Podcasts about ayasofya

UNESCO World Heritage Site in Istanbul, Turkey

  • 103PODCASTS
  • 418EPISODES
  • 30mAVG DURATION
  • 1EPISODE EVERY OTHER WEEK
  • Mar 31, 2025LATEST
ayasofya

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about ayasofya

Latest podcast episodes about ayasofya

Cities and Memory - remixing the sounds of the world

"This piece was inspired by a story my father told me about when he was a student in Istanbul. One night as my father was walking through the grounds of the mosque, from out of the darkness he heard the delicate strains of a musician, the reverberations of their instrument bouncing off the pillars of the courtyard, a sound echoing and decaying like watercolour paints. For my father, it was one of the most profound experiences of his life, a purity of sound so beautiful, it brought him to tears. "Author Dr. Defne Çizakça gave me her oud when she moved back to Türkiye, and it had been languishing in a corner of my music room for a little too long. After hearing the field recording from Ayasofya, I set myself to the task of channeling the reverie of the nighttime musician my father had told me about and the oud seemed the perfect instrument to use for this track. A homage to the overlaying of place and memory, and the peacefulness and awe which the Ayasofya bestows upon us." Oud, violin and composition by Ceylan Hay. Recorded, mixed and mastered by Robyn Dawson in Edinburgh, Scotland. Hagia Sophia reimagined by Bell Lungs. ——————— This sound is part of the Sonic Heritage project, exploring the sounds of the world's most famous sights. Find out more and explore the whole project: https://www.citiesandmemory.com/heritage

Yeni Şafak Podcast
Dursun Gürlek-Büyük İslam âlimi ve Ayasofya Vâizi Manastırlı İsmail Hakkı Efendi

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Mar 16, 2025 10:11


Eski İstanbul âlimlerinin ve vâizlerinin en önemlilerinden biri de Manastırlı İsmail Hakkı Efendi idi. Merhumun en önemli özelliği dört başı mamur bir hatip olmasıydı. İstanbul'un selatin camilerinde, özellikle Ayasofya'da yaptığı vaazlarla bu tarihi mâbedleri doldurup taşırıyor, cemaati âdeta galeyana getiriyordu. Bu hususiyetinden dolayı ona “Ayasofya Vâizi” ünvanı verilmişti. Ayasofya vâizlerine ayrıca “Kürsü Şeyhleri”de deniliyordu.

Mevlana Takvimi
HZ. MAHMUD SÂMİ RAMAZANOĞLU (K.S.)-4 - 17 ŞUBAT 2025-MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Feb 17, 2025 2:41


Bütün hayatı manevî kerâmet (ya'ni istikâmet) olan Efendimiz Hazretleri, kendilerinden sâdır olan kerâmetleri böylece saklamamızı bize öğretmiş oluyorlardı. Böylece kerâmetin matlûb olmadığını, zuhûrunun o kişilere Allâh (c.c.)'ün rahmeti oldu ğunu anlatmış oluyorlardı. Buna da hâmdetmek lâzımdı ve hemen takılmadan istikâmet üzere Hâkk yola devâmı öğretiyorlardı. Böylece inkılâb kâbiliyetini hâiz olan kalbimiz hakîkî ve tek matlûb olan Allâh (c.c.) ile olacaktı. Ağyârdan ictinâb ge rekliydi. İşte kalbin hâllerini anlatırlarken verdikleri bir misâl: “Bukâlemun denilen, Türkçe adı “bah tabakan” kertiş cinsinden kuyruğu ile dala sarılan bir hayvan vardır. Çocukluğumuzda, bu boz renkli hayvanı tutar, erkeklerin o zaman kullandığı kırmızı renkli, püsküllü, kalıba konan feslerini onun üzeri ne koyardık. Kısa bir süre sonra fesi kaldırdığımız da, bukalemunun kıpkırmızı olduğunu görürdük. Biraz açıkta kalınca eski boz rengine avdet ederdi. Yine kadınların başını örttüğü siyah renkli yağlığı (başörtüsünü) alır bukalemunun üzerine örterdik. Bir müddet beklettikten sonra başörtüsünü açtığı mızda hayvanın renginin siyahlaştığını müşâhade ederdik. Biraz sonra asıl rengine avdet ederdi. İşte bir hayvanda bu derece bulunduğu yere intibâk kâbiliyyeti olursa; ya kalbimizi nasıl muhâfaza et memiz gerekir; teemmül edelim” buyururlardı. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Cenâb-ı Hâkk, sizin kalıbınıza değil; kalblerinize nazar atfeder.” Kalb nazargâh-ı İlâhî'dir; ona göre dikkat etmeli yiz. Yine buyuruyorlar: “Gençliğimde dergâhta hâl ehli, ehl-i keşiften Âdil Beğ bana: “Sâmî evlâdım, münâsebette bulunduğun kişilere çok dikkat et, sakın kasvetli kimselerle karşı karşıya oturma. Bir defa Ayasofya câmiinde mevlid dinliyordum; bir de baktım letâiflerim durmuş. Karşımda diz dize otur duğum adamın kalbi hasta imiş (ya'ni katı). Letâif lerimi üç günde zor çalıştırdım.” dedi. Câmiide mevlid dinleyenin kalbinden bu in'ikâs olursa ona göre dikkat edelim.” (Ömer Muhammed Öztürk, www.ramazanoglumahmudsamiks.com

SEYİR HALİ
1500 yıllık sarnıçta ruhsatsız SPA merkezi: Kültürel miras nasıl gözden kaçtı?

SEYİR HALİ

Play Episode Listen Later Feb 17, 2025 112:57


Ayasofya 'nın yanında bulunan 1500 yıllık tarihi sarnıç, 5 yıldızlı bir otel tarafından SPA merkezine çevrildi.

T24 Podcast
Ayasofya'nın paraları nereye akıyor? // Şirin Payzın ve Murat Sabuncu ile 45 Dakika

T24 Podcast

Play Episode Listen Later Feb 12, 2025 52:37


Şirin Payzın ve Murat Sabuncu gündemi değerlendirdi.12 Şubat 2025 yayını

Yeni Şafak Podcast
SELÇUK TÜRKYILMAZ - Yaşasın Filistin! Kahrolsun Siyonizm!

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jan 2, 2025 5:37


Başlıktaki ifade 2025'in ilk günü Galata Köprüsü üzerinde yapılan Filistin eyleminin akılda kalan sloganlarından biriydi. Fakat eylemi organize edenlerin seçtiği slogan çok daha çarpıcıydı: Dün Ayasofya, Bugün Emevî, Yarın Aksa! Sloganların önemli olduğunu bu işlerin içinden gelenler çok daha iyi bilir. İyi düşünülmüş bir slogan bir eylemin karmaşık ve anlaşılması emek isteyen mesajlarını kalıplaşmış bir şekilde kitlelere sunar. Kalıplaşmış ifadelerin mesajını bozmak veya değiştirmek çok kolay değildir.

Yeni Şafak Podcast
Yaşar Süngü - Elin Amerikalısının ne işi olur Anadolu'nun su kaynaklarıyla

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 8, 2024 5:03


Türkiye'yi ilk kez 1980'de ziyaret eden ressam Margaret Ross Tolbert, sanat tarihi derslerinde Ayasofya, Bizans'tan Selçuklu ve Osmanlı eserlerine birçok eseri incelemiş. Türk müziği, geleneksel danslar ve suyun, Anadolu'da kültürün derin bir parçası olduğunu fark etmiş.

Mevlana Takvimi
ÖĞREN YAŞA, ÖĞRET YAŞAT! - 05 ARALIK 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 5, 2024 2:59


Yakın tarihimize damga vuran gençlik teşkilatı Milli Türk Talebe Birliği'nde 1971'de başlayan dönemde kurumsal/kitlesel faaliyetler yanında kişisel gelişime de çok önem verilmiş; “İslâm'ı öğren, yaşa; öğret, yaşat” düsturu hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Günümüzde ülkemizin yönetiminde ve önemli görevlerdeki pek çok kişi Milli Türk Talebe Birliği çatısı altında İslâmî değerleri, teşkilatçılığı, birlik ve bareberliğin getireceği neticeleri öğrenmiş ve meyvesini toplamıştır. MTTB'nin Bozkurt olan amblemi 1976 yılında kitap (Kur'an) ile değiştirilmiştir. 1971-80 arası dönemde Fetih Mitingleri düzenlenmiş, Ayasofya'da defalarca namaz kılınmıştır. 56. Dönem Faaliyet Raporundan: “13 Mayıs 1977 Cuma günü 500 kadar, 26 Mayıs 1977 Perşembe günü 1000'i aşkın MTTB'li genç Ayasofya'da namaz kıldı. Namazın, basında akisleri büyük oldu.” Milli Türk Talebe Birliği, 80'lere gelindiğinde, “MTTB vagon olamaz, lokomotiftir” anlayışını tamamen yerleştirmiş, Türkiye çapında 250 civarı şubesi bulunan, Necip Fazıl'ın deyimiyle “madde ve manaya hâkim”, gönüllere girmiş kitlesel bir gençlik hareketi hâline gelmiştir. Nihayet 12 Eylül 1980'de yönetime el koyan askerî yönetim tarafından Milli Türk Talebe Birliği'nin faaliyetleri durdurulmuştur. Hatta 1980 darbesinin yapılmasının örtülü ancak temel sebebinin MTTB'nin önlenemez yükselişinin önüne geçmek olduğu bilinmektedir. Ancak bu ocak hiçbir zaman söndürülememiş, küllense de için için yanmaya devam etmiştir. Nitekim 80 ihtilâlinde MTTB kapatıldıktan sonra tüzüğü gereği, bütün mevcudiyeti ve misyonu MTTB'nin yan kuruluşu olarak 1971 yılında Muhterem Ömer Öztürk tarafından kurulan Fatih Gençlik Vakfı'na devredilmiş, böylece gençliği yetiştirmeye yönelik faaliyetler her şartta aralıksız sürmüştür. Fatih Gençlik Vakfı faaliyetlerini aynı çizgide devam ettirmektedir. (Detaylı bilgi: www.mttb.com.tr; www.fgv.org.tr)

Yeni Şafak Podcast
Dursun Gürlek - Nazım Hikmet'ten Ayasofya şiiri

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 12, 2024 10:26


İstanbul'da Osmanlı padişahları, valide sultanlar ve diğer devlet adamları tarafından inşa ettirilen tarihi camiler, mabed olmanın dışında harika birer sanat eseri olarak da karşımıza çıkmaktadır. İşte bu özelliklerinden dolayı bilhassa selatin camileri denilen bu ibadethaneler edebiyatın da konusu olmuştur. Başka söze ne hacet, ünlü şairlerimizin kaleme aldığı cami şiirleri cami edebiyatının en canlı malzemelerini teşkil etmektedir.

