Podcasts about kemal g

Kemal Göktaş'ın konuğu olan İran uzmanı siyaset bilimci Karabekir Akkoyunlu, İsrail - İran savaşını "Netanyahu'nun kan kumarı" olarak niteledi. Akkoyunlu'ya göre yaşananlar post-Amerika sonrası dönemin ürünü... * İsrail'in İran'a saldırısının arka planı ve bölgesel dengeler üzerindeki etkileri. * İran'ın iç zaafları ve Mossad'ın sızma iddiaları. * Netanyahu'nun siyasi hesapları ve "kan kumarı" stratejisinin nedenleri. * Türkiye'nin Ortadoğu'daki pozisyonu: söylem ve pratik arasındaki denge. * Bölgesel dinamikler ve Kürt meselesinin Ortadoğu'daki yeri. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

Kısa Dalga Genel Yayın Yönetmeni Kemal Göktaş ile Kısa Dalga yazarı Ayşe Yıldırım, PKK'nın kongresinden önce yaşanan gelişmeleri ve bundan sonra süreçte beklenen adımlar ile zorlukları ele aldı. Peki süreçte bundan sonra neler yaşanacak? Öcalan'ın cezaevi koşullarındaki radikal değişim ne? Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

Akıntıya İnat'ta, canlı yayın konuğu DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan oldu. Gazeteciler Banu Güven ve Kemal Göktaş sordu, Ayşegül Doğan yanıtladı: - Yeni bir çözüm süreci mi geliyor? - Bahçeli'nin "el sıkma" hamlesinden sonra yapılan açıklamalar ne anlama geliyor? - DEM Parti yeni bir sürece nasıl bakıyor? Ayşegül Doğan, Türkiye'deki Kürt meselesinin çözümüne ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Barışın sağlanması için onurlu, eşit ve adil bir yaklaşım gerektiğini vurgulayan Doğan, çatışan tarafların yok sayılmasının sorunu derinleştireceğini belirtti. Geçmişteki çözüm süreçlerinden örnekler veren Doğan, Türkiye'nin bu konuda ciddi bir deneyime sahip olduğuna dikkat çekti. Mevcut hükümetin tutumunu eleştirerek İmralı'da tutulan Abdullah Öcalan'ın rolünün göz ardı edilemeyeceğini ifade eden Doğan, Kürt meselesinde kalıcı bir çözüm için anayasa yapım sürecinin kritik olduğunu söyledi. Anayasa çalışmalarında şeffaflık ve diyalog çağrısında bulunan Doğan, bu sürecin toplumun tüm kesimlerinin beklentilerini karşılaması gerektiğini belirtti. Programda ayrıca CHP'nin tutumu da ele alındı ve Kürt meselesinde toplumun beklentilerine karşılık verilmesi gerektiği vurgulandı. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

Banu Güven ve Kemal Göktaş, New York Belediye Başkanı'na açılan davadaki iddiaları ve Türkevi tartışmaları ışığında CHP'nin muhalefet stratejisini konuşuyor. New York Belediye Başkanı Eric Adams hakkında açılan davanın iddianamesi ABD'de olduğu kadar Türkiye'de de ses getirdi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı resmi görevliler ile “iş insanları”nın adının karıştığı rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasında neler var? CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Türkevi önünde yaptığı açıklamaya gelen tepkiler… Özel “Türkiye'de ana muhalefet, yurt dışında Türkiye partisiyiz” sözleri ile neyi kast ediyor? Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

Kemal Kılıçdaroğlu'nun çıkışları, Mansur Yavaş'ın Tüzük Kurultayı'nda genel merkezi kürsüden eleştirmesi ve Ekrem İmamoğlu'nun partilileri uyarması… CHP birinci parti olarak çıktığı yerel seçimlerden sonra eline geçen fırsatı kullanabiliyor mu? Cumhurbaşkanlığı adaylığı yarışı partiye zarar veren bir noktaya mı gidiyor? Kılıçdaroğlu-İmamoğlu-Özel ve Yavaş parti içinde birer kliği mi temsil ediyor? CHP, önümüzdeki dönem ne yapacak? Banu Güven ve Kemal Göktaş, konuşuyor… Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın kaybolmasından 19 gün sonra cansız bedeninin bulunması ile ortaya dökülen bilgiler yakın tarihin en çok konuşulan olaylarından biri haline geldi. Narin'in annesi, amcası, abisi ve kuzeninin de aralarında olduğu 11 kişinin tutuklandığı soruşturmada ortaya dökülen bilgiler toplumda bir travma etkisi yarattı. Şimdi herkes, şehir merkezine 10 dakika uzaklıktaki Tavşantepe köyünde yaşananları konuşuyor.  Banu Güven ve Kemal Göktaş, Narin cinayetini, geniş bir bakış açısıyla, çocuk ve kadın hakları, adalet sisteminin işleyişi, yargının bağımsızlığı ve siyaset bağlantısını konuşuyor. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

Can Atalay'ın özgürlüğü ve vekillik hakkı alenan gasp edilirken Meclis bu suça ortak oldu. Üstelik AKP'li Alpay Özalan'ın başlattığı bir şiddet fırtınası eşliğinde…  Özalan, kimin mesajını verdi? Ahmet Şık'a kalkan el neyi ifade ediyor? Anayasa'ya karşı darbe sürerken CHP'nin “normalleşme” taktiği ne işe yarıyor?  CHP'nin önceki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, adeta paralel bir genel başkanlık yürütme hevesinde. Seçim yenilgisinden sonra çekilmeyi başaramayan Kılıçdaroğlu şimdi de CHP içindeki sert rekabetin işaretlerini veriyor. Kılıçdaroğlu'na yönelik ölçüsüz ifadeler kullanan Fatih Altaylı ve diğer “gazeteciler” neyi hedefliyor?   Hepsi Akıntıya İnat'ta, Banu Güven ve Kemal Göktaş'ın yorumlarıyla… Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

