Podcasts about gezi

La guerre commerciale n'aura finalement pas lieu… En tout cas, pas tout de suite ! Donald Trump a finalement décrété une pause sur les taxes de 90 jours, sauf pour la Chine. Mais les Européens se sont déjà préparés à cette déflagration dans les échanges mondiaux. C'est la revue de presse de la semaine de Franceline Beretti. Les Italiens pacifistesL'Europe qui se prépare aussi au risque de guerre avec un plan de réarmement ambitieux de 800 milliards d'euros annoncé par Bruxelles. Ce qui n'est pas du gout de tout le monde. En Italie, c'est le courant pacifiste qui s'exprime haut et fort. Le week-end dernier, ils se sont rassemblés dans le centre de Rome pour dire leur opposition à ces dépenses dans la défense. C'est le reportage d'Olivier Bonnel.Les Européens craignent en majorité un retour de la guerre sur leur solC'est un des grands enseignements d'une vaste enquête d'opinion réalisée par l'institut Cluster 17. Jean-Yves Dormagen signe dans le média en ligne Le Grand Continent cette étude qui souligne que si les Européens sont en faveur d'une Europe de la défense, c'est pour mieux se prévenir contre le risque de guerre.« L'esprit » des manifestations turquesManifestations, répression et parfois libération… Le cycle de protestation ne faiblit pas en Turquie depuis l'arrestation du maire d'Istanbul Ekrem Imamoglu, principal opposant du président Recep Tayyip Erdogan. En cette fin de semaine, un tribunal d'Istanbul a remis en liberté 102 personnes – pour la plupart des étudiants. Des jeunes fers de lance du mouvement, qui impriment leur créativité et leur humour, à l'image des manifestations de Gezi qui avaient marqué la Turquie il y a 12 ans... À Ankara, ​​​​​​​Anne Andlauer.À lire aussiTurquie: l'opposant Ekrem Imamoğlu désigné candidat de son parti à la présidentielle malgré son arrestation

La guerre commerciale n'aura finalement pas lieu… En tout cas, pas tout de suite ! Donald Trump a finalement décrété une pause sur les taxes de 90 jours, sauf pour la Chine. Mais les Européens se sont déjà préparés à cette déflagration dans les échanges mondiaux. C'est la revue de presse de la semaine de Franceline Beretti. Les Italiens pacifistesL'Europe qui se prépare aussi au risque de guerre avec un plan de réarmement ambitieux de 800 milliards d'euros annoncé par Bruxelles. Ce qui n'est pas du gout de tout le monde. En Italie, c'est le courant pacifiste qui s'exprime haut et fort. Le week-end dernier, ils se sont rassemblés dans le centre de Rome pour dire leur opposition à ces dépenses dans la défense. C'est le reportage d'Olivier Bonnel.Les Européens craignent en majorité un retour de la guerre sur leur solC'est un des grands enseignements d'une vaste enquête d'opinion réalisée par l'institut Cluster 17. Jean-Yves Dormagen signe dans le média en ligne Le Grand Continent cette étude qui souligne que si les Européens sont en faveur d'une Europe de la défense, c'est pour mieux se prévenir contre le risque de guerre.« L'esprit » des manifestations turquesManifestations, répression et parfois libération… Le cycle de protestation ne faiblit pas en Turquie depuis l'arrestation du maire d'Istanbul Ekrem Imamoglu, principal opposant du président Recep Tayyip Erdogan. En cette fin de semaine, un tribunal d'Istanbul a remis en liberté 102 personnes – pour la plupart des étudiants. Des jeunes fers de lance du mouvement, qui impriment leur créativité et leur humour, à l'image des manifestations de Gezi qui avaient marqué la Turquie il y a 12 ans... À Ankara, ​​​​​​​Anne Andlauer.À lire aussiTurquie: l'opposant Ekrem Imamoğlu désigné candidat de son parti à la présidentielle malgré son arrestation

Türkiye, geride bıraktığımız ay başlayan büyük bir siyasi çalkantıya sahne oluyor. Bunun nedeni, istibdad rejiminin CHP'nin 2028 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olarak göstereceği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik arka arkaya gelen operasyonları. Önce 18 Mart'ta İmamoğlu'nun üniversite diploması usulsüz olarak alındığı iddiasıyla iptal edildi. Bir gün sonrasında da İmamoğlu suç örgütü kurmak ve yönetmek, irtikap, rüşvet almak, ihaleye fesat karıştırmak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve terör örgütüyle işbirliği yapmak gibi uzunca bir listeden oluşan suçlamalarla sabaha karşı gözaltına alındı. Aynı operasyon kapsamında İmamoğlu'nun yanı sıra 100'den fazla kişi için de gözaltı işlemi yapıldı. İmamoğlu ve bazı diğer gözaltına alınanlar için tutuklama kararı verildi ve bu isimler hapse yollandı.İstibdad için her şey mübah!Bu iki işlemin arka arkaya iki güne sığdırılmış olmasının kendisi bile istibdad rejiminin rakiplerine saldırırken yargıyı ne şekilde bir aparat olarak kullanabileceğinin yeni bir kanıtı olurken, AKP'nin yılmaz savunucuları arasından bazıları dahi bu tür bir yargı hamlesinin, yine hukuki bir terimle “hayatın doğal akışına aykırı” olduğunda hemfikirdi. Zira istibdad rejimi göstere göstere yargıyı ve kolluk güçlerini kullanarak, aynı 12 Eylül darbesinin organı Millî Güvenlik Konseyinin 1983 yılında seçime girecek adayların bazılarını veto ettiği gibi, rakibini saf dışı bıraktı. Aynı günlerde istibdadın kalemşörleri İmamoğlu'ndan sonra anketlerde CHP'den adaylığı durumunda Erdoğan'ı zorlayabilecek bir diğer isim olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın da yakında hedef alınabileceğini utanmadan zikrettiler. İmamoğlu'nun ifade tutanağı, operasyonun bir parçası olarak istibdad medyasına el altından servis edildi. Tüm bunları İstanbul'da 4 günlük bir eylem yasağı izledi. Sosyal medyaya erişim engellendi ve internet erişimine kısmi bir kısıtlama getirildi. Bir süre sonra da CHP'ye kayyım atanabileceği söylentisi yayıldı ve CHP lideri Özgür Özel, partisini olağanüstü genel kurula götürerek bu hamleye karşılık vermek istedi.Biriken öfke sokaklara taştıİstibdadın İmamoğlu'na yönelik saldırısının önemli bir tepki doğuracağı açıktı. Öyle de oldu, İmamoğlu'nun ev baskını ile gözaltına alınmasının hemen ardından büyük kentlerden başlayarak kalabalık kitleler sokağa döküldü. Sosyalistler ve meslek örgütleri de bu eylemlere aktif bir biçimde katıldılar. Bunların bir kısmı açısından eylemlerin CHP'nin çağrısıyla, sevk ve idaresi altında cereyan etmesi önemli değildi. Bunlar için CHP doğal bir müttefik, İmamoğlu da şimdiden 2028'de oy verilecek adaydı. Diğerleri açısından ise eylemler aslında şeklen CHP'nin çağrısı ile yapılmaktaysa da, ardında Gezi'dekine benzer bir kitle hareketi vardı ve bu hareketi sosyalist kanallara akıtmak için mücadeleye katılmak gerekliydi.İstibdadı ancak emekçi halkın bağrından kopacak bir güç yenebilir! Devrimci İşçi Partisi, bu nedenlerle CHP'nin önderliğinde Saraçhane eylemlerinde yer almamış, emekçi halkımızı istibdada karşı olduğu gibi, onunla mücadelesinde zayıflatıcı bir unsur olarak CHP'ye karşı da uyarmıştır. Ama bu uyarıyı, emekçi halkın geniş kesimlerinin tüm zayıflıklarına karşın CHP saflarına koştuğu bir ortamda yapmıyoruz. Emekçi kitlelerin önemli bir bölümünün İmamoğlu'nun burjuva karakterinden, diploma olayının halk tarafından bir zengin çocuğunun kayırılması olarak görülmesinden, CHP'nin OVP'yi sahiplenen tutumundan ve belediyelerdeki yolsuzluk iddialarından duyduğu tiksinti ile istibdad cephesinin etkisi altına sokulduğu bir anda yapıyoruz. Görevimiz, emekçi halkımızın içinde istibdada yönelik biriktirdiği öfkenin düzen siyaseti tarafından kontrol edilmesini ve soğrulmasını önlemektir. Emekçi halkın öfkesinin Saraçhane merkezli CHP mitinglerinde değil, bütün meydanlarda, fabrikalarda, atölyelerde, iş yerlerinde, emekçi mahallelerinde ve önümüzdeki günlerde 1 Mayıs meydanlarında örgütlenmesini temin etmektir.

