Kaçış Rampası

Follow Kaçış Rampası
Share on
Copy link to clipboard

Freni boşalan kamyonların çıkış yolu!

Kaçış Rampası


    • Oct 29, 2020 LATEST EPISODE
    • infrequent NEW EPISODES
    • 7m AVG DURATION
    • 23 EPISODES


    Search for episodes from Kaçış Rampası with a specific topic:

    Latest episodes from Kaçış Rampası

    ŞÖHRET Ateşten Gömlek Değil Miydi?

    Play Episode Listen Later Oct 29, 2020 8:47


    Peki ya sen? Neyinle şöhret olmak istersin?

    Hiç Leğende Yıkanmamış Gibi Mocha İçmek

    Play Episode Listen Later Oct 6, 2020 6:13


    Yıllar önce Ekşisözlük'te okuduğum bir başlık hayata bakmak noktasında bana muazzam bir pencere açmıştı: Hiç leğende yıkanmamış gibi mocha içmek...

    Yeni Dünya Şeyhleri Youtuberlar

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 6:24


    Sevgili ebeveynler, çocuklarınızı kendinizin yetiştirdiğini falan sanıyorsanız büyük bir yanılgı içindesiniz. Evet, herkes için söylüyorum. Çocuklarınız artık elinizdeki aletlerin esiri. Bu etkiden çıkmaları da mümkün değil, çünkü illüzyon çok büyük. Gençlerin büyük bir bölümü ona hiçbir değer katmayan, bomboş bir tenekeye sevdalı olarak vaktini geçiriyor. Ne yapıyor bu tenekeler? Oyun oynuyor, 30 saniyelik bir kez gülünüp tüketilecek videolar çekiyor, challenge adını verdikleri ucu en ahlaksız noktalara kadar dayanan içerikler yayınlıyor, kısaca bir kürek dolusu goygoy yapıyorlar. Kaçış Rampası'nın yeni bölümü yayında.

    Dijital Çağda Seni Ne Bekliyor

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 10:27


    Kaçış Rampası'nın yeni bölümü yayında. Corona'yı konuşmayı bırakıp, geçiş yaptığımız dijital çağı irdeleyerek bir yandan önümüze de bakmaya çalışıyoruz. -Yeni dijital çağda markanı nasıl yöneteceksin? Özellikle B2B şirketlerin ilgisini çekeceğini düşündüğümüz videoyu izlerken sakın benim markam yok demeyin. Kendi isminiz ve itibarınız da bir marka. Organizasyonlar, partiler, dernekler, vakıflar! Sizler de lütfen iyi izleyin. Çünkü artık sıçrama ve atılım yapma vaktidir; yapamayanlar fikirleriyle birlikte elenir, yok olur. Radikal kararlar almanın tam zamanı...

    Viral Virüs Korona

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 7:21


    3 aydır Corona denilen virüsün bize kadar ulaşan senaryosunu izliyoruz. ‘'Aslında rakamlar çok yüksekmiş, Çin'de 1 milyon kişi ölmüş, İran perişanmış'' söylentileri arasında sonunda virüs bize de ulaştı. Tespit edilen vaka sayısı da 1. Farkında değilsiniz ama aslında 3 aydır size efsane bir iletişimle PR yapılıyor ve hastalık da biyolojik olmaktan çok viral etkisiyle konuşuluyor. Gelin o halde biraz bunu detaylandıralım. Uzmanların ‘'gripten çok da farkı yok'' açıklamalarına rağmen yapılan konumlandırma zihninize öyle bir baskı uyguluyor ki kendinizi yine de maske takarken ya da dezenfektan kullanırken buluyorsunuz. Bugüne kadar Corona'dan ölen sayısı 4000 civarı. Bu öyle büyük bir rakam filan değil. Sadece 2015'te 1,3 milyon insan ishalden ölmüş. 5 yaşından önce her yıl 500 bin civarında çocuk ishalden hayatını kaybediyor. Ama kimseye bunun iletişimi yapılmadığı için ishal dikkate alınmayan basit bir hastalık olarak görülüyor. Biz bu senaryonun benzerini kuş gribi, domuz gribi ve ebola virüsünde de gördük, yaşadık. Ama Corona'nın iletişimi bunların hepsinden daha fazla yapıldı. Ve neyle eşlendi? Maskeyle, karantina kıyafetleriyle… O zaman hepiniz bu aleme hoş geldiniz.

