POPULARITY
Araya zaman giriyor, araya mesafe giriyor, araya 21. yy'da tecessüm edebileceğini hayal bile edemeyeceğimiz tüm akılsızlıklar, ahlaksızlıklar, haksızlıklar, pezevenklikler girebiliyor ve uzak kalabiliyoruz. Olsun varsın, ona da varız. Var olmak için elimizden geldiğince ölmemeye çalıştığımız bu hayatta kalan tek keyfimizdi yaşamak. Onu da elimizden alacaksanız en azından bize bi şeyler verin. Para olabilir mesela... Neyse, sizlerden ayrı kaldığımızı sandığınız her an aslında sizlere daha da yaklaştığımızı bilin. Aklınızı başınıza alın, elinizi yüreğinize... Kiminin distopyası, kiminin ütopyasıdır diyeceğiz, sabrımıza sabretmeye devam edeceğiz ya da ani bir hareketle donu monu sıyırıp herkesin içinde kaka edeceğiz. Hepsi olumlu, hepsi uyar. Hoşça kalın....Recorded @ Yüksek İddialar
Bir âyet-i kerimede, mealen şöyle buyrulmuştur: “De ki: Ey nefislerinde israfa giren, haddi aşarak günâh işlemekle nefislerine zulmeden kullarım. Allâh'ın rahmetinden ümit kesmeyiniz. Muhakkak ki, Allâh bütün günâhları bağışlar. O Gafur ve Rahîm'dir.” (Zümer s. 53) Âyette geçen “nefis” kelimesi, “zât” mânâsına gelir ve insana emanet olarak verilen bütün organları, duyguları, hissiyatı, akıl ve kalbi içine alır. Aklını yanlış fikirlerle meşgul eden, kalbine bâtıl sevgileri yerleştiren, gözüyle harama bakan, diliyle yalan söyleyen, kısacası kendisine emanet verilen bütün o kıymetli aletleri ve duyguları, yanlış yolda kullanan insanlar “nefislerinde israfa girmiş” kullardırlar. Bu âyet-i kerime ile, insanların böyle bir israftan sakınmaları gereğine işaret edilmiş ve şeytana uyarak böyle bîr hataya düşmeleri halinde de ümitsizliğe kapılmayarak, Allâh (c. c.)'un mağfiretine sığınmaları ders verilmiştir. Her ikisi de “affedicilik” mânâsını ifade eden Gaffar ismiyle Gafur ismi arasındaki ince farkı, İmam Gazâlî (r.âleyh) şöyle açıklar: “Gaffar, tekrar tekrar affeden demektir. Gafur ise, affediciliği tam olup, afv ve mağfiretin en ileri derecesinde bulunan mânâsına gelir.” Bu iki isimden kulun alacağı nasip, iki maddede özetlenebilir: İnsan nefis ve şeytana uyarak bir günâh işlediğinde, derhal tövbe etmeli ve ümitsizliğe düşmemek için Allâh (c.c.)'un Gafur olduğunu hatırlamalıdır. Kulun bu isimden alacağı diğer nasip ise, mü'minlerin hatalarını örtmesi, başkalarına anlatmaması ve onları bağışlamasıdır. İnsan, kendi cüz'î izzetine karşı işlenen küçük hataları affedebilmelidir ki, sonsuz izzet ve azamet sahibi olan Allâh (c.c.)'a karşı işlediği isyanların affını dilemeye yüzü olabilsin. (Mustafa Necati Bursalı, Esmaü'l Hüsna Şerhi,s.1426)
Kur'ân nazmının ve üslûbunun mevcut Arap edebiyatındaki şiir ve nesir metodlarının fevkinde oluşu; kelime, cümle ve ayetlerin düzeni, vakıf ve maktaları, durak yerleri ve bölümleri itibariyle eşsiz ve benzersiz bulunuşu, Kur'an'ın bir mucize olduğunu göstermektedir. Kur'ân; gerek fesâhat ve belâgatı, sözünün üstün, güzel ve son derece tesirli oluşu, gerek telifindeki güzelliği, kelime ve cümlelerin birbiriyle uygunluğu bakımından mevcud Arap fesâhat ve belâgatının üstüne çıkmıştır. Arapların çok sayıda şâir, edîb ve hatipleri, Kurân'ın eşsiz ve benzersiz güzelliği ve açıklığı karşısında apışıp kalmışlardır. İbn-i Hacer (r.âleyh) diyor ki: “Yüce Allâh Resûlullâh (s.a.v.)'i gönderdiği zaman, Arapların şair ve hatipleri pek çoktu, lügat ve edebiyat bilgileri zirvesine çıkmış bulunuyordu. Peygamberimiz (s.a.v.) ise, her sınıf ve tabakadaki insanların tamamını Allâh (c.c.)'a ve O'nun Kitab'ına davet etti. Kur'ân'a ve O'nun küçük bir suresine bir benzer getirmeleri için onlara meydan okudu, sonra savaş meydanlarına çağırdı. Onlar ise, Arap edebiyatının bütün inceliklerine vakıf oldukları, şairleri ve edipleri de çok olduğu halde, Kur'ân'a kelâm cinsinden bir şeyle muâraza etmekten âciz kaldılar. Bu durum, Kur'ân'ın mu'ciz olduğunu gösterir. Aklı olan bunun böyle olduğunu anlar ve kâbul eder. Çünkü küçük bir sure veya birkaç ayet topluluğu getirebilselerdi, kolaylıkla Kur'ân dâvasını baltalamış, müslümanları ve Peygamber (s.a.v.)'i müşkil durumda bırakmış olacaklardı. Savaş meydanlarında birçok canların telef olmasına, pek çok malın elden çıkmasına gerek kalmayacaktı.” (Celaleddin es-Suyuti, Peygamberimizin Mucizeleri ve Büyük Özellikleri,S.207)
19 Mart'ta devreye sokulan taarruz, hedeflediği sonucu veremedi. Kayyumlar atanamadı, muhalefet dağılmadı, halk geri çekilmedi. Bu bölümde, sokaktan boykota, kurultaydan kampanyalara uzanan direnişi ve bu direnişi mümkün kılan halk iradesini konuşuyoruz.Aklımız hâlâ kötümser olabilir, ama irademiz iyimser kaldıkça umut da var.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Aklıma epeydir takılan bir konuda, sözüne, bilgisine, mesleki yetkinliğine çok güvendiğim birkaç insanla uzun, upuzun bir fikir alışverişinde bulundum ve yargım netleşti: Türkiye'de şarkıcı, oyuncu, ünlü dediğimiz bir takım isimler faşist bir mekanizma tarafından esaret altında tutuluyor. İnsanların konuşması da, konuşmaması da, fikir beyan etmesi de, fikir beyan etmemesi de bu faşist mekanizma tarafından kontrol ediliyor.
Bu hafta devleti konuşuyoruz. Ama öyle bildiğimiz devleti değil. Yetkisi olanın sorumluluğu yok, sorumlu olması gerekenin yetkisi yok. Kararları Beştepe alıyor, AKP sadece PR ofisi gibi çalışıyor. Bürokrasi ise hukukun değil, Cumhurbaşkanı'nın siyasi ajandasının sınırları içinde hareket ediyor.Aklımız kötümser, ama irademiz hâlâ iyimser. Şimdi aklımızı çalıştırma zamanı. Halkın iradesine geçmeden önce, karşımızdaki düzenin adını koyalım.Ben Ozan Gündoğdu, hazırsanız başlayalım.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.50podbee koduyla Hiwell'de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin.1750'den fazla uzman arasından ücretsiz ön görüşmelerle size en uygun uzmanı seçebilir, yolculuğunuza kolaylıkla başlayabilirsiniz. Buradan indirin.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Ne zaman seni ansam yâr Ateş basar, ateş basar, ateş basar yüreğim. Yangın yeri, köz köz olup, büryân olur ey cân yâr. *** Ne zaman sesin duysam yâr Uçar adım, sana koşar, tıp tıp eder yüreğim Nutkum gider, konuşamaz, dil tutulur ey cân yâr. *** Ne zaman seni görsem yâr Mutluluktan, heyecandan, coşku kaplar yüreğim. Aklım çıkar, Mecnun gibi, deli olur, ey cân yâr. *** Ne zaman garip kalsam yâr Mehmet Baba, koşar gelir, sükûn eder yüreğim. Ahmet o gün, ihyâ olur, sevinç dolar ey cân yâr. *** Ne zaman seni ansam yâr Ateş basar, ateş basar, ateş basar yüreğim. Yangın yeri, köz köz olup, büryân olur ey cân yâr.
