Podcasts about Tamam

  • 174PODCASTS
  • 1,044EPISODES
  • 25mAVG DURATION
  • 1EPISODE EVERY OTHER WEEK
  • Apr 20, 2025LATEST

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about Tamam

Show all podcasts related to tamam

Latest podcast episodes about Tamam

Yeni Şafak Podcast
Bülent Orakoğlu - ABD askerlerinin tamamını 30, 60, 90 gün içinde Suriye'den çekme planı

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Apr 20, 2025 4:47


NBC, Şubat ayı başında iki ABD Savunma yetkilisine dayandırdığı haberde, Trump yönetiminin politikaları gereği Savunma Bakanlığının, ABD birliklerini Suriye'den 30, 60 veya 90 gün içinde tamamen geri çekmek için planlar hazırlamaya başladığını öne sürmüştü.

Mevlana Takvimi
ALLÂH (C.C.) SİZDEN YÜKÜ HAFİFLETMEK İSTER-15 NİSAN 2025 MEVLANA TAKVİMİ

Mevlana Takvimi

Play Episode Listen Later Apr 15, 2025 2:37


Allâhü Teâlâ, getirdiği yükümlülüklerle kişilerin meşakkât ve sıkıntıya sokulmasını istememiştir. Buna şu nasslar delâlet eder: “O peygamber, ... onların ağır yüklerini indirir, zor tekliflerini hafifletir.” (A'râf s. 157), “Râbbimiz! Bizden öncekilere yüklediğin gibi bize de ağır yük yükleme. Râbbimiz! Bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma.” (Bakara s. 286) Hadiste ise: “Kulun bu duâsı üzerine” Yüce Allâh: “Tamam öyle yaptım” buyurdu” (İbn Kesir) denilmiştir. Yine Yüce Allâh: “Allâh kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükler.” (Bakara s. 285) “Allâh size kolaylık ister, zorluk istemez.” (Bakara s. 185) “Dinde sizin için bir zorluk kılmamıştır.” (Hac s. 78) “İnsan zayıf yaratılmış olduğundan Allâh sizden yükü hafifletmek ister.” (Nisa s. 28) “Allâh sizi zorlamak istemez, Allâh sizi arıtıp üzerinize olan nimetini tamamlamak ister ki şükredesiniz.” (Mâide s. 6) buyurur. Hadis-i şerifte de: “Hanîflik ve hoşgörüye dayalı bir şeriatla gönderildim.” (Ahmed) “Hz. Peygamber, iki şey arasında muhayyer kılınmışsa, günâh olmadıkça mutlaka daha kolay olanını tercih etmiştir.” (Buhari) buyrulur. Burada “günâh olmadıkça” diye kayıtlanmıştır. Çünkü günâhın terkinde onun sırf bir terk olması açısından bir güçlük bulunmamaktadır. Bu mânâda daha pek çok nass bulunmaktadır. Eğer Şâri' Teâlâ meşakkâti kastetmiş olsaydı, o zaman kolaylık ve hafifletmeyi murad etmiş olmaz, güçlük ve zorluğu dilemiş olurdu. Bu ise sakattır. Ruhsatların meşruluğu sabittir ve bu konu gayet kesindir. Bunlar, dinden olduğu zorunlu olarak bilinen konulardandır. Yolculuk sebebiyle namazı kısaltma, oruç tutmama, iki namazı birleştirerek kılma, zaruret halinde haram kılınmış şeyleri yeme ya da içme... gibi. Bunların mevcut ve meşru oluşu, güçlük ve meşakkâtin mutlak surette kaldırılmış olduğuna kesin bir delildir. (Şatıbi, el-Muvâfakat, İslâmi İlimler Metodolojisi,c.2,s.121-122)

NTVRadyo
Eve Dönerken - 14 Nisan 2025

NTVRadyo

Play Episode Listen Later Apr 14, 2025 80:36


Gerçek gazetesi
İstibdadı yenmek üzere emekçi halkın tamamının gücünü bir araya getirmek için düzen siyasetini aşalım!

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Apr 8, 2025 10:53


Türkiye, geride bıraktığımız ay başlayan büyük bir siyasi çalkantıya sahne oluyor. Bunun nedeni, istibdad rejiminin CHP'nin 2028 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olarak göstereceği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik arka arkaya gelen operasyonları. Önce 18 Mart'ta İmamoğlu'nun üniversite diploması usulsüz olarak alındığı iddiasıyla iptal edildi. Bir gün sonrasında da İmamoğlu suç örgütü kurmak ve yönetmek, irtikap, rüşvet almak, ihaleye fesat karıştırmak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek ve terör örgütüyle işbirliği yapmak gibi uzunca bir listeden oluşan suçlamalarla sabaha karşı gözaltına alındı. Aynı operasyon kapsamında İmamoğlu'nun yanı sıra 100'den fazla kişi için de gözaltı işlemi yapıldı. İmamoğlu ve bazı diğer gözaltına alınanlar için tutuklama kararı verildi ve bu isimler hapse yollandı.İstibdad için her şey mübah!Bu iki işlemin arka arkaya iki güne sığdırılmış olmasının kendisi bile istibdad rejiminin rakiplerine saldırırken yargıyı ne şekilde bir aparat olarak kullanabileceğinin yeni bir kanıtı olurken, AKP'nin yılmaz savunucuları arasından bazıları dahi bu tür bir yargı hamlesinin, yine hukuki bir terimle “hayatın doğal akışına aykırı” olduğunda hemfikirdi. Zira istibdad rejimi göstere göstere yargıyı ve kolluk güçlerini kullanarak, aynı 12 Eylül darbesinin organı Millî Güvenlik Konseyinin 1983 yılında seçime girecek adayların bazılarını veto ettiği gibi, rakibini saf dışı bıraktı. Aynı günlerde istibdadın kalemşörleri İmamoğlu'ndan sonra anketlerde CHP'den adaylığı durumunda Erdoğan'ı zorlayabilecek bir diğer isim olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın da yakında hedef alınabileceğini utanmadan zikrettiler. İmamoğlu'nun ifade tutanağı, operasyonun bir parçası olarak istibdad medyasına el altından servis edildi. Tüm bunları İstanbul'da 4 günlük bir eylem yasağı izledi. Sosyal medyaya erişim engellendi ve internet erişimine kısmi bir kısıtlama getirildi. Bir süre sonra da CHP'ye kayyım atanabileceği söylentisi yayıldı ve CHP lideri Özgür Özel, partisini olağanüstü genel kurula götürerek bu hamleye karşılık vermek istedi.Biriken öfke sokaklara taştıİstibdadın İmamoğlu'na yönelik saldırısının önemli bir tepki doğuracağı açıktı. Öyle de oldu, İmamoğlu'nun ev baskını ile gözaltına alınmasının hemen ardından büyük kentlerden başlayarak kalabalık kitleler sokağa döküldü. Sosyalistler ve meslek örgütleri de bu eylemlere aktif bir biçimde katıldılar. Bunların bir kısmı açısından eylemlerin CHP'nin çağrısıyla, sevk ve idaresi altında cereyan etmesi önemli değildi. Bunlar için CHP doğal bir müttefik, İmamoğlu da şimdiden 2028'de oy verilecek adaydı. Diğerleri açısından ise eylemler aslında şeklen CHP'nin çağrısı ile yapılmaktaysa da, ardında Gezi'dekine benzer bir kitle hareketi vardı ve bu hareketi sosyalist kanallara akıtmak için mücadeleye katılmak gerekliydi.İstibdadı ancak emekçi halkın bağrından kopacak bir güç yenebilir! Devrimci İşçi Partisi, bu nedenlerle CHP'nin önderliğinde Saraçhane eylemlerinde yer almamış, emekçi halkımızı istibdada karşı olduğu gibi, onunla mücadelesinde zayıflatıcı bir unsur olarak CHP'ye karşı da uyarmıştır. Ama bu uyarıyı, emekçi halkın geniş kesimlerinin tüm zayıflıklarına karşın CHP saflarına koştuğu bir ortamda yapmıyoruz. Emekçi kitlelerin önemli bir bölümünün İmamoğlu'nun burjuva karakterinden, diploma olayının halk tarafından bir zengin çocuğunun kayırılması olarak görülmesinden, CHP'nin OVP'yi sahiplenen tutumundan ve belediyelerdeki yolsuzluk iddialarından duyduğu tiksinti ile istibdad cephesinin etkisi altına sokulduğu bir anda yapıyoruz. Görevimiz, emekçi halkımızın içinde istibdada yönelik biriktirdiği öfkenin düzen siyaseti tarafından kontrol edilmesini ve soğrulmasını önlemektir. Emekçi halkın öfkesinin Saraçhane merkezli CHP mitinglerinde değil, bütün meydanlarda, fabrikalarda, atölyelerde, iş yerlerinde, emekçi mahallelerinde ve önümüzdeki günlerde 1 Mayıs meydanlarında örgütlenmesini temin etmektir.

Finans Podcasti
Tamamını Riske Atmak

Finans Podcasti

Play Episode Listen Later Apr 7, 2025 16:02


Bölüm içeriği ve zaman damgaları:00:00 Giriş | Takip Et, Bildirimleri Aç00:38 PPF'nin Bile Eksi Yazması02:23 Bölüm Hakkında Uyarı02:47 Tamamını Riske Atmak Ne Demek?03:14 Büyük Risk = Büyük Getiri mi, Büyük Felaket mi?03:56 Yaygın Tüm Paranızı Riske Atma Yolları Hakkında Uyarılar07:18 Neden İnsanlar Tüm Varlıklarını Riske Atıyor?09:35 Tüm Paranızı Kaybettiğinizde Ne Olur?10:48 Finans Podcasti'ni sosyal medyada taklit eden dolandırıcılar12:28 Alternatif Risk Yönetimi Stratejileri15:25 Risk ve Kazanç Dengesi Nasıl Kurulur?15:52 Kapanış | Bölümü PaylaşBir "Zorlu Ekonomilerde Servet Edinme ve Varlık Yönetimi" yayını olan Finans Podcasti, tüm sosyal ağlarda @‌finanspodcasti kullanıcı adıyla, tüm podcast platformlarında ise adıyla bulunabilir. Soru, öneri ve diğer iletişim ihtiyaçları için finanspodcasti@gmail.com e-posta adresinden bana ulaşabilirsiniz. Tüm önemli sayfaların bağlantıları https://linktr.ee/finanspodcasti adresinde.Bölümü bulmanızı kolaylaştıracak diğer ilgili konu başlıkları: Tüm Sermaye ile Yatırım Yapmanın Riskleri, Risk Yönetimi Stratejileri, Portföy Çeşitlendirme Neden Önemli?, Kaldıraçlı İşlemler ve Büyük Kayıplar, Tek Bir Yatırıma Bağlı Kalmanın Tehlikeleri, Duygusal Yatırım Kararlarının Sonuçları, Ani Piyasa Hareketlerine Karşı Korunma, Profesyonel Yatırımcılar Neden Riskleri Yayar?, Finansal Güvenlik Ağı ve Acil Durum Fonları, Tüm Parayla İşlem Yapmanın Psikolojik Etkileri, Uzun Vadeli Yatırımcıların Risk Algısı, Yüksek Risk-Yüksek Getiri Stratejileri, Piyasa Çöküşlerinde Toparlanma Şansı, Borsa ve Kripto Piyasalarında Büyük Kaybetme Örnekleri, Parçalı Giriş ve Kademeli Yatırım Yapmanın Önemi, Kendi Risk Toleransını Belirleme, Spekülatif Yatırımlarla Uzun Vadeli Stratejilerin Farkı, Büyük Bahisler mi, Küçük ve Sağlam Adımlar mı?, Risk ve Ödül Dengesi Nasıl Kurulur?, NFT, GameStop, Dogecoin, LUNA, Metaverse Arsa Yatırımları, FOMO, Stop-loss, Çeşitlendirme, Kaldıraç, Likit

MyStarTalk
Tamam

MyStarTalk

Play Episode Listen Later Mar 28, 2025 56:04


In der neuesten Folge unseres Podcasts „MyStarTalk“ nehmen wir euch mit auf eine spannende Reise! Thomas berichtet von seinem aufregenden Skiurlaub und wir sprechen über die neuesten Filme und Serien, die gerade alle begeistern. Besonders spannend: Wir klären, warum die Netflix-Serie „American Manhunt: Osama Bin Laden“ verschoben wurde. Außerdem sprechen wir über die aktuellen Spannungen zwischen Stefan und Thomas und was hinter den Kulissen vor sich geht. Und zum Schluss gibt es die heißesten News aus der Highsnobiety-Welt, die ihr nicht verpassen dürft!

Mufti Tariq Masood
Taraweeh Tafseer 14 | Mufti Tariq Masood Speeches - 2025

Mufti Tariq Masood

Play Episode Listen Later Mar 15, 2025 66:08


(0:00) Intro(0:25) 5th Para, Surah Bani Israel(0:51) Good news for MTM's masjid listeners (5k for chai from abroad woman)(3:15) Meraj ka waqia aur Ghamdi ki tehreefat(4:30) Ghamdi ki ghalat fehmi – Meraj khaab mein hui?(5:26) Mo'jiza kya hota hai?(7:45) Nabi ﷺ sattwein aasmaan par seconds mein pohonchay (Hadees se saboot)(9:34) Lafz “Ro'oya” par Ghamdi ki tehreef(11:02) Ro'oya ka meaning(12:44) Allah ki taqat aur qudrat(14:25) Meraj aur Zaqqoom ke darakht mein aazmaish(16:30) Meraj-un-Nabi ﷺ jasad-e-athar ke sath jagti halat mein hui (proved)(16:53) Waqia-e-Meraj ki hikmatain(17:04) Nabi ﷺ tamam anbiya se afzal hain (Bait-ul-Maqdis mein imamat ki wajah)(19:18) Jab Hazrat Isa (AS) ka nazool hoga (Ummat-e-Muhammad ﷺ ki fazilat)(21:22) Yajooj Majooj kon hain aur kahan hain?(22:44) Imam afzal se afzal hona chahiye (Nabi ﷺ ke musalla ki value)(23:18) Tamam anbiya se Meraj mein mulaqat(24:01) Meraj mein namazain 50 se 5 kaise aur kyun ho'in?(25:20) Meraj mein zaniyon ka bhayanak anjam kaisa tha?(26:50) Burhay walidain se aise baat karo! (Islam ka khulasa: Tauheed ke baad walidain)(29:13) Baap ka saya(30:00) Angraiz ka fitna – walidain old house mein(31:41) Walidain ke liye dua(32:25) Rishtedari jorna(33:03) Ghareeb/miskeen ko khilana – lekin aitadal ke sath (asraf aur tabzeer)(34:09) Tabzeer: Karachi mein be-mauqa croreon ki sehri/iftari dastarkhwan(36:16) Zakat se ghareeb ki beti ki shadi(37:00) Be-mauqa kharch karne wala – shaitan ka bhai(37:26) Sehri/Iftari dastarkhwanon ki haqeeqat(38:34) Free phokat ki dawat(39:48) Ghareeb rishtedaron se baat karne ka tareeqa(40:06) Kanjoos ki definition(42:12) Kanjoos shohar(42:26) Kanjoos dost(43:52) Beghairat – lemon nachorne wale(44:37) Beghairat Mufti Munir – jo Mufti sb ko har jumay aise keh raha hai(45:29) Beghairat jhoote mufti ke masoom mureed usay ye jawab dein(46:38) Beghairat mufti ko Mufti sb ka mashwara(48:04) Aisi madad karna haram hai(49:17) Bhook ke dar se aulad ka qatal(49:33) Zina ka badnuma daagh(50:20) Qatil se inteqam ka insaf?(52:28) 2011 MTM ka Gilgit tour experience(54:24) KPK mein ulama ki qadr(56:13) Yateem ka maal khana? + Wada poora karna(56:44) Har cheez ko naapne ka paimana?(57:42) Sahaba (RA) ke khilaf bolne wale(59:02) Bila tehqeeq khabrein phailana?(59:56) Zameen par takabbur se chalna? (Ilm walon ki baaton mein takabbur + sehatmand ke chalne mein takabbur)(1:01:06) Aise mauqe par zameen par takabbur jaiz(1:01:40) Mili naghmaon par dushman mulk se no compromise(1:02:37) Jab Hazrat Ali (RA) aur Hazrat Muawiya (RA) ke ikhtilaf se Rome ka badshah faida uthana chaha?(1:03:11) Tauheed vs Shirk(1:05:00) Talaq ka masla? Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.

