POPULARITY
Aposto ve Akbank işbirliğiyle, Itır Erhart'ın hazırlayıp sunduğu Sürdürülebilirlik Hepimiz İçin podcast serisi sürdürülebilirliğin hayatın farklı alanlarını nasıl dönüştürdüğünü uzmanlar ve sektör liderleri ile beraber inceliyor; konuklarımızın kişisel hikayelerinde sürdürülebilirliğin nasıl bir yer tuttuğunu masaya yatırıyor. Bu bölümün konuğu Talebeyiz Biz'in Başkanı Müge Ayan ile Saymanı Sonel Balkan. Itır Erhart, Müge Ayan ve Sonel Balkan kurumun misyonu ile sanat ve öğrencileri biraraya getiren, bu sayede dayanışma ve yaratım ilkeleri üzerine kurulan toplulukları hakkında konuşuyor. Akbank'ın sürdürülebilirlik adına gerçekleştirdiği çalışmaları yakından incelemek için burayı ziyaret edebilirsiniz. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Harika bir arınma ve şifalanma meditasyonu. Hepimiz kolektif ve bireysel olarak bir köprüdeyiz. Her gün, her an her kararımızla ya ışığa yürüyoruz ya da geriye dönüp sislere, sıkıntılara, gölgelere teslim oluyoruz. Bu meditasyon olumsuzu arkada bırakıp ışığa çıkmakla alakalı. Kendinize sorun: “Bunu karanlıkta mı, yoksa ışıkta mı görmek istiyorum?” Işıkta görmek çözüm getirir, ışıkta görmek bağışlamanızı sağlar, ışıkta görmek şifalandırır, yolunuzu mucizelere çıkarır.(Sezon 3, Bölüm 104, 12-12 Koşulsuz Sevgi Portalında Işık Meditasyonu paylaşımından)Dinlemek yerine okumak ya da enerjisi mesaja uygun, özenle seçilmiş görselleri görmek, bahsedilen bağlantılara ulaşmak için https://moralev.com/ Meditasyonlar, yöntemler ve zamansız makaleler için https://moralev.com/ Mor Alev'le bireysel olarak çalışmak içinse https://moralev.com/hizmetler/Mor Alev'i Instagram'dan takip etmek için: @moralev1111
Aposto ve Akbank işbirliğinde, Itır Erhart'ın hazırlayıp sunduğu Sürdürülebilirlik Hepimiz İçin podcast serisi sürdürülebilirliğin hayatın farklı alanlarını nasıl dönüştürdüğünü uzmanlar ve sektör liderleri ile beraber inceliyor, konuklarımızın kişisel hikayelerinde sürdürülebilirliğin nasıl bir yer tuttuğunu masaya yatırıyor. Bu bölümün konuğu Burcu Meltem Arık. Itır Erhart ve Burcu Meltem Arık bu bölümde kuş gözlemleme ile başlayan ve eğitimde sürdürülebilir olmak ile devam eden bir sohbete giriyorlar. Akbank'ın sürdürülebilirlik adına gerçekleştirdiği çalışmaları daha yakından incelemek için buraya tıklayabilirsiniz. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Aposto ve Akbank işbirliğinde, Itır Erhart'ın hazırlayıp sunduğu Sürdürülebilirlik Hepimiz İçin podcast serisi sürdürülebilirliğin hayatın farklı alanlarını nasıl dönüştürdüğünü uzmanlar ve sektör liderleri ile beraber inceliyor, konuklarımızın kişisel hikayelerinde sürdürülebilirliğin nasıl bir yer tuttuğunu masaya yatırıyor. Bu bölümün konuğu Spor İstanbul'un Genel Müdürü Renay Onur. Itır Erhart ve Renay Onur bu bölümde Adım Adım, Spor İstanbul ve sürdürülebilir spor alışkanlıkları hakkında tartışıyor. Akbank'ın sürdürülebilirlik adına gerçekleştirdiği çalışmaları daha yakından incelemek için buraya tıklayabilirsiniz. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Gazze'de, her biri izzet ve şereften yapılı birer anıt olan Gazzeliler kazandı. Hepimiz de kaybettik. 467 gündür “Allah'ın yeryüzündeki aslanları” olarak İsrail ile cansiparane cenk eden, ölümün bizatihi kendisini de öldüren Hamas'ın mücahitleri kazandı. Hepimiz de kaybettik. Cundüleytam da denebilecek, annesi babası Siyonist köpekler tarafından şehit edilen çocukların ordusu bazen sıfır mesafeden bir tankı havaya uçurarak, bazen Kanas'la bir Siyonist askerin beynini dağıtarak, bazen paramotordan çıplak eliyle bomba atarak kazandı. Hepimiz de kaybettik.
Dr. Milton Rokeach, 1955'te okuduğu bir makaleden esinlenerek bir deney tasarlamıştı. Aynı sanrıları gören hastaları bir araya getirirse, onları tedavi edip edemeyeceğinin cevabını öğrenmek istiyordu. Bunun için kendisini İsa zanneden üç akıl hastasıyla uzun süren bir deney gerçekleştirmişti. Hiçbir Şey Tesadüf Değil'in bu bölümünde Dr. Milton'ın, Üç Mesih Deneyi'ni inceleyeceğiz. Psikiyatri dünyasını derinden etkileyen bu çalışmanın hikayesini birlikte takip edeceğiz.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Garanti BBVA Yatırım eTrader hakkında reklam içerir.Yatrım stratejilerinizi bir üst seviyeye taşımanızı sağlayacak geliştirilmiş özellikler, kullanıcı dostu arayüz ve çok daha fazlası için Garanti BBVA Yatırım eTrader ile hemen tanışın.Ayrıntılı bilgi için https://www.garantibbvayatirim.com.tr/ sitesini ziyaret edebilirsiniz. "Bu podcast, Muhiku hakkında reklam içerir.Yılbaşı ruhunu yansıtan şık hediye kutuları Muhiku'da!
Aposto ve Akbank işbirliğinde, Itır Erhart'ın hazırlayıp sunduğu Sürdürülebilirlik Hepimiz İçin podcast serisi sürdürülebilirliğin hayatın farklı alanlarını nasıl dönüştürdüğünü uzmanlar ve sektör liderleri ile beraber inceliyor, konuklarımızın kişisel hikayelerinde sürdürülebilirliğin nasıl bir yer tuttuğunu masaya yatırıyor. Serinin üçüncü bölümünde Itır Erhart Konuşmamız Gerek Derneği kurucu ortağı Dr. İlayda Eskitaşçıoğlu'nu konuk alıyor. Sürdürülebilirlik ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin kesişim noktaları üzerine konuşuyor. Akbank'ın sürdürülebilirlik adına gerçekleştirdiği çalışmaları daha yakından incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Hepimiz mutlu olmak için yaşadığımızı söyleriz, ama mutsuzluk, üzeri örtülemeyen bir hakikat gibi çoğu zaman bizi köşeye sıkıştırır. Peki, mutsuzluk […]
Aposto ve Akbank işbirliğinde, Itır Erhart'ın hazırlayıp sunduğu Sürdürülebilirlik Hepimiz İçin podcast serisi sürdürülebilirliğin hayatın farklı alanlarını nasıl dönüştürdüğünü uzmanlar ve sektör liderleri ile beraber inceliyor, konuklarımızın kişisel hikayelerinde sürdürülebilirliğin nasıl bir yer tuttuğunu masaya yatırıyor. Serinin ikinci bölümünde Itır Erhart Reflect Studio kurucu ortağı Eray Erdoğan'ı konuk alıyor. Girişimcilik ekosisteminde sürdürülebilirliğin rolü ve Kobiler için sürdürülebilirliğin öneminden bahsediyor. Akbank'ın sürdürülebilirlik adına gerçekleştirdiği çalışmaları daha yakından incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Hepimiz gündelik hayatın koşturmacasında biraz dinlenmeyi kendimiz için bir olumsuzluk gibi görebiliyoruz. Peki ya bu tembellik bizim için gerçekten faydalıysa? Mediamarkt'ı keşfetmek için: www.mediamarkt.com.tr Canlı Podcast etkinliklerine bilet almak isterseniz: linktr.ee/bumuyanipodcast Videocast bölümlere https://www.youtube.com/@BuMuYani linkiyle youtube'dan erişebilirsiniz. Ayrıca "katıl" butonundan bize destek olarak üyelere özel içeriklere de göz atabilirsiniz. Instagram: https://www.instagram.com/bumuyanipodcast/ Twitter: https://twitter.com/bumuyanipodcast İletişim: bumuyanipodcast@gmail.com Bu podcast justwork stüdyolarında kaydedilmiştir. Bu podcast Mediamarkt hakkında reklam içermektedir.
