POPULARITY
İslâm toplumlarında bilim ve teknolojiye çok önem verilmiştir. Müslümanlar, bilime farklı alanlarda önemli hizmetler yapmışlardır. Bu bağlamda denilebilir ki müslüman düşünür ve alimler, insanlığa, insanlığın bilim ve düşünce dünyasına metodolojiden bilim kurmaya kadar çeşitli düzeylerde unutulamaz katkılarda bulunmuşlardır. Bu katkılara tarih, çok çeşitli örneklerle tanıklık etmektedir. İbn Haldun (1332-1406) da, bu bilim insanlarından biri olarak insanlığa büyük katkılarda bulunmuş, hizmetler yapmıştır. Şüphesiz İbn Haldun, asıl ününü, mezkûr alanlardaki yaklaşımlarını da içeren Umran ilmini kurmakla elde etmiştir. İbn Haldun, Mukaddime adlı eserinde kurduğunu belirttiği ve konularını ayrıntılı olarak açıkladığı “Ilmu'l-'Umrân (Umran İlmi)” ile, 14. asırdan 21. asra kadar sosyoloji dahil sosyal bilimler alanında bilime ve insanlığa büyük hizmetlerde bulunmuştur. İslâm bilim ve düşünce tarihinde mümtaz bir yeri olan İbn Haldun, ortaya koyduğu tarih felsefesi ve metodolojisiyle tarihi nakilcilik olmaktan çıkarmıştır. Toplumsal tarihçiliğin çok iyi bir örneğini veren İbn Haldun, tarihten getirdiği argümanlarla toplumsal olayları Umran İlmi çerçevesinde ele almıştır. İnsanlık tarihini bir bütün halinde gören ve tarihe küllî bir ilim olarak yaklaşan İbn Haldun, tarihin yeni bir tanımını yapmış, tarihçide bulunması gereken özellikleri ayrıntılı olarak belirlemiş ve tarih ilminin temel niteliğinin nesnellik ve tarafsızlık olduğunu vurgulamıştır. İbn Haldun, ortaya koyduğu tarih felsefesiyle tarihe eleştirel bakış açısının zorunluluğunu savunmuş ve yeni bir tarih yaklaşımı ve metodolojisi getirmiştir. Denilebilir ki İbn Haldun, sadece İslâm tarihçiliğinde değil, genel olarak tarihçilikte yeni bir anlayış ve de yeni bir çağ getirmiştir. (Prof. Dr. Ejder Okumuş, Keşf-i Kadîmden Vaz'-ı Cedîde İslâm Bilim Tarihi ve Felsefesi, S.282-289)
2025'e dair konuştuğumuz bölümü dinlerseniz aslında yeni yılın Nisan ortasında gerçekten başlayacağını konuşmuştuk. O yeni yıl umudu, hayaller kurma hali, onlara doğru atılacak cesaret Ocak ayından beri kapımızı çalmadı.Toplumsal olaylar, dünyadan aldığımız haberler bireysel gündemlerimizle birleşince birçoğumuz için zor geçen birkaç ayı geride bıraktık. Retro üstüne retro ve tutulmalar sonrası şu anda neredeyiz? Bir sonraki tutulma döngüsüne kadar neler yapmalıyız? Toplumsal olaylara göre kendimizi, hedeflerimizi nasıl şekillendirmeliyiz?Astrolog Alara Akkamış ile hepsini sizin için konuştuk. Dilerim size de iyi gelir!
“Bu Fikir Tutar!”da yeni bölüm zamanı… Bu bölümde teknoloji dünyasında kapsayıcılık ve toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine yapılan çalışmalara ve "kriptofeminizm" kavramınına göz atıyoruz. Ayrıca Türkiye'de teknoloji girişimciliği konusunda nasıl bir tablo var? Küçük ve orta ölçekli girişimler, yapay zeka ekosisteminde nasıl var olabilir? Ekosistem girişimci kadınlar için yeterince destekleyici mi? Akademi cephesinde yapay zekanın etkinliği ne durumda, ele alıyoruz. Keyifli dinlemeler… Konuk: İstanbul Bilgi Üni. ÖÜ. ve Teknolojide Girişimcilik ve İnovasyon Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Çağla Gül Şenkardeş Sunucu: Begüm Nur Alkış
Gün geçmiyor ki Türk siyaseti, trajikomik sahnelerden birine daha ev sahipliği yapmasın. Bir yanda CHP'nin çağrısıyla hayata geçirilmeye çalışılan ekonomik boykot, diğer yanda o boykotu adeta boykot eden ve markette kasiyer sırasında bekleyen yurttaşlar. Toplumsal “günah çıkarma” seansı öyle bir noktaya geldi ki, ana muhalefet genel başkanının “derbiyi televizyondan izlemeyin, radyodan dinleyin” önerisi karşısında insan ister istemez “bu kulaklar bunu da mı duyacaktı?” diyor.
