemeler,
AÍ É CRIME! Finalmente temos a advogada mais diva da internet no Wanda e hoje vamos ajudar vocês a descobrir se aquela treta entre vizinhos, o golpe do parente ou uma confusão da internet rende um processinho ou não! Podcast #544 apresentado por: @phelipecruz @eusousamir @santahelena @faydabelo Edição / Produção: Felipe Dantas (dantas@papelpop.com / @apenasdantas) FAÇA PARTE DO CLUBINHO WANDA! Episódios extras toda segunda e sexta a partir de R$10! Apoiase: https://apoia.se/podcastwanda Orelo: https://orelo.cc/wanda Quer ter seu caso lido em nosso podcast? Mande um desabafo, uma rapidinha, ou pergunte curiosidades para o e-mail redacao@papelpop.com. Coloque qualquer coisa com "Wanda" no assunto! Toda quarta-feira, 20h, ao vivo no Youtube e em todas as plataformas de streaming.
Ahmet Karabay | Özür dilemenin fayda etmediği bir toplum... by Tr724
Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var.
Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var. Bölümlerin tümünü gör
Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var. Bölümlerin tümünü gör
Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var.
Haftanın ekonomik gelişmelerini öğrenmek ve gelecek için sağlıklı öngörüler yapabilmeniz için İbrahim Ekinci'nin hazırladığı haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da ekonomideki genel manzara, piyasalardaki gelişmeler, Dünya'dan ve şirketlerden haberler var.
İbrahim Ekinci, haftalık ekonomi bülteni Marjinal Fayda'da, haftanın gelişmelerini değerlendiriyor ve bilgiye ve analize dayalı öngörüler yapılmasını sağlıyor. İran'ın İsrail'e yönelik saldırısından sonra ekonomi piyasalarını neler bekliyor? Riskli ortamda güvenilir yatırım araçları hangileri? Mehmet Şimşek'in ekonomi programı bu ortamda nasıl yürütülecek? Dünya Bankası ile ek finansman anlaşması ne anlama geliyor?
Ekonomide beklentilerin ertelendiği. tahminlerin flulaştığı seçim sonrası döneme girildi. İbrahim Ekinci, Marjinal Fayda'da haftanın ekonomik gelişmelerini değerlendiriyor ve bilgiye ve analize dayalı öngörüler yapılmasını sağlıyor. Seçim sonrası dövizin artacağı beklentisi sürüyor mu? Altın, TL mevduat ve borsada durum ne? Ekonomiye damga vuran gelişmeler.
Merkez Bankası, sürpriz bir kararla faizi 500 puan yükseltti. Son faiz kararının ekonomiye fren etkisi yüksek olacak gibi… Tüketici, ticari kredi faizleri yüzde 70'lere tırmandı. İhtiyaç ve tüketici kredileri bütün kredi türleri içinde en yüksek düzeyde. Vatandaş için “borçla yaşamak” bile artık zor! Ticari kredilerdeki tırmanış başka bir şey ifade ediyor: Yatırımlar için kredi kullanmak, işleri büyütmek için kredi kullanmak zorlaştı. Birçok firma için kullanılmış kredileri ödemek zorlaştı… O halde küçülmeler, kapanmalar beklemek, işsizlik artışı beklemek yanlış değil. Ekonomideki gelişmeleri paylaşmak ve sağlıklı öngörülerde bulunmanıza katkıda bulunmak amacıyla hazırlanan Marjinal Fayda, Kısa Dalga ekonomi yazarı İbrahim Ekinci'nin editörlüğünde hazırlanıyor. Marjinal Fayda, her Pazartesi sabah e-postanızda ve podcast platformlarında...
İyi haftalar! Ekonomideki gelişmeleri paylaşmak ve sağlıklı öngörülerde bulunmanıza katkıda bulunmak amacıyla hazırlanan Marjinal Fayda'ya hoşgeldiniz. İbrahim Ekinci'nin editörlüğünde hazırlanan Marjinal Fayda'yı her Pazartesi e-postanızdan da okuyabilirsiniz. Abone olmak için tıklayın.