    Taklacı Ebabil Kuşları

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 7:36


    Hayatımızın her anında denk gelebildiğimiz taklacı ebabil kuşları var. Şeklen kendini farklı gösteren, maskeyle dünya sahnesinin tozunu çokça yutmuş, dönemin bile değil paranın adamları... Artık bu bizi insanlara yanlış gösteren, düzenbaz, menfaatçi adamları hayatımızdan temizlememiz gerekiyor. Örnek bir nesil olmak için bu kötü örnekleri dışlama vaktidir. --- Toplumun büyük bir kısmının İslami hayatı yaşadığını düşünmüyorum. Eyvallah, namazını kılıyor, orucunu tutuyor belki ama İslam bundan ibaret değil elbette. Bunu ancak ibadet hayatı olarak tanımlayabiliriz. Peki ibadet hayatının sağlaması gereken İslam ahlakını, İslami hayatı yaşadığımızı söyleyebilir miyiz? Bence hayır. Olması gerekeni yaşamıyoruz. Her şeyde olduğu gibi dini de şeklen yaşıyoruz, malesef.

    Siyasetle Kafayı Bozmamak İçin İşine Odaklan

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 3:53


    Gereksiz siyaset ilgisi ve insan kaynakları israfını konuşuyoruz. Eğer gerçekten vatanseversek, üretmek zorundayız. Daha az uyumak ve daha fazla çalışmak durumundayız. Bunu hakikaten başabilirsek, işte o zaman refaha ereceğiz... Eleştirilerimiz ve tespitlerimiz devam edecek. Biz, öncü bir neslin, önemli bir geleneğin devamıyız. Vazifemiz çok büyük. İşimiz çok, durmak asla yok... O zaman hepiniz bu aleme hoş geldiniz.

    ele biz daha bunu gereksiz
    Ölüm İnsanı Korkutmaz

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 6:37


    Kaçış Rampası'nın yeni bölümü yayında. Ölüm vaadi insanların genelini korkutmaz. Canlı veya cansız tüm varlıklar zaman içinde ölmesine ve insanların da resmen buna şahit olmasına rağmen kimse ölmeyi kendine konduramaz. İslamın yüceliği de işte tam buradadır. Akıllı insanın kendisine hitap eden ayet ve hadisleri dikkate alarak yaşarken, bunu akletmesi onun erdemidir. Onun için Müslüman erdemli ve akıllı insandır. Bu dünyanın fani olduğunu en iyi bilen en erdemli, en takva kişidir. Fakat insanların çoğu özellikle günümüzde gaflet içindedir. Gafletin, unutmanın bize nimet olarak verildiğini fark edemeyerek asıl meseleyi kaçırır, zamanlarının çoğunu boşa harcar, bütün enerjilerini geçici olduğuna %100 kanaat getirdikleri dünya hayatına sarf ederler. Evet gaflet nimettir. Düşünsenize olmadığını, insan bu dünyada çok acı şeyler yaşıyor. Eğer unutamasak ağlayarak o acıyla ölür giderdik. Ama bunu nimet olarak algılamaktan ziyade, gaflet hayatımızdaki yenilgilerin adı oldu maalesef. Peki, ölüm insanların genelini korkutmuyorsa en çok onları ne korkutur