Bütün duygularımızı paylaşmak zorunda mıyız? Aklımıza gelen her şeyi ya da o anda hissettiğimiz tüm duyguları karşımızdaki insanlara aktarmalı mıyız? Daha önce aksini duymuş olabilirsiniz ama her duygunuzu, her an, herkesle paylaşmak her zaman iyi bir fikir olmayabilir. Peki nerden çıktı bu duygularımızı açıkça anlatma zorunluluğu? İlişkilerimizdeki yakınlık bütün duygularımızı paylaşmak üzerine mi kurulu? Hangi duygularımızı paylaşmalı? Peki ya paylaşmasak ne olur? Tüm bunları ve daha fazlası Yakın İlişkiler'in bu bölümünde konuşuluyor.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir .50podbee koduyla Hiwell'de ilk seansınızda geçerli %50 indirimi kullanmak için Hiwell'i şimdi indirin.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
People are getting pubic hair transplants Tradwives SLP - When there's three toilets, which stall do you pick? Hayley squatting over her phone Top 6 Things to do in AKL if you're already paid to come for Drake Sweatpant jeans The prioritisers Does your name get you into trouble? How much NZ spent online shopping in 2024 When did you embarrass the nation? Fact of the Day Hayley is hiding something she broke What the different levels of cheating areSee omnystudio.com/listener for privacy information.
Ömer Türker - Aklı tecrübeden koparmak by Yeni Şafak
Müsliminal Mesaj'ın 15. bölümünde, @sametyahyabal hocamızı konuk ettik."İslam akıl dini midir, nakil dini mi?", "Bütün nakilleri aklımızla anlayabilir miyiz?", "Anlamadığımız hadisleri reddedebilir miyiz?" gibi soruları, ve ilk görünüşte akla yatmayan acve hurması, deve sidiği, sinek kanadı ve mantar suyu ile alakalı meşhur hadisleri konuştuk. Siz de yorumlarınızı, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşabilirsiniz ⬇️ İyi seyirler...DİPNOTLAR:Videomuzda bahsedilen makaleler için ilgili linkler:Sinek Kanadı:https://pubs.rsc.org/en/content/articlelanding/2016/nr/c5nr08542j/unauthhttps://pubs.acs.org/doi/abs/10.1021/acsami.6b13666https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S002197972100967Xhttps://scholar.google.com/scholar?hl=tr&as_sdt=0%2C5&q=bactericidial+effect+on+fly+wings&btnG=Acve Hurması:https://pubs.acs.org/doi/abs/10.1021/jf401371vhttps://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0924224416304435https://www.nature.com/articles/s41598-018-36475-0Deve sidiği:https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1658361216000238https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2468227624003193https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1319016421001031https://www.frontiersin.org/journals/genetics/articles/10.3389/fgene.2019.00017/fullhttps://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0378874112005235?casa_token=S_MPSNSMTOEAAAAA:9FAGzCFPdiGwgtVTN7c0AnvUFnbCd4ylKr86knb0L3Kq4ElsHhKd9xML7ABMUJPa3kgp7-AZBwMantar suyu:https://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=FlrpouUh740C&oi=fnd&pg=PR7&dq=Mushroom+juice+treatment+for+eye+diseases&ots=XGg73Hzq3q&sig=5p5htOnTgSNSJbH5VEM_6hP8aFQ&redir_esc=y#v=onepage&q&f=falsehttps://books.google.com.tr/books?hl=tr&lr=&id=lYrcvn0dnGkC&oi=fnd&pg=PA1&dq=Mushroom+juice+treatment+for+eye+diseases&ots=7cM81V710w&sig=kiSOozNA0rJFFtpd0hAL8HYXjAU&redir_esc=y#v=onepage&q&f=falsehttps://japsonline.com/abstract.php?article_id=2971&sts=2https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0308814617316205?casa_token=7QuSRVC6LBAAAAAA:1ZWBWz2mDCAgjAbI12eFT1BRuBjcFvbqIrGP1rpmSEKkpkzWN-gTwpVF5n40ODgiNIAfZKfNlAhttps://link.springer.com/chapter/10.1007/978-3-642-40096-4_20https://link.springer.com/article/10.1007/S00217-020-03646-1https://www.homesciencejournal.com/archives/2023/vol9issue1/PartC/9-1-35-510.pdfhttps://www.ajol.info/index.php/br/article/view/224051https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0924224418303406?casa_token=RbYRTQEdaq8AAAAA:PM4ykUgk9wjQRCiRcBi_jczmte1jZ-BM8UpiT7vUAoT2cmR_02DPtPfuryJFaQTJxw1SsaWjaw*Video Linki: https://youtu.be/jnqEb3SSpCM*Bölümler:0:00 Intro1:15 İslam akıl dini midir, nakil dini midir?2:41 Peki ama akla aykırı hadisler ne olacak?3:46 Tevil nedir? Tevili şart olan ayet ve hadisler...4:38 Deve sidiği meselesi6:33 "Akıl-Nakil çelişmez" dedik ama HANGİ AKIL?9:29 Aklın da sınırları var11:42 İslamın kabul etmediği arızalı akıl akımları12:43 Bütün nakilleri aklımızla anlayabilir miyiz?14:00 Âkıl denilen insanlar kimlerdir?16:03 Nakle değil, nakleden akılların delillerine tabi olmak17:43 İslam tüm yetileri gerekli ölçülerde sınırlar19:00 Hadisleri yorumlamada "düşük seviye"20:49 Tıbb-ı nebevi dönemin Galen tıbbıdır22:07 Mantar suyu hadisi22:37 Acve hurması hadisi25:59 Sinek kanadı hadisi29:03 Hadis inkarcıları aynı usulle Kuran'a yaklaşsalar...32:22 ÖZET33:28 Asıl manası zamanla ortaya çıkan hadisler*Takip Etmeyi Unutma:Instagram: @maksat114bursaYouTube: @maksat114Spotify: Maksat 114X: @maksat114bursa
Bu mektûb, şeyh Behâeddîn-i Serhendîye yazılmışdır. Alçak dünyâyı kötülemekde ve dünyâya düşkün olanlardan kaçınmağı bildirmekdedir: “Akıllı oğlum! Allahü teâlânın sevmediği bu dünyânın arkasında koşmamalıdır! Gönlünü hep Allahü teâlâya bağlamak sermâyesini elden kaçırmamalıdır! Ne satdığını ve buna karşılık neyi aldığını düşünmelidir! Dünyâyı ele geçirmek için âhıreti vermek ve insanlara yaranmak için Allahü teâlâyı bırakmak alçaklık ve ahmaklıkdır. Dünyâ ile âhıret birbirinin zıddıdır, tersidir. İkisinin sevgisi bir kalbde toplanamaz. İkisi bir araya getirilemez. Arabî mısra' tercemesi: Din ve dünyâ bir araya gelirse, güzel olmaz! Bu iki zıddan dilediğini seç ve seçdiğine karşılık kendini sat, fedâ et! Âhıret azâbı sonsuzdur. Dünyâda olanlar çok azdır. Allahü teâlâ, dünyâyı sevmez, âhıreti sever. Arabî beyt tercemesi: İstediğin gibi yaşa, birgün öleceksin! İstediğini topla, birgün ayrılacaksın! Sonunda kadından ve çocuklardan ayrılacaksın. Bunların idâresini Allahü teâlâya bırak! Bugün, kendini ölmüş bilmelidir. Onların işlerini Allahü teâlâya bırakmalıdır. Tegâbün