Doğa Yurduneri'nin sunduğu Sürdürülebilir Geleceğe Adım podcast serisi bireysel ve toplumsal sürdürülebilir tercihlere odaklanıyor, her bölümde hayatın farklı alanlarındaki tercihlerin nasıl geleceği de düşünerek dönüştürülebileceğini tartışıyor, her ay başka bir temayı mercek altına alıyor.Sürdürülebilir Geleceğe Adım podcast serisinin on birinci bölümünün konusu sürdürülebilirlik, iklim krizi ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği. Doğa bu bölümde insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan iklim krizinin daha sık ve şiddetli sıcak hava dalgaları, yükselen deniz seviyeleri, yıkıcı fırtınalar ve öngörülemeyen hava modelleri gibi yıkıcı etkilerinin kadınları, özellikle de gelişmekte olan ülkelerdeki kadınların yaşamını nasıl zorlaştırdığını ve kadınların ne sebeplerle erkeklere göre daha savunmasız hâle geldiğini ele alıyor; bu orantısızlığı ortadan kaldırmak için yapılması gerekenleri inceliyor.Bu program Yapı Kredi'nin sürdürülebilir tercih programı Step işbirliği ile gerçekleşmektedir. Sürdürülebilirliğe bir öğrenim alanı olarak yaklaşan Step ile ilgili daha fazla bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
14.03.2025 | Dijital Hayat Bölüm525 - TRT Radyo1 | "Çağımıza Has Bir Sorun: Görsel Kirlilik" Bilal Eren'in hazırlayıp, sunduğu Dijital Hayat programımızda bu hafta; Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Eker ile; - Görsel Kirlilik ve Görüntü Kirliliği Nedir, Nasıl Tanımlanabilir? - Farkları Neler, Nasıl Sınıflandırılabilir? - Görüntü/Görsel Kirlilik Çeşitleri/Türleri Neler? - Görüntü Kirliliği Gözümüze, Görsel Kirlilik Zihnimize mi Zarar Verir? - Dünya ve Ülkemizde Her İki Kirlilik ile İlgili Ortak Bir Mutabakat Var mı? - Görsel ve Görüntü Kirliliği ile İlgili Çarpıcı Örnekler Neler? - Görüntü/Görsel Kirlilik ile Mücadele için Hukuki Bir Düzenleme Mevcut mu? - Merkezi ve Yerel Yönetimler, Görüntü/Görsel Kirlilik ile İlgili Neler Yapıyor, Yapmalı? - Teknoloji Çağında Daha Çok Reklam, Artan Nüfus, Çarpık Kentleşme gibi Hangi Nedenler, Görüntü/Görsel Kirliliğe Sebep Oluyor? - Toplumsal ve Bireysel Olarak Neler Yapabiliriz? Başlıklarını konuştuk. Dijital Hayat, her cuma saat 15:30'da TRT Radyo1 mikrofonlarında canlı yayında... Tüm geçmiş ve gelecek yayınlarımız için; Web: https://www.dijitalhayat.tv
Sinema Kulübü'müzün 19uncu buluşmasında David O. Russell'ın yönettiği başrollerinde Bradley Cooper, Jennifer Lawrence ve Robert De Niro'nun oynadığı 2012 yılı yapımı orijinal adı “Silver Linings Playbook” olan, bizde “Umut Işığım” adıyla gösterime giren filmi konuştuk.Bir akıl hastanesinde bir süre kaldıktan sonra, eski öğretmen Pat Solitano ailesinin yanına geri döner ve eski karısıyla uzlaşmaya çalışır. Pat, kendi sorunları olan gizemli bir kız olan Tiffany ile tanıştığında işler daha da zorlaşır.Önce filmin adı ilgimi çekti, onu araştırdım. Every cloud has a silver lining, diye bir deyiş var. Bizdeki “her şerde bir hayır vardır” anlamına geliyor. Hani karanlık bir bulutun arkasından gelen güneşin ışığıyla kontur şeklinde bir parlaklık olur, sanki gümüşlenmiş gibi. Her olumsuz durumun bile bir olumlu yanı vardır anlamında. Playbook ise filmde de önemli bir yere sahip Amerikan futbolunda oyun stratejilerinin, planlarının yer aldığı kitaba gönderme yapıyor. Yani hayatta karşılaştığınız sizi çok olumsuz etkilediğini bildiğiniz durumlar için bir planınız olsun, onu nasıl kendiniz için bir avantaja döndüreceğinizi bilin deniyor, Pat'e psikiyatristinin tavsiyesi de bu.Film ruhsal sağlık üzerinden bir çok konuya dokunuyor; ruh sağlığı sorunu yaşayan bireyin aile olan ilişkisi, bu ilişkinin iyileşme sürecine etkisini işliyor. Toplumsal dışlanmayı ve ayrımcılığı hem ruh sağlığı üzerinden hem de etnik köken üzerinden göz önüne getiriyor. Ama hepsinden önemlisi sevginin engelleri aşarak bize nasıl güç verdiğini, umut verdiğini hatırlatıyor. Filmde sanki kimse normal değil gibi de geliyor, hepimizin tuhaf düşünceleri ve davranışları olabiliyor, acaba bunlarla çok yüzleşmeden başkalarını yaftalamaya ne kadar meraklıyız'ı düşündürüyor.Film 8 dalda Oscar'a aday gösterilmiş. Sadece Kadın Başrol oyuncu ödülünü almış ama biz de bütün oyunculukların çok iyi olduğu konusundaki görüşümüzü beyan ettik. İyi ki izlemişiz dedik.Söyleşimizde kaçınılmaz olarak çok sayıda şahit olduğumuz vakalardan, hayatlardan anonim de olsa örnekler verildi, o kısımları dahil etmedim.Bu bölümde görüşlerine yer verebildiğim arkadaşlarım(02:47) Umut Alkaç, (05:22) Cem Çağatay Karaali, (07:41) Aydan İrem Sungur, (10:20) Mete Yurtsever (11:20) Feyza Demir, (16:33) Erkil Bağlan, (21:26) Feyza Demir.Support the show
