Mehmet Baba adına yazılmış ilahi,kaside ve şiirleri içerir...
Şu kapıdan geçer oldunNeler canım neler oldun.Ayak idin, bak ne oldun.İhvânlara sen baş oldun.Hep nurları söndürürsünÖz'ün nurun yandırırsınSana biat edenlerinHemen yüzün güldürürsün.Senin nurun daim parlarDû âlemde durmaz akarBilir misin diyar diyarHer bir yerde adın çağlar.Soyun belli Kırımî'sinHasenî'sin, Hüseynî'sinSu götürmez âlenisinGönüllerde gezenisinKul Ahmet'im yaz bunlarıÖğrensinler birçoklarıOkusunlar sonraları Sabahları akşamları.Geldi geçti günler böyleSabah akşam Hakk'ı söyleYüce Hakk'ı Hakk'tan dileBiteviye dola dileDû âlem=Her iki dünya.
Bahçemize gidelim yâr, senle zikir edelim Allah Allah diyelim yâr, nefsimizi güdellim. Kendimizden geçelim yâr, âlemler seyredelim Hakk'a varıp yalvaralım, Allah Allah deyû deyû. Allah diyen çürümez yâr, toprak olup erimez Karanlıkta hiç kalmaz yâr, leyli nehârı görmez Günahları sorulmaz yâr, hesapları dürülmez Hakk'a varıp yalvaralım, Allah Allah deyû deyû. Yalvarana Hak deyû yâr, defter soldan verilmez Geçer iken sırat'tan yâr, kanatları alınmaz Hem cennete konunca yâr, mülkleri hiç bilinmez Hakk'a varıp yalvaralım, Allah Allah deyû deyû. Yüce Hakk'ı anmanın yâr, fazileti böyledir Dost'a dost olmanın yâr, avdeti de şöyledir Daim seni Hak anar yâr, muhakkak ki böyledir. Hakk'a varıp yalvaralım, Allah Allah deyû deyû. Ah bu gönlüm sen de yalvar, sabah akşam daima (Kul Ahmed'im sen de yalvar, sabah akşam daima) Komaz seni bemırat yâr, bekle gelir yarına Her murada erersin yâr, vakıf eder sırrına Hakk'a varıp yalvaralım, Allah Allah deyû deyû. Avdet etmek=Ayrılmış bulunulan yere geri gelme, eski yere dönüş. Leyli nehâr= Gündüzün gecesi Bemırat= Erzurum şivesinde MURATSIZ.
Gel girelim gönüllere Feryat eden şu dillere Susuz kalmış bu GÜLlere Gel girelim gönüllere . Susuz kalmış bu GÜLlere Gel girelim gönüllere Gel girelim gönüllere Hû Gönüllere gönül katar Pazarlarda gönül yatar Gönül alır, gönül satar Olgun insan bunu yapar. Gönül alır, gönül satar Olgun insan bunu yapar. Olgun insan bunu yapar Hû Gönülleri gönül eden İçim dışım pür nur eden Bir gönül ki yüce şâdân Siz de ondan alın hemen. Bir gönül ki yüce şâdân Siz de ondan alın hemen. Siz de ondan alın hemen Hû Gönlü zengin olanların Gece, gündüz, bugün, yarın Bu deryaya dalanların Hiç bir derdi olmaz yarın. Bu deryaya dalanların Hiç bir derdi olmaz yarın. Hiç bir derdi olmaz yarın Hû Kul Ahmed'im gönül topla Senin işin iktisapla Ne kâr ettin sen ey bala Ondan sonra var hesapla. Ne kâr ettin sen ey bala Ondan sonra var hesapla. Ondan sonra var hesapla Hû İktisap= (Bu şiirde) Gönül kazanma. Bala= Çocuk
Ey sevgili gözümün nuru yar Gönlümün ta içinde yeri var Hiç gitmedi ki orda duruyor Bir sen varsın,tek sen varsın, Hep sen,hep sen,hep sen varsın. Bak herşeyim sevincim,neşem sen, Gündüzüm sen,gecem sen,düşüm sen, Huzur bulup koştuğum köşem sen, Bir sen varsın,tek sen varsın, Hep sen,hep sen,hep sen varsın. Ben ersem de yüz yaşıma kadar, Olacaksın orda sen bir bahar, Ahirette dahi ey nazlı yar, Bir sen varsın,tek sen varsın, Hep sen,hep sen,hep sen varsın. Sen yıllanmış bir şarap gibisin, Yıllandıkça artar senin sevgin, İçinde sen varsın bu şen evin, Bir sen varsın,tek sen varsın, Hep sen,hep sen,hep sen varsın. Ömrümün baharında ayrıldın, Zannederdim hep bâkî kalırsın, Gitmesin şu içimdeki sızın, Bir sen varsın,tek sen varsın, Hep sen,hep sen,hep sen varsın. Ah bu gönlüm daim seni özler, Gelirmi ki diye yolu gözler, Kul Ahmed'in daim seni özler, Gelirmi ki diye yolu gözler, Artık gelmez dünyadan gidenler, Ancak varsın,kalbimizde, Hep sen,hep sen,kalbimizde.
Pişmanlığın gözlerinden okunur Ah bu feryat bu canlara dokunur Beklediğin haberlerin gelmedi Ok kirpikler şu gönülü delmedi Ödül konmuş bak kaçağın başına Hiç kaçmasın bunca zahmet boşuna Pişmansın da ne gereğin yapmazsın? Zalimliğin hiç üstünden atmazsın Biz gönüle girenleri biliriz O gönülün geçmişini sileriz Burun sokma sen Allah'ın işine Hak mı oldun be düşüne düşüne? Ah be gülüm uğraşmaya hem değmez Kul Ahmed'im uğraşmaya hem değmez Köpek nefsin hiç bunlara baş eğmez
Bahçemizin Ortasında********************Bahçemizin ortasında çeşit çeşit gül var,Güllerin içinde bir çok deste gonca gül var.Gonca güller üstünde her dem öten bülbüller,Bülbüllerin ağzında ne de tatlı bir dil var.Bahçıvanın işi odur hergün deste yapar,Destelere sabah akşam gelir mühür basar.Deste gülü alanlar mührü orda görürler,Mühürlerin üstünde Kırşehrî Mehmet yazar.Güllerin kokusu var ya arşa kadar gider,Kokuyu alan cânlar açar birer birer.Kırmızı bir gül olur, aşkı yaymaya başlar,Belki bir sümbül gibi sonsuz sadakat olur.Bu olaylar yaşanırda Kul Ahmed'im yazar,Kimine güç gelir belki kimine bir pazar.Bazen onbin altına hemen ayakta satar,Bazen üç beş paraya pul pahasına satar.