Ezgi Hoşcan ile yaratıcılık ve yaratıcı olma süreçleri üzerine konuştuk. Bölümde yaratıcılık tanımından, bizi sınırlayan tanımlamalara, herkesin yaratıcı olmasından, kendimize körlüğü, farklı ve yaratıcı gelen işlerin basitliğinden ilişkilerin karmaşıklığına değinen bir sohbeti bulacaksınız. "Zamanın ruhunu yakalayamıyorsan, yaratıcılıktan bahsedebilir miyiz? Yorumlarınızı @kupelicagri ve @ezgihoscan hesaplarımızı etiketleyerek bizle paylaşmayı unutmayın. -- Bölüm akışı: (01:00) Yaratıcıyım diyebiliyor musun? (4:00) Yaratıcılık başkaları tarafından mı verilir? (7:20) “Tanımlamak bir şey söylemek onu öldürmek gibi geliyor.” (8:50) Ezgi için yaratıcı kişiler kimler? (10:40) Yaratıcılık ile fast fashion kültürü (12:20) Kendi alanını yaratmak (15:25) Yaratıcılığın en büyük düşmanı (18:40) “Sen bir sonraki nesile geçip geçemeyeceğin şans ve görmeyeceksin” (19:50) İlişkilerde de yaratıcı olmak zamanın ruhu (22:50) Yeni nesil komedi dizileri: Ayak İşleri, Gibi, Karşılaşmalar, Var Bunlar, Prens ... (24:00) Ezgi Hoşcan hesabını yaratırken yaratıcılığı nasıl kullandı (26:20) Yaratıcı olmak ile şansın var etkisi var (27:30) Oyuna dahil olmak zorundasın (33:40) Kamyon arkası yazılar
Sevsek de sevmesek de alışveriş hayatımızın parçalarından biri. Hepimiz markete gidiyor, reklam izliyor, internetten bir şeyler satın alıyoruz. İyi ama tercihlerimizi neye göre belirliyoruz? Neyi neden aldığımızın, neyi sevip neyi sevmediğimizin, neden o markayı değil de diğerini tercih ettiğimizin farkında mıyız? Daha da önemlisi, tüm kararlarımızı gerçekten özgür irademizle mi veriyoruz? 111 Hz'in bu bölümünde nöro-pazarlamanın ne olduğunu ve bizi manipüle edip edemeyeceğini konuşuyor, özgür irademiz üzerine bir sorgulama yapıyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Kevser Yağcı BiçiciSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar ------Bu Podcast, Hiwell hakkında reklam içerir..Pod50 kodumuzla Hiwell'de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin. 1500'ü aşkın uzman klinik psikolog arasından size en uygun olanlarla terapi yolculuğunuza kolaylıkla başlayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Aposto ve Akbank işbirliğinde, Itır Erhart'ın hazırlayıp sunduğu Sürdürülebilirlik Hepimiz İçin podcast serisi sürdürülebilirliğin hayatın farklı alanlarını nasıl dönüştürdüğünü uzmanlar ve sektör liderleri ile beraber inceliyor, konuklarımızın kişisel hikayelerinde sürdürülebilirliğin nasıl bir yer tuttuğunu masaya yatırıyor. İlk bölümün konuğu Türkiye'nin en büyük denetim ve müşavirlik firmalarından olan Mazars Denge'nin CEO'su İzel Levi Coşkun. Itır Erhart ve İzel Levi Coşkun bu bölümde sürdürülebilirliğe dair yeni bir bakışın iş hayatında nasıl gelişebileceğini tartışırken kendi sürdürülebilir hikayelerini paylaşıyor.Akbank'ın sürdürülebilirlik adına gerçekleştirdiği çalışmaları daha yakından incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Kendi hakkındaki kanaatlerini başkalarından devşiren biri dışarıdan nasıl göründüğüne dair göreceli verilere sahip olabilir belki ama gerçekten kim olduğuna dair bir fikir edinebilir mi? Hepimiz hayatın içinde temas halinde olduğumuz insanlara dair bazı fikirlere sahibiz. Ancak bu fikirler sözünü ettiğimiz o insanlarla ilgili olduğundan daha çok bizim onlara nereden baktığımızla, bakarken nasıl bir hâlet-i rûhiye içinde olduğumuzla ilgili.
İlişki Durumu'nda iletişimci ve yazar Ayşen Şahin ile artan muhafazakarlığın kadınlar üzerindeki etkilerini konuştuk... - Her hak kaybı için sistematik bir politika yürütüldü. Hepimiz o kadar çok şey kaybettik ki, hiçbir zevke tahammülümüz kalmadı… - Annelik için hep bir kurban rolü verildi, annelere hep üzülünür, bayram reklamlarında da böyledir, anneyi bayramda ziyaret etmezsen hain bir evlatsın... Ama annenin eski sevgilisi yok, hobisi yok, kurban rolü anneye sirayet ediyor, anneliği farklı yaşamak isteyince bariyer geliyor. - ‘Kadın kadının kurdudur' anlayışının sorumlusu da içinde yaşadığımız ataerkil sistemdir. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
‘Pastoral Senfoni' kitabında, “Kötülük bize sevginin yokluğunda saldırma fırsatı bulur” diyor Andre Gide. Sevginin yokluğu… Bu devirde yokluğu en çok var olan şey sevgi… Kötülüğün saldırılarına bu kadar çok maruz kalışımız da belki buna işaret ediyor. Hepimiz kötülüğün saldırısı altındayız, tehlikedeyiz ve bunun tedirginliği içinde yaşıyoruz.
