Podcasts about ahiret

  • 47PODCASTS
  • 2,657EPISODES
  • 26mAVG DURATION
  • 1MONTHLY NEW EPISODE
  • May 4, 2025LATEST

POPULARITY

20172018201920202021202220232024

Categories



Best podcasts about ahiret

Latest podcast episodes about ahiret

Mevlana Takvimi
MESCIT YAPTIRMAK IMAN ALAMETIDIR-04 MAYIS 2025-MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later May 4, 2025 2:36


“Allâh'ın mescidlerini, ancak Allâh'a ve ahiret gününe iman eden, namazı gereği gibi kılan, zekâtı veren ve Allâh'tan başkasından korkmayanlar imar ederler. Işte onların, doğru yola ulaşmış olmaları umulur.” (Tevbe s. 8) Buradaki “mescidler” ifadesi, hem Mescid-i Haram'ı, hem de diğer mescidleri kapsar. Bir tek olan Allâh (c.c.)'a imanın içerisinde, peygambere iman da yer almaktadır. Ahiret gününün kapsamında; öldükten sonra diriltilmek, hesap vermek ve ceza görmek ya da mükâfat elde etmek de vardır. Namazı da cemaatle kılmak gerekir. Çünkü hadiste: “Bir kimsenin cemaatle kılmış olduğu namazın sevabı, çarşıda ya da evinde kılmış olduğu namazdan yirmi beş kat daha fazladır” buyurulmuştur. Teravih namazında cemaat olmak, daha faziletlidir. Cemaat yapılması gerekenlerin, mescitte yapılması ise, en faziletli olanıdır. Farz olan zekâtı da, gönül rızasıyla vermek gerekir. Âyette zekât, namazla birlikte anlatılmıştır. Çünkü, bunların biri olmadan, diğeri kâbul edilmez. İşte, bütün bu ilmî ve amelî özellikleri kendisinde toplayan kimse, mescidleri de tamir edebilir. Ayrıca bu kimse, Yüce Allâh'tan başka hiçbir şeyden de korkmaz. Kınayanın kınamasından ve zalimin zulmünden çekinmez. İşte bu niteliklere sahip kimseler, cennetteki isteklerine ve oradaki yüceliklere ulaşırlar. Bu güzel sıfatlara ulaşmalarının anlatılmış olması, kâfirlerin amellerinin fayda vermeyeceğini belirtmek ve inkarcıları azarlayarak, kendilerinin doğruluğa erişmediklerini anlatmak içindir. Çünkü kâfirler, kendilerinin güzel şeyler yaptıklarını sanıyorlardı. Mü'minler bile, kendilerinde bu güzel vasıfların bulunmasına rağmen, “belki, umulur ki” gibi ümit belirten kelimeler kullanılmak suretiyle ifade edilmişlerdir. Mü'minlerin durumu böyle olursa, bozgunculuk yapan kâfirlerin durumu ne olacaktır acaba? (Ismail Hakkı Bursevi, Ruh'ul Beyân Tefsiri,C.2,S.400-401)

ERKAM RADYO
Ahiret İnancı

ERKAM RADYO

Play Episode Listen Later Apr 4, 2025


ÜSVE-İ HASENE

ERKAM RADYO
Ahiret Ahvali

ERKAM RADYO

Play Episode Listen Later Jan 25, 2025


GÖNÜL SOHBETLERİ

ERKAM RADYO
Ahiret Yangınında Kurtarılacaklar

ERKAM RADYO

Play Episode Listen Later Jan 9, 2025


TEFEKKÜR UFKU

M. Fethullah Gülen
Ahiret Endişesi | Gönülden Nağmeler 5 | 3 Ekim 1975

M. Fethullah Gülen

Play Episode Listen Later Nov 6, 2024 14:30


Ahiret Endişesi | Gönülden Nağmeler 5 | 3 Ekim 1975 by Çınar Medya

Kerem Önder
Süleyman aleyhisselam'ın orduları? - Neml 17-19 tefsiri / Kerem Önder

Kerem Önder

Play Episode Listen Later Nov 5, 2024 44:03


“Süleyman'ın, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan meydana gelen orduları onun önünde toplandı. Hep birlikte düzenli olarak sevk ediliyorlardı.” Nemlَ17 “Nihayet karınca vadisine geldikleri vakit bir karınca, “Ey karıncalar! Yuvalarınıza girin, Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi ezmesinler” dedi.” Nemlَ18 “Süleyman, onun bu sözüne tebessüm ile gülerek dedi ki: “Ey Rabbim! Beni; bana ve ana babama verdiğin nimetlere şükretmeye ve razı olacağın salih ameller işlemeye sevk et ve beni rahmetinle salih kullarının arasına kat!” Nemlَ19 “Bu, ayette bahsedilen her gurubta bir zabtu rabt altına alan ve idare ettiği, tasarrufta bulunduğu, adına hareket ettiği kimseler üzerinde o kimsenin, bir hükümranlığı ve yetkisi bulunduğunda olur. Ayetteki, ifadesi, "Bir karınca dedi ki" demektir ki karıncanın konuşması akıldan uzak görülecek birşey değildir. Çünkü Allah Teâlâ, karıncada hem aklı hem konuşma kabiliyetini yaratmaya kadirdir. Karınca bir dişi karıncadır. Karınca, peygamberin masum (günahsız) olduğunu ve ondan ancak hatâen canlıları öldürme işinin sâdır olacağını bildiği için, "bilmeyerek sizi kırmasınlar" demiştir ki bu, peygamberlerin masum olduklarına kesin inanmak gerektiğine önemli dikkat çekmedir. Hz. Süleyman (a.s) şu iki sebepten ötürü gülmüştür: O karıncanın sözünün, kendisinin ve ordusunun merhametine ve ordusunun takva konusundaki şöhretine delâlet edişinden hoşlandığı için. Karıncanın buna delâlet eden sözü, "bilmeyerek" şeklindeki sözüdür. Allah Teâlâ´nın, karıncanın sözünü duyma ve onu anlama gibi bir nimeti kendisine verip, başka kimseye vermemiş olmasından ötürü duyduğu sevinçten. Ayetteki, "Rabbim bana ihsan et" ifadesi hakkında Keşşaf sahibi şöyle demiştir: "Bunun asıl manası, "Bendeki nimetlerinin şükrünü hakkıyla yapmamı bana nasib et ve ömür boyu sana şükredebilmem için, o nimetlerin benden gitmesine manî olma kudreti ver" demektir." Ayetteki, "ve ana babama´ ifadesi, Cenâb-ı Hakk´ın, Hz. Süleyman´ın ebeveynine verdiği nimetleri, aynen Süleyman´a verilmiş nimet gibi saydığına delâlet eder. "Senin razı olacağın iyi işler yapmamı (bana ilham et)" ifadesi ise, gerek şükür, gerekse amel-i salih hususunda, Allah´dan yardım istemektir. Daha sonra o, "Rahmetinle beni de sâlih kulların arasına sok" demiştir. O, dünyada iken, iyi şeyleri yapma hususunda Allah´ın yardımını taleb edince, âhirette kendisini sâiih kullardan kılmasını da istemiştir. Onun, "rahmetinle" ifadesi, cennete girmenin, kul tarafindan hakedilmesiyle değil de, ilahî lütuf ve rahmet sayesinde olduğuna delâlet eder. Bil ki Hz. Süleyman (a.s) önce âhiret mükâfaatını sağlama vesilesi olacak şeyi istemiş, sonra âhiret mükâfaatını istemiştir. Ahiret mükâfaatına vesile olacak şey, şu iki husustur: a) önceki nimetlere şükür, b) hizmetlerle (ibadetlerle) meşgul olma... Önceki nimetlere şükür hususunu, "Ya Rabbi, bana lütfettiğin nimetine şükretmemi ilham et (nasib et)" İfadesi anlatmaktadır. İnsanın, ana-babasına ve atalarına verilen nimetlerin, oğlun kıymetli bir babaya nisbet edilmesinin, Allah tarafindan o oğula verilmiş bir nimet olacağı için, bizzat kendisine verilmiş gibi olduğundan dolayı, "ve ana babama verdiğin nimetleri" ifadesi ile, Hz. Süleyman, Allah´ın, baba ve atasına verdiği nimetlere de şükretmiştir. Hz. Süleyman´ın diğer ibadetleri yapması ise, "Senin razı olacağın iyi işler yapmamı..." şeklindeki sözü etmektedir. Hz. Süleyman´ın, Allah´dan âhiret mükâfaatı isteyişini de, "Rahmetinle beni de sâlih kulların arasına sok" ifadesi anlatmaktadır. Buna göre eğer, "Peygamberlerin, dereceleri, velilerin ve sâlih kulların derecelerinden daha büyük olduğu halde, Allah´dan, kendilerini sâlih kullarından kılmasını istemelerinin sebebi nedir? Çünkü meselâ Yusuf (a.s), "Beni müslüman olarak öldür ve beni sâlih kullarına kat" (Vusut, 101) diye dua ederken, Hz. Süleyman (a.s) da, "Rahmetinle beni de sâlih kulların arasına sok" diye dua etmiştir" denilirse, şöyle cevap verilir: Kâmil tam salih, Allah´a hiç isyan etmeyen ve hiçbir günaha yeltenmeyendir ki

M. Fethullah Gülen
Dünya Ahiret Dengesi | Gönülden Nağmeler 4 | 15 Şubat 1980

M. Fethullah Gülen

Play Episode Listen Later Oct 30, 2024 16:06


Dünya Ahiret Dengesi | Gönülden Nağmeler 4 | 15 Şubat 1980 by Çınar Medya

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Rad Suresi 33-43 Tefsiri Ali Kucuk N096 M013

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Oct 7, 2024 60:16


RA'D SÛRESİ 33-43 MEALİ N096 M013 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla 33 Her nefsin kazandığını gözetene mi (ortak koşuyorlar)? Onlar Allah'a ortak koştular. De ki: "O ilâhlarınıza isim verin, yoksa Allah'ın yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi Ona haber veriyorsunuz? Yoksa konuşmuş olmak için mi? Hayır, kâfirlere hileleri güzel gösterildi de yoldan alıkonuldular. Allah'ın sapıttığını doğru yola getirecek yoktur. 34 Onlar için dünya hayatında azap vardır. Ahiret azabı ise elbette daha zordur. Onları Allah'tan koruyacak biri de yoktur. 35 Muttakilere va'dolunan cennetin durumu şudur: Altından ırmaklar akar, yemişi de gölgesi de devamlıdır. İşte sakınanların sonu bu. Kâfirlerin sonu ise ateştir. 36 Kendilerine kitap verilenler (den İslâm'a girenler) sana indirilene sevinirler. Guruplardan, onun bir kısmını inkâr edenler de vardır. De ki: "Ben ancak Allah'a ibadet etmekle emr olundum. Ona ortak koşmam. Ona çağırırım ve dönüşüm de Onadır. 37 İşte biz O'nu Arapça hüküm olarak indirdik. İlimden sana geldikten sonra onların hevalarına uyarsan Allah'tan sana bir veli veya koruyucu yoktur. 38 Senden önce de peygamberler gönderdik. Onlar için eşler ve çocuklar verdik. Hiçbir peygamber Allah'ın izni olmadan mucize getiremez. Her ecelin (vakti belirlenen iyi veya kötü durumların) bir kitabı(yazıldığı yer) vardır. 39 Allah dilediğini siler ve (dilediğini) sabit kılar. Kitabın anası O'nun yanındadır. 40 Onlara va'dettiklerimizin bir kısmını sana göstersek de, seni öldürsek de sana düşen, ancak tebliğ etmektir. Hesap (görmekde) bize aittir. 41 Görmüyorlar mı ki, biz yeryüzüne geliyoruz ve onu etrafından eksiltiyoruz. Allah hükmeder. O'nun hükmünün peşine düşecek (geri çevirecek) yoktur. O, hesabı sür'atli olandır. 42 Onlardan öncekiler de tuzak kurmuşlardı. Fakat bütün tuzaklar Allah'a aittir. Her nefsin ne kazandığını bilir. (Dünya) yurdunun sonu kime aitmiş kâfirler yakında bilecekler. 43 Kâfirler: "Sen peygamber değilsin" derler. De ki: "Benimle sizin aranızda, Allah ve yanında kitap ilmi olanların şahit olması yeter." https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/rad-suresi-33-43-tefsiri

Mevlana Takvimi
CENNETE İLK GİRECEK OLANLAR- 13 TEMMUZ 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jul 13, 2024 2:50


Cennet ehli cennete, cehennem ehli de cehenneme girdiğinde Resûlullâh (s.a.v.) ve mü'minler Allâh (c.c.)'a yönelirler ve derler ki: “Ey Rabbimiz! Bu kardeşlerimiz dünyada iken “La ilâhe illallâh” diyorlardı, bizimle beraber oruç tutuyorlar ve bizimle birlikte namazlarını edâ ediyorlardı. Böyle iken onları günâhları sebebiyle cehenneme attın.” Allâh (c.c.) onlara cevâben: “Gidiniz ve oradan tanıdıklarınızı çıkarınız” der. Mü'minler giderler ve suretlerinden tanıdıklarını oradan çıkarırlar ve şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bize emrettiğin kimseleri oradan çıkardık. Orada artık tanıdığımız kimse kalmadı. Allâh (c.c.): “Kalbinde bir dinar ağırlığında imânı olan kim varsa gidin oradan çıkarın” der. Onlarda gider ve çıkarırlar. Allâh (c.c.): “Kalbinde hardal tanesi ağırlığında imânı olan kim varsa gidin oradan çıkarın” der. Onlar da gider çıkarırlar. Daha sonra onları hayat nehrine atarlar ve yeniden hayat bulmalarını sağlarlar. Resûlullâh (s.a.v.) cehennemden en son olarak çıkarılıp cennete girecek olan kimseyi de bizlere şöyle haber vermiştir: “Cehennemden en son olarak çıkarılıp cennete konulacak kişi o kimsedir ki, cehennemden emekleyerek çıkar, gah yürür gah tökezler, gah cehennemin rüzgarı derisini yalar geçer. Ne zaman ki cehennemi tamamen gerisinde bırakır dönüp ona bir nazar eder ve şöyle der: “Beni senden kurtaran Allâh yüceler yücesidir. Kuşkusuz Allâh, evvelkilerden ve sonrakilerden hiç kimseye vermediğini bana vermiştir.” Bir menzileden başka bir menzileye geçe geçe sonunda en son cennete girenlerden olur.” (Müslim) Cennet ehlinden cennete ilk girecek olanlar, Resûlullâh (s.a.v.) ve onun ümmetinden olan salih mü'minlerdir. Çünkü onlar dünyada fitnenin kol gezdiği bir dönemde geldiler. Onlar yeryüzünde fitnenin alevlendiği bir zamanda yaşadılar. Öyle bir zaman diliminde yaşadılar ki yeryüzü fitneyle ve zevklerle doluydu. Bu Resûlullâh (s.a.v)'e ve ümmetine olan ikrâmdır. (İmâm Şarani, Ölüm-Kıyâmet-Ahiret, s.183-184)

Maksat 114
"Ahiret Olmasaydı Allah'a Düşman Olurdum.." | Serkan Aktaş

Maksat 114

Play Episode Listen Later Jun 2, 2024 39:03


Meşhur bir söz vardır: "Zulüm ile abad olanın ahiri berbad olur" diye.. Hepimizin içten içe temenni ettiği bir şeyi dile getiren bu sözün, bu dünyada pek de karşılığını gördüğümüz söylenemez. Peki bunların karşılığı ne olacak? İyilik edenin mükafatı, kötülük edenin cezası olmayacak mı?.. Gerçekten, aklı olan ve kendini insan bilen bir insan, bu düşünceyle nasıl yaşayabilir? Bu videomuzda, Allah'ın rahmetiyle bizlere ihsan ettiği en büyük nimetlerden biri olan "ahiret hayatı" hakkında konuştuk. (Ders, Risale-i Nur Külliyatı'ndan "Onuncu Söz, Dördüncü Hakikat" kısmından işlenmiştir.) * Video Linki: https://youtu.be/OHQXoBx5Ghs * Bölümler: 0:00 İntro 0:50 Bilinenden bilinmeyene yolculuk 2:12 Dünyaya ve ahirete temas eden iki yüz ve iki kapı 3:22 Hiç mümkün müdür ki... 5:00 Nümunelerden asıllarına geçmek 8:14 Kudsi hadis: "Bilinmez bir hazine idim, mahlukatı yarattım" 10:20 Cenab-ı Hakk'ın Rahim ve Kerim olduğunun delilleri 14:30 "Umulmadık yerden" gelen rızıklar 16:00 Cenab-ı Hakk'ın celal ve izzet sahibi olduğunun delilleri 17:08 Geniş bir rahmetin bu dünyadaki bazı tecellileri 19:04 Bu sıfatların gerektirdikleri: te'dib, ikram, ihsan 19:57 Damla denizden haber verir 21:36 Filmin sonu böyle olmamalı 24:14 Kafirin Allah'a düşmanlığının sebebi 25:10 Burkina Faso'lu Abdullah hikayesi 27:00 "Bize tattırdı, fakat yedirmeden bizi idam etti" 28:50 Kainat böyle derslere ortaktır 30:45 İnsan kalıcı güzelliği, kemali ve rahmeti ister 32:08 İnsan eli yetişmediği şeyin kusurlarını arar 33:53 Cenab-ı Hakk kulunu kendine küstürmez 34:40 Kafirin Allah'a düşmanlığının sebebi 35:18 Suçun büyüklüğüne göre mahkeme kurulur 36:10 İnsan başıboş değil 37:49 Damlayı gördük denizi istiyoruz * Harun Serkan Aktaş * Takip Etmeyi Unutma: Instagram: @maksat114bursa⁠ YouTube: @maksat114 Spotify: Maksat 114 ⁠X: @maksat114bursa⁠⁠

Kur'an Mealleri
93. Duha suresi KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali

Kur'an Mealleri

Play Episode Listen Later May 31, 2024 1:52


### Duha Suresi'nin Ayetleri ve Tercümeleri #### Ayet 1: وَالضُّحَىٰ Kuşluk vaktine andolsun, **Duha:** Günün kuşluk vakti, güneşin doğmasından sonra öğleye kadar olan süre. #### Ayet 2: وَاللَّيْلِ إِذَا سَجَىٰ Sükûna erdiği zaman geceye andolsun, **Leyl:** Gece. **Sajâ:** Sakinleşmek, sükûnet bulmak. #### Ayet 3: مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَىٰ Rabbin seni terk etmedi ve darılmadı. **Vedde‘a:** Terk etmek, bırakmak. **Qelâ:** Darılmak, hoşlanmamak. #### Ayet 4: وَلَلْآخِرَةُ خَيْرٌ لَّكَ مِنَ الْأُولَىٰ Elbette senin için sonu önünden daha hayırlıdır. **Âhirah:** Ahiret, öteki dünya. **Hayr:** İyilik, hayır. #### Ayet 5: وَلَسَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَىٰ Elbette Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın. **Yu'tî:** Vermek. **Rızâ:** Hoşnutluk, razı olmak. #### Ayet 6: أَلَمْ يَجِدْكَ يَتِيمًا فَآوَىٰ O, seni bir yetim bulup da barındırmadı mı? **Yetîm:** Yetim, anne veya babasından birini kaybetmiş çocuk. **Âwâ:** Barındırmak, korumak. #### Ayet 7: وَوَجَدَكَ ضَالًّا فَهَدَىٰ Seni yolunu kaybetmiş bulup da doğru yola iletmedi mi? **Dâll:** Yolunu kaybetmiş, şaşkın. **Hedâ:** Doğru yola iletmek. #### Ayet 8: وَوَجَدَكَ عَائِلًا فَأَغْنَىٰ Seni bir yoksul bulup da zengin etmedi mi? **Âil:** Yoksul, fakir. **Egnâ:** Zenginleştirmek, bolluk vermek. #### Ayet 9: فَأَمَّا الْيَتِيمَ فَلَا تَقْهَرْ Öyle ise, sakın yetime kahretme, **Qehr:** Kahretmek, ezmek, kötü davranmak. #### Ayet 10: وَأَمَّا السَّائِلَ فَلَا تَنْهَرْ El açıp isteyeni de azarlama, **Sâil:** Dilenci, yardım isteyen. **Nehr:** Azarlamak, sert davranmak. #### Ayet 11: وَأَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ Ve Rabbinin nimetini durmaksızın anlat. **Nimet:** İyilik, lütuf, Allah'ın verdiği her türlü hayır. **Haddeth:** Anlatmak, söylemek. ### Duha Suresi'nin Faziletleri Duha Suresi'nin faziletleri arasında, Peygamberimiz'in (s.a.v.) sıkıntılı zamanlarında indirilen bir sure olması nedeniyle, Allah'ın rahmetini ve sevgisini hatırlatan önemli bir sure olarak kabul edilir. Sureyi okumanın, kişinin iç huzurunu artıracağı ve Allah'ın yardımını celbedeceği belirtilir. İslam geleneğinde, bu sureyi düzenli olarak okumanın büyük sevap olduğu kabul edilir ve Peygamberimizin (s.a.v.) sünnetinde de bu sureye özel bir önem verilmiştir. Duha Suresi'nin, özellikle sabah vakti namazdan sonra okunmasının büyük faziletleri olduğu ve kişinin ruh halini olumlu etkilediği birçok İslami kaynakta belirtilmiştir. Bu sure, Allah'ın peygamberlere ve dolayısıyla tüm insanlara olan sürekli desteğini ve sevgisini hatırlatarak, müminlerin moralini yükseltir ve onları Allah'a daha yakın olmaya teşvik eder.

Kerem Önder
Dünya da bizim, ahirette! - Şurâ 19-20 tefsiri / Kerem Önder

Kerem Önder

Play Episode Listen Later May 26, 2024 43:16


“Allah, kullarına çok lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O, kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” Şura 19 “Kim âhiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur.” Şura 20 “Bil Ki Allah Teâlâ, kendisinin kullarına lütufkâr olduğunu, onlara çokça ihsanda bulunduğunu beyân edince, onların da, hayırları isteme, kötülüklerden sakınma hususunda mutlaka sayü gayret göstermeleri gerektiğini beyân buyurarak, "Kim ahiret mahsûlünü dilerse, onun mahsûlünü arttırırız..." buyurmuştur. Keşşaf sahibi, "Allah Teâlâ, çalışan kimsenin, kendisiyle bir fayda elde ettiği şeyi, mecazî olarak, "hars-mahsûl" diye adlandırmıştır" demiştir. Allah Teâlâ, bu ayette, ahireti isteyen ile dünyayı isteyen arasında, şu bakımlardan fark olduğunu ortaya koymuştur Cenâb-ı Hak, ahiret ekinini isteyeni, bu ayette dünya ekinini isteyenden önce zikretmiştir ki bu, bir üstün kılma (ve iltifatın) emâresidir. Çünkü, Cenâb-ı Hak ahiret ekinini ahiret diye tavsif etmiş, daha sonra da, Hz. Peygamber (s.a.s)´in "Biz, öne geçmiş olan sonrakileriz...” (sonradan gelip de herkesi geçmiş olan, ahireti kazanmış olan kimseleriz)" şeklindeki sözüne dikkat çekmek için, ayette önce zikretmiştir. Cenâb-ı Hak, ahiret ekinini isteyen kimse hakkında, "onun ekinini arttırırız" buyurmuş, dünya ekinini murad eden hakkında da, "ona da, (yalnız) bundan veririz.." buyurmuştur. Bu ifadedeki "bundan" ifadesi, kısmilik ifade eder. Buna göre mana, "Ona, onun istediği şeylerin hepsini değil, bir kısmını verir" şeklinde olur. Nitekim Cenâb-ı Hak, İsrâ Sûresi´nde, "Kim bu çarçabuk geçen (dünyayı) dilerse biz de burada ona, (evet) kimi dilersek ona, dileyeceğimiz şeyi çarçabuk veririz" buyurmuştur. Aklî delil ile bu iki hususu açıklamak mümkündür: Çünkü âhiret için çalışıp, bu işe devam eden herkesin, bu hususta yaptığı amellerin çokluğu, o kimsede birtakım melekelerin meydana gelmesine sebeb olur. Binâenaleyh bu amellere çokça devam eden her insanın, ahireti İstemeye kalbinin meyli daha fazla olur. Durum böyle olunca da mutluluklar ve sevinçler o nisbette büyük ve çok olur. İşte ayetteki, "Onun mahsûlünü arttırırız” ifadesiyle bu kastedilmiştir. Ama dünyayı isteyen kişi, bu isteğinde ne kadar ısrarlı ve devamlı olursa, dünyayı elde etme hususundaki arzusu da o nisbette çoğalır ve dünyaya meyli o nisbette kuvvetlenir. Meyil, hep artmakta olup, elde edilmek istenen şey de aynı halde kalınca, mahrumiyyet de şüphesiz o nisbette gerekli ve elzem olur. Allah Teâlâ, âhiret ekinini isteyenler hakkında, "onun mahsûlünü arttırırız" buyurmuş. Bu kimseye, dünyayı (dünya hayır ve menfaatlerini) nasib edip etmeyeceğinden bahsetmemiş, bu konuda ne müsbet ne menfî bir şey bildirmeyip meskût bırakmıştır. Fakat dünya ekinini isteyen kimseye, Allah Teâlâ çok açık ve net bir biçimde âhiret payından hiçbirşey vermeyeceğini beyan buyurmuştur. Ki işte bu, bu hususta büyük bir farkın bulunduğuna delâlet eder. Cenâb-ı Hak sanki, "Ahiret asıl, dünya ise ona tabidir, ikinci derecededir. Binâenaleyh aslı elde eden, ihtiyacı kadarıyla ikinciyi de elde etmiş olur" demek istemiştir. Fakat Hak Teâlâ, dünyadan bahsedilen yerde ahiretin adının anılmayacak derecede değerli olduğuna dikkat çekmek için, bu hususu zekretmemiştir. Ahiret veresiye, dünya ise peşindir. Peşin olan, veresiye olana tercih edilir. Çünkü insanlar, "peşin, veresiyeden daha iyidir" demektedirler. Binâenaleyh Cenâb-ı Hakk işte bu kaziyyenin (mantıkî hükmün), âhiret ve dünya halleri bakımından, tam tersi olduğunu beyân buyurmuştur. Ahiret her ne kadar veresiye (sonradan elde edilecek) ise de, hep artmaya ve sürekliliğe yöneliktir. Binâenaleyh daha efdal ve mükemmeldir. Dünya ise, her ne kadar peşinse de, Önce noksanlığa ve sonra tamamen yok olmaya mahkûmdur. Dolayısıyla daha değersiz ve düşük olmuş olur.

