POPULARITY
Categories
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidar döneminde gerçekleştirdiği en temel dönüşümlerden biri, Cumhuriyet rejiminin demokratikleşmesi yönünde atılan adımlar olmuştur. Bu bağlamda, merkezi devlet ile Anadolu halkı arasındaki tarihsel mesafe azaltılmış, vatandaşların devlet kurumlarına erişimi kolaylaştırılmış ve kamu hizmetlerinin yaygınlaştırılması sağlanmıştır.
Federal seçimlerden sonra bakanlıktan uzaklaştırılan Ed Husiç, İşçi Partisi liderliğini eleştirdi. Husiç, Gazze konusundaki tutumunun ve İşçi Partisi içindeki hizipler arası rekabetin bakanlıktan uzaklaştırılmasına neden olduğunu iddia etti. Bu arada seçimlerdeki tarihi yenilginin ardından Liberallerin liderlik yarışı da ardından devam ediyor.
3 Mayıs seçimlerinde oylar sayılmaya devam ediyor ancak sonuçlar belli. Liberal/Ulusalcılar Koalisyonu tarihinin en büyük yenilgisine uğradı. Koalisyonun lideri Peter Dutton kendi seçim bölgesinde bile yenildi.
Avustralya'da bugün gerçekleşen federal seçimlerde iktidardaki İşçi Partisi'nin ana muhalefet koalisyonla arayı daha da açarak seçimleri kazandığı belirtiliyor.
2025 Federal Seçimleri kampanyası sona eriyor. İşçi Partisi'nin kampanyasının merkezinde Medicare yer alıyor. Koalisyon ise Avustralya'da hayat pahalılığı arttıkça seçmenlerin hayal kırıklığından yararlanmaya çalıştı.
2025 federal seçimlerinin son haftasında İşçi Partisi, yeniden seçilmesi halinde uluslararası öğrenci vizesi başvuru ücretlerini artıracağını duyurdu.
İşçi Partisi'nin İsrail'in Gazze'deki savaşına tepkisi seçimlere olumsuz yansıyabilir. Avustralya'nın Müslüman ve Arap toplumlarının bazı üyeleri İşçi Partisi'nin seçimi kaybetmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söylüyor. Bazı bağımsız adaylar İşçi Partisi'nin Müslüman toplumdan gelecek desteği çantada keklik olarak gördüğünü düşünüyor.
Geçen Çarşamba Calwell seçim bölgesini ziyaret ettik. 1984'te ilk defa seçim bölgesi olarak belirlendikten sonra Callwell İşçi Partisi'nin kalesi oldu. Broadmeadows Central'da adaylarla buluşan SBS 3 Mayıs seçimleri öncesi politikalarını sordu.
İngiltere'de İşçi Partisi yönetimdedir. Başbakan Starmer da bu partinin lideridir. Eğer birkaç yıl önce İngiltere ve İşçi Partisi'nin lideri Başbakan Starmer'ın birtakım icraatları üzerine konuşulsaydı herhalde eski alışkanlıkları devam ettirir, ideolojik farkları göz önünde bulundururduk. Ne yazık ki bu yönde alışkanlıklar hâlâ varlığını sürdürmektedir.
Muhalefetteki Koalisyon, seçimi kazanması halinde savunma harcamalarını GSYİH'nın yüzde 3'üne çıkarma sözü verdi. İşçi Partisi, planda hiç ayrıntı olmadığını söylüyor.
Aytunç Altındal bir mülakatında şöyle diyor: “Bu CHP'liler iş yapmayı bilmez. Memleket için faydalı hiçbir iş yapmazlar. Fakat 10 CHP'li bir araya gelse, memleketi karıştırırlar.” Cumhuriyet Halk Partisi'nin yönettiği belediyelerin durumu ortada. Son seçimde birçok belediyeyi daha kazandılar. Şimdi bu belediyelerden birkaçını ele alalım ve bir “sosyal demokrat” belediyenin neyi başardığını soralım.
Şu anda Başbakan Anthony Albanese liderlik yaptığı Avustralya İşçi Partisi, 1890'lardan siyasetin bir parçası. Köklerindeki işçi hakları odaklı politikalarından daha geniş bir yelpazeye hitap etse de sendikalarla bağlarını sağlam tutmaya çalışıyor.
