GZT Podcast

Follow GZT Podcast
Share on
Copy link to clipboard

Dijital medyaya yeni bir soluk!

GZT


    • Jun 17, 2022 LATEST EPISODE
    • weekdays NEW EPISODES
    • 11m AVG DURATION
    • 210 EPISODES


    Search for episodes from GZT Podcast with a specific topic:

    Latest episodes from GZT Podcast

    Propaganda - Pitbull'lar hakkında gerçekler

    Play Episode Listen Later Jun 17, 2022 5:49


    Başıboş köpek sorunu bir dip dalga gibi büyüyor. Bir taraf köpek saldırılarından, çeteleşen köpek sürülerinden ve sokakların güvensiz hâlde olmasından şikayet ederken diğer taraf bunları bir kışkırtma olarak niteliyor, köpeklerin yerinin sokaklar olduğunu söylüyor. Tartışma giderek büyürken biz de daha önce bu konuyla ilgili doğru bilinen yanlışları ekrana getirdiğimiz bir bölüm hazırladık. Ancak konu köpekler ve hayvan hakları olduğunda yanlış bilinenler bunlarla sınırlı kalmıyor. Medyada düzenli aralıklarla dile getirilen bir haber, saldırganlığı ile etiketlenmiş Pitbull'ların İngiltere'de çocuk bakıcılığı yaptığı. Peki tam bir kulaktan kulağa hikayesi olan bu konunun aslı ne? Propaganda serimizde anlattık

    Propaganda - Gıda kıtlığı kasıtlı mı çıkarıldı?

    Play Episode Listen Later Jun 17, 2022 5:33


    Medyada çıkan haberlere, televizyonda izlediğimiz yorumculara ve politikacılara göre tüm dünya yaklaşmakta olan bir “gıda kıtlığı” ile karşı karşıya. Aslında bu uzun süredir, düzenli aralıklarla dile getirilen bir iddia. Peki bir iddia olarak başlayan ve giderek ciddileşen gıda krizi doğal bir sürecin sonucu mu? Propaganda serimizde anlattık.

    Amerika'nın en güçlü lobisi

    Play Episode Listen Later Jun 2, 2022 6:52


    Amerika Birleşik Devletleri, dünya üzerinde bireysel silahlanmanın en yüksek olduğu ülke. Küçük Silah Anketi adlı araştırma kuruluşunun yaptığı çalışmalarda ortaya çıkan sonuçlara göre ülke çapında şahıslarda bulunan, tabanca ve tüfek gibi ruhsatlı ateşli silah sayısı 393 milyon. Haliyle ateşle silahla vurulma sonucu ölümlerin en çok yaşandığı ülke Amerika. Ülkede işlenen cinayetler, tüm suçların 3'te birini oluşturuyor. Ortalama bir tabancanın 200 dolar, ortalama bir tüfeğin ise 1500 dolar olduğu ülkede 2020 yılında en az 45 bin 200 kişi ateşli silahlarla vurulma sonucu hayatını kaybetti. Bunlardan yaklaşık 19 bin 400'ünün cinayete kurban gittiği, diğerlerinin ise intihar ya da kaza ile hayatını kaybettiği belirtiliyor. Tüm bu atmosferin değişememesindeki en büyük etkense, ülkede son derece güçlü olan silah lobisi. Peki kim bunlar? Propaganda serimizde anlattık.

    Psikolojimizi hedef alan ordu (PSYOP ile tanışın)

    Play Episode Listen Later Jun 2, 2022 5:55


    “Makinedeki Hayaletler” ismini taşıyan video, bugüne kadar hazırlanmış ve psikolojik operasyonun boyutunu ifşa eden en cesur video. Sunumunda William Shakepesear'a ait “Bütün dünya bir sahnedir” sözleri alıntılanmış. Konuya psikolojik operasyon çerçevesinde baktığımızda ise bu alıntı çok daha derin bir anlam kazanıyor: Bütün dünya, kukla ustalarının sergilediği bir oyunun sahnesi... Bu bakış açısını destekler şekilde video, ekrana şu soruyu getiriyor: “İpleri kimin tuttuğunu hiç merak ettin mi?” Merak ettiyseniz, Propaganda serimizde anlattık.

    Başıboş köpek sorunu nedir?

    Play Episode Listen Later Jun 2, 2022 8:16


    Çok uzun süredir sosyal medyada sokak köpekleri tarafından saldırıya uğrayan, yaralanan ya da öldürülen insanların, çocukların haberleriyle karşılaşmaktayız. Bu üzücü manzaraların kiminde köpeklerin doğrudan saldırısını, kiminde köpekten kaçarken kaza geçirenleri, hatta kiminde yaşadığı stres neticesinde kalp krizi geçirenlere tanık oluyoruz. Bir krize dönüşen bu durumun doğal bir neticesi olarak insanlar bir çözüm istiyor, seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Ancak sosyal medyayı dolduran bilgi kirliliği, bu sesleri duyulsa bile bulanık hâle getiriyor. Biraz netleşmek adına, Propaganda'nın bu bölümünde, başıboş köpek sorunu hakkında yanlış bilinen doğruları konuşacağız.

    Sosyal Medya Pazarı

    Play Episode Listen Later May 23, 2022 43:30


    Pazarlama stratejilerinin havada uçuştuğu bu dönemde sosyal medyada etkili bir kampanya nasıl yürütülür?

    Neden Influencer Olmak İstiyoruz?

    Play Episode Listen Later May 16, 2022 30:35


    Klişeler Arşivi'nde bu bölüm sosyal medya dünyasıyla hayatımıza yerleşen, aslında çok da yabancısı olmadığımız "ınfluencer" mesleği üzerine Sena Özyurt'la konuşuyoruz.

    Tarih Dizileri Neden Tuttu?

    Play Episode Listen Later May 8, 2022 41:30


    Tarih içerikli dizilerin neden bu denli sevildiğini hiç düşündünüz mü? GZT Tarih editörü Beyza Kirişçi'yle bu bölüm tarih dizilerinin ihtişamlı dönemini inceledik.

    Süper kahramanlar klişe mi?