Yeni Şafak Podcast
Ali Saydam-“28 Şubat bir zihniyet meselesidir”

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Feb 27, 2025 6:53


Yarın 28 Şubat… “28 Şubat… Sadece bir tarih değil, ayrımcı ve ötekileştirici uygulamalarla binlerce insanın hayatını etkileyen bir utanç vesikası. Eğitim hakkı elinden alınan gençler, kariyerleri yarıda kesilen kadınlar, sırf inançları nedeniyle dışlanan insanlar…” Tamamına katıldığımız bu sözler, Kadın ve Demokrasi Vakfı'nın (KADEM) 28 Şubat'ın 28. yıl dönümü için hazırlattığı kampanyanın bir bölümü olan animasyon filmin tanıtımından (https://www.youtube.com/watch?v=AsxyLJcfLn0)…

Yeni Şafak Podcast
ÖMER LEKESİZ-Ramazan ayının tamamı bir kandildir

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Feb 18, 2025 5:27


Ramazan'a on gün kaldı. Takvime göre 28 Şubat 2025 Cuma'dan 1 Mart 2025 Cumartesi'ne ağan gecenin seherinde ilk sahuru yapacağız inşallah. Ramazan ayı her gündüzü ve gecesiyle tek bir kandildir, çünkü o ayların sultanıdır. Kandil, sultanın saltanatına, Kur'ân-ı Kerîm'in indirildiği geceye ad olan leyletü'l-Kadr “nûrun ‘alâ nûr (nûr üstüne nûr)” olarak onun tâcına delildir. (97. Kadir sûresi: 1; 24. Nûr sûresi: 35)

Aposto! Altı Otuz
Öğretmen alımları, ÖTV istisnası | 31 Aralık 2024

Aposto! Altı Otuz

Play Episode Listen Later Dec 31, 2024 10:17


Millî Eğitim Bakanı, 2025'te öğretmen alımlarının KPSS ile değil, Akademi Giriş Sınavı ile yapılacağını açıkladı. Engelliler için taşıt alımında tanınan ÖTV istisnasında limit artırıldı. Bu bölüm Banvit hakkında reklam içermektedir. Banvit, 56 yıllık tecrübesi ve tüm sofralara uygun ürün çeşitliliğiyle yılbaşı menülerine lezzet ve pratiklik katıyor; "Mutlu yeni yıl sofralarında herkes Banvit'se ‘Tamam' diyor!" Yılbaşı sofranızı taçlandıracak Banvit Roaster ile hazırlayabileceğiniz lezzetli tariflere buradan, Banvit'in yılbaşı filmine ise buradan göz atabilirsiniz.

Karşı Mahalle Podcast
Haftalık: Asgari ücret tamam mı devam mı?

Karşı Mahalle Podcast

Play Episode Listen Later Dec 28, 2024 33:17


Haftalık'ta Fatma İnce ve Mert Büyükkarabacak değerlendiriyor ✔️ Asgari ücret tamam mı devam mı? ✔️ Suriye'de başlayan eylemler ve gerilim ✔️ Filli boya işçi eylemleri kazanım ✔️ Öğrenci servisi kazaları ✔️ Gıda güvenliği ✔️ İhracattan dönen gıdalarda bulunan zehirli maddeler ✔️ Merkez bankası faiz kararı ne anlama geliyor? ✔️ 2024 genel değerlendirme ✔️ Bu hafta ne okuyalım ne izleyelim?

Aposto! Altı Otuz
Rus füzesi, faiz indirimi | 27 Aralık 2024

Aposto! Altı Otuz

Play Episode Listen Later Dec 27, 2024 23:06


Azerbaycan Hava Yolları'na ait yolcu uçağının düşmesine Grozni üzerinden atılan bir Rus füzesinin neden olduğu açıklandı. Merkez Bankası, politika faizinde 250 baz puan indirime gitti. Bu bölüm Banvit hakkında reklam içermektedir. Banvit, 56 yıllık tecrübesi ve tüm sofralara uygun ürün çeşitliliğiyle yılbaşı menülerine lezzet ve pratiklik katıyor; "Mutlu yeni yıl sofralarında herkes Banvit'se ‘Tamam' diyor!" Yılbaşı sofranızı taçlandıracak Banvit Roaster ile hazırlayabileceğiniz lezzetli tariflere buradan, Banvit'in yılbaşı filmine ise buradan göz atabilirsiniz. Bu bölüm İBB hakkında reklam içermektedir. İBB Turizm tarafından düzenlenen Gastronomi Günlükleri, şehrin gastronomi mirasını bizlerle paylaşıyor. 28-29 Aralık tarihlerinde Tuzla Sahil Tören Alanı'nda düzenlenecek Gastronomi Günlükleri hakkında ayrıntılı bilgi burayı ziyaret edebilirsiniz.

Yeni Şafak Podcast
YASİN AKTAY - “Suriye'nin tamamı bir zindandan çıkmış gibi”

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 21, 2024 5:59


Suriye'de bütün dünyayı etkisi altına almış olan 13 yıllık düğüm 13 gün içinde çözüldü. Ortaya çıkan manzaranın ilk anda görüntüsü bu. Esad rejiminin ardından milletin yaşadığı kurtuluşu coşkusu 61 yıldır bu halkın nasıl bir zulüm ve istibdat altında olduğunu yeterince anlatıyor aslında. Ama burada yaşananlara dair çığlıklar çok önceden ayyuka çıkmıştı zaten. Ülkelerinden kaçarak başka ülkelere sığınmak zorunda kalan milyonlarca insan orada neler olup bittiğini yeterince yansıtan çığlıklardı.

Yeni Şafak Podcast
İSMAİL KILIÇARSLAN - Şii hilali cora gitti tamam da Sünni dolunayı mümkün mü?

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 21, 2024 5:07


Rüya gibi olmaz mı? İnsan öldürmekten, ülke karıştırmaktan, ajanlık faaliyeti yapmaktan bıkıp usanmayan Safevi Şia'sının ve Pers üstünlüğüne dayalı İran emperyalizminin cora giden, cora giderken de ardında neredeyse 30 yıldır süren bir yıkımdan başkasını bırakmayan Şii hilali hayalinin ardından bölgede doğacak bir Sünni dolunayı öyle böyle değil, bütün hikâyeyi değiştirebilecek kudrette bir “tarih kırılması” olur.

Mufti Tariq Masood
Dars E Bukhari Aur Dars E Tirmizi Ep # 33|Mufti Tariq Masood Speeches

Mufti Tariq Masood

Play Episode Listen Later Dec 19, 2024 65:06


(0:00) Intro(1:10) Meraj par Hazrat Musa as ka hulia: dubla jism, silki baal(1:44) Hazrat Esa as ke baalon ki kafiyat(3:58) Hazrat Ibrahim as, Hazrat Esa as aur Hazrat Musa as ki jisamat aur rangat(4:50) Dajjal ki alamat jo Nabi ﷺ ne bayan farmai(5:48) Samandari makhlooq ka khana jaiz?Hazrat Esa as and Dajjal(7:08) Nabi ﷺ ka khwab: Hazrat Esa as aur Dajjal ka aik hi zamana honay ki daleel(11:28) Hazrat Esa as ki rangat: surkhi maail gandumi(15:16) Musalman Hazrat Esa as ke zyada qareeb banisbat Esaiyon ke(16:03) Tamam peghambar bap shareek bhai hain(17:43) Hazrat Esa as dunya aur aakhirat mein Musalmanon ke saath(18:28) Char azeem peghambar: Hazrat Muhammad ﷺ, Hazrat Ibrahim as, Hazrat Musa as, Hazrat Esa as(22:10) Hazrat Esa as ka 4th number?(24:34) Hazrat Esa as ki +ve soch(26:43) Angraizon ke silki baal Hazrat Esa as ke nasab se? Kya Hazrat Esa as ne nikah kiya tha?(27:28) Dajjal ka qadd insano jaisa?(27:42) Dajjal ki shadiyan?(28:49) Samandar ke kinare mari hui machhli khana jaiz?(29:32) Chehre mein noor kaise zyada karain?(36:04) Shaheen Shinwari mein 170 students ke liye Mufti sb ki shadi ki dawat planning?Women's Issues(40:44) Halat-e-haiz mein mubashrat ka maali kaffara?(46:56) Aik khatoon ka Nabi ﷺ se sawal: haiz ka khoon lagay kapron ki paki ka tariqa?(49:28) Najasat wale kapron mein namaz ke ehkam?(55:44) Nafaas ki muddat ke ehkam?(1:01:18) Zyada biwiyon wale ke liye ehkam ke char darjat? Hosted on Acast. See acast.com/privacy for more information.

Yeni Şafak Podcast
İBRAHİM KARAGÜL - Dün “Coğrafya Kader”dir. Bugün “Coğrafya Silah”tır. Dünyayı yerinden oynatır. O silah artık bizim elimizde. “Süper Ülke” tamam. “Süper Kuşak” hazırlanıyor!

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 17, 2024 9:25


Dün “Coğrafya kaderdir” dedik. Yüz yıldır ülkelerimizin, şehirlerimizin enkaza dönüşmesini, insanlarımızın kıyımlardan geçirilmesini izledik. Çaresizdik, güçsüzdük.

Gerçek gazetesi
Levent Dölek: Ekonominin doktoru ekonomist değil komünisttir

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Nov 16, 2024 5:45


Devrimci Ernesto “Che” Guevara'nın Küba Merkez Bankası başkanlığına getirilmesiyle ilgili eğlenceli bir hikâye anlatılır. Fidel Castro bir bakanlar kurulu toplantısında Merkez Bankasının başına geçmesi için iyi bir “ekonomist” (economista) gerektiğini söyler. Che elini kaldırır. Che tıp tahsili görmüştür. Fidel “sen nereden ekonomist oluyormuşsun” diye gülerek sorar. Che'nin cevabı: “Ben iyi bir komünist (comunista) dedin sandım!” Fidel Castro Küba'da devrim yapıp iktidara geldiğinde kapitalist düzenden devraldığı Merkez Bankasının başına bir “ekonomist” istemekte belki haklı görünüyordu. Ama Che Guevara bu göreve bir “komünist” olarak talip olmakta çok daha haklıydı. Çünkü Merkez Bankası ya emperyalizmin askerle yıkamadığı sosyalizm kalesini dolarla içeriden fethedeceği bir “Truva atı” olacaktı ya da Merkez Bankası üzerinde işçi sınıfı diktatörlüğü kurulacak ve emperyalizmin kalenin içine sızmasına engel olunacaktı. Küba ekonomisinin doktoru da tabii ki komünist olacaktı. Mesela 126 ekonomist akademisyen; ekonomi politikasını yönetenleri asgari ücret artışlarında gerçekleşen enflasyon oranını dikkate almaya, gelir dağılımını da gözeten bütüncül bir ekonomi politikası izlemeye davet eden bir bildiri yayınladı. Okuyunca gözlerime inanamadım. Bildiri kaş yapayım derken göz çıkartmış. Asgari ücrete hedeflenen enflasyon oranında artıştan bahsederek milyonlarca asgari ücretlinin cebine elini uzatan hırsızın elini kırmak gerek. Tamam da bunun karşılığı “gerçekleşen enflasyon oranını dikkate almak” mıdır? Kaldı ki hangi enflasyondan bahsediyoruz? TÜİK mi? ENAG mı? İTO mu? TÜİK iki yıldır mahkeme kararlarına rağmen madde sepeti verileri açıklamıyorken, TÜİK'in manipüle edilmiş yani aslında “gerçekleşmemiş” enflasyon oranları gözetilerek zam yapılırsa bu alenen hırsızlığın devam etmesi demek olur. Hırsıza kapı göstermenin alemi var mı? Denebilir ki TÜİK meselesi çözülene kadar somut bir iyileşme talep edilemeyecek mi? Biz de soruyoruz: Bir-iki cümle ile “gerçekleşen enflasyon”un bugün Türkiye'de doğru dürüst ölçülmediği söylenemez miydi? Ekonominin hakim tepelerini tutan özel bankaların kamulaştırılmasını geçtik, bankacılık sistemi ile ilgili kamu bankalarının siyasi sebeple zarar ettirilmesinin eleştirisi dışında hiçbir şey yok. Kaldı ki bu eleştiri TÜSİAD'ın da eleştirisidir. TİP'in uzmanları özelleştirilmiş olan her şeyi yeniden kamulaştırmaktan bahsediyor. Ama yeni hiçbir şeyi kamulaştırmayı önermiyor. TİP'in hiçleri burada bitmiyor. Pakette emperyalizm kelimesi hiç geçmiyor. Dolayısıyla Türkiye'nin emekçi halkın üzerindeki emperyalist boyunduruğun ana unsurları olan yabancı sermayeye, döviz piyasasına, dış ticarete ilişkin hiçbir şey söylenmiyor. Ne gümrük birliğinden çıkmak ne dış borcun reddi bunlardan da hiç bahsedilmiyor. Kapitalizm demek emek gücünün meta olması ve emek gücü piyasası demek. Emek gücü piyasası işsizlik demek. İşsizlik söz konusu olduğunda sosyalistler söze “işten atmak yasaklansın” diye başlar ve iş güvencesini savunur. TİP'in uzmanları iş güvencesinden hiç bahsetmiyor yerine istihdam yaratacağız diyor işsizlik sigortasından yararlanmayı kolaylaştıracağız diyor. Bunlar gerçekçilik değildir, gerçeklikten kopmaktır. Halkı yoksulluğa ve sefalete iten mekanizmalara dokunmadan kısa vadeli bile olsa gerçekçi çözümler üretemezsiniz. Bu bilim değildir! Bu ekonomi bilimi kisvesi adı altındaki burjuva ideolojisine iman etmektir! Karl Marx'ın bilimsel sosyalizmini bırakıp kapitalizmi ezeli ve ebedi doğal düzen olarak gören Adam Smith'e bağlanmaktır. Kapitalizm büyük depresyon içinde ölüm döşeğinde kıvranıyorken kapitalizmin ebediliğine iman etmekten daha büyük yobazlık olamaz. O yüzden bugün ekonomist, bir doktora değil üfürükçüye benzemektedir. Bugün işçi ve emekçi sınıflar derdine derman arıyor. Kapitalizmin krizi ekonomistleri değil komünistleri çağırıyor. Biz elimizi kaldırıyoruz ve buradayız diyoruz!

Cevheri Güven
BAHÇELİ "TAMAM" DEDİ VE ANLAŞTILAR

Cevheri Güven

Play Episode Listen Later Jul 11, 2024 48:30


BAHÇELİ "TAMAM" DEDİ VE ANLAŞTILAR Erdoğan ve Bahçeli arasında patlak veren gerilime ateşkes arası. Bahçeli, Erdoğan'ın şartını kabul etti. İkilinin anlaştıkları maddenin detayı ve bu anlaşmanın Sinan Ateş ve Cumhur İttifakının geleceğine etkisine ilişkin tüm detaylar. Milli Takımda Merih Demiral'ın aldığı cezanın öncesinde MHP'nin hangi adımı Avrupa'da gerilim oluşturdu? Sinan Ateş davasında 10 tahliyenin anlamı.