Ekrem İmamoğlu'na ve CHP'ye yöneltilen, hukuki kılıfa sokulmuş siyasi operasyon sonucunda yüz binlerce insan istibdad rejiminin bu saldırısına karşı sokaklara döküldü. CHP'nin çağrısı ile eylemlerin merkezi olarak belirlenen Saraçhane'de bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin önü günler boyu süren kitlesel eylemlere sahne oldu. Ancak kısa süre içerisinde başta gençler olmak üzere hürriyet sevdalısı yüz binlerin mücadele azmi, Saraçhane'de CHP'nin çizdiği sınırları aşabileceğini gösterdi. Bir yandan istibdad rejimi, yargıyı istediği gibi kullanarak, sandıktaki en büyük rakibine siyasi operasyon yaparak cezaevine gönderiyor, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne kayyım atama tehdidini elinde siyasi bir koz olarak tutuyor. CHP ile DEM Parti arasında yapılan “kent uzlaşısı” adıyla bilinen ittifakı terörizm diyerek yaftalıyor. Kolluk kuvvetlerini ve yargıyı kendi emir eri gibi kullanarak hem eylem yapan vatandaşlara gazla, copla saldırıyor hem de yargıya doğrudan talimat vererek yüzlerce eylemciyi hukuken hiçbir açıklaması olmayan bir şekilde tutuklu yargılanmak üzere cezaevine gönderiyor. Öbür yandan Saraçhane Meydanı'nda otobüsün üzerine çıkmış Mansur Yavaş, Kürt halkına hakaret ediyor, Özgür Özel, İBB'ye kayyım atanmamasını kitle eylemlerinin sonlandırılmasını gerekçelendirmek için bir zafer olarak öne sürüyor, ısrarla bütün gençleri ve eylemcileri CHP'nin işaret ettiği eylemlerin dışına çıkmamaya çağırıyor! İstibdada karşı hürriyet için sokağa çıkan yüz binler, bir kez daha CHP'den ilacı değil, sadece ağrı kesiciyi buluyor! Bu yüzdendir ki gençler kaplarına sığmıyor, bu yüzdendir ki meydanlarda toplanan yüz binler “Mitinge değil eyleme geldik!” sloganını kendi sloganları haline getiriyor.Hürriyet sevdalısı gençler; sizleri ne polis şiddeti ne de talimatla çalışan mahkemelerin tutuklamaları yıldırabilir. Bu memleketin tarihi nice büyük gençlik mücadeleleri ile doludur. Dönüp bakın geçmişe! Bu ülkenin gençleri Amerikan 6. Filosunu denize mi dökmedi, Amerikan üslerini mi basmadı, üniversiteler mi işgal etmedi, Gezi ile başlayan halk isyanında milyonlar olup Erdoğan'ı mı titretmedi!Önümüz 1 Mayıs, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü. İşte hürriyetin de zaferin de anahtarı burada! İstibdad rejiminin karşısına cesaretle dikilen gençler, uzatın ellerinizi bulunduğu her yeri eylem alanına çeviren, kaymakamlık binasının içinde dahi hakları için eylem yapan gıda işçilerine! Omuz verin grev yasaklarını yırtıp atan, Cumhurbaşkanı kararnamelerini tanımayıp ölmek var dönmek yok diyerek işine ve aşına grevle sahip çıkan yiğit metal işçilerine! Kulak verin yerin yüzlerce metre altından yeryüzüne hakları için yürüyen madencilere, kelle koltukta çalışıp patronlara direnen tersane işçilerine! Bugünün öğrencileri, yarının emekçileri sakın unutmayın; her kim ki ekonomi bakanı Mehmet Şimşek'i ve onun Orta Vadeli Programı'nı savunuyorsa, bilin ki o işçi düşmanıdır, bizim dostumuz değildir! Memleketin mücadeleci işçileri, anayasal haklarımızı, sizin en temel haklarınızı, sendikalaşmayı, grevi, gösteri ve yürüyüşü patronlara meze yapan bu istibdad rejimine karşı hürriyet için, hürriyet sevdalısı gençlere sahip çıkın! Emperyalist şirketlere ve yerli patronlara hediye üstüne hediye verip, işçinin karşısına barikat kuran bu rejim, bugün aynı barikatı gençlere karşı kuruyor.İşçilerin, emekçilerin ve gençlerin ortak kurtuluşu yolunda ilerlemek için bugün parolamız 1 Mayıs! 1 Mayıs'ta hep birlikte işçi sınıfının saflarında buluşalım. Devrimci İşçi Partisi, gençliği işçi sınıfının saflarına katılmaya çağırıyor! Gençliğin azmini ve cesaretini, üretimden gelen gücü elinde tutan, bu ülkenin grevci işçileri ile buluşturalım. Gelin bu 1 Mayıs'ta, “İş, Aş, Hürriyet” sloganlarını hep birlikte haykıralım!

The lawyer of Istanbul's jailed mayor Ekrem Imamoglu has now been arrested, alongside several more journalists, following the country's biggest demonstrations against President Recep Tayyip Erdogan since 2013. Ten days after the arrest and subsequent jailing of Istanbul's mayor, Ekrem Imamoglu, thousands of demonstrators have continued to protest on the streets of Istanbul, despite a ban.A popular opposition politician, Imamoglu is seen as the only person capable of defeating Turkey's President Recep Tayyip Erdogan at the polls in 2028.Imamoglu was arrested last Wednesday on corruption and terror charges and remains in jail.Turkey braces for more protests over Istanbul mayor's arrestDespite this, his party, the Republican People's Party (CHP), declared him its presidential candidate in absentia, after holding a symbolic nationwide vote last weekend that saw almost 15 million people cast a ballot.On Thursday night, police raided more homes, with Imamoglu saying his lawyer Mehmet Pehlivan had been "detained on fictitious grounds," in a post published via the mayor's legal team on social media platform X (formerly Twitter).It was not immediately clear why Pehlivan had been detained, but opposition broadcaster Halk TV said his arrest was linked to allegations of "laundering assets originating from a crime".Young protestersThe Istanbul Bar Association meanwhile said 20 minors had been arrested between 22 and 25 March on charges of violating a ban on protests.Of these 20, 13 had been released but seven were still in custody, it said in a statement posted on X, adding that it was "closely following" the matter.Many of those demonstrating have only ever known Erdogan as Turkey's leader."We have the right to vote, we have the right to choose whoever we want to rule us. But he [Erdogan] is taking that right from us," one protestor, who wished to remain anonymous, told RFI.Turkey's Erdogan wins election, extending rule to third decadeAnother demonstrator who also did not want to give his name added: "We want democracy, we want the people to choose who is elected. We want the free will to choose who we want without them being imprisoned."The unrest is at a level unseen since the Gezi protests of 2013, which almost saw Erdogan ousted. Demonstrations have spread across the country since last week, even reaching the president's traditional strongholds.Students have launched a nationwide boycott of universities, and opposition leaders are warning of a new escalation in their protests.Strategy could backfireTurkey expert Gonul Tol of the Washington-based Middle East Institute think tank told RFI that Erdogan's strategy may backfire this time."In 2019, when Ekrem Imamoglu won the municipal elections in Istanbul, Erdogan didn't accept the result and called for a rerun," she explained."While in the first round, Imamoglu won by a razor-thin majority, in the second round people got so angry and frustrated that they handed Imamoglu a bigger win. So this could easily backfire, and now that there are hundreds of thousands of people on the streets, this could turn into something much bigger than Erdogan had expected."However, Erdogan has doubled down, warning that protestors will pay a heavy price."Those who are involved in treason and who set up an ambush for the brotherhood of the nation will sooner or later be held accountable to justice," he told his AK Party parliamentary deputies on Wednesday.Turkish radio ban is latest attack on press freedom, warn activistsThe president has also taken aim at the media. Turkish authorities on Wednesday detained BBC journalist Mark Lowen, then deported him on the grounds he posed "a threat to public order," the UK broadcaster said.Also on Thursday, Turkey's government-controlled regulatory authority slapped the independent Sozcu TV station with a 10-day broadcast ban and a fine, pointing to alleged violations linked to incitement to "hatred and hostility".Police also detained two Turkish journalists in dawn raids on their homes, the Turkish Journalists' Union (TGS) said on X.Deputy chairman of the CHP party Ilhan Uzgel says early elections are the only way to put an end to the crisis.He warned: "It's damaging the image of the country, it's damaging the economy, it's damaging the social structure of the society in Turkey. The judiciary is the least trusted institution in Turkey; it can't continue like this."

