concept of the underworld in ancient Mesopotamian culture
POPULARITY
Categories
#127 – baumas par supervaroņu kino "nāvi" ir izrādījušās krietni pārspīlētas. Tik tikko, viena pēc otras ir iznākušas divas megakomiksfilmas – "Superman" un "The Fantastic Four: First Steps" –, kurām tad arī pievēršamies šajā podkāstā. Kurš uzvarēja – "Marvel" vai DC? Noklausieties, lai uzzinātu. Šajā raidījumā:Ari Astera "Morbius" un citi jaunumi (00:02:59);Plugs, plugs, plugs (00:46:36);"Superman" (00:58:23);"The Fantastic Four: First Steps" (01:32:04)Piedalās: Sergejs Timoņins, Līva Spandega, Toms CielēnsMontāža: Toms Cielēns
Šiemet įsteigimo 25-metį mininčio Kuršių nerijos nacionalinio parko pievose vėl vasaroja ožkos ir avys. Jau ne pirmus metus iš Žemaitijos atvežta nedidelė banda nuo gegužės iki rugsėjo įkurdinama ten, kur stengiamasi palaikyti šiam kraštui būdingą bioįvairovę.Pasak gamtosaugininkų, jau išnykusi tradicinė ganiava padeda stabdyti krūmų, medžių ir invazinių augalų rūšių plitimą. Dabar tai – gamtotvarkos priemonė, kuri yra laikoma vienu natūraliausių būdų, leidžiančių išlaikyti atviras gamtines buveines bei stabdyti nepageidaujamų augalų įsigalėjimą.Nepaisant to, kad stebėsena patvirtina ganiavos naudą gamtai, specialistai vis dar susiduria su neigiamu visuomenės požiūriu į naminius gyvūnus saugomame kraštovaizdyje.Autorė Vaida Pilibaitytė
Dzejnieks Jānis Tomašs jau ar pirmajiem diviem dzejas krājumiem apliecināja savu talantu un guva atzinību. Nu klajā nācis trešais krājums „Maigajā cietumā”. Kādas tēmas turpina vai risina no jauna, ko piedzīvo viņa liriskais līdzinieks, skaidrojam sarunā ar dzejnieku Jāni Tomašu Kultūras rondo. "Krāsas es reizēm speciāli sabiezinu, speciāli pārspīlēju daudz ko. Visu, ko izlasāt, nevajag uztvert kā taisnību," par par savu dzeju bilst Jānis Tomašs. "Bāze jau visiem ir biogrāfiskā. Es vismaz ņemu. Man nav interesanti rakstīt, ko pats neesmu dzīvojis vai pa televizoru redzējis. Es par to nerakstu. Man tad ir vieglāk veidot un tādos dzejoļos sajūtu vairāk spēku iekšā." Kurā brīdī jaunais dzejnieks vairs nav jaunais dzejnieks? Jānis Tomašs: Es uz dzeju mazliet citādi skatos. Skatos kā amatnieks, kas no koka uztaisa kādu detaļu un... Es meklēju kļūdas, skatos, kas nepatīk. Ja dzejolis ir izdevies, es uz viņu vairs neskatos, es viņu neatšķiru un nelasi nekad vairs. Lasu un pārlasu tos, kas nav izdevušies, domāju, kāpēc, un meklēju. Es to visu daru savādāk, nekā lasītājs, kurš bauda. Mainījies ir tas, ka es vairs nedzenos kā pirmajā krājumā, man vajadzēja maksimāli, lai ir oriģināli. Es kaut ko spilgtu speciāli meklēju. Kaut ko mēģināju provocēt, kaut ko darīt speciāli pretēji, kā dara dzejnieki. Man saka - atsūtiet bildi, un es aizsūtu treniņtērpā vai basketbola kreklā. Man saka - atsūtiet, lūdzu, citu, jo tas nav dzejnieka apģērbs. Tā viņi nesaka, bet dod zemtekstu. Visiem liekas, ka dzejnieks tā neizskatās. Joprojām es taustos un meklēju, un domāju, kā es varētu attīstīties, kas varētu būt mans. Es vēl neesmu sapratis līdz galam. Tas nekas, ka trešā grāmata. Tas nav rādītājs. Vērtējot, kāda ir Latvijas dzejas "skatuve", Jānis Tomašs atzīst, ka ir daudz labu autoru. "Piemēram, ja Manfelde [Andra], ir iznākusi grāmata, tā nav jāšķirsta, ir automātiski skaidrs, ka būs laba. Viņai nevar būt slikta. Ostupam [Artim] nevar būt slikta grāmata, Vigulam [Arvim] - nevar būt slikta," vērtē Jānis Tomašs. "Bet ir daudz tādi autori, kuriem ir viens dzejolis labs, varbūt divi grāmatā. Tad labāk pašķirstīt, pirms pērc. Ir labie dzejnieki, kā es viņus saucu, un skaidri zinu, ka es gribu viņu grāmatas. Es zinu, ka arī daži par mani tā saka. Tā ir patīkama sajūta." "Rakstītāju ir vairāk nekā lasītāju, dzeja ir pati nepopulārākā lieta, kas vien var būt uz pasaules. Nevaru iedomāties kaut ko vēl nepopulārāku. Ir grūti, jo iztērē daudz laika tajā," atzīst Jānis Tomašs. "Man vienmēr visi jautā: cik var nopelnīt? Parastam cilvēkam interesē tikai skaitļi, vai var nopelnīt vai nevar. Kad pasaki, ka nevar, viņi nesaprot - kāpēc tad tu raksti? Cilvēki rēķina naudā, ja nevar nopelnīt, nav jēgas to darīt. Es tā neskatos, es zinu, ka es iztērēju laiku, bet tas ir noteikti tā vērts." Krājumu izdevis apgāds "Pētergailis".
