Podcasts about varsa

  • 104PODCASTS
  • 185EPISODES
  • 23mAVG DURATION
  • 1MONTHLY NEW EPISODE
  • Jun 18, 2025LATEST

POPULARITY

20172018201920202021202220232024


Best podcasts about varsa

Latest podcast episodes about varsa

Sapien Podcast
Kötülük yok edilebilir mi? | Sinan Canan ile Büyük Sorular

Sapien Podcast

Play Episode Listen Later Jun 18, 2025 27:11


Büyük Sorular'ın bu bölümünde Sinan Canan'la insanın en eski tartışmalarından birini masaya yatırıyoruz: Kötülük gerçekten var mı? Varsa, yok edilebilir mi?Bu derin sohbette kötülük kavramının doğasını sorguluyoruz. Ceylanı avlayan aslanı kötü sayabilir miyiz? Hapishaneler kötülüğü önler mi? Neden bazı insanlar daha fazla kötülüğe eğilimli oluyor? Bilim, ahlak, kültür ve doğa üzerinden insanın ne olduğu ve ne olmadığı üzerine düşünmeye davet ediyoruz sizi.Sinan Canan'ın yaşamdaşlık kavramıyla tanıştırdığı bu bölümde; bireyden topluma, şehirlerden doğaya uzanan bir yolculuk yapıyoruz. Tabiatın içinde kötülüğün yerinin olmadığını, kötülüğün insanın şaşkınlığından doğduğunu ve bunun değiştirilebilir olduğunu tartışıyoruz.

Açık Dergi
"Karanlıkta ne varsa aydınlıkta da o vardır": Mine Söğüt'le söyleşi

Açık Dergi

Play Episode Listen Later Jun 11, 2025 23:52


Mine Söğüt'ün Samed Behrengi'den ilhamla kaleme aldığı, kalpsizlik ve korkular düşünen Ormandaki Kalpsiz Ceylan, geçtiğimiz günlerde yayımlandı. Mine Söğüt'le Açık Dergi'de söyleşiyoruz. 

Yeni Şafak Podcast
Aydın Ünal-Nihat Genç ustaya vefa

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jun 9, 2025 6:01


1989 yılıydı sanırım, ODTÜ'de öğrenciyiz, kanımız kaynıyor. Varsa başörtüsü eylemindeyiz, yoksa Ankara kurak-lığında susuzlu-ğumuzu bir nebze giderecek kitabevlerinde dergi, kitap karıştırıyor, Ulus'un, Sıhhiye'nin, Kızılay'ın kaldırım-larını arşınlıyoruz. İbrahim bir dergi gösteriyor: “Çete”. Dergiyi Nihat Genç ve Hakan Albayrak çıkarıyor. Neşeli, kıpır kıpır, özgüvenli yazılar. Alıştığımızın dışında rahat, sınırsız ve asi bir üslup. Ömrü kısa süren, Fetullahçıların eline geçen Zaman gazetesinden sonra satır satır, tekrar tekrar okunacak bir dergi. Yazarların peşine düşüyor, Kızılay'da, Sakarya Çay Ocağı'nda buluyor, tanışıyoruz. Hasır tabureler üzerinde saatlerce oturuyor, eve yürüyerek gitmek pahasına son paramızı çaya veriyor ya da hesabı bir abiye yüklüyor, uzun saatler boyunca geniş bir halka içinde doyumsuz sohbetlere şahit oluyoruz. Edebiyat, güncel siyaset, sıkılınca futbol, biraz magazin, çokça ciddi mesele, bolca kahkaha beraberinde, bugün bile irtibatımızın devam ettiği çok güzel insanlarla tanışıyor, kaynaşıyoruz.

Yeni Şafak Podcast
Özgür Bayram Soylu - Varsa yoksa TÜİK

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later May 10, 2025 6:56


Türkiye'de öyle bir kesim var ki üç öğün arasında bazen de çilingir sofrasında mutlaka bir duble TÜİK'e yer veriyorlar. Gününü TÜİK'i anmadan hatta neredeyse sövmeden bitiremeyen bir tayfayı karşılıyor her yeni günü. Enflasyon açıklandığı günler “ENAG'tarlar pencerede tavukta pişer tencerede” türküsünü mırıldananlar, market fişlerini delil gibi paylaşanlar, gelir istatistiklerine burun kıvırıp “bu kafadan ben de isterim diyenler”, “hayaller Paris hayatlar Bağcılar'a” vurulanlar, mikro veri terimini duyunca mikrodalga zannedenler…

Genç Derneği
Muhammed Esat Altıntaş -Sözünde Durma Eksiğin Varsa Bu Yazı Seni Ürpertebilir

Genç Derneği

Play Episode Listen Later Jan 15, 2025 5:31


Muhammed Esat Altıntaş'ın kaleminden " Sözünde Durma Eksiğin Varsa Bu Yazı Seni Ürpertebilir". Bu yazı Genç Dergisi'nin Aralık 2024 sayısında yayınlanmıştır. Seslendiren: Mustafa Abdurrahman Işık

Gerçek gazetesi
Sungur Savran: ABD'nin 51. eyaleti Kanada

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Jan 14, 2025 5:42


Trump konusunda ilk başkanlık döneminde solun yaşadığı şaşkınlıkların listesi say say bitmez. Bunlardan biri de sırf Trump küreselciliğe karşı Amerika'nın çıkarlarını savunan bir politika izliyor, “America First” (“Önce Amerika”) sloganıyla açık milliyetçilik yapıyor, NATO'yu bile Amerika'nın başına bela gibi sunuyor olduğu için bir “içe kapanma” politikası izleyeceğine dair bir kanaatin gelişmesi idi. Trump, ilk döneminde, Danimarka'ya ait olan Grönland adasını satın alma fikrini ortaya atmıştı. Şimdi adanın “sahipliği ve kontrolü”nün Amerikan çıkarları için gerekli olduğunu açıkladı. Bununla yetinmedi, bir de Panama Kanalı Amerikan gemilerini “kazıkladığı” için kanalın kontrolünü Panama'ya veren 1970'li yılların sonundan kalan antlaşmayı feshederek kanalı eline alacağını söyledi. Sanki bütün bunlara biraz mizah katmak için de Kanada'nın aslında ABD'nin 51. eyaleti olması gerektiğini belirtip sosyal medyada bu ülkenin başbakanından ABD eyaletlerinin en üst düzey yöneticileri için kullanılan unvana uygun olarak “Vali Justin Trudeau” olarak söz etti! Bu salvoların gürültüsü Amerika'nın liberallerinin ve “solcu”larının mışıl mışıl uyur iken uykularından bir sıçramayla uyanmalarına yol açtı. “Aaa” dediler, “milliyetçilik içe kapanma değilmiş!” İnsan bu kadar budalalığın nereden kaynaklandığına şaşıyor. 2025 İkinci Dünya Savaşı'nın bitişinin 80. yıldönümü. O savaşın en önemli müsebbibi Hitler adında meczup bir milliyetçi idi. Ve nihai programı bütün dünyanın fatihi olmaktı. Hiç mi tarih bilmezsiniz? Trump ilk döneminde Kuzey Kore'yi yerle bir etmekle tehdit etti. Şimdi İran'ın nükleer tesislerini kendisinin bombalayacağına ya da İsrail'e bombalatacağına ilişkin öngörüler dolaşıyor. Bu adamın “içe kapanmacı” olduğunu hangi yüksek zekâ düşündü acaba? Emperyalizm 2008 finansal çöküntüsünden ve onu izleyen Üçüncü Büyük Depresyon'dan hareketle geleceğini hep birlikte, el ele kurtaramayacağını anladı. Şimdi her ülkenin emperyalist burjuvazisi “her koyun kendi bacağından asılır” politikasına döndü, “önce ben” demeye başladı. Trump bunların en deli dolusu. Çin Trump için bir saplantı haline gelmiş durumda. Rusya ile dalaşmayı bunun için bir sapma olarak görüyor. Ortadoğu'ya (Batı Asya'ya) saplanmayı bunun için yanlış buluyor. Varsa yoksa Çin! Pek az insanın ufkuna girmiş olan Arktik Bölgesi'nin önemini Ukrayna savaşı dolayısıyla gündeme getirmiştik. Fosil yakıtlardan nadir toprak elementlerine, oradan buzulların çözülmesi dolayısıyla dünya ticaretini kendine çekecek olan Kuzey Buz Denizi yoluna kadar çok büyük ekonomik çıkarların konusu olan Arktik bölgesi, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya katılması amacına hizmet ettiği ölçüde Ukrayna savaşının da dinamiklerinden biri. Grönland, yukarıdaki haritaya bakarsanız göreceksiniz ki Arktik Okyanusu'na kıyısı olan dev bir ada. Üstelik elektrikli taşıtlardan rüzgâr türbinlerine kadar yeni teknolojilerde çok önemli bir girdi olarak kullanılan 50 tür nadir toprak elementinin 43'ünde çok zengin olan bir el değmemiş coğrafya. Şimdilik Çin, Afrika'nın bazı ülkeleri ve Güney Amerika bu elementler bakımından en zengin bölgeler. Grönland ve daha genel olarak “Yüksek Kuzey” bu durumu değiştirebilecek zenginlikte. Trump jeostratejik öneminin yanı sıra bu nedenle de “Amerika için Grönland üzerinde kontrol ve sahiplik mutlak bir gerekliliktir” yazıyor sosyal medyada (vurgu bizim). Ha, Kanada konusunda şaka mı yapıyor zannediyorsunuz? Yukarıdaki haritaya yeniden bakın. Bir de bunlar gerçekçi değil demeden önce ABD'nin 19. yüzyıl sonlarına doğru Alaska'yı nasıl olup da sahiplendiğini, 20. yüzyıl başında, bütünüyle kendi sınırları dışında olan Panama'da uluslararası ticaretin yolunu belirleyen Panama Kanalı'nı nasıl inşa edebildiğini ve Kanal'a 1999'a kadar nasıl hâkim olabildiğini sorun. Aman, siz siz olun, uykularında dönüp sonra yeniden horlamaya başlayan liberallerle birlikte uyumaya devam eden Amerikan “ilericileri” gibi rehavete kapılmayın.