Gazeteci İbrahim Ekinci, Marjinal Fayda'da haftanın ekonomik görünümünü çıkarıyor ve analizleriyle öngörülebilir tahminler yapılmasına katkı sunuyor. Marjinal Fayda'nın bu haftaki başlıkları şöyle: Fitch, Türkiye'nin kredi notunu yükseltti. Beklentiler, söylentiler kuru zıplattı. Yabancı beklentisi değişiyor. Yabancı, borsada, DİBS'TE satıcıydı. Yeni bir faiz artışı beklentisi güçleniyor. İhtiyaç ve ticari kredilerinde büyüme sınırı düşürüldü. “Merkez bankası yalnız bırakıldı.” Son üç ayda sadece borsa ve altın kazandırdı. KKM'de erime devam etti, para borsa, altına, yastık altına gitti. Son üç ayda sadece borsa ve altın kazandırdı. Borsa'da “küçükler, büyüklerin cebini doldurdu.” Zorunlu afet sigortası geliyor. Maliye pos cihazlarını izlemeye aldı: Ağır cezalar yolda. AAB tarım dışı istihdam verisi beklentileri aştı. Sasa'dan hisse geri alım kararı. Avrupa Merkez Bankası faizi değiştirmedi. AB, Apple-Epic Games anlaşmazlığını inceleyecek. Dünya gıda fiyatları 7 aydır geriliyor, Türkiye'de artıyor.
Ekonomide geçen haftanın gündemini tutan gazeteci İbrahim Ekinci, piyasalarda yaşananları ve yeni haftanın getireceklerini Marjinal Fayda'da anlatıyor. Kısa Dalga'nın günlük haber bülteni Daily'e abone olun, olan biteni temiz, net, sade haberlerle öğrenin. Kayıt için buraya tıklayın... Podcastler, günlük haberler ve araştırma dosyaları ile iyi gazetecilik yolculuğunda Kısa Dalga'yı destekleyin.
İbrahim Ekinci, ekonominin haftalık röntgenini çekiyor ve bilgiye dayalı öngörüler için harika bir rehber sunuyor. Ekonomiyi seçimden sonra ne bekliyor? Tüketim talebinin hala canlı olduğu görüşünde olan Merkez Bankası, bu konuda yeni sıkılaştırma adımları atacak. Kredi kartı sınırlamaları muhtemelen devreye girecek. MB'nin beklediği maliye politikası desteği de devreye girecek. Özetle enflasyon yükselirken maaş ve ücret zamları yapılmayacak. Ayrıca yıldan yıla yapıldığında da “enflasyon hedefine göre” yapılacak. Peki başka neler olacak? Hepsi Marjinal Fayda podcastinde...
Gazeteci İbrahim Ekinci'nin ekonomideki son gelişmeleri analiz ettiği "Marjinal Fayda" podcastinin bu bölümünün odağında, kira fiyatları ve konut krizi var. TÜİK verilerine göre, Ocak ayında konut satışlarında yaşanan düşüş dikkat çekici boyutlarda. İkinci el konut satışlarının baskın olduğu bir dönemde, sıfır konut satışları da beklenenin altında seyrediyor. Ayrıca, yabancılara yapılan konut satışlarında da gözle görülür bir düşüş var. Seçim sonrası döviz kuru tartışmaları ve ekonomi yönetiminin alabileceği ilave sıkılaştırma adımları da programda ele alınıyor. Kredi kartlarına sınırlama, ertelenmiş kamu zamları ve vergi artışları gibi adımların gündeme gelebileceği konuşuluyor. "Marjinal Fayda" ile en güncel ve bilgiye dayalı ekonomi kaçırmamak için bizi takip etmeye devam edin!
Ekonomide neler olduğunu ve neler olabileceğini anlamak isteyenler için kılavuz niteliğinde bir program... Marjinal Fayda'da İbrahim Ekinci dövizin seyrini, Merkez Bankası ile ilgili yeni söylenti ve beklentileri, kredi kartlarına yapılacak yeni düzenlemeyi, seçim sonrası gelecek zam dalgasını, borsanın seyrini ve KKM'deki düşüş trendini anlatıyor. Bilgiye dayalı sağlam analizler için...