Şu anda David Littleproud liderliğindeki Avustralya Ulusal Partisi (National Party of Australia), 100 yılı aşkın bir süredir Avustralya'daki bölgesel ve kırsal toplumları temsil ediyor. Hiçbir zaman tek başına hükümeti kurmasa da Avustralya Parlamentosu'nda önemli bir gücü oldu.
Avustralya'da en fazla seçim kazanmış partisi olan Liberal Parti şu anda Peter Dutton liderliğinde ana muhalefette.
Ekrem İmamoğlu'na ve CHP'ye yöneltilen, hukuki kılıfa sokulmuş siyasi operasyon sonucunda yüz binlerce insan istibdad rejiminin bu saldırısına karşı sokaklara döküldü. CHP'nin çağrısı ile eylemlerin merkezi olarak belirlenen Saraçhane'de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önü günler boyu süren kitlesel eylemlere sahne oldu. Ancak kısa süre içerisinde başta gençler olmak üzere hürriyet sevdalısı yüz binlerin mücadele azmi, Saraçhane'de CHP'nin çizdiği sınırları aşabileceğini gösterdi. Bir yandan istibdad rejimi, yargıyı istediği gibi kullanarak, sandıktaki en büyük rakibine siyasi operasyon yaparak cezaevine gönderiyor, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kayyım atama tehdidini elinde siyasi bir koz olarak tutuyor. CHP ile DEM Parti arasında yapılan “kent uzlaşısı” adıyla bilinen ittifakı terörizm diyerek yaftalıyor. Kolluk kuvvetlerini ve yargıyı kendi emir eri gibi kullanarak hem eylem yapan vatandaşlara gazla, copla saldırıyor hem de yargıya doğrudan talimat vererek yüzlerce eylemciyi hukuken hiçbir açıklaması olmayan bir şekilde tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderiyor. Öbür yandan Saraçhane Meydanı'nda otobüsün üzerine çıkmış Mansur Yavaş, Kürt halkına hakaret ediyor, Özgür Özel, İBB'ye kayyım atanmamasını kitle eylemlerinin sonlandırılmasını gerekçelendirmek için bir zafer olarak öne sürüyor, ısrarla bütün gençleri ve eylemcileri CHP'nin işaret ettiği eylemlerin dışına çıkmamaya çağırıyor! İstibdada karşı hürriyet için sokağa çıkan yüz binler, bir kez daha CHP'den ilacı değil, sadece ağrı kesiciyi buluyor! Bu yüzdendir ki gençler kaplarına sığmıyor, bu yüzdendir ki meydanlarda toplanan yüz binler “Mitinge değil eyleme geldik!” sloganını kendi sloganları haline getiriyor.Hürriyet sevdalısı gençler; sizleri ne polis şiddeti ne de talimatla çalışan mahkemelerin tutuklamaları yıldırabilir. Bu memleketin tarihi nice büyük gençlik mücadeleleri ile doludur. Dönüp bakın geçmişe! Bu ülkenin gençleri Amerikan 6. Filosunu denize mi dökmedi, Amerikan üslerini mi basmadı, üniversiteler mi işgal etmedi, Gezi ile başlayan halk isyanında milyonlar olup Erdoğan'ı mı titretmedi!Önümüz 1 Mayıs, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü. İşte hürriyetin de zaferin de anahtarı burada! İstibdad rejiminin karşısına cesaretle dikilen gençler, uzatın ellerinizi bulunduğu her yeri eylem alanına çeviren, kaymakamlık binasının içinde dahi hakları için eylem yapan gıda işçilerine! Omuz verin grev yasaklarını yırtıp atan, Cumhurbaşkanı kararnamelerini tanımayıp ölmek var dönmek yok diyerek işine ve aşına grevle sahip çıkan yiğit metal işçilerine! Kulak verin yerin yüzlerce metre altından yeryüzüne hakları için yürüyen madencilere, kelle koltukta çalışıp patronlara direnen tersane işçilerine! Bugünün öğrencileri, yarının emekçileri sakın unutmayın; her kim ki ekonomi bakanı Mehmet Şimşek'i ve onun Orta Vadeli Programı'nı savunuyorsa, bilin ki o işçi düşmanıdır, bizim dostumuz değildir! Memleketin mücadeleci işçileri, anayasal haklarımızı, sizin en temel haklarınızı, sendikalaşmayı, grevi, gösteri ve yürüyüşü patronlara meze yapan bu istibdad rejimine karşı hürriyet için, hürriyet sevdalısı gençlere sahip çıkın! Emperyalist şirketlere ve yerli patronlara hediye üstüne hediye verip, işçinin karşısına barikat kuran bu rejim, bugün aynı barikatı gençlere karşı kuruyor.İşçilerin, emekçilerin ve gençlerin ortak kurtuluşu yolunda ilerlemek için bugün parolamız 1 Mayıs! 1 Mayıs'ta hep birlikte işçi sınıfının saflarında buluşalım. Devrimci İşçi Partisi, gençliği işçi sınıfının saflarına katılmaya çağırıyor! Gençliğin azmini ve cesaretini, üretimden gelen gücü elinde tutan, bu ülkenin grevci işçileri ile buluşturalım. Gelin bu 1 Mayıs'ta, “İş, Aş, Hürriyet” sloganlarını hep birlikte haykıralım!