@BEERISAC: CPS/ICS Security Podcast Playlist
Adv. Rami Tamam & Jack Altal, leaders of the Cyber Forensics MBA @Ono AC, about managers and cyber

@BEERISAC: CPS/ICS Security Podcast Playlist

Play Episode Listen Later Jul 11, 2024 40:40


Podcast: ICS Cyber Talks PodcastEpisode: Adv. Rami Tamam & Jack Altal, leaders of the Cyber Forensics MBA @Ono AC, about managers and cyberPub date: 2024-07-03עולם הסייבר הולך ומתרחב, יותר ויותר רגולציות ונושאים בהם נדרשים מנהלים לקחת החלטות שיהיו להן השפעות לטווח ארוך, איך מתמודדים ומה צריך לעשות על מנת לוודא שננקטו הצעדים הנכונים? נחשון פינקו מארח את עו"ד רמי תמם וג'קי אלטל מובילי תוכנית לתואר שני בסייבר פורנזיקה בקריה האקדמית אונו, בשיחה על הצורך והחשיבות של מנהלים להבין סייבר גם אם זה לא מרכז עיסוקם. The cyber-world is expanding, more and more regulations and issues require managers to make decisions that will have long-term effects. How do you cope, and what should be done to ensure that the proper steps have been taken? Nachshon Pincu hosts attorney Rami Tamm and Jackie Altal, leaders of a master's degree program in cyber forensics at the Ono Academic College, in a conversation about the need and importance of managers to understand cyber even if it is not their focus.The podcast and artwork embedded on this page are from Nachshon Pincu, which is the property of its owner and not affiliated with or endorsed by Listen Notes, Inc.

@BEERISAC: CPS/ICS Security Podcast Playlist
Hadas Tamam BA. Head of CRRI & Hillel Kobrovski @Ono AC on report of cyber economic damage in Israel

@BEERISAC: CPS/ICS Security Podcast Playlist

Play Episode Listen Later Jun 24, 2024 55:50


Podcast: ICS Cyber Talks PodcastEpisode: Hadas Tamam BA. Head of CRRI & Hillel Kobrovski @Ono AC on report of cyber economic damage in IsraelPub date: 2024-06-20עו"ד הדס תמם בן-אברהם ראש המכון למחקר סיכוני סייבר והילל קובורובסקי מרצה סייבר שניהם מהאקדמית אונו, בשיחה על הדו"ח החדש שפורסם באפריל 2024: הערכת העלות הכלכלית בגין תקיפות סייבר בישראל Adv. Hadas Tamam Ben-Avraham, the Head of Cyber Risks Research Institute & Vice Dean at Ono Academic College, and Hillel Kobrovski, a Senior Lecturer for Cyber security at the College, in a conversation about The new report from April 2024 on the economic damage estimate from cyber attacks in Israel.The podcast and artwork embedded on this page are from Nachshon Pincu, which is the property of its owner and not affiliated with or endorsed by Listen Notes, Inc.

@BEERISAC: CPS/ICS Security Podcast Playlist
Hadas Tamam BA. Head of CRRI & Hillel Kobrovski @Ono AC on report of cyber economic damage in Israel

@BEERISAC: CPS/ICS Security Podcast Playlist

Play Episode Listen Later Jun 24, 2024 55:50


Podcast: ICS Cyber Talks PodcastEpisode: Hadas Tamam BA. Head of CRRI & Hillel Kobrovski @Ono AC on report of cyber economic damage in IsraelPub date: 2024-06-20עו"ד הדס תמם בן-אברהם ראש המכון למחקר סיכוני סייבר והילל קובורובסקי מרצה סייבר שניהם מהאקדמית אונו, בשיחה על הדו"ח החדש שפורסם באפריל 2024: הערכת העלות הכלכלית בגין תקיפות סייבר בישראל Adv. Hadas Tamam Ben-Avraham, the Head of Cyber Risks Research Institute & Vice Dean at Ono Academic College, and Hillel Kobrovski, a Senior Lecturer for Cyber security at the College, in a conversation about The new report from April 2024 on the economic damage estimate from cyber attacks in Israel.The podcast and artwork embedded on this page are from Nachshon Pincu, which is the property of its owner and not affiliated with or endorsed by Listen Notes, Inc.

No More Altyazı with Çilem Akar
#14 Okulda Görmediğimiz İngilizce - Native İngilizcesi

No More Altyazı with Çilem Akar

Play Episode Listen Later Jun 13, 2024 7:51


No More Altyazı with Çilem Akar'ın bu bölümünde Native İngilizce kelimeler öğreniyoruz. Ne dediğimi hatırla - mark my words You mark my words. You're gonna be hurtin'. You mark my words.I'm watchin' you! Karar verdim - I made up my mind I've already made up my mind. Make up your mind. Where are you going? - Where are you off to? Where are you off to? So where are you off to, Kev? Anywhere you wantto go. Where are you headed to after this? I'm going home. - I'm heading home. I think I'm heading home. Yeah. I'm heading to the village. I understand - I get it Listen up, I getit. I don't getit. Tamam sus artık - Drop it Just drop it dad Sidney, what did you mean?! sid can we just dropthis already? Sadede gel - Cutto the chase Okay, cutto the chase. Cutto the chase, Parker. Sakin ol - Chill out Chill out, chill out. Look. We're not going to jail. Just chill out. Bıktım - I'm sick of it This whole family revolves around Keith and I'm sick ofit. I'm sick ofit!I'm sick of who I am around you. İnanmıyorum - I don't buy it. I don't know, butI don't buy it. No. No, I don't buy it -- Benim Instagram hesaplarım: @cilemakar - @englishwcilemakar -- Bubble Works Media Instagram: @bubbleworksmedia https://www.bubbleworksmedia.com/ Reklam ve iş birlikleri için info@bubbleworksmedia.com adresine mail atabilirsiniz.

Hair! How I Grew It
Episode 42: Heather Dolland Tamam

Hair! How I Grew It

Play Episode Listen Later May 30, 2024 56:05


On today's show, I interview Heather Dolland Tamam. She is an author, lifestyle content creator and model based in New York City. Heather typically wears her soft, coily and pillowy Afro in a wash and go. She prefers the easy style because it's not a lot of fuss. Also, this queen is still getting to know her crown. You see, she's a natural hair newbie. The author did the big chop on December 15, 2020. She remembers the exact date because not only was it a big deal, her big chop was during the height of COVID when salons were closed. More on that later in the show. Let's start with Heather's hair beginnings in Saint George's Grenada in the West Indies. --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/hairhowigrewit/message

Fluent Fiction - Hebrew
Deciphering 'Tamam': Lessons from the Streets of Tel Aviv

Fluent Fiction - Hebrew

Play Episode Listen Later May 5, 2024 10:10


Fluent Fiction - Hebrew: Deciphering 'Tamam': Lessons from the Streets of Tel Aviv Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:fluentfiction.org/deciphering-tamam-lessons-from-the-streets-of-tel-aviv Story Transcript:He: במרכז של תל אביב, בין הבתים הגבוהים והרחובות המוקשתים, עמד אברהם, רחל ויוסף והיו מחפשים שפה משותפת.En: In the center of Tel Aviv, among the tall buildings and winding streets, stood Abraham, Rachel, and Joseph, looking for a common language.He: הגיע אליהם תייר אמריקאי, ג'ון, וזה היה אתגר.En: An American tourist, John, approached them, presenting a challenge.He: לא האתגר הרגיל של הלשון.En: Not the usual challenge of language.He: האתגר היה להסביר לו את המושג "תכל'ס".En: The challenge was to explain to him the concept of "tamam."He: אברהם, איש הפשט, ניסה להסביר בעזרת דוגמאות מחיי היום יום: "תכל'ס, זה כמו כשמשנים גיר או משתמשים ב- GPS, אתה מתעלם מהדרך שהסבירו לך במלון והולך בדרך הקצרה ביותר".En: Abraham, a man of simplicity, tried to explain using examples from everyday life: "Tamam is like when you change a gear or use GPS, ignoring the route explained to you at the hotel and taking the shortest path."He: רחל, מהיותה אינטליגנטיה ריאלית, לקחה את הדברים למקום מופשט יותר: "תכל'ס, זו מילה שמייצגת את הפשרה האמיתית, המהות של דבר מסויים, למשל, מה המטרה, מה המשמעות, מה הנקודה".En: Rachel, being a realistic intellectual, took things to a more abstract place: "Tamam is a word that represents the true essence, the core of a particular thing, for example, what is the purpose, what is the meaning, what is the point."He: אך יוסף, הברמן מהקפה המקומית, הוא שניצח את הלב.En: But Joseph, the bartender from the local cafe, won the heart.He: הוא ביקש מהתייר, ג'ון, להביט בכוס האספרסו שלו.En: He asked the tourist, John, to look at his espresso cup.He: "אתה רואה כמה שקפה כהה ומרי היינה בה?En: "Do you see how much dark coffee and bitter wine is in it?"He: ", שאל יוסף, "זהו, זה תכל'ס של אספרסו.En: Joseph asked, "that's it, that's the tamam of espresso.He: היינה בה החלק שהכי חשוב, החלק שמעניק לך את האנרגיה שאתה צריך".En: The wine is the most important part, the part that gives you the energy you need."He: ג'ון, התייר, מיהר לכתוב את העצה במחברת המסע שלו.En: John, the tourist, hurried to write the insight in his travel journal.He: הבנת מושג כל כך ישראלי, בעזרתשלושה ישראלים רנדומלים, בעיר הכי ישראלית שיש, נתנה לו התחשבות חדשה למילה "תכל'ס".En: Understanding such an Israeli concept, with three random Israelis, in the most Israeli city there is, gave him a new perspective on the word "tamam." Vocabulary Words:Abraham: אברהםRachel: רחלJoseph: יוסףJohn: ג'וןchallenge: אתגרlanguage: שפהconcept: מושגsimplicity: פשטותessence: מהותpurpose: מטרהmeaning: משמעותroute: דרךparticular: מסויםenergy: אנרגיהintellectual: אינטליגנטbitter: מרimportant: חשובcoffee: קפהtourist: תיירunderstanding: הבנהinsight: עצהjournal: מחברתperspective: תפיסהwinding: מקושקשexplain: להסבירabstract: מופשטshortest: קצרהdarl: כההwinning: לנצחBecome a supporter of this podcast: https://www.spreaker.com/podcast/fluent-fiction-hebrew--5818690/support.

Hizmetten
İftar, Sahur ve İtikaf | Mizan | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Apr 1, 2024 4:10


Bu video 03/05/2019 tarihinde yayınlanan “RAHMET, ÜMİT VE BEREKET AYI RAMAZAN” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... İftar vaktinin ayrı bir neşvesi var. Aç-susuz duruyorsunuz; dudaklarınız kurumuş, bir yudum suya, “Bir olsa da!..” falan diyorsunuz. Sonra, iftar edeceğiniz zaman, Cenâb-ı Hakk'ın nimetinin kadr u kıymetini bilme söz konusu. لَئِنْ شَكَرْتُمْ لَأَزِيدَنَّكُمْ وَلَئِنْ كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِي لَشَدِيدٌ “Andolsun, eğer şükrederseniz gerçekten size arttırırım ve andolsun, eğer nankörlük ederseniz, şüphesiz, benim azabım pek şiddetlidir.” (İbrahim, 14/7) “Şükrederseniz, nimetimi artırırım Ben!” Şimdi Ramazan-ı şerifte, o bir bardak suyun kadri/kıymeti biliniyor. Orada öyle bir şükrediyorsunuz ki siz, hâlen en azından… “Elhamdülillah yâ Rabbi! Sen, bu suyu yaratmışsın.. su ile benim ağzımdaki münasebeti yaratmışsın.. yutağımdaki münasebeti yaratmışsın.. vücudumdaki münasebeti yaratmışsın.. vücudumda suya ihtiyacı yaratmışsın Sen.. ve ben, bütün bunları hissediyorum, onu yaratmışsın!..” İnsan bunları düşünmeyince zannediyorum gâfilâne yaşıyor demektir. İnsandaki tefekkür, tedebbür, tezekkür, taakkul meseleyi böyle ele almayı iktiza eder. Şayet, bir iftar vaktinde, iftar, bunları düşündürüyorsa sana, bu da çok önemli bir husustur. Sahura kalkıyorsun; gece, uykunu terk ediyorsun. Hele şimdiki dönemde, Terâvîh kılacaksın; yorgun-argın, vakit bulabilecek misin, bulamayacak mısın; iki saat uyuyacak mısın, uyumayacak mısın?!. Fakat o tatlı uykudan, yumuşak döşekten, sımsıcak yorganın altından sıyrılarak, sahura kalkacaksın, yemek yiyeceksin orada. Fakat senin kendi rahatını terk etmen, belki ailevî rahatını terk etmen, onlarla münasebetini terk etmen… Bunlar öyle fedakârlıklardır ki, Cenâb-ı Hak nezdinde neye tekâbül eder, bilemezsiniz. Bir de “itikâf” var; bu da Türkiye'de çok unutulan ibadetlerden birisi. Bunlar yapılıyor fakat büyük ölçüde kadavrası yapılıyor; işin hakikati ile yapılan şey arasında numara-drop uygunluğu yok. Bir de “itikâf” var; Ramazan'ın son on gününde, mescitlerde kalma şeklinde. Ama bugün bu ya hiç yok, ya o kadar azalmış ki, zannediyorum bunu değil başkaları imam da yapmıyor, müezzin de yapmıyor, Diyanet mensubu da yapmıyor, müftü efendi de yapmıyor, vaiz efendi de yapmıyor. “Oruç tutmak, yeter!” diyorlar; inşallah oruç tutuyorlardır, “Oruç tutmak, yeter!” falan diyorlar. Evet, bir de itikâf var; tamamen o Hak dostlarının halvet hayatları gibi bir şey, itikâf. Bütün dünya ve mâfîhâdan içindekilerden sıyrılmak.. tamamen “görülüyor olma” mülahazasına kendini salmak; o akıntıya kendini salmak.. “Acaba görüyor olma mülahazası nasıl bir şey? Mir'ât-ı ruhuma nasıl aksedecek benim?” Hep o sevda ile koşmak… İtikâfa da böyle bakmalı!.. Orada, az yeme, az içme, hayrete varma, fânî olma, O'nu (celle celâluhu) bulma… İtikâf… Bu da biraz daha fazla sıkıntılara katlanarak, meseleyi farklı şekilde değerlendirme…

Hizmetten
Bütün Âzâlarımızla Oruç Tutarsak... | Mizan | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Mar 31, 2024 5:07