"Gelecek Paktı", 79. BM Genel Kurulu öncesinde kabul edildi. ABD'nin F-35 programına yeniden girme karşılığında Türkiye'den S-400'leri İncirlik üssüne transfer etmesini istediği iddia edildi. Bu bölüm Akbank hakkında reklam içermektedir. Geleceğin çocuklar tarafından şekillendirileceğine inanan ve onlar için çalışan Akbank, sürdürülebilirlik kavramını sadece çevresel boyutta değil, sosyal ve ekonomik açılardan da ele alınması gerektiğine vurgu yaparak Türkiye ve Avrupa'nın en büyük ileri dönüşüm projelerinden birini yürütüyor. Sürdürülebilirlik insan için #Hepimizİçin diyen Akbank'ın ‘Dönüşümde Gelecek Var' projesini yakından inceleyebilirsiniz. Bu bölüm Pluxee hakkında reklam içermektedir. Pluxee'nin kurumsal dijital hediye platformu Pluxee Hediye, sevilen markalarla yaptığı işbirlikleriyle okula dönüş alışverişine yeni bir alternatif sunuyor; işverenlere de %45'e varan vergi avantajı sağlıyor. Pluxee Hediye ile yeni okul dönemine hazırlanmak için burayı ziyaret edebilirsiniz. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
Hahaaa! Bildiğiniz kuzu kulağı otu, 3 limon kabuğu rendesinden yapılan detoks değil tabi bahsettiğim. Hayatımızdaki fazlalıklardan, bize iyi gelmeyen kişi ve ortamlardan arınmayı konuşuyoruz bu bölümde. Sizi seviyorum, sağlıkla kalın.
Hepimiz çocukluğumuzda "Neşeli ol ki genç kalasın" şarkısını duymuşuzdur. Bu şarkı sadece neşe dolu bir çocuk şarkısı değil, aynı zamanda yaşamımız boyunca takip etmemiz gereken önemli bir öğretiyi de içinde barındırıyor. Neşeli ve olumlu bir düşünce yapısına sahip olmak, hem zihinsel hem de fiziksel sağlığımız üzerinde derin etkiler yaratabilir. Günümüzün hızlı ve stresli yaşam koşullarında, olumlu düşünmenin sağlığımıza olan etkilerini anlamak ve uygulamak, yaşam kalitemizi artırmak için oldukça önemlidir. Ancak, olumsuz düşünmenin zararlı etkilerini de göz ardı etmemeliyiz. Bu yazıda, olumlu ve olumsuz düşünmenin sağlık üzerindeki etkilerini bilimsel araştırmalar ışığında ele alacağız. Hadi, "Neşeli ol ki genç kalasın" şarkısının sözlerinin ardındaki bilimsel gerçekleri birlikte keşfedelim. Giriş Olumlu düşünmenin bireylerin zihinsel ve fiziksel sağlığı üzerinde çeşitli yararları bulunmaktadır. Aynı zamanda, olumsuz düşünmenin de ciddi zararları olduğu bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu yazıda, olumlu ve olumsuz düşünmenin insan sağlığı üzerindeki etkilerini ele alacağız. Amaç, sağlık profesyonellerine ve genel okuyuculara bu iki düşünce tarzının etkilerini daha iyi anlamalarına yardımcı olmaktır. Olumlu Düşünmenin Yararları Psikolojik Yararlar Olumlu düşünme, bireylerin stres düzeylerini azaltarak genel psikolojik iyi oluşu artırır. Stres yönetimi ve zor durumlarla başa çıkma becerisi, olumlu düşünce yapısıyla güçlenir. Bu durum, bireylerin depresyon ve anksiyete gibi ruhsal sağlık sorunlarıyla daha etkili bir şekilde başa çıkmasını sağlar. Fredrickson ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışma, olumlu duyguların bireylerin stresle başa çıkma kapasitelerini artırdığını ve genel yaşam memnuniyetini iyileştirdiğini göstermektedir.1 Benzer şekilde, Pressman ve Cohen'in çalışması, olumlu duyguların depresyon ve anksiyete belirtilerini azaltmada etkili olduğunu ortaya koymaktadır.2 Fiziksel Sağlık Yararları Olumlu düşünme, kardiyovasküler sağlık üzerinde doğrudan olumlu etkilere sahiptir. İyimser bireyler, kalp hastalıkları riskini azaltan daha sağlıklı yaşam tarzları benimseme eğilimindedirler. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve sigara kullanmama gibi davranışlar, olumlu düşünce yapısıyla desteklenir. Rozanski ve arkadaşlarının çalışması, psikolojik faktörlerin kardiyovasküler hastalıkların patogenezindeki etkisini ve olumlu düşünmenin bu riskleri azaltabileceğini göstermektedir.3 Ayrıca, Segerstrom ve Sephton'un çalışması, iyimser beklentilerin hücre aracılı bağışıklık üzerinde olumlu etkileri olduğunu ve bağışıklık sistemini güçlendirdiğini göstermektedir.4 Bilişsel Yararlar Olumlu düşünme, bilişsel işlevlerin iyileşmesine ve bilişsel gerileme riskinin azalmasına katkıda bulunur. Bu düşünce yapısı, problem çözme yeteneklerini, yaratıcılığı ve genel zihinsel performansı artırır. Aynı zamanda, ileri yaşlarda bilişsel işlevlerin korunmasına yardımcı olarak, demans gibi bilişsel bozuklukların önlenmesinde önemli bir rol oynar. Boehm ve Kubzansky'nin çalışması, olumlu psikolojik iyi oluşun kardiyovasküler sağlıkla olan ilişkisini ve dolayısıyla bilişsel işlevlerin korunmasında rol oynadığını göstermektedir.5 Giltay ve arkadaşlarının çalışması, iyimserliğin genel ve kardiyovasküler ölüm oranları üzerindeki etkisini incelemiş ve olumlu düşüncenin problem çözme yeteneklerini artırabileceğini göstermektedir.6 Uzun Yaşam İyimserlik ve olumlu düşünme, bireylerin yaşam süresini uzatabilir. Bu bireyler, daha sağlıklı davranışlar sergileyerek ve stres düzeylerini düşük tutarak genel sağlık durumlarını iyileştirirler. Sonuç olarak, olumlu düşünce yapısı, hem yaşam kalitesini artırır hem de yaşam süresini uzatır. Danner ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada, olumlu duyguların yaşam süresini uzattığı ve bu bireylerin daha sağlıklı yaşam tarzları benimsediği bulunmuştur.7 Ayrıca, Carver ve Scheier'in çalışması, iyimserliğin yaşam süresini uzattığını ve olumlu düşünce yapısını...
