POPULARITY
Eski zamanlarda bir adam yaşarmış. Adamın Maral adında bir kızı ve Murat adında bir oğlu varmış. Bir gün Maral ile Murat'ın anneleri vefat etmiş ve babaları onlara bir üvey anne getirmiş. Gelin görün ki, üvey anne çocukları sevmez, onlara eziyet edermiş. Kadın ne yapmış etmiş ve adamı çocukları götürüp ormana bırakmaya ikna etmiş. O sırada Maral üvey anne ve babasının konuşmalarını duymuş. Duyduklarını hemen ağabeyine anlatmış. Kendinlerini ormanda bulmak istemeyen çocuklar tez zamanda evden ayrılmak için bir plan yapmışlar...
.
Malatya'da bir güzel restoranda yemek yiyoruz. Yemekler enfes, çeşit gani, lezzet şahane. Hacı Baba Sinan Et Lokantası. 1942'den beri hizmet veriyor. Hacı Baba'nın babası bir el arabasında yemek satarak işe başlıyor, sonra zamanla dükkan açıyorlar, şimdi üçüncü kuşak dede mesleğini devam ettirerek hizmet etmeye devam ediyor. Hacı Baba'nın torunu Sinan Saygı kardeşimle sohbet ediyoruz yemek yerken. Duyduklarımı yazmam lazım diyorum. İyilik böyle çoğalacak zira. Lokanta ilk açıldığı zaman Mevla bir bereket veriyor, gelenin gidenin haddi hesabı yok, işler tıkırında. Kağıt kebabı, acılı zırh kebabı, Geleli kebabı, kuzu kaburga tamam ama müşteri yemek bitince çay içmek istiyor. Yakında bir çaycı var, oradan söylüyorlar çayı. Ticareti iyi (!) bilenler Hacı babaya diyor ki: “Şuraya bir kazan koysan, çayı da kendin satsan hem iyi para kazanırsın, hem müşteriye hızlı çay ikram edersin.” Gayet makul bir teklif değil mi? Çağın ‘daha fazla, daha çok, hepsi bana' anlayışına da gayet uygun. Tebessüm ediyor hacı baba, diyor ki: “Çaycının rızkı ne olacak peki? Bize Allah veriyor zaten o da oradan kazansın!” O gün bugün çay dışarıdan geliyor lokantaya. Böyle yaptı diye kazancı azalmamış Hacı Baba'nın bilakis artarak devam etmiş. Nasip diye bir şey var ve bereket diye, bilenler bilir. Karşıda bir başka lokanta var, işleri Hacı Baba kadar iyi değil.
Bu video 23/10/2016 tarihinde yayınlanan " İRTİDAT, DİN ŞÛRASI (!) VE HİZMET HAREKETİ" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... “Ne helva ne de selvâ, illâ rü'yet-i Mevlâ!..” deyip sadece Hak rızasını tahsil yolunda koşanlara “mürted” veya “ehl-i dalalet” demek korkunç bir denaettir. Siz bu zirvelerdeki insanların zırvalarına kulak asmayın!.. “Mürted” kim, o belli: Dünyayı esas alan mürtedler.. dini, dünya için kullanan mürtedler.. hiçbir şey yokken, filolara sahip olan mürtedler.. evlatlarına hırsızlık öğreten mürtedler… Evet, yerini belleyememişler. Din ve diyanetini dünyaya duyurmaktan başka bir şey bilmeyen, bir şey tanımayan ve Allah'tan, Peygamber'den başka gözü bir şey görmeyen insanlara “mürted” diyorlar. Ben öyle tanıdım arkadaşlarımı: Onlar, Cenneti, hurîyi, gılmanı bile, yaptıkları şeylerde hedef haline getirmekten “şirk”ten kaçınıyor