POPULARITY
120'nin üzerinde iktisatçı, asgari ücretin beklenen enflasyon oranı baz alınarak belirlenmesinin kaygı verici olduğunu ifade etti. Gürcistan, Bulgaristan, Litvanya ve Japonya'daki genel seçimlerde sandıklardan ilk sonuçlar geldi. Bu bölüm Sabancı Holding hakkında reklam içermektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin 101. yıl coşkusunu Sabancı Gençlik Seferberliği odağında hazırladığı reklam filmiyle yaşayan Sabancı, #KalbimizAtaAta mesajıyla güçlendirdiği film ile Türk gençliğine umut olmayı hedefliyor. Sabancı'nın 29 Ekim videosunu buradan izleyebilirsiniz. Bu bölüm Şişecam hakkında reklam içermektedir. Şişecam, Mustafa Kemal Atatürk'ün 29 Ekim 1923'te ilan ettiği ve “en büyük bayram” olarak nitelendirdiği Cumhuriyet Bayramı'nı tam 29 özel filmle kutluyor. 29 filmi ekim ayı boyunca Şişecam'ın web sitesinden ve sosyal medya kanallarından izleyebilirsiniz. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
NutSpor'a abone olmak için tıklayınız: https://www.youtube.com/c/NutSpor?sub_confirmation=1 Roksan Kunter'in sunumu Caner Eler'in yorumuyla Nutspor'dan yepyeni bir program: Ekstra Pas. Sosyal Medya Hesaplarımız;
Salon Sporu'nda bu hafta: Anadolu Efes, Real Madrid deplasmanında EuroLeague tarihinin ilk dört uzatmalı maçını oynadı. Shane Larkin'in 53 dakika parkede kaldığı maçta son sözü Hezonja söyledi. Bu tarihi maçın hissettirdiklerini konuştuk. Fenerbahçe Beko, Litvanya'da ağırladığı Maccabi'ye karşı kulüp rekorunu 109 sayıyla kırdı ve çok rahat bir galibiyet aldı. Bize yazın: @nihancab | @BugraBalaban_
Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat; ‘Öldürmeyeceksin' diyor. Hristiyanların kutsal kitabı İncil; ‘Öldüremezsin' diyor. Müslümanların kutsal kitabı Kur'an; ‘Bir insanı öldüren alemi öldürmüş sayılır', “Sakın zulmedenlere meyletmeyin ateş size de dokunur” diyor. Amerika'da yaşayan Yahudiler bidonun sarayının önünde toplanıp hep birlikte haykırıyorlar; Öldürme. Büyük bidonun ülkesinde yaşayan yüzbinlerce Hristiyan Amerikalı caddelerde bağıra bağırarak yürüdüler; Öldürme. Almanya'da İngiltere'de Fransa'da İtalya'da Yunanistan'da aynı sesler yankılandı caddelerde; Öldürme. İslam dünyasından “Öldürme” diye bağıranların sesleri bütün dünyaya yayıldı. Dünyanın halkları “öldürme” diye bağırırken devletlerin başındaki bidon ve bidoncuklar ne yaptı? Hemen cinayet mahalline koştular. Katillerin cinayet yerine uğramaları âdettendir. Uçaktan indikleri gibi kiralık katile sarılıp, koklaştılar. Büyük bidon arkasını sıvazladı Siyonist katilin. Neden yahu demedi. Büyük bidonun ataları da Japonya'da Hiroşima ve Nagasaki şehirlerine attıkları atom bombası ile 220 bin çoluk çocuk, yaşlı kadın erkek masum insanı katletmiş, binlercesini de sakat bırakmıştı. Vietnam'da aynısını yaptı Afganistan'da da Irak'ta da Suriye'de de. Büyük bidon öldürmeye alışıktı. Neden öldürüyorsun demedi. Ne dedi? “Öldür” dedi büyük bidon. Çocukları öldür, büyüyünce başına bela olmasınlar, arkandayım. Kadınları öldür, doğurmasınlar. Erkekleri öldür, başkaldırmasınlar. Hastaneleri vur. Okulları bombala. Kiliseleri, camileri yık, “Korkma arkandayız. Para bizden, mermi bizden asker de bizden” dedi. Büyük bidonun arkasından koro halinde seslendiler küçük bidonlar Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Belçika, İspanya, İsviçre, İrlanda, Hollanda, Hırvatistan, Avusturya, Yunanistan, Çekya, Slovenya, Finlandiya, Polonya, Litvanya, Letonya, Estonya. Öldür arkandayız. Hepsi BirLEŞmişler; Devam et diyorlar terörist devlete.