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Ankebut Suresi 22-45 Tefsiri Ali Kucuk N085 M029

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later May 25, 2024 57:47


*29 ANKEBÛT SÛRESİ 22-45 MEALİ N085 M029 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 22 Yerde ve gökde (Allah'ı) aciz bırakamazsınız. Size Allah'tan başka bir dost ve yardımcı yoktur. 23 Allah'ın âyetlerini ve O'na kavuşmayı inkâr edenler, işte onlar rahmetimden ümit kesenlerdir. İşte onlar için acıklı azap vardır. 24 (İbrahim'in) kavminin cevabı: "Onu öldürün veya yakın" oldu. Allah, İbrahim'i ateşten kurtardı. İşte bunda mü'min kavim için âyetler (ibretler) vardır. 25 (İbrahim) dedi ki "Siz ancak dünya hayatında aranızda bir sevgi oluşturmak için Allah'tan başka putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü birbirinize küfredeceksiniz, birbirinize la'net edeceksiniz. Sığınacak yeriniz ateştir. Size hiçbir yardımcı da yoktur.” 26 Lût, ona (İbrahim'e) iman etti ve "Ben Rabbime hicret ediyorum, şüphesiz O aziz'dir, hakim'dir" dedi. 27 İbrahim'e (oğul olarak) İshak'ı ve (torun olarak) Ya'kub'u verdik. Nesline peygamberlik ve kitap verdik. Ona mükâfatını dünyada verdik. Şüphesiz o, âhirette de salihlerdendir. 28 Lût'u da (peygamber olarak gönderdik) o, kavmine şöyle demişti: "Alemlerde hiçbir kimsenin, sizden önce yapmadığı bir fuhşu siz yapıyorsunuz. 29 Siz hala erkeklere gidecek, yolu kesecek ve toplantılarınızda kötülüğü yapacak mısınız?” Kavminin cevabı: "Eğer doğru söylüyorsan, haydi bize Allah'ın azabını getir" demek oldu. 30 (Lût) Dedi ki: "Rabbim, bozgunculuk yapan bu kavme karşı bana yardım et." 31 Elçilerimiz İbrahim'e müjde ile geldiklerinde: "Biz bu şehir halkını helâk edeceğiz. Bu şehir halkı zalim oldu" dediler. 32 (İbrahim) "O şehirde Lût da var" dedi. (Elçiler) : "Orada olanları biz biliyoruz. Onu ve ailesini kurtaracağız. Hanımı hariç, o geride kalanlardan oldu" dediler. 33 Elçilerimiz Lût'a geldiğinde onlar sebebiyle fenalaştı ve eli kolu daraldı. Onlar (elçiler): "Korkma, üzülme biz, seni ve aileni kurtaracağız. Hanımın hariç, çünkü o, geride kalanlardan oldu." 34 "Bu şehir halkının fasıklık yapmaları sebebiyle üzerlerine gökyüzünden azap indireceğiz." 35 And olsun, akleden kavim için o şehirden apaçık bir âyet (ibret)i geride bıraktık. 36 Medyen'e kardeşleri Şuayb'ı gönderdik. "Ey kavmim, Allah'a ibadet ediniz, Ahiret gününe ümit besleyin, yeryüzünde bozgunculuk yaparak, anarşi çıkarmayın" dedi. 37 Onlar Şuayb'ı yalanladılar da, hemen onları bir sarsıntı yakalayıverdi ve yurtlarında diz üstü çöküverdiler. 38 Ad ve Semud'u da (helâk ettik). Bu size yurtlarından belli olmaktadır. Şeytan, onlara amellerini süsledi, onları yoldan alıkoydu. Halbuki onlar açıkgöz idiler. 39 Kârûn'u, Firavun'u ve Hâmân'ı da (helâk ettik). And olsun ki, Musa, onlara beyyinelerle (apaçık) gelmişti de, onlar yeryüzünde büyüklük taslamışlardı. 40 Her birinin günahı sebebiyle yakaladık Kimine (Lut kavmine) taş yağdıranı gönderdik, kimini (Salih'in kavmi Semud ile Şuayb'ın kavmi Meyden) sayha (korkunç ses) yakalayıverdi, kimini (Karun'u) o (günah) sebebiyle yere batırdık, kimini de (Nuh'un kavmi ile Firavun ve ordusu) suda boğduk. Allah onlara zulmetmedi. Ancak onlar kendilerine zulmetti. 41 Allah'tan başka sığınacak dostlar edinenlerin durumu örümceğin durumuna benzer. Şüphesiz evlerin en zayıfı örümceğin evidir. Keşke bilselerdi. 42 Şüphesiz Allah, onların Allah'tan başka yalvardıkları şeyi bilir. O Aziz'dir, Hakim'dir. 43 İşte bu misalleri insanlara veriyoruz. Onları ancak alimler anlar. 44 Allah gökleri ve yeri hak ile yarattı. Şüphesiz bunda mü'minler için âyet (ibret) vardır. 45 Kitaptan sana vahyolunanı oku. Namazı dosdoğru kıl. Şüphesiz namaz, fuhşiyattan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı zikretmek ise en büyük (iş) dir. Allah yaptıklarınızı bilir. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/ankebut-suresi-22-45-tefsiri-ali-kucuk

Osman Sungur Yeken
Gerçekten Bir Ahiret Var mı? Yeniden Dirilişin En Net Delilleri! | Cevaplı Sorular B2

Osman Sungur Yeken

Play Episode Listen Later May 19, 2024 18:40


Kur'an-i Kerim Tefsiri
Nahl Suresi 17-32 Tefsiri - Ali Kucuk

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Apr 14, 2024 58:56


*16 NAHL SÛRESİ 17-32 N070 M016 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. 17 Yaratan, yaratmayan gibi midir? Siz düşünmüyor musunuz? 18 Allah'ın nimetlerini saysanız, sayamazsınız. Şüphesiz Allah Ğafur'dur, Rahîm'dir. 19 Allah gizlediğinizi de açıkladığınızı da bilir. 20 Allah'tan başka çağırdıkları (tağutlar) yaratamazlar. Onların kendileri yaratılıyor. 21 (O tağutlar) ölüdürler, diri değiller. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler. 22 Sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Ahirete iman etmeyenlerin kalpleri İnkârcıdır. Onlar müstekbirlerdir. (Kendini büyük görenler) 23 Şüphesiz Allah onların gizlediğini de açıkladığını da bilir. O müstekbirleri sevmez. 24 Onlara "Rabbiniz ne indirdi?" denildiğinde: "Eskilerin masalları" derler. 25 Kıyamet gününde kendi günahları tam olarak, bilgisizce saptırdıkları kişilerin günahlarından da yüklenmek için (böyle derler). Dikkat et ne kötü şey yükleniyorlar. 26 Onlardan öncekiler de (Peygamberlerine) tuzak kurmuşlardı da, Allah onların binalarına temellerinden (azabıyla) geldi, üstlerindeki tavan üzerlerine çöktü. Azap onlara hissedemeyecekleri yerden geldi. 27 Sonra kıyamet günü onları rüsvay eder ve der ki: "Hani uğrunda (Müslümanlara)düşman olduğunuz ortaklarım nerede?". Kendilerine ilim verilenler: "Şüphesiz rüsvaylık ve kötülük kâfirleredir" dediler. 28 Kendilerine zulmedenlerin canlarını melekler alırken, "Biz hiçbir kötülük yapmadık" diyerek teslim olurlar. Hayır. Şüphesiz Allah yaptıklarınızı bilir. 29 İçinde ebedi olarak kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin yeri ne kötüdür. 30 (Allah'tan) sakınanlara: "Rabbiniz ne indirdi?" denildiğinde onlar "(Rabbimiz) Hayır (indirdi)" dediler. Bu dünyada iyilik yapanlara güzellik vardır. Ahiret yurdu daha hayırlıdır. Mûttakilerin yurdu ne güzeldir. 31 Altından ırmaklar akan Adn cennetlerine girerler. Onlar için orada diledikleri vardır. Allah muttakileri işte böyle mükâfatlandırır. 32 Melekler iyi insanların canlarını alırken: "Selam size, yaptıklarınıza karşılık girin cennete" derler. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/nahl-suresi-17-32-tefsiri-ali-kucuk

Mevlana Takvimi
RESÛLULLÂH (S.A.V.) EFENDİMİZ'E TESLİM OLMAK - 08 NİSAN 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Apr 8, 2024 2:33


Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz'i sevmek ve O (s.a.v.)'e uymak, sünnetini yapmak ve yaymaktır. Emirlerini dinlemeyen, yolunda yürümeyen, sünnetini yaşamayan ve sünnetini orta çağ düzeninden sayanlar O (s.a.v.)'i sevmiş olamazlar. Enes (r.a.)'den şöyle rivâyet edilir: Efendimiz (s.a.v.) buyurmuşlardır ki “Sünnetimi ihyâ eden kimse, muhakkâk beni sevmiştir. Beni seven ise, cennette benimle beraberdir.” (Tirmizi) Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz'i sevmek, O (s.a.v.)'in hükmüne hiçbir itiraz etmeden ve kalbinde de muhâlefete yer vermeden teslim olmaktır. Nitekim: “Râbbin hakkı için, onlar aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükümden nefisleri hiçbir darlık duymadan tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe, imân etmiş olmazlar.” (Nisa s. 65) buyrulmaktadır. Resûlullâh (s.a.v.)'i sevmek, O (s.a.v.)'in tebliğ buyurduğu dinin yayılmasına ve şeriatının hükümran olmasına çalışmaktır, cihad etmektir. Bu cihad öncelikle nefsin ıslâhıyla başlamalıdır. Bu uğurda cihad edenler, nefislerinde ibâdetin büyük haz ve lezzetini bulurlar, bu uğurda zorluklara karşı dayanma güçleri artar. Ahiret işlerini dünya işlerine tercih ederler. Karşılaştıkları zorluklar ve belâlar karşısında elem değil zevk duyarlar. Aldıkları bu zevk dünyanın en güzel ve en zengin nimetlerinden alınamaz. Resûlullâh (s.a.v.)'i sevmek, O (s.a.v.)'in sünnetini sevip yaşamaktır. Sünnetinin yayılmasına bütün gayretiyle çalışmaktır. Bidatlere düşman ve yabancı olmaktır. Çünkü her bidatler sünnetin düşmanı ve onu yok eden tehlikeli ve büyük bir zehirdir. Bidatlere hayranlık duyan, sünnete düşmandır. Sünnetin düşmanı ise, Allâh (c.c.) ve Resûlü (s.a.v.)'in düşmanıdır. (Mehmet Çağlayan, Ehl-i Sünnet ve Akaidi, s.151-152)

Oradan Buradan Bilgi
Spatyom - Ruhlar Alemi

Oradan Buradan Bilgi

Play Episode Listen Later Mar 17, 2024 11:31


Spatyom, bedenden kesin olarak ayrılan ruhun gittiği bir mekandır. Ahiret, öte dünya, öte alem ya da ruhlar evreni de denen bu yer, ruhun imajinasyonuna ve serbest düşüncesine göre en uygun formları oluşturacak bir yapıdadır….Instagram: https://www.instagram.com/oradanburadanbilgi/Twitter: @oradanburadanb*Reklam ve İş birlikleri için: oradanburadan7@gmail.comKAYNAKLAR* SPATYOM ÖTE ALEM MEKANI, Bilim Araştırma Merkezi* Ruhlar Arasında ( Dr. Bedri Ruhselman), Ruh ve Madde Yayınları

Yeni Şafak Podcast
MEHMET METİNER - Gazze'yi Siyasete Alet Etmeyiniz!

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Mar 5, 2024 5:01


Gazze kanayan yaramız. İmtihanımız bizim. Soykırım aylardır devam ediyor. Açlık, yokluk ve sefalet cabası. Sadece dua edebiliyoruz. Gayrısına gücümüz yok bizim. Dünyanın her yerinden Gazze protestoları devam ediyor. Türkiye de bıçak gibi kesildi. Artık yürüyenimiz yok. Protestolarımızdan eser kalmadı. Sadece dualarımıza sıkışıp kaldı Gazze. Ramazan başlayacak, Ne yatacak yerleri var ne de yiyecek bir şeyleri. Biz tıka basa yiyip içeceğiz. Arada yâdımıza düştüğünde “Ah Gazze!” diyeceğiz. Avuç açıp dua edeceğiz. Oysa asıl duaya muhtaç olan biziz biz. Acınacak halde olan. Kendi payıma Gazze için hayıflanmıyorum; Gazzeliler acınacak halde değiller. Nelerini kaybettiklerini biliyorum elbet. Neleri kaybetmediklerini de… En önemlisi canları pahasına neyi kazandıklarını da… Onların yaşadıkları karşısında ağlarken aslında kendimizin acınacak halde olduğunun da bilincindeyim elbet… Onların şahsında kendi halimize ağlıyorum asıl. Ölüp gittiğimizde öteye, asıl orada vereceğimiz, daha doğrusu veremeyeceğimiz hesabı düşünerek kendi halimize ağlıyorum. Öleceğiz bir gün. Ahiret yurduna inanıyorsak şimdiden sorgu-suale hazırlanalım diyorum. Biz gücü yetmeyenlerdeniz.

Kur'an-i Kerim Tefsiri
En'am Sûresi 27-35 Tefsiri

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Feb 15, 2024 52:14


EN'AM SÛRESİ 27-35 N055 M006 Rahman ve Rahim olan Allah'ın adı ile 27 Onlar ateş üzerinde durdurulduklarında; "Keşke dünyaya geri çevrilsek, Rabbimizin ayetlerini yalanlamasaydık ve mü'minlerden olsaydık" dediklerini bir görsen!.. 28 Hayır, daha önce gizledikleri kendilerine göründü. Eğer dünyaya geri gönderilseler yasaklandıkları şeye yine dönerlerdi. Muhakkak onlar yalancıdırlar. 29 Dediler ki: "Şu dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Biz diriltilecek değiliz." 30 Keşke Sen onları Rablerinin huzurunda durduruldukları zaman görseydin. Allah: "Bu diriliş doğru değil miymiş? diyecek." Onlar "Evet Rabbimize yemin olsun doğruymuş" diyecekler. Allah: "İnkârcı olmanız sebebi ile azabı tadın" diyecek. 31 Allah'ın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar zarar ettiler. Hatta o saat, ansızın onlara geldiğinde günahlarını sırtlarına yüklenmiş olarak: "Dünyada yapamadığımızdan dolayı yazık bize" dediler. Dikkat edin ne kötü şeyler yükleniyorlar. 32 Dünya hayatı oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, sakınanlar için daha hayırlıdır. Akıl etmiyor musunuz..? 33 Biz biliyoruz ki, onların söyledikleri Seni üzüyor. Onlar Seni yalanlamıyorlar, ancak o zalimler Allah'ın ayetlerini inkâr ediyorlar. 34 Senden önce de Peygamberleri yalanlandılar da, (o peygamberler) yalanlanmalarına ve eziyet edilmelerine sabrettiler de, yardımımız onlara geldi. Allah'ın kelimelerini değiştirecek yoktur. Peygamberlerin haberinden sana da geldi. 35 Eğer onların yüz çevirmesi, sana büyük geldi ise, yerde bir delik açmaya, göğe bir merdiven kurmaya ve onlara bir ayet getirmeye gücün yetiyorsa haydi yap. Eğer Allah dilemiş olsaydı, onların hepsini hidayet üzerinde toplardı. O halde sakın cahillerden olma. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/enam-suresi-27-35-tefsiri

ERKAM RADYO
Ahiret Azığı

ERKAM RADYO

Play Episode Listen Later Feb 12, 2024


GÖNÜL SOHBETLERİ

Mevlana Takvimi
KÖTÜ HUY VE AHLÂKTAN ALLÂH (C.C.)'A SIĞINMAK - 27 OCAK 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jan 27, 2024 2:27


Efendimiz (s.a.v.)'in bizlere vasiyetlerinden biri, ahlâk ve tabiatımızı bozarak, şer'î bir sebep olmadan Allâh (c.c.)'un yarattığı varlıklara karşı kötü huylu olmamamız hakkındadır. Dünya ve âhirette yüksek basamaklara varmak isteyenler, bu ahidle amel etmeye çalışmalıdırlar. Hâkk Teâlâ, Kitab'ında bu yönde bizlere şöyle buyurmaktadır: “Onlardan bazılarını sabırlı görünce, buyruğumuzla insanları doğru yola davet etmeleri için onları önderler olarak, imamlar olarak göndermiştik” (Secde s. 24) Şu hadis anlatılır: “Hâkk Teâlâ, bir kimseye kötülük diledi mi, ona kötü huy ve ahlâk vermiş olur.” (Taberani) Başka bir hadîste: “Suyun buzu erittiği gibi, güzel ahlâk da hata ve kusurları silip temizler. Kötü huy ve ahlâk da sirkenin balı bozduğu gibi, insanın amelini bozmuş ve ifsâd etmiş olur.” (Beyhakî) buyurulmuştur. Rivayet edilen bir hadis-i şerifte: “Ahiret gününde, benim meclisimden uzakta bulunacak kimse, içinizdeki en kötü ahlâk sahibi kimsedir.” (İmâm Ahmed) buyurulmuştur. Şu hadîsi anlatılmıştır: “Güzel huy ve ahlâk, yükselip gelişir, kötü huy ve ahlâk, uğursuzluk getirir.” (Ebû Davud) Diğer bir hadîste anlatılır: Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz'e, “Ey Allâh'ın Resûlü, uğursuzluk nedir?” denince, Efendimiz (s.a.v.), “Kötü huy ve ahlâktır” (Taberanî) buyurmuşlardır. Bir hadîste rivayet edilmiştir: “İşlenmiş bir suç ve kabahât yoktur ki, tevbesi olmuş olmasın. Yalnız bunlardan kötü huy ve ahlâk sahibi, ne vakit tevbe etse, muhakkâk o tevbe ettiğinden daha kötü bir şeyi yapmaya yönelir.” (Taberanî) Allâh (c.c.) en doğrusunu bilir. (İmâm Şarani, Büyük Ahidler, s.952-953)

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Hud Suresi 99 - 109 Tefsiri

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Jan 21, 2024 31:13


HUD SURESİ 99-109 N052 M011 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. 99- Burada (dünya) da kıyamet gününde de lâ'nete tabi kılındılar. Bu ne kötü bir vergidir!. 100- Bunlar sana anlattığımız şehirlerin haberlerindendir. Onlardan bir kısmı hala ayakta, bir kısmı da biçilmiş ekin gibidir. 101- Biz onlara zulmetmedik. Ancak onlar kendilerine zulmettiler. Rabbinin (azab) emri geldiğinde Allah'ı bırakıp da tapındıkları ilâhlar onlara hiçbir şekilde fayda sağlamadı. Onlara zarardan başka bir şey artırmadılar. 102- Zalim şehirlerin halkını yakaladığında Rabbin işte böyle yakalar. Şüphesiz O'nun yakalaması çok acıklı ve şiddetlidir. 103- Ahiret azabından korkanlar için şüphesiz bunda ibretler vardır. O, kendisi için bütün insanların toplandığı gündür. Bu, her şeyin hazır olduğu bir gündür. 104- Biz, onu ancak sayılı bir zamana kadar geciktiririz. 105- O gün gelince Allah'ın izni olmadan kimse konuşamaz. Onların bir kısmı şaki (mutsuz) bir kısmı said (mutlu) dur. 106- Şakî olanlar ateştedirler. Onlar orada (nefes alıp verirken eşek anırması gibi) yüksek ve alçak sesle alıp verirler. 107- Gökler ve yer var oldukça Rabbinin dilediği (günahkar mü'minler) hariç orada ebedidirler. Şüphesiz Rabbin dilediğini yapandır. 108- Mutlu kılınanlar ise, gökler ve yer var oldukça, sonsuza değin cennettedirler. Ancak Rabbinin dilediği müstesna. (Günahkar müminler günahlarının cezasını Rabbimiz dilerse çekeceklerdir. Bu cennette ebedi kalış) kesintisiz bir ihsan olarak (verilmiştir). 109- Şunların taptıklarının (batıl olduğun) da şüphe içinde olma. Onlar ancak daha önceki atalarının taptığı gibi tapıyorlar. Biz onların (azaptan) paylarını eksiksiz vereceğiz. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/hud-suresi-99-109-tefsiri

Kerem Önder
VÜCUT GELİŞTİRME USTASIYLA SORU CEVAP BASTIK! / 15.07.2021 / Kerem Önder

Kerem Önder

Play Episode Listen Later Jan 18, 2024 30:53


Eşcinsellik bir hastalık mıdır? Yoksa kişinin kendi seçimi mi? Eşcinselliğin hormonlarla bir alakası var mı? Eşcinselliğin artmasında teknolojinin bir etkisi var mı? Vücut geliştirmek amacıyla doping steroid vb. ilaçları kullanmak caiz mi? Günahların çoğaldığı yerde deprem olmasının dinimizle bir alakası var mı? Koronavirüs aşısı oldunuz mu? Aşı olmazsak kul hakkına girer miyiz? Cin çıkartma diye birşey var mı? Varsa insanların buna gücü yeter mi? Soğan kabukları cinler için değerli midir? Besmele'nin cinler üzerinde bir etkisi var mı? Cin musallatına uğramış birisiyle karşılaştınız mı? Dinimizde kurşun dökmek diye birşey var mıdır? Sigara ve alkol içmek mi daha tehlikeli yoksa bunların satışını yapmak mı? Sokak hayvanlarına mama ve su vermememizi söyleyen bir imama cevabınız nedir? Dövme yaptırmak, piercing, makyaj yapmak ve topuklu ayakkabı giymek haram mı? Erkeğe altın ve ipek haram mı? Bir bayanın erkeklerle aynı ortamda spor yapması caiz mi? Fransa ve Avrupa'daki İslamafobi hakkındaki fikirleriniz nedir? Neden Dünya'da İslam'ı ve müslümanları terörist gibi gösteriyorlar? Daeş sizi neden tehdit etti? Daeş mi İşid mi bu terör örgütünün doğru olan ismi nedir? Ateist birinin "Belki müslümanın dediği doğrudur? Ahiret ve cennet ya varsa?" diyerek müslüman olmas Cennette gerçekten huriler var mı? Dünya'da kadınlardan uzak durup cennet hurilerini beklemek doğru bir davranış mı? Hayvanlar cennete girecek mi?

Mevlana Takvimi
HİÇBİR SEVÂB VE GÜNÂH KÜÇÜK GÖRÜLEMEZ - 27 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 27, 2023 2:15


Resûlullâh (s.a.v.) çok sıcak bir günde susamış bir köpeğe su veren adamın hikâyesini bizlere örnek olsun diye anlatmıştır. Bu hikâyeye göre çok sıcak bir günde bir adam yolda rastladığı bir su kuyusuna indi ve kuyunun suyundan içerek susuzluğunu giderdi. Kuyudan dışarı çıktığında susuzluktan dili dışarı çıkmış, ıslak yerleri yalayan bir köpeğe rastladı. Bunun üzerine adam tekrar kuyuya indi ayakkabısının birine su doldurarak yukarıya çıktı ve o suyu köpeğe içirdi. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in bildirdiğine göre Allâh (c.c.) bu âmelinden dolayı o adamı cennetine koymuştur. (Buharî) Öyleyse bizlerden istenen derecesi ne olursa olsun herhangi bir tââti küçük görmememizdir. Aynı şekilde ne kadar küçük ve ne kadar basit olursa olsun, insan, önemsemediği bir mâsiyeti de Allâh (c.c.) affeder diye düşünmemelidir. Zira önemsemediği o mâsiyet, o kimseyi cehenneme götürebilir. Bunu da Resûlullâh (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde bizlere açıklamıştır: İbn-i Ömer (r.a.) anlatıyor. Resûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki: “Bir kadın eve hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme gitti. Kediyi hapsederek yiyecek vermemiş, yeryüzünde bulunan haşerattan da yemesine izin vermemişti.” (Buharî) Yani kadın kediye zulmetmesinden dolayı cehenneme gitmiştir. Allâh (c.c.)'un kullarından hiç kimseyi dünyadaki mevkisinden dolayı veya dış görünüşünden ötürü hakir görmeyiniz. Çünkü Allâh (c.c.) o kimsede birçok sırlar gizlemiş olabilir. Bizler bunu bilemeyiz. Belki de o kimsenin Allâh (c.c.) katındaki derecesi yüksektir veya duâsı kabul olunan bir kimsedir de bizim için yaptığı duâyı Allâh (c.c.) kabul eder. (İmâm Şarani, Ölüm-Kıyâmet-Ahiret, s.112-113)

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Kalem Suresi 14 35 Tefsiri Ali Kucuk N002 M068

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Dec 9, 2023 60:43


KALEM SURESİ 14-35 N002 M068 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile 14 Mal ve oğulları var diye de. (ekonomik ve askeri gücü var diye itaat etme). 15 Ona âyetlerimiz okunduğunda "Öncekilerin masalları" dedi. 16 Biz, yakında onun burnu üzerine damga vuracağız. 17 Biz, o bahçe sahiplerini denediğimiz gibi, onları da deneyeceğiz. Hani onlar (bahçe sahipleri) sabahleyin bahçenin meyvelerini toplayacağız diye yemin etmişlerdi. 18 İstisna yapmıyorlardı. (İnşallah demiyorlardı.) 19 Fakat onlar daha uykuda iken, bahçenin üzerinde Rabbin tarafından bir dolaşan dolaştı. 20 Bahçe simsiyah oluverdi. 21 Sabahleyin birbirlerine çağırdılar. 22 Ürününüzü toplayacaksınız erken çıkın (dediler). 23 Gizlice konuşarak yürüdüler. 24 Bahçede: "Yanınıza fakir girmesin" diye (fısıldaştılar). 25 (Fakirleri) engellemeye güçleri yetecekmiş gibi bir şekilde erkenden gittiler. 26 Bahçeyi (simsiyah) görünce, "Muhakkak biz, yolumuzu şaşırdık" dediler. 27 (Gerçeği öğrenince) Hayır, biz mahrum bırakılanlarız (dediler). 28 İçlerinden ortada (dengeli) olanı "Ben size, tespih etmeli değil miydiniz? diye demedim mi?" dedi. 29 "Rabbimizi tespih ederiz, biz gerçekten zalimlermişiz" dediler. 30 Birbirlerini ayıplamaya başladılar. 31 "Yazıklar olsun bize. Biz gerçekten azmışız" dediler. 32 Rabbimizin, bize bundan daha hayırlısını vermesi umulur. Gerçekten biz Rabbimizi istiyoruz. 33 İşte (dünya) azabı böyledir. Ahiret azabı ise, daha büyüktür. Keşke bilselerdi. 34 Mûttakiler için Rab'lerinin katında, nimeti bol cennetleri vardır. 35 Müslümanları suçlular gibi yapar mıyız? https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/kalem-suresi-14-35-tefsiri

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Taha Suresi 115-135 Ayetlerin Tefsiri Ali Kucuk

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Nov 27, 2023 58:30


TÂHÂ SÛRESİ 115-135 N045 M020 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 115- Daha önce biz Adem'e (şu ağaçtan yeme diye) emrettik de, o unuttu. Biz onda bir azim bulmadık. 116- Hani biz meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik. Hepsi secde etmişti de yalnız iblis kaçınmıştı. 117- Biz de dedik ki: “İşte bu (iblis) senin ve eşinin düşmanıdır. Sakın ikinizi Cennetten çıkarmasın, sonra sıkıntıya düşersiniz." 118- “Orada (Cennette) acıkmayacaksın, çıplak kalmayacaksın." 119- "Orada susamayacaksın, kuşluk güneşi ile yanmayacaksın." 120- Şeytan ona vesvese verdi ve şöyle dedi: Ey Adem, sana sonsuzluk ağacını ve eskimeyen bir mülkü göstereyim mi?" 121- İkisi (Adem ile Havva) ondan (yasak ağaçdan) yediler ve hemen onlara utanılacak yerleri göründü. Üstlerine Cennet yaprağından örtmeye başladılar. Adem, Rabbine karşı geldi ve yolunu şaşırdı. 122- Sonra Rabbi onu (Peygamber olarak) seçti, tevbesini kabul etti ve doğru yolu gösterdi. 123- "İkiniz oradan (Cennetten) birlikte inin. Siz, (insanla-şeytan) birbirinize düşmansınız. Size benden bir hidâyet geldiğinde kim benim hidâyetime uyarsa sapıtmaz ve sıkıntıya düşmez." 124- "Kim benim zikrimden (Kur'ân'ımdan) yüz çevirirse onun için geçim darlığı vardır. Onu kıyamet günü kör olarak haşr ederiz.” 125- "Rabbim, beni niçin kör olarak haşrettin, halbuki ben görüyordum" dedi. 126- (Allah) buyurur: "İşte böyle. Ayetlerimiz sana geldi ve sen onları unuttun. Bu gün de sen öylece unutulursun." 127- İşte biz (kendini) israf eden ve Rabbinin âyetlerine iman etmeyenleri böyle cezalandırırız. Ahiret azabı daha şiddetli ve süreklidir. 128- Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Onların yurdunda dolaşıyorlar. (Bu helâk olanların hali) onlara bir yol göstermedi mi? Şüphesiz bunda akıl sahipleri için ibretler vardır. 129- Eğer Rabbin tarafından geçmiş bir söz (bu ümmetin azabının âhirete bırakıldığı sözü) ve belirlenmiş bir sûre olmasaydı elbette (geçmiş ümmetlerin başına gelen azabı bunlar için de) lazım olurdu. 130- Söylediklerine sabret. Güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et. Gece vakitlerinin bir kısmında ve gündüzün taraflarında tesbih et. Umulur ki rızaya nail olursun. 131- Onlardan bir kısmına, denemek için verdiğimiz, dünya hayatının süsüne ve metâına iki gözünü dikme. Rabbinin rızkı daha hayırlı ve süreklidir. 132- Ailene namazı emret, sen de ona sabret. Biz senden rızk istemiyoruz. Biz, sana rızk veriyoruz. Sonuç takva (sahipleri) nindir. 133- Dediler ki: "Keşke bize Rabbinden bir âyet (mu'cize) getireydi." Onlara daha önceki sahifelerdeki delil (mu'cize) gelmedi mi?" 134- Biz onları bundan (Kur'ân inmeden) önce bir azap ile helâk etseydik: "Bize bir elçi göndersen de biz alçalmadan ve rezil olmadan âyetlerine uysaydık" derler. 135- De ki: "Herkes (sonucu) bekliyor. Siz de bekleyin. Kim dosdoğru yoldadır, kim hidâyet üzeredir, yakında bileceksiniz.” https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/taha-suresi-115-135-tefsiri

Kur'an-i Kerim Tefsiri
Ali Küçük Yasin Suresi 28-58. Ayetler Tefsiri

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Nov 21, 2023 56:06


YASİN SURESİ 28-38 N041 M036 Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 28- Onun öldürülmesinden sonra onun kavmi üzerine biz gökten hiç bir ordu indirmedik. İndirecek de değiliz. 29- Ancak bir tek haykırma oldu ve onlar hemen sönüverdiler. 30- Yazıklar olsun o kullara ki, kendilerine bir peygamber geldiğinde, onu alaya alırlardı. 31- Onlardan önce nice nesilleri helâk ettiğimizi, onların bir daha onlara geri dönmediklerini görmezler mi? 32- Onların hepsi hesap için mutlaka huzurumuza getirilirler. 33- Kendisini dirilttiğimiz ve yedikleri taneleri ondan çıkardığımız ölü toprak, onlar için bir delildir. 34- Ondan (diriltilen ölü topraktan) da, hurmalıklar ve üzüm bağlarından nice bahçeler yarattık ve oradan nice pınarlar fışkırttık. 35- Onların mahsulünden ve ellerinin yaptıklarından yemeleri için (halk ettik), hala şükretmeyecekler mi? 36- Yerin bitirdiği şeylerden, kendi nefislerinden ve daha bilmedikleri şeylerden hepsini çift yaratan Allah, bütün noksan sıfatlardan münezzehtir. 37- Onlar için bir delil de gecedir. Biz geceden gündüzü sıyırıp çıkarırız. Bir de bakarlar ki, karanlıkta kalmışlar. 38- Güneş de kendi mihverinde cereyan etmektedir. Bu her şeye gücü yeten, her şeyi bilen Allah'ın takdiridir. 39- Ay'a menziller takdir ettik. Nihâyet o eski hurma salkımının eğri çöpüne (Hilal şekline) döner. 40- Ne Güneş'in Ay'a erişmesi, ne de gecenin gündüzü geçmesi gerekmez. Hepsi birer yörüngede yüzerler. 41- Onların zürriyetlerini, dolu gemilerde taşımamız da onlar için bir delildir. 42- Ve onlar için bunun benzeri binecekleri şeyleri yaratmamız da bir delildir. 43- Eğer istersek onları boğarız da, onlara ne imdada yetişen olur ne de kurtarılırlar. 44- Ancak tarafımızdan bir Rahmet olarak, belirli bir zamana kadar yaşatmak için (kurtarılırlar.) 45- Onlara: "Önünüzde olan (Dünya azabından) ve arkanızda olan (Ahiret azabından) sakının ki, merhamet olunasınız" denildiğinde, yüz çevirirler. 46- Onlara Rablerinden bir (Kur'ân âyeti veya tabiattan) âyet gelmez ki, onu inkâr etmesinler. 47- Onlara "Allah'ın size rızk olarak verdiğinden ihtiyaç sahiplerine infak edin" denildiğinde, kâfirler mü'minlere: "Allah dileseydi yedirebileceği kimseleri biz mi yedireceğiz? şüphesiz siz apaçık bir sapıklık içindesiniz" derler. 48- Kâfirler mü'minlere: "Sözünüzde doğru iseniz kıyamet ne zaman" derler. 49- Onlar, birbiriyle çekişip dururlarken, ansızın yakalayıverecek bir sayha/çığlıktan başka bir şey gözetmezler. 50- O zaman vasiyette bulunamazlar, ailelerine de dönemezler. 51- Sûra üfürülünce bir de bakarsın ki, onlar kabirlerinden kalkarak Rablerine koşup giderler. 52- Eyvah bize! bizi kabirlerimizden kim kaldırdı?" derler. (Meleklerle mü'minler de): "İşte bu Rahmân'ın vadettiği kıyamet günüdür. Peygamberler doğru söylemişler." (derler) 53- O (Sûra üfürmek) bir sayha/çığlıktan başka bir şey değildir. Bir de bakarsın, onların hepsi huzurumuzda toplanmış 54- İşte bu günde, hiçbir kimseye bir şeyle zulüm edilmez ve ancak yaptıklarınızın karşılığını görürsünüz. 55- Şüphesiz o günde Cennet ehli zevk içinde (dünyadaki iyilik ve kötülükleri hatırlamayacak kadar) meşguldürler. 56- Onlar ve eşleri gölgelerdedirler. Koltuklar üzerine yaslanmışlardır. 57- Onlar için orada meyveler ve istedikleri her şey vardır. 58- Orada Rahîm olan Rab'dan bir de selâm vardır. https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/yasin-suresi-28-58-tefsiri-ali-kucuk

Hizmetten
ADANMIŞLIĞIN SIRLARI NELERDİR?

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 11, 2023 13:17


Adanmışlığın sırları nelerdir? 02:43 Kendini hiç o işe katmayacaksın 04:02 Çünkü O'nun hakkıdır bunlar ve benim için de bir sorumluluktur 04:52 Zevk-i ruhani bile ayağının dibine gelse bana lazım değilsin demelisin 05:40 Bir kapıkulu başkasına kul olamaz! 07:20 Ahiret hayatında kullanabileceğiniz sermayeyi burada yetip bitirdiniz! 09:00 Hakkın değilse gelemezsin oraya! 09:51 Bu hizmet-i imâniye ve kuraniyede, hak yolunda yakın kayrılmaz! 10:46 Hizmetten bazı şeyler aparan münafığın tekidir! 12:28 Münafıklar da namaz kılıyordu, oruç tutuyorlardı, hacca gidiyorlardı, savaşlara da katılıyorlardı…

Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap
Sonsuz Hayat / 11. Bölüm / Dünya mı, Ahiret mi?

Teselligah - Dervişin teselli Koleksiyonu - 100 soru ve cevap

Play Episode Listen Later Oct 30, 2023 12:27


Sonsuz Hayat / 11. Bölüm / Dünya mı, Ahiret mi? by Mecit Ömür Öztürk

Osman Sungur Yeken
Hiç 'Ya Ahiret Yoksa!' Dedin Mi?

Osman Sungur Yeken

Play Episode Listen Later Oct 28, 2023 19:56


Kur'an-i Kerim Tefsiri
Necm Suresi Tefsiri - Ali Kucuk

Kur'an-i Kerim Tefsiri

Play Episode Listen Later Sep 29, 2023 52:10


18 *53- NECM SÛRESİ Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adı ile. 1- And olsun batan yıldıza ki, 2- Arkadaşınız (Muhammed) ne saptı, ne de azıttı. 3- O, hevadan konuşmaz. 4- O, kendisine vahy olunan, vahiyden başka bir şey değildir. 5- Onu çok kuvvetli (Cebrail) öğretti. 6- Kâmil akıl sahibi (Cebrail) hemen doğruldu (kendi sûretinde göründü.) 7- O en yüksek ufukta idi. 8- Sonra (Cebrail) yaklaştı ve sarktı (daha da yaklaştı). 9- İki yay kadar veya daha da yakın oldu. 10- (Allah'ın) kuluna vahy ettiğini vahy etti. 11- Gönül gördüğünü yalanlamadı. 12- Gördüğü konusunda onunla çekişiyor musunuz? 13- Andolsun ki! Onu diğer bir inişte yine gördü. 14- Sidret'ül –Münteha'nın yanında. 15-Cennetül Meva, onun (Sidre'nin) yanındadır. 16- Sidre'yi bürüyen bürüyordu. 17- Göz ne kaydı ne de saptı. 18- And olsun o, Rabbinin büyük âyetlerini gördü. 19- Gördünüz mü Lat ile Uzza'yı?, 20- Ve üçüncüsü olan diğer Menat'ı? 21- Erkek sizin de, dişi O'nun (Allah'ın) öyle mi? 22- İşte bu haksız bir taksim. 23- Bu (putlar, Lât, Menat ve Uzza) sizin ve babalarınızın taktığı isimden başka bir şey değildirler. Allah onlar hakkında bir delil indirmedi. Onlar ancak zanna ve nefislerin hevasına uyarlar. And olsun onlara, Rablerinden hidâyet gelmiştir. 24- Yoksa insana her umduğu şey var mıdır? 25- Ahiret de, dünya da Allah'ındır. 26- Gökyüzündeki meleklerin şefaati, ancak Allah'ın dilediği ve razı olduklarına izin verdikten sonra fayda verir. 27- Âhirete iman etmeyenler, Meleklere dişi adı takarlar. 28- Onların bu konuda bilgileri yoktur. Onlar zanna uyarlar. Zan ise haktan hiçbir şey ifade etmez. 29- Onun için zikrimizden (Kur'ân'dan) yüz çeviren ve dünya hayatından başkasını istemeyenden, sen yüz çevir. 30- İlimden ulaşabilecekleri yer işte budur. Şüphesiz Rabbin, yolundan sapanı daha iyi bilir. Doğru yolda olanı da O daha iyi bilir. 31- Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. Kötülük edenleri yaptıklarına karşılık cezalandırması ve iyilik yapanları da daha güzeliyle mükâfatlandırması için (yaratmıştır.) 32- (O iyilik yapanlar) ufak tefek hatalar hariç, günahın büyüklerinden, fuhuştan kaçınırlar. Şüphesiz Rabbinin mağfireti boldur. O, sizi topraktan yarattığında da, annelerinizin karnında iken de en iyi bilendir. Kendinizi temize çıkarmayın. Mûttaki olanı en iyi O bilir. 33- (Kur'ân'dan) yüz çevireni gördün mü? 34- (Malından) azıcık verip de kaskatı kesileni, 35- Gaybın ilmi yanında da o görüyor mu? 36- Musa'nın sahifelerindekiler ona haber verilmedi mi? 37- Görevini tam yerine getiren İbrahim'in (sahifelerindekiler haber verilmedi mi?) 38- Hiçbir günâhkar başkasının günahını taşımayacaktır. 39- İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır. 40- Şüphesiz çalıştığı yakında görülecektir. 41- Sonra tam karşılığı verilecektir. 42- Son varış yeri Rabbinedir. 43- Şüphesiz güldüren de ağlatan da O'dur. 44- Öldüren de dirilten de O'dur. 45- Şüphesiz erkek ve dişi, iki çifti yaratan O'dur. 46- Atıldığı zaman meniden (yaratan O'dur.) 47- Şüphesiz tekrar diriltmek de O'na aittir. 48- Zengin edip memnun eden O'dur. 49- Şi'ra yıldızının Rabbi O'dur. 50- Evvelki Ad'ı (Hud'un kavmini) helâk eden O'dur. 51- (Salih'in kavmi) Semud'u da bırakmadı. 52- Daha önce Nuh kavmini de (helâk etti). Çünkü onlar çok zalim ve azgın idiler. 53- (Lût kavminin) şehirlerini kaldırıp yere vurdu. 54- Onları bürüdükçe bürüdü. 55- Peki, Rabbinin hangi nimetlerinden şüpheleniyorsun? 56- Bu, önceki uyarıcılar gibi bir uyarıcıdır. 57- Yaklaşan (kıyamet) yaklaştı. 58- Allah'tan başka onu açığa çıkaracak yoktur. 59- Bu söze mi (Kur'ân'a mı) şaşıyorsunuz? 60- Gülüyor da, ağlamıyorsunuz. 61- Sizler(Kur'ân dinlenilmesin diye) oynayıp duruyorsunuz. 62-Artık Allah'a secde edin ve O'na ibadet edin. (Secde ayeti) https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/18-necm-suresi-tefsiri https://soundcloud.com/kuranikerimtefsiri/necm-suresi-tefsiri-ali-kucuk Kuranı kerim tefsir grubu günde 1 ders : https://chat.whatsapp.com/GNtQOkfXY7q4twBoslXoOi

Hizmetten
Dünya onların, ahiret de bizim olsun! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Sep 20, 2023 8:28


Hal Dili ve Peygamber Efendimiz *İnsanlığın bugün beklediği bir şey var ki maalesef o bir iki asırdır bizim yitirdiğimiz şeydir: Hâl ve temsil! Hâl ile halledilmeyecek problem yoktur. Rasûl-ü Ekrem ve Sahâbe-i Kirâm efendilerimizin belki en müessir yanları, onların hâl ve temsilleriydi. Onları derinden derine tetkik eden insanlar, “Vallahi çehresinde, tavır ve davranışlarında yalan yok!” diyorlardı. *Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz söylediği her hakikati öncelikle kendi hayatına tatbik ediyordu. Mesela, zühd, tevazu ve mahviyet tavsiye buyuruyorsa, her güzel ahlakta olduğu gibi, önce kendisi o hususta zirveyi tutuyordu. *Rasûl-ü Ekrem Efendimiz'in (aleyhissalatü vesselam) hasır üzerinde istirahat buyurması ve hasırın da vücudunda iz bırakması sebebiyle Hazreti Ömer'in gözleri dolu dolu, “Yâ Rasûlallah! Sasaniler şöyle, Romalılar böyle…” diyerek O'nun da dünya nimetlerinden biraz istifade etmesi gerektiğini ima etmesi üzerine Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğu rivayet edilir: “İstemez misin, yâ Ömer! Dünya onların, ahiret de bizim olsun!” *Ayrıca Efendimiz şunu söyler: مَا لِي وَمَا لِلدُّنْيَا مَا أَنَا فِي الدُّنْيَا إِلَّا كَرَاكِبٍ اسْتَظَلَّ تَحْتَ شَجَرَةٍ ثُمَّ رَاحَ وَتَرَكَهَا “Benim dünya ile ne alâkam olabilir ki! Benim dünyadaki hâlim, bir ağacın altında gölgelenip azıcık dinlendikten sonra yoluna devam eden bir yolcunun hâline benzer.” Bu video 23/08/2015 tarihinde yayınlanan “Hal ve Ümit” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Adnan Oktar
Dünyada refah yaşamak ahiret için kötü müdür?

Adnan Oktar

Play Episode Listen Later Aug 22, 2023 1:19


Allah için yaşayan bir insanın elde edebileceği en büyük refahı, en büyük güzelliği ve en büyük zenginliği elde etmiş olur. Allah için yaşayan hem dünyayı hem ahireti en mükemmel şekilde yaşar.

Mevlana Takvimi
RESÛLULLÂH (S.A.V.)'İN ÜMMETİNE ŞEFAATİ - 09 AĞUSTOS 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Aug 9, 2023 2:32


Kıyâmet günü meydana gelecek olan birçok sahneleri Allâh (c.c.) Kuran da bizlere zikretmiştir. Resûlullâh (s.a.v.) de hadisi şeriflerinde açıklamıştır. İnsanlar hesaba çekilecekleri kıyâmet gününde çok değişik suretlerde hesap vereceklerdir. İster kâfir olsun ister günâhkâr mü'min olsun her birisi kendince hesaba çekilecektir. Resûlullâh (s.a.v.) dünyada bütün insanlığı kurtuluşa erdirecek olan Allâh (c.c.)'un şeriatını insanlara tebliğ etmekle alemlere rahmettir. Ahirette de bütün insanlık mahşer meydanında hesap vaktini beklerken, onları o günün korku ve sıkıntılarından kurtarmak için şefaat edeceğinden dolayı alemlere rahmettir. Kıyâmet gününde Resûlullâh (s.a.v.)'e Allâh (c.c.) tarafından bahşedilen şefaat hakkından faydalanabilmek için Hz. Peygamber (s.a.v.)'in katında hayırlı bir hasletimizin bulunması gerekmektedir. Resûlullâh (s.a.v.) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Benim şefaatim ümmetimden büyük günâh sahipleri içindir.” (Tirmizî) Hz. Peygamber (s.a.v.)'in katında olması gereken yararlı haslet, asi mümine şefaat edilmesini gerektirir. Bundan dolayı Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Tââti hakir görmeyiniz. Allâh üç şeyde üç şeyi gizlemiştir. Tââtte rızasını, mâsiyette gazâbını ve mahlukâtında da esrarını gizlemiştir.” (Biharu'l- Envar, c.78, s.188) Yani insanın ne kadar basit olursa olsun yapılan iyiliği ve tââti küçük görmemesi gerekir. Belki de basit görülen bir iyilik insanın cennete girmesine sebep olacaktır. Bu yüzden çok küçük ve basit de olsa karşılaştığımız iyilik yapma fırsatını değerlendirmeye ve onu işlemeye çalışmalıyız. Çünkü belki de insan bununla Allâh (c.c.)'un rızasına nail olacaktır. (İmâm Şarani, Ölüm-Kıyâmet-Ahiret, s.111-112)

Hizmetten
İnsanlar bilerek dünya hayatını ahiret hayatına tercih ediyorlar! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Jul 19, 2023 9:33


Âlemi nasıl bilirsin? Kendin gibi!.. Birileri istikbal delisi, ikbal delisi, şöhret delisi, yan gelip kulağı üzerine yatma delisi… Sadece dünyevî geleceğini mamur edip ahireti unutmuş deliler, “âlemi nasıl bilirsin; kendin gibi” fehvasınca sizi de öyle bilebilirler. Ama her şeyin doğrusunu bilen birisi var ve bir gün onları ortaya koyacak izn-i ilahisiyle, lutf-u ilahisiyle, vüs'at-i rahmetiyle. Bunu gösterecek ve birileri hicaptan iki büklüm olacaklar. Ve siz de şükranla yine asa gibi büküleceksiniz. Birileri hicap hissiyle iki büklüm olurken siz de “Allah'a binlerce hamd u sena olsun, bize bu hayırları yaptırdı!.. Her şey Senden, Sen Ganisin, Rabbim Sana döndüm yüzüm!” diyeceksiniz. *Allah, sizi sevkettiği biraz sarp, biraz geçilmez deryaları olan, biraz yokuşları, uçurumları bulunan bu yolda işi sonuna kadar götürmeye muvaffak kılsın. Yezidlere, Haccaclara, Nemrutlara ve onların arkasındaki, dünya için, ikbal için, istikbal için kitle psikolojisiyle sürüklenmiş şuursuz, mantıksız, muhakemesizlere rağmen Allah (celle celaluhu) sizi yürüdüğünüz yolda muvaffak eylesin. İnayetini üzerinizden eksik etmesin. Bütün terör örgütlerinin de masum insanlara terörist diyenlerin de Allah belasını versin!.. *Nikbîn her şeyi iyi, bedbîn her şeyi kötü görür. Bunların ikisi de zararlıdır. İyiyi iyi, kötüyü de kötü görmek hakikatbînliktir. Allah sizi bizi hakikatbînlikle serfiraz kılsın. *Evet, günümüzde dünyanın cazibedar güzellikleri karşısında yol-yön değiştirmeden Kur'ânî çizgiyi koruma adına sabır da çok mühimdir. Çünkü bu asırda insanlar bilerek dünya hayatını ahiret hayatına tercih ediyorlar. Bunu zavallı bir kısım safderun, muhakemesiz, müsvedde Müslümanlar da yapıyorlar. Kendisi “müsvedde” olduğundan dolayı başkalarına da müsvedde diyor; çünkü “âlemi nasıl bilirsin; kendin gibi”; o aynada kendini görüyor. Müsvedde Müslümanlar, dünyanın cazibedar güzellikleri karşısında kayıp gidiyorlar. İşte, onlara takılmadan, alicenâbâne, himmetperverane, “Allah” deyip, “Rasulullah” deyip yürümek ve kat'iyen dünyaya ve ehl-i dünyaya serfüru etmemek lazımdır. *Hâşimî ne hoş söyler: “Âkil isen rızk için gerdûn-ı duna eğme ser / Âsyâb-âsâ yürü var ekmeğin taştan çıkar” Yani, akıllıysan rızkın için alçak dünyaya baş eğme; yürü, değirmen misali, rızkını taştan çıkar. *Dünyanın o cazibedar güzelliklerine kapılmadan, aşağı insanlara boyun eğmeden, kendi düzenini kurarak, i'la-yı kelimetullah için, milli ruhu yüceltmek için, ruhunun abidesini ikame etmek için koşmak lazım. Bu süfyaniyet asrının süfyanlarının arkasından gitmeden… Aslî süfyanlar, zıllî süfyanlar, izafî süfyanlar vardır. Bunlar, yapamadıkları şeyleri başkaları yapıyorsa, hazımsızlıktan, hasetten, çekememezlikten dolayı onu yıkmaya çalışmışlardır. Bugünkü tahribatın arkasındaki temel düşünce budur. Yoksa ne terör örgütü var ne de devlete talip olan var. *Bütün terör örgütlerinin Allah belasını versin!.. Pakraduni Terör Örgütü'nün Allah belasını versin!.. Pers Terör Örgütü'nün Allah belasını versin!.. Terör örgütü olmayana, “terör örgütü” diyenlerin Allah belasını versin!.. Paralel olmayana “paralel” diyenlerin de Allah belasını versin!.. Umduklarının aksiyle onları tokatlasın, yerle bir etsin, hazan yemiş yapraklar gibi savursun, gübreler gibi toprağın bağrına devirsin, gübre kılsın hepsini!..

Mevlana Takvimi
KUR'ÂN'IN KAFİRLERDEN HABER VERMESİ - 12 TEMMUZ 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jul 12, 2023 3:12


Kâfirler izledikleri yöntem konusunda mahlukâtın en akılsızlarıdırlar. Allâh (c.c.) kendi dininin hak din olduğunu kanıtlamak için kâfirleri kullanmaktadır. Onlar ise bu dinin nurunu söndürebileceklerini zannetmektedirler. Allâh (c.c.) şöyle buyurmaktadır: “Şüphesiz günâhkârlar dünyada imân edenlere gülerlerdi. Onlarla karşılaştıklarında kaş göz hareketiyle alay ederlerdi. Ailelerine döndüklerinde, alaylarından dolayı keyiflenerek dönerlerdi.” (Mutaffifin s. 29-31) Bu âyet-i kerîmede Allâh (c.c.) Kur'ân'ı Kerim'de kâfirlerin mü'minlerle karşılaştıklarında kaş göz işaretiyle gülüp onları alaya alacaklarını haber vermektedir. Onlarda biraz akıl olsaydı, inananları alaya alırken düşünmeleri gerekirdi. Zira onlar inananlarla alay etmemiş olsalardı bizler diyecektik ki bizim kitabımız Kur'ân-ı Kerîm bizlere kâfir ve günâhkâr insanların mü'minlerle alay edeceklerini bildirmektedir. Oysa kaş göz işaretleriyle olsun veya başka türlü tavırlarla olsun hiç kimse bizi alaya almıyor. Böylece kafalarımızda bir soru işareti belirecekti. Fakat onların mü'minlerle alay etmeleri Kur'ân'ın hak ve doğruluğunu ispatlamaktadır. Çünkü onlar Kur'ân'ın yapacaklar dediği tavırları sergilemektedirler. Kâfirlerin bu hareketlerinden dolayı mü'minlerin üzülmemesi, göğüslerinin daralmaması gerekir. Aksine onların bu tavırlarına karşı “Allâh (c.c.)'u her türlü noksan sıfatlardan tenzih ederim. O (c.c.) kâfirler böyle yapacaklar diye haber verdi, onlarda gerçekten aynısını yaptılar. Büyük olan Allâh doğruyu söyledi. Böylece onlar imânımızın doğruluğunu ispatladılar. Hâlbuki onlar bu dini yıkabileceklerini düşünüyorlardı” demeleri gerekir. Şu âyeti kerimede olduğu gibi: “Ben onları ne göklerin ve yerin yaratılışına, ne de bizzat kendilerinin yaratılışına şahit tuttum. Ben yoldan çıkaranları yardımcı edinecek değilim.” (Kehf s. 51) Onlar yerlerin, göklerin ve insanın yaratılışı ile ilgili Kur'ân-ı Kerîm'le çatışan hipotezler ileri sürdükleri zaman bizler diyoruz ki, eğer onlar bu teorileri ileri sürmeselerdi, bizler diyecektik ki: “Yaratılış konusunda teoriler üretip Kur'ân ile çatışacakları haber verilen bu insanlar hani nerede?” (İmâm Şarani, Ölüm-Kıyâmet-Ahiret, s.118-120)

Hizmetten
Ahirete, ahiret kadar değer verilmeli! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later May 16, 2023 7:16


Bu video 03/01/2016 tarihinde yayınlanan “İman Zaafı ve İslam'ın Gurbeti” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... *İnsanlarda dinî duygu ve düşünce, öncelikle telkinle başlar, sonra da taklitle benimsenir ve yaşanmaya devam eder. Belki hepimizin mebde-i hayatına inilse, çocukluk dönemine gidilse bir ilmihal bilgisi mahiyetinde Allah'a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe ve kadere imanın yanında kelime-i şehâdet getirmek, namaz, oruç, zekât ve hac gibi dinin temel rükünlerinin bizlere telkin edildiği, bizim de onları taklitle alıp zamanla benimsediğimiz görülür. Usûlüddin uleması (kelâmcılar), bu şekilde taklitle kazanılan inancın bile insanı kurtaracağını söylemiş ve bunu ıstılahî ifadesiyle, “Taklidî iman makbuldür.” şeklinde ifade etmişlerdir. Fakat her ne kadar böyle denmiş olsa da, inkâr ve dalâlet fırtınaları karşısında imanın ayakta kalabilmesi için taklitle benimsenen bu mülâhazaların, daha sonra altlarının doldurularak sağlam bir blokaja oturtulması ve içte hazmedilip sindirilmesi gerekir. Zira taklit, nazarînin başlangıç noktası olarak mebdede bir vazife eda etse de, onunla elde edilenlerin kalıcı hâle gelmesi tahkikle mümkündür. *Belki günümüzdeki bu iman zaafının, Allah'tan kopukluğun ve Efendimiz'den (sallallâhu aleyhi ve sellem) fersah fersah uzak bulunuşun arkasında bu taklit vardır. Bu açıdan da evvela imanın amelle, nazarî bilginin aksiyonla takviye edilmesi lazımdır. Sonra ikinci derecede, yaptığı amelleri şuurluca yapmak gelir. Bunun üzerinde ısrarla durmak lazımdır. Şayet iman, marifetle taçlandırılmazsa, insan yol yorgunluğundan kurtulamaz; sürekli imanı heceleyip dursa da onun semerelerine ulaşamaz. *Evet, iman, “vicdan kültürü” şeklinde de ifade edebileceğimiz marifet ile taçlandırılmalıdır. Ondan sonra bir aşk ve Allah'la münasebet dönemi gelir. Biliyorsanız, O'nu çok seversiniz. Bilen sever; bilmeyen sevemez. İyi biliyorsanız, içinizde O'na mülâkî olma iştiyakına kadar meseleyi götürebilirsiniz. “Bütün benliğinle ahirete yönel ve ahirete, ahiret kadar değer ver! Ehh bu arada dünyadan nasibini de unutma!..” *Dünyaya dünyalığı ahirete de ebedîliği ölçüsünde teveccüh etmek lazımdır. Nitekim Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: وَابْتَغِ فِيمَا آتَاكَ اللهُ الدَّارَ اْلآخِرَةَ وَلاَ تَنْسَ نَصِيبَكَ مِنَ الدُّنْيَا “Allah'ın sana verdiği her şeyde âhiret yurdunu ara; ehh bu arada dünyadan da nasîbini unutma!” (Kasas, 28/77) Bu âyet-i kerimede Kur'ân, “Ahiret yurdunu ara” derken “ibtiğâ” fiilini kullanıyor ki bu, “Bütün benliğinle ahirete yönel ve ahirete, ahiret kadar değer ver!” demektir. Bundan da anlaşıldığı üzere, ahiret için bütün imkânlar seferber edilmeli, dünya için de “nasibi unutmama” esasına bağlı kalınmalıdır. *İnsanlar çok kitap okuyabilirler, çok kitap yazabilirler, belki çok güzel şeyler de konuşabilirler. Fakat imanlarını marifetle taçlandırmamışlarsa, marifetlerine muhabbet sorgucu takmamışlarsa, muhabbetlerini aşk u iştiyaka çevirememişlerse, bu mevzuda bir “Hel min mezîd – Daha yok mu?” kahramanı olarak yaşamamışlarsa, bir de dünyada bata çıka yürüdükleri halde mümin olduklarını iddia ediyorlarsa, yalan söylüyorlar demektir. Kur'an-ı Kerim, kuru bilgi, faydasız malumat ve amele dönüşmeyen nazariyat insanlarını “tıpkı ciltlerle kitap taşıyan bir merkebe” benzetir. (Cuma, 65/5) Ziya Paşa'nın şu sözü de bir yönüyle aynı hakikati ifade etmektedir: “Bed asla necâbet mi verir hiç üniforma? / Zer-dûz pâlân ursan, eşek yine eşektir.” Yani; özü kötü olan insanlara hiç giydiği üniforma (işgal ettiği makam) şeref verir mi? Nitekim sırtına altın semer vursan da eşek yine eşektir.

Mevlana Takvimi
CEHENNEM EHLİNİN YEME-İÇMESİ - 19 NİSAN 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Apr 19, 2023 3:16


Cehennemde azâp görmek, Allâh (c.c.)'un dünya hayatında bizlere ihsân ettiği bütün nimetlerden orada mahrum olmak demektir. Şu kadar var ki Allâh (c. c.)'un dünya hayatında insanlara verdiği nimetlerden mü'min de kâfir de faydalanmaktadır. Ancak ahirette bütün bu nimetlerden kâfir mahrum kalacaktır. İnsanlar dünyada hayattan istifade etmektedirler. Dünyada ki hayat mü'minin de kâfirin de faydalanabildiği meta'dır. Ancak ahirette kâfir için hayat söz konusu değildir. Kâfir çektiği azâptan kurtulup rahata kavuşmak için ölümü temenni edecektir. Öyle anlar vardır ki ölüm insan için bir rahatlıktır. Mü'min için ölüm, içinde yaşadığı nimetlerden daha hayırlı olana intikâl etmesidir. Oysa cehennem ehli cehennemde ölümü arzulayacak, fakat Allâh (c.c) onların bu isteklerine cevâp vermeyecektir. Bu konuda Allâh (c.c.) şöyle buyurmaktadır: “Şurası muhakkâk ki, kim Râbbine günâhkâr olarak varırsa, cehennem sırf onun içindir. O ise orada ne ölür ne de yaşar.” (Tâhâ s. 74) Cehennem ehli çıkıp yiyecek istediklerinde kendilerine tadı acı olan bir yiyecek verilir. Bu yiyecek onların boğazlarını yakar, şiddetli bir acı verir. Midelerine indiğinde maden eriyiği gibi kaynamaya başlar ve çok şiddetli bir ızdırap verir. Yani yiyeceklerdeki lezzet soyutlanmış, yok edilmiş ve onun yerine azâp izafe edilmiştir. Dolayısıyla bu yiyeceklerden yiyip, karınlarını doyurduklarında yedikleri onlar için bir işkence aracı haline gelmektedir. Dünyadaki yiyeceklerden yediklerinde bunlar, bedenlerinde enerjiye dönüşüyor ve açlık nedeniyle hissettikleri acıları sakinleştiriyordu. Oysa cehennemdeki yiyecekler onların ne bedenlerine enerji verecek ne de açlıktan doğan acılarını dindirecektir. Yediklerinin üzerine su içmek istediklerinde bağırsaklarını parçalayacak olan kaynar sudan verilecektir. Allâh (c.c.) cehennem ehlinin yiyeceği olan zakkum ağacından bahsederken bu sahneyi bizlere şu şekilde tasvir etmektedir: “Zira o, cehennemin dibinde bitip yetişen bir ağaçtır. Tomurcukları sanki şeytanların başları gibidir. Cehennemdekiler ondan yerler ve karınlarını ondan doldururlar. Sonra zakkum yemeğinin üzerine onlar için, kaynar su karıştırılmış bir içki vardır.” (Saffât s. 64-67) Cenâb-ı Hâkk muhafaza buyursun. Amin. (İmâm Şarani, Ölüm-Kıyâmet-Ahiret, s.171-172)

Mevlana Takvimi
İFLÂS EDEN KİMDİR BİLİR MİSİNİZ? - 05 NİSAN 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Apr 5, 2023 2:15


Kıyâmet gününde insan ilk önce Allâh (c.c.) hakkı, daha sonra da kul hakkından hesaba çekilecektir. Allâh (c.c.)'un kulları üzerindeki hakkı, onların dünyada iken mâsiyetler üzerinde ısrar etmesi ve Allâh (c.c.)'un yasalarına muhalefet etmeleridir. Kulların kullar üzerindeki hakları ise birbirlerine zulmetmeleri yahut birbirlerinin haklarını gasp etmeleridir. Bu hususta Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “İflas eden kimdir bilir misiniz?” Sahabe-i kiram şöyle cevâp verdi: “Ey Allâh'ın Resûlü! İflâs eden kimse dinarı ve dirhemi kalmayan kimsedir.” Resûlullâh (s.a.v): “Hayır! Ümmetimden iflâs eden kimse odur ki, kıyâmet günü namazı, orucu, zekâtı güzel bir biçimde eda etmiş olarak gelir. Ancak falan kimseye sövmüş, falana iftira etmiş, falan kimsenin malını yemiş, falan kimsenin kanını akıtmıştır. Böylece herbirisine yaptığı hasenâtından karşılık olarak dağıtılır. Eğer o kimse hakkında hüküm verilmeden evvel hasenâtları biterse, diğerlerinin işlediği günâhlar da onun sırtına yüklenir ve böylece cehenneme atılır.” Yani insanların haklarına tecavüz etmekle iyilikleri yok olmuş, iflâs etmiştir. Allâh (c.c.) dilediği kimseyi getirir, başkalarının haklarını ondan alır ki cennetine koyabilsin. Allâh (c.c.) bizlere Kur'an-ı Kerim'de kıyâmet sahnelerini arz ederken, bu büyük günde meydana gelecek olan bazı hadiseleri bizlere ibret ve ders almamız için anlatmaktadır. Özellikle kıyâmet günü mahşer meydanında bulunan herkesin huzurunda bütün bu sahneler gerçekleşecektir. Herkese teşhir edilir biçimde aleni olacaktır. (İmâm Şarani, Ölüm-Kıyâmet-Ahiret, s.116-117)

Hadislerle İslam
Dünya ve Ahiret - Hadislerle İslam

Hadislerle İslam

Play Episode Listen Later Mar 14, 2023 8:02


Mevlana Takvimi
HESAP GÜNÜ YAŞANACAKLAR - 21 ŞUBAT 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Feb 21, 2023 2:42


Peygamberler ve şehitler hesaba çekilmeyeceklerdir. Çünkü peygamberler masumdurlar. Şehitler ise şehit oldukları andan itibaren geçmiş bütün günâhları Allâh (c.c.) tarafından affedilmiştir. Bu yüzden onlar da hesaba çekilmeyeceklerdir. Peygamberler sadece Allâh (c.c.)'dan gelen kanunları kendi kavimlerine tebliğ edip etmedikleri hususunda sorguya çekilecekler, bundan sonra da onların sorumlulukları sona erecektir. Müminlerin hesaba çekilmeleri de çok kolay olacaktır. Onların hesabı sadece küçük bir azardan ve sitemden öteye gitmeyecektir. Böylece Allâh (c.c.)'un rahmetine kavuşacaklardır. Onlara: “Sizler niçin şunları şunları yaptınız? Bunlara rağmen yine de Allâh (c.c.) sizlerin günâhlarınızı bağışladı” denilecektir. Mü'minlere yapılacak olan sorgulama şiddet ve azâpla olmayacak, Allâh (c.c.)'un fazlı ve keremi sayesinde şefkât ve sevâpla olacaktır. Allâh (c.c.) fazlıyla onları konuk edecek ve âyet-i kerimede belirtildiği gibi onları kendi zürriyetlerine ilhâk edecektir. “İmân eden ve soylarından gelenler de imânda kendilerine tabi olanlar var ya; işte biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların âmellerinden de bir şey eksiltmedik. Herkes kazândıklarına karşı bir rehindir.” (Tûr s. 21) Hesap vaktinde eğer müminler, imânlı ve sâlih bir nesil ise onlara Allâh (c.c.)'un fazlından bolca verilir. İmânlı bir nesil olması şartıyla, imânlı olan baba ve onun zürriyetinden gelenler cennete birlikte gireceklerdir. Bu Allâh (c.c.)'un o kimseye çocuklarıyla birlikte cennette yaşaması için verdiği bir lütuftur. Eğer zürriyeti imânlı bir nesil değilse, Nuh (a.s.)'ın başına gelenler onların da başına gelecek ve imânlı atalarından ayrılacaklardır. Ahirette herkes hayır ve şer ne işlemişse onun karşılığını görecektir. Kişi işlediği âmellerine ipotek edildiğine göre, iyi âmelleriyle gelenler bu ipoteği çözecek aksi takdirde ilâhi cezaya çarptırılacaklardır. (İmâm Şarani, Ölüm-Kıyâmet-Ahiret, s.113-114)

Synergy Kendiyas
KAİNATA DAİR HABERLER | ÖLÜM, KABİR, SIRAT KÖPRÜSÜ, MAHŞER, KARA DELİK, BERZAH ALEMİ 30.12.2022 | Synergy Kendiyas |

Synergy Kendiyas

Play Episode Listen Later Jan 31, 2023 33:47


Diğer alemlerde yaşam var mı? Amerika, diğer ülkeleri sömürmek için nasıl kullanılıyor? Yeryüzündeki oksijen miktarı neden düşürülmeye çalışılıyor? “Uzaylılar tarafından kaçırıldıklarını söyleyen insanlar” doğru mu söylüyor? “Uzaylı” nedir, kime denir? Uzaylılar bizden ne istiyor? Kimler uzaylılarla iletişim kurabilir? “Ay” kimler tarafından üst olarak kullanılıyor? “Dünyanın kontrolü” nereden sağlanıyor? “Ozon tabakası” neden delinmeye çalışılıyor? Âdem Babamızdan önce, yeryüzünde kimler yaşıyordu? “Cinniler” hangi maddeden yaratıldı? Azazel'in (iblis, şeytan) Levh-i Mahfuz'da gördüğü neydi? “Anadolu ve Mezopotamya toprakları” neden bu kadar önemlidir? Bir insanın, başka alemlerdeki varlıklardan çocuğu olabilir mi? Kimler insanlarla birleşip yeni bir ırk oluşturmaya çalışıyor? Cinnilerin kanatları var mı? Uzaylıların maddesel bedenleri var mı? Cinnilerin “dinleri” var mıdır? Piramitler kimler tarafından yapıldı, amacı nedir? “Uzaylıların teknolojileri” bizden ileride mi? “Kendinize göre değil de Rabbimin vereceğine göre isteyin” lafzının açılımı. Dua ederken “hayırlısı” demek neden bu kadar önemlidir? “Mitolojik Tanrılar” nasıl ortaya çıktı? “Reptilianlar, Anunnakiler” hangi ırkları temsil eder? Atalarımızın bıraktığı destanlar, farklı ırktaki varlıklardan nasıl bahsetmiştir? Teknoloji, Nuh Tufanından önce hangi seviyedeydi? “Zülkarneyn Aleyhisselam” kimlerin önüne set çekti? “Yecüc Mecüc” yeryüzüne nereden gelecek? “Dünyanın kıyameti” ile “evrenin kıyameti” aynı anda mı gerçekleşecek? Azrail Aleyhisselam, ne zaman kendi canını kabz edecek? Kabir hayatının yönleri nelerdir? Ahiret hayatına nereden, nasıl geçilecek? “Kara delikler” ve “ölüm” arasında nasıl bir ilişki vardır? “Mahşerde” yaşam var mı? “Ölüm” nedir? Kabir hayatında da ölüm var mı? Kâinat ne zaman yok olacak? Nefsimiz, cennette ne işe yarayacak? Bu ve buna benzer bir çok sorunun cevabını alacağınız ses kaydımızı sonuna kadar dinlemenizi tavsiye ediyoruz.   #synergykendiyas #kainat #ölüm #kabir #sıratköprüsü Facebook: https://www.facebook.com/SynergyKendiyas İnstagram: https://instagram.com/synergykendiyas Youtube: https://www.youtube.com/channel/UC_xe-4OhrGjeQkX9dWA96fQ TikTok: https://www.tiktok.com/@synergykendys Yaay: https://yaay.com.tr/SynergyKendiyas Twitter: https://twitter.com/SynergyKendiyas?t=rF3t1yDh7eLgUg_Djh5khQ&s=0