Les manifestants se sont de nouveau massés dans la rue mardi 26 mars, pour le septième jour consécutif en Turquie, où plus de 1.400 personnes ont été arrêtées depuis le début d'une vaste fronde déclenchée par l'arrestation du maire d'Istanbul Ekrem Imamoglu, principal rival du président Recep Tayyip Erdogan.Des dizaines de milliers de personnes ont convergé devant l'hôtel de ville d'Istanbul à l'appel de l'opposition, poursuivant une contestation d'une ampleur inédite depuis le mouvement de Gezi, en 2013. Des milliers d'étudiants, la plupart le visage masqué de peur d'être identifiés par la police, ont également défilé sous les applaudissements de riverains dans un arrondissement de la ville dont le maire a lui aussi été incarcéré, ont constaté des journalistes de l'AFP.Ekrem Imamoglu, qui a été investi candidat du principal parti d'opposition pour la présidentielle de 2028, dort désormais en prison, accusé de corruption et de soutien à une organisation terroriste, comme d'autres membres de son parti.Et à l'heure où nous enregistrions ce podcast, Sur le Fil a appris aussi le placement en détention d'un photographe de l'AFP, Yasin Akgül, et de six autres journalistes dont notre ancien collègue Bulent Kiliç, photoreporter aux nombreux prix internationaux.L'ONU, et la Commission européenne ont manifesté ces derniers jours leur inquiétude pour la démocratie turque. Et des politologues interrogés par l'AFP craignent une fuite en avant d'Erdogan et une vague de répression. Sur le Fil a invité la cheffe du bureau de l'AFP à Istanbul, Anne Chaon, pour en parler. Réalisation : Michaëla Cancela Kieffer. Fact-checking : Rémi Banet et Fulya Ozerkan. Doublages : Emmanuelle Baillon, Maxime Mamet, Charlotte Houang, Damien Stroka. Sur le Fil est le podcast quotidien de l'AFP. Vous avez des commentaires ? Ecrivez-nous à podcast@afp.com. Vous pouvez aussi nous envoyer une note vocale par Whatsapp au + 33 6 79 77 38 45. Si vous aimez, abonnez-vous, parlez de nous autour de vous et laissez-nous plein d'étoiles sur votre plateforme de podcasts préférée pour mieux faire connaître notre programme Hébergé par Acast. Visitez acast.com/privacy pour plus d'informations.

“Mukallit” başlıklı yazıyı geçen hafta yazmıştım. Yazıda özetle Ekrem İmamoğlu'nun kendince hedefinde ilerlediğini varsayarken tarihi kopyalayan, Erdoğan'ı kopyalayan stratejisini yazmıştım. Simulark, -mış gibi hallerden bahsetmişti. Tarihi kopyalama lafı bana ait değil. Ancak müellifinden kullanma izni aldım ve çok da beğendim. Bunun imkansızlığına dair önemli tespit, tarihçi Cemil Koçak'tan geldi. “Bugünlerde Gezi kalkışmasını gönlünden geçirenlere Karl Marx uzun yıllar önce şöyle demişti: Tarih kendini tekrar eder; ilkinde trajedi ikincisinde komedi olarak.”

Türkiye, kaderini arayan bir ülkeden “kaderini yaşayan bir ülke”ye döndü ve bu öyle çok uzak bir tarihte de olmadı bana kalırsa. “One minute” ile başlayıp 17-25 Aralık ve Gezi olaylarıyla devam eden süreçte Türkiye, “karar zamanı” benzeri bir tarihi kırılmanın içinden geçti. Tarihler 15 Temmuz gecesini gösterdiğinde ise o iş tamamdı. Türkiye, o tarihten itibaren “kendi kaderinin peşinde” bir ülkeye dönüştü ve bu ülkenin kurucu liderinin de ismi netleşti: Recep Tayyip Erdoğan.

Primarul Istanbulului, Ekrem Imamoğlu, a fost reținut miercuri de poliție. Alături de el au fost reținuți și alți politicieni precum și jurnaliști și oameni de afaceri. Imamoğlu este principalul adversar politic al președintelui Recep Tayyip Erdoğan. Înainte de arestarea lui Ekrem Imamoğlu, Universitatea din Istanbul i-a anulat acestuia diploma de absolvire. În Turcia, o condiție obligatorie pentru a candida la funcția de președinte este diploma de studii universitare. În ciuda restricțiilor privind demonstrațiile, decise de autorități pentru patru zile, au fost proteste la Istanbul. Despre situaţia din Turcia am vorbit cu analistul de politică internaţională Dragoș Mateescu.De ce a fost arestat primarul Istanbulului?Dragoș Mateescu: „Sînt două dosare. Unul de corupţie, care va fi instrumentat de instanţă într-un fel administrativ şi cu dovezi foarte clare dacă este să fie acuzat. Pe cînd celălalt se referă la colaborarea cu organizaţia considerată teroristă PKK, Partidul Muncitorilor din Kurdistan. Ei, acesta are o notă politică, e mai greu de dovedit. Bineînţeles că Imamoğlu n-a colaborat vreodată cu PKK, în sine, dar este acuzat de colaborare, de fapt, cu partidul pro-kurd, DEM Parti, Partidul Democraţiei şi Egalităţii Popoarelor. Statul turc şi regimul actual forţează asocierea acestui partid cu terorismul, fără să fie bineînţeles în mod formal vreo legătură.”Cum arată din perspectivă politică Turcia de azi?Dragoș Mateescu: „După tentativa de lovitură de stat din 2016 şi după protestele Gezi din 2013 tot ce s-a întîmplat a fost o schimbare fundamentală, rapidă şi şocantă a legislaţiei, în favoarea executivului întotdeauna, o degradare a democraţiei. A fost justiţia, apoi a fost la rînd legislaţia privind protestele, apoi libertăţile individuale au fost reduse la maximum, acum atacul este pe opoziţie. La cîteva judeţe bulgăreşti de România, gardianul Bosforului, gardianul securităţii Mării Negre alunecă spre un regim clar autoritar, care deja consider că are elemente de totalitarism. Pentru că spaţiul rămas societăţii civile, spaţiul rămas libertăţilor individuale se reduce de la săptămînă la săptămînă din ce în ce mai mult.”Apasă PLAY pentru a asculta interviul integral! O emisiune de Adela Greceanu și Matei Martin Un produs Radio România Cultural 

