POPULARITY
Günaydın, herkese merhaba! Medyascope'un podcast'i Güne Başlarken ile karşınızdayım. Türkiye ve dünyanın gündemine birlikte bakalım.
Sunucu: Cansu Çamlıbel | Konuk: Hale Gönültaş IPI Özgür Sohbetler'in 40. bölümünde gazeteci Cansu Çamlıbel, serbest gazeteci Hale Gönültaş ile Türkiye'de serbest gazeteciliğin dönüşümünü ve Gönültaş'ın gazetecilik faaliyetlerinden dolayı maruz kaldığı tehdit ve baskıyı konuştu. Geçtiğimiz Mayıs ayında, 18 yaşında IŞİD yapılanmasına dahil olan ve daha sonra İslamcı Tevhid Grubu ile çeşitli bağlantıları olduğu ortaya çıkan bir genç kadının hikayesini haberleştirdikten sonra grup üyeleri tarafından tehdit ve baskılara maruz kaldığına değinen Gönültaş, konu hakkında savcılığa yaptığı suç duyurusu için “takipsizlik” kararı verilmesinin kendisini üzdüğünü ifade ederek “Takipsizlik kararını görünce üzüldüm. Daha önce benzer kararlarla karşı karşıya kalmama, bu duruma alışkın olmama karşın bir kez daha üzüldüm. Demek ki hala bir umut besliyoruz” diye konuştu. Gönültaş, 2022'nin Aralık ayında da Manisa'da iki kişinin cinsel istismarına uğradıktan sonra devlet korumasına alınan fakat daha sonra pavyonlarda çalıştırıldığı ortaya çıkan 12 yaşındaki bir kız çocuğunun hikayesini haberleştirmiş, haber sonrasında hakkında soruşturma açılmış ve kendisini ifadeye çağıran polisler tarafından tehditkar ifadelerin hedefi olmuştu. Gazetecilik faaliyetleri sebebiyle aldığı tehditler ve gördüğü baskı hakkında konuşan Gönültaş “Aldığım tehditler sebebiyle haber olmak beni çok yıpratıyor. Haberdeki öznelerin önüne geçmek istemiyorum. Ancak belirli bir noktaya gelindiğinde hem arkadaşlarımın hem de meslek örgütlerinin çalışmalarıyla ister istemez kamuoyunun bu konularda bilgisi oluyor” ifadelerini kullandı. Sohbette değinilen konu başlıklarından bazıları şöyle: Türkiye'de serbest gazeteciliğin değişen yapısı Gazetecilikte dijital dönemin getirdikleri Kadın gazeteci ve erkek gazeteci ayrımı Bu kayıt, Avrupa Birliğinin (AB) maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliğinin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramınız kutlu olsun. Bugün Türkiye'nin pek çok ilinde 1 Mayıs kutlandı. İstanbul-Taksim'e çıkmak isteyen yaklaşık 160 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın ortak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından “Emekçiler” notuyla yeni bir video paylaştı ve işçilere seslendi. Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; Zonguldak, Bartın ve Manisa'da miting düzenledi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Nevşehir'de seçim koordinasyon merkezi açılışına katıldı, daha sonra Mersin mitinginde konuştu. Memleket Partisi Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, İstanbul Bağcılar'daydı. Sahra Atila'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Gaziantep Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi ve Birleşik Metal-İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi'nde (BİSAM) araştırmalar yürüten Doç. Dr. Serkan Öngel ile 1 Mayıs'ı ve işçilerin seçimlerde ne yapacağını, Medyascope Ankara Temsilcisi Hıdır Göktaş ve Medyascope muhabiri Cansu Timur ile Kılıçdaroğlu'nun Manisa mitingini, Medyascope Dış Haberler editörü Senem Görür ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet'inden seçim izlenimlerini konuştuk. Editör: Egemen Gök