Gerçek gazetesi
Sungur Savran: Trump, işçi sınıfının sahte dostu bir faşist

Gerçek gazetesi

Play Episode Listen Later Dec 15, 2024 6:01


5 Kasım'da dünyanın en güçlü ülkesi ABD'de yapılan seçimi kazanarak yeniden iktidara gelen Donald Trump, zaferini büyük ölçüde işçi sınıfının ve köylülerin çıkarlarına sahip çıkar görünmesine borçlu. Varsa yoksa “Amerikan işçisinin çiftçisinin çıkarları” diyor. Kendisi dünyanın dört bir yanında yatırımları olan, İstanbul'da koskoca bir “Trump Tower” kurmuş bir patron nasıl olacak da işçinin, küçük çiftçinin çıkarları için çalışacakmış? Söylediği şu:“Küreselleşme” denen “serbest piyasa” politikaları sermayenin Amerika ve Avrupa gibi zengin ülkelerden ve bölgelerden düşük ücret ekonomilerine kaçmasına yol açtı. Bir de göç politikası milyonlarca yabancının ülkeye akmasına neden oldu. Hem sermaye kaçtığı için hem göçmen işçiler daha ucuza çalışmaya razı olduğu için Amerikan işçisi işinden oldu. Trump efendi bu “küreselleşme” politikasına son vererek Amerika'yı yeniden “büyük” kılacak. Bütün ülkelerden yapılacak ithalata yüzde 10 ya da 20 gümrük vergisi koyacak. Amerika'nın esas güçlü rakibi Çin'e ise yüzde 60! Daha önce başkanken Çin'e yüzde 20 uygulamıştı, şimdi yüzde 20 herkese, Çin'e ise yüzde 60! Böylece Amerika içinde yapılacak üretimi desteklemiş olacak. Trump o kadar işçi yanlısı ki, Amerikan kapitalist sisteminin kalbi olan borsasıyla ünlü Wall Street'in Washington'daki hâkimiyetine de sövüp sayıyor. Hatta 2016 seçiminde dünyaca ünlü finans kapitalisti George Soros'a bir küfür etmediği kalmıştı. Güzel. Yalnız bir küçük sorun var. Trump şimdi bakanlarını seçiyor. ABD sisteminin en önemli iki bakanlığına kimleri getirdi dersiniz? Hazine Bakanlığı'na, yani İngiliz Mehmet rolüne, Soros'a on yıldan fazla para kazandırmış, 1992'de İngiliz lirasını çökerterek Soros'a milyarlarca dolar kazandırmış olan birini, Scott Bessent'i. Gümrük tarifelerinin uygulanmasından sorumlu bakanlık olan Ticaret Bakanlığı'na da Wall Street'te paradan para kazanan iki şirketin birden yöneticisi (CEO'su) olan Howard Lutnik'i. Demek ki bir bit yeniği var bu işte. Şu: Kapitalizm öylesine derin bir kriz yaşıyor ki, her ülke yaşadığı krizden kurtulmak için diğerlerine ekonomik olarak saldırmak zorunda. ABD de en çok Çin'e. O yüzden milliyetçi ekonomi politikaları patronlar sınıfının kendi ihtiyacı. Bu milliyetçi politikaların iki avantajı var tek tek ülkelerin sermayeleri için. Birincisi, rakip ülkelerin sermaye gruplarına karşı kendi sermaye gruplarının çıkarını koruyor bu politikalar. İkincisi bizce daha bile önemli: işçi sınıfına hedef şaşırtıyor. Onlara kendi sorunlarının sorumlusu olarak başka ülkelerin işçilerini ve göçmenlerini gösteriyor. Yani dünya çapında işçi sınıfını bölüyor, birbirine düşürüyor. Bu şekilde her ülkede işçi sınıfı kendi patronlar sınıfı karşısında zayıf düşecek. Sınıf mücadelesi vermeye hazır sendikalar “hain” ilan edilecek. İşçi sınıfının “millî çıkarlar” edebiyatından bağımsız örgütleri, partileri düşman ilan edilerek ezilecek. Kapitalizmin dünya çapındaki büyük krizleri sırasında işçi sınıfını sözde “ulusal çıkarlar” temelinde bölerek zayıflatan, sınıfın kapitalizme karşı tepkisini “ulusal” öfkeye dönüştüren, bağımsız sınıf örgütlerini “hain” ilan edip ezen, bunları yapabilmek için bütün demokratik hak ve kuralları ayaklar altına alan hareketlere verilecek bir tek ad vardır: Faşist! Trump'ın “Hitler iyi şeyler de yaptı” demiş olduğu iddia ediliyor. O reddediyor, yalan diyor. Demiştir. Çünkü kendisi de faşisttir. Yalnızca kendi milisleri, askerî birlikleri, sokakta “itleri” yok henüz. Onun için ön-faşist diyoruz ona ve benzerlerine. Yarın doludizgin faşist olacak bunlar. Amerikan işçisinin ve gençliğinin şimdiden özsavunma birlikleri kurması gerekiyor. İşçiler, Trump Türkiye için iyi midir, kötü müdür tartışmasına kanmayın. Faşizm, hangi ülkede olursa olsun, işçiler için kötüdür. Tarihî görevi sizi, işçi sınıfını ezmek, un ufak etmektir. Nerede görülürse ezilmelidir. Trump ve bütün faşistler, dünyada ve Türkiye'de, sizin, çocuğunuzun, ekmeğinizin düşmanıdır. Bütün ülkelerin işçileri, her bir ülkede faşizme karşı birleşin!

Yeni Şafak Podcast
MAHMUT AY - Allah varsa neden kötülük var?- IV

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Nov 22, 2024 5:53


Kötülükler, genel olarak iki çeşittir: Doğal kötülükler ve ahlâkî kötülükler. Yalana ve iftiraya maruz kalmak, zulüm ve haksızlığa uğramak gibi ahlâkî kötülüklerin kaynağı, insanın özgür iradesidir. Müslümanlar olarak, bu dünyanın bir imtihan dünyası olduğuna inanıyoruz. Şayet insanlar bu dünyaya imtihan edilmek üzere gelmişlerse, özgür iradeye sahip olmaları gerekir. Özgür irade varsa, kaçınılmaz olarak ahlâkî kötülükler olacaktır. Çünkü insanlar, özgür iradeleriyle bazen kötülüğü seçecektir.

Yeni Şafak Podcast
Mahmut Ay - Allah varsa neden kötülük var? -III

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Nov 15, 2024 6:18


1. Bir Müslüman olarak, kötülüğün varlığını elbette kabul ederiz. Ancak “mutlak kötülüğün” varlığını, bir başka ifadeyle kötülüğün mutlaklığını kabul etmeyiz. Kötülük vardır; ama geçici ve görecelidir. Öncelikle, bütün kötülükler geçicidir; çünkü hayat geçicidir. İkinci olarak, birisi için kötü olan bir şey bir başkası için iyi olabilir.

Yeni Şafak Podcast
Mahmut Ay - Allah varsa neden kötülük var? –II

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Nov 1, 2024 6:57


Yaklaşık yirmi sene evveldi. Bir lisede din dersi öğretmeni iken, Alevî kökenli bir kız öğrencim vardı. Ateist olduğunu söylemişti bana. Bir gün teneffüste iken, kendisiyle sohbet ettim ve neden böyle bir karara vardığını sordum.

Yeni Şafak Podcast
MAHMUT AY - Allah varsa neden kötülük var? -I

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 24, 2024 7:11


“İnsan nedir?” sorusuna “Bir damla kan; yüz bin endişeden ibaret bir varlık (Yek katre-i hûnest, sâd hezârân endîşe)” diye cevap vermiş büyük şair Sa'dî Şirâzî. İnsan olmak, zor iş. “İnsan” olmanın farkına vararak yaşamaya çalışmak; hayata, ölüme, varlığa, yokluğa dair kafa yorarak, bunları -künhüne asla vâkıf olamayacağımızı bile bile- anlamaya ve sorgulamaya çalışmak, bu zorluğu daha da şiddetlendiriyor.

Yeni Şafak Podcast
TAMER KORKMAZ - Varsa bir durum, yapalım açık oturum!

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Oct 11, 2024 4:35


Cengiz Chandar ile Namık Tantanayahu'nun yer aldığı bir Meclis'te yapılan Gizli Oturum'a “gizli” denilebilir mi? -Fıkra, bu kadar! *** Barbar İsrail hakkındaki kapalı oturumda yapılan konuşmalar on yıl süreyle açıklanmayacak, ya... Halbuki: “Kapalı Oturum biter bitmez, anında görüntü: Washington sinemalarında!”

Maksat 114
Sabretmek Hayatı Durdurmaktır | Serkan Aktaş

Maksat 114

Play Episode Listen Later Oct 10, 2024 45:38


Harun Serkan Aktaş ile SABIR konusunu ve sabrın 3 çeşidi olan günahlara, musibetlere ve ibadetlere karşı sabır konularını, Risale-i Nur Külliyatı'ndan Mektubat, Sözler ve Kastamonu Lahikası eserleri üzerinden konuştuk. * Video Linki: https://youtu.be/6I0TA5-62xE * Bölümler: 0:00 Intro 1:17 İnsanların belaya en çok maruz kalanları 2:49 MUSİBET: hatanın neticesi, ödülün başlangıcı... 3:40 Sabır içinde şükür 4:04 Varsa bir elime ayı güneşi gibi müşriklerin teklif sahnesi... 4:27 İmanın iki yarısı 5:22 Hızlı tüketim asrının kurbanları 6:40 Fakirlik algısı.. "Her ne ki elde yok, ihtiyaçta vardır" 7:32 Psikolojik fakirlik 8:06 DUR! Sabretmek hayatı durdurmaktır 8:38 Dünyevi ve uhrevi şeylerde sabır kıyası 10:58 NEDEN "Allah sabredenlerle beraberdir"? 11:53 Cenab-ı Hakk'ın varlık alemine koyduğu kural 15:20 Sabırsız ve aceleci olmanın neticesi 17:14 Gayretli olmak ile hırslı olmak arasındaki fark 17:58 Hırslı insanın özellikleri 19:57 Hırsla isteyince 2 netice 21:04 Hırslı kişinin işinin zorlaşması 23:00 Sabır üçtür: 1-Masiyete sabır 26:53 2-Musibetlere karşı sabır 39:27 3-İbadetlerde sabır * Harun Serkan Aktaş * Takip Etmeyi Unutma: Instagram: @maksat114bursa⁠ YouTube: @maksat114 Spotify: Maksat 114 ⁠X: @maksat114bursa⁠⁠

Osman Sungur Yeken
Eğer Allah Varsa, Neden Kötülük Var? | Cevaplı Sorular B5

Osman Sungur Yeken

Play Episode Listen Later Oct 1, 2024 34:51


SEYİR HALİ
'Ankara'da bekarsanız, 25 bin 706 liranın altında geliriniz varsa aslında yaşamıyorsunuz'

SEYİR HALİ

Play Episode Listen Later Oct 1, 2024 112:11


TÜRK-İŞ eylül ayı açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. Gazeteci Ali Çağatay, "Ankara'da bekar bir çalışanın yaşama maliyeti de aylık 25 bin 706 lira. Eğer Ankara'da bekarsanız, 25 bin 706 liranın altında geliriniz varsa aslında yaşamıyorsunuz. Yani ne yaşar ne yaşamaz" dedi.