Bu video 03/05/2019 tarihinde yayınlanan “RAHMET, ÜMİT VE BEREKET AYI RAMAZAN” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... (Bir hadis-i şerifte anlatılır: Peygamber Efendimiz bir keresinde minbere çıkarken birinci basamakta “Âmin!” dedi. İkinci basamakta yine “Âmin!” dedi. Üçüncü basamakta bir kere daha “Âmin!” dedi. Hutbeden sonra, Sahabe efendilerimiz “Bu sefer Senden daha önce duymadığımız bir şeyi duyduk yâ Rasûlallah! Eskiden böyle yapmıyordunuz, şimdi minbere çıkarken üç defa ‘Âmin' dediniz. Bunun hikmeti nedir?” diye sordular. Peygamber efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: Cebrâil aleyhisselam geldi ve ‘Anne-babasının ihtiyarlığında onların yanında olmuş ama anne-baba hakkını gözetmemiş, onlara iyi bakarak mağfireti yakalama gibi bir fırsatı değerlendirememiş kimseye yazıklar olsun, burnu yere sürtülsün onun!' dedi, ben de ‘Âmin!' dedim. Cebrâil, ‘Yâ Rasûlallah, bir yerde adın anıldığı halde, Sana salât ü selâm getirmeyen de rahmetten uzak olsun, burnu yere sürtülsün!' dedi, ben de ‘Âmin' dedim. Ve son basamakta Cebrâil, ‘Ramazan'a yetişmiş, Ramazan'ı idrak etmiş olduğu halde Allah'ın mağfiretini kazanamamış, afv ü mağfiret bulamamış kimseye de yazıklar olsun, rahmetten uzak olsun o!' dedi, ben de ‘Âmin' dedim.”) “Ramazan'ı idrak ettiği halde, afv u mağfiret liyakati kazanamamış kimseye yazıklar olsun, burnu sürtülsün onun!” deniyor. Üç hususu söylediği yerlerde, bir tanesi de budur Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem). “Burnun yere sürtülmesi” mevzuu, “Hakarete maruz kalsın!” yerinde bir idyum olarak kullanılıyor; “Allah, belasını versin! Allah, kahretsin!” değil. Bunlar ve “Yerin dibine batsın! Canı cehenneme!” gibi cümleler bizim kullandığımız ifadeler; bu şekilde anlamamak lazım onu. Secdede zaten burnumuz yere sürünüyor bizim. “Burnu böyle yere sürtülsün onun!” Yoksa İnsanlığın İftihar Tablosu'nun mübarek dudaklarından dökülen beyanlar, beyanların sultanıdır; çünkü onlar İnsanlığın Sultanı'nın dudaklarından dökülen ifadelerdir. Bir kere meseleye öyle bakmak lazımdır. ... Zaman dilimi olarak Ramazan-ı şerif, Cenâb-ı Hakk'ın mü'minlere rahmet ile teveccüh buyurduğu bir ay olması itibarıyla, Allah, ondaki “bir”lerinizi “yüz” yapabilir, “bin” yapabilir, “on bin” de yapabilir. Hâlis bir niyetle Ramazan-ı şerife girilirse, orucu tutulursa, Terâvîh'i kılınırsa, sahura kalkılırsa ve ağza-göze de sâhip olunarak bu ay iyi değerlendirilirse… Bunu da yine Kendileri (sallallâhu aleyhi ve sellem) ifade buyuruyorlar: رُبَّ صَائِمٍ لَيْسَ لَهُ مِنْ صِيَامِهِ إِلَّا الْجُوعُ وَالْعَطَشُ، وَرُبَّ قَائِمٍ لَيْسَ لَهُ مِنْ قِيَامِهِ إِلَّا السَّهَرُ وَالْعَطَبُ (Bazı rivayetlerde son kelime النَّصَبُ ve التَّعَبُ şeklinde geçmektedir.) “Nice oruç tutanlar vardır ki, açlık ve susuzluk, yanlarına kâr kalmıştır! Nice ayakta duran insanlar da vardır ki, gece teheccüd adına, yanlarına sadece uykusuzluk ve yorgunluk kâr kalmıştır!” Öyle değil; bir taraftan aç-susuz kalırken, bir diğer taraftan da elimizi-ayağımızı, gözümüzü-kulağımızı, dilimizi-dudağımızı kontrol altına almalıyız. Olumsuz bakmama, olumsuz şey söylememe, olumsuz şeylere kulak kabartmama, olumsuz şeylere el uzatmama, olumsuz şeylere doğru bir adım atmama… Bütün âzâ ve cevârihi eskilerin ifadesiyle “mâ hulika leh”inde, yani ne için yaratılmışsa o istikamette kullanma… Bu da orucu çok buutlandıran, ona derinlik üstüne derinlik kazandıran bir şey oluyor. Bütün âzâ ve cevârihine oruç tutturuyorsun; Ramazan böyle bir vesile/mevsim. Şimdi bir insan bunların ne kadarını yapabiliyorsa, o kadar sevap kazanır. Bütününü yapıyorsa burada, enbiyâ-ı ızâmın arkasında yerini alır o insan; Hazreti Ebu Bekirler, Ömerler, Osmanlar, Aliler (radıyallahu anhüm) kâfilesine katılır. Cenâb-ı Hak, öyle oruç tutmaya ve o dırahşan çehreli kâfileye veya Kamer-i Münîr'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hâlesi olan o kâfileye katılmaya muvaffak eylesin bizleri!..

Hizmetten
Oruç, Takvaya Yürüme Yolunda Bir Köprüdür. | Mizan | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Mar 30, 2024 11:16


Bu video 05/06/2016 tarihinde yayınlanan “RAMAZAN, ORUÇ VE TAKVA” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Kur'an-ı Kerim'de, orucun farz oluşu anlatılırken, يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ “Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı ki, (nefsinizin gayrı meşrû ve aşırı arzularına karşı) Allah'ın koruması altına girip takvaya ulaşabilesiniz.” (Bakara, 2/183) buyuruluyor. Fezlekede “takva”nın nazara verilmesinden hareketle Ramazan, oruç ve takva münasebetini lütfeder misiniz? *Takva, vikaye kökünden gelir; vikaye de gayet iyi korunma ve sakınma demektir. Şer'î ıstılahta takva, “Allah'ın emirlerini tutup, yasaklarından kaçınmak suretiyle O'nun azabından korunma cehdi.” şeklinde tarif edilmiştir. *Bir de takvanın oldukça şümûllü ve umumî mânâsı vardır ki, şeriat prensiplerini kemal-i hassasiyetle görüp gözetmeden, şeriat-ı fıtriye kanunlarına riayete; Cehennem ve Cehennem'i netice veren davranışlardan kaçınmaktan, Cennet'i semere verecek hareketlere; sırrını, hafîsini, ahfâsını şirkten, şirki işmam eden şeylerden koruyup kollamaktan, düşünce ve hayat tarzında başkalarına teşebbühten sakınmaya kadar geniş bir yer işgal eder. İster iman, İslam, ihsan mevzuunda isterse de hizmet konusunda iki günü eşit olan aldanmıştır. *Kur'ân-ı Kerim, يَۤا أَيُّهَا الَّذِينَ اٰمَنُوا اٰمِنُوا buyuruyor. (Nisâ, 4/136) Bu ayet-i kerimede “Ey iman edenler!” buyurulurken mazi kipi kullanılıyor. Fiillerde, teceddüt esastır. Bu açıdan burada mü'minlere yönelik olan hitap şu şekilde anlaşılır: “Ey imanını yenileyerek iman eden insanlar!” Fakat böyle olmakla birlikte, Cenâb-ı Hak bunun arkasından yine اٰمِنُوا “Yeniden bir kere daha iman edin” buyuruyor. Demek ki, insanın sürekli imanını kontrol etmesi, mârifet ve muhabbet açısından sürekli kendisiyle yüzleşmesi gerekiyor. *Aslında herkes hem de her sabah gözlerini açarken yeni bir günün idrakiyle, dinini yeniden bir kere daha duymalıdır. Bugün ruhta, kalbde, histe duyulan din dünkü olmamalı. Yarın da bugünkü olmamalı. Öbür gün de yarınki olmamalı. Her gün ama her gün daha derin olmalı. Zât-ı Ulûhiyet ve eserleri vicdanda daha engince duyulmalı. Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) “İki günü müsavi olan aldanmıştır.” beyanı bu açıdan da çok önemlidir. Buna göre ister iman, İslam, ihsan mevzuunda isterse de hizmet konusunda iki günü eşit olan aldanmıştır. Oruç, sizden öncekiler için bir vazife olarak yazıldığı gibi size de farz kılındı. *Levh; yassı, düz, üzerine yazı yazılabilecek bir cisim demektir. “Levh-i Mahfuz”; Allah tarafından üzerine maddî-mânevî, canlı-cansız her şeyin kayıt ve tesbit edildiği mânevî bir levha veya bütün bu hususlara bakan ilm-i ilâhînin bir unvanı kabul edilegelmiştir. Onun için herhangi bir tebeddül, tagayyür söz konusu olmadığından ötürü ona “Levh-i Mahfuz” denmiştir. *Ulema, Levh-i Mahfuz'un yanında, يَمْحُوا اللهُ مَايَشَاءُ وَيُثْبِتُ وَعِنْدَهُ أُمُّ الْكِتَابِ “Allah dilediğini mahv u isbat eder ve ana kitap (Ümmü'l-Kitap) O'nun nezdindedir.” (Ra'd, 13/39) âyetinin delâletiyle, bir de “Levh-i Mahv u İsbat”tan bahsederler. *Oruçtan maksad, Allah rızası, nefsin terbiyesi, irâde eğitimi ve takvadır. Oruç tutan insan Allah'ın bir emrini yerine getirdiği gibi, kötülüklerden kaçınma ve yasaklardan uzaklaşma konusunda kendine hâkim olmayı öğrenir. Bundan dolayı, geçmiş milletlerin üzerine de oruç farz olmuştu ve o, her dinin temel rükünlerinden birisiydi. Belki sadece orucu tutma keyfiyetinde bir kısım farklılıklar vardı. *Allah Teâlâ'nın orucu bize farz kıldığı gibi bizden öncekilere de farz kıldığını beyan buyurması, ilahi emirlerin temel ve gaye bakımından birliğini iş'âr etmek; ayrıca bu farzın önemini belirtmek; onun bir ceza değil insanların menfaatine bir emir olduğunu bildirmek ve yerine getirilmesi için teşvik etmek sadedindedir.

Hizmetten
Ramazan'da İnleyen Gönüller | Mizan | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Mar 29, 2024 7:35


Bu video 27/05/2017 tarihinde yayınlanan "RAMAZAN'DA İNLEYEN GÖNÜLLER" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada:https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Gök kapılarının açıldığı kutlu zaman dilimleri çok iyi değerlendirilmelidir!.. Ramazan nesrimize girmiş, şiirimize girmiş, edebiyatımıza girmiş, vaaz u nasihatlere mevzu olmuş; bu güne kadar, zannediyorum söylenecek her şey söylenmiş. Cenâb-ı Hak, söylenen şeylerin tesirini halk eylesin; her şey O'nun elinde!.. Ancak böyle mübarek günleri her saatiyle, her dakikasıyla, –“Kaos ve Ramazanlaşan Ruhlar” makalesinde de ifade edildiği gibi- sahurlarıyla, geceleriyle, yerinde teheccüdleriyle tam değerlendirmek lazım. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) Ramazan-ı şerifte teheccüd kılıyor muydu? Hazreti Âişe validemizin beyanına bakılınca, işte o terâvîhi öyle, o kadar yapıyorlardı; onunla iktifa ediliyordu ve vitr-i vacip kılınıyordu. İsteyen, yine müsait olursa, teheccüd de kılabilir, hacet namazı da kılabilir. Fakat böyle mübarek günler, gök kapılarının açıldığı ve Cenâb-ı Hakk'ın rahmetle baktığı zaman dilimleri olarak çok büyük fırsat bilinmelidir. ... Gök kapıları, Allah tarafından sizin diyeceğiniz/edeceğiniz şeylere açılıyorsa, her halde o gök kapılarının ötesinde bulunanlar da sizin diyeceğiniz şeylere “âmîn” diyor ve “âmîn” demeye teşne bulunuyorlardır. Belki bir gözleri sizin üzerinizde, bir gözleri de gördükleri-görmedikleri mâverâ-i tabiatın, İmam Rabbanî ifadesiyle verâların, verâların, verâların, verâsında… Bî kem u keyf O'na (celle celâluhu) bakıyor gibi.. O'nun o mevzudaki teveccühleri, diyeceği şeyleri almak için… Belki haliniz, İslam dünyasının hali itibariyle, biraz da nazarlarından şefkat taşarak, aynı zamanda ızdırap taşarak, Cenâb-ı Hakk'a teveccüh ediyorlardır. Onların o hallerine iştirak etmek zannediyorum insan olmanın gereğidir. Terâvîh, her “tervîhâ”sıyla, çok iyi değerlendirilmeli. Ne kadar terâvîh kılıyoruz, tabii onun da her zaman münakaşası yapılabilir. ... Ramazan'ın her anı mazlum ve mağdurlara maddî manevî yardım mülahazalarıyla ve gayretleriyle de dolu olmalıdır!.. Evet, Müslümanın bugün en büyük derdi, İslam dünyasının derdi olması lazım. İslam dünyası, değişik dönemlerde çok olumsuz/menfî şeylere maruz kalmıştır. Belki dünya da maruz kalmıştır; Amerika'daki McCarthy gibi, başka yerlerde de nice McCarthy'ler çıkmıştır. Bir yerde bir Saddam çıkmış, bir yerde bir Kaddafi (Kazzâfî) çıkmıştır. Bir yerde de başkaları Müslümanlığı doğru yaşamak isteyen, gönlünce yaşamak isteyen insanların karşısına çıkmış, Müslümanlığı siyasî telakkileri çerçevesi içinde yorumlamış, o yoruma bağlamış ve onun öyle icrâ edilmesini istemişlerdir. Siyasî telakkilerine, siyasî arzularına/isteklerine ve siyasetle ikbâl ve istikbal arzularına muhalif gibi gördükleri şeylere karşı çıkmışlardır, binlerce insanın kanına girmişlerdir. Şimdi bazı İslam dünyasında yüzbinlerce insan… Bu yüzbinlerce insan, kendileriyle alakadar olan aileler ile müşterek mütalaa edildiği zaman, zannediyorum yüz ile çarpmak icap eder. Dolasıyla ızdırap duyan, ızdırap yaşayan, ızdırap soluklayan insanların sayısı, milyonlara bâliğ olmuştur. Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) “Savaş mecburiyetinde kaldığınız zaman, mâbedlere sığınan insanlara ilişmeyin, kadınlara ilişmeyin, çoluk-çocuğa ilişmeyin!..” buyurmuştur. Fakat İslam dünyasında, bazı İslam memleketlerinde, ona riayet etmek şöyle dursun, McCarthy'nin felsefesine, Saddam'ın felsefesine, Kaddafi'nin felsefine göre bile hareket edilmemiştir; daha zâlimâne muameleler yapılmıştır. Ne Ramazan tanınmıştır, ne sahur tanınmıştır, ne terâvîh tanınmıştır, ne Müslümanlık bilinmiştir/tanınmıştır. İslam dünyasında bu çağda zuhur ettiği kadar zâlim, zuhur etmemiştir; münafık, zuhur etmemiştir. Bu çağ, münafık çağıdır; Deccâl'den sonra en tehlikeli çağ, Müslüman göründüğü halde Süfyanca hareket etme, bir Süfyan çağı, bir nifak çağı olduğunda şüphe yoktur.

Hizmetten
Ramazan, Kendimizi Dinleme Zamanıdır! | Mizan | M. Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Mar 28, 2024 3:52


Bu video 20/04/2020 tarihinde yayınlanan “ZULÜM, SALGIN ve RAMAZAN” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/zulum-... Bir açıdan da Ramazan'a “kendimizi dinleme zamanı” diyoruz. O da hani ayrı bir tabir; çok defa belki kendi derinliğiyle onu da anlayamayabiliriz. Kendimizi dinleme, esasen bir yönüyle bir inzivaya çekilmiş gibi; işte aç durma, susuz durma, Cenâb-ı Hakk'a teveccüh etme… Bir de o mülahaza ile “kendimizi dinleme” çok önemli bir şey. İnsanın kendini dinlemesi, esasen, “Nesin sen?” sorusunun cevabını düşünmesi… Allah'ın kulu… Cenâb-ı Hakk'a karşı bir kısım mükellefiyetler ile muvazzafsın, bunları yerine getireceksin; gerçek kıymetin o sayede inkişaf edecek; kendini derinlemesine duyacaksın, kulluğunu derinlemesine hissedeceksin; o kulluğuna bağlı olarak Cenâb-ı Hakk'a karşı derin bir saygı hissi ile O'na teveccüh edeceksin… Bu şekilde kendini dinleme, bir inziva hayatı yaşama, bir halvet hayatı yaşama ve öteden gelen şeyleri dinleme adına da çok önemlidir. Evet, kapıyı o istikamette aralarsa, insan, bütün çirkinliklere rağmen, çok farklı şeyler, insanı bayıltan, kendinden geçiren, âdetâ en derin bir musiki hissi ile çok derin şeyler duyabilir; Allah'ın izniyle, inayetiyle. Kendini dinlediği takdirde… Ramazan, zamanı bir başka duyuştur. Ramazan, aynı zamanda böyle bir dinleme faslıdır. Belki ötelerden gelen değişik dalga boyundaki şeyleri dinleme… Aynı zamanda Kur'an adesesiyle bakıp, Kur'an merceğiyle bakıp, Kur'an'ın iniş merceğiyle bakıp hâdiseleri çok farklı görme, kendini ona göre konumlandırma, Allah'ın izni-inayetiyle, ona göre değerlendirme… Konumuna göre kendisi için bazı şeyler takdir etme, biçme, kesme filan… Bir yerden başka bir yere kendini koyma, alıp-koyma… Bütün bunlar, Ramazan sayesinde olabilecek şeylerdendir. Böyle derinlemesine bakınca, insan, zaman üstü oluyor belki. Zaman üstü olunca da zamanı çok farklı derinlikleriyle duyuyor, Allah'ın izni-inayetiyle. Lâhutî derinlikleriyle duyuyor. İşte “dehr” dediğimiz şey… Dehr, hakikatte Zât-ı Ulûhiyete ait bir tecelli… Farklı ifade ediliyor da ben böyle deme lüzumunu duyuyorum: Zât-ı Ulûhiyete ait farklı bir tecelli. Onu öyle derinlemesine duyuyoruz; zamanı derinlemesine duyuyor, zamanın kıymetini anlıyoruz; zamanın insana kazandırdığı şeyleri duyuyor, ân-ı seyyâlesinin ebedî bir ömre bedel olduğunu, ebedî bir ömür değerinde olduğunu duyuyoruz Ramazan-ı şerifte. Ramazan, bütün bu vâridât ile geliyor, insanın başına kendi sağanaklarını boşaltıyor. İnşaallah yine öyle olur

Bu Mu Yani?
168 | Sabırlı Olmak

Bu Mu Yani?