Allâhü Zü'l-Celâl Kur'ân-ı Kerîm'inde şöyle buyuruyor: “(O vakit) Sen Allâh'tan bir esirgeme sayesindedir ki onlara yumuşak davrandın. Eğer (bilfarz) kaba, katı yürekli olsaydın, onlar etrâfından herhâlde dağılıp gitmişlerdi bile. Artık onları bağışla, (Allâh'tan da) günâhlarının bağışlanmasını iste. İş hususunda onlarla müşâvere et. Bir kere de azmettin mi artık Allâh'a güvenip dayan. Çünkü Allâh kendine güvenip dayananları sever.” (Ali İmran s. 159) Allâh (c.c.) kendisine güvenip dayananları sevdiğini bildiriyor. Tevekkülü sebebiyle Allâh (c.c.)'un sevdiği kimselerde de O'na karşı sevgi ve muhabbet olursa saâdete ereceği ve kurtulmuşlardan olacağı muhakkaktır.Allâhü Teâlâ, Kitab-ı Mübîn'inde Rasûlü (s.a.v.)'e şöyle bildiriyor: “De ki: “Allâh'ın bizim için yazdığından başkası asla bize erişmez. O, bizim Mevlâmızdır. Onun için mü'minler yalnız Allâh'a güvenip dayanmalıdır.” (Tevbe s. 51) Müslüman, herhangi bir üzüntü ve sıkıntı ile karşılaşınca Allâhü Teâlâ'ya olan güven ve tevekkülü sayesinde üzülüp tedirgin olmaz ve O'nun takdiri ile başına geldiğini bilir. Buradaki musibet ve sıkıntılar, bizim için ancak hayırdır. Zira bizim dâimi evimiz bu dünyada değil, âhirettedir. Asıl iyiliklerin buradan ziyâde âhirette elde edilmesi önemli ve gereklidir.Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Allâh (c.c.)'dan kendisine takdir olunana razı olması, kişinin saadetine vesiledir. Allâh (c.c.)'dan hayır dilemeyi bırakması da bedbahtlığındandır. Allâh (c.c.)'un takdir ettiklerine kızgın olması da aynı şekilde kişinin bedbahtlığındandır.”(Misvâk Neşriyat, Eşref Ali Et-Tehânevî, Hayâtü'l Müslimîn, s.122)
Esed b. Amr şöyle demiştir: “Ebû Hanîfe (r.a.)'in kırk yıl yatsı namazının abdesti ile sabah namazı kıldığı bilinmektedir. O bütün gece bir rek‘atta Kur'ân'ın tamâmını okuyup hatmederdi. Geceleyin ağlaması dışarıdan duyulur, komşuları ona acırdı.”Ebû Hanîfe (r.a.)'in oğlu Hammad (r.âleyh) şöyle anlatmıştır: “Babam Ebû Hanîfe (r.a.) irtihâl edince Hasen b. Umare (r.âleyh)'den cenâzesini yıkaması ricâsında bulunduk. Hasen b. Umâre, cenâzeyi yıkadıktan sonra ‘Allâh (c.c.) sana rahmet eylesin ve seni bağışlasın. Otuz yıldan bu yana oruçsuz bir günün geçmedi ve kırk yıldan beri geceleyin yatağa girip sağ yanına yatmadın. Senden sonra gelenleri yordun. Kurraları rezil rüsvây ettin' demiştir.”İmâm Ebû Yusuf (r.âleyh) şöyle anlatmıştır: “Bir gün Ebû Hanîfe (r.a.) ile birlikte yürüyorduk. Âniden birisinin diğerine ‘Bu zât Ebû Hanîfe (r.a.)'dir. Geceleri uyumaz' dediğini işittim. Bu söz üzerine Ebû Hanîfe (r.a.), ‘Vallâhi benden söz edilirken yapmadığım bir şey söylenmemeli' dedi ve bundan sonra geceleri namaz, duâ ve yakarışla ihyâ etmeye başladı.”Mis‘ar (r.âleyh) şöyle anlatmıştır: “Bir gece mescide girince namaz kılmakta olan bir adam gördüm. Kur'ân'ın baştan itibaren yedide birini okuyunca kendi kendime artık herhalde rükû eder dedim. Sonra üçte birini, daha sonra yarısını okudu. Sonra aynı rek‘atta Kur'ân'ı sonuna kadar okuyup hatmetti. Bir de ne göreyim, bu adam Ebû Hanîfe (r.a.) değil miymiş!”Hârice b. Mus‘ab, “Kur'ân'ı bir rek‘atta baştan sona dört kişi hatmetmiştir. Bunlar Hz. Osman, Temim ed-Dârî, Sa‘îd b. Cübeyr ve Ebû Hanîfe (r.a.e.)'dir” demiştir. Yahyâ b. Nasr (r.âleyh), “Ebû Hanîfe (r.a.) Ramazan'da Kur'ân'ı altmış kez hatmetmiş olabilir” demiştir.(Muhammed Abdurreşid En-Nûmanî, İmâm-ı Azam Ebû Hanîfe (r.a.)'in Hadis İlmindeki Yeri, s.109-110)
Edeb kaynağı, haya madeni, emîn, merhametli, gerçek dost, Allâh Resûlü (s.a.v.)'in arkadaşı, mahremi, mazlum, Kur'ân şehidi, Emîrü'l Mü'minîn Osman b. Affân (r.a.). Onun hayatını inceleyen kimse görecektir ki; yönetimdeki siyaseti, yumuşaklık ve öğüt vermek istikametindeydi. Hz. Ömer (r.a.) ve Hz. Ebûbekir (r.a.) döneminde olduğu gibi keskinlik, kesin tavır ve korkutma siyaseti gütmüyordu. Onun bu siyasetinin belirtilerini halife seçildikten sonra yaptığı şu konuşmada görmek mümkündür:“Sizler yok olacak bir dünyadasınız. Ebedilik ifade eden bir dünyada değilsiniz. Ömrünüzden bir kısmını geçirmiş bulunuyorsunuz. Kalan ömrünüzde gücünüzün yettiği kadar hayırlı işler yapmakta acele ediniz. Dünya aldanma üzerine kurulmuştur. Şu dünyaya aldanmayınız. Sizden önce geçenlerden ibret alınız. Dünyayı imar edenler ve dünyadan bir takım şeyler elde edenler nerede? Onlar dünya hayatının sonuna gelmediler mi? Yapmanız gerekli olan şeylerden gafil olmayınız. Yoksa o yapmanız gereken şey sizden gafil olmaz. Dünyayı bir kenara atıp âhireti isteyiniz.”Hz. Osman (r.a.) valilerine gönderdiği bir yazıda şöyle diyordu:“Hz. Allâh, yarattıklarını hak üzere yarattı. O hak'tan başkasını kabul etmez. Aman ha! Emanete dikkat ediniz, koruyunuz. Siz bu yolu tutunuz ki sizden sonra gelip bu yolu tutanlarla ortak olasınız. Aman ha! Vefalı olunuz. Yetime ve İslâm devleti ile antlaşması olana zulmetmeyiniz. Çünkü Hz. Allâh bunlara zulmedenlerin hasmıdır. Hz. Allâh yöneticilere, yönettiklerini gütmekte ve onlardan vergi almakta hırslı olmamakla emretmiştir. Tutulacak en adaletli yol, müslümanların işlerini dikkatle yerine getirip onlara haklarını vererek, görevlerini yerine getirmelerini sağlamaktır.”(Muhammed Mütevelli Şaravî, Cennetle Müjdelenen On Sahâbî, s.89)