Türkiye, geride bıraktığımız ay başlayan büyük bir siyasi çalkantıya sahne oluyor. Bunun nedeni, istibdad rejiminin CHP'nin 2028 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olarak göstereceği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik arka arkaya gelen operasyonları. Önce 18 Mart'ta İmamoğlu'nun üniversite diploması usulsüz olarak alındığı iddiasıyla iptal edildi. Bir gün sonrasında da İmamoğlu suç örgütü kurmak ve yönetmek, irtikap, rüşvet almak, ihaleye fesat karıştırmak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve terör örgütüyle işbirliği yapmak gibi uzunca bir listeden oluşan suçlamalarla sabaha karşı gözaltına alındı. Aynı operasyon kapsamında İmamoğlu'nun yanı sıra 100'den fazla kişi için de gözaltı işlemi yapıldı. İmamoğlu ve bazı diğer gözaltına alınanlar için tutuklama kararı verildi ve bu isimler hapse yollandı.İstibdad için her şey mübah!Bu iki işlemin arka arkaya iki güne sığdırılmış olmasının kendisi bile istibdad rejiminin rakiplerine saldırırken yargıyı ne şekilde bir aparat olarak kullanabileceğinin yeni bir kanıtı olurken, AKP'nin yılmaz savunucuları arasından bazıları dahi bu tür bir yargı hamlesinin, yine hukuki bir terimle “hayatın doğal akışına aykırı” olduğunda hemfikirdi. Zira istibdad rejimi göstere göstere yargıyı ve kolluk güçlerini kullanarak, aynı 12 Eylül darbesinin organı Millî Güvenlik Konseyinin 1983 yılında seçime girecek adayların bazılarını veto ettiği gibi, rakibini saf dışı bıraktı. Aynı günlerde istibdadın kalemşörleri İmamoğlu'ndan sonra anketlerde CHP'den adaylığı durumunda Erdoğan'ı zorlayabilecek bir diğer isim olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın da yakında hedef alınabileceğini utanmadan zikrettiler. İmamoğlu'nun ifade tutanağı, operasyonun bir parçası olarak istibdad medyasına el altından servis edildi. Tüm bunları İstanbul'da 4 günlük bir eylem yasağı izledi. Sosyal medyaya erişim engellendi ve internet erişimine kısmi bir kısıtlama getirildi. Bir süre sonra da CHP'ye kayyım atanabileceği söylentisi yayıldı ve CHP lideri Özgür Özel, partisini olağanüstü genel kurula götürerek bu hamleye karşılık vermek istedi.Biriken öfke sokaklara taştıİstibdadın İmamoğlu'na yönelik saldırısının önemli bir tepki doğuracağı açıktı. Öyle de oldu, İmamoğlu'nun ev baskını ile gözaltına alınmasının hemen ardından büyük kentlerden başlayarak kalabalık kitleler sokağa döküldü. Sosyalistler ve meslek örgütleri de bu eylemlere aktif bir biçimde katıldılar. Bunların bir kısmı açısından eylemlerin CHP'nin çağrısıyla, sevk ve idaresi altında cereyan etmesi önemli değildi. Bunlar için CHP doğal bir müttefik, İmamoğlu da şimdiden 2028'de oy verilecek adaydı. Diğerleri açısından ise eylemler aslında şeklen CHP'nin çağrısı ile yapılmaktaysa da, ardında Gezi'dekine benzer bir kitle hareketi vardı ve bu hareketi sosyalist kanallara akıtmak için mücadeleye katılmak gerekliydi.