Play Episode Listen Later Mar 14, 2024 32:06


Zor zamanlardan geçerken bizlere sürekli söylenen bir şey var. Sabırlı ol! Tamam ama sabır gerçekten ne demek ve sabrın sonu selamet mi? Eğer siz de sabredemediğiniz için bir türlü İngilizcenizi istediğiniz seviyeye getiremediyseniz, Cambly'de bize özel kodumuz: bumuyani Daha fazla bilgi için: https://cambly.biz/bumuyani Videocast bölümlere ⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠https://www.youtube.com/@BuMuYani⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠ linkiyle youtube'dan erişebilirsiniz. Ayrıca ⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠"katıl"⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠ butonundan bize destek olarak üyelere özel içeriklere de göz atabilirsiniz. Instagram: ⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠https://www.instagram.com/bumuyanipodcast/ ⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠ Twitter: ⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠https://twitter.com/bumuyanipodcast⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠ İletişim: ⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠bumuyanipodcast@gmail.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠⁠

@BEERISAC: CPS/ICS Security Podcast Playlist
MBA-Business & Cyber program @Ono Academic College: Adv Rami Tamam hosts practical Law & cyber panel

@BEERISAC: CPS/ICS Security Podcast Playlist

Play Episode Listen Later Jan 29, 2024 91:14


Podcast: ICS Cyber Talks PodcastEpisode: MBA-Business & Cyber program @Ono Academic College: Adv Rami Tamam hosts practical Law & cyber panelPub date: 2024-01-28היה לי לכבוד להיות מוזמן על ידי עו"ד רמי תמם, ראש ההתמחות בתואר שני במנהל עסקים וסייבר במכללה האקדמית אונו להרצות ולהשתתף בפאנל פרקטיקה של משפט וסייבר לסטודנטים בתוכנית הייחודית It was an honor to be invited by Adv Rami Tamam from Ono Academic College to lecture and be part of an expert panel about practical cyber and law to the students of the MBA in Business & Cyber unique program.The podcast and artwork embedded on this page are from Nachshon Pincu, which is the property of its owner and not affiliated with or endorsed by Listen Notes, Inc.

@BEERISAC: CPS/ICS Security Podcast Playlist
MBA-Business & Cyber program @Ono Academic College: Adv Rami Tamam hosts practical Law & cyber panel

@BEERISAC: CPS/ICS Security Podcast Playlist

Play Episode Listen Later Jan 29, 2024 91:14


Podcast: ICS Cyber Talks PodcastEpisode: MBA-Business & Cyber program @Ono Academic College: Adv Rami Tamam hosts practical Law & cyber panelPub date: 2024-01-28היה לי לכבוד להיות מוזמן על ידי עו"ד רמי תמם, ראש ההתמחות בתואר שני במנהל עסקים וסייבר במכללה האקדמית אונו להרצות ולהשתתף בפאנל פרקטיקה של משפט וסייבר לסטודנטים בתוכנית הייחודית It was an honor to be invited by Adv Rami Tamam from Ono Academic College to lecture and be part of an expert panel about practical cyber and law to the students of the MBA in Business & Cyber unique program.The podcast and artwork embedded on this page are from Nachshon Pincu, which is the property of its owner and not affiliated with or endorsed by Listen Notes, Inc.

Hizmetten
Ey Mekke! Eğer beni çıkarmasalardı, senden ayrılmazdım! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Dec 27, 2023 5:46


"Seni o kadar çok seviyorum ki, eğer beni çıkarmasalardı vallahi senden ayrılmazdım!” *Bütün tehlike dolapları herkesten önce İnsanlığın İftihar Tablosu'nun mübarek başında dönüp durmuştur. Kur'an-ı Kerim, Müslümanlar hakkında kurulan komploları âdetâ Efendimiz'e tahsis etmiş ve şöyle demiştir: وَإِذْ يَمْكُرُ بِكَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِيُثْبِتُوكَ أَوْ يَقْتُلُوكَ أَوْ يُخْرِجُوكَ وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُاللّهُ وَاللّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ “Bir vakit de o kâfirler senin elini kolunu bağlayıp zindana mı atsınlar veya öldürsünler mi, yahut seni ülke dışına mı sürsünler diye birtakım tuzaklar planlıyorlardı. Onlar tuzak kuradursunlar, Allah da tuzaklarını başlarına doluyordu. Zaten Allah'tır tuzakları boşa çıkarıp onları kuranların başlarına dolayan.” (Enfal, 8/30) Görüldüğü üzere, elini kolunu bağlayıp zindana atma, öldürme ya da belde dışına sürme gibi mekrin değişik dalga boyundaki zuhurları olan bütün komplolarda gayr-i sarih mef'ul Efendimiz'dir; bütün planlar O'nun üzerine yapılmıştır. *İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimiz hicret esnasında Sevr sultanlığından ayrılıp yola revân olacağı an, yaşlı gözlerle son bir kere daha doğup büyüdüğü topraklara bakmış ve “Ey Mekke! Seni o kadar çok seviyorum ki, eğer beni çıkarmasalardı vallahi senden ayrılmazdım.” buyurmuşlardı. *Şayet en mübarek insanlar hırpalanmışlarsa, preslerden geçmişlerse, dibeklerde adeta dövülmüşlerse ve siz bundan âzâde, vâreste tutuluyorsanız, bence kendi durumunuzdan şüphe duymanız lazım. Bu video 19/04/2015 tarihinde yayınlanan “Mukaddes Çile ve İnfak Kahramanları” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Allahım, medrese-i Yusufiye misafirlerini salıver! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Dec 20, 2023 7:08


“Allahım, medrese-i Yusufiye misafirlerini salıver ve onları en çabuk zamanda sevdiklerine kavuştur!..” *Bazılarınız çeker, bazılarınız da onların çektiğini paylaşır, onların ızdıraplarını ruhunda duyar; yapılması gerekli olan şeyler mevzuunda bir küheylan gibi şahlanır, bir üveyk gibi kanatlanır Allah'ın izni inâyetiyle; işte o zaman paylaşıyor demektir. *Evet, birileri içeride medrese-i Yusufiye yaşarlar; berikiler de dışarıda oturur kalkar onlara dua ederler: “Onları en çabuk zamanda, çok rahatlıkla salıver Allahım! Salıver ve onlarla beraber bir sürü aileyi, kırk bin tane aileyi, elli bin tane aileyi, yüz bin tane aileyi; belki on milyon aileyi sevindir Allahım!” Bu on milyon ailenin sevinmesi, mele-i âlânın sakinlerinin de sevinmesi demektir. Bu arada bir şirzime-i kalîl “Niye böyle oldu?” diye üzülecekler. İnşaallah, iman ediyorlarsa Allah'a, o üzülme de onların günahlarına kefaret olur. Biz onu da düşünürüz: Allah onların da günahlarına kefaret olabilecek şeylere onları hidayet eylesin. Genel ahlakımız bu!.. *Bazı densizler bir mülâaneyi, bir mübâheleyi, bir muhâveleyi beddua kabul edip böyle bir meseleden dolayı, incir çekirdeği nevinden meseleleri dava mevzuu yaparak, “Acaba bununla bunlara bir örgüt diyebilir miyiz?” düşüncesine daldılar. Bu yaptıkları mesâvîden dolayı bize düşen şey “Allahım bunlara da hidayet eyle!” demektir. Bir de sabredemediğimiz takdirde “Allah Allah, cinnetin bu seviyesi de varmış!.” demektir. Ama ben bu mülahazaya girmenizi de istemem. Mukaddes Çile Nöbeti Sizlerdeyse… *Dünden bugüne sizin çizginizde hareket eden insanlar hep çekmişlerdir. Yüce mefkûrelerini, gaye-i hayallerini, dünyanın dört bir yanında bir bayrak gibi dalgalandırmaya odaklanmış insanlar hep musibetlere maruz kalmışlardır. Başka mülahazaları olmayan, dünya adına bir kazanım peşinde koşmayan, ölürken “Varım ol Dost'a verdim hânümânım kalmadı / Cümlesinden el yudum pes dü cihanım kalmadı.” (Ahmedî) diyerek Allah'a yürümeyi planlayan, farklılığını fark etmeyen; el-âlem hizmetini alkışlarken “Allah Allah bunlar neyi alkışlıyor?” diyen, kendini tamamen bu işe adamış, başkalarının başka şeyleri sıfırlamalarına mukabil o kendini sıfırlamış; el-âlem göklere çıkarsa bile kendisini yeryüzünde debelenen bir “dâbbe” ve Cenâb-ı Hakk'ın küçük, hakîr, zavallı, kıtmir bir varlığı olarak gören insanlar… Cenâb-ı Hak kendimizi öyle görmeye muvaffak eylesin; bu Allah'ın büyük bir hidayetidir. Başka türlü görme, Allah'ın, insanın firavunlaşmasına fırsat vermesi demektir. *Evet, insanın, kendini diğer insanlardan büyük görmesi ve “ben şuyum, buyum” demesi bir mekr-i ilahidir; Allah'ın o insanın firavunlaşmasına müsaade etmesi demektir. Verdiği imkânların onda istidraç şeklinde tesir göstermesi demektir. İstidraç, nimet şeklinde gelen, insanı Allah'tan uzaklaştıran nıkmettir. *Madem Hak yolun en kıymetli yolcuları enbiya, mukarrebin, asfiya ve evliya hep musibetlere maruz kalmış ve çileler çekmişler, bizim de başımıza gelenleri tabii kabul etmemiz, öfkelenmememiz ve hale rıza göstermemiz lazım. Bu video 19/04/2015 tarihinde yayınlanan “Mukaddes Çile ve İnfak Kahramanları” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
O'nu bulan neyi kaybetmiş ki!.. | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Dec 13, 2023 6:40


Allah'a kul olmak ne güzel!.. Sadece O'nun karşısında eğilmek ne hoş!.. *Allah ile münasebetimize bakınca, bu karınca halimizle diyoruz ki: “Ne kadar bahtiyar insanlarız! Bu küçük halimizle O'nunla bir çeşit münasebet içindeyiz. Bunun lezzetine, halavetine, zevkine doyulmaz!” Kim bilir o meseleyi zirvede duyanlar daha neler duyuyordur neler! Çobanlar meseleyi böyle duyuyorsa, kim bilir sürü sahibi meseleyi nasıl duyuyordur! Tabii İnsanlığın İftihar Tablosu bu mevzuda her sözden vârestedir. O, duyuşu, hissedişi, ihsası ve ihtisaslarıyla adeta semâvîdir. O, belki bazı hususları melâike-i kirâmın bile duyamayacağı seviyede duyuyordu. Evet, O müstesna!.. *Bir de zılliyet planında Hakk'ın mükerrem ibâdı var. Onlar da bize göre müstesna insanlar. Ne var ki, hemen her seviyede insan, O'nun ile münasebeti açısından çok şey duyar, çok şey hisseder; böyle âvâre, sergerdân kimselerin durumunu nazar-ı itibara alınca, kendi bahtiyarlığına tebessümler yağdırır. “Oh be!.. Müslümanlık ne güzelmiş! İnsanlığın İftihar Tablosu'nun arkasında Allah deyip kemerbeste-i ubudiyet içinde ayakta durmak ne latifmiş! İki büklüm olup tevazuun birinci faslını eda etmek, Allah karşısında eğilmek ne zevkli bir şeymiş! Yüzünü yerlere sürmek ne derin haz kaynağıymış!..” der. Cenâb-ı Hak o zevki derinlemesine duymaya muvaffak eylesin! “O'nu bulan neyi kaybetmiş ve O'nu kaybeden neyi bulmuştur ki?” *İnsanın, küçük çapta, zıllıyet/gölge planında, çok küçük nispetler perspektifinde bile olsa, böyle bir mazhariyet ve zevk hemhemesi, demdemesi iradelerinize ait yönüyle hemheme, öbür taraftan, O'nun vâridâtına mazhariyeti itibarıyla demdeme içinde bulunması çok önemlidir. Bu açıdan da bu arada başımıza ne gelirse gelsin, onun yanında hafif kalır. *Madem O'nu bulduk, bir yönüyle artık bulacağımız bir şey yok ve kurtulduk!.. “Seni buldum ve kurtuldum!” diyebilirsiniz.“O'nu bulan neyi kaybetmiş ve O'nu kaybeden neyi bulmuştur ki?” demiyor mu Ataullah İskenderânî?!. Evet, O'nu bulan ne kaybetmiştir?!. O'nu kaybeden, yani kendi düşünce dünyasında kendini uzaklara atan, kendini O'nun yokluğuna, daha doğrusu O'nsuzluğa, “ene”sini “Hüve”sizliğe salan kimse ne bulmuştur ki?!. *Binaenaleyh, böyle cevheri bulmuş bir insan huzur, mutluluk, şâd ve hürrem olma gibi şeylere hiç gönül kaptırmaz. Bunlar, bakırcılar çarşısında bile elde edilebilecek şeylerdir; cevherlerin alış-verişinin yapıldığı, sarrafların bulunduğu yerde olan şeyler değildir. Bu itibarla da bazı şeylere katlanmalı!.. Ve katlananlar bu mülahaza ile katlanmışlardır. O katlanma işi de tarihî tekerrürler devr-i daimi içinde hiç eksik olmamıştır. Bu video 19/04/2015 tarihinde yayınlanan “Mukaddes Çile ve İmfak Kahramanları” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Allah insafsız zalimlere insaf ihsan eylesin! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Dec 6, 2023 8:53