    Play Episode Listen Later Apr 24, 2022 20:13


    Klişeler Arşivi'nde bu bölüm insanlığın azılı klişesi, süper kahramanlar ve onların süper güçleri üzerine düşünüyoruz.

    İsveç gerçekten refah devleti mi?

    Play Episode Listen Later Apr 18, 2022 3:08


    Kuzey Avrupa dendiğinde hemen herkesin aklına refah ve barış geliryor. Bir ülke özelinde konuşacak olursak da iki dünya savaşına da girmeyen İsveç bu kriterlere göre listenin en başında yer alıyor. Çizilen İsveç tablosunda insanların eğitimden iş olanaklarına barınmadan geçime kadar hiç bir sorununun olmadığı, İsveç devletinin tüm bu sorunları çözmede örnek teşkil ettiği söylenir. Peki gerçekten böyle mi? İsveç'in görünmeyen yüzünü Propaganda serimizde anlattık.

    Batı'nın biyolojik gerçeklerle sorunu ne?

    Play Episode Listen Later Apr 18, 2022 3:48


    Biyolojik olarak erkek doğan ve 2019 yılına kadar erkek takımında yarışan yüzücü Lia Thomas, kendisini kadın olarak tanımladığı için bu sene kadınlar kategorisinde yarıştı ve altın madalyanın sahibi oldu. Ancak ortaya, çıplak gözle dahi ortada bir adaletsizlik olduğunu gösteren bu fotoğraf çıktı. Bu durum sosyal medyada tepkileri de beraberinde getirdi. Peki bilim bu konuda ne diyor? “Ben kadınım” diyen birinin artık kadın kategorisinde yarışması haksızlık mı değil mi? Propaganda serimizde anlattık.

    Avrupa'nın ilginç Rus ırkçılığı

    Play Episode Listen Later Apr 18, 2022 4:54


    Rusya'nın Ukrayna'ya yaptığı bombardıman sebebiyle haftasonu bir gazeteci yaşamını yitirmişken ve savaş giderek daha fazla can yakıcı bir hâl almaya başlamışken; madalyonun öteki yüzünde, en az savaşın kendisi kadar tehlikeli bir boyuta ulaşan başka bir sorunumuz daha var: Rus karşıtı ırkçılık. Ölmüş Rus sanatçıların savaş suçlusu ilan edilmesinden dükkanına “Ruslar giremez” yazısı asan Avrupalı esnafa kadar son zamanlarda medyada giderek artan şekilde yer bulan Rus fobisi, biraz trajikomik biraz da ürkütücü olmasının yanında giderek yükselen ve normalleşen bir ırkçılığın da resmini gösteriyor.

    Ukraynalı mültecilerin farkı ne?

    Play Episode Listen Later Apr 18, 2022 5:33


    Rusya-Ukrayna arasındaki mevcut durum, bugüne kadar mülteci karşıtlığına “demografimizi bozuyor, iş imkanlarımızı azaltıyor, suç oranlarını arttırıyor” gibi pek çok gerekçe getiren Avrupa'nın gerçek gerekçesini ortaya çıkardı: Sarışın ve mavi gözlü olmamaları. Ukrayna'lı mültecilerin Avrupa kapılarına dayanmasının ardından Batı'nın mültecilere yönelik çelişkili yaklaşımı medyaya yansıdı. Muhabirler bu gelen mültecilerin Ortadoğulu mülteciler gibi olmadığını anlatma yarışına girdi. Gerekçe ise sarışın ve mavi gözlü olmalarının yanı sıra Avrupalılar gibi giyinmeleri, Avrupalılar gibi arabalara binmeleri ve hatta Netflix aboneliklerinin olması.

    Ekonomik yaptırımlar Rusya'yı ne kadar etkiliyor?

    Play Episode Listen Later Apr 18, 2022 3:38


    Rusya'nın Ukrayna topraklarına yönelik işgal girişimiyle birlikte Batı ülkeleri peş peşe ekonomik yaptırım kararı açıkladı. Rusya ise bu açıklamalardan pek etkilenmemiş gibi görünüyor. Peki ekonomik yaptırımlar işe yarıyor mu? Geçmiş örnekler ve araştırmalarla anlattık. NATO neden izliyor? ABD neden Ukrayna'ya müdahale etmedi?

    Savaşın konuşulmayan sonucu

    Play Episode Listen Later Apr 18, 2022 4:16


    Tüm dünya televizyonlarımızın başına oturmuş göz göre göre gerçekleşen bir işgali canlı yayında izliyoruz. Kafamızda pek çok soru var ancak bu sorulardan belki de en önemlisi çok az dillendiriliyor: Moskova ve Kiev arasındaki yeni bir savaş Orta Doğu'da gıda kıtlığına neden olabilir mi? Endişelenmemiz gereken cevabı Propaganda serimizde anlattık

    BANKALARIN SOYKIRIM VURGUNU

    Play Episode Listen Later Apr 18, 2022 6:19


    2002'de Hollanda'nın Lahey kentindeki Uluslararası Ceza Mahkemesi, Yugoslavya eski Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç'i Bosna savaşında müslümanlara karşı soykırım yapmakla suçladı. Daha önce iki kez savaş suçu işlemekle suçlanan Miloşeviç, ilk kez soykırım yapmakla itham edildi. Bi' saniye, başlıkta yazan konu bankalardı, bir soykırım suçlusunu neden anlatıyoruz? Hayır, doğru içeriktesiniz. Uluslararası Şeffaflık Derneği'nin 2004 yılında yayınladığı rapor, tarihe diktatöryal uygulamalarıyla geçen pek çok devlet başkanının paralarını Avrupa merkezli bankalarda tuttuğunu ortaya çıkardı. Bu isimlerden biri de Miloşeviçti... Avrupa bankalarında tuttuğu paranın miktarı ise tahmini 1 milyar Dolar'dı. Peki başka hangi diktatörlerin ve soykırım suçlularının paraları bankacılar tarafından akladı? Propaganda'nın bu bölümünde bankacılık sisteminin karanlıkta kalan yüzünü konuştuk.