İstibdadı ancak emekçi halkın bağrından kopacak bir güç yenebilir! Devrimci İşçi Partisi, bu nedenlerle CHP'nin önderliğinde Saraçhane eylemlerinde yer almamış, emekçi halkımızı istibdada karşı olduğu gibi, onunla mücadelesinde zayıflatıcı bir unsur olarak CHP'ye karşı da uyarmıştır. Ama bu uyarıyı, emekçi halkın geniş kesimlerinin tüm zayıflıklarına karşın CHP saflarına koştuğu bir ortamda yapmıyoruz. Emekçi kitlelerin önemli bir bölümünün İmamoğlu'nun burjuva karakterinden, diploma olayının halk tarafından bir zengin çocuğunun kayırılması olarak görülmesinden, CHP'nin OVP'yi sahiplenen tutumundan ve belediyelerdeki yolsuzluk iddialarından duyduğu tiksinti ile istibdad cephesinin etkisi altına sokulduğu bir anda yapıyoruz. Görevimiz, emekçi halkımızın içinde istibdada yönelik biriktirdiği öfkenin düzen siyaseti tarafından kontrol edilmesini ve soğrulmasını önlemektir. Emekçi halkın öfkesinin Saraçhane merkezli CHP mitinglerinde değil, bütün meydanlarda, fabrikalarda, atölyelerde, iş yerlerinde, emekçi mahallelerinde ve önümüzdeki günlerde 1 Mayıs meydanlarında örgütlenmesini temin etmektir.
Halk partisinin temel savı, protestolar, boykot ve yargılamalar nedeniyle yabancı yatırımcının Türkiye piyasasına gelmeyeceğidir. Aslında bu tez bir tespit değil, halk partisinin eylemleriyle elde etmek istediği bir temenni, yönlendirilmiş bir inşa çalışmasıdır. Ve fakat kör istemiş bir göz misali bu temenni gerçek olacaktır. Ama halk partisinin ekonomik manevralarıyla neden olduğu ve sanrısını yaşadığı gerekçelerle değil.
İşçi Partisi, Adil Çalışma Komisyonu'ndan 3 milyon Avustralyalı için ekonomik olarak sürdürülebilir bir ücret artışı sağlamasını istedi. Muhalefet, işletmeler için engelleri ve bürokrasiyi azaltma sözü verdi.
En son yayınlanan anketlere göre, 3 Mayıs'taki federal seçimlerde İşçi Partisi tek başına hükümeti kurmaya tek sandalye kadar yakın. YouGov'un bulguları, Şubat ayında yayınlanan benzer bir ankette geride kalan İşçi Partisi'nin kısa sürede durumu tamamen değiştirdiğini gösteriyor
Ana muhalefet lideri Peter Dutton, iktidardaki İşçi Partisi'nin geçen gün açıkladığı federal bütçeye yanıtını dün akşam sundu. Avustralya'nın ulus olarak önemli bir dönüm noktasında olduğunu söyledi. Dutton, Koalisyonun yaklaşan seçimleri kazanması durumunda göçmenlik, barınma, enerji ve hayat pahalılığına odaklanacağını söyledi.
İşçi Partisi'nin yaklaşan federal seçimler öncesi açıkladığı bütçede hayat pahalılığına karşı kapsamlı önlemler dikkat çekiyor. Ancak bütçenin önümüzdeki birkaç yıl açık vereceği de tahmin ediliyor.
Muhalefet, İşçi Partisi'nin vergi indirimlerini desteklemeyeceğini ve seçim bütçesinin dar görüşlü olduğunu söylüyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) dönem itibarıyla, Hitler'in Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi, Mussolini'nin Ulusal Faşist Partisi, Franco'nun İspanyol Falanjı Partisi ve Stalin'in Sovyetler Birliği Komünist Partisi ile çağdaştır.