Easy Turkish: Learn Turkish with everyday conversations | Günlük sohbetlerle Türkçe öğrenin

Bu bölümde Feyza, Berkin ve Emin'e birkaç genel kültür sorusu sordu. Bakalım bu heyecanlı ve eğlenceli yarışmanın galibi kim olmuş. Sizler de sorulara cevap vererek Berkin ve Emin ile yarışabilirsiniz! İyi eğlenceler! Interactive Transcript and Vocab Helper Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership Transcript Intro Emin: [0:17] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugünkü bölümümüzde Berkin ve Feyza'yla beraberiz. Nasılsın Berkin? Berkin: [0:18] İyiyim Emin. Teşekkür ediyorum. Sen nasılsın? Emin: [0:18] Ben de iyiyim. Feyza sen nasılsın? Feyza: [0:18] Ben de iyiyim Emin, sağ ol. Emin: [0:46] Feyza testleriyle ünlü. Bizi takip edenleriniz belki biliyordur. Bize çeşitli testler yapıyor, sorular soruyor. Biz de terleyerek cevaplar veriyoruz. Bugün Feyza yine bize bir test hazırladı benle Berkin'e. Beraber cevap vereceğiz. Feyza biraz açıklar mısın? Ne hakkında olacak? Nasıl ilerleyecek süreç? Genel Kültür Yarışması: Emin vs. Berkin Feyza: [0:59] Açıklarım. Şimdi ben birkaç tane genel kültür testi buldum. Genel kültür sorusu buldum. Bunların içerisinden sırayla Emin ve Berkin'e bazı sorular soracağım. Kendim de yanımda not şeyimi açtım... Notlarımı alacağım. Her ikisine de eşit sayıda soru soracağım. En sonunda bakacağız skor nasıl olmuş. Yani genel kültür testi ama her kategori de olabilir. Ne bileyim tarih olabilir, medya olabilir, her alanda... Futbol olabilir, spor olabilir. Berkin: [1:30] Defolarımızı ortaya çıkaracaksın yani tek tek. Feyza: [1:32] Bence eğlenceli olacak. Emin: [1:34] Varsa. Berkin: [1:35] Vardır illaki. Feyza: [1:37] Diyorsun. İddialı mısın? Emin: [1:38] İddialıyım ya böyle genel kültür testleri falan severim ben. Feyza: [1:42] Berkin sen iddialı mısın? Berkin: [1:44] Yani çok şey söyledin... İddialıyım normalde ama birazhani çok iddialı konuşup sonra fos çıkmak istemiyorum açıkçası. Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership

EKSEN
‘Ortadoğu'da silahlar konuşur: Yani askeri gücünüz varsa siyasi varlık elde edersiniz'

EKSEN

Play Episode Listen Later Aug 21, 2024 0:01


Dr. Semin'e göre İsrail'in rehineler serbest bırakıldıktan sonra dahi Hamas'ı yok etme konusundaki ısrarı, ateşkes müzakerelerini çıkmaza sokuyor. Yahya Sinvar'ın siyasi lider olmasıyla birlikte Hamas'ın direnişe daha çok önem vereceğinin altını çizen Semin, diğer yandan ABD'nin İran misillemesini engellemek için yoğun çaba gösterdiğini belirtti.

Dr.RedPill
Şüphe Varsa Şüphe Yoktur (S234) | Dr. TOA Kısalar

Dr.RedPill

Play Episode Listen Later Jul 14, 2024 9:25


Şüphe Varsa Şüphe Yoktur (S234) | Dr. TOA Kısalar

Yeni Şafak Podcast
MEHMET METİNER - Reis'le Hesabın Varsa Reis'le Gör Reisçilik Kisvesine Bürünmeden!

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jul 5, 2024 5:57


Adamın Reis'le sorunu var asıl. Hesabı Reis'le. Ama Reis en muktedir olduğu için cesaret edemiyor. Yüreği yetmediği için ne mi yapıyor? Reis dönemindeki aktörlerle hesaplaşıyor. Yani Reis'in atadığı isimlere verip veriştiriyor. Verip veriştirmesine anlam verebilirim. Hatta bunda yarar da görebilirim. Çünkü eleştirinin gerekli olduğuna inananlardanım ben. Ama bunu yaparken hileli davranmaya gerek yok. O ismi veya isimleri eleştirirken Reisçilik yapma kurnazlığına hiç gerek yok. Zira o yerle yeksan edip itibarsızlaştırdığın kişi Reis'in atadığı kişi. Onun döneminde yapılıp edilen her şeyin birinci dereceden sorumlusu Reis'in kendisidir. Tüm icraatların onaycısı da sorumlusu da Reis'in bizatihi kendisidir. Hadi somutlaştırarak konuşayım da meramım anlaşılsın ve sözüm yanlış yerlere çekilmesin. Süleyman Soylu dönemi diye bir dönemden bahsediliyor. O dönem bir bütün olarak suçlanıyor birilerince. Diyelim ki dedikleri gibi olsun. Peki, burada asıl suçlu kim? Süleyman Soylu'yu yıllar yılı o suçlandığı icraatlerine rağmen o makamda tutan kim? Pek tabii Reis. Süleyman Soylu Reis'e rağmen mi yaptı? Eğer öyleyse bu Reis'e bühtan olur. Soylu şayet Reis'e rağmen, dahası Reis'in onay vermediği işleri yapabilecek kudrette biri ise o vakit Reis o birilerinin sandığı kadar muktedir değil. Daha kötüsü Soylu gibi bir bakanın kolaylıkla yönlendirebileceği biri.

Akademik Psikoloji
Aldatmak ve Aldatılmak (Uzun Versiyon)

Akademik Psikoloji

Play Episode Listen Later Jun 19, 2024 39:06


İnsanlar neden aldatır ? Aldatmak aldatan kişinin kişiliğiyle mi ilgili bir konudur yoksa karşı tarafla mı ilgilidir ? Hangi davranış aldatmak sayılmaz, ne yaşarsam aldatıldım diyebilirim, aldatıldım diyebilmem için partnerimin bunu kabul etmesi gerekir mi ? Aldatılan insana ne iyi gelir ? Aldatıldım ilişkime devam ediyorum diye gurursuz biri mi oluyorum ? Neden hep aldatacak profillerden hoşlanıyorum ? Aldatmayan kişi var mıdır ? Varsa onu nasıl tanıyabilirim ? Partnerim aldatacak birine benzemiyor ama ben yine de korkuyorsam bu bir şeyleri hissettiğim anlamına mı gelir yoksa kafamda mı kuruyorum ? Aldatıldım ve ilişkiye devam ediyorum ben bunu yapacak biri değildim niye böyle yapıyorum ? Aldatıldım ve onu gerçekten affetmek istiyorum ama bu kızgınlıkla ne yapacağımı bilmiyorum onu nasıl aşabilirim ? Hepsi ve daha fazlasına bu kayıtta benimle birlikte cevaplar aramak ister misin ? Hazırsanız başlayalım.

Yeni Şafak Podcast
Ali Saydam - “Tektif”

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later May 28, 2024 6:20


Bazı durumlar vardır. İletişim de çalışmaz, ilişki de… İstediğinizi yapın, hedef kitle bildiğini okur… Askerlik yapanlar hatırlar; eratın, eğitim dışında giydiği ‘tek tip' adı verilen bir tür üniforma vardı… Üniforma da zaten tek tip demek değil mi?.. Fakat, erata hiç kimse “tek tip” dedirtemezdi… Varsa, yoksa “tektif”… Tektif aşağı, tektif yukarı… Müzik dünyasından da örnekler verelim… 1975 yılında Eurovision'a Türkiye adına katılan şarkıyı, Allah selamet versin Ali Rıza Binboğa söylüyordu… Parçanın bir yeri şöyleydi: “Özgürlük ve barış tüm insanların özlemi olacak yarınlarda…” Yani, yarınlarda faşizm gelecek, hiç kimse özgür olamayacak, barışa hasret kalacaksınız deniliyordu… İyi mi?! Ancak bizim solcular, sözlerin içinde ‘özgürlük' ve ‘barış' kelimeleri geçiyor diye şarkıyı bir anda sol söylemin bayrağı hâline getirmişlerdi. Yüzlerce kere yazıldı, çizildi: “Aman ağalar! Etmeyin, eylemeyin; şu sözleri değiştiriverin…” Kimselerin umurunda olmadı… Sol, faşist söyleme sahip çıkmaya devam etti. Bir de Yeşim Salkım'ın ünlü parçası vardır… Son olarak 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı vesilesiyle pek çok sanatçının katıldığı yeni bir düzenlemeyle, Atatürk'ün gözlerine gönderme yapılarak seslendirildi: Deli Mavi… Şarkının bir bölümünde şöyle deniliyor: “Son bakışın duruyor gözümde / Bir alev gibi deli mavi / Son gülüşün duruyor yüzümde / Çok sevenlerin deli hâli… Söz, sana yemin, sana söz / Kör olayım, yalansa / Değmedi, değmez / Gözüme başka renkte iki göz…” Ne anlama geliyor? Bizim için önemli olan gözünün mavi olmasıdır, gözü maviyse herkes ‘gözüme değebilir'… Yani kastedilen o mavi gözlünün başka bir ‘benzersiz, tekil' özelliği yoktur…

Yeni Şafak Podcast
Yusuf Dinç - Afgan çobanlar

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later May 19, 2024 5:00


“İyi ki Afganlar var da tarımda işler yürüyor.” Bu sözü çokça duyduğunuzu biliyorum. Ama bu sözün ne anlattığı noktasında biraz detaya inmek istiyorum. Ya da belki bir sorgulama yapmanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Dünyada işçi göçlerinin ve mültecilerin genellikle tarım sektöründen uzak tutulduğunu kendi deneyiminizle dahi görürsünüz. Gerçi stratejisi farklı olan ülke örnekleri de vardır. Varsa da saikler başkadır. Ama en basitinden Türkiye'den Avrupa'ya göç edenlerin çoğu çiftçi olduğu halde o dönemde fabrikalara işçi olarak alındıklarını görürsünüz. Gidenlerin tercihi mi bu yöndedir yoksa Almanya'nın veya Fransa'nın mı, bu da tartışılır. Ama vakıa bu. İşte bunun çünküsünü düşündüm. Ama önce şunu söyleyeyim; azılı bir mülteci karşıtı olarak falan tartışmıyorum konuyu hatta sorunlar bulunup çözülmeyecekse ben de iyi ki Afgan çobanlar var diyorum. Bu açıklamayı da mültecilerle ilgili yapılması gereken hemen her tartışmayı daha m demeden insaniyet, ırkçılık ya da tam tersi bağlamlarda etiketleyip yok etmeye hevesliler çok olduğu için yapma gereği duyduğumu da söylemek isterim. Neyse meseledeki çünküye geleyim. Tarım dünyanın her yerinde destek ve teşviklerle sürdürülür. Hatta işleri çığırından çıkaracak kadar çiftçi olarak köylünün şımartıldığı örnekler vardır. Örneğin Fransa'da çiftçilere sunulan imkân Türkiye'de sunulsa (ki Türkiye de bu anlamda hiç de az bonkör değildir) tepki bile görür. Hatta Fransa'daki gibi imkânlar sunulsa da çiftçiler hala Meclis önüne gübreler saçsa falan milletin tepesinin tası atar.