    Odaklanmış Eğitim Modeli

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 6:11


    Kaçış Rampası'nın yeni bölümü yayında. Eğitim Şart sloganının eskiden herkesin diline pelesenk olduğunu hatırlarsınız. Eskide kaldı çünkü bu sorunu çözdük. Fakat şöyle bir sıkıntı oldu: Yanlış çözdük. Cumhuriyet tarihinin en zirve dönemini yaşıyoruz bu konuda. Herkes üniversite okuyor; evet herkes kitap da okuyor, okuma yazma da geri değil. Fakat bu üniversiteler birçok niteliksiz mezun üretti. Haliyle de bir sürü diplomalı işsiz. Sadece İstanbul'da 51 üniversite var. İyi olduğunu düşündüğümüz okullarımızın yalnızca 8 tanesi Dünya sıralamasında ilk 1000'in içinde. Geçmişi ve günümüz şartlarını değerlendirip sentezlediğimizde ortaya şöyle bir teori bırakmak istiyorum. Odaklanmış Eğitim Modeli. Yani bir çocuğu farklı alanlarda yormak yerine, yetişmişlik seviyesine gelene kadar tek bir hedefe odaklayan bir eğitim modeli. Yeteneğine göre erken yaşta yönlenen ve saçma sınavlara tabi olmayan nesiller yetiştirmeliyiz. Bunu yaparken de toplumun kabullenmesi için her zamanki gibi ilgi çekici olmalıyız. Peki bunu nasıl yapacağız? O Zaman Bu Aleme Hoş Geldiniz!

    Memuriyet: Hayallerin En Prestijli Düşmanı

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 6:11


    Kaçış Rampası'nın yeni bölümü yayında. Eskilerden bize kadar aktarılmış şöyle bir öğüt var: Sırtını devlete daya, memur ol da rahat et. Sigortan da yatar bak. Bu ülkede memurluk resmen kutsal sayılıyor. Aileler çocuklarını memur olabilmesi için hiç desteklemedikleri kadar destekliyorlar. Çocukluktan itibaren sıradan biri olmasını telkin ediyorlar. ‘'Sırtını devlete daya'' cümlesindeki devlet kelimesinin yerine dünyalık başka bir şey getirdiğinizde bu lafın ne kadar çirkin olduğu ortaya çıkıyor. Sizi bilmem ama bu anlayış beni inanılmaz rahatsız ediyor. Bir milletin hayali kaytarmaya yönelik olursa biz hangi ilerlemeden bahsedebiliriz. Hemen bir düzeltme yapalım, işini hakkıyla yapan memur kardeşlerimiz alınmasın. Ama yapmayanlar köküne kadar alınabilir, problem yok. Onlar devletin kapısındaki hilebaz dilencilerdir. Hepimiz biliyoruz ki bu ülkede gerçekten hiç ama hiç iş yapmadan maaş alan memurlar var, hatta bununla gurur duyarlar. Ayıp, değil mi? Değil kardeşim. Ayıp demişken şu laf kulağımda çınladı: ‘'Yalnız saat 5'e 10 var.'' Hepiniz bu aleme hoş geldiniz.

    Kitap Okuyamıyorum, Ne Yapmam Lazım?

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 7:47


    Kaçış Rampası'nın yeni bölümü yayında. Bazı şeylere ara verildiğinde tekrar başlaması çok zor oluyor değil mi? Mesela film izlemek gibi.Bazen bir kaptırırsınız her gün birkaç film ama sonra bir ara verirsiniz bir daha uzun süre başlayamazsınız. Kitap okumak da öyle. Pek çok insanın içine düştüğü ve içinden çıkmakta zorluk çektiği bir durum. Bu videoda kıymetli ama aynı zamanda zahmetli olan bu durumdan kurtulmak için bazı yöntemlerden bahsedelim o halde. Öğrenmek için okuyoruz. Direkt ya da endirekt olarak okumakta amacımız öğrenmek. Ama burada şunu atlıyoruz: Öğrenmeyi ya da okumayı biliyor muyuz acaba? Öğrenmeyi öğrenmek ne demek? Okumak, kitabı eline alıp yazanların tümünü aynı güçle zihninden geçirmek diyebileceğimiz kadar basit bir eylem mi? Gelin biraz konuşalım..