Mimar Sinan, tam manasıyla bir sanat dâhîsidir. Türk mimarisini erişilemeyecek dereceye yükseltmiştir. Mimar Sinan mimarbaşı olduğu sürece, birbirinden çok değişik konularla uğraştı. Zaman zaman eskileri restore etti. Bu konudaki en kesif çabaları Ayasofya için harcadı. 1573'te Ayasofya'nın kubbesini onararak çevresine takviyeli duvarlar yaptı ve eseri, bugünlere sağlam olarak gelmesini sağladı. Sinan, her mimarî eseri kendine has bir biçimde ele almak, yapıda form ve konstrüksiyon beraberliğini kurmak, dış mekân ve kuruluşunun iç mekâna bütünlük kazanmasını sağlamak, mevcut teknolojik imkân ve malzeme denemelerinin üstünde, onları kendi istekleri doğrultusunda kullanmayı bilmek, akılcı ve sade bir malzeme kullanma anlayışına sahip olmak gibi, günümüzde de geçerli mimarlık prensiplerini, bundan dört asır önce eserleriyle ortaya koydu. Bu sebeple daima sanatı ile asırlar ötesi bir mimari dehâ olarak anıldı ve anılacaktır. Kânûnî Sultan Süleyman tarafından Manisa'da, 21 yaşında ölen çok sevdiği oğlu Şehzade Mehmet'in hatırasına bir türbe, cami ve külliye binalarını yapmakla görevlendirildiği zaman Mimar Sinan, 54 yaşında idi. Sonradan çıraklık eserim dediği Şehzade Camii ile türbe, medrese, imaret, tabhane, mektep, kervansaray ve muvâkkithaneden ibaret külliye, 1544-1548 tarihleri arasında dört yılda tamamlanmıştır. (İslâm ve İlim, s.176) ÂYET-İ KERÎME “Allâh'ın mescidlerini ancak Allâh'a ve âhiret gününe îman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allâh'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.” (Tevbe s. 18)
Manisa'da kamyonetle çarpışan motosikletin sürücüsü hayatını kaybetti. Arkasında oturan 65 yaşındaki babası yaralandı.
Manavgat Altın Susamı altın gibi sarı rengi, yüksek yağ oranından ötürü üstün lezzeti ile gerçekten farklı bir ürün. 1450'lerde Manavgat tımar defterlerinde kayıtlı tahinhanelerden alınan vergiler not edilmiş. Türkiye'nin farklı köşelerinde örneğin Adana ve Manisa'da da susam yetişiyor. Fethiye'nin Gökova susamı da çok meşhur. Antik dönemlerden beri bu bölgenin susamı çok aranır bir ürünmüş. Günümüzde ise Japonlar bizim kalite susamların peşinde. Manavgatlı susam ve tahin üreticisi Mustafa Fettahoğlu farklı bölge susamlarını ithal edilenlerle karşılaştırıyor ve bizim yerli susamın kalitesinin farkını anlamaya çalışıyor. İlginç olan biz ürettiğimiz susamın %75'ini yurtdışına, ağırlıklı olarak Japonya'ya satıyoruz, ama yurt içinde tükettiğimiz susamın %75'ini dışarıdan Afrika veya Hindistan'dan alıyoruz. Bu gerçekten anlaması zor bir çelişki. Yerli ürün daha kaliteli ama onu kaptırıyoruz, biz ise daha hesaplı ama tadı bizimkine denk olmayan ile idare ediyoruz.
Manavgat Altın Susamı altın gibi sarı rengi, yüksek yağ oranından ötürü üstün lezzeti ile gerçekten farklı bir ürün. 1450'lerde Manavgat tımar defterlerinde kayıtlı tahinhanelerden alınan vergiler not edilmiş. Türkiye'nin farklı köşelerinde örneğin Adana ve Manisa'da da susam yetişiyor. Fethiye'nin Gökova susamı da çok meşhur. Antik dönemlerden beri bu bölgenin susamı çok aranır bir ürünmüş. Günümüzde ise Japonlar bizim kalite susamların peşinde. Manavgatlı susam ve tahin üreticisi Mustafa Fettahoğlu farklı bölge susamlarını ithal edilenlerle karşılaştırıyor ve bizim yerli susamın kalitesinin farkını anlamaya çalışıyor. İlginç olan biz ürettiğimiz susamın %75'ini yurtdışına, ağırlıklı olarak Japonya'ya satıyoruz, ama yurt içinde tükettiğimiz susamın %75'ini dışarıdan Afrika veya Hindistan'dan alıyoruz. Bu gerçekten anlaması zor bir çelişki. Yerli ürün daha kaliteli ama onu kaptırıyoruz, biz ise daha hesaplı ama tadı bizimkine denk olmayan ile idare ediyoruz.
Manisa'da çiftçilik yapan Kamil Ertuğrul, kuruyan üzümleri sergiden kaldırmaya çalıştığı sırada dengesini kaybedip üzüm kaldırma makinesine düştü. Yakınlarının ihbarıyla olay yerine gelen sağlık ekipleri çiftçinin hayatını kaybettiğini belirledi
Manisa'da kardeşini silahla vuran kişinin arkasından giden ağabeyin rastgele ateş açması sonucu 1'i ağır 2 kişi yaralandı.