Edo ve Zazo - the Kanarya Bros
Fener Varsa Umut Var: Fenerbahçe 2-1 Beşiktaş

Edo ve Zazo - the Kanarya Bros

Play Episode Listen Later Apr 27, 2024 59:10


Fenerbahçe 2-1 Beşiktaş Gollerimiz Batshuayi, İrfan Can Kahveci Beşiktaş 25. dakikada Musrati'nin kırmızı kart görmesi ile 10 kişi kaldı. Cenk Tosun oyuna girdikten 4 dakika sonra gol attı ve farkı indirdi. Topla oynama oranı 66-44 Fenerbahçe XI: Livakovic, Osayi, Djiku, Becao, Ferdi, İsmail, Fred, Tadic, Syzmanski, İrfan Can, Batshuayi İsmail 19. dakikada sakatlanınca iki oyuncu birden değiştirdik. Çağlar ve Krunic oyuna girdi. Becao çıktı.

NTVRadyo
Doğa Takvimi - 12 Nisan 2024 -Tehlike varsa...

NTVRadyo

Play Episode Listen Later Apr 15, 2024 1:17


Bugün 12 Nisan 2024 #doğatakvimi

Bibliyoterapi
S3E20: Mutlu Olmak Zorunda Mıyız?

Bibliyoterapi

Play Episode Listen Later Mar 8, 2024 48:30


Bibliyoterapinin bu bölümünda Aslı ve Tuna, "Mutluluk var mıdır? Varsa peşinden koşulmalı mıdır?" sorularının peşinden gidiyor.Kitaplar:Son Konuşma - Randy PauschPollyanna - Eleanor H. PorterBaşka Bir Dünya Mümkün - Ali BayramoğluKarahindiba Şarabı - Ray BradburyAslı ve Tuna'ya bibliyoterapi@podbeemedia.com mail adresinden yazabilirsiniz.------- Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell hakkında daha detaylı bilgi almak ve bibliyo10 koduyla yüzde 10 indirimden faydalanmak için tıklayın.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

FM99 radijo podcast'as
Paskutinę šios žiemos dieną skambės chorinė muzika. Kviečia "Varsa"!

FM99 radijo podcast'as

Play Episode Listen Later Feb 27, 2024 10:09


Kviečiame pasiklausyti pokalbio su "Varsa" vadovu Vidu Simanausku apie chorinę kultūrą, artėjančią jubiliejinę Dainų šventę bei vasario 29-ąją vyksiantį koncertą Alytaus kultūros centre.

Sade Kahve☕️
~Kadın Aklı & Erkek Aklı~

Sade Kahve☕️

Play Episode Listen Later Feb 7, 2024 56:45


Kadınlar,erkekler,ilişkimiz ,ilişkiyi yaşama şeklimiz ,duygularımız,hayata bakışımız ,ilişkiye bakışımız ,ilişkiyi bitirebilmek ,hissettiklerimiz,hissettirdiklerimizi konuştuk bu kez kız tarafıyla :) Varsa bir yorumunuz duymayı çok isteriz

FM99 radijo podcast'as
„Varsa-Stronglasas” namuose priims HC „Vilnių”

FM99 radijo podcast'as

Play Episode Listen Later Feb 6, 2024 19:54


Iki aukščiausios Lietuvos rankinio lygos reguliariojo sezono pabaigos Alytuje liko vos trejos rungtynės. Varsiečiai grįžę iš LRF Taurės finalo ketverto vasario 10-ąją, 14 val., Sporto ir rekreacijos centro arenoje „Varsos-Stronglaso” vyrai priims HC „Vilnių”. Apie LFF Taurės pusfinalį, „Varsos-Stronglaso” svarbą miesto vardo garsinimui bei laukiantį susitikimą kalbėjomės su varsiečių vyr. treneriu Egidijumi Petkevičiumi.

Yeni Şafak Podcast
YASİN AKTAY - Şehri Yönetmeye Talip Olanlara Farkındalık Soruları

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Feb 4, 2024 6:56


Şehirlerimizin kimin tarafından ve nasıl yönetileceği üzerine gitmekte olduğumuz seçimler küresel ölçekte sınandığımız, tam da şehirleri var eden temel sorularla küresel ve ulusal ölçekte sınandığımız olayların gölgesinde cereyan ediyor. Dünyanın tek özgür şehri Gazze'nin maruz kaldığı soykırım, bizde özgürce yaşanacak şehirlerin ortaya çıkmasına bir alan bırakacak mı mesela? Kendisine gelen müjdeciyi-uyarıcıyı hunharca katledenleri koruyan, kollayan şehirler, içlerinde sadece beyinsizlere dokunmayacak felaketleri nasıl önleyebilir? Kendinden zayıflara tahammül etmeyen, şehrin yaşadığı konforun gölgesine sığınarak var kalmaya çalışanları kovalayan şehirler nasıl bir felaket hazırlıyor hepimize? Bütün bu sorular bugün bu şehirleri yönetmeye talip olanların gündeminde bir yer tutuyor mu? Talip oldukları görevlerle nasıl bir sorumluluğu üstlendiklerinin farkında mıdırlar acaba? Bütün mesele bu. Tarih boyunca büyük medeniyet kurmuş olanların hiçbiri yola büyük medeniyet kurmak üzere çıkmamıştır diyesim var. Diyesim var diyorum, çünkü bir hüküm ifadesiyle cümleyi bitirmek büyük bir genelleme olur ve yanlışlanması, hatta test edilmesi pek mümkün olmayan bir genelleme olur. Bunun için büyük medeniyetler kurmuş olanların hepsinin ilk kurucularının düşüncelerini, hayata bakış tarzlarını, gelecek perspektiflerini incelemek esasen pek mümkün bile değil. Çünkü elimizde tam da o “ilk insanlara” dair yeterince bilgi ve veri yoktur. Buna rağmen bildiğimiz medeniyetleri kurmuş olanların niyetlerinin ve gelecek perspektiflerinin bu olmadığını söyleyebiliriz. İyinin de kötünün de evrensel bir geçerliliği vardır. Dünyaya hatırlanmanızı gerektiren bir eser bırakmışsanız, iyi ve kötüye dair yaptığınız tercihler ortaya koyduğunuz eserlerle birlikte asırlar sonra da bugüne doğru parlak fikirler ve eylemler olarak ışıldar. Sanki bugünü görmüşsünüz gibi tarihin derinliklerinden bugüne sesiniz yetişir. Tıpkı bu yazının üslubunda olduğu gibi aradan zaman kipi çekilir, binlerce yıl farkıyla yaşamış insanlar çağdaşlaşır, birbirleriyle hiçbir tarihsel engel tanımadan buluşurlar. Medeniyetler onları ilk başta kuran insanların niyetlerinden, hayata bakış tarzlarından ve bilhassa gündelik hayat ilişkilerine ve insanlararası ilişkilere yansıyan küçük ilkelerden ve davranış kalitesinden çok etkilenir elbet. Başka insanları nasıl görüyorsunuz? Kendinizi bu ilişkiler ağı veya kozmosu içinde nerede görüyorsunuz? Allah'ın sizin ve diğer insanların üzerindeki etkisi, rolü nedir? Günün birinde hesaba çekileceğiniz bir ahiret inancınız var mı? Varsa bu inanç sizin davranışlarınıza, diğer insanlarla, tabiatla, çevrenizle olan ilişkilerinize nasıl yansıyor? Bütün bu inançların niteliği ve kalitesi sizin şehir hayatınıza da etkisi olacaktır? Bu dünyada yalnız olmadığınızı ve başka insanlara karşı bir sorumluluğunuz olduğunu en karmaşık, en detaylı ve en güçlü biçimde hissettiğiniz yer şehirdir. Daha doğru bir ifadeyle, başkalarının varlığıyla, başkalarına karşı sorumluluğunuzla en sık ve en ince biçimde sınandığınız yerdir şehir. Başkası bizim için ne ifade ediyor? Başkası kimdir? Başkası bizim kavimden, aşiretten, bizim memleketten, bizim dinden, bizim mezhepten, bizim partiden değilse ona karşı sorumluğumuz nedir?