sûresinin onbeşinci ve Enfâl sûresinin yirmisekizinci âyetinde meâlen, (Mallarınız ve çocuklarınız sizlere kesin olarak düşmandır. Onlardan sakınınız) buyuruldu. Bunu iyi anlayınız! Tavşan gibi, gözleri açık uyku ne zemâna kadar sürecek! Bir gün gelip uyanılacak! Dünyâya düşkün olanlarla arkadaşlık etmek, onlarla görüşmek, öldürücü zehrdir. Bu zehrle öldürülen kimse, sonsuz olarak ölür. (Aklı olana bir işâret yetişir) demişlerdir. Biz ise, açıkca ve üzerine düşerek anlatıyoruz. Bunların yağlı, tatlı yemekleri, kalbin hastalığını artdırır. Kalbin iyiliği, hastalıkdan kurtulması nasıl düşünülebilir? Sakın! Sakın! Çok sakın! Fârisî beyt tercemesi: Bildirilmesi lâzım olanı söyledim sana, Yâ fâidelenirsin, yâ da çarpar kulağına. Onlarla görüşmekden, arslandan kaçar gibi, hattâ dahâ çok kaçmalıdır. Arslan insanın yalnız cânını alır. Bu da, âhıretde fâideli olur. Dünyâya düşkün olanlarla berâber olmak ise, insanı sonsuz felâkete ve zarara sürükler. Onlarla konuşmakdan, onların lokmalarını yemekden ve onları sevmekden ve onları görmekden sakınmalıdır. Sahîh olan hadîs-i şerîfde, (Zengine, zenginliği için alçaklık gösterenin dîninin üçde ikisi gider) buyuruldu. Onlara karşı yapılan bu alçalmalar ve yaltaklanmalar, onların malları ve makâmları için midir, yoksa değil midir? İyi düşünmek lâzımdır. Malları, mevkıleri için olduğunda hiç şübhe yokdur. Bunun sonu da, dînin üçde ikisinin gitmesidir. Artık müslimânlık nerede, kurtuluş nerededir? Yağlı lokmaların ve uygunsuz kimselerle düşüp kalkmanın, bu yavrunun kalbinde vaazları dinlemeğe ve nasîhatleri düşünmeğe yer bırakmadığını bildiğim için, bu kadar ağır ve sıkı yazıyorum. Hafîf sözlerle, yumuşak kelimelerle uyanmayacağını biliyorum. Sakın! Onların sohbetinden sakın! Onları görmekden sakın! Allahü teâlâ yardımcın olsun! Allahü teâlâ, bizi ve sizi, râzı olmadığı, beğenmediği şeylerden kurtarsın! Mi'râc gecesi, (Gözleri Allahü teâlâdan ayrılmadı) diyerek övülen insanların efendisi hurmetine “aleyhi ve alâ âlihi minessalevâti efdalühâ ve minetteslîmâti ekmelühâ” bu düâmızı kabûl buyursun! Âmîn.” Rabbani Abdullah b. Mes'ûd hazretleri şöyle demiştir: İyi olsun, kötü olsun, herkes için ölüm hayırlıdır. Çünkü, eğer insan iyi ise Yüce Allah böyleleri hakkında şöyle buyurmuştur: "Allah katındaki ni'metler, iyiler için daha hayırlıdır.” (Âl-i İmrân - 198) Eğer söz konusu olan kötü bir kimse ise, Yüce Allah böyleleri hakkında da şöyle buyuruyor: "Onlara mühlet vermemiz sadece daha çok günâha girmeleri içindir. Onlar için yüz kızartıcı bir azâb vardır" (Âl-i İmrân - 178) Allah, iki ruh yarattı. Birini dumanın içine koydu ve ona "Cin" dedi. Diğerini toprağın içine koydu ve ona "İnsan" dedi. Her ikisini de sınav etmeye devam ediyor... İyilikte kötülükte bulaşıcıdır. "İnsanlar için hak yolunu kapatan beş şey vardır: Cahillikten rahatsız olmamak, dünya hırsı, cimrilik, amelde riya, kendi fikrini beğenmek." Hz. Ali ra.
Irkçı faşistliği yaşam biçimi haline getirmiş, mazlumun, çaresizin, düşkünün karabasan gibi üzerine çökmeyi marifet bilmiş, nefret saçmayı siyaset edinmiş ve maalesef bunda da muvaffak olmuş bir vaka Tanju Özcan. CHP'li olması ya da herhangi bir partiye mensubiyeti şu saatten sonra hiç önemli değil. Aklı olanın, vicdanına kulak verenin böyle bir şahsın partisinde yer almadığı için şükretmesi gerekir. İdeolojisi insan nefreti olan Özcan'ın 2024 yerel seçimlerinde yeniden Bolu Belediye Başkanı seçilmesi, Avrupa'daki ırkçı ve İslam düşmanı faşistlerin iş başına gelmesi kâbusuna eş değerdi hâlbuki.
Herkese merhaba, Silo 2.sezonun final bölümüyle karşınızdayız. Juliette ve Bernard'a ne oldu? Silo 18 kurtulacak mı? Daniel ve Helen kurucular mı? Aklımıza bin bir soru bırakarak biten oldukça yüksek tempolu & heyecanlı sezon finaline bekleriz. Eda & Mert
Stāsta Rīgas ielu pētnieks Edgars Lecis Vecrīgā starp Grēcinieku ielu un Peldu ielu atrodas nelielā Ūdensvada iela. Kaut arī ielas nosaukums vedina domāt par salīdzinoši nesenu pagātni, ielas nosaukumam ir cieša saistība ar Rīgas pilsētas ūdenssaimniecības attīstību 17. gadsimtā. Iela izveidojās 13. gadsimtā kā daļa no senās Trauksmes ielas – tā bija militāras nozīmes iela, kas veda iekšpus pilsētas aizsardzības mūriem (citi šīs senās ielas posmi ir mūsdienu Aklā iela, Trauksmes iela un Trokšņu iela). 1662. gadā, kad Rīga atradās Zviedru Vidzemes sastāvā, no Dancigas (mūsdienu Gdaņska Polijā) tika uzaicināts nīderlandiešu ūdens apgādes un namdaru meistars Jakobs Jostens, kurš 1663. gadā Ūdensvada ielas rajonā izveidoja t.s. ūdensskunsti, kura apgādāja Rīgas pilsētu ar ūdeni turpmākos 200 gadus. Iekārtas izbūves iniciatori bija rātskungi Melhiors Dreilings, Melhiors Fukss un Gothards Fēgezaks. Divi no šiem kungiem atstājuši pēdas arī Rīgas vietvārdos: Melhiora Dreilinga muiža devusi nosaukumu Rīgas Dreiliņu apkaimei, bet Fēgezaku muiža – Vējzaķsalai. Iekārta tika ierīkota Zunderna jeb Grēcinieku tornī, kas atradās mūsdienu Grēcinieku ielas 34 rajonā. Šeit pa speciāli izveidotu kanālu tika pievadīts Daugavas ūdens. Trīs zirgu darbināts sūknis ūdeni pievadīja 243 mucu ietilpīgā tvertnē (1791. gadā tvertnes tilpumu palielināja līdz 850 mucām). No tvertnes pa koka caurulēm ūdens tika sadalīts pa pilsētu. Diemžēl jebkāda ūdens attīrīšana nebija paredzēta... Vēlāk bez zirgiem sāka lietot ar ūdeni un vēju darbināmas dzirnavas. Pēc tam no abām dzirnavām atteicās un zirgu skaitu palielināja līdz sešiem. Ūdensskuntes darbības vajadzībām tika izbūvēti speciāli zirgu staļļi, kuros atradās 20, vēlāk jau 80 zirgi. Šī pilsētas ūdensapgādes sistēma darbojās līdz 1863. gadam, kad tika ierīkota jaunā Daugavas ūdenssūkņu stacija pie Krīdenera dambja mūsdienu Latgales ielā 196. Šī ēka, atšķirībā no ūdensskuntes ēkas, ir saglabājusies līdz mūsdienām. Tika nomainītas arī ūdensvada caurules, atsakoties no koka. Ūdensskunstes dēļ Trokšņu ielas posmu 17. gadsimtā sāka dēvēt par Skunstes ielu, bet 1923. gadā ielas nosaukums tika latviskots par Ūdensvada ielu.
