POPULARITY
Trump şu anki politikalarıyla hem ithalatı kısıtlayıp 36 trilyon dolarlık borç, hem ABD'nin kaybetmeyle yüz yüze olduğu hegemonyası, hem de ülke içerisinde ABD'ye rağmen hareket eden gruplarla sancılı bir sürece girmiş gözüküyor. Yazan: Dr. Ufuk Necat Taşçı Seslendiren: Halil İbrahim Ciğer
Yapay zeka ile hazırlanan Siyer podcast serimizin 5. bölümü yayında! Bu bölümde, Medine hicreti, Peygamber Efendimiz'e (s.a.v) düzenlenen suikast planları, Medine toplumunun yapısı, muhacir ve ensar kardeşliği ve Müslümanların ticaret atılımları ele alınıyor. Hayata tutunmak için başlayan bu yolculuk, kardeşlik, sadakat, fedakârlık ve sabır ile Müslümanları Medine'de söz sahibi bir güç hâline getirdi. Zorluklarla dolu bu dönemin ilham verici detaylarını kaçırmayın! Bölümü dinlemeyi, takip etmeyi ve bildirimleri açmayı unutmayın.
Washington yakınlarında bir yolcu uçağı ile askeri helikopterin çarpıştığı şaibeli kaza Beyaz Saraya sadece 5 Km uzaktaydı. Hedef veya son ikaz ABD'nin çiçeği burnunda yeni Başkanı Trump' mıydı? ABD Başkanı Trump'ta havacılık tarihinde 5 Milyonda bir görülebilecek bir yolcu uçağı ile askeri bir helikopterin havada çarpışmasını kazadan çok kendisine yönelik suikastların bir devamı olduğunu düşünerek bu Suikast girişiminden ABD'nin eski Başkanı Biden ve Demokrat'ların politikalarını suçladı. ABD Başkanı TRUMP” Helikopter niye dönmedi Kontrol kulesi niye bilgi vermedi yönündeki sorularla askeri helikopteri ve Pentagon'u aleni suçlamıştı.
AB, Türkiye'ye Suriyeli sığınmacılar için 1 milyar dolarlık ek fon sağlayacak. Ukrayna, Rus komutana uzaktan kumandalı bombayla suikast düzenledi. Bu bölüm Reflect Studio hakkında reklam içermektedir. Reflect Studio'nun WWF işbirliğiyle üretilen WWF Kids koleksiyonu, çocuk giyiminde tarz kadar materyalin de önemini vurguluyor, çevreye karşı sorumluluğunu da unutmuyor. WWF'nin kadın-erkek yetişkin koleksiyonuyla uyumlu tasarlanan bu ürünler ile rengarenk bir WWF Family konsepti yaratabilirsiniz. WWF'in doğa ve hayvan sevgisini yansıtan bu koleksiyona göz atmak için burayı ziyaret edebilir, wwfmarket.com'da %50'ye varan indirimden yararlanabilirsiniz. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
Katil ve soykırımcı Netanyahu'ya yönelik suikast girişimleri peş peşe devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Netenyahu'nun Kayserya'daki özel konutuna İHA saldırısı ile bir suikast girişimi yaşanmıştı. Bu kez de Katil Başbakan terörist Netenyahu işaret fişeklerinin hedefi haline geldi. Siyonist soykırımcı katil lider 60 bini aşkın Gazzeli ve Lübnanlı'yı Amerikan Başkanı Biden'in desteği ile Havadan atılan tonlarca bombalarla kadın çoluk çocuk demeden katledilmesinden ve 100 bini aşkın insanı da ağır yaralanmalarına ve sakat kalmasına neden olmaktan suçlanıyor.
Madem Papa'ya suikast yapabiliyoruz neden SGK'yı dolandırıp bebekleri öldürüp savcıyı tehdit etmeyelim demişler. Sonra da neler neler etmişler. Belki kimleri kimleri daha tehdit ettiler. Olayın vahametine dair ilk detayları Yeni Şafak haber vermişti de nutkumuz tutulmuştu. Şimdi artık bir şeyleri konuşma zamanı. Velev ki sekülerlik dayatılan toplumlarda şimdi açacağım türden konular açmak tabu olsun.
32 yıldır Hizbullah'ın liderliğini üstlenen Nasrallah'ın suikastına giden sürecin, Hizbullah içerisindeki ‘güvenlik zaafiyetinden' kaynakladığı söylemleri, çeşitli iddiaları da beraberinde getirdi. İsrail'in Gazze'de başlayan, Hizbullah ile Lübnan'da devam eden saldırıları, uluslararası kamuoyunun çağrılarına rağmen sürüyor. Lübnan'a ‘sınırlı' kara harekatı başlattığını duyuran İsrail ile İran arasındaki tansiyon da giderek yükseliyor. Son olarak İran, 1 Ekim gecesi İsrail'e füze saldırısı başlattı. Bu, nisan ayında İsrail'e yüzlerce füze ve insansız hava aracı gönderen İran'ın bu yıl İsrail'e karşı ikinci saldırısı oldu.
Saldırgan golf sahasından 72 km uzakta arabada yakalandı.
Eski Başkan Donald Trump'a ikinci suikast girişimi… Trump Florida'da golf oynarken yaşanan olayda yara almadan kurtuldu. Almanya komşularının tepkisini çeken sınır önlemlerine başladı. Önlemler 15 Mart 2025'e kadar sürecek. İsrail'in Lübnan'ın güneyine havadan attığı “evlerinizi terk edin” broşürleri halkta tedirginlik yarattı. Başkan Biden'ın temsilcisi Amos Hochstein yine Ortadoğu'da. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin gündeminde Filistin sorunu var
Kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı, eski başkan Donald Trump Kuzey Carolina eyaletinin Asheboro kentinde “ulusal güvenlik” temalı bir miting düzenledi. Trump, Demokratlar'ın adayı, Başkan Yardımcısı Kamala Harris'i yine sert sözlerle hedef aldı, Harris için “başkanlık için yarışan en radikal solcu” dedi
Suudi Prensi Muhammed Bin Selman'ın suikast korkusunun arka planını çözmemiz için Amerika'da 3 Kasım 2020 tarihinde yapılan Başkanlık seçimlerinde Eyalet bazında seçim trafiğinin başlama tarihi olan 7 Şubat 2020 tarihine ve öncesinde yaşanan önemli Konjonktürel gelişmelere dikkat etmemiz gerekiyor. Dönemin ABD Başkanı Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail-Filistin arasında yaklaşık 1 asırdır devam eden gerilimi bitirmek gerekçesiyle “Yüzyılın Anlaşması” adı altında hazırlanan sözde barış projesini Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında açıkladılar. Öncelikle Barış Projesi iki nedenden dolayı bir anlaşma değil. Zira, ABD ve İsrail blokuna karşı Filistin'in görüşü bile alınmamış, bir. ABD'nin hegemonik gücünü kullanarak Filistin topraklarını İsrail lehine gasp etmeyi hedefleyen bir ilhak planı ile Müslüman dünyası karşı karşıya bırakılmış, iki. İşin acı yanı Suudi Arabistan, Mısır, BAE, Bahreyn ve Umman gibi emperyalizmin oyuncağı olan bazı Arap ülkeleri bu ilhak planına kayıtsız şartsız destek veriyorlar. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise “Kudüs Müslümanların kutsalıdır. Kudüs'ün İsrail'e verilme planı asla kabul edilemez. Açıklanan plan, barışa ve çözüme hizmet etmeyecektir. Bu plan Filistin ve Kudüs için yeni oldu bittiler oluşturma gayretidir. Bu, Filistinlilerin haklarını yok sayma ve İsrail'in işgalini meşrulaştırma planıdır” açıklamasıyla tepki göstermişti. NATO ÇEVRELERİNDE SIKÇA KULLANILAN ‘'HEDEFLENMİŞ ÖLDÜRME'' STRATEJİSİNİN LİTERATÜRDE TRUMP VERSİYONU OLARAK ANILAN ‘'SUİKAST'LA ÖN ALMA'' DOKTRİNİ DEVREYE SOKULMUŞTU “Yüzyılın Anlaşması” planı Trump'un damadı ve danışmanı Jared Kushner tarafından hazırlanmış, Trump ve Netanyahu'ya teslim edilmişti. Trump, ikinci dönem seçim kampanyasını büyük bir güç gösterisiyle başlatmıştı. Trump ikinci defa seçilebilmek için her şeyi mubah gören bir anlayışa sahip bir lider. İşte bu nedenle seçim kampanyasında etkili ve vurucu olabilmek için NATO çevrelerinde sıkça kullanılan hükümetler tarafından algılanan düşmanlara karşı bir suikast biçimi olarak tanımlanan “hedeflenmiş öldürme” stratejisinin literatürde Trump versiyonu olarak anılan “suikastla ön alma” doktrinini devreye koymuştu. İşte bu nedenle seçim kampanyasında vurucu ve etkili olabilmek için El Kaide lideri Usame Bin Ladin'le başlayıp Bağdadi ile devam eden suikastlar zincirine İran'ın ikinci adamı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani ile devam edildi. ABD Başkanı Trump'ın damadı Kushner'in Veliaht Prens M. bin Selman'ı farklı tarihlerde Riyad'da iki kez ziyaret ettiğini yazmıştık. İlk ziyarette CIA tarafından hazırlanan 50 prensin de dahil olduğu gözaltı listesi ve prenslerin mali durumları, ikinci ziyarette yine CIA tarafından hazırlanan Kaşıkçı ve Kasım Süleymaninin de bulunduğu bir ölüm listesinin M. bin Selman'a gereği için verildiğini yazmıştık.
ABD'de bir siyasetçi ya da hükümet görevlisine suikast planı yaptığı iddia edilen İran bağlantılı bir Pakistan vatandaşı yakalandı. Kamala Harris başkan yardımcısı adayını Tim Walz olarak açıkladı. Demokrat ve Cumhuriyetçi adayların Philadelphia düellosu. Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı'na İsrail'e karşı açılan soykırım davasına müdahillik bildirimini sundu. Gelen tepkiler nasıl? İngiltere'de polis 30 ayrı noktada 100 sokak eylemi bekliyor
Suikast ve saldırılar, Ortadoğu'da savaşın yayılma riskini artırıyor. ABD'de 11 Eylül saldırılarıyla bağlantılı isimlerle yapılan itiraf pazarlığı iptal edildi. Bu bölüm Samsung hakkında reklam içermektedir. 10 yıllık kompresör garantisine ek olarak 31 Ağustos'a kadar 6 yıl ürün garantisi sunan Samsung WindFree™ klimaları buradan inceleyebilir, evinize en konforlu serinliği taşıyabilirsiniz.
Bu önemli açıklama veya itiraf 3 yıl önce İran İstihbarat Bakanı olan Ali Yunusi tarafından açıklandı veya itiraf edildi. Ali Yunusi ‘İsrail, İran'a o kadar derinden sızdı ki, tüm yetkililer hayatlarını kaybedebilirler korkusuyla yaşamalı" itirafı Haniye ve koruma görevlisinin, Tahran'ın kuzeyindeki Devrim Muhafızlarının misafirhanesinde İsrail Gizli Servisi MOSSAD tarafından nasıl şehit edilebildiğini ortaya koyarken İran istihbaratı VAJA için de veya İran Güvenlik bürokrasisinde MOSSAD ile iş birliği yapan casuslara da işaret ettiği aşikar. Bu suikast'ın en vahim yanlarından biri de şüphesiz Haniye ve korumasının şehit edildiği Devrim Muhafızları misafirhanesinin İran'ın yeni seçilen Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın ikametine sadece 150 metre uzakta olması! SON 10 YILDA İRAN SİYASİ BİR LİDERE SUİKAST OLAYI YAŞAMAMIŞTI. İRAN'IN TEPKİSİ NE OLACAK? Son 10 yılda ülkenin nükleer programıyla bağlantılı bir dizi İranlı bilim insanına düzenlenen suikastların arkasında İsrail'in olduğuna inanılıyor. Ancak İran'da daha önce saygın ya da önde gelen bir siyasi lider hedef alınmamıştı. Suikast İran için derin bir utanç kaynağı olduğu ve güvenlik teşkilatlarının kapasitesi ve güvenirliği konusunda soru işaretleri doğurmuştu. Şimdi asıl endişe İran'ın tepkisi, bunun nasıl şekil alabileceği ve elbette böyle bir tepkinin zaten gerilimin sürdüğü bölge açısından ne anlama geleceği. Haniye suikastı, İsrail'in Beyrut'un güneyinde Lübnan Hizbullahı'nın en üst düzey komutanlarından Fuad Şükrü'yü öldürmesinden sadece birkaç saat sonra düzenlendi. Bu da Hizbullah'a, İsrail ile sınır ötesi füze savaşını tırmandırmak için bir gerekçe sundu. İran bölgede vekalet savaşını yürüttüğü milis güçlerinden İsrail'e yönelik saldırılarını artırmalarını isteyebilir. Bölgede şimdiden İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilimin yeni bir zirveye ulaşacağına ve taraflar arasında geniş çaplı bir savaş çıkması ihtimalinin belirginleştiğine inanan yorumcular var. ABD, her zaman olduğu gibi gerilimi arttıracak İsrail'i koruyacak tedbirlerle ortaya çıkıyor. Bu kez de İran'dan İsrail'e yönelik tehditlere karşılık olarak Orta Doğu'ya ilave savaş uçakları ve birlikler sevk etme kararı aldı. Orta Doğu'daki Amerikan güçlerinin savaş hazırlığını artırdığı ve gerekli önlemleri aldığı belirtilirken, sevkiyat için üst düzey yetkililerin onayı beklendiği iddia edildi. İRAN'IN ESKİ VE YENİ İSTİHBARAT BİRİMLERİ VE MOSSAD