Manisa'da, çalıştığı firmaya biber bakmak için tarlaları dolaşan ziraat mühendisi Şükrü Sever'in kullandığı hafif ticari araca hemzemin geçitte yolcu treni çarptı. Feci kazada trenin yaklaşık 600 metre sürüklediği araçta sıkışan genç mühendis olay...
Mersin'in ardından bir orman yangını da Manisa'da çıktı. Kentin Soma ilçesinde başlayan yangına havadan ve karadan müdahale edildi. Alevler 2 saatte kontrol altına alındı. Bu yangının ardından ilçede bir orman yangını daha çıktı. Alevlerin tehdit ...
Manisa'da meydana gelen zincirleme trafik kazasında, kamyonet ile 2 otomobil çarpıştı. Olayda yaralanan 1'i çocuk 4 kişi çevredeki hastanelere kaldırıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yapımcı Orhan Polat Yağcı'nın Manisa'da yaptırdığı camiyi ibadete açtı
Günaydın, pazartesi sabahından herkese merhaba! Ben Gamze Elvan, Medyascope'un podcast'i “Güne Başlarken” ile karşınızdayım. Türkiye ve dünyanın gündemini, hava durumunu, ekonomide son verileri, yani güne başlarken bilmeniz gereken her şeyi size aktaracağım. O zaman, başlayalım!
15 Temmuz darbe ve işgal girişiminin 6. yılında Fetullahçı Terör Örgütünün elebaşı Pensilvanya melunu Gülen'in hasta olduğu iddiaları ortalıkta geziniyor. Kimimiz 'gebersin' diye dua ediyor, kimimiz ise İsrail'in katil Başbakanı Şaron gibi sürünsün “Kolay kolay gebermesin, canını kolay teslim etmesin” diye dua ediyor. Okyanus ötesi iblisi bu hastalık meselesini hayatının her döneminde istismar etti. 1960'ların başında askere gitti. Askerdeyken 'Hastayım' dedi hava değişimi izni aldı, gitti Erzurum'da NATO'nun Gladyo yapılanmasının faaliyeti olan antikomünizm hareketlerini örgütledi. Erzurum'da İzmir'den sonra ikinci antikomünizm derneğini kurdu. 12 Mart muhtırasından sonra yargılandı, hapis cezası aldı, ancak yine Manisa'da psikiyatrik hastalık yüzünden yakayı kurtardı. Nasıl olduğu bilinmez bir şekilde tekrar Diyanet'e geri döndü. 12 Eylül'den tam bir ay önce kronik kalp yetmezliği raporu aldı, raporlu iken darbe oldu. Sözde arananlar arasında yer almasına rağmen darbecilerin himayesinde il il gezdi. Aranıyor olmasına rağmen darbeden sonra da raporlar almaya devam etti.
Günaydın. Sri Lanka'nın Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa istifa etmeyi reddetti. Macaristan'da vergi artışlarını protesto eden halk, başbakanlık konutuna yürüdü. Datça, Bergama ve Manisa'da çıkan orman yangınları kontrol altına alındı. Bugünün bülteni Architecht destekleriyle ulaşıyor. Fotoğraf: Arun Sankar / AFP
Marmaris yangınından idam tartışması çıktı, Adalet Bakanı "çalışma" yapıldığını söyledi... Asgari ücrete zam için bu hafta kritik olacak. Bakan Bilgin'in kabine toplantısında sunum yapacak.. BDDK'nın cuma akşamı aldığı kararların ardından gözler bugün piyasaların tepkisinde olacak.. Defalarca uyarılar yapılmasına rağmen siyanür kullanımını doğayı ve yaşamı tehdit ediyor. Erzincan ve Manisa'da siyanür doğaya karıştı...
Günaydın, cuma sabahından herkese merhaba! Ben Gamze Elvan, Medyascope'un podcast'i “Güne Başlarken” ile karşınızdayım. Türkiye ve dünyanın gündemini, hava durumunu, ekonomide son verileri, yani güne başlarken bilmeniz gereken her şeyi size aktaracağım. O zaman, başlayalım!