Ekonominin geçen haftaki gündemi Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan'ın istifası idi. İstifanın derin sonuçları olmayacak ancak kurumsallık bir yara daha aldı. Görev süresi 4 yıl olduğu halde Murat Uysal 16 ay, Naci Ağbal 4 ay, Şahap Kavcıoğlu 27 ay görevde kalabilmişti. Erkan'ın başkanlığı 8 ay sürdü. Görev süreleri kanunla dahi belirlenmiş olsa hiçbir kurumun hükmü yok. Merkez Bankası başkanlığındaki değişimi ve bu değişikliğin ardından piyasaların durumunu İbrahim Ekinci anlatıyor.
Ekonomi Gazetesi Ankara Temsilcisi Maruf Buzcugil'in haberi büyük tartışma yarattı. Habere göre TÜİK “hissedilen enflasyonu” ölçmüş ve TÜFE enflasyonunun “iki katı” düzeyinde olduğunu bulmuştu. Buna göre hissedilen enflasyon yüzde 129 seviyelerinde çıkıyordu. Tartışma kopunca bu sefer TÜİK bir açıklama yaparak rakamı değiştirdi ve yüzde 96 olduğunu, ölçümün tamamen anket çalışmasıyla yapıldığını söyledi. Rakam “TÜFE'nin yaklaşık iki katı”ndan nasıl 96'ya revize edildi, anlaşılamadı. TÜİK daha önce de hissedilen ile TÜFE enflasyonu arasındaki farkın, tüketici sepetleri ile TÜFE ölçümü sepetindeki hizmet ve ürün kompozisyonunun farklılığından kaynaklandığını söylemişti. BBC Türkçe'de yer alan bir haberde, TÜİK, TÜFE enflasyonu ile hissedilen enflasyon tarifi şöyle: "TÜFE, yaşam maliyeti endeksini ölçmüyor. Yaşam maliyeti endeksi sabit bir refah düzeyinin maliyetindeki değişikliği, sabit bir yaşam standardını sürdürürken tüketicilerin yaşadığı fiyat değişikliklerini ölçer. TÜFE ise sabit bir mal ve hizmet sepetinin maliyetindeki değişikliği ölçüyor." Yani ben kesimlerin sepetlerini ölçmüyorum. TÜFE, hane halkının sabit bir yaşam standardını sürdürürken katlandığı maliyeti değişimini yansıtan “yaşam maliyeti endeksi” değil. Ben kendi sepetimdeki sabit mal ve hizmetlerin maliyetindeki değişikliği ölçüyorum demek istiyor. Daha da indirgeyelim: Hanelerin enflasyonunu ölçmüyorum, sepetimdeki malların maliyet değişikliğini ölçüyorum. Hanelerinki… İşte o “hissedilen” enflasyon. Benimki… Benimki TÜFE.
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'la ilgili ilk tartışma bir gazete röportajıyla başlamıştı. Son tartışma ise işten çıkarılan bir çalışanın, “Beni babası işten çıkardı, babası genel müdür yardımcılarına bile talimat veriyor” iddiası ile başladı. Arkasından birçok iddia gündeme getirildi. Bunlar aynı minval iddialardı. Babasına oda tahsis edildiği, banka sosyal tesislerinin ailesine tahsis edildiği, çalışanların annesi ve babasına hizmet verdiği gibi… Fakat bu gibi iddiaların ötesinde iki önemli iddia daha ortaya atıldı. Gazeteci Erdal Sağlam dile getirdi ilk: Erkan, yatırımcı sunumu için gittiği ABD'den 18 gündür dönmedi Erdoğan, Erkan'dan rahatsız, seçimler sonrası görevden alınabilir. Birincisi çok manidar. Çok da görülmüş şey değil. Bir açıklama da getirilmedi. 18 gündür ne yapılıyor? İkincisi ise iddia, söylenti. Ama aslı olabilecek bir söylenti olduğu için tartışması oldu. Erdoğan, özellikle de program sonuçlarından memnun kalmazsa, yerel seçimleri atlattıktan sonra böyle bir görevden alma ile yine hem başarısızlıkların kendisine (“Ekonominin sorumlusu benim ben…” dediği halde ve gerçekten de öyle olduğu halde) yapışmasını önler hem de “daha iyisi geliyor, geldi” havasıyla süreci de umudu da yenilemiş olur. Ancak ne olursa olsun… Burada konu kapansın ve başka da bir gelişme olmasın… MB Başkanı Erkan yıprandı. Hakkında, bir hazımsızlık, bir olmamışlık hissi yarattı. “Yaptı, etti” denilenlerin herhangi bir AKP'li bürokratın yapıp ettiklerinden farklı olduğunu düşünmüyorum ama sorun şu ki, kendisinden beklenmiyordu. MB Başkanlığı gibi bir göreve, “kurtarıcı ekibin kilit iki isminden biri” olarak gelmiş, atama az çok liyakatli kabul edilmişti. Hayal kırıklığının nedeni bu ve uyguladıkları programın itibarı bakımından da sonuç doğuracak nitelikte. Fakat bizi asıl ilgilendiren tarafı şu: Eğer bir istifa, bir görevden alma gerçekleşirse, bu benim pek de sevmediğim tabirle, “piyasada” bir dalgalanmaya yol açabilir. Diyelim kuru, enflasyonu biraz hareketlendirebilir. Çünkü olayın bir de anlaşıldığı kadarıyla içeriye, banka içine uzanan bir boyutu bulunuyor. Kulis haberlerine göre başkan yardımcıları arasında da hoşnutsuzluklar var çünkü. Bunu önümüzdeki döneme ilişkin bir risk olarak akılda tutmak gerekir.
Döviz kurları son günlerde hareketlenmiş gözüküyor. Dolar 30 lira eşiğini aştı. Yılbaşından bugüne dolar, 12 günde 29.529 TL'den 30.098 TL'ye çıkarak %1.92 değer kazandı. Euro'da da artış var. Kurlardaki bu kıpırdamanın başlıca nedenleri şunlar: - Yabancı girişinde belirgin bir iştah gözlenmiyor. Aksine son günlerde çıkış var. - Tasarrufçuyu dövizden TL'ye yönlendirmesi beklenen TL mevduat faizleri %52,5 seviyelerinden tekrar %40 – 45 aralığına çekildi. TL mevduatın cazibesi azaldı. - Bankaların döviz KKM yatırımcısına (faiz ve kur farkının yanı sıra) verdikleri primi yükselttiklerine ilişkin haberler var. - Ödemeler dengesinde (cari açık) izlenen kaynağı belirsiz döviz girişi, son 3 aydır tersine dönmüş durumda, 7 milyar dolar çıkış gözüküyor. Bu, eğilimi, talebin bir başka boyutunu yansıtan bir gösterge olarak alınabilir. - Son birkaç gündeki hareketlilikte, Bakan Şimşek'in ABD yatırımcı sunum ziyaretine katılmamasının kafalarda yarattığı kuşkular ile TCMB Başkanı Erkan'ın ziyaretinden belirgin bir çıktı gözükmemesi de etkili oldu. Özetle döviz talebinde bir artış dikkat çekiyor. Önümüzdeki günlerde bu tablo devam edebilir. Ancak kuru tek belirleyen talep koşulları değil. Hükümetin seçimlere kadar kurda kontrollü gideceği de açık. 33 TL seviyelerinde tutmaya çalışacağına ilişkin tahminler var. Gerginlikleri artırmayan bir seçim sonrası koşullarında görece daha yüksek artışlar beklenebilir.
Son haftalara sıcak para akışı artacakmış beklentisi vardı. Fakat hava tekrar dönüyor. Risk primi (CDS) 300'ün altına düştükten sonra tekrar yükselmeye başladı. Siyasette gergin ve kaotik ortamın derinleşmesi yeniden dövize yönelme eğilimlerini besliyor. Bankalar dirense de Kapalıçarşı'da kur 30 liranın üzerinde. Çekimser yabancı borsada, tahvilde iştahlı görünmüyor. 6 aylık net giriş 5 milyar dolarda kaldı.
Yeni yıla girdik. Yaklaşık 2 yıl Türkiye ekonomisi Nas Politikası ile “dine göre” itikata göre yönetildi. Enflasyon patladı. Birkaç kez kur şokundan geçtik. En önemlisi küçük tasarrufçular uzunca bir süre (ki halen devam ediyor!) enflasyonun 30 – 40 puan altında faize mahkûm edildiler. Paraları, alın terleri şirketlere ucuz krediye dönüştürüldü. Ev ve araba fiyatları tabir uygunsa uçtu gitti, gençlerimiz göçe başladı. Ücret baskıları yanı sıra yarattıkları hoyrat ortam ve tacizler akademisyen, doktor, mühendis göçüne yol açtı. Türkiye çok ciddi kapasite kaybına uğradı. Seçimlerden önce kuru tutmak için 200 milyar dolar rezerv yakıldı. Seçimlerden sonra ekonomide yönetim değişti. Tanınmış piyasacılar işbaşı yaptı. Bazı önlemler alındı ve alınmaya devam ediyor. Neler olacak? Bizi neler bekliyor? 2023'te tasarrufçu ne yana kaçsa kaybetti 2022'de TÜİK TÜFE'sine göre bile borsa dışında kazandıran, tasarrufçusunu enflasyona karşı koruyan başka yatırım aracı yoktu. Bu yıl da dolar, TL mevduat ve DİBS kaybettirdi. Euro zarar ettirmedi ama kar da ettirmedi. Borsa yüzde 6.4, külçe altın % 10 kazandırdı. Bu geçen yıldan daha az kötü bir tablo ama verilerin TÜİK TÜFE'sine göre olduğuna dikkat edelim. Eğer TÜFE'yi (aslında iki katı olduğunu ileri sürenler bile var, biliyorsunuz) sadece yüzde 10 yukarıda tahmin ederek bakarsak, kazandıran herhangi bir yatırım aracı kalmıyor. Peki kim kazanıyor bu durumda? Hala kredi kullanan şirketler kazanıyor. Yüksek getiri elde eden fonlara yatırım yapanlar kazanıyor. Borsa'da tahtaları yerinden oynatanlar kazanıyor. Milyarlarca dolarını yurtiçi yurtdışı gezdirenler kazanıyor. Enflasyon karambolünde fahiş fiyat artışları yapanlar kazanıyor.
Borsa'da aslında CB Erdoğan'ın dediği oldu. Sermaye piyasası tabana yayıldı. Piyasa uzmanı İris Cibre'nin paylaştığı rakamlara göre son 1 yılda borsaya ortalama portföy büyüklüğü 6 bin lira olan 5 milyon yatırımcı girdi. Cibre, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda bu küçük yatırımcıları kastederek, “Halka arz kovalayıp çorba parası, marketten ekstra beyaz peynir almak için uğraşıyorlar. Enflasyonun 2 kuruş belini kırarız diyorlar. Arada, manipülatörlerce dolandırılıyorlar” diye uyardı. Cibre'nin verdiği bilgiye göre bu yatırımcıların hissede kalma süreleri 18 gün. Yine piyasa uzmanı Atilla Yeşilada da birkaç gün önce yaptığı uyarıda borsada sert düşüş riski olduğunu belirterek, “Halka arzlar prim yapmazsa, çaylak yatırımcı anında tüyer. BİST-100 ağır kayıplar yaşayabilir” dedi. Gazeteci İbrahim Ekinci, haftanın önemli ekonomik gelişmelerini ve olası sonuçlarını anlatıyor.
Türkiye, yıllar yılı sıcak para girişi sayesinde ortaya çıkan düşük kur sayesinde hem hayali bir büyüme, başarı hikayesi sattı hem de yapısal sorunlarının üzerini örttü, yüzleşmedi. Şimdi yine aynı hikâyenin tekrar etme riski var. Ciddi iktisatçılar Türkiye ekonomisinin yapısal sorunlarına dikkat çekmeye devam ederken sıcak para sözcüleri kutlama halayına kalkıyor. Gazeteci İbrahim Ekinci, haftanın önemli ekonomik gelişmelerini ve olası sonuçlarını anlatıyor.
Borsa geçen hafta başında güne 8.061'den başlamıştı. Hafta içinde 7.770 seviyelerine kadar geriledikten sonra son işlem gününü 7.913'ten kapattı. Yeni ekonomi programı borsayı zorluyor. Başta faiz olmak üzere alternatif yatırım araçlarının değer kazanması, borsanın “kazandıran tek yatırım aracı olma” unvanını elinden almış görünüyor. Gazeteci İbrahim Ekinci, haftanın önemli ekonomik gelişmelerini yorumluyor...
Fayda Belo é advogada criminalista, especialista em cr1mes de gênero e direito antidiscriminatório. Além de ocupar altos cargos em órgãos de defesa da mulher e promoção de igualdade racial, ela também trabalha para a acessibilidade dos mecanismos legais, desmistificando recursos judiciais que muitas vezes as pessoas desconhecem. Neste podcast, Fayda apresenta as abordagens que utiliza em determinadas situações legais e explica as implicações dos problemas estruturais que ela combate em seu trabalho. Confira mais conteúdos do canal Operação Policial: https://youtube.com/playlist?list=RDCMUCDN9trGkW4NiznUCUhHcSmg&playnext=1 Para ser MEMBRO DO CANAL, clique no link abaixo: https://www.youtube.com/channel/UCDN9trGkW4NiznUCUhHcSmg/join Adquira os produtos da nossa loja oficial: https://shop.medialand.com.br/ Uma série @medialand
Gazeteci İbrahim Ekinci, Kısa Dalga'da her hafta ekonomi gündemini değerlendiriyor. Ekinci, piyasalarla ilgili "Önümüzde iyi günler yoktur. Ekonomi yönetimi yavaşlama istiyor. Bunun bizlere dönüşü ücretlerin baskılanması ve işsizlik artışı olacak" diyor.
İbrahim Ekinci haftanın ekonomik gelişmelerini aktarıyor... MB enflasyon raporu dahi 2024 yılı ortasında enflasyonun yüzde 70-80 aralığında seyredeceğini kabul ediyor. Yılın devamında enflasyonun düşüşe geçmesi için düşünülen önlem, asgari ücretin yılda bir kez artırılması. Bu her geçen ay emekçilerin alım gücünün düşmesini, talebin zayıflamasını getirecek. 2024'ün sonuna doğru ekonomi iyice yavaşlayacak, işsizlik belirgin biçimde sıçrayacak. Özetle, Mehmet Şimşek–Gaye Erkan ekibi iyice sıkılaştırılan para politikalarıyla ekonomiyi dondurarak amaçlarına yaklaşabilir. Bu arada sade vatandaşların alım güçlerinin düşmesi, yoksulluğun derinleşmesi, işsizliğin tırmanması onları fazla ilgilendirmez.
İbrahim Ekinci haftanın ekonomik gelişmelerini aktarıyor... 2023 yılı eylül ayında konut fiyat endeksindeki aylık artış yüzde 4,3 düzeyinde olmuş. Bu aylık manşet enflasyonun (yüzde 4,75) altında. Yıllık bazda (yüzde 89,2) ise halen manşet enflasyonun (eylülde yüzde 61,53) üzerinde. Konutta aylık artışlar yavaşladı. Bu trend devam ederse yıllıkta da fiyat artışları manşet enflasyon seviyelerine doğru gerileyebilir.
İbrahim Ekinci haftanın ekonomik gelişmelerini aktarıyor... "Beyaz yakalılar, görece iyi ücret alan bir kesim. Eğer onların dahi zorlandıkları vakiyse varın siz çok çok daha düşük ücret alanların durumunu…Halen asgari ücret açlık sınırının altında, milli hasıladan ücretlilerin payı yüzde 33'ten yüzde 25'lere vurmuş, 10 milyona yakın emekli 7.500 lira aylık alıyor. Bu tablonun enflasyon yarattığını söylemek bana göre sermaye sözcülüğü."