NutSpor'a abone olmak için tıklayınız: https://www.youtube.com/c/NutSpor?sub_confirmation=1 Sarı-kırmızılı ekip, UEFA Şampiyonlar Ligi 2. Eleme Turu'nda 2-2'nin rövanşında Litvanya temsilcisini 1-0 yenmişti. İlk maçı 2-2 beraberlikle sonuçlanan turun rövanş karşılaşmasını 1-0 kazanan Galatasaray, 3. eleme turuna yükseldi. Galatasaray, 3. eleme turunda Slovenya temsilcisi Olimpija Ljubljana ile oynadığı ilk maçta rakibini 3-0 mağlup etmişti. Bu akşam oynanacak 3. Eleme Turu rövanş maçında Slovenya temsilcisi Olimpija Ljubljana'yı 1-0 mağlup etti. Nihat Kahveci karşılaşmayı NutSpor canlı yayınında yorumladı. Sosyal Medya Hesaplarımız;
Sarı-kırmızılı ekip, UEFA Şampiyonlar Ligi 2. Eleme Turu'nda 2-2'nin rövanşında Litvanya temsilcisini 1-0 yenmişti. İlk maçı 2-2 beraberlikle sonuçlanan turun rövanş karşılaşmasını 1-0 kazanan Galatasaray, 3. eleme turuna yükseldi. Galatasaray, 3. eleme turunda Slovenya temsilcisi Olimpija Ljubljana'yı 3-0 mağlup etti. Nihat Kahveci karşılaşmayı NutSpor canlı yayınında yorumlayacak. Sosyal Medya Hesaplarımız;
NutSpor'a abone olmak için tıklayınız: https://www.youtube.com/c/NutSpor?sub_confirmation=1 Galatasaray, UEFA Avrupa Konferans Ligi 2. eleme turu rövanş maçında bu akşam taraftarı önünde Litvanya ekibi Zalgiris'i konuk edecek. Oynanan ilk maçta deplasmanda Zalgiris ile 2-2 berabere kalan Galatasaray, evinde oynayacağı müsabakaya mutlak galibiyet için çıkacak. Maçtan hemen sonra Nihat Kahveci ve Koray Gök NutSpor canlı yayınında olacak. Sosyal Medya Hesaplarımız;
ilk girişimi 1959 yılında yapmışız. İkinci Dünya Savaşı'nda birbirlerini katleden, insani tüm değerlerini yitirmiş Batı barbarlığının yaşandığı topraklarda, kalıcı barış inşa etmek isteyen 6 devletin 1957'de kurduğu Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)'ye girmek istemişiz. Türkiye adına başvuruyu dönemin Başbakanı merhum Adnan Menderes yapmış. Tam 84 yıl olmuş. Türkiye'yi ne AET'ye aldılar ne de 1993'te yerine kurulan Avrupa Birliği'ne. Tarihsel süreci detaylı aktarmayacağım. Ancak şu çok net; Avrupa Birliği Türkiye'yi hiç ama hiç istememiş. Tam üyelik başvuruları, ortaklık anlaşmaları, müzakereler, protokoller, geçiş dönemleri, süreçleri dondurmalar, yeni dönemler, son döneme geçişler derken Türkiye'ye ancak 1999 yılında “aday ülke” olma hakkı tanınmış. Aradan geçen 84 yılda ise Fransa, Batı Almanya, İtalya, Belçika, Hollanda ve Lüksemburg'un öncülüğünde kurulan Avrupa Birliği düzenli olarak genişlemiş. Danimarka, Birleşik Krallık ve İrlanda 1973'te, Yunanistan, İspanya ve Portekiz ise 1980'li yıllarda birliğe katılmışlar. Berlin Duvarı'nın 1990'da yıkılması ile Doğu Almanya da Batı Almanya birleşmesiyle AB'ye girmiş. Avusturya, İsveç ve Finlandiya 1995 yılında, Çekya, Estonya, Güney Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovakya ve Slovenya 2004 yılında, Bulgaristan ve Romanya 2007'de, sonra olarak 2013'te Hırvatistan Avrupa Birliği'ne üye “yapılan” ülkeler. Türkiye neredeyse birliğin yaşıyla eşit zamandır üye olmayı beklerken, 1991'de bağımsızlığına kavuşan Slovenya 2004'te tam üye yapılmış mesela... Bu kısa Avrupa Birliği üyelik özetini neden geçtiğime gelecek olursak... Dünya siyaseti şu günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi hamlelerinden birini daha tecrübe ediyor ve tartışıyor. Vilnius'taki NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin ana gündemi
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Litvanya'nın Moskova Büyükelçiliğinde görevli Maslahatgüzar Virginia Umbrasene'yi "istenmeyen kişi" ilan ettiğini duyurdu.