Bugünün Ötesi podcast serisinin yeni bölümünde Özcan Yazıcı ve Dağhan Uzgur, Dünya'da ve Türkiye'de ön plana çıkan güncel konuları analiz ediyor, ‘Bugünün Ötesi'ni yorumluyor.•TikTok'un başarısının ardındaki algoritma nasıl çalışıyor?•Facebook yapay zekâ destekli yeni algoritmaya geçiyor.•Kripto para piyasasında panik.•Gucci ödemelerde kripto para dönemini başlatıyor.•Manisa'da ortaya çıkan radyasyon riski•Türkiye Avrupa'nın plastik atık çöplüğü mü oldu?•Twitter işe alımları durdurdu, SEC Elon Musk hakkında soruşturma başlattı.•İngiltere'de uçan otomobiller için havalimanı yapıldı.“Bugünün Ötesi” podcast'ini Spotify, Google Podcasts, Apple Podcasts, Deezer gibi podcast platformlarından takip edebilir ve dinleyebilirsiniz.
Manisa'da, boşanmak istediği eşi Mikail Oymak (32) tarafından çocuklarının gözü önünde boğazı kesilerek yaralanan Esra Oymak (31), bu defa da evindeki eşyalarına gelen hacizle sarsıldı. Esra Oymak, kendi adına cezaevinde tutuklu olan eşinin iki ay...
Manisa'da, Tepeköy Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi İkinci Başkanı Zekeriya K., tartıştığı husumetlisi, aynı kooperatife üye Ali Emrelioğlu'nu tabancayla vurarak öldürdü. Jandarma, olayın ardından kaçan Zekeriya K.'yi evinde suç a...
12 Ağustos-17 Kasım 1930 tarihleri arasında, 98 gün boyunca CHF'ye korkulu anlar yaşatan Serbest Fırka'nın Ankara'nın isteği üzerine kendini feshettiği günlerde, Manisa'da bir esrarkeş kahvehanesinde toplanan bir grup Nakşibendi, daha sonra kendilerine yöneltilecek suçlamalara bakılırsa, halifeliğin kaldırılması, tekke ve zaviyelerin kapatılması, fes yerine şapka giyilmesi gibi “Devrim Kanunları”ndan duydukları rahatsızlığı dile getiriyorlardı. Grubun lideri Giritli “Derviş” Mehmet, bir süredir İslami halk inancına göre “Deccal”a karşı mücadele etmekle görevlendirilen “Mehdi” olduğuna inanıyordu, çevresindekileri de buna inandırmıştı. Bu grubun Menemen'de gerçekleştirdiği ve Kubilay adlı bir asteğmenle iki bekçinin ölümüyle bitecek olan kanlı olay, Cumhuriyet tarihine damgasını vuracaktı.
Manisa'nın Alaşehir ilçesinde eğlence mekanında çıkan kavgada boğazından bıçaklanan müşteri yaşamını yitirdi.
12 Ağustos-17 Kasım 1930 tarihleri arasında, 98 gün boyunca CHF'ye korkulu anlar yaşatan Serbest Fırka'nın Ankara'nın isteği üzerine kendini feshettiği günlerde, Manisa'da bir esrarkeş kahvehanesinde toplanan bir grup Nakşibendi, daha sonra kendilerine yöneltilecek suçlamalara bakılırsa, halifeliğin kaldırılması, tekke ve zaviyelerin kapatılması, fes yerine şapka giyilmesi gibi “Devrim Kanunları”ndan duydukları rahatsızlığı dile getiriyorlardı. Grubun lideri Giritli “Derviş” Mehmet, bir süredir İslami halk inancına göre “Deccal”a karşı mücadele etmekle görevlendirilen “Mehdi” olduğuna inanıyordu, çevresindekileri de buna inandırmıştı. Bu grubun Menemen'de gerçekleştirdiği ve Kubilay adlı bir asteğmenle iki bekçinin ölümüyle bitecek olan kanlı olay, Cumhuriyet tarihine damgasını vuracaktı.