Türkiye'nin ekonomik ve sosyal kaderini tayin edecek en önemli unsurlardan biri pazar günü cereyan etti… Adalet ve Kalkınma Partisi'nin “8. Olağan Kongresi” tam da beklenildiği gibi Sayın Cumhurbaşkanı'nın liderliğinin altının kalın kalın çizildiği bir etkinlik olarak yaşandı… Bilindiği gibi “İnsanlar geçmişi satar, geleceği satın alırlar…” Sayın Cumhurbaşkanı'nın, AK Parti hükûmetlerinin liderliğindeki 22 yıllık başarımlarını, tüm alanları kapsayacak şekilde dile getirdiği bölümü -zaten yapılması gerekenler, zorunlu hareketler oldukları için- bir kenara bırakıp, ortaya koyduğu yeni kilit mesajlara odaklanmakta yarar var…
Türkiye Siyaseti olağanüstü dinamik, gündemi sıkça değişen her gün yeni gündemlere tanıklık ettiğimiz bir süreçten geçiyor. Bu gündem yoğunluğunun şüphesiz yaşadığımız yakın tarihle doğrudan bağlantısı var. Türkiye'de entelektüellerin, siyaset bilimcilerin kısaca toplumun derdiyle dertlenen herkesin son 200 yıllık birikmiş haklı gündem ve konuları var. Bu açığı kapatma ihtiyacı doğal olarak gündemin yoğunlaşmasında en önemli role sahip.
Muhalefetteki koalisyon yeni fikirlerle ortaya çıktıkça İşçi Partisi hükümeti resti görüyor. Şimdi de koalisyonun ortaya koyduğu yabancıya konut satışı yasağı fikrini kopyaladılar. Anketler koalisyonla İşçi Partisi arasında çekişmeli bir seçim geçeceğini öngörürken halka verilen sözlerde hayat pahalılığından sonra konut fiyatlarının önemli bir rol oynaması bekleniyor.
Bir parti düşünün ki iktidar için yaratıldığına inanıyor ve kendi iktidarına ortak olmak isteyen herkesi “öteki” olarak nitelendiriyor. Ötekileştirdiği kesimleri düşman ilan ediyor ve onlara karşı ihtilallerden şeytanlaştırmaya, hain ilan etmekten linç kampanyalarına kadar her türlü yöntemi kullanıyor. Kalkınma çabalarına girmek yerine tembelliği kendine hak görüyor. Peki, CHP'nin varlık sebebi nedir? Bu ülkede neyin bekçiliğini yapıyor?
İşçiye, kamu emekçisine, emekliye ne verileceği belli oldu. Erdoğan istediği kadar enflasyona ezdirmedik desin İngiliz Mehmet'in işçi düşmanı Orta Vadeli Programı'nı uyguladı ve yaptığı TÜİK'in yalan enflasyonunun dahi altında kalan asgari ücret ve maaş zamları ile milyonları hayat pahalılığı karşısında ezdi. İşçinin, emeklinin, kamu emekçisinin geçim sıkıntısı biraz olsun hafiflesin diye beklediği değil; İMF'nin, emperyalist tekellerin, para babalarının, TÜSİAD'ların, MÜSİAD'ların istediği oldu. Ne de olsa ufukta seçim yok diyerek, düzen partisi CHP'nin aynı AKP gibi, patronların çıkarını öne koyan yumuşak muhalefetini fırsat bilerek bunu yaptılar. Daha önce seçim olan yıllarda, asgari ücrete daha yüksek zamlar yapıldığında da bu parayı, çarşıyı pazarı kasıp kavuran zamlarla ve devletin arttırdığı vergilerle fazlasıyla geri almışlardı. Ne verecekler diye beklemenin sonu her zaman hüsran oldu. Bizler “hak verilmez alınır” diyenlere ve haklarını söke söke alanlara bakmalıyız. MESS'in dayatmalarına grevle cevap veren, grev yasağını grevle yırtıp atan metal işçilerine, sendika hakkını fabrikasını işgal ederek söke söke alan Betek (Filli) Boya ve bir yıla yakın süre direnerek alan Perfetti işçilerine, işçi sınıfının Anayasal haklarını barikatları aşarak, Ankara yollarını adımlayarak, direne direne savunan Polonez işçilerine bakmalıyız. Böyle gelmişse de böyle gitmeyeceğini görmeliyiz ve göstermeliyiz. 2024 sonu itibarıyla Türk-İş açlık sınırını 21 bin TL, yoksulluk sınırını da 68 bin TL olarak açıkladı. 