“O'na dönünüz. O'nun önünde boynunuzu eğiniz ve ağlayınız. Yaşlar hem gözünüzden hem de kalbinizden aksın. Ağlamak ibadettir; Hakk'a karşı tevazu göstermenin şiddet hâlidir. Tevbe ve iyi niyet üzere ölen kurtulur. Ey cemaat! Nefisleriniz ilâhlık iddiasında; bundan haberiniz yok. O, bu kötü hâlini her zaman göstermektedir. Hakikat karşısında zor kullanmakta, Hakk'a kafa tutmakta ve ayrıca O'nun istediğini de istememekte... Dergâhtan kovulan şeytanı nefis sevmekte; halbuki Mevlâ onu sevmez. Nefis kadere uymuyor ve sabır, yolunu tutmuyor, daima niza çıkarıyor. O'nun yanında Hakk'a teslime dair alâmet yoktur. İslâm'ın sadece ismi ile yetiniyor; bu ona hiçbir zaman için fayda sağlayamaz ve menfaat getiremez. Ey evlâd! Korku üzere ol. Emin olma. Bu hâlin Rabbine kavuşuncaya kadar devam etsin. Kalbin istikrar buluncaya kadar böyle ol. Niyetini O'na yönelt. Emniyet hâli önüne serilinceye kadar çekin; bu olursa emin olabilirsin. Hak katında emniyet bulursan bol hayır görürsün. Oradan gelen emniyet hâli devamlıdır. O verdiği şeyi geri almaz. Aziz olan Hak kulunu sevince kendine yaklaştırır. Kul Mevlâsından korktuğu müddetçe kötülükleri gider; kalbi ve sırrı sakin olur. Bu hâli kimse sezemez. Hakk'la arasında olur. Siz tecrübesiz insanlarsınız. Allah yolcuları sizin önderinizdir. Onlar kurtarır. Eşinizi razı etmekte ve Mevlâ'nızı darıltmaktasınız. Halkın çoğu, eşinin ve çocuklarının rızasını Mevlâ'dan öne almaktadır. Ben, senin bütün hareket ve duruşunu, bütün gayretini nefsin için görmekteyim; yalnız eşin ve çocuğun için çalıştığını sezmekteyim. Sende Hakk'tan yana hiçbir haber yok. Yazık sana; tam olgun erlerden sayılmıyorsun. Kâmil olan kişi, yalnız Hak için iş yapar. Kalp gözlerin görmez olmuş. İç alemindeki temizlik bozulmuş. Rabbinden perdelenmişsin, ama bunlardan haberin yok. Bu sebeple bazı büyükler şöyle der (Onlara selâm olsun): - Hak'tan perdeli olduğunu bilmeyen zavallılara yazıklar olsun. Yediğin ekmek içerisinde cam kırıkları vardır; sen onu yemektesin ve durumu bilmemektesin. Çünkü ona karşı iştahın ve arzun çok fazla. Hırsın da sınırsız... Az sonra miden parçalanacak ve öleceksin. Bütün belâ Mevlândan uzak olduğu için geliyor; eğer halkı sevmediğini ve Hakk'ı sevdiğini söylemekte gerçekçi olsaydın böyle olmazdın. Peygamberler, her zaman nefislerine karşıdırlar; tabiî arzu ve şehvetlerini yenerler, hakikat yönünden meleklere katılıncaya kadar çalışırlar. Nefislerini yenmek için çok çabalar ve bu yolda çok gayret sarf ederler. Peygamberler ve sevgili kullar sabırlıdırlar. Size gereken sabır işinde onlara uymaktır. Ey evlâd! Tam hamle yapacak durumu elde edinceye kadar, düşmanın duruşuna dayan. Yakında onu tutar yere vurursun. Yalnız zamanını bekle; zamanı gelince onun bütün varlığını teslim alırsın. Ey evlâd! Çalış; hiç kimseye eziyet için gayret etme. Herkese iyi niyet besle. Ancak cemiyetin düzeni için bir şey yapılacaksa onu da yapmaktan geri durma; bu ibâdet sayılır. Aklı başında ve seçme doğrular, sûrlarına üflediler. Onlar, nefislerinin kıyametini kopardılar. Kendi gayretleri ile dünyayı bir yana attılar. Sırata inandıkları için geçtiler. Kalple yürüdüler ve cennetin kapısına vardılar. İçeri girmeden kapı ağzında durdular ve şöyle dediler: - Biz, buranın nimetini yalnız yemeyeceğiz ve içmeyeceğiz. İyi insanlar, yalnız canlarını düşünmezler ve yalnız yemezler. Bu düşünce ile dünyaya döndüler. Maksatları insanları Hakk'ın tâatına çağırmaktı. Ve orada gördükleri iyi şeyleri haber vermekti; ayrıca güç işleri kolaylaştırmaktı. İyi görüşe sahip olan baş gözü ile halka bakar; sonra kalbini açar ve Allah'ın fiil tecellisini onlarda görür. O tecellinin hareketini ve sükûnunu anlar. Buna izzet nazarı derler; Allahın sevgili kulları bu görüşe sahiptir. İman sahibi o kimsedir ki, bir kişiye baktığı zaman baş gözünü kullanır. İç âlemine de kalbi ile bakar ve Mevlâ'yı sır gözü ile görür. Bu yolda çalışan bulur. Kader geldiği zaman uyar. Deniz ve kara onun gözünde aynıdır.
Nicholas Epley, ‘Aklıselim' isimli kitabında şöyle sallantılı bir gerçeklik kuruyor: “Nehrin bir tarafında duran bir adam karşı taraftaki adama, ‘Hey, nehrin karşısına nasıl geçerim?' diye bağırır. Diğer adam, ‘Sen zaten nehrin karşı tarafındasın' diye cevap verir.”
Ticaret ve memuriyet için, mühim vazifelerle bu dâr-ı imtihan olan dünyaya gönderilen insanlar, ticaretlerini yapıp, vazifelerini bitirip ve hizmetlerini tamamladıktan sonra, yine onları gönderen Hâlık-ı Zülcelâllerine dönecekler ve Mevlâ-yı Kerîmlerine kavuşacaklar. Yani, bu gelip geçici olan dünya yurdundan gidip sonsuzluk yurdu olan ahirette huzur-u Kibriyâya müşerref olacaklar. Yani, sebepler kargaşasından ve vasıtaların karanlık perdelerinden kurtulup, Rabb-i Rahîmlerine, sonsuz İlâhî saltanatına perdesiz kavuşacaklar. Doğrudan doğruya, herkes, kendi Hâlıkı ve Mâbudu ve Rabbi ve Seyyidi ve Maliki kim olduğunu bilecek ve bulacaklar. Birinci Makam, On Birinci Kelime * Video Linki: https://youtu.be/k20zfaeJZo8 * Bölümler: 0:00 Giriş 0:43 Herkesin ve Her Şeyin Dönüşü Ona'dır 03:43 İnsanlar Dünyaya Memuriyet İçin Gelmiştir 6:28 En Büyük Ticaret Cenneti Satın Almaktır 11:36 Aklını Allah'a satmak 15:08 Gözü Allah'a satmak 17:17 Dili Allah'a satmak 19:21 Duyguları terazisi ile nimetleri tartmak ve şükretmek 21:54 Kim Rabbine dönecek kimler Rabbine kavuşacak 25:22 Allah'a kavuşmaya engel olan sebebler 28:14 Bediüzzaman Said Nursi hazretleri neden evlenmedi? 28:36 Evlilik bir imtihandır ya kazandırır ya kaybettirir 30:30 Yunus aleyhisselam'ın münacatı 31:48 Bu dünyada Allah'a namına kimi Rab bildiysen ahirette onu bulacaksın 33:34 Ey insan! Bilir misin nereye gidiyorsun ve nereye sevk oluyorsun? 37:04 “Kim Allah'a kavuşmak isterse Allah'ta ona kavuşmak ister”. (Hadisi Şerif) 41:43 Bitiş * Harun Serkan Aktaş * Takip Etmeyi Unutma: Instagram: @maksat114bursa YouTube: @maksat114 Spotify: Maksat 114 X: @maksat114bursa
Agradece a este podcast tantas horas de entretenimiento y disfruta de episodios exclusivos como éste. ¡Apóyale en iVoox! Hablamos de Akl, Kiki, McCowan y las ventanas que se disputan estos dias. Escucha este episodio completo y accede a todo el contenido exclusivo de Al Ritmo del Aro Baloncesto Femenino. Descubre antes que nadie los nuevos episodios, y participa en la comunidad exclusiva de oyentes en https://go.ivoox.com/sq/759505
EP05 with Dr Lana Lopesi.Dr Lopesi is an Assistant Professor in the department of Indigenous Race and Ethnic Studies, University of Oregon where she teaches Pacific Islander studies, Indigenous feminisms and contemporary art.Stoked to have her on the podcast to share her knowledge & experience with us
Hey Ohana, Jump back into our recap of our recent trip to WDW as we continue to share some of the highlights and answer questions YOU submitted! If you haven't already listened to part 1 be sure to check out last week's episode. In Part 2 we chat about meeting more Ohana, our stays in a 3 bedroom villa at AKL and our first stay at Port Orleans French Quarter, break down Lightening Lane, and more! Thanks for tuning in and as always...See Ya Real Soon! DISCLAIMER: We are not an affiliate of the Walt Disney Company nor do we speak for the brand or the company. Any and all Disney-owned audio, characters, and likenesses are their property and theirs alone. We do not own the rights to outro music sample.
#RadyoTiyatrosu "Fahri kolay kolay böyle iri laflar etmez. Söylediğine göre durum vahim, dedim kendi kendime. Aklıma bir fikir geldi." Ahmet Ümit'in romanından aynı adla uyarlanan "Sis ve Gece" #yenibölüm NTVRadyo'da. İyi dinlemeler.