Müslümanlar Darvin'in biyolojik zeminde ifade ettiği “doğal seleksiyon” tezini refleks bir tepkiyle reddetmiştir. Ancak her ne hikmetse biyolojik Darvinizm'in bir versiyonu olan “Sosyal Darvinizm”i büyük ölçüde ve sessiz sedasız kâbul etmiş durumda olduğumuz kimsenin dikkatini çekmiyor. Efendimiz (s.a.v.), “Kuşakların en hayırlısı benim dönemimde yaşayanlardır. Sonra onları izleyenler, sonra onları izleyenler gelir” (Buharî, Müslim, Tirmizî) buyurduğu ve Sahabe döneminden itibaren her kuşak, ilmin ve ilim adamlarının gittikçe azalmakta olduğunu, dolayısıyla insanî değerlerde bir düşüş olduğunu vurguladığı halde, birileri bize bunun tam aksini telkin edip duruyor. İnsanlık gittikçe gelişiyor diyorlar, bilgi çağında yaşadığımızı söylüyorlar.Kur'an'ı “tarihsellik” tezleri doğrultusunda anlamaya çalışanların, Darvinizm'in sosyal versiyonunu temel bir gerçek olarak kâbul ettikleri kendileri tarafından söylenmese bile açıkça görülüyor. Zira Kur'an'ın bazı hükümlerinin bugün için “miadını doldurmuş”, dolayısıyla “uygulanamaz” olduğu tezlerinin temelinde Sosyal Darvinizm olgusunun kâbulü yatar. Aksi takdirde şu sorunun cevabını vermeleri mümkün değildir: Niçin Kur'an'ın bazı hükümleri geçmişte uygulanabilir olduğu halde bugün bu özellikte değildir? Bu sorunun cevabı tektir. Çünkü bugün hırsızlık yaptı diye kimsenin elini kesemezsiniz, hırsıza daha “çağdaş” bir ceza vermelisiniz. İşte her kim ki bu “çağdaşlık-çağdışılık” anlayışını kâbul etmiştir; işte o, günümüzde insanlığın geçmişe oranla daha “gelişmiş” olduğunu kâbul etmekle “Sosyal Darvinist” olduğunu ilan etmiş demektir! Halbuki Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Ümmetim hiçbir yıla girmeyecek ki, bir sonraki yıl ondan daha beter olmasın.” (Mirkâtu'l-Mefâtîh, c.1, s.507)(Ebubekir Sifil)
Cep telefonları, internet, instagram, twitter gibi sosyal medya araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte internet başında geçirilen vakit her geçen gün artıyor. Bu durum insanların haramlara kısa yoldan ulaşmasını, haramlara sıklıkla maruz kalmasını sağlıyor.Ailevi ve toplumsal değerlere nüfuz eden ve günümüzün sosyal vebası olarak görülen müstehcen içerik bağımlılığı gün geçtikçe hız kazanıyor. Bağımlılığı bırakmak için bir çok yol bulunmaktadır. Peygamber (s.a.v.)'in tavsiyesi şu şekildedir: “Ey gençler topluluğu! Sizden evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek gözü haramdan daha çok korur ve ferci de daha çok muhafaza eder. Evlenmeye gücü yetmeyen de oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için bir kalkandır.” (Buhârî)Bağımlı olan kişi mutlaka her gün Kur'ân okumalı, gün içinde tevbe, istiğfar getirerek Allâh (c.c.)'a duâda bulunmalıdır.Uzmanların bağımlılığı bırakmak için tavsiyeleri ise şu şekildedir:1.Bu fiilin yanlış bir davranış olduğu benimsenilmeli, pişmanlık duyulmalıdır.2.Boş zamanlarda kişiyi meşgul edecek, oyalayacak meşgaleler, hobiler bulunmalı, odak noktası farklı yerlere verilmelidir.3.Gün içinde yalnız kalınmamaya çalışılmalı, aileyle, yakın çevreyle vakit geçirilmeli, topluma karışılmalıdır.4.Düzenli spor yapılmalıdır.5.Müstehcen içeriklere yönlendiren unsurlar tespit edilmeli, bu etkenler engellenmelidir.6.Sosyal medyayı kişi kendine kısıtlamalı, müstehcen içeriğin yoğun olduğu plaformlardan uzak durulmalıdır.7.Bu yöntemlerle de sorun çözülmediyse cinsel terapiste başvurulabilir.(Basından Derleme)
Am Kaffeetisch berichtet Oma empört von Franz' Aufenthalt in der Kur. Sie ist entsetzt, dass er früh morgens nüchtern zum Nordic Walking muss, kein Fleisch bekommt, nur kleine Portionen Salat und Körner essen darf. Für sie klingt das wie ein Gefängnis. Jürgen erklärt, dass all das Teil einer Gesundheitskur ist, doch Oma hat schon einen Plan… Mit Michael Quast und Ricarda Klingelhöfer
Spaudos apžvalga.Kuo ypatinga jūrinė kultūra ir jos specifinis žargonas?Kauno fotografijos galerijoje veikia vokiečių fotografo Winfriedo Bullingerio paroda „Struktūros gyvenimui / Vietinė architektūra Afrikoje“.Muzika darbe – kada ji padeda susikaupti, o kada blaško?Skalvijos kino centre nuo šiandien rodoma filmų programa „Vieniši miestai, pasiklydę žmonės“.Visai neseniai iš spaustuvės iškeliavo knyga „Šyvio šokdinimo tradicija“. Kokių naujų faktų atskleidžia knygos autoriai?Italijos Kazertos karališkieji rūmai, sulaukę didelio pasipiktinimo, atšaukė Vladimirui Putinui artimo rusų dirigento Valerijaus Gergijevo koncertą.Kuršių mariose 13-ąjį kartą organizuojama tradicinių ir istorinių laivų regata „Burpilis“.Jūros šventės metu bus galima aplankyti parodą „Du kartus aplink pasaulį burlaiviu „Moshulu“, pasakojanti apie šešiolikmetį Vytautą Bagdanavičių, buriniu laivu apiplaukusį Žemės rutulį.Netoli Nidos ant vandens įsikūrė Augusto Serapino kūrinys „Sporto barža“.Ved. Marius Eidukonis
Internete virusiniu tapo įrašas iš JAV vykusio „Coldplay“ koncerto, kuriame technologijų kompanijos „Astronomer“ generalinis direktorius Andy Byronas nufilmuotas apsikalbinęs kolegę. Ši neištikimybės istorija Byronui jau kainavo postą. Kur yra riba tarp privatumo ir viešumo? Jei esi filmuojamas viešame renginyje, ar galima be teisinių apribojimų visur naudoti tuos vaizdo įrašus? LRT RADIJO laidoje „10-12“ – advokatų kontoros „Sorainen“ partnerė, duomenų apsaugos ekspertė Miglė Petkevičienė.Ved. Agnė Skamarakaitė.
Internete virusiniu tapo įrašas iš JAV vykusio „Coldplay“ koncerto, kuriame technologijų kompanijos „Astronomer“ generalinis direktorius Andy Byronas nufilmuotas apsikalbinęs kolegę. Ši neištikimybės istorija Byronui jau kainavo postą. Kur yra riba tarp privatumo ir viešumo? Jei esi filmuojamas viešame renginyje, ar galima be teisinių apribojimų visur naudoti tuos vaizdo įrašus? LRT RADIJO laidoje „10-12“ – advokatų kontoros „Sorainen“ partnerė, duomenų apsaugos ekspertė Miglė Petkevičienė.Edita, turinti regos negalią ir lydima šuns vedlio, praėjusią savaitę patyrė ne vieną nemalonią situaciją – buvo neįleista į dvi maisto prekių parduotuves, tris pavežėjo automobilius, muziejaus lankymo pradžioje buvo akylai stebima ir galiausiai patyrė fizinį smurtą gatvėje. Kodėl taip sunkiai priimami neregiai su šunimis vedliais? Apie tai – regos negalią turinti Edita Jablonskytė ir Lietuvos aklųjų ir silpnaregių sąjungos prezidentas Paulius Kalvelis.Ko reikia, kad būtum sėkmingas ir klausomas Lietuvos pop scenoje? Jessica Shy Vilniaus Kalnų parke surengė Lietuvos muzikos istorijoje neregėtą maratoną – koncertai 3 vakarus iš eilės toje pačioje vietoje su visiškai išpirktais bilietais. Atlikėjos fenomeną ir to priežastis apžvelgė muzikos vadybininkas, renginių organizatorius Vaidas Stackevičius.Jauni žmonės keliauja vis aktyviau, bet lieka vis mažiau patenkinti. Tai atskleidė nacionalinės turizmo agentūros „Keliauk Lietuvoje“ užsakymu atliktas Vietinio turizmo tyrimas. Jį pristatė „Keliauk Lietuvoje“ vadovė Olga Gončarova.Keramikos dirbinių kolekcijomis visame pasaulyje garsėjančiame Panevėžyje vyksta jubiliejinis 25-asis tarptautinis keramikos simpoziumas. Jame tris savaites kurs skulptoriai iš Lietuvos ir tolimiausių pasaulio šalių. Apie simpoziumą iš Panevėžio pasakojo Evelina Povilavičiūtė.Ved. Agnė Skamarakaitė.
Mayıs 2023'te enflasyon %39, tüketici güven endeksi 91, kur 19 TL ve politika faizi %15 seviyesindeydi. Bugün gelinen noktada ekonomi, dalgalı döviz kuru ile yüksek faiz arasında yön arayan bir yapıda ilerliyor. Kur artışıyla birlikte maliyetler hızla yükselirken, bu artış doğrudan raf ve mutfak fiyatlarına yansıyor. Yüksek faiz politikası ise enflasyonu bir yandan düşürmeye çalışırken, reel sektörü baskı altına alıyor; yatırımcılar artan finansman maliyetleri nedeniyle yatırımı erteleyip faize yöneliyor. Vatandaşın borçlanma maliyeti yaklaşık 2,5 kat, şirketlerin borçlanma maliyeti ise yaklaşık 3,5 kat artmış durumda. Bu koşullar altında döviz kuru ve faiz baskısı, üretimi ve tüketimi aynı anda daraltıyor; ekonomik çarklar yavaşlarken, kırılganlıklar artıyor ve özellikle sabit gelirli kesimlerin refahı belirgin şekilde azalıyor.
Spaudos apžvalga.Apie naujausią Dainos Opolskaitės novelių rinkinį „Plyšys danguje“ su autore kalbasi literatūrologė dr. Dovilė Kuzminskaitė.Užsienio spaudos apžvalga. Pasakoja Rytis Skamarakas.Senosios muzikos ansamblis „Canto Fiorito“ pradeda Motiejui Kazimierui Sarbievijui skirtų poezijos ir muzikos vakarų ciklą „Lietuvos baroko Horacijus“. Pasakoja Renata Dubinskaitė.Menininkas iš Nigerijos Samulis Semako Vittu parodoje Tumo galerijoje kalba apie prarastą namų jausmą, atmintį, tradicijas ir tapatybę, apie tylų pažįstamo pasaulio nykimą. Plačiau apie tai – parodos kuratorė Justė Buslavičiūtė.Kur dėti vaikus vasarą? Šią didžiausią problemą kasmet sprendžia tėvai. Ar vaikų stovyklos gali padėti? Ar tai nėra per brangi pramoga? Ką veikia vaikai stovyklose? Kalbėsime su „Lietuvos atgaja“ stovyklos vadove Ieva Stogevičiūte ir tėvais Neringa Kažukauskaite ir Ainiumi Lašu.Tūkstančiai Pietų Europos miestų ir salų gyventojų protestuoja prieš masinį turizmą. Kokios didžiausios problemos kyla, ar žalos neatsveria nauda ir kokie sprendimai galėtų būti? Klausiame LRT bendradarbės Ispanijoje Kristinos Nastopkaitės.Ved. Jolanta Kryževičienė
Sorsanız “Ümmet nedir?” diye emin olun ki bilmezler. Basit bir tarif bile getiremezler. Sadece kafalarındaki yanlış ezberlerle suçlamayı becerirler. Hem İslâm'ı bilmezler hem Kur'ânî kavramları bilmezler, hem de çok bilmiş edasıyla konuşup dururlar. Pek bir cahildirler.
Noslēdzot Skolu jaunatnes dziesmu un deju svētku nedēļu, raidījums Globālais latvietis. 21. gadsimts atskatās uz aizvadīto nedēļu diasporas dalībnieku acīm. Kur gulējuši, ko ēduši un kādu Latviju svētku laikā piedzīvojuši? Uzklausām dziesmu un deju svētku iespaidus. Kāda bijusi svētku nedēļa dejotājiem un dziedātājiem, kuri mērojuši krietni tālāku ceļu uz svētkiem nekā lielā daļa dalībnieku. Diasporu svētkos pārstāvēja 16 kolektīvi - 400 bērnu no visas Eiropas un pat Austrālijas. Svētku nedēļa viņi ne tikai slīpēja dejas soli kopīgam rakstam deju koncertos un līdzinās balsīm ar kuplo dziedātāju pulku un arī izbauda svētkus un dalībnieku ikdienas dzīvi pilnā krāšņumā. Vēl mēģinājumu laikā Daugavas stadionā tiekamies ar dejotājiem no Briseles un viņu vadītāju Ilzi Baranovsku, kā arī citiem diasporas deju kolektīvu pārstāvjiem no kolektīviem "Kastanītis", "Jumītis", "Kaķīši", "Zvaniņš" un "Sienāzītis". Ar citiem diasporas dalībniekiem tiekamies Rīgas skolā, kur kolektīvi izmitināti. Par pieredzētos un piedzīvoto stāsta kolektīva "Ziemeļbalsis" dziedātāji.
Guido Thielscher war einer der bekanntesten Humoristen, Kabarettisten und Couplet-Sänger im Berlin des frühen 20. Jahrhunderts. Große Erfolge feierte er unter anderem am dortigen Metropol-Theater, wo er es an der Seite von Künstlerinnen wie Fritzi Massary (Betonung 2. Silbe) oder Claire Waldoff zu Ruhm brachte. Auch als Klein-Kunst-Solist war er vielgefragt und wird heute, zumindest von der Wikipedia, als „früher Vorläufer des klassischen Stand-Up-Comedian angesehen“. Welchem Programm die „Kissinger Ballade“ entstammt, die wir im Hamburger Anzeiger vom 13. Juli 1925 fanden, ließ sich nicht in Erfahrung bringen. Auf jeden Fall macht sich der Mittsechziger Thielscher hier über die Umstände einer Kur in einem der dafür klassischen Bäder, in Kissingen, ausgiebig lustig. Was er wohl nicht ahnen konnte: dass er 16 Jahre später tatsächlich auf einer Sommerkur, diesmal im schlesischen Salzbrunn, versterben sollte. Es rezitiert: Frank Riede
Sorry liebe Schneidis. Diese Woche gibts leider keine richtige Folge... Dafür kommt erstmalig ein Gruß aus der Küche, bei dem wir kurz über die steigende Zahl der Pflegebedürftigen reden. Zumindest die Bundesregierung scheint überrascht zu sein, dass die Zahlen so schnell steigen. Wir haben bereits in Folge 7 - Pflege macht krank darüber geredet auf was für ein Chaos wir da in den nächsten Jahren zusteuern könnten. Die Pflegeversicherung wird auf jeden Fall von Nina Warken erstmal in Kur geschickt. Wer mehr über den Koalitionsvertrag wissen will kann sonst nochmal in Folge 51 - Kolaitionsvertrag reinhören. Wir melden uns dann nächste Woche wieder mit einer ofenfrischen Folge Auf Messers Schneide. Outro-Song: Paramore - Hard Times **Instagram:** AMS_Podcast **Email:** aufmessersschneidepodcast@gmail.com **Liken nicht vergessen! Am 17.07. gehts mit spannenden Themen weiter.** **Quellen:** Warken: Pflegeversicherung bleibt „Teilkasko“ https://www.aerzteblatt.de/news/warken-pflegeversicherung-bleibtteilkasko-5cd6a500-2768-49ea-92b5-205bdf28d024
Aus Köln Ehrenfeld. Mit dem Bitcoin Prediger Finn Helling (https://www.youtube.com/@EinfachBitcoin). Finn ist zurück und wir geben euch die Kur gegen AIDS und Hautkrebs: Bitcoin. Es ist sogar ḥalāl. Escape the Matrix. Finde Aethervox Ehrenfeld überall: https://linktr.ee/AethervoxEhrenfeld
Jonas Mačiulis – pirmasis 2025 metų BasketNews Vasaros LIVE svečias. Su legendiniu krepšininku, o dabar – Panevėžio „Lietkabelio” direktoriumi Karolis Tiškevičius ir Jonas Miklovas kalbėjosi apie naują karjeros su kostiumu etapą ir įsimintiniausias akimirkas aikštelėje. Tinklalaidės partneriai: – Detailer Place! Top prekės tavo automobiliui, geriausias aptarnavimas, o su mūsų nuolaidos kodu BASKETNEWS10 gauni net 10% nuolaidą! https://detailerplace.com/ Temos: Jonai ir Joninės (0:00); Koks Mačiulis direktorius? (4:09); Draugystė su teisėjais ir apsaugininkais (10:00); Kodėl per langus skraidė foteliai? (16:38); Kaip Mačiulis derasi dėl kontraktų (20:09); Skolų grąžinimas (29:09); Mačiulis – vis dar žvėris aikštelėje (35:30); Ko daugiau niekada nebus rinktinėje? (43:50); Krepšininkų boikotai žurnalistams (51:18); Kaip telefonai gadina žaidėjų santykius(57:40); Žmogus, prieš kurį Mačiulis neturėjo argumentų (1:05:16); Rauginti svogūnai rūbinėje (1:07:06); Geriausias rėmas krepšinyje (1:09:08); Prožektorių šviesas mėgdavęs teisėjas (1:10:32); Vagiux ir neadekvatux (1:11:51); Kas daugiausia gazuoja? (1:14:32); Tikrieji patriotai (1:15:46); Kas apgintų Mačiulį? (1:18:17); Kas gaili pinigų? (1:19:41); Kodėl GM Mačiulis kviestų 20-metį Mačiulį į komandą? (1:22:05); Dėl žiūrovų žaidžiantis talentas (1:26:01); Karjerą pakeitęs sezonas (1:27:56); Kada Mačiuliui buvo gėda ir liūdna (1:29:34); Konfliktas su Spanouliu (1:32:10); Kai prispaudžia reikalas (1:34:03); Kai gera nuotaika nepersikelia į rungtynes (1:36:11); Kodėl rungtynėse su Sakartvelu nebuvo emocijos (1:38:11); Nešvarumai aikštelėje (1:40:04); Kada Mačiulis stresuoja? (1:41:42); Pensininkų rojus Atėnuose (1:42:56); Kas realiau – Mačiulis „Barcoj” ar „Ryte”? (1:48:01); Mitchellas į Panevėžį? (1:48:38); Mačiulio alkūnių istorijos (1:49:22); Kaip laikosi asilas Karmėlavoje? (1:52:40); Ar Mačiulis iškirto Casspį? (1:55:09); Už kiek į „Rytą“? (1:56:58); Ko Lekšas prisimokė iš Mačiulio? (1:58:40); Kaip padidinti tribūnas „Kalnapilio” arenoje? (1:59:54); Panevėžyje nustebinusi patirtis (2:02:40); Kiek Mačiulis stumia? (2:07:19); Didžiausias gautas pasiūlymas (2:08:01); Netikėta ataka iš dangaus (2:09:33); Kur patys įkyriausi fanai? (2:12:26).