TÜİK, Ekim ayına ilişkin tüketici ve üretici fiyat endekslerini açıkladı. Tüketici fiyatlar aylık %3,43, yıllık 61,36 olarak duyuruldu. Böylece yıllık enflasyon üç ayın ardından ilk kez yavaşlamış oldu. Yavaşlamanın başlıca nedeni baz etkisi. Geçen yıl ekim ayında aylık enflasyon %3,54'tü. Üretici fiyat endeksi ise aylık %1,94, yıllık 39,39 oldu. Bir süredir devam eden bu tablo, üretici fiyatların daha yavaş ve düşük oranlı arttığını gösteriyor. İki endeks arasındaki makas ise üreticilerin maliyet üstü zamlar yaptığını düşündürüyor. Enflasyon konusunda asıl TCMB'nin raporu önemli. TCMB 2023 enflasyon tahminini OVP seviyesine çıkardı. Başkan Hafize Gaye Erkan, 2023 yıl sonu enflasyon tahminlerini yüzde 58'den yüzde 65'e, 2024 enflasyon tahminlerini ise yüzde 33'ten yüzde 36'ya çıkardıklarını söyledi. Başkanın açıklamalarına göre dezenflasyon süreci 2024 yılının ikinci yarısında başlayacak ve istikrarlı bir gerileme izleyeceğiz. O zamana kadar yükselmeye devam edecek ve 2024 Mayıs – Haziran döneminde %75 üstü bir enflasyon görülecek. Erkan'ın açıklamasına göre enflasyonda haziran sonrasında gerçekleşen 23 puandan fazla artışa akaryakıt fiyatları 4,8 puan, sepet kurdaki artış 4,3 puan, vergi artışları ise 2.5 puanlık katkı yaptı. ENAG, ekim enflasyonunu aylık %5,09, yıllık ise %126,18 olarak açıklamıştı. Giderek yaygınlaşan kanaat, ENAG'ın rakamlarının hissedileni daha doğru yansıttığı yönünde. Bakan Şimşek, şeffaflık sözü verdiği halde kendisinden önceki dönem açıklanan ve çok tartışma koparan enflasyon rakamlarını denetime açmadı. Dolayısıyla son aylarda doğru açıklandığını kabul etsek bile, yanlış rakamların üzerine açıklanmış oluyor. Yıl başı yaklaşırken yine bu tartışmalı enflasyon rakamları artışlar için baz oluşturacak. Emekçileri zor günler bekliyor TCMB Başkanı, son enflasyon raporu sunumunda, “Ücretlerdeki her 10 puanlık artış enflasyonda 1 ila 1,2 puan artışa yol açıyor” dedi. Fakat kar marjlarındaki fahiş artışların, şirketlerin maliyetlerinin çok üstünde zam yaparak sağladıkları astronomik karların etkisi hakkında ne bir çalışmadan söz etti ne de bir oran verdi. Ortodoks iktisatçılar, ekonomistler bu tutucu yaklaşımdan, bu piyasacı yaklaşımdan ayrılmıyorlar. Onlar için şirketlerin fahiş karları sorun oluşturmuyor. Bakış açılarının merkezinde “şirketler için her şeyin daha iyi olması” var. Milyonlarca emekçinin yoksulluk pençesine düşmesini her zaman göze alınması zorunlu bir maliyet olarak vazediyorlar. Enflasyonun karakteri hakkında bir çalışma yok. Bu enflasyonun talep çekişli mi yoksa kar çekişli mi ya da başat rolü hangisinin oynadığına dair bir kanıt sunmadan klasik sermaye yanlısı, sermayeyi gözeten politikaları tercih ediyorlar. Bu yaklaşımı ekonomi yönetiminin iki önemli isminde de (Şimşek ve Erkan) izliyoruz. Prof. Dr. Erinç Yeldan, Erkan'ın açıklaması üzerine; “Enflasyonun altında ücret maliyetleri var savı yanlış, tutarsız ve komuoyunu yanıltıcıdır. TÜİK verileri, 2015 sonrasında şirketlerin tekelci konumlarına dayanarak kar marjlarını hızla yükselttiğini ve üretici fiyat enflasyonunu körüklediğini belgeliyor” dedi. Ücretlerin milli gelir içindeki payı azalırken, TÜİK'in hatalı enflasyon rakamlarına göre yapılan zamlarla ücretlilerin alım gücü kaybı ortadayken, enflasyonu ücret artışlarının azdırdığını söylemek doğru Ortodoks ezberden başka bir şey değil. Prof. Yeldan'ın dediği gibi yanlış, tutarsız ve yanıltıcı. Fakat anlaşılıyor ki mevcut ekonomi yönetimi ücretlilere yüklenmeyi sürdürecek. Bu acımasızlığı en son “emeklilere 5 bin lira ikramiye” verilmesinde kapsam sınırı getirilmesinde de görmüştük.