    Hayır, Geç Evlenme Meselesi Bir Problem Değildir Bir Sonuçtur

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 7:47


    Kaçış Rampası Yeni Bölümüyle Yayında. Büyüklerimizin bizi anlamadığını hep söylüyoruz. Çünkü anlamak için gerçek bir gayret göstermiyorlar. ‘'Gençler artık evlenmiyor yaaa'' şeklinde bir yaklaşımla ya da ‘'Hadi artık evlen'' şeklinde kabaca bir söylemle bu konu çözüme ulaşmaz. Onun için gençler olarak kendi sökümüzüğü yine kendimiz dikeceğiz. Geç evlenme meselesi sosyolojik bir sonuçtur. Bu sonucun faturasını tamamen hükümete kesemeyiz belki çünkü pekçok zamanın getirdiği etken de var ama problem olarak görülen bu sonucu çözüme ulaştırmak noktasında %100 sorumlu kesinlikle hükümettir. Gençlerin evlenme çağı gecikiyorsa, çocuk yapma konusunda fikirleri negatif yönde değişiyorsa bunun çözümü ‘'evlenin'' ya da ‘'en az 3 çocuk yapın'' tavsiyesi değildir. Ben gençlerin ileride oluşturacağı yahut oluşturamayacağı aile yapılarından büyüklerimizin yeteri kadar endişe duyduğunu göremiyorum. Halbuki önümüzde bu konudan dertli olan pekçok Avrupa ülkesi var. Dünya görüşleri bizim gibi olmamasına rağmen evlenmeyen bir toplumun büyük sorun teşkil ettiğini onlar bile kabul ediyor. Fakat onların da zamanında yeterince bu konuyla ilgilenmediklerinden hala ders çıkarmıyoruz. Kıymetli büyüklerim ve değerli arkadaşlar, önümüzde 1945 yılında üzerine atom bombası atılmış bir ülke var yahut 60'ların Amerika'sı şeklinde bir gerçek var. Bu ülkelerin gelişmiş olma sebepleri o yıllarda ürettikleri çalışma disiplinleridir. Ve bunu da aile seviyesine kadar uyarlayabilmeleridir. Bir ülkenin kalkınma başlangıcı çalışma hayatıdır. Bu ekonomiyi ve sonrasındaki sosyal hayatı doğrudan etkiler. Ahlak kontrolü de bu konu altına girer, hem de pozitif bir biçimde. Çalışma hayatı düzenlenirse böyle yakınmalar girdabında boğulmaz, çocuklarınıza alelade tavsiyeler vermek zorunda kalmazsınız. Geç evlenme konusunda da derhal akademik kurullar oluşturmalı, sorunları daha detaylı tespit etmelisiniz. Önlemleri de pozitif şekilde almalısınız. Yasak ve yaptırımlarla değil. Aileler de iki kelimelik basit tavsiyeleri bırakıp, evlatlarında bu sonucu oluşturan sorunların çözümüyle ilgilenmeli. Ama gerçek bir çaba sarf ederek… O zaman hepiniz bu aleme hoş geldiniz!

    Gençlik Çok Bozuldu

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 2:30


    Gençlik. Son yıllarda ağızdan çıkması en kolay kelimelerden biri haline gelmedi mi? Biriken faturaların tek hamlede kesiliverdiği adres gibi sanki. "Gençlik nereye gidiyor? Gençlik çok bozuldu. Bu gençlikle nereye gideceğiz?" … tarzında ağır faturalardan bahsediyorum. Kendine hiç bakmadan, derinini düşünmeden denize atılmış bir taş gibi… Ne oldu şimdi? Sen masum mu oldun? Yemeğe bahane bulup hesabı ödemeden kaçmak gibi bu. O gençlik bozulurken sen neredeydin? Camide mi? İhtiyarlarla camide namaz kılarken içine bir bıçak saplanmıyor yani? O zaman sen sadece kendini muhafaza et bize yeter. Biz dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerimiz için dertlenmeye ve çabalamaya, koşturmaya devam ederken, onlardan en azından bir kısmını uyandırmak için gece gündüz çalışırken bize ayak bağı olma lütfen. Ee, biz kim miyiz? Genciz. Mukaddes hayalini fani hayatına aksettirmek için her gün dualarla başlayan serüvenine; edindiği ilmi, bilimi ve meziyetlerini de katarak hiç tereddüt etmeden Hakk yolda Hakk'a koşan, Hakk'ın istediği zihni berrak komutanlar gibi hak ettiği değerleri fethetmek için ter döken bir grup arslan… Genç arkadaş! Henüz mevsim bahar. Kıymetini bilmemiz gereken gençliğimizle bu kutlu yolda adımlarken, her geçen gün artarak güçlendiğimizi unutmayalım. Biz birbirimizden şimdilik habersiz grup grup ilerlerken, hep bir araya geleceğimiz zamanının hayaliyle yanıp tutuşmaktayız. Ve bilmekteyiz ki: Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes, ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es! Kaçış Rampası'nın yeni bölümü yayında.

    Alfabenin Değil Dilin Değişmesi Bizi Devirdi - Yusuf Kaplan

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 8:22


    Yusuf Kaplan Hocamızla olan birlikteliğimizde İslam dünyasının içinde bulunduğu duruma, medeniyet fikri ve aklına yer veriyoruz. Her cümlesi başlık ve spot niteliğinde olan sohbetimizden çok istifade edeceksiniz... Yusuf Hocanın da vurguladığı gibi, bir sorunu; problemi tanımlamadan, anlamadan çözüme kavuşturamayız. Niyetimiz ve gayemiz, bu ufka toplumun her kesiminin vâkıf olması... Konuşmadan birkaç satır arası paylaşalım: "İslam dünyası 200 yıldır köle!" "Osmanlı durdurulmuş bir medeniyettir." "Dromokrasi: Hız, Haz, Ayartı..." "Batıyla İslam dünyasını karşılaştırmak ahlaksızlıktır."

    Genç Dediğin Adam İsyan Eder - Yusuf Kaplan

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 8:48


    Kaçış Rampası serimizin içinden çok özel bir içerik oluşturduğumuz Blok Ders'te, Yusuf Kaplan Hocamızla beraberiz. Yusuf Kaplan'ı daha çok siyasi ve gündeme yönelik açıklamalarıyla tanıyor şimdiki kuşak; ancak O'nun, sinema üzerine de ciddi bir uzmanlığı var. Sinemanın, ekranın, kültürün insan üzerinde bıraktığı etki... Yusuf Hocamıza sinema-medeniyet ilişkisini ve popüler kültür ürünü olan içeriklerin etkisini sorduk. Keyifli bir konuşma oldu. *** "Kültür insanın yarattığı şey; popüler kültür insanı yaratan şey..." "Popüler kültür sahte bir dünya oluşturuyor..." "Kamera, izleyiciye yöneltilmiş bir silahtır..."

    En Önemli Yetenek: Sunum

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 6:00


    Kaçış Rampası'ndayız. Çok ama çok önemli bir yetenekten bahsediyoruz: Sunum. Ne sunuyorsun ki ne umuyorsun? Bizce bu hayatın en önemli yeteneği sunum. Çok fazla üstüne düşünmediğimiz anlarda bile sunum içinde olduğumuzun farkına varırsak hayatımızda pek çok değeri değiştirebiliriz. Gelişimimizin ilk hareketini gelin birlikte gerçekleştirelim. Dünya hızla değişip dönüşüyor. Bu hıza ayak uydurmaya var mısın?

    Dünyanın Gerçek Savaşı: Markalaşma

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 8:47


    Sanırım hepimiz bir savaşın içinde olduğumuzun artık farkındayız. Bu bildiğimiz savaşların ötesinde farklı bir boyutta. Fakat farkındalığımız sadece bir savaşta olduğumuz kısmında kalıyor, ya da eski savaşlarla aklımızda eşleştiriyoruz. Yanlış yapıyoruz! Nasıl bir savaş içinde olduğumuzu ve ülke olarak bu savaşta ne kadar geride olduğumuzu gelin bizden dinleyin. Şu an içinde bulunduğumuz dünyada en büyük güç satma gücü. Tabii satarken de artık farklı taktikler, soyut kavramlar devreye girdi. Satışın en önemli enstrümanı olan reklamcılık teorilerinin artık çürüdüğünü ya da reklamcılığın evrim geçirdiğini görmemiz gerekir. Nedir bu? Bizim yakınından bile geçemediğimiz bir bilim Markalaşma! Neden yakınından geçemiyoruz? Bizim de çok büyük şirketlerimiz yok mu? *** O zaman, hepiniz bu aleme hoş geldiniz!