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 6. Ders Harflerin Zaferi - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 4. Ders Kalplerin Dönüşümü - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 7. Ders Şairlerin Yenilgisi - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 15. Ders Gök Sofrası - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 10. Ders Tekrarın Şifaları - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 2. Ders Hakikatlerin Dengesi - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 18. Ders Mucize Kelimeler - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 17. Ders Söz Mucizesi - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 11. Ders Tekrarın Hikmetleri - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 12. Ders Tekrardaki Mucize - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 16. Ders Ayetlerin Mana Tabakaları - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 13. Ders Tekrarın Sanat Boyutu - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 14. Ders Bir Kur'an Tarifi - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 3. Ders İki Yokluk Arasında - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 5. Ders Tutarlılık, Denge ve Bütünlük - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 19. Ders Sözcüklerin Mucizesi - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 9. Ders Tekrarın Bereketleri - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 8. Ders Asırların Kur'an'daki Hisseleri - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Mu'cizât-ı Kur'âniye 1. Ders Felsefe mi Hikmet mi - Mecit Ömür Öztürk by Mecit Ömür Öztürk
Seimo Nacionalinio saugumo ir gynybos komiteto nariai abejoja, ar karinės žvalgybos vadovas Elegijus Paulavičius į rezervą buvo išsiųstas teisėtai. Krašto apsaugos ministrė Dovilė Šakalienė raginama grąžinti karininką į pareigas, atsiprašyti ir pagalvoti apie atsistatydinimą. Anot komiteto, jei ministrė neatsitrauks, situaciją toliau aiškintis turės žvalgybos kontrolierius. Pati ministrė šiandien pareiškė, kad nepaisant daromo spaudimo bei to, kokias tyrimo išvadas pateiks generalinis inspektorius, nušalintasis karinės žvalgybos vadovas antrai kadencijai nebus teikiamas.Pastaroji savaitė pažymėta eismo įvykių, kuriuos sukėlė nė dvidešimties nesulaukę jaunuoliai. Šiandien teismas leido suimti aštuoniolikmetį moksleivį, pasišalinusį iš šeštadienį įvykusios avarijos, kurioje žuvo motociklu važiavę trijų vaikų tėvai iš Klaipėdos. Žmonės sužaloti buvo ir kitose dviejose šią savaitę įvykusiose avarijose, kurių vieną sukėlė teisių neturintis, o kitą neblaivus jaunuolis.Lietuvos kelininkai įsigijo 20 mobilių smūgio slopintuvų – šie įrenginiai padeda apsaugoti keliuose dirbančius darbuotojus nuo skaudžių nelaimių. Nors kelio darbų zonos žymimos ryškiai, jose vis dar fiksuojami eismo įvykiai. Kai kurie jų baigiasi sunkiais sužalojimais ar net mirtimi.Lietuvos moterų krepšinio rinktinė Graikijoje vykstančio Europos čempionato pusfinalyje dėl 5-8 vietų po atkaklios kovos pralaimėjo Čekijos komandai ir sekmadienį žais dėl 7-osios vietos, tačiau, palankiai susiklosčius kitoms rungtynėms, lietuvės išsaugojo galimybę kovoti dėl paskutinio kelialapio į kitąmet Vokietijoje vyksiančio pasaulio čempionato atranką.Šiandien – Tarptautinė žvejų diena. Specialistai sako, kad žuvų ištekliai Baltijos jūroje ir Kuršių mariose – senka, tačiau tikimasi, kad situacija pasikeis, kai kitąmet įsigalios žvejybos vidaus vandens telkiniuose draudimas. Kokios žvejų verslininkų nuotaikos ir kaip jie ruošiasi įsigaliosiančiam draudimui?Ved. Liepa Želnienė
Nuovargis vis dažniau tampa sindromu, liūdesys – depresija, o skirtingumas – sutrikimu. Gydytojų kabinetai persikelia į socialinius tinklus, o žmonės, apsiginklavę žiniomis, vis dažniau patys sau užklijuoja medicinines etiketes. Kur yra riba tarp didesnės atidos savo sveikatai ir iškreipto savęs medikalizavimo?Pokalbis su Vytauto Didžiojo universiteto antropologe dr. Daiva Bartušiene, įrašytas audiofestivalyje „Banguoja“ su gyva auditorija.Ved. Ignas Klėjus.