Sultan I. Ahmed Han Osmanlı padişahlarının on dördüncüsü, İslam halifelerinin yetmiş dokuzuncusudur. Sultan III. Mehmed Han'ın oğludur. Babasının Saruhan valiliği sırasında 1590 yılında Manisa'da doğdu. Annesi Handan Sultandır. Şehzade Ahmed, henüz beş yaşında iken sıkı bir talim ve terbiyeye tâbi tutuldu. Zamanın ileri gelen âlimlerinden Aydınlı Mustafa Efendi, bu işle vazifelendirildi. Temel bilgileri öğrendi. Hocazade Mehmed ve Esad Efendilerden de dersler aldı. Bilhassa fıkıh ilminde ince bilgilere sahip olup, Arapça ve Farsça'yı mükemmel öğrendi. Ok atmak, kılıç kullanmak, at binmek gibi savaş ve askerlik eğitiminde de gayet başarılı idi. Şehzade Ahmed, sancağa çıkmadan saltanata geçen ilk şehzade olmuştur. Sultan Ahmed on dört yaşında tahta geçti ve on dört sene padişahlık yaptı. İyi eğitim almış, sanata ve edebiyata düşkün bir padişahtı. Şiirin yanında hat sanatına da yakın bir ilgi göstermiştir. Zevk ve sefaya kapılmayan, dindar ve hayır sahibi olması dolayısıyla halkın sevgisini kazanmıştı. I. Ahmed Han gerek Anadolu'da ve gerekse de İstanbul'da pek çok yadigâr bırakmıştır. İstanbul'da kendi adıyla anılan meydandaki Sultanahmed Camii tam bir şaheserdir. Temel atımında kazmayı ilk vuranlar devrin şeyhülislamı Mehmed Efendi, Aziz Mahmud Hüdâyî, Kuyucu Murad Paşa ve Sultan Ahmed Han olmuşlardır. Mabeyinci Mustafa, padişahın vefâtından bir gün önce huzurunda iken, Ahmed Han'ın odada sahibini göremediği kimselere dört defa; “Ve aleyküm selâm” dediğini işitti. Sebebini sorduğunda Sultan Ahmed Han: “Şu anda Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali (r.a.e.) geldiler. Bana: “Sen, dünya ve ahiretin sultanlığını kendinde toplamışsın. Yarın Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz'in yanında olacaksın!” buyurdular cevâbını verdi. Hakikaten ertesi gün 22 Kasım 1617'de vefât etti. (Ahmet Şimşirgil, Kayı V: Kudret ve Azamet Yılları, s.313-316
Güne Bakış'ta bu akşam, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Dağı ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarını ve muhafazakar seçmeni, Medyascope İzmir muhabiri Aytuğ Özçolak ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Manisa ziyareti konuştuk.
Manisa'nın Yunusemre ilçesinde refüjdeki ağaca çarpan otomobilin sürücüsü ağır yaralandı
III. Murad, Osmanlı padişahlarının on ikincisi ve İslâm halifelerinin de yetmiş yedincisidir. Sultan II. Selim Han'ın oğlu olup 4 Temmuz 1546'da Nurbânû Sultan'dan Manisa'da dünyaya geldi. III. Murad, doğduğunda babası şehzade Selim sancakbeyliğinde bulunuyordu. Hocası Sadeddin Efendi tarafından yetiştirilmiş olmanın yanında ilk eğitimini sarayda iyi bir şekilde gördü. Küçük yaşta iken Aydın sancakbeyliğine tayin edildi. Daha sonra Alaşehir sancakbeyliğine, dedesi Kanunî Sultan Süleyman'ın vefatı ve babasının tahta geçmesi üzerine Manisa sancakbeyliğine getirildi ve tahta geçinceye dek bu görevde kaldı. Çok cömertti. Her vesile ile âlimlere, şairler, fakir fukaraya hediyeler verir, ihsânlarda bulunurdu. Padişahın toplantılarında Arab ve Acem ülkelerinden Kur'ân-ı Kerîm'i tecvit üzere okuyan güzel sesli hafızlar, sanatkârlar, âlimler, hoş sohbet kimseler çağırılmış ve hiçbir zamanda eksik olmamıştır. III. Murad Han, saltanatı boyunca Osmanlı toprakları üzerinde pek çok sayıda bayındırlık, ilim, kültür ve sanat merkezleri inşa ettirdi. Rasathane ve astronomik araştırmalar ile logaritma hesapları yaptırdı. Medine'de medrese, mektep ve büyük bir imaret kurdu. Manisa'da şehzadelik döneminde cami, medrese, imaret ve tabhaneden müteşekkil Muradiye Külliyesi'ni inşa ettirdi. Saltanatı döneminde devlet en geniş sınrlarına kavuşmuştur. Osmanlı sultanları içerisinde en çok şiir yazan Kanunî'den sonra III. Murad Han'dır. Şiirlerinde “Muradî” ve “Murad” mahlaslarını kullanmıştır. Şair padişahlar içerisinde en ön plana çıkanlar arasında yerini almıştır. Türkçe, Arapça ve Farsça olmak üzere üç ayrı dilde divanlarının bulunması onun yalnızca kendi lisânına değil diğer dillerin edebiyatlarıyla da yakından ilgilendiğini gösterir. Şiirlerinde Süleyman Çelebi, Fuzulî, Necatî gibi şairlerin etkisi görülür. 17 Ocak 1595 yılında hayata gözlerini yumdu. Vefatında 49 yaşının içindeydi. (Ahmet Şimşirgil, Kayı V: Kudret ve Azamet Yılları, s.159-172)