Synergy Kendiyas
ANNE DUASI 14.12.2022 | Synergy Kendiyas |

Synergy Kendiyas

Play Episode Listen Later Jan 17, 2023 9:33


Ahirete göçmüş kişilerin manevi halleri, yaşayanların ettiği dualarla nasıl değişir? Görülen rüyanın Rahmani mi şeytani mi olduğu nasıl anlaşılır? Rüyayla amel edilebilir mi? Ahirete göçmüş kişiler için de sadaka verilebilir mi? Ölmüşlerimize dua okuyup hediye etmemiz neden bu kadar önemlidir? Vefat etmiş biri için kurban kesilebilir mi? Musallatlar, Frekans saldırılarıyla zihnimizle nasıl oynar? İntihar sanılan olayların perde arkasında neler var? Neden tüm Ümmet-i Muhammed için dua etmeliyiz? Anne duası almak neden bu kadar önemlidir? Ahiret refahımız için neler yapmalıyız? Bu ve buna benzer bir çok sorunun cevabını alacağınız ses kaydımızı sonuna kadar dinlemenizi tavsiye ediyoruz.   #synergykendiyas #anneduası #dua  Facebook: https://www.facebook.com/SynergyKendiyas İnstagram: https://instagram.com/synergykendiyas Youtube: https://www.youtube.com/channel/UC_xe-4OhrGjeQkX9dWA96fQ TikTok: https://www.tiktok.com/@synergykendys Yaay: https://yaay.com.tr/SynergyKendiyas Twitter: https://twitter.com/SynergyKendiyas?t=rF3t1yDh7eLgUg_Djh5khQ&s=0

Mevlana Takvimi
HESABI İLK SORULACAK İBÂDET - 14 OCAK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Jan 14, 2023 3:00


Kulların ilk önce hesaba çekilecekleri şey Allâh (c.c.)'a imân edip etmedikleridir. Eğer imân etmişlerse bundan sonraki aşamada imânın gereklerini yerine getirip getirmedikleri hususunda hesaba çekileceklerdir. İmândan sonraki aşamada imânın bir gereği olarak kullardan istenen ilk şey namazdır ki bu ibâdet kulların üzerinden kesinlikle düşmeyen ve daima edâ etmesi gereken sorumluluktur. Hac ibâdeti insanın sağlığının bozulmasından veya ekonomik gücünün olmamasından ötürü üzerinden düşebilir. Oruç ibâdeti hastalık yahut seferi olması dolayısıyla yine kulların üzerinden düşebilir. Aynı şekilde zekât ibâdeti de zekâta tabi malının olmamasından dolayı üzerinden düşebilir. Ömründe bir defa olsun Kelime-i Şahadet'i ikrâr eden kimse de bu farzı yerine getirmiş olur. Oysa namaz ibâdeti, hastalıkta, sağlıkta, zenginlikte, fakirlikte, gençlikte, yaşlılıkta, seferde, hazarda, her türlü şartlarda Allâh (c.c.)'a imânın gereği olarak yerine getirilmesi gereken bir farzdır. Kesinlikle kulun üzerinden düşmez. İşte bu nedenledir ki eğer insanın namazı eksiksiz çıkarsa diğer âmellerinin hesabı çok kolay olacaktır. Günâhkâr müminler ise dünyada iken işledikleri mâsiyetlere göre hesaba çekileceklerdir. Dünyada iken işlediği iyiliklerin kötülüklerin ve de Allâh (c.c.)'un ona ihsan ettiği nimetlerin yazılı olduğu kitabı kendisine verilecektir. Allâh (c.c.)'un fazlından ve rahmetinden uzak olarak hesaba çekilecekleri için önce isyanlarının karşılığı olan azâbı çekmek için cehenneme girerler, daha sonra da cennete idhâl olunurlar. Allâhü Teâlâ'nın şu âyet-i kerimede istisna tuttuğu kimseler onlardır: “Rabbinin dilediği hariç...” (Hûd s. 107) Bu âyette yapılan istisna, azâbın sonraki aşamasını ihtivâ etmektedir. Yani küfür veya mâsiyetlerinden dolayı bedbaht olanlar hep birlikte ve aynı anda azâp görmeye başlayacaklar fakat daha sonraki aşamada günâhkâr olanlar cehennemde ebedi olarak kalmayacaklar, Allâh (c.c.)'un engin rahmetiyle cehennemden çıkarılacak ve cennete girdirileceklerdir. (İmâm Şarani, Ölüm-Kıyâmet-Ahiret, s.115-116)

MyMecra Podcast
Erenlerden Ümit Kesilmez - Sadettin Ökten | Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler

MyMecra Podcast

Play Episode Listen Later Dec 12, 2022 27:34


Türkçe yazılan mevlid manzumelerinin arasında özel bir yere sahip olan, Süleyman Çelebi'nin aşkla kaleme aldığı Vesîlet'ün Necât (Mevlid-i Şerif) eserini Prof. Dr. Sadeddin Ökten'le birlikte "Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler" programında hem okuyup hem de şerh ediyoruz… Süleyman Aşk Dilin Bilir Dediler'in yeni bölümünde başlıca şunlar konuşuldu; Sadeddin Ökten: Ahiret sevabı murad ederek dünya işi işlemek, riya... Dünya işine, bir menfaate sahip olmak için ahireti vesile kılmak... İhlas da onun tam tersi. Ahireti ahiret için yapmak... Zenginin birisi hekime gidiyor. Hekim diyor ki diyet yapacaksın, şunları bunları yiyeyeceksin. Peki diyip eve geliyor. Mükellef sofra kurulmuş ama ben bunları yemeyeceğim diyor. Diyet reçetesini veriyor uşağına, diyet yemeği geliyor. Biraz tuzsuz peynir, küçücük bir ekmek, tuzsuz domates... Onları yiyor, elhamdülillah diyor. Önce perhiz sonra taam, getirin yemekleri diyor. Bizim halimiz bu. Önce perhiz diyoruz, çok hoşumuza gidiyor diyet sonra bakıyoruz ki dünya cıvıl cıvıl, dünya hayatı çok hoş, dünya hayatına giriyoruz. Beşeriz, tabi ki yaparız. Burada yapmamamız gereken bir şey var. O da şu; Dünya hayatında bir takım halleri, bir takım usülleri, bir takım ahvali kitabına uydurup perhiz menüsüne irca etme isteğimiz var işte riya o... Dünya halinde yapılan bazı şeylerin gerekçesini bir şekilde bulup, uydurup onu şer-i şerife monte etmek istiyoruz. Bu olmaz... Devamı videoda... Gelin, Beraber Yürüyelim...

Hizmetten
Bamteli - 27/02/2006 |Ahiret Sermayenizi Burada Tüketmeyin!..

Hizmetten

Play Episode Listen Later Oct 2, 2022 26:41


Bamteli - 27/02/2006 |Ahiret Sermayenizi Burada Tüketmeyin!.. by

Hizmetten
“İstemez misin yâ Ömer, dünya onların, ahiret de bizim olsun!” | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Sep 8, 2022 7:17


Bu video 04/12/2016 tarihinde yayınlanan " ÂHİRET YÖRÜNGELİ HAYAT" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... “Tercihimiz Sensin, Senden vazgeçmeyiz ya Rasûlallah!..” İnsan bu… Mal-mülk, dünyalık geliyor, geliyor; ezvâc-ı tâhirâta bir damla, başkalarına -bir yönüyle- derya. “Azıcık bize de olsa!” diyorlar. Allah Rasûlü, bu talep karşısında hiçbir şey demiyor. Mübarek cumbasına çekiliyor, -canım çıksın- ve bu haber dışarıya da sızıyor: “Mübarek annelerimiz hafif bir şey istemişler, O (sallallâhu aleyhi ve sellem) da bu istekten hoşlanmadığı için, cumbaya çekilmiş!” Tabii bu mevzuda, yine en hassas olan Hazreti Ebu Bekir'dir, Hazreti Ömer'dir. Ömer radıyallahu anh, daha heyecanlı. Kızı da o hânede, Hafsa validemiz. “Benim kızım, Efendim'e ne yaptı ki, benim Efendim darıldı, bir yönüyle, i'lâ yaptı!..” Kapıya geliyor, “Ben Efendimiz ile görüşmek istiyorum!” diyor. Hazreti Bilal perdedâr, “İzin yok!” diyor. Çok ısrar ediyor; O'na (aleyhissalâtü vesselam) haber gidince, “Gelsin!” buyuruyor. Gidiyor Hazreti Ömer; yukarıya, cumbaya çıkıyor. Döşeği yok -canım çıksın-, hasırın üzerinde yatıyor; kalkınca, hasır yanlarında izler bırakmış. “Ya Rasûlallah, Bizans şöyle.. Persler şöyle.. Sen cihanın sultanısın, bu haline bak!..” Efendimiz şöyle buyuruyor: أَمَا تَرْضَى-يَا عُمَرُ- أَنْ تَكُونَ لَهُمُ الدُّنْيَا وَلَنَا اْلآخِرَةُ “Razı olmaz mısın, istemez misin yâ Ömer, dünya onların olsun, ahiret de bizim olsun!” Sonra, Allah Rasûlü, şu ayet-i kerimenin emri mucebince eşlerine bir teklifte bulunuyor: يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ قُلْ لأَزْوَاجِكَ إِنْ كُنْتُنَّ تُرِدْنَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا وَزِينَتَهَا فَتَعَالَيْنَ أُمَتِّعْكُنَّ وَأُسَرِّحْكُنَّ سَرَاحًا جَمِيلاً * وَإِنْ كُنْتُنَّ تُرِدْنَ اللهَ وَرَسُولَهُ وَالدَّارَ الآخِرَةَ فَإِنَّ اللهَ أَعَدَّ لِلْمُحْسِنَاتِ مِنْكُنَّ أَجْرًا عَظِيمًا “Ey (Nübüvvetin en büyük temsilcisi olan) Peygamber, eşlerine şöyle de: Eğer dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerinizi vereyim ve sizi güzellikle serbest bırakayım. Yok, eğer Allah'ı, Rasûlü'nü ve Âhiret yurdunu istiyorsanız, o takdirde bilin ki Allah, içinizden O'nu görüyormuşçasına dikkatli davranan ehl-i ihsan için çok büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” (Ahzab, 33/28-29) Efendimiz diyor ki: “Ey peygamber kadınları, gelin; şayet dünyayı istiyorsanız, sizi bırakayım, gidin, ne istiyorsanız alın onu. Yok, Allah'ı, âhireti istiyorsanız, halinize razı olun!” İlk defa en sadık arkadaşının kerimesi, Âişe validemize meseleyi arz ediyor; “Allah böyle buyuruyor! İstersen, sen bu meselede kendin karar vermeden bir babanla annenle de görüş!” diyor. Onun önemini de vurguluyor. “Ya Rasûlallah!” diyor anam!.. Benim anam!.. Sana kurban olayım!.. “Ya Rasûlallah! Bunu anama-babama mı danışacağım!.. Ben Seni tercih ediyorum!” diyor. Evet, üç ay ocak yanmamış, su kaynamamış; soğuk su ve hurmayla geçinmişler; içlerinde hafif bir talep belirmiş.. ve Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) öyle bir tavır içine girmiş. Buyuruyor ki annemiz: “Vallahi benim dediğim gibi, hepsi de öyle dedi!” Bu ne büyüklüktür, bu ne inceliktir, bu ne nezâkettir!..

Kurandan Hayata
Mehmet Okuyan - Kur'an'ın Söyledikleri (2022) #08 Ahiret

Kurandan Hayata

Play Episode Listen Later Apr 9, 2022 43:25


Osmanli Dergahi
What are the dangerous situations for people with doubt dunya and Ahiret?

Osmanli Dergahi

Play Episode Listen Later Dec 19, 2021 15:34


Bismillahir Rahmanir Rahim Sohbet by Sheykh Lokman Effendi Hazratleri 6 Jamada al-Awwal 1443 December 10 2021 naksibendi.us

Osmanli Dergahi
What makes a Murid in this way to run for dunya and loose both dunya and Ahiret?

Osmanli Dergahi

Play Episode Listen Later Sep 9, 2021 6:31


Bismillahir Rahmanir Rahim Answer by Sheykh Lokman Effendi Hazratleri naksibendi.us