Yeni Şafak Podcast
Ayşe Böhürler - Hocam Alev Alatlı

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Feb 3, 2024 7:50


Alev Alatlı, murakabe yaparak bilgisini sürekli yenileyen Müslüman bir Türk münevveriydi. Öyle ki Kapadokya Üniversitesi için yaptığı programın adını Murakabe Günleri koymuştu. Ana akım anlatılara her zaman kuşkuyla bakar, çalı dibi karıştıra karıştıra arkasına, daha da arkasına bakmaya çalışırdı. Kendisini, ne yapmaya çalıştığını en iyi Nasihatname kitap serisinin girişinde yazdığı yazıda anlatmıştı: “Akil ömrümde yeminle bildiğim bir şey varsa; o da ayaklarımıza dolanan meselelerden, onları doğuran düşünce tarzımızı kullanarak kurtulamayacağımız. Öğretilmiş çaresizlikten silkinmenin yolu belirli bir konumdan kanatlanarak Google haritası misali yükselmek, görüş mesafemizi genişletmek, sorunların mümkün olduğunca çok veçhesiyle yüzleşmekten geçiyor.” Kelebek Etkisi söyleşileri kitabında da dünyaya hangi pencereden baktığını çok iyi anlatmıştı. “Burada yapmaya çalıştığımız belirli ipuçlarını verebilmek, ‘Dünyaya bir şuradan bakın, bir buradan bakın' demek. Bir küçük pencere, kelebek deliği açabilmek…” diyordu. “En küçük bir etki çok büyük değişimlere neden olabilir. Bir kelebek etkisi oluşturmak her şeyi kökten değiştirmeye yetecektir. İnan ve korkma!” Kömürlük penceresinden dünyaya bakmaktan vazgeçirmeye çalışıyordu biz inatçı Türkleri. 150 bölüm İhmal Edilebilir Nasihatler, 6 bölüm Mitolojinin Gücü (kendi verdiği başlıkla; Bana Masal Anlatma), 22 bölüm Kelebek Etkisi, Türk Kahvesi söyleşisi, on'a yakın gazete röportajı ve 30 yıla varan dostluğumuzda sayamayacağım kadar çok sohbet yaptık Alev Alatlı ile. Her seferinde mutlaka yeni bir bakış açısı ve bilgi koyardı ortaya. Gezi olayları esnasında yaptığım bir röportajda aydın despotizminden de yola çıkarak, “Okumuşların ambargosu altındayız… Klavyeleri iyi kullanıyorlar diye atar ergenlere ülkeyi bırakamayız”; sonrasında yaptığım bir başka röportajda ise “Varsa bir ambargo o da samimiyetsizliğin ambargosu olabilir” demişti. Safsata Kılavuzu'nun hazırlanmasına öncülük etmişti. Türkiye'de kutuplaşmanın sebeplerinin başına birbirini anlamamayı koyar, tartışılan konuyu bir yana bırakıp muhatabın kişiliği ile uğraşmak anlamına gelen ad hominem yapmayı da en büyük alışkanlığımız olarak görür, yönetim sorunlarımızın başına bunu koyardı. Edward Said'in Filistin Sorunu ve Haberlerin Ağında İslâm kitabını ilk olarak Alev Alatlı çevirmişti. Türk okuru ile Edward Said'i tanıştıran kişiydi. Yaser Arafat Tunus'ta sürgündeyken ona bir elbise ve özgürlük madalyası göndermişti. Pek çok ödül almıştı, ancak en çok onu sevmişti.

FM99 radijo podcast'as
Alytaus „Varsa-Stronglasas“ priims svečius iš sostinės „Amber“ komandą

FM99 radijo podcast'as

Play Episode Listen Later Jan 24, 2024 15:19


Sausio 27 dieną Lietuvos rankinio lygos kovos suves būsimus federacijos taurės finalo ketverto turnyro dalyvius – Alytaus komandą „Varsa-Stronglasas“ ir „Amber“ (Vilnius). Varsiečiai ambicingąjį „Amber“ šį šeštadienį priims Alytaus sporto ir rekreacijos centro arenoje (Naujoji g. 52). Plačiau apie susitikimą laidoje „Sporto klubas" kalbėjomės su varsiečių vyr. treneriu Egidijumi Petkevičiumi. Įėjimas į rungtynes nemokamas. Dalyvavimas – būtinas.Rungtynių pradžia – 14 valandą

Kerem Önder
EN KAZIK ATEİST SORULARINI CEVAPLADIM! / 03.10.2022 / Kerem Önder

Kerem Önder

Play Episode Listen Later Jan 21, 2024 47:38


Şuan da cumhurbaşkanlığı aday olarak nitelendirilen kişiler de kendinize yakın gördüğünüz biri varmı Gülşen'in imam Hatiplerle alakalı sözünü nasıl yorumlarsınız? zasını doğru buluyor musunuz? Fatih Terim kesin olarak cennete girecek değil mi hocam? Konuşanlar programının sunucusu Hasan Can ile bir araya gelseydiniz ilk ne derdiniz? Neden Allah camilere zarar vermesin diye paratoner kullanıyoruz? Tarikatlar olmalı mı? Her tarikata güvenmelimiyiz? Kerem Hocam sizin hiç sorguladığınız ve anlam veremediğiniz bir nokta olmuşmuydu? Varsa neydi? Madem İslâm barış dini dinden çıkan Mürted'in bulunduğu yerde öldürülmesini Hz. Muhammed neden emret Hocam sosyal hayatınızda neler yapıyorsunuz? oyun oynar mısınız? dizi izler misiniz? izliyorsanız me Benim anlamadığım Allah kalplerini mühürlediği insanları neden cehennemle cezalandırıyor? Şeriat sizce olmalı mıdır? Ve şeriat kurallarının hepsini uygun buluyor musunuz? Kadın ve erkeğin eşit olmaması dinin yayılmasında kadın cinsini daha aşağı göstermez mi? İslam'ın doğru din olduğunu nasıl kanıtlayabilirsiniz? Hocam selamünaleyküm takım tutar mısınız? Şu yaşıma kadar gördüğüm ilim sahibi tüm müslümanların konuşmalarına baktım hepsinde de ya münafık t Kehf Sûresi 86. Ayete göre “Zülkarneyn (ilahiyatçılara göre büyük iskender olabileceği konuşulur bu Hoca olmaya tam anlamıyla Müslüman olmaya nasıl karar verdin? eden Hristiyanlığı seçmedin ne fark vardı? Allah istese herkesi bir anda müslüman yapamaz mıydı? Yaşadığımız dünya bir oyun mu? Eğer öyleyse Allah neden oyun oynuyor? Ülkemiz Afganistan, Pakistan, Arabistan gibi kadınlara yasak koyan bir yer olabilir mi? Olması sizce Allah neden günah işlememize izin veriyor? İslamiyet'e inanmayanlar bu görüşlerini belirtince neden "İslam'a saldırıyorlar!" veya "Efendimize h Ya Hristiyan veya Ateistler haklıysa? Kur'an-ı Kerim herkese göre yorumlanabilen bir kitap mı? Neden sert duruyorsunuz?

Kerem Önder
VÜCUT GELİŞTİRME USTASIYLA SORU CEVAP BASTIK! / 15.07.2021 / Kerem Önder

Kerem Önder

Play Episode Listen Later Jan 18, 2024 30:53


Eşcinsellik bir hastalık mıdır? Yoksa kişinin kendi seçimi mi? Eşcinselliğin hormonlarla bir alakası var mı? Eşcinselliğin artmasında teknolojinin bir etkisi var mı? Vücut geliştirmek amacıyla doping steroid vb. ilaçları kullanmak caiz mi? Günahların çoğaldığı yerde deprem olmasının dinimizle bir alakası var mı? Koronavirüs aşısı oldunuz mu? Aşı olmazsak kul hakkına girer miyiz? Cin çıkartma diye birşey var mı? Varsa insanların buna gücü yeter mi? Soğan kabukları cinler için değerli midir? Besmele'nin cinler üzerinde bir etkisi var mı? Cin musallatına uğramış birisiyle karşılaştınız mı? Dinimizde kurşun dökmek diye birşey var mıdır? Sigara ve alkol içmek mi daha tehlikeli yoksa bunların satışını yapmak mı? Sokak hayvanlarına mama ve su vermememizi söyleyen bir imama cevabınız nedir? Dövme yaptırmak, piercing, makyaj yapmak ve topuklu ayakkabı giymek haram mı? Erkeğe altın ve ipek haram mı? Bir bayanın erkeklerle aynı ortamda spor yapması caiz mi? Fransa ve Avrupa'daki İslamafobi hakkındaki fikirleriniz nedir? Neden Dünya'da İslam'ı ve müslümanları terörist gibi gösteriyorlar? Daeş sizi neden tehdit etti? Daeş mi İşid mi bu terör örgütünün doğru olan ismi nedir? Ateist birinin "Belki müslümanın dediği doğrudur? Ahiret ve cennet ya varsa?" diyerek müslüman olmas Cennette gerçekten huriler var mı? Dünya'da kadınlardan uzak durup cennet hurilerini beklemek doğru bir davranış mı? Hayvanlar cennete girecek mi?

Yeni Şafak Podcast
TAMER KORKMAZ - GAZZE'DEN NEW YORK'A: DERİN TÜNELLER!

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Jan 16, 2024 5:07


“‘'Me M dya, İsrail adına korku tellallığı yapıyor. Onları yenilmez bir ordu gibi gösteriyor.”  Yemen'in Devrim Komitesi Başkanı Muhammed Ali El Husi... İngilizlerin yayın kuruluşu BBC'nin, “İsrail'in sınırlarının ötesinde misilleme yapmasından endişelenmiyor musunuz?” sorusuna... -İşte bu “tam isabet” cevabı verdi! PSİKOLOJİK HARP VE GERÇEK Sadece Batı Medyası değil... Bizdeki medya da, ekseriyetle İsrail'i özne yapan yahut İsrail eksenli yayınlar icra ediyor.  Varsa yoksa İsrail'in planları; Hamas bu planlara karşı bir şey yapamaz, algısı oluşturuluyor. “Hamas'ı şöyle vuracaklar, tünelleri böyle suyla dolduracaklar” falan... Hamas'ın, Siyonist terör devleti İsrail'i sahada uğrattığı büyük yenilgi ihtimamla es geçiliyor. İTİRAFNAME İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari bile “Tünelleri imha etmekte başarısız olduk” dedi. (6 Ocak 2024)  “Tünel ağını yok etmek için yenilikçi çözümler arıyorlarmış! RUPERT MURDOCH'IN GAZETESİ Siyonistlerin soykırımını destekleyen The Wall Street Journal... “İsrail Gazze'deki tünellere deniz suyu pompalamaya başladı” diye yazmıştı! (12 Aralık 2023)  Üç gün sonra, İsrail medyası da uçuşa geçti: “Deniz suyu ile Gazze tünellerini basma denemesi başarılı oldu” diye yalan haber patlattılar.  İçerideki “İsrail Muhibbi” Batıcı Medya da “su baskını” planından ümitliydi! Hamas'ın “Gazze'deki yeraltı tünelleri su baskınına dayanıklı” açıklamasına hiç kulak asmadılar. -Neticede ne oldu? -Bir aydan fazla vakit geçti; tık yok!

Maksat 114
Rüyanda Peygamberle Görüşmek İster Misin?