İLKE Vakfına bağlı İslam İktisadı Araştırma Merkezince (İKAM), "Finansal, Toplumsal ve Fıkhi Boyutlarıyla Boykot" başlıklı rapor yayımlandı. Boykotun ekonomik ve sosyal gücüne dikkat çeken raporun detaylarını İLKE Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Sait Öner ile konuştuk.
Türkiye'nin mevcut sosyo-politik atmosferi her zamanki karmaşıklığı ile göz dolduruyor. Toplumsal güven eksikliği, siyasi temsil sorunları, algıda belediyecilik, yolsuzluk, yangınlar, ulusal güvenlik, siyasal iç çekişmeler o kadar göz yaşartıcı bir gündem oluşturuyor ki kimin nabzını tutacağını şaşırıyor insan. Areda Survey'in Ocak 2025'te gerçekleştirdiği araştırma serisi toplumda oluşan arayışa, endişeye, sorgulamaya, memnuniyetsizliğe, kayıtsızlığa ve belirsizliğe dair bir takım sonuçları görmemize yardımcı oluyor. Araştırma sonuçları toplumsal algının haritalandırılmasına çok boyutlu eleştirel perspektifle katkı sunuyor.
Sinema Kulübü'müzün 18inci buluşmasında Jason Reitman'ın yönettiği başrollerinde George Clooney, Vera Farmiga ve Anna Kendrick'in oynadığı 2009 yılı yapımı orijinal adıyla “Up in the Air”, bizde “Aklı Havada” olarak gösterime giren filmini konuştuk.Film, şirketlerin çalışanlarını işten çıkarma görevini üstlenen Ryan Bingham'ın hikayesini anlatıyor. Sürekli seyahat halinde olan ve tek amacı bir milyon uçuş miline ulaşmak olan Ryan'ın hayatı, yeni bir iş arkadaşı ve tanıştığı bir kadınla değişmeye başlıyor.Sohbetimizde yalnızlık ve hayatta anlam arayışı gibi filmin ana temaları üzerine odaklandık. Filmdeki karakterlerin yalnızlıklarıyla kurdukları ilişkiyi ve bu durumun onları nasıl etkilediğini konuştuk. Toplumsal beklentilerin ve baskıların insanları nasıl bir köksüzlük hissine sürükleyebileceğini tartıştık.Rutinlere ve alışkanlıklara bağlanma konusuna da değindik. Bunların bazen nasıl bir yük haline gelebileceğini ve bağımlılığa yol açabileceğini konuştuk. Başkalarının beklentilerini karşılama baskısının mutluluğumuzu ve öz değerimizi nasıl etkilediği üzerine de fikirlerimizi paylaştık.Filmdeki ana karakter olan Ryan'ın, sürekli seyahat etmesinin ve milyon mil biriktirme hedefinin aslında kendi hayatından ve işinin duygusal yükünden kaçışının bir metaforu olduğunu düşündük. Karakterin başkalarına özgürlük vaaz ederken kendi duygusal kopukluğuyla mücadele etmesi de dikkat çekici bir noktaydı. Size bırakmak istediğim soru ise şu; çoğumuzun “Milyon mil biriktirme” gibi hedefleri var, asıl istediğimizin bu olduğuna kendimizi inandırıyoruz, bunların peşinden koşup neleri kaçırıyoruz acaba?Son olarak, filmdeki karakterler ve ilişkiler üzerine de konuştuk. Toplumsal cinsiyet rolleri ve hem erkeklerin hem de kadınların kişisel ve mesleki yaşamlarında karşılaştıkları zorluklara değindik.Özetle, "Up in the Air" filmi üzerine her zamanki gibi keyifli ve kafa açan bir sohbet gerçekleştirdik.(02:20) Feyza Demir, (05:40) Hicran Şaşmaz Çabuk, (07:50) Uğur İyidoğan, (10:26) Elif Burcu Yılmaz, (13:48) Suat Soy, (16:17) Pınar Cengiz, (18:32) Feyza Demir, (20:24) Elif Burcu YılmazSupport the show
Hatip: Kemal Ergün (IGMG Genel Başkanı) Almanya, Köln – IGMG Genel Merkez Hutbe metnini okumak için linke tıklayabilirsiniz: igmg.org/hutbe
Toplumsal hafızamızı on yedi günle sınırlayan araştırmacılar galiba haklılar. Gerçekten çabuk unutuyoruz. Gerçi -tarihi de bir yana bırakalım- kendi zamanımızda acı ve üzüntü veren öyle olaylar var ki, onları unutmak aslında daha isabetli görünüyor. Ancak böylesi bir unutma, söz konusu olayları doğuran şerli niyetlerin, karanlık emellerin, kirli tezgahların… yeniden tedavüle konulmasıyla da problemli hâle geliyor.