Sean and Dane are back!! Enjoying a variety of drinks provided by Ian Stoekl, the guys recap their week including their trips to the AKL and ACL events! We talk leftovers, Canadian pro no shows and the disappointment that is barbecue Doritos. They recap the action from the Final Chase broadcasts and dramatically read social media posts….Then fresh off their Final Chase victory, the studly duo, Shibner and Landis join the show!! The fellas talk season expectations, getting over the proverbial hump and have a serious discussion on cereal pairings….BIG ASP OPEN REGISTRATION IS OPEN!!!Come join the boys for a day of fun!! The first ever Top Golf and Team Competition is coming to Cleveland, Ohio on September 21st!!! Assemble your squad, test your skills and let's party!!**Limited Spots availableTo Register, click the link below!!!https://www.harddragpush.com/big-asp-openBIG ASP Cornhole Patreon page:4 Tiers to choose from!! Come join our growing community and get insider info, become an active participant in show content, be eligible for bag giveaway's, find our VIDEO of the interviews and more!!https://www.patreon.com/bigaspcornholeDraggin Bags!!-The “Power Draggin” might be the best bag we've ever thrown!! And we suck…imagine how good they could be in your hands….https://dragginbagz.com/Code: BIGASP12 (not available)BigD Bags-If you love Big Asp, put some BigD bags in your handshttps://bigdbags.com/Code: bigasp10 for $10 off your orderBlack Sheep Baggers-Be a Black Sheep and embrace ithttps://www.blacksheepbaggers.com/Code: BIGASPGnarly BoardsFor THE best boards in the game!!!https://gnarlybags.com/Code: BIGASP for 10% offBig Asp Merch!!!! Polos, Tees, Jerseys, shorts and more!!https://jamapparel.net/collections/new-the-big-asp-cornhole-podcast-collection-by-jam-Support the Show.
Eski ABD Başkanı Donald Trump, Pensilvanya'daki mitingi sırasında silahlı saldırıya uğradı. İzmir'de elektrik kaçağı nedeniyle 2 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine başlatılan soruşturmada 29 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Bu bölüm Amazon Türkiye hakkında reklam içermektedir. Amazon'un 2015'ten bu yana, tüm dünyadaki Prime üyelerine kullanıcılarına en özel indirimler, fırsatlar ve ürünler sunduğu Prime Day, bu yıl 16 – 22 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek. Aklınızın bir köşesinde bekleyen ihtiyaçları tamamlamak veya hayallerinizde buluştuğunuz ürünleri kaçırmamak için yarın Amazon.com.tr'ye davetlisiniz. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
Bu mektûb, yine mîr Muhammed Nu'mâna yazılmışdır. Cem'ıyyet sâhiblerinin sohbetinde bulunmak lâzım olduğu bildirilmekdedir: “Mîr hazretleri unutmuş olacaklar ki, bir selâm ve bir haber ile hâtırlamıyorlar. Dünyâ hayâtı pek kısadır. Bunu en lüzûmlu şeyde kullanmak gerekir. Bu en lüzûmlu şey de, kalbini toparlamış olanların yanında bulunmakdır. Hiçbirşey sohbet gibi fâideli değildir. Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” Eshâbı, sohbet ile, başkalarından dahâ üstün oldular. Peygamberlerden “aleyhimüsselâm” başka herkesden, hattâ Veysel Karânîden ve Ömer Mervânîden dahâ üstün oldular. Hâlbuki Veysel Karânî ile Ömer bin Abdül'azîz bin Mervân son dereceye yükselmişler ve sohbetden başka kemâlâtın hepsine varmışlardı. Bunun için, Hazret-i Mu'âviyenin yanılması, Resûlullahın sohbeti bereketi ile, o ikisinin doğru işlerinden dahâ hayrlı oldu. Bunun gibi, Amr ibni Âsın yanlış bir işi, o ikisinin şü'ûrlu işinden dahâ üstün oldu. Çünki bu büyükler, Resûlullahı görmekle ve melekle birlikde bulunmakla ve vahyi ve mu'cizeleri görmekle, îmânları görerek inanmak oldu. Bu saydığımız üstünlükler, bütün başka üstünlüklerin temelidir, kaynağıdır. Eshâb-ı kirâmdan başkası bunlara kavuşamamışdır. Veysel Karânî, sohbetin bu üstünlüklerini bilseydi, hiçbirşey onu sohbetden alıkoyamazdı. Bu üstünlüğe kavuşmak için herşeyi bırakırdı. Allahü teâlâ dilediğine rahmetini saçar. Onun ihsânı boldur., Fârisî beyt tercemesi: İskender, âb-ı hayâta kavuşamadı, Ni'mete kavuşmak zorla, zerle olmadı. Yâ Rabbî! Bu dünyâda bizi O büyüklerin zemânında yaratmadın ise de, âhıretde mahşer meydânında bizi onların arasında bulundur! Peygamberlerin efendisi hurmetine “aleyhi ve aleyhimüssalâtü vettehıyyâtü vetteslîmât” bu düâmızı kabûl buyur!” 121. Bu mektûb, yine Mîr Muhammed Nu'mâna yazılmışdır “kaddesallahü sirrehül'azîz”. Bu yolun yedi adım olduğu ve sevilenlerden birkaçının altıncı adıma erişdikleri bildirilmekdedir: “Mîr hazretleri! Bol düâlarımızı okuyunuz! Çok zemândan beri hâllerinizi bildirmediniz. Buradaki fakîrlerden de bir haber almadınız. Allahü teâlâya hamd ve şükr ederiz ki, bu fakîrlerin hâli çok iyidir. Kısaca, bunlardan az birşey bildireceğim. Bizleri seven kardeşim! Bu yolun hepsi, yedi adımdır. Sevdiklerimizden bir kısmı, işi altıncı adıma ulaşdırdı. Beşinci, dördüncü basamaklarda olanlar da vardır. Üçüncü basamakda olanlar, alebeye ders vermekdedirler. Dahâ ilerdekilerin nasıl olduklarını artık anlayınız! Yüksekleri özlemek lâzımdır. Aşağı ve az şeylerle doymamalıdır. Dahâ çok yazmağa vaktimiz olmadı.” 123. Bu mektûb, yine molla Tâhir-i Bedahşîye yazılmışdır. Bir farzın elden kaçmasına sebeb olan nâfile ibâdet, hac bile olsa, hiçbirşeye yaramıyacağı bildirilmekdedir: “Akllı kardeşim. İsmi gibi temiz olan molla Tâhirin kıymetli mektûbu geldi. Kardeşim! Hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlânın, bir kulunu sevmemesi, onun fâidesiz şeylerle uğraşmasından anlaşılır) buyuruldu. Bir farzı yapmayıp, bir nâfile ibâdeti yapmak da, boşuna uğraşmakdır. Bunun için, ne ile vakt geçirdiğimizi incelemeliyiz. Ne ile uğraşdığımızı anlamalıyız. Nâfile ibâdet mi, yoksa farz olan ibâdeti mi yapıyoruz? Bir nâfile hac yapmak için bir çok yasaklar, harâmlar işleniyor. İyi düşünmelisiniz! Aklı olana bir işâret yetişir. Size ve arkadaşlarınıza selâm ederim. Allaha kulluk ederim, tapdığım dergâh bir, Bir lahza ayrılmadım tevhîdden Allah bir!” Her insan boynunda bir idam fermanıyla doğar. Peygamber bile olsa ölüm fermanı boynundadır. Zamanı bilmez. Küllü nefsin zâigatül mevt. 10 dakika sonra trafik kazasında ölecek olan insan, öleceği yere güle oynaya gider. Gaflette nimettir. 1 yıl içinde öleceğini bilen bir kanser hastası herşeyden el etek çeker ve hayatından lezzeti kesilir. Bir tüccar bir mal alsa çek imzalasa ama vadeyi yazarken malı veren orayı boş bırak dese olur mu? Tarihe yarını atarsa borcu ödeyemez bankaya düşersin. Bankaya düşen ya şerefini kaybeder ya da şerefiyle beraber servetini.