Maksat 114

Play Episode Listen Later Jan 1, 2024 27:16


İstisnasız her gün gördüğümüz, çoğu zaman hatırlayamadığımız, zaman zaman hoşumuza gidip merakımızı celbederken zaman zaman da günümüzü mahveden bir kavramdan, rüyadan, bahsedeceğiz. Rüya nedir? Rüya alemi diye bir yer var mıdır? Varsa nasıl bir yerdir? Ve oraya nasıl trans olabiliriz? Rüyada geçmişi veya geleceği görebilir miyiz? Bu ve bunun gibi soruların cevabı bu derste... * Video Linki: https://youtu.be/xZdxdOWw7P0 * Bölümler: 00:00 Intro 01:00 Rüya nedir? 02:09 Uyuyunca ruh bedenden çıkar mı? 05:12 Rüya kaç çeşittir? 18:36 Rüya tabirinin dindeki yeri 22:14 Rüya gördüğümüz alem nasıl bir yer? 26:16 Güzel rüya görmek için... * Fatih Toprakoğlu * Takip Etmeyi Unutma: Instagram: @maksat114bursa⁠ YouTube: @maksat114 Spotify: Maksat 114 ⁠X: @maksat114bursa⁠⁠

Yeni Şafak Podcast
İsmail Kılıçarslan - O stada Filistin bayrağıyla çıkılsaydı

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Dec 31, 2023 5:57


Önce alanı bir temizleyeyim kendi adıma. Bir: Suud yönetiminin değil bir Osmanlı subayı olan, Cumhuriyet'in banisi Mustafa Kemal'e, bugün yaşayan Kamalistlerin en ahmağına bile hakaret etmesi haddine değildir. Sokaklarda “Gazze” denilmesini yasaklamaya çabalayan; ömrü boyunca Müslümanların ve mazlumların yanında yer alma cesareti gösterememiş; Ebu Ubeyde'nin değil kendisinden, kefiyesinin renginden bile rahatsız olan bu dikta rejimi batacağı yer neresiyse oraya batsın. Umurumda değiller ve hiçbir zaman da olmadılar. İki: Bu suni krizi yönetemeyen, hatta bana sorarsanız bu krizin çıkmasını bizatihi isteyen TFF Başkanı Büyükekşi ve adamları bütünüyle ve derhal istifa etmelidirler. Hatta siz bu yazıyı okurken istifa haberi belki de gelmiştir. İstifanın da yeterli olduğunu düşünmüyorum ayrıca. Hukuk işini yapmalı, derinlemesine bir soruşturma başlatmalıdır. Varsa bir FETÖ yahut başka bir örgüt iltisakı, ivedilikle ortaya çıkarılmalıdır. Üç: Ali Koç ve Dursun Özbek de yönettikleri kulüplerin başkanlıklarından derhal istifa etmelidirler. Süper Kupa finalini 6 Şubat'ta yaşadığımız asrın felaketinin yaralarının sarılması için büyük bir organizasyona çevirmek yerine yahut hiç olmazsa iki kulübü de bağrına basma sözü veren Azerbaycan'da oynamak yerine “Suud bu işlere iyi para veriyor” diyerek “cukka doldurmaya” çabalayan bu iki ismin bu iki önemli takımımızı yönetmeye devam etmesi bence “utanç vesikası”dır bu saatten sonra. Bu üç madde burada bir dursun. Gelelim asıl derdime. Bu krizin aslında “çıkarılmış bir kriz” olduğunun ortaya çıktığını inkâra yeltenen kim varsa ya belge okumayı bilmiyordur ya da dümdüz kötü niyetlidir. Şundan: Aylardır kamuoyunun tartıştığı ve kahir ekseriyetinin “oynanmasın kardeşim bu maç Suud'da” dediği bu organizasyonda takımların dakika dakika ne yapacakları, statta Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlamalarının nasıl olacağı, Mustafa Kemalli görsel şov düzeneklerinin nasıl kurulacağı ve nasıl gösterileceği bir protokolle, hem federasyon yetkilileri hem de kulüpler tarafından imza altına alınmış mı? Evet, alınmış. Suudi Arabistan'ın milli marşının da o statta okunacağı bu protokolde yazılı mı? Evet, yazılı. Sahaya herhangi bir pankartla, idmana herhangi bir tişörtle çıkılması talebi Suud'a iletilmiş ve protokole eklenmiş mi? Hayır, iletilmemiş ve eklenmemiş. Son dakika tişört ve pankart talebi olunca Suud demiş ki “Çıkamazsın kardeşim. Benimle imzaladığın protokol buna müsaade etmiyor. Değil mi ki parayı ben veriyorum, düdüğü de ben çalacağım.” Mesele bundan bir gram eksik de değil bir gram fazla da değil. Hem Suud'un kendilerine ateşleyeceği parayı cukkalama niyeti var başkanların hem de dayılık taslıyorlar bile isteye. Durum budur. Durum bu olmasaydı, TFF ile iki kulübün ortak açıklaması “Birtakım sorunlar oldu da ondan şey ettik, ekiki ekiki” şeklinde olmazdı. Adam gibi, kükreyen, “Krizse kriz ulan” tadında bir açıklama olurdu.

English with Sera
Yeni yıl hedefleriniz arasında İngilizce varsa...

English with Sera

Play Episode Listen Later Dec 28, 2023 14:50


Yeni yıl hedefleriniz arasında İngilizce öğrenmek veya İngilizce'nizi geliştirmek var mı? Peki bu hedefi her sene belirleyip yıl sonunda yetersiz hissettiğiniz oluyor mu? Öyle ise, bu bölüm size farklı bir bakış açısı kazandırabilir. Kendi yaşadıklarımdan yola çıkarak sizlerle düşüncelerimi paylaşıyorum.

Hizmetten
Varsın Karun gibi yaşasın!.. | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 29, 2023 5:03


Hizmet-i imaniye ve Kur'aniye adına en çok korkulacak husus şudur: Bir gün hafizanallah bazılarının bugün bir kısım kimselerin yaptığı gibi bazı kazanımlarını kendi refahları, huzurları, mutlulukları, saadetleri adına kullanırken rakip saydıkları insanları ezmeyi de haklarıymış gibi görmeleridir. Öyle olmasın inşaallah!.. İçimizde o duygu varsa, kuyruğunu dikip bizi zehirlemeden evvel, Cenâb-ı Hak emanetini alsın, öbür dünyaya götürsün!.. *Meşru dairede, ticaretle, yatırımla kazandığımız şeyleri kazanmış olabiliriz. Fakat Kur'an'a, imana gönül vermiş insanlar olarak, giderken arkada bir dikili taş bırakmadan gitmeye Cenâb-ı Hak hepimizi muvaffak eylesin!.. Varsa imkânlarınız şurada burada sakladığınız bir kefen parası hariç vasiyetnamenize yazın, onu da mutlaka bir hayır müessesesine vakfedin, hibe edin, bağışlayın. Tâ öbür tarafa öyle saray maray, kapıkulları, halayık, şöhret, debdebe, ihtişam, değişik giysiler… gibi hesabının altından kalkılamayacak şeylerle gitmemeye bakın!.. *İç çekişmeler bitmeyen çekişmelerdir, sonu gelmeyen çekişmelerdir; ona düşmemek için bizim rehabiliteye, kalbî ve rûhî hayata yönlendirilmeye çok ihtiyacımız var. “Dünya bir pislik yığınıdır. Onun arkasından koşanlar da kelblerden başkası değildir!” buyuruyor İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem). Ticaretiyle, yatırımıyla, içte ve dışta yaptığı işlerle meşru dairedeki kazanımlar müstesnadır bu mevzuda. Tek Arpanın Hesabıyla Öbür Tarafa Giderseniz… *Fakat kendini hizmete adamış, “Ben milletime hizmet ediyorum!” diyen ve bu kategoride olan insanlar, öbür tarafa giderken Allah'ın izni ve inayetiyle öyle kalbî ve ruhî bir hayat seviyesinde bir ufukla gitmelidirler ki üzerlerinde tek bir arpanın hesabı bile olmasın. Düşünün, tek bir arpa!.. Gayr-ı meşru dairede ağzınıza tek bir arpa koydunuz mu? Koydu iseniz, kime aitse, ta Fizan'da bir insan da olsa, gidin elini öpün onun, o arpadan dolayı “Hakkını helal et!” deyin. *Bu daire içinde bulunanlar, Hazreti Rasûl-ü Zişan'a iktida edenler, Hazreti Pir-i Mugan'ın arkasından gidenler, tek bir arpanın hesabıyla öbür tarafa giderlerse, benim olmasa bile birinin iki eli onların yakasında olacaktır. Tek bir arpa!.. Hizmete adanmış ruhların zerre kadar dünyayla irtibatları olmamalıdır!.. *“Hikmet-i dünya ve mâ fîhâ bilen ârif değil / Ârif oldur bilmeye dünya ve mâ fîhâ nedir.” (Fuzuli) Öbür tarafa öyle gitmeli ki, Münker Nekir kabirde baktıkları zaman “Ne soracağız buna, adamın hiçbir şeyi yok ki?” desinler. Bu bizim yolumuz. Bu duygu inşaallah sizi bir araya getirecek ve bu duygu etrafında kümelenen sizleri dünyaya ait hiçbir cazibedar güzellik koparamayacaktır. Varsın başkaları gırtlağına kadar dünyaya gömülsün, hayatlarını debdebe içinde sürdürsün, Karun gibi yaşasın; dünya onların olsun, Allah bize yeter, Rasûlullah bize yeter. Rasûlullah'ın yolunda olanlar bize yeter!.. Bu video 26/04/2015 tarihinde yayınlanan “En Büyük Tehlike ve Boykot” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Hizmetten
En Zavallı Kimseler Mü'minken Zalimleşenlerdir!.. | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten

Play Episode Listen Later Nov 28, 2023 7:20


En Zavallı Kimseler Mü'minken Zalimleşenlerdir!.. *Fakat kanaat-i acizânemce, bu çekmelere belki insan katlanabilir. Şu anda birilerinin sizi preslemeleri, alıp sağa sola savurmaları, insanî haklardan mahrum etmeleri, adalet gözetmeden hakkınızı yemeleri ve hukukunuza tecavüz etmeleri… Bunlar, zalimin, gaddarın, hainin yaptığı çok hafif şeylerdir. Ayrıca, zulüm zirve yaptığı zaman, Allah (celle celâluhu) cezalandırır. Dünyada en acınacak insanlar, hele bir de mü'min iseler, başkalarının hukukuna tecavüz eden zalimlerdir. Çünkü size zulmetmişlerse, çok yakın bir gelecekte, Allah (celle celâluhu) onları tepetaklak edecek ve cezalandıracaktır. Bu defa o mazlumlar (!) karşısında sizin içiniz cız edecek, acı duyacaksınız; çünkü insansınız! Zalim insanlığını yitirmiş; siz insanlığınızı yitirmediğinizden dolayı, insanlara karşı alaka duyacak ve acıyacaksınız. *“Allah insanlara zulmetmez. İnsanlar kendi kendilerine zulmediyorlar.” (Yunus, 10/44) Zulmetmek suretiyle zulüm muamelesine çağrıda bulunuyorlar. Birilerinin hakkını yemek suretiyle, bir gün bütün haklarının ellerinden alınmasına kendilerini mahkûm ediyorlar. Olmazsa burada, çok yakın bir gelecekte.. can hulkuma geldiği halden başlayarak kabirde Münker ve Nekir'e cevap vermeye, ondan berzah hayatındaki ve mahşerdeki azaba kadar, çok yakın bir gelecekte.. öyle azaplara duçar olacaklar ki, orada, o ezilmişlik içinde şefkat dilenircesine, gözlerini sizin gözlerinizin içine dikecek, “Ne olur hakkınızı bize helal edin!” diyecekler.. ama geçmiş olacak artık o mesele!.. En Ağır İmtihan: Dava Arkadaşlarının Birbirleriyle Yaka Paça Olmaları *İşte bütün bunlardan daha kötü bir tehlike var: Bir gün bütün dünyanın size açılması.. hizmet eden bazı arkadaşların, kendi ettikleri hizmetin altında kalmaları.. hizmetlerine bakarak “ben” demeleri.. “Bana da şu denmeli! Ben de şöyle gösterilmeliyim! Ben de bir yerden geçerken, millet bana kıyam etmeli, tazimde bulunmalı!..” mülahazaları.. Cenâb-ı Hakk'ın eltâf-ı Sübhâniyesi karşısında herkesin kendine bir pay çıkarması.. kendine nispet ettiği şeylerden dolayı bir beklentiye girmesi.. ve aynı dava, aynı daire içinde bulunan insanların birbiriyle yaka-paça olmaları… Bu öyle ağır bir musibettir ki; Bedir'deki savaştan daha ağırdır; Uhud'daki savaştan daha ağırdır; Huneyn'deki savaştan daha ağırdır. *Hizmet-i imaniye ve Kur'aniye adına en çok korkulacak husus şudur: Bir gün hafizanallah bazılarının bugün bir kısım kimselerin yaptığı gibi bazı kazanımlarını kendi refahları, huzurları, mutlulukları, saadetleri adına kullanırken rakip saydıkları insanları ezmeyi de haklarıymış gibi görmeleridir. Öyle olmasın inşaallah!.. İçimizde o duygu varsa, kuyruğunu dikip bizi zehirlemeden evvel, Cenâb-ı Hak emanetini alsın, öbür dünyaya götürsün!.. *Meşru dairede, ticaretle, yatırımla kazandığımız şeyleri kazanmış olabiliriz. Fakat Kur'an'a, imana gönül vermiş insanlar olarak, giderken arkada bir dikili taş bırakmadan gitmeye Cenâb-ı Hak hepimizi muvaffak eylesin!.. Varsa imkânlarınız şurada burada sakladığınız bir kefen parası hariç vasiyetnamenize yazın, onu da mutlaka bir hayır müessesesine vakfedin, hibe edin, bağışlayın. Tâ öbür tarafa öyle saray maray, kapıkulları, halayık, şöhret, debdebe, ihtişam, değişik giysiler… gibi hesabının altından kalkılamayacak şeylerle gitmemeye bakın!.. *İç çekişmeler bitmeyen çekişmelerdir, sonu gelmeyen çekişmelerdir; ona düşmemek için bizim rehabiliteye, kalbî ve rûhî hayata yönlendirilmeye çok ihtiyacımız var. “Dünya bir pislik yığınıdır. Onun arkasından koşanlar da kelblerden başkası değildir!” buyuruyor İnsanlığın İftihar Tablosu (sallallâhu aleyhi ve sellem). Ticaretiyle, yatırımıyla, içte ve dışta yaptığı işlerle meşru dairedeki kazanımlar müstesnadır bu mevzuda. Bu video 26/04/2015 tarihinde yayınlanan “En Büyük Tehlike ve Boykot” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel...

Yeni Şafak Podcast
Ali Saydam - Yine buluştular...

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Nov 25, 2023 5:21


Tabii bir de ‘amacın, aracı mübah kıldığını' iddia eden Makyavelistlerin ilkesizce attıkları adımlardan duydukları pişmanlıkların hikâyelerini... Bildiğiniz gibi tamahkâr, elindekiyle yetinemeyen, hak ettiğinin fazlasına en kısa yoldan ve emeksizce ulaşmayı ihtirasla talep eden insanlara deniyor. Sahtekâr da bu insanları bulup, onların zaaflarından yararlananlara, zekâları akıllarının önünde gidenlere... Bu arada, halk dilinde sıkça kullanılan ve Yunus Emre'ye atfedilen “Çok laf yalansız, çok mal haramsız olmaz” sözünü de anmadan geçmeyelim... Bir banka şubesinin müdürünün, uzunca bir zaman diliminde güvenlerini kazandığı futbol dünyamızın elit kesimini, milyonlarca dolar dolandırdıktan sonra, para kaptıranların uyanmasıyla mahkemeye taşınan davası görülmeye başlandı. Suçlanan bankacının ve mağdur futbol yıldızlarının mahkemedeki ifadeleri basına yansıdı. Bizi ilgilendiren hukuki süreçten çok, uzmanlık alanımız olan ‘iş - ilişki - iletişim' boyutundaki durum... Olay, aşağıda altını çizmeye çalışacağımız birkaç alanda, iletişim fakültelerinde ‘vaka analizi' olarak mutlaka ele alınacaktır... 1. Bu, kimin krizidir? Bilindiği üzere kriz ile hasar (maddi ya da manevi) arasında ‘doğrudan' bağ vardır. Hasar varsa kriz vardır. Hasar ne kadar büyükse kriz de o kadar büyüktür. Bu bağlamda, maddi ve manevi hasara en çok uğrayanlar elbette ki banka müdürü ve kullandığı elemanlardır... Müdüre Hanım yalan söylediğini, bankanın özel belgelerinde sahtekârlık yaptığını itiraf etmiştir. Hem hapis hem de tazminat cezası almasına kesin gözüyle bakılmaktadır. 2. Emek zahmet kazandıkları milyonları kısa vadede hızla çoğaltmak üzere elden, açıktan, bankanın üst yönetimiyle hiçbir temas kurmadan, hatta borç alıp kredi kullanıp veren mağdurların maddi hasarları kadar manevi hasarları da söz konusudur. İlk iki maddedeki aktörlerin kriz yönetimini ve kriz iletişimi yönetimini doğru şekilde ele almaları, krizin, en azından manevi hasarını azaltabilir. (Kriz yönetimi ile kriz iletişimi yönetimi arasındaki farkı ‘fark etmek' buradaki kritik başarı faktörüdür.) 3. En az hasarı alan bankadır. Haklarında zaten takipsizlik kararı verilmiştir. Varsa bir hataları, böyle bir müdürü göreve atamaları ve başa gelecek durumu önceden kestirememiş olmaları nedeniyledir. Her ne kadar 15 binden fazla çalışan, 700'den fazla şube müdüründen bir tanesinin ‘çürük' çıkması sonucu sistemin tümü karalanmasının insafsızlık olacağı bir gerçekse de, Tonyukuk'un o meşhur sözünü de arada sırada hatırlamakta yarar vardır: “Göz o ki dağın ardını göre; akıl o ki başına geleceği bile”... Mevcut durumdaki gibi; bankanın kriz iletişimi boyutundan çok, yasal sürece, yani krizin yönetimine odaklanması doğrudur. Aksi, gereğinden fazla reaksiyon vermek anlamına gelecektir ki, bu da durduk yerde hasarı ve krizi artıracaktır...

Sade Kahve☕️
~Tutamadığımız “Yas”lara Selam Olsun~

Sade Kahve☕️

Play Episode Listen Later Nov 14, 2023 53:54


Tutamadığımız yas'lar var hayatımızda .Yas,sevinç ,hüzün ,başarı Kaçmak,yüzleşmek çok şey konuştuk hayata dair . Peki siz de neler oluyor ? Yas var mı hayatlarınızda mesela ? Varsa eğer başa çıkarken neler yapıyorsunuz ? gibi sorular var zihnimizde .Eğer konuya dair konuşmak ,yorum yapmak isterseniz instagram @ozunegulumse hesabından ses eder misiniz ? --- Send in a voice message: https://podcasters.spotify.com/pod/show/ozlmbstnci/message