Önce elinizdeki akıllı cihaza bir bakın. Sonra, ilk telefonunuza sahip olduğunu günü hatırlayın. Neden almıştınız? Bu sorunun muhatabı 2000 yıl ve sonrası doğumlular değil. Eğer 40'lı yaşlarday-sanız, her an ulaşılabilme arzusuyla kendinizi ikna da ederek ve imkanlarınızı zorlayarak telefon sahibi olmuştunuz muhtemelen. Durduk yere para harcamak ya da “herkeste var” duygusuyla yeni bir şey almak değildi. Telefon artık çıkmıştı ve çok değil bir ay önce olmayan ihtiyacınızı gidermek gerekiyordu. İşte, evde, yolda, arabada, toplu taşımada, “alo” demeniz yeterliydi. Bu kadar! Hem dünya hızla küreselleşirken, sizin her ne kadar evden işe işten eve rutininiz olsa da gelişen teknolojiye ayak uydurmak gerekiyordu. Yine hatırlayalım, binlerce kişi ilk telefonunu, sabahları gazete bayii ve büfe önlerinde saatlerce sıra bekleyip biriktirdiği kuponlarla almıştı. Siz de onlardan biri olabilirsiniz. Çünkü 1997 yılında Türkiye'de tahmini 1,5 milyon olan cep telefonu abone sayısının, üç yıl içinde 15 milyona ulaşmasında; basılı gazetelerin o dönemin parasıyla günde 1.000.000 liraya telefon vermesinin payı çok büyüktü. Konvansiyonel medyanın sahipleri ve gazeteciler, sahip oldukları o büyük gücü kuponla dağıtıyorlardı oysa… Size burada teknoloji geçmişimizden ortak anılar aktarmayacağım elbette. İlk telefonlarımızı bilerek hatırlattım. Kiloya yakın ağırlıkta, şeklen kaba, antenli ve küçücük ekranlı o cihazlardan sınırlı da olsa iletişim ihtiyacına dair beklentiler çok netti. Alo, alo! O zaman hızla şimdiki zamana geçelim. Sahip olduğumuz zarif tasarımlı, hafif, tamamen dokunmatik dev ekranlı akıllı cihazlara şöyle bir bakın. İçlerinde yüklü uygulamaları gözden geçirin. Sosyal medya hesaplarınızı inceleyin. Paylaştıklarınıza ve tükettiğiniz içeriklere göz atın. O cihazlardan tam olarak ne bekliyoruz? Durun sizin adınıza, ben bana yanıt vereyim; “Neyi, neden gözden geçiriyoruz ki? Telefon işte! Kullanıyor, faydalanıyoruz. Uyumak, yemek ve tuvalete gitmek gibi fiziki ihtiyaçlarımız dışında her işimizi görüyor.” Böyle ama değil. Aslında uzun zamandır değildi ve artık dönüşü olmayan bir yola girildi. Şu günlerde ise yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesinin ve bizim adımıza düşünme, üretme gibi deneyimlemelerin şaşkınlığındayız. Görülüyor ki son sürat hızla girilen bu yeni çağın belirsizliğine peşinen teslim olduk. Bir anda olmadı tabii. Birkaç yıl önce anlaşıldı ki; Amerika ve Çin menşeli sosyal medya platformları ile teknoloji şirketleri; diğer devlet ve milletlere nizam veren, adaleti tanzim etmek üzere kurulu BM gibi kurumları aşan, temel hak ve özgürlüklerin sınırlarını çizen hukuk metinlerini yok sayacak güce kavuşmuşlardı. Peki bu nasıl oldu? Son 30 yılda ne oldu da dünyanın mevcut düzeni yerle bir oldu ve daha önemlisi milyarlarca insan bu ağır sosyal yıkıntının altında kaldığının farkında bile değil. Tuşlu telefonları hatırlatmış ve akıllı telefonlarına bakmanızı istemiştim. İşte o geçişle birlikte roller de değişti. Basit, kısıtlı özellikleri olan ve doğru komut vermeden asla bir işe yaramayan tuşlu telefonları yöneten insanlar, bugün akıllı telefonların sınırsızlığına teslim oldular. Yani bağımlılar ve sahip oldukları cihazlar aracılığı ile yönetiliyorlar. Hepimiz öyle değil miyiz?
18 Ağustos tarihinde ülkenin dört bir noktasında bir araya gelerek 'Kıyılar hepimizin ortak yaşam alanıdır' diyen Kıyıda Hareketi'nin katılımcıları ile bir araya geliyoruz.
#BeşeriMünasebetler Hepimiz potansiyel yalancıyız! Peki yalan ile göz teması arasında nasıl bir bağ var? Mesafe, bu bağı nasıl etkiler? Yalancı neden yakalanır? Araştırmalar ne diyor? Nezih Orhon'la #iletişiminbilimi Birazdan NTVRadyo'da
Venezuela'da Maduro'nun seçimleri kazanması sonrası 'şaibe' tartışmaları var. Bakanlık, lüks araç sahiplerini tespit ederek vergi incelemesine başladı. Bu bölüm Akbank hakkında reklam içermektedir. Geleceğin çocuklar tarafından şekillendirileceğine inanan ve onlar için çalışan Akbank, sürdürülebilirlik kavramını sadece çevresel boyutta değil, sosyal ve ekonomik açılardan da ele alınması gerektiğine vurgu yaparak Türkiye ve Avrupa'nın en büyük ileri dönüşüm projelerinden birini yürütüyor. Sürdürülebilirlik insan için #Hepimizİçin diyen Akbank'ın ‘Dönüşümde Gelecek Var' projesini yakından inceleyebilirsiniz. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
Türkiye FATF listesinden resmen çıktı. Biden ile Trump ABD'de başkanlık seçimi öncesi kozlarını paylaşmak için canlı yayında karşı karşıya geldi. Japonya'da bir apartmanın Fuji Dağı manzarasını kapattığı için yıkılmasına karar verildi. Bu bölüm Akbank hakkında reklam içermektedir. Geleceğin çocuklar tarafından şekillendirileceğine inanan ve onlar için çalışan Akbank, sürdürülebilirlik kavramını sadece çevresel boyutta değil, sosyal ve ekonomik açılardan da ele alınması gerektiğine vurgu yaparak Türkiye ve Avrupa'nın en büyük ileri dönüşüm projelerinden birini yürütüyor. Sürdürülebilirlik insan için #Hepimizİçin diyen Akbank'ın ‘Dönüşümde Gelecek Var' projesini yakından inceleyebilirsiniz. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Telefonunuz son model mi? Kıyafetleriniz marka mı? Eyvah! Yoksa değil mi? Bu bölümümüzde Onur, Berkin ve Feyza tüketim çılgınlığı üzerine konuştular. Kendilerinin ve toplumun tüketim alışkanlıklarını değerlendirip günümüzün para harcama eğilimlerini tartıştılar. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Onur: [0:21] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Onur. Bugün Berkin ve Feyza ile birlikteyiz. Nasılsınız? Berkin ile başlayayım. Berkin: [0:32] İyiyim Onur, teşekkürler. Sen de iyisindir umarım. Onur: [0:35] Ben de iyiyim, teşekkür ederim. Feyza sen nasılsın? Feyza: [0:38] Ben de iyiyim, teşekkürler. Onur: [0:40] Evet, Allah hepinize iyilik versin. Bugünkü konumuz tüketim hakkında olacak. Tüketim çılgınlığı hakkında. Öncelikle kendi yaralarımızı deşmeden önce şeyi bir açıklığa kavuşturalım: Sizce tüketim çılgınlığı nedir? Yani ne yaparsak tüketim çılgınlığı olur ya da nasıl davranışlar tüketim çılgınlığı sınıfına girer? Tüketim çılgınlığı Berkin: [1:00] Şöyle bence... Ben direkt atladım ama... 1: Çok gerekli olmayan ihtiyaç dışı ürünleri almak. 