gibi kaçındılar. Çünkü maksûdun bizzat, matlûbun bi'l-istihkak; “Lâ ilâhe illallah, Muhammedun Rasûlullah!” hakikatiyle ifade edilen o yüce hakikattir, Allah'tır; ne selvâ, ne helva.. ne bal, ne börek, ne saray… (Râbia Adeviyye validemizin şu sözüne işaret ediliyor: “Ne helva ne de selvâ, illâ rü'yet-i Mevlâ!..” Ne kudret helvası isterim ne de bıldırcın eti; benim muradım yalnızca Cenâb-ı Hakk'ın rü'yeti!..) Sizin bu mevzuda en küçük görüneniniz, bunların onda birine tâbi olmadı; onları aklının köşesinden geçirmedi. Aklının köşesinden geçirdiyse şayet bir kıtmîr, hemen kıtmirliğini ortaya koyarak size sordu; “Acaba bu mesele ne ola?” falan dedi. Bu açıdan, kendini bilmez, densiz, bayağı o kimselerin sizlere “mürted” veya “firâk-ı dâlle” demeleri denaetin, şenaatin, fezâetin, hıyanetin, alçaklığın ve bir şey yapamama kompleksinin ifadesidir. Hayatlarında on tane insana, bizim millî değerlerimizi, tarihî mefâhirimizi, yüksek idealimizi ve din-i mübînin evrensel değerlerini anlatmaya muvaffak olamamışlardır. Aksine günümüzde olduğu gibi, o dinin dırahşan çehresini zift atarak kirletmişlerdir. Bir de yalanlarına yama yapan zift medyaları vardır ki; attıkları her yalanı imzalamaktadırlar. Bu yalanları söyleyenlere Ziya Paşa ifadesiyle “yuf olsun!..” Duydukları halde seslerini çıkarmayanlara yuf olsun!.. Hâlâ bunları insan zannedip –değil Müslüman– arkalarından koşturanlara ve onların Müslümanlık adına bir şey vadediyor olduklarını sananlara yuf olsun!.. Dininden, millî mefkuresinden, Kitab'ından, Sünnet'inden, İcmâı'ndan, Kıyas'ından, an'anesinden, geleneğinden, örfünden, âdetinden onda bir bile fedakârlıkta bulunmayan.. ve bütün bu evrensel güzellikleri dünyaya tanıtmak için âdetâ seferberlik yapan, -günümüzün çağdaş münafıklarının hakiki mü'minlere karşı ilân-ı harp yapmaları gibi- hakkı-hakikati bütün insanlığa duyurma, güneşin doğup-battığı her yere ulaştırma adına seferberlik ilan etmiş bulunan insanlara iftira ediyorlar. O fedakâr insanlar ki, dövene elsiz, sövene dilsiz, kıranlara da gönülsüz. Benim kırılmamı nazar-ı itibara almayın; kimse kırılmıyor. O densizlerin sözleri karşısında kimse eğilmiyor, kimse hicap duymuyor, kimse üzülmüyor, kimse müteessir olmuyor; herkes yoluna devam ediyor. Çünkü Hizmet gönüllüleri din-i Mübin-i İslam'ın değerlerini ve evrensel değerleri temsil ediyorlar; tarihimizden süzülüp gelen ve temel kıstaslarımız itibariyle regülasyona tâbi tutulan, böylece bize mal olarak değerlerimiz içinde yerini alan an'anelerimizi ve geleneklerimizi dünyaya taşıyorlar. Yüzümüzü kızartacak hiçbir şey yok bunların içinde. Binaenaleyh, bunları dünyaya duyurmak için dört bir yana seferberlik ilan etmiş insanlara karşı, yerinde “firak-ı dâlle”, yerinde “mürted!” diyen kimseler, Anadolu insanı değildirler.