İsrail tam da genel seçim atmosferindeyken, 25 Mayıs 1992 günü, Gazze'deki Yahudi işgal kolonilerinden Kfar Darom'un hahamı Şimon Biran, bir bıçaklı saldırı sonucu öldürülmüştü. Bu hadiseyi, 13 Aralık günü Nissim Toledano adlı Fas kökenli İsrail askerinin Lidd yakınlarında Kassâm Tugayları tarafından kaçırılması takip etti. Hamas, 1989'da dönemin Savunma Bakanı Yitzhak Rabin'in emriyle hapse atılan kurucu lideri Şeyh Ahmed Yâsîn'in serbest bırakılmasını istiyordu. Rabin şimdi artık başbakan olduğuna göre, bu talebi daha rahat yerine getirebilirdi. İsrail hükümeti Hamas'ın isteğine kulak tıkayıp ayak sürürken Toledano öldürülünce, Başbakan Rabin'in emriyle Gazze ve Batı Şeria'da Hamas'a yönelik kapsamlı operasyonlar başlatıldı. Yüzlerce kişinin tutuklandığı cadı avının ardından, Rabin, Hamas'ın bütün üst düzey isimlerinin Lübnan topraklarına sürülmesini emretti. 17 Aralık 1992 günü, İsrail işgal güçleri, aralarında İsmail Heniyye, Mahmûd ez- Zehâr, Abdulaziz Rantîsî, Aziz Duveyk, Nâyif Racûb gibi Hamaslı liderlerin bulunduğu 415 kişilik bir grubu Lübnan'ın güneyindeki dağlık Mercu'z-Zuhûr mıntıkasına sınır dışı etti. Bölgesel ve uluslararası basının büyük ilgi gösterdiği hadise, İsrail hükümetinin beklentilerinin aksine, bütün dünyada Hamas'a karşı sempatiyi büyüten bir reklama dönüştü. Mercu'z-Zuhûr tecrübesi de Hamaslılar için sıkı bir “eğitim kampı” yerine geçmişti. Rabin yönetimi sürgünü iki yıl şeklinde planlamasına rağmen, Hamas'ı gündemden düşürmek için süreyi kısalttı ve Hamas liderlerinin Filistin'e peyderpey dönüşlerine müsaade etmek durumunda kaldı. O tarihte henüz 30 yaşında olan İsmail Heniyye, Filistin'in kadîm şehirlerinden Askalân -meşhur hadis âlimi İbn Hacer'in memleketi- kökenli bir aileye mensuptu. Siyonist işgal sebebiyle Gazze'ye göç eden Heniyyelerin oğlu İsmail, Akdeniz kıyısındaki mülteci kampı eş-Şâtî'de dünyaya geldiğinde tarihler 1962'yi gösteriyordu. Sürgün bir ailenin mülteci kampında doğan çocuğu için, Mercu'z-Zuhûr, sadece dirayetini ve azmini artıracak sağlam bir tecrübe yerine geçecekti. Şeyh Ahmed Yâsîn 1997'de özgürlüğüne kavuştuktan sonra onun özel sekreteri ve sağ kolu olan Heniyye, 2006'da Gazze'de başbakanlık vazifesini üstlendi, 2017'de de Hâlid Meşal'in görevi bırakmasının ardından Hamas liderliğine getirildi. Heniyye, hayatının bütün duraklarında Filistinlilerin yaşadığı bütün acıları ve zorlukları tattı. Nitekim akıbeti de Yahyâ Ayyâş, Ahmed Yâsîn, Abdulaziz Rantîsî gibi izlerini takip ettiği öncülerle aynı oldu. Hayatı boyunca çok arzuladığı şehadete, ülkesinden çok uzaklarda erişti.
Bir İsmail daha kurban oldu. Kendi cumhurbaşkanını koruyamayan İran, misafir gelen Hamas lideri İsmail Haniye'yi de koruyamadı. İsrail, yakın zaman önce üç oğlu ile dört torununu bombayla şehit ettiğinde, İsmail Haniye dimdik ayakta durmuş, “Allah'tan geldik, Allah'a gideceğiz” diyerek toplantısına devam etmişti. Milletinin davasını kendi acısından önde gördüğü için, çok büyük bir acı yaşamasına rağmen yıkılmamıştı. Metanet sembolüydü İsmail Haniye. Acısını yüreğine gömdü. Bir gün kendi sırasının da geleceğini biliyordu. Mutlaka biliyordu ve bekliyordu. Gönülden istemeyene Cenabı Allah şehitliği nasip eder mi? * Bir mülteci kampında doğmuştu. Hayatı hapis ve sürgünlerle, aralıksız mücadeleyle geçti. Seçim neticesi başbakanlık görevini üstlendi, Hamas lideri oldu. Bazıları İsrail ve ABD gözüyle değerlendirip terör örgütü olarak göstermek istese de Hamas BM tarafından tanınan bir yapı. Kurtuluş mücadelesi veren Hamas, hiçbir işe yaramayan BM tarafından tanınmasaydı ne fark ederdi ki? * İsmail Haniye'nin kökeni Türkiye'ye dayanıyor. Yüzyıllar önce, Osmanlı döneminde hac yolunu emniyete almak için Yozgat'tan gönderilen güvenilir ailelerden birinin torunu. Bu önemli ayrıntı, İsmail Haniye için bir iftihar vesilesiydi. * Suikast yapılmasaydı yahut sağ salim kurtulabilseydi, Tahran'dan sonra Türkiye'ye gelecek, Gazi Meclis'te oturuma katılarak kürsüden hitap edecekti. Mutlaka çok önemli açıklamalarda bulunacaktı. Zira evvelce davet edilen Mahmut Abbas, sağlık problemleri olduğunu ileri sürerek gelemeyeceğini bildirmişti. İsrail, barış yanlısı olan ve bir çıkar yol bulmaya çalışan İsmail Haniye'yi şehit ederek birçok olumlu gelişmeyi de engellemiş oldu. * Filistin'deki Gazze'deki tanıdıklarını telefonla arayanların söylediği bir cümle çok çarpıcı. Diyorlar ki “Onlar bizi teselli ediyor”. Bütün Müslümanların akın akın Filistin'e gitmesi ve “Müslüman nasıl olur?” kursu alması lâzım. Dünyada ne kadar Müslüman varsa, hepsi bölük bölük o kursa katılmalı. Sabrı, tevekkül ve Hakka teslimiyeti, metaneti, dirayeti, mücadeleyi yerinde görüp öğrenmeli. Bu derslerden tam puan alamayanların kursu tekrar edilmeli. * İsmail Haniye'nin gıyabi cenaze namazını kıldık. Cami doldu taştı. Her zamankinden çok fazla kalabalık vardı. Bittiği anda, alışkanlıkla, ön taraftan tabutu alıp taşıyacakmışız hissine kapıldım. Yoktu tabii. Musalla taşı boştu. Ama o his bir süre devam etti. * Şimdi Mahmut Abbas'ın ülkemize geleceğini ve Meclis'te konuşacağını öğrendik. Ne konuşacak ki? Hangi davayı savunacak? “Gelin, size muhteşem sarayımı göstereyim” mi diyecek? İsmail Haniye hakkında iki çift lâf edecek mi, ne söyleyecek? Onun gerçek bir lider, kendisinin de bir kukla olduğunu açıklayabilecek mi? Âdet yerini bulsun diye gelip bir şeyler anlatacak.
Hamas lideri İsmail Haniye, İran'ın başkenti Tahran'da düzenlenen saldırıda öldürüldü. Boeing'de yıl sonunda görevden ayrılacağı açıklanan CEO Dave Calhoun'un yerini alacak ismin Kelly Ortberg olacağı açıklandı. Bu bölüm Schneider Electric hakkında reklam içermektedir. Bugün Dünya Limit Aşım Günü; insanlığın bir yılda doğanın yenileyebileceğinden daha fazla kaynak tükettiğini ve ekolojik ayak izimizin gezegenin biyolojik kapasitesini aştığını gösteriyor. "Dünyanın En Sürdürülebilir Şirketleri" arasında birinci seçilen Schneider Electric, sürdürülebilir geleceğin hayalden daha öteye, gerçek hayata dönüşmesi fikrini benimsiyor, hedefler belirliyor, gerekli çözümler sunuyor ve olumlu sonuçları sürekli hâle getirmek için çalışmalarına devam ediyor. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
Hamas'ın üst düzey liderleinden İsmail Haniye'nin bir suikast sonucu öldürülmesinin ardından Ortadoğu'da tansiyon yükseldi.