Yeni Şafak Podcast
Yusuf Dinç - Yahudilere neler haram, Müslümanlara neler helâl

Yeni Şafak Podcast

Play Episode Listen Later Nov 7, 2023 5:47


Yahudilikte gıdalanma anlamında nelerin haram olduğuyla ilgili çoğu Müslüman bilgi sahibidir. Bunun da gerekçesi domuzun haram kategorisinde kesişim kümesinde yer almasıdır. Fakat Yahudilerde haram sınırı biraz daha geniştir. Çoğu haram ürün, kendi kendilerine haramlar koyup şirke girmeleri hasebiyle Allah'ın onlar için genişlettiği listeye dâhil olmuştur. Dikkat edin Yahudiler kendilerine haramlar koymuştur. Müslümanlara gelince kendilerine haramlar değil, helaller koymaları pratiğe dönüşmüştür, bunu tartışacağız. Yahudilere nelerin haram olduğuna tek tek girmeyeceğim. Zaten gerek yok amacım da bu değil. Çünkü değinmek istediğim konu bugün Filistin'de zulme taraf olan Yahudilere helal kılınan hoş ve iyi (tayyip) şeylerin harama dönüşmesidir. Elimizdeki kayıt bunu söylüyor. “Vay efendim, işte Yahudiler küfür içinde oldukları için zaten her şey haramdır. O yüzden de bu tartışmaya gerek yoktur,” gibi çıkışlar gelecekse bunları bir tarafa bırakıp devam ediyorum. Çünkü ilerlemeli ve helal şeylerin harama dönüşme gerekçelerini Yüce Allah'ımızın nasıl açıkladığını gündeme getirmeliyim. Bu kayıtlar Müslümanlar takkeyi önüne alıp düşünsün diye var. Kerim Kitabımızın Nisa Suresi 160 ve 161. Ayetlerinde Yüce Allah (C.c) şöyle buyuruyor; “Yahudilerin zulmü sebebiyle, bir de pek çok kimseyi Allah yolundan engellemeleri, kendilerine yasaklandığı halde faizi almaları ve haksızlıkla insanların mallarını yemeleri yüzünden önceden helâl kılınan temiz ve iyi şeyleri onlara haram kıldık ve içlerinden inkâra sapanlara acı bir azap hazırladık.” (Diyanet Ku'ran-ı Kerim Meali) Ey İsrail'deki Yahudiler, sizi ne çok tarif ediyor değil mi? Tefeciliğinizi, baskıcılığınızı, hırsızlığınızı birebir anlatıyor değil mi? Ey Yahudiler, burada tarif edilen tipte Yahudi olmayın. Ey Yahudiler, burada tarif edilen Yahudileri durdurun. Hatta ey Yahudiler, İslam'a gelin. Sizin için Kur'an-ı Kerim'de en güzel mükâfatlar vaat ediliyor. Yoksa acı bir azaba uğrarsınız. Ey zulme taraf olan Yahudiler, İslam'a gelin çağrısına kulak verin. Bir cenk başlıyorsa İslam'a davet edilmeniz de Müslümanların boynunun borcudur. “Yüce Allah yarattığı kuluna her şeyi haram etmez. Ayetlerdeki bağlam bazı kısmi haramları ifade eder,” gibi çıkışlar gelecekse onları da bir tarafa bırakıp Ayetlerin Müslümanları ilgilendiren yönüne devam ediyorum. Ey Müslümanlar, siz de bu ayetlerde tarif edilen tipte kimseler olmayın. Yahudiler gibi size de tayyip şeyler haram olur. Bilirim zulüm etmezsiniz de zulme sessiz de kalmayın, faiz de almayın. Enflasyon kadar falan deyip kendinize haramı helal kılmayın. Bu anlamda verilen fetvalara kanıp risk almayın. Veda Hutbesini okuyun. Peygamberimiz (S.A.S), amcası Abbas'ın anaparasını alabileceğini söyledi. Enflasyon-deflasyon kaydı düşmedi. Bilmediğiniz yola girmeyin. Allah ve resulü ile harp etmiş olursunuz. Sonra başka yollara da saparsınız her temiz şey, içtiğiniz soğuk su bile size haram olur. Bugünkü para sisteminin tutarsızlığı sizi faizciliğe sürüklemesin. Tutarsız para sistemini getirip faizciliği meşrulaştıran aynı zihniyettir. Ey Müslümanlar, müslim ve gayrimüslim insanları faiz belasından kurtarın. Alternatifleri bulun, geliştirin. Varsa iyileştirin. Müşkülü olanın ihtiyacını güzel bir borçla giderin. Müşkülü değil, ticareti olana gelince insanların parasıyla iş yapıp kâr edenlerden insanların hakkını alıp tevdi edin. Hak faiz değil, temiz olan kârdan anlaşılan bir paydır. Yoksa hafazanallah... Faizcilikle neşet etmiş İsrail'in ateşine de kendi ateşinize de odun taşırsınız. Sizden daha iyi bir kavim gelir de bu işi düzeltir tehdidine muhatap kalırsınız.

Kafa Radyo Podcast
Turizm Kafası (27 Ekim 2023) - Cumhuriyet Varsa Turizm Var

Kafa Radyo Podcast

Play Episode Listen Later Oct 28, 2023 38:48


Turizm Kafası (27 Ekim 2023) - Cumhuriyet Varsa Turizm Var by Kafa Radyo

Medyascope.tv Podcast
Selim Kuneralp ve Senem Görür ile Kordiplomatik (44): Putin Erdoğan'a seçim kazandırır mı?

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later Mar 14, 2023 42:40


Türkiye'de seçmenler 61 gün sonra sandık başında. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yirmi yılı aşan iktidarının en zorlu dönemini yaşıyor. Deprem felaketinin ardından Erdoğan aday olarak gireceği bir seçimi ilk kez kaybetme riskiyle karşı karşıya. Benzer bir durum Rusya lideri Vladimir Putin için de geçerli. Her iki lider de iktidarlarını korumanın ve sürdürmenin yollarını arıyor. Peki, birbirlerine ihtiyaçları var mı? Varsa, ne kadar? Erdoğan, sık sık “Değerli dostum” diye tanımladığı Putin'in desteğiyle tekrar seçilebilir mi? Putin, Türkiye'deki seçimlere müdahale eder mi? Senem Görür, Okan Yücel, emekli Büyükelçi Selim Kuneralp ve Rusya uzmanı Aydın Sezer tartıştı.

Medyascope.tv Podcast
Haber Hafta Sonu (6 Kasım 2022): Putin, Erdoğan'a seçim kazandırabilir mi?

Medyascope.tv Podcast

Play Episode Listen Later Nov 6, 2022 49:07


Editör: Buket Topaktaş Prodüksiyon: Özgün Özgül Reji: Meryem Melek Köse & Can Albayrak İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki Spor İstanbul'un düzenlediği 44. İstanbul Maratonu bugün (6 Kasım) koşuldu. Maratonu kadınlarda Etiyopyalı atlet Sechale Dalasa, erkeklerde Kenyalı atlet Robert Kipkemboi kazandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 yılı aşan iktidarlarının en zorlu dönemini yaşıyor. Putin, Ukrayna'ya açtığı savaşla dünya siyaset sahnesinde yalnız kaldı, Erdoğan ise aday olarak gireceği bir seçimi ilk kez kaybetme riskiyle karşı karşıya. Her iki lider de iktidarlarını korumanın ve sürdürmenin yollarını arıyor. Peki, birbirlerine ihtiyaçları var mı? Varsa, ne kadar? Erdoğan, sık sık “Değerli dostum” diye tanımladığı Putin'in desteğiyle tekrar seçilebilir mi? Haber Hafta Sonu'nda Sahra Atila‘nın konukları, Medyascope Dış Haberler Editörü Senem Görür ve Medyascope Editörü Okan Yücel‘di.

HABERTURK.COM
Bahçeli: Eğer varsa kazaların esrar perdesi aralanmalıdır

HABERTURK.COM

Play Episode Listen Later Aug 21, 2022 1:03


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün meydana gelen trafik kazalarıyla ilgili, "Bir güne sığan mezkur elim kazalar yüreklere ateş düşürmüştür. Gerçekten de üzüntümüz çok büyüktür" dedi.

NTVRadyo
5'te Beş - 26 Temmuz 2022 (84)

NTVRadyo

Play Episode Listen Later Jul 26, 2022 12:24


Türkiye çöp evde bulunan çocuğu konuşuyor. -Burada sorumlu kim? Sadece teyze ve annenin sorumlu olmadığı anlaşılıyor. -Bir çocuk anne karnındayken başlayan bir takip sistemi olması gerekiyor mu? Bu var mı? Varsa o aşamalar ne? Kim, hangi aşamada, nasıl takip ediliyor? Ve nasıl görülmüyor? -Komşular ne kadar sorumlu? Ki evin bir çöp ev olduğu ve evden ciddi kokular yükseldiği de biliniyor. Yani komşuların hiç ruhunun duymaması mümkün mü? -Çocuğun bu olaydan önceki hakları neydi? Bu olaydan sonra nasıl hakları var? Koruma altına alındığını biliyoruz. Bundan sonra onu nasıl bir süreç bekliyor? -Böyle travmatik durumlarda çocuğun psikoloji nasıl düzeltilecek? Nasıl rehabilite edilecek? Deniz Kilislioğlu sordu; İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Aşkın Topuzoğlu yanıtladı.

Uyku Hikayeleri
Ali ve Kedisi Tommy - Sıcacık bir uyku hikayesi

Uyku Hikayeleri

Play Episode Listen Later Apr 23, 2022 24:59


Ali bize dedi ki, kedimle ilgili bir hikaye yazar mısınız? Kedimin adı Tommy. Dünyadaki en tombul, en tatlı kedi. Varsa şüpheniz, gelin de dinleyin hikayelerini. Her yaşa uygun bu sakin ve keyifli uyku meditasyonu yaklaşık 16 dakika sürüyor, ve uykuyu derinleştiren müziğiyle 25 dakikaya tamamlanıyor.

Cevheri Güven
Cesaretin varsa 3 dönem aday ol!-Savaş Genç

Cevheri Güven

Play Episode Listen Later Feb 6, 2022 16:46


Cesaretin varsa 3 dönem aday ol!

New Books in Women's History
Eszter Varsa, "Protected Children, Regulated Mothers: Gender and the 'Gypsy Question' in State Care in Postwar Hungary, 1949–1956" (Central European UP, 2020)

New Books in Women's History

Play Episode Listen Later Jul 26, 2021 49:56


Historian Eszter Varsa's new book Protected Children, Regulated Mothers: Gender and the 'Gypsy Question' in State Care in Postwar Hungary, 1949–1956 (Central European UP, 2020) examines child protection in Stalinist Hungary as a part of twentieth-century East Central, Eastern, and Southeastern European history. Across the communist bloc, the prewar foster care system was increasingly replaced after 1945 by institutionalization in residential homes. This shift was often interpreted as a further attempt to establish totalitarian control. However, this study—based on hundreds of children's case files and interviews with institution leaders, teachers, and people formerly in state care—provides a new perspective. Rather than being merely a tool of political repression, state care in postwar Hungary was often shaped by the efforts of policy actors and educators to address the myriad of problems engendered by the social and economic transformations that emerged after World War II. This response built on, rather than broke with, earlier models of reform and reformatory education. Yet child protection went beyond safeguarding and educating children; it also focused on parents, particularly lone mothers, regulating not only their entrance to paid work but also their sexuality. In so doing, children's homes both reinforced and changed existing cultural and social patterns, whether about gendered division of work or the assimilation of minorities. Indeed, a major finding of the book is that state socialist child protection continued a centuries-long national project of seeking a “solution to the Gypsy question,” rooted in efforts to eliminate the perceived “workshyness” of Roma. Eszter Varsa is a post-doctoral researcher in the ERC project ZARAH: Women's Labour Activism in Eastern Europe and Transnationally, From the Age of Empires to the Late 20th Century at Central European University, Vienna. Leslie Waters is Assistant Professor of History at the University of Texas at El Paso and author of Borders on the Move: Territorial Change and Ethnic Cleansing in the Hungarian-Slovak Borderlands, 1938-1948 (University of Rochester, 2020). Email her at lwaters@utep.edu or tweet to @leslieh2Os. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices