POPULARITY
Einmal im Jahr drehen Moderator Torsten Groß und Nadine Lange vom Soundcheck-Kooperationspartner "Tagesspiegel" im Musikalischen Quartett spielerisch den Spieß um und laden geschätzte Künstler:innen in die Abschlusssendung ein. In den vergangenen Jahren waren das Sven Regener, Sophie Hunger, Drangsal, Max Rieger, Ilgen-Nur, Casper, Jan Müller (Tocotronic), Stella Sommer, Tobias Bamborschke (Isolation Berlin), Balbina, Christin Nichols und Charlotte Brandi, nun freuen sich Lange und Groß auf Ibadet Ramadani und Tristan Brusch. Die ehemalige Super-700-Sängerin Ramadani hat 2023 mit ihrem selbstbetitelten Solodebüt ein wunderbares Album veröffentlicht, das im Soundcheck erkannt wurde als "wohltuender Seelentröster, wenn die Welt mal wieder aus allen Fugen geraten ist". Von Tristan Brusch erschienen 2023 gleich zwei Alben: Für sein im März veröffentlichtes Album "Am Wahn" gab es im Soundcheck viermal die Höchstwertung Hit, seine später im Jahr erschienene "Woyzeck"-Interpretation war bei radioeins ebenso wie "Ibadet Ramadani" Album der Woche. Ohne Frage sind Ramadani und Brusch zwei der wagemutigsten und besten Songschreiber:innen der Republik, im Soundcheck am 8. Dezember spielen sich die beiden mit Lange und Groß ihre Lieblingssongs des Jahres 2022 vor, sprechen zwei Stunden lang über alles, was 2022 popkulturell und persönlich für die Runde wichtig war und wagen auch einen Ausblick aufs nächste Jahr.
Moderator Torsten Groß bespricht mit seinen Gästen Sinem Kılıç, freie Kulturjournalistin, Martin Schüler, freier Musikjournalist, sowie mit Hannes Soltau, Tagesspiegel, diese Alben: All diese Gewalt: Alles ist nur Übergang // Leftovers: Müde // Meagre Martin: Gut Punch // Ibadet Ramadani: Ibadet Ramadani.
*Konumumuza göre bir tavır belirlemeye ihtiyacımız var; yoksa hiç farkına varmadan Cenâb-ı Hakk'ın ekstradan lütuflarını kendimize mâl etme gibi bir hataya düşmüş olabiliriz. Vifak ve ittifaka sağanak sağanak gelen tevfîk-i ilâhîyi, şahsî kabiliyetlerimize ve istidatlarımıza nisbet etmeye kalkarız. Bu da bir yönüyle şirk sayılır, ondan sakınmak lazımdır. Oysaki üzerimizdeki ilahi ihsanlar, vifak ve ittifak mevzuunda gösterilen cehde Cenâb-ı Hakk'ın ayrı bir lütuf tecellisidir. Üstad Hazretleri de “Vifak ve ittifak, tevfîk-i ilâhînin vesilesidir.” diyerek bu hususa dikkat çekmektedir. Sana Hakkıyla Kulluk Yapamadık!.. *Cenâb-ı Hakk'ın bu fevkalâdeden lütufları karşısında bize düşen vazife, oturup kalkıp sürekli “eşşükrulillâh” ve “elhamdülillah” demektir. Aslında, biz sabahtan akşama kadar ibadet yapsak, her gün yüz rekât namaz kılsak, bir gün oruç bir gün yeme şeklinde savm-ı Dâvud veya aralıksız olarak savm-ı visal tutsak ve her sene hacca gitsek, yine de “مَا عَبَدْنَاكَ حَقَّ عِبَادَتِكَ يَا مَعْبُودُ – Sana hakkıyla ibadet edemedik ey Ma'bûd” demeliyiz. *Cenâb-ı Hakk'ın lütufları karşısında aklımıza “Bir şeyler yaptık” mülahazası geldiği zaman hemen o düşüncenin başını “mâ abednâ”, “mâ arefnâ”, “mâ hamidnâ”, “mâ şekernâ”, “mâ sebbahnâ” (ibadetin, marifetin, hamdin, şükrün, tesbihin hakkını veremedik) duygusuyla ezmeliyiz. “Ey ibadete layık yegâne Ma'bud, Sana hakkıyla ibadet edemedik!.. Ey bütün mahlûkat tarafından bilinen Rabbimiz, Seni bilinmesi gereken ölçüde bilip tanıyamadık!.. Ey her dilde meşkûr olan Rabbimiz, Sana gereğince şükredemedik! Ey yerde ve gökte her varlık tarafından adı anılan ve tesbih edilen Rabbimiz, şanına lâyık zikr u tesbihi yapamadık!” deyip O'na gerektiği gibi kullukta bulunamadığımızı, O'nu hakkıyla bilemediğimizi, ululuğu ölçüsünde zikredemediğimizi ve şükür vazifesini tam yerine getiremediğimizi avaz avaz ilan etmeliyiz. Bu video 23/08/2015 tarihinde yayınlanan “Hal ve Ümit” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...