Başakşehir BAKMER Söyleşilerine konuk olan Emekli Vaize Fatma Bayram hocanın 14 Aralık 2024 tarihli "Müslüman Kadının Toplumsal Duruşu" isimli programıdır.
Moda; kimliğimizin, kültürümüzün ve ekonomimizin ayrılmaz bir parçası. Yine de, önemli çevresel ve sosyal maliyetlerle ilişkilendirilen bir sektör. Ancak değişim devam ediyor. Gelin, sürdürülebilir modanın nasıl evrildiğini ve gelecek için ne anlama geldiğini, karşılaştığı zorlukları ve getirdiği fırsatları birlikte konuşalım.
2024 yılında olduğu gibi 2025 yılında da ekonomide odak noktası, fiyat istikrarı olacaktır. Fiyat istikrarı, fiyatların düşük ve istikrarlı olması anlamına gelmektedir. Ekonomide fiyatların düşük olması ve bu düşüşün sürekli bir hal olması ekonomik ve toplumsal refah açısından çok önemlidir.
Ahmet Kurucan | Toplumsal çöküş: Sessiz kalarak suça ortak olmak | 17.12.2024 by Tr724
Aposto ve Akbank işbirliğinde, Itır Erhart'ın hazırlayıp sunduğu Sürdürülebilirlik Hepimiz İçin podcast serisi sürdürülebilirliğin hayatın farklı alanlarını nasıl dönüştürdüğünü uzmanlar ve sektör liderleri ile beraber inceliyor, konuklarımızın kişisel hikayelerinde sürdürülebilirliğin nasıl bir yer tuttuğunu masaya yatırıyor. Serinin üçüncü bölümünde Itır Erhart Konuşmamız Gerek Derneği kurucu ortağı Dr. İlayda Eskitaşçıoğlu'nu konuk alıyor. Sürdürülebilirlik ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin kesişim noktaları üzerine konuşuyor. Akbank'ın sürdürülebilirlik adına gerçekleştirdiği çalışmaları daha yakından incelemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Bu bölümde Sapien ekibi olarak sınıflar ve toplumsal hiyerarşilerin derinliklerine iniyoruz: Her şey sınıfsal mıdır?
"Birlikte”yiz serisi ilk bölümüne Eğitimde Görme Engelliler Derneğinden Ümmü Seyrek, Aramızda Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Derneğinden F. Ceren Akçabay, Sivil Toplum Geliştirme Merkezi Derneğinden Zehra Tosun konuk oluyor. Bölümde; toplumsal cinsiyet eşitliğinin ana akımlaşması, hazırlanan toplumsal cinsiyet politika belgelerinin yaygınlaşması ve uygulanması, engellilik ve kadın kimlikleri konuşuluyor.
Toplumsal görgünün ortadan kalkması hukukun yükünü arttır. Olması gerekenler ile olmakta olanlar arasındaki mesafe açıldıkça insanlar sağduyusunu yitirir. Kör bir savunma ve kör bir saldırı ortamında toplumsal denge yara alır.