ATTİLA İLHAN 15 HAZİRAN'DA DOĞMUŞTU…Onu anmadan geçirdiğim tek gün yok!“Önce kendimizi tanıyacağız derdi. Ülkemizi milletimizi. Nasıl yapacağız bunu? Aklımızı kullanarak... Kendimizi tanıdıktan sonra sıra Metod'u bulmaya gelir. Hangi metodla yola çıkacağız? Metodu bulacağız. Sonra 'Sentez' yapabiliriz. Akılla metodu birleştirip Sentez'e ulaşamadıkça orijinal üretim yapamayız” demişti.“Batıya bağımlı özenti olarak kalırız. Çünkü aklımızı kullanmıyoruz. Metod bize ait değil. Sentez de ortada yok, yani Ürün Türk değil!”Ah Attila Abi, ne çok şey kattın bu milletin dağarcığına. "Türkler bir ansiklopedi gibi" derdin.“Tüm bilgilerle donanmışız,değerli tecrübelerle yüklü bir geçmişimiz var. Bu birikimi belli bir metodla birleştirip kitaplaştırmak gerek. Kitap sentezdir” İşte böyle demişti.“Bilgileri metodla birleştirip ürünü ortaya çıkarmalıyız.Yani sentez yapmalıyız”..Ne çok düşünmüştün bu cümleler üstünde!Cumhuriyet sonrasında sentez yapılamadığına dikkat çekmişti. O nedenle din faktörünün öne çıktığını ve siyaseten kolayca kullanıldığının altını çizmişti ki bu saptaması hayli önemli…Ruhun şad olsun abi…..Youtube'dan dinleyin : https://youtu.be/lOpmKkz1F24
Send us a Text Message.In Part Two of our Disney Vacation Showdown, Becky steps up to reveal her ultimate $5,000 Disney vacation plan. Will her magical itinerary outshine Lillian's? Tune in as Becky shares her strategies for enjoying enchanting experiences, mouthwatering dining, and unforgettable moments—all while sticking to the budget. Find out who comes closer to the $5,000 limit without going over, and join in the fun of this sisterly competition!Port Orleans French Quarter with King BedNovember 4-9, 20246-Day Ticket no Park HopperWith Disney Dining Plan (table service)Total Available Credits: 10 SC, 10 QS, 10 TSBring granola bars & fruit for most breakfasts with coffee free from cantina with resort mugsDay One: Monday 11/4Arrive at hotel by noon - park, drop bags, secure passesBus to MK, ride as available Lunch at Columbia Harbor HouseCheck into hotel around 5Dinner at Boatwright's Dining Hall at Port Orleans RiversideWalk property after dark, maybe enjoy pool timeKeep it casual2 QS2 TSDay Two: Tuesday 11/5Epcot - guardians VQBeneigs for breakfast at Scat CatOther than guardians focus on food & wine & world showcase Use snack credits at Food and Wine throughout the dayMay take mid-day break back at hotelBudget $80 for drinks (2 each @ $20 each)Take advantage of one counter service credit with a drink for total of 37 SC 2 QSDay Three: Wednesday 11/6Hollywood StudiosWoody's Roundup for Lunch - Table ServiceOga's Cantina $40 for drinksDinner at Ronto Roasters - Ronto Wrap & Coruscant Cooler QSFantasmic 2 QS2 TSDay Four: Thursday 11/7Magic KingdomSnack Credit breakfast cinnamon roll from Gaston's Tavern - sharedSnack Dole WhipsDinner at Liberty Tree Tavern3 SC2 TSDay Five: Friday 11/8Animal Kingdom Lunch at Satu'li Canteen (rice & salad bowls)The Animation Experience at Rafiki's Planet Watch (included with park ticket)After AK closes - Sangria University Experience at Animal Kingdom Lodge - $69-$79 each plus tax/gratuity - budget $200 (requires advanced booking)Dinner at Sanaa at AKL - $222 QS2 TSDay Six: Saturday 11/9Epcot - try again for Guardians - focus on Future WorldLunch at Sunshine Seasons (QS)Dinner at Garden Grill2 QS2 TS Total Food CreditsSC: 10QS: 10TS: 10Package (hotel, tickets, dining plan) = $4,488.96 Tips at TS restaurants: $150Additional Drinks $120Sangria Event $200 Bread Service @ Sanaa $22Total Vacation Cost: $4,980.96By not having park hopper we were able to add an experienceInstagram @MagicalSisterlyTouristsemail magicalstpod@gmail.comGet 15% off at Magic Candle Company with code MSTPodhttps://magiccandlecompany.com/mstpodcastGet up to $300 Statement Credit with a new Chase Disney Visahttps
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Bu bölümde Emin, Berkin ve Feyza özel günler hakkında konuşuyor. Özel günlere kıymet verir miyiz? Özel gün deyince aklımıza ne geliyor? En sevdiğimiz özel gün hangisi gibi sorulara cevap veriyor. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Özel günler kutlanmalı mı? Emin: [0:47] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugünkü bölümümüzde Berkin ve Feyza'ylayız. Berkin, nasılsın? (Teşekkür ediyorum Emin. Sen nasılsın?) Ben de iyiyim. Feyza, sen nasılsın? (Ben de iyiyim Emin, sağ ol.) Evet, bugün özel günler hakkında konuşacağız. Sizce özel günler kutlanmalı mı, kutlanmamalı mı? Özel günlerin anlamı ne sizin için? Bunları konuşacağız. Bu arada bu bölümü kaydederkenki günümüz de özel bir gün sayılır. Hatta sayılmaz yani direkt özel bir gün bizim için. 19 Mayıs. Öncelikle bütün dinleyenlerin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun diyelim. Berkin: [1:02] Evet. Kutlu olsun. Feyza: [1:03] Evet, kutlu olsun. Emin: [1:05] Evet. Feyza seninle başlayalım. Fikir senden mi gelmişti hatırlamıyorum. Berkin'den mi gelmişti? Berkin: [1:11] Feyza'dan gelmişti. Emin: [1:12] Evet o zaman Feyza seninle başlayalım. Özel günlerin senin için anlamı ne? Feyza: [1:17] Hangi özel günlerden bahsediyoruz? Bu mesela millî, dinî bayramlar da özel günler mi? Özel gün deyince aklımıza ne geliyor? Emin: [1:22] Şöyle... Özel gün deyince aklına senin ne geliyor? İlk oradan başlayalım. Feyza: [1:26] Benim aklıma doğrudan doğum günü, yıl dönümü, Sevgililer Günü gibi günler geliyor. Böyle herkesin kutladığı daha toplumsal özel günler çok gelmiyor açıkçası. Eğer konumuz oysa... Aklıma ilk gelen onlar değil. Emin: [1:45] Peki doğum günü senin için önemli mi? Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
“Allah, kullarına çok lütufkârdır, dilediğini rızıklandırır. O, kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” Şura 19 “Kim âhiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur.” Şura 20 “Bil Ki Allah Teâlâ, kendisinin kullarına lütufkâr olduğunu, onlara çokça ihsanda bulunduğunu beyân edince, onların da, hayırları isteme, kötülüklerden sakınma hususunda mutlaka sayü gayret göstermeleri gerektiğini beyân buyurarak, "Kim ahiret mahsûlünü dilerse, onun mahsûlünü arttırırız..." buyurmuştur. Keşşaf sahibi, "Allah Teâlâ, çalışan kimsenin, kendisiyle bir fayda elde ettiği şeyi, mecazî olarak, "hars-mahsûl" diye adlandırmıştır" demiştir. Allah Teâlâ, bu ayette, ahireti isteyen ile dünyayı isteyen arasında, şu bakımlardan fark olduğunu ortaya koymuştur Cenâb-ı Hak, ahiret ekinini isteyeni, bu ayette dünya ekinini isteyenden önce zikretmiştir ki bu, bir üstün kılma (ve iltifatın) emâresidir. Çünkü, Cenâb-ı Hak ahiret ekinini ahiret diye tavsif etmiş, daha sonra da, Hz. Peygamber (s.a.s)´in "Biz, öne geçmiş olan sonrakileriz...” (sonradan gelip de herkesi geçmiş olan, ahireti kazanmış olan kimseleriz)" şeklindeki sözüne dikkat çekmek için, ayette önce zikretmiştir. Cenâb-ı Hak, ahiret ekinini isteyen kimse hakkında, "onun ekinini arttırırız" buyurmuş, dünya ekinini murad eden hakkında da, "ona da, (yalnız) bundan veririz.." buyurmuştur. Bu ifadedeki "bundan" ifadesi, kısmilik ifade eder. Buna göre mana, "Ona, onun istediği şeylerin hepsini değil, bir kısmını verir" şeklinde olur. Nitekim Cenâb-ı Hak, İsrâ Sûresi´nde, "Kim bu çarçabuk geçen (dünyayı) dilerse biz de burada ona, (evet) kimi dilersek ona, dileyeceğimiz şeyi çarçabuk veririz" buyurmuştur. Aklî delil ile bu iki hususu açıklamak mümkündür: Çünkü âhiret için çalışıp, bu işe devam eden herkesin, bu hususta yaptığı amellerin çokluğu, o kimsede birtakım melekelerin meydana gelmesine sebeb olur. Binâenaleyh bu amellere çokça devam eden her insanın, ahireti İstemeye kalbinin meyli daha fazla olur. Durum böyle olunca da mutluluklar ve sevinçler o nisbette büyük ve çok olur. İşte ayetteki, "Onun mahsûlünü arttırırız” ifadesiyle bu kastedilmiştir. Ama dünyayı isteyen kişi, bu isteğinde ne kadar ısrarlı ve devamlı olursa, dünyayı elde etme hususundaki arzusu da o nisbette çoğalır ve dünyaya meyli o nisbette kuvvetlenir. Meyil, hep artmakta olup, elde edilmek istenen şey de aynı halde kalınca, mahrumiyyet de şüphesiz o nisbette gerekli ve elzem olur. Allah Teâlâ, âhiret ekinini isteyenler hakkında, "onun mahsûlünü arttırırız" buyurmuş. Bu kimseye, dünyayı (dünya hayır ve menfaatlerini) nasib edip etmeyeceğinden bahsetmemiş, bu konuda ne müsbet ne menfî bir şey bildirmeyip meskût bırakmıştır. Fakat dünya ekinini isteyen kimseye, Allah Teâlâ çok açık ve net bir biçimde âhiret payından hiçbirşey vermeyeceğini beyan buyurmuştur. Ki işte bu, bu hususta büyük bir farkın bulunduğuna delâlet eder. Cenâb-ı Hak sanki, "Ahiret asıl, dünya ise ona tabidir, ikinci derecededir. Binâenaleyh aslı elde eden, ihtiyacı kadarıyla ikinciyi de elde etmiş olur" demek istemiştir. Fakat Hak Teâlâ, dünyadan bahsedilen yerde ahiretin adının anılmayacak derecede değerli olduğuna dikkat çekmek için, bu hususu zekretmemiştir. Ahiret veresiye, dünya ise peşindir. Peşin olan, veresiye olana tercih edilir. Çünkü insanlar, "peşin, veresiyeden daha iyidir" demektedirler. Binâenaleyh Cenâb-ı Hakk işte bu kaziyyenin (mantıkî hükmün), âhiret ve dünya halleri bakımından, tam tersi olduğunu beyân buyurmuştur. Ahiret her ne kadar veresiye (sonradan elde edilecek) ise de, hep artmaya ve sürekliliğe yöneliktir. Binâenaleyh daha efdal ve mükemmeldir. Dünya ise, her ne kadar peşinse de, Önce noksanlığa ve sonra tamamen yok olmaya mahkûmdur. Dolayısıyla daha değersiz ve düşük olmuş olur.