Bin Tanemizi Öldürseler de Bu Kervan Yine Yürüyecek!.. *Peygamber Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) hicretlerine tekaddüm eden günlerde, “Dâru'n-Nedve” denilen kulüpte toplanan Mekke müşriklerinin arasında, Necidli bir ihtiyar kılığında şeytanın bulunduğu da rivayet edilir. Müşrikler İslam'ın boy atıp intişar edişini engellemekten aciz kalınca, insî ve cinnî şeytanlar, Allah Rasûlü'nü (sallallâhu aleyhi ve sellem) ve ashabını imha için bir plan yapmak üzere bir araya gelmişlerdi. Evet, Necidli bir ihtiyar kılığında Şeytan da onların aralarına katılmıştı. İhtimal müşrikler, işin idaresini ellerinden kaçırdıklarını anlamaya başlamış ve âdeta panik içindeydiler. Acaba ne yapmalıydılar? İşte onları bir araya getiren gündemin ana maddesi buydu. Sonunda “Her kabileden birer ikişer genç seçelim. Onları organize edelim. O'nun üzerine hep beraber saldırsınlar ve O'nu hep beraber öldürsünler. Böyle yaparsak Hâşimoğulları kan iddia edemezler. Bütün kavim ve kabilelerle savaşmayı da göze alamazlar.” teklifinde anlaşmışlardı. *İnanın günümüzde de aynı şeyler yaşanıyor. Burada ısrarla “Amanın o ahşap binada durmayın, problem var!” falan dediler. Bu kadarını açayım, bilin. Oysaki biz kim oluyoruz?!. Vifak ve ittifak içinde yürekleri çarpan, bu davaya gönül vermiş milyonlarca insan var. Bir buçuk seneye yakın bir zamandır, sürekli baskılar altında preslendikleri halde, hizmetlerinde bir duraklamaya girmeyen babayiğitler var. Bizim bin tanemiz ölse bile Allah'ın izni ve inayetiyle o kervanı durduramayacaklar. *Bir kimse Allah için olur ve O'nun teveccühünü, yakınlığını, dostluğunu, muhabbetini, maiyyetini, korumasını ve yardımını gönülden dilerse, Allah onu katiyen hasımlarına teslim etmez, himaye ve sıyanet buyurur. Himaye ve sıyanet buyuruyor! Himaye ve sıyanet buyuracaktır, endişe duymayın. Şayet ille de endişe duyacaksanız, belli bir dönemde mabette sizinle beraber namaz kıldıkları halde yanlış bir yola girmiş, yanlışlığın dili ve tercümanı olmuş ve birileri de dilini yutmuş, sessiz şeytanlığı tercih etmiş kimselerin su-i akıbetleri adına endişe duyun. Öylelerinin bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa öbür gün, bir su-i akıbete maruz kalacaklarında hiç şüpheniz olmasın! Dünyadaki bütün eşrar, füccar, mekkar, küyyad ve a'danın da aynı şeye maruz kalacaklarında hiç tereddüdünüz olmasın! *Allah (celle celaluhu) inâyetini, riâyetini, kilâetini bizimle beraber eylesin. İnsafsız zalimlere insaf ihsan eylesin. Yanlış yolda yürüyerek doğru bir yere varacaklarını zanneden o insanları Cenâb-ı Hak yanlışlarından döndürsün, sırat-ı müstakime hidayet eylesin. Vesselam… Bu video 26/04/2015 tarihinde yayınlanan “En Büyük Tehlike ve Boykot” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Herkes dilsiz şeytanlık durumuna düşmeseydi, keşke!.. | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Dec 1, 2023 4:46


Cesur Münevverler Çıkmadı, Bari Bugün de Bir Emile Zola Olsaydı!.. *Keşke günümüzde de entelektüellerden Dreyfus Davası'ndaki Emile Zola'nın yiğitliği gibi ki aslında bizim tarihimizde öyle binlercesi vardır ama bu konu açılınca ilk planda batıya bakmanın neticesi olarak o akla gelir bir yiğitliği gösterenler olsaydı. İnsan ne kadar arzu ederdi, alnını yere koyan, secde eden insanlardan bir kaç tanesi, en azından Mekke'deki müşrikler gibi, binlerce ailenin yüreğini sızlatan, binlerce insanı vazifelerini yaptığından dolayı gadre uğratan zalimler güruhuna karşı “yeter artık” falan deyip entelektüelce bir tavır sergileseydi, samimi bir ses yükseltseydi, herkes dilsiz şeytanlık durumuna düşmeseydi, keşke!.. İnsan ne kadar arzu ederdi!.. Ahiretlerini kurtaracaklardı. Maalesef aynı cürmün cezasını paylaşacaklar; birileri cürüm işleyerek, diğerleri de cürüm karşısında sessiz kalarak o cürme iştirak ettiklerinden dolayı, o cürmün cezasını müşterek olarak çekecekler öbür tarafta. Ve yine bizim canımız yanacak, onları öyle gördükçe, yüreğimiz sızlayacak; ciğerimize zıpkın saplanmış gibi bir acı duyacağız. Cenâb-ı Hak tez zamanda aklını yitirmiş kimselerin tutulmuş akıllarının zincirlerini, bağlarını çözsün, doğruyu göstersin, hakiki imana ulaştırsın, zulümden vazgeçirsin. *O üç insanla boykota son verildi ama işkence ve çileler bi'set-i seniyyenin on üçüncü senesine kadar öyle devam etti. “Acaba algı operasyonlarıyla bu insanları inandıkları şeyden vazgeçirebilir miyiz? Haydi bir fasıl daha, haydi bir fasıl daha!..” Kullanmadıkları argüman kalmadı: İnsan öldürmeden alın da, mahrum etmeye, zincir vurmaya, bir kaç günde sadece bir su sunmaya… kadar işkencenin en utandırıcılarını yaptılar. Fakat hiçbir Müslümanı sindiremediler . *Ashab-ı Kiram eziyet ve işkencelere boyun eğmedi zira onların insibağı çok güçlüydü. Sanki Allah (celle celaluhu) İnsanlığın İftihar Tablosu'nu hususi bir donanımla gönderdiği gibi, O'na hakiki ümmet olabilecek o babayiğitleri de hususi O'nun için hazırlamış. Bu açıdan da sahabeyle kimse boy ölçüşemez. Cenâb-ı Hak bizi onların arkasından yürüyenlerden eylesin. Bu video 26/04/2015 tarihinde yayınlanan “En Büyük Tehlike ve Boykot” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
“Lanet olsun bu insanlara!..” denecek... | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 30, 2023 4:36


Dünyada Sıfırlamak Yetmez, Öbür Aleme Giderken Hesapları Sıfırlamış Olmalı!.. *Varsın başkaları sizi saraylarda yatıyor ediyor zannetsinler. El-âlem biliyor, kendimize göre kirasını veriyor, burada öyle duruyoruz. Onu da kitaplardan gelen telifle ödüyoruz. Fakat hırsızlar herkesi kendileri gibi hırsız zannederler; çalanlar herkesi kendileri gibi çalıyor zannederler. İki huyları vardır onların: Eğer onlara “hırsız” derseniz, hemen sizi hırsız gibi yakın takibe alırlar. Bir de âlemi nasıl bilirsin, kendin gibi; herkesi de kendileri gibi çalıyor çırpıyor bilirler; bir elleri balda bir elleri kaymakta, işte ona göre yiyip içip hayvan gibi kulakları üzerine yatıyor zannederler. *Oysaki biz: “Râyete meylederiz kâmet-i dilcû yerine / Tûğa dil bağlamışız kâkül-i hoş-bû yerine Heves-i tîr-u keman çıkmadı dilden, asla / Nâvek-i gamze-i dil-dûz ile ebrû yerine Severiz esb-i hüner-mend-i sabâ reftârı / Bir perî-şekl sanem bir gözü âhû yerine” Yani; gönül alıcı (sevgilinin) boyuna değil biz sancağa meylederiz. Hoş kokulu kâkül yerine tuğa gönül bağlamışız. Sevgilinin kalbe saplanan gamze oku ile kaşlarına bedel ok ve yay hevesi bizim gönlümüzden asla çıkmadı. Gözleri ceylana benzeyen peri suretli bir sanem yerine, rüzgâr gibi giden hünerli atı severiz. (Gazi Giray) *Cennetin hurileri gelse vallahi, billahi, tallahi ayağımın ucuyla iterim ben onları. Mesleğim, davam, ruh-u revân-ı Muhammedî'nin şehbal açması, dünyada bana bin tane Cennet'ten daha leziz geliyor. Ve şimdiye kadar hayatımın büyük kısmı garibane medreselerde geçti; yirmi yaşlarında cami penceresinde üç senem; sonra iki metrelik tahta kulübede altı senem geçti. Bazen üç dört gün ekmek bulamadığım da olmuştur. Ben bunlarda hiç olumsuzluk görmedim. Olumsuzluğu şunda gördüm: Bir gün o talebeler için açılan çeşmelerden abdest almışsam, ben ondan dolayı korkarım. Bir lokma yemeklerini ağzıma koymadım ve orada yedi-sekiz saat mesai yapıyorum diye bir kuruş para da almadım. *Elden geldiğince öbür âleme hesapları sıfırlayarak gitmek lazım. Meseleleri dünyada sıfırlamak yetmiyor; çünkü onu Allah görüyor, maşeri vicdan ona şahit oluyor, günümüzde kaydeden şeyler onları kaydediyor. Siz bugün onları baskı altına alsanız da yarın tarihin sayfalarına simsiyah dökülecek ve her satırıyla bir kere lanet okunacak onlara; “Lanet olsun bu insanlara!..” denecek. Bunu dedirtmemek lazım; birer yâd-ı cemîl olarak, arkada çok hayırlı şeyler bırakarak, Allah'ın izni ve inayetiyle, yüz ak alın açık Allah'ın huzuruna çıkmaya bakmak lazım. Bu video 26/04/2015 tarihinde yayınlanan “En Büyük Tehlike ve Boykot” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Varsın Karun gibi yaşasın!.. | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 29, 2023 5:03


Hizmet-i imaniye ve Kur'aniye adına en çok korkulacak husus şudur: Bir gün hafizanallah bazılarının bugün bir kısım kimselerin yaptığı gibi bazı kazanımlarını kendi refahları, huzurları, mutlulukları, saadetleri adına kullanırken rakip saydıkları insanları ezmeyi de haklarıymış gibi görmeleridir. Öyle olmasın inşaallah!.. İçimizde o duygu varsa, kuyruğunu dikip bizi zehirlemeden evvel, Cenâb-ı Hak emanetini alsın, öbür dünyaya götürsün!.. *Meşru dairede, ticaretle, yatırımla kazandığımız şeyleri kazanmış olabiliriz. Fakat Kur'an'a, imana gönül vermiş insanlar olarak, giderken arkada bir dikili taş bırakmadan gitmeye Cenâb-ı Hak hepimizi muvaffak eylesin!.. Varsa imkânlarınız şurada burada sakladığınız bir kefen parası hariç vasiyetnamenize yazın, onu da mutlaka bir hayır müessesesine vakfedin, hibe edin, bağışlayın. Tâ öbür tarafa öyle saray maray, kapıkulları, halayık, şöhret, debdebe, ihtişam, değişik giysiler… gibi hesabının altından kalkılamayacak şeylerle gitmemeye bakın!.. *İç çekişmeler bitmeyen çekişmelerdir, sonu gelmeyen çekişmelerdir; ona düşmemek için bizim rehabiliteye, kalbî ve rûhî hayata yönlendirilmeye çok ihtiyacımız var. “Dünya bir pislik yığınıdır. Onun arkasından koşanlar da kelblerden başkası değildir!” buyuruyor İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem). Ticaretiyle, yatırımıyla, içte ve dışta yaptığı işlerle meşru dairedeki kazanımlar müstesnadır bu mevzuda. Tek Arpanın Hesabıyla Öbür Tarafa Giderseniz… *Fakat kendini hizmete adamış, “Ben milletime hizmet ediyorum!” diyen ve bu kategoride olan insanlar, öbür tarafa giderken Allah'ın izni ve inayetiyle öyle kalbî ve ruhî bir hayat seviyesinde bir ufukla gitmelidirler ki üzerlerinde tek bir arpanın hesabı bile olmasın. Düşünün, tek bir arpa!.. Gayr-ı meşru dairede ağzınıza tek bir arpa koydunuz mu? Koydu iseniz, kime aitse, ta Fizan'da bir insan da olsa, gidin elini öpün onun, o arpadan dolayı “Hakkını helal et!” deyin. *Bu daire içinde bulunanlar, Hazreti Rasûl-ü Zişan'a iktida edenler, Hazreti Pir-i Mugan'ın arkasından gidenler, tek bir arpanın hesabıyla öbür tarafa giderlerse, benim olmasa bile birinin iki eli onların yakasında olacaktır. Tek bir arpa!.. Hizmete adanmış ruhların zerre kadar dünyayla irtibatları olmamalıdır!.. *“Hikmet-i dünya ve mâ fîhâ bilen ârif değil / Ârif oldur bilmeye dünya ve mâ fîhâ nedir.” (Fuzuli) Öbür tarafa öyle gitmeli ki, Münker Nekir kabirde baktıkları zaman “Ne soracağız buna, adamın hiçbir şeyi yok ki?” desinler. Bu bizim yolumuz. Bu duygu inşaallah sizi bir araya getirecek ve bu duygu etrafında kümelenen sizleri dünyaya ait hiçbir cazibedar güzellik koparamayacaktır. Varsın başkaları gırtlağına kadar dünyaya gömülsün, hayatlarını debdebe içinde sürdürsün, Karun gibi yaşasın; dünya onların olsun, Allah bize yeter, Rasûlullah bize yeter. Rasûlullah'ın yolunda olanlar bize yeter!.. Bu video 26/04/2015 tarihinde yayınlanan “En Büyük Tehlike ve Boykot” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
En Zavallı Kimseler Mü'minken Zalimleşenlerdir!.. | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 28, 2023 7:20


En Zavallı Kimseler Mü'minken Zalimleşenlerdir!.. *Fakat kanaat-i acizânemce, bu çekmelere belki insan katlanabilir. Şu anda birilerinin sizi preslemeleri, alıp sağa sola savurmaları, insanî haklardan mahrum etmeleri, adalet gözetmeden hakkınızı yemeleri ve hukukunuza tecavüz etmeleri… Bunlar, zalimin, gaddarın, hainin yaptığı çok hafif şeylerdir. Ayrıca, zulüm zirve yaptığı zaman, Allah (celle celâluhu) cezalandırır. Dünyada en acınacak insanlar, hele bir de mü'min iseler, başkalarının hukukuna tecavüz eden zalimlerdir. Çünkü size zulmetmişlerse, çok yakın bir gelecekte, Allah (celle celâluhu) onları tepetaklak edecek ve cezalandıracaktır. Bu defa o mazlumlar (!) karşısında sizin içiniz cız edecek, acı duyacaksınız; çünkü insansınız! Zalim insanlığını yitirmiş; siz insanlığınızı yitirmediğinizden dolayı, insanlara karşı alaka duyacak ve acıyacaksınız. *“Allah insanlara zulmetmez. İnsanlar kendi kendilerine zulmediyorlar.” (Yunus, 10/44) Zulmetmek suretiyle zulüm muamelesine çağrıda bulunuyorlar. Birilerinin hakkını yemek suretiyle, bir gün bütün haklarının ellerinden alınmasına kendilerini mahkûm ediyorlar. Olmazsa burada, çok yakın bir gelecekte.. can hulkuma geldiği halden başlayarak kabirde Münker ve Nekir'e cevap vermeye, ondan berzah hayatındaki ve mahşerdeki azaba kadar, çok yakın bir gelecekte.. öyle azaplara duçar olacaklar ki, orada, o ezilmişlik içinde şefkat dilenircesine, gözlerini sizin gözlerinizin içine dikecek, “Ne olur hakkınızı bize helal edin!” diyecekler.. ama geçmiş olacak artık o mesele!.. En Ağır İmtihan: Dava Arkadaşlarının Birbirleriyle Yaka Paça Olmaları *İşte bütün bunlardan daha kötü bir tehlike var: Bir gün bütün dünyanın size açılması.. hizmet eden bazı arkadaşların, kendi ettikleri hizmetin altında kalmaları.. hizmetlerine bakarak “ben” demeleri.. “Bana da şu denmeli! Ben de şöyle gösterilmeliyim! Ben de bir yerden geçerken, millet bana kıyam etmeli, tazimde bulunmalı!..” mülahazaları.. Cenâb-ı Hakk'ın eltâf-ı Sübhâniyesi karşısında herkesin kendine bir pay çıkarması.. kendine nispet ettiği şeylerden dolayı bir beklentiye girmesi.. ve aynı dava, aynı daire içinde bulunan insanların birbiriyle yaka-paça olmaları… Bu öyle ağır bir musibettir ki; Bedir'deki savaştan daha ağırdır; Uhud'daki savaştan daha ağırdır; Huneyn'deki savaştan daha ağırdır. *Hizmet-i imaniye ve Kur'aniye adına en çok korkulacak husus şudur: Bir gün hafizanallah bazılarının bugün bir kısım kimselerin yaptığı gibi bazı kazanımlarını kendi refahları, huzurları, mutlulukları, saadetleri adına kullanırken rakip saydıkları insanları ezmeyi de haklarıymış gibi görmeleridir. Öyle olmasın inşaallah!.. İçimizde o duygu varsa, kuyruğunu dikip bizi zehirlemeden evvel, Cenâb-ı Hak emanetini alsın, öbür dünyaya götürsün!.. *Meşru dairede, ticaretle, yatırımla kazandığımız şeyleri kazanmış olabiliriz. Fakat Kur'an'a, imana gönül vermiş insanlar olarak, giderken arkada bir dikili taş bırakmadan gitmeye Cenâb-ı Hak hepimizi muvaffak eylesin!.. Varsa imkânlarınız şurada burada sakladığınız bir kefen parası hariç vasiyetnamenize yazın, onu da mutlaka bir hayır müessesesine vakfedin, hibe edin, bağışlayın. Tâ öbür tarafa öyle saray maray, kapıkulları, halayık, şöhret, debdebe, ihtişam, değişik giysiler… gibi hesabının altından kalkılamayacak şeylerle gitmemeye bakın!.. *İç çekişmeler bitmeyen çekişmelerdir, sonu gelmeyen çekişmelerdir; ona düşmemek için bizim rehabiliteye, kalbî ve rûhî hayata yönlendirilmeye çok ihtiyacımız var. “Dünya bir pislik yığınıdır. Onun arkasından koşanlar da kelblerden başkası değildir!” buyuruyor İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem). Ticaretiyle, yatırımıyla, içte ve dışta yaptığı işlerle meşru dairedeki kazanımlar müstesnadır bu mevzuda. Bu video 26/04/2015 tarihinde yayınlanan “En Büyük Tehlike ve Boykot” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Doğru yolda iseniz çekersiniz! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 27, 2023 6:54