Türkiye bu haftayı internet yasakları ve yurdun çeşitli yerlerinden gelen hayvan katliamı haberlerini konuşarak geçirdi. Banu Güven ve Kemal Göktaş, keyfi internet yasaklarını ve hayvan katliamı haberlerini konuştu. Instagram, tamamen keyfi ve hukuka aykırı biçimde kapatılırken onu Roblox izledi. İktidar, hoşuna gitmeyen sosyal medya platformlarını kapatıp açarak bu alandaki kural tanımayan otoritesini göstermek istedi. Instagram'ın Anayasa Mahkemesi'nin kararları yok sayılarak yasaklanması iktidarın gelecekte yapabilecekleri konusunda da bir güç gösterisi oldu. Sokak hayvanlarının katledilmesinin önünü açan yasa yürürlüğe girdikten sonra Altındağ ve Niğde'den sokak köpeklerinin katledilmesine ilişkin görüntüler geldi. Belediyeler iddiaları yalanlasa da bu görüntüler bundan sonraki dönemde neler yaşayabileceğimizi de gösteren kan dondurucu örnekler oldu. Cinayet'in olağanlaştırılması toplumsal barışı tehdit eder noktaya gelirken hayvan hakları savunucuları ve aktivistlerin diken üstende olmasının ve katliam yasasına direnmesinin kıymeti de bir kez daha gözler önüne serildi.

Kemal Güner'in hazırlayıp sunduğu programa Uluslararası Fuar Yapımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Vural konuk oldu.

Kemal Güner'in hazırlayıp sunduğu programa Uluslararası Fuar Yapımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Vural konuk oldu.

Türkiye, 24 saatte birbirinden vahim olaylar yaşadı. İnstagram'ın kapatılması, Anayasa Mahkemesi'nin sosyal medya paylaşımını kaldırması ve sitesine erişilememesi, site açıldıktan sonra karar özetinin değiştirilmesi… Her biri aylarca konuşulacak konular bir çırpıda tüketildi. Normalleşme ve yumuşama söylemlerinin etkisindeki muhalefetten ciddi bir karşılık görmedi bütün bu olanlar. Gazeteciler Banu Güven ve Kemal Göktaş, Türkiye'de Anayasa'nın askıda olduğunu ve keyfiliğin hüküm sürdüğünü bir kez daha tescil eden gelişmeleri konuşuyor: - İktidar bütün kavramların içini boşalttı - 5 ay sonra yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararı - Baş kadı Uçum'un fahiş hatası - İnternet protestoları ve Gezi eylemleri - Anayasa Mahkemesi karar özetini nasıl değiştirdi? - Darbe mekaniği yürürlükte

Banu Güven ve Kemal Göktaş, Akıntıya İnat'ta Avrupa Futbol Şampiyonası'nda gündeme oturan Merih Demiral'ın Bozkurt selamı ve UEFA'nın verdiği iki maç men cezasını mercek altına alıyor. İki gazeteci, bu hareketin tarihsel ve politik arka planını, UEFA'nın cezasının hukuki boyutlarını ve Türkiye'de yarattığı tartışmaları ele alıyor. Merih Demiral'ın Bozkurt selamı yapmasının ardındaki nedenler UEFA'nın bu harekete verdiği cezanın hukuki boyutları Bozkurt selamının Türkiye ve Avrupa'daki sembolik anlamları Almanya'da bu tür sembollerin yasaklanma ihtimali Türkiye'de spor ve siyasetin nasıl iç içe geçtiği Aşırı milliyetçi sembollerin sporda yarattığı toplumsal yankılar

Banu Güven ve Kemal Göktaş, Sinan Ateş cinayetinden sonra yaşanan tartışmalar ışığında MHP'nin siyasetteki yerini, devlet içindeki kadrolaşmasını, şiddet ile ilişkisini tarihsel ve güncel bir perspektiften ele alıyor.

Kemal Göktaş, Zor Soru'da dikkat çekici bir konuyu ele alıyor: Türkiye'de uyuşturucu kullanımı ve yaygınlığı. Bölümün konuğu, Kısa Dalga yazarı ve gazeteci Cengiz Erdinç. 2004 yılında büyük yankı uyandıran "Overdose Türkiye" kitabının yazarı olan Erdinç, şimdi, bu kitabı güncelleyerek 20 yıl sonra yeniden karşımıza çıkıyor ve bizlere yeni veriler ışığında Türkiye'deki uyuşturucu sorununu anlatıyor. Cengiz Erdinç, Türkiye'nin uyuşturucu kullanımına dair şaşırtıcı ve çarpıcı verileri paylaşıyor. Atık su raporları üzerinden elde edilen veriler, Anadolu şehirlerindeki uyuşturucu kullanımının boyutlarını gözler önüne seriyor. Özellikle, Isparta'nın eroinde, Aydın'ın metamfetaminde, Karaman'ın ise ekstazide öne çıktığını ve bu şehirlerin Avrupa ile yarıştığını öğreniyoruz. Peki, bu yaygın kullanımın nedenleri neler? Organize suçların bu yaygınlıkta ne gibi etkileri var? Erdinç, aynı zamanda uyuşturucunun Türkiye'de nasıl bir organize suç haline geldiğini ve bunun toplum üzerindeki etkilerini de detaylandırıyor. Büyükşehirlerde ve turistik bölgelerde yoğun tüketim algısının aksine, Anadolu şehirlerindeki kullanım oranlarının yüksekliğini vurguluyor. Polis ve diğer kolluk kuvvetlerinin mücadelelerinin yanı sıra, devletin bu konuda ne kadar etkin olduğuna dair eleştiriler de bu bölümde yer alıyor. Bu podcast, yalnızca uyuşturucu kullanımının boyutlarını değil, aynı zamanda organize suçların ve uyuşturucu baronlarının Türkiye'de nasıl güçlendiğini, yargı ve kolluk kuvvetleriyle ilişkilerini de mercek altına alıyor. Türkiye'nin "narko-devlet" olma tehlikesinden daha tehlikeli bir noktaya geldiğini belirten Erdinç, bu sorunla nasıl başa çıkabileceğimize dair görüşlerini paylaşıyor. Gerçeklerle yüzleşmek ve Türkiye'nin uyuşturucu gerçeğine dair kapsamlı bilgi edinmek için bu bölümü kaçırmayın.

Banu Güven ve Kemal Göktaş, bir insanlık suçu olan gözaltında kayıpları ve Cumartesi Anneleri'nin 1000. haftada yapacakları eylemi konuştu.

Zorla kaybedilen yakınları için adalet ve hakikat isteyen #CumartesiAnneleri/İnsanları, 25 Mayıs günü 1000. kez Galatasaray Meydanı'nda buluşacak.#AçıkDergi'de Kemal Gökhan Gürses'le bir araya geliyor, hafta boyu süren anma etkinliklerini ve 1000. buluşmayı konuşuyoruz.

Muhalefetin iktidarla görüşmesinin büyük olay haline geldiği Türkiye'de yaşanan süreci normalleşme olarak tarif etmek ne anlama geliyor? Anayasa'nın bizzat yönetenler tarafından askıya alındığı gerçeği ortada dururken muhalefeti de içine alacak yeni bir Anayasa teklifinin zemini mi oluşturuluyor? Erdoğan, iktidarını devam ettirmek uğruna başkanlık sisteminden vazgeçer mi? Kavala ve Gezi sanıklarına özgürlük umudu doğar mı? Demirtaş başta olmak üzere Kürt siyasetçiler neden hiç konuşulmuyor? Gazeteciler Banu Güven ve Kemal Göktaş, normalleşme sürecini bütün boyutlarıyla ele alıyor…

Celal Başlangıç, hak haberciliğinin öncüsüydü. İşkencelerin, yargısız infazların, gözaltında kayıpların, emek sömürüsünün karşısında keskin bir kalem, titiz bir muhabir, usta bir röportajcı olarak dikiliyordu. Güneydoğu'da, 1990'larda hayatını riske atarak yaptığı gazeteciliği 2016'dan sonra OHAL koşullarında da devam ettirdi. Bu ısrarı yüzünden kendini bir anda Almanya'da, sürgünde buldu. Türkiye'de iken çalışmalarına başladığı Artı TV ve Artı Gerçek'i orada kurmak zorunda kaldı. Banu Güven ve Kemal Göktaş, Celal Başlangıç'ı ve Türkiye basınının son 40 yılını konuşuyor.

LİMAK Holding'in kuruluşu ve yükselişi, Türkiye'de sermaye - devlet - iktidar ilişkilerinin niteliğini gösteren tipik bir örnek. İktidarlar değişse de devletle ilişkisinin niteliği değişmeyen LİMAK, 12 Eylülcülerden Özal'a, cemaatlerden AKP'ye uzanan çizgide hep yönetenin yanında durmanın verdiği cüretle hareket etti. Kamu ihaleleri ve özelleştirmelerle zenginleşen LİMAK'ı sık sık çevre katliamlarıyla, işçi direnişleriyle, hukuka aykırı imar projeleri ile duyduk. Akbelen'den Atatürk Orman Çiftliğine, İstanbul Havalimanından Çanakkale Köprüsüne memleketin her yanında LİMAK var. Banu Güven ve Kemal Göktaş, sahipleri Türkiye'nin en zenginleri arasına giren, Dünya'da en çok kamu ihalesi alan ikinci firma olan LİMAK Holding'i anlatıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar'ın ve ailesinin hikayesi hep merak edilen bir konu oldu. Erdoğan'ın muhtemel halefleri arasında gösterilen Selçuk Bayraktar, mühendis bir baba ve iktisatçı-bilgisayar yazılımcısı bir annenin parlak çocuğu olarak girdiği iş hayatında ağabeyi Haluk Bayraktar ile birlikte Türkiye'nin ve Dünya'nın en zenginleri listesine girdi. Bayraktarların büyümesinde devletin ve AKP'nin etkisi hep tartışma konusu olurken son dönemlerde Haluk Bayraktar'ın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik sosyal medya paylaşımları yapması da çok konuşulan konuların başında geldi. Banu Güven ve Kemal Göktaş, Akıntıya İnat'ta Bayraktar ailesinin hikayesinin izini sürüyor...

Süleymancılar, Menzilciler, İsmailağacılar... Tarikatlar, AKP döneminde güçlendikçe mal varlıkları artıyor, her biri birer holdinge dönüşüyor. Üstelik ticaretin olağan yollarıyla değil, kamu arazilerinden yapılan tahsislerle zenginliklerine zenginlik katıyor. Banu Güven ve Kemal Göktaş, AKP'nin desteğiyle yapılan arazi yağmalarını ve tarikatların giderek artan güçlerinin sonuçlarını konuşuyor.

Türkiye'nin en zengin holdinglerinden birinin sahibi olan Mehmet Cengiz'in hikayesi, kişisel bir hikaye olmasının ötesinde iktidarın sermaye ile kurduğu ilişkilerin doğa ve insan üzerindeki tahribatını da gösteriyor. Son olarak Cennet Koyu'nda yargı kararlarına rağmen rant uğruna doğanın talan edilmesindeki ısrarla ortaya çıkan bu pervasızlığın arkasında yatan güç sadece iktidarla ilişkilerde ortaya çıkmıyor, aynı zamanda muhalefete de nüfuz ediyor. Banu Güven ve Kemal Göktaş, Akıntıya İnat'ta Cennet Koyu'ndan yola çıkarak Mehmet Cengiz'in 80'lerden bu yana iktidarların desteğiyle nasıl dünyanın en zenginleri arasına girdiğini anlatıyor.

31 Mart 2024 yerel seçimleri beklenmedik biçimde Türkiye'deki siyasetin kodlarını değiştirdi. CHP'nin sürpriz başarısının ardından iktidardan gelen ilk mesajlar, Van'daki mazbata krizi ve iptal edilen seçimler olağan koşullarda 2028'de yapılması beklenen seçimlere kadar ülkenin gidişatı ile ilgili önemli ipuçları verdi. AKP'nin yeni anayasa planları, Yeniden Refah faktörü, İYİ Parti enkazı, seçimlerde silinen ama Meclis'te kritik sayıda vekile sahip olan Gelecek ve Deva'nın yörüngesi... Banu Güven ve Kemal Göktaş, 31 Mart seçimlerini ve siyasetin yeni yol haritasını değerlendiriyor.

Seçime sayılı günler kala siyaset, seçim sonrasını şekillendirecek gelişmelere sahne oluyor. Anketler İstanbul'da İmamoğlu'nu işaret ederken akıllara anket şirketlerinin 14 Mayıs hezimeti geliyor. Seçimin kilit partisi olan DEM Parti'de birbirinden farklı sesler yükseliyor. Eş Genel Başkan'ın bağlı olduğu siyasi çizgi İstanbul'da İmamoğlu için oy çağrısı yaparken çözüm süreci tartışmaları da partideki görüş ayrılıklarını su yüzüne çıkarıyor. İYİ Parti lideri Merak Akşener ise seçime günler kala İmamoğlu ve Yavaş'ın kaybetmesi için elinden geleni yapıyor. Yerel seçim sonuçları, genel seçimde taşları yerinden oynatacak gelişmelere sahne olabilir. Banu Güven ve Kemal Göktaş, seçimi ve sonrasını değerlendiriyor.