Politi-Cast'te bu hafta gazeteciler Sedat Bozkurt ve Berna Can Türkiye gündeminin öne çıkan başlıklarını ele aldı. Yenidoğan Çetesi ile ilgili yaşanan olaylar ve tepkiler, toplumsal çürümenin ve ülke yönetimindeki eksikliklerin nasıl derinleştiğini gözler önüne serdi. Berna Can ve Sedat Bozkurt, olayların perde arkası ve Türkiye'nin sosyal, ekonomik ve siyasi yapısı üzerine konuştu. Learn more about your ad choices. Visit megaphone.fm/adchoices
Oyun yazarı, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği ve Kapsayıcılık uzmanı & eğitmeni Ebru Nihan Celkan ile hem kendi hayat hikayesini konuştuk hem de Türkiye'nin de dünyanın da asli meselelerinden olan cinsiyet temelli eşitsizlik, kırılgan erkeklik gibi konuları feminizm gözüyle ele aldık. Bu bölüm tüm Kendine Ait Bir Oda severlerin dinlemesinin şart olduğuna inandığım bir bölüm. Ayrıca hayatınızdaki erkekler ile de bu bölümü paylaşmak isteyebilirsiniz.
Yasemin Aydın | Toplumsal Çürüme ve Erozyon | 12.10.2024 by Tr724
8 Ekim'de başlayacak ve her Salı 19:00'da Genco Devrim Barikan'ın yürütücülüğünde Arter'de gerçekleştirilecek olan 'Estetiğin Siyaseti: Çağdaş Sanatı Toplumsal Boyutlarıyla Düşünmek' seminerlerini Genco Devrim Barikan ile konuşuyoruz.
Gazeteci Erdal Sağlam, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan'ın Londra'da yabancılara söylediği yılbaşı zam oranını anlattı. Ayrıca yavaşlayan ekonomiyi değerlendiren Sağlam, son günlerde siyasetin ana gündemi haline gelen Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay kararını ve Meclis'te gazeteci Ahmet Şık'a yapılan saldırıyı yorumladı. Türkiye'nin bir hikayesi olmadığına vurgu yaptı.
Geçen bölümde DSD'li kadın boksör Imana Khelif üzerinden yürüyen dezenformasyonu ele almış, DSD'li sporcuların olimpiyatlara kabul edilmesini eleştirmiştik. Bu eleştirinin arka planı toplumsal meşruiyete ilişkindi. Bu bölümde “cinsiyet eşitlikçi hareket toplumsal meşruiyeti gözetmeli mi” sorusuna yanıt vermeye çalıştık.------ Podbee Sunar -------Bu podcast, Hiwell hakkında reklam içerir.Hiwell'in klinik psikologlarıyla ücretsiz tanışma görüşmeleri yapmak ve terapi seanslarınızda pod10 koduyla %10 indirimden faydalanmak için linkten Hiwell indirin.Bu podcast, ON Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.ON Dijital Bankacılık ile her zaman avantajlı faiz oranları ve farklı bir çok avantaj seni bekliyor! Hemen tıkla, "ONBEE" kodunu davet kodu alanına girerek ON'lu ol, rahat bankacılığın avantajlarla dolu dünyasıyla tanış!See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Toplumsal normlar bizi belirli davranış kalıplarına sokuyor ve farklılaşmamızın önüne ket vuruyor. Peki bu "normal"in sınırlarını kim çizdi ve gerçekten uymamız gerekiyor mu? Mediamarkt'ı keşfetmek için: www.mediamarkt.com.tr Videocast bölümlere https://www.youtube.com/@BuMuYani linkiyle youtube'dan erişebilirsiniz. Ayrıca "katıl" butonundan bize destek olarak üyelere özel içeriklere de göz atabilirsiniz. Instagram: https://www.instagram.com/bumuyanipodcast/ Twitter: https://twitter.com/bumuyanipodcast İletişim: bumuyanipodcast@gmail.com Bu podcast justwork stüdyolarında kaydedilmiştir. Bu podcast Mediamarkt hakkında reklam içermektedir.
Suriyeli mültecilerin Türkiye'ye gelişi ve ardından yaşanan olaylar, toplumsal krizlerin, ekonomik zorlukların ve politik gerilimlerin kesiştiği bir noktada, derin izler bıraktı. Sinan Tartanoğlu, bu olayları soğukkanlı bir şekilde inceleyerek, sorunun köklerine inmeye çalışıyor. Tartanoğlu, 2011 yılında başlayan mülteci krizinin tarihsel gelişimini ele alacak, Suriyeli mültecilerin Türkiye'de karşılaştığı zorlukları ve toplumun bu duruma verdiği tepkileri analiz ediyor. Esenyurt'ta başlayan ilk gerilimlerden, Adana, Ankara, İzmir ve Kayseri'de yaşanan büyük olaylar... Toplumsal gerilimlerin ve linç dalgalarının nedenleri.. Ekonomik zorlukların ve iş gücü piyasasında yaşanan değişimlerin mülteci sorununa etkileri. Hükümetin açık kapı politikasından, Avrupa Birliği ile yapılan anlaşmalara kadar ulusal ve uluslararası düzeyde atılan adımlar. Suriye politikası ve bölgesel gelişmeler Türkiye'deki mülteci krizine nasıl yön veriyor?