2: Sağdan soldan görüp, birilerinden görüp özenip benzer şeyleri almak, benzer şeyleri uygulamak, benzer şeyleri yemek gibi diyebilirim. Benim gözümde böyle. Onur: [1:22] Evet yani bir nevi ihtiyaç olmayan şeyleri almayı istemek gibi. Berkin: [1:27] Özeti o. Evet. Onur: [1:29] Feyza sen ne diyorsun? Feyza: [1:30] Ben de katılıyorum. Yani tüketim zaten hepimizin hayatında olmak zorunda olan bir kavram. Hepimiz tüketerek yaşıyoruz bir şekilde. Hem soyut hem somut anlamda. Ama o çılgınlık gelince işin içine, hakikaten ihtiyacın üzerinde belli harcamalar yapıp... Ya sadece harcama değil ya. Mesela sosyal medyada bir şeyler izlerken, film izlerken... Yani tüketim çılgınlığı her konuda karşımızda. Bir şeyin, bir dozun üstüne çıkmak amao doz bence soyut bir doz. Yani onu görünce anlayabiliyorsun. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Longitude Ödülü, Türk bilim insanı Özden Baltekin'in de mucitleri arasında olduğu bir antimikrobiyal direnç testine verildi. Efes Antik Kenti'ni ziyaret edenler, özel bir organizasyon gerekçesiyle Celsus Kütüphanesi'ne alınmadı. Bu bölüm Yatsan hakkında reklam içermektedir. Hepimiz yazı özlerken bir anda soğuğu arar olduk, değil mi? Neyse ki Yatsan var ve hem serin hem kaliteli uyku için yanımızda. Yatsan ile her mevsimde ideal uyku sıcaklığını yakalayabilir ve kaliteli bir uyku sayesinde dinlenmiş uyanabilirsiniz. Yatsan mağazalarını ve yatsan.com'u ziyaret ederek yaz aylarında da uykunuzun güzelliğini bir üst seviyeye taşıyabilirsiniz. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
İran, İsrail'i ilk defa kendi topraklarından hedef alarak yüzlerce İHA ve füzeyle saldırdı. Ramazan Bayramı'nın ardından mesaiye başlayacak olan TBMM'de hangi konular ele alınacak? Bu bölüm Akbank hakkında reklam içermektedir. Akbank, #Hepimizİçin sürdürülebilirlik anlayışıyla hayata dokunan çalışmalarını yeni iletişim kampanyasıyla duyuruyor. Sürdürülebilirlik kavramını sadece çevresel boyutta değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik açılardan da ele alınması gerektiğine vurgu yaparak toplumsal dönüşümü desteklemek için çalışmalar yürütüyor. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
İnsan hayatı dediğimiz şey, ufak büyük oylarla bir o yana bir bu yana savrulan bir seçim otobüsü değil mi? Yeri geldiğinde patronumuza, yeri geldiğinde müşterimize, yeri geldiğinde de cinsel olarak kendimizi sevdirmeye çalıştığımız partnerimize 7/24 seçim vaatlerimizi haykırıyoruz. Koltuğun şanına değil hizmetin gururuna talibiz diyoruz, yatakta değişim için oylar sanırım bana diyoruz. Hepimiz seçim otobüsümüzün sesini biraz kıssak daha tatlı, daha huzurlu bir dating scene olmaz mıydı dünyamız? Şimdi biraz daha düşük sesle konuşulan bir dünyayı hayal edecek ve avazımız çıktığı kadar bağıracağız: Büyük ihtimalle çözer / Muhtar adayımız --> Ömer Recorded @ Kadıköy Mastering: Göksel "Magnum" Elbuken Edit: Erman "Malibu" Çağlar
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Türkler neden bilmedikleri adresi tarif etmeye çalışırlar? Neden teknolojik aletleri vurarak tamir etmeye çalışırlar? Bu bölümde Emin, Feyza ve Onur Türklerin ilginç davranışları ve yabancıların anlayamayacağı huyları hakkında konuşuyor. Bir Türk arkadaşınız sizi şaşırtan bir şey yaptıysa bu bölümden sonra nedenini daha iyi anlayacaksınız. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Show Notes Adres tarifi hakkında Onimisi ile çektiğimiz video: 10 Things NOT To Do in Türkiye | Easy Turkish 105 (https://youtu.be/C8aJcFWJCTA) Yanlış adresin tarif edildiği videomuz: 7 Things NOT to Do in Istanbul | Easy Turkish 44 (https://youtu.be/TupgGjLGdUk) Transcript Intro Emin: [0:23] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugünkü bölümümüzde Onur ve Feyza'yla beraberiz. Nasılsın Feyza? Feyza: [0:33] İyiyim Emin. Sen nasılsın? Emin: [0:36] Ben de iyiyim. Teşekkür ederim. Onur sen nasılsın? Onur: [0:38] Teşekkür ederim Emin. Ben de iyiyim. Emin: [0:40] Evet, süper. Hepimiz çok iyiyiz ve bomba gibi bir bölüme hazırız. Bu bölümümüzde yabancıların anlayamayacağı huylarımızdan bahsetmek istiyoruz. Türklere özgü farklı huylar [0:50] Yani sadece Türklerin yaptığı değişik şeylerden bahsetmek istiyoruz. Bence çok fazla şey var bu konuda. Türklerin ben dünyada gerçekten özel bir millet olduğunu düşünüyorum. Gerek huylarıyla, gerek duygularıyla, gerek karakterleriyle. Evet, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Sizce Türkler gerçekten farklı insanlar mı? Yoksa biz Türk olduğumuz için bize böyle mi geliyor? Türkler diğer milletlerden farklı mı? Feyza: [1:11] Ben Türk olduğumuz için sadece biz yapıyormuşuz gibi hissediyorum. Yoksa her ülkenin kendine has birçok davranışı vardır ama şöyle de bir şey var şimdi... Başka bir millet, "Bizim, yani sadece bizim yaptığımız neler var acaba?" diye düşünüp 5 dakikada bizim kadar fazla şey düşünebilir mi? Onu da bilmiyorum yani. Bana da biraz Türk olduğumuz için çok var gibi geliyor açıkçası. Yani şahsına münhasır insanların çok olduğu bir milletiz. Onur: [1:40] Bana sorarsan cidden kendine has bir milletiz ama her milletin kendine has özellikleri var. Ama yani bizde birazcık hani... Bilmiyorum, kültürden dolayı mı? Farklı kültürlerle etkileşimimizden dolayı mı? Emin olamıyorum ama bizim kendimize ait çok daha fazla şeyimiz var gibi geliyor, huyumuz var gibi geliyor. Bazıları garip, bazıları eğlenceli, bazıları tuhaf. Emin: [2:03] Evet, o zaman başlayalım mı? Aklınıza gelen bir şey söyleyin. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Hepimiz daha az stresli olmak ve daha iyi hissetmek istiyoruz. Ama kafamızın içindeki sesleri susturmak her zaman kolay olmuyor. Bu bölümde daha iyi hissetmemizi sağlayacak bir zihinsel egzersiz yapacağız birlikte. Neler mi konuşacağız: - Düşüncelerimiz davranışlarımızı ve hayatımızı nasıl şekillendiriyor? - Olumsuz düşünceler neden bu kadar güçlü? - Hayaller neden bu kadar ulaşılamaz geliyor? - Düşüncelerimizi dönüştürmek için ne yapabiliriz? - Yönlendirmeli meditasyon Beni Instagram'dan takip edebilirsiniz, geri bildirim vermek isterseniz DM'lerim size açık. Sevgiyle kalın
Ara sıra tanımlayamadığımız, hatta sadece bizim hissettiğimizi zannettiğimiz bazı hisler vardır. Ancak farkında olmasak da bu hisleri bizim gibi milyonlarca insan hissediyor... 111 Hz'in yeni bölümünde kendimizi sokağa atıyor ve duygudaşlık üzerine düşünüyoruz. Aslında hepimizin hissettiği, ama adını muhtemelen hiç duymadığımız bazı hisler üzerine konuşuyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Kadir DeğerSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast, GetirAraç hakkında reklam içerir.GetirAraç'ı indirmek ve ilk kullanımda 500 TL indirimden faydalanmak için, tıklayın.Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'i indirmek ve "pod10" koduyla %10 indirimden faydalanmak için tıklayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
İnsan olmak demek bir şeyleri ortaya koyma, yeni şeyler yaratma iç güdüsüyle yaşamak demek. Hepimiz içimizde yaratıcı bir güçle doğuyoruz. Ancak bu gücü kullanmak cesaret ve çaba istiyor. Kimimiz yaratıcı gücüyle erkenden tanışıp kullanacak kadar şanslıyken, kimimiz onu en derinlere gömmüş ve kullanmayı unutmuş olabiliyor. Bu bölüm de yaratıcı yanımızla yeniden tanışmayı ve kendimizi üreterek yeniden tanımak üzerine konuşuyoruz. Şimdiden keyifli dinlemeler :) Hiwell'den %10 indirimli seans almak için tıklayabilirsin: https://hiwell.app/genelsesler indirim kodun: genel10 Kitap Kulübüne Katıl: https://superpeer.com/bilgesen/collection/kitap-kulubu-felsefe-edebiyat-ve-psikoloji-uzerine-okumalar ******* Bana yazın: genelsesler@gmail.com --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/bilge56/message
*Bir hadis-i şerifte, Rasûl-ü Ekrem Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hasır üzerinde istirahat buyurması ve hasırın da vücudunda iz bırakması sebebiyle Hazreti Ömer'in gözleri dolu dolu, “Yâ Rasûlallah! Sasaniler şöyle, Romalılar böyle…” diyerek O'nun da dünya nimetlerinden biraz istifade etmesi gerektiğini ima etmesi üzerine Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurduğu rivayet edilir: مَا لِي وَمَا لِلدُّنْيَا مَا أَنَا فِي الدُّنْيَا إِلَّا كَرَاكِبٍ اسْتَظَلَّ تَحْتَ شَجَرَةٍ ثُمَّ رَاحَ وَتَرَكَهَا “Benim dünya ile ne alâkam olabilir ki! Benim dünyadaki hâlim, bir ağacın altında gölgelenip azıcık dinlendikten sonra yoluna devam eden bir yolcunun hâline benzer.” (Tirmizî, Zühd 44) Hepimiz biliyoruz ki, O (sallallâhu aleyhi ve sellem) isteseydi, Ashab-ı Kiram evinde barkında ne varsa getirir ve O'nun altına sererlerdi. Fakat İnsanlığın İftihar Tablosu, kendisini, muvakkaten bir ağacın altında ârâm eden ve sonra da çekip giden bir yolcuya benzetip dünyayla olan münasebetinin bundan ibaret olduğunu ifade ediyor; ruhunun ufkuna yürüyeceği âna kadar da hep bu ölçüye göre yaşıyor ve ümmetine de istiğna ruhunu talim buyuruyordu. (22:55) *İnsanlığa hizmete kendini adamış olanlar, peygamber yolunda yürüdükleri zaman kalıcı eserler bırakırlar. Yoksa Harun olarak yola çıkıp sonra Kârunlaşan kimseler, bir gün hazineleriyle beraber yerin dibine batarlar da lanet ile yâd edilirler. Hiç olmazsa imana ve Kur'an'a hizmete kendini adamış bu daire-yi mübareke içinde bulunan insanlar, yaptıkları hizmetler içinde, konumları itibarıyla “Ben şunu kendi hesabıma bir avantaj olarak değerlendirebilirim. Hatırımı kullanarak ‘şöyle bir mukavelede/ihalede bana da şu kadar şey düşünün' diyebilirim” mülahazalarından uzak olmalıdırlar. Eğer dilimde tel'in etmeye, “Yerin dibine batsın!” demeye azıcık açıklık bulunsaydı, dilimin bir parçasında bedduaya yer olsaydı, ‘millete hizmet ediyoruz' dedikleri halde o iş içinde kendi çıkarlarını düşünenler, meseleleri çıkar çarkına bağlayanlar, ihalelerde kendilerine pay ayıranlar ve kendilerine pay verenleri mabeyn-i hümayun insanı haline getirenler hakkında “Allah sizi çoluk çocuğunuzla, beklentilerinizle, ümitlerinizle yerin dibine batırsın, mahvetsin!” derdim. Ama demedim; çünkü dilimde öyle bir şeye yer yok. İkbal'in dediği gibi, “Dua dua yalvardım; tel'ine, bedduaya ‘amin' demedim!” (23:47) *Yol, İnsanlığın İftihar Tablosu'nun, Hazreti Ebu Bekir'in, Hazreti Ömer'in yoludur. Onların yol ve yöntemlerinin dışında yürümeye “yolsuzluk” denir. İnsan farkına varmadan elli türlü yolsuzluğa kaymış olur.. ve yolsuzluk, bir yerde insanı güldürse bile, bir gün öyle bir ağlatır ki, orada “Ah keşke ölüp gitseydim, toprak olsaydım da bunları duymasaydım!” dedirtir insana.
Özgüven nereden gelir? Nasıl oluyor da bazılarımız her koşulda dimdik duruyor bazılarımızsa kendine bir türlü güvenemiyor? Özgüven meselesine biraz alışılmadık taraflardan bakacağız. Bu bölümde neler mi var? Hepimiz bir ormanda çırılçıplak kalsaydık ne yapardık? Kültürler arasında farklılıklar davranışlarımızı nasıl etkiliyor? Türkler daha mı özgüvensiz? Özgüvenli olmak için ne yapmalı? Özgüvenini kaybettiğini hissettiğinde, neyi hatırlamak sana iyi gelir? Beni Instagram'dan takip edebilirsiniz, geri bildirim vermek isterseniz DM'lerim size açık. Sevgiyle kalın
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Erkekler ağlamaz!.. Yoksa ağlar mı? Bu sorunun cevabını bulmak için tam dört kişi bir araya geldik. Erkeklerin ağlaması kötü bir şey midir, onları ne gibi şeyler ağlatır, kadınlarla bu konuda ne açıdan farklılık gösterirler? Bu bölümde Emin, Onur, Feyza ve Berkin bu soruları gündeme getiriyorlar. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Emin: [0:25] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugün görece kalabalık bir ekiple beraberiz. Onur, Berkin ve Feyza bizimle. Hepimiz yeni ekipmanlarımızla hazır ve nazır bir şekilde bu bölümü çekmek üzereyiz. Ufak bir duyurumuz var bölümümüze başlamadan önce. Bu bölümü dinledikten sonraki gün, yani 29 Ocak Pazartesi günü İstanbul saatiyle akşam 9'da bir canlı yayınımız olacak YouTube kanalımızda. Canlı yayına yetişemeseniz de tekrarını sonradan da izleyebilirsiniz. Sizi mutlaka bekliyoruz diyorum ve Feyza seninle başlıyorum. Nasılsın? Feyza: [1:05] İyiyim Emin sağ ol. Sen nasılsın? Yeni mikrofonumla ilk podcast oluyor. Heyecanlıyım o yüzden. Emin: [1:11] Hayırlı olsun diyelim. Feyza: [1:12] Teşekkürler. Emin: [1:13] Ben de iyiyim teşekkür ederim. Berkin sen nasılsın? Berkin: [1:16] Ben de iyiyim. Teşekkürler. Bugünkü konu başlığından sonra bakalım iyi olmaya devam edebilecek miyim? Emin: [1:22] Evet bugün erkeklerin hepsini toplama sebebimiz var. Onur sen nasılsın? Onur: [1:28] Ben de iyiyim Emin. Teşekkür ederim ama Berkin'in dediği gibi sonunda da iyi olacak mıyım? Tekrar sormalısın. Emin: [1:34] Sizin ikinizin de sesi biraz hüzünlü geliyor ya... Bir şeyiniz yok inşallah? (Çok iyiyiz.) Konuşamayacak hâlde misiniz? O kadar mı üzgünsünüz? Berkin: [1:48] Yok yok. Çok iyiyiz çok şükür. Ben iyiyim en azından. Onur da umarım iyidir. Onur: [1:53] Yani biraz ağlamaklı bir hâl var üzerimde ama... Erkekler ağlar mı? Emin: [1:56] Aa Onur olur mu öyle ya? Erkekler ağlar mı? Onur: [1:58] Ağlar mı? Güzel bir soru. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
2024'e hangi hedeflerle giriyoruz? Easy Turkish ekibini ve takipçilerini nasıl bir yeni yıl bekliyor? Bu bölümde Emin, Onur ve Feyza hem 2024 hedeflerini paylaşıyor, hem de geride bıraktığımız seneye dönüp eski hedeflerini tekrar gözden geçiriyorlar. Bu bölümün özel konuğu ise Emin'in "Son Akşam Yemeği" adlı eseri. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Show Notes '30 Day Challenge'a nasıl katılırım? (https://www.easyturkish.org/membership) '30 Day Challenge' hakkında detaylı bilgi (https://youtu.be/2WG7O2UsiGc?si=jGqelTw2I3EvgpFF) Transcript Intro Müzik Emin: [0:23] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugünkü bölümümüzde Feyza ve Onur'la beraberiz. Bugün günlerden 31 Aralık 2023. Yani yılın son günü. Yarın yeni bir yıla başlayacağız. Yeni bir takvim yılına başlayacağız. 30-Day Challenge [0:42] Ve bu arada yarın, yani 1 Ocak'tan itibaren başlayacak bir etkinliğimiz olacak Easy Turkish üyesi olanlarla. Bu da otuz günlük bir meydan okuma ya da mücadele diyebiliriz. İngilizcesine 'challenge' diyoruz. Otuz gün boyunca her gün Discord sunucumuzda sizlerle çeşitli içerikler paylaşacağız ve sizlere görevler vereceğiz. Bu sayede otuz gün boyunca her gün Türkçe pratik yapmış olacaksınız. Ve bu otuz günün sonunda Türkçenizin fark edilebilir derecede gelişeceğini tahmin ediyoruz. Discord sunucumuza katılmak için yapmanız gereken www.easyturkish.org/membership adresine gidip herhangi bir kademeye abone olmak ve ardından Patreon hesabınızı Discord sunucumuza bağlamak. Discord'da görüşmek üzere diyelim ve bölümümüze başlayalım. Evet, Onur. Öncelikle hoş geldin. Nasılsın? Onur: [1:35] Hoş bulduk. Teşekkür ederim. İyiyim, sen nasılsın Emin? Emin: [1:38] Ben de iyiyim. Feyza, sen de hoş geldin. (Hoş bulduk.) Nasılsın? Feyza: [1:42] İyiyim Emin. Sağ ol. Emin: [1:43] Evet. Yarından itibaren yeni bir yıl bizi bekliyor. Koskoca 365 gün bizi bekliyor. Yeni şeyler bekliyor. Hepimiz illaki belli hedefler belirliyoruz kendimize. Belli planlar yapıyoruz. Yani aslında normal bir gün yarın da... Ama takvim yılının değişmesi demek büyük bir olay aslında. Feyza seninle başlayalım. Yeni yıl için büyük ya da küçük bize anlatmak istediğin hedeflerin var mı? Yeni yıl hedeflerimiz neler? Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Yusuf Dereli | Hepimiz, Hafize Gaye Erkan'ız! | 18.12.2023 by Tr724
INTP, ENTP, ISTJ ve daha birsürüsü! Hepimiz bu tanımlamalara aşinayız. Bu kişilik tipleri neden ortaya çıktı ve bizi biz yapan şey farklılıklarımız mı? Hepsi ve daha fazlası bu bölümümüzde millet! Mediamarkt'ı keşfetmek için: www.mediamarkt.com.tr Bu bölüm sadece podcast olarak yayında. Ama siz yine de destek vermek isterseniz "katıl" butonundan üyelere özel içeriklere de göz atabilirsiniz. Instagram: https://www.instagram.com/bumuyanipodcast/ Twitter: https://twitter.com/bumuyanipodcast İletişim: bumuyanipodcast@gmail.com Bu podcast justwork stüdyolarında kaydedilmiştir.
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bu bölümde Emin, Emine ve Onur "komşuluk öldü mü?" sorusu üzerine tartışıyor. Komşuluk kavramının anlamı ve önemi hakkında konuşuyor, komşuluk ilişkilerini ele alıyor ve günümüzde komşuluğun ne ifade ettiğini kendi deneyimlerinden yola çıkarak betimliyorlar. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Show Notes El âlem ne der? https://www.easyturkish.fm/57 Transcript Intro Müzik Emin: [0:24] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Bugün iki konuğumuz var. Evet, öncelikle Emine abla seninle başlayalım. Nasılsın? Emine: [0:35] Teşekkür ederim Emin, iyiyim. Sen nasılsın? Emin: [0:38] Ben de iyiyim. Teşekkür ederim. Onur sen nasılsın? Onur: [0:41] Ben de iyiyim. Teşekkür ederim Emin. Emin: [0:43] Evet, bugünkü bölümümüzün konusu Türkiye'de komşuluk hakkında olacak. Genel olarak komşuluğun yıllar içerisinde azalan bir durumu var sanki Türkiye'de. Biraz onunla ilgili konuşmak istiyorum sizlerle. Hepimiz farklı tip evlerde oturuyoruz aslında. Onur Bursa'da yaşıyor. Biz Emine ablamla İstanbul'da yaşıyoruz ama ben büyük bir sitede yaşıyorum. Emine ablam normal, bildiğimiz klasik apartman tipinde yaşıyor. Öncelikle bu ön bilgileri verelim. Emine abla seninle başlayalım. Senin yaşadığın ortamda, çevrende gözlemlediğin kadarıyla komşuluk müessesesi hakkında neler söyleyebilirsin bize? Emine: [1:21] Ben biraz eski usul bir apartmanda yaşıyorum. O yüzden bizde komşuluk hâlen daha devam ediyor. Özellikle karşı komşumla, alt ve üst komşularımla vesaire... Onlarla birazcık daha hem sohbetimiz, muhabbetimiz var hem de güven ilişkisi var diyeyim. Tanıyoruz birbirimizi. O yüzden eski tip komşuluklar nasılsa o şekilde devam ediyor. Birbirine bir şeyler verme olur... Anahtar bırakma olur vesaire... Bu şekilde bir komşuluk ilişkimiz var. Muhtemelen sizlere kıyasla birazcık daha fazla bir komşuluk ilişkimin olduğunu düşünüyorum. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Special Guests: Emine and Onurhan.
Varyete Podcast'den çenesi durmayan Alper Çelik'in hızını alamadığını anlattığı bir podcast serisi.
Hepimiz gerçekleştirdiğimiz eylemler için farklı motivasyonlara sahibiz. Örneğin bu podcasti dinlemek için, bu yazıyı okumak için bile bir motivasyon gerekli. Bu bölüm yeni dünya düzeninin getirdiği basmakalıp anlayışlarından uzak farklı bir perspektiftle "Motivasyon"u ele alıyoruz. Buyurunuz. Vodafone ve kampanyaları hakkında daha detaylı bilgi için: https://www.vodafone.com.tr/numara-tasima-yeni-hat/tarifeler/MNP/postpaid/FAMILYFRIENDS?cid=awa-io-voice-rich-postpaid-ff_mnp-bumuyani_podcast-braawa-reach-mass-923 Bölümün videocast haline birkaç gün sonra https://www.youtube.com/@BuMuYani linkiyle youtube'dan erişebilirsiniz. Ayrıca "katıl" butonundan bize destek olarak üyelere özel içeriklere de göz atabilirsiniz. Instagram: https://www.instagram.com/bumuyanipodcast/ Twitter: https://twitter.com/bumuyanipodcast İletişim: bumuyanipodcast@gmail.com Bu podcast justwork stüdyolarında kaydedilmiştir.
Hepimiz yaşadıklarımızdan, farklı hislere kapılabiliyoruz. Duygular da insanlar gibi karmaşık ve çeşitli olabiliyor. Bu çeşitlilik farklı kültürlerde ve dillerde insanın kendi duygularını anlamlandırma çabasıyla daha da zenginleşiyor. Bu bölümde dünyanın farklı yerlerini ve kültürlerini ziyaret ederek, bazı duyguların hikayesi üzerine konuşuyoruz.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: İpek TurgaySes Tasarımı: Batuhan KösegilYapımcı: Podbee Media------- Podbee Sunar -------Bu podcast Salus hakkında reklam içerir.Sağlığınıza gereken önemi Salus'la verin. Psikolog, fizyoterapist ve diyetisyenlerle görüşüp, içerik dünyasını keşfetmek için buradan Salus'un websitesini ziyaret edebilirsin. TERAPI10 koduyla %10 indirimden hemen faydalanmak için şimdi buradan app'i indirebilirsin.Bu podcast TAKK hakkında reklam içerir.Günlük kişisel bakımını TAKK'a bırak. Çünkü TAKK, senin için gerçekten önemli olan şeylere odaklanırken hayatındaki seçenek karmaşasını filtrelemene yardımcı olur. Buradan TAKK'ı keşfedebilirsin.Bu podcast techcareer.net hakkında reklam içerir. Ücretsiz bootcamplere katılmak, eğitimlerle seviye atlamak veya teknoloji alanında iş bulmak istiyorsan, hemen şimdi buradan techcareer.net'e üye ol, kariyerini yükselt.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Mahmut Akpınar | Hepimiz biraz Siyasal İslamcıyız | 09.09.2023 by Tr724
Hepimiz narsist kişilerden uzak durmayı isteriz ama işin aslı şu ki; her birimiz biraz narsistiz. Merak etmeyin, bu iyi bir şey. Tabii ki belli bir yere kadar. Önemli olan soru şu; "Narsizm spektrumunda neredeyiz?"Konular:(02:38) Narkisos Efsanesi(03:48) Hepimizin Narsistik İhtiyaçları Var(05:46) Narsizm Spektrumu(06:52) Sağlıklı Narsizm (10:06) Narsizmin Formasyonu(13:18) Bir Narsisti Nasıl Tanırız?(15:02) İlişkide Narsist(20:50) Nasıl Başa Çıkarız?(24:51) Sen Hayatında Hiçbir Narsistle Tanıştın Mı?Bu podcast, Salus hakkında reklam içerir.Psikopatika10 kodunu kullanarak, ilk kullanımda size özel %10 indirimden faydalanabilirsiniz.Salus'u indirmek ve daha detaylı bilgi almak için tıklayınız...See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
14 Mayıs seçimlerine kısa bir süre kala “Seçim Güvenliği için Sandıkları Korumak” isimli bir kitap çıkaran gazeteci Seçil Türkkan, Kısa Dalga'dan Esra Tokat'a önceki seçimlerde sandık güvenliğini tehdit eden olayları ve müşahitlerle yaptığı görüşmeleri anlatıyor. Türkkan, "2018 yılında yer değiştirilen 2 milyona yakın oyun akıbetini bilmiyoruz' iddiasını dile getiren Türkkan “Hepimiz birbirimizden korkar haldeyiz. Ama bütün anlatılardan bunların aslında yıkılmaya başladığı bir zamandan da bahsediyoruz. Korkmadan oyumuzu kullanmak, yılgınlığa kapılmamak... Gidip oyumuzu kullanmalı ve mümkün olduğunca sandıkları korumaya insanları davet etmeliyiz” diyor.
Bu bölüm geçen hafta ülkece yaşadığımız felaketle ilgilidir. Başımız sağolsun. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet dileriz. Umarız bu sefer kendimize çeki düzen verir, ders çıkartır ve gerekli önlemleri çok geç olmadan alırız... organikbeyinlerpodcast@gmail.com https://www.instagram.com/organikbeyinlerpodcast/
Güneydoğu Anadolu'da meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem Türkiye'yi yıktı… Hepimiz yardım etmek, bir şeyler yapmak istiyoruz. Peki nasıl koordine olmalıyız? Kaynaklarımızı ve enerjimizi nasıl verimli kullanabiliriz? İnsani yardım lojistiği ve afet yönetimi uzmanı, Özyeğin Üniversitesi öğretim üyesi Burcu Balçık ile konuştuk. Balçık öncelikle ve maalesef açılan yaraların birkaç günde sarılmayacağı gerçeğiyle yüzleşmemiz ve enerjive imkanlarımızı zamana yayarak kullanmamızın önemine dikkat çekiyor. Ayrıca neden ayni yardım yerine nakdi yardım yapmayı öncelemek gerektiğini ve tek seferlik büyük bağış yerine, düzenli bağışçı olmanının önemini de vurguluyor.
Bu video 13/03/2016 tarihinde yayınlanan “Kıvam Kahramanları” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Kalbler yıkılmış, uhuvvet duygusu yıkılmış, Müslümanlığa saygı yıkılmış; din-i mübin-i İslam'ın değerlerini dünyanın dört bir yanına götürme duygusuna karşı terbiyesizlik harekete geçmiş, onu yok etme firavunluk duygusu harekete geçmiş, haince seferberlik duygusu harekete geçmiş. Böyle bir dönemde, kıyametler kopsa, İsrafiller surlara üflese ve gökteki gezegenler başımızdan aşağıya meteorlar gibi yağsa, yine de dönüp onlara bakmadan hak yolda yürümemize vesile olacak bir kıvama ihtiyaç var. Belki bazılarımız yolda döküleceğiz. Fakat Kur'an'ın ve Sünnet'in elmas düsturlarını düstur-u hayat yaparak, insanlarla Allah arasındaki engelleri bertaraf etmek suretiyle gönüllerin Allah'la buluşmasını sağlamaya koşmaktan asla dûr olmamalıyız. Problemler ancak bu sayede çözülecektir, Allah'ın izni ve inayetiyle. “Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder.” *Olması gereken kıvamın esası, İslam'ın üç önemli hakikatine irca edilebilir. 1. Kalbî ve ruhî hayat ufku 2. Tekvinî emirlerin mütalaası, tedrisi, tezekkürü, tedebbürü, teemmülü. 3. Ulûm-u diniye-i İslamiye. *Bu üç esas bir döneme kadar beraber yürüdü. Hazreti Pîr'in ifadesiyle, beşinci asra kadar minvechin, İstanbul'un fethinde de bir yönüyle fluleşme oldu. “Cihanı fethettik, âlemi zabt u rabt altına aldık!” düşüncesi bir yönüyle ağır bastı. O mevzuda sağda-soldaki çalışmalar, araştırmalar, münferit bir kısım gayretler istisna edilecek olursa, topyekûn bir toplumun o istikamette heyecanını görmek, göstermek mümkün değildir. Beşinci asra kadar olan şey çoktan ölmüştür. *Oysaki Hazreti Üstad şöyle diyor, “Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder.” Hepimiz talebeyiz; talebenin himmeti ancak o iki cenah ile pervaz eder. İftirak ettikleri zaman birinden taassup doğar; ikincisinden de belki gevşeklik, belki şüphe, belki tereddüt, belki oynaklık, belki septizm, belki sofizm doğar.