Gündemin öne çıkan gelişmelerinden derleyerek hazırladığımız Kısa Dalga Bülten yayında... Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

Baskıcı ve keyfî yönetim yani istibdad rejimi yargıyı bir sopa gibi kullanarak kendisine muhalif olarak gördüğü herkesi bastırmaya çalışıyor. Belediye başkanlarından teğmenlere, siyasi parti başkanlarından gazetecilere kadar çok geniş bir kesim bu baskıdan nasibini alıyor. Böylesine keyfî yönetim ve baskı rejimi elbette ki haklı bir tepkiye neden oluyor. İstibdad bu tepkinin sokaklarda ve meydanlarda kendini ifade etmesini bir suçmuş gibi göstermeye çalışıyor. Halkın haklı ve meşru mücadelesinin bir örneği olan Gezi ile başlayan halk isyanı, her fırsatta sanki bir darbe girişimiymiş gibi gösterilerek bugün hakkını sokakta arayan insanlara gözdağı veriliyor. Devlet Bahçeli çıtayı yükseltiyor ve “yüreğiniz yetiyorsa sokağa çıkın da görelim” diyerek hak arayan insanları tehdit ediyor. “Kınında beklemekten yorulmuş kılıç gibi buradayız” diyerek yaptığı şiddet iması faşizmin alametifarikası olan paramiliter tedhiş yöntemlerini gündeme taşıyor.Bu baskılar ve tehditler kimseyi yıldırmamalıdır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü, hak arama, örgütlenme, sendika ve grev anayasal haktır. Anayasal hakların kullanılmasının engellenmesi, hele ki hak arayanları kitlesel şiddetle tehdit etmek suçtur. Bununla birlikte temel hak ve hürriyetleri savunmak bu hak ve hürriyetleri kullanmaktan geçiyor. Kullanmadığın hak, hakkın değildir. Korkmadan yılmadan haklarımızı kullanmalıyız. “Nasıl korkmayalım?” diyecekler olabilir. Koskoca belediye başkanları, büyük medya kuruluşlarına bağlı gazeteciler hapse giriyor. Hakkımızı mahkemede savunacak avukatların kendisi parmaklıkların ardına konuyor. Eli silahlı teğmenler tek bir kararla ordudan atılıyor. En kudretli görünen siyasetçiler dahi tutuklanabiliyor, haklarında soruşturmalar açılarak baskı altında tutulabiliyor. Koca profesörler, aydınlar, sanatçılar susuyor, sütre gerisine çekiliyor. Sıradan vatandaşlar haklarını nasıl savunacak?Cevabımız şudur: Belki de o çok güçlü ve kudretli gördüğünüz kişiler, ünlü olduğu için, zengin olduğu için, makam mevki sahibi olduğu için dokunulmaz zannettiğiniz kişiler o kadar da güçlü ve kudretli değildir. Paraları, malları, mülkleri, makam ve mevkileri, şöhretleri onların gücü değil zaafıdır. Düzenin muhalifleri, bir yandan hak mücadelesi verirken bir yandan da bu düzen sayesinde elde ettiklerini kaybetmekten korkuyor. Bu korku onları bu düzene bağlayan hareketsiz ve güçsüz bırakan bir zincir oluyor. İstedikleri kadar heyecanlı nutuklar atsınlar, onların korkusu etrafa bir burjuva kokusu yayıyor. Bu burjuva sınıfının kokusudur ki emekçi halka “onlar yine kendini kurtarır olan bize olur” duygusunu veriyor. Bu yüzden daha dün bu düzenden nemalanan burjuva siyasetçiler, daha dün istibdad rejimiyle normalleşme ve yumuşama dansına kalkanlar, müteahhitlikten siyasete sıçramış belediye başkanları, işçi sınıfının içinde olması gerekirken bunların arkasına katar katar dizilmiş solcular emekçi halkı hürriyet mücadelesinde seferber edemiyor. Edemezler de! Düzen siyaseti hürriyet mücadelesinin zayıf karnıdır… Erdoğan'ı işçi düşmanı İngiliz Mehmet'in ekonomi yönetimine karışma diye uyaranlar, işçiyi emekçiyi cahil görüp ona tepeden bakanlar, Batı'ya hayran olup emperyalizmin himayesinde demokrasi arayanlar, işçinin, köylünün, yoksulun derdiyle dertlenmeyip, kendi derdinin peşine düşenler istibdadın baskılarının arkasında sermayenin ve emperyalizmin çıkarlarının yattığını teşhir edemez. Edemiyorlar da!Hürriyeti kazanacak güç ve kudret işçi sınıfının ve emekçi halkın saflarında mevcuttur. İşte grev yasağını yırtıp atan grevci metal işçileri! İşte sendika hakkını her türlü baskıya rağmen savunan, yürüyüş hakkını polis barikatlarını aşarak kazanan Polonez işçileri! İşte istibdadın açık çek verdiği, OHAL'i sizin önünüzü açmak için ilan ettik dediği, “millî güvenlik” gerekçesiyle fabrikalarındaki grevleri yasakladığı Amerikan, İngiliz, Fransız, Alman, Japon tekellerine karşı göze göz dişe diş sınıf kavgası veren Türküyle Kürdüyle Sünnisiyle Alevisiyle bu memleketin işçisi!

Canlı yayında ilgimizi çeken haber ve videoları yorumluyoruz, boş yapmak için fırsat kolluyoruz. 

Başsavcılığın RTÜK'e gönderdiği yazıda 12 yıl önce yaşanan olaylar sırasındaki kayıtları istemesiyle Gezi soruşturması medyaya sıçradı. Hatay'da depremzedeler, hayatın olağan akışına dönmek için günlük rutinlerini dayanışmayla kuruyor. Bu bölüm TokenFlex hakkında reklam içermektedir. Geleneksel hediye paketleri yerine, kolayca bakiye yüklenen ve marketten tekstile, ayakkabıdan değerli madenlere, tercih edilen markalarda harcanabilen TokenFlex Hediye Kartı ile çalışanlarınıza Ramazan Bayramı'nda esneklik ve kolaylık sağlayabilirsiniz. TokenFlex ile buradan tanışabilirsiniz. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

Canlı yayında ilgimizi çeken haber ve videoları yorumluyoruz, boş yapmak için fırsat kolluyoruz. 

Haftalık'ta Fatma İnce ve Mert Büyükkarabacak değerlendiriyor ✔️ Çin'in yapay zekâdaki atağı ✔️ Trump'ın Gazze'nin 'temizlenmesi' çağrısı ✔️ Sırbistan Başbakanı'nın istifası ✔️ İktidarın şok doktrini ne sonuç verecek? ✔️ İmralı ziyaretleri neden bitti? ✔️ Barım olayı ve Gezi ✔️ İmamoğlu'nun adaylığı ✔️ DEM Parti'nin 2 Şubat mitingi ✔️"Yaşanacak Ücret Herkesin Hakkı" kampanyası

Çalar Saat, samimi ve dürüst habercilik anlayışıyla Türkiye'nin dört bir yanından derlediği haberleri izleyicilerle buluşturup ülkenin nabzını tutmaya devam ediyor. Türkiye'nin lider sabah haber programı Çalar Saat NOW'da! Bizi sosyal medyadan takip edin: Facebook: https://www.facebook.com/nowhaber Twitter: http://www.twitter.com/NOWhaber Instagram: https://www.instagram.com/nowhaber.tr/ Podcast: https://anchor.fm/now-haber