Allah'ın bizim ibadetimize ihtiyacı olmadığına göre neden keyfimize göre ibadet edemiyoruz? by
İbadeti anlamını bilerek yapmak önemlidir. Namaz kılarken anlamını bilmek, düşünmek, Allah'a olan derin sevgimizi ifade etmek gerekir.It is important to do worship knowing its meaning. While praying, it is necessary to know its meaning, to think, and to express our deep love for Allah.
B Serisi olarak da bilinen bu soru cevap serisi, 1980 öncesinde Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin çoğunluğu üniversite gençliği ve farklı fikirlerdeki insanlardan oluşan muhataplarının her konuda sorduğu sorulara verdiği cevaplardan oluşmaktadır. Sorular, vaaz öncesi yazılarak soru kutusuna atılmakta, kürsüye çıkan Hocaefendi sorulardan rastgele seçerek cevaplamaktadır. Efendimiz (sav) peygamberlikten önce nasıl ibadet ederdi?
Benim çocukluğumun önemli bir kısmı, üç katlı bir evde geçti. Necip Fazıl'ın “Üst kat: elinde tesbih, ağlıyor babaannem” mısralarını hatırlatan üç katlı bir evdi. Üst katta ağlayan, benim babaannem değildi ama ağlardı. Orta katta biz otururduk. Biz dediğim büyükannem, büyükbabam ve ben. Alt katta hayata dair pek bir fikri olmayan, günü kurtarmak üzere yaşayan komşularımız oldu daima. Her birinden bir suskunluk hikâyesi çıkarılabilecek kadar hanelerine kalabalık, sokağa tenha ailelerdi. Her kurban bayramı öncesi büyükannem, kurbanı hiç olmazsa üç gün önce alması için büyükbabama yalvarırdı. Yalvarışları cevapsız kaldığında, “Hayvan benim kokumu öğrenmezse sıratta beni nasıl tanıyıp da taşıyacak!” diye ağlardı. Hayatı mayalayıp kabartan, kadınların, dini, bir coşku ve his yumağına çevirerek hayata katışları. Kadınlar rasyonelleştikçe, dindarların heyecanı, coşkusu zayıflıyor. Rahmetli büyükbabam, büyükannemin ısrarlarına dayanamaz, bayrama üç gün kala iki tane koçu boynuzlarından tutup çeke çeke eve getirirdi. Kömürlükte, daha onlar gelmeden yataklarını hazırlamış olan büyükannem, bayram sabahına kadar vaktinin çoğunu kurbanlarıyla geçirirdi. Kına yakmalar, elinden ot yedirmeler... Nasıl iltifat edeceğini bilemez bir şekilde, öylece başlarında beklerdi. Ev sahibimiz “İnsan bakıp emek sarf ettiği hayvanı nasıl keser?” diye her seferinde sorgulayan bir üslup takınsa da, büyükannem ümmi insanlarda gördüğüm ve daima çok şaşırdığım basiret ile “Ne yaparsam yapayım Hz İsmail'in yerine koyamam” derdi. Kurbanlıklara onca emek sarf ederken -çünkü gözlerine bağlayacağı tülbentin bile hiç kullanılmamış ve yumuşacık olmasına dikkat ederdi- kendince Hz İbrahim'e yaklaşmaya çalışıyordu.
In dieser Folge sprechen Garip und Besnik über Ibada, das jetzige Denken darüber und wie es verstanden werden sollte. Wir wünschen euch viel Spaß!
AKP Genel Başkanı ve 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Taksim Camii’ni ibadete açarken, açılışı canlı yayınlayan NTV’nin ekranına, o gün dolar kurunun 8 lira 59 kuruşu, avro kurunun da 10 lira 47 kuruşu görerek rekor tazelediği, ekonomik güven endeksi değerinin ise bir kez daha gerilediği yansıyordu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise bugün 2021 yılının ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin %7 büyüdüğünü açıkladı. Ekonomi Tıkırında’nın 120. programında Sedat Pişirici, Türkiye’nin ekonomik krize yuvarlandığı ve bu nedenle seçimlerin çok erkene alındığı 2018 yılının ilk çeyreğinde de ekonominin %7,4 büyüdüğünü hatırlatarak, hem ekonomik verileri hem ekonomik günahları değerlendirdi.
https://www.youtube.com/watch?v=t-EGoxON_5g DOKUZUNCU SÖZ İKİNCİ NÜKTE İbadetin mânâsı şudur ki: Dergâh-ı İlâhîde abd kendi kusurunu ve acz ve fakrını görüp kemâl-i Rububiyetin ve kudret-i Samedâniyenin ve rahmet-i İlâhiyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir. Yani, Rububiyetin saltanatı, nasıl ki ubûdiyeti ve itaati ister. Rububiyetin kudsiyeti, paklığı dahi ister ki, abd, kendi kusurunu görüp, istiğfar ile ve Rabbini bütün nekaisten pak ve müberra ve ehl-i dalâletin efkâr-ı batılasından münezzeh ve muallâ ve kâinatın bütün kusurâtından mukaddes ve muarra olduğunu, tesbih ile, Sübhanallah ile ilân etsin. Hem de Rububiyetin kemâl-i kudreti dahi ister ki, abd, kendi zaafını ve mahlûkatın aczini görmekle, kudret-i Samedâniyenin azamet-i âsârına karşı istihsan ve hayret içinde Allahu ekber deyip, huzû ile rükûa gidip, Ona iltica ve tevekkül etsin. Hem Rububiyetin nihayetsiz hazine-i rahmeti de ister ki, abd, kendi ihtiyacını ve bütün mahlûkatın fakr ve ihtiyâcâtını sual ve dua lisanıyla izhar ve Rabbinin ihsan ve in'âmâtını şükür ve senâ ile ve Elhamdü lillâh ile ilân etsin. Demek, namazın ef'âl ve akvâli bu mânâları tazammun ediyor ve bunlar için taraf-ı İlâhîden vaz edilmişler. ÜÇÜNCÜ NÜKTE Nasıl ki insan şu âlem-i kebirin bir misal-i musağğarıdır ve Fâtiha-i Şerife şu Kur'ân-ı Azîmüşşânın bir timsal-i münevveridir. Namaz dahi, bütün ibâdâtın envaını şamil bir fihriste-i nuraniyedir ve bütün esnâf-ı mahlûkatın elvân-ı ibadetlerine işaret eden bir harita-i kudsiyedir.