156. Bu mektûb, yine meyân şeyh Müzzemmile yazılmışdır. Kâdîzâde Câlendehr ile gönderdiğiniz mektûb Dehlide geldi. Elhamdülillah ki, fakîrlere karşı olan sevginiz çokdur. (Buhârî)de ve (Müslim)de bildirilen, (Kişi, sevdiği ile berâberdir) hadîs-i şerîfine göre, onlarla birlikdesiniz. Zemân bakımından, Receb ayı yaklaşdı ise de, fekat çok uzak görünüyor.Fârisî beyt tercemesi: Dost ayrılığı, az olsa da, az değildir! Gözde kıl parçası da olsa, çok görünür.Hak sâhiblerinin haklarını yerine getirmek için yapmak istediğiniz şeyleri, hemen yapınız. Receb ayına kadar biz de burada kalacağız. Herşeyin doğrusunu ancak Allahü teâlâ bilir. Herşey Onun huzûruna çıkacakdır. Ömrünüzün birkaç gününü dervîşlerle birlikde geçirmek için uğraşınız! Kehf sûresinin yirmisekizinci âyetinde meâlen, (Rablerine sabâh akşam düâ eden ve Ona kavuşmak istiyenlerle birlikde bulun ve sabr eyle! Onlardan başka bir yere bakma!) buyuruldu. Bu âyet-i kerîmede, Hak teâlâ sevgili Peygamberine Allah adamları ile birlikde bulunmasını emr buyuruyor “aleyhi minessalevâti etemmühâ ve minetteslîmâti ekmelühâ ve minettehıyyâti eymenühâ”Büyüklerden biri buyurdu ki, (İlâhî! Dostlarını öyle yapdın ki, onları tanıyan seni buldu. Seni bulmadıkça,onları tanımadı). Allahü teâlâ, bizi ve sizi, bu yüksek ve şerefli insanları sevmekle rızklandırsın! Dinle! Nemâz kılmıyanın hakkında Allah, ne demiş, Çıksın yer ile gökümden, başka ma'bûd, bulsun demiş. Getirdi Kur'ânı Resûl, etmedi ba'zısı kabûl. Bir vakt nemâzı kılmıyan, Cehennemde yansın demiş.157. Bu mektûb, hakîm Abdülvehhâba yazılmışdır. “İki kere buraya kadar yoruldunuz. İkisinde de çabuk kalkdınız. Sohbetin haklarından birkaçını yerinegetirmeğe vakt olmadı. Müslimânların bir araya gelmesi, yâ istifâde etmek veyâ fâide vermek içindir. Bu ikisinden biri bulunmıyan topluluğun hiç kıymeti yokdur. Din büyüklerinin yanına boş olarak gelmelidir ki, dolmuş olarak dönülebilsin. Onların acıması, ihsânda bulunması için, boş olduğunu bildirmek lâzımdır. Böylece feyz, ihsân yolu açılır. Dolu gelmek, dahâ doldurarak dönmek iyi olmaz. Çok dolmak, doydukdan sonra, dahâ almak hastalıkdan başka birşey yapmaz. İhtiyâcsızlık, azgınlığa sebeb olur. Hâce Nakşibend “kaddesallahü sirreh” hazretleri buyurdu ki, (Önce hastanın yalvarması lâzımdır. Sonra, gönlü kırık olan, ona teveccüh eder). Görülüyor ki, teveccühe, ihsâna kavuşmak için, yalvarmak lâzımdır. Böyle olmakla berâber, ilm öğrenmekde olan bir tâlib gelip, size göndermek için mektûb isteyince, onun böyle gelmesini bir hak sayarak, bu hakkı ödemek lâzım olduğunu düşündüm. Geçmişdeki haklarınızı ve şimdiki hakkı karşılamak için, vakt ve hâle göre, birkaç kelime yazarak gönderiyorum. Herşeyin doğrusunu Allahü teâlâ bildirir. Herkesi doğru yola kavuşduran ancak Odur. Ey mes'ûd kardeşim! Bize ve size herşeyden önce lâzım olan, i'tikâdı Kitâba ve sünnete uygun olarakdüzeltmekdir. Doğru yolun âlimlerinin, “Allahü teâlâ onların çalışmalarına iyi karşılıklar versin!” Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden anladıklarına ve bildirdiklerine uygun olarak i'tikâd etmek lâzımdır. Çünki, Kitâbdan ve sünnetden bizim ve sizin anladıklarımızın hiç kıymeti yokdur. Ehl-i sünnet âlimlerinin anladıklarına uymak lâzımdır. Bizim anladıklarımız, Ehl-i sünnet âlimlerinin anladıklarına uymuyor ise, hiç kıymeti olmaz. Çünki her bid'at sâhibi, [türedi reformcular] ve doğru yoldan kayarak dalâlete düşenler, sapık bilgilerini ve bozuk işlerini, Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden anladıklarını ve bu iki kaynakdan çıkardıklarını söylemekdedirler. Bu sözleri çok yanlış ve haksızdır. İkinci olarak hepimize lâzım olan şey, ahkâm-ı şer'ıyyeyi öğrenmekdir. Ya'nî halâli, harâmı, farzı, vâcibi öğrenmekdir. Üçüncü olarak hepimize lâzım olan şey, bütün işlerimizi, öğrendiklerimize uygun yapmakdır. Dördüncüsü, kalbin tasfiyesi ve nefsin tezkiyesidir ki, bu ikisi tesavvuf büyüklerine mahsûsdur “kaddesallahü teâlâ esrârehüm”.İtikâdı düzeltmeden önce ahkâm-ı şer'ıyyeyi öğrenmenin hiç fâidesi olmaz.
Raidījumu esam veltījuši kādai ļoti interesantai varētu teikt pat profesijai, kas sevī ietvēra daudz vairāk nekā tikai mājas soli - mājsaimniecēm. Dzimumu lomu sadalījums gadsimtu laikā sievieti nolicis mājas pavarda priekšā kā galveno rūpju darba veicēju. Šīs lomas ir ierobežojušas, taču dažkārt un jo īpaši vēlākajos gadsimtos - arī sniegušas zināmu rīcības brīvību un pat kāpumu karjerā. Kā tieši? Ko sagaidīja no prasmīgas mājsaimnieces 19. un 20. gadsimtā un kāpēc mājsaimniecība tika uzskatīta par mākslu un zinātni un tik augstu vērtēta vēsturē, pat vēl padomju periodā? Kur skolojās prasmīgākās mājsaimnieces? Raidījumā Zināmais nezināmajā atklāj ēdienu kultūras pētniece un gastronomijas vēstniece Astra Spalvēna un žurnāliste, vēsturniece Vineta Vilcāne-Toca. Raidījuma noslēgumā Zinātnes ziņas
Kur kas ilgesnė už žmoniją vabzdžio egzistencija paliko pėdsaką ne tik mūsų genuose, bet ir sugebėjo išnarinti pasaulio istorijos stuburą. Taiklios rankos su tapke užmušamas padarėlis parklupdė ištisas civilizacijas, perbraižė žemėlapius ir net persiuvo šalių vėliavas. Epizode kalbame apie geriausią žmonijos trapumo įrodymą – dešimtis milijardų gyvybių nuzvimbusius uodus. Išgirsite apie spiečių sugriautas kolonijas, nulemtas karų baigtis, biologinius ginklus ir nuodėmės sukeltas ligas gydančius vaistus. Kurią kraujo grupę nubaudė evoliucija? Kuris iš Proto Pemzos komandos narių niekada nebus paliestas maliarijos? Kokį geriausių dirbinių ir daiktų lauknešėlį į svečias šalis būtų plukdę GTR kolonialistai? Ir kaip atrodytų militarizuoti uodai? Iliustracija: @tinymischiefs Muzika: Viacheslav Starostin, DiMedia7, nojisuma, ItsWatR, Emmraan, ElijahK, soundbay, catch22music, Universfield, Sonican *** Planuoji kelionę? Įsigyk Saily su 15% nuolaida https://saily.com/protopemza ***
Smilšu iela vai Ganību dambis Rīgā, kādu to pazīstam šodien, senatnē izskatījās krietni vien citādāk. To pašu var teikt par visu Latvijas ainavu. Kur beidzās kāpas un kur sākās mežu masīvi? Kā tecēja upes un kāpēc gar mūsdienu Saeimas namu gāja govju ceļš? Saruna ar Rīgas vēstures un kuģniecības muzeja Vēstures nodaļas vadītāju Margaritu Barzdeviču un Latvijas Universitātes Eksakto zinātņu un tehnoloģiju fakultātes vadošo pētnieci, asoc.prof. Laimdotu Kalniņu.