In this episode, we dive into the inspiring journey of Ashley Kiely, owner and founder of Ashley Keily Living. Ashley started AKL in February of 2020 with the intention of creating the feeling of home for her clients through organization, function, and beauty. Since then AKL has grown into a successful multi-service business offering professional organization, construction + remodels, interior design and just recently launched Ashley Keily Properties (AKP). She manages her business so well, while balancing the demands of motherhood and life. Learn how she navigates the challenges of entrepreneurship, leadership, and parenting, and also offers valuable insights and tips for organizing your own home. Download her Kitchen DIY Guide! To connect with Ashley Kiely: INSTAGRAM TIKTOK PINTEREST To connect with Jen Spooner click HERE To connect with Dr. Olesya Salathe click HERE This episode is brought to you by OZ & Co
Bugün 1 Mayıs 2024 #doğatakvimi
Ortadoğu'da sıcak saatler, günler yaşanıyor. Bölgede uzun zamandır vekalet savaşları yaşanıyordu fakat İran, ilk kez İsrail topraklarını doğrudan hedef aldı. Saldırının yankıları sürüyor ve herkesin aklındaki soru şu: Üçüncü Dünya Savaşı kapıda mı? Bu soruya yanıt vereceğiz tabi ama öncelikle çatışmanın çerçevesini çizmeye çalışacağız. Kimlerle mi? Soli Özel ve Arif Keskin ile. Aklımdaki sorular şunlar: İran neden böyle bir saldırıya gerek duydu? İsrail misilleme yapacak mı? Bu saldırı danışıklı dövüş müydü? Ortadoğu'da İran eksenli yeni bir düzen mi kurulacak? Türkiye ne yaptı, ne yapmadı? Gazze savaşında bir cephe daha açılır mı?
Hangi limana gideceğini bilmeyen gemiye hiçbir rüzgar yön veremez. Siz de kendinizi hiç beklemediğiniz limanlarda bulmak istemiyorsanız bu bölüm tam size göre. Bu bölümde, hayallerimizi ayakları yere basan vizyonlara dönüştürmenin yollarını ele aldık. Aklınıza gelen sorular, yorumlar ve geliştirme önerileri olursa bize radyu@yasar.edu.tr üzerinden ya da Yaşar Üniversitesi öğrencisiyseniz kampüsteki Medya Merkezimizden ulaşabilirsiniz.
Her an her eylemimizi düşünerek hareket etseydik hayatımız çok zor olabilirdi. Alışkanlıklar zihnimizi rahatlatırlar ve hem alışkanlıkları olumlu anlamda yönetebilmek, hem de kurtulmak istediklerimizi pozitif davranışlarla değiştirebilmek mümkün. Desire Cannon Canbaz bu bölümde sizler için alışkanlıklar konusunu ele alıyor. Aklınıza gelen sorular, yorumlar ve geliştirme önerileri olursa bize radyu@yasar.edu.tr üzerinden ya da Yaşar Üniversitesi öğrencisiyseniz kampüsteki Medya Merkezimizden ulaşabilirsiniz.
Önceki bölümde “Alışmaya Çalışmak” demiştik. Bu bölümde ise “Çalışmaya Alışmak” diyoruz. Desire Cannon Canbaz bu bölümde sizler için verimli çalışmanın yollarını ele alırken, tarihsel bir figür olan Schwarzkopf örneği üzerinden planlama yapmanın önemini vurguluyor. Aklınıza gelen sorular, yorumlar ve geliştirme önerileri olursa bize radyu@yasar.edu.tr üzerinden ya da Yaşar Üniversitesi öğrencisiyseniz kampüsteki Medya Merkezimizden ulaşabilirsiniz.
Her sabah itinayla ve istikrarla koşulara çıkan, bir de ardından günün devamında işine gücüne giden insanları bilirsiniz. Bunu nasıl başarıyorlar dersiniz? Öz disiplin sayesinde. Bu bölümde Desire Cannon Canbaz, öz disiplin geliştirmenin yollarını ve hayatımızda yol açacağı olumlu sonuçları bizlere anlatıyor. Aklınıza gelen sorular, yorumlar ve geliştirme önerileri olursa bize radyu@yasar.edu.tr üzerinden ya da Yaşar Üniversitesi öğrencisiyseniz kampüsteki Medya Merkezimizden ulaşabilirsiniz.
Bu bölümde isteklerimizi somut hedeflere nasıl dönüştürebileceğimizi ele aldık. Etkili bir hedef belirlemek için bu bölümde sizlere belirli, ölçülebilir, gerçekçi ve zamana dayalı bir çerçeve çizmenin önemini anlatmaya çalıştık. Aklınıza gelen sorular, yorumlar ve geliştirme önerileri olursa bize radyu@yasar.edu.tr üzerinden ya da Yaşar Üniversitesi öğrencisiyseniz kampüsteki Medya Merkezimizden ulaşabilirsiniz.
Sürekli bir şeyleri yapmayı istiyoruz ancak bir türlü harekete geçemiyoruz. Bu bölümde Desire Cannon Canbaz harekete geçmenin yollarını önemli koçluk tekniklerinden örneklerle bizlere açıklıyor. Aklınıza gelen sorular, yorumlar ve geliştirme önerileri olursa bize radyu@yasar.edu.tr üzerinden ya da Yaşar Üniversitesi öğrencisiyseniz kampüsteki Medya Merkezimizden ulaşabilirsiniz.
Değişimin bir formülü var mıdır? İnsan neden değişmek ister ve değişim ne zaman gereklidir? Değişim ve dönüşüm arasında nasıl bir fark var? Bu bölümde Desire Cannon Canbaz sizlere değişim yaratmanın yollarını anlatıyor. Aklınıza gelen sorular, yorumlar ve geliştirme önerileri olursa bize radyu@yasar.edu.tr üzerinden ya da Yaşar Üniversitesi öğrencisiyseniz kampüsteki Medya Merkezimizden ulaşabilirsiniz.