Hakkında açılan rekabet soruşturmasıyla başlayan süreçte, menajer Ayşe Barım "Gezi Parkı olaylarına iştirak ettiği" iddiasıyla gözaltına alındı. Kartalkaya'daki otel yangınıyla ilgili olarak işletme sahibi Halit Ergül tutuklandı. Bu bölüm S Sport Plus hakkında reklam içermektedir. Müzik endüstrisinin en prestijli ödülü olan Grammy Ödülleri canlı yayın ve tekrar seçenekleriyle 3 Şubat Pazartesi saat 04.00'ten itibaren sadece S Sport Plus'ta yayınlanıyor. S Sport Plus ile buradan tanışabilir, Grammy Ödül Töreni gibi birçok özel içeriğe erişebilirsiniz. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices

Her hafta Canlı Yayında sinema ve televizyon gündemini konuşuyoruz, ilgimizi çeken konuları tartışıyoruz.00:00 | Giriş08:40 | Ayşe Barım ve Gezi24:25 | The Girl with the Needle29:45 | Kneecap36:00 | La Cocina38:50 |  LOTR: The War of the Rohirrim43:10 | Wallace & Gromit: Vengeance Most Fowl46:15 | Black Box Diaries47:40 |  Eight Postcards from Utopia49:05 | Adsız Aşıklar55:00 | Lockerbie: A Search for Truth1:02:35 | Oscar Adayları1:51:05 | Christopher Walken İçin DVD Basmak1:52:00 | Netflix'in David Lynch Açıklaması1:54:15 | Hans Zimmer S.Arabistan'ın Milli Marşını Yeniden Besteleyecek1:59:45 | Haber Turu2:20:40 | Severance Season2 - İlk 2 bölüm

Canlı yayında ilgimizi çeken haber ve videoları yorumluyoruz, boş yapmak için fırsat kolluyoruz. 

15 Aralık 2009'da bundan tam 15 yıl önce binlerce Tekel işçisi otobüslerle Ankara'ya indi ve Türkiye işçi sınıfı tarihinin dönüm noktası olacak büyük bir direniş başladı. İşçilerin AKP Genel Merkezi'ne yürüyüşü devletin gazıyla, copuyla, tazyikli suyuyla karşılaştı. Çetin mücadelelerin sonucunda işçiler Sakarya Meydanına geldi. Türk-İş Genel Merkezi'nin önünde kar yağışının altında taburelerle başlayan oturma eylemi saatler içinde bir çadırkent inşa edilmesiyle 78 gün sürecek büyük bir direnişe dönüştü. O güne kadar Tekel benim için doğduğum yerdi. Babam İsmet Dölek, Tekel'de memurdu. Ben de Tekel'in Cevizli'deki lojmanlarında doğmuştum. Binlerce işçi çocuğu gibi ben de Tekel'in ekmeğini yiyerek, kreşine giderek, sağlık hizmetlerinden, sosyal tesislerinden faydalanarak büyüdüm. Tekel benim yuvamdı. Tekel işçisi işini ekmeğini yuvasını yuvamızı savunuyordu. “Tekel vatandır, satılamaz” sloganıyla işçiler, vatanımızı savunuyoruz diyorlardı. Ve tabii ki onlar da vatan haini ve terörist ilan edileceklerdi! Tekel işçisi “gemileri yaktık geri dönüş yok” diyerek Ankara'ya geldi, Ankara'da Sakarya komününü kurdu, zulmün karşısında Türkü Kürdü Lazı ile Tekel işçisi omuz omuza durdu. Halaylar horonlar birlikte oynandı. Sakarya'da işçilerin birliği ve halkların kardeşliği vardı. Tekel işçisinin mücadelesi tüm Türkiye işçi sınıfının mücadelesine dönüştü. Tüm Türkiye Ankara'ya aktı. İşçinin coşkun akan seli sendika bürokratlarını da önüne kattı. Ankara Sıhhiye meydanında yüz bin kişi toplandı. Devrimci İşçi Partisi yeni kuruluyordu ve biz de DİP Girişimi olarak alandaydık. Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu işçinin karşısına çıkmaya korkuyordu. Kürsünün önünde “Kumlu gelsin grev sözü versin” sloganı atmaya başladık ve genel grev çağrısı dalga dalga alana yayıldı. Sonrasında Türk-İş tarihinin en işbirlikçi başkanlarından biri olan Mustafa Kumlu nihayet genel grev çağrısı yapmak zorunda kalacaktı. Sakarya komünü 78 gün sürdü ama kavga devam etti. Aylarca meydanlarda Tekel işçilerinin merkezinde olduğu bir sınıf hareketliliği yaşandı. Nihayet gemileri yaktık geri dönüş yok diyen Tekel işçileri kefenleri giydik geri dönüş yok diyerek açlık grevine dahi gideceklerdi. Bu mücadelenin etkisi sadece sınıfın belleğine kazınmadı. Tekel'den sonra “çadır” iktidarın bitmeyen kâbusu oldu. Yıllar sonra üniversite asistanları olarak YÖK'ün önüne eylem yapmaya gittiğimizde, Ankara polisi bize “ne yaparsanız yapın lütfen çadır kurmayın” dediğinde bunu çok iyi anlamıştım. O gece YÖK'ün önünde karın altında çadır kurmadan sabahlamıştık. Ama Tekel'in direniş ruhu yanımızdaydı. Ve ertesi gün kazanımla dönmüştük. Daha sonra “çadır” korkusunu ya da daha doğru bir ifadeyle Tekel korkusunu Gezi'de gördük. Karşılarında çadırı görünce paniklediler ve çadırı yakmaya kalktıklarında isyan ateşini daha da harlamaktan başka bir şey yapmamış oldular. Tekel işçisinin büyük direnişi önemli kazanımlar elde etti. Ama sonuçta Tekel elden gitmişti. Türk-İş'in 190 bin üyeli en büyük sendikalarından olan Tekgıda-İş belkemiği olan Tekel'i kaybetmişti. Ama Tekel direnişi ardında, büyük bir mücadele mirası bıraktı. O miras Yunus Durdu'lar, Suat Karlıkaya'lar gibi Tekel'in önderleri ile bugünlere taşındı. Kamunun en büyük sendikalarından olan Tekgıda-İş Tekel'in mücadeleci mirasıyla özel sektörün en büyük sendikalarından birine dönüştü. Bu öyle kolay olmadı. Tekel'den sonra Çaykur da siyasi operasyonlarla Tekgıda'dan kopartıldı. Ama Tekgıda-İş pes etmedi, işçiden aldığı aidatı örgütlenmeye ve direnişe harcadı. Sendikalaştığı için işten atılan işçiye sahip çıktı. Bugün marketlerin gıda reyonlarında gördüğümüz pek çok markayı üreten işçiler direne direne Tekgıda-İş sendikasında örgütlendi. Bugün Nestle'den Sütaş'a Cargill'den Eker'e, Adkotürk'ten Bel Karper'e, Perfetti'den Polonez'e kurulan çadırlar Tekel'in çadırlarıdır.

In this episode of Below the Radar, our host Am Johal is joined by Damla Tamer, a visual artist and sessional lecturer at UBC whose work explores the affective conditions of labour under late capitalism, and the evolution of forms of civil protest within the contemporary political history of Turkey. Damla is also a founding member of the Art Mamas artist collective, which aims to create support networks for artist caregivers, while critically exploring the place of motherhood and care work within the dominant culture of art production. Am and Damla discusses her recent exhibition at Access gallery, which explored the aftermath of the Gezi protests in Turkey through textile works, her work with housing co-ops in False Creek South, and why she thinks it's ok for students to express love for a work of art. Full episode details: https://www.sfu.ca/vancity-office-community-engagement/below-the-radar-podcast/episodes/258-damla-tamer.html Read the transcript: https://www.sfu.ca/vancity-office-community-engagement/below-the-radar-podcast/transcripts/258-damla-tamer.html Resources: Art Mamas CBC Article: https://www.cbc.ca/arts/exhibitionists/art-mamas-meet-the-vancouver-collective-that-creates-community-for-mothers-in-the-arts-1.5129578 Art Mamas | Access Gallery: https://accessgallery.ca/programming/artmamas art/mamas: Intermedial Conversations on Art, Motherhood and Caregiving https://criticalmediartstudio.iat.sfu.ca/artmamas/?page_id=291&fbclid=PAAaYDby0LbG_w1ZkyIsEjU61ZIV3FfuBCa25TBFHLHuMn9XUUmJqpUro5pPU UBC Profile: https://ahva.ubc.ca/profile/damla-tamer/ Bio: Damla Tamer (born in Istanbul, Turkey) is a visual artist and educator living on the unceded Musqueam, Squamish and Tsleil-Waututh territories. Her practice engages with the intersections of textile crafts and contemporary studio practices, with a special focus on weaving. Her work is heavily invested in searching for a new ethics of temporality through the relationships between aesthetics and politics. Her most recent work focuses on tracing the rise of neoliberal authoritarianism in Turkey and its relation to global movements, the evolution of forms of civil protest and resistance, and the capacities and limits of language and representation in locating oneself in a world that is rife with shifts. She does social-collaborative work as part of various artist collectives and co-operatives. She is a founding member of the artist mothers collective A.M. (Art Mamas) and has organized extensive public programming and co-published a book on motherhood, caregiving and social reproduction in relation to art and labour at large. She teaches at The University of British Columbia, Simon Fraser University, and Emily Carr University of Art+Design. Cite this episode: Chicago Style Johal, Am. “Art Mamas — with Damla Tamer.” Below the Radar, SFU's Vancity Office of Community Engagement. Podcast audio, December 17, 2024. https://www.sfu.ca/vancity-office-community-engagement/below-the-radar-podcast/episodes/258-damla-tamer.html. Tags: SFU, SFU's Vancity Office of Community Engagement, Simon Fraser University, Am Johal, Below the Radar, Damla Tamer, Art Mamas, Gezi, Vancouver Podcast

Olumlu Dünya'nın bu bölümünde, vizesiz girişi ile Türk gezginlerin gözdesi Tiflis'e gidiyoruz. Üstelik tüm şehrin protestolarla çalkalandığı bir vakitte. Gezi'ye özlemle…------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerirPod15 kodumuzla Hiwell'de tüm seanslarda geçerli %15 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin1500'ü aşkın uzman klinik psikolog arasından size en uygun olanlarla terapi yolculuğunuza kolaylıkla başlayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

“Turchia Queer” di Deniz Nihat Aktan è per distacco il miglior libro in italiano per conoscere la storia del mondo queer della Repubblica turcaIscriviti al canale Telegram per guardare tutta la lista di tutti gli eventi (ad oggi) confermati ed avvisatemi se ne conoscete altri Mentre qui trovate tutti i link di Medio Oriente e Dintorni: Linktree, ma, andando un po' nel dettaglio: -Tutti gli aggiornamenti sulla pagina instagram @medioorienteedintorni -Per articoli visitate il sito https://mediorientedintorni.com/ trovate anche la "versione articolo" di questo podcast. - Qui il link al canale Youtube- Podcast su tutte le principali piattaforme in Italia e del mondo-Vuoi tutte le uscite in tempo reale? Iscriviti al gruppo Telegram: https://t.me/mediorientedintorniOgni like, condivisione o supporto è ben accetto e mi aiuta a dedicarmi sempre di più alla mia passione: raccontare il Medio Oriente ed il "mondo islamico"

Türkiye, 24 saatte birbirinden vahim olaylar yaşadı. İnstagram'ın kapatılması, Anayasa Mahkemesi'nin sosyal medya paylaşımını kaldırması ve sitesine erişilememesi, site açıldıktan sonra karar özetinin değiştirilmesi… Her biri aylarca konuşulacak konular bir çırpıda tüketildi. Normalleşme ve yumuşama söylemlerinin etkisindeki muhalefetten ciddi bir karşılık görmedi bütün bu olanlar. Gazeteciler Banu Güven ve Kemal Göktaş, Türkiye'de Anayasa'nın askıda olduğunu ve keyfiliğin hüküm sürdüğünü bir kez daha tescil eden gelişmeleri konuşuyor: - İktidar bütün kavramların içini boşalttı - 5 ay sonra yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararı - Baş kadı Uçum'un fahiş hatası - İnternet protestoları ve Gezi eylemleri - Anayasa Mahkemesi karar özetini nasıl değiştirdi? - Darbe mekaniği yürürlükte

Çavuşesku'nun Termometresi'nde bu hafta Aybike Boyacıoğlu moderatörlüğünde Burak Bilgehan Özpek ve İlkan Dalkuç Gezi Parkı'nın etkilerini, iktidarın dönüşümündeki rolünü ve Hakkari Belediyesi'ne kayyum atanmasını konuşuyorlar.#kayyum #hakkari #geziparkı00:00 Giriş00:24 Gezi Parkı'nın etkileri (İlkan Dalkuç)17:25 Gezi Parkı'nın etkileri (Burak Bilgehan Özpek)43:54 Hakkari'de kayyum01:08:15 KapanışBecome a supporter of this podcast: https://www.spreaker.com/podcast/daktilo1984--5970640/support.

Ülkemizdeki ilk internet girişimlerinden Ekşi Sözlük'ün kurucusu Sedat Kapanoğlu ile, çeyrek asırdır hayatımızda bir referans kaynağı olarak yer edinen Ekşi Sözlük'ün hikayesini ve yeni çıkan "Sokak Kodcusu" kitabını konuştuk. Swipeline Podcast'in 195. bölüm konuğu Ekşi Sözlük'ün kurucusu Sedat Kapanoğlu. Sedat Kapanoğlu: https://www.linkedin.com/in/kapanoglu/

Kısa Dalga Politi-cast'te bu hafta Gazeteci Sedat Bozkurt'la CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nuun adaylık açıklamaları, Gezi'nin 11. yılı, Erdoğan'ın 8 yıl aradan sonra gerçekleştireceği Cumhuriyet Halk Partisi ziyareti, Türk Maarif vakfına bakanlıktan aktarılmasına karar verilen 5,7 Milyarlık bütçe ve Cumhur İttifak'ının gündeminden düşürmediği Ekrem İmamoğlu'nun Roma seyahati üzerine konuştuk.

Türkiye'nin yakın geçmişindeki en büyük kitlesel eylemi olan Gezi Parkı eylemlerinin üzerinden 11 yıl geçti. Mayıs 2013'te başlayan ve 20 gün süren eylemler Türkiye'nin dört bir yanına yayıldı. 27 Mayıs 2013 tarihinde iş makinelerinin parka girmesinin ardından bu haberin sosyal medya aracılığıyla kısa sürede yayılması sonucunda bazı aktivistlerin parka gidip çalışmaları durdurmaya çalışmasına polis müdahale etmişti. Avukat Hürrem Sönmez 11 yıl önce ne olduğuğunu, Gezi'de ne yapılmak istendiğini, dava süreçlerin, ve sonrasında neler yaşandığını anlattı. ABD tarihinde ilk kez Donald Trump bir suçtan hüküm giyen ABD başkanı olarak tarihe geçti. Trump'a yöneltilen 34 suçlamanın tamamından Trump'ı suçlu buldu. Jüri, bu kararı oybirliği ile aldı. Trump'ın ne ceza alacağı 11 Temmuz'da yapılacak duruşmada açıklanacak. Trump, hapis cezasıalabilir. Hukukçulara göre para cezası ihtimali de yüksek. Senem Görür Yücel ve Ali Deniz Çakır Trump'ın suçlu bulunmasını, Trump'ın ceza alması kasım ayındaki seçimlere nasıl etki edeceğini değerlendirdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel Gezi Parkı eylemlerinin 11. yıldönümüne dair konuştu. Özgecan Özgenç detayları aktardı. Kayda Değer'de Gamze Elvan soruyor konukları gündemdeki konuları değerlendiriyor! Editör: Aliye Altınışık

İyi akşamlar! Medyascope'un podcast'i Bugün Ne Oldu?'dan herkese merhaba. Günün öne çıkan haberlerine birlikte bakalım.