10 milyon işçi, aileleriyle birlikte ülkenin yarısı asgari ücretle açlık sınırına mahkûm edildi. Ama aynı zamanda işçilerin örgütlü mücadeleyle ücretlerini açlık sınırının katbekat üstüne çıkarabildiğini görüyoruz. Gebze'de Chen Solar işçileri bunu başardılar. MESS'in dayatmalarına karşı grev diyen, iktidarın grev yasaklarına Kavel ruhuyla cevap veren metal işçileri bunu başardılar. İktidardakiler “ne verirsek biz veririz, verdiğimizi de istediğimiz zaman geri alırız” diyorlar. Emekçi halkın, verdikleri üç kuruşa şükretmesini istiyorlar. Emperyalist sermaye, arkasını devlete dayamış, ülkenin sanayi bölgelerini karış karış ele geçirmiş, fabrikaların içine Anayasa'yı sokmuyor. Ama onlar emekçi halkın bunları görmeyip kendilerine verdiği “Şam Fatihi” havalarına kanmasını, Vaşington'la, Londra'yla, Brüksel'le birlikte yaptıklarını alkışlamasını istiyorlar. Yabancısıyla yerlisiyle sermaye sınıfı, memleketin işçisini en ucuza ve en kötü kölelik koşullarında sömürüyor, madenleri yağmalayıp toprakları kirletiyor. Onlar sermayeyi el üstünde tutup hakkını arayan işçiyi polis botunun altında eziyor. Ve onlar bu devir böyle gelmiş böyle de gidecek zannediyorlar. Ancak böyle gelmişse de böyle gitmeyecek. Onlar önümüzdeki yılı işçi ve emekçi milyonlar için sefalet ve kemer sıkma yılı yapmaya niyetliler. Kıdem tazminatına, emeklilik haklarına, işçi sınıfının kırmızı çizgilerine, kazanılmış tüm haklarına göz dikmiş durumdalar. Hak almak ve haklarımızı korumak için 2024'ün grevci direnişçi işçilerinin açtığı örgütlü mücadele, birlik, dayanışma ve kardeşlik yolundan yürümeliyiz. Fabrikalarda direne direne kazandığımız mevzileri, Birleşik İşçi Cephesi'yle konfederasyon ayrımı olmadan meydanlarda birleşerek güçlendirmeliyiz. 2025'i örgütlenme ve mücadele yılı yapmalıyız! İşçiler emekçiler çağrımız size! Sınıfını bil, safları sıklaştır! Örgütlü mücadeleye katıl! Fabrikanda, işyerinde sendikaya üye ol, sahip çık, denetle! Düzen siyasetinden medet umma, Devrimci İşçi Partisi saflarında sınıf siyasetine güç ver! Bu mücadelede ayrı gayrı yok, Türk-Kürt, Alevi-Sünni ayrımı yok, işçilerin birliği halkların kardeşliği var! Emekçi halkın yararına bir açılım varsa burada var. Bu mücadelede emperyalizmin kölesi de askeri de olmak yok! Bu mücadelede emperyalist zincirleri kırmak var! Bu mücadelede istibdadın baskılarına boyun eğmek yok! Bu mücadelede işçi sınıfının etrafında birleşen emekçi halk için iş, aş, hürriyet var!
Gazeteci Gökhun Göçmen'e göre Çin, Suriye'de yeni dönemde etkin olmak istiyorsa Türkiye ile görüşmek zorunda. Çin'in gerek güvenlik mimarisi gerek Türkistan İslam Partisi sebebiyle Suriye sahasına ilgi duyduğunu vurgulayan Göçmen, Trump'ın yeni döneminde Çin'i Ortadoğu'da zorlu bir sınavın beklediğini kaydetti.
Federal hükümetin yıl ortası bütçe güncellemesine göre, İşçi Partisi hükümeti iki yıllık bütçe fazlasından sonra 2024-25 Mali Yılında küçük bir açık beklediğini söylüyor. Hazine Bakanı Jim Chalmers Avustralya'nın önümüzdeki üç yıl boyunca bütçe açığıyla karşı karşıya kalacağını söyledi.
İşçi Partisi, bir sonraki seçimi kazanmaları halinde yılda yarım milyon dolara kadara kazanan ailelere üç günlük sübvansiyonlu çocuk bakımı hizmeti sağlama sözü verdi. Başbakan ayrıca, kırsal kesimdeki kişilere çocuk bakımı hizmetleri sağlamayı amaçlayan bir milyar dolarlık erken eğitim fonu sözü verdi.