No episódio 214 do Bom Dia, Obvious, Marcela Ceribelli conversa com Fayda Belo e Verônica Alves da página @maselenuncamebateu, sobre como reconhecer violências e quebrar o silêncio tão cruel imposto sobre as mulheres em situações de tanta fragilidade. O episódio tem o apoio de eQlibri®, que apoia o combate à violência contra as mulheres. Sabendo que identificar a violência é o primeiro passo para quebrar o ciclo e que a rede de apoio tem um papel fundamental na jornada do despertar para a liberdade, a marca firmou uma parceria com a @cruzandohistorias, para oferecer Acolhimento Psicológico e Orientação de Carreira para mulheres de todo o Brasil. Saiba mais no site que está na descrição do episódio. #GostoDeLiberdade #eQlibri https://www.cruzandohistorias.org/viva-com-gosto-de-liberdade
Döviz bulma, dış kaynak, taze kaynak bulma konusunda işler iyi gitmiyor. Ekonominin yakın geleceğini kestirmek bakımından dikkate alınması gereken en önemli veri bu. Çünkü eğer döviz girişi sağlanmazsa işlerin toparlanması zordur. Kuru tutmak, enflasyonu dizginlemek, faizleri düşürmek, ekonomiyi desteklemek, büyütmek zordur. Kur atakları, ödemeler dengesi riskleri gündemden çıkmamıştır. Merkez Bankası'nın bilançosu hala 64 milyar dolar eksidedir. Yurtiçi bankalardan swapla aldıkları dövizi brüt rezervlere koyarak orada bir iyileşme sağlıyorlar ama bu bir bakıma düğün törenine komşunun ödünç elbisesi ile gitmeye benziyor. Kısacası sorun devam ediyor. Şu ana kadarki arayışlardan, temaslardan bir sonuç çıkmadı. Şimşek yeniden Körfez ülkelerine döndü. Önümüzdeki günlerde bu ülkelerin katılımı ile bir uluslararası yatırım konferansı düzenleneceği duyuruldu. Bu uluslararası koşullarda, bu derin güvensizlik koşullarında hiç de kolay para bulunamayacağı anlaşılmış oldu. Dahası var: Jeopolitik konjonktür de küresel iktisadi koşullar da aleyhe değişiyor. Savaş tam tamları çalarken, - ABD hazine tahvillerinin faizleri yüzde 5'i bulurken, - Enerji fiyatları yükselirken - Türkiye'de ekonominin her işinde aslında tek karar vericinin Erdoğan olduğu gerçeği ortada dururken, en son Filistin sorununda görüldüğü gibi Erdoğan'ın ne zaman nasıl bir tavır alacağı bilinemezken dışarıdan taze döviz kaynağı bulmak zor. - Küresel olarak risk iştahı düşük. Uluslararası Ödemeler Bankası'nın (BİS) verisi de Türkiye gibi ülkelere yönelik bir risk iştahı olmadığını gösteriyor. BİS verisine göre bu yılın ikinci çeyreğinde sınır ötesi banka kredileri yıllık bazda yalnızca %1 arttı. Gelişmekte olan ekonomilere yönelik dolar cinsinden kredilerde son 10 yılın en hızlı düşüşü gerçekleşti. Bu arada, İsrail'in Gazze'ye saldırısı sonrası başlayan protestoların Yahudi sahipli marka ve şirketlere uzanmasının da Şimşek'in işini zorlaştırdığını, bakanı afakanlar bastığını tahmin etmek güç değil. (Bu arada bilgi notu: AKP Gençlik Kolları'nın hedefi olan Starbucks markası Yahudi sahipli ancak Türkiye'deki yatırımlar Kuveytli Alshaya Grubu'na ait.) Fakat asıl Erdoğan'ın İsrail – Hamas çatışması ile ilgili tutum değiştirmesi “Türkiye'nin yüzünü tekrar batıya dönmekte olduğuna” ilişkin değerlendirmeleri bir kez daha berhava etti. Erdoğan'ın söylemleri batı basınında manşetlere çıktı. Bu gelişmenin depreşmiş Türkiye ve Erdoğan aleyhtarlığını yükselteceği tahmin edilebilir ki bu da Şimşek'in işini zorlaştıran başka bir gelişme. Şimşek, batıya şirin görünmeye çalışırken, Erdoğan, tek hamlede söylemlerinin altını boşaltmış oldu.