Ama sen uzaklardaydın ey kalbim Uzaklardaydın, sevdiğim uzaklardaydı ~ •Dinlemek isteğiniz şiirleri yorum kısmına yazarsanız, sizler için yorumlayabilirim. Yeni şiirlerden haberdar olmak için; https://bit.ly/2IObl6a tıklayarak abone olabilirsiniz. ~ Dirilmek yeniden Yerin uyanması gibi, kımıldaması gibi toprağın Bulutları yarması gibi gün ışığının Yağmurun ansızın boşanması Binlerce kuşun bir anda parlaması havalanması Erimesi gibi karların ve buzulların Patlaması gibi dal uçlarında tomurcukların. Dirilmek yeniden Yüzyıl süren bir berzahtan geçmişiz gibi Kandan kinden öfkeden Üstümüze bir sağnak boşanmış gibi Sürekli lekelendiğimiz, çözülmeye terkedildiğimiz Bir bataktan çıkar gibi. Yürürken, otururken, yatarken Hep çürümek durumunda kalmış Duyduklarımızdan dolayı kulaklarımız Gördüklerimizden ötürü gözlerimiz Dokunduklarımız için ellerimiz. Belli bir bozgun yaşamışız Her şeye ölüm dadanmış sanki Kadınlar ki anne olmamak için direniyorlar Erkekler ki savaşmayı tümden unutmuşlar Çocuklar zaten hiç çocuk olmuyorlar Çocukluk kalkmış dünyadan gibi Her çocuk antik çağ filozoflarından bir kalıntı sanki. Aşkın son saltanatını yaşamak için mi ey kalbim Ruhun serüvenine bir kale olmak için mi? Bu başkaldırma kanatlanma. Durmadan geçiyordu o zamanlar Üstümüzden tanklar, toplar, binler tonluk arabalar Boğuk bir ses, madeni bir böğürme Bir metropol devinin içimiz titreten iniltisi Ta uzaklarda şehirlerin üstünde kımıldayan Bir korkunun yüreğimizde biriken tedirginliği Bir sam yeli gibi bedenimizi yüzümüzü saçlarımızı Yalayarak Çekiyordu bizi ve herkesi. Ama sen uzaklardaydın ey kalbim Uzaklardaydın, sevdiğim uzaklardaydı Ayın ve yıldızların çağlayarak Berrak şelaleler yaparak Coşku içinde aktığı Bir yerlerdeydi. Hani bir gün bir çobana rastlamıştık Kavalıyla bir sümbülü emziriyordu Adı ferhat mıydı neydi Koyunların, kuşların, böceklerin ve çiçeklerin Sadakatten mest oldukları Her birinin gözlerinde Kaybolur gibi, kayar gibi Dalıp gittiğimiz o saadet evreni Kayaların yüzlerinden okuduğumuz o ebedi bilinç Bizi çekip almıştı kılcal damarlarımızdan. Yaslan göğsüme sevdiğim Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir toprak gibidir Sen ki bulut gibisin Ay gibisin, güneş gibisin bazen. Usul usul inen Yağmur tıpırtılarını Dinler gibi Dalıp gitmiştik Sen konuşuyordun İpil ipil yağan bir yağmur gibi konuşuyordun Onlar ki konuklarımızdı Adları Keremdi, Yusuftu, Kaystı Hepsi de ezelden tanıdıktı dosttu. Şiir: Adil Erdem BAYAZIT Müzik: https://youtu.be/KPp9PZchkdM ~ Tüm Videolar: https://bit.ly/2EyYErA Abone Olmayı Unutmayınız: https://bit.ly/2IObl6a ~ Sosyal Medya Hesaplarım: https://facebook.com/muhammetkalemm https://instagram.com/MuhammetKalemm https://twitter.com/MuhammetKalemm #AşkRisalesi #ErdemBayazıt #Şiir
Gazeteci Erdal Sağlam, Merkez Bankası'nın enflasyon raporunu değerlendirirken Merkez Bankası'ndan tüm ekonomistlerin umudu kestiğini söyledi. Reel sektörden itirazların gelmeye başladığını vurgulayan Sağlam, öte yandan Rusya'dan nükleer santral için para akışı geldiği söylentisini ve Ankara kulislerinde konuşulan Telekom pazarlığını aktardı.