Günün en sıcak ve çarpıcı gelişmelerini bulabileceğiniz; güvenilir, tarafsız ve kaliteli haberin adresi NOW Ana Haber; izleyicileriyle buluşuyor. Sıradanlaşmış bültenlerden çok daha farklı, interaktif bir sunum ile izleyiciye aktarılan Gülbin Tosun ile NOW Ana Haber 19.00'da NOW'da! Bizi sosyal medyadan takip edin: Facebook: https://www.facebook.com/nowhaber.tr Instagram: https://www.instagram.com/nowhaber.tr/ Podcast: https://anchor.fm/now-haber
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Tahran'da kaldığı konutunda suikasta uğradı. Türkiye ve dünyadan art arda tepkiler gelirken bu suikastın "Bölgesel bir savaşın fitilini ateşlediği" yönünde yorumlar yapıldı. Peki, suikastın İran'da gerçekleşmesi ne anlama geliyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan İslam İşbirliği Teşkilatına hangi mesajı verdi? Milli İstihbarat Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Uygur ile konuştuk.
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye, Tahran'da kaldığı konutunda suikasta uğradı. Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, Heniyye'nin yeni İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak için Tahran'da bulunduğu belirtildi. Olayla ilgili tüm detayları, Anadolu Ajansı Ortadoğu Haberleri Müdürü Turgut Alp Boyraz ile konuştuk.
Hamas'ın siyasi kanadının lideri İsmail Haniye Tahran'da öldürüldü. ABD Haniye'ye yapılan suikast ile ilgisi olmadığını ve saldırıdan haberi olmadığını açıkladı. Haniye suikastı İsrail ve İran'da nasıl yankılandı? İsrail'de yaşayan ekonomi politik uzmanı Emre Akanak ve İranlı gazeteci Lily Nikfar değerlendirdi
Tarihten 13 yıl önce bir helikopter kazası veya suikastı sonrası şehit olan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu davası sil baştan incelenmesi kararı alınmıştı. Zira Muhsin Yazıcıoğlu'nun davasına bakan 'Özel Yetkili savcıların suikastı aydınlatacak delilleri toplamak yerine FETÖ elebaşı Gülen'in talimatı ile soruşturmaya gizem katarak sulandırmak suretiyle kararttıkları bazı tanıkları yönlendirerek tahkikatın selameti açısından soruşturmayı sürümcemede bıraktıkları tespit edildi. Aralarında asker ve polislerin de bulunduğu bazı tanıkların ‘'Helikoptere dış müdahalede bulunuldu, Roketli saldırıya uğradığını gördük, ifadeleri de dosyaya girmişti. Aynı kişiler ilerleyen dönemde ifade değiştirip '' Biz öyle bir şey demedik'' şeklinde geri adım atmışlardı. İfade değiştiren 17 kişi hakkında Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘'yalan tanıklık, suç uydurma, silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçlarından dava açıldı. FETÖ'cü savcılar Yazıcıoğlu Suikastını karartmak için 7 kişiyi yalancı tanık yapmışlar. YAZICIOĞLU SUİKASTI 13 YILDAN BU YANA NEDEN ÇÖZÜLEMEDİ, YARGI SÜRECİ NASIL İŞLEDİ Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinin Keş dağında 25 Mart 2009 da düşen helikopterde bulunan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İsmail Güneş ve helikopter pilotu Mustafa Kaya İstektepe'nin ölümüyle ilgili Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmada 20 Haziran 2016'da 132 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Yazıcıoğlu ailesi ve partinin itirazı üzerine Kahramanmaraş 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi, 10 Nisan 2018'de şüphelilerden 20'si hakkında verilen takipsizlik kararını kaldırırken, 112 kişi hakkındaki itirazı reddetti. BU KARARLA BİRLİKTE HELİKOPTERİN DÜŞMESİYLE İLGİLİ SORUŞTURMA YENİDEN AÇILDI 200 KİŞİNİN İFADESİ ALINDI! Muhsin Yazıcıoğlu'nun şehadeti ile sonuçlanan ''Helikopterin düşme sebebinin'' tüm yönleri ile ortaya çıkarılması için 4 savcı görevlendirildi. Dosyanın bir örneği bilirkişi kuruluşuna teslim edildi. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında bugüne kadar şüpheli Müşteki, tanık ve mağdurlardan oluşan yaklaşık 200 kişinin ifadesi, alındı, Yeni ifadeler ve deliller nedeniyle 20 şüpheli ile başlayan dosyadaki şüpheli sayısı da arttı. Soruşturma kapsamında bazı şüpheliler hakkında yakalama kararı çıkarılırken firari kişilerin yakalanması için kolluk kuvvetlerinin çalışmaları devam ediyor. Soruşturma dosyası yüzlerce klasörü aşarken; Hava koşulları, helikoptere dışarıdan müdahale, savaş uçaklarının etkisi, pilotaj hatası gibi helikopterin düşmesi ile bugüne kadar ortaya atılan çeşitli iddiaların tüm detaylarıyla araştırılması için Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı'nca 9 kişilik bilirkişi heyeti tayin edildi. Yazıcıoğlu Suikastı'nın hegemonik azmettirici ve tetikçi güçleri belli. Geçen Temmuz ayında bilirkişi heyetindeki kişiler bugüne kadar dosyada görev almamış ve alanlarında uzman kişilerden seçildi. Helikopter pilotu ,F4 F16 pilotları, Hava trafik uzmanı ,Motor Mühendisi, 2 Elektrik – elektronik mühendisi ile İTÜ Havacılık -Uzay bilimleri Fakültesinde görevli 3 Profesörden oluşan bilirkişi heyeti Ankara Esenboğa'daki helikopter enkazında incelemelerde bulundu. Yakın bir zamanda dosyaya girecek olan bilirkişi raporu; helikopterin suikast, kaza ya da ihmal sonucu düştüğüne karar verecek ve bu nedenle soruşturmanın seyri değişecek rapor çıktıktan sonra Yazıcıoğlu suikast'ı aydınlanacak inşallah! YAZICIOĞLU DAVASI SUİKASTTEN AÇILSIN
Prof. Dr. Serhan Yarkan ve Sedanur Karabayram'ın yer aldığı Tapircast'in bu bölümünde, Eski ABD Başkanı ve ABD Başkanı Adayı Donald Trump'ın uğramış olduğu suikasti teknolojik açıdan değerlendiriyoruz. "Bu suikast önlenebilir miydi?", "Önlenmesi için hangi teknolojiler kullanılabilirdi?", "Bu teknolojilerin temellerin yatan kavramlar nelerdir?" gibi soruların cevaplarını arıyoruz. Bunlara ek olarak, bu tür olaylarda başrol oynayan istihbaratın önemine değiniyoruz. Keyifli seyirler! #trump #suikast #saldırı #abd #usa #attack
Wyoming'in Cumhuriyetçi Senatörü John Barrasso Suikastçı Matthew Crooks'un Trump'a yönelik saldırıyı gerçekleştirmeden bir saatten fazla zaman öncesi güvenlik ekipleri tarafından “yanında sırt çantası ve telemetre taşıması” nedeniyle “şüpheli bir karakter olarak tanımlandığını” Amerika için bu acı gerçeği FBİ ve Gizli Sevisin Senatörlere verdiği Brifingte öğrendiğini belirtti. Barrasso yani ondan sonra o saat boyunca bireyi gözden kaçırmamanız gerektiğini düşünmelisiniz” güvenlik personelinin bu tür şüpheli kişileri takip etmesi gerektiğini ancak böyle bir şeyin olduğuna dair hiçbir kanıtın bulunmadığını belirtti. Barrasso, ABD Gizli Servis Direktörü Kimberly Cheatle'nin istifasını isteyerek, "Amerikan halkının bu konuda kendini rahat hissetmemesi gerekiyor. Bu, Gizli Servis adına tam bir başarısızlıktır. En üst kademenin değiştirilmesine ihtiyacımız var." diye konuştu. Aynı brifingi alan Tennessee Cumhuriyetçi Senatörü Marsha Blackburn de X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Az önce Gizli Servis ve FBI ile bir brifinge katıldım. Gizli Servis'in, Trump sahneye çıkmadan önce bir tehditten haberdar olduğunu öğrendiğimde dehşete düştüm." ifadelerine yer verdi. Blackburn da Gizli Servis Direktörü'ne istifa çağrısında bulunarak, “Direktör Cheatle'ın liderliğine güvenmiyorum ve görevinden ayrılmasının ulusumuzun çıkarına olacağına inanıyorum.” diye yazdı. MOSSAD'tan sonra ABD Gizli Servisi CIA'da ciddi bir çöküş görüldüğü, Gizli Serviste eski başkanlarını dahi koruyamayacak gelişmeler yaşandığı korumayı geçtik siyasi mülahazalarla Trump misalinde olduğu gibi ABD eski başkanlarını hedef alan suikast operasyonlarına yol vermeleri CIA için Kongre ve ABD'li kamuoyunun güvenini kaybettiklerinin açık bir işareti sanırım! ABD'de 5 Kasım'da yapılacak Başkanlık Seçimleri için Cumhuriyetçiler Donalt Trump'u yeniden aday göstermişlerdi. ABD'nin eski Başkanlarından Trump Müesses Nizamın belkemiği olan Federal Servis FBİ ve CIA ile arasının iyi olmaması rağmen bu görevi kabul etmişti. Ancak Trump henüz seçilmeden bu nedenle tam bir koruma altında olmamasına rağmen kendisinin 2 seneden bu yana koruma tedbirlerinin arttırılması yönündeki taleplerinin CIA tarafından reddedilmesini göz ardı ederek aday olmayı kabul etmesi kendisi için çok açık bir riskti. Zira iki hafta önce İnternetten canlı yayın yapan “All-in Podcast” programına konuk olan Trump , John F Kenndy ‘muhtemelen' ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) öldürdüğünü iddia etmişti. Ancak Trump bu açıklamalarıyla Amerikan derin devleti Müesses Nizamın tetikçi gücü CIA'nın bir numaralı hedefi olmuştu. Trump Kennedy suikast'ının bir bölümünü açıklayarak yaptığı hatayı Suikastçı 20 yaşındaki Mathew Thjomas Croocks tarafından Pennsylvania eyaletindeki mitingde kulağının derisinin sıyrılması ile vurulmuş mutlak bir ölümden kıl payı kurtulmuştu. Trump'ın arkasındaki izleyicilerden biri ölmüş, ikisi ağır yaralanmıştı. 20 yaşındaki saldırgan Mathew Thomas Crooks iki keskin nişancı tarafından anında öldürülmüştü. CIA'YA BAĞLI KESKİN NİŞANCILAR SUİKASTÇININ TRUMP'U VURMASINI BEKLEMİŞ SANİYELER İÇİNDE SUİKASTÇI TETİĞE BASTIKTAN HEMEN SONRA SUİKASTÇI SUSTURULMUŞTU? Suikastçının silahını ateşlemesiyle onu vuran keskin nişancının karşılık vermesi arasında saniyeler kadar fark var. Peki o silah, suikastçı tetiğe basmadan önce neden ateşlenmemiş. Hedef Trump neden kurtarılmamış ölümle burun burun getirilmiştir. Önce Trump'un ölmesinin beklendiği Aşikar sanırım! Suikastçının silahını ateşlemesine kadar bekleyen gizli servis ajanlarının anında karşılık vererek suikastçıyı öldürmesi, açıkça suç delilleri ve olayın arkasındaki bağlantıların ortaya çıkmasını önlemek için suikastçının ortadan kaldırıldığı aşikar!
ABD'deki seçim kampanyaları bütün hızıyla sürüyor… Hollywood filmlerini aratmayacak bir gerilim, bir melodram havasıyla… Bu melodram, zaman zaman trajik bir boyut kazanabiliyor… Daha sonra komediye dönüşecek… Bundan hiç şüpheniz olmasın. ABD eski başkanı Trump, yeniden başkanlığa adaylığını koydu. Hakkında sayısız yolsuzluk davası açıldı ama Trump, davaların hiçbirine aldırış etmeden başkanlık için savaşıyor… Yeniden başkan olmak için… YIRTICI REKABET, ÂMENTÜSÜ VAHŞÎ KAPİTALİZMİN… Ama Amerika'da hayat kapitalizm üzerinden örgütlendiği için hayatın dinamosu rekabet, yarış, husûmet… Bazen gerçek, bazen sahte ama simülatif de olsa “yırtıcı rekabet” âmentüsü vahşî Amerikan kapitalizminin… İç savaşa, suikastlara dönüşecek kadar en güçlü âmentülerinden biri ABD'nin. Batı uygarlığı çatışmaya dayanan bir uygarlık: Tanrı ile insanın, iç ile dış'ın, ben ile öteki'nin, siyah ile beyazın çatışması… Batı uygarlığı çatışmadan besleniyor diyebiliriz. Hatta “kandan besleniyor” da diyebiliriz ve bu aslâ abartılı, indirgemeci bir cümle olmaz. Sömürgecilik tarihine bakın… Emperyalizm tarihine bakın… İtalyan şehir devletlerinden itibaren palazlanmaya başlayan kapitalizmin tetikleyicisi merkantilist ekonomiye, para vurarak para kazanmaya başlayan kapitalist / haydutça bir sömürü makinasının nasıl ruhsuzca bir dünyanın / uygarlığın inşasına yol açtığını inceleyin…
“Suikastçı, saldırıyı gerçekleştirmeden bir saatten daha fazla bir süre önce; güvenlik ekipleri tarafından ‘şüpheli bir karakter' olarak tanımlandı. Yani, o andan itibaren artık o kişiyi gözden kaçırmamanız gerekirdi. (…) ABD Gizli Servis Direktörü Cheatle istifa etmelidir! Gizli Servis'in en üst kademesinin değiştirilmesine ihtiyacımız var…” *** FBI ve Gizli Servis'in senatörlere verdiği brifinge katılan Wyoming'in Cumhuriyetçi Senatörü John Barrasso, çıkışta Fox News'e aynen böyle dedi. *** Aynı brifingi alan Tennessee Senatörü Cumhuriyetçi Marsha Blackburn de sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı: “Brifingde, Trump sahneye çıkmadan önce Gizli Servis'in bir tehditten haberdar olduğunu öğrendiğimde dehşete düştüm!”
Eski Başkan Trump'a karşı başarısız suikast girişiminin başkanlık yarışının dinamiklerini değiştirdiği ve Cumhuriyetçilerin adayına kritik bir avantaj sağladığı açık. Demokratların Biden'a yarıştan çekilme baskısını artırmaya başladığı bir dönemeçte gerçekleşen tarihi olay, Trump'ı gerçek bir mağdur haline getirdi. Trump'ın kürsüden inerken verdiği saldırıya meydan okuyan fotoğrafları da Amerikan halkı için kurşun yiyen ve onlar için savaşan bir lider imajını sağlamlaştırmış oldu. Bu tarihi anı siyasi bir zafere çevirme refleksi göstermekte tereddüt etmeyen Trump, bundan sonra ne kendi kitlesini harekete geçirmekte ne de Cumhuriyetçilerin tam desteğini almakta zorluk çekecek. Bütün bu avantajlı tabloya rağmen, ülkenin kutuplaşan siyasetini de göz önünde bulundurduğumuzda, Trump'ın şimdiden Amerika'nın bir sonraki başkanı olduğunu söylemek için erken olduğunu belirtmek gerekiyor. GÜVENLİK ZAAFI VE MAĞDURİYET Suikast girişiminin detaylarıyla ilgili birçok şey yazılıp çizildi ve farklı komplo teorileri de üretildi. Amerikan derin devletinin Trump'ı ortadan kaldırmaya çalıştığını iddia edenlerden yaşananların tamamen mizansen olduğunu söyleyenlere kadar geniş bir yelpazede senaryolar yazıldı. Şimdilik kesin olarak bildiğimiz bir şey varsa o da Trump'ın korunmasından sorumlu olan Gizli Servis'in sonuç itibariyle güvenlik zaafı oluşmasını engelleyemediği oldu. Bu zaafın oluşmasının sebepleri de uzun süre soruşturulacak ve tartışılacaktır. Bu saldırı öncesinde de zaman zaman tartışma konusu olan Gizli Servis'in bu olay sırasındaki performansı ve oturmuş prosedürleri de çok detaylı biçimde sorgulanacaktır. Cumhuriyetçilerin olayın arkasında Demokratların parmağını arayan bir siyasi iletişim stratejisi takip etmeleri de kuvvetle muhtemel. Soruşturma süreçlerinin politize edilerek siyasi kutuplaşmanın bir aracı haline getirilmesini bekleyebiliriz ancak böyle bir strateji Trump'ın işine yaramayabilir. Suikast girişiminin soruşturulması elbette normal ancak Demokratlara ve özellikle güvenlik güçlerine karşı sonu gelmeyen siyasi bir savaşa dönüştürülmesi ters tepebilir. Trump'ın seçimlerde ihtiyacı olan imaj, ülkesi için kurşun yemiş ancak böyle bir trajik olay sonrasında ülkeyi bir araya getirebilen bir lider görüntüsü vermek olacaktır. Aşırı söylemleriyle kendi tabanını mobilize eden ve tartışmanın parametrelerini sürekli kendi istediği yöne kaydırmayı başaran Trump'ın bağımsız seçmenleri ikna etme ihtiyacı ortadan kalkmış değil. Bu tür seçmeni Biden gibi bir adayın ülkeyi yönetemeyeceğine ikna etmek Biden'ın münazara fiyaskosu sonrasında o kadar zor değil. Ancak Trump'ın ülkenin istikrarsız ve bilinmeyen bir yere doğru götürmeyeceği konusunda güvence vermesi merkeze yakın seçmen açısından önemli olacak. BAŞKAN YARDIMCISI J.D. VANCE HAMLESİ Cumhuriyetçi Parti Kongresi'nde Ohio Senatörü J.D. Vance'i Başkan Yardımcısı adayı ilan eden Trump'ın akıllıca bir tercihte bulunduğunu söylemek gerek. Vance daha önce Trump'a en ağır lafları eden ‘Asla Trumpçı'lardan biri. Vance, kırsaldaki sisteme tepkili ve az eğitimli beyazların yaşadığı sosyo-ekonomik sorunların Trump gibi popülist liderler için nasıl verimli bir zemin hazırladığını gösteren ve bu konuyu ülke gündeminin ilk sıralarına
Trump'ın konuşacağı kurultay yakınlarında silahlı şüpheli tutuklandı, bıçaklı bir şüpheli öldürüldü. ABD istihbaratı İran'ın başkanlık seçimleri öncesi Trump'ı öldürmek için aktif planlar üzerinde çalıştığını tespit etti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov New York'ta Birleşmiş Milletler ‘de ikili görüşmeler gerçekleştiriyor.
ABD Gizli Servis Direktörü Kimberly Cheatle'ın 22 Temmuz'da mecliste Trump'a suikastın ardından Trump'un yüzünden okunan da kararlılıktı demiş! Gizli servis korumalarının etten duvar ördüğü Trump'un bir an korumaların baskısından kurtulduğu saniyelerde yüzünü halka çevirerek ‘savaş' kelimesini telaffuz etmesi sanki kendisine yönelik suikastı düzenleyenlere verdiği açık bir mesaj'dı. Trump'a bu suikast'ı ABD derin devletinin yaptırdığına yönelik ciddi iddialar söz konusu! Biden ABD derin devletinin en örtülü elemanlarından biri o halde Biden Trump'un ölmesi için dua etmiş olabilir. Zira Biden Trump'a dua ettim dedi ama ne için ettiğini açıklamadı! Dünyaya güvenlik ve İstihbarat dersi veren ABD'in imajı elinde tüfekle çatıya tırmanan saldırgan tarafından tuzla buz edildi. Trump'un korunmasına yönelik suikasttaki skandal ihmaller güvenlik zaafları ABD'de olduğu kadar dünyada da tartışılıyor. ABD kamuoyu, gizli servisin Trump'a saldıran tetikçinin ABD'nin eski başkanına nasıl bu kadar yaklaşabildiğini sorgulamaya başladı. Sosyal medyada yayımlanan videolara göre, Trump'ın mitinginin yapıldığı alandaki bir üretim tesisinin çatısında bulunan gri kamuflaj giymiş bir adamın cesedi görülüyor. Çatı, Trump'ın konuşma yaptığı yere 130 metre mesafede. Bu uzaklık ABD ordusunda acemi erlerin temel eğitimde M16 tipi otomatik tüfeğiyle insan boyutundaki hedefleri vurmaları istenen mesafeye tekabül ediyor. 30 mermisi olan saldırganın kullandığı AR-15 ise M16'nın yarı otomatik sivil modeli. İki emniyet yetkilisi, ABD Gizli Servisi'nin, saldırganın Trump'a nasıl bu kadar yaklaştığını soruşturduğunu aktarırken, BBC'nin haberine göre saldırı "güvenlik zafiyeti" tartışmalarına yol açtı. Birden fazla görgü tanığının ise, saldırıdan dakikalar önce polisi çatıdaki şüpheliyle ilgili bilgilendirdiklerini öne sürmesi eleştirileri şüpheleri, daha da artırdı. Öte yandan ABD Gizli Servis Direktörü Kimberly Cheatle'ın 22 Temmuz'da mecliste Trump'a düzenlenen saldırıya ilişkin duruşmaya çağırıldığı kaydedildi. DONALT TRUMP'I ÖLÜMDEN KURTARAN AN: O GİZEM ÇÖZÜLDÜ! SİLAH SESLERİ DUYULUR DUYULMAZ …. Eski ABD başkanı ve Başkan adayı Donald Trump uğradığı silahlı saldırı sonrası ilk röportajını New York Post gazetesine verdi. Trump, Milwaukee'ye giderken özel uçağında verdiği röportajda yaşadığı saldırıyı anlattı. TRUMP'I ÖLÜMDEN KURTARAN AN Eski ABD başkanı ve Başkan adayı Donald Trump uğradığı silahlı saldırı sonrası ilk röportajını New York Post gazetesine verdi. Trump, Milwaukee'ye giderken özel uçağında verdiği röportajda yaşadığı saldırıyı anlattı." Hastanedeki doktor bana daha önce böyle bir şey görmediğini, bunun bir mucize olduğunu söyledi. Burada olmamam gerekiyordu, ölmüş olmam gerekiyordu" diyen Trump, yasadışı göçmenlerle ilgili bir tabloyu okumak için başını hafifçe sağa çevirmemiş olsaydı bunun gerçekleşebileceğini söyledi. Vurulduktan sonra konuşmasına devam etmek istediğini ancak Gizli Servis Ajanlarının 'güvenli' olmadığı iç buna izin vermediğini anlatan Trump, silah sesleri duyulur duyulmaz ajanların defans oyuncuları gibi yanına koştuklarını anlatı.
Donald Trump'a yönelik suikast girişiminin atlatılması, ABD'yi sadece uçuruma yuvarlanmaktan kurtarmadı, uzun süredir ‘final' havasıyla beklenen Başkanlık seçimlerinin olası komplikasyonlarından kaygılanan dünyayı da rahatlattı… Fakat risk, bunun da yerküreye vurabilecek dalgalarının potansiyeli varlığını koruyor. Yani, ‘uçurumun kenarında' hali sürüyor… Bir, suikasta 4 kulvardan bakmak/görmek/kurmak kolaylaştırıcı olabilir; a) kriminal/teknik yön, b) ABD, c) küresel bağlam, d) aralarındaki bağlar/geçirgenlik… İki, neredeyse ‘sürpriz değildi'. Hem Türkiye'de hem dünyada sayısız insan Trump'a suikast olabileceğini yazmış ve söylemişti. Tahminlerin tek ihmali, sorunun Trump'tan değil, ABD ve dünyanın halinden kaynaklanmasıydı… Üç, ‘Öldürmek' içindi! Bu tip olaylar senaryo üretmek için mümbittir ama olayın adli/teknik okuması, Trump'ın yok edilmesi kararını gösteriyor. FBI'ın olayın üzerinden 24 saat geçmeden yaptığı, “fail yalnızdı” açıklaması bile bunun işareti! Dört, mini parantez; ABD, “başkan vurmayı” fetiş haline getirdi. Dünyada benzeri yoktur. Politik kültürünün parçasına dönüştürdü. “Sanatı ve medya”yı da bu yolda araçsallaştırdı. (Taxi Driver-1976 odur.) Beş, Trump'ı öldürmek hedefse, “ölseydi ne olacaktı” sorusu ‘çözücü' ipucu çıkarabilir. Gerçekleşeydi, ‘şeytanî' bir tablo oluşacaktı… Altı, Düne kadar, küresel belirleyiciliği de olan Başkanlık seçiminin, ‘Demans ile Deli' arasında olacağının ‘şakası' yapılıyordu. Ancak ortaya çıkacak istikrarsızlık, hem ülke hem dünyaya sari bir sürükleniş yaratabilirdi. Ocak 2021 Kongre Baskını'ndan bu yana hem ABD öyle bir iklimde yaşıyor hem de dünya ‘3'üncü Büyük Savaş' şartlarını taşıyor. Yani seçim ‘demons'lar arasındadır…
Günaydın! Pazartesi sabahından herkese merhaba. Medyascope'un podcast'i Güne Başlarken'de günün öne çıkan haberlerine birlikte bakalım.
Kısa Dalga'dan herkese merhaba… Demet Bilge Erkasap'ın gündemin öne çıkan gelişmelerinden derleyerek hazırlayıp sunduğu Kısa Dalga Bülten'e başlıyoruz... Kısa Dalga Daily'yi her akşam e-postadan okumak için tıklayın
Eski ABD Başkanı Donald Trump, Pensilvanya'daki mitingi sırasında silahlı saldırıya uğradı. İzmir'de elektrik kaçağı nedeniyle 2 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine başlatılan soruşturmada 29 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Bu bölüm Amazon Türkiye hakkında reklam içermektedir. Amazon'un 2015'ten bu yana, tüm dünyadaki Prime üyelerine kullanıcılarına en özel indirimler, fırsatlar ve ürünler sunduğu Prime Day, bu yıl 16 – 22 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek. Aklınızın bir köşesinde bekleyen ihtiyaçları tamamlamak veya hayallerinizde buluştuğunuz ürünleri kaçırmamak için yarın Amazon.com.tr'ye davetlisiniz. Aposto Gündem'e buradan ulaşabilirsiniz.
Dün ABD eski başkanı ve Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump'a yapılan suikast teşebbüsü sonrası ülkede siyasi gerilim tavan yapmış durumda. Saldırıda Trump kulağından yaralanırken saldırgan dahil iki kişi de hayatını kaybetti.
Dünya, eski ABD Başkanı ve başkan adayı Donald Trump'a düzenlenen suikast girişimiyle sarsıldı. Trump, kulağını delip geçen kurşunla ölümden santimetre, belki de milimetrelerle kurtulurken ABD'de 5 Kasım'da düzenlenecek başkanlık yarışına kan bulaşmış oldu. Ancak Donald Trump ülke tarihinde suikasta uğrayan ilk başkan değil. Cosmo Türkçe, Trump'a düzenlenen silahlı saldırıyı deneyimli gazeteci Murat Yetkin ile konuştu. Mikrofonda Aydın Işık ve Elmas Topcu var. Von Aydin Isik.
Ahmet Karabay | Trump suikastı, Özal suikast girişimi ve yakın gelecek | 14.07.2024 by Tr724
NOW Haber Merkezi'nin güçlü ve deneyimli kadrosu tarafından tarafsız habercilik anlayışıyla hazırlanan hayatın içinden haberler, Burak Birsen'in sunumuyla NOW Ana Haber'de! Daha fazla video için abone olun: @nowhaber_tr Bizi sosyal medyadan takip edin: X: https://twitter.com/nowhaber Facebook: https://www.facebook.com/nowhaber.tr Instagram: https://www.instagram.com/nowhaber.tr/ Podcast: https://anchor.fm/now-haber
Uğurböcekleri pek çok kişi tarafından sevilir; bazıları parlak renklerinin ve puantiyeli görünümlerinin iyi şans getirdiğine inanır. Murdoch Üniversitesi'nin yeni araştırması sayesinde, şans dünyasının ötesine geçerek tarım alanına giren bu küçük böcek, haşere yiyen suikastçı olarak yeni bir rol üstleniyor.