TİP'in bir ses kaydı nedeniyle Hatay Büyükşehir Belediye Başkan adayı Gökhan Zan'dan desteğini çektiğini açıklaması ile yaşanan gelişmeler en çok kimin işine yaradı? Gökhan Zan olayı siyasette ve medyada hangi gerçekleri bir kez daha su yüzüne çıkardı? Seçime günler kala siyasi arenada neler olup bitiyor. Banu Güven ve Kemal Göktaş konuşuyor...

DEM Parti'nin Gülten Kışanak ile birlikte Ankara Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı Öztürk Türkdoğan, Zor Soru'da Kemal Göktaş'ın sorularını yanıtlıyor. Uzun yıllar İHD Genel Başkanlığı görevini yürüten Türkdoğan, Kürt sorununda yeni çözüm arayışlarını, CHP'li Burcu Köksal ve Tanju Özcan'ın açıklamalarının parti tabanında yaptığı etkiyi, Mansur Yavaş belediyeciliğine yönelik oluşturulan algıyı ve Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan seçmen kaydırmaları anlatıyor.

Türkiye yine sandık başına gidiyor. Peki ama sandıkta attığımız oylar ne kadar özgür irademizi yansıtıyor? Atılan oylar, ne kadar karşılığını buluyor? 31 Mart yerel seçimine nasıl giriyoruz? Bu nasıl bir seçim olacak? Her seçim bir ülkede demokrasinin hakkıyla işlediği anlamına gelmiyor ve özellikle Türkiye'de bu konuda çok ciddi sıkıntılar var. Özellikle 22 yıldır iktidarda olan AKP tarafından gelen birtakım manipülasyonlar göze batıyor. 2019'da seçmen kaydırma, bir takım Kürt illerinde MHP'ye, AKP'ye çıkan oylarla ortaya çıkan durum, bu seçimde de tekrar gündeme gelecek gibi görünüyor. Üçüncü bir kayyım dönemi açılacak mı bazı belediyelerde? Aynı zamanda sosyal medya, ne gibi dalavereler yapılabilir? Ya da 2019'da o dalavereleri yapanlar bugün AKP'li birtakım adaylara nasıl hizmetler veriyor? Banu Güven ve Kemal Göktaş ne kadar adil bir seçime gittiğimizi konuşuyor.

DEM Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı Meral Danış Beştaş, partililerinin aday çıkarılmasından ötürü oldukça memnun olduklarını belirterek “Biz Ekrem İmamoğlu kaybetsin diye aday olmadık. Mücadele odağımız, yani mücadele ettiğimiz şey iktidardır. Biz muhalefetle mücadele etmiyoruz. Sonuç ne olursa olsun şimdiden kazandığımızı düşünüyorum” dedi. Beştaş'ın açıklamalarından satır başları şöyle: “DEM Parti seçmeni memnun” “Kürtlerin en sevimli olduğu dönem seçim dönemleridir” “Kürtlerde ‘kendi başımızın çaresine bakalım' duygusu oluştu” “HDP-DEM Parti hem Türk partisidir, hem Kürt partisidir” “Tanju Özcan ve Burcu Köksal'ın açıklamaları büyük bir kırılmaya neden oldu” “İmamoğlu kaybetsin diye aday olmadık” “Biz İstanbul'u İmamoğlu'ndan daha iyi yönetiriz” "Murat Kurum olmamış, oldurulamamış” DEM Parti'nin İstanbul projeleri

DEM Parti İzmir adayı Akın Birdal, Kısa Dalga Podcast'te Kemal Göktaş'ın Zor Soru programına konuk oldu. İzmir'de küskün CHP'lilerin DEM Parti'ye yöneldiğini belirten Birdal, seçimlerden sonra yeni bir çözüm süreci gelişebileceğini söyledi: “1 Nisan'da farklı bir Türkiye'ye uyanacağımızı düşünüyorum. Taşların yerinden çok oynayacağı bir seçim olacak. DEM'in alacağı oy yüzdesi bu bağlamda önemli olacak. Yeniden böyle bir görüşmenin kapısını aralayabilir diye düşünüyorum ben.”

Tansu Çiller, 1993 yılında başbakan olduktan hemen sonra Erzurum Valisi Mehmet Ağar'ı Emniyet Genel Müdürü olarak atadı ve gizli bir Bakanlar Kurulu kararnamesi ile Özel Harekat Dairesi kuruldu. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi hakimi Ayhan Altun'a göre bu daire Kürt sorununu kanlı bir şekilde bastırmak için tam bir cinayet şebekesi olarak çalıştı. Üstelik devletin karanlık dehlizlerinde hazırlanan ölüm listeleri ile değil mafyayla kucak kucağa uyuşturucu kaçakçılığından insan kaçırmaya kadar varan onlarca suç işlediler. Susurluk kazasında sonra bütün ülkenin bildiği bu gerçeğe rağmen özel harekat polisi Ayhan Çarkın'ın itiraflarıyla ancak 2011'de açılan davada beraat kararı verildi. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi hakimi Ayhan Altun, yazdığı 160 sayfalık karşı oy yazısı ile sadece beraat kararının onanmasına itirazlarını sıralamadı, aynı zamanda işlenen suçları bütün ayrıntıları ile ortaya koydu. Banu Güven ve Kemal Göktaş, 90'lı yıllara damgasını vuran bu cinayet şebekesinin bugün nasıl kurtarıldığını ve AKP iktidarı tarafından neden el üstünde tutulduğunu anlatıyor.