Ramazan ayına özel sizler için hazırladığımız istifade dolu bir video oldu. Not almayı unutmayın :) Abone olmak için tıklayın ► http://goo.gl/g7eq9L
Hakmar İşçisi Şener Demir, işten çıkarılması konusunda “Şirket benim sendikaya üye olduğumu öğrenince 27'sinde apar topar işten çıkardılar. Kıdem tazminatını vermemek için beni Kod 46'dan attılar. İlk etapta uzlaşma için avukatla beraber görüştük. Eğer uzlaşmak istemezseler işe iade davasını açacağız” ifadelerini kullandı.
Sesiniz size mi ait? Belki de artık değildir? Birileri yapay zeka ile sizin sesinizi kullanan bir algoritma yaratabilir. Ve ona istedikleri her şeyi söyletebilirler. Yepyeni bir döneme giriyoruz: Deepfake dünyasına hoşgeldiniz. Bu, artık kulaklarınıza bile güvenemeyeceğiniz bir dünya.Sunan: Barış ÖzcanHazırlayan: Ant Arın Şermet, Berkant GültekinSes Tasarım ve Kurgu: Metin BozkurtMüzik Seçimleri: Umut Barış GençYapımcı: Podbee MedyaSee Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Şu bizim komşuda zerre kadar akıl yok. Biraz olsun akıl bulunsaydı, bizimle iyi geçinmeye çalışır, neticede iki taraf da kârlı çıkardı. Türkiye'nin yıllardır savunduğu ve mümkün olduğu ölçüde uyguladığı formül basit: “Kazan-kazan”. Gizli kapaklı da değil üstelik, aleni. Bunu bile anlayacak kafa görünmüyor. Duyduklarında yan yana duran “iki tane kazan”dan söz ettiğimizi sanıyorlar. Özay Gönlüm rahmetli ne güzel söyler, gönlümüzü ferahlatırdı: “Evlerinin önü bulgur kazanı,
Bugün tarihten gelen uğursuz, lanetli ve korkunç bazı sesleri, ve bu seslerin ardındaki gizemi konuşuyoruz. Kötü şöhretli, kırılgan ve ilahi sesli bir enstrümanın ruhumuzu ele geçirdiği söyleniyor. Duyduklarımız bir söylentiden mi ibaret, yoksa bu sesler gerçekten lanetli sesler mi?See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Netflix'te yayınlanan Seaspiracy Belgeselini eleştiriyoruz ve yeni öğrendiklerimizi derliyoruz. #seaspiracy #netflix #overfishing #vegan #plantbaseddiet Belgeseli izlemek için: netflix.com/title/81014008 Videoda geçen kaynaklar: seaspiracy.org/facts nature.com/articles/s41598-018-22939-w https://en.wikipedia.org/wiki/Seaspiracy Bahsedilen diğer belgeseller: Cowspiracy: netflix.com/title/80033772 The Cove: amazon.com/Cove-Richard-OBarry/dp/B002YEWLU2 Watson: amazon.com/Watson-Paul/dp/B088WVMGQ5 What the Health: netflix.com/title/80174177 The Game Changers: netflix.com/title/81157840 Belgeselde geçen vegan aktivistler: instagram.com/iamalitabrizi instagram.com/captainpaulwatson instagram.com/peterhammarstedt instagram.com/pauldegelder instagram.com/georgemonbiot instagram.com/dr.sylviaearle instagram.com/cyrillgutsch instagram.com/comfortablyunaware 00:00 Giriş 01:57 Beğendin mi? 02:27 Belgeselde ne var? 03:27 Veganlara önerir misin? 03:55 Vegan olmayanlara önerir misin? 