Bu bölüm üniversite kampüs hayatına yeni başlayanları ve yeni eğitim dönemlerine giriş yapanları yakından ilgilendiriyor. Döneme başlangıç heyecanını korumak ve gerçekçi hedeflerle ilerlemek konusunda kariyer koçu Desire Cannon Canbaz tavsiyeler veriyor. Aklınıza gelen sorular, yorumlar ve geliştirme önerileri olursa bize radyu@yasar.edu.tr üzerinden ya da Yaşar Üniversitesi öğrencisiyseniz kampüsteki Medya Merkezimizden ulaşabilirsiniz.
Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin
Türkler neden bilmedikleri adresi tarif etmeye çalışırlar? Neden teknolojik aletleri vurarak tamir etmeye çalışırlar? Bu bölümde Emin, Feyza ve Onur Türklerin ilginç davranışları ve yabancıların anlayamayacağı huyları hakkında konuşuyor. Bir Türk arkadaşınız sizi şaşırtan bir şey yaptıysa bu bölümden sonra nedenini daha iyi anlayacaksınız. Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Show Notes Adres tarifi hakkında Onimisi ile çektiğimiz video: 10 Things NOT To Do in Türkiye | Easy Turkish 105 (https://youtu.be/C8aJcFWJCTA) Yanlış adresin tarif edildiği videomuz: 7 Things NOT to Do in Istanbul | Easy Turkish 44 (https://youtu.be/TupgGjLGdUk) Transcript Intro Emin: [0:23] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugünkü bölümümüzde Onur ve Feyza'yla beraberiz. Nasılsın Feyza? Feyza: [0:33] İyiyim Emin. Sen nasılsın? Emin: [0:36] Ben de iyiyim. Teşekkür ederim. Onur sen nasılsın? Onur: [0:38] Teşekkür ederim Emin. Ben de iyiyim. Emin: [0:40] Evet, süper. Hepimiz çok iyiyiz ve bomba gibi bir bölüme hazırız. Bu bölümümüzde yabancıların anlayamayacağı huylarımızdan bahsetmek istiyoruz. Türklere özgü farklı huylar [0:50] Yani sadece Türklerin yaptığı değişik şeylerden bahsetmek istiyoruz. Bence çok fazla şey var bu konuda. Türklerin ben dünyada gerçekten özel bir millet olduğunu düşünüyorum. Gerek huylarıyla, gerek duygularıyla, gerek karakterleriyle. Evet, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Sizce Türkler gerçekten farklı insanlar mı? Yoksa biz Türk olduğumuz için bize böyle mi geliyor? Türkler diğer milletlerden farklı mı? Feyza: [1:11] Ben Türk olduğumuz için sadece biz yapıyormuşuz gibi hissediyorum. Yoksa her ülkenin kendine has birçok davranışı vardır ama şöyle de bir şey var şimdi... Başka bir millet, "Bizim, yani sadece bizim yaptığımız neler var acaba?" diye düşünüp 5 dakikada bizim kadar fazla şey düşünebilir mi? Onu da bilmiyorum yani. Bana da biraz Türk olduğumuz için çok var gibi geliyor açıkçası. Yani şahsına münhasır insanların çok olduğu bir milletiz. Onur: [1:40] Bana sorarsan cidden kendine has bir milletiz ama her milletin kendine has özellikleri var. Ama yani bizde birazcık hani... Bilmiyorum, kültürden dolayı mı? Farklı kültürlerle etkileşimimizden dolayı mı? Emin olamıyorum ama bizim kendimize ait çok daha fazla şeyimiz var gibi geliyor, huyumuz var gibi geliyor. Bazıları garip, bazıları eğlenceli, bazıları tuhaf. Emin: [2:03] Evet, o zaman başlayalım mı? Aklınıza gelen bir şey söyleyin. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
We spoke with Columbia student and Indy reporter Claudia Villalona about the larger context and outcomes of a Jan. 19 chemical weapon attack on pro-Palestine student protesters on Columbia's campus. Then, we hear from Abdullah el-Akl from Within Our Lifetime Palestine talking about the repression that the organization and its leaders are facing including their widely-followed Instagram account being deleted by META. Lastly, we learn about a terrible court case from 1741, when New York City had a mere population of 11,000 and one-sixth of that was slaves. The prosecutors in the case were Chambers and Murray.
Pakistan; sıkıyönetim, savaşlar, siyasi krizler ve kutuplaşmaların gölgesinde seçime gitti. Bu, ülkenin bağımsızlığını kazanmasından bu yana yaptığı 12. seçim oldu. Bu bölüm Little Caesars Pizza hakkında reklam içermektedir. Bugün, biz pizza aşıklarının ağzını sulandıran bir gün: Dünya Pizza Günü. Herkesin en lezzetli pizzaya hızlı ve en iyi fiyata ulaşması için Little Caesars Pizza Türkiye'nin web sitesi ve mobil uygulamasında pizzalar Gel-Al ve Araca Teslim'de %40 indirimli. Evet doğru, Aklına ne gelirse gelsin, Little Caesars yersin.
Men-E-Men Stüdyo tarafından hazırlanan yüz elli beşinci bölüm sizlerle. Sahiplerini bulan Grammy Ödülleri'ni etraflıca değerlendirdik. Detaylara bakarken, kadın müzisyenlerin müthiş başarılarının ve kazandıkları ödüllerin altını çizdik. Bir ara, kendi kendimize “Galiba “Bi de buna bak”ı ihmal ettik.” demiştik. Kaç bölümdür podcast'imizin bu sevilen kısmını yapmadığımızı düşünerek, bu bölümümüzde “Bi de buna bak - Özel” yaptık. Birden fazla öneriler verdik. Aklımıza iki müzik albümü, iki tane de film geldi. Bunları önerdik, bu albümler ve filmler için “Bi de buna bak” dedik. Beğeneceğinizi umuyoruz.
Today on the show, it's our last one for the year so we celebrate with The Mullbergs! Hot Knives - all female golds, AKL waterfront stadium, Sam Cane Skipper Nicks bit - Partners being introduced to extended family Mullbergs - The first annual awards of The Sporting Rumble Question Time!See omnystudio.com/listener for privacy information.
Sürdürülebilirleştiremediklerimizden misiniz? Öyleyse Yemeksepeti'nin destekleriyle, sürdürülebilirliğe dair bilinç oluşturma ve farkındalık yaratma amacıyla hazırlanan Aklımdaki Yarın podcast serisini dinlemeye davetlisiniz. Komedyen, yazar, radyo sunucusu ve podcaster Deniz Özturhan'ın sunumuyla ikinci sezonuna merhaba dediğimiz Aklımdaki Yarın podcast serisi, hem oldukça eğlenceli hem de her bölümde ne kadar sürdürülebilir olduğunuzu test edebileceğiniz bir bilgi yarışması sizi karşılıyor. Aklımdaki Yarın'a buradan ulaşabilirsiniz. Aposto Mercek'in üçüncü bölümünde Aposto'nun yemek editörü Reyhan Ülker Türkiye'de ikinci yılına girerken Michelin rehberinin yolculuğunu ele alıyor. Rehberin yıllar içinde nasıl kurumsallaştığını, günümüzde yeme içme sektörü üzerindeki etkisini ve rehberin Türkiye'de geçtiğimiz yıl başlayan macerasının nasıl geçtiğini konuşuyor.
Wouldn't it be great to win that Nobel prize in educational rocketsurgery by publishing that great multi-institutional medical education study?! We review a paper on research collaborations looking for tips on how to do it right. Host: Jason FrankEpisode ArticleSbaity, E., Zahwe, M., Helou, V., Bahsoun, R., Hassan, Z., Abi Khalil, P., & Akl, E. A. (2023). Health Research Collaborations by Academic Entities: A Systematic Review. Academic Medicine, 98(10), 1220. https://doi.org/10.1097/ACM.0000000000005277Episode webpageHosts: Lara Varpio, Jason Frank, Jonathan Sherbino, Linda SnellTechnical Producer: Samuel LundbergExecutive Producer: Teresa SöröProduction of Unit for teaching and learning at Karolinska Institutet
Bu ABD'nin ilk saldırısı değil. Üstelik ABD bu saldırıları bilerek yapıyor, bu yolu terk etmeli. Türkiye, ABD ile çok kere bir masaya oturup Suriye'de çözüme gidilmesi bekledi, denedi de. Ama Ankara'daki terör girişimi ortada, bunun affı olur mu? Şimdi cevabı veriliyor. Şöyle bakın, ABD önce SİHA'yı düşürsün, sonra "pardon, üzgünüm" desin. Bu ne derece kabul edilebilir? Aklımız pek çok soru ve düşünce geliyor, değil mi?