En Azılı Düşman!.. *Bir dönemde dinsizle ve imansızla yaka-paça olursunuz. Doğrudan doğruya inancınıza ve Allah ile münasebetinize karşı cephe oluşturmuşlardır; Hazreti Rasûl-u Zîşân'a ve O'nunla münasebetlerinize karşı cephe oluşturmuşlardır. Bunlar bir yönüyle belki sizde bir kısım olumsuz gerilimler hâsıl eder. Onlar da size karşı olumsuz tecavüzlerinde sürekli metafizik gerilim içindedirler. Siz hiçbir şey yapmasanız, el kaldırmasanız, bir sözle mukabele etmeseniz bile, sözleriyle, tavırlarıyla, davranışlarıyla sürekli sizi presler geçerler üzerinizden. Bir dönemde öyledir! Ama bunlar görünen düşmanlar olduğu için, bilirsiniz bunları; onlardan ne geleceğini de bilirsiniz. Akrebin ısırdığını bilirsiniz. Dolayısıyla yanınızda dolaşsa bile, kuyruğunu size sokmamasına dikkat edersiniz; problemi kuyruğundadır onun. Bazılarının problem olan yanları da ağızlarındadır, dişlerinin dibindedir; ısırırlar ve zehirlerini dökerler. Fakat bunların ikisi de mübarek mahlûktur, çünkü ne oldukları bellidir. Gördüğünüz zaman bunlara karşı hemen müdafaa vaziyetine geçersiniz. *Fakat bir de zehir saçan sinekler vardır; keneler vardır; çok küçük şeyler vardır. Her sene bir virüs, bir mikrop çıkıyor ortaya; mikroskopla ancak görebilirsiniz. Nereden geleceği, sizi nasıl vuracağı belli değil. Bunlar içinizde dolaşırlar böyle ve siz hiç fark edemezsiniz bunları. Çarparlar sizi, felç ederler, kolunuzu kanadınızı kırarlar. Bu açıdan da düşmanın açıktan açığa cephe teşkil edip üzerinize gelmesi kötü bir şeydir ama bir yönüyle savulacak bir tehlike olması itibarıyla çok da kötü değildir. Savabilirsiniz onu; bir cephe, bir mevzi, bir tabye oluşturursunuz; ona göre bir strateji geliştirirsiniz ve def edersiniz. Fakat kendi içinizde bir mikrop ya da virüs olursa hafizanallah bilemeyebilirsiniz. Zaaflarımız kuyruk diken akrep gibi aramızda dolaşırsa, yılan gibi diş gösterip dilini sarkıtarak üzerimize gelirse; içimizde olan, evimizde barındırdığımız hubb-u cah hissi, korku hissi, tenperverlik hissi, bohemlik hissi, makam mansıp hissi, servet hissi, rahatlık hissi, yiyip içip yan gelip kulağı üzerine yatma hissi gibi duygular benliğimizi sararsa, işte asıl böyle bir musibet çok tehlikelidir. *Bu açıdan, öteden beri insanların başına hep belalar musallat olagelmiştir. Ondan ne enbiyâ kurtulmuştur, ne evliyâ kurtulmuştur, ne asfiyâ ne müctehidîn ne de müceddidîn kurtulmuştur. Çileye maruz kalmayan bir tane bile peygamber yoktur. Çekmeyenler akıbetlerinden endişe etsinler; çekmeleri öbür âleme ertelenmiş demektir. Doğru yolda iseniz çekersiniz; o işten kaçış yoktur. Şu kadar var ki, bazısı doğrudan doğruya preslenir; bazıları da o preslenmeyi görür, vicdan azabı çeker, içten içe ağlar, “Nasıl yapayım? Ben buna yardım etmeliyim ama yardım edemedim. Nasıl vefasız bir insanım?” der, o da öyle çeker. Herkes seviyesine, donanımına, insanî alakalarına ve derinliğine göre çeker. Bu video 26/04/2015 tarihinde yayınlanan “En Büyük Tehlike ve Boykot” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Yaka-paça olma tabiat-ı insaniyede var! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 24, 2023 4:36


Bir Duygu Birliği Oluşturup Asgari Müştereklerde Buluşmalı!.. *“Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır, anlaşabilir.” (Hazreti Mevlana) Dolayısıyla duygu birliği oluşturmak, en azından asgari müştereklerde buluşmak lazım: İnsanız hepimiz! Hepimiz Allah'ın sanatıyız; Kendini bizimle ifade ediyor; bizi varlığına, birliğine, esmâ-i İlâhiyesine, sıfât-ı Sübhâniyesine şeffaf birer ayna haline getiriyor; kalblerimizi tecelligâh-ı ilâhî yapıyor. Bunlar yetmez mi?!. *Sinek kanadı kadar ayrıştırıcı hususlar var ve gördüğünüz gibi bunlar, fil kadar müştereklerin yerini alarak hükümlerini icra ediyorlar. Çok önemsiz şeylerden dolayı insanlar birbirleriyle adeta yaka-paça oluyorlar. *Yaka-paça olma tabiat-ı insaniyede var. İnsan iman, İslam, ihsan şuuru, ihlas telakkisi, rıza yörüngesi ve Allah'a karşı aşk u iştiyak duygusu ile o olumsuz hisleri baskı altına alabilir; kurutabilir onları. Dolayısıyla da kurumuş bu çekirdekler, şeytandan gelen sinyalleri almaz artık. Fakat o duygular canlı ise, şeytandan gelen o türlü esintileri, sinyalleri duyarlar; onları deşifre edip çözerler ve sizin çok ulvi duygularınız üzerinde tesir icra etmeye başlarlar hafizanallah. *Muktezâ-yı beşeriyeti inkâr etmeye kalkmamak lazım, tabiatımızda var! Fakat Allah Teâlâ o tabiatı tadil etmeye matuf Enbiyâ-ı İzâm'ı göndermiş; onlara kitaplar vermiş; sonra onları uygulatmış, bize yol yöntem öğretmiş. Hallerinde görmüşüz onları, Cenâb-ı Hak gerçekten görmeye muvaffak eylesin, temsillerinde şahit olmuşuz. Bu açıdan da, o olumsuz hisleri baskı altına almak için lazım gelen dinamiklerin hepsi mevcut. Bu video 26/04/2015 tarihinde yayınlanan “En Büyük Tehlike ve Boykot” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Olumlu şeyleri yıkmayı kendisine vazife edinmiş, çağın Ebû Lehebleri! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 23, 2023 13:05


Ebû Leheb, Bedir'e iştirak edememişti. Bedir'de Müslümanların zaferi Mekke'ye ulaşınca, sinir krizleri geçirmeye başladı. Gelen haberci, hiç beklenmedik bir hâdiseden, Müslümanlara yardım eden sarıklı askerlerden bahsediyordu. O güne kadar imanını gizlemiş olan Ebû Râfi de denilenleri dinleyenler arasındaydı. Bu sözü duyunca dayanamadı ve “Vallahi bunlar melekler!” dedi. Bunun üzerine Ebû Leheb çıldıracak hâle geldi ve Ebû Râfi'nin üzerine yürüyerek onu ayaklarının altına aldı ve çiğnemeye başladı. Ebû Râfi, Hazreti Abbas'ın kölesiydi. Hazreti Abbas'ın hanımı Ümmü Fadl, koşarak geldi ve Ebû Leheb'in başına elindeki sopayı indiriverdi. “Efendisi yok diye bir köleyi dövüyorsun değil mi?” dedi. Ebû Leheb kardeşinin karısına seslenmedi. Başından akan kanla evine gitti ve bir daha dışarıya çıkamadı. Bu darbenin tesiri, aldığı haberin elemiyle birleşince veya başka bir sebeple “Adese” denilen bir hastalığa yakalanmıştı. O gün, bu hastalık vebadan daha tehlikeli kabul ediliyordu. Malı vardı, evlâtları vardı; fakat hiçbirinin Ebû Leheb'e faydası olmuyordu. Yedi gün kıvrandı durdu. Tek başına kaldı. Öldüğü zaman başucunda kimsecikler yoktu. Ölüsünü almaya dahi giren olmuyordu. Nihayet utandılar. Çölden birkaç bedevî tuttular ve kokuşmuş cesedi bir çukura atarak üzerine taş yığdılar. Kazanma Kuşağında Büyük Kayıp ve Odun Taşıyıcısı Ümmü Cemil *Kabile ve soy olarak en uzak kimseler en erken gelip Allah Rasûlü'ne karabet ve yakınlık kurmaya gayret ederken, Ebû Leheb aksine uzaklaşmayı âdeta kendine bir vazife bilmişti. Nasıl bir kördü ki, yanında doğan ve yükselen Nur Menbaı bir Güneşi görmüyordu. Talih kuşu başındayken onu uçurmuş, kendisini talihsizliğe mahkûm etmişti. O'nun eteğinden tutsaydı, Hazreti Abbas ve “Allah'ın Arslanı” Hazreti Hamza gibi arş-ı kemalât-ı insaniyete çıkması mukadderdi. Fakat o, büyük kazancı ayağının ucuyla itti, aslında böylece kendisini cehenneme itti. *Kur'an-ı Kerim, Ebû Leheb'in hanımı Ümmü Cemil için de “hammâlete'l-hatab – odun taşıyıcısı” diyor ve onun da kocasıyla beraber Cehennem'e yuvarlanacağını bildiriyor. Onlar “Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş” denecek türdendi; biri diğerini destekliyordu; ikisi de küfürde yarışırcasına koşuyor ve aralarında kin, nefret, intikam, gayz, küfür sinerjisi oluşturuyorlardı. Kadın, Efendimiz'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) geçeceği yollara diken atıyordu ayağına batsın diye. Bu çok kavi, sahih rivayetlerde olmasa da menkıbe kitaplarında naklediliyor. Bu açıdan “odun taşıyıcısı” denmesi, Efendimiz'in geçeceği yollara odun, çalı çırpı taşıması dolayısıyla olabilir. Bir diğer yandan da yaptığı şeyler itibarıyla sırtında cehennem ateşini tutuşturacak odunları taşıması cihetiyle odun taşıyıcısı denmesi muhtemeldir. *Diğer taraftan, Peygamber Efendimiz'in öz amcası ve onun eşi olan iki şahsın, açık açık Kur'ân'ın tehditlerinden nasibini alması, Nebiler Serveri'nin her yönüyle vahye/risalete dayandığını ve kendisine vahyedileni aynıyla insanlara bildirdiğini de göstermektedir. Cehennem'de Şeker Şerbet Musluğu Nasıl Olur? *Ayrıca, Cenâb-ı Hakk'ın, Tebbet Sûresi'yle gayet açık bir şekilde, Ebû Leheb ve hanımının Cehennem'e gireceklerini ilan etmesi gaybî bir mucizedir. Çünkü, Kur'ân'ın, Ebû Leheb'in bu kötü sonunu haber verdiği dönemde, ufuklarda bu neticeye emare sayılabilecek en küçük bir iz dahi yoktu. Bu âyetlerin nazil olmasından –yaklaşık– on sene sonra Müslümanların Bedir'de galibiyeti ve müşriklerin mağlubiyeti karşısında küfrü, gayzı, nefreti ve hasedi içinde, tam Kur'ân'ın haber verdiği gibi imansız olarak ölmüş ve bu şekil ölümüyle o da Kur'ân'ın Allah kelâmı olduğunu doğrulamıştı. Bu video 10/05/2015 tarihinde yayınlanan “Yakın Körlüğü ve Ebu Leheb” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Kolu Kanadı Kırılsın Ebû Leheb'in, Kırıldı da!.. | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 22, 2023 13:57


Bir Yakın Körü Prototipi: Ebû Leheb Soru: Muhterem efendim! Müşrik ve münkir onca şahıs varken Ebû Leheb ve hanımı hakkında müstakil bir sûre indirilmiş olmasının hikmetleri nelerdir? Bu sûre-i celile ile verilmek istenen mesajlar sadedinde neler söylenebilir? *Ebû Leheb'in asıl adı Abduluzza'dır. “Ebû Leheb” sözlük itibarıyla alevli, kızgın ateşin babası demektir. Bu türlü lakaplar aslında Araplar'da özel tabir ve bir üsluptur; birinin bir şeye iltisakından, fevkalade münasebetinden dolayı öyle derler. Mesela, bir defasında Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), Hazreti Ali'yi mescidde kumun üzerinde yatarken görünce, ona Ebû Turab (toprak babası) şeklinde hitap etmiştir. Bu itibarla da Kur'an-ı Kerim, kötü akıbeti ve alevli ateşe girmesi açısından Abduluzza adındaki şahsı “Ebû Leheb” lakabıyla zikretmiştir. Bir de zayıf rivayetlerde yüzü ve yanağı kırmızı olduğundan dolayı Ebû Leheb dendiği de söylenmiştir. *Rasûl-ü Ekrem'in (sallallâhu aleyhi ve sellem) amcası olmasına, O'nun ne kadar nezih yetiştiğine şahitlik etmesine, O'nu çoklarından daha iyi tanımasına ve tanıyan herkes gibi “emin” bilmesine rağmen Ebû Leheb, o Nur'dan istifade edememişti. Dahası, en azılı düşman kesilmişti. Çünkü onda çok ciddi bir yakın körlüğü vardı. *Aynı çağda, aynı toplum içinde, aynı muhitte, bazen de aynı ailede neşet eden insanı görmezlikten gelme, beşerin tabiatında vardır ki buna yakın körlüğü diyoruz. Bu yakın körlüğü en temiz, en nezih ruhlarda bile olabilir. “Emsal arasında tenâfüs olur!” sözü de bir açıdan bunu anlatmaktadır; yani birbirlerine yakın olan insanların yarışmada birbirlerine dirsek vurmaları gibi hafif bir hazımsızlık bulunabilir. Fakat bu tenafüs hissinin önü alınmazsa ve o duygu dengelenmezse, tehlikeli bir rekabete ve körlüğe dönüşebilir. İşte Ebû Leheb'de de Efendimiz'e karşı bir tenafüs hissi vardı; “Bizim Muhammed” diyordu. Böyle bir bakış onu kör etmişti ki bu yakın körlüğü dediğimiz marazdı. *Bir de daha önce değişik vesilelerle ifade edildiği gibi kibir, bakış zaviyesindeki inhiraf ve ataları/öndekileri körü körüne taklit, imana girmeye mani ve imandan çıkmaya sebep olan virüslerdir ki bunların üçü de Ebû Leheb'de vardı. *O mütekebbir, mağrur ve neye nasıl bakacağını bilemeyen Ebû Leheb, servetiyle sarhoş olmuş; sarayıyla, villasıyla, yalısıyla zehirlenmiş bir insandı. Kolu Kanadı Kırılsın Ebû Leheb'in, Kırıldı da!.. *Cenâb-ı Hak, en büyük vazife olan tebliğ hususunda, “Önce en yakın akrabalarını uyar.” (Şuarâ, 26/214) buyurarak, Allah Rasûlü'nün evvela yakınlarından başlamasını emretmişti. Bu ayet indirildiğinde Peygamber Efendimiz ailesinin bütün fertlerini, akraba ve yakın komşularını Ebû Kubeys tepesinde toplamış ve “Ey Abdulmuttalip oğulları! Ey Fih oğulları! Ey Lüeyy oğulları! Ben şimdi şu dağın öbür yamacında düşman süvarilerinin bulunduğunu ve size saldırmak üzere olduklarını söylesem bana inanır mısınız?” diye sormuştu. Onlar, “evet inanırız” deyince Efendimiz sözlerine şöyle devam etmişti: “Ben şiddetli bir azaptan önce size gönderilmiş bir uyarıcıyım.” Bunun üzerine, Ebû Leheb öfkeden yerinde duramaz hâle gelmiş, –hâşâ ve kellâ– “Ağzın kurusun. Sırf bunun için mi bizi buraya çağırdın?” deme ve “tebben leke” sözünü tekrar etme küstahlığında bulunmuştu. “Tebben leke” helak olasın, kolun kanadın kırılsın manasına geliyordu. Bunun üzerine Tebbet (Mesed) Sûresi nazil olmuş ve Kur'an-ı Kerim ona kolu kanadı kırılası, helak olası, hüsrana uğrayası, mahv u perişan olası, tepetaklak gidesi, gayyaya yuvarlanası, ateş babası demişti: “Elleri kurusun (kolu kanadı kırılsın) Ebû Leheb'in ve kurudu (kırıldı) da. Malı da kazandıkları da hiçbir işe yaramadı. Alevli bir ateşe gidip yaslanacak.. karısı da.. odun taşıyıcı olarak.. hem boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu hâlde. Bu video 10/05/2015 tarihinde yayınlanan “Yakın Körlüğü ve Ebu Leheb” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Böylelerine sadece acınır! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 21, 2023 4:50