04:39 10 üzerinden kaç puan verirsin? 05:27 Spoiler başlıyor !!! 05:43 Yönetmen Ali Tabrizi 07:27 Taiji’de yunus katliamı 13:04 Taiji’de neden yunus öldürüyorlar? 15:15 Fransa’daki yunus ölümleri ve "bycatch" gerçeği (istenmeyen av) 17:11 Faroe Adaları'ndaki balina avı "Grind" ve Belgeselin etik boyutu 19:19 Köpekbalıkları mı insanlar mı daha tehlikeli? 21:26 Okyanusların karbon emme gücü 24:55 Plastik ikiyüzlülüğü 28:21 Belgeselde eleştirilen kurumların cevapları 38:11 Deniz kaplumbağaları neden tehlike altında? 39:05 Somon çiftlikleri 41:38 Balıkçılıkta kölelik 43:15 Somali’de balıkçılık 47:02 Kölelerle röportaj eleştirisi 50:02 Meksika Körfezi’ndeki petrol sızıntısı 51:05 Troll balıkçılık 52:00 Denizlerdeki hayat bitecek mi? 53:58 Belgeselde vegan marka reklamı var mıydı? 57:12 Belgeselin etik kısmı zayıf mıydı? 58:33 Denizlerde korunan alanlar konusunda yalan mı söyleniyor? 1:03:04 Yeni tanıdığımız vegan aktivistler 1:10:24 Neyi farklı yapardın? 1:14:56 Puanını değiştiriyor musun? 1:15:57 Kapanış 1:17:12 Kamera arkası Müzik: Life of Riley - Kevin MacLeod
Duyduklarınıza inanamayacaksınız, biz de valla zor inandık. Kah güldük, kah ağladık. En çok da şaşırdık. Dinlemeyen kalmasın efenim. 10. BÖLÜM ÖZEL YAYINDA!
HIDIRELLEZ DUASI Sevdiğim kim varsa, kendim de dahil, sevebileceğim herkes de dahil..Bu duayı okusun. Kendi sesiyle duysun. Dileği gerçek olsun…Her kelimesine şükretsin…Tek satırına nazar değmesin..Tüm dilekleriniz gerçek olsun…. Sevdikleriyle birarada olsun. Nesi varsa, bölüşücek biri olsun; nesi yoksa, bulup getiricek biri olsun. Bu birileri az ama öz olsun. Bazıları dünyada tek olsun. Sevgisinin tamamını harcasın. Harcasın ki, ona büyük bir miras kalsın.. Neşesi bol olsun. Kendini mutlu etsin, durduk yere neşelenmek nedir bilsin. İçinde birşey durup durup zıplasın. Duydukları, gördükleri onu gıdıklasın, kahkaha attırsın. Sağlığı iyi olsun. Kalbi ritmini çalsın. Yanakları kiraz pembesi, dudakları bal olsun. Teni sıcak kalsın, enerjisi dışına taşsın. Kanı bol olsun, damarlarında dönüp dönüp dolaşsın. Yapmaktan bıkıp usanmayacağı bir işi olsun. Başarının gerçek adının bu olduğunu unutmasın. İbadet eder gibi, bu keşfini hergün yeniden kutlar gibi, onu yapıp dursun. Değiştirmek istedikleri değişsin. İçte ve dışta, iyi günde ve kötü günde tadilat yapsın. Eskilerini atsın, ruhunu havalandırsın. Kapıda hep kamyonu dursun. Dilediği yere taşınsın. Kendinden taşınmak isterse, içindeki güç, dışındaki sevgi ona yardımcı olsun Bir şey ona sürpriz olsun. Günlerinden bir günü, bir pakete sarılı olsun. Açılınca, içinden hiç beklemediği güzel bir haber çıksın. Bu gün üçyüzaltmışbeş'ten herhangi biri olsun. Öylesine bir pazartesi, arkaya kavuşturduğu ellerinde, unutulmaz bir salı saklasın. Öyle tahmini mümkün olmayan birşey olsun ki bu, hayatın zekasını anlatsın. Bir hayali gerçek olsun. Bir hayale gözünü yumsun. Peşinden koşup, onu sobelesin. Hayalini kendinden saklamasın. Bir çizgi filmde olduğunu, herşeyin mümkün olduğunu unutmasın