Türkiye'nin yakın tarihini iki ayrı 28 Şubat şekillendirdi. 28 Şubat 1997'de yapılan post-modern darbe ile 28 Şubat 2015'de Dolmabahçe'de HDP'li siyasetçiler ile bakanlar ve devlet görevlilerinin katılımıyla açıklanan Dolmabahçe mutabakatı... Bu iki "başarısız" 28 Şubat'ın öyküsü İslamcı-milliyetçi otoriter bir rejimin kurulmasının da mihenk taşları oldu. Gazeteciler Banu Güven ve Kemal Göktaş, Akıntıya İnat'ta iki 28 Şubat'ı ve sonuçlarını konuşuyor. Kısa Dalga'nın günlük haber bülteni Daily'e abone olun, olan biteni temiz, net, sade haberlerle öğrenin. Kayıt için buraya tıklayın... Podcastler, günlük haberler ve araştırma dosyaları ile iyi gazetecilik yolculuğunda Kısa Dalga'ya katkıda bulunmak istiyorsanız bizi destekleyin.

Yerel seçimlere doğru giderken saflar netleşiyor. Resmi Cumhur İttifakı'nın yanında bir de fiili Cumhur İttifakı var. Seçimlerin kaderini belirleyecek bu ittifak başarılı olursa Türkiye'yi Putin Rusya'sına doğru götürecek bir yeni Anayasa gündeme gelecek. Banu Güven ve Kemal Göktaş, Akıntıya İnat'ın 6. bölümünde 31 Mart'a doğru giderken gerçekleşen ve gerçekleşmeyen ittifakları, işbirliklerini ve seçimin sonrasını konuşuyor. İyi Parti, fiili Cumhur İttifakı'nın neresinde? Muhalefetteki ve muhalif medyadaki fiili Cumhur İttifakı Yeni Anayasa'ya, Türkiye'nin Rusyalaşması'na kimler destek verecek? Muharrem İnce, rehin mi alındı? İstanbul'da kent uzlaşısı neden sağlanamadı? DEM Parti, TİP ve CHP nerelerde buluştu?

Deprem, sel, maden kazası... Türkiye'de yaşadığımız büyük acıların hemen hepsi göz göre göre geliyor ve arkasında iktidarın, şirketlerin, bürokrasinin ve yargının izi oluyor. Erzincan'in İliç ilçesinde 9 işçiyi canlı canlı toprak altına gömen 'facia'nın da arkasında aynı izler var. Banu Güven ve Kemal Göktaş, kâr hırsının insana ve doğaya kastettiği bu katliamın arkasındaki izleri sürdü. Bir yanda siyanürle altın arama kâbusu, diğer yanda bakanlığın verdiği olumlu ÇED raporları, altın çıkaran şirketin ABD'li ve iktidara yakın ortakları, şirketten rüşvet almakla suçlanan savcı ve o savcıyı soruşturduğu için tutuklanan başsavcı... Planlı ve kasten işlenen cinayetin faillerini ve kurbanlarını bu podcastte dinleyin...

6 Şubat Maraş depremlerinin üzerinden bir yıl geçti. Anmalarda acı, hüzün ve isyan vardı. Depremde göz göre göre sevdiklerini yitirenlerin adalet mücadelesi ise devletin ve yargının ördüğü cezasızlık duvarına çarpıyor. Banu Güven ve Kemal Göktaş, Akıntıya İnat'ta deprem davalarını ve geride kalanların adalet mücadelesi önüne çıkarılan engelleri konuşuyor.

Banu Güven ve Kemal Göktaş, Akıntıya İnat'ın bu bölümünde, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesini ele alıyorlar. TBMM'deki protestolar eşliğinde okunan bildirinin perde arkasında neler olduğu değerlendiriliyor. Can Atalay vakasında, Anayasa sadece AYM kararını tanımayan Yargıtay 3. Dairesi tarafından değil, meclis başkanvekili AKP'li Bekir Bozdağ tarafından da ihlal edildi. Akıntıya İnat'ta tüm bu gündem ve Anayasa'ya darbenin arka planı ele alınıyor.

Banu Güven ve Kemal Göktaş, Başak Demirtaş'ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığına niyetini açıklaması ile siyaset gündeminin ilk sırasına oturan DEM Parti'nin yerel seçim stratejisi ve olası sonuçlarını konuşuyor. DEM Parti aday çıkarırsa sonuçları ne olur? İktidar ile kayyım politikasına son verilmesi ve İmralı'daki tecridin kaldırılması üzerinden bir anlaşma mümkün olur mu? Leyla Zana'nın açıklamalarının zamanlaması ve içeriği ne anlatıyor? CHP, Dem Parti ile işbirliği yapabilir mi? HDP'nin Türkiyelileşme hedefi çöktü mü? Kürt siyasi hareketi ve Türk solu ilişkisi..

Banu Güven ve Kemal Göktaş, öncesiyle sonrasıyla Hrant Dink cinayetini  ele alıyor. Dink neden hedef haline getirildi? Katil Ogün Samast'ın 'iyi hal'den serbest bırakılması bir mesaj mı? Emniyet ve istihbaratın bilgisi dahilinde işlenen cinayetle ilgili davada adalet yerini buldu mu? Polis müdürleri, jandarmalar mahkum oldu ama emri verenler neden ortaya çıkarılamadı? Cinayet davası Fethullahçılar-AKP kavgasına göre mi şekillendi? Cinayetin arkasındaki "çekirdek"te kimler var?

HDP'nin seçim dönemi zorunlu olarak 'taşındığı' Yeşil Sol Parti kongresinde adını HEDEP olarak değiştirdi. Yapılan kongrede Eş Genel Başkanlığa seçilen Tülay Hatimoğulları, Zor Soru'da Kemal Göktaş'ın sorularını yanıtladı: Arap, sosyalist, kadın... ‘Türkçe bilmediğim için öğretmenim sürekli tokat atıyordu' ‘İkinci yüzyılda Cumhuriyeti demokratikleştirme hedefimiz var' "Tabanımız ‘TİP'in ayrı bir parti olarak seçime girmemesine izin vermemeliydiniz' diyor" "Cumhurbaşkanlığı seçiminde ayrı aday çıkarmama kararı doğruydu" ‘Cumhur ittifakı hile hurdayla seçimi kazandı' ‘Kaybettirme siyasetinin devam edip etmeyeceğini büyük bir ciddiyetle tartışıyoruz' "Seçmen ‘Bu duyguyla hiçbir güç bizi sandığa götüremez' diyor" ‘Kılıçdaroğlu-Özdağ gizli anlaşması etik açıdan yanlış' ‘Bizi kriminalize edenlerle, kriminalize olduğumuzda ‘yanımızda durmayın' diyenlerle çok işimiz olmayacak' ‘CHP ve muhalefet takiyye yapmayı bırakmalı' ‘Türkiye, Kürt sorunu konusunda İsrail'in Filistin'e yaptıklarının aynısını yapıyor' Demokratik bir anayasa yapım sürecinden söz edilemez ‘Bu dönem özgürlükçü laiklik mücadelesi daha büyük önem kazanacak' 'Başı açık kadınlara mahalle baskısı var'

Gazeteciler Sedat Bozkurt ve Kemal Göktaş bu hafta HDP'deki gelişmeleri ve ekonomi yönetimini masaya yatırıyor: Ekonomi yönetiminin faizi yüzde 40'lara kadar çıkarma olasılığı var

Eşit Haklar İçin İzleme Derneği ve Kısa Dalga işbirliğinde hazırlanan Yasaksız Meydan'da bu hafta Akbelen'in röntgeni çekiliyor. Deniz Gümüşel - Kemal Göktaş, Muğla'da yaşananları ve direnişin kronolojisini tutarken, Akbelen'i nelerin beklediğini de cevaplandırıyor. 00:09 Yasaksız Maydan yeniden meydanlarda… 01:00 Ortaçağ kalıntısı bir ceza: Milas sınırlarına girmek yasaklandı 02:00 Akbelen'de neden direniş var?  06:30 Devletin Akbelen'deki motivasyonu nedir?  08:30 Devlet şirketlerin karları artsın diye uğraşıyor 09:50 “Mesele sadece ağaç değil”  12:00 Akbelen'de yargının rolü ne?  13:00 Hakim bize hakaret etti 14:00 Mahkeme, bilirkişi raporunu beğenmeyince yeni bir bilirkişi heyeti görevlendirdi 17:00 Ağaç kesimlerinin önünü açan mahkeme kararı 19:00 Akbelen'de halk direnişe ne ölçüde destek veriyor?  21:00 Maden işçileri direnişe nasıl bakıyor?  22:30 Şirket işçilere ve halka nasıl baskı kurmaya çalışıyor?  24:15 Şirket köyün suyunu kesti 27:40 Herhangi bir parti ya da grup öne çıkmaya çalışmadı 30:00 Akbelen'de direnişçiler muhalefete neden tepki gösterdi?  32:30 Akbelen'de eşit ve yatay bir ilişki kurduk 35:00 Muhalefetteki Akbelen rüzgarı: Daha çok sokak 37:20 Akbelen'de bundan sonra ne olacak?

Politicast'in bu bölümünde Ayşe Yıldırım mikrofonunu bir bölümlük Kemal Göktaş'a devrediyor. Göktaş ve Sedat Bozkurt'un gündeminde ise, İmamoğlu'nun Belediye Başkanlığı açıklaması ve ittifak partilerinin yerel seçimlerde alacakları pozisyon yer alıyor. 01:00 Ekrem İmamoğlu'nun adaylık açıklaması 02:00 Özgür Özel genel başkan, İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı formülü mü geliyor? 06:00 İmamoğlu'nun Oksijen tercihinin anlamı  10:00 Zoom toplantısındaki etik sorun 15:00 İmamoğlu, CHP'nin daha sağında… ANAP'ın vücut bulmuş hali 17:30 İBB'yi İmamoğlu değil, bir denklem kazandı 20:20 Cumhur ittifakı yerel seçim çalışmalarına başladı. Muhalefet yine geç mi kalıyor?  23:00 Erdoğan, İstanbul'a kendisi bile aday olabilir 24:00 Akşener 26 Ağustos'ta ne diyecek?  28:00 İBB adayı Bayraktar olur mu?  32:00 İmamoğlu'nun kazanması için HDP'nin aday çıkarmaması, muhafazakar partilerin ise aday çıkarması gerekiyor

Anka'nın sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Fırat Atabaş merak edilen 'Zor Soru'ları Kemal Göktaş'a yanıtladı. * Kanalın geliri nereden, gerçek sahibi CHP mi? * Tuncay Özkan ile Anka'nın ilişki ne? * Anka, seçim sonuçlarını kimden aldı, kiminle işbirliği yaptı? * Seçim sonuçları sağlıklı aktarıldı mı? * Anka, ikinci turda ne yapacak?

Yeşil ve Sol Parti listelerinden milletvekili adayı olan gazeteci Hasan Cemal, Kemal Göktaş'ın sorularını yanıtladı: Yıllar önce Erdal İnönü, SHP milletvekilliği teklif etmişti Ben önce reddettim, eşim ‘kabul etmelisin' deyince fikrim değişti Yeni bir işe soyunuyorum, bu bana heyecan veriyor Yeni çözüm sürecinde rol alacağımız beklentisinde sanırım gerçeklik payı var İyi Parti'nin Kürt sorununun çözülmesinden başka çare olmadığını gördüğünü sanıyorum Erdoğan'ın Kürtlere söyleyecek hiçbir şeyi kalmadı Demirtaş'ın açıklaması çok önemli, PKK silah bırakmalı Kürt sorununu kitaplardan değil, yaşayarak öğrendim Çözüm süreci döneminde hükümet yetkilileri Kürt sorununun ABC'sini bilmiyordu Solun bu düzene karşı mücadelesini isabetli buluyorum, şiddete başvurmadıkları sürece Türkiye'nin buraya gelmesinde askeri darbelerin büyük rolü oldu 14 Mayıs akşamı Türkiye'yi krizler ülkesi haline getiren Erdoğan'dan kurtulacağız AKP'yi hiçbir zaman siyah-beyaz, kategorik desteklemedim Ergenekon ve Balyoz olsun sadece Fethullahçı komplosu değildi Yetmez ama evetçilere küfredeceğine enerjini Erdoğan'a karşı mücadeleye ver  ‘Yetmez ama evet' dedim, aman ne güzel oldu iddiasında değilim  Bazı arkadaşlarım 'frak takacağım' dememe ‘burjuva işi' diyerek karşı çıktı Atatürk'ün devrimci eylemi yani Cumhuriyet olmasaydı bugün demokrasiden söz edemezdik

 HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Yeşil Sol Parti Ankara milletvekili adayı Emirali Türkmen, Zor Soru'da Kemal Göktaş'ın sorularını yanıtladı.  TİP Ankara adayını geri çekecek (Sosyalist partiler neden tek listeyle seçime giremedi?) Küçük ayrılıklar büyük iddialarımızın önüne geçti Yurttaşlara ‘Oyunuz boşa gitmesin' diyoruz  Hasan Cemal ve Cengiz Çandar'ın adaylığına yapılan eleştiriler Asgari müştereklerde buluşan herkesle birinci önceliğimiz bu tek adam rejimini yıkmak Çandar ve Cemal'in Kürt sorununda rol oynayacakladı iddiası: Eski ağaçtan yeni ev olmaz Çoğulculuğu esas alan anlayış toplumda güçlendi Yeşil Sol sürpriz yapacak, Ankara'da bunun işaretlerini görüyorum Cumhur ittfakı kazanırsa faşizm kalıcılaşacak; artık seçimlerin olmadığı bir düzen gelecek  Bu muhafazakar, sağcı ve faşist rejimi yıkmamız gerekiyor (AKP seçimle gitmeyi reddeder mi?) Birlikte hareket edersek paşa paşa giderler Bir daha kedilerin trafolara gireceği veya atı alanın ‘Üsküdarı geçtim' diyeceği bir atmosfere izin vermeyiz  Sorunların parlamentoda çözülmesi toplumun kazancına olur

CHP İstanbul milletvekili ve Parti Meclisi üyesi Yunus Emre, partisinin Kürt sorununa çözüm politikalarını Kemal Göktaş'a anlattı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde hangi adımlar atılacak? Çözümün muhatabı kim olacak? Kürt sorunu sadece Meclis'te çözülür mü? Ana dilde eğitim, Kuzey Suriye'deki oluşum, siyasi tutuklular ve HDP'nin Eylül 2021'de açıkladığı 11 maddelik tutum belgesi konusuna CHP nasıl bakıyor? Türkiye'nin en can yakıcı sorununu neler bekliyor? Yanıtları bu podcastte... Eski MİT Müsteşarına göre iktidar neden çözüm sürecini Meclis'e getirmedi? "Ankara - Diyarbakır ikiliği doğru değil" "En büyük sorun siyasi katılım eksikliği" "Bölgeler arası eşitsizlik büyük sorun" "Eşitsizlik ve ayrımcılıkla yasalar yaparak mücadele edebiliriz" "Kürt sorununun özünde ayrımcılık ve sosyal dışlanma var" "Kürt sorunu temel itibariyle bir demokrasi sorunu" "1991'de SHP'nin çıkardığı vekillerin yarısı bölgeden gelmişti" "DEP ile mesafe koyalım derken bölge ile mesafe koyduk" "CHP'nin yeni bir sentez yapması lazım" "Geçmişte Kuzey Irak ile yaşanan şeyin benzeri Suriye'de de yaşanabilir" "Ortadoğu'da yepyeni bir dönem başlayacak" "Merkez siyaset Türkiye'nin en önemli sorununa gözünü kapatmayacaktır" "Demirtaş ve diğer siyasi mahkumların hapiste tutulması Türkiye için bir ayıptır"

İlhan Cihaner, 1998 yılında İdil Savcısı iken JİTEM hakkındaki ilk soruşturmayı başlatmıştı. Kemal Göktaş, Cihaner ile hem açtığı soruşturmayı hem de 2005 yılında açılan ve daha sonra Musa Anter cinayeti davası ile birleştirilen ve zamanaşımına girmesi beklenen JİTEM davasını konuştu. JİTEM'ciler PKK'ya değil devlete yakın üç köylüyü neden öldürdü? "Soruşturmaya ilişkin zarfların bana gelmeden açıldığını düşünüyorum" JİTEM soruşturmasını devlet nasıl engelledi?  JİTEM yargılamalarındaki Fethullahçı yargı gölgesi "İki albayın kararı ile bu cinayetler işlenmez" "Derin devlet söylemi failleri belirsiz hale getiriyor" "Bu davalar “imkansız dava” olarak açıldı" "Kürt meselesinin bu kadar çetrefilli hale gelmesine bu cinayetler neden oldu" "Devlet bu cinayetlerin açığa çıkarılmasını istemiyor, bu çok açık" "Paramileter yapılar bizzat AKP'nin içinde" "Reyhanlı Savcısı olarak Başbakan Tansu Çiller hakkında fezleke hazırladığımda kimse bana “bunu niye hazırladın?” diye sormamıştı"  "Birçok OHAL Valisi AKP'den siyasete girdi" Zamanaşımı kararları neden hukuka aykırı? "Orada neler olduğunu anlayacak bir insanın Kürt meselesine ilişkin algısı da değişir" "60 yaşındaki anne babanın öldürülmesinin terörle mücadele ile ne ilgisi var?"  "Kobane Kumpas davasının Fethullahçı kumpas davalarından hiçbir farkı yok"

“Yargılama ile infaz, yargıç ile cellat giderek yakınlaşıyor. Görünüşte her şey yasal ve kurumsal fakat eski çağların savaşarak yargılama ilkesi ile kıyaslandığında neredeyse hiçbir fark yok. Dahası cübbeler artık yargısız infazları saklayamıyor. Cübbelilerin hukukçuluk yetenekleri giderek çözülüyor ve apaçık bir savaşın içinde bütün açık silahları ile yakalanmış olmaktan tedirginlik duymuyorlar. Görünüşte mahkemeler ve yargıçlar var fakat fiziksel savaşın yasası sürüyor. Yargıçlar herhangi bir yasal ve kurumsal gerekçeye ihtiyaç duymaksızın hareket ediyorlar…” Emekli hakim, akademisyen Orhan Gazi Ertekin ile avukat Seda Alçınar'ın kaleme aldıkları “Cellatlarım Olabilirsiniz ama Yargıçlarım Asla” kitabındaki bu satırlar, yargının artık yargılayan, yani klasik deyişle iddia ve savunmayı sentezleyerek hüküm kuran bir kurum olmaktan çıkıp doğrudan infaz eden bir kurum haline geldiğini ileri sürüyor.  Kemal Göktaş, Orhan Gazi Ertekin ile yargının cellatlaşma sürecini ve buradan nasıl çıkılabileceğini konuşuyor. Türkiye halkı yargıçlar eliyle rehin alındı Yargı 2003'den sonra ordulaştı Yargıda lümpenleşme ve paramiliterleşme süreci var Türkiye'de yargı yoktu ama adliye vardı, şimdi adliyesini de kaybetti Yargı kararlarını artık hukukun içinden kurmuyor Sosyal medyaya açılan davalar 1920-30'lardaki Türklüğe hakaret davalarına benziyor İktidar giderse bu davalar da düşer Gülenci yargı mensuplarını yargılamak zordu, bunları yargılamak kolay Yargıyı “ele geçirilecek” bir şey olmaktan çıkarmak gerekir Halk, yargıyı gözetim altına almalı