Avustralya Alevi Bektaşi Federasyonu, 2 Temmuz 1993'te yaşanan ve tarihe "Sivas Katliamı" olarak geçen olayların 31'ncü yıldönümünü haftaya yayılan etkinliklerle anmaya hazırlanıyor.
Send us a Text Message.Bu bölümde geçtiğimiz Pazartesi günü Türkiye Araştırmacılar Derneği'nin düzenlediği 27. Araştırma Zirvesi'nde aldığım notlarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Zirvenin ana teması “Prompt Et: Doğru Soruyu Sor” idi. Bu konunun üzerine düşünmeyi ne kadar önemsediğimi biliyorsunuz. Doğru soruyu sormakla, sadece bilgi toplamakla kalmıyor, aynı zamanda yapay zekayı geliştiriyoruz ve bize nasıl hizmet edeceğini de şekillendiriyoruz. Bu bölümde, zirvede öne çıkan bazı konuşmacıların düşüncelerini ve deneyimlerini aktaracağım.Açılışta, IPSOS Türkiye CEO'su ve TÜAD'ın yeni başkanı Sidar Gedik konuşmasında Türkiye'deki sivil toplumun zayıf yapısına ve araştırma sektörünün kalkınma için önemine dikkat çekti.Prof. Dr. Emre Alkin ise ekonomik sorunlara değinerek, verinin korunmasının ve doğru analiz yapabilmenin önemini vurguladı. Smiley curve yaklaşımını hatırlattı, hep söyleyegeldiğimiz üretimi değil öncesi ve sonrasındaki katma değerin önemine dikkat çekti.Toplumsal ve kültürel konulara değinen Psikolog İdil Sevil, Türk kültürünün duygusal yapısı ve Batı kültürleriyle olan farklılıklar üzerine konuştu. İdil Hanım, Türkiye'de karşılıklı bağımlılık ve duygusal bağların baskın olduğunu, bu durumun toplumsal davranışlarımıza nasıl yansıdığını anlattı.Yasemin Yıldırım ise P&G'nin tüketici araştırmalarının 100 yıllık tarihinden ve günümüzde yapay zeka ile nasıl işbirliği yaptıklarından bahsetti.Sürdürülebilirlik konusuna değinen Aysun Şabanlı ve Yasemin Özen Gürelli, Ipsos'un çevresel ve sosyal sorunlara insanların ne kadar ilgili ve kaygılı olduklarına göre beş farklı segment belirlediğini anlattı. Bu yaklaşım, markalara hedef kitlelerine nasıl ulaşacakları konusunda önemli ipuçları veriyor.Son olarak, Medina Turgul DDB Kreatif Direktörü Ahmet Terzioğlu yönetimindeki panelde, reklamcılık ve yapay zekanın rolü ele alındı. Yapay zekanın yaratıcı süreçlerde nasıl bir yardımcı olabileceği ve gelecekte bu teknolojinin sektöre etkileri tartışıldı.Yapay Zekayı konuşmaya devam edeceğiz. Kitap Kulübü'müzde bu ay, "Yapay Zeka 2041: Geleceğimiz için 10 Vizyon" adlı kitabı okuyoruz, toplantımız 29 Mayıs Çarşamba akşamı.Support the Show.
Send us a Text Message.Kitap kulübümüzde yine bir yazarla buluşma etkinliğimizde konuğumuz Güldem Berkman'la “Hikayeyi Anlarsan Mümkün” adlı kitabını konuştuk.Güldem Hanım Boğaziçi Kimya Mühendisliği mezunu. 91 yılından bu yana Eczacıbaşı P&G, DanoneSa, Novartis gibi firmalarda çalışmış. Son yedi senedir ise Amgen Genel Müdürlüğünü üstleniyor.2008 yılından bu yana her yıl Capital dergisinde Türkiye'nin en güçlü 50 Kadın'ı arasında yer alıyor. Bir çok sivil toplum kuruluşu ve şirkette Danışma Kurulu üyeliği halen devam ediyor.Kitabında çocukluğundan itibaren gençlik yıllarından, ilk iş tecrübelerinden, kariyer gelişiminin kilometre taşlarından bahsederken okuyucuya kendini keşfetmesine dönük ipuçları veriyor.Buluşmamız çok eğlenceli ve samimi oldu. Kitapta üzerinde büyük etkisi olduğunu anlattığı ablası Çiğdem Hanım'ın ve eşi Zafer Bey'in katılması çok güzel bir renk ve değer kattı. Zafer Bey de yakın zamanda kitap kulübümüze katılmıştı ancak onunla tanışıklığımız 30 yıla yaklaşıyor. O L'Oreal Türkiye'nin pazarlamasının başındayken ben Nielsen araştırma şirketinde müşteri temsilcisiydim. Gururla hatırladığım bir iş teklifi almıştım kendisinden. Zira çok donanımlı ve etkileyici bulduğum bir yöneticiydi. O teklifi kabul etmedim ama sonra uzun yıllar aynı grupta çalıştık. Son üç yıldır ise onca yıllık kurumsal hayat tecrübesi ve Boğaziçi'nde işletme alanında yaptığı doktora sonrası yönetici ve kariyer koçu olarak kariyerini sürdürüyor.Söyleşimizde Güldem Hanım sorularımıza karşılık kariyer alanında birçok noktaya değindi. Kariyer değiştirme sıklığınız ne ve nasıl olmalı, başarı algınızı nasıl yönetmelisiniz gibi çok kritik konuların yanı sıra kendinize liderlik etmek, cesaret göstermek ve hikayenizi nasıl bulabileceğimize ilişkin çok değerli fikirler duyabilirsiniz. Bu arada kitabı okumanızı da tavsiye ediyorum.(02:15) Kırılganlık ve cesaret (04:34) Cesaret ve sınırlarını korumak (08:33) Zamanım yok diyenlere (09:22) Tutkunu korumak (10:53) Ekibini güncel tutmak (12:38) Ne sıklıkla ve nasıl kariyer değiştirmeli (17:29) Başarı algınızı nasıl yönetmelisiniz (21:47) Bir mühendisin duygusal zekasını geliştirmesi (25:39) Bir mühendisin tavsiyesi (Zafer Berkman) (27:35) Yaşam boyu öğrenme (28:01) Toplumsal cinsiyet eşitliği için ne yapmalı (30:35) “Hikayeyi anlarsan mümkün”den neyi kast etti (32:18) Güldem Berkman için değer yaratmanın formülü (33:00) Hikayemizi nasıl anlayacağız (Çiğdem Hanım'ın sorusu) 35:54 Zafer Bey için “hikayeyi anlamak”Support the Show.
Meltem Suat, Mutfakta Seçim Var dosyasının son bölümünde konuğu aktivist Songül Karaosmanoğlu ile yerel siyasette toplumsal cinsiyet eşitliğini pişiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en büyük üç şehrin belediye başkanlıklarını alma garantisi vererek Mayıs ayında yapılan genel seçimin hemen ardından yerel seçim propagandasına başlamıştı. Türkiye'de seçmen neredeyse bir yıldır seçim atmosferinde yaşıyor. En büyük seçim yorgunluğunu, “yüzyılın seçimi” diye adlandırılan genel seçimden yenilgiyle çıkan muhalif seçmen yaşıyor. Toplumsal psikoloji ile uğraşanlar muhalif seçmen için yasta ya da depresyonda tanısı koyuyorlar. WDR Cosmo Türkçe bir bilene, psikiyatrist Prof. Dr. Türkay Demir'e sordu. Mikrofonda Erkan Aslan ve Çelik Akpınar var. Von Celik Akpinar.
Ahmet Can ve Murat Can Zedcast'in bu bölümünde toplumsal cinsiyet kavramını konuşuyor ve Z bakışla Türkiye'den değerlendiriyorlar.
Tevfik Uyar: İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak mühendisliği mezunudur. Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini İstanbul Kültür Üniversitesi İşletme Yönetimi Anabilim dalından almıştır. Çalışmaları risk algısı, belirsizlik altında karar verme ve mantıksal safsatalar üzerinedir. Bugün podcast kanalı olarak yayın hayatına devam eden Açık Bilim Dergisi'nin kurucu editörlerinden ve Yalansavar yazarlarından biridir. 2011-2013 yılları arasında Açık Bilim Radyo Programı'nın yapımcılığını ve sunuculuğunu gerçekleştirmiştir. 3'ü bilimkurgu olmak üzere altı adet yayımlanmış kitaba ve dört adet de çeviriye sahiptir.
Önce Barbie filmi hakkında bir monolog, sonra da toplumsal cinsiyet eşitliği üstüne (sponsorlu) bir sohbetle normal yayın akışımıza kısa bir ara veriyoruz.Bildiğiniz gibi Türkiye, kadınların ekonomiye katılımında 156 ülke arasında 140. sırada. Orta düzey yönetici kadın oranı %16, üst düzey yönetici kadın olan şirketlerin oranı ise %3,9. Başlangıç noktamız bu. (WEF 2021).Konuğum QNB Finansbank Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akıncılar. Kendisi insan kaynaklarından sorumlu. Kadir Has Üniversitesi Kadın Çalışmaları Bölümü ile birlikte Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi'ni çıkarmışlar, onu konuştuk, ne anlatıyor bu rehber. Yani odakta şirket yok, bu rehber var. Ayrıyeten kritik temsiliyet eşiğini, kota politikalarını, hamilelik ve babalık izinlerini, İK mülakatlarını konuştuk. Umarım bir faydası dokunur.Bu arada, bu konularla ilgilenen ama önceki bölümleri atlamış olanlar için geçen seneden "Erkek Krizi" üçlemesini önereyim. Bunlar sohbet değil, düz monolog:Eğitimsizlik, İşsizlik ve Babasızlık (spotify)Yalnızlık, Evlilik ve Kayıp Kadınlar (spotify)Feminizm ve Erkek Hakları Hareketi (spotify).Konu Başlıkları:(00:04) Barbie Filmi(04:44) Cenk Akıncılar ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Rehberi(05:40) Hedef: Farkındalık(08:05) Cinsiyet kavramlarını insanlar biliyor mu(09:20) Kalıp yargılar(11:25) %30 kritik eşik(13:25) Kota uygulamaları(14:20) Hamilelik(17:20) Kadınlar ne istiyor(18:45) Rol modeller(20:45) Erkeklerden ne duydular(23:20) Bu konuya bakış zamanla nasıl değişti(25:05) Babalık izni(27:00) İK mülakatları(28:50) Gelecek.------ Podbee Sunar -------Bu podcast, QNB Finansbank hakkında reklam içerir.See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Seçim yaklaşıyor ama adaylık konuları çözülebilmiş değil, daha doğrusu çözüm sosyal medyadan gelecekmiş gibi davranılıyor. Jenerik müziği: Rahman Altın
KUPA SKANDALI 48 SAATTE HALININ ALTINA SÜPÜRÜLDÜ; ASLINDA NE OLDU? TARIK TOROS'LA MANŞET • Süper Kupa skandalı 48 saatte unutuldu? • Neden? Riyad'da aslında ne oldu? • Kritik 5 saatte ne konuşuldu? • İbre neden Koç'u gösteriyor? • "Tartışmaya açık olmayan değerlerimiz" derken.. • "Toplumsal hattın gücü" ve "post-truth çağının anatomisi" • Şahane: Memlekete 2024'ü biz getirdik ;)
Selden orman yangınlarına, şiddetli hava koşullarının yol açtığı felaketlerin sürmesi bekleniyor. Peki toplum olarak biz bu duruma nasıl hazırlanacağız?
Sultan Abdülmecid'in 1856'nın Şubat'ında İngiliz Elçiliği'nin balosuna katılması ve Kırım Savaşı'nın toplumsal etkileri...
Ahmet Kurucan | Din algısının toplumsal kalkınmaya etkisi: Geçmişten günümüze bakış | 07.12.2023 by Tr724
Merhaba fularsızlar, bir bonus bölüm bu: Kemal Derviş'in Cumhuriyetin 100. yılı üstüne eski bir konuşmasıyla başlıyoruz, başka ülkelerdeki 100. yıl kutlamaları ve ulusal bilinç kavramıyla devam edip, sonunda cumhuriyetin benim için anlamını paylaşıyorum: İnsan gibi yaşamayı birilerinin lütfu olarak değil, birtakım sorumluluklar karşılığında bir vatandaşlık hakkı olarak görmek.Hepinizin geçmiş bayramını kutlarım.(00:00) Kemal Dervişin 100. yıl konuşması (02:28) Kanada'nın zirve noktası(03:38) ABD'nin 100. ve 200. yılları(05:47) Toplumsal bilinç gerçek mi(08:35) Çin'in çifte 100 yıl kutlaması(11:48) Cumhuriyetin anlamı ne?See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.
Meltem Suat, startup ekosisteminde toplumsal cinsiyet faktörünü StartupCentrum kurucu ortağı Müge Bezgin ile pişiriyor. https://startupcentrum.com/ https://kagider.org/ https://www.aryawomen.com/
Alper Ender Fırat | Toplumsal histeri | 22.09.2023 by Tr724
Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 22. kuruluş yıldönümü. Erdoğan liderliğinde 22 yıldır Türkiye siyasetine damga vurmayı başaran AKP nereden nereye geldi? “Dava” diyerek başlayan, reisçilikle devam eden bu süreç neden ve nasıl gelişti? AKP'nin bundan sonraki yolculuğu nasıl olacak? Prof. Dr. Ferhat Kentel ve eski AKP milletvekili Reha Çamuroğlu değerlendirdi.
Adalet ve Kalkınma Partisi Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İsveç'in NATO üyeliğini onayladı. Erdoğan'ın bir süredir Rusya ve Putin ile kurduğu ilişki dış politikada “eksen kayması” olarak yorumlanıyordu. Şimdi ise İsveç kararı ile birlikte Türkiye'nin yeniden “Batı bloğuna” döndüğü yorumları yapılıyor. Peki Türkiye Batı'dan kopmuş muydu, bunun demokrasi getireceğini düşünmek ne kadar gerçekçi? Muhalefetin seçim yenilgisi ve derinleşen ekonomik krize karşı sessizliği tepki çekiyor. Bir süredir parlamenter muhalefetin etkisinde olan toplumsal muhalefet bunu bir fırsata çevirebilir mi? Gökçe Çiçek Kösedağı sordu, Nuray Mert cevapladı.