Bu bölümde Ece son zamanlarda ilişkilerindeki iletişim problemlerinden ve bunların onda uyandırdığı duygulardan bahsediyor. Duygularımızı hissetmek için başkasının onayına veya anlayışına gerek yok, fakat bu hislerin kökleri nereden geliyor? Yardıma ihtiyacın olduğunu kabul edebiliyor musun? Yoksa bu senin için güçsüzlük belirtisi mi? Duyguları bastırıp içten içe çürümek, tanıdık geliyor mu? Kendini kapana kısılmış gibi hissettiği bir hafta sonu geçiren Ece gibi sen de gerçekleri duyduğunda öfkelenebiliyor musun? Duyduklarını kişisel algılamaman, seninle ilgili olmadıklarını anlaman için hatırlatmalar yapıyor. Başkalarının eksiklerini bularak kendini iyi hissetmeye çalışmanın da işlevsizliğini farkettiriyor. Karşılaştırmakla bereket ve bolluk bilincinde yaşamanın farkına varmanı sağlıyor.Kitap Sacred Contracts, Caroline MyssEce'yi Instagram'da takip et
Bu bölümde oldukça kaynattık. Düdüklü tencere ile ilgili ne konuşmuş olabiliriz ki? Duyduklarınıza inanamayacaksınız... (organikbeyinlerpodcast@gmail.com)
Bu sefer kendi hikayemizi, Paraşüt'ün nasıl ürün geliştirdiğini anlattık. Konuğumuz firmanın kurucu ortaklarından Fahri Özkaramanlı ile birlikte Paraşüt'ün ilk kurulduğu günden beri ürün geliştirirken nasıl aşamalardan geçtiğini, organizasyonel yapının ihtiyaçlara göre nasıl şekillendiğini ve Paraşüt'ün ürün ekibinin kültürünü konuştuk. Duyduklarınız hoşunuza gittiyse ve bizimle birlikte çalışmak isterseniz açık pozisyonlara parasut.com/kariyer linkinden ulaşabilirsiniz.
Bu sefer kendi hikayemizi, Paraşüt'ün nasıl ürün geliştirdiğini anlattık. Konuğumuz firmanın kurucu ortaklarından Fahri Özkaramanlı ile birlikte Paraşüt'ün ilk kurulduğu günden beri ürün geliştirirken nasıl aşamalardan geçtiğini, organizasyonel yapının ihtiyaçlara göre nasıl şekillendiğini ve Paraşüt'ün ürün ekibinin kültürünü konuştuk. Duyduklarınız hoşunuza gittiyse ve bizimle birlikte çalışmak isterseniz açık pozisyonlara parasut.com/kariyer linkinden ulaşabilirsiniz.
2. bölümde neler var? - İnsanları ikiye ayıran ses testi. Duyduklarınıza şaşıracaksınız. - Otomatik arama ile reklam yapan kişinin hazin sonu! - Boston Dynamics 2019'da robot satışına başlıyor - Hayal kuranlar daha mı zeki? - Van gezim üzerine iki çift laf
Bu bölümde gördüğümüz bir iddiada, okuduğumuz bir haberde örümcek hislerimizi harekete getiren şeylerden bahsediyoruz. Eleştirel düşünce sürecini nasıl işletebiliriz, bir iddianın geçerliliğinden ne zaman ve nasıl şüpheleniyoruz? Duyduğumuz bie iddianın irdelenme süreci nedir? Duyduklarımızı nereden ve nasıl teyit edebiliriz? İnternet üzerindeki doğrulama araçları neler?