    Müslümanlar Facebook'a dava açtı

    Play Episode Listen Later Apr 18, 2022 5:18


    Filmlerde ve dizilerde gördüğümüz budist rahipler, ruhsal dinginliği ve barışı öğütlüyor olabilir. Ancak gerçek hayatta işler böyle yürümüyor. Mynmar'ın Arakan bölgesinde yaşayan müslümanlar, bunun birinci elden tanığı... Yıllardır süren sistematik saldırılarla Budist çeteler, bölgede yaşayan müslümanları hedef alarak, tüm dünyanın gözü önünde sistematik bir soykırım politikası yürütüyor. İşte bu müslümanlar yakın zaman önce ünlü sosyal medya platformu Facebook'a dava açtı. 150 milyar dolarlık tazminat talep edilen davada platform, müslüman karşıtı soykırımı, ayrımcılığı ve nefreti körüklemekle suçlanıyor. Peki Facebook bunu nasıl yaptı? Propaganda'nın bu bölümünde, Facebook'un bir karanlık yüzünü daha konuştuk...

    KELİMELERİMİZİ HEDEF ALAN AJANDA

    Play Episode Listen Later Apr 18, 2022 4:29


    “Beyin fırtınası yapmak” Bu kalıbı hiç kullandınız mı? Eğer kullandıysanız, siz de akıl rahatsızlığı olan insanları rencide etmekten çekinmeyen, iğrenç, geri kafalı bir insansınız. Kime göre? Kanada Devlet Televizyonnu CBC'ye göre. CBC bir makaleyle Kanadalıların bırakmaları gereken 18 kelimenin listesini yayınladı. Bu kelimelerden biri de “beyin fırtınası”. Makaleye göre bu terimi kullanmak, beyin hasarı olanlara veya nöro-çeşitliliğe sahip olanlara karşı duyarsızlık göstergesiymiş. “Kör nokta”, “ürkütücü”, “vahşi” ve “şantaj” kelimeleri, makalenin kullanılmamasını istediği diğer kelimeler. Ortada, normal şartlarda gülüp geçeceğimiz bir içerik var ancak korkutucu olan, kelimelere açılan savaşın gerçek olması. Propaganda'da bu hafta, kelimelere açılan savaşı ve 1984 romanını aratmayan ajandayı anlattık.

    Cinsiyet değişiminin görünmeyen yüzü

    Play Episode Listen Later Apr 18, 2022 4:59


    Bugün, özellikle çocukları hedef alan cinsiyet değişimi propagandası Londra, Paris ve New York merkezli medya kuruluşlarının ana gündemlerinden biri. Konuşulmayan ise, madalyonun öteki yüzü. Araştırmalar, cinsiyet bunalımı yaşayan çocukların yaklaşık %80'inin ergenlikten önce bundan çıktığını gösteriyor. Ancak bir kesim için bu pedagojik gerçek, hiçbir şey ifade etmiyor. Sky News'in hazırladığı bir dizi mülakat, cinsiyet değişimi ardından bu kararından pişmanlık duymuş, orijinal cinsiyetine dönmek için yollar arayan binlerce gencin hayatını işliyor. Propaganda serimizde Murat Soydan anlattı...

    ÖMRÜMÜZ GERÇEKTEN UZUYOR MU?

    Play Episode Listen Later Apr 18, 2022 5:41


    Modern tıbbın ve beslenmenin harikaları, insanlık tarihinin herhangi bir zamanından daha uzun bir yaşam sürdüğümüze inanmayı kolaylaştırıyor, ancak o kadar da özel olmayabiliriz. Propaganda'nın bu bölümünde; halk arasında, hatta çeşitli televizyon kanallarındaki tartışma programlarında dahi yaygın olarak dile getirilen “insanlık ilerledi ve modernleşme sahesinde artık daha uzun yaşıyoruz” iddiasını inceledik. Modern yaşamın sağlığı tehdit eden yanları, çoğunlukla birer sektöre dönüşmüş durumda. Tükettiğimiz besinleri üreten şirketler tükettiğimiz ilaçları üreten şirketlerle, ilaçları üreten şirketler araştırma ve raporları üreten üniversitelerle ortakken, insan ömrünün gerçek akıbeti üzerine gerçekçi bir tartışma yürütmek zor. Ancak Propaganda'nın bu bölümünde size, bu konuyla ilgili karşınıza çıkan haberleri okurken aklınızda tutmanız gereken pencere açtık.

    TikTok Türkiye'nin Yeraltı mı?

    Play Episode Listen Later Apr 17, 2022 38:03


    Klişeler Arşivi'nin bu bölümünde 2021 verilerine göre bir tarayıcıdan Google'dan daha fazla ziyaret edilen TikTok kültürünü Önder Abay'la tartışıyoruz.

    Her şey onarılabilir mi?

    Play Episode Listen Later Apr 10, 2022 35:01


    Klişeler Arşivi'nin bu bölümünde "onarma" klişesini Onaranlar Kulübü'nden Doğukan Güngör'le konuşuyoruz.

    Podcast tutar mı?

    Play Episode Listen Later Apr 3, 2022 42:06


    Klişeler Arşivi adıyla özdeşecek şekilde her hafta bir konu üzerine yoğunlaşacak ve tabanımıza yapışan sakız misali, hayatımızdan çıkmayan "klişeler" üzerine bir arşiv oluşturacak. Klişeler Arşivi'nin ilk bölümünde; radyo öldü, diyenlere nispet olan podcastlerin popülerliğini "Bu Mu Yani?" ekibiyle konuşuyoruz.

    Afganistan Sahnesinin Yeni Aktörü: Molla Abdulgani Birader

    Play Episode Listen Later Sep 3, 2021 6:43


    Taliban'ın Afganistan'ı tamamen ele geçirmesiyle beraber kurulacak meşru hükümetin devlet başkanı olarak ismi geçen Molla Abdulgani Birader, henüz 12 yaşındayken kendisini topraklarını işgal eden Sovyet birlikleriyle çatışırken buldu. Molla Birader, Molla Ömer'le birlikte Kandahar'daki medresede Afgan Taliban'ın temellerini atan isimdir. Askerî ve siyasi zekâsıyla ön plana çıkan Molla Birader, 1996'dan Taliban'ın yönetimi kaybedeceği 2001 yılına kadar ülkede kritik görevler üstlendi. Pakistan istihbaratı ile CIA'in ortak operasyonu neticesinde Pakistan'da tutuklanan Birader, 2018 yılının sonbaharında ABD ile barış görüşmelerini başlatma şartıyla serbest bırakıldı. Molla Birader, sonraki süreçte hem Afgan hükümeti hem de ABD ile müzakereleri yöneten kişiydi.

    Çekirge yememizi isteyenler kimler?

    Play Episode Listen Later Aug 23, 2021 5:01


    “Ekmek bulamıyorlarsa böcek yesinler!” Fransız Devrimi'ni başlattığı rivayet edilen meşhur sözü, uyarladık... Bugün bir çok yerde duyduğumuz bu sözün hedefinde ise biz sıradan insanlar var. Dünya Ekonomi Forumu 2018'de “Neden yakın zaman sonra böcek yiyor olacağız?” başlığıyla bir analiz yayınladı. Ekim 2018'de New York Times hazırladığı haberde “Neden daha fazla böcek yemiyoruz?” diye sordu. Ekim 2019'da CNN, “Gezegeni besleyebilen ve belki kurtarabilen yiyecekler: Böcekler” başlığıyla bir içerik yayınladı. Mayıs 2021'de ise AB Komisyonu bazı tür böceklerin gıda üretiminde kullanımını onaylayan yasayı onayladı. Hamburger, protein bar ve bisküvi üretiminde böcek kullanımının önü yasal olarak açıldı. Tüm bunlara gerekçe olarak da artan nüfus ve gıda yetersizliği gösterildi. Peki gerçek ne?

    Et yeme karşıtı propaganda neden yanılıyor?

    Play Episode Listen Later Aug 23, 2021 6:07


    Beslenme, çeşitliliğe sahip bir konudur. Herkesin farklı alışkanlıkları olmasıyla birlikte sağlıklı bir beslenme ancak meyve, sebze, tahıl ve etin dengeli bir biçimde öğünlerimize katılmasıyla gerçekleşir. Ancak son zamanlarda et tüketimi düşmanlaştırılıyor. İklim değişikliği konusu da bu kişilerin temel argümanlarından biri oldu. Peki gerçekler bu kişilerin söylediği gibi mi? Çiftlik hayvanları gerçekten tüm suyu tüketiyor mu? Çiftlik hayvanları gerçekten tüm besinimizi tüketiyor mu? Çiftlik hayvanları gerçekten tüm toprakları tüketiyor mu?

    Hollanda: Köle şirketi tarafından kurulan ülke

    Play Episode Listen Later Aug 23, 2021 5:16


    Hollanda dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında beşinci sırada. Refah seviyesi sıralamasında ise altı. Zaman zaman karşımıza çıkan analizler, ülkenin az nüfusu ve küçük toprağına rağmen ne kadar çalışkan, zeki ve başarılı olduğunu anlatıp durur. Peki hikaye gerçekten bu kadar toz pembe mi? Propaganda'nın bu bölümünde tarihin pek konuşulmayan bir sahnesine, kendi özel ordusu dahi olan ve bugünün Hollandası'nı kuran tüm zamanların en güçlü şirketinin hikayesine bakacağız: Hollanda Doğu Hindistan Şirketi. “Savaşsız ticaret, ticaretsiz savaş olmaz” Bu sözler, Hollanda Doğu Hindistan Şirketi'nin bir subayına ait: Jan Pieterszoon Coen Hikayeyi baştan anlatalım.

    ABD KİMİ NEDEN FONLUYOR?

    Play Episode Listen Later Jul 26, 2021 3:24


    “Follow the money”, yani Türkçe karşılığıyla “parayı takip et”... Bir çok polisiye dizi ve filmde duyduğumuz bu cümle şu anlama geliyor: Bir yerde bir suç varsa, para akışını takip ederek suçluya ulaşabilirsiniz. Aslında aynı mekanizma kara-propaganda için de geçerli. Bir medya kuruluşu sistematik şekilde kara-propaganda yapıyorsa, bakmanız gereken yer bu medya kuruluşunun finansal yapısıdır. Türkiye'nin COVID-19 sürecindeki politikasından yerli SİHA üretimine kadar her başarısını adeta karalamak için birbiriyle yarışan medya organları da yakın zaman önce ortak bir finansal tabloda bir araya geldiler: ABD merkezli Chrest Vakfı'nın fon listesi. Liste, tarafsızlık ve bağımsızlık iddiasıyla yayın yapan Medyascope, 140Journos, P24 ve Serbesiyet gibi bir çok medya kuruluşunu içeriyor. Bunların arasında birincilik ise 2016 ile 2020 yılları arasında toplam 476 bin dolar fon alan Medyascope'a ait. Tabi bu, sadece Chrest Vakfı'ndan gelen fon. Chrest Vakfı Amerika Birleşik Devletleri'nin Irving şehrinde 1999 yılında kuruldu. Kurucuları Jeff Jensen ve Lou Anne King Jensen'ın amacı ailenin sahip olduğu finansal geliri sivil topluma yönlendirmekti. Ancak vakfın özel bir odağı var: Türkiye. Vakfın resmi sitesinde yazan tarihçeye göre, vakıf yöneticileri fonlarına uluslararası bir boyut katmak istiyorlar ve bunun için tek bir ülkeyi, Türkiye'yi seçiyorlar. 2001'den 2016'ya kadar sadece Türkiye ve yakın bölgesindeki sivil toplum girişimlerini destekliyorlar. Chrest Vakfı Türkiye'de medyayı fonlayan tek vakıf değil. Yine Amerika merkezli Ulusal Demokrasi Vakfı'ndan Alman vakıflarına kadar birçok yabancı kuruluş Türkiye'deki bazı medya kuruluşlarını daha önce de fonladı. NED, 2016-2019 yılları arasında T24, Gazete Duvar, Medyascope ve Bianet gibi haber sitelerine 682 bin dolar tutarında fon sağladı. Hatta zaman zaman bu fonlarının karşılığını yeterince alamadıklarından sitem dahi ettiler. Geçtiğimiz sene Center for American Progress adlı düşünce kuruluşu “Türkiye'nin Değişen Medya Ortamı” adında bir rapor yayınladı. Rapora göre Gazete Duvar, Medyascope, T24 ve Bianet gibi haber siteleri fonlanmalarına rağmen Rusya merkezli Sputnik kadar takipçi kazanamadı. Unutulmamalı ki özellikle Türkiye gibi siyasi gündemin yoğun olduğu ülkelerde medyaya müdahale, aynı zamanda siyasete de müdahaledir. Amerika ve Avrupa merkezli fonlara muhatap olan medya kuruluşları, bunun bir suç olmadığını dile getiriyorlar. Elbetteki fon almak bir suç değil. Ancak okuduğumuz ya da izlediğimiz bir yayının Amerika tarafından fonlandığını bilmek de kamuoyunun bir hakkı. Öyle görünüyor ki, tarafsız ve bağımsız oldukları kadar, şeffaf olduklarını da iddia eden bu medya kuruluşları okuyucularında ya da izleyicilerinde böyle bir hak görmüyor.

    New York rüyası sona eriyor (Şehirden kaçıyorlar)

    Play Episode Listen Later Jul 19, 2021 4:37


    New York Times gazetesinin, akıllı telefon verilerine dayanarak çıkardığı rapora göre 2020 yılında sadece 2 ayda, 420 Bin New Yorklu şehri terk etti. Bu, New York nüfusunun beşte birine denk düşen devasa bir sayı. Peki insanlar New York'u neden terk ediyor? Propaganda'nın bu bölümünde, “Nerede o eski New York” diyeceğiniz gerçekleri anlatacağız. New York pek çok şeyiyle meşhur: Müzikaller, Pizza, Donatlar, 2000'lerde çekilmiş sit-kom dizileri ve daha pek çoğu. Hepsi de dünyanın en popüler şehirlerinden biri olan New York'u bir rüya şehri hâline getiren detaylardan. Ancak giderek daha fazla kişi, bu rüyanın artık bittiği düşüncesinde hem fikir. 7 Ocak'ta BBC'de çıkan bir makale, “New York ölmedi ama yaşam destek ünitesinde” başlığını taşıyor.

    PARİS: ÇÖPLÜK ŞEHRİ

    Play Episode Listen Later Jul 14, 2021 5:13


    Paris'e gelen turistler, bu şehir hakkındaki anlatılardan yola çıkarak büyük bir beklenti içine giriyorlar. Ancak Paris'e vardıklarında gördükleri manzara, bu beklentiyi karşılamıyor. Yaşadıkları hayal kırıklığının psikoloji literatürüne geçmiş bir adı dahi mevcut: Paris sendromu Paris Sendromu, varlığı bilimsel olarak kanıtlanmış ve özellikle Paris'i ziyaret eden Japon turistlerde rastlanan psikolojik bir rahatsızlık. “Aşk şehri Paris” görme hâyaliyle gelen turistler, gördükleri manzara karşısında psikolojik ve fiziksel olarak hastalanıyorlar. Peki Japon turistlerin hastalanacak kadar tepki gösterdiği “gerçek Paris”, bize anlatılan Paris'ten ne kadar farklı. Gelin tek tek bakalım. Çöpler Paris'le ilgili sizi şaşırtacak konulardan ilki çöpler. Şehirde o kadar fazla toplanmayan çöp var ki, bu durum kitlesel protestolara bile sebep oldu. Bu yıl #çöplükparis etiketi ülke sosyal medyasında gündem oldu. İnsanlar sokakları ve su kanallarını dolduran çöp yığınlarının fotoğraflarını paylaştı. Şehrin her yerinde karşınıza çıkabilecek çöp yığınları, Paris'le ilgili turistleri hayal kırıklığına uğratan tek şey değil. Bundan daha kötüsü, sokaklarda parfüm kokusu duyacağını sananları bekliyor:

    Moda devlerinin kirli yüzü

    Play Episode Listen Later Jul 2, 2021 4:49


    Bir kot pantolon 200 lira, bir gömlek 150 lira... Bunlar etiketlerde gördüğümüz bedeller. Ancak kıyafetlerimizin, bizim ödemediğimiz başka bir bedeli daha var: Kölelik koşullarında çalışan tekstil işçileri. Peki nasıl bir kölelik?

    Sosyal medya bizi nasıl hapsediyor?

    Play Episode Listen Later Jun 30, 2021 4:36


    Sosyal medya gerçekten iletişimi çeşitlendirdi mi? Yoksa çok daha kapalı bir iletişimin içinde hapis miyiz? Propaganda'nın yeni bölümünde Murat Soydan “yankı odaları” kavramını anlattı.

    İslamofobi nasıl siyasi propaganda oldu?

    Play Episode Listen Later Jun 3, 2021 4:22


    Bugün Avrupa'da sıra dışı bir yarış var: Kim daha çok İslam karşıtı yarışı... Avrupa siyasetini saran islamofobiyi ve bunun yansımalarını Propaganda serimizde Murat Soydan anlattı.

    İsrail'in yeni sansür aracı: Antisemitizm

    Play Episode Listen Later May 24, 2021 6:07


    Antisemitizm bir çeşit ırkçılık. Ancak İsrail için bu kelimenin işlevsel bir anlamı daha var: Sansür! Antisemitizm etiketiyle yapılan sansürü editörümüz Murat Soydan anlattı.

    Her şeyin sahibi 10 şirket

    Play Episode Listen Later May 23, 2021 3:50


    Aldığınız bir bar çikolata ile, kanınıza karışan koruyucu kimyasallara ek olarak Fiji meclisinde çıkacak bir kararı etkileyebildiğinizi düşünmüş müydünüz hiç? Pek çok insan, ister marketlerde ister fast food zincirlerinde olsun, piyasada bulunan işlenmiş gıdaların çoğunun sadece birkaç şirketten geldiğinin farkında değil. Daha da az insan bu şirketlerin sadece gıda satmakla kalmayıp; sağlık politikalarına, sosyal politikalara ve ekonomik politikalara karar veren, Dünya Ekonomi Forumu ve Dış İlişkiler Konseyi gibi seçkin kuruluşlarda önemli aktörler olduğunu biliyor. Propaganda'nın bu bölümünde, dünyayı besleyen büyük şirketlere ve bu şirketlerin şaşırtıcı bağlantılarına bakacağız

    2030'da dünya nasıl bir yer olacak?

    Play Episode Listen Later Apr 16, 2021 6:37


    Dünya Ekonomi Forumu'nun 2030 için belirlediği slogan: “Hiçbir şeye sahip olmayacaksınız ve mutlu olacaksınız'. İnsanlığı mülksüzleştirmeyi öngören teknokratik ajandayı anlattık.

    İklim değişikliği kimi milyoner ediyor?

    Play Episode Listen Later Mar 8, 2021 7:16


    İklim değişikliği konusu en fazla manipülasyonun yapıldığı konulardan biri. Bir yerde sistematik şekilde yanlış bilgiler yayılıyorsa, orada mutlaka bundan çıkar sağlayan da birileri mevcuttur. Öyleyse iklim değişikliği konusunda yanlış bilgilerle ülkeler ve kamuoyu üzerinde kasıtlı şekilde baskı kuranlar kimler ve bu konudan ne çıkar sağlıyorlar? Bu konuda krizi fırsata çevirenleri Propaganda serimizde Murat Soydan üç başlıkta anlattı.

    İklim değişikliği konusunda 5 yanlış bilgi

    Play Episode Listen Later Feb 26, 2021 9:16


    İklim değişikliği konusunda dillendirilen en popüler 5 yanlış bilgiyi Propaganda serimizde anlattık.

    İklim değişikliği konusunda tutmayan tahminler

    Play Episode Listen Later Feb 21, 2021 5:33


    İklim değişikliği konusunda panik olmalı mıyız? On yıllardır tutmayan tahminleri ve değişen iddiaları Propaganda serimizde anlattık.

    Dünya nüfusu gerçekten aşırı mı?

    Play Episode Listen Later Feb 7, 2021 4:19


    Yaşadığımız felaketlerin gerçek sebebi dünya nüfusunun aşırı artması mı? “Aşırı nüfus” propagandasıyla ilgili gerçek verileri anlattık

    Biden'ın ilk 48 saati: Rusya'da neler oluyor?

    Play Episode Listen Later Jan 26, 2021 4:51


    Biden'ın göreve başlamasından çok kısa süre sonra hem Irak'ta hem de Rusya'da Obama döneminden hatırladığımız sahneleri görmeye başladık. Baş döndürücü o 48 saati anlattık. Biden'ın yemininden bir kaç saat sonra Irak'ta gerçekleşen çifte intihar saldırısı ile, ismini uzun süredir duymadığımız DAEŞ tekrardan dünya gündemine girdi. 32 kişinin yaşamını yitirdiği saldırı ardından IrakOrtak Harekat Komutanlığı Sözcüsü Tümgeneral Tahsin Hafaci bir açıklamada bulundu. Saldırıyı DAEŞ'in uyuyan bir hücresinin gerçekleştirdiğini belirttikten sonra örgütün “varlığını kanıtlamak istediğini” söyledi. Trump döneminde ABD Irak'tan askerlerini çekmeye başlamıştı. Yaşanan bu gelişmelerle akıllara “ABD askelerinin bölgeye tekrardan takviye yapmasına ortam mı hazırlanıyor?” sorusu geldi. Ancak tekrardan Obama dönemini yaşayan yalnızca Irak değildi. Aynı 48 saatin içinde daha ilginç bir gelişme Rusya'da yaşandı. Hatırlayacağınız üzere Ukrayna'da NATO destekli darbe yaşandığı ve iç savaş çıktığı süreçte Biden, Obama yönetiminin Başkan Yardımcılığı görevini yürütmekteydi. Aslında Ukrayna üzerinden sürmekte olan, Rusya ve ABD soğuk savaşının çatışmalara dönüşmüş hâliydi. Ardından gelen Trump yönetiminde Rusya ile dost olunmadı ancak çatışmalar da eski şiddetini yitirdi, hatta pandemi sürecinde büyük bir dayanışma ortaya çıktı. Fakat koltuğa Biden'ın oturması, bu neredeyse kapanmış meseleyi tekrar açtı...

    Yiyecek sektöründe son moda: Böcekler

    Play Episode Listen Later Jan 24, 2021 5:17


    Uluslararası medya kanalları giderek artan şekilde böcek yememizi talep ve teşvik ediyor. Peki neden? Bu bölümde böcek yeme tavsiyelerinin geçmişini ve propagandanın geldiği aşamayı anlattım. Bugün izleyeceğiniz içerikteki görüntüler, Uğur Dündar'ın bir fırın baskınından değil. Normalde restoran mühürlenmesine sebep olan böcekler, artık yasal olarak insanların tükettiği yiyeceklerin içinde. Geçtiğimiz gün medyaya bir haber yansıdı: Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu, çeşitli böcekler kullanılarak üretilen gıdaların güvenli olduğu görüşüne vardı. Bu gündemi belki bir çoğunuz ilk defa duydu ancak insanları böcek yemeye ikna ve teşvik etme çalışmaları aslında bir süredir uluslararası medyanın gündemlerinden biri. İnsanları böcek yemeye ikna etme çalışmaları 2008 yılında ağırlık kazanmaya başladı. Fox'da çıkan bir haberin başlığı şu şekilde: “Birleşmiş Milletler Konferansı, kıtlık kurbanlarından astronotlara herkes için böcek yemeyi teşvik ediyor

    Cosmopolitan dergisinden obezite propagandası

    Play Episode Listen Later Jan 14, 2021 4:38


    Propaganda serimizde gerçeği çarpıtan, kavramları tersine çeviren uluslararası akımları çok konuştum. 2021 yılı da bu konuda hızlı bir başlangıç yaptı. Ünlü magazin dergisi Cosmopolitan, Şubat 2021 kapağında obezite problemi çeken bir modele yer verdi ve şu notu yazdı: “Bu sağlıklı!” Aslında ben böylesine basit bir konuda, böylesine basit bir gerçek üzerine bölüm yapmaktan bile utanıyorum ancak mesele tam da bu: En basit konularda bile kavramları nasıl da tersine döndürdükleri. Konu sağlığımız olduğunda bile. Cosmopolitan kapağının yeni bir durum olmadığından bahsettim. Aslında tüm konu faydalı bir işle başladı. Bir sağlık problemi olan kilo ile dalga geçmek, kilolu kişilere çeşitli sıfatlar takmak, bu kişileri utandırmak ve rencide etmek elbette ki kabul edilemez bir davranış. İngilizce'de “Fat-shaming” denen bu tür kaba davranışlara karşı “bedeninle barışık ol” sloganıyla bir akım başladı. Başlarda son derece faydalı olan bu akım bir noktadan sonra üçüncü dalga feministlerin sağlık karşıtı aktivizmine dönüştü. Obez olmak bir moda gibi sunulmaya başladı. Vogue dergisi “Şimdi moda ne?” sloganıyla yayınladığı posterde kilolu bir modeli paylaştı.

    Büyük Reset: 2020'nin çözülemeyen terimi

    Play Episode Listen Later Dec 30, 2020 3:41


    Komplo teorileri gerçekten can sıkıcı, ama bundan daha can sıkıcı bir şey söylememi isteseniz her gördüğü şeye komplo teorisi diyenler derim. 2020 felaketler yılı oldu, aynı zamanda kafaların çok karışık olduğu bir yıldı. Medya tekelleri bir yandan büyük sıfırlama, great reset için komplo teorisi diyor, bir yandansa bu terim manşetlerden inmiyor? Peki biz hangisine inanılım?

    2021 nasıl bir yıl olacak?

    Play Episode Listen Later Dec 30, 2020 4:16


    2020 felaketler yılı olmuştu. Bir çok kişi 2020 bitsin artık demişti. Peki 2021 nasıl bir yıl olacak? 2021 neler getirecek? Propaganda'nın bu bölümünde yeni yılın neler getireceğini anlattık. Geçtiğimiz gün dünya sağlık otoriteleri, İngiltere'de virüsün mutasyona uğradığını, %70 daha hızlı yayılan bir formunun ortaya çıktığını duyurdu. Avrupa ülkeleri tek tek İngiltere'den gelen uçuşları durdurdu, bunu dünyanın diğer ülkeleri takip etti. Hastalık artık yeni bir forma daha girdi, hatta yeni bir isim dahi aldı, ancak endişenmeye gerek yok, Almanya Sağlık Bakanı mevcut aşıların bu mutasyonu da kapsadığını bildirdi. Test edilmeden nasıl ulaşıldı ki bu bilgiye diye soruyorsanız sormaya devam edebilirsiniz. Çünkü sorularınızı duyan kimse yok. Sadece biz sıradan insanlar için değil, 2020 alanında uzman doktorların kısıtlamaları aşırı bulduğunu belirttiği için işinden kovulduğu, medyadan silindiği bir yıl oldu. The Irish Time'a verdiği röportaj ardından kovulan Dublin Midlands Hastane Grubu'nun klinik direktörü Dr. Martin Feeley bu doktorlardan sadece biri. Haliyle oto-sansür ve sessizlik sadece toplumu değil, tıp ve bilim dünyasını da sardı. Bu sansür ve sessizlik içinde yeni normal artık “normal” hale gelirken, kitleler de gerçek arayışı ile değil “normalden atılma” korkusu ile hareket etmeye başladı. Çünkü normallikten atılma, arkadaş kaybı, statü kaybı, gelir kaybı gibi bir çok cezayı da beraberinde getirir ki bunlar göze alması cesaret isteyen cezalardır. Ancak bununla kalmadı, bugün artık açık şekilde dillendirilen söylemlere göre yeni normali sorgulayanlar yakın gelecekte uçağa, otobüse dahi binemeyecek; kamu hizmetlerinden yararlanamayacak. 2020 yılında Black Mirror adlı dizinin bölümlerini aratmayacak sahnelere tanık olduk. Londra'nın ortasında sosyal mesafe izleme kuleleri, dronelarla kovalanan yaşlı insanlar, bomboş sokakta sokağa çıkma yasağını deldiği için ters kelepçeyle göz altına alınan insanlar...

    KADRAJ TÜRKİYE: AŞI ARAŞTIRMASI

    Play Episode Listen Later Dec 22, 2020 18:58


    GZT'nin gündeme ilişkin konu başlıklarını araştırmalarla destekleyen Podcast dizisi Kadraj Türkiye'de bu hafta GZT Editörü Duygu Göktürk ile AREDA Survey Genel Müdürü Yusuf Akın 'Aşı Araştırması'nı konuşuyor.

    Domatesin testi pozitif çıktı: Hızlı tanı kitleri güvenilir mi?

    Play Episode Listen Later Dec 20, 2020 2:36


    Sosyal medyada son zamanlarda viral olan bir video var. Bir milletvekili hızlı tanı kitleriyle kolaya test yapıyor ve kola pozitif antikor veriyor. Biz de bu deneyi kendimiz de yapalım dedik. Deneyimizde bir tane yumurta, bir tane portakal, su ve domates var. Bunlara test etmeye başladık. Hızlı tanı kitlerini aldığınızda içinden neler çıktığına bir bakalım: Bir tane böyle bir test cihazı çıkıyor, bir tane damlatma aparatı çıkıyor, bir tane de solüsyon çıkıyor. Bu testler şöyle çalışıyor: Diyorlar ki örnekten, kandan yani bir damla damlatıyoruz şuraya, ardından solüsyonumuzdan iki damla damlatıyoruz ve bekliyoruz. Şurada, C yazan yerde bir çizgi çıktığında bu negatif anlamına geliyor eğer başka bir çizgi yoksa. Eğer bu çizgiyle birlikte altında bir tane iki tane çizgi varsa bunlar da pozitif anlamına geliyor. Öncelikle yumurtadan bir örnek aldık. Damlalığımızla testimizin üzerine koyduk. Ardından portakal suyu, su ve domatesten de örnekleri aldık. İki dakika sonra testlerin sonuçları çıktı ve elimizdeki hızlı tanı kitlerinden iki tanesi pozitif çıktı. Bir tanesine domates damlatmıştık bir tanesine portakal suyu damlatmıştık. Test ettiğimiz bu hızlı tanı kitleri piyasada 10'lu, 40'lı paketler halinde satılıyor. Yani 1000 Dolar'ı bulan ücretlerle temin edilebilir. Domatese, portakala pozitif vermeleri gösteriyor ki ya bu yiyecekler COVİD19'a karşı antikor içeriyor, ki böyle olmadığını biliyoruz, ya da bu testler çalışmıyor. Bu deneyimiz, bazı medikal şirketlerin COVİD19 salgını krizini bir fırsat olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Yapılması gereken, hastanelerin ilgili bölümleri vasıtasıyla yapılan testler dışında hiçbir teste itibar etmemek

    Tüm dünyanın konuştuğu kedinin hikayesi

    Play Episode Listen Later Dec 17, 2020 4:28


    Tüm olay Merve'nin babasıyla birlikte hastaneye gittiği sırada çektiği bir fotoğrafla başladı. Fotoğrafta küçük yavrusuyla hastaneye girmiş bir kedi vardı. Doktorlar ve diğer görevliler de bu kediyi sevmekteydi. Merve fotoğrafı sosyal medyada “Bugün hastanenin acilindeydik, bir kedi ağzında taşıdığı yavrusunu koşa koşa acile getirdi” notuyla paylaştı ve istesek yapamayacağımız bir sosyal deneye tanık oldu. Merve paylaşımını yaptıktan sonra o günkü işlerine devam ediyor, akşam evine dönüyor. Fotoğraf başta 100-150 civarı bir beğeni alıyor. Fakat ardından bir anda fotoğrafı herkes paylaşmaya başlıyor ve kısa sürede binlerce beğeniye ulaşıyor. Sosyal medyadaki büyük hesaplar da fotoğrafları alıp kendi yorumlarını ekleyerek art arda paylaşmaya başlıyor. Ancak ilginç olan şu: Fotoğraflar yaşandığı şekliyle değil, bir kurguyla paylaşılıyor... Anne kedinin yaralı yavrusunu koşa koşa acile taşıdığı kurgusuyla. Hatta paylaşan hesaplardan bazıları “bu olay bizim orada oldu, kediler şimdi iyi” şeklinde gerçeklikten iyice kopuk eklemeler dahi yapıyor.

    Büyük İlaç Endüstrisi bilimsel araştırmaları nasıl manipüle ediyor?

    Play Episode Listen Later Dec 15, 2020 7:07


    Bilimsel veriler antidepresan kullanımının intihar oranını iki katına kadar arttırdığını söylüyor. Peki size bir soru soracağım: Siz hiç bir intihar ardından “kullandığı antidepresan sebebiyle intihar etti” haberine rastladınız mı? TIME dergisinde çıkan bir habere göre ABD'de 2017 yılına kadar geçen 15 yılda antidepresan kullanımı %65 arttı. Hastalık Takip Merkezi verilerine göreyse aynı süre içinde intihar yoluyla ölüm %30'dan fazla oranda arttı. Bu artışla ilgili medya birçok farklı teori ortaya attı. İnternet bağımlılığından Trump başkanlığına hatta iklim değişikliğine kadar her şey suçlandı. Tek bir şey dışında: Anti-depresan kullanımı. Bilimsel verilere göre antidepresan kullanımı intihar riskini iki katına çıkartıyor ancak madyaya göre hiç kimse antidepresan yüzünden intihar etmiyor. Peki bu nasıl oluyor? US Today'de yer alan bir habere göre farmasötik sektörün, yani ilaç sektörünün 2016 yılında sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde reklam sektörüne yaptığı yatırım 6 miyar dolar. Yani size bunu niye yaptıklarının 6 milyar sebebini sayabilirim... Ancak medya ile Büyük İlaç Endüstrisi arasındaki finansal bağ zaten bir sır değil. Propagandanın bu bölümünde, çok daha tehlikeli bir finansal bağı, Büyük İlaç Endüstrisinin bilimi nasıl esir aldığını anlatacağım.

    "Bill Gates insanlara çip takacak" iddiasının aslı ne?

    Play Episode Listen Later Dec 7, 2020 4:58


    Bugün internet “komplo teorisi” olarak adlandırılan bu tarz videolarla dolu ve aklınıza hayalinize gelmeyecek konular hakkında aklınıza hayalinize gelmeyecek bağlantılar sıralanmaktalar. Aslında ben böyle videoları epey seviyorum ve gülerek izliyorum ancak emin olun, GZT hakkında hazırladığımız bu mizanseni dahi ciddiye alacak insanlar var. Propaganda serisi ismini ana akım medyanın propagandacı yayın çizgisinden almakta. Yayınlarımda ağırlıklı olarak ana akım medyanın gerçek gazeteciliğe açtığı savaşı işlemekteyim. Bu içeriklerime de haklı olarak şöyle bir yorum geliyor: Ana akım medyaya güvenmeyelim de bu tarz komplo teorilerine mi güvenelim. Gerçekten neye güvenelim? Ne komplo teorisi ve ne gerçek gazetecilik?

    KADRAJ TÜRKİYE: COVID-19 ARAŞTIRMASI

    Play Episode Listen Later Dec 7, 2020 19:37


    GZT'nin gündeme ilişkin konu başlıklarını araştırmalarla destekleyen Podcast dizisi Kadraj Türkiye'de bu hafta AREDA Survey Genel Müdürü Yusuf Akın ve GZT Editörü Duygu Göktürk COVID-19 Araştırmasını konuşuyor.

    Claim GZT Podcast

    In order to claim this podcast we'll send an email to with a verification link. Simply click the link and you will be able to edit tags, request a refresh, and other features to take control of your podcast page!

    Claim Cancel