Böylelerine sadece acınır.. acınır.. ve yine acınır!.. *Yıkılıp tepetaklak gidecek insanların defolup gitmeleri için gayretlere girmemeli; aksine size kötülük yapanlara acımalısınız ki asıl yiğitlik de odur. Hazreti Mesih der ki: “İyilik sana karşı iyilik yapana iyilik yapmak değildir. Sürekli başından aşağıya kötülük yağdırana iyilik yapmak, işte asıl iyilik odur.” *“Koğuculuk yapanlar, söz götürüp getirenler, insanları dedi-koduyla birbirine düşürenler katiyen cennete giremezler!” buyuruyor Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem). Jurnallere bakın, neler yapılıyor!.. Bence Cennet'e giremeyecek kimseye acımak lazım. Siz öyle birini Sırat'tan tam dökülecekken görüyorsunuz, siz de yanından geçiyorsunuz; bir tekme vurup “Bir an evvel düş!” mü dersiniz, yoksa “Yahu bu adam bir müddet bizimle beraber yürümüştü, elinden tutayım!” diye mi düşünürsünüz?!. Sonra nazarınızı da O'na, Her Şeyin Sahibi'ne çevirirsiniz, “Müsaade buyuruyor musun Allahım?!.” dersiniz. *Bizim mesleğimiz: Düşene tekme vurmak değil, düşenin elinden tutup kaldırmak. Düşmüşler.. düşünceleriyle düşmüşler.. beyanlarıyla düşmüşler.. ettikleri şeylerle düşmüşler… Zahiren düşmeleri de mukadder, kaçınılmaz, en yakın zamanda. Böylelerine sadece acınır.. acınır.. ve yine acınır!.. Bu video 10/05/2015 tarihinde yayınlanan “Yakın Körlüğü ve Ebu Leheb” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Yalancının mumu zannediyorum yatsıya kadar da yanmayacak! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 20, 2023 8:29


“O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok!..” *Fakat yalancının mumu yatsıya kadar yanar; zannediyorum yatsıya kadar da yanmayacak, akşam güneşin batmasıyla tam muma ihtiyaç duyulduğu zaman sönecektir o. Şimdi, kendi kendine sönecek olan şeyleri söndürme gayretine girmemek lazım. Bitmiş, yapıştığı tahtaya gelip dayanmış, artık ne fitili kalmış ne mumu!.. Tepetaklak gidecek insanlarla hiç meşgul olmamalı ve kendi meselelerimize yoğunlaşmalıyız. *Yüce bir mefkûreye dilbeste olmuş ve başka mülahazalardan belli ölçüde tecerrüd etmiş, sıyrılmışsınız. Varsın bazıları sizi hayattan tecrid etmeye çalışsınlar!.. Siz mâsivadan alâkanızı kesip Allah'a ve hakka hizmete öyle müteveccih olmuşsunuz ki, böyle bir tecerrüd karşısında onların tecridleri ne yazar Allah aşkına?!. Allah'la irtibatınızı pekiştirmişseniz, onların tecridleri ne yazar?!. O'nun maiyyetiyle beraber başka maiyyetlerin ne kıymeti olur?!. Hazreti Pir'in İhlas Risalesi'nde dediği gibi: “Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok.” Bu video 10/05/2015 tarihinde yayınlanan “Yakın Körlüğü ve Ebu Leheb” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Çok uzun vadede içten dıştan engellemeler olacaktır! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 17, 2023 5:50


Zift Vadileri *Hayatınızı tamamen sevgi atkıları içinde, göz kamaştırıcı bir dantela gibi işlemek mümkünken nefret, kin, intikam, hemz u lemz (insanları çekiştirip dille yaralamak ve kaş-göz, el-kol hareketleriyle onlarla alay etmek) ve gayz vadilerinde dolaşmak çok büyük hüsrandır. Bütün bunlar birer zift vadisidir; kin bir zift vadisi, nefret bir zift vadisi, haset bir zift vadisi, adavet bir zift vadisi, korkunç rekabet bir zift vadisi, intikam bir zift vadisi, ibâde (herkesi kökten kazıma, yok etme) duygusu bir zift vadisi, tehcir bir zift vadisi, insanların mahkûm edilmesini istemek bir zift vadisi, istintâka ve tevkife (sorgulamaya ve tutuklamaya) zorlamak bir zift vadisi… Tamamen sevgiye kilitlenmiş insanlar, gönüllerini bu tür ziftlerle kirletmemelidirler. Hatta başkaları böyle bir kirlenme ve kirletme içinde bocalayıp dursalar bile onlar onun zerresini dahi yapmamalı ve mukabelenin en küçüğüyle dahi mukabelede bulunmamalıdırlar. *Çok uzun vadede içten dıştan engellemeler olacaktır. Bir taraftan dış, kuşkuyla karşılayacak; temsil ve hal diliyle o kuşkuları gidermeye çalışacağız. Bir taraftan da içtekiler şimdiye kadar kendileri beceremediklerinden, gelip gelip dünyevîliklerine takıldıklarından, yapacakları her şeyde dünyevi bir beklentiye girdiklerinden ve yüzlerine gözlerine bulaştırdıklarından dolayı hazımsızlıkla çelme takmaya çalışacaklar. Dünyevî beklentilere bağlanmış en büyük fedakârlıkların bile fiyaskoyla neticelenmesi kaçınılmazdır; onlar da fiyasko yaşadıkça efkârı ifsat etmeye çalışacaklar. Bu video 10/05/2015 tarihinde yayınlanan “Yakın Körlüğü ve Ebu Leheb” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Allah'ı ve Rasûlü'nü Sevmek ve Sevdirmek... | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 16, 2023 6:25


Allah'ı ve Rasûlü'nü Sevmek ve Sevdirmek *Allah Rasûlü'nün (sallallâhu aleyhi ve sellem) fazileti ve üstünlüğü için bir had, bir sınır yoktur. Olmadığından dolayı hiçbir nâtık kimse O'nu gerektiği gibi dillendiremez, ifade edemez; “Sen şu konumun insanısın!” diyemez. O, Cenâb-ı Hakk'ın yarattığı en mümtaz varlık ve insan-ı kâmildir. *Bize düşen de O'nu (sallallâhu aleyhi ve sellem) sevdirmek, dünyanın dört bir yanında takdirle yâd edilmesini sağlamaktır. *Hadis-i şerifte, “Allah'ı kullarına sevdirin ki Allah da sizi sevsin.” buyurulmaktadır. Meseleyi İnsanlığın İftihar Tablosu'na bağlayarak şöyle de diyebiliriz: “Peygamberi ümmetine/insanlığa sevdirin ki O da sizi sevsin.” O'nun sevdikleri hiçbir zaman dağidar ve perişan olmaz, dökülüp yollarda kalmaz ve katiyen derbederlik yaşamaz. Bu video 10/05/2015 tarihinde yayınlanan “Yakın Körlüğü ve Ebu Leheb” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
İnsan dininin gücü ölçüsünde imtihana tabi tutulur! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 15, 2023 7:41


Hazreti Aişe Validemizin İmtihanı: İfk Hadisesi *Efendimiz'in hane-i saadetlerinde Hazreti Aişe validemiz de büyük bir imtihana tabi tutulanlardandır. Mevlana Şibli'nin tahkikiyle on dört, on beş yaşlarındayken, idrake adımını attığı an Efendimiz'in hane-i saadetine de adımını atıyor. Gözünün içine haram girmiyor ve vahyin sağanak sağanak yağdığı bir hanede ömrünü geçiriyor. Annemiz, Müreysî vakasından dönülürken bir aralık ihtiyaç için ayrılınca kafileden geri kalıyor. Arkadan gelen bir sahabi onu getiriyor. Bu hadise münafıkların serrişte etmesi için yetip artıyor. Münafıkların başı Abdullah ibni Übeyy ibni Selûl, iftirayı yayıyor; zift medyası gibi propaganda yapmasını öyle biliyor ki, ona bir kısım mü'minler bile inanıyorlar; üç beş kişi de olsa o mevzuda kayan mü'minler de oluyor. *Anamız, Hazreti Meryem gibi iffetli, gözlerinin içine, hayaline haram girmemiş. O iftira çok ağırına gidiyor, hatta yatağa düşüyor. Öyle bir imtihan ki, Allah (celle celaluhu) Nur Sûresi'ndeki ilgili ayeti hemen indirebilirdi ama Tebük'e iştirak etmeyenlerin elli gün bekledikleri gibi imtihan günlerce sürüyor. İnsanlığın İftihar Tablosu da vahiy gelmeyince, meselenin gerçek yüzü kendisine Hak tarafından bildirilmeyince, kutsi bir hayret ve dehşet yaşıyor. Efendimiz haşa kendi keyfine söz söyleyemez ki; o zamanki hali de O'nun peygamberliğine delalet eder. O çekiyor, Hazreti Ebu Bekir çekiyor, anamız çekiyor. Bu dünya dar-ı imtihan ve hizmettir, dar-ı ücret ve mükâfat değildir. İmanına ve seviyesine göre herkes bazı şeylere maruz kalacaktır. O validemiz de maruz kalıyor. O validemizin başına gelen de zannediyorum toptan heyet-i umumiyemizin başına gelseydi, çil yavrusu gibi sağa sola savrulur giderdik. Elmas ile Kömür Ruhluların Ayrılmaları İçin Çok İnce Eleklerden Geçiriliyorsunuz/Geçirileceksiniz!.. *Yolumuzun cilvesi bu!.. Şayet bu yolda yürüyorsanız, önceden olduğu gibi şimdi, şimdi olduğu gibi de gelecekte bazı şeylere maruz kalacaksınız. Hazreti Pîr'in dediği gibi, çok eleneceksiniz, ince eleklerden geçirileceksiniz; elmas ile kömürün birbirinden ayrılması için çok defa eleneceksiniz. *“İnsan dininin gücü ölçüsünde imtihana tabi tutulur.” buyuruyor Efendimiz. İnsan, dininde kavi ise, imtihanı çok ağır olur. Zayıf, kenarından köşesinden meseleye sarılan, yeni yetme, Hazreti Pîr'in ve sizlerin bela ve musibetlere maruz kaldığı dönemde ekmeğe “pepe” diyen çocukların bunu anlamaları mümkün değildir. Onlar dünyayı zevk u sefa yeri olarak görecekler ve bütün zevk u sefalarını dünyada yaşayacaklar; ahiretlerini, Allah'la olan münasebetlerini karartacaklar. Allah ıslah eylesin, kalblerine iman ilkâ etsin ve bize de bu dünyanın dar-ı imtihan olduğunu ihsas buyursun (hissettirsin/duyursun). Bizi iman-ı kamil, amel-i salih, rıza-yı etemm ve ihlas-ı etemm ile serfiraz eylesin. Bu video 10/05/2015 tarihinde yayınlanan “İmtihan Dünyası” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
Bu ne müthiş imtihandır! | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 14, 2023 5:14


Haya Âbidesi Hazreti Meryem'in İffet İmtihanı *Cenâb-ı Allah'ın, “İffet ve namusunu gerektiği gibi koruyan Meryem'i de an. Biz ona rûhumuzdan üfledik, hem onu, hem oğlunu cümle alem için bir ibret yaptık.” (Enbiya, 21/91) diyerek yücelttiği Hazreti Meryem bütün insanlık için tam bir iffet örneğidir. Öyle ki, temiz ve nezih bir atmosferde, iffetli ve şerefli bir şekilde yetişen Meryem validemiz, o paklardan pak mahiyetiyle adeta mücessem iffet haline gelmiştir. Hazreti Meryem, daha doğmadan ana-babası tarafından mâbedin hizmetine vakfedilmiş bir kutludur. Mâbede adanmış olması sebebiyle çocukluğunu ve gençliğini hep orada geçirmiştir. Zaman gelmiş o, lâhûtî âlemden gönderilen nimetlerle perverde edilmiştir. Bazı camilerimizin mihraplarının üstünde yazılı bulunan, “Zekeriya, onun yanına mâbede ne zaman girse, beraberinde yiyecekler bulurdu. ‘Meryem, bu yiyecekleri nereden buluyorsun!' deyince de o, ‘Bunlar Allah tarafından gönderiliyor. Muhakkak ki Allah dilediğine sayısız rızıklar verir.' derdi.” (Âl-i İmrân, 3/37) âyeti, bu harikulâde hususların ifadesidir. İşte böylesi mânevî atmosferde günlerini geçiren ve lâhûtî âlemin maddî ve mânevî nimetleriyle perverde olan iffet ve namus âbidesi bir kadın, en hassas olduğu konuda bir imtihana tabi tutulur; birden sebepler üstü denecek şekilde hamile kalır. *Bu ne müthiş imtihandır. Hazreti Meryem, kavmine bunu nasıl izah edecektir? Kavminden uzak bir yere çekilmeye karar verir. Aslında onu uzlete çeken şey, iffeti ve namusudur. Doğum sancıları onu kıvrandırmaya başladığı anda, Hazreti Meryem sevk-i ilâhî ile bir hurma ağacına yaslanır ve başına gelen şeyler karşısında derin derin düşüncelere dalar; dalar ve “Keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim!” (Meryem, 19/23) der. “Keşke ölseydim.. unutulup gitseydim!” sözleri her şeyden önce onun iffet duygusunun ifadesidir. *“Keşke bundan evvel ölseydim!” diyor anamız. Evet, öyle bir imtihan ki dağların başına konsa, zannediyorum dağlar toz duman olur. Eğer birine imtihandan azade olarak hem burayı Cennet gibi yaşama hem de öbür tarafta Cennet'e gitme meselesi söz konusu olsaydı, o mübarek validemize olurdu. Fakat gördüğünüz gibi Hazreti Mesih'e ana olmak için, Hazreti Ruh-u Seyyidi'l-Enâm'la öbür tarafta bir araya gelmek için presleniyor, presleniyor, presleniyor!.. Bu video 10/05/2015 tarihinde yayınlanan “İmtihan Dünyası” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...