AfD'nin Bavyera teşkilatı, Remigration “Tersine Göç" başlıklı kararı onayladı. Kararda, Almanya'daki suç işlemiş sığınmacılar ile oturma iznine sahip yabancıların ve yeterli derecede uyum sağlayamadığı iddia edilen göçmenlerin sınır dışı edilmesi talep ediliyor. Hatta, suç işleyen göçmen kökenli Alman vatandaşlarının sınır dışı edilsin diye vatandaşlıklarının iptal edilmesi de kararda yer alıyor. AfD'nin bu kararı hakkında Yeşiller Partisi'nden Bavyera Eyalet Meclisi Üyesi Cemal Bozoğlu ile konuştuk. Mikrofonda Aydın Işık ve Serap Doğan var. Von Aydin Isik.
Dokuz yıldır İşçi Partisi'nin iktidarda olduğu Queensland eyaletini önümüzdeki üç yıl Liberal Ulusal Parti'den David Crisafulli'nin başında olacağı hükümet yönetecek.
Tuhaf Olaylar Silsilesi serimizin bu bölümünde cadılar bayramına ithafen başımızdan geçen korku hikayelerini anlattık. Kedi hastanesinde duyulan gizemli sesten, New York'taki çamaşırhaneye kadar uzanan geniş yelpazedeki hikayelerimiz sizinle! (00:00) Girizgah ve Sohbet (02:32) Önümde Pat Diye Düşen Adam (06:46) Las Vegas'da Bir Çift Türk'ün Polisle İmtihanı (08:11) Eyalet Yasaları ve Köfte Seçimleri (09:54) Kedi Hastanesinde Gizemli Ses (15:42) Çamaşırhane Günlükleri (21:34) Tekrar Eden / Devam Eden Rüyalar (26:02) Juon Korku Filmi İzleme Partisi (28:35) Ne Öneriyoruz? Köşesi ve Kapanış PATRONUMUZ OLMAK İÇİN TIKLA!
Gündemin öne çıkan gelişmelerinden derleyerek hazırladığımız Kısa Dalga Bülten yayında... Kısa Dalga'dan herkese merhaba… Gündemin öne çıkan gelişmelerinden derleyerek hazırladığımız Kısa Dalga Bülten'e başlıyoruz... Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Birkaç ay önce İşçi Partisi'nden sıradışı bir şekilde ayrılan Senatör Fatima Payman, bir sonraki seçimlere yeni kuracağı partisiyle katılacağını açıkladı.
Hizbullah'ın lideri Hasan Nasrallah, İsrail'in Cuma günkü hava saldırısında öldürüldü. Avusturya'da aşırı sağcı Özgürlük Partisi, sandık çıkış sonuçlarına göre tarihî bir seçim zaferi kazandı. Bu bölüm Schneider Electric hakkında reklam içermektedir. Schneider Electric'in dünyanın farklı noktalarında düzenlediği Innovation Summit etkinlik serisinin Türkiye ayağı, 7-8 Ekim tarihlerinde İstanbul'da. Zorlu PSM'nin ev sahipliğini yapacağı etkinlik, Türkiye'den ve dünyadan alanında öncü 65'ten fazla konuşmacıyı ağırlayacak, sürdürülebilirlik ve inovasyon odaklı yaklaşık 40 oturumdan oluşacak. Innovation Summit İstanbul 2024 etkinliğine buradan kayıt olabilirsiniz. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
Necip Bahadır | AKP; Mangal Partisi! by Tr724
İşçi Partisi'nin konut yasa tasarılarını Parlemento'da oylamaya sunma girişimi, Senato'nun geri kalanı tarafından engellendi. Senato'da çoğunluğu olmayan ve bu konudaki tasarılarına destek bulamayan Hükümet şimdi parlementoyu fesh etme olasılığını tartışıyor.
Stratejistlere göre Batı Sydney'deki Müslüman seçmen, yerel seçimde İşçi Partisi'ni cezalandırdı.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, göreve geldiği günden bu yana Adana'nın sorunlarına çözüm üretmek ve şehri geleceğe taşımak için yoğun çabalarından, belediye olarak yaptıkları çalışmalar, sosyal yardım projeleri, ekonomik sıkıntılar ve Çukurova Havalimanı gibi önemli konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin 5. büyük kenti olan Adana'nın stratejik önemine dikkat çekerken, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) yaklaşan tüzük kurultayı öncesinde parti içi demokrasiye dair beklentilerini de Kısa Dalga Parantez' de Berna Can'a anlattı… Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Sandalye sayısının 16'ya yükselten Country Liberal Party, yani koalisyon kazandı.