    Dijital Kanıtlanabilirlik

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 8:56


    Kaçış Rampası'nın yeni bölümü yayında. Şimdiye kadar şirketler iyi ya da kötü şekilde hacimlerini korumuşlardı. İthalat ve ihracat noktasında çalıştıkları, görüştükleri belki çok samimi oldukları paydaşları, tedarikçileri vardı. İş seyahatleri ve fuarlar aracılığıyla karşılıklı güveni sağlıyorlardı fakat artık farkında olduğunuz üzere bu faaliyetler şekil değiştirdi. Tamamen online ortamda dönen networkler ve online anlaşmalarla bunu başarmak zorundalar. İşte tam burada iletişim ve ticaret adına yeni bir kavram sunuyorum: Dijital Kanıtlanabilirlik.

    Bu Alemin Kurallarını Koyalım

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 16:36


    Kaçış Rampası'nın yeni bölümü yayında. Gün onlarınmış gibi görünebilir ama herkes bilsin ki gelecek bizim. Ocu, bucu değil. Herkesi kapsayarak örnek birer model olarak tüm dünyayı kendine hayran bırakacak bir neslin yetiştiğinin haberini herkes duysun. Yapmayı bilip yapamadıklarımızı çok kısa bir zamanda yapacağımızdan emin oldukları için bizi bitirmek adına her gün hunharca çalışıyorlar. Bütün kötü sıfatları ve sapkınlıkları bize iteliyor, kendilerini görmüyorlar. Eskiden medyada şeffaflık olmadığı için kitleleri istedikleri gibi sürüklüyorlardı. Bir çamur atar 90 yıl izi çıkmaz... Hâlâ o çamurun etkisini yaşıyoruz. O zaman hepiniz bu aleme hoş geldiniz!

    Başka Ülkede Yaşayamam

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 7:01


    Kaçış Rampası'nın yeni bölümü yayında. Millet olarak kendi kendimizi aşağılamaya pek sevdalıyız. Hani daha önceki videolarda da bahsetmiştim self-oryantalizm diye. Kendimize batının aynasıyla bakmaya çalıştığımız şu aciz durumu hatırladınız mı? Farkında olmadan kendimize öyle büyük haksızlık ediyoruz ki bu zulmü başkası yapamaz. Ne demek istediğimin tam karşılığı aslında bu videonun başlığı: Başka ülkede yaşayamam! Dilinden at artık ‘'bizim milletten olmaz'' gibi lafları.Bizim olana inan. Yerel olanı, köylü olanı sev. Köpek sever gibi değil, saygı duyarak yap. Bunu yaparken başka kültürleri reddetmek zorunda değilsin. Her kültürde farklı bir lezzet var. Sığ kalma, kendine turistik de yaklaşma. O zaman hepiniz bu aleme hoş geldiniz.

    21YY. Algı Yönetimi ve Tekno-Dinler

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 12:45


    Kaçış Rampası'nın yeni bölümü yayında. Artık algı yönetimi dendiğinde herkes meseleyi az çok anlayabiliyor. En azından genç kardeşlerim sosyal ya da geleneksel medyada neyin fake haber olduğunu fark edebilir durumda, ne yapılmaya çalışıldığını anlamasa da. Peki 21. yy'da farkındalığı bu kadar yükselen insanlık nasıl yönetilecek? Bilgi teknolojisi nasıl bir güç? İnsanların inanışları ne yönde değişecek ve İslam bunun neresinde olmalı gelin biraz konuşalım.

    Yerli ve Milli Ne Değildir?