Yeni Şafak Podcast
MAHMUT AY - Şehadeti en büyük paye ve gaye bilen bir ümmeti hiçbir teknoloji mağlup edemez!

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Aug 9, 2024 6:51


Geçtiğimiz hafta, İslâm ümmetinin bu çağda yetiştirdiği en yiğit evlatlarından biri olan İsmail Heniyye'nin şehadet haberiyle sarsıldık. Onun adına sevindik; kendi adımıza üzüldük. Ümmet adına ise; hem sevindik, hem üzüldük. Zira böyle fedakâr ve yiğit liderlerin ümmetin bağrından çıkmaya devam ediyor olması, son derece gurur ve umut verici. Ancak böyle bir liderin yokluğu, ümmet adına büyük bir kayıp. Merhum Heniyye'nin son çağrısına icabeten, Cumartesi günü Ayasofya meydanına gittim. Mitinge katılanların yüzlerine gözlem amacıyla dikkatlice bakmaya çalıştım. Gurur ve umut dolu yüzlere yansıyan ruh hali şuydu: “Heniye, yiğit bir mümin olarak tertemiz bir hayat yaşadı ve yiğitçe şehit oldu. Keşke onun gibi ben de yiğitçe yaşayıp yiğitçe şehit olabilsem!” Ayasofya meydanını dolduran yüz binlerce Müslüman gibi, eminim ki dünyanın dört bir tarafındaki yüz milyonlarca Müslüman da aynı duyguya sahipti. Heniyye, şehadetiyle ümmete yeni bir nefes üfledi adeta. Kendi canını Rabb'ine teslim ederken, ümmete can verdi, can oldu. Yüz milyonlarca Müslümanın şehadet arzusunu düşününce; ölümden korkmayan, bilakis davası uğruna ölmeyi en büyük paye ve gaye bilen bir ümmetin, teknolojik üstünlükle yenilemeyeceği sonucuna varıyor insan. Evet; harp tarihine baktığımızda, harbi kazanmak için teknolojik üstünlüğün fevkalâde önemli olduğunu görüyoruz. Ancak hiçbir ahlâk, değer ve sınır gözetilmeksizin teknolojik aletlerle çocuk, kadın, yaşlı, masum ve sivil demeden katliamlar yaparak şehirleri, ülkeleri istila eden zalim güçler/devletler, insanlığın vicdanında ve tarihin huzurunda galip olarak mı anılıyorlar?

Yeni Şafak Podcast
DURSUN GÜRLEK - Ayasofya Hamamı Ve Târihi Kitâbesi

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jul 7, 2024 8:01


Eski İstanbul kırâathânelerinin bir çoğu aynı zamanda ilim ve kültür merkezi olma özelliğini taşıyordu. Bunlardan biri de Çemberlitaş'ta, Karababa Sokağı'nın başında bulunan Diyarbakır Kırâathânesi idi. Büyük kitabiyat bilgini ve Millet Kütüphanesi'nin kurucusu merhum Ali Emiri Efendi bu kahvehânenin en başta gelen müşterilerindendi. Kilisli Muallim Rıfat Bilge'nin “Divânü Lügati't – Türk ve Ali Emîri Efendi” başlıklı yazısında belirttiğine göre, kitapların efendisi her akşam buraya gelir, gece yarısına kadar oturur, dostlarıyla görüşür konuşur, sonra da Parmakkapı'daki evine giderdi. Ali Emiri Efendi, hiç evlenmemişti. Dolayısıyla evinin kapısını kendisi kilitliyor, yine kendisi açıyordu. Bütün hayatını kitaba ve okumaya vermişti. Her türlü kitabı okumakla beraber, daha çok Osmanlı tarihi ile meşgul oluyordu. Hafızası son derece kuvvetliydi. Ezberimde yüz bin Türkçe beyit var, diye zaman zaman övünmekten kendini alamıyordu. Aziz dostu Muallim Rıfat Bilge bu hususla ilgili şu ifadeleri kullanıyor: “Ben bu ciheti nezâketle bir kere tecrübe ettim. Herhangi bir şâirin bir gazelinden, bir mısra seçtim. ‘Acaba şu mısra kimindir?' diye sordum. Güldü. Beni imtihan mı etmek istiyorsun? Falanındır, sonu şudur, tamamı şöyledir deyip ezbere okudu.”

NTVRadyo
Cinayet Masası - Melih Esen Cengiz ile Ayasofya'da Bir Çığlık

NTVRadyo

Play Episode Listen Later Jun 19, 2024 19:17


#Polisiyeroman Sevin Okyay ile Melih Esen Cengiz "Ayasofya'da Bir Çığlık" üzerine sohbet ediyor. #CinayetMasası

Cinayet Masası - Sevin Okyay'la polisiye roman
Melih Esen Cengiz ile Ayasofya'da Bir Çığlık

Cinayet Masası - Sevin Okyay'la polisiye roman

Play Episode Listen Later Jun 16, 2024 36:16


#Polisiyeroman Sevin Okyay ile Melih Esen Cengiz "Ayasofya'da Bir Çığlık" üzerine sohbet ediyor. #CinayetMasası

Yeni Şafak Podcast
DURSUN GÜRLEK - Fetvânın Gücü Ve Ayasofya

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 2, 2024 8:18


Bizim evin önünden geçen ve Kadıköy'e giden minibüslerden birine biniyorum. Arabamız Göztepe Köprüsü'ne varınca sağa kıvrılıp ana caddeye giriyor ve hızla yoluna devam ediyor. Camdan sol tarafa bakınca sefertası gibi üst üste yığılmış dev binaların, dâirevi yapılmış rezidansların arasında küçük küçük camilerin, kısa kısa minarelerini görüyorum. Bu mütevazi ibadethânelerin ön kısımlarında, lütfedip de az bir boşluk bırakılmamış olsaydı, o minareler de gözümüze çarpmayacaktı. Gökdelenlerin arasında gizlenmek zorunda kalan camiler tabii ki, sadece bu semtte bulunmuyor. Diğer birçok şehirlerimiz gibi İstanbul'un her tarafı da böyle saklanmış camilerle, mahzun minarelerle dolup taşıyor. Halbuki eski İstanbul'da küçük mahalle camilerinin bodur minareleri bile her taraftan görülüyordu. Ne hazin bir manzaradır ki, şimdilerde beton yığınları dev cüsseleriyle sadece camileri değil, -ne kadar uzun olursa olsun- minarelerinin de etrafını kuşatıyorlar ve onları görünmez hale getiriyorlar. Bu mukaddimeyi, eski püskü evlerin arasında kalan, molozlarla çevrili bulunan, salaş dükkânların arasında boğulan bazı camilerden bahsetmek için yaptım. Meselâ, İstanbul'un ortasında yer alan ve asıl adı Hatice Turhan Sultan Camisi olduğu halde Yeni Cami diye bilinen bu tarihi mâbedin etrafı da eskiden böyle çirkin bir görüntü arz ediyordu. Derken o zamanki idarecilerin verdiği isabetli bir kararla mabedin etrafı molozlardan bir güzel temizlendi ve bu hanım sultan camisi bütün mimârî güzelliğiyle ortaya çıktı. Bu sırada bitişiğindeki tarihi kemerin yıkılması da gündeme geldiyse de Allah'tan bu cinayet işlenmedi. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak isteyenler, Yüksek Mimar Sedat Çetintaş'ın, Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlanan “İstanbul ve Mimârî Yazıları” isimli kitabını okuyabilirler.

Yeni Şafak Podcast
DURSUN GÜRLEK - Ayasofya'da Namaz Kılma Zevki

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later May 11, 2024 7:31


Ayasofya hakkında fikir beyan eden devrin yazarlarından yahut mîmarlarından biri, yaptığı bir konuşma esnasında “Bir Türk mîmarisi yoktur. Görünen eserler Ayasofya'nın on defa tekrarından başka bir şey değildir” şeklinde bir cümle sarf ediyor. Halbuki bu kıyaslama yanlıştır. Süleymaniye ve Sultanahmed gibi Osmanlı selâtin camileri asla Ayasofya'nın taklidi değildir, bilâkis orijinal mîmâri şaheserlerdir. Gerçi Türk mimarları da sanatlarını icra ederken Bizans'ın bu kadim mâbedinden az- çok etkilenmişlerdir, lâkin bu onların yaptıkları camilerin taklit eseri olduğunu göstermez. Sultanahmed meydanına gelen bir adam orada yüzünü bir kere kuzeye çevirip Ayasofya'ya, bir kere de güneye döndürüp Sultanahmed Camii'ne bakarsa kuzey tarafında sanki bir taş yığını, bir kale duvarının üzerine konmuş büyük bir kubbe görür. İşte bu, Ayasofya'dır. Yani Bizans mîmarisinin şaheseridir. Bu kubbeyi tutturmak için doğusuna ve batısına iki ufak kubbe daha konulmuştur. Fakat kuzeyinde ve güneyinde öyle bir şeyler de yoktur. Bunlara karşılık iki kaba destekleme duvarı yapılmıştır. Ama denilirse ki, bu duvarları sonradan Türkler yapmışlardır. Bu söz asıl iddiayı çürütemez. Aynı kişi, yüzünü güneye çevirip bir kere de Sultanahmed Camii'ne bakarsa, dört tarafından kademe kademe ve küçüklü büyüklü birçok kubbenin yükseldiğini görür. Bunların üstüne de onlarla orantılı büyük bir kubbe oturtulduğunu fark eder. Böylece, Ayasofya'daki kabalığa karşılık Sultanahmed'deki orantı ve âhenk anlaşılmış olur. Aynı şahıs, her iki binanın da içine girerse, birinde ağzı çirkin bir adamın dişlerine altın taktırması gibi altın yaldızlı mozayiklerle, ötekinde ise bir park, bir bahçe içinde geziliyormuş dedirtecek kadar türlü türlü renklerle, çinilerle karşılaşır. Bu manzarayı gören bir kimse, Sultanahmed gerek yapılışı, gerekse süslenişi bakımından Ayasofya'nın aynısıdır, taklididir, hiçbir yeniliği, hiçbir özelliği yoktur diyebilir mi?

Yeni Şafak Podcast
TAMER KORKMAZ - “Ferman, İlber Paşa'mızındır- Tiz Yazısı Kesile!”

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Apr 30, 2024 3:28


“Ayasofya'da namaz kılınır mı? Namazını Sultanahmet'te kıl. Ayasofya, gudubet bir bina, namaz kılmak için; adamın ruhunu karartıyor!” -Böyle buyurdu, İlber Ortaylı! *** Bu hazımsızlık lakırdısı… “Ayasofya'nın yeniden cami olmasını engelleyemedik; bari insanları oradan uzak tutmaya çalışalım, abi” psikolojisiyle sarf ediliyor. *** 24 Temmuz 2020'nin öncesinde… İlber Ortaylı da “Ayasofya müze olarak kalsın” diyenler arasındaydı. (08. 06. 2020) *** Tıpkı, ABD'nin eski Dışişleri Bakanı ve eski CIA Başkanı Mike Pompeo gibi… Yahut Locaefendi'sinin muhibbi Fener Rum Patriği Bartholomeos gibi… Evropa Parlamentosu'nun eski raportörü “Terör Sevici” Kati Piri gibi… Ertuğrul Özbaydın'ı, Taha Gladyol'u, Sedat Pulitzergin'i ve Sinan Boşmeydan'ı da işbu müzeci tayfasına ekleyebiliriz. İLBER SULTAN Mösyö Ortaylı, popüler bir tarihçi sıfatı ile yıllardır “racon” kesiyor! Öyle ki, sözünün üstüne söz söylemek mümkün değildir, ola-bilemez: -Anayasa'nın “değiştirilmesi teklif dahi edilemez” maddeleri gibidir, zat-ı şahane… “Ferman, Padişahımızındır” hesabı! *** Ortaylı Paşa, Komprador Burjuvazi'nin tarihçisidir. İsmet İnönü için aynen şöyle yazmıştı: “Onu ne otoriter bir devletin başbakanı, ne de otoriter bir cumhuriyetin Cumhurbaşkanı olarak görmemiz mümkün değildir” (Hürriyet, 7 Ocak 2024)

Yeni Şafak Podcast
AYDIN ÜNAL - Ayasofya'yı Açan Adama Vefa Zamanı

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Mar 29, 2024 4:30


Seçmen kahir ekseriyetiyle pratik düşünür; izler, dinler, muhasebesini yapar ve hem ülkenin hem de kendisinin çıkarına olacak parti hangisiyse ona oy verir. Çoğunluğun dışında kalan öbekler ise kimlik, yaşam tarzı, inanç ve benzeri etkilerle kendisine yakın bulduğu, kendisini temsil ettiğine inandığı partiye bağlanır ve oradan kolay kolay kopmaz. AK Parti 30 milyona yakın seçmenin oyunu alıyor, 12 milyon üyesi var. Eskisi yenisiyle yüz binlerce kişi AK Parti kadrolarında aktif siyaset yaptı. Bu kadar büyük bir organizasyonun içinde elbette yanlış isimler olur, yanlış hareketler olur, hatalar, kusurlar bulunur. Seçmenin o kahir ekseriyeti, hata ve kusurlar arttığında, heyecan ve enerji azaldığında çok tabii olarak her seçimde oy verdiği partiden yüz çevirir ve başka adresler arar. 14-28 Mayıs seçimleri seçmenin önemli bir kısmının AK Parti'den memnun olduğunu gösterdi. Pazar günü yapılacak seçimlerle ilgili anketler, aynı seçmenin AK Parti'nin arkasında durduğuna işaret ediyor. Yani seçmen AK Parti'nin heyecanında, enerjisinde, dinamizminde bir azalma görmüyor. Ancak kabul edelim ki, AK Parti'ye uzun yıllardır kimlik, yaşam tarzı, inanç kaygılarıyla oy verenlerin bazıları bir huzursuzluk, bir kırgınlık, bir küskünlük içindeler; tepkilerini de Yeniden Refah Partisi'ne oy vererek göstermek niyetindeler. Böyle bir kopuşun Türkiye genelinde AK Parti'nin genel oylarına etkisi olmayacak. Yel kayadan ne koparırsa işte o kadar. Ancak bıçak sırtı bazı şehirlerde, özellikle de İstanbul'da bu reaksiyon CHP'nin işine yarayabilir, CHP'ye kazandırabilir. “Olsun” diyebilir bazıları… “Varsın CHP kazansın” diyebilir. “Şu AK Parti'ye bir ders verelim” duygusu içinde olabilir. Normalde bir yerel seçimde üzerinde çok durulacak bir tepki değil bu. Ancak söz konusu İstanbul olunca, İstanbul'da CHP-DEM Parti ittifakıyla Ekrem İmamoğlu üzerinden orta vadede kurgulanan siyaset tasarımı dikkate alınınca, “Şu AK Parti'ye bir ders verelim” tepkisiyle sandığa giden ve doğrudan CHP'ye nefes olan oylar, hiç beklenmedik gelişmelerin taşlarını döşeyebilecek. Belli ki, Türkiye genelinde seçmenin çoğunluğu AK Parti'nin yol yapmasından, köprü, baraj, tünel inşa etmesinden, savunma sanayiindeki atılımlarından, depremin yaralarını sarıyor olmasından, terörle mücadelesinden, aktif dış politikasından memnun. Memnun ki AK Parti'nin arkasında duruyorlar. Peki, milli manevi değerlerine bağlı, muhafazakâr, dindar kesimden bazılarının tepkisi neden? -22 yıldır, inanç özgürlüğü adına verilen o çok zor

Mevlana Takvimi
LOZAN DAYATMALARI! - 03 MART 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Mar 3, 2024 2:51


Dr Mehmet Hakan Sağlam'ın Lozan konulu konuşması: “Lozan'da neleri kaybettik biliyor musunuz? 3 Mart1924, halifelik kaldırıldı. (1923'te imzalanmasına rağmen) İngiltere Lozan'ı ne zaman onayladı? 16 Temmuz 1924 Çünkü Lozan'da İngiltere'nin bir şartı vardı. İngiltere diyordu ki, tamam sizinle anlaştık, bu toprakları verdiniz, bunları aldık. Size de şu kadar toprak bıraktık ama bu anlaşmayı onaylayabilmemiz için mutlaka halifeliğin kaldırılması lazım!Halbuki Halifelik, çimentoydu. Halifelik, tüm dünya müslümanlarının tanıdığı bir referans müesseseydi. 300 milyona yakın Müslüman halifeden gelecek bir emri bekliyordu. Nitekim, Çanakkale'de bizimle beraber savaştılar, maddi yardımda bulundular. 12 Haziran 1924: Camiler kapatılıyor, yani bizzat devlet, camileri kapatıyor, satıyor, daha kötüsü; Çanakkale ve Bursa'da birer cami genelev yapılıyor! 29 Ekim 1924: Türkiye Irak sınırını çizdiler ve Musul– Kerkük bizden alındı! 1 Kasım 1928 harf devrimi: Geçmişimizle 1.000 yıllık bütün bağ koparılıyor. Bir günde cahil oluyoruz. Misal, yarın devlet başkanımız çıktı dedi ki, Japon alfabesine geçiyoruz! Ne oluruz? Cahil. Osmanlı'dan kalan yetişmiş şahsiyetleri de böylece pasifize ettiler. 18 Temmuz 1932: Ezan yasaklandı. Aynı günün akşamı Türkiye'yi Birleşmiş Milletler'e ezanın Türkçeleşmesi şartıyla kabul ettiler. Çünkü bize şöyle dediler, “Zaten camilerini kapattık, harf devrimi de yaptık. Mecelle'yi de (İslam hukukunu) kaldırdık. İsviçre medeni kanunu, Alman Ceza Kanunu, İtalyan ticaret kanunu… Bak ne güzel batılı oldun, medenî (!) oldun başına da bir şapka takarız, olur biter!” 1 Şubat 1935: Ayasofya! İstanbul'un başkentliğini Ankara'ya taşırsanız ve Ayasofya'yı da müze yaparsanız ne olur? 29 Mayıs 1453 ün yani o büyük padişahın İstanbul'u fethettiği günün bir gün öncesine dönersiniz, İşte bizden böyle bir intikam aldılar.” mehmethakansağlam.com.tr

Yeni Şafak Podcast
AYDIN ÜNAL - AK Parti'nin Kodları

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Feb 25, 2024 5:41


AK Parti'yi diğer tüm partilerden ayrıştıran, AK Parti'yi AK Parti yapan bazı kodları var. “İşsizlikle Mücadele” hemen her partinin programında vardır; bu, bir alametifarika, yani farklılaştırıcı bir unsur değildir. Ya da “terörle mücadele”. Birkaç istisna dışında Türkiye'deki her parti terörle mücadeleyi programına koymuştur. Bu da ayırt edici bir özellik değildir. Kıbrıs konusunda her siyasi parti aşağı yukarı aynı şeyleri söyler, aynı hedefe odaklanır, aynı hassasiyeti taşır. Refahın artması, enflasyonun düşmesi, eğitimde kalitenin yükselmesi, sağlık hizmetlerinin yaygınlaşması, yol, baraj, köprü, tünel inşası, konut üretimi, kentsel dönüşüm, depreme hazırlık, yerli sanayiinin kurulması, savunma sanayinin geliştirilmesi ve Türkiye'nin ortak hedefi olan daha nice başlık, Türkiye'deki siyasi partilerin hemen hepsinin de ortak hedefidir. Yöntemler biraz farklı olabilir, araçlar birbirinden farklılık gösterebilir ama Türkiye'de her siyasi parti daha kurulurken milletin ortak dertlerine çare bulmak iddiasıyla yola çıkarlar. AK Parti de programında, beyannamelerinde, hemen her yazılı dokümanında Türkiye'de herkesin ittifak ettiği bu sorunlara değinmiş, çözüm önerileri sunmuş, iktidar dönemi boyunca da bu sorunları çözme mücadelesi vermiştir. Ancak AK Parti'yi AK Parti yapan ne sorunları tespit etmesi, ne bu sorunlar için ürettiği çözüm önerileri, hatta ne de bu sorunları çözme yolundaki 22 yıllık performansıdır. AK Parti'yi AK Parti yapan, başka siyasi partilerin telaffuz dahi edemediği sorunları cesaretle dile getirebilmesi ve bu sorunların üzerine kararlılıkla, cesaretle gidebilmesidir. Özgürlükler konusu örneğin… AK Parti, Türkiye'deki her kesimin, her etnik grubun, dinlerin, inançların, mezheplerin kendilerini özgürce ifade edebilmelerini, ibadetlerini özgürce yapabilmelerini, yaşam tarzlarını hiçbir engelle karşılaşmadan sürdürebilmelerini samimiyetle savunmuş, bunun da gereğini her biri devrim niteliğindeki reformlarla yerine getirmiştir. Her iktidar, az ya da çok, kısa ya da uzun sürede yol yapabilir, baraj yapabilir, köprüler, konutlar inşa edebilirdi ama her parti Ayasofya'yı ibadete açamaz, başörtüsüne özgürlük sağlayamaz, Dersim'le yüzleşemez, azınlık haklarını savunamaz, Kürtçenin önündeki engelleri kaldıramazdı.

Mevlana Takvimi
HZ. MAHMUD SÂMİ RAMAZANOĞLU (K.S.)-4 - 14 ŞUBAT 2024 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Feb 14, 2024 2:49


Bütün hayatı manevî kerâmet (ya‘ni istikâmet) olan Efendimiz Hazretleri, kendilerinden sâdır olan kerâmetleri böylece saklamamızı bize öğretmiş oluyorlardı. Böylece kerâmetin matlûb olmadığını, zuhûrunun o kişilere Allâh (c.c.)'ün rahmeti olduğunu anlatmış oluyorlardı. Buna da hâmdetmek lâzımdı ve hemen takılmadan istikâmet üzere Hâkk yola devâmı öğretiyorlardı. Böylece inkılâb kâbiliyetini hâiz olan kalbimiz hakîkî ve tek matlûb olan Allâh (c.c.) ile olacaktı. Ağyârdan ictinâb gerekliydi. İşte kalbin hâllerini anlatırlarken verdikleri bir misâl: “Bukâlemun denilen, Türkçe adı “bahtabakan” kertiş cinsinden kuyruğu ile dala sarılan bir hayvan vardır. Çocukluğumuzda, bu boz renkli hayvanı tutar, erkeklerin o zaman kullandığı kırmızı renkli, püsküllü, kalıba konan feslerini onun üzerine koyardık. Kısa bir süre sonra fesi kaldırdığımızda, bukalemunun kıpkırmızı olduğunu görürdük. Biraz açıkta kalınca eski boz rengine avdet ederdi. Yine kadınların başını örttüğü siyah renkli yağlığı (başörtüsünü) alır bukalemunun üzerine örterdik. Bir müddet beklettikten sonra başörtüsünü açtığımızda hayvanın renginin siyahlaştığını müşâhade ederdik. Biraz sonra asıl rengine avdet ederdi. İşte bir hayvanda bu derece bulunduğu yere intibâk kâbiliyyeti olursa; ya kalbimizi nasıl muhâfaza etmemiz gerekir; teemmül edelim” buyururlardı. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Cenâb-ı Hâkk, sizin kalıbınıza değil; kalblerinize nazar atfeder.” Kalb nazargâh-ı İlâhî'dir; ona göre dikkat etmeliyiz. Yine buyuruyorlar: “Gençliğimde dergâhta hâl ehli, ehl-i keşiften Âdil Beğ bana: “Sâmî evlâdım, münâsebette bulunduğun kişilere çok dikkat et, sakın kasvetli kimselerle karşı karşıya oturma. Bir defa Ayasofya câmiinde mevlid dinliyordum; bir de baktım letâiflerim durmuş. Karşımda diz dize oturduğum adamın kalbi hasta imiş (ya‘ni katı). Letâiflerimi üç günde zor çalıştırdım.” dedi. Câmiide mevlid dinleyenin kalbinden bu in‘ikâs olursa ona göre dikkat edelim.” (Ömer Muhammed Özt ür k, www.ramazanoglumahmudsamiks.com)

Yeni Şafak Podcast
Yusuf Kaplan - Balkanlar'ın garip minarelerinden özgür Ayasofya'ya hüzün ve anlamlı bir mesaj

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jan 28, 2024 8:28


Başkanların Gazze'yi aratmayan cinayet ve tecavüzlerinin hikâyesini Seyfullah Yiğit kardeşim nefis bir dille anlatıyor… *** Mustafa Demiroviç abiden devam diyoruz ‘Büyük Balkan Seyahati' yazı dizimize. Yusuf Kaplan Hocamız soruyor. Yine bir savaş olsa Balkanlar direnir mi? Mustafa abi kendine has bir şekilde cevaplıyor. Kendimce nasıl not aldıysam öyle paylaşıyorum. Biz böyle yaşıyoruz. Alıştık. Savaşırız. Avrupa bize ambargo uyguladı. Batı dünyası bizden daha iyi biliyor; Müslümanları kimin ayağa kaldıracağını. Sadece onlar biliyor Erdoğan'ın bizi koruduğunu. Türkiye'deki ekonomik krizler, yönetimi düşürmek içindir. Mustafa abi dağınık gibi konuşuyor gözükse de aslında bütüncül bir konuşma yapıyor. Mesele hep aynı. Teyakkuz halinde olmak. Birlik olmak. Müslümanların birbirine destek olması. Batı dünyasının üzerimizde uyguladığı projelere karşı dikkatli olmak. Mesele bu. Mustafa abideyiz hâlâ. Millet, milletten istiyor, Allah'tan (cc) istemiyor. Mustafa abi tam bir derviş… savaşçı bir derviş… yani Alperen… kot pantolonlu bir Alperen… Sarı Saltukların mirasını devam ettiren kahraman bir Alperen… Mostar köprüsünün üstünde, elinde kahve cezvesiyle Mostar'ın ruhunu derviş duruşuyla; yaşayarak koruyup aktarmaya çalışıyor yeni nesillere… Mustafa abiden çok etkilendiğimi belirtmek isterim. Hep birlikte fotoğraf çektik. Ayrılmadan önce hasbî bir şekilde musafaha ettik. Ve ilk defa tebessüm edişini gördüm Mustafa abinin. Samimi muhabbetin açamayacağı kapı yok… Samimi muhabbetin saramayacağı yara yok… Birbirimizi Allah (cc) için sevip birbirimize şifa olmalıyız her dem… DİNO MERLİN: BALKANLARIN NEFES BORUSU

Yeni Şafak Podcast
Ersin Çelik - Bir cisim yaklaşıyor!

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 21, 2023 4:48


Geçtiğimiz hafta sonu Ankara'da Filistin İnisiyatifi olarak organize ettiğimiz salon buluşmasında zihnimdeki bir fotoğraf daha da netleşti. Gözlemlediğim şu: İslami camianın özellikle kadınları ile gençleri; modern dünyaya, teknolojik kuşatmaya ve de sosyal medyaya tamamıyla teslim olmamanın arayışında, gayretindiler. İnsani yardım kuruluşları, dernekler, vakıflar, Filistin merkezli eski ve yeni inisiyatifler, belediyeler ile şahıslar nezdinde iki aydır çeşitli Gazze buluşmaları tertip ediliyor. Sadece İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Gaziantep ve Diyarbakır gibi büyük şehirlerde değil Türkiye'nin tüm noktalarından yapılan çağrılar karşılık buluyor. Şu da var; insanlar sadece Gazze hakkında yapılan konuşmaları dinlemeye ya da yürüyüş yapmaya gelmiyorlar. Tıpkı yetmişler, seksenler, doksanlar ve iki binlerin başlarındaki başörtüsü eylemlerinde ya da Ayasofya Camii önünde olduğu gibi inançla ve gür seda ile sloganlar atıyor, tekbirler getiriyor, ‘Kahrolsun İsrail' diye haykırıyorlar. Buluşmalardan gözlemlediğim kadarıyla katılımcıların ekseriyeti yirmili yaşların başında ve üniversitesi öğrencileri. Yani geçmişlerinde eylem, protesto ve direniş biçimleri olmayan zamane gençleri... En fazla büyüklerinin 28 Şubat süreci anılarını, acılarını dinlediler. Üstüne bir de “ne gördünüz, ne yaşadınız ki?” denilerek hafife alındılar. Çünkü asla ‘aksiyon insanı' olamayacakları bir çağdaydılar çünkü. Ayasofya Camii'nin yeniden ibadete açıldığı Cuma namazından çıkarken, o günlerde TÜGVA Başkanı olan Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu'na “Ayasofya da açıldı. Gençlerin önüne şimdi hangi hedefleri koyacaksınız?” diye sorduğumda hiç tereddüt etmeden “Kudüs ve Mescid-i Aksa” demişti. O gün, 24 Temmuz 2020 günü, ‘Kudüs'ü özgürleştirmeyi' dert edinen bir nesil inşa etmek sözde bir düşünceydi belki. Ancak geçen üç yılda ve şu 75 günün sonunda görülüyor ki Kudüs bir ülküye, bir büyük hayale dönüşüyor. Bulunduğum her Gazze buluşmasında eğer söz almışsam, Türkiye'deki dindar, mütedeyyin halkın ve siyasetçilerin 87 yıllık kesintisiz Ayasofya'yı özgürleştirme mücadelesine değiniyor ve Enes Eminoğlu ile aramızda geçen diyalogu aktarıyorum.

Yeni Şafak Podcast
YUSUF KAPLAN - BÜYÜK BALKAN SEYAHETİ-9: OSMANLI ÇİÇEK MEDENİYETİ VE OHRİ'NİN ŞİİRİ

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 17, 2023 5:50


Ohri'deki gözlemlerimizi ve keşiflerimizi paylaşmaya devam ediyoruz. Bingöl'den MTO'nun demirbaşlarından Seyfullah Yiğit kardeşimin leziz kalemi ve ince İslâmî duyarlığıyla kaleme aldığı ilginç ve düşündürücü bir Ohri ve Balkanlar portresi ile sizi baş başa bırakıyorum...  Ohri'de de Ayasofya var. Kutsal bilgelik demek Ayasofya. Ayasofya her yerde bulunmaz. Kriterleri çok zor. Ayasofya'nın varlığı için orada 365 gün ibadet edilmesi şartı var. Ohri'deki Ayasofya Kilisesinin her bir sütunu ayrı bir yerden getirilmiş. 10. yüzyılın sonları ile 11. yüzyılın başlarında yapılmış Ohri'deki Ayasofya Kilisesi. Daha sonra fethin sembolü olarak camiye dönüştürülmüş. Cami olduğu dönemlerde kilise kalıntıları da korunmuş. Bunu Makedon'lar da kabul ediyor ve hatta teşekkür ediyorlarmış, mihmandarımız Süleyman kardeşin aktardığına göre. Safranbolu evlerini andıran sokaklarda gezerken ilginç şeyler öğreniyoruz mihmandarımızdan. Kaldırım mesela. Kaldırım, Roma döneminden kalan yolların Osmanlı döneminde kaldırılmasıyla oluşmuş. Böylece kaldırım yolu olmuş. Örneğini Ohri'de gördük. Yine aynı sokakta İslâm şehirlerinin nasıl insanî olduğunun örnekliğini öğrenecektik Süleyman kardeşten. Evlerin pencerelerinin önünde sarı çiçek varsa bunun anlamı, evde hasta varmış demek; beyaz çiçek varsa bunun anlamı, evde dul var ve kırmızı çiçek olduğunda da henüz evlenmemiş kız evi olduğu anlaşılıyormuş. Böylece şehir sakinleri, çiçeklerle ama sessizce birbirlerine nasıl davranacaklarını anlatıyorlar. Bu nasıl bir inceliktir böyle. İsmini yazmayı unuttuğumuz bir arkadaşımızın oracıkta söylediği bu söz çok doğru: “Osmanlı Medeniyeti, çiçekle çiçeklenen bir medeniyettir.” Tarihî şehirden kıyıya geçtik tekne turu için. Yusuf Hoca ve birkaç arkadaş tekne tutar endişesiyle indiler. Tekne tam kalkacakken ben de indim. Yusuf hocaları buldum. Hep birlikte Cengiz abinin çay ocağına doğru yürüdük. Meydanda çınar ağacının önünde fotür şapkalı, top sakallı bir adama rast geldik, Türkiye'denmiş. Türk olduğunu söyledi. Ama bizim bildiğimiz Müslüman Türklerden değil. Türklerin özünün izini sürdüğünü söylüyordu Ohri'de. Yılın altı ayı Ohri şehrinde ikamet ediyormuş. Araştırmacı, şiir yazıyor falan kendini böyle takdim ediyor... ismini öğrenmeyi unuttuk. Eski Türkler falan deyip birkaç cümle kurdu. Ustam Yusuf Kaplan'dan kaçar mı? Kaçmadı. Hemen tepki gösterdi. Ne demek Türkler Müslüman olunca Arap oldu. Türkler, İslâm'a girmeden önce ne yaptılar. Kalıcı bir medeniyet kurabildiler mi diye sert ama yerinde bir çıkış yaptı hoca. “Bunlar hep o cahil cühela kadının fikirleri. Aslı astarı olmayan fikirler bunlar. Oradan alıp kullanıyorsunuz” diye sert yapmaya devam etti Ustam. Adam afalladı. İfşa edilmişti artık. Bir şey demedi Ustamın bahsettiği Mübeccel Kıray Hanımla ilgili. Demek ki kabul ediyordu. Mübeccel Hanımın saçma fikirlerini satıyordu Ohri'de tarihî Osmanlı şehrinin şiir gibi sokaklarında! Fötr şapkalı adam, Yusuf Hoca'nın kendisini ifşa etmesiyle “ben Şamanım” dedi. “Türkler, Şaman dinine dönmeli” demez mi? Tabii cevabını sert bir şekilde aldı. Türkler... ümmetin yüz aklarındandır. Ancak bunu, bu devşirmeler anlamaz. Anlayacak kapasiteden de yoksunlar. Bu devşirme tipli adamla yol üstünde ayaküstü konuşmuştuk. Biraz ileride olan Cengiz abinin yerine geçer geçmez bu konu üzerine sohbet etmeye başladık.

Mevlana Takvimi
ÖĞREN YAŞA, ÖĞRET YAŞAT! - 05 ARALIK 2023 - MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Dec 5, 2023 2:55


Yakın tarihimize damga vuran gençlik teşkilatı Milli Türk Talebe Birliği'nde 1971'de başlayan dönemde kurumsal/kitlesel faaliyetler yanında kişisel gelişime de çok önem verilmiş; “İslâm'ı öğren, yaşa; öğret, yaşat” düsturu hayata geçirilmeye çalışılmıştır. Günümüzde ülkemizin yönetiminde ve önemli görevlerdeki pek çok kişi Milli Türk Talebe Birliği çatısı altında İslâmî değerleri, teşkilatçılığı, birlik ve bareberliğin getireceği neticeleri öğrenmiş ve meyvesini toplamıştır. MTTB'nin Bozkurt olan amblemi 1976 yılında kitap (Kur'an) ile değiştirilmiştir. 1971-80 arası dönemde Fetih Mitingleri düzenlenmiş, Ayasofya'da defalarca namaz kılınmıştır. 56. Dönem Faaliyet Raporundan: -13 Mayıs 1977 Cuma günü 500 kadar, 26 Mayıs 1977 Perşembe günü 1000'i aşkın MTTB'li genç Ayasofya'da namaz kıldı. Namazın, basında akisleri büyük oldu. Milli Türk Talebe Birliği, 80'lere gelindiğinde, “MTTB vagon olamaz, lokomotiftir” anlayışını tamamen yerleştirmiş, Türkiye çapında 250 civarı şubesi bulunan, Necip Fazıl'ın deyimiyle “madde ve manaya hâkim”, gönüllere girmiş kitlesel bir gençlik hareketi hâline gelmiştir. Nihayet 12 Eylül 1980'de yönetime el koyan askerî yönetim tarafından Milli Türk Talebe Birliği'nin faaliyetleri durdurulmuştur. Hatta 1980 darbesinin yapılmasının örtülü ancak temel sebebinin MTTB'nin önlenemez yükselişinin önüne geçmek olduğu bilinmektedir. Ancak bu ocak hiçbir zaman söndürülememiş, küllense de için için yanmaya devam etmiştir. Nitekim 80 ihtilâlinde MTTB kapatıldıktan sonra tüzüğü gereği, bütün mevcudiyeti ve misyonu MTTB'nin yan kuruluşu olarak 1971 yılında Muhterem Ömer Öztürk tarafından kurulan Fatih Gençlik Vakfı'na devredilmiş, böylece gençliği yetiştirmeye yönelik faaliyetler her şartta aralıksız sürmüştür. Fatih Gençlik Vakfı faaliyetlerini aynı çizgide devam ettirmektedir. (Detaylı bilgi: www.mttb.com.tr; www.fgv.org.tr)

Yeni Şafak Podcast
DURSUN GÜRLEK - AYASOFYA HEYECANI DEVAM EDİYOR

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Nov 26, 2023 8:54


Ayasofya'ya duyulan hayranlık bu hayranlığın tetiklediği heyecan, tarihi mabedin temellerinin atılışıyla başladı. Kostantin'in ahşap olarak yaptırdığı ilk Ayasofya çıkan bir yangında kül olunca, mâbed kısa süreli bir matem hayatı yaşadı. Jüstinyen tekrar kâgir olarak inşa ettirdiğinde ise, ona gösterilen ilgi zirveye çıktı. Adı geçen hükümdarın inşaatın bitiminde mabedi teftiş ederken galeyana gelip, “Ey Süleyman seni geçtim!” diye haykırması bu büyük alâkayı göstermektedir. Ayasofya en büyük heyecanı -hiç şüphe yok ki- 29 Mayıs 1453'te yaşadı. Fatih, bu kadim Bizans kilisesini camiye çevirince Ayasofya da Müslüman oldu, böylece küfür karanlığından kurtulup İslam'ın nuruyla aydınlandı ve tabii ki İslâm âlemini mutlu etti. Bu mutluluk 1934 yılına kadar sürekliliğini korudu. Ayasofya Camisi aslî kimliğinden koparılıp müzeye çevrilince de 86 yıllık bir fetret devrine girdi ve bu matemin bir an önce sevince dönüşeceği tarihi hasretle bekledi. Şükürler olsun ki, bu hasret Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himmetiyle sona erdi ve Ayasofya tekrar ilgi, alâka ve heyecan kaynağı haline geldi. Şimdilerde Müslüman halkımız Ayasofya'da namaz kılmak için can attığı gibi, ziyaret için gelen yerli ve yabancı turistlerin oluşturduğu kuyruklar da metrelerce uzuyor. Tarihçilerimiz ve edebiyatçılarımızın yanı sıra bazı mimarlarımızın da Ayasofya hakkında kaleme aldıkları yazılarda işte bu heyecan ve hasret duygusu dile getiriliyor. Sırf bu konuda yazılan şiirler bile, büyük hacimli bir “Ayasofya Şiirleri Antolojisi”ni doldurmak için yeterli olur. Bu söylediklerime Adnan Adıvar, İsmail Safa, Peyami Safa üçlüsünden bir örnek vermek istiyorum. Önce Abdülhak Adnan Adıvar'la başlayalım: Kendisinin, “Bilgi Cumhuriyeti Haberleri” isimli kitabında, “Hocamla Ben” başlığıyla yayımladığı bir yazıdan Ayasofya'nın o göz kamaştıran kubbeleriyle birlikte nasıl bir heyecan ve ilham kaynağı olduğunu öğrenmiş oluyoruz. Şöyle anlatayım: Adnan Adıvar ya bir bayram veya bir kandil gecesi Sultanahmed meydanına gidiyor. Meydana adını veren caminin minareleri ay aydınlığı ile giyinmiş, boyunlarına üç sıra pırlanta gerdanlık takmış altı narin gelin gibi göklere yükselmektedir. Onların arasında Ayasofya'nın minâreleri, -bu mabedin müze olması dolayısıyla- hiçbir anlam ifade etmiyordu. Bu minareler, tıpkı öksüz çocuklar gibi, bu bayramda da sevinmemişlerdi.

Yeditepe Fatih Dergisi
MOR SALKIMLI BİR GÜZEL KÜÇÜK AYASOFYA

Yeditepe Fatih Dergisi

Play Episode Listen Later Nov 24, 2023 7:56


MOR SALKIMLI BİR GÜZEL KÜÇÜK AYASOFYA --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/yeditepe-fatih/message

Synergy Kendiyas
MANEVİ ORDUYA KATILMAK İSTEYENLERLE AYASOFYA'DA BULUŞUYORUZ. 11.11.2033 | Synergy Kendiyas |

Synergy Kendiyas

Play Episode Listen Later Nov 11, 2023 10:10


Boş Yapma Enstitüsü
Kobra Gündem #125- Küçük Besleme

Boş Yapma Enstitüsü

Play Episode Listen Later Nov 3, 2023 52:58


Kobraların gündeminde bu hafta; geride bıraktığımız buruk geçen cumhuriyet bayramı kutlamaları, ülkemizi aratmayan LGBTİ+ tutumuyla Macaristan, Ankara barosunun alkışlanan davranışı, turistlerden para alınmaya başlayan Ayasofya, yeni bastırılacak madeni 5 liralar, gelmesi planlanan madeni 2,5 liralar, evlenecek gençlere verilecek kredinin tuhaf kriterleri, özelleştirme yapılacağı haberini yalanlayan Mehmet Şimşek, yargı hakkındaki yazısı nedeniyle tutuklanan gazeteci Tolga Şardan, gözaltına alınan Dilan-Engin Polat çifti, değişim açıklamalarıyla Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu var. Ahmet Hakan köşesinde; jakuzide boğulmak, son akşam yemeği, değinmeler ve cadılar bayramı var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise; Büyük Filistin mitingi, cumhuriyet mesajları, 1923 kıyaslaması ve artan burs miktarları var. http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Kobra Kobra
Kobra Gündem #125- Küçük Besleme

Kobra Kobra

Play Episode Listen Later Nov 3, 2023 52:58


Kobraların gündeminde bu hafta; geride bıraktığımız buruk geçen cumhuriyet bayramı kutlamaları, ülkemizi aratmayan LGBTİ+ tutumuyla Macaristan, Ankara barosunun alkışlanan davranışı, turistlerden para alınmaya başlayan Ayasofya, yeni bastırılacak madeni 5 liralar, gelmesi planlanan madeni 2,5 liralar, evlenecek gençlere verilecek kredinin tuhaf kriterleri, özelleştirme yapılacağı haberini yalanlayan Mehmet Şimşek, yargı hakkındaki yazısı nedeniyle tutuklanan gazeteci Tolga Şardan, gözaltına alınan Dilan-Engin Polat çifti, değişim açıklamalarıyla Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu var. Ahmet Hakan köşesinde; jakuzide boğulmak, son akşam yemeği, değinmeler ve cadılar bayramı var. Cumhurbaşkanı köşesinde ise; Büyük Filistin mitingi, cumhuriyet mesajları, 1923 kıyaslaması, ve artan burs miktarları var. http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Yeni Şafak Podcast
Selçuk Türkyılmaz - İsrail, İngiltere'nin bir müstemleke projesiydi

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 16, 2023 4:13


Filistin meselesiyle ilgili eylemlere katıldığımız günlerin üzerinden neredeyse otuz beş yıl geçmiş. Aslında bu, bizim gibi ellili yaşlarını tamamlamak üzere olanlar için oldukça uzun sayılabilecek bir zamandır. Fakat bakışımızı Filistin davasının ortaya çıktığı dönemlere çevirdiğimizde zamanın çok daha uzun olduğu görülür. 1917'de meşum deklarasyonun yayımlanmasıyla birlikte İsrail'in temelleri atılmıştı. İngiltere ve Fransa, Suriye vilayetini paylaşmış, Osmanlı topraklarını yeniden biçimlendirerek yeni müstemleke yönetimleri oluşturmuşlardı. Osmanlı topraklarını istimlak ettiklerinde “manda” kavramı ön plana çıktı. Zaman kolonyalist Avrupa devletlerini de değişime zorlamaktaydı. Onlar da döneme uygun tanımlamalar yapmak zorunda kaldılar. “Yönetmeyi bilmiyorlar, yönetilmeleri gerekir” ifadesi sıradan bir değişime işaret etmez. Bu değişime rağmen Filistin topraklarını kolonize etmeyi başardılar. “Filistinliler topraklarını sattı da bu hâle düştü, oh olsun!” diyenlerin anlamak istemedikleri de budur. Filistin kavram olarak vardı fakat eski Suriye vilayetinin bu bölgesi artık İngiltere yönetimindeydi. Yeni bir müstemleke kurulmuştu. Ayasofya'ya doğru giderken ister istemez geride kalan zamanı düşündüm. 1980'lerin ikinci yarısında İzmit'teki Filistin mitinginde de değerli dostum Fikri ile birlikteydik. O zaman da uzun bir yürüyüş kolu oluşturulmuştu. Fakat bu sefer yürüyüş koluna dâhil olmayıp doğrudan miting alanına yöneldik. Ayasofya Camii'nin “sayesi”sinde ilk defa böyle bir nümayişe katılmaktan dolayı farklı duygulara kapılmamak mümkün değil. Eve döndükten sonra siyaset, bürokrasi ve iş dünyasından da ciddî bir katılım olduğunu öğrendim. Alanda İslam coğrafyasının hemen hemen her bölgesinden insanlar vardı. Saye onları da kuşatmıştı. Batı dünyasının umumî olarak her şartta İsrail'e desteği din ve medeniyet bağlamında izah ediliyor fakat bu doğru değildir. İsrail, Avrupa devletlerinin ve özelde de İngiltere'nin İslam coğrafyasına yönelik yeni bir kolonyal projesiydi. Bu proje kısmî olarak başarıya ulaşmıştır fakat Filistin davası da yerde kalmamıştır. Geride kalan yüz yıllık zamanı göz önünde bulundurduğumuzda iki büyük savaştan birinde büyük kayıp yaşamamıza rağmen İslam dünyasının fikrî açıdan teslim olmadığını görmek zorundayız. Eğer fikrî teslimiyet yaşansaydı özellikle 1991'in başından itibaren ABD öncülüğündeki yeni istilanın İslam coğrafyasında büyük bir çözülmeye yol açması gerekirdi. Milyonlarca insan öldü, yerlerinden sürüldü, mülksüzleşti fakat o büyük coğrafî çözülme meydana gelmedi. Eğer emperyalistler gibi coğrafya genelini göz önünde bulundurursak üçüncü büyük gücün de Afganistan'da mağlup olması sıradan bir olay değildir. İslam coğrafyasının genelinde hedeflerine ulaşamadılar. Bu durum İsrail projesi için de geçerlidir.

Yeni Şafak Podcast
Taha Kılınç - Sultâniye'den Alamut'a...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 7, 2023 4:17


Geçtiğimiz pazar (1 Ekim), kuşluk vakti Tahran'dan çıkıp batıya doğru yöneldik. Şehrin daha güneş doğmadan başlayan ve sonraki birkaç saat boyunca devam eden kilit trafiğinden biraz olsun kurtulmayı amaçlamıştık, ancak yine de Kerac'a kadar yoğunluk sürdü. Hepimizin şikâyetçi olduğu İstanbul trafiği, Tahran'ınkiyle kıyas edildiğinde, bir Anadolu kasabasının telaşesi mesabesinde kalıyor. Gerçeğini varın siz düşünün. Üç buçuk saatlik bir yolculuğun sonunda, Sultâniye uzaktan göründü. Burası, İlhanlıların çılgın hükümdarı Olcaytu'nun (1282-1316) başkentiydi ve onun inşa ettirdiği devasa kümbetle meşhurdu. Budist bir babayla Hristiyan bir annenin oğlu olan Olcaytu 1291'e kadar Budist, 1295'e kadar da Hristiyan olarak yaşamıştı. Sonrasında “Muhammed Hüdâbende” adını alarak Sünnî Müslümanlığa geçiş yapan hükümdar, 1310'da Şiîliğe yönelmiş, ömrünü de müfrit bir Şiî olarak tamamlamıştı. Iraklı meşhur Şiî din adamı Allâme Hillî'nin (1250-1325) tesiri altında kalan Olcaytu, Şia'nın On İki İmam'ına ait kabirleri Sultâniye'ye taşıtıp hepsini aynı kubbe altına gömdürmek gibi fikirleri de olan sıra dışı bir yöneticiydi. 1304'ten itibaren 12 yıl tahtta kalan Olcaytu, Kuzey İran havalisine Şiîliğin yayılması için olağanüstü gayret sarf etmişti. 1302-1312 arasında inşa ettirilen Sultâniye Kümbeti, 49 metre yüksekliğinde 200 tonluk dev bir kubbeyi taşıyor. Floransa Katedrali ve Ayasofya'dan sonra dünyanın üçüncü büyük briket kubbesi olan yapının türbe kısmına 1316'daki ölümünden sonra Olcaytu da defnedilmiş. Ancak kabri bugün mevcut değil. Kendisinin ölümüyle başlayan kaos ve karmaşa ortamında, mezarı da bilinmeyen bir yere taşınmış. Vaktiyle Tebrîz'le yarışacak kadar gelişen ve büyüyen Sultâniye, bugün küçük bir kasaba görünümünde. Sultâniye'den sonra Kazvîn'e geçtik. Selçukluların imar ettiği bu güzel şehir, Şah Abbâs 1598'de devletin başkentini İsfahân'a nakledene kadar Safevî payitahtıydı. Semerkand tadı veren cuma camiinde namazlarımızı kıldık. Ancak bu ihtişamlı mekân, İran devlet aklının, ibadet hayatının merkezine türbeleri ve Hüseyniye adı verilen özel mabetleri yerleştirme siyasetinin doğrudan bir sonucu olarak, terk edilmiş haldeydi. Kazvîn'i Kadîm Tahran Kapısı'ndan terk ederek, kuzeye, Elbruz Dağları'na yöneldik. İstikametimiz, İslâm tarihinin en dehşetli terör örgütü Haşhâşîlerin vaktiyle yuvalandığı Alamut Kalesi'ydi.

NutSpor
29 Mayıs'ta Ayasofya Stadı'nda Buluşuyor Muyuz? | Konuk: Nurcan Çelik | Yenilsen de Yensen de #3

NutSpor

Play Episode Listen Later Oct 5, 2023 63:58


NutSpor'a abone olmak için tıklayınız: https://www.youtube.com/c/NutSpor?sub_confirmation=1 Yenilsen de yensen de taraftarın senle, sevincinle üzüntünle seninle birlikte... Efsane geri döndü; Bağış Erten ve Banu Yelkovan'ın sunduğu Yenilsen De Yensen De her cumartesi saat 13.00'te NutSpor YouTube kanalında. Yenilsen De Yensen De'ye katılmak için; Derby sponsorluğunda yayınlanan Yenilsen De Yensen De programına katılmak için Derby ve NutSpor sosyal medya hesaplarını takip edip, aşağıdaki linkte bulunan formu doldurmanız yeterli. https://forms.gle/j1k8cmG9S533PnzZ9

Boş Yapma Enstitüsü
Kobra Gündem #120- MasterChef Dönemi

Boş Yapma Enstitüsü

Play Episode Listen Later Sep 29, 2023 46:03


Kobraların gündeminde bu hafta; skandal Gezi davası kararları, Kaos GL'nin çok tartışılan marmaray videosu ve yaşananlar, gökkuşağı azarı yiyen Birleşmiş Milletler, şeriat isteyen kadınları çağıran Taliban, tekrar tahrip edilen Ayasofya, başka Türkiyelerden seslenen Garo Paylan, sansürün damga vurduğu Altın Portakal, milletvekili maaşını yetersiz bulan AKP Sakarya milletvekili Lütfi Bayraktar, kişiye özel iş ilanıyla AKP Tokat Belediyesi, okul okul gezip dua ettiren AKP Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, yeni dönemin konusu ileri laiklik, meyhane ve pavyon açamam diyen MHP Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Kalyon Holding başkanvekili olan Lütfi Elvan, zararına satışla gündeme gelen Türk Hava Kurumu, New York notlarıyla güldürmeye devam eden Ahmet Hakan, İstiklal Marşı okuyan Gülşen var. Cumhurbaşkanı köşesinde; 5500 lira teknoloji desteği, kazanan dostlarımız var. Yepyeni bölüm yayında! http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Kobra Kobra
Kobra Gündem #120- MasterChef Dönemi

Kobra Kobra

Play Episode Listen Later Sep 29, 2023 46:03


Kobraların gündeminde bu hafta; skandal Gezi davası kararları, Kaos GL'nin çok tartışılan marmaray videosu ve yaşananlar, gökkuşağı azarı yiyen Birleşmiş Milletler, şeriat isteyen kadınları çağıran Taliban, tekrar tahrip edilen Ayasofya, başka Türkiyelerden seslenen Garo Paylan, sansürün damga vurduğu Altın Portakal, milletvekili maaşını yetersiz bulan AKP Sakarya milletvekili Lütfi Bayraktar, kişiye özel iş ilanıyla AKP Tokat Belediyesi, okul okul gezip dua ettiren AKP Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz, yeni dönemin konusu ileri laiklik, meyhane ve pavyon açamam diyen MHP Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Kalyon Holding başkanvekili olan Lütfi Elvan, zararına satışla gündeme gelen Türk Hava Kurumu, New York notlarıyla güldürmeye devam eden Ahmet Hakan, İstiklal Marşı okuyan Gülşen var. Cumhurbaşkanı köşesinde; 5500 lira teknoloji desteği, kazanan dostlarımız var. Yepyeni bölüm yayında! http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Synergy Kendiyas
GÖZLERİMİ KAPADIĞIMDA RENKLİ IŞIKLAR GÖRÜYORUM, BU NEDİR? | Synergy Kendiyas |

Synergy Kendiyas

Play Episode Listen Later Sep 21, 2023 40:21


TR724 Podcasts
Alper Ender Fırat | Ayasofya'nın restorasyonu | 17.09.2023

TR724 Podcasts

Play Episode Listen Later Sep 16, 2023 4:26


Alper Ender Fırat | Ayasofya'nın restorasyonu | 17.09.2023 by Tr724

Ahşaptan Betona, Mecidiyeden Jetona
Aziz Polyeuktos Kilisesi

Ahşaptan Betona, Mecidiyeden Jetona

Play Episode Listen Later May 2, 2023 24:04


Bizans prensesi Anicia'nın Süleyman'ın tapınağı ile kıyasladığı Aziz Polyeuktos Kilisesi; Ayasofya'ya ilham veren kayıp abide, Justinyen'le çekişmeler, tavuskuşları ve başka şeyler...

Fularsız Entellik
Siyasal İslam (Konuk: Ozan Gündoğdu)

Fularsız Entellik

Play Episode Listen Later Apr 30, 2023 68:05


Siyasal olmayan bir din olabilir mi? Nazi kamplarındaki Türk-İslam propagandaları. Toprak reformunun Demokrat Parti'yi doğurması. Soğuk Savaş, 12 Eylül, yetmez ama evetçilik, Erdoğanizm ve dahası. Ozan Gündoğdu ile 1 saat boyunca Türkiye tarihinin belli dönemeçlerini konuştuk. Çok şey öğrendim. Bahsi geçen kaynak ve kitaplar aşağıdadır..Bu podcast, Cambly hakkında reklam içerir.Cambly'nin %60 indirimden 6fular koduyla yararlanmak için aşağıdaki linke tıklayın.https://cambly.biz/6fularCambly Kids'in %60 indiriminden 6fularkids koduyla yararlanmak için ise aşağıdaki linke tıklayın.https://cambly.biz/6fularkids.Bölümler:(00:00:14) Ozan Gündoğdu (Trend Topic)(00:01:24) Siyasal İslam nedir?(00:02:26) Üç Tarz-ı Siyaset (Yusuf Akçura, 1904)(00:03:26) The Failure of Political Islam (Olivier Rohl, 1994)(00:03:56) Politik olmayan bir din var mı?(00:06:36) Devletin denetlediğini din niye denetlemesin?(00:07:52) Türkçülüğün zaferi.(00:09:07) Halkın Türklük bilinci.(00:10:56) Toprak reformu.(00:13:39) Gayrimüslimler.(00:15:41) Özet: Türkçülük merkezde, İslamcılık yükselişte.(00:16:38) Soğuk Savaş'ın etkisi.(00:20:44) Almanya'nın etkisi.(00:22:26) Ruzi Nazar: Roman gibi hayatlar.(00:27:09) Nazilerden CIA'ye.(00:31:22) Asrı Saadet yüzünden dünyaya ilgisizlik.(00:32:26) 12 Mart: Genç subaylar rahatsız.(00:38:03) 12 Eylül: Türk-İslam sentezi.(00:41:06) Yetmez ama evetçilik.(00:47:23) Kapitalizm ve Siyasal İslam ilişkisi.(00:51:45) Bugünkü durum: Fikren yenilgi.(00:52:57) Türban-başörtüsü farkı: Şule Yüksel Şenler.(00:55:03) Ayasofya'ya cami.(00:56:21) Sosyal İslam'a güvenmek.(00:58:21) İslamcı ütopyanın bitişi.(01:00:07) Erdoğanizm.(01:02:01) "Faysal'ın Prensleri Kral Oldu"(01:04:34) Gelecek tahmini.(01:06:59) Patreon teşekkürleri..Kaynaklar/Kişiler:Siyasal İslamcılık (Ozan Gündoğdu, 2022)Üç Tarz-ı Siyaset (Yusuf Akçura, 1904)The Failure of Political Islam (Olivier Rohl, 1994)Bediüzzaman Said Nursi Olayı (Şerif Mardin, 1989)Ruzi Nazar (CIA ajanı)Şule Yüksel Şenler (Şulebaş'ın yaratıcısı)See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Boş Yapma Enstitüsü
Kobra Gündem #111 - Adres Soran Kurşunlar

Boş Yapma Enstitüsü

Play Episode Listen Later Apr 8, 2023 54:41


Kobraların gündeminde bu hafta; devam eden Akşener-Erdoğan gerginliği ve Akşener'in kurşunlarla yaptığı grup toplantısı, toplantıyı yorumlayan Mehmet Barlas, Abdülkadir Selvi, Mustafa Şentop, hemen ardından kurşunlanan CHP binası ve yaşananlar, Hindistan'da yaşanan diploma krizi, yargılanan Donald Trump, yasakçı Avrupa zihniyetini yaşatan Paris, kapısı yenmesin diye önlem alınan Ayasofya, Türkiye'ye bağlanan dünya, Togg'una kavuşan Varank, yaptığı stickerlar yüzünden tutuklanan Mahir Akkoyun, seccade skandalıyla Kemal Kılıçdaroğlu ve yaşananlar, Kılıçdaroğlu'na desteğini açıklayan Mustafa Sarıgül, Ak Parti ile görüşen DSP, geçmişini internetten sildiren Hüdapar, LGBT meselesini gündeme getirmeye çalışan Bahçeli ve Erdoğan, hayal okyanusunda yüzmeye devam eden Muharrem İnce,  adaylık sistemine sitem eden Taylan Yıldız, haftanın yazılarıyla Ahmet Hakan, Mehmet Barlas, saraya özel üretilen kokular, Mart ayı enflasyonu, gastronomik tavsiyelerde bulunan bakan Nebati, deprem bölgesinden son haberler var. Cumhurbaşkanı köşesinde; ilk TOGGlar, Emine Erdoğan'dan ilk değerlendirme, muhalefetle buluşan büyükelçi, yol kesen atama bekleyenler, tarafını seçecek olanlar var. Yerli ve milli gömleklerin giyildiği Kobra Kobra Podcast, yeni bölümüyle yayında!  http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

Kerem Önder
AYASOFYA YUMRUĞU! - Şeyhülislam İbni Kemal Camii sohbeti ⧸ 12.07.2020 ⧸ Kerem Önder

Kerem Önder

Play Episode Listen Later Mar 17, 2023 10:01


AYASOFYA YUMRUĞU! - Şeyhülislam İbni Kemal Camii sohbeti ⧸ 12.07.2020 ⧸ Kerem Önder Web / https://keremonder.com Facebook / http://www.facebook.com/kereminden Instagram / http://www.instagram.com/kerem_onder Instagram / http://www.instagram.com/ihramcizader... Twitter / http://twitter.com/keremonder1 Podcast / https://anchor.fm/keremonder

Açık Bilinç
Ayasofya'nın kapısını kimler niçin kemiriyor olabilir?

Açık Bilinç

Play Episode Listen Later Sep 27, 2022 24:18


Kanibalizm'den "transubstantiation" (tözlerin dönüşümü) inancına uzanan bir yelpazede, yeme eyleminin nitelik edinmekle ilintisi üzerine konuşuyoruz.  

Kısa Dalga Podcast
KAPININ ARDINDAKİ KÜLTÜR FACİASI: AYASOFYA

Kısa Dalga Podcast

Play Episode Listen Later Aug 6, 2022 23:47


Ayasofya Müzesi, camiye çevrilmesinin ikinci yılında tartışmaların merkezinde. Bir taraftan “Ayasofya özgürlüğüne kavuştu” diyenler, bir taraftan da Ayasofya'nın iyi korunmadığını gösteren skandallar… Hatta Prof. Dr. İlber Ortaylı, geçen sürede Ayasofya'yı 3 milyon kişinin ziyaret etmesini “facia” olarak niteleyip "Ayasofya'nın restorasyon için belli bir müddet mutlaka kapatılması gerekiyor" diye yazdı.  Ayasofya'nın tarihi kapısından parçalar koparılması skandalını ortaya çıkaran Sanat Tarihi Derneği Yönetim  Kurulu Başkanı Şerif Turgut ile buluştuk. Ayasofya'dan Yerebatan'a, definecilikten kültür politikalarına tüm gelişmeleri konuştuk. 

bir turgut ayasofya ortayl ayasofya'n
Medyascope.tv Podcast
Ayşe Çavdar ve Aysuda Kölemen ile Geniş Zaman: “Ayasofya'nın kapısını kim yedi?” | Ayasofya'yı yemek ve kültürel hegemonya

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later Jun 1, 2022 82:45


UNESCO'nun Dünya Mirası'nda yer alan 15 asırlık Ayasofya'nın kapısına zara verilmişti. Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin İmparatorluk Kapısı'nın tahribatına yönelik inceleme başlatıldığını bildirmişti. Sanat Tarihi Derneği Başkanı Şerif Yaşar ise İmparatorluk Kapısı'nı birilerinin yediğini açıklamıştı. Ayşe Çavdar ve Aysuda Kölemen, Geniş Zaman'da bu hafta Ayasofya'nın kapısına yönelik bu tahribatı, kültürel hegemonya üzerinden değerlendirdi. Yayını izleyebilirsiniz: bit.ly/3t9hLBs

radYU
Mixtape (10 Mayıs 2022)

radYU

Play Episode Listen Later May 10, 2022 32:13


Ayasofya'da skandal üsüne skandal... ABD'deki mahkum ve gardiyanın kaçış öyküsü... Johnny Depp ve Amber Heard davası... Film ve dizi dünyasına dair bolca yorum, tavsiye ve haber... Hepsi ve daha fazlası Mixtape'in yeni bölümünde! Kutay Altunkaynak'ın hazırlayıp sunduğu Mixtape'in yeni bölümü her salı 11.00'de; tekrarı her çarşamba 20.00'de radYU'da. https://radyu.yasar.edu.tr/

Medyascope.tv Podcast
Cengiz Özdemir yazdı: Ayasofya'nın kapıları

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later Apr 25, 2022 5:40


Medyascope Podcast'ten herkese merhaba. Hafta Sonu Yazıları köşemizde yayınlanan yazılarımızın seslendirmesiyle karşınızdayız. Cengiz Özdemir'in "Ayasofya'nın kapıları" başlıklı yazısını Alp Akiş sizler için seslendirdi. Beğenerek dinlemenizi umuyoruz.

Boş Yapma Enstitüsü
Kobra Gündem #76 - Arsız ve Donsuz

Boş Yapma Enstitüsü

Play Episode Listen Later Apr 24, 2022 62:56


Kobraların gündeminde bu hafta; Yeni Akit ve nicelerinin hedef tahtasına oturttuğu Aleyna Tilki, Hasan Mezarcı ile tartışan Ahmet Hakan, kapısı yenen Ayasofya, elektriği kesilen Kılıçdaroğlu, nüfus araştırması yapan, tüketici güven endeksi açıklayan Tuik, pazarda kullanılan pos cihazları, "enflasyonu ortadan kaldıracak" olan bakan Nebati, ücretleri güncellenen Çanakkale feribotu, İBB'nin çok konuşulan "istanbulkart" videosu, Amerika'ya seslenirken yepyeni açılımlar yapan Soylu, koruma altındaki ceylanların kesildiği Urfa, "kapak olsun" diyen tarım bakanı, Yozgat'ta kurulacak bilim merkezi, uzaya gitmek üzere seçilecek kişiler, arşivlik yazısı "Devlet Ana Emine Erdoğan" ile Şebnem Bursalı, içinde yaşadığımız ekonomik işgal, haftanın bitmeyen gündemi sığınmacılar, cumhurbaşkanının haklı çıktığı davalar ve zorlu eğitim süreçleri var. Yeni bölüm yayında! Kobralara destek olmak için : http://kreosus.com/kobrakobrapodcast Twitter: http://twitter.com/kobrapod Instagram: http://instagram.com/kobrakobrapodcast

kazdura podcast
S01E14 - Ayasofya|حان التعانق

kazdura podcast

Play Episode Listen Later Apr 11, 2022 16:00


هأنذا أجهر  بإذعاني  لتلك الغازية ،  استسلمت أمام جبروتها اللين، توحد بعضنا ببعض،  لتتشبث تفاصيلها بأزقة وعي  مضيفة بعداً روحياً ما ألفته من قبل ، وعساني لا أتوه عنه قط. ....................................... إعداد : كندة عامود  تقديم : رخاء الحرش ، إيمان مخلوطة ،كندة عامود  شارك في الأداء : مصعب والي  الهندسة الصوتية : رخاء الحرش  الإشراف على الهندسة : بهيرة سحلول  هذا البودكاست بالتعاون مع منصة @Podlines .............................. تابعونا على الانستغرام :  rorohr90@ mashaweeer@  kazdurapodcast@ ....................................................................  الموقع : https://goo.gl/maps/LARBM7KtmHWGWqai6 ....................................................................... إذا أحببتم دعم بودكاست كزدورة يمكنك ذلك من خلال الرابط : patreon.com/kazdurapodcast ................................................ Kurtlar Vadisi - Ayasofya Müziği (Full Orijinal) -  Gökhan Kırdar Gladiator soundtrack | Gladiator theme | Now we are free | Indigo Choir (HQ Live) - Indigo ChorasSong-Hagia Sophia _Artist-Tuluyhan Uğurlu ...............................  

TVNET
Türk Kahvesi / İlyas Kemaloğlu - Osmanlı – Rus İlişkileri Nasıldı?

TVNET

Play Episode Listen Later Mar 14, 2022 77:09


Türk Kahvesi'nde bu hafta konuğumuz Prof.Dr. İlyas Kemaloğlu ◾#Deşt-i Kıpçak neresidir? ◾Altın Orda Devleti ve Rusya ◾#Moğollar ve #Tatarlar arasındaki farklar neler? ◾Rusların gözünden #Türkler ◾Ruslar için #Ayasofya ve #İstanbul'un önemi

Turkish Odyssey, Discover Istanbul and Turkey with Serif Yenen
Episode 4: Hagia Sophia (Ayasofya), Top Must-See Place in Turkey

Turkish Odyssey, Discover Istanbul and Turkey with Serif Yenen

Play Episode Listen Later Feb 10, 2022 20:14


Episode 4: Hagia Sophia - Ayasofya —Is it Hagia Sophia or Ayasofya? How is it pronounced? —How many other 1500-year-old intact and still functioning monuments can you show from around the world? —A typical Byzantine monument? No. —How many times was it built? —Who killed 30.000 people? —World's largest temple for a minimum of 1000 years. —How was it converted into a mosque? —Mosaics of Ayasofya —Marble techniques —Prior knowledge of flying buttresses —Where to eat when you are there

News in Simple Turkish/Basit Türkçe ile Haberler
Conversations in Turkish: To Istanbul from the airport

News in Simple Turkish/Basit Türkçe ile Haberler

Play Episode Listen Later May 14, 2021 2:56


Conversations in Turkish by skypeturkish.com. Today's episode: To Istanbul from the airport. Let's begin! Yolcu (Passenger): Merhaba. Otele gitmek istiyorum. Otelim Sultanahmet'te. - Hello. I want to go to the hotel. My hotel is in Sultanahmet. Taksici (Taxi Driver): İstanbul'a hoş geldiniz. Oteliniz tam nerede? - Welcome to Istanbul. Where exactly is your hotel? Y: Teşekkürler. Türkçem çok iyi değil. Lütfen daha yavaş konuşur musunuz? - Thanks. My Turkish is not very good. Can you please speak more slowly? T: Tamam. Yavaş konuşacağım. Oteliniz tam nerede? - OK. I will speak slowly. Where is your hotel? Y: Tam adresi bilmiyorum. Ama Ayasofya'ya çok yakın. Ayasofya'ya gidelim. - I don't know the exact address. But it is very close to Hagia Sophia. Let's go to Hagia Sophia. T: Tamam. Ayasofya'ya gidelim. - OK. Let's go to Hagia Sophia. Y: İstanbul Havalimanı'ndan Ayasofya'ya taksiyle kaç kilometre? - How many kilometers from Istanbul Airport to Hagia Sophia by taxi? T: 47 kilometre. - 47 kilometers. Y: Ooo çok uzak. Peki kaç dakika sürüyor? - Ooo very far. So how many minutes does it take? T: Trafiğe bağlı. Ama yaklaşık 1 saat. - It depends on the traffic. But approximately 1 hour. Y: Ne kadar ödeyeceğim? - How much will I pay? T: Taksimetre çalışacak. Ayasofya'ya vardığımızda taksimetre ne yazıyorsa onu ödeyeceksiniz. Genelde taksimetre havalimanından Sultanahmet'e yaklaşık 150 lira yazıyor. - The taximeter will run. When we arrive at Hagia Sophia, you will pay whatever it is on the taximeter. Usually the taximeter reads about 150 liras from the airport to Sultanahmet. Y: Teşekkür ederim. - Thank you. T: Nereden geliyorsunuz? - Where are you coming from? Y: Ben Romanya'dan geliyorum. - I am coming from Romania. T: İstanbul'da kaç gün kalacaksınız? - How many days will you stay in Istanbul? Y: Burada bir hafta kalacağım. - I'll stay here for a week. T: Türkiye'ye ilk defa mı geliyorsunuz? - Are you coming to Turkey for the first time? Y: Hayır. Daha önce İstanbul'a 3 kez geldim. Şimdi dördüncü kez geliyorum. İstanbul'u çok seviyorum. - No. I came to Istanbul 3 times before. I'm coming for the fourth time now. I love Istanbul very much. T: İstanbul'da en çok nereleri seviyorsunuz? - Where do you like the best in Istanbul? Y: Galata ve Karaköy'ü çok seviyorum. Her zaman Karaköy'den baklava alıyorum. Baklavayı çok seviyorum. Arnavutköy ve Bebek arasında yürümeyi çok seviyorum. Vapura binmeyi çok seviyorum. - I love Galata and Karaköy very much. I always buy baklava from Karaköy. I love baklava very much. I love walking between Arnavutköy and Bebek very much. I love to ride the ferry very much. T: Çok iyi Türkçe biliyorsunuz. Nerede öğrendiniz? - You know Turkish very well. Where did you learn? Y: Özel dersler aldım. Ve Youtube'da bir kanal var. O kanalın adı Turkish Learners Network. O kanalda Türkçe videolar seyrediyorum. - I took private lessons. And there is a channel on Youtube. The name of that channel is Turkish Learners Network. I watch Turkish videos on that channel. T: Maşallah. Çok güzel konuşuyorsunuz. - Mashallah. You speak very well. (1 saat sonra) T: Buyurun. Ayasofya'ya geldik. - Here you are. We arrived at Hagia Sophia. Y: Teşekkürler. Borcum ne kadar? - Thanks. How much do I owe? T: Borcunuz 148 Lira. - You owe 148 Liras. Y: Buyurun. Hayırlı işler. - Here you are. Have a blessed work. T: Teşekkürler. İyi tatiller. - Thanks. Have a good vacation.