Ankara'da Gezi Direnişi'ne katılan ve 16 yaşında darp edilerek ters kelepçeyle gözaltına alınan, bugünü avukatı Doğu Tuncer, 11 yıl önce bir çocuk olarak yaşadığı ağır travmayı ve yargı sürecini Kısa Dalga'ya anlattı.

Türkiye siyasi tarihine damga vuran Gezi Parkı eylemleri 11 yaşına girdi. İsrail tankları, Refah kent merkezine girdi. Bu bölüm Tefal hakkında reklam içermektedir. On parmağında on marifet Tefal X-Plorer Serie 240 Robot Süpürge, dip köşe temizlik için üstün performansa yönelik tasarımıyla evin her köşe ve kenarına kolayca giriyor, her zeminde üstün çekiş gücüyle geride hiçbir şey bırakmıyor. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.

Soru - Cevap'ta bu hafta Nuray Mert ve Gamze Elvan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in performansını, Meclis'e sokak hayvanlarıyla ilgili gelmesi beklenen yasa tasarısını, Gezi Parkı eylemlerinin 11. yıldönümünü ve üç Avrupa ülkesinin Filistin'i devlet olarak tanımasını değerlendirdi.

Muhalefetin iktidarla görüşmesinin büyük olay haline geldiği Türkiye'de yaşanan süreci normalleşme olarak tarif etmek ne anlama geliyor? Anayasa'nın bizzat yönetenler tarafından askıya alındığı gerçeği ortada dururken muhalefeti de içine alacak yeni bir Anayasa teklifinin zemini mi oluşturuluyor? Erdoğan, iktidarını devam ettirmek uğruna başkanlık sisteminden vazgeçer mi? Kavala ve Gezi sanıklarına özgürlük umudu doğar mı? Demirtaş başta olmak üzere Kürt siyasetçiler neden hiç konuşulmuyor? Gazeteciler Banu Güven ve Kemal Göktaş, normalleşme sürecini bütün boyutlarıyla ele alıyor…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'de bir araya geldi. Saat 12:00'de başlayan görüşme, yaklaşık 50 dakika sürdü. İki lider açıklama yapmadı. Bahçeli, Özel ile görüşme öncesi, Gezi Parkı davasından tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala üzerinden mesaj verdi. Kavala ve Gezi davası siyaseten yeniden tartışılmaya başladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın görüşmesinin ardından Gezi davası tutuklularının serbest kalmasına ilişkin tartışmalar gündeme geldi. Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi'nin iş insanı Osman Kavala'nın yargılanması süreciyle ilgili bir yazı kaleme alması ve Özgür Özel'in aynı konu üzerinden Erdoğan ile görüşmesi, MHP ve iktidara yakın isimler tarafından rahatsızlıkla karşılandı. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “sivil itaatsizlik” eylemi üzerine bir yazı kaleme aldı. Eski Washington Büyükelçisi ve CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, sosyal medya hesabı X'ten paylaştığı “Bir Pazartesi Notu”nda, Mehmet Uçum'a cevap verdi. Medyascope Yayın Yönetmeni Ruşen Çakır, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) grup toplantısını izledi, daha sonra ana muhalefet lideriyle bir araya geldi. Çakır, Özgür Özel ile temaslarından izlenimlerini aktardı. Kayda Değer'de Gamze Elvan konukları Ruşen Çakır, Tanju Tosun ve Osman Can'a soruyor!

Geçen hafta AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile tarihi bir buluşma gerçekleştirdi. Özel'in AKP Genel Merkezi'ne yaptığı ziyaretin ertesi gününde Erdoğan görüşmenin olumlu geçtiğini söyleyerek siyasette yumuşama dönemine girildiğini açıkladı. Özgür Özel de bugün Erdoğan'ın açıklamalarına cevap olarak: "En çok ben istiyorum yumuşayalım. Taksim AYM kararına karşı yasaksa, ODTÜ Stadyumu yasaksa, kimse 'bunun sonu anayasaya varır mı' diye düşünmesin. Arkadaşlarımız Gezi'den içeride yatıyorsa kimse normalleşmeden bahsetmesin" dedi. Erdoğan'ın ve Özel'in açıklamalarını Gamze Elvan konukları Prof. Dr Seda Demiralp ve Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Hakkı Özdal ile değerlendiriyor! Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan…. 68 gençlik hareketi önderlerinin idamlarının üzerinden 52 yıl geçti. Bugün Ankara-Karşıyaka'da bulunan kabirleri başında anıldı. Medyascope Haber Müdür Yardımcısı Özgecan Özgenç ve Medyascope Muhabiri Berfin Bayır CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan'ın anmada yaptıkları açıklamaları anlatıyor! İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu bugün İski Dijital Dönüşüm Projeleri Lansmanı'nda açıklamalarda bulundu. Medyascope Muhabiri Edanur Tanış son gelişmeleri aktarıyor! Ali Deniz Çakır'da sosyal medyadaki siyasi tartışmaları aktarıyor!

Seçim gecesi konuk olarak katıldığım bir yayından kırpılmış bölümler.“2013'te Gezi müthiş bir heyecan yaratmıştı. Onun heyecanı aşağı yukarı 2020'ye kadar muhalefeti veya en azından Türkiye'deki mevcut iktidarın karşısında yer alan muhalefet cephesini ciddi bir şekilde motive etti. En azından 2020'ye kadar. Herhalde bu seçim zaferi de bir 2030-2035'lere kadar idare eder diye düşünüyorum.”“Ekonomi açısından geçen sene ile bu sene arasında değişen çok fazla bir şey görmüyorum. Geçen seneki tablo bundan daha kötüydü depremin de etkisiyle.”“Kılıçdaroğlu silinince insanlar daha rahat oy verdi CHP'ye.”“Sağ karizmatik liderler sürekli olarak muhafazakar veya muhafazakar meyilli, milliyetçi muhafazakar adını nasıl koyarsanız koyun onu gıdıklamasını biliyorlar. Mansur ve İmamoğlu biraz bu seçmeni gıdıklamasını bilen karizmatik liderlere benziyorlar.”“İnsanlar siyasete ne kadar az umut bağlarsa o kadar bu işten karlı çıkarlar.”Keyifli dinlemeler.[Kayıt tarihi: 31 Mart 2024]Güncellemelerden haberdar olmak ve daha fazlası (bölüm notları, soru ve yorumlarınız) için: tersaci.substack.com Twitter: @trscbrs Youtube: youtube.com/tersacidan Get full access to Ters Açı'dan at tersaci.substack.com/subscribe

Er demonstrierte für eine bessere Türkei – und bezahlte mit seinem Leben: Ali İsmail Korkmaz. Der 19-jährige ist einer von mindestens sieben Todesopfern während der Gezi-Proteste.

Für die LGBTIQ+-Community waren die Gezi-Proteste von 2013 ein Hoffnungsschimmer. Doch seit einigen Jahren nimmt die Repression des türkischen Staates wieder zu. Betroffen sind vor allem trans Frauen.

AYM Genel Kurulu, TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın “AYM'nin ihlal kararının uygulanmaması” başvurusunu bugün karara bağladı. Kurul, Gezi davasından tutuklu bulunan Can Atalay'a ikinci kez “hak ihlali” kararı verdi. Can Atalay'ın avukatlarından Deniz Özen bizlere süreci anlattı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın tarikat ve cemaatlerle protokol yapması eğitimde laiklik tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Eğitim - Sen Genel Başkanı Nejla Kurul değerlendirdi. Editör: Aliye Altınışık

YOK BÖYLE BİR ŞEBEKE: GAZETECİ - POLİS - MAFYA"Zekeriya Öz'ü yurt dışına kaçıran adam" manşetler böyle çıktı ama altında gazeteci, polis ve mafyanın büyük bir talanı vardı. Kusursuz işleyen bir sistemin isim isim ifşası ve somut bir örnek. İşadamı Aytaç Ocaklı'nın 65 Milyon Dolarlık AVM'sine nasıl çöküp "Gezi'nin sponsoru" George Soros'a sattılar. Süleyman Soylu ve Hakan Fidan'ın oğullarıyla kurulan ortaklıklar sayesinde alınan dokunulmazlıklar ve Paramount Otel'e varan çöküşün içerisinde elbette kirli polisler, hakimler ve savcılar da var.

Dünyanın gözü kulağı İsrail - Filistin çatışmasında. 7 Ekim'de Hamas'ın Aksa Tufanı operasyonu ile başlayan ve İsrail'in verdiği cevap ile devam eden İsrail-Filistin çatışması yedinci gününe geliyor. İsrail ordusu, Gazze'nin kuzeyinde yaşayan 1,1 milyon kişiye 24 saat içinde Gazze'nin güneyine çekilmesini söyledi. Birleşmiş Milletler, “Böyle bir hareketin yıkıcı insani sonuçlar doğurmadan gerçekleşmesinin mümkün olmadığının” altını çizdi. Son gelişmeleri ve neler olduğunu / olacağını birazdan konuğum Cihangir İslam ile değerlendireceğiz. Yeşil Sol Parti 15 Ekim'de 4. Olağan Kongresi'ni gerçekleştirecek. Kongrede partinin ismi, tüzük ve eşbaşkanların seçilmesi gibi değişiklikler yapılacak. YSP'nin yeni isminin Demokratik Halklar Partisi (DHP) olması bekleniyor. Medyascope Muhabiri Berfin Bayır birazdan bizlerle olacak. Kongrede neler beklendiğini bizlere aktaracak. Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve yaklaşık 7 aydır cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılması kararını kabul etti. Eğer Kavala, Ocak 2024'e kadar serbest bırakılmazsa Türkiye'ye yaptırımlar uygulanacak. Konuğum Ahmet İnsel bizlerle beraber olacak kendisiyle kararı değerlendireceğiz. Editör: Aliye Altınışık 13.10.2023

Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan ve yaklaşık 6 yıldır cezaevinde bulunan iş insanı Osman Kavala, Václav Havel İnsan Hakları Ödülü'ne layık görüldü. Dışişleri Bakanlığı ise ödülün Osman Kavala'ya verilmesini “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. Prof. Dr. Ahmet İnsel değerlendirdi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanı ve 196 kurultay delegesinin belirleneceği 38. Olağan İstanbul İl Kongresi Haliç Kongre Merkezi'nde yapıldı. Adaylardan Özgür Çelik birleştirici, Cemal Canpolat ise sert konuştu. CHP İstanbul İl Başkanlığı'nı Özgür Çelik kazandı. Değişim tartışmalarının, kavgaların, yuhalamaların yaşandığı CHP İstanbul İl Kongresi'nin ardından CHP'de neler olacağını Burak Bilgehan Özpek ve Hıdır Göktaş değerlendirdi. IŞİD saldırısı sonucu Ankara Tren Garı'nda hayatını kaybeden 104 kişi, katliamın sekizinci yıldönümünde anıldı. 10 Ekim Barış Derneği'nin düzenlediği anmaya hayatını kaybedenlerin yakınları ve politikacılar katıldı. Cansu Timur detayları aktardı.

Türkiye İşçi Partisi'nin Gezi Parkı davasından tutuklu bulunan milletvekili Can Atalay için Hatay'dan başlattığı “Özgürlük Yürüyüşü”, altıncı gününde. Yürüyüşe katılan Doğan Ergün Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sorularını yanıtladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi davası tutuklularını cezaevinde ziyaret etti. Detayları Medyascope muhabirleri Sahra Atila ve Ayşegül Karagöz anlattı. Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ve Yeşil Sol Parti Hukuk Komisyonu Kobani Davası'na ilişkin Meclis Grup Yönetim Toplantı Salonu'nda açıklama yaptı. Berfin Bayır detayları aktardı. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 4. Olağan Büyük Kongresi yarın (7 Ekim) Ankara Spor Salonu'nda yapılacak. Peki Erdoğan kime, ne mesaj verecek, parti yönetiminde ne değişecek? Medyascope Ankara Temsilcisi Hıdır Göktaş değerlendiriyor.

Yalan ile siyaset arasında geçmişten bu yana kadim bir ilişki var. Fakat kolayca yanlışlanabilir olan, doğrusunu herkesin prensipte bildiği yalanlar hiç bu kadar yaygınlaşmamıştı. Bu bölümde, hakikatle kurduğumuz ilişkinin değişimini ele alıyor, bunu yaparken Yargıtay'ın Gezi Davası kararını ve Ayşenur Arslan'ın gözaltına alınmasını masaya yatırıyoruz.------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, Disney+ hakkında reklam içerir.Bu podcast, Odea hakkında reklam içerir.Odea'lı olmak ve yatırım fırsatlarından yararlanmak için tıklayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni anayasa ile birlikte yönetim sistemi tartışmalarını sona erdirme imkanı bulacağız" dedi. TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Can Atalay ve tüm Gezi tutukluları için "Özgürlük Yürüyüşü" başlattı. Bu bölüm Zer hakkında reklam içermektedir. Zer'i yakından incelemek ve sunduğu stratejik çözümlerle tanışmak için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Levent Kenez | Gezi'deki kalabalık nerede? | 29.09.2023 by Tr724

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı eylemleri nedeniyle yargılanan sekiz kişi hakkındaki davayı karara bağladı. Karara göre davada yargılanan beş kişinin cezası onandı, üç kişi hakkındaki hükümler bozuldu. Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden'in cezası onandı. Mücella Yapıcı, Ali Hakan Altınay ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin cezası onandı. Yapıcı ve Altınay adli kontrol şartıyla tahliye edildi. TBMM 1 Ekim'de açılıyor. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan genel kurula hitap edecek. Erdoğan'ın yeni Meclis, yeni anayasa vurgusunu öne çıkarması bekleniyor. TBMM'nin 2. yasama yılı sancılı başlıyor. TİP Hatay Milletvekili Can Atalay'ın halen cezaevinde olması ve dün Atalay'ın da aralarında olduğu Gezi Davası sanıklarının beşinin cezaları onandı. Meclis'in açıldığı gün Türkiye İşçi Partisi, bu karara tepki olarak Hatay'dan Ankara'ya yürüyüş başlatacak. Yeşil Sol Parti de Meclis'in açıldığı gün grup toplantısı yapacak ve burada Kürt sorununun çözümü konusunda hazırladıkları manifestoyu açıklayacak. Hıdır Göktaş'ın konuğu Avukat Akçay Taşçı.

Gazeteciler Ayşe Yıldırım ve Sedat Bozkurt, Yargıtay'ın Gezi Davası hakkındaki kararını konuşuyor. Gezi'de yer alan MHP'nin alacağı tavra dikkat çeken Yıldırım ve Bozkurt, hem bu kararı hem de AKP-MHP ortaklığının geleceğini tartışıyor. Bu haftaki bölümde neler var? 03.00 ERDOĞAN, ÜLKEYİ NASIL YÖNETECEĞİNİ DÜNYAYA KABUL ETTİRDİ Mİ? 10.20 GEZİ'YE KATILAN MHP ŞİMDİ NE SÖYLEYECEK? 17.00 GEZİ KARARINDA MUHALEFETSİZLİĞİN ETKİSİ VAR MI? 20.00 İKTİDAR ORTAKLARI ARASINDA BİR GÜÇ SAVAŞI MI YAŞANIYOR? 22.00 BAHÇELİ, AKP'YE 'GÖZDAĞI' MI VERDİ? 27.00 ERDOĞAN, MHP'Yİ SIRTINDAN MI ATIYOR? 31.00 ÇETELERE OPERASYON SOYLU'YA UZANIR MI?