Başbakan, milyarder bir madencilik patronunun iddialı bir yeşil hidrojen hedefinden vazgeçmesinin ardından İşçi Partisi'nin emisyon azaltma planlarını savundu. Yedi yüz iş, Andrew Forrest'in Fortescue Metal Grubu'nun yeniden yapılanması kapsamına girecek ve bazı enerji uzmanları'nin bildirdiği gibi, hidrojen hamlesinin ardındaki ekonomiyi sorgulayacak.
Organize suç iddialarının ardından İnşaat, Ormancılık ve Denizcilik İşçileri Sendikası CFMEU'nun Federal İşçi Partisi ve ACTU ile ilişkisi askıya alındı.
İngiltere'de zafer İşçi Partisi'nin Kıta avrupası sağa, Birleşik Krallık sol'a kaydı. İngiltere'de 14 yıllık muhafazakar parti dönemi sona erdi. İşçi partisi, sandıktan zaferle ayrıldı; parlamentoda çoğunluk kazanıldı. Rishi Sunak yönetimindeki muhafazakarlar, tarihinin en kötü seçim sonucunu elde etti. Sunak, yenilgiyi kabullenip partideki liderlik görevini de bıraktı. Ülkenin yeni başbakanı artık “Keir Starmer”. Ada'da “değişimi” getiren faktörler neydi, Avrupa sağa yönelirken İngiltere'nin “sola dümen kırması” ne anlama geliyor? Kayıttayız'da bu sorulara yanıt arandı.
Birleşik Krallık seçimlerinde ibre 14 yıl sonra İşçi Partisi'ni gösteriyor. Dior ve Armani markaları, kaçak işçi çalıştırmanın da aralarında olduğu suçlamalarla takip altında. Bu bölüm QNB Finansbank hakkında reklam içermektedir. QNB Finansbank'ın çocuk ve genç odaklı Minik Eller Büyük Hayaller kurumsal sosyal sorumluluk platformu çatısı altında, Habitat Derneği iş birliğinde hayata geçirdiği Scratch Cup, bu yıl beşinci kez düzenlendi. Scratch Cup 2024 finalistlerini buradan öğrenebilirsiniz. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
Kısa Dalga Politi-cast'te bu hafta Gazeteci Sedat Bozkurt'la CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nuun adaylık açıklamaları, Gezi'nin 11. yılı, Erdoğan'ın 8 yıl aradan sonra gerçekleştireceği Cumhuriyet Halk Partisi ziyareti, Türk Maarif vakfına bakanlıktan aktarılmasına karar verilen 5,7 Milyarlık bütçe ve Cumhur İttifak'ının gündeminden düşürmediği Ekrem İmamoğlu'nun Roma seyahati üzerine konuştuk.
İşçi Partisi senatörü Fatima Payman, İsrail'i Gazze'de soykırım yapmakla suçlayarak, Başbakan'dan İsrail hükümetine yaptırım uygulaması çağrısında bulundu.
İYİ Parti'de Akşener dönemi kapandı, desteklediği Müsavat Dervişoğlu genel başkanlık koltuğuna oturdu. İYİ Parti'ye şimdi ne olacak? Cumhur İttifakı'na doğru mu kayacak? Partide kan kaybı devam eder mi? İYİ Parti'nin dirilme imkanı var mı? Müsavat Dervişoğlu, partiyi yukarıya doğru taşıyabilir mi? Özgecan Özgenç, kongreden izlenimlerini anlatacak; Kemal Can ise partinin geleceğini analiz edecek. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında 9 Mayıs'ta planlanan görüşme ertelendi/iptal edildi. Görüşme neden ertelendi? Kadir Has Üniversitesi'nden Prof. Dr. Serhat Güvenç ile konuşacağız. Bir diğer konumuz da tabii Erdoğan-Özgür Özel görüşmesi. Görüşmenin bu hafta olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Gündemdeki konu başlıklarından biri de anayasa değişikliği. Gerekli mi? Siz ne düşünüyorsunuz? Editör: Aliye Altınışık