Kardelen - Tevhidin amele bakan yönü, ibadet ve davranışların ruhu: İhlâs | 21. Lem'a (1) by Bahar Solukları
Ayasofya Müzesi'nin camiye dönüştürülmesinin yankıları sürüyor. İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, Konuşa Konuşa'da Gülten Sarı'nın konuğu oldu ve kutsal mabetlerin İslam dinindeki yerini ve dini mekanlarla ilgili dinin salık verdiği uygulamaları anlattı.
Bölünmemiş yürek nedir? Gerçek dost nasıldır? Doug gerçek dua evini neden aramak istedi?
Bölünmemiş yürek nedir? Gerçek dost nasıldır? Doug gerçek dua evini neden aramak istedi?
Jasmin Durić, prof. Serijal predavanja komentar "Knjige tevhida"
Insan mevcudattaki güzelliklere bakarken, kendisini Rububiyet saltanatının seyircisi kabul etmeli ve gördüğü güzelliklere karşı tekbir ve tesbih ile karşılık vermelidir. Yani namazda ilk seviye “seyretme ve takdir etme” makamıdır. Bir mertebe daha yukarı çıkıp kendisini Cenab-ı Hakk'ın yarattığı benzersiz ve parlak eserlerinin “tanıtıcısı makamında” görerek “sübhanallah” ve “elhamdülillah” demelidir. İlahi Rahmetin ikram ettiği çeşitli nimetleri, görünen ve görünmeyen duygularıyla “tatma makamına” çıkıp şükür ve övgü ile karşılık vermelidir. Manevi donanımlarının terazisiyle, Cenab-ı Hakk'ın isimlerinin definelerindeki cevherleri “tartma ve bilme makamında” tenzih ve övgü vazifesi yapmalıdır. Cenab-ı Hakk'ın kader çizelgesi üzerinde kudret kalemiyle yazdığı birer mektubu hükmündeki eserlerini “okuma, tetkik etme ve etraflıca düşünme makamında” tefekkür ve takdir görevini yerine getirmelidir. Mahlûkatın yaratılışındaki ve sanatlı oluşundaki incelikleri ve güzellikleri seyrederek “tenzih makamında” Allah'ı sevmeli ve O'na şiddetli bir arzu duymalıdır. Buradaki açıklamalar, bize namazın adeta bir eğitim platformu olduğunu gösteriyor. Bilindiği üzere, eğitimde tedricilik esastır. Her çeşit eğitimde olduğu gibi, kulluk eğitiminde, yani Allah'a ibadetlerimizi şuurlu olarak takdim etme yolunda da birtakım basamaklar vardır. Namazın bütün ibadetlerin fihristi olması ve bütün varlıkların farklı ibadetlerini bir yönüyle temsil etmesi hasebiyle namazla kulluk eğitiminde de tedricilik esastır. Bediüzzaman Hazretleri, “On Birinci Söz” isimli eserinde bu konuya dikkat çekmektedir. Allah'a (celle celâluhu) kulluk yolunda ilk adım, Rabbimizin kâinattaki eserlerini seyretmek, bunların başıboş ve gayesiz olmadığını anlamak ve onların değerini takdir etmektir. Çevreyi koruma konusunda da ilk adım bu olsa gerektir. Madem varlıkların anlamlı olduğunu idrak ettik, artık insaniyetimiz, yani onları evrende anlayabilen bir varlık türü olmamız bizi sorumlu kılıyor. Bu sorumluluk bir tür ilancılık ve tanıtımı gerektiriyor. Bu tanıtımın ilk şartı, onları yaratan Zât-ı Akdes'e övgü ve şükürle karşılıkta bulunmaktır. Bunun bir adım ötesi, inceleyerek derinleşme safhası, bilgiyi özümseme aşamasıdır. Özümsenmeyen bilgi benliğe mal olmaz ve uygulamaya geçemez. Bu aşamaya yükselmenin yolu, eserlerinin mükemmelliği karşısında Yüce Yaratıcının kusur ve hatadan uzak olduğunu övgüyle bildirmektir....
Bu sohbette, ibadetlerin kabul edilmesi için gerekli şartların, ibadetlerin kabul olmasındaki önemi anlatılmaktadır.