Bilgisel'in final bölümünde tarihin en korkunç diplomatik vahşetlerinden birinin öyküsünü anlatacağız. Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürülme ve sonrasındaki yargı sürecini mutlaka dinlemelisiniz. Hazırsanız başlayalım.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'i indirmek ve pod10 koduyla size özel indirimden faydalanmak içintıklayınız.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Önce bir dağın tepesindeki kalede yıllarca eğitilip, sonra hedefini sabırla izleyip, sonunda herkesin önünde suikastlarını gerçekleştiren haşhaşiler dönemlerinde etraflarına büyük korku saldılar. Tarihin akışını değiştirecek kadar etkili yöntemlere sahip ve önemli kişileri etkisiz hale getiren haşhaşilerin bölümü sizlerle! Support the showBize ulaşmak için: Twitter @hkbu_podcast İnstagram @hkbu.podcast Facebook hkbupodcast.com hkbu.podcast@gmail.com Bizimle yolculuğa devam ettiğin için teşekkürler!
Gazeteci Hrant Dink, 17 sene önce bugün suikaste uğrayarak hayata gözlerini yummuştu. Bilgisel'in yeni bölümünde Hrant'ın yaşamını ve suikast sürecini anlatacağız. Hazırsanız başlayalım.------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, GetirAraç hakkında reklam içerir. GetirAraç'ı indirmek ve ilk kullanımda 500 TL indirimden faydalanmak için, tıklayın. Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir. Hiwell'i indirmek ve "pod10" koduyla %10 indirimden faydalanmak için tıklayın. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Bilgisel'in bu bölümünde 46 yıl öncesine gidiyoruz. 1 Mayıs 1977'de, Taksim'de düzenlenen kutlamalarda yaşananları inceliyor, İşçi Bayramı'nın nasıl kana bulandığını mercek altına alıyoruz. Hazırsanız, başlayalım.------- Podbee Sunar ------- Bu podcast, GetirAraç hakkında reklam içerir. GetirAraç'ı indirmek ve ilk kullanımda 500 TL indirimden faydalanmak için, tıklayın. Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir. Hiwell'i indirmek ve "pod10" koduyla %10 indirimden faydalanmak için tıklayın. See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Gazeteciler Ayşe Yıldırım ve Sedat Bozkurt, seçime doğru siyasetin can alıcı konularını ele alıyor: 'Neden 14 Mayıs?' sorusu yanıt buldu mu? Adil bir seçim kampanyası olacak mı? Erdoğan seçim kampanyasında hangi argümanları kullanacak? Külliye'de gerginlik var mı? Kılıçdaroğlu'na yönelik suikast iddiaları ne anlama geliyor? Anayasa Mahkemesi'nin HDP kararı bize ne söylüyor?
Altılı Masa'nın en kritik toplantılarından biri dün yapıldı. İlk kez aday konuşuldu. Paylaşılan metinde dikkat çeken noktalardan biri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 3. kez aday olamayacağı vurgusu. Ayrıca altı genel başkanın oluşturduğu Masa'ya ilk kez “Millet İttifakı” denildi. Bir sonraki toplantı 13 Şubat'ta Saadet Partisi ev sahipliğinde yapılacak. Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin soruşturma sürüyor. Emre Yüksel ile Tolgahan Demirbaş'ın ardından bu sabah soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli avukat Serdar Öktem çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklandı. Böylece tutuklu sayısı 18'e yükseldi. Sinan Ateş'in eşi açıklama sosyal medyadan açıklamalarda bulundu MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın açıklama yapmıştı. “Suikast meselesi yargıya intikal etmesine rağmen kendini adli makamların, yargı mercilerinin, hakim ve savcıların yerine koyan muarızlarımız bir tür toplumsal linç teşebbüsüne girmişlerdir” demişti. Azerbaycan, İran'ın başkenti Tahran'da bulunan büyükelçiliklerine silahlı saldırı düzenlendiğini ve saldırıda bir güvenlik amirinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Haiti'de çeteler son bir ayda en az 14 polis memurunu öldürdü. Bunun üzerine polisler, başkent Port-au-Prince'de ayaklandı ve Başbakan Ariel Henry'nin özel konutuna saldırdı. Polis memurları, hükümeti yeterince önlem almamakla suçluyor. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, siyaset bilimci Burak Bilgehan Özpek ve Medyascope Ankara temsilcisi Hıdır Göktaş Özgenç ile Altılı Masa'nın 11. toplantısını konuştuk.
Günaydın, salı sabahından herkese merhaba! Ben Gamze Elvan, Medyascope'un podcast'i “Güne Başlarken” ile karşınızdayım. Günün en önemli haberlerini size aktaracağım. O zaman, başlayalım!
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) grup toplantıları düzenledi. İstanbul Havalimanı ile Kağıthane arasında hizmet verecek metro hattı dün AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açıldı. Dün hayatını kaybeden Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın (TGS) eski başkanlarından, eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç bugün Şakirin Camisi'nde kılınan öğle namazından sonra Merdivenköy Mezarlığı'nda toprağa verildi. Ankara'daki evinin önünde 24 Ocak 1993'te uğradığı bombalı saldırıda yaşamını yitiren araştırmacı gazeteci-yazar Uğur Mumcu, ölümünün 30. yıldönümünde adının verildiği sokakta anıldı. İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya yaptıkları başvuru ve Türkiye'nin özellikle İsveç ile arasında yaşanan gerilim nedeniyle iki İskandinav ülkesine uyguladığı ambargo devam ediyor. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, siyasetbilimci Sezin Öney ile Altılı Masa'nın 11. toplantısını ve İmamoğlu'nun adaylık tartışmalarındaki durumunu konuştuk. Editör: Egemen Gök
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Iğdır İl Örgütü, 4'üncü Olağan Kongresi'ni yaptı. HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, kongrede yaptığı konuşmada, cumartesi günü (7 Ocak) Kars'ta söylediği “HDP'nin şu anki kararı kendi adayıyla seçimlere gitmektir” sözleriyle başlayan tartışmalara değindi. Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in Ankara'nın göbeğinde öldürülmesi son yıllarda en büyük etkiyi yaratabilecek siyasi cinayetlerden biri. Ateş cinayetine ilişkin 13 şüpheli tutuklandı ve soruşturmanın ilk ayağı tamamlandı. Brezilya savaş alanına döndü. Ülkede seçimleri kaybeden eski aşırı sağcı Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun binlerce destekçisi Kongre binasını bastı, Yüksek Mahkeme'yi ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nı ele geçirdi. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Vahap Coşkun ile HDP'nin adaylık açıklamasını, Medyascope muhabiri Okan Yücel ile Sinan Ateş suikastındaki bilinenleri ve son gelişmeleri konuştuk. Editör: Egemen Gök
Bir önceki Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık'ta Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Cinayetin ardından Milliyetçi Hakeret Partisi'nden (MHP), MHP lideri Devlet Bahçeli'den ve Ülkü Ocakları'ndan taziye mesajı yayımlanmadı. Eski Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili adayı Melih Bulu'nun, 2 Ocak 2021'de Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasıyla başlayan Boğaziçi Direnişi ikinci senesinde. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı Mecidiyeköy-Yıldız kesiminin açılışında kendisine yönelik başlatılan soruşturmaya tepki gösterdi. İmamoğlu, iktidara sandığı işaret etti. Gökçe Çiçek Kösedağı'nın sunduğu “Güne Bakış”ta, eski Ülkü Ocakları Başkanı Alaattin Aldemir ile Sinan Ateş suikastını, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mine Eder ile ikinci yılına giren protestoları konuştuk. Editör: Egemen Gök