Yazar Musa Anter, 20 Eylül 1992'de Diyarbakır'da bir karanlık sokakta öldürüldü. Yanında şimdinin AKP milletvekili Orhan Miroğlu vardı. Tetikçinin yaraladığı Miroğlu yıllardır bu davanın tanığı olarak cinayetle ilgili bilgiler verdi. Ancak 20 Eylül'de zamanaşımından düşecek olan davada ifade veren eski MİT Kontr-terör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'a atfen Miroğlu için söylediği "Biz onu Tayfun olarak tanıyoruz" sözleri uzun süre tartışıldı. Kemal Göktaş ile Zor Soru programında cinayeti analiz eden Musa Anter'in oğlu Dicle Anter, yıllar sonra vardığı noktayı "Miroğlu'nun tanıklıktan ziyade sanık olduğunu düşünüyorum. Açık ve net söyleyebilirim. Orhan Miroğlu'nun tetiği çekenlerle işbirliği yaptığını düşünüyorum. Orhan Miroğlu bu işte, bu grupla beraber, parmağı olan bir kişi" diyor. Dicle Anter'in sözlerinden bazı satırbaşları şöyle: “Diyarbakır'a gitme” uyarılarını neden dinlemedi? Uçağı kaçırmasına rağmen ısrarla karayolu ile Diyarbakır'a gitti Ölüme götüren otel değişikliği Cinayette Orhan Miroğlu'nun rolü ne?  “Devlete çalışan itirafçılar örgütü dönmek istiyor” Mehmet Eymür, “Biz Orhan Miroğlu'nu ‘Tayfun' kod adıyla tanıyoruz” dedi Orhan Miroğlu Eymür'ün iddiasını yalanlamadı Orhan Miroğlu ve Abdülkadir Aygan'ın değişen ifadeleri "Miroğlu'nun tanıklıktan ziyade sanık olduğunu düşünüyorum. Açık ve net söyleyebilirim" "Orhan Miroğlu'nun tetiği çekenlerle işbirliği yaptığını düşünüyorum" "Orhan Miroğlu bu işte, bu grupla beraber, parmağı olan bir kişi" Cinayet kararı Ankara'da alındı Erdoğan “Musa Anter'in acısını kalbimde hissediyorum” sözlerinde ne kadar samimiydi?  Dava neden uzadı? Davalar birleştirilince bu davadan sonuç çıkmayacağına kanaat getirdik Bu davalarda zamanaşımı olması insanlık dışıdır Türk sorunu ve Kürt sorunu iç içe geçmiş vaziyette. İki taraf da asgari müşterekleri hatırlatmıyor

Yaşamının 12 yılını düşünceleri uğruna hapislerde geçiren bu toprakların en önemli aydınlarından, Kürtlerin “Ape Musa”sı, Musa Anter 30 yıl önce Diyarbakır'ın karanlık bir sokağında katledilmişti. Musa Anter'in katil zanlılarının yargılandığı dava, cinayetten 30 yıl sonra, 20 Eylül 2022'de zamanaşımına girecek. Dicle Anter, Kemal Göktaş'a babası Musa Anter'in yaşamını, mücadelesini, neden hedef olduğunu ve. Musa Anter'in oğlu olmakyı anlatıyor:  Musa Anter'in annesi hangi alanda Türkiye'deki ilk kadındı?  Atatürk, annesi Zübeyde Hanım'a küfreden lise öğrencisi Musa Anter'e ne yaptı?  “Kürtlük bilinci” nasıl gelişti?  Neden Demokrat Parti'yi desteklediler? Hukuk fakültesindeki birinciliği elinden alınınca ne yaptı? İlk tutuklanmasına neden olan Kürtçe şiir neydi? Babasıyla neden 9 yaşında iken cezaevinde tanıştı? Gazeteden babasının idam edileceğini okuyunca ne hissetti? Aile içinde neden Türkçe konuşurlardı? Mardin'de “Futbolcu Dicle'nin babası olarak tanınması”na nasıl tepki verdi?  Neden yurtdışına çıkmasını istedi? Musa Anter'in kuruluşuna öncülük ettiği kurumlar hangileri?

Tezcan Karakuş Candan, bir kent kahramanı… Yıllardır Ankara Mimarlar Odası Başkanı olarak kente karşı işlenen suçların karşısında durdu. Birçok yıkımı engelledi, bazılarını engelleyemediyse de işlenen suçları kayıt altına aldı. En çok Melih Gökçek ile uğraştı. Ve sonunda İçişleri Bakanlığı hukuka aykırı bir işlemle Candan'ın Çankaya Belediyesi'ndeki memuriyetinden ihracına karar verdi. Kemal Göktaş, Candan ile Cumhuriyet'in başkent Ankara'da yaratmaya çalıştığı kent kültürünü, 1994'den beri siyasal İslamcıların belediyeyi yönettiği Ankara'da kent kültürüne karşı işlenen suçları ve memuriyetten ihraç kararını konuşuyor. “Melih Gökçek'in canına okuduk” diyen Candan “Bu süreç Melih Gökçek ile başladı” diye de ekliyor ve “Karar, iktidarın zulmünün ve hukuk tanımazlığının ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor ama meşruiyetini de yok ediyor. Dönüşümüz muhteşem olacak” diyor. Candan, “Ankara'da hem bir rant gelişimi hem de Cumhuriyet'le bir hesaplaşma yaşandı. Biz bununla mücadele ettiğimiz için hedef olduk. Rejim değişikliğine karşı erken uyarı görevi üstlendik” diyor ve bu yüzden hedef haline geldiklerini söylüyor. Podcast aynı zamanda Ankara'nın mimari tarihçesine de kısa bir tur yapıyor.