Bu sohbette, ibadetlerin kabul edilmesi için gerekli şartların, ibadetlerin kabul olmasındaki önemi anlatılmaktadır.
Bu sohbette, insanlara yardımcı olmanın büyük sevap olduğu, fakat insanlara yardım etmek ibadet yerine geçer sözünün cahilce veya maksatlı bir şekilde ortaya çıkarıldığı geniş olarak anlatılmaktadır.
Bu sohbette, insanlara yardımcı olmanın büyük sevap olduğu, fakat insanlara yardım etmek ibadet yerine geçer sözünün cahilce veya maksatlı bir şekilde ortaya çıkarıldığı geniş olarak anlatılmaktadır.
Bu sohbette, bir kimsenin çok ibadet, iyilik yapsa bile itikadının bozuk olması durumunda neden felakete gideceği nakillerle ve delilleriyle anlatılmaktadır.
Bu sohbette, bir kimsenin çok ibadet, iyilik yapsa bile itikadının bozuk olması durumunda neden felakete gideceği nakillerle ve delilleriyle anlatılmaktadır.
Bu Sohbette, Allahü Tealanın Düşmanı Olan Şeytanın, Müminlere İbadetlerini Bıraktırmak Veya Hiç Yaptırmamk İçin Kullandığı Taktikler Açıklanmakta, Şeytanın Bu Sinsi Hilelerine Karşı Yapılacak Olanlar, Nakillerle Geniş Olarak Anlatılmaktadır.
Bu Sohbette, Allahü Tealanın Düşmanı Olan Şeytanın, Müminlere İbadetlerini Bıraktırmak Veya Hiç Yaptırmamk İçin Kullandığı Taktikler Açıklanmakta, Şeytanın Bu Sinsi Hilelerine Karşı Yapılacak Olanlar, Nakillerle Geniş Olarak Anlatılmaktadır.
Bu sohbette, kişinin, kendisinin ve çocuklarının nafakasını kazanması için çalışmasının birçok nafile ibadetten daha sevap olduğu nakillerle anlatılmaktadır.
Bu sohbette, kişinin, kendisinin ve çocuklarının nafakasını kazanması için çalışmasının birçok nafile ibadetten daha sevap olduğu nakillerle anlatılmaktadır.
Bu sohbette, kişinin kendi fikrine veya niyetine görü yaptığı bir iyiliğin veya çabanın ibadet olabilmesi , sevap kazanılması için gerekli şartlar geniş olarak anlatılmaktadır.
Bu sohbette, kişinin kendi fikrine veya niyetine görü yaptığı bir iyiliğin veya çabanın ibadet olabilmesi , sevap kazanılması için gerekli şartlar geniş olarak anlatılmaktadır.
Sohbetlerin tamamı için www.tomorhoca.com adresini ziyaret ediniz.
Bu sohbette, maalesef yaygın olan büyük bir yanlış anlatılmaktadır.
Bu sohbette, maalesef yaygın olan büyük bir yanlış anlatılmaktadır.
Bu bölümde, hoparlörün sesinin insan sesi olmadığı ispat edilmekte, insan sesi ile ibadet etmemenin de ibadeti değiştirmek olacağı için bidat ve dolayısıyla sapıklık ve büyük günah olacağı anlatılmaktadır.
Bu bölümde, hoparlörün sesinin insan sesi olmadığı ispat edilmekte, insan sesi ile ibadet etmemenin de ibadeti değiştirmek olacağı için bidat ve dolayısıyla sapıklık ve büyük günah olacağı anlatılmaktadır.
Peygamberimiz sallahü aleyhi vesellem, ahir zamanda yapılan ibadetin kıymetini bildirmek için eshab-ı kirama ne buyurdular?
Peygamberimiz sallahü aleyhi vesellem, ahir zamanda yapılan ibadetin kıymetini bildirmek için eshab-ı kirama ne buyurdular?