To enjoy all 90+ episodes, please subscribe on https://anchor.fm/turkish-learners-network/subscribe We publish new episodes every weekday! Basit Türkçe ile Haberler / News in Simple Turkish by skypeturkish.com Basit Türkçe ile Haberler'in yeni bölümüne hoş geldiniz. Bugün 31 Ağustos 2022 Çarşamba. Please remember to support us by subscribing to our podcast. https://anchor.fm/turkish-learners-network/subscribe Every week, one episode is free for everyone. By subscribing, you can access our entire archive and listen to a new episode every weekday. Rusya Vatandaşlarının AB'ye Seyahatleri Zorlaşacak Avrupa Birliği ile Rusya 2007'de bir vize anlaşması yaptı. Bu anlaşma sayesinde AB ülkeleri, Rusya vatandaşlarına daha kolay vize veriyordu. AB ülkelerine seyahat etmek için Rusya vatandaşlarına vize gerekiyor. Avrupa Birliği, Ukrayna'nın işgali nedeniyle bu vize anlaşmasını askıya aldı. Bu nedenle Rusya vatandaşlarının AB ülkelerine seyahatleri daha zor olacak. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borell bir basın toplantısı yaptı. Borell'e göre, askıya alma kararı ile Rusların vize alması daha zor olacak. Ayrıca, vizeler için bekleme süresi uzayacak. Temmuz ayından beri Rusya'ya komşu AB ülkelerinde sınır geçişleri arttı. Borell'e göre, bu durum Rusya'ya komşu ülkelerde güvenlik sorunları yaratıyordu. Polonya, Estonya, Litvanya ve Letonya bu kararı uzun süredir istiyordu. Dinlediğiniz için teşekkürler! Lütfen bu bölümü Türkçe öğrenen diğer kişilerle de paylaşın! Yeni bölümde görüşmek dileğiyle, hoşça kalın!
Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, küresel enerji fiyatlarında artışa neden olduğu gibi Rusya'ya enerjide dışa bağımlı olan AB ülkelerinin enerji arz güvenliğini de olumsuz etkilemeye devem etmektedir. Rusya daha önce ruble ile ödeme yapılmadığı gerekçesiyle bazı Avrupa ülkelerinin doğalgazını kesmişti. Yaz aylarında belki çok etkisini görülmediyse de yaklaşan sonbahar ve kış ayları için, doğalgazda Rusya'ya bağımlı olan Avrupa ülkeleri için zorlu bir dönem başlıyor. Rusya Avrupa ülkelerine karşı doğalgaz kartını kullanmaya devam ediyor. Şimdi ise, Avrupa ile Rusya arasında Ukrayna nedeniyle devam eden anlaşmazlık ve gerginlik sebebiyle Rusya'nın Avrupa'ya doğalgaz taşıyan Kuzey Akım 1 doğalgaz boru hattından doğalgaz akışı azaldı. Rusya tarafından Avrupa'ya doğalgaz akışını sağlayan Kuzey Akım 1 doğalgaz boru hattından şimdilik toplam doğalgaz akışının ancak yüzde 20'si verilecek olması enerji arz güvenliğinde tehdidin boyutunu gittikçe arttırıyor. Kış ayları yaklaştıkça Rusya'nın doğalgaz kartını kullanacağı beklenmektedir. AVRUPA ÜLKELERİ NE YAPABİLİR? Enerji kaynaklarının güvenliği ve vatandaşları yüksek enerji fiyatlarından korumak Avrupa ülkelerinin öncelliği olduğu açıktır. Rusya'nın doğalgaz kesmesi durumunda Avrupa için açıkçası kısa vadede birkaç seçenek dışında fazla seçenek yoktur. AB üye devletlerinin üzerinde çalıştığı önlemlerden biri, Avrupalılar için yeterli doğalgaz arzı sağlamak ve fiyatları düşük tutmak için kısa vadede depolama ile doğalgaz kaynağını artırmaktır. Bunun için AB ülkeleri öncellikli olarak mevcut doğalgaz depolama kapasitelerini doldurmaları gerekiyor. Üye ülkelerin doğalgaz depolama kapasitelerinin ısınma mevsiminden önce yani sonbaharda doldurulması ve bu kaynağın ihtiyacı olan diğer ülkelerle de paylaşılması öncelikli hedef olarak öne çıkmaktadır. Ya da tüm Avrupa ülkelerinde kış aylarında doğalgazda zorunlu olarak tasarrufa gidilecek. Bu tercih hem sosyal açıdan problemli olacağı hem de ekonomilerde durgunluğun yaşandığı bir dönmede hayat geçmesi durumunda ekonomik büyümeyi de olumsuz etkileyeceği açıktır. AVRUPA ÜLKELERİNİN DOĞALGAZ DEPOLAMA KAPASİTELERİ Avrupa ülkelerinin çoğu doğalgaz depolama yapıyor. Avrupa Birliği ülkelerinden en fazla doğal depolama kapasitesine sahip olan Almanya, İtalya, Fransa, Hollanda ve Avusturya gibi ülkelerin doğalgaz depolama kapasiteleri, AB'nin toplam kapasitesinin üçte ikisini temsil etmektedir. Bu nedenle, doğalgaz depolama kapasitesine sahip olan ülkelerindeki doğalgaz kaynakları, doğalgaz kapasitelerine sahip olmayan ülkeler için de doğalgaz arz güvenliği için kritik kaynaklar olacağı beklenmektedir. Estonya, Finlandiya, Yunanistan, İrlanda, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Slovenya gibi ülkeler doğalgaz depolama tesislerine sahip olmamaları nedeniyle bu ülkeler de doğalgaz depolama kapasitesine sahip olan Almanya, İtalya, Fransa, Hollanda ve Avusturya'ya bağlı durumdalar. Dolayısıyla, Avrupa'da bir çok ülke ülkeler zincirlenme olarak birbirine bağlı olacaktır. Enerji arz güvenliğinde ortaya çıkan sorun, tüm Avrupa ülkelerini etkileyecek boyuta gelme ihtimali yüksektir.
Uluslararası ilişkiler uzmanı Doç. Dr. Alper Kaliber, Avrupa Günlüğü'nde bu hafta Ukrayna ve Moldova'ya Avrupa Birliği adaylık statüsü verilmesini, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği yolundaki sürecini, Rusya ile Litvanya arasında tırmanan Kaliningrad krizini ele aldı. Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3QQ0ebt
Lüksemburg 0-2 Türkiye Goller Hakan (p), Serdar Dursun Grupta ilk 3 maçta 3 galibiyet Fenerbahçe basketbol final maçı Anadolu Efes seride durumu 2-1 yaptı. Son maçımız Salı günü Litvanya ile.
Pazartesi gününden günaydın! Dünya'dan ipuçları ile başlıyoruz:-Kuzey Kore, yaptığı füze denemelerine karşı Güney Kore'den yapılan ‘ön alıcı saldırıda bulunma' açıklamalarına tepki gösterdi.-İsrail, Gazze Şeridi'ne başlattığı operasyonun ikincisini başlatması gerekirse buna hazır olduğunu duyurdu.-Litvanya, Rusya'dan doğalgaz alımını tamamen durdurdu.-Hollanda Başbakanı Mark Rutte: İlerleyen zamanda hepimiz biraz daha fakirleşeceğiz.
Litvanya neden bir basketbol ülkesi? Zalgiris Kaunas, Jonas Kazlauskas'la önce 1998'de Saporta Kupası ardından 1999'da EuroLeague'i kazanarak nasıl Avrupa'nın zirvesine çıktı? Birazdan dinleyecekleriniz; Arvydas Sabonis, Valdemaras Chomičius, Rimas Kurtiniatis ve Šarūnas Marčiulionis ve birçoklarının hikayesi… Yiğiter Uluğ ve Uğur Ozan Sulak, Castrol EDGE'in sunumuyla Eski Defterler'in üçüncü bölümünde Zalgiris'i ve Litvanya basketbolunu konuşuyor.
Litvanya neden bir basketbol ülkesi? Zalgiris Kaunas, Jonas Kazlauskas'la önce 1998'de Saporta Kupası ardından 1999'da EuroLeague'i kazanarak nasıl Avrupa'nın zirvesine çıktı? Birazdan dinleyecekleriniz; Arvydas Sabonis, Valdemaras Chomičius, Rimas Kurtiniatis ve Šarūnas Marčiulionis ve birçoklarının hikayesi… Yiğiter Uluğ ve Uğur Ozan Sulak, Castrol EDGE'in sunumuyla Eski Defterler'in üçüncü bölümünde Zalgiris'i ve Litvanya basketbolunu konuşuyor.
NATO ile Rusya arasında Ukrayna: 30 yıllık savaş Türkiye solunun, Kürt solu da dâhil, yüzeyselliği artık şaşkınlık yaratan boyutlara ulaştı. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaşı herkes geçmişi olmayan bir an olarak tartışıyor. Galiba en fazla karşı çıkanlar bile postmodernizmin kısmen etkisinde kalmış: NATO ile Rusya arasındaki Ukrayna savaşı tartışılırken, zamanı esas olarak içinde bulunulan ana indirgeyen, önceyi ve sonrayı önemsemeyen, insanlığın kazandığı tarih bilincini de böylece sistematik biçimde tahrip eden, “büyük anlatılar” ile birlikte onu da çöpe atmaya yeltenen postmodernizm içi bir tartışma ile karşı karşıyayız sanki! Dört ayrı geçiş patikası: İlk grupta ilk düşen kaleler var. Bilindiği gibi, Sovyetler Birliği'nin Avrupa'ya sınırları ile Berlin arasında yer alan coğrafyayı (Polonya, Macaristan, Romanya, Çekoslovakya, Doğu Almanya) biraz da Balkanlara doğru uzatırsanız (Bulgaristan). İkinci grupta Yugoslavya ve Arnavutluk var. Üçüncü grupta üç Baltık ülkesi (Estonya, Letonya, Litvanya) dışında kalan eski Sovyet cumhuriyetleri var. Son grupta ise Çin ve Vietnam var. Rusya ve Çin'e diz çöktürme hedefi: ABD ve müttefikleri Rusya ve Çin'e diz çöktürmek istiyorlar. Rusya söz konusu olduğunda bunun en önemli stratejik boyutu, bu ülkeyi bütün eski Sovyet cumhuriyetlerinden kopararak kuşatmak ve yalıtmak. Bu yazıda Çin'e uygulanan kuşatma politikasının farklı karakterine girmeyeceğiz. Kuşatma ve yalıtma stratejisinin tarihçesi: Yugoslavya: Yugoslavya'nın parçalanmasının Balkanlar açısından kendi içinde bir hedef olmasının yanı sıra emperyalizmin bütün eski işçi devletleri coğrafyası için planlanan bir stratejinin parçası olduğunu ayrıntılı olarak ortaya koyduk. Binyıl dönümünde durum: batıdan ve güneyden kuşatma: 1990'lı yıllar sadece Yugoslavya'nın Balkanlar'da kapitalist restorasyonun emperyalizm açısından pürüzsüz bir geçişi engelleyebilecek bir çoban başı diye düşünüldüğü için paramparça edilmesi faaliyetiyle geçmedi. Aynı zamanda ilk öbekteki işçi devletlerinin (Baltık ülkeleri ile birlikte) Avrupa Birliği'ne massedilmesi sürecine tanık oldu. 21. yüzyılda gelgitler: 21. yüzyıl dönümü, Rusya'da emperyalizme tamamen teslim olmuş bir Yeltsin'in yerine eski istihbarat örgütü KGB'nin yerini almış olan FSB'nin bir grup ajanının Vladimir Putin önderliğinde başa geçişine tanık oldu. Yeni yönetim kapitalist restorasyona tam anlamıyla angaje olmakla birlikte restorasyonun ilk on yılında Rusya'nın bir devlet olarak gücünden ciddi şekilde yitirmesinden duyulan rahatsızlığı gidermeye çalışan çok daha milliyetçi bir politikayı uygulamaya koyacaktı. Sonuç Ne bugün yaşanmakta olan Rusya-Ukrayna savaşı, ne de NATO ile Rusya arasında son bir buçuk-iki aydır süregiden poker oyunu, son 30 yılın gelişmelerinden ayrılarak anlaşılabilir. Amerika'nın ve müttefiklerinin stratejik hattından söz etmeden Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin içi boş “ulusal egemenlik”, “toprak bütünlüğü”, “Putin'in diktatörlüğü” gibi gevezelikler sosyalist hareketin 1920'li yıllarda öğrenmeye başladığı, 1960'lı ve 1970'li yıllarda iyice benimsediği Marksizmi, onun analiz yöntemini ve politikalarını unuttuğunun işareti olmaktan başka hiçbir anlam taşımıyor. Uluslararası proletaryanın dolayısıyla insanlığın bu tavırdan kazanacağı hiçbir şey yoktur.
NATO ile Rusya arasında Ukrayna: 30 yıllık savaş Türkiye solunun, Kürt solu da dâhil, yüzeyselliği artık şaşkınlık yaratan boyutlara ulaştı. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaşı herkes geçmişi olmayan bir an olarak tartışıyor. Galiba en fazla karşı çıkanlar bile postmodernizmin kısmen etkisinde kalmış: NATO ile Rusya arasındaki Ukrayna savaşı tartışılırken, zamanı esas olarak içinde bulunulan ana indirgeyen, önceyi ve sonrayı önemsemeyen, insanlığın kazandığı tarih bilincini de böylece sistematik biçimde tahrip eden, “büyük anlatılar” ile birlikte onu da çöpe atmaya yeltenen postmodernizm içi bir tartışma ile karşı karşıyayız sanki! NATO ile Rusya arasındaki Ukrayna savaşının sırrı salt kısa vadeli taktik hamlelerle açıklanamaz. Bu savaşın son derece berrak, biraz dikkatli bakanın göreceği, dünya durumunu derinden belirleyen stratejik kökleri var. Devrimci İşçi Partisi ve onun öncesinde partiyi kurmak üzere örgütlenmiş olan İşçi Mücadelesi çevresi, bu stratejiyi çeyrek yüzyıldır analiz ediyor, Türkiye ve dünya solunu bu konuda uyarıyor, kendi politikasını buna göre biçimlendiriyor. Dört ayrı geçiş patikası Bu kökler, işçi devletlerinin 1989-1991 döneminden itibaren çökmeye ve dağılmaya başlamasında yatıyor. İlk grupta ilk düşen kaleler var. İkinci grupta Yugoslavya ve Arnavutluk var. Üçüncü grupta üç Baltık ülkesi (Estonya, Letonya, Litvanya) dışında kalan eski Sovyet cumhuriyetleri var. Son grupta ise Çin ve Vietnam var. Rusya ve Çin'e diz çöktürme hedefi Bu ufuk taramasının ortaya koyduğu genel tablo şunu gösteriyor: Orta ve Doğu Avrupa (artı Baltık ülkeleri) ve eski Yugoslavya cumhuriyetleri (bir de Arnavutluk) artık sadece ekonomik temeller bakımından değil, sosyal, politik, kültürel ve ideolojik alanlarda da dünya kapitalizmi ile bütünüyle kaynaşmış durumda. ABD ve müttefikleri Rusya ve Çin'e diz çöktürmek istiyorlar. Rusya söz konusu olduğunda bunun en önemli stratejik boyutu, bu ülkeyi bütün eski Sovyet cumhuriyetlerinden kopararak kuşatmak ve yalıtmak. Kuşatma ve yalıtma stratejisinin tarihçesi: Yugoslavya Devrimci İşçi Partisi olarak, bu konudaki ilk uyarılarımızı daha Körfez Savaşı (1991) döneminde yapmaya başlamıştık. Körfez Savaşı ve Ortadoğu Kuzey Afrika bölgesinde (MENA) onu izleyen savaşlar, aslında bütün hayat damarı enerji üretiminde yatan Rusya ile ekonomik hayatı ithal enerjiye bağımlı Çin karşısında bu bölgenin tartışmasızca emperyalist tahakküm altında tutulması için kışkırtılan savaşlardı. Irak 1991 ve 2003, Afganistan 2001-2021, Lübnan 2006, Gazze 2009, Suriye ve Libya 2011, Yemen 2015—bütün bu savaşlar aslında Yugoslavya'yı da içine katarak Avrasya Savaşları olarak bir araya getirilebilecek savaşlardı. Binyıl dönümünde durum: batıdan ve güneyden kuşatma 1990'lı yıllar sadece Yugoslavya'nın Balkanlar'da kapitalist restorasyonun emperyalizm açısından pürüzsüz bir geçişi engelleyebilecek bir çoban başı diye düşünüldüğü için paramparça edilmesi faaliyetiyle geçmedi. Aynı zamanda ilk öbekteki işçi devletlerinin (Baltık ülkeleri ile birlikte) Avrupa Birliği'ne massedilmesi sürecine tanık oldu. Sonuç Ne bugün yaşanmakta olan Rusya-Ukrayna savaşı, ne de NATO ile Rusya arasında son bir buçuk-iki aydır süregiden poker oyunu, son 30 yılın gelişmelerinden ayrılarak anlaşılabilir. Amerika'nın ve müttefiklerinin stratejik hattından söz etmeden Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin içi boş “ulusal egemenlik”, “toprak bütünlüğü”, “Putin'in diktatörlüğü” gibi gevezelikler sosyalist hareketin 1920'li yıllarda öğrenmeye başladığı, 1960'lı ve 1970'li yıllarda iyice benimsediği Marksizmi, onun analiz yöntemini ve politikalarını unuttuğunun işareti olmaktan başka hiçbir anlam taşımıyor. Uluslararası proletaryanın dolayısıyla insanlığın bu tavırdan kazanacağı hiçbir şey yoktur.
Perşembe sabahından günaydın! Dünya'dan ipuçları ile başlıyoruz:-İngiltere, Ukrayna ve Polonya, Rusya'ya karşı üçlü ittifak kurma kararı aldı.-ABD, Almanya, Polonya ve Romanya'ya 3 bin ek asker gönderecek.-Türkiye-Ermenistan uçuşları iki yıl aradan sonra yeniden başladı.-Yunanistan'ın geri ittiği göçmenlerden on ikisi donarak hayatını kaybetti.-Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, Türkiye'ye yeni büyükelçi atadı.-Litvanya ve Belarus karşılıklı olarak tren transitlerini askıya aldı.-FBI, İsrailli NSO Group firmasının Pegasus casus yazılımını test ettiğini ancak kullanmadığını açıkladı.-Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifinin birinci maddesi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.-Garanti Bankası‘nın 2021 yılındaki net karı, 13,1 milyar TL oldu.
Polonya'nın, geçen yıl sonunda göçmen krizinin yaşandığı Belarus sınırına duvar öreceği açıklandı. Kasım 2021'de derinleşen göçmen krizi sonrası Litvanya da Belarus sınırına çelik duvar inşasına başlamıştı.
Salı sabahından günaydın! Dün dövizdeki hareketlilik sonrası akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı; Hazine ve Maliye Bakanı, Merkez Bankası Başkanı ve kamu bankalarının genel müdürleri ile bir Ekonomi Zirvesi gerçekleştirildi. Basına kapalı yapılan görüşmeden sonra bir açıklama yapılmazken gözler Perşembe günü yılın son para kurulu toplantısından çıkacak faiz kararına çevrilmiş durumda. Gündemden öne çıkanlar ile başlıyoruz:-İran Dışişleri Bakanı: Nükleer müzakerelerde, karşı tarafın endişelerini gidermeye hazırız.-Litvanya, Belarus mallarının ithalatını ve transit geçişini yasaklamak için yasa tasarısı sundu.-OPEC‘in petrol üretimi Kasım'da 290 bin varil arttı.-Çavuşoğlu: Yakında Ermenistan'la normalleşme adımları için karşılıklı Özel Temsilciler atayacağız.-Varank: Son 5 yılda üniversitelerde yürütülen projelere yaklaşık 3 milyar lira destek verdik.-Bakan Ersoy: 2021 yılında sinema sektörüne toplamda 94 milyon 797 bin TL destek sağladık.
Prof. Dr. İlhan Uzgel, Polonya, Litvanya ve içine Almanya ile Avrupa Birliği'nin de dahil olduğu Belarus sığınmacı krizini anlatıyor: "Bir sığınmacı sorunu olmanın ötesinde anlam taşıyor. Bir süredir, insanların acı ve çaresizliğinin tekrar küresel siyasetin aracına çevrilmesinin bir diğer örneğini yaşıyoruz."
Enerji Günlüğü Haber Bülteni:Türkiye'nin ve Dünyanın Enerji Gündemienerjigunlugu.net
Abone olmak için: www.mundo.reportPerşembe sabahından tüm Mundo abonelerine günaydın! Dünya'dan ipuçları ile bültene başlıyoruz:Rusya‘da yolcu uçağı düştü. Uçakta bulunan 28 kişiden 19'unun cansız bedenine ulaşıldı.Çinli bilim insanları, Dünya'ya yaklaşan bir asteroidin yönünü değiştirmek için 23 adet roket fırlatmayı teklif etti.Trump, kendisine sansür uyguladığı gerekçesiyle Facebook, Twitter ve YouTube'a dava açacağını duyurdu.Dubai‘de Cebel Ali limanındaki bir gemide patlama meydana geldi.Akbank‘ta meydana gelen kesintiler sonrası ATM'ler yeniden hizmet vermeye başladı.Litvanya, Belarus sınırına duvar öreceğini açıkladı.Haiti Cumhurbaşkanı Jovenel Moise, evinde düzenlenen suikast sonrası hayatını kaybetti.Mümkün olan en verimli şekilde size gündemi sunmaya devam edeceğiz. Daha iyi olmamız için buradan geribildirimde bulunabilirsiniz. Şimdiye kadar 100'den fazla geribildirimi hayata geçirdik. Herkese çok teşekkürler! Ayrıca bizi bir arkadaşınıza önermeye ne dersiniz? Sizi referans programımıza katılmaya davet ediyoruz. Keyifli günler…
Medyascope’un her hafta dünya gündemini meşgul eden bir konunun enine boyuna incelendiği podcast programı Spektrum’un sekizinci bölümünde bu hafta, Belarus’un Atina’dan havalanan ve Litvanya’ya ulaşmak üzere olan bir yolcu uçağını kaçırmasını ele aldık. Belarus’un bu hava korsanlığının asıl sebebi ne? Uçakta neler yaşandı? Gözaltına alınan 26 yaşındaki gazeteci Roman Protaseviç ne ile suçlanıyor? Batılı ülkelerin bu olaya tepkisi ne oldu? Türkiye ve Rusya bu işin neresinde? Bu bölümümüzde bu sorulara yanıt aradık.
Babalar Kulübü'nün 17. bölümüne hoşgeldiniz!! Bu bölümde Kanada, Litvanya ve Hollanda'da yaşamın farklılıklarından bahsediyoruz. Özgün'ün Vancouver'da bir ayı ile gergin karşılaşmasından sonra çıkardığı doğal yaşam taktiklerini öğreniyoruz. Keyifli dinlemeler. Bizleri Instagram www.instagram.com/babalarkulubupodcast/ adresinden takip edebilirsiniz. E-mail: babalarkulubupodcast@gmail.com
Sarkozy'ye 3 yıl hapis cezası... Amanda Gorman şiirini bir beyaz çevirebilir mi? Litvanya: İstanbul Sözleşmesi tartışması...
Sprite'ın sunduğu Top Yalan Söylemez'in 12. bölümünde Uğur Ozan Sulak ve Yiğiter Uluğ'a deneyimli koç Ertuğrul Erdoğan eşlik ediyor. Geçtiğimiz hafta İspanya Kral Kupası finalinde karşı karşıya gelen Real Madrid ve Barcelona'yla başladığımız 12. bölümde, Sarunas Jasikevicius'un koç olarak Litvanya dışında kazandığı ilk kupayı değerlendiriyoruz. Fenerbahçe Beko'nun etkileyici serisini Igor Kokoskov'un oyuncu grubuyla yakaladığı uyum üzerinden yorumlarken, kriz günlerini atlatan Anadolu Efes'e ve Ettore Messina yönetimindeki Armani Milan'a dair düşüncelerimizi de paylaşıyoruz. (01:00) Barcelona (08:15) Real Madrid (23:05) Fenerbahçe Beko (33:15) Anadolu Efes (36:10) Armani Milan
Sprite'ın sunduğu Top Yalan Söylemez'in 12. bölümünde Uğur Ozan Sulak ve Yiğiter Uluğ'a deneyimli koç Ertuğrul Erdoğan eşlik ediyor. Geçtiğimiz hafta İspanya Kral Kupası finalinde karşı karşıya gelen Real Madrid ve Barcelona'yla başladığımız 12. bölümde, Sarunas Jasikevicius'un koç olarak Litvanya dışında kazandığı ilk kupayı değerlendiriyoruz. Fenerbahçe Beko'nun etkileyici serisini Igor Kokoskov'un oyuncu grubuyla yakaladığı uyum üzerinden yorumlarken, kriz günlerini atlatan Anadolu Efes'e ve Ettore Messina yönetimindeki Armani Milan'a dair düşüncelerimizi de paylaşıyoruz. (01:00) Barcelona (08:15) Real Madrid (23:05) Fenerbahçe Beko (33:15) Anadolu Efes (36:10) Armani Milan