    Play Episode Listen Later Sep 28, 2020 3:39


    Kaçış Rampası'nın yeni bölümü yayında. Ülkece hayatı çok yüzeysel yaşadığımızın farkında mısınız? Yüzeysel, yani sığ, üstünkörü, alelade. Aşırı duygusallık bizi her konuda fanatizme itiyor ve dünyaya at gözlükleriyle bakmaya başlıyoruz. Hiçbir konunun derinine inmeden ortaya atılan sloganın önünü arkasını düşünmeden, sorgulamadan bağırıp çağırmaya başlıyoruz bir de. Mesela, biri çıkıyor, yüzde 100'ünün yerli olmadığını söylemekten kaçınmak için genel bir ifadeyle ‘'Yerli ve Milli'' sloganını kullanıyor. Bunu bilen diğeri de üretilen şeye çamur atmak için ‘'Kardeşim yerli de yüzde kaçı yerli?'' sorusunu yöneltiyor. Bu gerçekten trajikomik. Ağlanacak haldeyiz ama gülüyoruz maalesef. Hepimiz Yerli ve Milli ifadesinin yurtdışında görülen bir market etiketinden kopyalandığını biliyoruz. O market etiketlerini birebir marketlerimize uyguladığımız gibi ürettiğimiz teknolojiden enerjiye, madenden gübreye kadar her sektöre uyarladık. Her şeyde olduğu gibi yine bunun da suyunu çıkardık. Güzel bir örneği ülkemize taşımaya asla karşı değilim ama bunu nasıl gözlemliyoruz, nasıl aktarıyoruz, uyguluyoruz anlamak mümkün değil. Sanıyoruz ki bir malın yüzde 100'ünün kendi ülkemizde üretilmesi bizim uygar ve gelişmiş devlet olduğumuzu gösterir. Bir malın tamamının ülke sınırları içerisinde üretilmemesini ne saklamak zorundayız, ne de buradan dem vurabiliriz. O malı üretmek için farklı ülkelerden farklı mallar da satın alabilirsin, bu bizi güçsüz yapmaz, onları fasoncu yapar. Gelişmiş devletler mallarının üretiminin tamamını yurtdışında gerçekleştirir. Nerede? Çin'de, Singapur'da, Malezya'da, Hindistan'da, Türkiye'de… Kıymetli olan fikrin, marka değerinin, tasarımın, mühendisliğin senin ülkende olmasıdır. Senin milletinde bile demiyorum bakın, ülkende. Bunlar yabancılardan da oluşabilir. Yörük boylar halinde savaşarak hayatını geçiren bir millet bu hale nasıl geldi sanıyoruz? Bu kadar sanatı ve zanaatı, ticareti nasıl becerdi? Kıskanmadı, ehlinden, Rumdan, Ermeniden, Yahudiden, Araptan, Persten öğrendi ama öyle bir öğrendi ki bazen onlardan da ileri gitti. Bu konuda milliyetçi olacağımız tek yer marka menşeinin ülke sınırlarımız içinde olmasıdır. Diğer devletlerde yerli üretim diyebilme sınırını biliyor musunuz? İtalya mesela, ürettiği zeytinyağının üzerine made in Italy yazabilmesi için içeriğin yüzde 33 yerli olması yeterli. Kalanı nereden? Türkiye, Yunanistan, İspanya… Meşhur olan, kıymetli olan ne? Sicilya zeytinyağı… Fantastico… Karınca devlet muamelesi görmememiz için gençlerin bir an önce hayal kurmaya başlaması gerek. Yoksa Wolksvagen ülkemize araba fabrikası açtı diye sevinmeye devam edeceğiz. Ne acı…

    Katlanamıyoruz

    Play Episode Listen Later Sep 25, 2020 1:55


    Freni boşalan kamyonların çıkış yolu Kaçış Rampası artık podcast olarak yayında!

    Claim Kaçış Rampası

    In order to claim this podcast we'll send an email to with a verification link. Simply click the link and you will be able to edit tags, request a refresh, and other features to take control of your podcast page!

    Claim Cancel