bi' din'leyelim yeni bölümünde burçların gerçekliğine ve İslam'daki yerine dair Kuran Time web sitesindeki makalelere odaklanıyor. Konuşmacılar burçların temel mizaç özelliklerinin oluşumunda bilimsel olarak hiçbir etkisinin olmadığını belirtirken, sadece kişinin doğduğu mevsimin depresyon eğilimleri üzerinde etkisi olabileceğine dair araştırmalar bulunduğunu aktarıp burçların karaktere etkisiyle ilgili Kur'an ve sünnette de bir bilgi olmadığını vurguluyorlar. Ayrıca Kur'an'daki yıldızlarla ilgili ayetlerin burçlara işaret etmediğini ve İbrahim Hakkı gibi eski alimlerin burçlardan bahsetmesinin o dönemin bilimsel bilgisiyle ilgili olduğunu açıklayarak, burçların karakter veya gelecek üzerinde etkili olduğuna dair iddiaların fiziksel veya matematiksel gerçeklere dayanmadığını ifade ediyorlar.
Bu podcast'te çocukluktan itibaren dini değerlerden uzak kalmış birinin Allah'a nasıl yaklaşabileceği ve kendini nasıl geliştirebileceği sorusuna cevap aranıyor. Bu süreçte atılması gereken adımlar olarak salih insanlarla bir arada bulunmak, Allah yolunda gayret göstermek, bir sohbet halkasına katılmak ve bolca istiğfar etmek gibi fiiller gösteriliyor. Ayrıca, bu çabalara ek olarak dua, zikir, namaz, Kur'an okuma gibi kişisel ibadetlere vakit ayırmanın önemi vurgulanıyor.
Raidījumā pievēršamies nodarbei, kas vasarā - atvaļinājumu sezonā - aizrauj daudzus - tā ir lasīšana. ASV pētnieki secinājuši, ka aizvien samazinās cilvēku skaits, kas ikdienā lasa. Tikai nepilna puse no aptaujātajiem gadā izlasījuši vismaz vienu grāmatu. Vai arī Latvijā esam kļuvuši slinki grāmatu lasītāji, vai šī sērga mūs neskar? Kāpēc šodien cilvēkiem ir tik grūti koncertēties sarežģītākiem tekstiem un ilgākai lasīšanai, kā to maina formāts, kādā lasām, un vai tomēr grāmatnīcas sastapsim arī pēc vairākām desmitgadēm? Raidījumā Zināmais nezināmajā analizē Latvijas Universitātes Uztveres un kognitīvo sistēmu laboratorijas vadītājs, profesors Jurģis Šķilters un Latvijas Nacionālās bibliotēkas Pētniecības un interpretācijas centra vadītāja Maija Treile. "Samizdats" padomju gados Pagrīdes tipogrāfijas, mūzika uz kauliem, nevēlamas recepšu un budisma grāmatas - tas viss raksturo veselu subkultūru Padomju Savienībā, ko dēvē par "samizdatu". Bet padomju sistēmā cilvēki izcēlās ar lielu radošumu, tāpēc noteikumus allaž mēģināja kaut kā apiet un aizliegtās lietas izdot jebkurā gadījumā. Kurā laika posmā un cik plaši cilvēku dzīvi raksturoja "samizdats"? Sižeta ievadā skan grupas “Dzeltenie pastnieki” dziesma “Zaļais garais vilciens”, kas iekļauta 1981. gada albumā “Bolderājas dzelzceļš”. Taču grupas mūzika un dziesmu teksti padomju iekārtā tika noraidīti, “Dzeltenie pastnieki” kļuva par pagrīdes grupu, kurai nebija tiesību oficiāli uzstāties koncertos. Aizliegtie mūzikas ieraksti, ko cilvēki tomēr mēģināja pavairot un izplatīt, bija viena no "samizdata" formām. "Samizdats" no krievu valodas tulkojams kā “pašizdošana”, to, ko šis vārds ietver, skaidro Latvijas Universitātes Humanitāro zinātņu fakultātes Latvijas vēstures institūta pētniece Daina Bleiere, kura šobrīd pārstāv Valsts pētījumu programmas projektu “Latvijas 20.-21. gadsimta vēsture: sociālā morfoģenēze, mantojums un izaicinājumi”.
The Concert Crew celebrates the 30th Anniversary of Mobb Deep's album The Infamous. Hear the fellas discuss The Infamous' impact, sound, Havoc & Prodigy's chemistry, what the album did for Mobb Deep's career, legacy and much more. Also, the Concert Crew reviews new music from Heem B4F, Akeem Ali, Kur, Benny The Butcher and Coco Jones... #ConcertCrew #Podcast #MobbDeep #TheInfamous30 #TheInfamous #Prodigy #Havoc #ShookOnesPt.II #SurvivalOfTheFittest #GiveUpTheGoods #TemperaturesRising #QB #Queensbridge #90sHipHop #90sMusic #HipHop #Rap #PodcastLife #Podcasting #Queensbridge #QB #NYC #QU #EyeForAnEye #BennyTheButcher #Kur #AkeemAli #CocoJones