Bahçemize gidelim yâr, senle zikir edelim Allah Allah diyelim yâr, nefsimizi güdellim. Kendimizden geçelim yâr, âlemler seyredelim Hakk'a varıp yalvaralım, Allah Allah deyû deyû. Allah diyen çürümez yâr, toprak olup erimez Karanlıkta hiç kalmaz yâr, leyli nehârı görmez Âşıklara sorulmaz yâr, hesapları dürülmez Hakk'a varıp yalvaralım, Allah Allah deyû deyû. Ah bu gönlüm sen de yalvar, sabah akşam daima (Kul Ahmed'im sen de yalvar, sabah akşam daima) Komaz seni bemırat yâr, bekle gelir yarına Her murada erersin yâr, vakıf eder sırrına Hakk'a varıp yalvaralım, Allah Allah deyû deyû. Leyli nehâr= Gündüzün gecesi Bemırat= Erzurum şivesinde MURATSIZ.
Ne zaman seni ansam yâr Ateş basar, ateş basar, ateş basar yüreğim. Yangın yeri, köz köz olup, büryân olur ey cân yâr. *** Ne zaman sesin duysam yâr Uçar adım, sana koşar, tıp tıp eder yüreğim Nutkum gider, konuşamaz, dil tutulur ey cân yâr. *** Ne zaman seni görsem yâr Mutluluktan, heyecandan, coşku kaplar yüreğim. Aklım çıkar, Mecnun gibi, deli olur, ey cân yâr. *** Ne zaman garip kalsam yâr Mehmet Baba, koşar gelir, sükûn eder yüreğim. Ahmet o gün, ihyâ olur, sevinç dolar ey cân yâr. *** Ne zaman seni ansam yâr Ateş basar, ateş basar, ateş basar yüreğim. Yangın yeri, köz köz olup, büryân olur ey cân yâr.
Beni benden alan sensinDeryalara salan sensinBaştan başa pür nur edipNuruna gark kılan sensinNe söylesem, nasıl desem,Ah onu bir bilebilsemHer bir düşüm tamam edipBeni hâle koyan sensinBulmuş idin bir eşkîyâEşkîyâdan bir esfiyâCümle cânâ kıldım deyipBu kitaba yazan sensinKelimeler eksik kalır Tarifinde dûçâr olurBir sözünle Âdem kılıpYusuf'lardan sayan sensinBenim diyen ulu kişiBeceremez böyle işiAhmet Cân'ı serhoş edipHem divâne kılan sensin
Beni benden alan sensin Deryalara salan sensin Baştan başa pür nur edip Nuruna gark kılan sensin Ne söylesem, nasıl desem, Ah onu bir bilebilsem Her bir düşüm tamam edip Beni hâle koyan sensin Bulmuş idin bir eşkîyâ Eşkîyâdan bir esfiyâ Cümle cânâ kıldım deyip Bu kitaba yazan sensin Kelimeler eksik kalır Tarifinde dûçâr olur Bir sözünle Âdem kılıp Yusuf'lardan sayan sensin Benim diyen ulu kişi Beceremez böyle işi Ahmet Cân'ı serhoş edip Hem divâne kılan sensin
Allah DeyinBen isterim saygı dosta Çıkmayın siz sakın üste Yazda kışta her nefeste Durmayın hiç Allah deyin. Bu dost kimdir dersen eğer Şu kadarcık sevsin meğer Bu iş dünyalara değer Durmayın hiç Allah deyin. Benim dostum değil kötü Kötü diyen kendi kötü Kötünün kötüsü kötü Durmayın hiç Allah deyin. Allah demek kalbe şifa Binbir türlü derde deva Görmek istersen Mustafa Durmayın hiç Allah deyin. Ahmet bende ben Ahmet’te Kavuşuruz kıyamette Tevkil eden biz elbette Durmayın hiç Allah deyin Beni seven O’ nu sever O’ nu seven beni sever Sevmemişse O’ nu eğer Bunca hizmet neye değer? KUL AHMET
Kadirîyim Kadirî Sevgiyle yaklaş demiş Başarı sırrı imiş Pirimiz böyle demiş Kadiriyim Kadiri Hemen çağır birliğe Tez ulaşırsın iyiliğe Elbet sonu dirliğe Kadiriyim Kadiri Nazarıyla hep diri Râh-ı rıza askeri Gayret et kalma geri Kadiriyim Kadiri Zikrullahın efdalı Yad-ı cemildir adı Devam et de bul tadı Kadiriyim Kadiri Sadrın bulur salâhı Gel analım Allah'ı Sözüm doğru vallahı Kadiriyim Kadiri Albayrağım bu sözler Yarin gönlüne gider Yarin hoşuna gider Dahi kıyamette der KADİRİYİM KADİRİ MEHMET BABA HZ.
Bu gelen bir büyük muştudur muştu, Hakk'ın rızasına şimdi kavuştu. Onsekizbin âlem ile buluştu, Orda cümle ervah ile görüştü. Bilen bilir berzâhtaki âlemi Anlamayan bilmez, yazan kalemi. Kimler okur, kimler alır selâmı, Yüce Hakk'tan gelen kutlu kelâmı. Ah bu gönlüm diler, Hakk'ın rızası Bilemezler bunu, gafil bazısı, Kul Ahmet'in diler, Hakk'ın rızası Bilemezler bunu, gafil bazısı, Bendekiler hepsi, alın yazısı Allah verdi bize, değmez gerisi.
Herkesin bir ederi var. Ederi sevdiği kadar.Herkesin bir sevgisi var.Sevgisi ederi kadar***Sevdiğin kadar edersin.Ederin kadar seversin.Ederim ne kadar dersen?Sevmediklerine bak sen.***Bu sevgi artar mı dersen?Uyanasın sabah erkenYalvarasın Hakk'a hemenYeter buna Allah demen***Niçin sevdin neden sevdin?Derler mi ki seven için?Ederinden fazla niçin?Sevmeyesin sev kardeşim.***
Ey Güzel Rabbim Sana Derinden Niyazımızdır ***** ***** Savurup kasvet rüzgârlarını üstümüzden Gönülhânemize kereminden şuur doldur. ***** Üfürüp nefret ateşlerini ruhumuzdan Gönülhânemize kereminden buhur doldur. ***** Devirip keder çınarlarını içimizden Gönülhânemize kereminden huzur doldur. ***** Dindirip elem boranlarını özümüzden Gönülhânemize kereminden sürur doldur. ***** Estirip ılık meltemlerini gönlümüzde Gönülhânemize kereminden sabır doldur. ***** Yağdırıp rahmet yağmurlarını şu gönlüme Gönülhânemizi kereminden pür-nur oldur. ***** Yağdırıp rahmet yağmurlarını Ahmed'ine Gönülhânemizi kereminden pür-nur oldur. ***** BUHUR=Ateşe atılmak veya özel bir kap içinde yakılmak suretiyle güzel kokulu dumanından faydalanılan madde, tütsü. SÜRUR: Sevinç. Neş'eli olmak. Pür nur (Pür-nûr) (f) : Nurlu, ışıklı. Nur dolu, nurla dolu.
Bu gelen bahardır, Şu gönle sen sığdır Onunla hep doldur Doldur çok doldur Dostlarına da doldur doldur. Baharın adı var Bilirsen tadı var Gönlümde yadı var Vardır hep vardır Dostlarımın da vardır vardır. Bahar bize bildir O nasıl bir güldür O gül ile güldür Daim hep güldür Dostumuzu da güldür güldür. Gece gündüz an sen Allah'ın seversen Muradın dilersen Daim hep an sen Ol dostunu da an sen an sen O Bahar Ahmet'tir Her gönle rahmettir Vallahi bu haktır Bunlar hep haktır Ey dostlarımız haktır, haktır.
Yanar Odlar İçinde . Yanar ODlar İçinde Gönlüm ODlar içinde Yanar türlü biçimde Ansam seni ne zaman Yanar ODlar içinde. **** Bu ODa siz de yanın Varın Hakk'a dayanın Varıp Hakk'a dayanan Yanar ODlar içinde. **** ODa yananlar ölmez Sorgu-sual hiç görmez Uçar iken SIRAT'tan Yanar ODlar içinde. **** Cânân cânlar içinde Cân var cânân içinde CÂNÂN CÂNÂN diyen cân Yanar ODlar içinde. **** Ahmet her dem yanarsın Hasret ile anarsın Cân özleyen bu cânân Yanar ODlar içinde.
HER YERLERDE HER DEM KARŞI GELENLER *** Her yerlerde herdem, karşı gelenler Şimdi koşa koşa, sana gelirler. Senin sözün emir, şimdi bilirler Kıymayasın zahir, sonra ölürler. *** Bilmezlerdi senin emir olduğun Bilenler de etti acı bir oyun. Kendileri bir kurt, sanki sen koyun Hakk'ın kapısından, döndü bu oyun. *** Şu canın yansada, sen hep sabreyle Bunlar gelir geçer, Hakk yardımıyla Anlatırsın Mehmet Baba diliyle, Geçinip gidesin, kötü iyiyle. *** Sözüm sizedir ey, canım ihvanlar Sürüden kopmayın, sevgili cânlar. Bak kapıda bekler, kurtlar sırtlanlar Gelir kapar sizi, vahşi hayvanlar. *** Ah bu gönlüm gönlüm sen benim canım Ahmet'im Ahmet'im, sen benim canım Canımdan ötesin, canda cânânım. Sana düşman olan, benim düşmanım Eğer demediyse, çokça pişmanım. ***
Bekledin bekledin canım sen hep bu günü Bugün Cân Ahmet'in canım kutlu düğünü Çabuk unuttular canım muhteşem dünü Bugün Cân Ahmet'in canım kutlu düğünü. *** Geldi dediler de canım gitti dediler. Hem arkandan neler canım neler dediler Her bir günahını canım temizlediler (1). Çokça hurma dağıt canım onlar yesinler. (2). *** Gelmişini bilmez canım hem geçmişini Gelecekte ne var canım söylesen hani Çürür zannedersin canım sen bu bedeni Ezel satın aldım canım değildir yeni. (3) *** Bende insanım be canım bunlar ne böyle Kul Ahmet'im sende canım üzülme öyle Ne derlerse densin canım ziyadesiyle Eden bulur hemi canım sen hayır söyle . *** Bu hayatta neler canım neler yaşandı Kaf dağında vezir canım şimdi uyandı Diler idi her dem canım rengi boyandı Mehmet Baba'sının canım rengine döndü. (ATIF 1) Bir kimse birinin hakkında âleyhinde konuştuğunda, dedikodu yaptığında; KUL HAKKIna girer. Dedikodusunu yaptığı kişi ALACAKLI olur. Bu Dünya'da helâlleşirse ne âlâ, yok helâlleşemez ise öbür dünyaya kalır. Öbür dünyaya varanda dedikodusu yapılan kişi, alacağını ister. Dedikodu yapan ise öbür dünyada âmel olmadığı için borcunu ödeyemez. Bu durumda ise, dedikodu yapanın ya kazandığı SEVAPlardan borcu kadarı alınıp dedikodusu yapılan kişiye veriler, veyahut sevabı az ise borcu bu durumda da ödeyemiyor ise dedikodusu yapılan kişinin GÜNAHlarından alacağı kadarı dedikodu yapan kişiye yüklenir. Böylece dedikodusu yapılan kişinin GÜNAHları temizlenmiş olur. Her iki durumda da dedikodusu yapılan kişi KÂRdadır. Her iki durumda da dedikodu yapan kişi ZARARdadır vesselâm. (ATIF 2) Şeyh Hasan Basri Hz. lerine bazıları gelip "Efendim falanca kişi sizin âleyhinizde konuşuyor, dedikodunuzi yapıyor" dediklerinde hemen 1. ATIFta anlatılan olaya ATIFta bulunup bir tepsi HURMA gönderirmiş. Biz burada bu HURMA olayına bu nedenle ATIFta bulunduk. (ATIF 3) Boynunu cehennemden azad ettirmek için ve nefsini Allah (c.c.) Hazretlerinden sakındırmak için 70,000 defa (Lailaheillallah) oku. O zaman Allah (c.c.) Hazretleri seni cehennemden azad eder. Yahut kimin için okursan onu azad eder (Gavs'ül Vasıliyn Şeyh-i Ekber Muhyiddin-i Arabi Hz.) İşte bu anlatına ATIFta bulunduk. Zira biz ezelden 70.000 tevhidi okuyup cebimize koymuş idik. Neler oldu bu hayatta neler yaşandı Bunlara bir hurma dağıt hemen yesinler. Hem senin arkandan canım neler dediler Ne de çabuk unuttular muhteşem dünü
Geldin gittin bu Dünya'ya, Ne de derin iz bıraktın, iz bıraktın. Açıp elin şu semâya, Silinmeyen iz bıraktın. *** Ululuğun celâlinden, Sen zatının kemâlinden, kemâlinden. Yüce Hakk'ın cemâlinden, Silinmeyen iz bıraktın. *** Yüce arşın kapısında, Bu âlemin yapısında, yapısında. Gel /geçmişinin hepisinde, Silinmeyen iz bıraktın. *** Kaldı gönlüm oralarda, Bulunduğun sofralarda, sofralarda. Dolaştığın pazarlarda, Silinmeyen iz bıraktın. *** Ah bu gönlüm böyle yazar, Ârâm-ı cân, yâr ey dil-dâr, yâr ey dil-dâr. Kul Ahmet'in böyle yazar, Ârâm-ı cân sen ey dil-dâr, sen ey dil-dâr. Sens/din medâr-ı iftihâr, Silinmeyen iz bıraktın. *** Celâl=[isim] Büyüklük, ululuk. Sofra=Tasavvufta zikir meclisi. Pazar=Tasavvufta 18 bin âlem. Ârâm-ı cân=Sevgili. Dil-dâr=Sevgili. Ârâm-ı cân sen ey dil-dâr=Sevgili ey sevgili. Medâr-ı iftihâr= Övünülen, onur duyulan, iftihar edilen şey veya kimse
Sen Şimdi Bunları Masal Sanırsın Sen şimdi onları masal sanırsın Emele ulaşmaz, geri kalırsın. İşine bakarsan menzil alırsın. Her dem her dem çalış huzur bulursun. ... Hayretlere kalıp seni görünce İnanamasınlar, ömürlerince. Amacına ulaş sen bir an önce. Layık olduk artık biz bu sevince. ... Bir daha bir daha dönmez bu devran. Şimdi Yüce Hakk'ı edelim seyran. Sana cümle âlem kalsında hayran Hep geride kalsın, hicranla hüsran. ... Kul Ahmed'im sende hep kıvanasın. Allah Allah diye daim yanasın. İhvanlara yaz güz kanat geresin. Sonsuz merhametle, imam olasın. ... Kaderinde varmış, düştün bu yola. Hayırlı, mübarek, uğurlu ola. Sana inananlar ber murad ola. İnanmayanlarda çukura dola
Biz bu akşam meşverette Seni Hakk'ı anar bulduk. Saf altından bir kürsüde Nasihâtler eder gördük.... Verir idin türlü vaaz Çağırırdın avaz avaz. Kâtip sende şunları yaz Emir diye söyler duyduk.... Horoz öter, kalkar âlem Nasipleri yazar kalem. Her bir KESe dilim dilim Kısmetleri verir gördük.... Bu dünyanın bir ucundan Yüce arşın doğusundan Her bir KATın dört yönünden Kanatlanıp uçar gördük.... Biz bunlara şahit olduk Altına da imza koyduk Ahmed'i biz böyle duyduk Velilere EMİR gördük.
KİMLER ALIR KİMLER SATAR Deste deste güllerim var Kimler alır, kimler satar Önümüzde bakın pazar Kimler alır kimler satar. Kimler buna talip olur, Her düşmana galip gelir Gelecekten haber verir Kimler alır kimler satar. Güllerimi alanlara Pazarlarda satanlara Değmez cihanda fukara Kimler alır kimler satar. Bu güllerin rengi çoktur Dû cihanda dengi yoktur Her bir âlem karnı toktur Kimler alır kimler satar. Bu Ahmet'in güllerini Ondan gelen yellerini Nurdan akan sellerini Kimler alır kimler satar. Bazıları kalakalır Bazıları bakakalır Bazıları şaşakalır Kimler alır kimler satar.
Gece gündüz dilersin Gözyaşını silersin Bugün yarın gülersin Benim canım evlâdım. **** Yüce yüce ermişler Muradını verdik der Bu ne güzel bir haber Benim canım evlâdım. **** Seni senden sordular İçin dışın bildiler Tüm geçmişin sildiler Benim canım evlâdım. **** Yüzdün yüzdün yoruldun Her bir şeyden soruldun Buna lâyık görüldün Benim canım evlâdım. **** Verdiler âşîkâne Baş oldun cümle câne Artık senin bu hâne Benim canım evlâdım. **** Ey gönlüm yaz sen bunu Hep böyle olduğunu Müddetin dolduğunu Canım benim evlâdım. **** Ahmed'im yaz sen bunu Hep böyle olduğunu Müddetin dolduğunu Canım benim evlâdım. ****
Cumhuriyet hamdolsun, bastı bak yüz yaşına. Gençlerimiz dünyaya, yeter başlı başına. Cümle âlem hayrandır, toprağına taşına, Göz dikmesin gafiller, hâyâlleri boşuna. ***** Benim başım göklerde, yüz yaşına erende, Var mı senin gibisi, baksana bir çevrende? Türk'ün adı okunur, şu kocaman evrende, Bilmeyende anlatır, kıymetini bilende. ***** Sana nice yüzyıllar, feda olsun ey yurdum. Bu günleri görmeye, nasıl hayaller kurdum. Muasır medeniyet, benim en büyük ülküm. Kavuştuk yüz yaşında, yaşarım yudum yudum. ***** Kurdun tarih boyunca, nice şanlı devletler. Kimler boyun eğmedi, sana hangi milletler. Bundan sonra elbette, diz çökecek namertler Yüzyıllarca devletim, ilelebed ilerler. ***** Devlet millet el ele, tasada kıvançta bir, Tadımız bozulmaz hiç, kederde neşede bir, Her dem ve bu yüzyılda, hüzünde sevinçte bir. Kalmaz gözüm arkada, devir işte bu devir. ***** AHMET ALTAN GÖÇER
*Gel Bu Akşam İçelim* *BUYRUN KEVSER ŞARABI İÇMEYE* Gel bu akşam içelim yâr yanımızda mihmândar Bu masada ekabir var sâki ise ihtiyâr İçenlere adın sorar adı ile düş yorar İçelim yâr, içelim yâr bu masalar efsunkâr. Vardık mâdem ki sâkiye doldursun bize meyi, Bilmez idik hiç içmeyi öğretsin bize meyi. Sümbül meyi, lâle meyi, versin efşân GÜL meyi Kadeh kadeh öğrenelim ağlamayı gülmeyi Bir kez içmek ile hemen sâki olur mu insan? Buna ömür ister ey cân kalmak her gün akşamdan Fıçı fıçı mı içmiştin bu meyi sen Ahmet Cân? Ne zaman sâki oldun sen hemen duymuş tüm cihân? Bir yanımda melekût var, bir yanımda insanlar Oturmuş gazel okurlar yanık sesli ihvânlar Aşka gelir tüm ervahlar hemen semâ dönerler Hûşû ile zikrederler yüce Hakk'ı anarlar. Mihmândar=misafir ağırlayan kimse. Ekâbir=ileri gelenler, makamca büyük kimseler. Sâki=Tasavvufta Yunus Emre, Mevlâna gibi zatlar. Efsûnkâr=hem büyülü ve etkili hem de cazibeli ve çekici. Efşan=dağıtıcı İhtiyâr=En tecrübeli
Kazanırsın her dem böyle Sabrederek sabrederek. Ulaşırsın emeline Sabrederek sabrederek. ***** Eza verir bak kuluna Dayanırsa bu oyuna Kazanırlar hep boyuna Sabrederek sabrederek. Sabrın sonu selamettir Bu belli bir âkîbettir Mükâfatlar elbet gelir Sabrederek sabrederek. Bu böyledir hem bilesin Hakk'tan geldi hep diyesin Bundan sonra hamdedesin Sabrederek sabrederek. Ahmet sen de sabredesin Elbet bir gün göreceksin Sonunda sen güleceksin Sabrederek sabrederek.
Gözlerimin içine bakıp bakıp durursun Seni bende görünce garip mahzun olursun. Tuz basarsın yarana kazanan sen olursun Bazen yalnız kalınca garip mahzun olursun. ******* Uzaklarda arama ben sendeyim, sen bende İçin yanar bilirim yüzlerine gülende, Ne yaparlar o zaman, bu hâlini bilende Hep neşeli görünüp, içten mahzun olursun ******** Ey Ahmet Cân onlara bolca sabır göster sen Kadir kıymet bilmezler, her dem sırtta taşırsan Aldırma bak işine, sen kazanmak istersen Değil ise kaybeder, bir gün mahzun olursun. ******** Gelir geçer bu günler, üzülme sen burdayım. Dara düşsen ne zaman, sen çağır ben geleyim Beni nasıl bilirsen, mutlaka ben öyleyim Andığın an bak beni daim huzur bulursun. ********* Belki bir gün uyanıp, senin kuzun olacak Belki edip nedamet, iki gözün olacak Belki iki cihânda senin sözün olacak Ârâmı cân olanda, hepten mesrur olursun.
Bir olduk, biz olduk, hepimiz. Güçlüyüz, iriyiz, diriyiz Sevindik yaşlımız, gencimiz Türkiye'm kazandı hamdolsun. Hamdolsun, hamdolsun, hamdolsun. Türkiye'm kazandı hamdolsun. Hamdolsun, hamdolsun, hamdolsun. Ülkemiz kazandı hamdolsun. Sen- ben yok, burada biz varız Sadece gönüller yaparız Birlikte, kardeşçe yaşarız. Türkiye'm kazandı hamdolsun. Hamdolsun, hamdolsun, hamdolsun. Türkiye'm kazandı hamdolsun. Hamdolsun, hamdolsun, hamdolsun. Ülkemiz kazandı hamdolsun. Laz'ıyla, Çerkez'le, Kürd'üyle Kırım'ı, Arab'ı, Türk'üyle Söyleşir şarkıyla, türküyle Türkiye'm kazandı hamdolsun. Hamdolsun, hamdolsun, hamdolsun. Türkiye'm kazandı hamdolsun. Hamdolsun, hamdolsun, hamdolsun. Ülkemiz kazandı hamdolsun. Ayşe'yle, Rukiye , Zeynep'le Bekir'le, Ömer'le, Osman'la, Hatice, Fatma ve Ali'yle Türkiye'm kazandı hamdolsun. Hamdolsun, hamdolsun, hamdolsun. Türkiye'm kazandı hamdolsun. Hamdolsun, hamdolsun, hamdolsun. Ülkemiz kazandı hamdolsun. *HAMDOLSUN*
Derin bir âh duyulur, bazen yaban ellerde, Candan bir dost aranır, hani gurbet ellerde. Yüce Hakk'ı anarız, sabah esen yellerde Kâhi arşın üstünde, kâhi izbe yerlerde. Nerde dara düşsen sen çağırasın Ahmet Can, Hem yasta hem kederde, böyle kaldığın zaman, Seni komazlar darda, yetişirler her bir an. Hep imdada gelirler, seni sevenler candan. Seni senden alırlar, hoş bir kaba koyarlar İçin dışın yıkayıp, bir hırka giydirirler . Cemi cümle âleme seni muştu ederler Bu bizim gönlümüzde bir baş tâcıdır derler. Gelişin muştu olsun, bu Dünya'nın ehline Su dökemez hiç kimse, belli âyân eline. Allah belâgat versin, senin tatlı diline. Her bir KESler koştursun, şu nurunun seline. Şimdi çıkıp ortaya, anlatasın herkese. Birer birer canlara, kalmasın hiç bir tasa. Ne mutlu ki onlara, kapına geldi ise. Sana uymayan ey cân, yıkılsın her bir masa. Eden bulur demişler, kötülük ve iyilik Pazara çıkar elbet, lime lime her iplik. Sanırlar ki kalırdı, yanlarına bu kelplik. Madem severdin bizi, yapsaydın ya yiğitlik. Bizim Ahmet dediler, ne hoş bir köşk verdiler Orda otursun deyi atlas döşek serdiler Herkeslere söyleyip hemen haber verdiler Seni böyle görmeye cümle âlem geldiler
Yananlar var, yananlar var Bu meydanda yananlar var Yananlar var, yananlar var Bu dergâhda yananlar var Ciğerleri büryân bunlar Közileyin yananlar var Yanmak zaten dervişlerin, Yüce Hakk'a varmışların, Hem kendini bilmişlerin, İşidir hem ermişlerin Boşa gitmesin emekler Mehmet Baba bizi bekler Hadi artık harlayıver Yansın artık şu yürekler Ey gönlüm sen de yanasın Yana yana gül olasın Varsın dünya burda kalsın Ahiretse bizim olsun Kul Ahmed'in yanar her dem Anmaz mı seni dem be dem Gönülde hiç kalmaz elem Ancak duyar büyük özlem
Senin İle Gel beraber zikredelim Yüce Hakk'ı senin ile, Hû diyelim, zikredelim Yüce Hakk'ı senin ile, Hû diyelim, Hay diyelim Seyredelim senin ile. Sabah akşam Hakk'ı anıp Ateşiyle kor kor yanıp Zikredelim sema dönüp Yüce Hakk'ı senin ile, Hû diyelim, Hay diyelim Seyredelim senin ile. Bahçesinde gül derelim, Muradımız hep erelim Hû diyerek zikredelim Yüce Hakk'ı senin ile, Hû diyelim, Hay diyelim Seyredelim senin ile. Kâhî canım şeyhim ile (K.S.A) Kâhî yüce pirim ile (K.S.A) Zikredelim Ali ile (K.V.) Yüce Hakk'ı senin ile, Hû diyelim, Hay diyelim Seyredelim senin ile. Ne zaman anarsan gelir Hemen başucunda durur Zikredelim bizi görür Yüce Hakk'ı senin ile, Hû diyelim, Hay diyelim Seyredelim senin ile. Yazın, kışın, güz zamanı Ahmet Cân'ın ister canı Zikretmektir be cânânı Yüce Hakk'ı senin ile, Seyretmektir be cânânı Yüce Hakk'ı senin ile, Hû diyelim, Hay diyelim Seyredelim senin ile.
YA SULTANIM Bu âleme gelmiş idin Şanla şeref vermiş idin. Tarihe not düşmüş idin Geldin geçtin ya Sultanım. * * * * * Tozun bile yetti bize Tüm şeytanlar geldi dize Her bir KESi katıp ize Geldin geçtin ya Sultanım. * * * * * Ölümüzle dirimizle Yaşlımızla gencimizle Hükmün daim kalbimizde Geldin geçtin ya Sultanım. * * * * * Bir yeminin üzerine Alıp bizi eminine Koyup bizi sen yerine Geldin geçtin ya Sultanım * * * * * Ersede her bir yaşına Kalsa da tek başına Sarılır hem her işine Bu Ahmet'in ya Sultanım * * * * * Kes=Kişi * * * * *
Bakar mısın? Gözlerimden akan yaşa Bakar mısın bakar mısın? İsmin yazdım dağa taşa Bakar mısın bakar mısın? * * * * * Gönlüm senle huzur bulur Hep seninle neşem gelir Sen yoksan dünyam yıkılır Bakar mısın bakar mısın? * * * * * Şu gönlüm hep seni arar Uçan kuştan seni sorar Esen yelden medet umar Bakar mısın bakar mısın? * * * * * Seni sevmek yüce duygu Sensizlik mi koca kaygı? Ölüm ondan daha iyi Bakar mısın bakar mısın? * * * * * Ahmet'in yazar bunları Böyle geçer hem günleri Kavuşacağı günleri Bekler durur bakar mısın? * * * * *
AĞLAMA GÖZLERİM Ağlama gözlerim Mehmet Baba var Sabahtan akşama hep seni kollar. Çıksada karşına hep çetin yollar Ağlama gözlerim Mehmet Baba var. Gözümün yaşını hep silen odur Her daim yüzüme hep gülen odur Kırk türlü sıkıntım hep bilen odur Ağlama gözlerim Mehmet Baba var. Bu yollar hem uzun hep ince ve dar Gidecek yolumuz çok hep daha var Önümüz güz değil hep yazla bahar. Ağlama gözlerim Mehmet Baba var. Gözümün yaşını hep silen odur Her daim yüzüme hep gülen odur Kırk türlü sıkıntım hep bilen odur Ağlama gözlerim Mehmet Baba var. Uzayan ömründe hep sen gül artık Ahmed'im neşelen hep varol artık Gözünün yaşını hepten sil artık Ağlama gözlerim Mehmet Baba var. Gözümün yaşını hep silen odur Her daim yüzüme hep gülen odur Kırk türlü sıkıntım hep bilen odur Ağlama gözlerim Mehmet Baba var. Gülen gözlerine hiç yaş değmesin Senin deli gönlün hiç baş eğmesin Ayağına canım hiç taş değmesin Gülen şu gözlerim Mehmet Baba var. Gözümün içine hep bakan odur Ayağım kayınca hep tutan odur Kırk türlü sıkıntım hep alan odur Gülen şu gözlerim Mehmet Baba var.
GÖZGözlerinin renginde Kayboldum ben sultanım. Baka baka nezdinde Kavruldum ben sultanım. Harda yâhut serinde Gezerim en derinde Gözlerinin içinde Savruldum ben sultanım. Gözlerinde nev bahar Sümbül, lâle, çiçek var Her dem taze açarlar Bayıldım ben sultanım Bakakaldım gözüne Gözündeki özüne Her bir tatlı sözüne Hayranım ben sultanım Ahmed'in özler seni Sever seni seveni Olsa yüzbin dikeni Muhabbetle sultanım Har=Sıcak
Türkiye YüzyılıNe acılar çektin canım Heba oldu bunca kanın Sorulmadı hiç hesabın TÜRKİYE YÜZYILI'dır bu. Âh bu feryât yürek dağlar, Görür müsün anam ağlar, Yetti artık yetti beyler TÜRKİYE YÜZYILI'dır bu. Allah etti lütfu kerem Bak yüz yıllık bitti özlem Sevin artık ey TÜRKİYEM TÜRKİYE YÜZYILI'dır bu. Yalan bitti, dolan bitti, Hiçten yere ölen bitti, Gülemesin GÜLEN bitti, TÜRKİYE YÜZYILI'dır bu. Barış, bilim, özcesi bu, Güç, başarı, Türkçesi bu, Değerler manzumesi bu, TÜRKİYE YÜZYILI'dır bu. Verimlilik,şefkat,karar, İletişim,dijital var, Üretim var iskikbâl var TÜRKİYE YÜZYILI'dır bu. Huzur, istiklâl ve gençler, Devamlılık,haklı sesler, Geleceği bunlar besler TÜRKİYE YÜZYILI'dır bu. Her dem her dem anlatasın, Ümmeti hep uyarasın, Gafillerde kalakalsın. TÜRKİYE YÜZYILI'dır bu.
Kara KaraKara kara gözleri var Sağdan soldan bana bakar O bakışlar CÂNı yakar Ölesiye sevdiğim yâr. Siz de bakın isterseniz Ya bir ırmak ya bir deniz Hiç yok ise bir kimseniz. Kimse olur düşünseniz. Bazen olur Hint'ten gelir, Bazen olur Çin'den gelir, Hep derdiniz hemen bilir, Her imdada tez yetişir. Ey cân Ahmet hem acilen, Sende çağır gelsin hemen, Sakın olmaz böyle demen, Olur bize bir kösemen. Kösemen=Yol gösteren, klavuz.
Gül bahçenin ortasını Binbir türlü melek gezer, Meleklerin arkasını Binbir türlü kanat bezer. Bu bahçenin meydanına Doldurmuşlar yiğit, kezer, Hemen bakar hesabına Gafillerin üstün çizer. Gel bahçeye gel sende gir Bu şeytanın bağrın ezer, Böyle söyler ol yüce pir Çünkü o bir, bir gülsezer. Bu bahçeye olsan bir gül Burcu burcu kokun sızar, Buralarda inan ki bil Çünkü benim pirim gezer. Ahmet Cân'a zemmetmeyin Ki bu zemler sizi ezer, Bu kadar da zulmetmeyin Yüce Hak var sizi gözler. Gülsezer=Gülü, güzeli tanıyan, güzelden anlayan. Kezer=Erkek kahraman. Zemmetmek=Kınamak,yermek, Kötülemek, çekiştirmek. Ki=Çünkü, zira.
Türkiye Yüzyılı Bak Bizi Bekler Vurun davulları inlesin kösler, Türkiye Yüzyılı bak bizi bekler. Bırakın havlasın hain köpekler, Türkiye Yüzyılı bak bizi bekler. Yapamaz,edemez desin dursunlar, Yapalım, edelim hep kudursunlar, Yapılan herşeye bir kulp bulsunlar, Türkiye Yüzyılı bak bizi bekler. Hâyâldi, rûyaydı bu gerçek oldu, Görenlerin gözü hep yaşla doldu, Daha ne beklersin gün akşam oldu, Türkiye Yüzyılı bak bizi bekler. Mevsimden nevbahar açık önümüz, Bellidir şimdiden artık yönümüz, Hayırlı olsun da bütün YENİmiz, Türkiye Yüzyılı bak bizi bekler. Geçmişte kaybolan şu tarih bizim, Güneşte parlayan bu âti bizim, Neşesi, ümidi, sevinci bizim, Türkiye Yüzyılı bak bizi bekler. Ahmed'im bekledin sen bu günleri, Unutmaz saklardın geçen dünleri, Değiştir tarihi dizip genleri, Türkiye Yüzyılı bak bizi bekler. Âti=Gelecek
Bu aşk bir bahr-i ummandır, Buna hadd ü kenâr olmaz Delîlim sırr-ı Kur'ân'dır, Bunu bilende âr olmaz. Süregeldik ezelîden, Pîrim Muhammed Ali'den Şarâb-ı lâ-yezâlîden, İçenlerde humâr olmaz. Eğer âşık isen yâre, Sakın aldanma ağyâre Düş İbrahim gibi nâre, Bu gülşende yanâr olmaz. Kıyamazsan ser ü câna, Irak dur girme meydâna Bu meydanda nice başlar, Kesilir hiç sorâr olmaz. Hak ile hâk olanlara, Kendi özün bilenlere Dost yolunda ölenlere, Kan pahâsı dinâr olmaz. Biz âşığız biz ölmeyiz; Çürüyüp toprak olmayız Karanlıklarda kalmayız, Bize leyl ü nehâr olmaz. Bak şu Mansur'un işine, Halkı üşürmüş başına Ene'l-Hakk'ın firâşına, Düşenlere tımâr olmaz. İşte bu sırr-ı Kur'ân'dır, "Küllü men aleyhâ fân”dır İki kapılı bir handır; Konan göçer, karâr olmaz. Seyfullah sözünde mesttir, Şeyhinden aldığı desttir Dîvâne-râ kalem nîsttir, Ne söylese kınâr olmaz.
Benim O'na şu sevdamı Bilen bilir, bilen bilir. Daim akan gözyaşımı Silen bilir, silen bilir. Muhammed'e bu sevdanı Gece gündüz yandığını Sabah akşam andığını Bilen bilir, bilen bilir Bir güzele ben aşıktım Ona sanki türkü yaktım Sararıben benzim betim Gören bilir, gören bilir. Sanırlar ki ATİKE'ye Yazılmıştır bu hikâye Anlamazlar bu kinâye Bilen bilir, bilen bilir. Bu sevdası Muhammed'e Ne demektir Kul Ahmed'e Şu canını edip feda Ölen bilir, ölen bilir. ATİKE=Genç ve güzel kız.
Gönlüm ODlar içinde Yanar türlü biçimde Seni vakta ki ansam Yanar ODlar içinde. Bu ODa siz de yanın Varın Hakk'a dayanın Varıp Hakk'a dayanan Yanar ODlar içinde. ODa yanan ölmez hiç Bir hesaba gelmez hiç Bunu bilen garip cân Yanar ODlar içinde. Cânân cânlar içinde Cân var cânân içinde CÂNÂN CÂNÂN diyen cân Yanar ODlar içinde. Ahmet her dem yanarsın Hasret ile anarsın Cân özleyen bu cânân Yanar ODlar içinde. Vakta ki=Ne zaman.
Tütersin gözümde Özümde sözümde Hayalin gönlümde Hiç gitmez ömrümce. Yazımda kışımda Benim her işimde Tünümde günümde Tütersin gözümde. Çarparsın kalbimde Gönlümün içinde Sen benim dilimde (Her an sen dilimde) Özümde sözümde. Yaşımda kurumda Ayazda narımda Ağlayıp zârımda Hâyâlin gönlümde. Hayatın başında Önünde sonunda Bu resmin önümde Hiç gitmez ömrümce. Ruhumun odunda Ağzımın tadında Ahmed'in adında Sen varsın yâdında. Tünümde günümde=Gecemde gündüzümde Ayazda narımda=Soğukta sıcakta Ağlayıp zârımda=Zârı zârı ağladığım zaman Yad=Anı, hatıra
Mey Gel bu akşam içelim yâr Kendimizden geçelim yâr Sek dem içip uçalım yâr Cümle âlem gezelim yâr Herkes meyden içer amma Bundan içer O daima Bilen bilir hastır O'na O'ndan içen olur fenâ. Bir kez iç sen gel bu meyden Haber al sen her bir şeyden Sana kalır her şey tümden. Senin olur bütün meydan Aynıdır da MEY ve bardak Sarı, mavi, kırmızı, ak Görünür de içmeye bak, İçince yâr hepsi berrak. Ey Cân Ahmet kırkbin şişe Kırsan bile böyle neşe Nasip olmaz her bir KESe Bulamazsın sen pürneşe. Ahmet Kuloğlu Fenâ=Tasavvufta Allah'ta yok olmak. Kes=Kişi, kişiler
Mey Gel bu akşam içelim yâr Kendimizden geçelim yâr Bu masada müdavim var Gelir burda her dem içer. Herkes meyden içer amma Bu mey sade hastır O'na Bundan içer hep daima Ondan içen olur fenâ. Bir kez iç sen gel bu meyden Haber al sen her bir şeyden Sana kalır her şey tümden. Senin olur bütün meydan Aynıdır da mey ve bardak Sarı, mavi, kırmızı, ak Görünür de içmeye bak, İçince yâr hepsi berrak. Nasip olmaz her bir KESe Ey Cân Ahmet kırkbin şişe Kırsan bile böyle neşe Bulamazsın sen pürneşe Ahmet Kuloğlu Müdavim=Bir yere sürekli olarak gidip gelen (kimse). Fenâ=Tasavvufta Allah'ta yok olmak. Kes=Kişi, kişiler Kese=Eski zamanda kullanılan cüzdan.
Haşimi'yem Gureyşi'yem Haşimî'yem Gureyşî'yem, Bu zamanda KIRIMî'yem. Sorarsanız Hüseynî'yem, Ordan gelir hep yevmiyem. Elbet kaydımızda vardı Ancak savaşlarda yandı Ahmet bir gün bir uyandı Rüya idi tam inandı. Davudîdir hem sesimiz Paralarız kafesimiz Hep gür çıkar nefesimiz Daim Allah hevesimiz.
Kim idin sen şimdi kimsin, Derde deva bir hekimsin. Sayrı olan sana gelsin, Onmaz derde şifa bulsun. Şâfî (C.C.) ile şâfî ola Her bir derde şifâ bula Marazlıkta cümle kula Onmaz derde şifâ bulsun. Gelenlerin eksilmesin Hem kapından hiç dönmesin İyileşsin hemen peşin Onmaz derde şifâ bulsun. Yakınına, sana, bana Çoluk çocuk, baba, ana Yöresinde, her insana, Onmaz derde şifâ bulsun. Kul Ahmed'im âh bu demler Daim akar gözden nemler Öbüzmendir şu âdemler Onmaz derde şifâ bulsun. Onmaz=Tedavi kabul etmez, iyileşmez Şâfî (C.C.) ile= Allah'ın Şâfî ismi ile. Şâfi= hastalıkları iyileştiren, manevi sıkıntıları gideren. Sayrı,Maraz,Öbüzmen=HASTA
Gözyaşım Meşkâ değil, iş bu yaşlar Neşesinden dökülür. Gözlerimden akan yaşlar Damla damla süzülür. Yârim bana cilve eder, İşmar eder, dokunur Her bir azam feryat eder Lime lime dökülür. Şu meleğin bir meshinden Tesirlenip dökülür Gece gündüz şu çeşmimden İnci inci dökülür. Bazen olur şu feryadım Yüce arşa dayanır "Allah" der de hem fuadım Fersah fersah ulaşır. Sevincimi anlatamam Kelimeler yetersiz Ey Ahmet Cân işte tamam Burda lügat geçersiz. Meşka=Şikâyet. Her bir azam=Vücudumdaki her bir organım. Mesh=dokunmak. Şu çeşmimden=Şu gözümden
Ahmed'ini Bi Sevindir Bilmedim ne olduğunu İçim Sen'le dolduğunu Senin için öldüğümü Gönlüm Sen'de kaldığını Al ömrümü senin olsun Yeter ki hep yüzün gülsün Cümle âlem bunu bilsin Yalnız aşkım bana kalsın Bağlandı yar gönlüm gitmez Fuadımı kimse gütmez Sana olan aşkım bitmez Hiçbir derman ona yetmez Şu gönlümü bi sevindir, Bir kez olsun yüzün güldür. İster isen bin kez öldür Şu gönlümü bi sevindir. Ahmed'ini bi sevindir, Bir kez olsun yüzün güldür. İster isen bin kez öldür Ahmed'ini bi sevindir. Sınanırsın böyle daim Kazananlar olur zaim Sultanlara evlât saim Durasın sen sağlam,kaim Fuat=Gönül Zaim=Önder Saim=Şehzade Kaim= Ayakta duran